1.sayıAnketimize katılın sonuçlar haftaya dergimizde açıklanacaktır;
https://onlinepoll.me/poll/vote/vice-hukumeti-ve-polis-departmanindan-memnun-musunuz---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1 Merhabalar Vice halkı, her şeyden önce bizlerin kim olduğunu anlatmak, amacımızı açıklamak ve kendimizi tanıtmak istiyoruz. Öncelikle bizler aynı amaç uğrunda bir araya gelmiş sizlerden pek farkı olmayan birkaç kişiyiz. Tek farkımız artık bir şeyleri görmeye başlamamız ve buna karşı sesimizi çıkarmamızdır. Bizler birbirimizi meydanlarda tanıdık ve o günlerden beri beraberiz. Amacımız ise daha özgür ve adaletli bir dünya düzenine ön ayak olmak. Biliyoruz ki bizlerin yaptığı her hareket veya eylem yeni dünya düzenine bir adım daha yaklaşmamızı sağlayacaktır. Realist olarak baktığımızda bizim istediğimiz düzenin veya dünyanın yakın gelecekte mümkün olacağını düşünmüyoruz. Çünkü sistem her bir yanınızı sarmış durumda. Ne yaparsanız yapın bu sistemin içinde olursunuz ve sisteme hizmet edersiniz. Bir işte çalışıyorsunuz diyelim. Kazandığınız paradan sistem payını alır, o parayı harcadığınız her yerde sistem payını alır. Tatil günleri bile kazandığınız paraların sisteme geri dönmesi içindir. Sizin iyiliğiniz için değil. Peki sistemden nasıl kurtulabiliriz? Çarklarını nasıl kırabiliriz? Tabii ki de karşı çıkarak. Sisteme her karşı çıkışımızda çarkları yavaşlayacak ve zamanla kırılacak. Her kırdığımız çark sistemi zora sokacak. Ve sonunda dostlarım, sistemin tüm çarkı duracak ve bizler elimizdeki çekiçler, oraklar, baltalar ile o çarkı parçalayacağız ve kendi düzenimizi kuracağız. İnanıyoruz ki bu haklı davamızda size gösterdiğimiz şeyler ışığında bizi destekleyeceksiniz. Sizlere sistemin çürümüş organlarını ve insalarını göstereceğiz. Bunu ilk olarak sadece şiddetten beslenen, sizlerin gram iyiliğini düşünmeyen, sadece tepedekilere hizmet eden Vice Polis Departmanının yüzünü göstererek yapacağız. Sizden tek isteğimiz bu yolda bizimle birlikte sesinizi çıkarmanız ve bizi desteklemenizdir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2 Size göstereceğimiz bazı kanıtlarla birlikte bu departmanın artık işe yaramaz, sadece şiddetle ve kanla beslenen bir oluşum olduğunu göreceksiniz. Yaptıkları her eylem sizin iyiliğiniz içinmiş gibi gösterilirken asla iyiliğiniz düşünülmez. Sadece onların işine gelen şeyler layığıyla yapılır. Ekibimizle bir gün ses kaydı açarak bir polis memurundan yardım isteme deneyi yaptık ve polis memuru bizimle ilgilenmeyip, yolu kapattığımızı ilerlememizi söyledi. Halkına yardım etmeye yemin etmiş departman sizce yardım ediyor mu?
(Ses kaydını dinliyorsunuz)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
3 Sonrasında departmanımız gücünü şiddet ve kandan alıyor olacakki her bir tutuklamada şiddet eylemi gösteriyor. Alttaki fotoğrafta göreceğiniz üzere bir siyahi yoldaşımızı polisler hiçbir gerekçe olmadan 20 dakika boyunca ters kelepçeli şekilde yerde yatırarak beklediler ve bundan keyif alıyor gibiydiler. Fotoğrafı çeken dostlarımın da üstüne yürüyen polis memurlarının tek iyi yapabildiği şeyin şiddet eylemi olduğu görülüyor.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
4 Son zamanlarda polislerin fazlaca ekip olduğu yerlere bazı dostlarımla birlikte fotoğraflamak için gidiyoruz ve burada fotoğraf çekiyoruz. Kardeşlerim inanın ki polisler kameramızı kırmak istiyor, bizi haksız yere arıyor hatta yıldırmak için tutuklamaya çalışıyorlar. Bu yetki ve cesaret departmana nerden geliyor? Bu davranışlardan bıkmıştık ve bir şeyler yapmak konusunda yoldaşlarımla hemfikirdik. Departmana ders vermek için yüksek rütbeli birinin, bir çavuşun evini hedef seçip sprey boyalarımızla sloganlarımızı yazacaktık. Çavuşun evine girdik ve kendisi de evde çıktı, amacımızı açıklayıp teslim olmamıza ve saldırgan bir tutum sergilemememize rağmen üç yoldaşımla birlikte kurşun yağmuruna maruz kaldık. Sonrasında olay yerine gelen diğer memurlar bizi yaralı halde ters kelepçe ile yarım saat beklettiler. Sonrasında zar zor sağlık çalışanlarının olay yerine girmesine izin verildi. Bu olaylar olurken kaçabilen bir dostumuz fotoğrafladı. Sözü size bırakıyoruz. Sesimize ses olun Vice halkı.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
5Polisler ve devlet adamları yalancı düzenbazların tekidir. Olaylara her zaman kendi perspektiflerinden bakar ve kendilerini rahatsız eden şeyleri saklarlar. Bu yazım siz yalancı düzenbazlara; Hırsızın peşindesinizdir ama o hırsızın evine, karısına ve çocuklarına yemek götürmek için bu işe giriştiğini görmezden gelirsiniz. Sokaklarda uyuşturucu satan çocukları yargılar serseri gözüyle bakarsınız ama o çocuğun büyüdüğü ortamı ve yaşantısını bilmez ya da umursamazsınız. Suçla mücadele ettiğinizi, huzuru sağladığınızı iddia eder buna dayanarak elinizdeki orantısız gücü çaresiz insanlara karşı kullanmaktan çekinmezsiniz. Kısaca bu bozuk düzene hizmet eden bir avuç zavallısınız. Tanıştığım polisler yaptıkları işin kutsal olduğunu, her zaman halkı koruduğunu söylüyorlar peki yukarıda bahsettiğim iki örnekteki çaresiz insanlara ne demeli? Bu bozuk düzene ayak uyduramayan bir şekilde ezilip giden milyonlarca insan var. Sizin anlayışınıza göre bu milyonlarca çaresiz insan bu toplumun üyesi değil mi? Bizler kanımızın son damlasına kadar o ezilen kardeşlerimizin sesi olmak için, bu bozuk düzenin çarklarını yıkmak, parçalamak ve üzerine bir bidon benzin döküp yakmak için her zaman burada olacağız. Bizi küçümsemeyin. Biz işe giderken bindiğiniz taksiciyiz. Biz her zaman alışveriş yaptığınız o marketteki o tezgahtarız. Biz sıcak evlerinizde yediğiniz o sebzeleri toprağa eken çiftçileriz. Biz benzin aldığınız o adamız. Biz yan komşunuzuz. Biz o korkarak geçtiğiniz mahallelerde köşe tutan çocuklarız. Biz haberlerde gördüğünüz o hırsızız. BİZ TOPLUMUZ.
-Tyler COOPER
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
6Bir yoldaşımızın emekçi taksici ile yaptığı röportaj eki:
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
7 Kenar mahalle kültürü bir çok toplumu ürkütüp
Uzaklaştırmıştır kendinden soyutlar üzgünüz,
Soyutça üzgünüz aslında küskünüz hayata
Bazen düşkünüz ya sonra maddeyle gülmüşüz
Sahte öykünüzden esinlenen onca insan
Şimdi çizgisini kaybetmiştir kanla yıkanan.
Beslemişiz boynumuzda bunca sene onca yılan
Hiç kimseye hizmet etmek istemediğim içindir belki parasız kalışlarım,
Alışmadım emir almaya abi de kardeş de benim,
Hizmetim de kendime yüz tutarım yokuşlara.
-Hugo FRİEDEMANN
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
8Vice halkına saygıyla duyuruyoruz,
Suçlusunuz. Hepimiz suçluyuz. Ses çıkarmadığımız, dur demediğimiz için bu suça ortağız. Polis kurşunuyla vurulan her bir insanın kanı ellerimizde. Evleri basılan, dağıtılan her bir insanın sorumluluğu bizim. Devlet veya hükümet nasıl söylemek isterseniz söyleyin. Bu kavramlar sizi uyutarak sömürmenin bir yoludur. Size dayattıkları her kuralda sizi sömürmek istemektedirler. Bunun, kuralların sizin iyiliğiniz için yazılmış olduğunu düşünmek büyük bir yanılgı. Şehirdeki büyük patronlar, amirler veya parası olan insanlar için bu kurallar sonuna kadar esnetilebilirken, parası olmayan, kapitalist sistemin pençesinde bulunan insanlarımız için bu esneklik gösterilmemektedir. Polis teşkilatı hükümetin silahı haline gelmiş ve yozlaşmıştır. Hükümette aynı derecede yozlaşmıştır. Şehirde olan polis şiddeti olaylarının üstü örtülmüş veya görmezden gelinmiştir. Şehirde olan tüm suç olaylarının sorumlusu hükümettir. Kendileri patronlar, suçlular yaratıyor aralarından işe yaramayanları tetikçi polis teşkilatına temizletiyorlar. Şu an hepimizin bildiği gibi şehirde birçok suç olayı işlenmesine rağmen neden düzgün bir müdahale olmamakta? Çünkü suçu yaratan ve işlenmesine göz yuman hükümetin kendisidir. Hükümet sadece ve sadece sizi sömürmekle ilgilenmektedir. Sizin çektiğiniz acılar, verdiğiniz emekler veya hissettiğiniz şeyler onların umurlarında bile değil. Onların tek istediği şey sizi ölene kadar sömürmek. Eğer sömürüye sesiniz çıkarsa sizi susturmak için koydukları kurallara sığınacak ve bunu kılıfına uyduracaklardır. Toplumumuzdaki birçok suçlu hükümetin sorumsuzluğu, vurdumduymazlığı yüzünden ortaya çıkmıştır. Eğer bir siyahi okula gitmeyip uyuşturucu satmayı yeğliyorsa bu onun seçimi değil hükümetin yetersizliğidir. Eğer bir insan bir soygun yapıyorsa bu yine onu paraya muhtaç eden hükümetin suçudur. Aslında suçu yaratan hükümetin kendisidir. Siz sadece mecbur bırakıldınız. Bunu öğrendiniz, bunu gördünüz. Siz yapmanız gerekeni size dayatılan rolü oynadınız. Tüm rolleri hükümetin kendisi yarattı. İyi ve kötü onların fikirleri. Onların isteği, fikirleri sizin hayatınızı etkileyen şeyin ta kendisi. Size şunu sormak istiyorum. Hanginiz bu zamana kadar polis şiddetine maruz kaldı? Veya hanginiz kendinizi daha açıklayamadan hapse tıkıldınız? Sadece adalet isterken susturuldunuz, polis yumruğu veya jopuna maruz kaldınız? Adaletin olmadığı bir hükümet varken nasıl barış, huzur şehirde olabilir? Adaletsizlikle, şiddetle boğuşmaktan bıkmadınız mı? Eminim ki bu tür olaylarla bir çoğunuz daha önce karşılaştınız. Hatta maruz kaldınız. Ama hangimiz bunlara ses çıkardı? Belki bir kaçımız. Çünkü bize öğretilen şey buydu. Susmak, ufak yaşlardan beri susturulduk. Okuldaki kurallarda bize bu öğretildi. Birçok sistem ile susturulduk. Susmamız istendi. Susarak sistemi ve kanlı çarkını besledik. Ses çıkarmadığımız her an bu sistem güçlendi. Ama hala her şey bitmiş değil. Ses çıkarmak için geç değil. Asla geç olmadı. Şu saatten sonra eğer benimleyseniz sesinizin çıktığı kadar bağırın. Asla susmayın. Size dayatılan her kurala karşı gelin, sömürüyü reddedin. Bizimle beraber hareket edin. Size dayatılan rolü reddedin, kendi hayatınıza kendiniz yön verin. Onların çizdiği yol yerine hayatınıza kendiniz rol çizin. Sistemin çarkı olmaktan kurtulun. Benimle ne değişecek diye düşünmeyin. Çarkta bozulan en küçük parça yavaş yavaş çarkın kendisini bozacaktır. Vice halkı sizler kendi geleceğinizi çizmekten korkmayın. Kurallar sizin değil onların istekleri. Kendi isteklerinizi istemekten korkmayın. İnanın, inanmaktan vazgeçmeyin. Bu sistemi hep birlikte, el ele yeneceğiz. Çarkın her bir parçasını parçalayacağız ve onları bu çarkla birlikte yokedeceğiz. Onlar sizlerin sömürülecek bedenler olmadığınızı, hepinizin birer insan, arkadaş, kardeş, baba, anne, kız kardeş olduğunuzu öğrenecekler. Bunları onların beyinlerine kazıyacağız ve bana inanın bu uğurda gerekirse hayatlarımızı ortaya koyacağız. Hepimiz özgürlüğümüze kavuşacağız. Öyleyse tüm çekilen acıların, öldürülen insanların, yenilen yumrukların jopların sorumluluğunu sırtlıyoruz ve başlıyoruz Vice halkı.
-ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
9Dergi eki;
Afişleri koparıp sokaklara asın!
(Dergiyi internetten okuyormuş gibi IC yorumlar bırakabilirsiniz)