Bölüm IBalfour'un oğlu Baldric, liseyi başarıyla tamamladıktan sonra kendini babasının geçmişini yaşadığı Vice şehrine atmaya karar verdi. Bu şehir, onun için birçok anlam ifade ediyordu; babasının maceralarla dolu yaşamının izlerini sürmek istiyordu ve aynı zamanda kendi maceralarını yaşamak için heyecan duyuyordu. Vice şehrine vardığında ilk iş olarak babasının eski motosikletini buldu. Yıllar boyunca terkedilmiş bir halde beklemiş olan bu motosiklet, onun için bir miras gibiydi. Baldric, motosikleti tamir etmek için elinden gelenin en iyisini yaptı. Bu süreçte, babasının onun için anlattığı hikayeleri hatırlayarak ve kendi yetenekleriyle birleştirerek, motosikleti tekrar hayata döndürdü. Tamir işi bitince, Baldric yola koyuldu ve Vice şehrini keşfetmeye başladı. Yolculuğunun ilk durağı, Holy Steels motosiklet kulübü oldu. Burada, kendisine yeni bir kimlik oluşturmuştu ve babasının izlerini takip etmek istemiyordu. Kulübün üyeleriyle sohbet ederken, sıradan bir maceraperest olarak bilinmek istediğinden, babasının kim olduğunu kimseye söylemedi. Birkaç hafta geçtikten sonra, Baldric Holy Steels motosiklet kulübüne tamamen alışmıştı. Yeni arkadaşlar edindi ve şehrin sokaklarında gezerken özgürlüğün tadını çıkardı. Her gün yeni bir macera, yeni bir keşifle doluydu ve Baldric için hayat artık daha anlamlıydı. Ancak, Vice şehri hiç de sakin değildi. Şehrin derinliklerinde gizlenen tehlikeler ve sırlar vardı, ve Baldric bu sırları keşfetmeye kararlıydı. Onun için, Holy Steels motosiklet kulübü sadece başlangıçtı. Baldric, bu yolculukta ne tür zorluklarla karşılaşacağını bilmeden, geleceğe doğru cesaretle ilerlemeye hazırdı.
Bölüm IIHerif durmadan enerjik takılıyor, hep kafası açık. Anlayacağınız Baldric bu hayat için gereken genleri zaten kanında taşıyor. Önce sokak ortasında apaçık bir kavgada boy göstermesi, ağzı yüzü dağılmışken tek derdi bira olması. Bunlar üzerine giderek geliştirebileceğiniz şeyler değil. Birde küçük italyanın kalbinde Ravenite'nın önünde bir sosisli arabasını çalması yok mu? O gece bir felaketti. Her neyse, şimdilik o arabadan yürüttüğü donmuş sosislilerin parasıyla takılıyor...
Ertesi gün yaralarıyla uğraştı, Snips'ten aldığı parayla kaşına dört dikiş atırabildi. Çünkü parası o kadarına yetiyordu. Keyfi yerinde desk arkasında takılan Baldric için her şey tıkırındaydı. Tabii orospu çocuğu bir siyahi sürüye dadanana kadar. Herif hep küfürler ediyor, hem sürünün ortasında bizi öldürmek pahasına hızla geçiyordu. Bir süre bu herif sürüyü takip etti, etti... etti.... BAM! Preston herifi motorundan yere düşürdü ve kovalamaca başladı! Köle herif deli gibi koşuyor, Baldric ise deli gibi kovalıyordu. İki tarafta sigara yüzünden tıkanmaya başlayınca kaçacak yeri olmayan siyahi bir çatıya çıktı, Baldric hırsıyla hemen onun arkasından tırmandı, adrenalinle salladığı yumruklarla zenciyi oracıkta yere serdi. Gece boyunca ortalıkta görünmeyen kulüp üyeleri ve o zenci... Sanırım hikayenin nasıl devam bittiğini hepimiz biliyoruz.
Bölüm IIIGünler geçti, Baldric ortama ortam ise Baldric'e alıştı. Carlisle AKA Prens günlük işleri Baldric'e paslıyor, Baldric ise tıkır tıkır hallediyordu. Geçen zamanda iyi bağlar kurdu, Luke AKA Snips ve Lady'si Gwen ile arayı sıkı tuttu. Fakat asıl sorun geçen gece yaşandı. Prens acil bir telefonla Baldric'i kulüp evine çağırdı. Çağırmak yerine tehdit etti desek daha doğru olur. Kulüp evinin üst katında bir tiyatro kurulup Baldric ve üç destekçiye iyi bir korku seansı yaşattılar. Aslında hepsi bir testmiş ve testi başarıyla geçenler renklere bir adım daha atmış oluyormuş. Bunlardan habersiz olan Baldric kelimenin tam anlamıyla altına sıçtı. Alnına iki defa beşer dakika boyunca tabanca namlusu dayandığı için olabilir. Her neyse, olay tatlıya bağlandıktan sonra Mason denilen herif bununla dalga geçmeye kalktı, ikisi barın ortasında kavgaya tutuşmak için anlaştılar. Fakat kafası iyi olan Mason akıllık etmeye çalışıp aniden saldırdı. Makine oğlan Baldric ilk yumruktan kaçamasada ikinci yumruktan sıyrılıp Mason'a güzel bir dayak tattırdı... Şimdilik keyfine bakıyor, sabahları barı temizleyip kendi halinde takılıyor.... Ha birde, artık bazı şeyleri görmeye başladı...
Bölüm IV Fakat Baldric hayatında bazı şeyleri hiç tecrübe etmemişti. Bu tecrübelerden birisi bir gece barın önünde dank diye önüne çıktı, omzuna isabet eden bir kurşun. Evet motosiklet kulübünün düşmanları bir misilleme yapmıştı. Ve bu misillemenin mermileri Baldric'i bulmuştu, yerde kanayarak yatan Baldric şoktaydı. Kendine gelip gerçekliği yakaladığında başında üç polis memuruyla birlikte hastanedeydi. Polisler sürekli soru soruyor, aldığı ağrı kesicinin etkisinden hiçbir şey duyamıyordu. Gelen bir soru Baldric'in bilincini yerine getirdi. "Neden oradaydın?" Baldric duraksayıp düşündü, gerçekten neden oradaydı? Hayatının gitmesini istediği yol bu muydu? Beyninde kısa süren savaşının ardından polise tek bir kelime dahi etmedi, taburcu olduğu gibi emin adımlarla tekrar bara, yuvası olarak benimsediği yere döndü. Baldric bundan sonra kararlıydı, bu girmemesi gerek yoldan dönmeyecek ve bu zorluklara göğüs gererek devam edecekti.
Bölüm VBaldric verdiği karardan sonra kulüp için her şeyini ortaya koyacaktı. Lafta değil bunu sahada da gösterdi. Bir gece önce barı silahıyla basan birini, peşisıra gece Ethan ve bir prospectle beraber saldırıyı düzenleyen heriflerin çobanını öldürdü. Böylelikle kulübün kapıları artık sonuna kadar açıldı. Baldric artık kulübün gözdelerindendi. Fakat çabuk parlayan çabuk söner derler, yaptıkları gözardı edildi. Hayalindeki gibi kimse onu pohpohlamadı, kahraman gibi davranmadı. Bu durum Baldric'te bir kafa karışıklığına sebep oldu. Uğruna mermi yediği, hapis yattığı kulüp ona sanki normal bir şey yapmış gibi davrandı. Kafasındaki bu sesi susturamadı ama bu sesi arkaplana atabildi. Şimdilik her şey sakin, prospect yamasıyla birlikte sürmeye devam ediyor...
Bölüm VI Sakinlik bir gün bile sürmedi, boktan olayların ardına polis Baldric'in yakasını bırakmadı. Bu saçmalığa anlam veremeyen Baldric günler ve peşisıra geceler boyun kodeste tutuldu. Bunun yüzünden canı epey sıkılan Baldric kafasını sporla dağıttı. Polislerle bir sorunu yoktu aslında, gerizekalıya tahammül edemiyordu. Bu yüzden çoğu üniformalıyla ters düştü, gerektiği yerde dayak yedi. Bu tutumları Baldric'i kulübüne sıkı sıkıya sarılmasına sebep olacaktı. Sırtında bir yama taşımasada Baldric'in bağlılığı neredeyse bir tam yamalı bir üye ile yarışırdı.
Konu: Baldric "Second" Belanger (Okunma sayısı 911 defa)