Konu: bobby boy  (Okunma sayısı 141 defa)

#10 - 29.05.2021 21:02
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#11 - 04.06.2021 00:38


Bob Harrison, Vice News röportaj tekrarı

Spoiler: GösterGizle
[YAYIN] Henry Dunkirk: **Vice FM - VCFMD Özel Yayını Giriş Jeneriği**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Tekrardan merhabalar sevgili Vice Şehri halkı.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ben sunucunuz Henry Dunkirk, VCFMD Özel Yayını ile birlikteyiz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Şuan yanımda VCFMD ekibinin başarılı doktorlarından, Pratisyen Doktor Bob Harrison ile birlikteyim.
[YAYIN] Bob Harrison: Eheh-. Merhaba, umarım gününüz sağlıklı geçiyordur Vice şehiri.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Öncelikle sizinle ikinci defa röportaj yapmaktan çok memnunum tekrardan hoşgeldiniz.
[YAYIN] Bob Harrison: Merhaba, hoş buldum. Başarılı insanlarla sürekli karşılaşıyorum, bunlardan birisin. Ondandır.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ahh teşekkürler Bay Harrison, beni utandırıyorsunuz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sizin için yine çok güzel sorular hazırladım, bu sefer çok fazla terleyeceğinizi düşünmüyorum.
[YAYIN] Bob Harrison: Huh-. heyecanlıyım. Geçen ki yayında çok ter dökmüştüm.
[YAYIN] Bob Harrison: Göreceğiz bakalım, sizi dinliyorum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet, rahat olun zaten bildiğiniz şeyleri soracağım size.
[YAYIN] Henry Dunkirk: O halde ilk sorum geliyor.
[YAYIN] Bob Harrison: Hm-hm, dinliyorum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bir doktor olarak... Mesleğiniz konusunda titiz olduğunuz noktalar nelerdir?
[YAYIN] Bob Harrison: Hmm- evet. Güzel soru, titiz olduğum noktalar..
[YAYIN] Bob Harrison: Şimdi şöyle bir durum var, taktir edersiniz ki ben bir doktorum ve ben bir kahve satıcısı değilim.
[YAYIN] Bob Harrison: Eğer kahve yaparken titiz olmazsanız azar işitirsiniz ama ben hata yaparsam azar işitecek bir müşterim olmaz.
[YAYIN] Bob Harrison: Morga kaldırıyor olurum herhalde.
[YAYIN] Bob Harrison: Bu yüzden aslında benim her noktada biraz titiz olmam gerekiyor.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kesinlikle.
[YAYIN] Bob Harrison: Ama en titiz olduğumuz nokta tüm doktorlar bilir ki, HİJYEN.
[YAYIN] Bob Harrison: Bizim mesleğin baş belası hijyendir, bin kere elimizi yıkarız biz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kesinlikle zor bir mesleğiniz var.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, evet. Öyle biraz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bir çok başarılı doktor ve cerrah bir yerlere gelebilmek için çok fazla emek verip özveri gösteriyor.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Onlara karşı saygımız sonsuz.
[YAYIN] Bob Harrison: Kesinlikle, benden de meslektaşlarıma sonsuz saygılar.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bütün doktorlar ve sağlık çalışanlarımızı saygıyla selamlıyoruz. Sıradaki sorumuz geliyor...
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sürekli hasta insan görmeye psikolojik olarak nasıl dayanıyorsunuz?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Başlarda zor gelmiştir bu durum diye tahmin ediyorum, daha sonra nasıl alıştınız?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Alışabildiniz mi?
[YAYIN] Bob Harrison: *gülüşme sesleri* Ahaha-. evet. Güzel soru bu da. Imm-. tabii bir alışma süreci oluyor. Her iş gibi.
[YAYIN] Bob Harrison: Ama sanırım buna alışmaktan çok ayak uyduruyorsunuz, bence aynı şey değil, bilmiyorum.
[YAYIN] Bob Harrison: Çünkü bazen hala sedyenin üzerinde yatan o bedenler geceleri rüyama giriyor.
[YAYIN] Bob Harrison: Gördüğümüz şeyler kolay şeyler değil, bir patlayan beden ile karşılaştınız mı daha önce hiç bilmiyorum.
[YAYIN] Bob Harrison: Ama ben gördüm.
[YAYIN] Bob Harrison: Ama neyse ki ben bir sıfır öndeyim, çünkü benim babam da doktordu.
[YAYIN] Bob Harrison: Çocukluktan beri bir aşinalık var yani kısaca, alışıyorsunuz yani.. Ya da ayak uyduruyorsunuz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Harika, bu durum daha kolay adapte olmanızı sağladı o halde.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, kesinlikle. Babanız doktorsa pek başka bir meslek yapmanız mümkün değil.
[YAYIN] Bob Harrison: Genelde doktor babalar çocuklarını doktor olarak yetiştiriyor.
[YAYIN] Bob Harrison: Size bir şey anlatayım..
[YAYIN] Henry Dunkirk: Buyrun dinliyorum.
[YAYIN] Bob Harrison: Genelde ebeveynler çocuklarının önüne oyuncak araba filan koyar hani çocuk mesleğini küçükken seçsin diye.
[YAYIN] Bob Harrison: Mesela, çocuk işte tencereyi seçerse aşçı falan olacak bu gibi, ilginç ilginç halk inanışları işte ...
[YAYIN] Bob Harrison: Benim babam bana oyuncak bebek alırdı, sonra sökerdi onu dikiş attırırdı sonra.
[YAYIN] Bob Harrison: Ahaha-. Huzur içinde uyusun, benim geleceğim başından belliydi sayesinde.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hahahah. Bu sanırım bütün babalarda olan bir durum.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet evet. Sanırım öyle.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Benim babamda mesela çiftçiydi, niyetini hiç açıkça belirtmese de çiftçi olmamı istiyordu sanırım ...
[YAYIN] Bob Harrison: Pek başaramamış sanırım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Dokuz yaşındayken güneşin altında tarla işinde çalıştırırdı.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ne mutlu bana ki başaramadı. Hahahahah
[YAYIN] Bob Harrison: *gülüşme sesleri*
[YAYIN] Henry Dunkirk: Pekala sıradaki soruya geçiyorum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Doktor olmanın en keyifli yanı nedir sizce?
[YAYIN] Bob Harrison: Tabii.
[YAYIN] Bob Harrison: Hmm-. doktor olmanın en keyifli yanı..
[YAYIN] Bob Harrison: Ya açıkcası ben ameliyatlarda hastamın durumunun iyiye gittiğini görünce çok seviniyorum.
[YAYIN] Bob Harrison: Önlüğümde eldivenlerimde kan, maskem zaten burnuma kadar çekilmiş..
[YAYIN] Bob Harrison: Solunumuna ve nabız durumuna bakıyorum, müthiş ilerliyor.
[YAYIN] Bob Harrison: O an ki keyif, bayağı keyifli yani. Harika.
[YAYIN] Bob Harrison: Yani kısaca başarı hissi, doktorluğun en keyifli yanı başarmak.
[YAYIN] Bob Harrison: Bir de tabii sokakta giderken açılın ben doktorum diyebilmek. *gülüşme sesleri*
[YAYIN] Henry Dunkirk: Onunla alakalı bir soru sormayı düşünüyordum aslında.
[YAYIN] Bob Harrison: Ahah-. öyle mi? Evet, seviyorum. Bir kere falan diyebildim ama müthiş bir zevk.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Vay canına. Kulağa çok havalı geliyor. **güler**
[YAYIN] Bob Harrison: Öyle öyle, babamın doktor olduğunu söylemek kadar havalı.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Günde kaç tane vaka geliyor hastahanenize ve bu vakalar genelde neler oluyor?
[YAYIN] Bob Harrison: Tabii ki nöbetçi doktorlarımız var, gece nöbetinde duruyorlar.
[YAYIN] Bob Harrison: Onlara gelen vaka sayısını bilmiyorum ama kendime geleni sayarsam..
[YAYIN] Bob Harrison: Mesai saatleri içerisinde üç ile on arasında hasta ile ilgilenebiliyorum.
[YAYIN] Bob Harrison: Genelde tabii ki maalesef *vurgulayarak* trafik kazası geliyor.
[YAYIN] Bob Harrison: Ve özellikle Don Corleone'ci insanlarımız sağolsun ateşli silahla yaralanma vakaları.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Maalesef, şehirdeki herkesin ortak sorunları suç ve canavar sürücüler.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, kesinlikle.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bir motorcu olarak özellikle çok kez kazanın eşiğinden döndüm.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, bu sebeple uyaralım halkımızı. Lütfen hız sınırlarına uyalım, geceyi hastanede geçirmeyelim.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kesinlikle, çok güzel bir mesaj verdiniz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sıradaki soruya geçelim.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?
[YAYIN] Bob Harrison: Hmm-. ben bir doktorum ama matematiğim iyi değildir. Bir hesaplayayım..
[YAYIN] Bob Harrison: Günde altı saat, haftada kırk iki saat, öyle yapıyor değil mi?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet, doğru.
[YAYIN] Bob Harrison: Hm-hm, bazen ekstra mesai olabiliyor. Gece nöbeti falan.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Biraz esneyebiliyor yani çalışma saatleri.
[YAYIN] Bob Harrison: Ekstraya çıkabiliyor tabii, doktoruz. Acil vakalar olabiliyor.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ailenize, kendinize ve hobilerinize ayıracak vaktiniz kalıyor mu?
[YAYIN] Bob Harrison: Ee-. açıkcası şuanda evli değilim ve ilişki durumlarında pek iyi değilimdir. *gülüşme sesleri*
[YAYIN] Bob Harrison: O yüzden açıkcası benim işim her şeyden daha önemli ve ona vakit ayırıyorum.
[YAYIN] Bob Harrison: Ama işte ara sıra giderim bir yerlere, kafa dağıtırım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Mesleğinize daha fazla kanalize olabiliyorsunuz yani.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, öyle. Ama meslektaşlarım sivil hayatına yeterince vakit ayırabiliyor. Çok sıkı bir departman değiliz.
[YAYIN] Bob Harrison: Ben tercih etmiyorum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bu durumla alakalı personel sayınızı arttırmayı düşündünüz mü?
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, kesinlikle. Çalışmalarımız devam ediyor, departmanımıza yeni yüzler arıyoruz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çünkü burası tam donanımlı bir hastahane fakat personel sayısı biraz az gibi.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, haklısınız. İyi bir noktaya değindiniz.
[YAYIN] Bob Harrison: Bu şehirde eğitimini tamamlamış doktorların olduğuna eminim ama niyeyse başvurmuyorlar.
[YAYIN] Bob Harrison: Biz her zaman yeni yüzlere açığız.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Başvurular şuan açık yani.
[YAYIN] Bob Harrison: Evet, açık. Kendine güvenen, takım içi çalışabilen, eğitimini tamamlamış üniversite mezunu doktor adaylarını bekleriz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Harika. Sayın dinleyenlerimiz duyduğunuz üzere VCFMD bünyesinde çalışacak yeni doktorlar arıyor.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hemen gelin ve başvurunuzu yapın.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sıradaki sorumuzu soruyorum o halde.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Size göre hastahaneye gelen en tuhaf vaka hangisiydi?
[YAYIN] Bob Harrison: Hmm-. tuhaf vaka..
[YAYIN] Bob Harrison: Tuhaf bir vaka olmadı açıkcası, ama şunu söyleyebilirim.
[YAYIN] Bob Harrison: Biz Vice şehiri doktorları için ateşli silah yaralanması ve trafik kazası geçirmeyen herkes tuhaf vaka.
[YAYIN] Bob Harrison: Yani genel muayene için gelen ben bir kaç kişi tanıyorum, onun dışında herkes turp gibi şehirde.
[YAYIN] Bob Harrison: Vice şehiri insanları genel muayeneleri aksatıyor, endişeleniyoruz. Bu vesileyle bunu da söylemiş olayım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Doktor olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
[YAYIN] Bob Harrison: Öncelikle tabii ki buraya başvursunlar, onun dışında tavsiyelerim..
[YAYIN] Bob Harrison: Yeniliklere açık olsunlar ve karşılık beklemeden iyilik yapmayı öğrensinler.
[YAYIN] Bob Harrison: Bizim meslekte "teşekkür ederim" cümlesini çok duymazsınız.
[YAYIN] Bob Harrison: Ama hastanızın nabızı ve solunumu yerindeyse, bunu teşekkür saymaları gerekiyor.
[YAYIN] Bob Harrison: Bir de bizim tıp sektöründe şöyle bir söz vardır, çok severim.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sadece bir doktor olarak değil bir insan olarakta önemli birşey bu.
[YAYIN] Bob Harrison: Medica! Cura te ipsum! derler.
[YAYIN] Bob Harrison: Yani, doktor önce kendini iyileştir.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çok güzel bir söz.
[YAYIN] Bob Harrison: Bizim meslekte hatalara yer yok, bu yüzden önce doktor adayları kendileriyle ilgili sorunları bitirsin.
[YAYIN] Bob Harrison: Sanırım verebileceğim en büyük tavsiye bu.
[YAYIN] Henry Dunkirk: O halde son sorumuzu alıp yavaşça yayını sonlandıralım isterseniz.
[YAYIN] Bob Harrison: Tabii, sizi dinliyorum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bu biraz kişisel bir soru olacak.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Başka bir meslek seçmek isteseydiniz bu ne olurdu?
[YAYIN] Bob Harrison: Hm-, hiç düşünmedim biliyor musunuz? Biraz düşüneyim.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Tabii ki.
[YAYIN] Bob Harrison: Sanırım-- bir restorant işletmeyi falan isterdim ya. İş insanı olmak isterdim yani.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Gayet güzel.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Umarım ilerleyen zamanlarda bu ideallerinizi de gerçekleştirirsiniz.
[YAYIN] Bob Harrison: Bakalım, şuanda öncül hedefim değil ama bakalım, hayat çok şaşırtıcı olabiliyor.
[YAYIN] Bob Harrison: Belki de bir gün benim restorantımı tanıtmaya gelirsiniz. *gülüşme sesi*
[YAYIN] Henry Dunkirk: Umarım. **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çok teşekkürler bizi ağırladığınız için.
[YAYIN] Bob Harrison: Ben de teşekkür ederim, böyle bir şans verdiğiniz için.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Programımızı sonlandırmadan önce eklemek istediğiniz birşey var mı?
[YAYIN] Bob Harrison: Herkese sağlıklı günler diliyorum, umarım hastaneye sadece kahvemizi içmek için gelirler.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Tekrardan belirtelim. VCFMD'de alımlar şuan açık.
[YAYIN] Henry Dunkirk: VCFMD ailesi aralarında yeni yüzler görmek istiyor. Bu fırsatı kaçırmayın.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Programımızın sonuna geldik.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ben Vice News'in yaramaz çocuğu Henry Dunkirk, Pratisyen Doktor Bob Harrison ile birlikteydik.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bütün VCFMD ve VCPD'de çalışan dostlarımı selamlıyor.
[YAYIN] Henry Dunkirk: İyi bir gece geçirmenizi diliyorum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hoşçakalın...
[YAYIN] Henry Dunkirk: **Vice FM - VCFMD Özel Yayını Çıkış Jeneriği**


Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok