BLOXXIDE
TOTTENHAM BLOKLARI
Aaron Palmer, 24 Kasım 2004’te Londra’nın kuzeyinde yer alan Tottenham semtinde dünyaya geldi. Babası aileyi erken yaşta terk etti, annesi temizlik işlerinde çalışarak iki oğlunu büyütmeye çalıştı. Aaron’un abisi Seth, sokak kültürüne küçük yaşta karıştı. Evde para sıkıntısı arttıkça, Seth çete işlerine yöneldi. Aaron, abisini idol olarak görüyordu; onun giyimi, konuşma tarzı, çevresi ve sokakta kazandığı saygı, Aaron’un çocukluk boyunca etkilendiği en güçlü unsurdu.
Sokaklar, Tottenham’da bir yaşam biçimiydi. Yoksulluk, işsizlik ve çete kültürü iç içeydi. Seth’in dâhil olduğu grup, bölgedeki uyuşturucu trafiğini kontrol eden küçük bir yapılanmaydı. Ancak bir sokak anlaşmazlığı sırasında, Peckham tarafıyla yaşanan gerilim büyüdü. Bir akşam Seth, rakip grup tarafından sokak ortasında bıçaklanarak öldürüldü. Olay anında Aaron oradaydı. Henüz 15 yaşındaydı ve abisinin kanlar içindeki bedenine tanıklık etti. Bu olay, Aaron’un hayatında dönüm noktası oldu.
O günden sonra okulunu bıraktı. Evden uzaklaştı, sokaklarda yaşamaya başladı. Onun için artık amaç, abisinin ölümünün intikamını almak ve Tottenham sokaklarında kendi ismini duyurmaktı.
BLOXXIDE'IN YÜKSELİŞİ
İlk yıllar boyunca Aaron küçük çaplı işler yaparak hayatta kaldı. Uyuşturucu satışlarında aracı olarak başladı, ardından kendi çevresini oluşturmaya başladı. Hızlı para kazanma ve çevresindeki insanları etkileme isteği, onu giderek daha organize bir hale getirdi. Zamanla Tottenham bloklarında tanınan bir figür haline geldi. Her geçen gün daha çok kişi Aaron’un etrafında toplanmaya başladı.2022 yılının ortalarında, Aaron artık sokaklarda yalnız hareket etmiyordu. Sadık birkaç kişiyle birlikte kendi grubunu kurdu. Bu grubun adı, doğduğu bloklardan esinlenerek BLOXXIDE oldu. İsmi, bloklarda doğup bloklarda büyüyen insanların hikayesini temsil ediyordu.
BLOXXIDE’ın faaliyetleri kısa sürede genişledi. Uyuşturucu trafiği, koruma işleri ve yasa dışı ticaret üzerinden gelir elde etmeye başladılar. Grup, Tottenham’ın belirli bölgelerinde hâkimiyet kurdu. Aaron, hem liderliği hem de kararlılığıyla saygı kazandı. BLOXXIDE üyeleri arasında disiplin yüksekti; herkesin görevi, bağlantısı ve sokaktaki pozisyonu belliydi.Ancak Aaron’un aklında hâlâ geçmişin hesabı vardı. Abisini öldüren kişinin Peckham tarafında hâlâ aktif olduğunu öğrendi. Haftalar süren takip sonucunda o kişiyi buldu. Gece vakti sokak ortasında 8 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Bu olayın ardından Tottenham sokaklarında BLOXXIDE ismi korkuyla anılmaya başladı. Rakip gruplar geri çekildi, satışlar arttı, para akışı güçlendi.
Fakat bu yükseliş fazla dikkat çekti. Polis, bölgede sık sık operasyonlar düzenlemeye başladı. Aaron ve ekibi birkaç kez gözaltına alındı, bazı üyeler kayboldu veya hapse girdi. Buna rağmen BLOXXIDE varlığını sürdürdü. Ancak artık Tottenham, onlar için bir tuzak haline gelmişti. Polis baskısı, muhbirler ve rakip çetelerin yeniden toparlanması işleri zorlaştırıyordu. Aaron, çetenin geleceği için yeni bir rota çizmek zorundaydı.
VICE CITY x BLOXXIDE
2024’ün başlarında Aaron, Tottenham’daki çekirdek kadroyu topladı. Artık sokakları arkasında bırakmanın zamanı gelmişti. Planı, BLOXXIDE’ı yeni bir şehirde, yeni bir düzende yeniden inşa etmekti. Uzun süre haritalar, bağlantılar ve fırsatlar üzerinde çalıştılar. Sonunda, kararlarını şekillendiren tek bir isim kaldı: Vice City. Vice City, paranın hızlı döndüğü, suçun sistemin bir parçası hâline geldiği bir şehirdi. Parlak neon ışıkların ardında kan, ter ve hırs gizliydi. Aaron için bu şehir, hem risk hem de fırsat demekti. Tottenham’ın gri sokaklarından çok uzakta olsa da, Vice City’nin enerjisinde tanıdık bir şey vardı: hayatta kalma içgüdüsü.
Yolculuk uzun sürdü. Şehre vardıklarında, ilk olarak Jefferson Motel çevresine yerleştiler. Eski bir yapının gölgesinde, nemli duvarlar arasında planlarını kurmaya başladılar. Bu bölge, düşük profilli kalmak için mükemmeldi — kimse fazla soru sormaz, herkes kendi işine bakardı. Başlangıçta küçük çaplı işler yaptılar: araç kaçakçılığı, bilgi ticareti, sokak ağı kurma… Aaron burada da sistematik bir düzen kurdu. BLOXXIDE üyeleri, Tottenham’dan getirdikleri sokak disiplinini koruyarak ama çok daha dikkatli hareket etmeye başladı.Zamanla Jefferson Motel blokları, BLOXXIDE’ın yeni merkezi hâline geldi. Şehirdeki diğer küçük gruplarla bağlantılar kuruldu; İngiltere’deki eski temaslar yeniden devreye alındı. Aaron’un hedefi artık sadece intikam değildi. O, BLOXXIDE’ı uluslararası bir yapıya dönüştürmek istiyordu.
Tottenham’ın arka sokaklarında başlayan hikâye, Vice City’de yeni bir sayfa açmıştı. BLOXXIDE, doğduğu bloklardan uzaklaşmıştı ama ruhunu taşımaya devam ediyordu. Artık sadece bir sokak çetesi değil, kendi kurallarını yazan bir yapıydı. Aaron Palmer için bu yolculuk, kaybettiklerini geri almak değil; sokaklarda yeni bir düzen kurmanın başlangıcıydı.