Theo Ramez -- Bilinmeyen Aslan
Theo Ramez, kısaca Theo, 1997’de Fas’ta doğdu. Ancak ailesi, Fas’taki yaşam koşullarını yetersiz ve geleceksiz buldukları için Fransa’ya göç etmeye karar verdiler. Babası İtalyan, annesi ise Faslı bir zenciydi. Theo, Fransa’nın soğuk sokaklarında büyüdü; oyun oynayarak, yabancılarla tanışarak sokakları öğrendi. Sokak onun evi olmuştu. Eve pek girmez, hep dışarıda, arkadaşlarıyla takılırdı.
Ama arkadaşları pek de iyi insanlar değildi. Küçük yaşta onu sigaraya başlattılar. Biraz büyüdüğünde ise başka kötü alışkanlıklar da kazandırdılar Theo’ya. Buna rağmen evde masum bir çocuktu. Okulla arası pek iyi değildi. Zekiydi ama çalışmaz, öğretmenleri umursamazdı.
Zamanla Theo olgunlaşmaya başladı. 16-17 yaşlarına geldiğinde, kötü alışkanlıkları ona para kazandırmaya başlamıştı. Mahallede ufak tefek satışlar yapıyordu. Başta alışık değildi ama ortama çabuk kaynadı. Satışlar iyi gitmeye başlayınca, daha büyük yerlerde çalışıp mafya olma hayalleri kurmaya başladı. Büyüyünce satışı kolay olan bir ülkeye gitmek istiyordu. O zamanlar araştırmalara başlamıştı ama fazla bilgi bulamıyordu.
Bir gün kapısı çaldı. Açtığında karşısında Jacob Qubalas vardı. Jacob, onun en yakın arkadaşıydı. Yiyip içtikleri ayrı gitmezdi. Her şeyi birlikte yaparlardı, satışları bile. Jacob’un bir fikri vardı: Vice Şehri.
Jacob, “Vice Şehri’ne gidelim,” dedi. Theo ile birlikte biraz araştırma yaptılar ve hemfikir oldular. Hazırlanıp Vice Şehri’ne doğru yola çıktılar. Theo’nun ailesi, onun kariyeri için gittiğini sanıyordu.
Vice Şehri’ne vardıklarında ilk hedefleri Idlewood mahallesindeki zenciler olmuştu. Onları güçlü görüyorlardı. Yanlarına katılmak istediler. Aldıkları cevap şuydu:
“Burada pinekleyin ama önemli olan satışlarınız.”
Satış, Theo ve Jacob’un en iyi bildiği işti. Orada yıldızlarını parlatmayı hedefliyorlardı. Gerçekten de satışları çok iyi gidiyordu. Theo, Jacob’dan daha hızlı yükseldi ve mahallede saygınlık kazandı. Jacob ise bu işlere pek kafayı takmıyordu. Sonunda, “Bu işleri bırakıp şehre geri döneceğim,” dedi.
Theo buna çok üzülse de işine odaklanması gerektiğini biliyordu. O sıralarda babasının öldüğü haberini aldı. Derinden etkilenmişti. Ama Tyreese, mahallenin büyüklerinden biri, ona şu sözleri söyledi:
“Üzülmene gerek yok kardeşim, biz buradayız.”
Theo, Tyreese’yi pek umursamasa da sözleri duygusal gelmişti. Fakat üzülecek zamanı yoktu, işine odaklanmalıydı.
Bir gün otelde uyuklarken mahalleye yeni biri katılacak dedikodusu yayıldı. Ama zenciler bu kişiyi terslemişti. Bu kişi, Theo’nun çocukluk arkadaşı Jamie İnnit’ti. Jamie, Theo ve Jacob küçükken ayrılmaz bir üçlüydü. Ancak zenciler Jamie’ye,
“Sende o ışığı göremedik,” deyip mahalleye almamıştı.
Bunu duyan Theo, biraz sinirlense de ilk etapta bir şey yapmadı. Ama Jamie’ye saldırdıklarında onu oradan kurtardı. Bu hareketi üzerine Theo’yu mahallenin adamları cezalandırmak için dövdüler.
“Niye o adama yardım ettin?” diye sordular.
Theo çok sinirlenmişti. İçinde öfke kaynıyordu ama dışarıdan belli etmiyordu. Bu yüzden babası ona hep “Bilinmeyen Aslan” derdi.
Bir iki gün sonra Theo ve Jamie, mahalledeki zencilere saldırmaya başladılar. Theo, Deshawn’ın ağzını burnunu kırdı ama Deshawn son anda kaçtı. Ardından Threston geldi, onu da Jamie ile birlikte dövdüler. O da kaçtı.
Ama meğer Deshawn kaçmamış. Pompalı tüfek almaya gitmiş. Neyse ki nişan alamıyordu, Theo’ya bir kez bile isabet ettiremedi. Aksine Theo, elindeki katanayla Deshawn’ı fena biçti.
Sonra mahallenin büyüğü geldiğinde, Jamie ile Theo kaçmak zorunda kaldı. O sırada Molchanov diye bir yerin ismini duydular. Oraya katılmak için Stanislav ile görüştüler.
Stanislav onları hoş karşılamıştı...
Konu: ''Theo Ramez''' (Okunma sayısı 147 defa)