Vice Roleplay

Diğer => Genel Sohbet => Arşiv => Konuyu başlatan: Renesmee - 07.02.2020 13:00

Başlık: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Renesmee - 07.02.2020 13:00
Bir adam, 1900'lü yıllarda  Leavenworth Washington'da yaşıyormuş.
Günün birinde genç adam evinden çıkarak yürümeye başladı. Taşlı yolları inceleyerek sıkılmış modunu belli ediyordu aslında. Atlı araba yanından geçerken içinde farklı bir duygu hissetti... kafasını kaldırıp baktığında o kadını gördü. Bembeyaz teni ve koyu renk uzun saçları onun karakterini hissettirdi. Bakışları sanki "beni bulman gerekiyor, seni bekliyorum" diyordu... genç adam duraksayarak  (?)
Devamı sizde.

Not: Herkes hikayeye uygun şekilde ilerletirse harika olur. Hepimizin düsünceleri ile hoş bir hikaye çıkacağına eminim, güzel bir anı kalmış olur.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: kaostan besleniyorum - 07.02.2020 13:13
Genç adam duraksayarak ensesini kaşıdı, öylece atlı arabanın arkasından bakakaldı. Gözlerini bir süre boş boş kırpıştırdıktan sonra derin bir nefes aldı, çevresine bakındı. Kadının gece gibi karanlık saçlarının altında ay ışığı gibi parlayan yüzünü tekrardan gözlerinin önüne getirmeye çalıştı. Ruhunu sarıp sarmalayan merak duygusuna karşı gelemiyordu, kalbini eski bir tanıdıkla rastlaşmışcasına bir sıcaklık kaplamıştı. Arabayı adımlarıyla takip etmeye başladı. Taşlı yollarda sürüklediği ayakları artık daha hızlı ve istekli bir şekilde hareket ediyordu. Bir süre sonra toprak yola çıktı, teker izlerini takip ederek ilerliyordu ki yağmur başladı. Yağmur hızla şiddetini arttırıyordu, sığınacak bir yer bulmalıydı. Ormanın içerisine doğru koşturdu ve bir ev gördü...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: aerobuu - 07.02.2020 13:20
Ormanın içerisine doğru koşturdu ve bir ev gördü... Evin etrafı bazı kısımları kırılmış çitler ile çevrelenmişti. Kırık dökük bir kapısı, dokunsan parçalanacak gibi gözüken tahtadan duvarları vardı. Başka şansı olmadığını düşünüp korka korka eve girdi. Evin içi dışından apayrı bir dünya gibiydi. Göz alıcı zemini sanki daha yeni süpürülmüş, tüm odalara yanan odunların sesini duyuran şömine daha yeni yakılmış gibiydi. Şaşkınlık içerisinde evi inceliyordu ki mutfağı buldu. Bu sırada karnının guruldamasıyla bir şeyler atıştırabileceğini düşünüp buzdolabının kapağını açtı ve upuzun bir yolla karşı karşıya kaldı. Yolun dönüş noktasında beyaz saçlı bir kız...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Junkie - 07.02.2020 13:47
Beyaz saçlı kız uzunca bakınmaya başlamıştı, bakışları korkutucu ve sinirliydi, o an korku ile titremeye başlamıştım ve kıza dikkatlice bakınmaya başlamıştım, beyaz saçlı kız  yavaş adımlarla bana doğru adımlamaya başlıyordu, ben ise yavaş adımlarla geriye doğru adımlamaya başlıyordum, bakışlarımı ondan alamıyordum, sanki, sanki büyü yapmıştı. Bana doğru hiç olmadığı kadar yakınlaştı, gözlerimin içerisine bakındı ve sinirli yüz ifadesi tatlı bir yüz ifadesi alarak "Hoş geldin." dedi. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum, sanki kilitlenmiştim. Beni etkisine almış gibiydi, daha sonra-...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Dexter - 07.02.2020 14:26
Beyaz saçlı kız yavaş hareketler ile dudağını adamın kulağına doğru yaklaştırdı ve "Onun için geldin, dimi?" diyerek kıkırdadı. Genç adam, derin bir nefes alıp cesaretini toplayarak kafasını olumlu bir şekilde salladı. Beyaz saçlı kız, yüzünde hiç inmeyen bir gülümseme ile birlikte "O halde bir yol seçmen gerekecek-.." dedi ve ardından etraf sisler ile kaplandı. Genç adam korkuyla eğildi ve neler olduğunu anlamaya çalıştı. Beyaz saçlı kızın kendisi etrafta gözükmez iken sesi adamın kulağında çınlıyordu.
"Sola gider isen şan ve şöhret ile çıkarsın,
ay yüzlü gece kadar koyu saçlı kıza.
Sağdan gider isen yolun hiçlikten geçer,
kendini kaybedersen hiçlikle bir olursun
sevgin ile de var olursun."
Sisler yavaşça ortadan kayboldu ve iki yol ayrımı çıktı. Genç adam ensesini kaşıdı ve ne yapacağını düşünmeye başladı.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Anarchist - 07.02.2020 15:20
Genç adam mantıklı karar vermek bir yana hiçlikten geçmenin ne olduğunu merak ediyordu ve cesaretini toparlayıp sağdaki yola girdi. Uzun bir süre yürüdü fakat yol bir türlü bir yere çıkmıyordu hiçliğin bu kadar somut bir şey olacağını düşünememiş ve şöhret yoluna atılmadığı için pişmanlık duymaya başlamıştı. O an büyükbabasının ona söylediği bir şey aklına geldi  "Varlık ve yokluk bir bütündür, var oldukça yok olursun ve yok oldukça da var olursun."
Bu söz ona bu yolun sadece onun hayallerine çıkacağını düşünmüştü. Hızlıca bir kenarda durup biraz kestirmeye ve kafasını toparlamaya karar verdi. Bir süre sonra uyuyakaldı ve rüyasında o hep hayal ettiği sahil kasabasını, gelecekteki ailesini ve şirin köpeği gördü. Daha sonra uyandı ve gördükleri karşısında kalakaldı...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Renesmee - 08.02.2020 02:03
Uyandığında gördükleri genç adamı şaşkınlık içerisinde bıraktı. Rüyasında hayal ettiği o yeri görmüştü, evet. Peki ya şimdi nasıl burada bulunuyordu? İçerisindeki duygular arşa ulaşmış, heyecanına yenik düşmüştü. Şu an bu yaşadığı her neyse umursamamayı tercih ederek etrafın tadını çıkarmak istedi. Tabi, bunu mümkün kılabilecek miydi? Dalgalar kıyıya usul usul vururken hayal ettiği köpeğin ona koştuğunu gördü. Kollarının arasına alarak şevkatini ve sevgisini onun ile paylaştı. O sırada yaşadığı gümbürtü ve sesler köpeği kollarının arasından alarak onu karanlık gibi gözüken sislerin içerisine düşürmüştü... Burada ne vardı? İleriye gitmeli miydi yoksa burada durup beklemesi mi gerekiyordu? Yanlış tercih yapmayı göze alamazdı... genç adam ne olursa olsun yüzleşmek istediğine karar verdi ve sisin içerisinden ilerlemeye başladı(?)
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: bobross - 08.02.2020 06:14
Karanlık sis sadece görüşüne değil, aynı zamanda bu genç adamın tenine işlemeye başlamıştı. Kararsızca attığı adımlar, zihninde geri dönmesini isteyen çığlıklarla çelişirken karanlığın içinde tam anlamıyla seçemediği fakat garip bir şekilde tanıdık gelen yüzlerin ara sıra parlayarak, yavaşça söndüğüne tanıklık etti. Tereddüt dolu adımlarıyla sisin içinde ilerlerken vücudunun karanlık bir hal alarak neredeyse siyah renkle beraber bir bütün olduğunu gördü. Kulağına gelen fısıldamalar ona zihninin bir oyunu muydu, yoksa biri ona adını mı fısıldıyordu? Seslere odaklanan bu adam, frenine basılmış bir aracın lastiklerinden gelen sürtünme sesine benzer bir uğultunun yükseldiğini duydu. Babasına benzeyen bir ses onun tüylerini kaldıran çarpışma sesinden önce ona adını haykırmıştı...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: newmuco - 08.02.2020 21:57
Gelen sesten hemen sonra yağmur yağmaya başladı, yağmur damlaları adeta bir müzik ritmini andıracak şekilde yere çarpıyordu. Bundan zevk almaya başlamıştı hemen oradan uzaklaştı ve bir yere saklandı fakat nereye gitse bu ses onu takip ediyordu, artık ondan kaçamıyordu hemen telefonunu çıkarttı ve kulaklığını taktı en sevdiği müzisyenin şarkısını açtı bu onun sesini bastırmaya yetmiyordu onunla yüzleşmesi gerektiğini anlamıştı. Açık bir alana geçti ve onun gelmesini bekledi.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Dexter - 09.02.2020 15:49
Spoiler: GösterGizle
1900 yıllarında sahip olduğu telefonuyla "Azer Bülbül - Dokunmayın Bana Çok Fenayım" dinliyordu.


Düşüncelerini ve duygularını kontrol edemez hale gelmişti. Kendini hem mutlu hem de üzgün hissediyor adeta kendisiyle mücadele ediyordu. Mücadelesi aslında tek kendisiyle değil, bütün olduğu karanlıklaydı. Her şeyin bir rüya olmasını umut edermişçesine gözlerini ovaladı. Gözlerini açtığında ise karşısında "o" vardı. Zihninde ki çığlıklar bir an olsun dinmişti. Bunca şeye rağmen içinde korkudan farklı bir his oluşmuştu ama bunu adlandıramıyordu. Ay yüzlü ve gece kadar koyu saçlı kız, tam genç adamın karşısında duruyordu. Genç adamın gözlerinden yaşlar damlıyordu. Aktığı her damla, karanlıkla bir olmuş vücudundan karanlığı arındırıyordu. Ay yüzlü kız tebessüm ederek ona doğru yürümeye ve kollarını genç adama doğru açtı ardından kolların eşliğinde bembeyaz kanatlar kızın arkasından çıka geldi. Genç adama sarıldı ve kanatları ile onu sardı.

Genç adam huzuruna kavuşmuş iken etraf çığlıklarla yankılandı. Ay yüzlü kız kanatlarını yavaşça indirdi ardından genç adam ve kız çığlıklara doğru bakındı. Bembeyaz saçlı kız tam karşılarındaydı. Çığlığından sonra korkunç bir şekilde tebessüm edip sırtından karanlık kanatlarını çıkardı...
Spoiler: GösterGizle
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Renesmee - 10.02.2020 03:33
O eşsiz güzellikteki kanatların farklı taraflarda siyah beyaz değişimi adama bir şeyleri andırdı... bunu anlamakta zorluk çekiyor olmasının yanı sıra zaman hiç geçmedi. İşte tam o anda...  bu kızın aslında Cehennem ve Cennet arasındaki anahtar olduğunu anlamıştı. Cennet'in tarafını  ay yüzlü kadın temsil ediyorken, beyaz saçlı kadın Cehennemi temsil ediyordu. Genç adam donuk bakışlarını siyah kanatlardan ayıramayarak onları her bir tüy tanesini olacak şekilde inceledi. Kanatlara bakmaya devam ettiği her vakit içini karamsarlık ele aldı. Genç adam geç olmadan bunu fark ederek karşısındaki ay yüzlü kadına döndü.

Bakışları gecenin ve gündüzün zamansız döngüsünü hatırlatırken, dolunayın ortaya çıkıp ışığını gökyüzüne ve dağların yamaçlarına yayar gibi harika bir aurası vardı. Genç adam bakışlarını saflığı, temizliği temsil eden beyaz kanatlara çevirdi. Hak ettiği bu muydu? Yoksa yaptıklarının karşısında ölümü, matemi, gizliliği temsil eden siyah kanatları mı hak ediyordu? Bir seçim yaptıktan sonra ne bekleyecekti onu? Kaybetme korkusunu hissetti en derinden. En başından hiç yolundan sapmaması gerektiğini düşündü... hatasını orada yapmıştı, olacaklar onun sorumluluğundaydı artık. Duraksayarak düşündü... belki onun bir seçim hakkı yoktu. Cennet ve Cehennemin anahtarı mı seçimi yapacaktı?
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Anarchist - 10.02.2020 16:52
Ve bir an insan olduğunun gerçeğiyle yüzleşerek Cenneti seçti. Tabi bu kadar basit olmayacaktı...

Ay yüzlü kadının ağzından birkaç cümle döküldü "Bu sadece basit bir seçimle gerçekleşmeyecek kadar kutsal bir şey bunun için kendini kanıtlaman gerekiyor. Kötülük yapmak çok basittir fakat gerçek iyilik hissini doruklarında hissetmeden iyilik yapmış olmazsın."
Bunun üzerine genç adam ne yapacağını düşünürken kadının bir dokunuşuyla uyuyakaldı. Uyandığında ise kendini yaşadığı şehrin arka mahallelerinden birinde buldu. Peki burada ne yapacaktı? Gerçek iyiliği bulabileceği bir yer miydi burası? İşte bunu bulmak ona kalıyordu. Bir süre sokaklarda gezindi ve etrafi gözlemledi birçok evsiz, bağımlı ve kağıt toplayan küçük çocukla karşılaştı o eski püskü evlerin içinde fakirlik içinde yaşayan aileler ve hasta yaşlı insanlar bulunuyordu burada hala nasıl bir iyilik yapacağını düşünürken kenardan küçük bir çocuğun ağlama seslerini duydu ve ona doğru dönüp yaklaştı...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: kaostan besleniyorum - 13.02.2020 08:42
...ona doğru dönüp yaklaştı. Çocuk duvarın köşesine sinmiş, başını dizlerine gömmüş bir şekilde ağlıyordu. Genç adam dizlerinin üzerine çöktü, çocuğun saçlarını okşamaya başladı. Çocuk kafasını kaldırıp genç adamın gözlerinin içine baktı. Çocuğun griye çalan gözlerinde çaresizliğin haykırışını görmek mümkündü. Aniden çocuğun masum suratı kayboldu, suratına şeytani bir gülümseme yerleşti. Genç adamın üzerine hırlayarak atladı. Derisinin parçalandığını hissediyordu, o sadece yardım etmek istemişti oysa ki. Yeniden bilincini yitirmeden önce son gördüğü şey beyaz kanatlardı.
Bilinci yerine geldiğinde yine aynı yerdeydi. Tekrardan çocuğun ağlama sesleri... Ama bedeninde bir kusur yoktu. Çocuğa doğru yöneldi, yine cenin pozisyonunda hatırladığı gibiydi. Yanından geçip giderken çocuğun sırtına ufak çantasından çıkardığı bıçağını sapladı. Asla arkasına bakmadan oradan uzaklaştı. Bir süre sonra sırtında sert bir acı hissetmeye başladı, yere baktığında sırtından yere doğru damlamakta olan kanı fark etti...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: JSW - 13.02.2020 20:31
...kanı farkettiğinde bakışlarını aniden yere çevirmişti. Genç adam sağ elini sırtına doğru götürdü ve eli kana bulanmıştı. Bakışlarını hızlıca kaçan çocuğa yöneltmişti, ona sadece sevgisini hissettirmek istemişti ama gerçek anlamda sırtından vurulmuştu. Genç adam çevresine bakarak sırtındaki acıyla birlikte bir kaç adım attıktan sonra sendeleyerek yere düştü...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Dexter - 14.02.2020 17:05
Bir süre baygınlık geçirmişti. Ayıldığında bir sokak köpeği onu hem yalıyor hem de kaldırmak için kafasıyla ittiriyordu. Bir yandan sırıtıp doğrulmaya çalışır iken neler olup döndüğünü hatırlamaya çalışıyordu. Doğrulduğunda sırtında büyük bir acı hissetti ve zorlanarak duvardan destek alarak kalkmıştı. Kafasını duvara yaslayıp acısından dişlerini sıkıyordu. Sokak köpeği bir kaç kez havlayıp ilgi çekmek için etrafında bir kaç tür döndü. Genç adam zorlukla başını kaldırıp köpeğe bakındı ardından köpek bir kaç kez havlayıp yavaşça ilerlemeye başladı. Genç adam duvarlardan destek alarak ilerledi. Bir süre sonra arka sokaklardan çıkıp şehirin kenarında bir kulübeye vardılar. Eski ve dökük bir kulübeydi. Köpek kapının önüne kadar geldiğinde kulübenin kapısı aralandı ve köpek o aradan girdi. Genç adam bir süre bakınıp yutkundu ardından köpek aralıktan kafasını uzatıp bir kez havladı. Genç adam bu havlamanın nedemek olduğunu anlayıp sırıttı ama içinde ki korku ve acı ile tereddüt ederek kapıdan içeriye girip kapattı. İçerisi karanlıktı ve bir ses yankılandı; "Bize bir misafir getirdin demek, Mannelig."

Bir mum ateşi ile etraf loş bir şekilde aydınlandı. Çok yaşlı ve yorgun bir ses tonuyla "Bulduğun bir yere geç ve otur, evindeymiş gibi davran hemen geliyorum." dedi. Genç adam acı ve korkuyla bulduğu boş bir yere oturup gözlerini mum ışığına dikti. Köpek yavaş adımlarla gelip genç adamın kucağına çıkıp uzanıp kendini sevdirdi. Mum ışığı yavaşça etrafı daha fazla aydınlatmaya başlamıştı. Evin içi dışına göre daha derli ve düzenliydi. Etrafta tıbbi malzemeler ve kitaplar bulunmaktaydı. Yaşlı ve yorgun sesli adam sesi kadar yaşlıydı. Elinde bir kaç parça tıbbi malzemelerle genç adama doğru yaklaştı...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Renesmee - 15.02.2020 02:19
Genç adamdan izin istemek için gözlerine baktı hafif bir tebessüm ile. Adam yardımını kabul ettiğini belirterek köpeğe döndü. Bulunduğu ortam ruhunu dinlendirmesinin yanı sıra onu dizginledi. Bunun yanında köpek ile samimi bir bağ kurmuş, yaşananların çoğunu unutmaya başlamıştı. Yaşlı adam, genç adamın yaralarını sarmış bir şekilde kısa süre içeriye gitti. Döndüğü vakit elinde bir yorgan ve yastık vardı. Salonun köşesinde bulunan divana yönelip elindekileri bıraktı. Adama burada yatabileceğini söyleyerek eliyle gelmesini işaret etti. Mutfaktan sürahi ile bardağı getirerek baş ucundaki masaya koydu, yanan birkaç mumu söndürerek içeriye loş bir hava bırakmıştı... Kısa süre içinde gözlerini kapatarak uykuya teslim etti kendini. Sabaha karşı gün doğmadan yağmurun cama usul usul dokunduğu ses ile gözlerini araladı. Nerede olduğunu kestirmeye çalışmıştı, kendine geldiğinde içini rahatlık kapladı. Aynı yerdeydi... o rahat bulduğu divanda yatıyordu ve kısa süre sonra uykuya daldı.

Sabahın ilk saatlerinde camdan içeriye vuran gün ışığı ile uyandı. Derin nefes aldığında etrafına baktı, masayı gördüğünde şaşırmıştı aslında. Yaşlı adam kendini toparlayabilmesi için kahvaltı hazırlıyordu. Bu durumda ne yapacağını bilemeyip yatağından kalktı ve adama yardım etmeye koyuldu. Karnını doyururken yaşlı adam kendisinden bahsetmesini istedi, adam anlattı ve anlattı... yaşadığı yere dönmek istediğini söyledi ona. Bu adama sonuna kadar güvendiğini, ona yardım edebilecekmiş gibi bir his kapladı içini.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Dexter - 05.03.2020 16:56
Beraber kahvaltı ettiler ardından ise yaşlı adam masadan kalkıp bir süre ortalıktan kayboldu ardından elinde eski bir parşömen ile birlikte geldi. Genç adam önce adamın elinde ki parşömene ardından da yaşlı adama bir süre bakınıp yutkundu. Yaşlı adam elinde ki parşömeni masaya serdi. Bu bir haritaydı.
Yaşlı adam derin bir nefes alarak;
"Onlar seni seçti. Karanlık ve aydınlık yüzyıllardır birbirleriyle mücadele içerisindeydi ve onlara denk gelen insanlar hiçbir zaman karanlıkla başa çıkamadı. Bazı şeylerle yüzleşmen gerekiyor- kaldıramayacağın şeylerle bile. Unutma, mutluluk en karanlık zamanlarda bile vardır. Yeter ki ışığı aramayı bırakma."
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Renesmee - 09.04.2020 17:03
Hayatının ne kadar değerli olduğunu genç adam bir kere daha fark etmişti... Başının döndüğünü hissetmiş, yaşlı adam onu aydınlık bir yerin içerisine yatırmıştı. Evet, bu adam karanlığa karşı olan savaşını inancıyla, kendine olan güveniyle yenmişti. Aydınlık her zaman ona yol gösterecek ve destek olacak. Ay yüzlü kadının son kez kendini öptüğünü gördü... her şeyi rüya olarak hatırlayacağı hayatına geri döndü.



Bu hikaye burada bitmiş olsun, yeni hikaye başlangıcı sizlerde.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Nasmier - 10.04.2020 15:33
Gözünde dışarı parıltılar dağıtan bir gözlük ile elinde bir dünya klasiği Sefiller kitabını okurken dışarıda yağan karın yere düşerken ki çıkardığı seslerle müzik olarak canlandırıyordu aklında tınıları. 60'lı yaşlarını devirmiş olan adamı kapı'dan gelen o esrarengiz zil sesi rahatından ediyor ve kapıyı açtığında gördükleri karşısında şoka uğruyordu...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Renesmee - 21.10.2020 16:16
Kim bilebilirdi ki yıllar önce kaybettiği eşine benzeyen birisini görebileceğini. Gördüğü andan itibaren yüzünün her noktası, mimikleri onu hatırlatmıştı. İçinde olan sıkı sıkı sarılma duygusuyla savaşıyor, zaman o an çok yavaş geçiyordu. Arka planda olan kar onu tamamen melek görünümüne sokmuştu. Ama evet, eşi hala bir melek. Kapısına gelen kadın sadece kitapları incelemeye gelmişti. 60'lı yaşlarına gelmiş olan bu adamın okumuş olabileceği kitapları düşünün... neler gördüğü, neler yaşadığı. Bunların hepsi ilgisini çekmişti.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: sofa king - 21.10.2020 16:37
içeriye buyur etti kadını ne içeceğini sormadan önce. hiç beklemediği bir cevap olan "ılık sütü" aldıktan sonra duraksadı, pek de anlam veremedi. mutfağa gidip sütü hazırladığı esnada kitapların yapraklarının birbirine sürtünmesinin sesi yerini bir sessizliğe bıraktı. yaşlı adam kadının ne yaptığını merak ediyordu etmesine ama bir yandan da aklı hala eşindeydi, acaba gerçekten yukarıdan kendisini izliyor muydu yoksa kutsal kitapların kaybedenleri onurlandırması mıydı bütün ahiret inancı?  sütün ılıklığı yaşlı adamın istediği ısıya ulaştığında onu bir kupaya dökerek salona doğru usul usul adımlamaya başladı. salona girdiğinde dış kapının açık olduğunu ve evin baş köşesinde duran eşinin fotoğrafının olmadığını fark etti. elindeki kupanın düşmesiyle dışarı çıkması bir oldu adamın. dışarı çıktığında biraz etrafa baktı ve sırtından yediği bir darbeden ötürü yere doğru düşüyorken gözleri kapandı.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: elchavo - 21.10.2020 18:52
uyandı, daha sonra kendini mezara gömülürken buldu.

the end...
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Globeasta - 05.11.2020 00:15
Kendisine olan inancını kaybetmişti sanki, her şey, her şey ama her şey üstüne geliyor ve ıssız karanlığın etrafında boğuluyordu resmen. Ölüyor muydu, mezar da mıydı? Etrafına bakarken zorlanıyor, çaresiz çaresiz kendine sayıklanıyor. Lakin bir ışık doğdu gözlerine. Bir masada oturmuş, kendisini bir siyaset tartışmasında bulmuştu. Ne o, o da ne? Masanın diğer tarafında Neşet, yan tarafında Oğuz. Ha bir de Orhan var. Orhan'ı unutmayın. Siyasetin konusu: kendisine edindiği yaşam biçimi; konusu hayatı, sonuçları hataları. Asla ne için hayatta olduğunu, niçin burada olduğunu bilmiyordu, konuşuyordu: "Ne olduğumu bilmiyorum, iyi miyim, kötü müyüm? İyi sayılabilecek çok şey yaptım fakat kötü olan çoğu şeyi de yaptım. Evet. Yaptım... 'Bu beni iyi birisi mi yapar yoksa kötü mü? Kendime iyi diyecek kadar yüzsüz değilim lakin kötü diyecek kadar nankör de değilim. Neyim, kimim ben, neresiyim?'
Işığın arkasında saklanmış gölgeler... Uyanıyordu yavaştan. Her şey bir rüyaydan ibaretti onun için, inanmak istemiyordu, nasıl olduğuna inanamıyordu. Tek bir şans gecelerine ay ışığı vuran o narin kadını görme umudunu kaybetmişti. Kadın dedi. Dedi ve iç çekti, bir dörtlük yazdı.

Gözlerinde kaybolurum uçsuz bucaksız şiirler gibi
Kıta sonlarında anlarım benzerliklerini
Mısra sonlarında anlarım olmayışını, ölürüm hasretine
Yokum ki gönlünde, görsem ne olur gözlerimde
.

Elinde kitabı, gözünde kalemi. Pencereye oturmuş kahvesini içiyor. Öylece bakıyor, bakıyor ve bakıyor. Onu bekliyor. O gelmeyecek, inanmak istemiyor.
Başlık: Ynt: Hikayeyi devam ettir!
Gönderen: Jewel - 21.01.2022 21:16
K&A