Konu: Leocadio Santana  (Okunma sayısı 9 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#0 - Bugün, 16:47
Leocadio Santana
1993’te
Los Santos’un El Corona bölgesinde doğdu. Leocadio’nun kaderi, çocuk yaşta yazılmıştı: annesi Judith’i küçük yaşta kaybetti, babası ise uyuşturucunun çürüttüğü bir mahkûmdu. Sokaklar onu büyüttü, kanla ve korkuyla eğitti. Küçük yaşta bile liderliği sahiplendi; herkes onun kararlarını beklerdi. Fakat bir gün, kaderin çizgisi kanla boyandı.

15 yaşındayken bir soygun sırasında arkadaşını öldüren Ballas üyesini polis gelene kadar dövmeye devam etti. Elleri kan içindeydi. O günden sonra herkes ondan korkmaya başladı. El Corona’nın duvarlarında o isim yankılandı. Artık çocuk değildi, sokakların kanunuydu.
Genç yaşında etrafına sadık birkaç kişi topladı. Küçük bir grup, büyük bir sessizlikle mahalleyi dizginliyordu. İnsanlar para değil, Leocadio’nun korkusunu konuşuyordu. Ballas üyeleri ise onu “fazla sessiz, fazla temiz” diye tarif etti.  Çünkü Leocadio kan dökerdi ama asla iz bırakmazdı.
Kollarındaki Sezar dövmeleri, tek bir inancı simgeliyordu:
“Güç korkudan doğar. Sadakat korkuyla büyür.”
Kısa sürede El Corona’nın karanlık ticaretini eline aldı. Yasal görünüm altındaki silah ticareti, onun güvencesi haline geldi. Her satış, her kurşun, Los Santos’un damarlarına biraz daha nüfuz etti. Ama yükseliş, her zaman bir bedel isterdi. Ballas lideri Dwight, onun büyümesini durdurmak istedi. Bir gece El Corona alevler içindeydi; Leocadio’nun üç adamı öldü, biri konuştu.
Ertesi sabah, Dwight yerde diz çökmüş Leo'ya bakmaktaydı. Leocadio 45’liğini doğrulttu ve tek bir kurşun sıktı. “Kurtla oyun oynayanın kaderi budur,” dedi. O andan sonra kimse onun adını yüksek sesle anmadı.
Dwight’in ölümüyle şehirde güç dengesi değişti. Leocadio artık sokakları değil, şehrin damarlarını yönetiyordu. Limanlar, telsiz hatları, yeni çeteler... Hepsi onun imzasını taşıyordu. Geceleri El Corona’nın sessiz sokaklarında şöyle bir söylenti dolaşır oldu:
“Eğer bir gece karanlıkta bir sigara yanıyorsa, ve dumanın arkasında biri seni izliyorsa… sigaranı bitir ve koş. Çünkü o dumanın ardında Leocadio vardır.”
Ama her güç, kendi ihanetini doğurur. En yakınındaki isim, kardeşi gibi sevdiği Marcus Hale, Ballas’ın küllerinden kalan artıklarıyla gizli anlaşmalar yaptı. El Corona’nın sınırlarını kendi adına satmaya kalkıştı.
Bir gece limanlarda tek bir silah sesi duyuldu. Marcus dizlerinin üzerindeydi. Leocadio’nun gölgesi önüne düştü. Silahı çenesine dayadı, gözlerinin içine baktı.
“Sadakat korkudan doğar, Marcus,” dedi. “Ama sen korkmayı unuttun.”
Kurşun sesi limanı doldurdu. Şehrin duvarlarında yeni bir yazı belirdi:
“İhanet edenin mezar taşına isim yazılmaz.”
Leocadio Santana artık bu düzenin kurucusu olmaktan sıkıldığı ve Vice City uçağına binmek için yola koyuldu.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok