Konu: #İLKTURDABİTİRELİM!  (Okunma sayısı 4179 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#70 - 27.04.2023 00:10
yine birkaç oyun yapıp çoğu oyu kendi üstüne alacak. (oy çalacak) bir 5 yıl daha ülkeyi yönetecek. (tabi buna yönetmek denirse :manifdog)
Like
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#71 - 27.04.2023 11:14
Açık açık görüşlerim;

Sene artık 2018 değil, 2018 seçimlerinde değiliz. Önümüzde belki de son 20 yılın en önemli seçimi var. Burada temel amacımız kendi adayımızı desteklemek değil, yönetimin ACİLEN değişmesi olmalı bana göre. Şu an her ne kadar Kılıçdaroğlu'ndan nefret etsem de, onu desteklemek mecburiyetinde hissediyorum kendimi. Hüda-par ile aynı masada olan iktidarın, tekrardan seçimi alması Türkiye için çok kötü sonuçları beraberinde getirir. Muharrem İnce ve Sinan Oğan, eğer İtalya ya da Amerika'da seçime girseydi eminim ki halktan çok destek alırlardı, fakat maalesef doğru adam yanlış zaman demekten başka bir şey diyemeyeceğim.

Yönetimin acilen değişmesi gerekiyor. Yerine kim gelirse gelsin, Cumhur İttifakı'nın amacına ulaşamaması gerekiyor. O nedenle kazanması en muhtemel olan Kemal Kılıçdaroğlu tarafına oy kullanılması en mantıklısı.
Like
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#72 - 28.04.2023 12:01
kimin kazanacağını tahmin edemiyorum ama yavaş veya imamoğlu yerine kendisini aday gösteren dede, onca imkana ve onca partinin desteğine rağmen kazanamazsa siyasetten silinip gitmesi lazım ki; türkiyenin durumu 2018den daha kötü olmasına, büyük deprem ve felaketler yaşamamıza, ekonominin çöpleşmesine rağmen 2018 heyecanını yaratamadı.
disagree
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
disagree tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#73 - 28.04.2023 12:05
Halbuki her şey bu kadar basit...

100
1
dislike
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
dislike tepkisini veren kullanıcı(lar):
piperslittlecigar,
Tepki yok


#74 - 28.04.2023 13:36
Tüm sayfaları okuma imkanım olmadı ancak diğer yorumlara göz ucuyla bir bakınca ne yazık ki sosyal medyadaki kötü algının da yansımasının bazı kişilerde olduğunu gördüm. Yaklaşık birkaç aydır çeşitli platformlarda ve ortamlarda bu durumun kavgasını veriyordum aslında.

Geldiğimiz noktaya birçok açıdan bakmak gerek ama en temelde Muharrem İnce meselesine gelirsek, birkaç sene içinde daha net anlaşılacak ama kendisi kocaman bir balondur, içi boştur, empty, değersiz. Sadece atıp tutan bir adamdır hatta benim gibi birçok CHP geçmişli insana dahi 2018'de iyiki bu değil de RTE kazanmış dedirtti son aylarda yaptıklarıyla. En temelde nankör, kendisini destekleyen tüm partililere ve kitlesine beni desteklemediler, arkamda durmadılar, bilerek sırt çevirdiler dedi ki, tüm CHP örgütleri 2018 seçiminde canla başla çalıştı, herkes oyları güvenli tutmak için gece 10'lara kadar sandıkları dahi terk etmedi kendisi otele gidip rakı içip kafasını güzelleştirirken. CHP sayesinde yaptığı mitinglere bir milyona yakın insan gelirken, geçen gün aynı İzmir'de miting yaptı sayı 400'ü geçmedi. Sosyal medyada iki miting fotoğrafını yan yana koyunca durum ortaya çıkıyor zaten.

Kaldı ki, bu seçimde de yine baskı nedeniyle KK gitti ince'yi aday gösterdi belki kendisi de olabilecekken. Buna karşılık olarak da "Kılıçdaroğlu bana yapabileceği en büyük jesti yaptı ona karşı asla aday olmam" diyordu. Yine bir ikiyüzlülük. Şimdilerde "Ama HDP CHP'yi destekliyor rererö" diye geziyor, 2018'de HDP'ye giden kendisi, Demirtaş salınmalı diye ses kaydı videosu olan da kendisi.

Tüm bunları bir kenarıya itersek, günümüzde RTE'ye rakip olabilecek en temelde üç aday vardı. Birincisi İmamoğlu ki ben onun olmasını çok daha fazla isterdim, çok daha garanti kazanırdık, ikincisi Mansur Yavaş ama burada Kürt ve HDP oyları sıkıntıya girebilirdi, üçüncüsü de tümünün birleştirici gücü KK. Muhtemelen anketlerdeki ezici çoğunluk sayesinde Ankara ve İstanbul gibi belediyeleri riske edip AKP'ye vermek istemediler çünkü bunun bir de seçim sonrası süreci var. Bu yüzden de KK aday oldu ki kimse mantıksız diyemez.

İnce gibi, 10 yıldır CHP'de her türlü muhalefeti yapıp ki yukarıdaki "İNCE CHP İÇİNDE MUHALEFET YAPTIRILMADI!11" görüşlerine katılmıyorum. Daha ne yaptırılacak kardeşim? İnce tamamen CHP'nin Beyaz Türk, Rakı içen, sürekli Erdoğan'a söven, Mahalle kıraathanesindeki tiplerinden hallice bir profil. Ulusalcı, Atatürkçü. CHP'ye en yakın adam baktığında, Kılıçdaroğlu'ndan bile daha CHP profilli. Buna rağmen 10 yıldır parti içinde bile bir kongre kazanamadı. İçinde binlerce Atatürkçünün bulunduğu CHP bile seni tercih etmiyorsa, Türkiye'yi nasıl kazanacaksın? Demek ki sen winner bir adam değilsin. Buradan çıkacak en basit sonuç bu. 40 yılını verdiğin kendi partililerin bile senin ne mal olduğunu bildiği için dümeni sana teslim etmek istemiyorlar. Ki ne mal olduğunu biz de şu 2 ay içinde net şekilde görmüş olduk. Kripto akpli olsa bu kadar yapabilirdi ancak kötülüğünü muhalefete.

Yaptığı şeyin AKP'den oy koparmakla falan da ilgisi yok. Halen bu muhabbetlere giriyorsanız Türkiye'de politik tipleri ve halkın görüşünü asla bilmiyorsunuz ve anlamamışsınız demektir. Türkiye'de halk çok kutuplardadır ve belli kesimler görüşlerinden asla vazgeçmez, karşı tarafa asla ılımlı yaklaşmaz. 50 yıldır ailecek her zaman sağ tandanslı olan, varını yoğunu Din ve Kitap siyaseti üzerinden yapan, babadan Refahçı, Saadetçi olan, bugün reis için ölen biten tipler mi Rakı içen, ulusalcı, tek vasfı Atatürk'çülük olan İnce'ye kayacak RTE'yi bırakarak? Şunun ihtimali %000.1 bile değildir, buna inanıyorsanız da çok safsınızdır.

Şu an halen daha deli gibi RTE desteklenmesinin sebebi (%30'dan fazla) koşulsuz şartsız biat eden, ülke gitse bile reislerine bir şey olmasın isteyen bu kitledir. Belki farkında değilsiniz ama onların gözünde RTE, kendilerininin Atatürk'ü. Büyük çoğunluğu Atatürk'ü sevmezken RTE'ye tapıyor. Çünkü tam olarak onların yansıması, onların istediği uygun profil, yıllardır birikimlerinin dışa vurulmuş hali. Onların sevmediği kişilere sövüyor (başı açıklar, laikler, sekülerler, avrupalılar, batılılar) ve onların bağrına basmak istediklerini basıyor (ehli sünnet, sünni müslümanlar, araplar, din kardeşleri) bu kadar net bir ayrım varken hangi İnce gidip de bu adamlardan kopan AKP'lileri toplayacak? Geçiniz.

Hal böyleyken, zaten muhalefet bloğunun taş çatlasın alacağı oy %60'dır. Koyu MHP tayfası da asla CHP'li bir tandansa kolay kolay kaymaz. 1980'lerde AKP diye bir şey yokken bu ülkede CHP ve MHP'liler (sol-sağ) birbirini öldürüyordu. Ezelden düşman sayılır bu adamlar. Haliyle AKP+MHP'nin günümüzde %50'yi geçmiyor olması bizim için şans.

Yani seçeceğimiz lider ya da başkan olacak kişi zaten gözü dönmüş bir kitleden asla oy alamayacak, almasına da gerek yok. Bu hesapta yapılması gereken kararsız olan seçmen, HDP oyları,  geçmişte AKP'ye reise vermiş olan ama şu an o kadar da gönül bağı/ideoloji bağı bulunmayan kişilere oynamak ki bu da zaten yüzde olarak KK'yi her ankette %55 civarına çekiyor.

Sinan Oğan isminin yarışta olması ise önemli çünkü MHP'den gelme bir isim ve MHP oylarını RTE yerine başka bir muhalefet bloğuna çekebilecek durumda aynı zamanda. İnce her ne kadar KK'nin oylarını almaya çalışsa da Sinan Oğan ismi ön plana çıkınca da (ki bunun çıkmaması için akp medyası asla kendisini ön plana getirmiyor, aksine İnce'yi sabah akşam parlatıyorlar) RTE'ye gidecek %1-2 MHP oyunu çekecektir.


Tahminlere gelirsek, seçmen aklı başında davranırsa ve saçmalıklara geçit verilmezse ilk turdan KK ile %50'yi bulabileceğimizi umuyorum. Ama bir ihtimal de RTE ile başa baş oylarda görünüp, diğer muhalif adayların çekecekleri oylar sayesinde seçim ikinci tura kalabilir. Muharrem İnce tarihe truva atı bir ayyaş olarak geçer, silinir gider kısa sürede. İkinci turda ne olacağını ise hep birlikte oturur izleriz. Malum 2015 seçimlerinde ikinci tura kaldık diye ülkede bir anda bombalar patlamaya başlamış, ne hikmetse doğuda terör artmıştı(?)
Seve seve istikrarı seçin yoksa yine bir şeyler döner mesajı da verilebilir. Yine de umuyorum ki mayıslar bizim olacaktır.
100
2
like
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci, Dema,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
like tepkisini veren kullanıcı(lar):
Elif,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#75 - 28.04.2023 15:18
Sinan Oğan'ı da çok takdir ederim aslında bir Türk milliyetçisi olarak ama bence onun daha zamanı var. MHP'nin yerine oynaması HDP ve Hüdapardan verilecek taviz karşılığında Erdoğan safına geçme şüphesi bende ona karşı oy vermeyi engelliyor. Dış politika anlamında stratejist birisi olması çok güzel fakat ekonomi anlamında çok gelişmiş ve uzun vadeli bir politikası olduğunu düşünmüyorum. Biraz takip etmeye çalışsam da gerçekten belki bu adaylar arasında konuşmayı en iyi bilen, en karizmatik, genç, bilgili, ferasetli, sakin aday o gibi duruyor fakat yönetim her şeyden önce ekip işi. CHP'nin Avrupa üzerinde etkin bir siyasi programı yıllardır var, daha önce görev yapmış isimler, kadro zenginliği, programları detaylı yazmaları, ortak mutabakat metinleri, geçmiş oy kapasitesi, güçlendirilmiş parlamenter sistem, eski kadrolarda iyi dönemlerde yönetimde olmuş isimler, yeni iyi ekonomik kadrolar, ekonomi politikalarını daha somut bir şekilde toparlayabilme imkanlarının olması, ellerinde İstanbul ve Ankara belediyelerinin bulunması, Kılıçdaroğlu'nun yaşlı olması hasebiyle düşük profilli olması ve geniş demokratik fikirlere daha açık bir sistem kurabileceği intibası vermesi, mecliste etkin bir çoğunluğunun bulunması yasalarını rahatlıkla geçirebilme imkanı taşıması, ayrıca Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu gibi isimlerin bulunması oy vermek için itici en önemli bileşenleri oluşturuyor. Bu bileşenler Sinan Oğan'ı da Millet ittifakına çekebilir. Bence Sinan Oğan Türk milliyetçilerinin yeterli oyunu alırsa MHPnin de oylarının etkinliğini de kesebilir. Hatta bu seçimlerde MHPyi bitirmeye bile oynayabilir sürpriz bir şekilde. Ama biraz daha zamanı var, çünkü MHP'yi bitirirse AKP ile ittifak etme imkanı var. O yüzden kendisine oy vermek risk arz ediyor bence. Ama umarım bitirir ve buna rağmen CHP ile ittifak olur. Nitekim Kılıçdaroğlu'nu desteklemek en tutarlısı olacak. Yıl 2023 hala PKK HDP ideolojik kutuplaşmalarını siyasete taşımaları çok üzücü gerçekten. Ülkenin bölücülerini değil birleştiricilerini artık siyaset gündemine taşımalılar.

Başka bir yorumum AKP ve temel ideolojilerini oluşturan İslami bakışıyla alakalı. Kendimi Müslüman olarak tanımladığım için bunu ifade edeceğim.

CHP'nin İslam karşıtlığı o kadar keskindi ki AKP'nin aslında İslam'a ne kadar zarar verdiğini dahi göremediler. Çünkü CHP üyeleri gelenekte İslami bir hayat modelinden gelmiyorlar, azıcık gelselerdi din üzerinden dahi AKPyi eleştirilerle yerin dibine sokabilirlerdi. Bu kadar uzak olmaları gerçekten bir gerçek evet, şu an Kılıçdaroğlu bile alevi belki İslam hakkında gerçekten çok az şey biliyor ama şu var. AKP millî görüş çizgisinden de kaydı şu an. CHPnin asıl tabanı gerçekten azınlık bir modelde yaşıyorlar uzun süredir galiba belki o da bunu sağladı. Yani İslam'dan aşırı uzak. Ama ironik bir biçimde söyleyeyim, Asıl bu dönemde İslam'ın içi boşaldı, görüntüsü arttı. Ateistlerin oranı bu dönemde daha da arttı, ahlaksızlıklar bu dönemde daha da arttı. Yolsuzluklar en çok bu dönemde oldu, torpiller en çok bu dönemde oldu. Fuhuş, alkol bu dönemde daha da arttı, tefecilik, faizin haram olduğu biliniyordu fakat faize bile bu dönemde haram değil dendi, kumar, uyuşturucu bu dönemde arttı. Diyanet bu dönemde siyasal yapının medyasına dönüştü. Başörtüsü serbest belki ama eşcinsellik lgbt de bu dönemde arttı. İslam'dan soğuma da en çok bu dönem oldu. Nasıl zamanında CHP'nin aşırı din karşıtlığı din hareketlerini ortaya çıkardıysa AKP'ninde istismarı dini önemsizleştirdi. Ben o yüzden bir üst yorumdan farklı olarak müslümanların da AKP oyundan vazgeçen bir kitleyi de göreceli olarak oluşturduğunu düşünüyorum. Hiçbir zaman AKP hareketini desteklemedim çünkü başından beri ne yapmaya çalıştığını anlamadım, müslümanların neden desteklediğini de. Tıpkı Ekrem İmamoğlu'nu da anlamadığım gibi. Anlamadığım kişilere de oy vermek istemiyorum. Çünkü ben kendimi Müslüman olarak tanımlıyorum ve AKPnin müslümanları temsil etmediğini açıkça söyleyebilirim. Eğer detay arayıp uyuzluk edeceksek Emine Erdoğan'ın başörtü modeli bile İslami örtünme şekline ne kadar uygun baksın. Merak edenler Yahudi kadınların da nasıl örtündüğüne de bakabilir.  :manifdog Süsse görüntüyse olay o bile yanlış. İşin kötü tarafı toplumun ahlak anlayışı bozuldu daha dolandırıcı daha güvensiz bir toplum haline geldik. İnsanlar birbirlerine hep çıkar amaçlı diyaloğa girer oldu. Din yaşayış bakımından bunun aksinde bir ortam sunuyordu, bu yok edildi. Oruç tutanların gözü önünde yemek yemek daha da arttı bu dönemde. Nasıl bir İslami model uygulanıyor ki, müslüman sempatisi günbegün azalıyor toplumda buna inanan insanlar İslam böyleyse ben müslüman olmam diyor çünkü. İnsanlarda Türkiye'de hukuk bilinci halen çok gelişmiş değil, buna rağmen din bizleri bir araya getiren temel bir etmendi. Dini ya tam olarak bazı prensipler üzerinde uygulamak gerekir, ya da bireysel bir noktada uygulanması gerekir çünkü insanların inançları kaide ve prensipleri çiğnendiğinde her tarafa çekilebilen kıytırık bir görüntüye dönüyor. Liyakat bitti. Din görüntü ile sevdirilecek bir şey değil, adaletle, huzurla, mutlulukla sevdirilecek bir şey. Doğru pratikler gerekiyor. Ya dini bireysel bir yaşama endekslersin bozmamak için ya da toplumun bir değeri olarak kabul ettirip direkt hükmüyle alır insanlara sevdirirsin. Dünyaya Türk dizilerini satabilmek dışında İslami bir imaj verebildiğimizi de pek sanmıyorum, bizi bir Azerbaycan örnek alıyor NATO yanlısı olduğu için bir Ürdün petrolü olmadığı için bir de Suriye, sığınmacılar burada olduğu için. İslam modeli uygulandı da Araplar peşimizden mi geliyor, ülkeyi rantçı ekonomiye dönüştürmeseler Katar niye buraya yatırım yapsın? Diğer Rantiyer Arap ülkelerinin çoğu dahil bu İslam rejimini kabul etmiyor. Petrolle şakır şakır yaşıyolar. Hz. Ömer'in köşede bir kuytuda halifeyken uyuya kaldığı yerde saraylarda onlarca uçak binlerce korumayla yaşayan rejimin, Müslümanlığın temsilcisi gibi gösterilmesi gibi bir şey olamaz. Kendilerini bu partiyle kardeş gibi görenler varsa yani müslüman kardeş olarak gerçekten gülerim. Bu ülkede besmeleyle kilise açıldı. Fetö şarlatanına hoca efendi dendi. Daha ne denilebilir ki? Allah aşkına ne İslam'ı?

İçinizden müslüman olan arkadaşlar varsa da gelmeyin bu oyunlara arkadaşlar kullanıyorlar bizi inançlarımızı. Erbakan gitti oğlu geldi hanedan gibi babadan oğula, damat akraba gidiyorlar. Bunların dinden anladıkları hanedan kurmak devlet içi devlet kurmak.

Ülke siyasetleri konusunda artık partilerin genel ideolojileri çok iyi kavraması ve onları ihmal etmeden köşeye atmadan hareket etmesi gerekli.

Ne AKPnin istismarcı İslami anlayışıyla
Ne CHPnin aşırı Atatürkçü ve dinsiz siyasetiyle
Ne milliyetçilerin aşırı ırkçılıklarıyla
Ne HDPnin Kürtçülüğü ile
Ne Komünist ve işçi partilerinin dünya gerçeklerini fark edemeyen bakışıyla

bu gemi yürümüyor.

 CHP en doğru kararı aldı tabiiki İslamcı kanadı da yanına çekecek. Bu sayede örneğin LGBT olayı Türk toplumunda var olsa bile aşırılaşmaz. İslam karşıtlığı daha az olur. Resmen yurtdışındaki popüler siyasetleri ülkeye ithal ediyoruz de neyse. Diğer sorunların hepsi çözülmüş gibi.(Temel karamollaoğlu)Bu sayede HDP olsa dahi aşırı Kürtçülük yapılmaz.(İyi parti varlığı)CHP şu an Kendi eksikliğini kapatıyor, Babacan ile Avrupa Birliği üzerinde ekonomik ilişkiler canlandırılırken, Davutoğlu ile Ortadoğu ilişkilerine yön verilebilir. Bazıları hala diyor ki CHP duruşunu kaybetti. Muharrem İnce asıl duruşunu kaybetti, bence Sinan Oğan'dan da daha az oy alacak. CHP 1950'de yaptığı aşırılıkların sonucundaki kayıplarını fark ederek ilk kez bir rövanş alma imkanına döndü. CHPdeki ekip yetersiz gelse dahi en azından bir umut vaad ediyor. Ülkede yapılacak işlerde asıl bu şekilde kuşatıcı bir tablo gerekiyor şu anda. Başka türlü nasıl ülkenin bütün fikirleri bir arada bir noktaya çekilecek? Zıt kutuplar aynı grupta değilse nasıl iyileştirmeler yapılabilecek? Ata İttifakı hepsi milliyetçi, Cumhur ittifakı aşırı İslamcı gibi görünüyor ama değil. Ülkenin ana mekanizmaları çöktü hala kutuplaşma sohbeti dönüyor. Zıtlıktan doğacak güzellikler neden görülmüyor?
İnsanları şucu bucu diye kandırıyorlar bu da ülkenin kapsayıcı kararlar almasını engelliyor. Bizim yapılacak güzellikleri konuşmamız lazım. Atatürk Dersim katliamcısı olsa ne olur olmasa ne olur? Onlarca yıl geçmiş üzerinden hala yok 30 yıl önce böyleydikler yok 50 yıl önce şöyleydikler var. Hz. Adem elmayı yedi diye doğduk derim ben de o zaman. Yaşamadığımız etkimiz olmayan şeyleri konuşmaktan hiç yorulmuyoruz, bu sürede hayatımız akıp gidiyor. Deprem oldu, enflasyon oldu, darbe oldu, yolsuzluklar, fetö metö, ekonomi, eğitim her şey çökük vaziyette. 2012'de AKP de iyiydi evet ama şimdi kötü. Çok net görülüyor. İyi değil. Yıprandı. İyi olduğunda destekleyip kötü olduğunda değişikliğe gideceğiz gayet normal yani. Dünya değişiyor iktidarlar neden değişmesin? Takım tutar gibi oy veren bir halk var, bu anlayıştan çıkmamız lazım artık. Kim bizim için en az yanlış kararlar alabilir, onu desteklemeliyiz. Mükemmel zaten olmayacak ama en az zararı seçmemiz mümkün.

O yüzden Kılıçdaroğlu benceeeee.  :manifdog

İnşallah darbe olağanüstü bir olay yaşanmaz şimdiden hastalık haberleri yayılıyor. Bütün Türkiye'nin daha iyi bir hale gelmesini diliyorum.  :-X :-X


Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#76 - 28.04.2023 16:01
Haha
1
Tepki yok
Tepki yok
Haha tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#77 - 28.04.2023 16:48
birisi @Elif 'e laik bir ülkede yaşadığını anlatmalı

ekonominin kötüye gittiği bir ortamda uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, üçkağıt, dalavere artar. ekonomi biraz düzgün olsaydı, 2023 seçiminde akp altıncı kez iktidar olurdu ve kılıçdaroğlu'da aday olmazdı.

her ne kadar muhalifler "erdoğan, kaybedeceği seçime girmez." deseler de, aynı şey kılıçdaroğlu için de geçerli. kılıçdaroğlu, bu seçimi kazanabileceğini bildiği için aday oldu. 2002 ve 2018 arası seçimlerde akp ve erdoğan'ı hiç kimse ve hiçbir muhalefet mağlup edemezdi.

ben chp ve kılıçdaroğlu'na oy vereceğim ve oy kullandığım okulda sandıkların takipçisi olacağım. bu bir seçim değil, referandumdur. ya millet ittfakı, ya cumhur ittfakı mecliste çoğunluk olsun. ya erdoğan, ya kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsun referandumudur.
« Son Düzenleme: 28.04.2023 17:04 karizmatik devrimci »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#78 - 28.04.2023 20:13
birisi @Elif 'e laik bir ülkede yaşadığını anlatmalı

ekonominin kötüye gittiği bir ortamda uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, üçkağıt, dalavere artar. ekonomi biraz düzgün olsaydı, 2023 seçiminde akp altıncı kez iktidar olurdu ve kılıçdaroğlu'da aday olmazdı.

her ne kadar muhalifler "erdoğan, kaybedeceği seçime girmez." deseler de, aynı şey kılıçdaroğlu için de geçerli. kılıçdaroğlu, bu seçimi kazanabileceğini bildiği için aday oldu. 2002 ve 2018 arası seçimlerde akp ve erdoğan'ı hiç kimse ve hiçbir muhalefet mağlup edemezdi.

ben chp ve kılıçdaroğlu'na oy vereceğim ve oy kullandığım okulda sandıkların takipçisi olacağım. bu bir seçim değil, referandumdur. ya millet ittfakı, ya cumhur ittfakı mecliste çoğunluk olsun. ya erdoğan, ya kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsun referandumudur.

Yazdıklarımı anlamamışsınız ama problem değil, seçimlerin ateşli takipçisiyim, aynı zamanda kendi alanım direkt bu, aynı bölümden yüksek lisans yapıyorum. İşimde bu alanla alakalı. O yüzden açtığınız konu ilgimi çekti birkaç gündür takip ediyordum telefonla yazdığım için bazı cümlelerim tam manasıyla yazı formatında çıkmamış olabilir, samimi bir ton da var. Seçimlerinizde başarılar dilerim tekrardan.

Bazı kavramların bazı anlamları olur ve aynı anda birkaç anlama gelebilir. Siyaset literatürünü öğrenmek birkaç yılı alabiliyor. Çünkü multidisipliner bir alan yani aynı anda birkaç dalı bitirdiğinizde ancak gelişmiş siyaset beceriniz olabiliyor. Fakat bu çok uzun bir süre gerçekten o yüzden adaylar 50 yaşlarından yüksek. Aynı anda Dış politika, sosyoloji, tarih, psikoloji, felsefe, iç politika, siyasal düşünceler, ideolojiler, ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi pek çok alanı aynı anda harmanlayıp literatüre uygun savlar ve yerinde savlar üretmek oldukça zor. Haliyle çok popüler bir alan oluyor her yere değdiği için. Çünkü ben de fakülteyi bitirdikten belirli bir süre sonra bu kazanımın bir kısmını elde ettiğimi düşünüyorum. Ne yazık ki ülkemizde herkes siyasetçi olduğundan bu bölümü bitirmiş olmam dahi birilerine manasız gelebiliyor, daha doğrusu herkes her şeyi bildiğinden bunu söylemem ne kadar faydalı olur artık sen karar verirsin. Çünkü insanlar birbirlerini aşağıladığında havalı görüneceklerini ya da ikna ettiklerinde zeki olacaklarını zannediyorlar. Halbuki aşağılanan aşağılandığını düşünmüyorsa ya da ikna edildiği düşünülen kimse ikna edilmemişse sevinen kişi ancak bir yalanın esaretine düşer. Diyalektik eleştirilere belki bir gün kavuşuruz.  :manifdog

Laiklikle ettiğin kısma değineyim.
Laik bir ülkede yaşamakla bir insanın müslüman olması arasında bir bağlantı göremedim. Birisi devletin rejimiyle alakalı diğeri ise benim şahsi inancımla alakalı. Oy hacmi bakımından toplumsal fikirlerin taban bulduğu kesimler vardır ve bu kesimler belirli bir blokta toplanmak zorunda değildir ancak yine de hakim bir fikir birlikteliği sağlar. Kürtlerin oyunu almak için yaşadıkları bölgelere özel yatırımlar yaparsın. Müslümanların oyunu almak istediğinde dini prensiplere yatırım yaparsın. Türkiye çoğunluğu Müslüman olan bir ülkedir, zaten yine çoğunluğu müslüman olan bir kesim tarafından kuruldu ve evet rejimi laiktir. Laik olduğunda devlet, bütün insanlar inançlarından vazgeçmedi ya da din değiştirmediler. Devletin hukuki rejimini tamamen benimseyen insanlar da var inancına göre yaşayan insanlar da var. Hatta evet senin dediğin gibi direkt anayasayı kendi karakteri yapmış insanlar da var. Aynı zamanda bu ülkede bölücüler de aşırılar da Ermeniler de Yahudiler de yaşıyor. Sığınmacılar da yaşıyor. Türkler de yaşıyor. Turistler de yaşıyor, sizin oy toplayacağınız kesim yaşantısında belirli ögelerin toplandığı toplumlar olur. Oy toplarken toplumların sosyolojik yapılarına bakılır. Müslümanlar da fikri anlamda dinini uygun yaşayacağı bir lider arar. Türkiye sosyolojisinde İslam ideolojisinin direkt oturduğu alanda çok fazla esneklik var. Bu esnekliğin içine ılımlılar radikaller konulabilir belki fakat bir de dinini yaşayan ama koyunlaşmamış bir kesim de var. Hatta bu kesimin ben azımsanmayacak ölçekte olduğunu düşünüyorum. İslami pratiklere önem veren ve anayasal devlet modelini savunanların ülkenin yüzde elli sinden daha fazlasını oluşturduğunu da söyleyebilirim bu arada. Ben yazımda laiklik karşıtlığına değinmedim, mevcut iktidarın İslam dini ideolojisinin temsilcileri olarak kendini gösteren bir yapıda olmasına rağmen aslında o ideolojinin temsilcisi gibi hareket etmediğini bunu istismar ettiğini dile getirdim. Tıpkı Türk milliyetçilerinin bölücülük yapmayı denemesi gibi bu da tipik bir örnek. Fransa'da kiliseye giden bir Fransıza da laik olduğunu hatırlatabilirsin bir gün gidersen eğer. Fakat bunun bir anlamı olmayacak. İnsanlar inançlarıyla da yaşarlar, hukuk sistemini de yaşadıkları topluma ayak uydurmak için kabul ederler. Biz insanız devlet değiliz.

Fuhuş, uyuşturucu artışı gibi olaylara değindiğim nokta ise şuydu; İslami pratiklerde daha zaruri kabul edilen şeyler dururken görüntüye odaklanan bir anlayış var. Bu da dinin yayılması değil dinin kullanılması olduğu anlamına geliyor. Gerçekten baskıcı bir rejim olsaydı ya da siyasal İslam'ın uygulayıcıları olsaydı laikliği zedelemeden de daha zaruri olan pratikleri hayata getirebilirlerdi fakat böyle bir kaygı gütmediler. Tamamen İslam'ın hukuki boyutundan çok görüntü boyutuyla alakadar oldular. Onu da malzeme yaptılar daha doğrusu geçmişte CHP'nin mevcut hatalarını iyi malzeme olarak kullandılar. Bunu ifade ettim bu dediğin şeyler elbette ki ekonomiyle bağlantılı kısmen fakat siyasal İslam'ın temsilcisi olarak kendini lanse eden bir partinin üretkenliğinde baskın bir şekilde engellenmesi gerekirdi. Çünkü dinen haram ve yanlış kabul edilen prensipler. Onlar dururken başörtü mesele oluyorsa öncelik oluyorsa ister istemez bir art niyet arıyorsunuz. AKP o yüzden bu din temsiliyetini doğru yapmadı, o halde onu eleştirirken de İslam ideolojisinin temsiliyetinin tamamının oyunu alıyor gibi düşünmek çok yanlış. Ben de kendimi bu inancın bir parçası olarak tanımlarken kendileriyle birebir muhalif bir görüşe sahibim. Demek ki hepimizi temsil edemiyorlar. Çünkü inançlarımız bizim tamamıyla siyasal fikirlerimiz de olmayabiliyor. Hayatın daha geniş tarafına yayılmış geleneksel pratikler var bunları da uyguluyoruz. Selamun aleyküm diyorsun mesela, bu da aslında inancının bir ürünü fakat ben laik değilim şimdi ya da laikim demiyorsun. Ancak biz öyleyiz, ya da örneğin müslümanların temsilcisiyiz diyerek oy toplarken, toplumun ahlaki yapısına uygun oy üretirken yani dini, siyasal malzeme yaparken çok büyük bir hassasiyet gerekir. Bu ahlaki hassasiyeti yok etmelerine benim şikayetim.

Çünkü büyük malzeme ile iyi yemek yaparsanız herkes doyabilir ama karıştırırsanız mutfak darmadağın olur. Yaptığınız yemeği yiyenleri de zehirleyebilirsiniz.
Hem mutfağımız darmadağın hem de zehirlenmiş yepyeni bir Türk sosyolojisine merhaba dedik.
« Son Düzenleme: 28.04.2023 20:22 Elif »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#79 - 29.04.2023 01:18
Tüm sayfaları okuma imkanım olmadı ancak diğer yorumlara göz ucuyla bir bakınca ne yazık ki sosyal medyadaki kötü algının da yansımasının bazı kişilerde olduğunu gördüm. Yaklaşık birkaç aydır çeşitli platformlarda ve ortamlarda bu durumun kavgasını veriyordum aslında.

Geldiğimiz noktaya birçok açıdan bakmak gerek ama en temelde Muharrem İnce meselesine gelirsek, birkaç sene içinde daha net anlaşılacak ama kendisi kocaman bir balondur, içi boştur, empty, değersiz. Sadece atıp tutan bir adamdır hatta benim gibi birçok CHP geçmişli insana dahi 2018'de iyiki bu değil de RTE kazanmış dedirtti son aylarda yaptıklarıyla. En temelde nankör, kendisini destekleyen tüm partililere ve kitlesine beni desteklemediler, arkamda durmadılar, bilerek sırt çevirdiler dedi ki, tüm CHP örgütleri 2018 seçiminde canla başla çalıştı, herkes oyları güvenli tutmak için gece 10'lara kadar sandıkları dahi terk etmedi kendisi otele gidip rakı içip kafasını güzelleştirirken. CHP sayesinde yaptığı mitinglere bir milyona yakın insan gelirken, geçen gün aynı İzmir'de miting yaptı sayı 400'ü geçmedi. Sosyal medyada iki miting fotoğrafını yan yana koyunca durum ortaya çıkıyor zaten.

Hadi gel, Muharrem İnce konusunu seninle konuşalım.
Alıntı
CHP geçmişli insana dahi 2018'de iyiki bu değil de RTE kazanmış dedirtti son aylarda yaptıklarıyla. En temelde nankör, kendisini destekleyen tüm partililere ve kitlesine beni desteklemediler, arkamda durmadılar, bilerek sırt çevirdiler dedi ki, tüm CHP örgütleri 2018 seçiminde canla başla çalıştı, herkes oyları güvenli tutmak için gece 10'lara kadar sandıkları dahi terk etmedi kendisi otele gidip rakı içip kafasını güzelleştirirken.

İyi ki bu değil de RTE kazanmış dedirtmesinin sebebi; CHP'nin 15 yıldır seçim kazanamaması, mevcut yapısını eleştirmesi, feto ve akp artıklarıyla iş tutmasını desteklemeyip demokratik hakkını kullanarak aday olup, siyaset yapmasıysa haklısın iyi ki RTE kazandı ve enflasyon 5 yılda yüzde yüzden fazla fırladı.

CHP'nin örgütüne kimse laf söyleyemez, tabii ki olağanüstü destekle Muharrem İnce'ye sahip çıktılar ama; üst yönetimi desteklemedi.
Sandıkları koruyamadılar, seçim gecesi veri sağlayamadılar. Sence cumhurbaşkanı adayı, tek başına seçim gecesi oteline çekilip alkol mu kullanacak? Adamın yanında CHP'den grup başkanvekilleri ve belediye başkanları var. Seçim gecesi elinde veri yoksa, nasıl bir açıklama yapabilirsin? O gece Muharrem İnce'nin yanında olan CHP'li 30 40 kişiden birisi veri olduğunu, söyleyip İnce'yi yalanlayabildi mi? Cbkaşkanı adayı seçim günü durduk yere ortadan kaybolabilir mi? Kaç yaşında adamsın, mantığını kullanmalısın.



https://www.diken.com.tr/chpli-yarkadas-acikladi-50-bin-sandiktan-veri-alamadik-20-bin-sandikta-kimse-yoktu/

Gibi gibi, 20 tane daha kaynak bulabilirim, uğraşmıyorum.

Alıntı
Kaldı ki, bu seçimde de yine baskı nedeniyle KK gitti ince'yi aday gösterdi belki kendisi de olabilecekken.  Şimdilerde "Ama HDP CHP'yi destekliyor rererö" diye geziyor, 2018'de HDP'ye giden kendisi, Demirtaş salınmalı diye ses kaydı videosu olan da kendisi.

Baskı nedeniyle? 2018'de ülke gündemi bu kadar yoğun değildi. Öne çıkan hiçbir aday yoktu, CHP'de Kılıçdaroğlu dışında tercih yoktu. Hangi baskı nedeniyle olduğunu açıklarsan sevinirim, hiçbir baskı yoktu çünkü. Mesela; masa ortakları yoktu, mesela İmamoğlu, Yavaş gibi garanti adayları yoktu. Bu sene baskı vardı, kendi adaylığı uğruna az kalsın ittifak bile dağılıyordu ama her şeye rağmen; kaybetme riskine rağmen, ittifağın dağılma riskine rağmen, linç riskine rağmen aday oldu? Demek ki kendisi aday olmak istediğinde karşısında duran kişilerin kim olduğunun önemi yokmuş. 2018'de kendisi aday olmak istemedi çünkü AKP hala güçlüydü.

Alıntı
Buna karşılık olarak da "Kılıçdaroğlu bana yapabileceği en büyük jesti yaptı ona karşı asla aday olmam" diyordu. Yine bir ikiyüzlülük.

CHP'den cumhurbaşkanı adayıyken karşısına aday olmam dedi. Yani orada kast ettiği; "CHP içinde, CHP genel başkanlığı için Kılıçdaroğlu'nun karşısına aday olmam"dı.



Alıntı
Şimdilerde "Ama HDP CHP'yi destekliyor rererö" diye geziyor, 2018'de HDP'ye giden kendisi, Demirtaş salınmalı diye ses kaydı videosu olan da kendisi.

2018'de tüm cumhurbaşkanı adaylarını ziyaret etti. Selahattin Demirtaş ziyaretini de; "ya kardeşim bu adamı YSK onaylamış, cumhurbaşkanı adayı yapmışsınız ama adam içerde. Ya hiç onaylamayacaksın, ya da onaylıyorsan salacaksın, içeride cumhurbaşkanı adayı olarak seçim kampanyası yürütemez, bu adil değil." minvalinde salınmalı demişti. Şuanki KK gibi Selo'yu salacağız, Kavalayı bırakacağız masalı okumamıştı. Tam tersi, İnce bugün de hapiste tutacağız veya salacağız demiyor. Yargıyı bağımsızlaştıracağız, yargı kanunlara göre yargılayacak, haksızsa içeride kalacak, haklıysa çıkacak diyor. Bana sorarsan terör ilişkilerini ülkede duymayan, görmeyen kalmadı, içeride kalması mantıklı.




Alıntı
Tüm bunları bir kenarıya itersek, günümüzde RTE'ye rakip olabilecek en temelde üç aday vardı. Birincisi İmamoğlu ki ben onun olmasını çok daha fazla isterdim, çok daha garanti kazanırdık, ikincisi Mansur Yavaş ama burada Kürt ve HDP oyları sıkıntıya girebilirdi, üçüncüsü de tümünün birleştirici gücü KK. Muhtemelen anketlerdeki ezici çoğunluk sayesinde Ankara ve İstanbul gibi belediyeleri riske edip AKP'ye vermek istemediler çünkü bunun bir de seçim sonrası süreci var. Bu yüzden de KK aday oldu ki kimse mantıksız diyemez.

İmamoğlu veya Yavaş'ın aday olması en doğru tercihti. Türkiye'yi kazandıktan sonra İstanbul veya Ankara'yı kaybetmekten mi korkuyorsun? Kaldı ki iki belediye başkanından birisi aday olarak kazansaydı, ülkedeki hypela birlikte belediye seçimlerinde büyük bir ivme yakalardık. Birleştirici güç KK? :D Tüm muhalefeti birleştirecek adaya ihtiyacımız yok. AKP'den ve MHP'den oy çekecebileceğimiz bir adaya ihtiyacımız vardı. Seçim ikinci tura kaldığında muhalefetin oyu mu önemli yoksa AKPden ve MHPden kopacak oylar mı? Heyecan yaratacak, 2018 gibi meydan dolduracak bir adaya ihtiyacımız vardı. KK ise bahsettiklerimden çok uzak. Yaşlı olmasından dem vurmayacağım, yıllardan kaybettiği seçimlerle birlikte üzerindeki kötü şöhretten bahsediyorum. Kaldı ki hala o etkiyi oluşturamadı. CHP seçmeninin hala bir içten içe "yoksa bir daha mı lan" havası var.  Ama buna karşı İmamoğlu dediğin gibi seçimi garanti alırdı. Ben KK'ye şahsi düşmanlık beslemiyorum. Sadece toplumdaki yerini biliyorum, daha iyi seçenekler olduğunu görüyorum, bir seçim daha kaybetmek istemiyorum. Zaten genç kitlenin başka adaylara kayma sebebi de kendisi.
O yüzden baya mantıksızdı adaylığı ama bildiğimiz gibi koyunlaştık ve hiçbir şeye tepki göstermiyoruz.

Alıntı
İnce gibi, 10 yıldır CHP'de her türlü muhalefeti yapıp ki yukarıdaki "İNCE CHP İÇİNDE MUHALEFET YAPTIRILMADI!11" görüşlerine katılmıyorum. Daha ne yaptırılacak kardeşim? İnce tamamen CHP'nin Beyaz Türk, Rakı içen, sürekli Erdoğan'a söven, Mahalle kıraathanesindeki tiplerinden hallice bir profil. Ulusalcı, Atatürkçü. CHP'ye en yakın adam baktığında, Kılıçdaroğlu'ndan bile daha CHP profilli. Buna rağmen 10 yıldır parti içinde bile bir kongre kazanamadı. İçinde binlerce Atatürkçünün bulunduğu CHP bile seni tercih etmiyorsa, Türkiye'yi nasıl kazanacaksın? Demek ki sen winner bir adam değilsin. Buradan çıkacak en basit sonuç bu. 40 yılını verdiğin kendi partililerin bile senin ne mal olduğunu bildiği için dümeni sana teslim etmek istemiyorlar. Ki ne mal olduğunu biz de şu 2 ay içinde net şekilde görmüş olduk.

CHP'nin içinde tek adam olmuş, oy veren delegeleri kendisi atayan, partinin temel taşlarını tamamen temizleyen, kasetle genel başkanlığa gelen KK'ye partide hiçbir kimse rakip olamaz. Kongre matematiğini, delegeleri, ilçe başkanları mantığını, KK'nin nasıl kendi partisinde tek adama evrildiğini detaylı araştırmanı istiyorum, bana hak vereceksin.

Alıntı
Demek ki sen winner bir adam değilsin
Winner adam değilsine ciddili güldüm. KK ile İnce'nin winnerliğini karşılaştıracaksak, baya komik istatistikler ortaya çıkar.

Alıntı
Kripto akpli olsa bu kadar yapabilirdi ancak kötülüğünü muhalefete.
Kripto AKPli? Kötülük? Sanırım CHP'nin ittifak içindeki kripto AKP kareök fetullahçılarından ve onların CHP amblemi altındaki milletvekili adaylarından haberdar değilsin. Bizzat kumpaslar döneminde adalet bakanı olan, fetö yayını olduğu kanıtlı yayın organında gazetecilik yapan adaylar gibi CHP listesinden aday olanlar var. Adam Türkiye'ye yapılan tüm kötülüklerin ortaklarından ikisiyle ortak. Davutoğlu ve Babacan refarandumda evet diyordu, 2018 seçimlerinde Erdoğan diyordu.

Babacan, sıcak para ekonomisi diye ülkenin tüm fabrikalarını satılırken, kasası boşaltılırken, ülkenin kaynaklarını sömürüp yok ederken, toplamında ülkenin üretecek bir şeyi kalmayıp, ekonominin patlayarak takla atmasının sorumlusuyken kim kripto AKP? Herif ekstradan Fetullahçıydı. CHP listesinden DEVA'lı adaylarının çoğu da fetö zamanlarında etkin isimler, araştırmalısın.

Davutoğlu? Ortadoğuyu kan gölüne çeviren kararlar alınırken başbakanken, Suriye ile ilişkileri baltalayan, ABD'den taraf olan sonra da ülkeye milyonlarca Suriyeli akmasının sebebi olan adamlardan biri olurken, üstüne de ülkeye Suriyelilerin girmesini savunan adamken kötülüğü kim yaptı gerçekten?

CHP'nin toplamı yüzde 2 etmeyecek, kendileri çıksa 5 vekil çıkaramayacak partilere 50 60 vekil dağıtmasının sebebi sence ne? Dostum, kötülüğü CHP kendisine kendisi yapıyor. Bir parti 20 senedir yüzde 20 kesimlerinde dolaşıyorsa sıkıntı vardır. Veya bir sıkıntı yoktur, düzene uyuyordur belki de :)


Alıntı
Yaptığı şeyin AKP'den oy koparmakla falan da ilgisi yok. Halen bu muhabbetlere giriyorsanız Türkiye'de politik tipleri ve halkın görüşünü asla bilmiyorsunuz ve anlamamışsınız demektir. Türkiye'de halk çok kutuplardadır ve belli kesimler görüşlerinden asla vazgeçmez, karşı tarafa asla ılımlı yaklaşmaz. 50 yıldır ailecek her zaman sağ tandanslı olan, varını yoğunu Din ve Kitap siyaseti üzerinden yapan, babadan Refahçı, Saadetçi olan, bugün reis için ölen biten tipler mi Rakı içen, ulusalcı, tek vasfı Atatürk'çülük olan İnce'ye kayacak RTE'yi bırakarak? Şunun ihtimali %000.1 bile değildir, buna inanıyorsanız da çok safsınızdır.

Halk çok kutuplardadır, doğru. Görüşlerinden asla vazgeçmez, yanlış. AKP ve MHP'den kopan, kararasız yüzde 10-15'lik kitle var, zorlarsan daha fazla çıkabilir. Öyle olduğu için kazanma şansımız var zaten. Bu kopan kitleyi eğer seçim gününe kadar ikna edemezsen, ikna olmazlarsa tekrar AKP'ye kayma ihtimali var. O seçmen sence KK ve İnce arasından kimi seçer? 15 yıldır deccal ilan edilen, tövbe çekilen KK'yı mı? Yoksa daha milli duruşu olan, gerektiğinde AKP'nin kararlarını destekleyen, muhalefetin de yanlışlarını söyleyen İnce'yi mi? Ben AKP'den İnce'ye çok çok fazla kaymalar olduğunu düşünmüyorum ama kayma olduğu gerçek. İnce'nin muhalefeti eleştiren sözleri AKP kitlesinde RTE'den bunalmış kitlenin dikkatini çekiyor, hatta bu sözlerini kırpıp, AKP medyasında yayınlıyorlar. Özellikle AKP'li 50 yaş altı kesmin desteklediğini görüyorum. En büyük sebebi, ekonominin bozulması ve Erdoğan'ın tekrara sarması.

Alıntı
Hal böyleyken, zaten muhalefet bloğunun taş çatlasın alacağı oy %60'dır. Koyu MHP tayfası da asla CHP'li bir tandansa kolay kolay kaymaz. 1980'lerde AKP diye bir şey yokken bu ülkede CHP ve MHP'liler (sol-sağ) birbirini öldürüyordu. Ezelden düşman sayılır bu adamlar. Haliyle AKP+MHP'nin günümüzde %50'yi geçmiyor olması bizim için şans.

:DDDDDDDD 2014'te MHP'nin güçlü olduğu dönemde CHP ile ittifak yapıldı. Tüm muhalefet birleşti, Selo haricinde. Alınan oy yüzde 38'di. Neden? Yine yanlış aday seçimiydi. CHP kitlesi ve muhalefet Ekmeleddin İhsanoğlunu istemiyordu. Sadece 2 tarafa evrilen seçimde başka tercih yoktu. Ve sandığa katılım oranı 74,2% oldu :DD O dönemde KK, tıpış tıpış gideceksiniz dedi, muhalif seçmen gitmedi. Kazanamadılar. Bu bile alınması gereken bir ders değil miydi? Hala iki tarafa çekmeye, sıkıştırmaya çalışıyorsunuz. O seçimden sonra CHP; MHP'yi, AKP'ye kaptırdı. Sonrada olanları biliyorsun zaten.

AKP+MHP'nin yüzde 50'yi geçememesi şans değil. Millet kutuplaşsa da en sonunda cebine bakar. Halkın cebi boş, her felaket üst üstte geliyor. 20 yıllık iktidardan sıkıldılar. MHP milliyetçiliğini kaybetti, tüm değerlerini çiğnedi. Şans değil, beceriksizlik. Aynı şekilde muhalefetin bu şartlarda seçimi kazanamaması da ülkedeki seçmeni bu şartlarda bile tarafına çekememesi de beceriksizlik. Koyun olmayın, sorgulayın, tepki gösterini bu yüzden diyorum çünkü AKP'nin kitlesi gibi muhalif çevrede de bir koyunlaşma var. Bu kazandırmaz.


Alıntı
Sinan Oğan isminin yarışta olması ise önemli çünkü MHP'den gelme bir isim ve MHP oylarını RTE yerine başka bir muhalefet bloğuna çekebilecek durumda aynı zamanda. İnce her ne kadar KK'nin oylarını almaya çalışsa da Sinan Oğan ismi ön plana çıkınca da (ki bunun çıkmaması için akp medyası asla kendisini ön plana getirmiyor, aksine İnce'yi sabah akşam parlatıyorlar) RTE'ye gidecek %1-2 MHP oyunu çekecektir.

Katılıyorum, haklısın. Seçimlerde fazla aday olması her zaman işe yarar çünkü seçim iki turlu. İlk turda herkesi sandığa getirebilmelisin ki ikinci bir Ekmeleddin vakası yaşanmasın.

Alıntı
Tahminlere gelirsek, seçmen aklı başında davranırsa ve saçmalıklara geçit verilmezse ilk turdan KK ile %50'yi bulabileceğimizi umuyorum. Ama bir ihtimal de RTE ile başa baş oylarda görünüp, diğer muhalif adayların çekecekleri oylar sayesinde seçim ikinci tura kalabilir. Muharrem İnce tarihe truva atı bir ayyaş olarak geçer, silinir gider kısa sürede. İkinci turda ne olacağını ise hep birlikte oturur izleriz. Malum 2015 seçimlerinde ikinci tura kaldık diye ülkede bir anda bombalar patlamaya başlamış, ne hikmetse doğuda terör artmıştı(?)
Seve seve istikrarı seçin yoksa yine bir şeyler döner mesajı da verilebilir. Yine de umuyorum ki mayıslar bizim olacaktır. [/color]

Kimi destekleyeceğin ve kimin kazanmasını umacağın, tabii ki senin görüşün. Ama ironik bir şey daha var. 2015'te bombalar patlarken, Davutoğlu başbakandı. :D
Konuşurum, şöyle yaparım dedi ama hiçbir şey söylemedi o dönem hakkında. İkinci turda benzeri olaylar yaşanırsa biz bizeyiz zaten, bu patlama anı olur. Muhalafette adaylarımız değişse de kimi desteklemediğimiz çok net.

İşin kısası, seçilmek ve seçmek demokratik haktır. Bırakın o bölüyor, şu çırpıyoru, zaten adaylar belli ve kesin. Herkesin kendisine göre düşünceleri var, herkesin baktığı pencereler farklı. Yarın öbür gün yine yan yana geleceğiz zaten. Bana sorarsanız, Muharrem İnce ve Sinan Oğan'ın aday olması gayet mantıklı. İkisinin de kendisine göre gayet haklı sebepleri var. CHP, CHP değil, MHP, MHP değil. Farklı adaylar farklı seçmenleri sandığa çeker ve iki taraflı siyasetten kurtarır. Genç kitlenin İnce'ye yönelmesi, ülkücü kitlenin Oğan'a yönelmesi gibi. Bu sayede ocu veya bucu olmak zorunda kalmazsın. Sonuçta seçim iki turlu ve iktidar sıkıştı. Kaybedecekler.
« Son Düzenleme: 29.04.2023 01:20 lastgunmobster »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok