İletileri Göster

Oluşum Tanıtımı Arşiv / ''La Velenosa''-Mob

« : 28.02.2025 18:53 »

ZEHİR''La Velenosa''ZEHİR

La Velenosa: Zehirli Yükseliş - 2003 - Florida'nın Karanlık Sokaklarında Güç Arayışı

-Bölüm 1: Bellas’ın Yükselişi: Karanlıkta Büyüyen Bir Kraliçe-

Bella Taylor, 2004 yılında Amerika'nın güneyinde doğmuştu, ancak onun hikayesi sıradan bir yaşamdan çok uzaktı. Florida'nın küçük kasabalarından birinde, huzurlu bir yaşamın tam ortasında doğmuştu, ancak hiçbir şey Bella'nın hayatını sıradan yapmadı. Küçük yaşlardan itibaren çevresindeki dünyaya farklı bir bakış açısıyla bakıyordu. Güzel, akıllı, ama aynı zamanda derin bir karanlık taşıyan bir kızdı. İçindeki boşluk, ailesinin tam olarak anlamadığı bir boşluktu. O, her zaman daha fazlasını isteyen bir insandı; sadece var olmakla yetinmeyecek, dünyayı kendi kurallarına göre şekillendirecekti.

Bella'nın ailesi, onu küçük yaşlardan itibaren hep en iyi şekilde yetiştirmeye çalışmıştı. İyi bir eğitim, yüksek gelirli bir yaşam, fakat Bella her zaman daha fazlasını istiyordu. Bütün kasaba, Bella'nın doğal çekiciliğine ve zekâsına hayran kalıyordu. Ancak o, her zaman kasaba hayatından daha fazlasını aramıştı. Ailesinin kurallarına uymak, topluma uymak yerine, Bella kendi yolunu çizmek istiyordu.

Genç yaşlarda, çevresindeki erkeklerin ve kadınların sadece dış görünüşe dayalı takdirlerinden bıkmıştı. O, gücün başka bir yerde olduğunu keşfetmeye başlamıştı: İnsanların zayıf noktalarında. Bella, her şeyin strateji ve akıl meselesi olduğuna inanıyordu. Ve gücün, sadece güçlü olanların elinde değil, aynı zamanda her birinin kaybettiği zaafları bilerek harekete geçenlerin elinde olduğunu fark etmişti. O, akıllı bir stratejistti, ama aynı zamanda, insanların zayıflıklarına hükmetmeyi de öğrenmişti.

Bella’nın hayatındaki dönüm noktası, on altı yaşında yaşadığı bir olayla başladı. Florida'nın sakin bir kasabasına taşınan yeni bir mafya ailesi vardı. "Vega Ailesi" diye bilinen bu ailenin lideri, sadece kasaba halkı arasında değil, Florida'da da büyük bir saygı görmekteydi. Bella, bir gün tesadüfen Vega ailesinin liderinin oğluyla tanıştı. Bu tanışıklık, Bella’nın hayatını sonsuza kadar değiştirecekti.

Vega ailesinin oğluyla tanıştığında, onun sadece güçlü değil, aynı zamanda çok zeki ve saygın biri olduğunu fark etti. O an, Bella'nın kafasında bir kıvılcım çaktı. Eğer bu aileyle bağlantı kurarsa, yalnızca Florida'da değil, tüm Amerika'da da etkili olabilirdi. Bella, işte o andan itibaren kendi yolunu çizmeye, kendi imparatorluğunu kurmaya karar verdi. Ama bu sefer, sadece güzelliği ya da çekiciliğiyle değil, zekâsı ve stratejisiyle varlık gösterecekti.

Bir süre sonra, Bella, Vega ailesinin en önemli müttefiki haline geldi. Ailesinin işlerine girmeye başlamış, onların en gizli stratejilerine ve planlarına dâhil olmuştu. Sadece dışarıdan bir gözlemci değildi; Bella, tam anlamıyla ailenin işlerine entegre olmuştu. Ama kimse onun gerçek amacını, gerçek gücünü görmüyordu. Bella, bir paravan gibi çalışarak, aslında kendi yolunu hazırlıyordu. Hızla iş dünyasında büyük bir oyuncu haline gelmeye başlamıştı.

Birkaç yıl içinde, Florida'nın en güçlü yeraltı çetelerinden biri haline gelmişti. Kendisini, zekâsı ve karizmasıyla tanıtmış, kimse onun arkasındaki karanlık zekâyı fark etmiyordu. İnsanları, rakiplerini ve en yakın dostlarını kontrol etmekteki becerisi, zamanla Florida'daki mafya dünyasında adını duyurmasını sağladı.

Bella'nın yükselmesi, yalnızca karizmatik bir liderlikten ibaret değildi. O, zekâsını ve stratejik düşünme yeteneğini, güce dönüştürmeyi biliyordu. Çetenin en büyük rakiplerini saf dışı bırakmak için planlar yapıyor, gücünü her geçen gün daha da artırıyordu. Florida'daki mafya dünyasında, kimse Bella'ya karşı çıkmak cesaretini gösteremiyordu.

Zamanla, Bella, sadece karanlık dünyadaki çetelerin liderlerinden biri değil, aynı zamanda Amerika'nın önde gelen iş dünyası figürlerinden biri haline geldi. Herkes onun güzelliğini konuşuyor, ama kimse onun arkasındaki karanlık zekâyı fark etmiyordu. O, yalnızca mafyanın değil, aynı zamanda yasal işlerin de kontrolünü elinde tutuyordu. Florida'da, her şeyin arkasında Bella Taylor vardı. O, hem yeraltı dünyasının hükümdarı hem de iş dünyasının stratejisti olmuştu.

Fakat Bella, bir şeyin farkındaydı: Gücünü pekiştirmek için sadece başkalarının ailesine bağlı kalmak yeterli olmayacaktı. Bir gün, tek başına Florida'da kendi mafyasını kurmayı hayal etti. O an, kasvetli bir akşamda, yalnız başına otururken bu düşünce zihninde kesinleşti. Kendi mafyasını kurmalıydı, kendi kurallarını koymalı ve Florida’nın her köşesine adını kazımalıdır.

Florida’da bir imparatorluk kurmayı, yalnızca bu topraklarda değil, dünyanın en güçlü yeraltı örgütlerinden birini yaratmayı kafasına koymuştu. Bu, sadece kendi gücünü ve egosunu tatmin etmek değil, aynı zamanda kimseye bağlı olmadan her şeyin kontrolünü elinde tutma isteğiydi.

Bella’nın tüm stratejileri, planları artık tek bir hedefe yönelmişti: Kendi mafyasını kurarak, Florida'daki bütün çeteleri kendi çatısı altında birleştirmek. Onun imparatorluğu, zekâsı ve acımasız stratejileriyle inşa edilecekti. Florida'daki her iş yerinden, her karanlık sokağa kadar, her alan onun elinde olmalıydı.

Ve Bella Taylor, artık sadece Florida’nın mafya dünyasının kraliçesi değil, aynı zamanda kendi imparatorluğunu kurma hayaliyle, karanlık gecelerde yavaşça yükselmeye başlıyordu. Kendi adı altında bir gücün, bir mafya ailesinin lideri olma zamanı gelmişti. Bella, yalnızca başkalarının kurallarına uymakla kalmayacak, kendi kurallarını da dayatacaktı.

Bella'nın yükselişi, sadece güç ve stratejiyle değil, aynı zamanda kendi mafyasını kurma hayaliyle şekilleniyor. Florida'da, yalnızca bir müttefik değil, kendi krallığını kurmayı hedefleyen bir lider olarak adını duyuruyor.

-César Peligro: Kolombiya’dan Florida’ya Uzanan Karanlık Yolculuk-

César Peligro, 2004 yılında Kolombiya’nın kuzeyindeki yoksul ve tehlikeli bir kasabada doğdu. Ailesi, Kolombiya’nın iç savaşından ve şiddetinden uzak kalmayı başaramamıştı. Babası yıllarca inşaat işlerinde çalışmış, annesi ise kasabanın küçük pazarında meyve satıyordu. Ancak en tehlikeli işlerden biri, Kolombiya’daki suç dünyasının kontrolü altındaki işlere girmemekti. Kolombiya’daki yerel mafya, halkı sürekli olarak kendi işlerine çekiyor, herkese bir yol gösteriyor ve bazen bunu zorla yapıyordu.

Kolombiya'nın en büyük suç örgütlerinden biri olan "Los Dragones" ise kasabada etkisini iyice arttırmıştı. Bu örgüt, hem bölgedeki uyuşturucu kaçakçılığını hem de yerel dükkanları korumak gibi faaliyetleri kontrol ediyordu. César, çocukken bu suç dünyasının içine doğmuştu ve mafya ile olan ilişkileri onu hep bir adım geride tutuyordu. Ailesi, "Los Dragones"un verdiği tekliflere karşı durmaya çalışmış olsa da, gizlice bu örgütle iş yapan kişilere de yakınlardı. César, çok küçük yaşlardan itibaren mafyanın göz hapsindeydi. Birkaç kez, örgüt üyeleri ona yaklaşarak “Bize katıl, sana yeni bir hayat sunarız” diye tekliflerde bulunmuştu.

Ama César, hayatını başka bir şekilde kurmak istiyordu. Kolombiya’daki yozlaşmış ve tehlikeli çevreden kaçmak, başka bir hayat kurmak için bir fırsat arıyordu. Ailesi ona her zaman “Bu kasabadan uzaklaşmak zorundasın, yoksa seni de alıp götürürler” demişti. Bu korku, César’ı başka bir dünyaya adım atmaya zorladı. 16 yaşında, Kolombiya’daki mafya dünyasından kurtulmak ve bir şans daha bulmak için Avrupa'ya gitmeye karar verdi. Hedefi, İtalya'ydı. Ama oraya gitmek, sadece yer değiştirmekten çok daha fazlasını içeriyordu.

İtalya, César için umut dolu bir yerdi. Ailesinin küçük kasabasından uzakta, farklı bir kültürde, başlangıç yapabileceği bir yerdi. Ancak, mafya orada da onu bekliyordu. İtalya’daki organize suç grupları, Kolombiya’daki “Los Dragones” ile sıkı bağlantılar içindeydi. César, İtalya’ya vardığında, mafya hala peşinden geliyordu. Yerel suç grupları, ona da teklifler sunmaya başlamıştı. İşin içine uyuşturucu, silah ticareti, zorla çalıştırma gibi karanlık işler girmeye başladı. César, İtalya'da hayatta kalmaya çalışırken, eski Kolombiya günlerinin izlerini takip eden suç dünyasının baskılarıyla yüzleşmek zorunda kalıyordu.

İtalya’da geçen ilk yıl, César için büyük bir mücadeleydi. Mafya, onun yeteneklerini keşfetmiş ve onu kendi kirli işlerinde kullanmak istemişti. Birkaç kez, İtalya’daki yerel mafya liderleri ona yaklaşarak, "Bize katıl, seni her yerde koruruz" demişti. Ancak César, bu teklifi reddetti. Mafyanın oyununa girmemek için her şeyini riske atmaya karar verdi. Hayatta kalabilmek ve kendi yolunu bulabilmek için kaçmaya ve gizlenmeye başladı. Fakat mafya, bir kez peşine düştü mü, onu bir daha bırakmıyordu.

Bir gün, César, mafyanın elinden kurtulmak için büyük bir fırsat yakaladı. Bir insan kaçakçılığı ağına dair bazı bilgiler ele geçirdi ve bunları polise iletmeye karar verdi. Bu karar, hayatını değiştirecekti. Ancak César, mafyanın ona nasıl acımasızca intikam alabileceğini çok iyi biliyordu. Onun için bu, hayatla ölüm arasında bir sınır çizmek anlamına geliyordu. Mafya, César’ı ve ailesini tehdit etmeye başladı. İtalya'dan kaçmak, artık bir zorunluluktu.

César, korkusuz bir şekilde, mafyanın pençesinden kaçmayı başardı ve bir kaçak olarak yaşamaya başladı. Ama Kolombiya’daki geçmişi ve mafyanın tehditleri her an peşindeydi. Yeni bir hayat kurma çabası, onu Amerika’ya, Florida’ya yönlendirdi. Florida, César için güvenli bir liman gibi görünüyordu. Burada, mafya gruplarının gücünü asla kabul etmeden, kendi ayakları üzerinde durmak istiyordu.

Florida'ya geldiğinde, eski hayatından uzaklaşma hayali bir süreliğine gerçekleşti. Fakat, mafyanın uluslararası bağlantıları, Florida'da da onu buldu. César, yalnızca bir kaçak değil, aynı zamanda mafyanın hedefi haline gelmişti. Florida'da başlayan yeni hayatı, geçmişin gölgesinden kurtulmakla geçiyordu. Mafya, ona yine tehditler göndermeye başladı ve suç dünyasından çıkması için baskı yapıyordu. Ama César, her defasında onlara boyun eğmek yerine, yeni bir çözüm arıyordu.

Florida'da, César bir güvenlik firmasında çalışmaya başladı. Yavaşça, karanlık dünyadan uzaklaşmaya, kendi ayakları üzerinde durmaya çabalıyordu. Ancak mafyanın baskıları devam ediyordu. César, her zaman geçmişini geride bırakmaya çalıştı, ama mafya, her zaman bir adım gerisindeydi. Çeteler, Florida’daki suç dünyasına girmesi için ona sürekli tekliflerde bulundular. Ancak César, özgürlüğünü ve ailesinin güvenliğini koruyabilmek için her seferinde onlara "hayır" demek zorunda kaldı.

Gün geçtikçe, César sadece kendi güvenliğini sağlamakla kalmadı, aynı zamanda suç dünyasının etkilerine karşı mücadele eden bir figür haline geldi. Florida’daki yerel güvenlik görevlileriyle işbirliği yaparak, mafyanın tuzaklarını ve planlarını ortaya çıkarmaya başladı. Sonunda, César’ın geçmişteki karanlık yolculuğu, onun özgürlük için verdiği mücadele ile birleşti. Kolombiya’dan başlayan, İtalya ve Florida’ya uzanan bu karanlık yolculuk, onu sadece mafyaya karşı değil, aynı zamanda kendi içindeki karanlıkla yüzleşmeye de zorladı.

César Peligro, hem geçmişinin hem de mafya dünyasının etkisinden kurtulmaya çalışan bir adam olarak, sonunda Florida’da kendi yolunu bulmayı başardı. Kolombiya’daki suç ve mafya dünyasında yaşadığı karanlık hayat, onu cesur, azimli ve korkusuz bir adam yaptı. Şimdi, Florida’da, geçmişin izlerini silmeye çalışıyor ve suç dünyasının pençesindeki diğer insanlara umut olmaya çalışıyordu. Kendi mücadelesini kazanmış olsa da, mafyanın gölgesi her zaman onun peşinden gelmeye devam edecekti.

-Javier Brang:Karanlık Yolların Çocuğu-

Javier Brang, 2004 yılında, Amerika’nın kalabalık, gürültülü ve karmaşık sokaklarında doğdu. Ancak onun hikayesi sıradan bir yaşamdan çok uzaktı. New York’un Bronx mahallesinde doğmuştu ve büyüdüğü yer, sadece sokaklardan geçmekle yetinmek isteyenler için değil, aynı zamanda bu sokakları kendi krallığına dönüştürmeye çalışanların da dünyasıydı. Brang ailesi, yıllar boyunca şehirdeki en güçlü ve en korkulan mafya ailelerinden biriydi. Javier’in baba tarafından dedesi, New York’un en güçlü mafya liderlerinden biriydi. Dedesinin adı, Bronx’ta saygıyla anılır, adını duyan herkes derin bir korkuya kapılırdı.

Javier büyüdükçe, bu karanlık dünyanın içine daha fazla çekilmeye başlamıştı. Çocukken masum bir gülüşü vardı, ama gözlerinde, mahalleli tarafından fark edilmeyen bir şey vardı: o, asla sıradan bir çocuk olmayacaktı. Ailesinin sahip olduğu güç, ona da geçti. Annesi, babası ve akrabaları, birer stratejist gibi bu dünyada varlıklarını sürdürürken, Javier, onlardan öğrenmişti: Ne kadar güçlü olursan ol, her zaman bir adım önünde olman gerekirdi.

Zamanla, Javier’in kişiliği, ailesinin gölgesinden çıkmaya başladı. 16 yaşına geldiğinde, artık Bronx’taki sokağa hakimiyetini ilan etmişti. Birçok küçük çetenin, Javier'in sözünü dinlemesi, ona büyük bir korku ve saygı kazandırmıştı. Ama o, sadece bu karanlık dünyada bir figür olarak kalmayacaktı. Babasının ve dedesinin mirasını daha da büyütmeyi kafasına koymuştu. O zamana kadar, kendi kabuğuna çekilmişti. Dışarıya pek fazla görünmeden, insanları, rakiplerini ve stratejilerini analiz ediyordu. Javier'in tek amacı, en sonunda kendi mafya ailesini kurmaktı. Ama onun planları, çoğu insanın tahmin ettiğinden çok daha büyük olacaktı.

Bir gün, Javier'in hayatında dönüm noktası olacak bir şey oldu: Bir akşam, mafya dünyasındaki en büyük rakiplerinden birinin, “Devil's Crew” adlı çetenin lideri olan Salvatore "The Devil" Vieri'nin en yakın adamlarından biri, Javier'in mahalledeki bir işine burnunu soktu. Bu, iki ailenin de doğrudan çatışmasına yol açtı. Javier, her zaman sakin kalmaya özen göstermişti ama bu olay, onu başka bir noktaya taşıdı. Kendi yerini korumak için artık harekete geçme zamanıydı.

Ancak Javier, her zaman planlıydı. Birkaç hafta boyunca, Devil's Crew’un operasyonlarını gözlemledi. Birçok kişiyi tuzağa düşürdü ve “iyi adamlar” gibi görünen kişiler arasında, kendi yavaş yavaş ağını kurmaya başladı. Javier, hem eski mafya kurallarını hem de yeni stratejileri çok iyi biliyordu. Bir süre sonra, tüm mahalledeki küçük çeteler ona katılmaya başladı. Her hareketini dikkatlice planlıyor ve her adımını doğru atıyordu.

O zamana kadar, Javier’in karanlık dünyada ismi korkuyla anılmaya başlamıştı. Ancak, tüm bu güç ve tehditler, onu daha da sertleştirmişti. Bir gün, "The Devil" Salvatore Vieri, Javier'in liderliğine karşı bir hamle yapmak için Bronx’a geldi. O an, her şeyin sona erdiğini düşünen Javier, yerinden kımıldamadan Salvatore’nin gözlerine baktı. Ama Javier, savaşmaya başlamadan önce rakibine şunu söyledi:

"Senin gibi adamlar, yalnızca kanla yaşar. Ama ben, bundan daha fazlasını istiyorum. Bu oyun, sadece güçle kazanılmaz, stratejiyle kazanılır."

O günden sonra, Javier'in ismi, yalnızca Bronx’ta değil, Florida'da da yankılandı. Salvatore’nin ölümünden sonra, Javier’in adı, sadece sokaklarda değil, iş dünyasında da saygıyla anılmaya başlandı. Florida, yeni hedefiydi. Javier, oraya taşınmayı planlıyordu. Çünkü Florida, güneşi, parayı ve aynı zamanda pek çok rekabeti barındırıyordu. Javier için Florida, aynı zamanda yeni bir başlangıç demekti.

Florida'ya geldiğinde, bir zamanlar New York'ta olduğu gibi yalnızca bir "yeni oyuncu" olarak tanındı. Ama Javier, burada da çok geçmeden saygıyı kazandı. Florida'daki iş dünyasında hızla bir güç boşluğu fark etti ve onu kendi lehine çevirmek için harekete geçti. Yavaşça ama kesinlikle, Florida sokaklarını da elinde tutmaya başladı. Kendisini izleyen, ona sadık kalan bir ordu oluşturmuştu. Artık sadece bir sokak çetesinin lideri değildi; Florida'nın yeni mafya krallığını kuran, karanlık dünyada sözü geçen bir adamdı.

Javier, Florida'da bir imparatorluk kurmuş, bütün rakiplerini ya saf dışı bırakmış ya da onları kendi işine dahil etmişti. Her gün yeni bir plan, yeni bir iş teklifi, yeni bir stratejiyle karşılaşıyor ve her hamlesiyle adını daha da duyuruyordu. Ama Javier’in arkasında bıraktığı tek şey, korku ve saygı değil; aynı zamanda akıl ve stratejiyle kurduğu bir imparatorluktu.

Bir gün, Florida'da her şeyin zirveye ulaştığı o büyük akşamda, Javier bir yatta, büyük bir iş toplantısı yapıyordu. Yanında en yakın dostları ve müttefikleri vardı. O an, bütün gücünü birleştirerek, sokaklardan zengin iş adamlarına kadar herkesi kendi çıkarına kullanmıştı. Florida'da yeni bir dönemin kapılarını aralamıştı.

Ama Javier’in hikayesi, sadece sokaklarda kazandığı zaferlerden ibaret değildi. O, karanlık dünyanın içinden bir kral doğurmuş, gücünü kaybetmeden her zaman bir adım önde olmayı başarmıştı. Javier Brang, artık sadece New York’tan değil, Florida’dan da tüm Amerika’ya hükmeden bir adam olarak anılacaktı.

-Bölüm 2:Karanlık İttifak: Bella, Javier ve Cesar-

Florida, sıcak rüzgarları ve parlak güneşiyle ünlüydü, fakat her zaman yüzeyin altında karanlık bir dünya vardı. İnsanlar sokakları güvenli, plajları ise pırıl pırıl görseler de, bu güzelliklerin ardında bir savaş, bir oyun vardı. Bella Taylor, Florida'nın yeraltı dünyasında yükselirken, sadece stratejisi ve karizmasıyla değil, aynı zamanda ona sadık olanları da kendine çekme yeteneğiyle ünlendi. Ancak Bella'nın başarılı olmasında tek başına çabası yeterli değildi. O, stratejik müttefiklere, doğru insanlara sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyordu. Ve bu insanlar, tam da doğru zamanda onun hayatına girecekti.

-Javier Brang ile İlk Karşılaşma-

Javier Brang, karanlık dünyada adını duyurmuş, ancak asla başkalarına güvendiğini göstermeyen bir liderdi. New York'tan Florida'ya yerleşmiş, yıllar süren sokak savaşları ve iş dünyasındaki zekasıyla isim yapmıştı. Bella'nın yükselmekte olduğu dönemde, Javier’in adı da Florida sokaklarında hızla duyulmaya başlamıştı. Birçok kişi onu bir rakip olarak görse de, Bella farklı bir şey hissediyordu. Javier'in liderlik yetenekleri, zekâsı ve cesareti, onu sadece rakip değil, aynı zamanda güçlü bir müttefik yapabilirdi.

Bir gece, Bella'nın işlerinden biri, Javier’in sokaklarında karışıklığa yol açtı. Bir grup, Bella'nın iş yerlerinden birinde büyük bir kargaşa çıkarmış, işleri sabote etmek için gizlice hareket etmişti. Ancak Javier, olayı fark ettiğinde hiçbir tarafın kazanmasına izin vermemek için devreye girmişti. O gece, Bella ve Javier ilk kez karşı karşıya geldiler. Her ikisi de ne kadar güçlü olduklarını biliyorlardı, ancak birbirlerinin kim olduğunu da öğrenmeliydiler.

Javier, sokakta çıkan olayları kontrol altına aldıktan sonra Bella'ya yaklaştı. Gözlerindeki soğukluk ve güven, Bella'nın dikkatini çekmişti. Bir süre birbirlerine sessizce baktılar. Javier, Bella'nın stratejilerini ve onun iş dünyasında nasıl bir adım attığını az çok duymuştu. Bella ise, Javier'in geçmişindeki savaşçı ruhu ve sokaklardaki acımasız zekâsına hayrandı.

Javier, Bella'ya yaklaşırken sakin bir şekilde konuştu: “Burası tehlikeli bir yer. Kendi oyununu oynamak istiyorsan, güçlü müttefiklere ihtiyacın var. Senin gibiler, yalnız başlarına asla başarılı olamazlar.”

Bella, Javier’e soğukkanlı bir şekilde bakarak cevap verdi: “O yüzden buradayım. Çünkü ben de sana çok şey öğretebilirim. Beni tanıdığında, yalnızca sana değil, her şeye hükmetmek istediğimi anlayacaksın.”

O an, ikisi de birbirlerinin potansiyelini fark etti. Bu karşılaşma, ikisinin de hayatında dönüm noktasıydı. Ancak bu tanışıklık, sadece bir ilk adımdı. O günden sonra, birlikte çalışmaya karar verdiler, çünkü birleştiklerinde daha güçlü olabileceklerini ikisi de anlamıştı.

-Cesar Peligro İle Tanışma-

Javier ve Bella, Florida’nın yeraltı dünyasında hızla güç kazanırken, üçüncü bir figür de onlara katılacaktı. Cesar Peligro, korkutucu bir geçmişe sahip, acımasız ve saygıdeğer bir adamdı. Genç yaşta, çok tehlikeli işler yapmış, sert ve şiddetli biri olarak tanınmıştı. Ancak Cesar, yalnızca şiddetle değil, aynı zamanda diplomasiyle de tanınan bir figürdü. Karar verirken sakin ve stratejikti, ama çatışmalarda son derece etkiliydi. Cesar, kendisini sadece gücüyle değil, zekâsıyla da kanıtlamış bir adamdı.

Cesar, bir gün Bella'nın çevresindeki işlerin hızla büyüdüğünü fark etti ve onun iş dünyasına girmeye karar verdi. Ancak Bella ve Javier’in farkı şuydu: Cesar, sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda siyasi ilişkilerde de ustaydı. İki tarafın çıkarlarını birleştirerek, her iki tarafı da denetlemeyi başarıyordu. Cesar, her zaman bir adım önde olmayı bilen ve rakiplerine karşı oynadığı oyunla tanınan bir adamdı.

Cesar’ın Bella ile ilk tanışması, birkaç hafta sonra gerçekleşti. Bella'nın bir toplantısına katıldığında, Cesar'ın şehri nasıl kontrol ettiğini gösteren birkaç stratejiyi dinledi. Hemen anladı ki, Cesar, ona sadece sokaklarda değil, yasal dünyada da yardımcı olabilecek bir müttefik olabilirdi. Ancak Bella, Cesar'ın amacını hemen çözmeye başlamıştı. O, yalnızca iş dünyasında değil, karanlık dünyada da bir yeri olan biri olmalıydı.

Bir akşam, Bella ve Javier, Cesar'ı bir gece kulübünde bir araya getirdiler. Bella, Cesar’a yaklaşarak soğukkanlı bir şekilde, “Seninle daha fazlasını paylaşabileceğimizi hissediyorum,” dedi. Cesar, sadece bir an için Bella'nın gözlerine bakarak gülümsedi. “Birlikte, Florida'nın her köşesine hükmetmek istiyorum. Ama her şeyin bir bedeli var,” dedi.

Javier, bir köşeden onları izlerken, ikisinin de çok tecrübeli olduğunu biliyordu. Ancak o an, bu üçlünün bir araya gelmesiyle, Florida'daki yeraltı dünyasının geleceği çok daha farklı olacaktı. İttifakları, yalnızca sokakları değil, dev şirketleri ve iş dünyasını da etkileyecekti.

-Birleşen Güçler-

Bella, Javier ve Cesar, zamanla güçlerini birleştirdiler. Javier’in acımasız stratejileri, Bella'nın liderlik yetenekleri ve Cesar'ın diplomatik becerileri, onları Florida'nın en güçlü mafya ailesine dönüştürdü. İkisi de Bella’nın liderliğini kabul etmiş, ancak her biri diğerine çok önemli katkılarda bulunuyordu. Javier, sokakları yönetiyor, Cesar ise iş dünyasında büyük adımlar atıyordu. Bella, ikisinin de gücünden faydalanarak kendi krallığını kuruyordu.

Bölüm 3:İtalyan Mafyasının Doğuşu: Bella, Cesar ve Javier'in İmparatorluğu

-İlk Adım: Stratejik Ortaklıklar ve Hedeflerin Belirlenmesi-

Bella, Cesar ve Javier’in ilk buluşması, Florida'daki terkedilmiş bir depoda gerçekleşti. Burası, onların yeni hayatlarının ve mafya dünyasında atacakları ilk adımların merkezi olacaktı. Her biri farklı bir noktada yükselmiş, ancak şimdi güçlerini birleştirerek bambaşka bir şey yaratmaya karar vermişti.

"Biz sadece sokaklarda hükmetmekle yetinmeyeceğiz," dedi Bella, toplantının başında kararlı bir şekilde. "İtalya'da kurduğumuz ittifaklarla sadece geçmişi değil, geleceği de şekillendireceğiz. Florida'dan başlayıp tüm dünyada etkili olacağız. İtalyan mafyasının mirasını yeniden yaratacağız ve tüm dünyada bu ismi saygı ve korkuyla anacaklar."

Javier başını sallayarak, “Evet, hem sokaklarda hem de iş dünyasında güçlü bir yapı kurmamız lazım. İtalya'nın geçmişteki güçlerinden yararlanacağız, ama aynı zamanda modern dünyada başarılı olmanın yollarını da bulmalıyız. Bu sadece bir mafya kurmak değil; her şeyin kontrolünü elinde tutan bir imparatorluk kurmak olacak.”

Cesar, her zamanki soğukkanlılığıyla ekledi: “Ve asıl önemli olan, bu ağın yalnızca yeraltı dünyasında değil, aynı zamanda üst düzey iş dünyasında, siyasette de güç sahibi olması. Bizim için her alan önemli olacak. Bizim kuracağımız mafya, bir hükümet gibi işleyecek.”

İçlerinde hissettikleri güçlü bağ, onların yalnızca bir mafya kurma hayalini değil, çok daha büyük bir şeyi gerçekleştirme arzularını da pekiştirdi. Artık bu, sadece yerel bir suç imparatorluğu değil, dünya çapında devasa bir etki alanı yaratmak demekti.

-İtalya'daki Bağlantılar ve Yükseliş-

İtalya’daki mafya liderleriyle kurdukları bağlantılar, onları büyük bir güç haline getirecekti. Bella, Cesar ve Javier, Roma’dan Sicilya’ya kadar uzanan geniş bir ağ kurmaya başladılar. İtalyan mafyasının tarihindeki en büyük isimleriyle gizli görüşmeler yaparak, eskiye dayanan gücün yeniden dirilmesini sağladılar.

Cesar, İtalya’daki hükümet yetkilileriyle yaptığı gizli görüşmelerle iş dünyasında etki yaratmaya başladı. Hedefi sadece suçlu olmak değil, aynı zamanda yasal alanda da güçlü olabilmekti. Cesur, stratejik hamleleriyle, yerel iş insanlarını ve mafya liderlerini kendine çekti. İtalyan iş dünyasındaki en önemli adamlarla el birliği yaparak, Avrupa'da güçlü bir ağ kurdu.

Javier, Sicilya'nın en güçlü çetelerinden biriyle gizlice anlaşmalar yaptı. Bu, eski İtalyan mafyasının acımasızlık ve şiddetle bilinen mirasını yeniden diriltmek anlamına geliyordu. Ancak Javier, şiddetten çok daha fazlasını anlamıştı. Güçlü ittifaklar ve stratejik ortaklıklar kurarak, sadece sokaklarda değil, şirketlerde, bankalarda ve iş dünyasında da etkili olmak istiyordu.

Bella ise bu süreci yönetiyor, her adımın dikkatlice atılmasını sağlıyordu. İtalyan mafyasının mirasını modernize etmek ve şiddetten kaçınarak daha sofistike bir güç yaratmak Bella’nın hayaliydi. Bu hayali gerçekleştirmek için, iş dünyasındaki en büyük oyuncularla el birliği yaparak, mafyanın ekonomik gücünü artıracak her fırsatı değerlendirdi.

-Florida’da Güçlü Bir Temel Atmak-

Bella, Cesar ve Javier’in işlerini kurma süreci, Florida'nın sokaklarında güç kazanmakla başladı. Florida'da, Miami'nin gece hayatı ve turizm sektöründen, ormanın derinliklerindeki kaçakçılığa kadar geniş bir etki alanı yarattılar. Bella, sokaklardaki işlerini büyütürken, Cesar da hükümetle olan ilişkilerini geliştiriyor ve yasal dünyada etkinlik sağlıyordu. Javier ise silahlı çatışmaların ve tehditlerin ortasında mafyanın gücünü sokaklardan alarak, her rakibe gözdağı veriyordu.

Ancak bu, sadece bir başlangıçtı. Florida’daki güçlerini pekiştiren üçlü, daha sonra daha büyük hedeflere odaklandılar. Florida’daki yeraltı dünyası, onlara yalnızca bir basamaktı; asıl hedefleri, dünyanın her köşesinde etkili olacak bir imparatorluk kurmaktı.

-Bir İmparatorluk Kurmak-

Zaman geçtikçe, Bella, Javier ve Cesar, yalnızca bir mafya ailesi olmaktan çok daha fazlasını inşa etmeye başladılar. Florida’daki yeraltı dünyasını ele geçirmenin ardından, Cesar’ın liderliğinde, Avrupa’daki en büyük iş adamlarıyla güçlü iş ortaklıkları kuruldu. İtalya’da mafya liderleriyle yapılacak büyük anlaşmalar ve sokaklardan kazanılan topraklar, onları yalnızca yerel güçlerden çok daha fazlası yapacak adımlar atmalarını sağladı.

Bella, iş dünyasında yükselirken, Javier şiddet ve kontrol noktasında hiçbir şeyin dışarıda kalmamasını sağladı. Cesar ise finansal işler ve ticaretle ilgili stratejiler geliştirdi, onları her alanda daha fazla etkili kılmak için. Bu üçlü, yalnızca güç değil, aynı zamanda korku ve saygıyı da üzerine çekerken, inşa ettikleri mafya imparatorluğunun sınırlarını da her geçen gün daha da genişletiyordu.

Florida'dan İtalya'ya, Amerika’dan Avrupa'ya kadar uzanan bir ağ kuran Bella, Javier ve Cesar, sonunda İtalyan mafyasının modern bir versiyonunu yaratmış oldular. Şiddet ve baskının yanı sıra diplomasi, iş zekâsı ve strateji ile her adımı dikkatlice atan bu üçlü, İtalya’nın en büyük mafya ailesinin izinden giderek, dünyayı fethetmeye doğru ilerliyordu.

Ve o an, onların hayalleri yalnızca gerçeğe dönüşmemiş, aynı zamanda dünya çapında adlarını duyurdukları dev bir mafya imparatorluğunun temelleri atılmıştı. Bella Taylor, Javier Brang ve Cesar Peligro, birlikte, tarih yazacak bir mafya kurmuşlardı.

Bölüm 4:Savaş Süreci ve Sonuç

-İmparatorluğun Yükselişi: Bella, Cesar ve Javier’in Hakimiyeti-

İtalyan mafyasının modernize edilmiş halinin temelleri atılmıştı, fakat Bella, Cesar ve Javier’in yolları hiç de kolay değildi. Florida’da hızla büyüyen imparatorlukları, diğer yeraltı organizasyonları ve eski mafya ailelerinden gelen tehditlerle karşılaşmak zorundaydı. Hem stratejik bir zekâ hem de korkusuz bir cesaret gerektiren bir döneme girdiler. Ancak üçlünün birbirlerine duyduğu güven ve gücü birleştirme kararlılığı, tüm bu engelleri aşmalarına yardımcı oluyordu.

-Yükselen Tehditler ve Güçlü Düşmanlar-

Florida'da kurdukları imparatorluk, kısa sürede büyük bir güç haline geldi. Ancak tüm bu gücü elde ederken, yanlarına almadıkları pek çok eski düşman da kazandılar. Javier, Florida’daki sokaklarda hâkimiyetlerini pekiştirirken, eski mafya ailesinin hayatta kalan üyeleri, bu genç liderlerin ilerleyişini tehdit olarak görmeye başladılar.

Bir gün, Florida'nın arka sokaklarından birinde, Javier’in eski dostu olan ve sonrasında düşmanı haline gelen Vince Ferro ile karşı karşıya geldi. Vince, eski İtalyan mafyasının en güçlü isimlerinden biriydi ve Florida'daki tüm yeraltı ticaretini kontrol ediyordu. Javier, Ferro’nun ekibini yok etmek için yıllarını harcamıştı. Ancak Ferro’nun Florida’daki bu genç liderlere meydan okuması, sadece onların gücünü değil, aralarındaki bağlılık ve stratejik düşünme yeteneklerini sınayacak bir savaşın habercisiydi.

Vince Ferro’nun flaş patlayan arabasında otururken, Javier ona soğukkanlı bir şekilde, "Beni ya da arkadaşlarımı tehdit etmek, seni ve her şeyini kaybettirecek" dedi. Ferro, Javier’in tehditlerini küçümseyerek gülümsedi. "Beni tehdit etme hakkına sahip olduğunu sanıyorsun ama senin gibi biri, bizim gerçek gücümüzü anlamazsın. Florida hala benim topraklarım," diye karşılık verdi.

-Bella'nın Stratejik Yükselişi-

Bella, tüm bu savaşın ve tehditlerin içinde, gerçek gücün sadece sokaklardan gelmediğini iyi biliyordu. O, mafya dünyasında kurduğu bağlantılar ve iş dünyasında kazandığı saygıyla hızla yükseliyordu. Florida'daki en büyük iş adamlarıyla yaptığı gizli görüşmeler ve uluslararası finansal bağlantıları, Bella’nın yalnızca yerel değil, küresel çapta güç kazanmasını sağladı.

Bir gün, Bella, Miami’deki en büyük liman yöneticileriyle bir araya geldi. Liman, kaçakçılık, silah ticareti ve uyuşturucu trafiği için hayati önem taşıyan bir noktadaydı. Bella, bu limanın denetimini almayı başardıktan sonra, Florida’daki yeraltı dünyasının ekonomik kalbini de elinde tutmuş oldu. Ancak bu zaferin ardında, çok daha büyük bir plan vardı. Bella, Cesar ve Javier’i bu limanın tamamen denetimini alacakları yeni bir stratejiye yönlendirdi.

İtalya’daki bağlantıları sayesinde, uluslararası taşımacılık ve ticaret ağları üzerinde güçlü etkiler kurarak, Florida’dan Avrupa’ya uzanan bir kaçakçılık ağı kurmayı hedefliyordu. Bu ağ sadece Florida’daki imparatorluğunu daha da büyütmekle kalmayacak, aynı zamanda dünyadaki en güçlü mafya ailesi.

-Cesar’ın Diplomasisi ve Hükümet İlişkileri-

Cesar, diplomatik becerilerini kullanarak Florida’daki güçlü siyasi isimlerle gizli ilişkiler kurmaya başladı. Hükümetle yapılan gizli anlaşmalar, yeraltı dünyasının görünmeyen kısmını temsil ediyordu. Her zaman planlarını dikkatlice ve sabırla işleten Cesar, yalnızca mafya dünyasında değil, aynı zamanda yasal sistemde de etkin bir oyuncu olmaya kararlıydı. Hedefi, yerel hükümet yetkilileri ve yüksek profilli iş adamlarıyla ittifaklar kurmaktı.

Cesar, yerel seçimlerde önemli politikacılara yaptığı bağışlarla Florida’daki yeraltı dünyasının gücünü yasal hale getirmeyi başardı. Bu siyasi yatırımlar, Bella ve Javier’in kurduğu suç imparatorluğunun varlığını meşrulaştırıyordu. Yavaşça ve temkinli bir şekilde, Florida’daki hükümetin büyük bir kısmı, onlara daha fazla güç vermek için adımlar atıyordu.

-Savaşın Ortasında: Ferro ve Florida'nın Yükselişi-

Bir gün, Ferro'nun adamları, Bella, Javier ve Cesar’ın en güçlü operasyonlarının yapıldığı gece kulübüne saldırdılar. Yalnızca bir saldırı değildi bu; aynı zamanda açık bir savaş ilanıydı. Florida sokakları bir kez daha kanla sulanmış, bu, sadece eski düşmanlar arasında bir çatışma değil, aynı zamanda mafya dünyasında güç gösterisiydi.

Ferro’nun adamları gece kulübüne baskın yaptığında, Bella, Javier ve Cesar tüm hızıyla harekete geçtiler. Bella, hiçbir şeyi riske atmamak adına, Ferro’nun tüm işlerini alt üst etmek için harekete geçti. Cesar, hükümet bağlantılarını kullanarak hızlıca durumun üstesinden gelmeye çalıştı. Javier ise, Ferro’nun adamlarını tek tek saf dışı bırakarak meydan okumuştu. Bu, sadece bir savaştan çok, mafyanın içinde verilecek büyük bir sınavın ilk adımıydı.

-Sonunda, Zafer İmparatorluğu Kuruyor-

Birçok zorluktan sonra, Bella, Cesar ve Javier sonunda Ferro’yu yenmeyi başardılar. Florida’daki en büyük yeraltı ticaretinin kontrolünü ele geçirip, Ferro’nun ağını çökerterek, Ferro’nun eski işlerini kendilerine mal ettiler. Bu, sadece Florida'da değil, dünya çapında bir zaferdi. Şimdi, İtalya'daki en büyük mafya ailesi, artık yeraltı dünyasında değil, resmi olarak iş dünyasında da etkili oluyordu.

İtalya’daki hükümet yetkililerinin büyük çoğunluğu, artık onlarla çalışmak zorunda kalıyordu. Uluslararası taşımacılık, finansal gücün her alanda etkisini gösterdiği bir dönemde, Bella ve ekibi, mafya dünyasının en güçlü ailelerinden biri haline geldiler.

Artık sadece Amerika değil, tüm dünya, Bella Taylor, Cesar Peligro ve Javier Brang’ın kurduğu mafya imparatorluğunun adını duyuyordu. Bu üç lider, geçmişin mirasını yıkarak, geleceği yeniden inşa etmiş ve yeraltı dünyasında yeni bir dönem başlatmışlardı. Artık güçleri sınırsızdı, etraflarındaki herkes, onları sadece bir mafya lideri olarak d
eğil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki iş dünyasında etkili figürler olarak tanıyordu.

-Dünyanın Gözü Üzerlerinde: Bella, Cesar ve Javier’in Yükselen İmparatorluğu-

Bella Taylor, Cesar Peligro ve Javier Brang, Florida'daki zaferlerinin ardından sadece yeraltı dünyasında değil, aynı zamanda yasal iş dünyasında da etkilerini hızla genişletmeye başladılar. Ferro'yu alt ettikten sonra, onlara karşı duran neredeyse hiçbir rakip kalmamıştı. Ancak bu zafer, yeni sorunların da habercisiydi. Dünya, Bella, Cesar ve Javier’in yükselişini izliyor, etraflarındaki tehditler bir bir şekil almaya başlıyordu. Onlar ise, hiçbir şeyi şansa bırakmadan, dünyanın her köşesindeki güçlerini pekiştirmeye devam ediyorlardı.Ve ''La Velenosa''İsimleriyle korku salıyorlardı.

-Yeniden Yükselen Güç: Florida’daki Son Hamle-

Don Gallo’nun Florida’daki işlerini kaybetmesi, onu yalnızca daha acımasız yapmadı, aynı zamanda imparatorluklarını yeniden kurma çabalarını hızlandırdı. Bella, Javier ve Cesar, Gallo Ailesi'nin onlara karşı duyduğu öfkeyi hissederek, her hareketlerinde daha dikkatli olmaya başladılar. İtalyan mafyasının en eski ve köklü ailesiyle olan bu savaş, sadece onların gücünü değil, aynı zamanda yeraltı dünyasının geleceğini de şekillendirecekti.

Gallo’nun saldırıları devam ederken, Bella ve ekibi, onların her adımını adım adım izleyerek, bu savaşı kendi lehlerine çevirecek bir strateji geliştirmeye başladılar. Gallo Ailesi’ne karşı gizlice bir anlaşma yaparak, Florida’nın dışındaki bölgelerde yeni ve daha güçlü ortaklıklar kurmaya yöneldiler.

Bir gün, Cesar, Gallo Ailesi'nin temellerini yıkmak için uzun vadeli bir strateji hazırladı. Avrupa’daki en büyük şirketlerle yapılan büyük anlaşmalar sayesinde, Gallo Ailesi’nin başkanlarıyla doğrudan yüzleşme fırsatını bulacaklardı. Ancak bu yüzleşme sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olacaktı. Cesar, Gallo’nun en yakın adamlarını birer birer içten içe çözmeye başladı.

-Son Hamle: İmparatorluğun Kontrolü-

Gallo Ailesi’ni nihayet çökerttiklerinde, Bella, Cesar ve Javier, Florida ve İtalya’daki mafya imparatorluklarını tamamen ele geçirmiş oldular. Gallo Ailesi'nin düşüşü, sadece mafya dünyasında değil, devlet dairelerinde ve büyük şirketlerde de yankı uyandırmıştı. Şimdi, onların kurduğu mafya imparatorluğu yalnızca yeraltı dünyasında değil, aynı zamanda tüm dünyada bir etki alanı yaratmıştı.

Artık, Bella Taylor, Cesar Peligro ve Javier Brang, yeraltı dünyasında sadece acımasız değil, aynı zamanda dünya çapında etkin olan güçlü bir mafya ailesinin liderleriydiler. İtalyan mafyasının mirasını modernize ederek, eski güçlerin üstesinden gelmişler ve yeraltı dünyasında dev bir imparatorluk kurmuşlardı. Bu imparatorluk, sadece Florida’nın sokaklarından değil, tüm dünyadan korkulan bir güç haline gelmişti.

Bella, Cesar ve Javier, sadece mafya dünyasında değil, iş dünyasında ve siyasette de büyük bir etki yaratmış, yükselen imparatorluklarıyla dünya çapında adlarını duyurmuşlardı. Bu onların hayalinin çok ötesindeydi; artık yalnızca bir mafya değil, büyük bir global imparatorluk kurmuşlardı.

BÖLÜM 4:ŞEHİR DEĞİŞİKLİĞİ

-Vice Şehri'nde Karanlık Günler-

Florida'da, Bella Taylor ve yardımcıları Javier Brang ile Cesar Peligro, yeraltı dünyasında hızla tanınan bir mafya üçlüsüne dönüşmüştü. Florida Gallo Ailesi, yıllardır şehrin yeraltı düzenini yönetiyor, her köşe başında güçlerini hissettiriyorlardı. Ancak Bella ve ekibi, Gallo Ailesi'nin tahakkümüne son vermek için kararlıydılar. Bu kararı alırken, korkusuz bir şekilde hareket ettiler ve şiddet, ihanet ve zekalarını birleştirerek Gallo'yu yerle bir ettiler.

Başarıları kısa süreli de olsa etkileyiciydi. Gallo Ailesi'nin devrilmesiyle, Florida'nın yeraltı dünyasında büyük bir boşluk oluşmuştu. Ancak, bu zaferin bedeli büyüktü. Eylemleri, polisleri ve diğer yeraltı gruplarını harekete geçirdi. Florida'da her an bir çete savaşı patlak verebilirken, Bella ve ekibi için sığınacak bir yer gerekiyordu.

-Vice Şehri'ne Yolculuk-

Florida'dan kaçtıktan sonra, Bella ve ekibi, yerleşik hayata geçebilmek için Vice Şehri'ni seçti. Bu şehir, gizlilik, yasadışı işler ve karanlık anlaşmalar için ideal bir yerdi. Vice, tam da ihtiyaç duydukları gibi karmaşık ve tehlikeli bir ortamdı. Burada, eski kimliklerinden sıyrılıp yeni bir başlangıç yapmaya karar verdiler. Ama her ne kadar Florida'dan uzaklaşmış olsalar da, ardlarında bırakmadıkları tek şey, Gallo Ailesi'ni yıkmanın verdiği gururdu.

Vice Şehri'ne vardıklarında, şehri hemen kendi mülkleri gibi hissetmeye başladılar. Bella, şehri kontrol etmek için hızlıca bağlantılar kurmaya başladı. Javier, eski paralı asker yetenekleriyle koruma işlerini üstlendi, Cesar ise şehirdeki uyuşturucu ve silah ticaretinin başına geçerek gelir sağladı. Her biri kendi yolunda, ancak birbirlerinden hiç kopmadan ilerliyorlardı.

Fakat, Vice Şehri’ne yerleşir yerleşmez, şehrin karanlık sokaklarında yeni bir tehlikenin doğduğu fark edildi. Eski dostlar ve düşmanlar, şehre olan ilgilerini artırmış, Bella ve ekibinin izini sürmeye başlamışlardı. Gallo'nun hayatta kalan üyeleri, eski iktidarlarını geri almak için çılgınca bir arayış içindeydiler. Ve polis, Bella'nın peşinden gitmeye devam ediyordu.

-Çetin Bir Mücadele Başlıyor-

Vice Şehri'nde Bella, Javier ve Cesar, kendilerine yeni bir imparatorluk kurmak için büyük bir savaş vermek zorunda kalacaklardı. Şehirdeki suç dünyasında, bir adım önde olmak, hem eski düşmanlardan hem de yeni tehditlerden korunmak anlamına geliyordu. Fakat, her şeyin yanı sıra, şehirdeki gizemli bir suç patronu, onların iktidarlarını tehdit etmeye başlamıştı.

Zamanla, Bella ve ekibi, yalnızca kendi güçlerini değil, şehri ele geçirmek isteyen yeni oyuncuları da hedef almışlardı. Artık daha büyük bir mücadelenin içine girmişlerdi; bu sadece hayatta kalmak için değil, aynı zamanda Vice Şehri'ni tamamen kontrol etmek için de bir savaştı.

Fakat Bella'nın liderliği, Cesar’ın kararlılığı ve Javier’in savunma stratejileriyle, üçlü, her engeli aşacak gibi gözüküyordu. Ama bir gün, geçmişin karanlık günlerinden birisi geri dönüp, şehre ayak bastığında her şey değişecekti.

-Düşman Ne Zaman Yaklaşacak?-

Vice Şehri’nin sokaklarında karanlık geceler başlarken, Bella ve ekibi, eski bir düşmanla karşı karşıya gelmek üzereydi. Ve bu düşman, Gallo'nun hayatta kalan üyelerinden biri olacaktı. Hem polisler hem de yeraltı dünyasının en güçlü isimleri, Bella'nın ve ekibinin peşindeydi.

Kimin galip geleceği, Vice Şehri'nin kaderini belirleyecekti.

-OKUNMASI GEREKENLER!-

-İC KURALLAR-

1:Karşı taraf ile iletişim kurarken saygılı olunmak zorunludur.
2:Oluşum rolü dahilinde en basit olayda silah kullanmayın,birlik çatışma üzerine bir birlik değildir.
3:Diğer oyunculara karşı ''Agresif,Gereksiz''rollerden kaçının.
4:Yüz kızartıcı suçlar işlerseniz birlik üzerinde bir anlamınız kalmıyor,kim olursanız olun uzaklaştırıyoruz.

-RÜTBELER-

Capo
Undercapo
Streetboss
Responsabile
Associate
Guido
Outsider
Membro

Aile İçi Bağlantılar Ve Hikayeye Özgün Fotoğraflar