Lance Strickland, Las Colinas’ın dar sokaklarında, ufak bir evde gözlerini açtı hayata. Mahalle, gündüzleri sıradan görünse de geceleri bambaşka bir yüzünü gösterirdi. Çatılardan yankılanan siren sesleri, uzaktan gelen silah patlamaları ve köşebaşlarında yapılan gizli pazarlıklar… Bunlar Lance’in çocukluğunun arka plan müziğiydi.
Babası yoktu, annesi ise evlere temizliğe giderek hayatlarını idame ettirmeye çalışıyordu. Daha küçük yaşta sokakları öğrenmek zorunda kaldı. Mahalledeki yaşça büyük çocuklar ona “küçük kardeş” muamelesi yapıyor, bazen kola ısmarlıyor, bazen de koşuşturmalarda gözcülük yaptırıyordu. Lance, farkında olmadan Las Colinas’ın gölgelerine alışıyordu.
Okula gittiğinde diğer çocuklardan farklıydı. Çantasında defter-kitap yerine bazen annesinin getirdiği yarım kalmış yemekler olurdu. Öğretmenlerinin gözünde sessiz, içine kapanık bir çocuktu ama mahallenin dar sokaklarında bambaşka biriydi. Kimi zaman duvarlara tebeşirle yazılar yazıyor, kimi zaman da çatılarda kavga eden abilerini izliyordu.
Lance, büyüdükçe sokakların sertliğini daha çok hissetmeye başladı. Çocuk yaşında bile “güçlü görünmek” gerektiğini öğrenmişti. Bir gün evinin önünde bisikletini almak isteyen iki çocuğa karşı yumruklarını sıkmış, her ne kadar dayak yemiş olsa da geri adım atmamıştı. O gün Las Colinas’ın çocukları arasında küçük bir ün kazandı: “LS” ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Lance büyüdükçe Las Colinas’ın kirli düzeniyle daha fazla iç içe girdi. Çocukken sadece gözcülük yaparken gördüğü olaylar, ergenlik yıllarında bizzat onun önüne çıkmaya başladı. Artık bisikletinin yerini eski bir araba almış, elleri ceplerinde mahalle köşelerinde dikilen gençlerin arasına karışmıştı.
Okul hâlâ hayatında vardı ama kâğıt üzerinde. Derslere pek uğramaz, gittiğinde de aklı hep dışarıdaydı. Onun için gerçek ders, sokakların ta kendisiydi. Her kavga, her tartışma, her kaybedilen dost birer öğretmen olmuştu. Las Colinas’ta genç olmak, ya güçlü olmayı ya da yok olmayı seçmekti.
Lance, küçük yaşta kazandığı gözü kara tavrını ergenliğinde daha da sertleştirdi. Yumruklarını artık sadece bisikleti için değil, mahallesinin adı için de kullanıyordu. Kimi zaman diğer mahallelerin gençleriyle kavgalara karışıyor, kimi zaman da kendi ekibinin önünde cesaretini kanıtlıyordu. LS lakabı artık sadece mahallede değil, çevre bölgelerde de duyulmaya başlamıştı.
Ama sokaklar sadece yumruklarla değil, zihinle de savaştır. Lance, zamanla kiminle dost olunacağını, kiminle düşman olunacağını öğrenmeye başladı. Çetelerin gözüne girmiş, küçük işlerde kendisine güvenilen biri hâline gelmişti. Henüz silah tutacak yaşta değildi belki ama sokaklarda sözünü dinleten biri olmaya doğru gidiyordu.
Las Colinas’ın neon ışıkları altında, Lance Strickland artık sıradan bir genç değildi. Çocuklukta başlayan o sert yol, ergenliğinde onu bambaşka birine dönüştürüyordu: sokakların kendi evladı, kendi ürünü… LS, kendi dünyasının kurallarını yazmaya başlamıştı. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
16 yaşına geldiğinde, LS artık sadece mahallede tanınan genç bir isim değildi; Las Colinas’ın kirli işlerine de adım atmıştı. Küçük “işler” yapıyor, az da olsa para kazanıyordu. İlk başta bu iş, sadece hayatta kalmanın bir yolu gibi görünüyordu ama para, onu yavaş yavaş değiştiriyordu.
Mahallenin bazı mekanlarında, geceleri ortamlara karışıyor, fahişeleri yürütüyor, hızlı para kazanmanın tadını alıyordu. Paranın getirdiği güç, LS’in bakışlarında sertliği artırmış, mahallenin diğer gençleri karşısında onu daha kararlı ve biraz da kibirli yapmıştı. Eskiden sadece gözü kara bir çocukken, şimdi para ve etkisiyle kendi dünyasının merkezi hâline gelmişti.
Ama sokaklar her zaman bir bedel ister. Bir gece, kendi kazandığı parayla çevresindekilere üstünlük taslayıp haddini aştığında, yaşlı bir mahalleli ona bir tokat attı. Bu tokat, sadece fiziksel bir darbe değil, LS’in ruhuna da bir uyarı olmuştu: Parayla değişmek kolaydır, ama sokakların gerçek kurallarıyla oynamak bedelsiz değildir.
O andan sonra Lance, kazandığı paranın gücünü ve yaptığı hataları düşünmeye başladı. Sokaklar ona hem fırsatlar sunmuş, hem de sınırlarını öğretmişti. Bedeli ödedikten sonra, LS daha dikkatli, daha olgun ve mahallenin gerçeklerinden haberdar bir genç olarak yoluna devam etti. Neon ışıkları altında, artık sadece hayatta kalmaya değil, kendi yolunu çizmeye ve hatalarından ders almaya odaklanmıştı. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
18 yaşına geldiğinde Lance, Las Colinas sokaklarının neredeyse tamamına kendini kabul ettirmişti. Artık resmen reşit olmuş, sınır tanımayan bir gençti. Alkol, sigara ve uyuşturucu artık günlük hayatının parçası hâline gelmiş, her gece başka bir tehlikeli maceraya atılır olmuştu.
Mahalledeki gençler onun tarzını konuşuyor, hareketlerini izliyordu. Bandanalar, modifiyeli araçlar, belinde silah ve keskin bakışlarıyla LS, tam bir ergen piç kurusu olarak tanınıyordu. Araçlarıyla sokaklarda tur atmak, geceleri riskli oyunlar oynamak ve çevresindekileri etkisi altına almak, onun için bir yaşam biçimi hâline gelmişti.
Eskiden yalnızca küçük işler yapan LS, artık çetelerin dikkatini çeken, kendi alanını savunan ve gerektiğinde silahını kullanmaktan çekinmeyen bir gençti. Neon ışıkları altında, her köşe onun için bir meydan okumaydı. Arkadaş çevresi küçüktü ama sadıktı; birlikte riskli işler yapıyor, para kazanıyor ve kendi kurallarını belirliyorlardı.
Ama sokaklar her zaman bedel ister. LS, bazen aşırıya kaçıyor, hem kendi güvenliğini hem de çevresindekileri riske atıyordu. Her kavgadan, her tehlikeden biraz daha tecrübeli çıkıyor; hatalarının farkına varmasa da sokaklar ona ders vermeye devam ediyordu.
18 yaşındaki Lance Strickland, artık sadece LS olarak değil, Las Colinas’ın genç çete dünyasının kendine has simgesi hâline gelmişti. Her hareketi cesur, her bakışı meydan okuyucu, her kararı ise hem riskli hem de heyecan doluydu. Neon ışıkları altında, sokakların çocuğu, artık tamamen kendi yolunu seçen bir ergen piç kurusu olmuştu. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
19 yaşına yaklaşırken Lance, Las Colinas sokaklarında artık sadece tanınan değil, aynı zamanda saygı duyulan bir genç olmuştu. Eskiden tamamen kendi hevesleri ve risk alma dürtüsüyle hareket eden LS, artık çevresindekiler için bir örnek ve güvenilir bir destek noktası hâline gelmişti. Bandanası hâlâ yerindeydi, modifiyeli arabası hâlâ dikkat çekiyordu; ama artık her hareketini sadece kendi eğlencesi için değil, çevresindekilerin güvenliği ve saygısı için de planlıyordu.
Alkol, sigara ve uyuşturucu hâlâ hayatının parçasıydı; gece gezmeleri ve riskli işler devam ediyordu. Ama artık kendi sınırlarını biliyor, gereksiz tehlikelere girmemeye çalışıyordu. Eskiden öfke ve hevesle yaptığı her hareketin bedelini ödemiş, sokak zekasını ve stratejisini daha etkin kullanmayı öğrenmişti.
Mahalledeki gençler LS’e saygı gösteriyor, onun kararlarını ve tavsiyelerini dinliyordu. Ama hâlâ en büyük otorite değildi; büyük abilerinin gölgesinde, kendi alanını ve etkisini dikkatle koruyordu. Bu konum, ona hem güç hem de sorumluluk kazandırmıştı. Gerektiğinde sert müdahale ediyor, gerektiğinde de akıl ve deneyimiyle çevresindekileri yönlendiriyordu.
20 yaşına geldiğinde Lance, mahallenin liderliğe yaklaşan ama hâlâ gelişmekte olan bir figürüydü. Neon ışıkları altında, eskiden sadece gösteriş ve heyecan peşinde koşan LS, artık hem güçlü hem de hesaplıydı; geçmişin hataları ve bedelleri, onu olgunlaşmaya doğru yavaş yavaş hazırlıyordu. Sokakların çocuğu hâlâ sertti, ama artık hem akıllı hem de sorumlu bir genç olarak çevresindekilere örnek oluyordu. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Mahalle dağıldığında Lance, tek başına sokaklarda hayatta kalmanın yollarını arıyordu. Eski arkadaşları artık farklı yönlere gitmiş, neon ışıkları altında yalnız kalan LS, eskisinden daha dikkatli ve temkinli hale gelmişti. Ama yalnızlık, onun gözü kara ruhunu yumuşatmamış, aksine daha planlı ve stratejik olmasını sağlamıştı.
Tam bu dönemde, Jayson Park ile tanıştı. Jayson, kendi sokağını kurmuş ve küçük ama büyümeye açık Wblock Brotherhood adlı bir birlik oluşturmuştu. LS, başlangıçta yalnızlığını ve tecrübelerini değerlendirmek için buraya katıldı; Jayson onun potansiyelini fark etmiş, büyümeye yardımcı olması için yanına almıştı.
İlk büyük işi Lance’e düştü: Yüklü bir miktar kokain sokakta indirilmiş ve güvenli bir şekilde dağıtıma hazır hâle getirilmek zorundaydı. LS, bu işi başarıyla tamamlayarak hem Jayson’ın güvenini kazandı hem de Wblock Brotherhood içindeki konumunu sağlamlaştırdı. O andan itibaren, artık yalnız bir genç değil; hem sokaklarda söz sahibi hem de birliğin güvenilir ve güçlü bir üyesi hâline gelmişti.
Gece gezmeleri, modifiyeli araçlar, bandanalar ve riskli işler hâlâ hayatının parçasıydı ama artık her adımını hesaplı atıyordu. LS, sokak zekâsını ve gözü karalığını birliğin hedefleriyle birleştiriyor, kendi gücünü ve etkisini artırıyordu. Neon ışıkları altında, Lance Strickland hâlâ meydan okuyordu, ama artık tek başına değil; Jayson ve Wblock Brotherhood ile birlikte yeni bir yol çiziyordu.
Lance genellikle aracıyla tek başına gezer, nadiren kardeşi Malik Strickland veya ekibiyle görülürdü. Mekanlara kayar, iki ter döker, birasını alır ve kendi keyfine bakardı. Yıllar boyunca sokakların acımasız derslerini, kardeşi ve birliğin güvenini birleştirerek kendi lehine kullanmayı öğrenmişti. 25 yaşına geldiğinde, Lance Strickland artık hem deneyimli, hem stratejik hem de kendi yolunu çizen bir genç adam hâline gelmişti; sokakların sert çocuğu hâlâ meydan okuyordu, ama artık geçmişin hataları ve bedelleriyle olgunlaşmış, güçlü bir figür olarak varlığını sürdürüyor, Wblock Brotherhood’un güvenilir bir parçası olarak kendi etkisini hissettiriyordu. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Lance Strickland, Wblock Brotherhood içindeki cesareti ve gözü karalığıyla tanınıyordu. Neon ışıkları altında sokaklarda meydan okuyan LS, çeteye ihanet edenleri cezalandırmak, büyük suçlara karışmak ve tehlikeli işler yapmak konusunda hiç tereddüt etmiyordu. Bu cesur ve sert tavır, onu defalarca polisle ve rakip çetelerle karşı karşıya getirdi; durmadan içeride olmasına rağmen, her seferinde hayatta kalmayı başardı.
Sicil kaydı yüzde yüz dolu olan Lance, ağır suçlardan defalarca içeri girdi, müebbet hapis tehdidiyle burun buruna geldi. Ancak zamanla, sokakların sert çocuğu artık suç işlememeye, birliğin işlerini düzenli ve kontrollü yürütmeye karar verdi. Artık eski hatalarından ders almış, yalnızca kendisi ve Wblock Brotherhood için sorumluluk almaya odaklanıyordu.
25 yaşındaki Lance Strickland, hâlâ sert ve meydan okuyucuydu, ama artık sokaklarda kontrolü elinde tutan, geçmişin hatalarını telafi etmeye kararlı yaşlı kurt olarak görüyordu kendisini. İçeride yaşadığı zorluklar, ona hem sınırlarını hem de ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Artık LS, yolunu değiştirmiş, suçu işlerken daha temkinli olmayı ve garantiye oynamayı öğrenmişti. 25 yaşında bir olgun adam rolüne bürmüştü kendisini.. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Lance, geride bıraktığı koca serüveni küçük evinde, şimdiden sahiplenmiş olduğu sokağında sonlandırıyordu. Piyasadan çekiliyordu; artık o karmaşa, o gürültü, o bitmek bilmeyen savaşlar onun değildi. 25 yaşında pencerelerini tek tek kapatıyor, sokakta adeta kendi hayatının sessizliğini inşa ediyordu. Her duvar, her köşe bir anı, bir kayıp, bir zafer taşıyordu; ama artık tüm bunların gölgesinden uzak, kendi dünyasında kalmak istiyordu.
Ve aklında hâlâ S’eville’deki o anlar vardı,güneşin yavaş yandığı sokaklar, seslerin birbirine karıştığı geceler… Oradaki her saniye, her gülümseme ve her kayıp, kalbine kazınmıştı. Ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın, o şehir ve o anlar hep yanında olacaktı. İçinde bir şeyler kırılmış, bir şeyler büyümüştü; ve o an, tüm karmaşaya rağmen, kendi sessizliğinde, küçük dünyasında huzuru buluyordu. İçindeki sert çocuğu bozmuyordu, duygusal bir yapıya sahip değildi fakat bu acımasız sokaklar onu yıprattı, Willowfield taraflarında kendi ekibiyle takılırken görebilirsiniz, ona bir selam vermeyi unutmayın!