The White Demons
The White Demons, şehrin Kuzeydoğu yakasında bulunurlar. Çete İngiltere'de Arthur adında bir gencin hırsı ve intikam duygusu ile oluşmuştur. Sonrasında yaşanan bazı durumlardan dolayı Vice Şehri'ne göç etmişlerdir. Yoksul ve kimsesiz kişilerden oluşmaktadır. İngiltere'de yaşadıkları sırada Arthur ve dostu Roman'ın amaçlarından birisi dost edinmek ve güven kazanmaktır, bu süreçte Alfred ve Jimmy ile tanıştılar birbirine güvenen dört genç bu yolda beraber yürüyeceklerdir. Kolay yoldan para kazanmak isteyen Arthur ve arkadaşları bildikleri işi yapmak için bir çete açmak isterler. Bunun için Arthur ve diğerleri kendilerini İngiltere'de büyüdükleri sokakta bulmuştur. Bu sokakta büyümüş ekip Arthur'un önderliğinde The White Demons'ı kurar. Gençlerin içlerinde en güçlü olma hırsı bulunmaktaydı. The White Demons, İngiltere'nin en büyüğü olma yolunda ilerlemek istiyorlardı. Fakat yapmış oldukları bazı şeyler onları İngiltere'den kaçmak zorunda bıraktı. İngiltere'den kaçan çete Vice Şehri'ne gelmiş ve küçük bir çöplüğü kendilerinin yeri bölgesi olarak belirlemişlerdir. Zaten şuanda yoksulluk döneminde oldukları için yavaş ve sakince basit işler yapmaya başladılar..The White Demons
İngiltere Dönemi
Çete İngiltere'de, kendi büyüdükleri sokaklarında faaliyet sürdürecekleri zaman bir anlığına bu ülkenin en büyüğü olacaklarını zannettiler. Fakat hiçbir zaman böyle bir şey olmadı. Çetenin ilk yapması gereken çevrelerine birilerini toplamaktı. Bunun için Roman ve Jimmy büyüdükleri sokakta yaşayan gençleri kendilerine çekmeye çalıştı. Fakat birkaç kişi haricinde diğer kimse buna sıcak bakmadı. Bu sırada Arthur ve Alfred çetenin gelişimi için ne yapabileceklerini düşünüyorlardı. İlk başta yerel esnafın birkaç dükkanından haraç almayı denediler. Fakat sonrasında bu iş başlarına bela açtı. Sokaklarındaki küçük bardan haraç kesmeye çalışan ikili ilk başta bar sahibinden birkaç yüzlük alabildi. Fakat bir sonraki gitmelerinde onları bekleyen birileri vardı. Bunlar bardan haraç kesen bir diğer ekipti, fakat bu ekip gerçekten güçlü bir ekipti. Arthur ve Alfred herifleri aldırış etmeden içeriye girdiklerinde arkalarına iki kişi geçti. Ne olduğunu anlamaya çalıştıkları sırada etrafını birkaç herif kapatmış ve ikiliyi hırpalamaya başlamıştı. Yaklaşık iki dakika sonra herifler sıkılmış olacak ki Arthur ve Alfred'i yakalarından tutup barın dışına fırlattılar. Afallamış olan ikili hızlıca sokaklarına doğru koşmaya başladılar. Bu sırada Roman ve Jimmy diğerlerinin haberi olmadan beyaz toz işine girme konusunu düşünüyorlardı. Beyaz toza giren herkes büyük miktarda paralar kazanıyordu. Bunları konuştukları sırada Arthur ve Alfred yanlarına geldi, yüzleri tamamen mosmor ve ikisininde yüzünden kanlar akıyordu. Arthur ve Alfed'i hızlıca hastaneye götüren ikili hastaneden çıkarken neler olduğunu sordu ve tüm olayı öğrendiler. Bu olayı öğrendikten sonra kafalarına beyaz toz işine girmek mantıklı gelmişti. Bu konuyu Arthur ve Alfred'e açan ikili uzun süre onlarla tartışsada sonunda onları ikna etmişti. Artık beyaz toz işine gireceklerdi, fakat nasıl? Klasik bir yöntem olan al-sat yaparak. Birisi bir bağlantı bulur, o bağlantıdan biraz mal alır, sonrasında o malları kendi çevresinde üzerine iki yüz sterlin koyarak satar. Bunun için Jimmy'nin bir dostu olan Big Z'yi kullanacaklardı. Kokain için gram başına üç yüz sterlin olarak anlaşan ikili bir depoda ticaret gerçekleştiriyordu. Çete içerisinde sistemi şu şekilde yapmışlardı. Jimmy uyuşturucuyu alır, o sırada diğerleri deponun dışında etrafı gözetler. Sonra ticaret tamamlanır, Jimmy malları Roman'a verir, Roman'da sokakta dağıtır. Peki ya bu sırada Arthur ve Alfred ne yapıyordu? Arthur ve Alfred şehir dışında küçük esnafları soyuyordu. Polise yakalanmamak için özellikle gece vakitlerini ve şehir dışındaki tenha yerlerde olan esnafları soyuyorlardı. İşin sonunda başlarına bir şey gelmesin diye de kameraları kayıt eden bilgisayarı parçalıyorlardı. Tabi bu işleri yaparken tek yapmıyorlardı, yanlarına çeteye dahil olan gençleride alıyorlardı. Aradan bir ay geçmişti ve soygunlar gazetelere çıkmaya başlamıştı. Bu durumdan tedirgin olan Roman artık soygun işini belli bir süreliğine bırakmak fikrini diğerlerine sundu. Fakat diğerleri bir şey olmayacağını düşünüp devam etmekte ısrar etti. Roman'da duruma bir şey demeyip kenara çekildi. Çete için işler iyi gidiyordu, uyuşturucu ve soygunlardan gelen para onların geçimini sağlıyordu. Fakat o güne kadar. 03.15.2024 tarihinde Jimmy ve Roman uyuşturucu ticareti yaptığı sırada yakınlardan polis sirenleri duymaya başladılar. Birileri onları ötmüştü, hızlıca araçlarına atlayıp kaçmaya başladılar. Fakat Jimmy ve Roman farklı araçlarla gidiyordu. Roman uzun bir kovalamacanın ardından sokak aralarından kaçarak şehir dışına çıkmıştı. Polisler onun yakalayamamıştı. Fakat Jimmy için işler böyle olmadı, Jimmy kaçtığı sırada direksiyonun kontrolünü kaybedip köprüden aracıyla birlikte aşağıya düşüp hayatını kaybetti. Tabi bu sırada olanlardan Roman haberdar değildi. Arthur hızlıca Roman'ı aradı ve olanları anlattı. Arthur Roman'a bir yerde buluşmaları gerektiğini, bu işi çözebileceklerini söyledi. Fakat Roman aynı fikirde değildi. Uyuşturucu bir bok çukuruydu, eğer bu çukurda yakalanırsan sadece sen değil, çevrendekilerde yakalanırdı. Bu yüzden Roman hızlıca şehiri terk etmeleri gerektiğini söyledi. Uzun bir tartışmanın ardından Roman'ın dediklerini mantıklı bulan Arthur şehirden kaçmanın mantıklı olduğunu düşündü. Roman Arthur'a şehir dışında bekleyeceğini söyleyip telefonu kapattı. Fakat Alfred her ne olursa olsun şehirden ayrılmamalarını söylüyordu. Alfred'in bu durumundan şüphelenen Arthur ona bu konuyu onun evinde konuşmaları gerektiğini söyledi. Alfred'in evine giden Arthur duşa girme bahanesiyle banyoya gitmiş ve eldivenini takıp dolapları karıştırmaya başladı. Arthur'a göre Roman ve Jimmy'nin yakalanmaları ancak birisinin ötmesiyle olabilirdi. Alfred dolapları karıştırırken tıraş makinesinin olduğu kutuyu görmüş ve kutunun olduğundan daha ağır olduğunu fark etti. Kutuyu yavaşca açdı ve içerisinde takılabilir ses dinleme cihazı buldu. Arthur yavaşca kutuyu geri yerine bıraktı ve yavaşca banyodan çıktı. Alfred Arthur'un hala banyoda olduğunu düşünürek dolaptan biraları çıkartıyor ve tepsiye diziyordu. Alfred biraları tepsiye koyduğu sırada Arthur hızlıca silahını belinden çıkartıp Alfred'in kafasına dayar. Alfred'in tam konuşacağı sırada hiçbir şey demeden silahı ateşler. Alfred'in beyin parçaları etrafa dağılmıştı ve ses tüm çevrede duyulmuştu. Arthur hızlıca evden çıkıp aracına atladı ve Roman'ı arayıp buluşmak için konum belirlemişti. Bu sırada güvendiği birkaç gencide buluşma yerine çağırır. Buluşma yerine geldikleri zaman ani bir karar alıp Roman'ın amcasının olduğu Vice Şehri'ne gitme kararı alırlar. Daha haklarında arama kaydı çıkmadığı için hızlıca ceplerinde kalan paraları birleştirip havalimanına gittiler ve uzun bir süre ortalıktan kayboldular. The White Demons
Yeniden Doğuş
Beş kişi Vice Şehri'ne inen Çete ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Roman amcasını arayıp kendilerini almaları gerektiğini söyledi. Roman'ın amcası kendilerini aldı ve olanları sordu. Roman'da bir şeyler uydurup amcasını geçiştirdi. Amcası onları tamamen çöplükten ibaret bir sokağa getirdi ve kalmalarının bir sakınca yaratmayacağını söyledi. Çete bu çöplüğü sevmesede yapabilecekleri bir şey yoktu. Bir hafta boyunca Roman'ın amcasından faydalanan çete artık ceplerini doldurmaları gerektiğini farkındaydı. Bu yüzden amcasının küçük barında çalışmaya başladılar. Peki ya neden illegal işe bulaşmadılar? Bunun sebebi çetenin bir süre ortalıkta görünmemeleri gerektiği, eğer sokakta iş yapmaya çalışırlarsa başlarının derde gireceklerini biliyorlardı... Aradan yaklaşık dört ay geçmişti ve çete artık ortalığın kendileri için sakinleştiğini. Tekrardan faaliyete geçmeleri gerektiğini düşünüyordu. Bu konuyu uzun bir süre boyunca konuşan Arthur ve Roman karar vermişti, o çöplükte sıfırdan başlayacaklardı.Chapter 1: Başlangıç ve İlk Adımlar
Olaylar:Kuruluş: Arthur ve Roman çete için ilk toplantılarını düzenlerler. Toplantıda, çetenin amaçları ve kuralları belirlenir. Herkes, çeteye bağlılık yemini eder ve birlikte hareket etme sözü verir.
İlk İş: Çetenin planı, şehir dışındaki küçük bir kasabada ki dinlenme tesisini soymak. Bu iş için yanlarına Harold ve Morgan adında iki genci daha alan Arthur ve Roman soygun için gece vaktini seçmişti. Gece vakti dinlenme tesisinde fazla kişi olmadığından dolayı bu kolay bir iş olacaktı. Çete bir gün belirler ve hazırlıklara başlar. Gün gelir ve dörtlü toplanır, plakasını söktükleri Premier'le birlikte yavaşca kasabaya giriş yaparlar. Maskelerini çeker ve dinlenme tesisinin önüne park ederler. Son kez aralarında küçük bir konuşma geçer ve hızlıca araçtan inip dinlenme tesisine dalarlar. Roman belinden Colt-45'ini çıkartıp kasadaki herife uzatır. Kasadaki herif paraları çıkarttığı sırada diğerleri dinlenme tesisindeki küçük seyyar satıcıları soyuyorlardı. Aradan beş dakika geçmişti ve çevreden bazı vatandaşlar polise haber vermişti. Arthur polis seslerini duyduğunda diğerlerine haber verir ve hızlıca araca doğru koşarlar. Arthur şoför koltuğuna atlar ve dörtlü kasabanın tenha bir yolundan hızlıca ilerlerler. Yolda arabanın içinde çantalara doldurdukları paraları birbirlerine fırlatıp kahkaha atarlar. Polisler geç kalmış olacak ki ekibimizi yakalayamaz.
Ekibin Seville tarafında bir ev soygunu sonrası polis tarafından çevirilmeleri. Neyse ki polis hiçbir şey bulamadı.Para İşleyişi
Mahallede herkesin ayrı bir satış köşesi bulunmaktadır. Mahalleden geçen herkesi durdurup uyuşturucu satmaya çalıştıkları için üzerlerinde baskı oluşmaya başlamıştı.. Henüz kendi uyuşturucularını üretemedikleri için, şu an al-sat yaparak geçimlerini sağlıyorlar.Hırsızlık, Soygun, Gasp
The White Demons çete üyeleri, geçimlerini bir başka şekilde de sağlıyordu. Çete üyeleri, evlerde ki eşyaları, arabada ki para edecek eşyaları, bisiklet, saat çalıp, alıcılarına satıp gelir elde ediyorlardı. Arada sırada gruplaşarak şehrin Güney yakasında ki marketleri soyarak geçimlerini sağlıyorlardı. Bunlara ek olarak ıssız, tenha yerlerde buldukları, paralı insanların parasını gasp ederek de geçimlerini sağlıyorlardı.ÇETELERE KARŞI TAVIRLARI
The White Demons, kendilerini herkesden önce tutarlar. Dost oldukları bir çetenin yardımına koşmadan önce kendi içlerinde yaşanan problemleri çözerler. The White Demons, bir oluşumla kolay kolay düşman olmazlar. Dışarıya karşı sıcak kanlı davranırlar. Ziyarete gelen üst rütbeli çeteleri eski yıllardan kalma, duvarları dökülmüş bir restorantta ağırlarlar. Eğer burada ağırlanıyorsanız sizinle dost olmakta bir problem görmüyorlardır.
Konu: The White Demon's (Okunma sayısı 422 defa)