"KANLAR İÇİNDE BİR YAŞAM ERKEKLİĞİN EN BÜYÜK ŞEVKİDİR."
CHAPTER ONE : The Birth of the Monster
Gavin McConall 1997 yılında İrlanda'nın başkenti Dublin'de Crumlin sokağında yerel bir ailede doğdu. Babası bir lisede beden eğitimi öğretmeni; annesi ise ev hanımıydı. Bir erkek kardeşi ve bir kız kardeşi olan Gavin McConall Crumlin sokaklarında orta gelirli bir aile üzerinde yaşamaya çalışıyordu. Babası onu spora teşvik ediyor ve küçük yaşta onu sportif faaliyetlerle buluşturuyordu. Sekiz yaşına geldiği zaman on yaşındaki abisiyle birlikte babasının teşvikleriyle yüzmeye başlamışlardı, uzun zaman yüzmeye devam ettiler ve olimpik yarışmalara katıldılar. Gavin İrlanda ve İskoçya üzerinde yüzme yarışmalarına katılmıştı, bu yarışmalar üzerinde toplam olarak bir altın madalya ve iki gümüş madalya kazanmıştı. On dört yaşına geldiği zaman babası onu atletizm kursuna yazdırmış, Gavin atletizm branşı üzerine çalışmalara başlamıştı. On beş yaşına geldiği zaman atletizm üzerinde amatör yarışmalara katılmış ve Dublin içerisinde yarışmalara katılma hakkı kazanmıştı. Yüzmeden gelen kondisyonu ve atletizm üzerinde yaptığı antrenmanlar sayesinde başarılı bir şekilde atletizm üzerinde amatör kariyeri yaratmıştı. Dublin ve İrlanda'nın güney bölgesi yarışmalarında McConall mirası üzerine toplam iki bronz madalya getirmişti. Yüzme ve koşmayı hobi yerine getiren Gavin babasının teşviği harici ilk defa bir spora merak salmıştı ve boks yapmaya başlamıştı. On yedi yaşında Crumlin boks salonuna başlayan Gavin bir yıl boyunca sert antrenmanlar yaptı, günlük yaşantısı tamamen spor üzerine olan çevik İrlandalı adını Dublin'in güzel kızlarına duyurmayı başarmıştı. Gavin on sekiz yaşına geldiği zaman Dublin'de gençlerin düzenlediği boks turnuvalarına ve boks etkinliklerine katılmıştı. Boks kariyeri ilk başlarda başarısız bir şekilde ilerlemişti ve genellikle maçlarda dayak yiyordu. Ancak on sekiz yaşlarının sonlarında antrenmanlara daha sıkı bir şekilde devam edip salonundaki MMA efsanaleri ile birlikte antrenmanlara devam edince yeniden yerel turnuvalara katıldı ve Dublin genelinde üç kez boks şampiyonu oldu. Sosyal hayatı ailesinin sportif geçmişi sayesinde sadece spor üzerindeydi, ancak Gavin bu durumdan rahatsız olmaya başlamıştı sağlık olarak. Boks gibi bir spor yarışmalara çıkılmadığı vakitlerde sert antrenmanlar üzerine olursa daha yarışmalara çıkamadan sakatlıklarla savaşmaya göze almaya başlatırdı. Bundan dolayı Gavin artık haftada üç kez antrenmana gidiyor ve diğer günlerinde sabah koşularını yapıp sosyal hayatına önem vermeye çalışıyordu. Hafta sonları boks salonlarındaki yaşıt arkadaşlarıyla birlikte sabah vakti yüzmeye gidiyor, hava karardığı zaman ise barlarda ve eğlence merkezlerinde yaşıtlarıyla eğleniyorlardı. İrlanda gibi bir ülkede genellikle kültürel aktiviteler canlı olduğu için her gün bir kültür şenliği olurdu, bunlara katılmaya asla ihmal etmiyorlardı. Gavin'in bitmeyen ve yenilmeyen bir enerjisi olduğu için artık antrenman günleri bile duşunu alıp yemeğini yiyip arkadaşlarıyla dışarıya çıkıyordu. Sosyal hayatına bu kadar önem vermesi onu sevindirmişti. Üç, dört bira içip güzel kızlarla flört etmesi onun içinde yeni şevkler uyandırıyordu. Her hafta içerisinde güzel ve sarhoş bir kızla seks yapar hayatına devam ederdi, ancak böyle devam etmesi onun sportif olarak gerilemesine neden olmuştu.
CHAPTER TWO : The Foggy Dew
Gavin yirmili yaşların başlarına geldiği zaman dünyaya adını duyuran Conor McGregor İrlandalılar için Amerika'da ve diğer dövüş şirketlerinde yeni iş imkanları açtırmıştı. Bir çok İrlandalı dövüşen kişi Amerika'ya parayı ve yeni bir hayat bulmak için Amerikan vatandaşlığı almaya çalışıyor, dövüş organizasyonlarında MMA, Boxing, Kick Boxing gibi dövüş türleri üzerinde dövüşüyorlardı. Gavin ise diğer dövüşçü İrlandalılar gibi düşünüyordu, ailesiyle konuşup onay aldıktan sonra Green Card başvurusu yapmıştı. Başvurusu kabul edilen Gavin Amerika'da en çok İrlandalı'nın bulunduğu ve küçük İrlanda olarak adlandırılan New England bölgesindeki Boston şehrine taşınmıştı. Bu bölge içerisinde küçük bir ev alan Gavin ilk önce buradaki dövüş klüplerinde çalıştı, antrenmanlar yaptı. Ardından yerel turnuvalara katıldı ve bu turnuvalar üzerinde bazılarında başarısız olsa da bazılarında derece yapmayı başarmıştı. Ancak Gavin artık hayatını sportif bir faaliyet içerisinde süründürmek istemiyordu, hem dövüşmek hem de hayatını güzel bir şehirde yaşamak istiyordu. Bundan dolayı yeni bir maceraya atılmak için bütün birikimini toplayarak Amerika'nın en popüler ve canlı şehrine taşındı. Bu şehir içerisinde İrlandalıların uğrak noktası olan IRISH BOXING CLUB'e kayıt oldu. Evet, bu şehir Vice City, Cennet şehir.
