Rüzgarlı bir İrlanda gecesi, Dublin'in taşlı sokaklarından birinde,Galway ekibi, soygun planlarını titizlikle hazırlıyordu. Ekip, The Celtic adlı mücevher dükkanına göz dikmişti. Dükkan, şehirdeki en değerli mücevherleri ve antikaları barındırıyordu. Ekip lideri, Raghnall Rory, yaşlı bir soyguncuydu ve zamanla bu işte bir uzman olmuştu. Onun sağ kolu, hızlı ve çevik hareketleriyle bilinen Rhys, basit bir bilgisayar yazılımcısıydı. Diğer iki üye ise, sessiz ve tehlikeli olan Caleb ve uzun menzilli nişancı Fionn'dı. Soygun planı, dükkanın güvenlik sistemini geçmek, alarm sistemini devre dışı bırakmak ve ardından değerli mücevherleri çalmaktan ibaretti. Raghnall, ekip üyelerine görevlerini detaylı bir şekilde anlattı ve her birinin üzerine düşen rolü öğrendi. Saat gece yarısını gösterdiğinde, ekip dükkanın etrafındaki sokaklarda buluştu. Raghnall, güvenlik kameralarını devre dışı bıraktı, Caleb, alarm sistemini devre dışı bıraktı, Fionn ise dükkanın çatısına çıkarak devriye gezen bekçilere göz kulak oldu. Ekip, sessizce dükkanın içine girdi. Raghnall, kasa odasına yönlendirildi ve mücevherleri içeren kasayı açmak için elindeki profesyonel araçları kullandı. Rhys, bilgisayar sistemlerini kontrol altında tutarken, Caleb dükkanın ana bilgisayarına sızarak izleri silmeye başladı. Aniden, Fionn'ın telsizinden beklenmedik bir uyarı geldi. Diğer Fransız bir soyguncu ekibi, aynı anda dükkanı soymak üzere gelmişti. İki ekip, değerli mücevherler için ölümcül bir rekabetin içine girdi. Çatışma, dükkanın içinde ve çevresinde yankılanan silah sesleriyle doldu. Raghnall, ekiptekilere acil durumu kontrol altına almalarını söyledi. Fionn, çatıdan etkili bir nişancılık gösterisi yaparak diğer soyguncu ekibini etkisiz hale getirdi. Rhys, alarm sistemini geçici olarak etkinleştirdi ve Caleb, dükkanın bilgisayar sistemlerini geri kazandı. Ekip, değerli mücevherleri alarak hızla dükkanı terk etti. Polis sirenleri yaklaşırken, soyguncular sokaklarda kayboldu. Raghnall, ekip üyelerine teşekkür etti ve her biri ayrı yönlere dağılarak polislerden kaçmayı başardı.
|
 |