the Cassetti Crime Family

[fakof]

 

[discover]

Zucco, Fancy ve Simon gözlerine kestirdikleri bir aracı yürütüyorlar.

[V4S1LLY]

"Eğer geçmişe takılıp kalırsan, her gün biraz biraz ölürsün."

[Cadillak]

[Cadillak]

 

[oraybey]

[C3ycey]

[Manchov]

İtalyan Amerikan Cosa Nostra suç ailesinin Vice Şehri ekibinin temellerini oluşturmuş ve kendi mahallesinde söz hakkı (hood onayı) olan mafya tipi çete oluşumumuza yeni yüzler arıyoruz. Oluşum senaryomuz associate ve enforcer rütbesindeki karakterlerin aileye katılması ve pratagonist(baş kahraman) karakterin suç ailesi içinde capo rütbesine yükselmesiyle birlikte aile içi gelişimler ve rütbe yükseltmeleri olacaktır. Mevcutta tıkır tıkır işleyen para kazanma sistemlerimizle (kumar, dövüş, at yarışı bahisleri, bowling salonu, masaj salonu ve casino) oyuncuların rol yaparak para kazanabilecekleri bir sistem mevcuttur. Trucker, balıkçı, birlik mesleği gibi saçma para kazanma sistemleri Cassetti oluşumunda iyi gözle bakılmamaktadır. Katılmak için ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Bol şanslar. Görülmesi adına bir süre kilit.

1) İtalyan Amerikan olmak.
2) Sakal-bıyık yasak.
3) Aktif olmak.

[Manchov]

"Wiseguylar Ne Der ve Ne Anlama Gelir?"

"Ağırlıkları kaldırmaya gidiyorum, forma girmem lazım." Normal birisi bunu söylese ne anlarsınız? Elbette GYM'e gidip spor yapacağını söylüyor. Wiseguylar için değil. Wiseguylar için bu hapse gireceğini ifade eder. Wiseguylara göre hapishanede fit vücut kazanılacağına inanılır. Bir yandan sevinirken bir yandan üzülürler. Onlar için kafa dinlemek, metreslerine para harcamamak, evde karı dırdırı çekmemek, sonsuz olan ve bitmeyen iş yükü gibi şeylerden kurtulacaklarına da sevinirler. Wiseguyların kendine has bir argo terimleri vardır. Onların yanında dolaşarak yeni bir sözlük yazılabilir. "O oğlan Pepsi'nin içinde bir parazit oldu." (Yani o herifi öldürdüğünü ve sıvı bir şeyin içinde olduğunu söylüyor. Yani balıklarla uyuyor.) "Ona jambon ve peynir vermem gerekiyordu." (Bir jüri üyesine rüşvet yedirmek anlamına geliyor.) Wiseguyların kendine has pratik bir dili vardır. Örneğin "Şu pizza, fughedaboudit." Bunu söylerken pizzanın çok iyi olduğunu ya da çok kötü olduğunu belirtebilirsiniz. Kötü olduğunu belirtmek için. "Bu pizza, fughedaboouudit." (Uzatarak söylenir) Aynı şekilde birisiyle aynı şeyi düşünürken de kullanılır. Onu onaylıyorsan "Fughedabaoudit." Birisi bir şey söyledi ve kafana yatmadı mı? "Fughedaboouudit." (Uzatarak) Ya da birisi size ters bir şey yaptı. "Şu herifin yanına gidip kemiklerini kıralım mı?" Kısa ve net bir şekilde de reddilebilir. "Hayır, fughedaboudit." Şimdi mobsterlerin nasıl daha iyi anlaştıklarını öğrendin mi? Hayır, fughedaboudit.

[Manchov]

Sonny Cassetti hapishanede bir çete savaşı başlatıyor.