...in memory of PIII+1 Ward Michigan, rest in peace... ...in memory of PIII+1 Ward Michigan, rest in peace...
(https://puu.sh/2klKN)
| (https://media.discordapp.net/attachments/760545824744013868/763921098638491678/rdt.PNG?width=238&height=484) |
JU FERRELL
-Ad ve Soyad: Ju Ferrell
-Doğum Tarihi: 20.10.1997
-Doğum Yeri: 167. Cadde, Miami, Florida, Birleşik Devletler
-Cinsiyet: Kadın
-Vücut Ölçüleri: 55 kg. 169 cm.
-Saç/Göz Rengi: Siyah, kahve
-Aile: George Ferrell (baba, sağ), Lucy Yang-Ferrell (anne, sağ)
-Medeni Hali: Bekar
-Dini İnanç: Katolik
-Diller: İngilizce, Çince
-Dövme, Belirleyici İz: Venüs gamzesi üzerinde maça ası simgesi.
TIMELINE
20/10/1997: Miami'de ailenin tek çocuğu olarak dünyaya geldi.
02/05/2019: Üniversiteden Avrasya Tarihi alanında mezun oldu.
30/05/2019: Ailesiyle birlikte Vice City'e taşındı.
08/10/2020: Vice City Polis Departmanı'nda akademiden mezun oldu ve Memur I olarak göreve başladı.
02/11/2020: Saha eğitimini tamamlayarak Memur II rütbesine terfi etti. SWAT ve CCU birimine dahil oldu. |
PK Oriental Mart 255 N.E. 167 Street - Miami, Ekim 1997Ferrell ailesi yeni bir güne uyandı. Bok gibi bir güne. Anne Ferrell, Baba Ferrell'ın kafasına vurarak uyandırdı. Bu sırada çığlık çığlığa. "Doğuruyorum, seni aşağılık herif!"
Ju Ferrell doğdu. Lucy Yang ve George Ferrell çiftinin ilk ve tek çocuğu. Zaten bir başka çocuk yapmaları felaketle sonuçlanırdı. Aşk evliliği yapmadıkları çok barizdi. Lucy, Çinli-Amerikalı melezi bir kadındı. George ise tam bir redneck kılıklıydı. İkisi de eğitimsizdi ve dogmaların etkisindeydi. Bilirsiniz, Miami'de adı resmen Chinatown olan bir azınlık yerleşkesi yoktur. Ama Çin asıllı kişiler veya Çin fenotipiyle herhangi bir alakası olanlar için adres, 167. Cadde. Evet, iyi bildiniz. Sikik bir bok çukuru, ve bok çukuruna yeni bir bebek daha. Ju doğduğunda on sene içerisinde öleceğine kesin gözle bakıyorlardı. "Lucy ve George çocuk mu yapmış? Tanrı ufaklığa merhamet etsin."
Eh, belliydi zaten. 100 ile 1000'i topladığında 2000 olduğunu zanneden bir baba ile tek derdi hayatta kalmak olan bir anneden ne beklenirdi? Baba Ferrell bir restoran işletiyordu. Bu restoran çoğu sağlık denetiminden geçemeyip mühürü yedikten sonra sık sık açılıp kapanıyordu. Anne Ferrell ise bir terziydi. Kendi dükkanı yoktu ama mahalledekiler söküklerini ona diktirmeye gelirdi. Bu kadının işleri de modern tekstil metodları geliştikten sonra boka sardı. Hey, Walmart'a gidip yeni bir tişört almak sökük diktirmekle aynı paraya geliyor! Kısaca ailenin ekonomik durumu yerlerdeydi. Ju'nun karnı doyuyordu, fakat refah seviyesi?
Miami Shores Elementary, Haziran 2004Bok gibi geçen bir okul öncesi döneminden sonra Ju ilkokula başlıyor. Ne gün ama! Aradan geçen yedi senede Ferrell Ailesi'nin ekonomik durumu biraz daha iyi. George artık ikinci dükkanını açıyor ve şansa bakın, sağlık denetimleri de harika! "George artık bone takarak çalışıyormuş." Ju'ya sorsanız babasının sağlık denetimcilerini dövdüğünü söylerdi. Babasını çoğu kez kavga ederken gördü ve onun yüzünden çoğu geceyi karakolda babasını bekleyerek geçirdi.
-Uyan artık. Ju. Ju.
Annesinin tatlı sesiyle uyandı. Doğan güneşi sikeyim edalarıyla kalktı. Lavaboya gidip çekiklerinde birikmiş çapakları temizledi, yüzünü yıkayıp mutfağa ilerledi. Annesinin pişirdiği omlete çatal atmaya başlarken babası içeri girdi. "Prenses ilkokul çocuğu oluyor hah? Oğlanlara dikkat Ju!" Ok boomer. Babasına bakıp gözlerini devirdi. Yedi yaşında bir velet olmasına rağmen onların da ne mal olduğunu biliyordu. Annesi yaşadığı stresten uzak kalmak için her gece şişelerce şarap bitirdiğini, babasının kirli bir sokak hayatı olduğunu biliyordu. Babası eski model bir Nissan ile onu okula bıraktı. Ona uzaktan el salladı ve delik egzozunu bağırtarak ikiledi. Kötü gün. Anne ve baba yok. Okulun ilk günü. Şansa bakar mısınız? Ju içeri girdi. Öğretmen olduğunu tahmin ettiği bir kadının yönlendirmesiyle sınıflardan birine girdi. Onlarca çocuk birbirleriyle oynaşırken uzaktan onları izledi. İnanılmaz bir gürültü vardı. Çocuk çığlıkları, havada uçuşan silgiler -ki birkaç tanesi ona isabet etmişti- gerçekten kötü bir ortamdı. Ju kendini anksiyetik hissetti. Kulaklarını kapattı, başını sırasına gömdü. Stresi yönetemiyordu, ne yapabilirdi? Velet 7 yaşındaydı. Avazı çıktığı kadar bağırdı. "SİKİK ÇENELERİNİZİ KAPATIN." İlkokul hayatının geri kalanı da farklı geçmedi. Ju hiçbir zaman memnun olmadı. Olamazdı. Zor bir çocuktu ve küçük yaşta çok sorumluluk almıştı. Annesi alkolik olduğundan dolayı ev işlerini o yapıyordu. Annesini ayık gördüğü nadir zamanlarda da ona yanaşamıyordu. Okulda bir çok detention aldı. Çoğu kez disiplin kurulunu gördü ve çoğu kez uzaklaştırıldı. Güç bela mezun oldu denebilir.
Miami State High School, 2011O zamanlar geldi. Kötü zamanların da kötü zamanı. Ergenliğe girildi ve hormonlar kontrol edilemiyor. Ju çoğu dersten başarısız. Sürekli oğlanlarla geziyor ve beyaz altınlardan uzak durmak zor. Alkole-sigaraya başlıyor. Babasının kalp hastalığı, annesinin karaciğer düzensizliği başlıyor. Ju hala aksi bir genç. Ne bekleyebilirsiniz? Bu gün gidip sorarsanız o zamanlar elinden geleni yaptığını söyleyecektir, ki bu yalan değil. İlk sene başarısız olduğu tüm dersleri düzeltiyor. Ardından bekaretini kaybediyor. Kötü kız! Sene 2015 olmuş, e bir zahmet. Son sınıfa geldiğinde hukuk okumak istediğini söylüyor. Çok çalışıyor, fakat maalesef. Sen kendini ne sandın? AVRASYA TARİHİ denen boktan bir yan dal okuyor. Yan dal dediğime bakmayın. Aslında ana dal olarak geçiyor fakat normalde şöyledir; tarih okursunuz ve ilerleyen dönemlerde alt dal seçersiniz. HAYIR! Salak Ju hayatının hatasını yapıyor, ailesinden uzaklaşmak için böyle bir hareket yapıyor.
Florida State University, 2015Aslında burada anlatılabilecek bir şey yok. Birkaç farklı parttime iş ile kendine gelir sağlarken, Ju okuldan mezun oluyor bir şekilde. Ortalaması dört üzerinden iki buçuk. Kabul edilebilir. Baloda çocuklarla yiyiştikten sonra kaldığı kiralık evden ayrılıyor. İstikamet? Miami, 167. Sokak. Annesi ve babasını arıyor. Hani geliyorum, hazır olun gibisinden. "Ah, hey, merhaba Ju. Sana söylemeyi unuttum kızım, Vice City'e taşındık." NE?! Ju'nun ruhu beş para etmiyor muydu da kıza haber verme zahmetine girmediniz? Ju Vice City'e ulaştıktan sonra fark ettiği kadarıyla babası burada bir dükkan açmış. Doğu VC'de bir ev yemekleri restoranı. Ailesi de boktan döküntü bir evde yaşıyor. Mecbur, eline para geçene kadar onlarla yaşayacak. Bavullarını eve bırakıyor ve kaderine ağlamak için sokaklara dökülüyor.
Vice City, Pershing Square, 2020Üniversiteden mezun olalı bir sene olmuş, Ju birey beş parasız sokaklarda geziyor. Ufak tefek işlerde çalışıyor ve kendine düşük cc bir spor motosiklet alıyor, havalı hatun değil mi? Evet. Gerizekalı üç kuruş parasını da bu motora harcayınca yiyecek ekmeği kalmıyor. Babası zaten bitmiş, çökmüş. Restoranı işletmesi için başka birini almış ve evde kalp hastalığıyla uğraşıyor. Annesi bildiğiniz gibi, her gece komşu kadınlarla poker gecesine gidip evin bütün mutfak parasını yatırıyor. Kazandığını söyleyemeyiz.Neyse, Ju'ya dönelim. Kendi alanının işini bulamadığından harıl harıl iş arıyor ve sonunda bayağı sağlam bir geliri olan VCPD kariyerini seçiyor. Mülakatı Moris Mitchell denen tough guy ile yapıyor, söylememesi gereken bazı şeyler de söylüyor fakat o da ne? Kahramanımız akademiye kabul ediliyor. Akademiye birkaç gün katılamıyor, babası kalp ameliyatı olurken onunla kalıyor. Akademinin son günü derse katılıyor, bir sonraki gün de sınava giriyor. Parkur sınavında düşüp sırtını sakatlıyor, talihsiz kız. Yazılı sınavı fena olmasa da devamsızlığı ve parkurdaki başarısızlığı nedeniyle yetmiş puanla, yani baraj notuyla mezun oluyor. Kendini sevdirdiği eğitmenlerin puanı geçer not yaptığına eminiz, bu salağın o akademiden mezun olması büyük mucize. Göreve başlıyor, saha eğitimi. Bu süreçte saha eğitmenleriyle devriyelere ve eğitimlere katılıyor. İş hayatı böyle ilerlerken sivil hayatı da çalkantılı. Anne ve babası yaşlandıkça daha inatçı insanlar oluyorlar ve sürekli bir şiddetli geçimsizlik var. Anne sarhoş geziyor, baba aylak. Hal böyle olunca Ju hepsini siktir ederek evden firar ediyor, aynı gün iş arkadaşını mesai dışında patakladığı için bir gün meslekten uzaklaştırma alıyor. Aferin Ju!
Vice City, VCPD Commerce Headquarters, Ekim 2020Bir polis memuru hayatı boyunca kaç kere disiplin soruşturması geçirir? Eğer çok parlak bir bireyseniz bu sayı bir veya ikidir. Sizi öldürmez, çünkü apoletli bir memursunuzdur ve herkes hatayı telafi edeceğinizi bilir. Peki, siktiğimin bir çaylağı kaç kere disiplin soruşturması geçirir, ve çalışmaya devam edebilir? Eğer Ju birey iseniz cevap DÖRT. Yanlış duymadınız, bu kız rahat durmuyor gerçekten. En iyi arkadaşı Spencer bu olaylardan sonra departmandan firar etti. Ve Bayan Ferrell için bu durum oldukça kötü. Hayatında ilk defa bir insandan aynı anda bu kadar nefret etmiş ve bu kadar sevmişti. Onlar aynı Bonnie ve Clyde gibilerdi. Frank ve Jesse James gibi, veya Menendez Kardeşler gibi. Neyse. Ju birey kendine bir ev satın aldı, Idlewood Complex'de. Bok gibi bir yer olması dışında bir sorunumuz yok. En azından paramız vardı ki evi dekore ettik, düzgünce. Hala yatak odası yok ama olsun, sıradaki maaşıyla onu da alır. Bu kızın kısa kollu üniforma giyip giyemeyeceğini hep birlikte göreceğiz. İki şey olmazsa her şey yolunda gidecek. Ölmemeli, ve bir kez daha hata yapmamalı.