Konu: C.R.A.S.H.  (Okunma sayısı 28566 defa)

#400 - 15.07.2025 16:29
 :vays: :nays:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#401 - 17.07.2025 02:35
Bu abi birimi  ???
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


funny
3
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
funny tepkisini veren kullanıcı(lar):
Aykurt, FUUR, Jaguar,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#403 - 24.07.2025 15:17
nasıl gidiyor crash
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


Hmmm
2
Hmmm tepkisini veren kullanıcı(lar):
Jaguar, Skysurge,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#405 - 06.08.2025 17:51
06 AĞUSTOS 2025 — ÇÜRÜYEN ŞEHRİN SESSİZ NEFESİ

Vice şehri, geceleri bile uyanık olan bir organizma gibi, kendi pisliğinin içinde nefes almaya devam ediyordu. Limanın paslı vinçleri rüzgârda gıcırdarken uzaktan yalnızca hurda yığınları gibi görünüyordu ama aslında bu şehrin damarları hâlâ çalışıyordu. Sular, depolardan çıkan kirli yağla karışıyor, kıyıya her çarptığında ağır bir koku yayıyordu.

Sokaklar, düzenin sağlandığına inandıracak kadar sessizdi. Ama bu sessizlik, bir fırtınadan önceki durağanlık gibiydi; doğası gereği tehlikeli. Çetelerin isimleri tabelalardan silinmişti ama gölgeler hâlâ aynı köşelerdeydi. Sadece yeni bir forma bürünmüş, daha görünmez, daha ince hesaplarla işliyordu.

Artık şehirdeki dengeyi tek bir çatışma değil, üç farklı güç belirliyordu. C.R.A.S.H., resmî yetkisini kullanarak sokakları hizaya sokarken, perde arkasında kendi imparatorluğunu kuruyordu. Valachi, yıllardır yeraltını yöneten ağını sessizce büyütüyor, her mahallede görünmez bağlarını güçlendiriyordu. Ve en tehlikelisi, binanın en üst katından sızan yeni bir baskı: başsavcılığın yürüttüğü gizli soruşturmalar. Bu üç yapı, artık birbirinin varlığına tahammül edemez noktaya gelmişti. C.R.A.S.H., Valachi’nin köklerini kazımak isterken, başsavcılığın hamleleri kendi faaliyetlerini de açığa çıkaracak kadar keskinleşiyordu. Valachi ise hem adliye koridorlarında hem de devriye araçlarının gölgesinde sessizce kuşatılıyordu.

Tüm bu karmaşanın merkezindeyse Erwin Calloway vardı. Calloway, başsavcının Vice’a gelmesiyle birlikte geceleri daha sık uyanır olmuştu. Kimi zaman CRASH’in iç yazışmalarını gözden geçiriyor, kimi zaman ise duvarda asılı olan şehir haritasına bakarak yeni rotalar çiziyordu. Çünkü biliyordu: Bu şehirde asıl tehlike kurşun değil, belgelerdi. Kurşun iz bırakmazdı — dosyalar bırakırdı.

İlk önlem olarak, CRASH içerisindeki tüm saha bağlantılarını gözden geçirdi. Hangi memur hangi noktaya gidiyor, kimin kime borcu var, kim hangi gece kiminle kayıplara karıştı — hepsi tek tek not edildi. Hiçbir hamle artık tesadüfe bırakılmayacaktı. Başsavcının açtığı soruşturmalara karşı içeride "kayıp dosya" sistemini başlattı. Kritik evraklar, sahte raporlarla değiştirildi. Operasyon tarihleri geri çekildi, silah sevkiyatlarına dair belgeler bilinçli olarak çelişkili hâle getirildi. Calloway için artık tek amaç vardı: CRASH’i her cephede görünmez tutmak. Valachi’yle doğrudan bir savaşa girmek yerine, bilgi akışını kesmeye yöneldi. Liman bölgesindeki muhbirleri birer birer ortadan kaldırmak yerine, susturdu. Para, korku ve bazen yalnızca bir bakış… Bu şehirde konuşmamak, yaşamaya eşdeğerdi.

Ama Calloway’in asıl savaşı kendi içinde büyüyordu. Çünkü her aldığı önlem, Michael Millhouse’un yüzünü biraz daha yaklaştırıyordu rüyalarına. Geceleri, o eski polaroid fotoğrafa daha uzun bakar oldu. Eskiden bir vicdanı olduğunu hatırlatan tek şeydi. Vice şehri, şimdi üç başlı bir canavara dönüşmüştü. CRASH, Valachi ve başsavcılık arasında sıkışan her şey, kanla ya da sessizlikle sonuçlanıyordu. Ve Erwin Calloway, bu üç yapıdan ikisini tanıyordu: Biri için çalışıyor, diğerini gömüyordu.

Üçüncüsüyse, kapısını çalmaya hazırlanıyordu.


100
2
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
Maxiell, Fives,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok