(https://www.upload.ee/image/10778183/88.JPG)
(http://i.hizliresim.com/2n9Vbv.jpg)
Street Hustler/Punks Sokaklardaki varoşluğu benimsemiş bir toplumdur.
Grup şehre geldiğinde kalacakları yeri bile yoktu ve şehrin en varoş kısmında seçtikleri ucuz bir otel olan Ocean'e yerleştiler. Douglas çok geçmeden para kazanmak için yollar aramaya başladı. Sokaktan uyuşturucu alıp pahalıya satan Douglas paralarını bu yolla daha fazla katlamaya devam etti. Motel'de takılmaya devam ettikçe gerçek sokak hayatını benimseteceğine söz verdi.
Zengin adamların kazandığı paraları kendi izinleri ile alan askerler diyebiliriz kendimize. Mantıken bizleri her ortamda göremezsiniz. Sadece bu kadar mı? Hayır. Peki bu kişiler nasıl besleniyor diye düşünüyorsunuz, değil mi? Yağlı yemekleri ile değil, aptal insanların uçkuruları ile besleniyor ve büyüyoruz. Dünyada milyonlarca aptal dolaştığı için büyümemiz hiç zor olmadı, Soygun ve şantaj bizim mizahımıza işlemiş, kimse ruhumuzdan söküp atamıyor veya bizi dizginleyemiyor. Ekibi tanımak istiyorsunuz, merakınızı anlıyorum ancak kolay olmayacağını da belirtmek istiyorum. Evet, her taraftan bir sıçan gibi fırlıyoruz ortalığa ancak kimse bizim gerçek yüzümüzü göremiyor, sanırım işimizi doğru şekilde yapıyoruz. En büyük işimiz, şehirin en büyük ticaretini sabote ederek, para akışını kendimize çevirerek imzamızı attık. Paraları harcamak yerine, banka hesaplarına yükleyip yeni bir eve taşındık ve olaylar böyle başladı. Aynı çatı altında kaldığımız sürece, birbirimize destek olup farklı noktalara deyinip yeni planlar kurguluyoruz kafamızda. Büyük patron mu? Oraya girmeyin, yüzünü biz dahi zor görüyoruz. Sadece bize görevleri telefon yardımı ile ulaştırıyor, biz yerine getirip payımızı alıyoruz ve saygımız artıyor, iş bundan ibaret. Kısacası bizi kendini kasıntı olarak etrafta dolaştıran, mafya çakmaları ile karşılaştırmamanız iyi olacaktır. Yeri geldiğinde takım elbiseli bir wiseguy gibi görünebilir veya yeri geldiğinde sokak serserisi olarak. Herkesin farklı hayatı var bu evin içerisinde, kimse birbirine saygısızlık yapmadan yaşıyor, emirleri sorgulamıyor ve elleri kopuk olsa dahi yapacakları şeylerden vazgeçmeyen bir ekip. Birbirlerini çoğu zaman kolladıkları için burunları bir türlü boktan kurtulup temizlenmiyor, kısacası kendilerini ya ellerinde sopa ile buluyorlar, ya da silah. Bu topluluk içerisinde var olan tek bir amaç var, "hayatta kalmak" bunun için alamayacakları risk ya da yapamayacakları/yaptırmayacakları pislik yok, kısacası bunu bilmeniz yeterli olacaktır sanırım.
Grup faaliyeti: Para aklama, şantaj, uyuşturucu trafiği kontrolü, tarihi eser kaçakçılığı, yasa dışı kumar, rüşvet, fuhuş, yasa dışı bahisli dövüş, cinayet, haraç, polis yolsuzluğu, politik yolsuzluk, vergi kaçakçılığı.
(http://i.hizliresim.com/VE4QVZ.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/647171308689424396/649361971677888513/ogy2.png)
Adımı zaten biliyorsunuz ama bilmiyorsanız da söyleyeyim. Adım Kieron Colm. Yirmi dört yaşındayım, iki tane orospu çocuğunun yüzünden buradayım. Siz benimle işbirliği yapmak istediniz ve ben bunu kabul ettim. Sırf o pislik yerde daha fazla kalmak istemediğimden kabul ettim. Her neyse, hikayeye en baştan başlıyorum. He-hey, bunların hepsini o içeride ki polisler kayda alıyor değil mi? -Evet, her şeyi kaydediyorlar. Evet, başlıyorum. Galway’da iş arıyordum ve biraz para için her şeyi yapabilirdim. Gittiğim her yerde iş görüşmelerinde olumsuz yanıt almıştım. Para kazanmak için bu işlere girmekten başka çarem yoktu ve bende genelde bir-iki dedektifin izlediği yer olan Barna’da ki körfeze gittim. Orada ki adamlar hep bir işten bahsediyorlardı ve iyi bir gelirinin olduğunu ama çok sakata gelebileceklerini söylüyorlardı. Bende işin sahibinin kim olduğunu sordum ve bana ileride ki garajda oturduklarını söylediler. Garaja doğru ilerledim. O garaja girdiğimde bir tane orospu çocuğu ile tanıştım yani Douglas ile tanıştım. - Bir saniye, Douglas Holloway değil mi? Evet, onlar. O orospu çocuğuna işi hiç sormadan kabul ettiğimi söyledim. İşimiz başlarda basitti, birilerinden bir şeyleri çalıyorduk. Fakat sonrasında bu hırsızlıktan gaspa girdi ve sonrasında zorla almaya başladık. Elime geçen paradan çok mutluydum ve bazı insanların iki-üç günde kazandığı parayı biz bir günde kazanıyorduk. O orospu çocuğu ile aramı iyi tutuyordum ama sonrasında işler gerçekten büyüdü ve ben kapıda arabayla beklerken bu orospu çocuğu Barna Körfezi’nde bir adamla konuştular. Adam baya taşaklı olmalıydı ki bunlara güvendi ve buna silah verdi. Silahla arabaya geri geldiler ve sonrasında ıııı… "Sol elinde ki sigarayı yavaşça dudaklarının arasına götürür ve iki eli ile saçını yavaşça geriye doğru atar." Sonrasında bana iyi bir iş bulduğunu ve bu işi iyi değerlendirmemiz gerektiğini söylediler. İşin ne olduğunu sorduğumda Limercik’te ufak bir bankayı soyacağımızı söylediler ve bu iş için yanımıza 2 adam daha aldık. Yaklaşık yüz kilometre yol gittikten sonra Limercik’e varmıştık ve bu orospu çocuğuyla yeni gelen iki adam arabadan indiler ve maskelerini takıp bankaya girdiler. Bu esnada ben arabada oturuyordum. O dördü içeriye girdiler ve yaklaşık on dakika sonra geldiler. Geldiklerinde sadece iki orospu çocuğunu görebiliyordum, diğer iki piç kurusu ortalıkta yoktu. Arabaya bindiler ve hemen gaza basmamı söylediler. Bende hızla gaza bastım ve Brick Lodge’ye doğru aracı sürdüm. Brick Lodge’ye vardığımızda bir köprü vardı ve altında nehir vardı. Arabadan indiler ve para dolu çantayı köprünün alt tarafına, kayalıkların oralara bir yerlere sakladılar ve arabaya geldiler. Onlara ne yapacağımızı sorduğumda parayla Amerika’ya kaçacağımızı söylediler ve o gece kalacak bir yer bulduk. Sabah kalktığımda odada kimse yoktu, masanın üstünde telefonum ve bir uçak bileti vardı. Telefona baktığımda bilmediğim bir numara beni yirmi kez aramıştı ve tekrar arıyordu. Telefonu açtığımda adam bana “Param nerede orospu çocuğu!” dedi ve bende ona telefonu kapatmasını yoksa ağzını sikeceğimi söyledim. Adam bana nerede olduğumu sordu ve bende ona BallyBrown’da apart otelde olduğumuzu söyledim. Bir süre odada o orospu çocuğunu aradım ama bulamadım ve bende kıyafetlerimi giyindim. Telefonu cebime koydum ve masada ki uçak biletini buldum. Bilet Vice’a gidiyordu ve bende bileti hemen cebime koydum. Otelden dışarıya çıktım ve ağır ağır yürümeye başladım. Bir ara fren sesleri duydum ve arkama baktığımda otelin önüne altı tane arabanın geldiğini ve içinden takım elbiseli adamların inip otele doğru yürüdüklerini gördüm. Beş yüz yirmi altıncı otobanın kuzeyinde olan havalimanına gittim ve tam yetiştiğim uçağa bindim. Uçak Vice’a vardığında uçağın önünde yaklaşık üç tane polis vardı ve üçü de beni tutuklayıp hapse götürdüler. Bana “Hangi gerizekalı ulusal bir bankayı soyar ki?” dediler. Ve evet, eğer o piç kurularını hiç görüp görmediğimi sorarsanız o orospu çocuklarını o günden sonra hiç görmedim.
(https://www.upload.ee/image/5536073/geyulas.png)
Yaşadığımız gezegende ortalama on altı milyona yakın renk vardır, peki sizler yalnızca kaç tanesini görebildiniz? Hayatınızın olgularını bir kenara bıraktığınızda haberlerde gördüğünüz şeylerin ne kadar sürrealist olduğunu düşünüyorsunuz? Duymaya fırsatınız olmadan bir ateş-böceğinin yanıp tekrardan sönüşü hızında bir sürü şey gelişip ortadan kaldırılabiliyor. Yeraltı dünyasının artık eskisi kadar yeraltında olmadığını biliyorsak sağlam kazmaya sahip olanlar daha derinlere indiler. Kargalar parlak şeyleri gücü simgelediği için yanlarında bulundururlar. Bizimse parlak nesnelere ihtiyacımız yok, gölgelerin içindeyiz.
*sık sık dilini çıkartıp dudağını yalıyor.*
Siz-sizin onlardan birisi olmadığınıza nasıl emin olabilirim? Şu an benimle bakışan bu video-kamerasından bir kurşun çıkıp benim beynimi dağıtmayacağını nasıl bilebilirim?!
*kayıt durdurulup tekrar başlatılır.*
"Bunların tutarsız bir manyak olduğunu kestirmek zor değil. Paranoyaklar topluluğu, na-nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Yaptıkları şeylere anlam vermek çok zor, bir başları var genellikle kafasından neler geçtiğini anlamıyoruz. Bu bilgileri sizinle paylaşmadan önce belirtmeliyim ki, ben bir köstebek değilim. Çünkü köstebek, sebepsiz bir şekilde çevresini satmaktır ve ben bunu kabullenmiyorum. Benim hayatım tehlikede, çünkü *ses tonu yükselir*bu lağıma bir kere düştüm ve kurtulamıyorum! Eğer ölürsem de bu psikopat güruhu içeri tıktırmadan ölmek istemiyorum!
rabbit_archive1
(https://www.upload.ee/image/10794839/rabbit_Archive1.png)
(https://i.hizliresim.com/7BGqz5.png)
(https://i.hizliresim.com/P7b099.png)
(https://i.hizliresim.com/gP1qa3.png)
(https://i.hizliresim.com/9YBQyk.png)
(https://i.hizliresim.com/lQgNNE.png)
(https://i.hizliresim.com/VQJzzP.png)
(https://i.hizliresim.com/nbqNNR.png)
(https://i.hizliresim.com/vaBNNp.png)
(https://i.hizliresim.com/1pAZZG.png)
(https://i.hizliresim.com/jq7OWj.png)
(https://i.hizliresim.com/Z5yBEk.png)
(https://i.hizliresim.com/odMWk7.png)
(https://i.hizliresim.com/VQJnMP.png)
(https://i.hizliresim.com/zGzk0g.png)
(https://i.hizliresim.com/6DzVJk.png)
(https://i.hizliresim.com/WXOv7E.png)
(https://i.hizliresim.com/p5Q36z.png)