Selina Hoffmann – Hayat Hikâyesi (0-21 yaş)
Doğum ve Erken Çocukluk (0-6 yaş):
Selina Hoffmann, 2004 yılında Almanya'nın güneyinde, Bavyera eyaletindeki Regensburg şehrinde doğdu. Babası mühendis, annesi bir ilkokul öğretmeniydi. Ailesi kültürel değerlere önem veren, entelektüel bir çevreden geliyordu. Selina'nın çocukluğu doğayla iç içe geçti. Yazları Alpler’e yapılan yürüyüşlerde, kışları ise Noel pazarlarında geçerdi. Daha küçük yaşta kitaplara olan ilgisi dikkat çekti; 4 yaşında okumaya başlamıştı bile.
İlkokul Yılları (6-10 yaş):
Selina, eğitim hayatına hevesle başladı. Öğretmenleri onun hem akademik başarısına hem de empati yeteneğine hayran kalıyordu. Özellikle Almanca, sanat ve biyoloji derslerinde başarılıydı. Okul dışında bale ve piyano dersleri aldı, bu yıllarda disiplinli bir karakter geliştirdi. Aynı zamanda bir hayvan severdi, evlerinde bir kedi ve bir kuş beslediler.
Ortaokul Yılları (11-16 yaş):
Ergenliğe geçişle birlikte Selina daha içe dönük bir kişilik geliştirdi. Müzik zevki klasik piyano eserlerinden indie rock’a kaymaya başladı. Ortaokulda kendini keşfetme yolculuğuna çıktı. Fotoğrafçılığa ilgi duydu, okulun fotoğraf kulübüne katıldı. Bu dönemde zaman zaman sosyal baskı hissetti ama bireyselliğinden ödün vermedi. Birkaç yakın arkadaşı vardı ve onlarla derin sohbetler yapmayı severdi.
Lise Dönemi (16-18 yaş):
Selina, Almanya'da Gymnasium denilen üniversiteye hazırlık okuluna devam etti. Felsefe, psikoloji ve sanat tarihi en sevdiği derslerdi. Mezuniyet projesi olarak "Sanatın İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkisi" konulu bir araştırma yaptı. Lise boyunca gönüllü projelere katıldı; mülteci çocuklara Almanca öğretti. Mezuniyet balosunda arkadaşları tarafından "En Duyarlı ve Zeki Kişilik" olarak seçildi.
Üniversite ve Genç Yetişkinlik (18-21 yaş):
Selina, 18 yaşında Berlin’e taşınarak Humboldt Üniversitesi’nde Psikoloji okumaya başladı. Büyük şehre taşınmak onun için hem heyecan verici hem de zorlayıcıydı. İlk başlarda yalnızlık çekti ama kısa sürede hem üniversiteden hem de şehirden keyif almaya başladı. Öğrenciyken bir sanat terapisi merkezinde yarı zamanlı çalıştı. Psikolojiyi sanatsal terapilerle birleştirme hayali giderek netleşti. Aynı zamanda sosyal medya üzerinden sanat ve psikoloji üzerine yazılar paylaştı, küçük bir takipçi kitlesi oluştu.
21 yaşına geldiğinde Selina, üniversitenin üçüncü sınıfında başarılı bir öğrenciydi. Gelecekte sanat terapisti olmak ve ruh sağlığı alanında topluma fayda sağlamak istiyordu. Hayatının bu döneminde hem duygusal olgunluğa ulaşmış hem de kendi değerlerini netleştirmiş bir birey haline gelmişti.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

----------------------------------------------------------------------------------------------
