B-..Berbat hissediyorum. Herşey Pigpen civarlarında East Vice dedikleri noktada başladı. Memur Carrington, yıldız stajyer Rogers ve ben devriyenin ortasındaydık. Jazzeel Garret'i çok kötü bir halde gördüm. Gencecik bir siyahi. O çocuk tehlikeli bir tipti. Idlewood'a motelde kalırken bazen gaz istasyonuna kadar yürürdüm. Oradaki market, tıraş bıçağı BBQ mısır cipsi satıyor ve bu sebeple sürekli o tehlikeli sokakta mekik dokumak zorunda kalıyordum. Beni gördüğünde uğraşıp dururdu. Cebime para sıkıştırıp aşağılama kalkardı. Bu tip durumları iyi idare ettiğim söylenemez. Bilirsin, yutuyordum yani! Sonuçta iyi davranırsan geçip gider öyle değil mi? Üniformalıyken geçip gidemiyorsun. Temsil ettiğin bir şeyler var. Bu sorun. Onu geçenlerde bir APB kaydı için mahallesinden çekip aldığımda mutlu olmuştum. Sanki bir bölüm sonu canavarını level atlayıp da yenmiş gibi hissediyordum! Tanrım harika bir histi. Paraların içinde yüzen cahil bir suç makinesinin bana ahkam kesmesi dayanılmaz derece sinir bozucuydu. Bunun ters kelepçeyle son bulması memnun edici. Neyse bugüne gelelim. Pigpen'de bir destek çağrısı geldi. Olay yerine yakındık. Oraya vardığımda Jazeel'in yerde yattığını ve bir kaç memurun ona ilkyardım yaptığını gördüm. Göğsünden iki tane mermi yemişti. Bana pek iyi gelmedi. Biraz vicdan azabı hissettim. Daha çok mide bulantısı. Bilinci kapalı yerde tozun içine bulanmış öylece yatan bir çocukcağız. Berbat hissettim berbat. Belki de rozeti aldığım gibi ona doğruları anlatmak için bir fırsat yaratmalıydım. Boka sürüklenen her çocuk benim ahmaklığımmış gibi hissediyorum. Kusacak gibi oldum. Mermi göğüste bacakta durduğu gibi durmuyor. Ağzına kadar kanı geliyor insanın. Garip garip seğirerek bilinci kapalıyken nefes almayı deniyor. Midem kaldırmadı ama bu sefer kısmadım. Rogers destek çıktı. Sağolsun iyi kız. Bugün Carrington la ikinci saha devriyem. İlkinden sert bir tarzı olduğunu biliyordum. Bu yüzden sessiz kalıp sorularını cevaplamam en doğrusu olacaktı. Rogers bunu yapmadı. O birincimiz, en parlak olanımız ama apoletlilerin yanında rahat olmaması gerektiğini ona anlatmalıyım sanırım.
Bluberry'de bir çatışma yaşanmış. Bunu-... anlatması zor, destek birim olarak oraya yöneldik. Gittiğimizde bir memur yaralanmıştı. Jazzeel'in hemen arkasından bir stajyeri yerde yatarken görmek her şeyin daha kötü hissettirmesine neden oldu. Öncü birimin talimatlarıyla etrafta güvenlik bariyeri oluşturduk. Memur Murphy ben ve bir kaç kişi daha Bluberry çiftliklerinin kuzey kısmında barikat tutarken, arkamızdan siyah bir sedan yanaştı. Nerden girdi bilmiyorum. Önce trafik birimine ait bir araç sandım. Fakat öyle bir yerde olması saçmaydı. İçinden bir hispanik indi, Sırtında AK 47 asılı bir şekilde çatıya tırmanmaya başladı. Korkup kitlenirim sanıyordum. Hep öyle oluyordu. Bu sefer tam tersi oldu. Kendimi arkasından tırmanırken buldum. Ölümle burun burna.. Tanrım konuşurken alnımda karıncalanma hissediyorum. Adam beni fark etmeyerek çatıdan memurlara ateş açmaya başladı. Ben yetişene kadar bir kaç memuru vurmayı başardı da! Eğer kitlenip kalsaydım orada bir katliam olabilirdi. B-..Ben birini öldürmek zorunda kaldım. Bu iğrenç hissettiriyor.*Derin nefes sesi* Omurilik soğanında o küçücük merminin açtığı deliği gördüm. Sırtından iki kere vurdum onu. Çatıdan yuvarlanıp düştü. Bir kaç kez daha silahına davranmayı denese de *yutkunur* diğer memurların atışlarıyla delik deşik oldu. EĞER YAPMASAYDIM BİR MEMUR ÖLEBİLİRDİ. Katil olduğumu düşün-..müyorum. Memur Preston'ın söylediği gibi ben sadece bir katili etkisiz hale getirmiş olmalıyım. Evet bu doğru. Her şey bir yana, senelerce tetiğe dokunmamış bir memur olmayı çok isterdim. Uyumakta zorluk çekiyorum. Memur Preston biraz iyi geldi, fakat Dutton ve Winters'ın da yüzünü gördüm. Hiçbir şey iyiye gitmiyor gibi.