Vice Roleplay
Diğer => Karakter Tanıtımları => Arşiv => Konuyu başlatan: dogukan91 - 25.05.2020 13:26
-
Julio Prado, 1967 yılında Prague'de doğdu. Çocukluğunu çok yaramaz olarak geçirdi. Sürekli evden kaçıp dışarıda arkadaşlarıyla oynuyordu. Geri döndüğünde ise babası onu dövüyordu. Annesi engel olamıyordu. Bir gün Julio tekrar eve geldiğinde annesi polislere haber vermişti. Çekoslavakya'da çocuk hakları yeni yeni yaygınlaşmaya başlamıştı ve böyle bir harekete göz yumulamazdı. Babasının Julio'yu dövdüğü görüldüğünde baba nezarete atıldı.
Duruşmanın ardından hapse girerken karısına ve Julio'ya küfürler, tehditler yağdırdı.
Julio annesine olan minnet duygusundan dolayı evin geçiminde ona yardım ediyordu. Sabahları okula gidip akşamları ayakkabı boyuyordu.Hayatının bu dönemi zor ve yorgun geçti.
Julio'nun annesi, Julio'ya güzel bir gelecek sağlamak için -güzelliğini de kullanarak- Rus bir zenginle evlenmişti. Rus zengin Julio'yu sevmese de onun evde kalmasına izin veriyordu.
Julio doktor olmak istiyordu ama öğretmenlik fakültesine girebildi. Fakülte yıllarında annesinden aldığı parayla rahat bir yaşam sürdü. Orada tanıştığı Hırvat Marija Ivanova'yla hayatını birleştirdi.
Julio para kazanmaya başlamıştı. Rus zenginin ise parası suyunu çekmişti ve Julio'nun parasını istiyordu. Julio annesini de düşünerek parasının yarısını Rus'a veriyordu. Bu şekilde daha fazla yaşayamayacağını anlayan Julio, dostluk antlaşması kapsamında eşi Marija ile birlikte Libya'nın Trablus şehrine gitti.
Libya'ya gelmeden önce hamile olan Marija, dünyaya bir erkek bebek getirdi. Adını Johannes koydular. Bu ismi Marija istemişti. Julio ise bir sorun görememişti.
Johannes 4 yaşına geldiğinde Marija tekrar hamile kalmıştı. Ancak doğumda çocuğu hayatını kaybetti. Kısa süre yas tutsalarda sonradan her şey eski haline döndü. Mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler.
Julio'yu ahbapları Güney Libya'da bir geziye davet etti. Julio gitmek istemese de ahbaplarını kaybetmemek için onlarla birlikte geziye gitti. Bir köye ulaştıklarında o köyün isyancılara ait olduğunu gördüler. İsyancılar onları ajan sanıp esir aldı.
Libya hükümeti bu haberi Marija'ya verdiler ve isyancıların istediği fidyeyi ödemesini istediler. Marija ise böyle bir paraya sahip değildi. Çek Cumhuriyeti hükümeti de pek yardım etmeyince bir kaç gün sonra Trablus'ta bir ara sokakta Julio'nun cansız bedeni bulundu.
Marija ne yapacağını bilemiyordu. Ailesi onu yanlarında istemiyordu. Ancak Johannes'i burada büyütmesi mümkün değildi. Mecburen ailesinin yanına, Hırvatistan'a döndü.
Johannes eğitimine Hırvatistan'da devam etti. Ancak haylazlıkları hiç eksik olmuyordu. Böyle bir durumdayken annesi yapmamasını söylüyordu ama nafile. Bütün mahalle ondan nefret eder olmuştu. Böylece Marija'nın babası yani Johannes'in dedesi onu yatılı okula verdi.
Bütün haylazıklarını abartarak anlatmıştı dedesi. Yaşıtlarından da sıska olunca onu her gün hem öğretmenleri hem öğrenciler dövüyordu. Böyle bir durumda yetimhaneden kaçmak zorunda kaldı.
17 yaşına geldiğinde Amerika'ya iltica istedi. Çünkü can güveliği Hırvatistan'da tehlikedeydi. Amerikan yetkililer onun bu isteğini geri çevirmedi ve onu Vice Şehri'nde bir yetimhaneye gönderdiler. O ise vaktinin çoğunu dışarda geçiriyordu.
İstediği, annesini yanına alıp Vice Şehri'nde mutlu bir hayat sürmek. Bunun için beladan uzak durup para kazanması gerek. Ama...
-
K&A