Jeffrey Light 1995 yılında Vice şehrine yakın mütevazi bir kasabada doğdu. Doğum süreci sıkıntılı geçti çünkü beklenilen bir çocuk değildi. Ancak buna rağmen ailesi onu çocuk sevdiler ve kürtaj yaptırmayı dahi düşünmediler. Babası Rudy araba tamircisiydi. Oğlunu çok seviyordu ve boş vakitlerini sürekli olarak onunla birlikte geçiriyordu. Hatta epey şımartılarak büyütüldü fakat Jeffrey buna rağmen şımarık davranışları olmayan uslu bir çocuk olarak yetişiyordu. Ailesi onu çok güzel yetiştiriyordu. Başkalarına saygı durmayı, insanları maddi durumlarına göre aşağılamamayı öğretiyordu. Çok utangaç, diğer insanlarla iletişimden sıklıkla kaçınan, içine kapanık ve ailesine aşırı güven besleyen bir çocuktu. Annesi Rachel ev hanımıydı. Asla oğluna karşı şiddet göstermeyip bağırmadı. Jeffrey yedi yaşına geldiğinde okula başladı. Çocukluğundan beri yalnız olduğu için ortama pek uyum sağlayamadı. Uzun bir süre kendi kendine takıldı. Evlerinin yanına Herbert adında yeni bir komşu taşındı. Herbert, zor bir kader yaşayan, sık sık sigara içen perişan bir adamdı. İktidarsızlık problemi yüzünden karısı tarafından terkedildi ve depresyona girdi. Kendini alkole veren Herbert, yavaşla çevresindeki arkadaşlarını kaybetti ve yaşadığı yeri terkederek bir şeyleri yoluna koyma umuduyla Angel Pine'ye taşındı. Cinsel problemleri yüzünden kadınlarla ilişkilerinde sürekli başarısızlık yaşayan Herbert, sapkın fantezileri üzerine kendini yoğunlaştırdı. Jeffrey'in ailesi tanışmak için Herbert'in yanına uğradı ve adamın kibar tavırlarından etkilenerek onun güvenilir birisi olduğu kanaatine vardılar. Jeffrey'in babası yavaş yavaş Herbert ile iyi arkadaşlıklar kurmaya başladı ve birçok kez puba giderek beraber vakit geçirdiler. Bazen Herbert evlerine geliyor, bazen ise beraber poligona gidiyorlardı. Herbert'in Jeffrey'e olan ilgisi bu sayede fazla dikkat çekmiyordu. Herbert iç dünyasında hep bir çocuğunun olmasını istiyordu ve Jeffrey'i çok sevmişti, onu kaçırıp sadece kendisiyle ilgilenmesini istiyordu. Herbert, tüm gün Jeffrey'in hareketlerini gözlemleyip durumunu takip ediyordu. Yine bu günlerden birinde Herbert aracıyla ilgileniyormuş gibi yaparken Jeffrey'i bahçede tek başına bahçede oynarken gördü ve bunun en uygun vakit olacağını, bunun gibi bir şansın bir daha zor geleceğini düşünerek Jeffrey'in yanına doğru gitti ve bir anda onu kucaklayarak aracının bagajına hızlı atarak bagajı kapattı. Herbert ormandaki ıssız bir klübeye giderek bodrum katına Jeffrey'i hapsetti.
Oda boş ve nemliydi. Odada sadece bir yatak ve loş bir aydınlatma vardı. Yanı sıra pis bir tuvalete sahipti. Herbert'in hiç çocuğu olmadı ve olamadı. Hep bir çocuğunun olmasını istiyordu ve Jeffrey uygun bir seçimdi. Tüm hayatı boyunca yalnız yaşamaya kalksa bunun ne gibi sorunlara yol açacağını biliyordu. İlk başlarda Jeffrey sürekli ağlıyordu. Genelde yatağın altına saklanıyor veya karanlık bir köşe bulup olarak sığınmaya çalışıyordu. Olanlara bir türlü anlam veremiyordu. Herbert sadece akşam vakitleri geliyordu. Onu yıkıyor, onun için yemek yapıyor ve kitap okuyordu. Yine de Jeffrey ondan nefret ediyordu. Jeffrey masanın üstünde duran demir kaptan yemek yiyor, bulunduğu katta voltalar atıyordu. Akşama kadar vaktini genelde bu şekilde geçiyordu. Bir süre sonra Jeffrey'in cildi solmaya başladı, karanlıkta yaşaması yüzünden iyice kendini kapattı. Henüz daha sekiz yaşında olan Jeffrey korkudan uyuyamıyordu, uyusa dahi kabuslar görüp hemen soluk soluğa uyanıyordu. Herbert, Jeffrey'in sessizliğinden rahatsız oluyordu ve durumu hemen kavrayıp onun sıkılmaması için odasını oyuncaklar ve kitaplarla donattı. Jeffrey ilk başlarda bunların hiçbiriyle ilgilenmek istemedi ama bir süre sonra sıkılmaya başlayınca mecbur kitap ve defterlere doğru yöneldi.
Jeffrey'in ailesi, çocuğunun kaybolduğu gün polise gitti. Bazı komşular Herbert'in birkaç kez Jeffrey ile konuştuğunu görmüştü. Böyle Herbert baş şüpheli haline geldi. Herbert, uzun bir sorguya çekildi. Polis aracını ve evini iyice araştırdı. Fakat suçlayacak herhangi bir delil bulunamadı. Bu sıralarda Jeffrey ile Herbert'in ilişkisi daha güven dolu bir ilişki haline gelmeye başladı. Bu yüzden bodrum katının kapısını artık kitlemiyordu. Jeffrey ise kaçmaya çalışmasının durumu daha da kötüleştireceğini düşündüğü için kaçmaya yeltenmedi. Herbert her ihtimale karşın olarak pencereleri demir parmaklıklarla çevreledi. Herbert'in aleyhine bir delil olmadığı için dava delil yetersizliğinden dolayı kapandı. Fakat komşular yine de tedbiri elden bırakmamak adına Herbert'e karşı tavır sergileyip, çocuklarınıda fazla yakınına yaklaştırmadılar. Jeffrey'in babassı Rudy oğlunun yokluğunu bir türlü kabullenemedi ve kendini alkole verdi. Barda uzun süreler oturuyordu ve eve daha geç vakitlerde geliyordu. Rachel ilk başlarda bunu tolere ediyordu fakat Rudy'nin alkol yüzünden işten atılması Rachel'ın evi terketmesine neden olacak son damlaydı. Boşanma davası açarak boşandılar. Rudy daha fazla içki alabilmek için paraya ihtiyaç duruyordu ve işi de olmadığı için mecburen elinden ne varsa satmaya başladı. Önce evini sattı sonra ise kamyonetini. Bu arada Herbert neredeyse tüm vakitlerini Jeffrey ile geçiriyordu. Jeffrey onbir yaşına gelmişti ve bu zamana kadar klübeden dışarıya adım dahi atmamıştı. Bu zaman kadar vaktini bir şeyler karalayarak ve kitap okuyarak geçirdi. Genelde klasikler, seri katiller hakkında ve insan psikolojisi üzerine temalı kitaplardı. İçinde çok fazla öfke olmasına rağmen bunu dışarıya yansıtamıyordu ve korkaktı. Nadiren dahi olsa Herbert, Jeffrey'e film seyrettiriyordu. Son izlediği film Kuzuların Sessizliği'ydi. Bu film Jeffrey üzerinde güçlü bir etki bıraktı. Bir grup genç ormanda gezinirken dışarıdan ürkütücü duran bir eve rastladılar fakat yanına yaklaşmaya çekindiler ve polise haber verdiler. Birkaç polis memuru olay yerine intikal etti ve kapıya vurmaya başladılar. Herbert bir süre tereddütte kaldıktan sonra kapıya ilerledi. Memurlar kapının açılmaması üzerine tekrardan kapıyı çalarak bağırmaya başladılar "AÇ KAPIYI POLİS". Herbert o an dehşete düştü ve beyninden vurulmuşa döndü. Evin içinde hızlı bir tur attı, ne yapacağını bilmiyordu. Jeffrey'in yanına koştu ve omuzlarından tutarak sağa sola salladı. Herbert ne olursa olsun kapıyı açmayacaktı. Çünkü onun için hapishaneye girmek eski hayatına geri dönmek demekti. Herbert koltuğunun minderini kaldırarak gizlediği tabancasını çıkarttı ve alnına doğru nişan aldı. Jeffrey korkarak bodrum katına indi ve yatağının altına gizlendi. Polisler uzun bir süre kapıyı çaldıktan sonra kapıyı kırarak içeri girdiler. Herbert "Biliyorsunuz kalp hala atıyor." dedi ve tabancasını ateşledi. Jeffrey önce sağlık kontrolünden geçirildi ve ardından psikolojik tedavi sürecine başlatıldı.
Jeffrey'in annesi Rachel uzun süredir kocasının sarhoşluğu ve Jeffrey'in kayıp olduğu gerçeğiyle başa çıkamıyordu. Ama bu bir zaman meselesiydi. Kendine yeni bir eş buldu ve kısa bir süre önce evlendiler. Jeffrey'in vekaletini alarak beraber yaşamaya başladılar. Üvey babası James, annesi Rachel ve küçük Jeffrey. Jeffrey tekrar okula gitti fakat eskisinden daha da berbat bir ruh durumu içerisindeydi. Kimseyle konuşmak hatta dinlemek dahi istemiyordu. Psikolojik destek almayı sürdürdü ama herhangi bir ilerleme katledilemedi tedavi süreci boyunca. Sürekli tek başına oturuyor ve yanındaki deftere notlar alıyordu. Jeffrey'in tüm bu yaşadıkları yetmezmiş gibi birde okuldaki zorbalar tarafından sürekli aşağılanıyor ve şiddete maruz kalıyordu. Bunlar tekrarlanarak hemen hemen bir yıl kadar sürdü. Yine bir gün zorbalar tarafından peşlenirken inşaat alanı olan şantiyeye doğru kaçtı ve üst üste duran tuğlalardan birini çabucak alarak onlara doğru hiddetlice fırlattı. Zorbalardan birisinin kafasına isabet etmesiyle beraber yere yığıldı ve uzun bir süre kafasından akan kanlarla beraber yerde hareketsiz yatmaya devam etti. Jeffrey korkudan hemen oradan kaçarak uzaklaştı. Ertesi gün ailesi okula çağırıldı. Jeffrey bu olaydan sonra çok saldırgan olmaya başlamıştı. Hatta ailesini odaya kitleyip küfürler edecek dereceye kadar geliyordu. Jeffrey artık çözülemez durumlar içerisine girip çıkıyordu. Kimi zaman çok uysal davranırken, kimi zaman ise eline ne geçerse tartıştığı kişiye çekinmeden fırlatacak kadar acımazsızlaşıyordu. Herkesin ondan nefret ettiğini, diğerleri gibi normal bir hayat yaşamadığını ve cezalandırıldığını sık sık düşünür oluyordu. Rachel bu olaylara çok üzülüyordu.
Fırtınalı yıllar sonrasında Jeffrey liseyi zor bela bitirdi. Ailesinin tüm ısrarına rağmen üniversiteye gitmeyi reddetti. Jessica adında kendinden üç yaş büyük şehirde kasiyerlik yapan bir kızla çıkıyordu. Ara sıra şehirde onun yanında kalıyordu. Ailesinden aldığı para yetersiz gelmeye başlayınca Jessica'nın yanına taşındı. Jessica, yarı zamanlı olarak kasiyerlik yapıyor ve okuyordu. Son zamanlarda sık sık para mevzuları yüzünden tartışmalar yaşadığı için kız arkadaşının evini soyup kaçtı. Piyasa değerinin çok altına rehinci dükkanına malları satarak parasını ekonomik bir şekilde harcayarak bir motelde daire kiraladı. Hattını iptal edip yeni bir hat alır ve kimsenin ona ulaşamayacağı bir şekilde kendini gizler. Bazen neden bunları yaptığına anlam veremese dahi bu durumdan rahatsızlık duymaz.
(( Dissosiyatif kimlik bozukluğuna sahip olan Jeffrey'in yaşadığı travmalar sonucu bölünen iki adet kişiliği(şimdilik) üzerinden rol yapmayı planlıyorum. Birisi hala daha travmaları yaşamaya devam eden 10 yaşında çocuk hali. Diğeri ise bir anne figürü olarak bilinçaltında yer eden aşırı maskülen 40'lı yaşlarındaki bir kadın ve en son olarak ise borderline kişilik bozukluğuna sahip kısmi psikopat olan kendisi. )) 
Konu: Jeffrey Light (Okunma sayısı 314 defa)