Vice Roleplay

Diğer => Karakter Tanıtımları => Arşiv => Konuyu başlatan: Kairos - 18.05.2020 18:05

Başlık: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Kairos - 18.05.2020 18:05
Tanıtımı incelerken müziği dinlemeyi unutmayın!

Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.          (https://i.hizliresim.com/36Okki.jpg)


Neffrey'in ağzından dökülen cümleler...

"Ben hissettim, hemde iliklerime kadar hissettim... Babam FFAA'da özel bir konuma sahipti ve bir çok madalyası vardı. Madalyalar demek başarılar demekti ve bu başarıların arkasında hiç bilmediğimiz insanlarında hikayeleri yatıyordu. Babam kimilerine hayatını yaşatırken, kimilerinin de hayatına son veriyordu. İşte benim hikayem burada başlıyor, babamın hayatına son verdiklerinin birisinde."



(https://i.hizliresim.com/cghlcl.jpg)     
Part I | Gece Yarısı Postacısı
Valéncia'da kışlar genellikle soğuk geçer. İnsanlar kış günlerinde genelde sokağa çıkmayı tercih etmezler, evde kalırlar. Evde kaldıkları süre içerisinde dışarıya çıkma ihtiyacı dahi duymazlar, türlü türlü eğlenceler bulabilir ve eğlenebilirler. Anlayacağınız Valéncialılar eğlenmekten anlıyorlar. Yine kış mevsimi kapıya gelmiş, çatmıştı. Her Valéncialı gibi bizde eğlenecek bir şeyler bulmuştuk, zamanımızı öldürüyorduk ve gayette eğleniyorduk, tabii o kapı çalana kadar. Kapıda postacı vardı, işin garip olan tarafı postacının gece yarısına yakın bir saatte posta dağıtmaya çıkmış olmasıydı. 'Kapıyı annem açtı, postacıdan aldığı kırmızı mühürlü zarf ile tekrar kapıyı kapattı. Annemin yüz ifadesinden bile bir cenazemiz olduğunu anlayabilirdiniz, ama biz çocuktuk. Ablam ve bana durumu çaktırmamaya çalışan annem, o buruk gülümseme ile beraber tekrar geldi ve bize katıldı.Gecenin sonunda hiçbir şey demeden yanımızdan ayrıldı, kendi odasına geçti... Valéncia gibi bir yerde kapı dinlemek büyük bir ayıptır. O gece ablam ile annemin kapısını dinleme cesaretinde bulunduk. Kapıya yaklaşmamızla beraber ağlama sesini duymamız bir oldu...Evet, ağlayan annemdi ve sebebi ise gecenin bir yarısı postacıdan aldığı zarftı. Korka korka annemin odasına girdik... Karşılaştığımız manzara bizi bizden aldı...



(https://i.hizliresim.com/BuE3qY.jpg)     
Part II | Mitchell Ailesine Mektup
Yatağın üzerinde kırmızı mühürlü zarf yırtılmış halde bekliyordu. Biraz yaklaştıktan sonra içinden çıkan fotoğrafları gördük, çekine çekine yaklaşarak fotoğraflara baktık. Annem artık ağlamaktan bitap düşmüş haldeydi, bize ses etmiyordu. Fotoğraflarda bizim evimizin gece, gündüz, günün belirli saatlerinde çekilmiş fotoğrafları bulunuyordu. Bunların arkasında ise Almanca notlar. Almanca bilmediğimizden dolayı anneme adımladık ve bu sırada bir şey fark ettik. Annemin elinde bir fotoğraf daha vardı ve bu fotoğrafın arkasında kırmızı bir parmak izi... Annemdeki fotoğrafta babam kurşunlandıktan sonra çekilmiş bir poz, kartpostalın üzerine ise kırmızı kalem ile yazılmış bir not bulunuyordu; "Hepiniz öleceksiniz!", tahmin edersinizki kartpostalın arkasındaki parmak izi de babama aitti ve o bir boya değildi. Bu notu kimin gönderdiğini bilmediğimiz gibi, ne yapacağımızı da bilmiyorduk. 'Bunu bize gönderen kimlerdi?', 'Babam neden öldürüldü?', 'Bizi neden öldürmek istiyorlar?'... Biz bu soruların cevaplarını arıyorken tabii ki onlar hiç durmuyorlardı, hatta her gün, her saat bize yaklaşıyor bile olabilirlerdi, bu ihtimaller üçümüzüde rahatsız ediyor olsa da düşünmeden hareket etmenin bizi öldürtebileceğinden korkuyorduk. Elbette her insan gibi polislere sığınmayı düşündük, sonuçta babam orduda rütbeliydi...



(https://i.hizliresim.com/sQozOH.gif)     
Part III | Artık güvendeyiz, değil mi?
Babam orduda rütbeli olduğundan devletin bize cömert davranması gerektiğini biliyorduk ve bunun bilinciyle direkt olarak polislere koştuk. Düşündüğümüz gibi oldu, anneme bir telsiz verdiler. Bizim için iki ayrı polis atadılar, bu iki ayrı polis evimizin civarlarında, bize yakın olacak şekilde part time olarak nöbet halindelerdi. Anneme ve üstlerine günün belirli saatlerinde rapor veriyorlardı. Her ne kadar polis korumasında olsanızda eğer böyle bir şey ile karşı karşıya iseniz, paranoyak olmanız kaçınılmaz oluyordu, öyle de olmak zorundaydı. Her an tetikte bekliyorduk çünkü kapımızda bekleyenler iki sıradan polis, babam ise orduda tecrübe ve konum bakımından çok üstlerde birisiydi. Böyle birisini öldürebilen bu insanlar, kapımızda bekleyen iki günahsız insana ne yapar? Hiçbirimiz bilemeyiz, bilemedikte zaten... Bir, iki hafta problemsiz ilerledi. Tam rahat bir nefes aldık diyorduk ki; o sessiz gece başlamıştı. Raporların kesildiği, korumalarımızın telsizlerini kullanmadığı gece... Gece saat iki sularındaydık, polislerden hiçbir haber alamıyorduk ve işin komik tarafı telefon hatlarımızda bir anda kesildi. Polisi arayamadık, dakikalar saatleri kovalıyor derken saat sabah dört sularını gördüğü sırada kapımız çaldı. O an ki heyecan, korku, polis sevinciyle annem kapıyı açtı. Kapıda gördüğüyle beraber yüzü düştü, kapıdakinin polis olmadığını anladık.



(https://i.hizliresim.com/SLlQUc.gif)     
Part IV | Tam Kontrat
Kapıda dikilen, uzaktan gördüğüm kadarıyla iki tane uzun, beyaz tenli adam vardı. Anlamadığım bir şeyler konuştular ve eve girmeye çalıştılar, tabii annem buna izin vermemekte direndi. Annem direnmeye devam ettikçe onlar daha da girmeye çalıştılar bu sırada sol taraftaki, sağda kalan elini karanlıktan çıkardı, karanlıktan çıkarmasıyla beraber elindeki hafif makinalı tüfeği görmemiz bir oldu, tüfeği fark etmeyen annem direnmeye devam ediyordu, bu sırada sağ taraftakide silahına davrandı ve annemin alnına namluyu dayadı. Annem bir an bile duraksamadı, tabancayı dayayan adam silahı sağ tarafa çevirdi, tavana doğru bir el ateş açtı. Silah sesiyle beraber bizim çığlıklarımız tüm evde yankılandı, bu karmaşayla beraber içeriye girmiş bulundular. Hafif makinalıyı anneme doğrultup kapıyı kapattılar. Tabancalı olan, makinalının doğrulmasıyla beraber tabancasını beline yerleştirdi, elinde bulunan çantayı masaya bırakıp açtı. Çantanın içerisinde bizi ölüme sürükleyecek olan kırmızı dosyayı çıkardı.




(https://i.hizliresim.com/3EY352.gif)     
Part V | Annemiz için!
Evimizin içerisinde bir silah patlamış olmasına rağmen onların yüzünde en ufak bir tereddüt yoktu. Sanki şehirde hiç polis kalmamıştı, sanki koskoca şehirde tek başımızaydık. Çıkardığı dosyadan iki ayrı fotoğraf ve yazılarla dolu bir kağıt çıkardı. "Benim anladığım kadarıyla babam fotoğraftaki iki ayrı şahsı öldürmüş veya ona yakın bir şey yapmıştı ve bu işin bilançosu bize patlamıştı. Babam uzun yıllar orduda görev yapmış, bunları yaparkende arkasında hiç iz bırakmamıştı, taa-ki son görevine kadar. Son görevinde öyle bir iz bırakmıştı ki, bu insanlar bize ulaşmayı bırakın, evimize kadar girmişlerdi. Eğer babanız yok ise kendinizi iyi eğitmeniz gerekliydi, ablam ve ben de öyle yaptık, kendimizi eğittik. " Onlar bizi öldürmeden biz onları öldürmeliydik. Evin arka tarafında kalan ablam hızlıca mutfağa yöneldi ve iki eline bıçak aldı. Bıçağın birini fark ettirmeden bana uzattı ve kulağıma yaklaştı;       "-Eğer bu bıçağı fırlatmazsam öleceğiz Neffy, fırlattığımda onu öldüremezsem yine öleceğiz." "+Peki ben ne yapacağım?"  "-Diğerinide sen öldürmek zorundasın Neffy, buna mecburuz en azından annemiz hatta ailemiz için!"



(https://i.hizliresim.com/PQ8Duf.jpg)     
Part VI | Bu Böyle Planlanmamıştı
Tabii ablam her ne kadar beni gaza getirecek bir konuşma yapmışta olsa, bunlar tamamiyle çocukluk aklıya düşünülmüş şeylerdi. Hiçbir şey planlandığı gitmedi. Ablam bıçağı fırlattı, kafasından vurması gerekirken bacağından vurdu. Bacağından vurmasıyla beraber ablamın üzerine çullandılar. ''Anlık olarak elimdeki bıçağı fırlatmayı veya saplamayı düşünmüş olsamda, o bıçağı gösterecek olsaydım beni vurabilirlerdi, bu yüzden bıçağı arkaya fırlattım.'' O an ki hırsla koştum, koşarak ablamın üzerine atlayan adamı geriye savurmaya çalıştım. Bu sırada annem feryat çığlıklarıyla kavga ederken evde bir silah daha patladı. Acaba korktuğumuz şey başımıza mı gelmişti? Birisi vurulmuşmuydu? Bunlardan henüz hiçbirimizin haberi yoktu çünkü hepimiz korku ile dizlerimizi karnımıza doğru çekip pusmuştuk, ani bir hareketle birisi beni çekiştirdi ve doğrulttu, annem ve ablam sapasağlam karşımdaydılar. Evin içerisinde biraz göz gezdirdikten sonra tavanda bir delik daha olduğunu gördüm, yine korkutma amacı ile tavana ateş etmişlerdi. Bizi çekiştirip duvarın kenarına fırlattılar artık annem ve ablam karşımda değilde yanımda duruyorlardı. Bizi birbirimize yaklaştırdılar, gözlerimizi ve ellerimizi bağladılar. Hiçbir şey göremiyordum, sadece karanlık vardı, ne yapacağımı bilmiyordum. Sanırım sonumuz gelmişti, artık ne annemden ne de ablamdan ses çıkıyordu, belki de o adamlar onlara bir şey yapmıştı. Gördüğüm karanlığın içinde umutsuzca son hayallerimi kuruyordum ama hayallerim çok uzun sürmedi, yüksek seste bir gürültü ile hayallerim yarıda kesildi. Evin içerisinde büyük bir arbede yaşandı. Ellerimiz ve gözlerimiz çözüldükten sonra bu sefer karşımızda o iki iri yarı adam vardı, başlarında ise bir polis. Bir diğer poliste bana elini uzatarak kalkmama yardım etti. Evet, onlar bize atanan polislerdi. Bunca yıl geçmiş olmasına rağmen, o polislerin neden bu kadar geciktiğini hala bilmem. Her neyse... bizi çözdükten sonra çantayı ve dosyayıda alıp gittiler.



(https://i.hizliresim.com/HUEm9P.gif)     
Part VII | İşte Cehennem, Hoşgeldin
"Olayların üzerinden bir hafta geçti. Artık tamamiyle paranoyak haldeyiz ve bu durum inanın bana çok can sıkıcı. Yapmak istediğiniz her şeyden mahrum kalıyor, yapamıyordunuz çünkü dışarıda sizi bekleyenin ne olduğunu bilmediğiniz gibi, dışarıda bekleyenin içeriye girip girmeyeceğinide bilmiyordunuz. Unutamıyorum, yine o kış günlerinden birisi.Sabaha karşı bir camın kırılmasıyla sıçradım, o kırılan camın peşine üç cam daha kırıldı. Camların neden kırıldığını ilk başta anlayamamış olmamla beraber camın kırıldığı odalardan birine girdim, girmemeliydim. Kapıyı açmamla beraber odadan kapıya doğru alevlerin püskürmesi bir oldu. Evet, camdan atılanlar tahmin edeceğiniz üzere molotoftu. O kapıyı çekerek kapattım, içimdeki korkuyla beraber ablamın odasına kadar ilerledim. Durum beklediğim gibi değildi, oda alevler içerisindeydi ve içeriye girebilme gibi bir şansım yoktu. O kapıyı da sertçe kapattıktan sonra annemin odasına kadar koşarak ilerledim. Maalesef ki o odada aynı durumdaydı. Çocuktum, ne yapacağımı bilmiyordum ve daha da kötüsü, belkide artık hem yetim hem de öksüzdüm. Tek yapabildiğim oturarak annemi beklemek oldu, evet evet, yanan bir evin içinde oturuyordum."




(https://i.hizliresim.com/roZMTY.jpg)     
Part VIII | Cehennemden çıktık (mı?)
Annemi bekliyordum, bir daha hiç göremeyeceğim annemi. Çocukluk umudu diye bir şey vardır, bilir misiniz? İşte ben o çocukluk hayalinin beni yine kurtaracağını , annemin gelip beni bu cehennemden kurtaracağını zannediyordum. Bu hisler gözlerime işleyen klinik ambiyansı ile tamamiyle dağıldı. Gözlerimi sedyede açtım ama üzerimde bir gariplik vardı. İçimde bir burukluk, yine de kafamda bir umut. Annemi, ablamı, tanıdık herhangi bir varlığı arayan gözlerim ortalığa bakınıyordu ama nafile, ailemden ve bildiğim hayatımdan geriye hiçbir şey kalmamıştı. Yanıma gelen hemşirenin gölgesi ile irkildim. Gülümser gözlerle bana bakınan hemşire ismimi sordu. Cevap vermek istedim, hatta cevap vermek, annemin durumunu sormak, iyi bir şeyler duymak için canımı dahi verirdim ama o soruya cevap veremedim ve bu henüz başlangıçtı. Bir çok teste tabi tuttular, yangınla alakalı bir şeyler aradılar. Sonuç? Sonuç yok. Dilsiz değildim, konuşmayı da fazlasıya seven bir çocuktum ben küçükken. Yaşadıklarımdandır ki o gün beynimde bir şeyler cereyan etti, bir kaç sigorta attı. Annemi, ailemi kaybettiğimi bana söylemediler ama o yaşımdayken bile canımdan can koptuğunu hissediyordum. Bundandır ki bir süre konuşamadım. Doktorlar bu travmanın beynimde bir yerlere, bir şeylere hasarlar bıraktığını söylediler, konuşmamı engelleyen, susmama sebep olanda buymuş.




(https://i.hizliresim.com/0BHyCh.jpg)     
Part IX | Konuşmam gerek
Eğer dilim olmasaydı veya bu durum çocukluğumdan değilde doğumumdan itibaren karşılaştığım bir sorun olsaydı; bununla yaşamayı öğrenebilirdim. Bir anda değişen şartlar beni olabildiğince zorluyordu. Çoğu zaman insanlarla sohbeti bırakın iletişim dahi kuramıyordum. İnsanlara kendimi ifade edemiyor, kendimi onlara anlatamıyordum. Böyle olunca da ister istemez kendinizi kötü hissediyordunuz. Bunun bir tedavisi olduğunu söylediler. Artık ailemi unutmuştum, artık tamamiyle kendi derdimi çözmeye çalışıyordum, ailem artık ikinci planım olmuştu ya da olmak zorundaydı çünkü hayatıma böyle devam edemeyeceğimi biliyordum. Konuşmam gerekiyordu, ne yapıp edip konuşmam gerekiyordu. İnanın bana böyle yaşamak çok zor. Tedavi sürecini bir an önce başlatmam gerekiyordu. Etrafımda doktorlar gelip gidiyor, her gün sayamadığım kadar test yapıyorlardı. Durumum kontrol altında değildi, testlerin yapılmasına karşı koymak istesemde bunu yapmıyordum. Çünkü testler işe yaramayacak dahi olsa bunu denemenin verdiği umut beni ayakta, hayatta tutuyordu. Çocuksanız ve böyle bir trajedi yaşadıysanız pekte seçim şansınız kalmıyordu zaten.




(https://i.hizliresim.com/mJjUr4.jpg)     
Part X | Delirmiş olmalıydım.
Birkaç yanıt vermeyen tedavi denemesinden sonra psikiyatri bölümüne kadar ilerlemiştim. Psikiyatri desteğini de aldığıma göre yaşadığım trajedi akıl sağlımı kaybetmeme sebep olmuş olmalıydı, kısacası delirmiştim. Bu psikolojiyi anlamanızı beklemiyorum veya benimle empati yapmanızı da istemiyorum çünkü bunları yaşamadan beni anlamanız bir hayli zor. Psikiyatrım uzun süre benimle sohbet etmeye, sorunu anlamaya çalıştı. Benimle günün belirli saatlerinde seanslar gerçekleştiriyordu, belirli testler yapıyordu ama bunlara tepki göstermiyordum. Yine sabahın erken saatiydi, bakışlarım kiliniğin tavanındaydı, artık umutlarım iyice tükenmişti. Yatakta uzanıp ya hayatımın sona ermesini ya da başka bir şey olmasını bekliyordum. Belki de beklediğim şey az sonra kapıdan içeriye girecekti, ama benimki sadece bir umuttu. O kapıdan giren hiç beklemediğim bir şeydi.




(https://i.hizliresim.com/ViPe0B.jpg)     
Part XI | Kontratların Sonu
Kapıdan içeriye giren o gece bize silah doğrultan adamlardan birisiydi. Ne olduğunu şaşırdım, polisler onları tutuklamıştı nasıl oldu da tekrar buraya gelmişti? Odam en alt katta olduğu için birde bahçeye bakan balkonu vardı, aniden yerimden doğrulup bir yardım bulma umudu ile balkondan dışarıya atlayıp bahçeye çıktım. Arkama bakmak istemesemde bakmak zorundaydım ve arkama baktığımda o adam peşimden koşuyordu. Birden sert bir şekilde birine çarpıp yere yığıldım. Kafamı kaldırdığımda karşımda o gece gelen diğer adamı gördüm. Ne olduğunu anlayamadım bile, sesimde çıkmıyordu, kalp atışlarım hızlanmıştı, ellerim titriyor ve alnımdan terler akıyordu. Sanırım o adamlarda durumumu biliyordu, beni karnımdan kucaklayıp hiçbir şey olmamış gibi götürmeye başladılar, doktorlar açık mavi bir üniforma giyiyorlardı ve tahmin edersiniz ki onlarda açık mavi doktor üniforması giymişti. İlerlerken uzaktan benimle ilgilenen psikaytrı gördüm. Ama ne yapabilirdim ki? Sesim çıkmıyordu. O an kendimden emin bir şekilde o korku ve ümitsizlik içinde gerildim ve yüksek seste bir çığlık atıp doktora seslendim, benim sesim bütün koridorda yankılanmıştı. Herkesin bakışları bir anda beni kucaklayan adama doğruldu. Doktorumda bana bakıyordu, ne olduğunu anlamayan doktor yanıma doğru gelmeye başladı, doktorun gelmesi ile birlikte iri yarı adamlar koşuşturmaya başladı, birinin sırtında da ben vardım. Hemen oradaki görevlilere seslenen doktorum hastane kapısından çıkmamızı engelledi ve o adamlar tekrar polisler tarafından yakalandı. Böylece bir daha dışarıya çıkamayacaklarına emin olduk




(https://i.hizliresim.com/IQNePz.jpg)     
Part XI | Yeni Bir Başlangıca Ne Dersin?
Bunlar bir yana, ben nasıl çığlık atıp yardım istemiştim? Artık konuşabiliyor muydum? Evet, konuşabiliyordum ama ufak bir kusurla. Kendi istediğim cümleleri değil, refleks olarak kurmam gereken cümleleri kuruyordum. Tamamiyle içgüdülerimle hareket ediyor, içgüdümlerimin bana sunduğu kadar konuşabiliyordum. Konuşmaya tekrar başlamamla beraber doktorumunda desteği ile hiç vakit kaybetmeden tekrar seanslara başladık. Doktorum bana tekrar tekrar cümleler kurduruyor ve bunları not ediyordu. Aradan bir yıl kadar zaman geçti... Konuşmamın neredeyse hepsini toparlamıştım ve doktorumun desteği ile tabiri caizse yeniden doğmuştum. Artık yeni bir hayatım vardı, yeni bir sayfaya sahiptim. İnanın bana bu çok büyük bir şans. Umarım bir gün hepimiz bu tarz engellerle yaşamaya çalışan insanları anlamayı öğreniriz, umarım hepimiz onlarla bütünleşebiliriz...

Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Kairos - 18.05.2020 18:06
Burayı kendime ayırdım.
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Kairos - 18.05.2020 18:06
Burayı da.
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Flexman - 18.05.2020 18:07
Başarılar. :o
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Hexed - 18.05.2020 18:09
Uff bu neymiş beee...  :-* :-*
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Kairos - 18.05.2020 18:12
Uff bu neymiş beee...  :-* :-*

Meowwww :-*

Başarılar. :o

Teşekkürler  :)
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Gain06 - 18.05.2020 18:20
aşk bu olsa gerek  :-* (şaka şaka)  :-X :-X başarılar
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: TheLoudOne13 - 18.05.2020 18:49
Başarılar
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Justice - 18.05.2020 19:01
glhf
Başlık: Ynt: Benimle evlenir misin?
Gönderen: Kairos - 18.05.2020 20:54
Spoiler: GösterGizle
Bu ne güzellik ya rabbim. Seninle Trabzon yaylalarından aşağıya da atlarım.

Sana yolculuk yapmak istiyorum,
Kes yüreğine giden bir bilet;
Can kenarı olsun!
aşk bu olsa gerek  :-* (şaka şaka)  :-X :-X başarılar
Başarılar
glhf




Yorumlarınız için teşekkürler <3 :)
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Kairos - 18.05.2020 20:56
(https://i.hizliresim.com/aqCTQt.jpg)
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Wrong Way - 18.05.2020 20:59
yahu nereye gitsem sen varsın bırak peşimi  8)
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Kairos - 19.05.2020 14:57
yahu nereye gitsem sen varsın bırak peşimi  8)

followlama kardesim beni
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Kairos - 19.05.2020 14:57
(https://www.upload.ee/image/11727195/rol.jpg)
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Stance - 07.06.2020 05:15
Tozlu raftan çıkartıyorum
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: DragonBorn - 07.06.2020 05:26
Tozlu raftan çıkartıyorum
O halde siftahı yapalım bakalım. Hikaye güzele benziyor(okumadım). Güzel tanıtım, başarılar.
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Vigilante - 07.06.2020 05:31
Başarılar.  :o :o
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Tunahan - 07.06.2020 05:50
Profil fotoğrafı anlamsız/kadın olanlara ve 1 tanıtım üzerinden 2 ve üstü karakter yönetenlere hep ön yargım olmuştur. Başarılar.
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Myrtle - 07.06.2020 11:18
Güzel bir tanıtım, başarılar  :o
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Russian - 07.06.2020 11:21
Emek var emek ellerine sağlık.  :-X :-X
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Momentum - 07.06.2020 15:30
Neffrey'e naptın be Sercan
Başlık: Ynt: Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün. // Neffy
Gönderen: Kairos - 08.06.2020 17:58
Tozlu raftan çıkartıyorum

Yorum için teşekkürler :)

Tozlu raftan çıkartıyorum
O halde siftahı yapalım bakalım. Hikaye güzele benziyor(okumadım). Güzel tanıtım, başarılar.

Yorum için teşekkürler :)
Başarılar.  :o :o

Yorum için teşekkürler :)

Profil fotoğrafı anlamsız/kadın olanlara ve 1 tanıtım üzerinden 2 ve üstü karakter yönetenlere hep ön yargım olmuştur. Başarılar.

Yorum için teşekkürler :)
Güzel bir tanıtım, başarılar  :o
Emek var emek ellerine sağlık.  :-X :-X
Teşekkür ederimmmm :)


Neffrey'e naptın be Sercan

Sercan samp alemini bıraktı kankam :((

Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Jeux - 09.06.2020 13:04
Karakter güzel bir zemin üstüne kurulmuş , gelişimini merakla bekliyoruz... Başarılar!  :o :)
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Oreonait - 09.06.2020 17:14
Başarılar, emek var tanıtım çok hoşuma gitti.
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Kairos - 10.06.2020 00:48
Karakter güzel bir zemin üstüne kurulmuş , gelişimini merakla bekliyoruz... Başarılar!  :o :)

Güzel yorumun için çok teşekkür ederim :)

Başarılar, emek var tanıtım çok hoşuma gitti.

Güzel yorumun için çok teşekkür ederim :)
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Momentum - 10.06.2020 00:58
sadece süt ilaveli malibu alıp gider mi bi insan arkadaş
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: end of the mobster era - 10.06.2020 03:32
aga sen gercek kairos musun  :-\
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: teroristördek - 10.06.2020 04:15
kitap gibi hikaye (okumadım)
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Kairos - 11.06.2020 00:47
sadece süt ilaveli malibu alıp gider mi bi insan arkadaş

Bi dahakine orada içip giderim üzgünüm

aga sen gercek kairos musun  :-\

kairos4real

kitap gibi hikaye (okumadım)

Oldu o zaman bize müsade
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Kairos - 14.08.2020 20:13
Vice Social'da Takip Etmeyi Unutmayın! (http://www.vice-social.com//Neffy)
Karakter gelişimi eklenecek, tanıtım yeniden aktif.

Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Kaslana - 14.08.2020 20:14
Fenaaa, çok başarılı olmuş.  :o :-X
Başlık: Ynt: Neffy // Kırlarda koşarken uçuruma doğru düşmeye başlayan bir hayat düşünün.
Gönderen: Manifesto - 15.08.2020 01:15
fazla uçmuş. k&a