Konu: 44th Street Boys  (Okunma sayısı 283 defa)

#0 - 09.06.2022 20:29
PART-I, Almanya'da doğuş;

Berlin Kreuzberg'de yıllardır ailesi ile yaşayan Anton Eichmann genç yaşında sokaklarda çok fazla vakit geçirmeye başlamıştı. 2005'li yıllarda şehir adeta bir çöplük gibiydi.Her taraf eroinci gençler, köprü altlarında, gölgelerde bekleyen serseriler ile dolmuştu Kreuzberg. Almanya hükümeti adeta bu semti unutmuş, hiç yokmuş gibi davranıyordu. Haliyle ne polis olanlara müdahale ediyor, nede devlet sokakları önemsiyordu. 2. Dünya savaşından sonra bu önemsememe durumu başlamıştı. 2000'li yıllarda henüz daha 17 yaşında ailesinden gereken ilgiyi alamayan Anton sokaklarda arıyordu değeri. Mahallesinde sürekli beraber takıldığı kuzeni Klaus ve can dostu Alkar Danmiez ile birşey farketmişlerdi. Sokak onlara ne para nede ilgi getiriyordu, kafalarında canlanan tek ve ortak fikir vardı. Evet sokaklarda yaşamaya, o korktukları serseriler gibi olucaklardı. 44.Sokakta oturan bu gençler kısa sürede çok suç işleyerek ceplerini para ile doldurmuşlardı. Onları ne ilgisiz devlet yakalayabiliyordu, nede varlığından bir haber aileleri. En sevdikleri etkinlik hırsızlık ve soygun olan bu gençler kısa sürede çok fazla arkadaş ve dost edinerek adeta büyük bir suç örgütüne dönüşmüştü. Çete üye sayısı arttıkça düşmanda artıyordu oysaki. Kreuzberg'de ses getiren bu 44th Street Boys çetesi artık ceplerini doldurduğunu farkettiğinde başka mahallelerde borusunu öttürmek için yola çıkmışlardı. Epey güçlenen bu çete diğer göçmen çetelerinin korkulu rüyası olmaya başlamıştı, çetelere tolerans tanımaması ve acımasızlığı ses getirmişti.



PART-II, Almanya'da yıkılış;

İyice Kreuzberg'de borusunu öttüren bu çetenin bir azılı bir düşmanı vardı. Psikopat bir rus çetesi olan "Nochnyye kannibaly" 44th Street Boys çetesini durdumak için bir pusu düzenlemişti.
Bir gece ansızın kafe çıkışına yapılan bir baskında çok sayıda 44th Street Boys çete üyesini öldürüp yaşayanlarıda kaçırdıkları biliniyor. Bu çete üyelerini eziyet ve işkence ile konuşturduktan sonra tüm herşeyi internete sızdıran bu çete Anton ve ekibine büyük göz dağı vermişti.
Anton ve ekibi misilleme yapmak için toparlandı ve yanına aldığı sıkı dostları ile infaz etmeye gittiler. Ama beklemedeği bir pusu daha yiyen Anton küçük kardeşi Gunther'ı çatışmada kaybeder. Büyük sıkıntıya giren bu çete bir avuç grup kadar kaldı. Oysa çete içinde bir köstebek mi vardı dersiniz?
Bu üzüntüye katlanamayan Anton geriye kalan kardeşlerini kaybetmekten korktuğu için geriye kalan 44th Street Boys çetesi üyelerini toplar ve yeni bir sayfa açmak için Vice şehrine bilet alırlar.



PART-III, Vice City;

Anton kalan ekibi toplayarak Vice şehrine giriş yapar. Idlewood'a yakın sayılabilecek bir yerde Almanya'da kazanılan son paralar ile işlerini kurmaya ve kardeşleriyle konaklayabilecekleri bir yer elde eder. Bloklar tam anlamıyla harabe bir şekildedir. Blokları Vice City'de bildikleri işlerden para kazanarak yenilediler ve yaşanılabilir bir hâle getirmek için uğraştılar. Orayı benimsediler  ve kısa bir sürede kardeşlerininde yardımı ile yerleştiği bloklarda saygınlığı kazandılar. Bu saygınlıkla beraber ekip büyümeye başlar.Anton, Klaus ve Alkar blokların gidişatı için üç kişininde onaylamasıyla kararları almaya başlar ve bir kişi bile hayır derse, o alınan karar iptal olurdu. İşlerini bu şekilde devam ettirdiler ve sonuçları gayet iyi oldu. Amaçlarını artık daha çok kimse ile tartışmadan ve olabildiğince savaşmadan para kazanmaya ve büyümeye adayan 44th Street Boys, Vice şehrinde büyümeye ve gelişmeye devam etmektedir...



Anton Eichmann, 11.02.1988. Çevresindeki olaylarla bağlantılı olmadığı sürece pek ilgili değil. Ekibin en büyüğü ve son sözü söyleyen kişi. Örgütün politik işleri ile ilgileniyor, masanın başındaki isim. Kardeşi Gunther bir pusuda öldürüldüğünden beri çevresindeki insanlara karşı şüpheli yaklaşıyor.  Soğukkanlı ve yorulmuş bir kişiliğe sahip, ağırbaşlı ve olgun. Benimsediği mahallesini kardeşleri ile her daim korumaya hazır.

Klaus Eichmann, 06.03.1992. Agresif-Soğukkanlı bir kişiliğe sahip, tam olarak güvendiği kişiler sadece Anton ve Alkar. Sahada başarılı, iyi bir konuşmacı.  10 yıldır sigara bağımlısı, yaptığı işlerden ve sigaradan dolayı hafif yıpranmış. Blokları korumak için elinden geleni yapıyor, hiçbir şeyden çekinmiyor.

Alkar Danmiez, 09.07.1995. Kendisi Kreuzberg'de kendisini kanıtlmış, saygı duyulan bir mahalle abisidir. Anton'un sağ kolu, Anton'un yokluğunda yerini dolduran kişidir. Çetenin savaştaki beyni, tuttuğu silahtır Alkar. Daha genç yaşında ghettoya düşmüş isminden söz ettiren, çete içinde çok sevilen bir liderdir.

Yuhsan Basser, 23.06.1990. Örgüt'ün kilit isimlerinden, Anton, Klaus ve Alkar üçlüsünden sonra gelen kişi. Genellikle zekasıyla ön planda ve yöneticilikte gayet başarılı. Patronların takıldığı noktalarda onlarla fikrini paylaşıyor.Ağır sigara bağımlısı ve gençlerle sohbet etmeyi, onlara destek çıkarak yardım eden birisi. Arka plandaki çalışmaları gayet başarılı ve örgütü bir ileri noktaya taşımak için elinden geleni yapıyor.

Berhtram Kirchner, 16.04.1995. Ekibin, Klaus'tan sonraki sokak kaptanı. Sokakta dönen olayları ve trafiği düzenli olarak Klaus'a iletmekle görevli. Diğerlerine göre sakin bir kişiliğe sahip fakat konu göçmen kardeşleri olduğunda en atılgan kişi. Mahallenin önemli isimlerinden.

Afa Danmiez,18.06.1995. Grubun en küçüğü, abisi Alkar'ın peşinden giden küçük bir adam. Para, kadın ve uyuşturucu bağımlısı. Yılların ona yaşattığından dolayı yıpranmış gibi gözüküyor, sinirli bir kişiliğe sahip. Uyuşturucu bağımlığından sol kolu arada uyuşmakta.

Adolf Pinochet, 10.02.1994. Klasik bir katil, kendini kanıtlama aşamasında. Capo'dan emir alarak gerekeni yapıyor ve blokları savunuyor. Genellikle sokakta görünmeyen gizemli bir tip. Sadece patronlar ile çalıştığı ve bu şekilde para kazandığı hakkında söylentiler var.

Fardi Wolf, 23.10.1998. Ciddi ve aynı zamanda disiplinli bir kişiliğe sahip. Sokakta kendini göstermeye ve abileri gibi olmaya çalışıyor. Arkadaşlarına ve büyüklerine karşı cömert birisi, paylaşımcı. Hızlı ve doğru kararlar verebiliyor, herşeyden şüphe eden bir tip.



Almanya muhtemelen organize suç açısından akla gelen ilk ülke değil. Kesinlikle kendi Mafyası, Cosa Nostra'sı veya Yakuza'sı yok. Yine de, son yıllarda organize suç, Almanya'nın en büyük sorunlarından biri olarak görülmeye başlandı.

Organize suç, Almanya'da oldukça yeni bir suç politikası konusudur. İlk kez 1960'larda, organize suçun rasyonel olarak tasarlanmış, şiddet içeren ve güçlü bir suç örgütü olarak resmi Amerikan görüşünün kavramsallaştırmaya rehberlik ettiği zaman ortaya çıktı. Almanya'da bu tür hiçbir şeyin olmadığı genel olarak kabul edildi. Bu gerekçelerle sadece organize suçun gelecek için potansiyel bir tehdit oluşturduğu söylenebilir. Bir senaryo, yabancı suç örgütlerinin etki alanlarını Almanya'ya kadar genişlettiğini gördü. Başka bir senaryo, Birleşik Devletler'deki organize suçun evrimine benzer şekilde bağımsız bir suç gelişimi öngörüyordu. 1970'lerde kavram ve gerçeklik arasındaki çatışmaya üçüncü bir çözüm, sendika modelinden farklı olarak benzersiz bir Alman organize suç tanımı şeklinde önerildi . Bu görüş en sonunda galip geldi ve birkaç kişinin işbirliğini gerektiren neredeyse tüm suçları kapsayan geniş bir organize suç kavramsallaştırmasına yol açtı. Bu temelde, kolluk kuvvetleri, organize suçun var olduğu ve Almanya'da bir süredir var olduğu sonucuna varmıştır. Ancak kamuoyunun organize suçu gerçek bir sorun olarak görmeye başlaması 1990'lara kadar değildi. O zamana kadar dikkatler, oldukça gevşek yapılı yerel suçlu gruplarından sözde İtalyan, Yugoslav, Çin ve Doğu Avrupa "Mafyaları"na kaydı. Tüm bu değişimler boyunca organize suç kavramı, polis yetkilerinin genişletilmesini meşrulaştırma işlevini sürdürmüştür. İçeridekiler bile, kolluk kuvvetlerinin özel olarak Alman bir organize suç tanımına yönelik ilk girişimlerinin, geleneksel kolluk kuvvetleriyle etkin bir şekilde ele alınamayan tüm bu suç biçimlerini dahil etme çabalarından kaynaklandığını kabul ediyor.


Landesco(1929) - Thrasher (1927) - Kerner (1973) - Rebscher & Vahlenkamp, ​​(1988)

Yukarıda bahsedilen Alman araştırmaları, 1960'larda iki farklı çizgide başlayan evrimsel bir sürece işaret ediyor: Bir yandan, yeraltı dünyası, suç olarak sömürülebilir temaslar ağı olarak bir süreç geçirdi. komuta hatları veya net organizasyon birimleri geliştirmeden dikey ve yatay farklılaşma. Öte yandan, Almanya içinden veya dışından faaliyet gösteren ve yeraltı ağı tarafından emilmeyen yabancı grupları, otoriter bir hiyerarşiye sahip, görünüşte uyumlu birimler olarak ortaya çıktı. Yaptıkları iddia edilen değişiklik, mevcut suç şebekesinin dönüşümünden çok, belirli bölgelerde veya pazarlarda etki alanlarının genişlemesinden kaynaklanmış gibi görünüyor. Genel yeraltı dünyası resminde özerk kuruluşlar 1970'lerde ve 1980'lerde görünüşte bir istisna oluşturdular ve öncelikle yabancı gruplarla sınırlıydılar. Ek olarak, Rebscher & Vahlenkamp daha uyumlu grupların varsayımının bir yanlış anlama olabileceğini belirtmektedir. Belirli vakaları araştıran polis ajanlarının, suç örgütlerinin varlığını bildirme eğilimindeyken, belirli suçluların tüm faaliyetlerini izleyen suçlu odaklı birimlerden gelen yanıtların vermediğini bulmuşlardır. Ancak, net örgütsel birimlerin varlığına veya yokluğuna bakılmaksızın, kanun yaptırımı açısından, suçlular arasındaki işbirliği modellerinde yer alan dikey ve yatay farklılaşma, cezai operasyonların daha karmaşık olmasına ve katılımcılar arasında izolasyona yol açması büyük bir sorun teşkil ediyordu.

Suç şebekesi bir bütün olarak ele alındığında, her iki çalışma da ortamın üst seviyelerinde Cosa Nostra tarzı bir koruma tekeli şeklinde bir güç yoğunlaşmasına dair hiçbir kanıt ortaya koymadı. Almanların yönettiği fuhuş dışında, bu alanların tümüne "katı hiyerarşik olarak yapılandırılmış örgütler" tarafından hükmedildiğini buluyorlar. Bu belirsiz terimle, görünüşe göre yasal ve yasadışı işletmeler arasındaki yapısal benzerliklere atıfta bulunuyorlar. Herhangi bir üretim firmasında bulunabilen yönetim ve personel düzeyi arasındaki hiyerarşik ayrım, örneğin, karmaşık bir çalıntı araba operasyonunda mevcuttur. Ancak, Kerner'in benzer karmaşıklıktaki operasyonları tanımlarken kullandığı suç ağının referans çerçevesini korumak yerine neden yasadışı piyasaları temelde ticari varlıklar açısından kavramsallaştırmayı seçtikleri açık değildir.


Bununla birlikte, başka bir şekilde, suç ağının karakteri daha derin değişiklikler geçiriyor olabilir. Belirli şehirlerde fuhuşla birlikte, çevrenin önde gelen şahsiyetlerinin sadece hakem olarak hizmet etmelerine izin veren  aynı zamanda insanlara erişimi kontrol etmelerine izin veren kapsayıcı bir güç yapısının geliştiğine dair göstergeler göstermektedir.  Bu, Kerner'e  göre en azından 1960'lardan beri var olan yerel pezevenk gruplarının toprak anlaşmalarının ötesine geçecekti. Ancak yine de bir yeraltı hükümeti olarak hareket eden baskın bir organizasyondan geri kalacaktı. Yeraltı dünyasının karakterine ilişkin farklı bir konu, sıkı bir şekilde yapılandırılmış yabancı örgütlerin sözde ilerleyişidir. 1980'lerde Rebscher ve Vahlenkamp tarafından yapılan açıklamada, yabancı örgütler ya suç ağına adapte olmuş ya da ağı dışında suç nişlerini işgal etmişti. Sieber ve Bögel'in bulgularına göre, günümüzde otonom yabancı grupları, özellikle araştırmalarına dahil edilen alanlar başta olmak üzere birçok suç alanında önemli rol oynamaktadır. Bu gruplar, etnik olarak homojen kaldıkları ve diğer suçlularla işbirliği yapma konusunda isteksiz oldukları için özerk sistemler olma eğilimindedir. Federal polis teşkilatı BKA'nın (Bundeskriminalamt) organize suçla ilgili 1993 istatistiklerine göre, etnik olarak heterojen grupları içeren vakaların %67,5'ine kıyasla, rapor edilen tüm vakaların %19,9'undan Alman olmayan etnik olarak homojen gruplar sorumludur. Şüpheliler 91 farklı ülke vatandaşı. %45,5'i Alman vatandaşıdır ve diğer %29'u en büyük üç etnik azınlık olan Türkler (%15), Yugoslavlar/Eski Yugoslavlar (%8,8) ve İtalyanlar (%5,2) arasında bölünmüştür. BKA'nın özellikle bahsettiği eski Sovyet Bloku'ndaki tek grup, aynı zamanda Almanya'nın 6,5 milyon yabancısı arasında beşinci en büyük topluluğu oluşturan komşu Polonya vatandaşlarıdır(%2,8). Özellikle fuhuş alanında, yabancı örgütler, Alman pezevenkler arasında var olan gevşek işbirliği kalıplarının yerine yerel pazarları devraldı. Başarıları, öncelikle yaygın şiddet kullanımına dayanıyor gibi görünüyor. Uzun vadede, tıpkı 70'ler ve 80'lerde birçok yabancı suç grubunun nihayetinde suç şebekesine entegre olması gibi, bu örgütlerin daha geniş bir tür temel bulması gerektiği iddia edilebilir.

Görünen o ki, çete tarzı cinayetler gibi gösterişli şiddet eylemleri, mafya benzeri örgütlerin varlığının kanıtı olarak görülen yargıya varmak için acele ederken, aynı zamanda yeraltı dünyasında bir örgütlenme veya düzenleme eksikliği olarak yorumlanabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir.  Ayrıca, yabancı suçlular arasında daha sıkı bir yapının ortaya çıkması, en azından bazı yabancıların Alman makamlarıyla işbirliği yapma konusundaki isteksizliğinden ve azınlık topluluklarında Alman suç şebekesine kıyasla daha küçük potansiyel ortak suçlu havuzundan kaynaklanabilir. Yeraltı dünyası işbirliğinin yapısal tasarımının tartışılması, sınırlandırılabilir bir organize suç olgusu sorununu ele alırken, organize suç kavramının ikinci büyük iddiası, topluma yönelik iddia edilen tehdittir. Ne yazık ki, organize suçun toplumsal etkisinin bir değerlendirmesine ulaşılabilecek bilgi çok sınırlıdır. Spekülasyondan kaçınılırsa, sadece bilgi kırıntıları sunulabilir. Organize suç tehdidini kavramsallaştırmanın temel olarak iki yolu vardır. Düşmanca, asalak bir fenomen olarak bakıldığında, odak noktası niceliktir: Kaç tane organize suçlu var ve bunların topluma verdiği zararın miktarı nedir? Organize suçun boyutu hakkında bir fikir BKA organize suç istatistikleri tarafından verilmektedir. 1993'te polis, 9.884 suçluyu içeren 596 davada suç gruplarını aktif olarak soruşturdu. Verilen zarar 1,8 milyar Alman Markı'ndan fazla.  Sosyal bir sorun olarak bakıldığında kaliteye odaklanılıyor: Organize suç toplumun içine ne ölçüde entegredir?  Entegrasyonun temelde ayırt edilebilecek iki boyutu vardır. Genel kamu açısından organize suç, kamunun talep ettiği yasa dışı mal ve hizmetlerin sağlayıcısı olarak işlev gördüğü ölçüde bütünleşik olarak kabul edilebilir. Meşru iktidar kurumları ile ilgili olarak -hükümet, siyasi partiler, ekonomik şirketler, vb.- organize suç, iktidarı sürdürme ve kullanmanın belirli mekanizmalarına dahil edildiği ölçüde entegre olarak kabul edilebilir. Almanya'da organize suçun varlığı sadece yasa dışı mal ve hizmetlere olan taleple açıklanamaz. Suç ağı ve özerk suç grupları, yasadışı mal ve hizmetler sunarken, aynı zamanda yağma suçlarının işlenmesine de yoğun bir şekilde dahil olmaktadır. Yazarlar tarafından son yıllarda Almanya'daki organize suçun faaliyet yelpazesini tanımlamak için verilen suçlar listesinde yırtıcı ve tatmin edici suçlar eşit olarak temsil edilmektedir. Suçları tatmin eden ilgili talep alanları şunlardır: Narkotik ve yasadışı silah ticareti, fuhuş, yasadışı kumar, yasadışı iş bulma kurumları, insan ticareti, yabancı kaçakçılığı ve yasadışı atık imhası.

Yırtıcı suçların ilgili alanları: gasp, çalıntı araba ticareti, konteyner hırsızlığı, çalıntı sanat objelerinin ticareti, çeşitli dolandırıcılık ve ekonomik suçlar, sahte para, çek ve kredi kartı üretimi ve dağıtımı, çalıntı malların alınması, hırsızlık ve diğer mülkiyet suçları türleri. Bu sınıflandırma keyfi görünebilir, çünkü örneğin çalıntı araba ticareti gibi yağmacı olarak listelenen bir dizi suç, bir talebi karşılamayı amaçlamaktadır. Ancak burada yapılan ayrım, pazarlama yönünün bir suç faaliyetinin temel özelliği mi yoksa yalnızca toplumsal olarak zararlı bir eylemden elde edilen geliri güvence altına almada bir araç mı olduğu ile ilgilidir. Organize suç açısından her iki kategorinin oranını belirlemek zordur. BKA organize suç istatistiklerine göre, yağma suçlarının payı, talebi karşılayan suçların payına göre çok daha fazladır: 1993 organize suç davalarında suçların %53,3'ü malvarlığı ve %13,7'si mal ile ilgilidir, buna karşılık sadece %4,4 narkotik suçlar. Ancak bu rakamlar, yağma suçlarının mağdurlarının sayısını yansıttıkları ölçüde, suçları tatmin eden talep edilen müşteri sayısını temsil etmediği için yanıltıcıdır. Kâr tahminlerine dayanarak, talebi tatmin eden suçların çok daha önemli olduğu görülmektedir. Almanya'da çalıntı arabaların ticaretine ilişkin tüm operasyonların yıllık kârını 100 milyon Alman Markına yakın tahmin ederken, yasadışı kumarhane kumarının on kat daha fazla yıllık kâr ürettiği tahmin ediliyor: 1 milyar Alman Markı.

Bu rakamlar, BKA tahminlerine göre ilaç pazarındaki 2 milyar Deutsche Mark'lık kârla aşılmaktadır. Özetle, mevcut istatistiksel veriler, yasadışı mal ve hizmetler sağlamak için önemli miktarda organize suç faaliyeti olduğunu göstermektedir. Ancak organize suçun topluma entegrasyonunun bu rakamların ima ettiği kadar ileri gitmediği söylenebilir. Bunun yerine, organize suç piyasaları genel halktan oldukça izole olma eğilimindedir. Örneğin, tahmini 150.000 - 200.000 düzenli ağır uyuşturucu kullanıcısı (eroin, kokain) nispeten küçük bir alt kültür oluşturmaktadır. Bu oran her 400 kişiye yaklaşık bir ağır uyuşturucu kullanıcısı iken, Amerika Birleşik Devletleri'nde bu oran yaklaşık 5'dir. Ayrıca, yasadışı kumarın öncelikle belirli etnik azınlıklar arasında popüler olduğu düşünülmektedir. 1993 Polis Suç İstatistiklerine göre, o yıllardaki toplam suçlu sayısının %26.7'si Alman değilken, tüm kumar suçlularının %68,4'ü benzer Alman olmayan statüdeydi. Genel halkın kumar talebi, görünüşe göre, çok çeşitli kamu piyangoları ve yasal slot makinesi ve kumarhane kumarı, toplamda yıllık brüt hacmi yaklaşık 28 milyardır. Organize suçun şu anda sosyal güç kurumları düzeyinde oynadığı rol genellikle marjinal olarak kabul edilir. Yasadışı işletmeler ve parti örgütleri arasında simbiyotik bir ilişki ve emek haraçları yoktur. Ancak bu kurumlar üzerinde artan bir etkinin "organize suçun 'ikinci aşaması'" olarak öngörülmektedir. Potansiyel bir entegrasyon sürecinin ilk işaretleri olarak üç olgu sıklıkla tartışılır: bazı önde gelen organize suç figürlerinin yerel güç seçkinleri içindeki konumu, meşru iş dünyasına sızma ve yolsuzluk sorunu. 

Siyaset üzerindeki yerel etkinin sık sık alıntılanan bir örneği, kariyerlerini Frankfurt/Main'in redlight semtinde kumar ve fuhuş organizatörleri olarak yapan bir çift kardeşi içerir. İddiaya göre, 1989'da tutuklanmadan önce birkaç milyon Alman Markı tutarında kar getiren bir dizi emlak anlaşmasında şehir yetkilileriyle komplo kurdular. Meşru iş "sızması", en azından önde gelen ağ üyelerinin çoğu yasadışı faaliyetleri için yasal bir cephe kullandığı sürece mevcuttur. Almanya'da uyuşturucu satıcıları ve İtalyan mafya klanları tarafından büyük ölçekli yatırımlar yapıldığına dair iddialar da var, ancak bu yatırımların gerçekte ne ölçüde nüfuz uygulanmasına yol açtığı net değil. Son olarak, anılan yolsuzluk vakalarının çoğunun organize suç faaliyetleriyle ilgisi olmamasına rağmen, yolsuzluk konusu en sık artan organize suç etkisinin endişelerini desteklemek için gündeme getirilmektedir.  Bununla birlikte, organize suçun ortaya çıkması için gerekli bir ön koşul olarak görülen etik standartların bozulmasının göstergeleri olarak anılırlar. Yolsuzluk, inşaat izinleri ve kamu sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yaygın görünmektedir. Organize suçla ilgili olarak, 1993 BKA istatistiklerine göre, rapor edilen neredeyse her on organize suç vakasından biri Almanya'da kamu idaresi üzerinde nüfuz kullanımını içeriyordu. Genel bir resimde, bazı organize suç figürleri yerel düzeyde siyasi etki kurmayı başardılar. Buna karşılık, yabancı örgütlerinin kapsamlı suç ve kara para aklama faaliyetlerine rağmen bu düzeyde bir entegrasyondan bile yoksun olduğu görülmektedir. Bu, elbette, çok daha dramatik değerlendirmelere gelen başka kimselerin olmadığı anlamına gelmez.
« Son Düzenleme: 10.06.2022 10:39 Benjamin_Rowe »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1 - 09.06.2022 20:52
OOC Bilgilendirme
Merhabalar, birliğe katılım hakkında bilgi vermek gerekirse şuanlık OOC alımlarımız açık. Normalde böyle bir katılım tarzından yana değiliz fakat kemik kadro oluşması adına bir süre açık kalacaktır. Yaklaşık bir hafta sonra kapandığı konusunda bir bilgilendirme yapılacaktır. Alt kısımda vereceğim discord hesaplarından katılım için bizi arkadaş ekleyip ulaşabilirsiniz.

İşleyiş kısmına gelirsek. Hikayede görebileceğiniz üzere Almanya'da iken hasar görmüş olan bu örgütün daha toparlanma aşamasında olduğunu görebiliriz. Bu yüzden bir süre savaşlardan, kavgalardan veya tartışmalardan uzak durmaya çalışacağız fakat tabii ki bu rollerin gidişatına göre şekillenecek. Eğer takıldığınız veya sormak istediğiniz bir kısım varsa discord adreslerinden ulaşıp mesaj atabilirsiniz. Veya yorum yapabilirsiniz, geri dönüş sağlayacağız. Herkese iyi roller dilerim!  :sampanya:

Silent#7275
SantanaGz#3260
noforgivenes#0037
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#2 - 14.06.2022 00:00
@Benjamin_Rowe başarılar  :sampanya:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#3 - 14.06.2022 00:38
Takipteyim canım, başarılar. :palmiye:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#4 - 14.06.2022 00:38
başarılar  :sampanya: :o
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#5 - 14.06.2022 00:45
Başarılar  :minigun:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#6 - 15.06.2022 12:09
aslan kardeş  :manifdog
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#7 - 15.06.2022 12:26
 :sampanya:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#8 - 15.06.2022 12:36
 :sampanya:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#9 - 15.06.2022 21:06
K&A
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok