Konu: Ganton The Region Owners  (Okunma sayısı 3251 defa)

0 Üye0 Üye ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#0 - 29.09.2025 21:33









Good Old Years: Wadee’nin Gölgesi


Vice City’nin doğusunda, Ganton’un dar sokaklarında 90’ların sonunda tek bir isim yankılanıyordu: Dagwood Wadee.
O sadece bir serseri değildi, yokluğun içinden çıkıp sokağın kralı olmuştu. Ganton o dönem sefaletin, işsizliğin ve polis baskısının boğduğu bir cehennemdi. Çocuklar  çete savaşlarının gölgesinde büyüyordu. Polis bile mahalleye adım atmadan önce iki kere düşünürdü, çünkü Wadee’nin kontrol ettiği sokakta hiçbir şey tesadüf değildi.
Wadee, kimsesizlerin ve kaybolmuşların lideriydi. Kimin kirasını ödeyeceği, kimin dükkan açacağı, kimin hangi köşede paket satacağı onun sözüyle belirlenirdi. Bir yandan  sokaktaki trafiği yönetir, bir yandan polislerle sokağın payını yedirirdi. Ama devletin defterine adı yazıldığında, Wadee’nin zamanı dolmuştu. Telefonlar dinlendi, muhbirler sızdı, dosyalar kabardı. 2018’de bir gece bavulunu toplayıp Avrupa'ya kaçtı. Ganton'dan elde ettiği servetle İspanya'da büyük bir arazide esrar yetiştirmeye başladı. Gidişiyle birlikte Ganton’da büyük bir boşluk doğdu. Bir kral çekip gidince, taht her zaman kanla doldurulurdu.

The Dark Years to Come

İhanet hava kadar yaygındı. Yan yana içilen biranın sabahında aynı yüz başka bir grubun setinde görünüyordu. Dostluklar sigorta poliçesi gibi bir gecede iptal edilebiliyordu. Kiminle oturup kiminle konuşulacağı artık bir karar, bir ölçüydü. İnsanlar birbirine bakarken gözlerini daha çabuk kaçırır olmuştu.
Duvarlar yeni renkleriyle konuştu. Gece maviyle başlar, sabah kırmızıya dönüşürdü. Tagler, işaretler, yeni sahiplerin acemice bıraktığı imzalar sokak dilini değiştirdi. O işaretlerin ardında kimlerin payına ne düştüğü konuşuluyor, küçük hesaplar büyük hayatlara dönüşüyordu.
Kan geceleri daha sık kapıya dayanmıştı. Bir market köşesinde başlayan kavga ertesi gün üç ceset getirebiliyordu. Olaylar küçük bir kıvılcımdan büyüyor, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte geride sessizlik ve ağır izler kalıyordu. Çocuklar okula giderken kaldırımdaki kanlı tişörtlere bakmaktan kaçınıyordu, çünkü o kırmızı izler artık onların masumiyetine yönelik bir uyarıydı.
Polis karışık bir resimle uğraşıyordu. Kiminle savaşacağını bilemiyordu. Her köşede yeni bir grup, her reklam panosunda yeni bir isim vardı. Ganton bir yılan yuvasına dönmüştü sesler kalabalık, niyetler benzer düzen karmaşıktı ama bu hengamenin ortasında Bronx sadece izliyordu. Donald Ganton'da varolduğundan beri Wadee'e kardeşlik etmiş, yanında durmuş ama zamanı gelince gölgeye çekilmişti. O gözleriyle sokaktaki yeni haritaları okuyor, yüzlerdeki değişimi not alıyordu. Çünkü Bronx biliyordu ki boş bir taht uzun kalmaz. Kim merdivenin ilk basamağını gizlice tırmanmayı bilir, asıl o kral olur.
Gecenin birinde Bronx arkasını duvara yasladı ve sokaktaki ahalinin sesini dinledi. Her hesap, her teklif onun için bir göstergeydi. Kimin cesareti nerede tükenecek, kim pazarlık sırasında hangi sözü unutacak, kim kimden daha aç olacaktı. Ganton’un para trafiği için herkes kendi oyununu oynuyordu ama Bronx oyunu dıştan değil içeriden, usul usul değiştirecek hamleyi bekliyordu.




Brotherhood (Bronx & Carl)

Ganton’un dar sokakları gece vakti nefesini tutar gibi olurdu. Betonun ısısı gün batarken bile kolay kolay çekilmezdi. Bu mahallede isimler fısıltıyla dolaşır, hikayeler duvarlara sinerdi. Bronx ve Carl Mikeyson tam da bu duvarlarda büyüyen iki isimdi. Çocuklukları çatlak kaldırımların kenarında, boş arsalarda yakılan ateşlerin ısısı ile geçti. Evde para az, sabır çoktu. Sokak onlar için hem okul hem ekmek kapısı oldu. Bronx erken yaşta sertleşti. Sırtını dayayacağı bir baba yoktu. Cebine güvende tutacağı bir şey koymak zorunda hissetti. Arkadaşlarını kaybetmemek için sadakati kural yaptı. Carl Mikeyson ise mahallenin başka bir ucunda ama aynı ritimle büyüdü. Sözleri az, bakışı soğukkanlıydı. Hesap yapmayı severdi. Bir konuya el attı mı düzen kurmadan bırakmazdı.
İkisinin yolu ilk kez bir marketin arka kapısında kesişti. Bronx kasa arkasındaki kadının borcunu kapatacak kadar para koymuş, bir şey demeden çıkıp gitmişti. Carl bunu gördü. O an jetonu düştü. Bu mahallede para kazanmak tek mesele değildi. Adını nasıl anacakları da önemliydi. Aynı yolun yolcularıydılar. Yollar bir olunca  beraber çalışır oldular. Bronx’un mahalleyi avucu gibi bilmesi ile Carl’ın soğukkanlı planı birbirini tamamlıyordu. Bir iş bozulacaksa önce hissederdi Bronx. Bir iş büyüyecekse önce kuruluşunu sağlar, akışını düzenlerdi Carl. Ganton sokakları, bu iki ismi yavaş yavaş ezberledi.
Para bir kez akmaya başlayınca etrafı kalabalıklaştı. Serseri çocuklar onları takip etmeye başladı. Bronx pasta tek kişiye değil der, kazancın bir kısmını mahalleye akıtır, market borçları kapanır, evlerin eksikleri tamamlanırdı. Carl işleri dağıtmayı bilirdi. Kim neyi yapacak, kim neyi yapmayacak, herkes rolünü bilsin isterdi. Ekip içinde ağır bir disiplin vardı. Sokakta adları korku ile saygı arasında asılı kaldı. Kimi onları kurt gibi görür, kimi kardeş gibi anardı. Sahnede ne varsa sokak onu yazardı.
Carl Mikeyson bir noktada kokain akışını kontrol eder hale geldi. Bölgesinde hiç de küçümsenmeyecek bir trafik vardı. O bu işi bir kazan dağıtımı gibi değil, bir cetvel düzlüğü gibi kurdu. Zamanlama, rota, kişi, miktar. Her şey notluydu, hareket netti.
Bronx ise o sıranın dışında başka bir cephede çalışıyordu. Bazen bir telefon çıkar, bir zarf masaya bırakılır, bir kişi hedefe konurdu. Tetik düşürerek para yaptıkları şiddetli ama tedbirli zamanları oldu. Ghetto'nun hızlı gençleri tetik düşürmek için can atıyordu, paranın yanı sıra bu işi saygı görmek için yapıyorlardı. Bronx kusursuz bir cinayeti yüzbin dolara alıyor, onbindolar'a serserilere taşeron ediyordu. Onunla yol yürüyen kardeşleri her sokağa girebiliyor, fiyakasını gösterebiliyordu. Kimileri bunları bir masal sandı. Kimileri gerçeğin sıcaklığını içinde hissetti. Her hikaye kulaktan kulağa büyüyüp değişir ama geride kalan hep aynıdır. Birilerinin yükselişi birilerinin düşüşü ile olur.
Rakipler yanı başlarındaydı. Başka mahallelerden adamlar gelir gider, nabız yoklar, fırsat arardı. Bronx bunu kokusundan anlardı. Carl tabloyu önceden çizerdi. Bu ikilinin en büyük farkı şu oldu. Çatışma çıkarmadan önce çatışmanın maliyetini hesaplarlardı. Ne kazandık, ne kaybettik, mahalle ne oldu. Bu yüzden vur kaç yapan ekipler nadir başarı şansı buldu. Yine de Ganton’da huzur denen şey tarihi boyunca uzun sürmezdi.
Bronx ekipteki gençlerini gibi yetiştirdi. Birini pazarlık ve konuşma tarafına, diğerini saha ve takip tarafına verdi. Carl ise işlerin akışında yeni bir düzen kurdu. Küçük parçalara böldü ağı. Bir parça düştüğünde diğeri ayakta kalsın istedi. Mahalle onları yalnızca para ile hatırlamadı. Bir annenin alışverişine destek olan adamlar olarak da andı. Bir öğretmenin kirayı yetiştiremediği ayda kapıdan zarf bırakan kişiler olarak da anıldı. Bu jestler hikaye değil, bir düzenin parçası oldu. Çünkü iyilik için dua eden bir insanın sesi, sokakta sirenlere bazen baskın gelirdi. Bronx bunu tecrübe etmişti. Sokağın kalbi için bir pay hep kalırdı. Onun için kimi geceler paylaşım yapıldı. Kimi sabahlar borç kapanınca bir evden teşekkür sesi geldi. Adamım diyenlerin sayısı böyle çoğaldı.
Yine de her hikayenin kirli sayfaları olur. Ekip içinde bir iki kişi kolay paraya alıştı. Dışarıdan gelen bir yabancı ile gizli iş çevirmeye kalkıştı. Carl bunu kısa sürede fark etti. Bronx ise onları karşı karşıya aldı. Uzun laf yoktu. Kural bozulursa ekip bozulur. Ekip bozulursa herkes kaybeder. Bu iki kişi sessizce uzaklaştırıldı. Sokak bu tarz kararları hep soğuk yazar. Ama mahalleye zarar veren bir çatlak kalırsa duvar bir gün çöker. Onlar çatlağı erken görüp harcını çekiyorlardı.
Polisin dikkatini çekmemek Ganton’da bir sanattı. Bazı geceler ışıklar erkenden kapandı. Bazı sabahlar yollar herkes uyanmadan temizlendi. Carl kağıt üstünden iz silmeyi Bronx ise sahada iz bırakmamayı bilyordu. Buna rağmen bir akşam sirenler yine yaklaştı. Evler tek tek arandı. İki genç alındı. Sorguda dudaklar pek açılmadı. Mahalle suskunluğu severdi. Çok geçmeden gençler avukatla dışarı çıktı. Bu olaydan sonra ekip çok daha az göz önünde kaldı. Gösteriş yoktu. Paranın sesi de kısıldı. Bunu bir zayıflama değil, uzun ömürlü bir nefes olarak gördüler.
Ganton’dan beyaz yakalı çıktığı çok görülmezdi. Bu sokakta doğan çoğu insan bu sokağın dilinden başka bir dil konuşmazdı. Bronx ile Carl Mikeyson da bu dilin üzerine kendi aksanını ekledi. Bronx insanın yüzünden niyeti okuyan bir göz oldu. Carl işi kağıda döküp düzenleyen akıl oldu. İyi günlerde yanlarında koşan çocuklar oldu. Kötü günlerde de kapının önünde bekleyen,  gerekirse biz varız  diyen gençler oldu. Hiçbir zaman tek başına yemedi bu iki adam. Kazanç paylaşılınca sadakat da büyüdü.
Yıllar geçti. Ganton bazen suskun bazen bağırgan bir mahalleye dönüştü. Eski arkadaşların bir kısmı evlendi, bir kısmı kayboldu, bir kısmı mezar taşı ile anıldı. Bronx kimi geceler çatıya çıkıp mahalleye baktı. En doğru hamle bazen hiç hamle yapmamaktı. Mahalledeki çoğu insan bunu zamanla anlar. Hızlı çıkan da hızlı düşer. Dengede kalanlar  esasta uzun süre yaşardı.
Onları seven de var, sevmeyen de. Ama şu gerçek kolay kolay değişmez. Bu iki isim mahallede bir kültür, bir iş disiplini, bir paylaşım mekanizması kurdu. Çocukların bazısı onlar gibi olmak ister, bazısı onlar gibi olmamaya yemin eder. Yine de herkes bilir. Ganton’un hikayesi anlatılırken Bronx ile Carl Mikeyson bir satırın ortasında değil, sayfanın tam merkezinde dururdu.




Rise of Bronx
Bronx uzun süre boyunca başkalarının masalarında, başkalarının mekanlarında iş çevirmişti. Parası vardı, adı biliniyordu ama gerçek güç için bir köşe başına değil, kendi kalesine ihtiyacı vardı. Sokakların haraç kovalayan biri olmaktan daha fazlasını istiyordu. Gözünü diktiği yer, Ganton’un tam kalbindeki otoparktı. Gündüzleri hurda arabaların gölgesinde tamircilerin uğrak noktası, geceleri boş şişelerin ve kavga seslerinin yankılandığı bir beton çukur. İlk bakışta değersizdi ama Bronx’un gözünde bambaşka bir anlam taşıyordu. Otopark, sokakların kesişiminde bir kavşak gibiydi. Gelen gideni görür, dedikodusu kulağa çalınır, paranın izi asla kaybolmazdı.
İlk adımda Bronx oraya takılmaya başladı. Yanına Carl Mikeyson’u aldı, Lil Spade’i köşeye dikti. Arabanın kaputunda oturup geleni gideni izliyorlardı. Başlangıçta kimse bir şey anlamadı. Bronx burada vakit öldürüyor dediler. Ama zamanla herkes fark etti ki o vakit öldürmüyor, mekanı sahipleniyordu.
Bronx ve kardeşlerinin çöktüğü otoparkın sahipleri adına iri yarı ayak takımları otoparka geldi. Bronx’a yaklaşarak "Bu meskene ben sıçıyorum, sen de kendine başka köşe bul” dedi. Bronx hiç yükselmedi, beline davranmadı. Yalnızca ayağa kalktı, karşısındaki ahmak adamın gözlerinin içine baktı. Arkasında Carl çevreyi çoktan yoklamış, ihtimalleri göze almıştı, bir kıvılcım bekliyordu. Lil Spade ise sessizce ana kapının yanına geçmiş, gelen olursa yolu kapatacak şekilde bekliyordu.
Bronx ağzını yaya-yaya konuştu:
“ Whats your problem fool? Para kimin elindeyse çöplükte aynı elde olur, it's non of your fucking business"
Umduğunu bulamayan mekan sahipleri sanki bir şey söylemeye çalıştı ama Bronx’un tavrı, Carl’ın crack kokain etkisi altında ki şeytan gibi bakışı, Lil Spade’in elinde salladığı zincir, hepsini susturdu.
Ertesi gün aynı adam tek başına geldi. O konuda sadece aracı olduğunu söyleyip terazinin ağır tarafına kendini açıklamak istedi. Oto yıkamada aracını yıkatıp aracını yıkayan Ganton gençlerine bahşiş verdi.
Otopark artık Bronx’un sahasıydı. Günler geçti, beton çukurun çehresi değişti. Önceden hurda arabaların arasında sigara içen çocuklar, şimdi Bronx’un gözü önünde çalışıyor, mal taşıyor, hesap tutuyordu. Köhne bir kulübe ofise dönüştü, duvarlara harita asıldı, defterler yığıldı. Gündüzleri sıradan bir otopark gibi görünse de geceleri orası Bronx ve çetesinin kalbi oldu. İçeri giren çıkan herkes biliyordu ki o yer artık bir otopark değil, Bronx’un meskeniydi.


Bronx’un otoparkı ele geçirmesi sadece bir başlangıçtı. Carl Mikeyson içeriyi düzenlemişti. Köhne kulübe masa ve defterlerle doldu. Duvara çizilmiş haritalar, kimin ne zaman ne getireceği yazılı çizelgeler. Carl işin matematiğini yapıyordu. Kimden ne kadar para çıkacak, hangi sokaktan hangi mal geçecek, kimin eli temiz, kimin eli kirli bunu iyi okuyordu. Bronx güveni Carl’a teslim etti çünkü biliyordu, o defterlerdeki düzen bütün çetenin iskeletiydi.
İlk günlerde sıradan bir beton çukurdan ibaret görünen yer, kısa sürede Ganton’un kalbi haline geldi. Gündüzleri arabalar girip çıkıyordu ama artık her kaportanın altında sadece motor değil, Bronx’un işinin parçası olan zulada ki paketleri de vardı. Bronx ve Carl mahalledeki kardeşlerinin teslimat arabalarına mekanizmalı zula bölümü monte ediyorlardı. Bu sayede paketler çevirmelere yakalanmadan rahatça teslim edilebiliyordu. Oto yıkama bahanesiyle mahalleye sokulan paketler başka yerlere sektiriliyordu.
Lil Spade ise sahayı tutuyordu. Serserilerin gözünü korkutan, kapıya yanaşan yabancının omzuna eli ilk konan hep o oldu. Bronx onu bir pitbull gibi besledi. Sadakati arttıkça, otoparkın çevresinde Bronx’un gölgesi daha ağır basmaya başladı. Akşamları Bronx, otoparkın ortasına bir sandalye çekip otururdu, önünden geçen arabaları izler, gelen, giden mahalleyliyle selamlaşır, boy gösterirdi. Mahalleli biliyordu ki Bronx orada oturuyorsa, orası sadece bir otopark değil artık bir bağlantı noktasıydı. Kısa sürede işler büyüdü. Küçük dükkanlardan toplanan üç beş doların yerini, otoparktan dönen balya-balya yeşiller aldı. Oto yıkama bahanesiyle mahalleye sokulan paketler başka yerlere kaydırıldı. Gece yarısı giren araç sabaha çıkmadan yükünü bırakıyor, yerine Bronx’un parası kasaya giriyordu.







At the Present Time

Ganton’un dar sokakları, geceyle gündüz arasında bir nabız gibi atıyordu. Gri beton, grafitiler ve kırık sokak lambalarının titrek ışığı bunların hepsi Bronx’un dünyasının renk paletiydi. Onun için bu sokaklar harita değil bir zamanların çürümüş düzenine yeni bir mimarlık inşa edilecek ham maddeydi.
Donald Bronx, etrafında gençlerin kederini ve öfkesini sezen bir adamdı. Kulağında mahalle dedikodularının ritmi, cebinde ise yeni bir düzenin taslağı saklıydı. Wadee’nin gölgesinden çıkmıştı kralın bıraktığı taht boşluğunu kanla değil, zeka ile doldurmayı hedefliyordu. Bizim işimiz büyük laflar etmek değil derdi hep. Biz koşulları değiştireceğiz kimin ne yediğini, kimin ne kazandığını sessizce yeniden yazacağız.
Onun kâğıt üzerindeki il-legal'in kitabı sivri köşelerden arınmıştı. İçinde büyük hamleler yoktu, büyük laf yoktu. Küçük, tekrar eden ritüeller, birbiriyle örülmüş bağlılıklar, günlük işler ve görünür olandan farklı bir ekonomi vardı. Bronx bunu bir günlüğe değil, mahalleye yazıyordu  gençlere düzenli bir gelir, yaşlılara küçük yardımlar, dükkan sahiplerine koruyucu sözler. Karşılığında beklediği tek şey sadakat ve sessizlikti.
Carl Mikeyson onun sağ koluydu gölge olarak bilirdi kendini. Bronx’un planıyla Carl’ın işi uygulatmaktı sert, ama ölçülü. Lil Spade ise enerjinin vücut bulmuş haliydi aceleci bir umut, bir el feneri gibi gençlerin karanlığına ışık tutan, bazen de alev saçan bir çocuk. Bu üçlü, mahalle ekonomisinin kıyısında yeni yollar açmaya başladı. Ama yollar banka soymaya, kitapta yazan yöntemlere benzemezdi daha ziyade, insanlara günlük ekmek verecek, kimseye doğrudan savaş ilan etmeyecek biçimdeydi.
Bu serseriler, gündüzleri yasal yüzünü gösteriyordu. Eski bir oyun salonu, birkaç sivil iş, sokakta görünür işleri olan birkaç insan… Bunlar herkesin görebildiği katmanlardı. İnsanlar içeri girip oyun oynuyor, bira içiyor, dükkânın önünde aynı yüzleri görüyordu. Fakat arka odada kurulan küçük ağ, sokak gençlerini meşgul edecek işlere yönlendiriyor, geceyi çalmadan, sahadan izinsiz geçmeden bir şekilde idare ediyordu. Bronx bunun adını koymazdı o, bunun bir mekanizma olduğunu söylerdi mekanizma, insanlara rutin, bir neden ve bir aidiyet veriyordu
Bunların hepsi görünür ölçeğin dışındaydı. Bronx, gürültüyü ölçecek, çıkarı ölçüp biçip ardından bırakacak adamdı. “Gürültü, polisi çeker,” derdi. O yüzden kuralları basitti gösteriş yok, acele yok, kimseyi küçük düşürecek hamle yok. Yerel halkla kurulan ilişki, çetenin en sarsılmaz sigortasıydı yaşlı bir kadın için kırılan pencere bedelinin ödenmesi, kırılan bir arabaya yapılan küçük onarım… bunlar minik yatırımlardı ama geri dönüşleri derin oluyordu. Mahalle onlara minnet duyduğu için konuşmuyordu konuşmanın asıl maliyeti, konuşanın ağzını kapatmaktı.
İstihdam dediği şey de çok büyük eylemler içermiyordu. Bronx’un verdiği işler, gençlerin ellerini meşgul eden, onlara bir maaş gibi düzenli küçük kazançlar sağlayan işlevlerdi. Bazısı açıkça yasal, bazısı gri alandaydı  ama hiçbir sahne, polis teşkilatına götürecek net bir iz bırakmamalıydı. Bronx gençlere yalnızca para vermez, onlara bir kimlik de verirdi “Burada çalışacak kadar güvenilir olan sensin.” Bu, sokakta daha fazla saygı demekti, saygı ise gecenin en güçlü para birimiydi.
Her yeni kazanç, beraberinde yeni riskleri getiriyordu. Bronx bunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden aklı her şeyin üstündeydi. Bir hamlenin paranın akışını değiştirmesi gerekiyorsa, önce mahalledeki fay hatları ölçülür, sonra hamle yapılır. Savaş çağrıları değil, pazarlık masaları işin merkezindeydi. Bronx’un asıl gücü, sessizce güç toplaması, rakibini kendi açmazlarına çekmesi, içindeki çürümeyi ortaya çıkararak rakibi içten çökertmesiydi.
Ama bütün bunların bir bedeli vardı. Gençler, mahallenin çocukları, geceleri daha sık dışarıda görünmeye başladıkça komşuların kulakları daha da hassaslaştı. Dükkanlarda konuşulan fısıltılar, pencerelerden süzülen endişeli bakışlar, polis devriyelerinin sokakta geç kaldıkları anlar  bunların hepsi Bronx’un radarındaydı. O, bu dalgayı dikkatle ölçer, gerektiğinde dalgayı kıracak yumuşak hamleler yapardı. Birincil kural: "Gözün üstünde duracak bir iz bırakma.”
Ganton halkı, bir yandan Bronx’un adını konuşuyordu, diğer yandan torunlarına balkonlardan fısıldamaya devam ediyordu. Sözler onlar Ganton’un sahipleri demekten uzak, daha ziyade “onlar şimdi bizimle iş yapıyorlar” demeye yöneliyordu. Bronx, büyük bir imparatorluğun habercisi değil küçük, organize bir düzenin mimarıydı. Her yeni işe alınan genç, her düzenlenen küçük görev, grubun dokusuna işlenen yeni bir dikişti.

« Son Düzenleme: 02.10.2025 13:00 OLDHAND »
Mükemmel
1
agree
3
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
dynoco,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
agree tepkisini veren kullanıcı(lar):
OLDHAND, bandaholic, silvenabi,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1 - 29.09.2025 21:33
Ganton’da Binco Mağazası Önünde Kavga: Polis Güçlükle Müdahale Etti
Yazan: Mark McFallan, San Andreas News
09.04.2025 / 03.44



Ganton’da Binco Mağazası Önünde Kavga: Polis Güçlükle Müdahale Etti
Pazartesi akşamı Ganton’un merkezinde bulunan Binco kıyafet mağazasının önünde iki grup arasında çıkan kavga mahallede paniğe yol açtı.
Görgü tanıklarının ifadesine göre, mağazanın köşesinde karşı karşıya gelen gençler arasındaki tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Yumruklar ve tekmeler havada uçuşurken, çevredeki vatandaşlar korku içinde uzaklaşmak zorunda kaldı. Bazı görgü tanıkları kavgaya karışanların ellerinde sopalar ve zincirler bulunduğunu belirtti.
Olay yerine gelen polis ekipleri kalabalığı dağıtmakta zorlandı. Sirenler, megafon uyarıları ve cop müdahaleleri sonrası gruplar güçlükle bölgeden uzaklaştırıldı. Kavgada ciddi bir yaralanma meydana gelmezken, Binco mağazasının vitrin camlarının kırıldığı, yakındaki birkaç aracın da zarar gördüğü öğrenildi.
Polis, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını ve güvenlik kameralarının incelendiğini açıkladı. Yetkililer ayrıca, şüphelilerin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmaların sürdüğünü duyurdu.
Mahalle esnafı ve bölge sakinleri, son dönemde Ganton’da sıklaşan bu tür olaylardan endişe duyduklarını belirterek daha fazla devriye talep etti.




Ganton’da Silahlı Soygun: Kenevir Yüklü Servis Aracı Hedef Alındı
Yazan: Erwin Nelson, San Andreas Network
22.09.2025 / 11.28



Pazartesi günü Ganton bölgesinde, yerel bir kahve dükkânına kenevir ürünleri taşıyan bir servis aracı silahlı soyguna uğradı.
Tanıkların ifadelerine göre, beyaz renkli bir kamyonet ara sokakta yavaşça ilerlerken saldırgan araca yaklaştı. Elindeki tabancayı doğrultan şüpheli, sürücüyü tehdit ederek para ve kasadaki malları istedi. Olay sırasında aracın kasasında yasal satış için hazırlanmış kenevir ürünlerinin bulunduğu tespit edildi.
Sürücü kısa süreliğine etkisiz hale getirildikten sonra soyguncu olay yerinden hızla uzaklaştı. İhbar üzerine polis ekipleri bölgeye intikal etti ancak saldırganı bulamadı. İlk incelemelerde yaklaşık 10 kilogramlık kayıp olduğu belirlendi.
Emniyet yetkilileri, çevredeki güvenlik kameralarının incelemeye alındığını duyurdu. Kamera görüntülerinde şüphelinin iri yapılı, koyu renk kıyafetler giyen bir erkek olduğu görüldü. Polis, kimlik tespiti için çalışmaları sürdürürken, olayın bölgede faaliyet gösteren yeni çete yapılanmalarıyla bağlantılı olabileceği ihtimali de araştırılıyor.
Bölge sakinleri, son dönemde Ganton’da artan organize hareketlilikten endişe duyduklarını ifade ederken, yetkililer halka sakin olmaları ve şüpheli bir durumla karşılaştıklarında derhal güvenlik güçlerine bilgi vermeleri çağrısında bulundu.

« Son Düzenleme: 03.10.2025 01:10 OLDHAND »
agree
3
pwnt
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
agree tepkisini veren kullanıcı(lar):
OLDHAND, bandaholic, silvenabi,
Tepki yok
pwnt tepkisini veren kullanıcı(lar):
dynoco,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#2 - 29.09.2025 21:33
Oluşuma katılmak isteyen oyuncular için;
Alıntı
IC (In-Character) Kurallar
  ▸ Bu oluşum iiçinde tüm hareketler sokak gerçekçiliğine uygun olmalıdır.
  ▸ Her karakter kendi yaşamına, çevresine, yaşatmak istediği karaktere göre rol yapmalıdır. Abartılı yoldaş dalton tavırları kabul edilmez.
  ▸ IC’de alınan her karar sokak mantığına göre sonuç doğurur. Çetenin otoritesi ve hiyerarşisi daima korunur.
  ▸ Sadakat, güven ve mahalle içi saygı IC’de en önemli değerdir. İhanet, rolün sonucuna göre cezalandırılır.


OOC (Out-of-Character) Kurallar
  ▸ Türkçe ve imla kurallarına özen gösterilmesi zorunludur.
  ▸ Sunucunun tüm kuralları eksiksiz şekilde geçerlidir.
  ▸ OOC kışkırtmalar, kendini gayrimeşruya kaptırıp rakip birliklerle münakaşaya girmek, saygısızlık yapmak bizimi için kabul edilemez.
  ▸ Rol dışı her mesele liderlik kadrosuna bildirilir, IC’ye taşınmaz.

Birlik Katılımı
  ▸ Katılmak için karakterin gariban / yoksul tabakadan gelmesi ve suça meyilli bir profil taşıması beklenir.
  ▸ Birlik tanıtımını okuyup misyonumuzu ve vizyonumuzu idrak etmesi gerekir.
  ▸ Çeteye giriş, kendini kanıtlamak ile olur; sadakat, sabır ve gerçekçi oyun ön plandadır.
  ▸ Katılım süreci IC’de başlar: yeni gelen oyuncu sıradan, doğal rollere girmelidir. (ör. iş aramak, aynı mahallede yaşamak, ufak tefek işleri işleri bitirmek.)
  ▸ Hiçbir oyuncu IC süreci geçmeden “çete üyesi” statüsüne alınmaz.
  ▸ Katılım sonrası her oyuncu lider kadrosunun gözetimindedir. Kuralların ihlali durumunda liderler uyarı verir, gerekirse OOC rapor oluşturur.

Temel Prensip
  ▸ Kaliteli insanlarla, kaliteli bir rol ortamı oluştumak, deneyim kazanmak ve kalitemizi arttırmak için varolmak istiyoruz.
  ▸ Zenci olmanın verdiği cahil özgüveniyle yaşanan Retarted RP durumlarını asla kabul etmiyoruz, kaliteyi ciddiye almaya çalışıyoruz.
  ▸ Burada amaç sadece para veya silah değil; ghetto'ya adapte olmuş gayrimeşru çete üyelerini canlandırmaktır,
Aramıza katılmak isteyen herkesi yukarıdaki şartları karşılamak kaydıyla davet ediyoruz. Alımlar açık.
« Son Düzenleme: 01.10.2025 13:07 OLDHAND »
agree
4
like
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
agree tepkisini veren kullanıcı(lar):
OLDHAND, bandaholic, silvenabi, vantablackdraco,
Tepki yok
Tepki yok
like tepkisini veren kullanıcı(lar):
dynoco,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#3 - 29.09.2025 23:09
-HOOD BÖLGESİ-




« Son Düzenleme: 01.10.2025 13:09 OLDHAND »
Haha
2
Vice
1
Tepki yok
Tepki yok
Haha tepkisini veren kullanıcı(lar):
silvenabi, vantablackdraco,
Tepki yok
Vice tepkisini veren kullanıcı(lar):
dynoco,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#4 - 30.09.2025 00:53
*r
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#5 - 30.09.2025 00:53
*r
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#6 - 01.10.2025 21:52
 :uzi:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#7 - 02.10.2025 10:08
Oluşum IFM tarafından onaylanmıştır, başarılar :sampanya:
Mutlu
2
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Mutlu tepkisini veren kullanıcı(lar):
silvenabi, dynoco,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#8 - 02.10.2025 11:05
başarılar
Mutlu
2
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Mutlu tepkisini veren kullanıcı(lar):
OLDHAND, dynoco,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#9 - 02.10.2025 11:12
Başarılar dilerim.
friendly
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
friendly tepkisini veren kullanıcı(lar):
OLDHAND,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok