Vice Roleplay

Oluşumlar ve İşletmeler => Vice Şehri Yeraltı Ağı => Konuyu başlatan: Manifesto - 03.06.2025 22:21

Başlık: GÖLGEDEN GELEN DARBE: MORGAN'IN DÖNÜŞÜ
Gönderen: Manifesto - 03.06.2025 22:21
GÜCÜN KİRLİ TANRISI: BENJAMIN MORGAN

Sirenlerin sesi Morgan için hiçbir zaman bir uyarı olmadı. Aksine, onlar onun sahneye çıkış anıydı. Caddelerde yankılanan mavi kırmızı ışıklar, onun gölgelerde kurduğu imparatorluğun parıltıları gibiydi. Üniformasının üstünde taşıdığı gümüş rozet, adaletin değil, kendi çıkarlarının simgesiydi.

Ben Morgan, şehirdeki en kirli polislerden biriydi. Ama o bunu bir utanç olarak değil, bir başarı rozeti gibi taşıyordu. Rüşvet, şantaj, yasadışı sevkiyatlar… onun için hepsi sadece işin bir parçasıydı. Zaten kimse temiz kalıp hayatta kalamazdı, en azından onun kurallarına göre. Onun gözünde doğru ya da yanlış yoktu. Sadece güç vardı. Ve gücü elinde tutmak için ne gerekiyorsa yapardı. Bir adamın ailesini tehdit etmek mi? Sorun değil. Bir muhbirin cesedini rıhtımda çürümeye bırakmak mı? Gözünü bile kırpmazdı.

Morgan konuşmayı sevmezdi. Onun dili, sessiz tehditler, iyi planlanmış kazalar ve arka odalarda yapılan kirli anlaşmalardı. Şehirde herkes onun adını bilirdi ama kimse onun hakkında yüksek sesle konuşmaya cesaret edemezdi. Çünkü Morgan, sadece düşmanlarını değil, dostlarını da gözetlerdi. Sadakat onun dünyasında bir zayıflıktı; korku ise en etkili bağlılık biçimi.

Gözlerinin içi hep aynı şekilde bakardı: Soğuk, ölçülü ve hesaplayan. Sanki her insanın kafasının üstünde bir fiyat etiketi görüyordu. Kim satılabilir, kim tehdit edilebilir, kim yok edilmeli? Onun için bu sorular bir polis memurunun değil, bir stratejistin sorularıydı. Ve o, bu oyunu herkesten iyi oynuyordu. Morgan bir adamı tutuklamazdı. Onu kendi düzenine alır ya da sonsuza kadar sustururdu. Adaletin terazisi onun elinde eğilmiş, dengesi bozulmuştu — ama o buna denge derdi. Çünkü onun dünyasında kuralları belirleyen, güce sahip olan kişiydi.

20 MAYIS 2025 — GÖLGEDEN GELEN DARBE: MORGAN'IN DÖNÜŞÜ

Uzun bir süredir şehirde tek bir isim yankılanıyordu: Valachi. Gücü, nüfuzu ve kontrolüyle sokakların, pazarlıkların ve korkunun tek adresi haline gelmişti. Ancak bir zamanların efsanesi, adı fısıltıyla bile anıldığında bile sokakları titreten Ben Morgan, bu sessizliği daha fazla kabul edemezdi. Şehrin onu unuttuğunu fark ettiğinde, gölgelerin içinden bir planla geri döndü — hem de her zamankinden daha sert, daha zeki ve daha acımasız. Morgan’ın ilk hamlesi, yakın zamanda gerçekleşen bir sevkiyatın ardından Valachi’ye doğrudan pay istemesiyle başladı. Bu, sadece bir talep değil; onun hala izlediğini, uzaktan ama dikkatle izlediğini gösteren açık bir gözdağıydı. Aynı zamanda oyunun kurallarının değişmek üzere olduğunun da sessiz ilanıydı.

Bu ilk kıvılcımın ardından Morgan, “yakın dostları” sayesinde şehirdeki silah ve uyuşturucu fiyatlarını tek tek öğrendi. Bilgiyi silah gibi kullanan Morgan, doğrudan Vali Cortez’i hedef aldı. Uzun süredir emirlerini dinlemeyen ve kendi çıkarlarını koruyan Cortez’e, farklı bir cepheden saldırmaya karar verdi. Onun hakkında eşcinsel olduğuna dair dedikodular yaydı; eski konuşmalarını, halkın gözünde farklı bir anlam kazanacak şekilde çarpıttı. Kısa süre içinde şehirde yankılanan bu söylentiler, Vali’nin otoritesini sarsmaya başladı.

Morgan, bir yandan dedikodu ateşini harlarken, diğer yandan arka planda gerçek bir güç hamlesi yapıyordu. Cortez’in zayıflamasının ardından onu istifaya zorladı ve yerine kendi kontrolünde olacak birini sahneye sürmeyi planladı. Yeni vali, halkın önünde bir siyasetçi; perde arkasında ise Morgan’ın bir piyonu haline gelecekti. Morgan, tüm nüfuzunu kullanarak onun seçilmesini sağlamak ve şehrin kontrolünü dolaylı olarak tekrar eline almak için çalışmalara başlamıştı. Morgan'n ilk büyük etkisi, kara borsada hissedildi. Morgan’ın işaretiyle şehrin kara para trafiğine ağır bir darbe indirildi. Silah ve uyuşturucu fiyatları kontrolsüz bir şekilde yükselmeye başladı. AK-47 gibi ağır silahlar bir anda 500.000 dolardan 750.000 dolara fırladı. Piyasa adeta kilitlendi. Kaos büyüdükçe, gözler yeniden çözüm arayışına girmeye başladı.

Tam da bu kargaşanın ortasında, C.R.A.S.H. üyeleri aracılığıyla şehirde bir fısıltı dolaşmaya başladı: Morgan geri dönmüştü. Ve bu kez sadece gölgelerde değil, sahnede de boy gösteriyordu. Ele geçirdiği sevkiyat silahlarını tekrar piyasaya sürdü ama Valachi’nin belirlediği fahiş fiyatların bile altına inerek. AK-47’yi yarı fiyatına geri sattı; uyuşturucuda ise %30’lara varan indirim yaptı. Bu, yalnızca ekonomik bir hamle değil, doğrudan bir itibar savaşıydı. Valachi, ne olduğunu anlayamadan, elindeki en güçlü silahları -para ve korkuyu- kaybetmeye başladı. Müttefikleri birer birer uzaklaşacak gibi duruyordu. Gücü çatırdamaya, adı eski kudretini yitirmeye başlamıştı.

Şehir, artık başka bir ismi konuşuyordu: Ben Morgan. Bu kez geri dönüşü sessiz değildi. Sokağın dili değişmişti. Kurallar yeniden yazılıyordu. Ve bu kez kalemi tutan Morgan’dı.

(https://i.hizliresim.com/opkcmv6.jpg)