Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/966435264903917609/f1-italian-gp-2017-third-place-sebastian-vettel-ferrari-borrows-a-tv-camera-to-film-the-cr-5557329.png)
F1 Yönetimi ve TF1 kanalı arasında yapılan anlaşma çerçevesinde 2018'den itibaren tüm yarışların özeti ile 4 yarış ücretsiz olarak yayınlanacak. Bu 4 yarış içerisinde Monaco ve Fransa GP'leri de yer alıyor.
Diğer iki yarışın hangileri olacağı henüz doğrulanmadı. Yine de 4 yarışın tamamının ve tüm yarışların özetinin yayınlanacak olması doğru yolda atılan iyi bir adım oldu.
Bu anlaşma ilginç çünkü son senelerdeki paralı platformlara odaklanmanın tersine bir adım oldu. Ücretli platformların F1 yayını için ücretsiz kanallara göre daha fazla para ödeyebildiği kesin ancak bu şekilde, sporun daha fazla kişiye ulaşmasının önüne geçilmiş oluyor. Spor, paralı platformlara sahip olmayan insanların zihinlerinden çıkarılıyor.
F1, Fransa'da 2013'ten beri ücretli platformdan yayınlanıyor. TF1'in ücretsiz yayınladığı dönemde 4-5 milyon kişi F1 izlerken mevut anlaşmasını 2020'ye kadar uzatan Canal+ döneminde izleyen sayısı 750.000'e kadar geriledi.
Fransa bu konu için ilk ve ekstrem bir örnekti. İngiltere'de 2019'a kadar aynı doğrultuda devam edecek ve Sky ile 5 senelik anlaşması var. Sky bunun için özel bir kanala sahip. İngiltere, bir diğer kilit pazar İtalya gibi bugüne kadar paylaşımlı yayın hakkına sahipti. Yarışların yarısı ücretsiz platformda da yayınlanırken diğer yarısının özetleri yayınlanıyordu. Bu İtalya'da oldukça iyi çalışıyor. Sky Italia ve ücretsiz yayınlanan RAI kanallarında son İtalya GP, en yüksek seyirci rakamlarına ulaştı.
TF1 anlaşması, F1'in yeni yönetiminin bu konuda daha akıllıca bir yöntem izleyeceğini gösteriyor. İçeriğin bir bölümü büyük platformlarda ücretsiz olarak gösterilecek ve bunu beğenirlerse, ücretli platformlara üye olmaları sağlanacak.
TF1 CEO'su Gilles Pelisson "Tüm grup, Formula 1'ün büyük kitlelere ulaşmasını sağlamaya çalışacak. Fransa GP'nin efsanevi Le Castellet pistinde tekrar döneceği dönemde, sporun mümkün olan en geniş seyirci kitlesine ulaşmasında yardımcı olacağımız için çok mutluyuz." dedi.
Sky'ın 2019'dan itibaren başlayacak 5 senelik anlaşmasındaki sorun ise yarış özetlerini yayınlama hakkının F1 Grubu'nda değil, tamamen Sky'ın vicdanına kalacak olması. Ve o anlaşmada sadece tek yarışı, Britanya GP'yi ücretsiz kanalda canlı olarak yayınlamaları gerekiyor.
Şu anda İngiltere'de Channel 4'da ücretsiz yayınlanan yarışları yaklaşık 1.5 milyon kişi izliyor. Ancak 1997 ile 20008 yıllatı arasında BBC ve ITV'nin yarışları ücretsiz olarak yayınladığı dönemde 4 milyon ile 12 milyon arasında kişi F1 yarışlarını canlı olarak izliyordu. Ancak Channel 4'un bu ay zamanında BBC'nin yaptığı Great British Bake Off programı tekrar ilginin artmasını sağladı ve 7 milyon kişi takip etti. Bu da insanların doğru çalışmayla tekrar çekilebileceğini gösteriyor.
Bu açıdan TF1 anlaşması Sky'ın bu konuda düşünüp düşüncelerinin değişmesini sağlayabilir. Sky anlaşmasının F1'e olan yıllık getirisinin 170 milyon pound civarında olduğu düşünülüyor. Bu, Sky/Channel 4 anlaşmalarının kârının neredeyse 2 katı civarında. Bu açıdan Bernie Ecclestone'nun kontrolündeki CVC, F1'i Liberty Media'ya satmadan önce satış rakamını şişirmek için zekice bir anlaşma yapmayı başarmış oldu.
Liberty için erken imzalanan bu anlaşmalar iki sıkıntıya sebep oldu. Öncelikle bu anlaşma sayesinde F1'in değeri arttı ve Liberty normalden daha pahalıya almak zorunda kaldı. İkinci olarak ise F1, İngiltere'de tamamen ücretli platformdan yayınlanmaya başlayınca, tamamen kaybolma riskiyle karşı karşıya kalacak. Normal şartlarda Liberty'nin Fransa'daki TF1 anlaşması tarzında bir anlaşma yapma şansı bulunmuyor.
Sky bu açıdan BBC ile anlaşarak F1 özetlerine ve Britanya GP'ye ücretsiz kanalda erişim sağlarsa, bu kendisi için en mantıklı yaklaşım olur. BBC; ITV ve Channel 4 gibi diğer kanalların aksine paketlerini F1 sponsorlarına satabileceği bir platform.
Ancak BBC Sport'un F1'e olan aşkı 2015'te bitti ve bugün sporda daha farklı önceliklere sahipler. Cinsiyetler arasında daha dengeli bir dağılım yapan kanalda, kadın sporlarına daha geniş yer veriliyor. Böylece hem dışarıdan gelen politik baskıya cevap vermiş, hem de daha düşük bütçelerle kanalı yürütmüş oluyorlar.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/966435265130397747/james_allen.png)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Yepyeni bir pazarlama departmanı ve izleyicilere daha fazla odaklanma ile Formula 1, yeni ve mevcut hayranlar için nasıl daha çekici hale geldi?
Mühendislik çılgınlığı.
Formula 1’i özetleyen bir şey varsa, o da budur. Slogan, 2018’de yeni kurulan pazarlama departmanının buluşuydu ve Formula 1’in markalaşmasının yenilenmesine işaret ediyordu.
Birkaç yıl öncesine kadar dünyanın en küresel sporlarından birinin pazarlama departmanının olmadığını düşünmek şaşırtıcı. Özellikle sponsorluk ve pazarlamanın Formula 1 üzerinde yıllardır sahip olduğu ve devam edeceği etkisi düşünüldüğünde.
LIBERTY Media, 2017’de 4,6 milyar dolarlık bir anlaşmayla Formula 1’in saltanatını devraldığında başlangıçta yaptıkları gerçekten akıllıca bir hareketti: pazarlama ve izleyici deneyimi gibi alanlara odaklanan dijital ve sosyal medya ekipleri kuruldu.
Müşterilerini –hayranları- gerçekten anlamak için zaman harcadılar- ya da en azından anlamaya çalıştılar- ve o zamandan beri cazibelerini genişletmek ve hayranların ilgisini çekmek için bir dizi değişiklik yaptılar. Formula 1’in ayrıca yeni taraftarları elde tutmada zorunluluğu da vardı ve bu taraftarların yaklaşık %62‘si 35 yaşın altındaydı ve bu nedenle yeni dijital taktiklerin daha fazla kullanılması, Formula 1’de neredeyse hiç duyulmamış bir şeydi.
Liberty, Formula 1’i sadece bir spor markası olmaktan çok bir eğlence markası olarak görüyor. Markanın odak noktası, müşteri ve mevcut deneyimi geliştirecek mevcut durumlara yenilikler sunmaktır. Buradaki ana fikir, bir taraftarın bir yarışa gidebilmesi, aslında bazı daha az heyecan verici pistlerde -normal şekilde olabilecek-herhangi bir kaliteli yarış görmemesi halinde bile Formula 1 deneyiminin sunduğu diğer her şeyler nedeniyle ertesi yıl geri dönmek için heyecanlı bir şekilde çekip gitmesidir. Bu odak, yarışlardan, sosyal medyaya oradan da ticari ürünlere kadar Formula 1 ürününün tüm yönlerine taşıdı. Lando Norris gibi hayran kitleleriyle etkileşime odaklanan sürücülerin popülaritesinin artmasıyla, F1 daha genç bir hayran kitlesini çekmeye başlıyor ve şirketin arka planda yaptığı iş şüphesiz bunu tamamlıyor.
TARAFTAR ETKİNLİKLERİ VE FESTİVALLER
(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/967448599325712445/festival_1.jpg)
Bir eğlence markasına dönüşen Grand Prix Haftası’nın sadece bir spor şovu değil, bir deneyim olmasına odaklanmak önemli bir karardı. Bir Grand Prix’e katılma lüksüne sahipseniz, pistin etrafında spor yapabileceğiniz, yemek yiyip içebileceğiniz ve canlı müzik dinleyebileceğiniz taraftar alanları görmüş olacaksınız. Bir bilet ile birçok insanın sadece 2-3 saat gördüğü bir etkinlikte çok daha fazla şeye erişebiliyorsunuz.
Doğal olarak, bu olanaklar bir Grand Prix’e ve bir futbol maçına katılma arasında kalınınca devreye giriyor. Bu seçim, son on yılda başlayan deneyim ekonomisi ve tüketicilerin sahip olunacak şeylerden çok yapılacak şeylere harcama yapmakla daha fazla ilgilenmesiyle bağdaşıyor. Formula 1 bundan yararlanarak ve belki de tüm yarışı izlemeyecek olan veya Grand Prix’yi çok pahalı bulan veya hatta GP’ye katılan ancak biraz daha fazlasını isteyen hayranlara ulaşarak, taraftar festivalleri düzenlemeye başladı.
Planlanmış bir Grand Prix’ye kadar her yıl birkaç önemli şehirde ev sahipliği yapan Miami ve Şanghay gibi yerler; pilot tanışmaları, araba sergileri, marka aktivasyonları ve baştan sona müzik içeren etkinliklere ev sahipliği yaptı. Miami’de 80.000 kişilik etkinlik ile yarış günü katılımıyla karşılaştırılabilir büyük bir kalabalık çektiler. Festivaller bir uğultu oluşturmaya başladı ve Formula 1’i daha önce ulaşamayan ya da ulaşmak isteyen insanların ellerine; arabayı yakından görmelerini, yanan lastiği koklamalarını ve motor seslerini duymalarını sağlayarak verdi. En iyi yanı ne biliyor musunuz aslında? Hepsi ücretsiz.
SOSYAL AĞLAR
Formula 1, sosyal medya platformlarına diğer büyük spor serilerinden biraz daha geç geldi, ancak son yıllarda büyük miktarda büyüme görüldü. 2019’da ana platformlardaki (Twitter, Instagram, Facebook ve YouTube) takipçi sayısı 24,9 milyona (2018’e göre %32,9 artış) ulaştı ve 2020’nin sonunda %25.7 artışla 31,4 milyona ulaştı. Şampiyonlar Ligi ve Premier Lig ile tüm büyük spor organizasyonları arasında en hızlı büyüyen sosyal medya ağına sahip. Bununla beraber, F1’in 15,1 milyon Instagram takipçisi ile Şampiyonlar Ligi (80.9 milyon) ve Premier Lig (49.7 milyon) karşılaştırıldığında, doğal olarak büyüme için daha fazla yer olduğunu ve sporun 500 milyon potansiyel taraftarına ulaşmak için hala uzun bir yol olduğunu belirtmekte fayda var. Bu aynı zamanda Scuderia Ferrari, McLaren ve Mercedes AMG gibi takımlar için de geçerlidir.
Formula 1 sosyal medya ekibi ayrıca, platformlardaki genellikle daha genç kitle için Formula 1’in ‘ciddi’ imajını yıkmayı başardı ve yüksek katılımı sağlamak için capsler ve şakalar paylaşıyor. Mercedes ve McLaren gibi takımlar da bu konuda ustalaştı.
YOUTUBE İÇERİKLERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/967448599061475459/festival_2.jpg)
Sosyal medya kanallarından biri olan YouTube, düzenli olarak hayranlar arasında popüler olduğunu kanıtlayan içerikle Formula 1’den en fazla yatırımı aldı. Koronavirüs pandemisinden önce, hayranların sürücülerin daha özel içeriklerini görebildiği ‘Grill the Grid’ serisi gibi içerikler bir gözde oldu, ancak bu seri padok kısıtlamaları nedeniyle 2020’de büyük ölçüde duraklatıldı. Ancak kanalda da boş bırakılmadı; yarış özetleri, ‘En İyi 10’lar, sürücülerin yolculukları veya takımlarıyla ilgili hikâyeler ve en popüler olarak takım radyosu ile ilgili önemli anların yer aldığı videolar sunuldu.
Formula 1 YouTube’da yıllar içinde geleneksel TV yerine platformda kısa biçimli içerik sunarak, eğlenceli videolar üreterek ve aynı dili kullanarak birçok genç kullanıcının dikkatini çekti.
SESİN GÜCÜ: PODCAST’LER
Son birkaç yılda büyük miktarda büyüme gösteren bir başka içerik türü de podcast’ler. Formula 1 bu fırsatı değerlendirdi ve ‘F1 Nation’ ve giderek daha popüler hale gelen ‘Beyond the Grid’ gibi birkaç farklı seriye sahip. Podcast’i barındıran çeşitli uygulamalarda milyonlarca görüntüleme alan Formula 1, 2019’da 15 milyon dinlemenin keyfini çıkardı.
E-SPOR
e-Spor, her spor için büyüyen bir alan ve Formula 1 F1 eSports serisi 2017’de oluşturuldu. Mevcut sayısız simülasyon ekipmanları ve pilot kurulumlarıyla pilot olmak isteyenlere belki daha da fazla fırsat sunuyor ve bu nedenle 4. yılında da devam etti. 2020 sezonunda takımlar bu alana odaklanmak ve rekabetçi olmak için daha fazla çaba sarf ediyor. Koronavirüs’ün gelmesi aslında bir alanının gelişmesi için fırsat sundu. Sanal yarışları daha da öne çıkarmak için mükemmel bir fırsat gibi görünüyordu ve birçok gerçek pilot hayranlarını eğlendirmek için simülasyon yarışlarına başladı. Sanal Grand Prix‘lerin doğduğu yer burasıydı.
Temsilcimiz Cem Bölükbaşı da e-Spor kökeninden gelerek Formula 2’de koltuk buldu. Bu olay şimdiye kadar ilk kez yaşanıyor ve aslında Formula 1 yönetiminin e-Spor olayını pazarlama açısından da önem arz ediyor.
GİYİM İŞ BİRLİKLERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/967448598591701012/festival_3.png)
Formula 1, moda dünyasında büyük isimlerle bir dizi marka ortaklığına ev sahipliği olması- örneğin Tommy Hilfiger (Mercedes), Hugo Boss (Mercedes, McLaren) ve Michael Kors (McLaren)- genellikle takım sponsorluğu şeklinde oluyor. Ancak 2018’de durum farklıydı. Formula 1 ilk kez sokak giyim dünyasının devlerinden biri olan A Bathing Ape -daha yaygın olarak Bape olarak bilinen- bir marka ile birliktelik kurdu. İkonik markayla, bir sonraki yıl genişletilen bir dizi koleksiyon oluşturdular. En popüler Bape ürünlerinde olduğu gibi, bu koleksiyonlar da tükendi. Formula 1 logosunu ve markayı Bape kıyafetlerinde görülen özel kamuflaj deseni ile birleştirdiler.
Bape işbirliğinin başarısının ardından Formula 1, daha sonra bir başka popüler sokak giyim markası olan Anti Social Club ile işbirliği kurdu. Yine belirli bir takımla eşleşmek yerine, kıyafetlerde ASSC markasının yanı sıra Formula 1 logoları, uçrak bir parlak pembe renk teması ve damalı bayrak desenlerini kullandılar.
Genel olarak konuşursak, işbirlikleri Formula 1’e genellikle sokak giyimi ve topluluğu ile ilişkilendirildiği gibi ‘havalı’ bir marka imajı vermeye yardımcı oluyor. Bu markaların hedef demografisinin daha genç olması, ayrılmaya istekli oldukları makul miktarda harcanabilir gelire sahip olması ve genellikle ABD, Çin, Japonya ve Birleşik Krallık gibi kilit pazarlarda yerleşik olması nedeniyle bu işbirlikleri, hızlı bir pazarlama hareketi oluşturuyor. ABD ve Çin, Formula 1’in aktif olarak erişimini artırmaya çalıştığı pazarlar ve bu nedenle etraflarında oluşturulan koleksiyonlar ve çizgiler, sporu daha önce Formula 1’e aktif olarak katılmamış geniş bir kitlenin önüne çıkarmaya yardımcı oldu.
DRIVE TO SURVIVE
(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/967448598201647154/festival_4.jpg)
Bugünlerde büyük bir hayran grubu, kahramanlarından daha fazlasını yani sadece pist performanslarının ötesini de görmek istiyor. Formula 1 normalde münhasırlıkla örtülürken, belgeseller pilotların ve takımların hikâyelerini ve her birinin arkasındaki fikirleri/olayları hayranlar için sundu. Sadece haber makalelerini veya sıkı bir şekilde yazılmış basın bültenlerini okumak yerine bu serileri izlemek çok daha heyecan verici oldu.
Sevin ya da sevmeyin, Drive to Survive hayranlara padokta perde arkasında neler olduğuna dair bir bakış sundu ve aslında yapılması gerekeni gerçekleştirdi. McLaren, Amazon Prime ile iş birliği içinde kendi ‘Grand Prix Driver’ serilerini sunmuş olsa da daha önce tüm padokta bu ölçekte ve erişim seviyesinde hiçbir şey olmamıştı. Bu seri ile Amerika ve Ortadoğu pazarında Formula 1 tekrar izlenim oranlarını arttırdı. Teşekkürler Netflix ve Liberty Medya!
Tüm bu girişimler bir araya geldiğinde Formula 1 yeni hayranlar çekmeyi ve kemik kitleyi elde tutmayı başardı. Tabii ki, çoğu taraftarın özlemini çektiği şey daha yakın yarış ve umarım 2022 değişiklikleri de bunu çözecektir en azından çaba bu yönde. Bu arada en önemlisi bu küçük iyileştirmeler müşteri gelirlerini büyük miktarda iyileştirdi.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)İLK İNSAN ve SPOR
Tarihteki ilk sporlar araçlı veya araçsız yapılsın, savunma ve saldırı amacı taşımaktadır. İlk insanın hayvanlarla ve kendi cinsinden olanlarla girdikleri mücadele sonrasında ilk olarak gerçekleştirdiği eylem kendi fiziksel gücünü kullanmayı öğrenmesidir. Bu da ilk insanın bilinçsiz olarak yaptığı güreşin ortaya çıkmasını sağlamıştır. İlk insan yapmış olduğu bu mücadelesini silahsız olarak gerçekleştirdiğinden dolayı savunma ve saldırı aracı olarak sadece ellerini ve kollarını kullanmıştır. Bunu daha etkili bir biçimde uygulayabilmek içinde ellerini yumruk yapmış, kolunun itme gücünü kullanarak boks denilen mücadele sporunun ortaya çıkmasını sağlamıştır. İlk insanın yürüme, koşma, atlama ve tırmanma hareketlerini beslenme ve tehlikelerden korunmak amaçlı yaptığı bilinmektedir. Bu da atletizm ve dağcılık gibi sporların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN TARİHSEL GELİŞİMİ
14. Yüzyılda Avrupa’da başlayan Rönesans ve Hümanizm hareketleri beden eğitimi etkinliklerinde birçok yeniliği beraberinde getirmiştir. Yeniçağda ruh ve bedenin dengeli bir şekilde geliştirilmesi ve bedenin eğitilmesi düşüncesinin ağırlık kazanmaya başlaması, Fransız düşünür J.J. Russo ile bir felsefe olarak tüm Avrupa’da kabul görmüş, 1400–1500 yılları arasında Avrupa’da beden eğitimi okul programlarında yer almıştır.
Tarihte bilinen ilk biçimsel spor örgütü, okullar arası yarışlar düzenlemesi için Japonya imparatoru Yoozei’nin 1603 yılında kurduğu yüzme federasyonudur. Bilinen ilk yazılı spor kuralları İ.Ö. 900’lerde Theseus tarafından Atina’da güreş, ilk çağdaş spor kuralları da 1867’de Chambers tarafından İngiltere’de (Queensberry Kuralları) boks gibi temas sporları için konulmuştur.
1776–1777 yıllarında Johan Friedrich Simon ilk Alman jimnastik öğretmeni olarak Yunan jimnastiğinin müfredat programlarına alınmasını sağlamış ve bir takım jimnastik araçlarının yapılmasında da yararlı olmuştur.
1778–1793 yıllarında İsviçreli Johan Jacob Du Toit yeni bir araç olarak eğik merdiveni okula sokmuştur.
1785 yılında Ch.Fr. Wolke jimnastikte komut sisteminin ilk uygulayan kişi olmuştur.
1793 yılında Johan Christian Friedrich Gutsmuths cimnastikte bir çığır açan “Gençlik için Cimnastik” adlı eseri yayımladı.
Alman Jimnastiği’nin en önemli isimlerinden birisi Friedrich luding Jahn (1778–1852) bugünkü artistik jimnastiğin temelini atmıştır. Jahn, jimnastik kelimesinin yerine “Turnen” terimini kullanmıştır.
Jahn, Jimnastiğin açık havada ve herkesin gözü önünde yapılması gerektiğine dikkat çekmiştir. En küçük yerlerin bile bir jimnastik alanına sahip olması gerektiğine önem vermiştir. Jahn jimnastiğinde paralel, barfiks, beygir, halka gibi aletler kullanılmaktadır. Bundan başka tırmanma, sallanma, çekme, itme, kaldırma, atlama, güreş gibi uygulamalara da önem vermiştir.
1811 yılında Berlin yakınlarında ilk açık hava jimnastik alanını açmış ve böylece Alman halk jimnastiğinin temeli atılmıştır. Friedrich Ludwing Jahn, Alman gençlerinin vücutlarını yurdun düşmanlarına karşı mücadele için güçlü ve dayanıklı hale getirmek gibi vatansever bir nitelik taşıyordu. 19. yüzyılın başlangıcında İsveç’te Pehr Henrik Ling tarafından bilimsel ve fizyolojik esaslara dayatılan yeni bir sistem ortaya atılmıştır. Bu sistemin adı İsveç Jimnastiği’dir.
İsveç Jimnastiği ordu ve okulda kolay uygulanan bir sistemdir. İsveç Jimnastiğinde araç, belli kas gruplarını çalıştırma amacı ile yapılan bir hareket için, her programa göre ders içinde bir defa geçici olarak faydalanılan bir vasıtadır.
İsveç Jimnastiği her hareketin vücut üzerinde fizyolojik bir etki yapmasını ister. İsveç Jimnastiği uzun bir süre Almanya’da reddedilmiştir. İngiltere’de ise beden eğitimi o yıllarda daha çok spor ve oyun amacı taşımaktadır. Türklerde Beden eğitimi dersi ilk defa Emrullah Efendi (1858–1914) tarafından beden eğitimi ve spor adı altında öğretmen okullarında, sultanilerde ve liselerde uygulanmaya başlanmıştır.
Beden eğitiminin çağdaş anlamda ülkemize girmesinde ve beden eğitiminin yaygınlaştırılması ile okulların her türünde uygulama deneyimine sokulmasında Türk spor adamı Selim Sırrı Tarcan’ın büyük katkıları vardır.
Beden eğitiminin değerini vurgulayan ve gittikçe büyüyen bir düşünce 1853 yılında Boston’da bir kanuna yansımıştır. Bu kanuna göre ilkokullardaki bütün çocukların her gün belirli bir beden eğitimi sürecine katılması karara bağlanmıştır. İlerleyen zamanlar da antrenörlerin eğitimli olmaması nedeniyle bu kanun tam olarak uygulanamamıştır.
1900’lü yılların başlangıcında beden eğitimi kademeli olarak, yabancı jimnastik sistemlerinden etkilenmiş ve “yeni beden eğitimi” kavramı oluşmaya başlamıştır. 1910 yılında, Clark Hetherington’un belirlediği aşamalar beden eğitimi sistemi içerisinde büyük etkiler yaratmıştır. Aşağıda belirtilen dört aşama Clark Hetherington tarafından tanımlanmıştır.
Bu tanımlar;
Organik Eğitim: Zindeliği geliştiren süreçtir. Bu süreç fiziksel gelişimin yanında beslenmenin gerekli
olduğunu ifade eder.
Psiko motor Eğitim: Sinir, kaslara dayalı güç ve öğrenmeyi geliştiren süreçtir.
Karakter Eğitimi: Ahlaki, sosyal ve ruhsal gücün gelişimini vurgulayan süreçtir.
Zeka Eğitimi: Çocuk yaparak öğrenir, özellikle oyun oynayarak. Bu süreç çocuğun fiziksel
gelişiminin yanında zihinsel gelişimi de esas alır.
20.yüzyılın başlangıcından itibaren okullarda öğretim içeriği ve metotlarında değişimler meydana gelmiştir. Thorn ve Gestalt tarafından sunulan yeni teoriler, öğretim alanında büyük değişikliklere yol açmıştır. Özellikle 1930 ve 1940’lı yıllarda, Dewey’in etkisi eğitim felsefesinde önemli değişiklikler yaratmıştır. Bunun sonucu da beden eğitimi öğretimini ve içeriğini etkilemiştir. Jimnastik çalışmaları neredeyse tamamen kaldırılmış ve oyunlara daha fazla yer verilmiştir.
1940 yıllarının başından 1960 yıllarının sonuna kadar beden eğitimi programlarında gerçek değişimler meydana gelmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki fiziksel eğitimin başlangıcı dar kalıplı ve formal olmayan düzeydeydi. Birçok Avrupa ülkesi (özellikle Almanya, İsveç ve Danimarka) kendi ihtiyaçlarına göre hızları belirlenmiş programlar hazırlarken, sömürgecilerle Amerika’ya hiçbir beden eğitimi sistemi gelmemiştir.
Hollandalılar (New York’da yaşayan) ve İngilizler (Vircinya’da yaşayan) dinlendirici aktiviteleri desteklemişlerdir. Dinlenmeye yönelik fiziksel eğitimi desteklemek amacıyla kurulmuş ilk kayıtlı okul Massachusset’teki Samuel Moody’s Summer School’dur.
İLK ÇAĞLARDA SPOR
Çinliler, sakin bir yaşama önem vermişler ve insanlardaki hareketsiz yaşamın birçok hastalığa neden olduğuna inanmışlardır. Bu hastalıklardan kurtulmak için de nefes çalışmaları yapmışlardır. Bu nefes çalışmaları ile birlikte bükülme, duruş ve uzanma hareketlerinden oluşan tıbbi cimnastikle uğraşmışlardır.
Hindistan’da, insanlar fiziksel hareketlerden çok ruh ile ilgilenmişlerdir. Yoga, meditasyon ve nefes düzenleme çalışmalarını din ile ilişkilendirip beden ve zihni disipline etmek için yapmışlardır. Aynı zaman da eski Hindistanlılar top fırlatma, at ve fil yarışları, güreş, boks, dans gibi etkinliklere de katılmışlardır.
En eski devirlerde spor etkinliklerinin ilk olarak M.Ö. 5000 yıllarında Sümerler’de görüldüğü kabul edilmektedir. Sümerler at besleyen ve ata iyi binen bir halk olarak bilinmektedir. İki tekerlekli ve sürücüsü ayakta bulunan yarış arabasının Sümerler tarafından kullanıldığı ve bunlarla ilgili yarışların yapıldığı bilinmektedir.
Asur- Babilliler, vücut hareketlerini askeri becerileri geliştirmek amacıyla yapmışlardır. Asur’lular boks, güreş ve yüzme sporu ile daha çok ilgilenmişlerdir. Etiler, savaşçı bir uygarlık olduğu için, Etiler’de de savaş arabaları görülmektedir. Bu arabaları hem savaşta hem de yarış arabası olarak kullandıkları bilinmektedir.
Mısırlılarda vücut kültürü; jimnastik hareketleri, oyunlar, boks, güreş, sopa eskrimi, su sporları ve dans ile ilgili etkinlikleri içermektedir.
Yahudiler’de ise özellikle yüzme babaların çocuklarına öğretmek zorunda olduğu önemli işlerden birisiydi. Ağırlık kaldırma, taş fırlatma ve ok atma sporları Yahudilerde yapılan sporlardandır.
Yunanlılar, Sümer, Eti, Asur-Babil, Mısır hatta Girit ve Myken kültürlerinin artık uygarlıklarının son aşamasına vardıkları, ya da tarihten silinmiş bulundukları bir çağda, tarihin aydınlığına çıkmışlardır. Jimnastik, diğer adıyla vücut eğitimi Yunanlılar için çok önemliydi. Jimnastik yunanlılar için vücuda güzellik ve güç kazandırmak üzere yerine getirilmesi gereken ahlaki bir ödev olduğu bilinmektedir. Bu yüzden Yunan uygarlığının bütün devirlerinde devlet adamları, filozoflar ve din adamları bu alanda üstüne düşen görevleri yerine getirmişlerdir. Devlet Jimnastiği dinsel nitelikteki bayramlara ve şenliklere sokmakla kalmamış aynı zamanda jimnastiğe geleneksel bir kutsallık kazandırmıştır.
Ispartalılarda, bütün Yunan sitelerinin ilk siyasal önderi olarak beden eğitimi çalışmaları, savaşa hazırlık yönünde olmuştur. Ispartalılarda çocuklar yedi yaşından itibaren eğitime alındığı yazılmaktadır. Burada en önemli yeri koşuların aldığı bildirilmektedir. Bunun yanında disk, cirit atma, eskrim, boks, güreş ve top oyunları ile de gençlerin her yönü ile yetiştirilmeleri sağlanmaktaydı. Çocuklara erken yaşlardan itibaren ritmik jimnastik ve dans öğretildiği kaynaklarda belirtilmektedir. Savaşlara şarkı söyleyerek gitmekteydiler.
Romalılar, vücut kültürünü askerliğe ve savaşa hazırlık olarak yapmışlardır. Eskrim, binicilik, mızrak atma, yüzme, boks, güreş ve askeri teçhizatla yürüyüşler Romalılarda askerliğe ve savaşa hazırlayıcı etkinliklerdir. Romalılar gladyatör kavgaları, vahşi hayvanlarla mücadele gibi etkinliklere katılmışlardır.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Bana bu yıl nasıl geçti diye sorduklarında tek kelimeyle “Sinerji” diye yanıtlıyorum. Bu yılın bende bıraktığı izin adı sinerji. Yüzbinlerce kadının hayatına ve ruhuna dokunma fırsatı bulduğum bir sene oldu ve bu sebeple, bana bu şans verildiği için her zaman şükrediyorum; tarifi olmayan bir mutluluk ve gurur.
Hiç tanımadığınız insanların yaşantısına sihirli dokunuşlar yapabilmek ve onlarla muazzam bir sinerji yakalamak, büyük bir topluluk olmak beni duygulandırıyor. Öte yandan sizlerden aldığım mesajlardan ve maillerden görüyorum ki çok sayıda insan kederli, yalnız ve mutluluk konusunda oldukça karamsar. Bu durum beni üzüyor. Hayatta karamsarlığa yer yoktur çünkü hayatın her anında mucizeler saklı, aslında her şey bakış açımızla ilgili; olaylara nasıl bakıyorsak öyle görüyoruz.
Yeni yıla girmenin hem ruhsal hem de simgesel olarak çok anlamı var; yepyeni başlangıçlar yapmak için bir fırsattır. Geçtiğimiz yılda yaşadığımız, bizi üzen veya yaralayan olayları, kötü deneyimleri ve ilişkileri arkamızda bırakıp yeni yılın beyaz sayfasına yeni maceraları yazmak için güzel bir başlangıçtır. Karamsar bir insan ise olaya buradan bakmaz ve “Bir sene daha yaşlanıyorum” veya “hayatımdan bir sene daha geçip gitti” gibi düşüncelere sürüklenebilir. Melankolik olmak isteyen herkes özgürdür, isteyen kederlenir isteyen umutlanır; yeni yıl kendine has şansları ve kısmetleri bana getirecek diye düşünebilir. Hayat, yaptığımız seçimlerden ibaret dolayısıyla bu noktada da yeni yıla girerken bir seçim yapmalısınız; “Hayatınızı gerçekten değiştirmek istiyor musunuz?”
Bu soruya açıkça “Evet” cevabı verenlere tekrar sorma gereği duyuyorum; “Bundan kesinlikle emin misin?”
Tekrar sormamın sebebi şu: “Bireysel çalışmalarda binlerce kadınla çalışma şansım oldu ve bu deneyimlerde gördüğüm kadarıyla birçok insan bunu açıkça beyan etse bile aslında hayatında yerleşmiş olan kurulu düzenden çıkıp yeni bir adım atma cesaretine sahip değildir; hele de biraz sonra anlatacağım “düşünce biçimini değiştirme” operasyonu onlar için pek ideal değildir. Bunu yaptıklarında kendilerini okyanusa açılmış gibi hissederler ve ürkerler; hayatlarında istediklerini düşündükleri değişim daha ilk adımda onları korkutur; bu değişimi yaparken var olan düzeni kaybetmek, alışık oldukları yaşam biçiminden vazgeçmek o kadar da kolay değildir.
Her şey düşüncede başlıyor. Düşünce bir tasarım. Düşünce bir felsefe. Düşünceleriniz, hayatınıza yön veren bir aplikasyon gibidir. Düşünce biçiminizi değiştirdiğiniz zaman, siz farkına varmadan ve aslında çok büyük ve beklenmedik bir hızla çevrenizde olup biten her şey değişmeye başlar. Bu çok gizemli bir olaydır ve aynı zamanda değildir, size nedenini birkaç örnekle açıklamak istiyorum.
Bundan yaklaşık iki ay kadar önce sürekli yemek yediğim bir lokantaya yeniden uğrama fırsatı buldum. Oraya yaklaşık iki haftadır gitmiyordum ancak işlerim fırsat bulup gittiğimde, lokantada servis yapan garsonun, daha ben sipariş vermeden, bana otomatik hareketlerle genelde (her zaman değil) tercih ettiğim yemekten getirdiğini gördüm. Şaşkın bakışlarımı genç garsona dikerek “Ben saha sipariş vermedim” dediğimde ise bana şöyle cevap verdi “Abi siz genelde bu yemekten söylüyorsunuz, yine bunu istersiniz sandım…”
Bu diyalog bir anda zihnimde binlerce ampulün yanmasına neden oldu çünkü benim için çevremde olan biten çok sayıda olayı açıklıyordu. Oldukça şaşırdım ve ona yemeği geri götürmesini çünkü o gün başka bir şeyler yemek istediğimi söyledim. Yapmam gereken buydu. Ezberi bozmak, rutini bozmak ve sistemin beni ele geçirmesine izin vermemek. Hangi sistemden bahsediyorum? Sizlere kısaca açıklamaya çalışacağım.
İnsan beyni zaman içerisinde belli bir düşünce biçimini belirler. Bu düşünce biçimi zihnimizde yerleştikçe kendisine uygun bir bakış açısını seçer ve psikolojide buna “algıda seçicilik” adı verilir. Düşünce biçiminiz, hayatınızda yaptığınız tüm seçimleri aslında otomatik olarak belirlemektedir ve birçok insan günlük hayatta yaptığı tüm seçimlerin aslında otomatik pilotta yapıldığının farkında bile değildir. İnanılmaz ama gerçek.
Öte yandan zihnimizde yerleşik bu düşünce biçiminin temeli yaşamımızın ilk yedi senesinde yani 0-7 yaş aralığında şekillenir. Bu yaş aralığında örneğin anne travması yaşayan bir erkek, hayatı boyunca kadınlardan evet tüm kadınlardan ama özellikle de fiziksel özellikleri annesine benzeyenlerden nefret edebilir ve özellikle yani algısı tarafından özellikle yönlendirilerek ilişkilerinde bu tip kadınları seçer, onlara ilişki boyunca zorbaca davranır ve bilinçaltında annesinden sürekli intikam alır. Algısı, bu adama günlük hayatta karşılaştığı diğer kadınları asla göstermez, yanından geçip giden hiçbir kadının farkına bile varmaz; sadece ve sadece annesine fiziksel olarak veya davranış olarak benzeyen kadınlar zihni tarafından tespit edilir ve bu adamın dikkatine sunulur; o da çocukluk travmasının intikamını otomatik hareketlerle almaya çalışmaktadır, ömrü boyunca bir intikam bataklığında saplanıp kalır. Kimi zaman, farklı kadınları fark eder, fakat onlara yönelik en ufak bir adım atmaz yani algısında yerleşik düzeni bozmaya ASLA çalışmaz, bu yönde en ufak bir çaba göstermez. İşte burada içine düştüğü durumu değiştirme imkanı kalmamıştır, çünkü zihnine yeni komutlar vererek yeni bir düşünce sistemi yaratma şansını kaçırmıştır. Ta ki yeniden ve yeniden “farklı yaşamsal fırsatlar olduğunu” fark edene kadar.
İşte günlük hayatta milyonlarca insanın yaptığı en büyük hata budur; kendi zihninin nasıl bir otomatik pilotta gittiğini fark etmeden yaşamını sürdürmek.
“Adil Beycim ben sürekli aynı tip adamlarla karşılaşıyorum ve nedense tüm ilişkilerimde darp ediliyorum ya da kullanılıyorum, neden bu adamlar hep beni buluyor?” diye soran kadınlara sesleniyorum. Bakınız youtube'dan benim videolarıma ulaşıyorsunuz ayrıca milyarlarca farklı video sizleri bekliyor. Şunun farkında mısınız: “Siz belli başlı videoları izledikçe size hep bunların benzerleri öneriliyor; çünkü gerek youtube gerekse internetteki tüm sistemler, öncelikle sizin tercihlerinizi tespit ediyor ve bunlara göre önerilerde bulunuyor. İşte algınız da böyle çalışır, siz farklı bir komut verene kadar, hayatınıza son giren ve birbirine benzeyen adamlara benzer yeni örnekleri size gösterir. Ben bunun açıkça deneyini bir seansımda yaşadım; danışanım son derece başarılı bir iş kadınıydı ve fakat özel hayatındaki erkek seçimleri genelde hatalıydı. Seanslarımızda detaylı çalışmalar yaptığımızda birlikte şunu gördük; zaman içerisinde hep aynı tip adamlar, gerek davranışsal gerekse fiziksel özellikleri şaşırtıcı derece benziyordu. Adamlar daha ilişkinin başında son derece yanlış davranışlar göstermelerine rağmen her seferinde danışanım onlara ilişkide yeni şanslar veriyor ve bu şekilde algısına şu mesajı gönderiyordu: “Ben bu tarz erkekleri seviyorum ve bana yaşattıkları duyguyu seviyorum!”
Algınız için iyi veya kötü deneyim diye bir şey yoktur, siz hangi seçiminizde ısrarcı olursanız size onu sunmaya devam eder; aynı youtube gibi veya internette kullandığınız ve sizin tercihlerinizi tespit eden tüm diğer aplikasyonlar gibidir; zaten bunların başarısının temelinde insan beyninin işletim sistemini birebir olarak kullanmaları saklıdır. İnsanın düşünce sistemini ve insan beyninin ne kadar tembel olduğunu çok iyi bildikleri için buna yönelik sistemler geliştirirler; çünkü insanlar tercihlerini kolay kolay değiştirmezler, kimse rahatını bozmak istemez!
Yapmanız gereken?
Sizi üzen ve size kötü davranan, son ilişkilerinizdeki adamların ortak özelliklerini, fiziksel veya davranışsal olarak, beyaz bir kağıda yazın. Karşınıza çıkan durum sizi şaşırtabilir çünkü çok sayıda ortak özellikleri olduğunu göreceksiniz. Bunu yaptıktan sonra, bu özelliklere asla sahip olmayan bir erkeği kafanızda tasarlayın ve çevrenizde sizinle ilgilenen böyle bir adamın olup olmadığını iyice düşünün. Eğer varsa, onunla bir kahve için, ona bir şans verin. Aslında ona değil, hayatınızda attığınız yeni adıma ve büyük değişime bir şans veriyorsunuz; çünkü artık erkekler konusunda farklı bir tercihiniz olduğunu anlamaya başlayan algınız size yepyeni önerilerle gelecektir.
Her şey değişmeye başlayacak, şaşıracaksınız.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Basketbolun altın dönemini belirlemeye çalışmakla çocukluğunun nostaljik yanılsamaları arasında mekik dokuyan kimselerin zihnindeki en büyük hafıza boşluğudur doksanlar.
İlgili soruya yanıt ararken başlığı okuduğunuz düşünce yapısına göre neyi görmek istediğinizi netleştirirsiniz: Söz konusu NBA’in 90’lardaki basketbol dinamikleri olduğu kadar tanımlanan dönemin sosyal dokusu da olabilir.
Nitekim Her Şey NBA’in yaptığı nostaljik paylaşımların hemen hepsinde gördüğümüz bir ifadedir bu: 90’lar daha sert, daha mücadeleci ve daha “iyi” bir dönemdir.
Martin Heidegger’e göre her soru bir arayıştır ve hakiki bir soru, bulunmuş bir yanıtla ortadan kalkmaz.
Söylenmesi gereken söylendi; fakat öncesinde bir tanıma ihtiyacımız var: 90’lar hangi dönemdir?
Doksanların Tanımı
1 Ocak 1990’dan 31 Aralık 1999’a kadar geçen dönemi 90’lar olarak adlandırsak bile ilgili aralığın içerdikleri bu bölümle sınırlı değildir. Örneğin 1991 yılı NBA Finallerinin atmosferi 80’lerden esintiler taşır, benzer şekilde doksanlar dediğimiz dönem de ruhunu 2000’lerin başına aktarır.
Bu sebepten ötürü 2002 NBA Finalleri katı biçimde 2000’ler Finali başlığı altına giremez çünkü oyunun içindeki figürler (Phil Jackson, Kobe Bryant, Shaquille O’Neal) en azından doksanlardan beri varolan ve seyircilerin belleklerinde bu şekilde yer etmiş kimselerdir.
Dolayısıyla 90’lar ifadesi en kapsayıcı tabirle başlangıcında 80’lerin ruhunu içeren, yaşandığı süreç boyunca kendine has özellikler üreten ve bu niteliklerini 2000’lerin ilk yarısına taşıyan dönemdir.
2022’den 32 yıl geriye gidip 10 yıllık süreci zihinlerimizde canlandırmamız için 90’lar NBA atmosferini dönemin genel spor iklimi ve Türkiye’nin sosyoekonomik şartlarıyla ele almak durumundayız.
Nitekim Slavoj Zizek‘in dile getirdiği gibi “Gelecek determinist bir evrende yaşadığımızdan ötürü kapalıyken geçmiş, geriye dönük yeniden yorumlamaya açıktır“.
Gelinen noktada doksanlara yapılan övgüler, dönemin basketbol dinamiklerini içermek durumundadır.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/968511584139874354/basket_kose_yazs.jpg)
Oyunun Detayları
NBA 90’larda 4 farklı şampiyon çıkardı. Bunlar:
1990 Pistons
1991-1993 ve 1996-1998 Bulls
1994-1995 Rockets
1999 Spurs
oldu. Şampiyonlar arasında Bulls üçgen hücum prensibini benimsemiş bir takımken Rockets, Hakeem Olajuwon‘un merkezde olduğu ve şutörlerle alan açmaya çalışan bir ekipti. Pistons sert oynayan oyuncu grubuna sahipken Spurs ise Duncan-Robinson ikilisinin pota altı savunmasıyla ipi göğüslemişti.
Şampiyonların farklılığı, basketbolun evrimini farklı yorumlamasından kaynaklanıyordu; fakat buna rağmen sonuç benzerdi: Pace Faktörü düştü.
Slow Motion NBA
Pace metriğinin ilk kez ölçümlendiği 1973-1974 sezonunda bir takım maç başına ortalama 107.8 defa hücum ediyordu. 1980-1981 sezonunda 101.8‘e kadar gelen değer 1990-1991’de 97.8‘e indi ve 1998-1999 sezonunda 88.9 ile dip yaptı.
90’lar NBA için pek çok istatistiğin farklı seyrettiği dönemdi. Bu süreçte bir takım için maç başına:
Hücum ribaundu 14’ten 12.4’e düşmüştür (günümüzde 10.3).
Asist miktarı 25’ten 22’ye düşmüştür (günümüzde 24).
Serbest atış miktarı 27’dir (günümüzde 21.8).
Oyunun yavaş, hücum ribaundu kovalamanın yaygın olduğu, pota altı mücadelesinin yoğun geçtiği ve faullerin sık yapıldığı müsabakaların bir ölçüde sebebi, 90’larda NBA basketbol kurallarının bugüne göre farklılık göstermesiydi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/968511877971861504/basket_2.jpg)
Yasaklar
Gözünüz son yılların NBA’ine aşina ise 90’larda oynanan bir maçı açtığınızda içiniz sıkılabilir ve kendinizi “neden ikili sıkıştırma yapılmıyor?” sorusunu irdelerken bulabilirsiniz.
Nitekim NBA’in illegal defense ve daha az bilinen illegal offense kuralları günümüzde Warriors’un uyguladığı modern alan savunması modellerini katı biçimde kısıtlıyordu. Kısmi yardım savunması uyguladıktan sonra savunduğunuz ana oyuncuya dönmeniz durumunda illegal defense kararı çıkıyordu. Ya koşarak ikili sıkıştırmaya gitmeniz gerekiyordu ya da rakibin 1’e 1 oynamasına izin vermeniz gerekiyordu.
Bu durumun örneğini 1996 Bulls-Sonics NBA Finalleri 2. maçında 5 defa çalınan illegal defense kararlarında görebilirsiniz. İlgili kural yüzden çocukluğumuzda basket oynarken “1 atış 1 de yandan” tabiri dahi gelişmişti.
Bir diğer sorun da NBA’in kurallarla yasaklamaya çalışmasına rağmen hand-checking (el temasıyla savunma) durumunun sürmesiydi. Bu durum eski basketbolcu Kenny Smith’in açıkladığı videoda görüleceği üzere bilhassa guardların içeri drive etmesini oldukça zorlaştırıyordu. Haliyle teknik becerisi veya atletizmi yüksek kısalara sahip olmayan takımların başvurduğu güvenli liman, topu bir uzuna emanet edip onun post-up oynamasıydı.
Dönüşüm
Televizyonun yaygınlaşması 90’ların rekabetçi ruhuyla bileşince NBA’in marka yüzü olma görevi Magic Johnson‘dan Michael Jordan‘a geçti. Aynı dönemde Formula 1’de pilotlarda ibre Alain Prost‘tan Ayrton Senna‘ya, devamındaysa Michael Schumacher‘e kaymıştı.
İngiliz Futbol Ligi ise 1888-1992 arasında oynanan İngiliz 1. Ligi formatından çıkıp Premier League formatına dönmüştü. Bu geçişi lehine çeviren Manchester United ise İngiliz futbolunun bayraktarlığını Liverpool‘dan almıştı.
Yaşananlar bize doksanların dönüşüm geçirdiğini gösterir.
Alışkanlıkları Kırmak
Merkezinde olduğu 2 farklı takımla:
İngiliz ligini 6 yılda 5 defa kazanan
6 farklı kupa zaferi tadan
2 kere asist kralı olan
1 defa da İngiliz liginde yılın sporcusu seçilen.
Eric Cantona futbolu 30 yaşında bırakmıştı. Kendisi 90’ların özgün ve doğal bir figürdü.
Benzer şekilde 1992 Avrupa Futbol Şampiyonasını büyük futbol liglerine sahip bir ülke değil, Danimarka kazanmıştı. Müsabakaların başlamasına 10 gün kala Yugoslavya’nın yerine turnuvaya çağrılan Danimarka milli takımında kimi oyuncular tatilini yarıda keserek takıma katılmıştı.
1992 yılı itibarıyla iç savaşın 2. yılını yaşayan Yugoslavya ise 2001’e kadar çalkantılı bir süreç yaşadı, bu esnada 140.000 kişi hayatını kaybetti.
Aynı dönemde Doğu Almanya Devleti’nin yıkılmasıyla beraber 16 milyon Doğu Alman Batı Almanya’ya katıldı. Sovyetler Birliği ise 286 milyonluk dünyanın en büyük 3. nüfusuyla 1991 yılında dağıldı.
Doksanlar sürprizlere açık bir dönemdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/968512188572655636/basket_3.jpg)
Ölümlü Dünya
Değer verdiği kimselerin vefatını görmemiş çocuklar olarak sürprizlerin en büyüğünü, televizyon kutusunun içindekilerin ölümlü olduğunu fark ettiğimizde yaşarız.
7 Kasım 1991’de HIV+ olduğunu açıklayan Magic Johnson NBA’i şoka uğratmıştı. Nitekim bu açıklamadan 17 gün sonra Freddie Mercury‘nin AIDS nedeniyle ölümü de kamuoyunu etkilemişti. Benzer şekilde Amerikan Tenis Efsanesi Arthur Ashe 1993’de AIDS’ten ötürü hayatını kaybetmişti.
90’lar rap müziğin ve hip-hop kültürünün bilinirliğinin arttığı dönemdi. 80’lerle birlikte popülerleşen müzik türü 90’ların ortasından itibaren hem sözlerinde hem de ikliminde daha çok şiddet içermeye başlamıştı.
Bu müzik türünün önemli figürlerinden 2pac 1996’da, Notorious Big ise 1997’de vurularak öldürülmüştü. Bir başka bilinen müzisyen 50 Cent de 2000 yılında yakın mesafeden 9 defa vurulmasına rağmen hayatta kalmıştı.
NBA’deyse Michael Jordan’ın babası James Jordan 1993 yılında vurulup öldürüldükten sonra MJ basketbola 2 yıl ara vermişti.
Formula 1 dünyasında 80’lerin son dönemi ve 90’ların ilk yarısı Senna, Prost, Mansell gibi şampiyonlar çıkarmıştı. Prost’un emekliliğinden sonra Williams Renault koltuğuna geçen 3 defa dünya şampiyonu Ayrton Senna, 1994 yılında San Marino GP’sinde geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetmişti.
Günümüzdeyse Lewis Hamilton kalibresinde bir yarışçının, Drake veya Eminem gibi bir müzisyenin, LeBron James veya Lionel Messi gibi sporcuların sürpriz biçimde hayatını kaybetmesi ya da mesleklerine uzun süreli ara vermesi bize olağandışı gelir.
90’lar, kahramanlarınızın zarar görmeye müsait olduğu bir aralıktır.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)5. Rudy Gobert
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/968935519113343056/rudy_1.jpg)
Öne Çıkan İstatistikleri: 15.9 sayı, 12.9 ribaunt, 2.3 blok, 2 asist, %69 şut yüzdesi, 24.6 Verimlilik Puanı
Rudy Gobert, Utah Jazz ile imzaladığı yüklü kontrat sebebiyle tartışmalara sıkça konu olan bir isim. Senelik 41 milyon doları hak edip etmediği tartışılabilir ancak çok değerli bir oyuncu olduğu ortada. Jazz’in yıllardır savunma planındaki temel isim olan Gobert, yılın savunmacısı ödülünün de adeta abonesi. 17-18’ ve 18-19’ sezonlarında yılın savunmacısı ödüllerini arka arkaya net bir çoğunlukla kazandı. Bu başarısıyla takımı Jazz’i sezonun en iyi 3 savunma takımından biri kılmasına rağmen All-Star seçilmeyi başaramadı. Gobert’in All-Star olamamasının en büyük nedeni ise NBA efsanelerine gösterilen ‘’ahde vefa’’ idi diyebiliriz. Sezonun başında emekli olacağını açıklayan 40 yaşındaki Dirk Nowitzki ve 37 yaşındaki Dwyane Wade, o sezon son kez All-Star seçildiler. Akabindeki sezonda elit performansını sürdüren Gobert ise nihayet All-Star olmayı başardı.
4. John Stockton
(https://www.herseynba.com/wp-content/uploads/2021/02/images.jpeg-1-3-1.jpg)
Öne Çıkan İstatistikleri: 14.7 sayı, 13.8 asist, 3 top çalma, %57.4 şut yüzdesi, 23.2 Verimlilik Puanı
Yine bir Utah Jazz oyuncusu ile devam ediyoruz. Jazz oyuncusu olduğundan mıdır bilinmez, John Stockton’ın kendisini kabul ettirmesi kolay olmadı. 1987-88 sezonundan sonra arka arkaya 9 kez All-Star seçilecek olan Stockton, söz konusu sezonda görmezden gelindi. İşin ilginci, aynı sezon All-Star’dan daha elit olan All-NBA takımlarında en iyi 2. takıma seçildi. Ayrıca John Stockton söz konusu sezonda maç başına 13.8 asist ile ligin asist kralıydı. Stockton yerine All-Star seçilen Xavier McDaniel ve Mark Aguirre ise sonraki sezonlarda bir daha All-Star seçilemedi.
3. Dirk Nowitzki
Öne Çıkan İstatistikleri: 21.8 sayı, 9.2 ribaunt, 1.2 blok, %47.4 şut yüzdesi, %38.7 üçlük, 22.8 Verimlilik Puanı
NBA tarihinin en büyük efsanelerinden biri olan Dirk Nowitzki, John Stockton’a benzer bir durum yaşadı. Nowitzki bu sezonun ardından arka arkaya 14 kez All-Star seçildi. Onun yerine tercih edilen Antonio McDyess ve Michael Finley ise bir kez daha All-Star olamadı. Üstelik bu isimlerden daha iyi efektif şut yüzdesine ve sayı ortalamalarına sahipti. Emekli olacağı 2019 sezonunda All-Star seçilmesi ile Nowi’ye hakkının iade edildiğini söyleyebiliriz.
2. Karl-Anthony Towns
(https://www.herseynba.com/wp-content/uploads/2021/02/images.jpeg-4-5.jpg)
Öne Çıkan İstatistikleri: 25.1 sayı, 12.3 ribaunt, 2.7 asist, 1.3 blok, %54.2 şut yüzdesi, 25.9 Verimlilik Puanı
2016-17 sezonunda NBA’deki henüz ikinci sezonunu geçiren KAT, canavarca işler yapıyordu. 25.1 sayı ortalaması ile ligin en yüksek 12. sayı ortalamasına sahipti, ayrıca en çok ribaunt alan 6. oyuncuydu. 62 double-double ile ligin zirvesindeydi. Tüm bunlarla beraber ligin en iyi 16. verimlilik puanına sahipti. 24 kişinin All-Star seçildiğini düşünürsek bu ortalamalar ile seçilememesi gerçekten şaşırtıcı. Özellikle DeAndre Jordan ve Marc Gasol’ün onun yerine seçilmesi tartışmalara yol açmıştı.
1. Bradley Beal
(https://www.herseynba.com/wp-content/uploads/2021/02/images.jpeg-2-4-1.jpg)
ne Çıkan İstatistikleri: 30.5 sayı, 6.1 asist, 4.2 ribaunt, %45 şut yüzdesi, 23.2 Verimlilik Puanı
Çılgınca performansları galibiyete yetmeyen adam olarak hafızalara kazınan Bradley Beal, geçmişte maalesef All-Star’da da benzer tecrübeleri yaşadı. Sezon boyunca James Harden’ın gerisinde ligin en çok sayı atan 2. oyuncusuydu. 2 kez +50 sayılık, 10 kez +40 sayılık, 31 kez de +30 sayılık maç çıkardı. Gösterdiği harika performansların galibiyetle taçlanamadığı gibi All-Star da seçilememesi oldukça üzücüydü. Bu durum fanların da ilgisini çekmiş olmalı ki Beal bu sezon oylamada üst sıralarda yer alıyor. En çok oy alan 4. oyuncudan biri. Ayrıca kendi kategorisi olan Doğu konferansı guardları içinde de lider durumda. Beal’ın All-Star hasreti bu sezon sona ereceğe benziyor.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
:oBeraberliğimize :sampanya:
Bol şans :sampanya:Rolde görüşmek üzere :-[
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Video oyunları, stres atma adına tarihteki en iyi icatlardandır. Gerek hikaye, gerek rekabet bazlı olmak üzere piyasada türlü türlü oyunlar bulunur. Rekabetçi oyunlar kategorisine girecek oyunlara spor oyunları da dahildir. Dünya üzerinde sanal veyahut fiziki olmak üzere türlü türlü spor dalı olduğu gibi, birçoğunun oyunu da vardır. Basketbol da bunlardan biridir. Basketbol başlığı altında oyun yapan firma sayısı oldukça azdır. Bunlardan en popüleri ise 2K tarafından yayımlanan NBA 2K serisidir.
NBA 2K Nedir?
Basketbol oyunlarının arasında en çok şikayet alan, aynı zamanda da en çok oynanan oyun serisidir. Her sene transferler, değişiklikler, görsel ve animasyonel eklentilerle kendine yenilik getiren oyun serisi, basketbolu ve video oyunlarını seven herkesin yakından tanıdığı bir oyun serisidir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969520933230477312/foto_4.jpeg)
Her sene “Normal Versiyon” veya “Efsane Versiyon” olmak üzere çeşitli versiyonlarla yayımlanır. Bu versiyonların ikisinin de kapaklarında farklı oyuncular yer alır. Normal Versiyon’da aktif, başarılı bir oyuncu bulunurken; Efsane Versiyon’da NBA adına unutulmaz işler başarmış bir NBA Efsanesi yer alır. Oyunda 2K18’den bu yana ise takımların “Tüm Zamanlar” takımları yer almaktadır. Bu takımlarda takım tarihi adına yer almış en iyi oyuncular bulunur. Buna rağmen bu kadrolarda bulunmayan, hatta oyunda bulunmayan hatrı sayılı isimler vardır.
Oyunda Bulunmayan “Kral” İsimler: Reggie Miller & Charles Barkley
Bir tarafta 1389 kez NBA maçına çıkan, 5 kez All-Star seçilen, 3 kez Yılın Kadroları’na seçilen, 2.560 normal sezon kariyer üçlüğüne sahip, Pacers efsanesi Reggie Miller; diğer tarafta ise 1073 NBA maçına çıkan, 92-93’te Yılın En Değerli Oyuncu’su ödülünü alan, 11 kez All-Star olan ve daha birçok başarıya imza atan Charles Barkley bulunuyor. Başarılarını sayarken ne kadar harika bir kariyere sahip oldukları anlaşılırken bu isimler nasıl olur da 2K oyunlarında yer almaz? Charles Barkley için yine vicdanlı davranılsa da, Reggie Miller için öyle bir olay söz konusu olmadı. Barkley, aşağıdan da izleyebileceğiniz “NBA 2K13” ve “NBA 2K17” oyunlarının “Rüya Takım” kadrolarında yer aldı.
Her ne kadar bu iki oyunda bulunsa da, Barkley sonsuza kadar bu oyunda yer almak istemedi. 76ers’ın ve Suns’ın efsane ismi, “NBA Emekli Oyuncular Topluluğu” adına bir bağış bekledi. 2K firmasından $1.000.000 değerinde bağış bekleyen Barkley, bu bağış gerçekleştiği takdirde lisansının verileceğini ifade etti. Yani kısacası, Barkley’i oyuna katmanın lisans bedeli, 1 milyon dolar olarak, kendisi tarafından belirlendi. Sizce bu miktar az mı, yeterli mi, yoksa çok mu fazla?
“Yeşil” Makinesi: Reggie Miller
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969521081373298738/fotototo.jpeg)
NBA 2K oyuncularının sık kullandığı tabirle “Yeşil Makinesi” Reggie Miller neden bu oyun serisinde hiç bulunmadı? Aslına bakarsanız bu konuda Reggie’nin para ile bir derdi olmadı. Indiana’nın efsane isminin açıklamasına göre kendisine hiçbir zaman bir teklif gelmedi. Kendisi de bu “oyun işleri” konusunda heyecanlı veya meraklı olmadığını belirtti. “Bir oyunda yer almak mı? Bu harika olur!” durumu, onun için hiçbir zaman söz konusu olmadı.
Arjantinli Efsane: Manu Ginobili
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969520933725413396/foto_2.jpeg)
4 kez NBA şampiyonu olan, Euro-Step hareketiyle bilinen, Spurs efsanesi Manu Ginobili‘nin oyunda bulunmaması NBA ile arasında olan birliktelikten kaynaklandığı ortaya sürüldü. 2K, Ginobili’nin aktif olduğu yıllarda onun lisansını elinde bulundursa da emekli olduktan sonra bir süre onu oyuna entegre edemedi. Ancak 2K21’de tekrar oyuna döndü.
Rasheed Wallace
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969520933477965864/foto_3.jpeg)
Dirty Thirty, 1109 maçlık NBA kariyerine sahip, 2004 şampiyonu olan efsane Rasheed Wallace, en son NBA 2K13 oyununda bulundu. Ondan sonra tekrar göremememizin sebebinin Reggie Miller’ın sebebi ile aynı olduğu ortaya sürüldü.
Oyunda Bulunmayan Diğer İsimler:
Mehmet Okur, David West, Mike Miller, Josh Smith, Lamar Odom, Tony Allen, Tayshaun Prince, Chris Bosh, Ron Artest, Hal Greer, Alvin Robertson, Dan Roundfield, Zelmo Beaty, John Drew, Ed Macauley, Anthony Mason, Norm Van Lier, Chet Walker, Kirk Hinrich, Mo Williams, Roy Tarpley, Byron Beck, Ralph Simpson, Larry Jones, Larry Foust, Bailey Howell, George Yardley, Gene Shue, Paul Arizin, Neil Johnston, Joe Fulks, Tom Gola, Guy Rodgers, Robert Reid, Allen Leavell, Mel Daniels, Roger Brown, Bob Netolicky, Freddie Lewis, Billy Knight, Bill Keller, Andrew Bynum, Randy Smith, Bob Kaufmann, Swen Nater, Loy Vaught, Benoit Benjamin, Vern Mikkelsen, Slater Martin, Stromile Swift, Lorenzen Wright, OJ Mayo, James Jones, Bill Melchionni, Billy Paultz, Brian Taylor, John Williamson, Sam Mitchell, Micheal Williams, Anthony Peeler, Nikola Pekovic, Jamaal Magloire, Ryan Anderson, Jarrett Jack, Harry Gallatin, Carl Braun, Dick McGuire, Willie Naulls, Gus Williams, Nick Collison, Larry Costello, Paul Seymour, Sidney Wicks, Bob Davies, Jack Twyman, Bobby Wanzer, Arnie Risen, Maurice Stokes, Sam Lacey, Jack Coleman, John Beasley, Matt Bonner, Malik Rose, Andrea Bargnani, Morris Peterson, Gus Johnson, Juwan Howard, Walt Bellamy, Kevin Loughery, Jeff Ruland, Greg Ballard, Kenny Walker, Harold Miner, Richard Dumas, Ben Gordon, Dolph Schayes
Bu isimler olsaydı oyun ne kadar değişirdi? Bu oyuncuları hak ettikleri gibi oyuna entegre edebilirler miydi? Hangisiyle oynamak çok eğlenceli olurdu? Sizin en çok şaşırdığınız isim hangisi?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
efsaneninde ötesisen daha efsanesin
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)NBA Tarihinin Gelmiş Geçmiş En İyisi Kim?
Gary Payton
“Bana hangisi daha komple bir basketçi diye sorarsanız kısaca LeBron James derim. İkisi de çok farklı basketbolcu. Jordan, özellikle büyük atışları sayıya çevirebileceğini düşünen biriydi. İhtiyaç olduğunda tüm topları alacak ve şut atması gerektiğinde de o şutları atacak biri. Bence bu nedenle LeBron daha komple bir oyuncu.”
Shaq
“Bence LeBron, Kobe ve Jordan ile şampiyonluk sayısını eşitlemeye çalışıyor. Gelgelelim Jordan ile eşitlerse, sanırım benim için terazi biraz daha LeBron’a kaymış olacak.”
Charles Barkley
“Bana kalırsa Michael GOAT’tur. Ve LeBron da, seviye olarak Michael’dan ziyade Magic’e daha yakın bir oyuncu.”
Dwayne Wade
“Ben Jordan çağında büyüdüm. Taraflıyım ve ölene kadar da taraflı olacağım. Benim GOAT’um hep Jordan olacak. LeBron’u kötülemiyorum. LeBron muhteşem bir oyuncu. Ama benim GOAT’um Michael Jordan.”
Allen Iverson
“Michael Jordan’ı her ne kadar çok sevsem de, yani, adamım… LeBron James benim adamım ya. O seçilmiş kişi. O şerefsiz seçilmiş kişi, adamım.”
Kevin Garnett
“Abi ciddi misiniz? Harbi?! Hakikaten ciddi misiniz? Michael Jordan muhtemelen bütün profesyonel sporlarda seviye olarak taaaa burada (elini havaya kaldırıyor) ve diğer tüm herkes de taaa burada (elini yere yaklaştırıyor). Michael Jordan adeta makine gibi biri olmakla bahşedilmişti. Bencildi. Başka kimseye güvenmezdi ve yine de kazanırdı. Yapamazsın dediler ve çıkıp yine de yaptı ve kazandı. Ve nasıldı biliyor musunuz? Sanki “işte yanımda da bunlar var”. Başarmayı ne kadar çok istediğini görürdünüz. Ne kadar büyük oynadığını görürdünüz. Ve o sırada ligde hala Bird ve Magic vardı.”
Paul Pierce
“NBA finallerine çalmak kolay değildir. Ve o bunu 10 defa yaptı, benim sıralamamda yukarılara çıkıyor. Size harbi konuşayım: Eğer LeBron bu sene şampiyon olursa, bu yüzden onu Jordan’ın bir tık altına koyarım.”
Chauncey Billups
“LeBron’un kendisini gelenim geçmiş en iyi olarak addetmesi hoşuma gidiyor. En iyi 4 oyuncuya koyarım ancak en tepeye onu koyamam. İmkanı yok. Belki Kyrie’nin attığı (şampiyonluğu kazandıran) şutu atsaydı… Ama bunu yapamam. Üzgünüm.”
Bill Laimbeer
“Açık sözlüyümdür. Bence LeBron bu oyunu oynamış en iyi basketbolcudur. 2.03 boyunda, 110 kilo, rüzgar gibi koşuyor ve durduramıyorsunuz… Daha da önemlisi, lige geldiği ilk günden beri takım arkadaşlarını başarılara ortak etmeyi başardı. Ve bu da Jordan’ın çok uzun zaman sonra öğrenmeyi başardığı bir şey.”
Chris Webber
“Magic, bana göre, Steve Nash ile birlikte, becerileri sebebiyle birlikte oynamak isteyeceğiniz en büyük oyunculardan biriydi. Jordan geldi ve tüm bu mantalite değişti: Hırçın olmalısınız, her şeyi kendiniz yapmalısınız… 6 kez yolun savunmacısı, herkesi kontrol altında tutmalısınız. LeBron lige geldiğinde ve pas verdiğinde… İnsanlar onun yüreğini ve ruhunu eleştirdi. LeBron’un sevdiğim yönü, onun kişiliğini değiştirmemesi oldu ve eğer çocuklar onu örnek alacaklarsa, bir takım oyuncusu olmak zorundalar. İşte bu yüzden muhtemelen, bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama, tüm zamanların en iyi oyuncusu sıralamasında onu Magic’in önüne koymak zorundayım.”
Tracy McGrady
“Eğer birisinin etrafında bir takım kuracaksanız, ben LeBron’u seçerim çünkü onda daha az yeteneği sahip kişileri alıp yükseltebilme becerisi var. Eğer bir şampiyonluk daha alırsa, en tepede MJ’in yanında değil diyebilmek yürek ister. Şu anki şampiyonluk sayısıyla Michael’ı geçti demek zor. Başarıyı tekrar edebilmek… Seçim yapmak için güzel bir argüman.”
Kevin Durant
“(LeBron GOAT diye bağıran bir taraftara) Bu… çok saçma.”
Zion Williamson
“Bana kalırsa ben Jordan’ı seçerim. Benim fikrim bu. Jordan benim GOAT’um. Ailem bana böyle öğretti.”
2018 Çaylakları
“Jaren Jackson Jr., Wendell Carter Jr., Kevin Knox, SGA ve DeAndre Ayton LeBron’u seçiyor. Aaron Holiday, Luka Doncic, Grayson Allen ve Marcin Bagley Jordan’ı.”
Gilbert Arenas
“LeBron’un GOAT olduğunu düşünmemim sebebi, baskının yoğun olduğu zamanlarda hayranların ve kamuoyunun yapmasını istediği şey yerine yapması gereken şeyi yapması. Bu onu Michael Jordan v Kobe Bryant’tan ayırıyor. Eğer Jordan veya Kobe’ye o Cavs takımlarını verseniz, playoff’lara çıkamazlardı. Şampiyon olamazlardı çünkü Jordan her maç 60 atar ve “gerisinden bana ne?” derdi.”
Ray Allen
“Bana kalırsa Jordan GOAT. LeBron Jordan’ın bir ürünü, yani LeBron’da, onun DNA’sında olan birçok şey Jordan’dan geliyor. LeBron GOAT’tur diyen herkes bu çağda büyüyen ve bu çağın kendilerine hissettirdikleri yüzünden böyle diyenlerdir ve bu da sorun değil. Ama MJ’in oyuna bıraktığı etki, adamım, ligin üzerinde mutlak bir hakimiyete sahipti ve herkesin kalbine büyük bir korku salardı. Çünkü o durdurulamazdı.”
Jerry Stackhouse
“Aralarında bir mukayese yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. LeBron ile kariyerinin zirvesindeyken, Jordan ile de kariyerinin son senesinde oynadım. İkisinin de inanılmaz oyuncular olduklarını düşünüyorum. Bu oyunun gelmiş geçmiş en iyi bir ve ikinci oyuncuları onlar. Daha fazla da yorum yapmıyorum.”
Shawn Kemp
“Jordan diyeceğim. LeBron büyük işler yapıyor olabilir ama Jordan’ın yaptığı tek şey kazanmaktı. Benim gibi, çok çok iyi oyuncular olsa da şampiyon olamayan oyuncular var. Bir de şampiyonluk kazanmış ama etraflarında iyi oyuncular olan oyuncular var. Ve Jordan’a bakıyorum, Bulls’ta oynadı ve yanında Scottie Pippen vardı. Ama Jordan olmadığında Bulls o şampiyonlukları kazanamazdı. Bunların sebebi Michael Jordan’dı.”
Hakeem Olajuwon
“İnsanlar (LeBron’u) Jordan ile karşılaştırdığında, bu adil bir mukayese olmuyor. Jordan çok zorlu bir ligde diğerlerinden çok daha üst seviyede bir oyuncuydu ve çok yaratıcıydı. Bu LeBron’un değerini düşürmüyor çünkü o çok iyi bir oyuncu. Ama Jordan çok çok daha iyi bir basketbolcu.”
Collin Sexton
“Üç tane GOAT var, bunların herhangi birisine tek başına GOAT diyemezsiniz çünkü oynadıkları zamanlar farklı: Kobe, LeBron ve Jordan. Tek bir GOAT yok, LeBron MJ’in zamanında nasıl oynardı ya da Kobe MJ’in zamanında nasıl oynardı, bilemiyorum… Hepsi kendi zamanının GOAT’u.”
Draymond Green
“Bence LeBron elinde çöm büyük bir güç bulunduruyor. Öyle de olmalı, muhtemelen tüm zamanların en iyi basketbolcusu. Özgeçmişine bakarsanız, tek bir kusur bulamazsınız. Parkede yapabildiği şeyler, pek tabii ki inanılmaz. Ama daha önemlisi, gerçek hayatta başardıkları. Ve tam da bu sebeple kendisine büyük bir saygı duyuyorum.”
Cedric Maxwell
“Şu anda GOAT LeBron. Çünkü basketbol ile alakalı konular kadar toplumsal meseleler yüzünden de tam bir örnek. Mevcut tüm toplumsal meseleye ilgisi mevcut.”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969699820627456090/goat.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969699831541039134/goat_2.jpg)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Michael Jordan: Ne Kadar Tanıyoruz?
Michael Jordan, birçok basketbolsever tarafından “GOAT Kim?” sorusuna verilen cevap. Sahadaki duruşuyla başlı başına tehdit oluşturan, asla pes etmeyen ve zafere giden yolda her türlü zorluğa göğüs geren tarihte eşine zor rastlanan bir basketbolcu. Peki yaşayan efsane için saha dışında da “örnek insan” demek ne kadar doğru?
Majestelerini tanımlamak gerekirse aşırı hırs demek yeterli olacaktır. Ancak bu aşırı hırs yalnızca saha içinde kalmamış, saha dışındaki pek çok yerde de kendini göstermiştir. Jordan normal hayatında kaşlarını çatmaktan hiçbir zaman geri durmamış, bazı durumlarda daha da ileriye gitmiştir.
Durum böyle olunca Michael Jordan’ı bir de “kötü anı” sahibi insanlardan dinlemek gerekebilir. Özetle Majestelerinin tamamen iyi bir insan olmadığını anlatan birkaç anekdot önümüze çıkıyor, karşınızda Michael Jordan’ın karanlık yüzü…
Michael Jordan Country Club’dan Atılıyor
NBA ile az çok ilgilenen çoğu insan Michael Jordan’ın golf üzerine olan ilgisini bilir. Golf oynamak için Miami’deki özel La Gorce Country Club’a gelen MJ küçük bir sorun yaşadı. Kulübün kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle kendisinden kıyafetlerinin değiştirmesi istendi. Michael Jordan’ın cevabı ise klasik Jordan tarzıydı. Atlantic Black’ten Curtis Bunn olayı kısaca bu ifadelerle anlatmıştı:
“Kulüp yetkilisi, Michael Jordan 12. deliğe geldiğinde yanına yaklaşarak kıyafetlerini değiştirmesi gerektiğini söyledi. Fakat Majesteleri onu sert bir dille reddetti. ‘Kibirli, yaşlı ve küstah’ gibi kelimeler kullandı.
Kulüp yönetimi Michael Jordan’ı bu sözlerinden ve kurallara uymamasından dolayı sahada golf oynamasını sonsuza kadar yasakladı.
Jordan’ın halkla ilişkiler ofisi olayla ilgili bir açıklama yaptı ve şu ifadeleri kullandı: ‘Sanırım bu onların (kulübün) kaybı. Çünkü MJ harika bir golf oyuncusu ve harika bir misafir.’”
Michael Jordan Steve Kerr’ün Yüzünü Yumrukluyor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969697032950386738/mich_1.jpg)
Steve Kerr, TNT analisti Dan Patrick’e “yumruklanma” olayını kısaca şu cümlelerle anlatmıştı:
“Bir keresinde onunla fikir ayrılığı yaşadım. Sanırım yüzüme yumruk attı. İnanması zor ama bu başıma gelen en iyi şeylerden biriydi.
Kampta çalıştığımız hücum sırasında Michael Jordan’ın dediği bir şeye katılmadım. Sonucunda yumruk yedim. Kalkıp yanına geri dönmem gerekiyordu, sanırım yanına giderek saygı kazandım.
O günden beri Jordan’la harika bir ilişkimiz var. Ona saygı gösterdiğimi kanıtlamam gerekiyordu ve ben de öyle yaptım.”
Burnuna yediği yumruk sonrasında herhangi bir karşılık vermeyen Kerr, olayı büyütmeden hücumu oynamaya devam etti. Bu olaydan sonra Steve Kerr ve Michael Jordan arasında hiçbir zaman olumsuzluk yaşanmadı.
Majesteleri Charles Barkley’nin Aklına Giriyor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969697202261864478/mich_2.jpg)
Takvimler 1993’ü gösterdiğinde NBA’in en büyük iki yıldızı finallerde karşı karşıya geliyordu. Michael Jordan’lı Chicago Bulls ve Charles Barkley’li Phoenix Suns.
Yüksek doz rekabet bir yana, finaller esnasında golf oynamaya gidebilecek kadar da iyi dosttu bu iki isim. Nitekim golf oynamaya da gittiler ancak Charles Barkley olacaklardan habersizdi. Chicago Bulls asistan koçu Johnny Bach yaşananları şöyle anlatmıştı:
“Finallerin 4. maçından önceydi, üstelik Bulls seriyi 2-1 önde götürüyordu. Michael Jordan ve Charles Barkley birlikte golf oynamaya gittiler. İkili arasında uzun ve rekabet dolu bir maç yaşandı. Jordan oyunu kazanmıştı.
Lakin oyun sonunda Michael Jordan, Charles Barkley’e 20.000 dolar değerinde elmas küpe satın aldı. Jordan’ın yanına giderek ‘Tüm bunları ne için yaptın?’ diye sordum. Michael ise şöyle yanıtladı: ‘Serinin geri kalanında yoluma çıkmayacak, 20.000 dolar buna kesinlikle değer. Charles bizi iyi arkadaş sanıyor, açıkçası o şişman heriften nefret ediyorum.’
Michael Jordan golf etkinliği sonrasındaki maçta tam 55 sayı attı ve Charles Barkley maç boyunca Jordan’a dokunmadı bile.”
Michael Jordan Bill Cartwright’a Zorbalık Yapıyor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969697388644163695/mich_3.jpg)
Dönemin Chicago’sunu canlı izleme fırsatına sahip insanlar Michael Jordan’ın beğendiği oyuncuların yerine getirilen oyuncularla arasının pek iyi olmadığını bilir. Kısacası kurban Bill Cartwright oldu. Yahoo Sports’tan Eric Freemna olayı açıklarken bu ifadeleri kullanmıştı:
“Chicago Bulls, Charles Oakley’i takımdan gönderip yerine Bill Cartwright’ı getirdi. Görüldüğü gibi Jordan yakın arkadaşını kaybettiği için durumu içerlemişti ve acısını Bill’den çıkardı. Ona ‘Medical Bill’ adını verdi ve antrenman sırasında tutmasının imkansız olacağı bir pas fırlattı. Bill doğal olarak pası tutamadı. Jordan bunun ardından Bill’in ellerinin kötü olduğunu söyleyerek bağırdı.”
Ancak tüm bunlara rağmen Cartwright Bulls’un 3 şampiyonluk kazanmasında büyük rol oynadı. Boyalı alanı elit seviyede savundu ve karşısındaki oyunculara korku saldı.
Michael Jordan Şef’e Meydan Okuyor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969697558479921162/sef_mich.jpg)
Hayır… bahsettiğimiz Şef Stephen Curry değil. Bu şef Larry Bird ve Kevin McHale ile Boston Celtics’in 80’ler hanedanlığındaki “Büyük Üçlü”den biri olan Robert Parish’in ta kendisi.
Boston Celtics ile şampiyonluklar kazanan “The Chief” yüzüklerin yanında birçok kişinin saygısını da kazanmıştı. Ne var ki Michael Jordan hariç.
Parish 1996-97 sezonunda Chicago Bulls’a katıldı. Ama Jordan onu beklenenin tam aksi bir şekilde yanıt vererek karşıladı.
Parish, Bulls ile yaptığı ilk antrenmanlarında, hücumlardan birinde başarısız oldu ve Jordan’ın yüzünün birkaç santim ötesinde buldu. Şef anılarını şu şekilde anlatmıştı:
“Ona dönüp ‘Sana buradakı diğer oyuncular gibi hayran değilim.’ dedim. Ama o sırada bana ‘K*çını tekmeleyeceğim’ demekle uğraşıyordu. Michael Jordan’a bir adım daha yaklaştım. ‘Hayır, bunu bana yapamazsın.’ dedim. O günden sonra beni hiç rahatsız etmedi.”
Majesteleri Muggsy Bogues’un Kariyeriyle Oynuyor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969697772683030619/mich_5.jpg)
Michael Jordan’ın NBA’e geri dönüşünün ardından Majesteleri, Charlotte Hornets’a karşı oynadıkları ilk tur maçına izini bırakmaktan geri kalmadı.
Eski Chicago Bulls asistan koçu Johnny Bach olayları şöyle anlatmıştı:
“Oyunun en kritik pozisyonunda, Charlotte 1 sayı gerideyken Muggsy topu getiriyordu. Jordan karşısına geçip ‘Şut at s*kik cüce!’ diye bağırdı ve Muggsy şutu kullandı. Fakat şut isabetin yakınından bile geçmedi.”
1 yıl sonra Muggsy o pozisyonun kariyerini etkilediğini söyledi: “Şutum o pozisyondan sonra giderek kötüleşti, hiçbir zaman eskisi gibi olmadı.”
Michael Jordan Yaşlı Bir Kadını Kandırıyor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/969697954170556426/mich_6.jpg)
Michael Jordan’ın adını duyuran olay aslında basketbol sahasında bile olmadı. Bunun yerine, Kuzey Carolina takım arkadaşı Buzz Peterson’ın evinde adını duyurdu.
Hikaye kısaca şöyle devam ediyor: Peterson, Michael Jordan’ı Peterson’ın annesiyle sıradan bir kağıt oyunu oynamaya davet ediyor. Para üzerine bahis yok, kısaca arkadaşça bir oyun. Ancak yaşlı kadın tuvaleti kullanmak için kalktığında, Peterson Jordan’ı hile yapmaya çalışırken yakalıyor. Michael, para kazanmak için değil, ne pahasına olursa olsun kazanmak istediği için hile yapmaya çalışıyor.
Yazar Chuck Klosterman olayı son olarak şu şekilde özetliyor:
“Bu hikayeyi büyüleyici kılan şey başrolün MJ olması. Olayın içinde Michael Jordan yerine Peterson’ın antropoloji’de tanıştığı rastgele bir adam olduğunu düşünün. Hikaye kimsenin ilgisini çekmeyecekti. Başka bir deyişle muhtemelen kimse bu hikayeyi bilmeyecekti.”Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Rodman ve Çılgın Hayatı
Dennis Rodman denilince aklınıza neler geliyor? Her maça farklı renkli saçlarıyla çıkması, kendi kendisiyle evlenmesi, hatta kendi düğününde gelinlik giymesi, Madonna ile yaşadığı skandallarla dolu bir aşk, Carmen Electra ile evlenirken sarhoş olduğunu ve hatırlamadığını söylemesi, Jean Claude Van Damme ile birlikte bir filmde rol alması, Kim Jong- Un ile sıkı arkadaşlığı gibi birçok skandallara imza atmış bir isim. The Last Dance belgeselinin geçtiğimiz Nisan ayında yayınlanması ile birlikte Rodman, yaptığı skandallarla adından tekrardan sıkça söz ettirmeyi başardı. Her Şey NBA ailesi olarak, berbat bir çocukluk geçirip sonrasında şöhretiyle birlikte NBA’deki bir çok skandallara imza atan Dennis Rodman’ın hayat hikayesine doğru yolculuğa çıkıyoruz. Kemerlerinizi bağlayın!
NBA Öncesi Hayatı
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970265354624446494/r1.jpg)
Rodman berbat bir çocukluk geçirdiğini söylüyor. Babası, Dennis 5 yaşındayken onu ve ailesini terk etti. Dennis’i annesi büyüttü. Fakirlik ve sefalet içerisinde geçen bir çocukluk geçirdi. Babası hakkında ”Babamı görmeyeli epey zaman oldu. Şöyle bakıyorum; adamın biri, zamanında dünyaya gelmeme yardımcı oldu ama bu, benim bir ‘baba’ya sahip olduğum anlamına gelmiyor.” Dennis, 45 yıl aradan sonra 2012 yılında babasıyla tekrardan bir araya geldi ama çok uzun yıllar geçtiği için babasını özlemesi gibi bir durum mümkün değildi.
Babasının onları terk etmesinin ardından, annesi ve iki kız kardeşiyle birlikte Dallas’a yerleşti. Burada okula başlayan kardeşleri, basketbol merakı sardı ve her biri bu alanda başarısını ortaya koyarak lise takımlarında oynamaya başladı. Fakat takımlarında yıldız olanlar sadece kız kardeşleriydi. Dennis genel olarak hiçbir maçın kadrosuna alınmadı. Sonrasında Amerikan Futbolu’nu denedi fakat bunda da başarısız oldu. Liseden mezun olduktan sonra boyu 1.75’ti. Başarısız bir lise kariyeri geçiren Rodman’ın basketbol kariyerinin erkenden bitmesi söz konusuydu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970265447838654484/r2.jpg)
Lisede okurken, hiçbir spor dalı için yeterli olmadığı söylendi. Mezun olduktan sonra Dallas/Fort Worth Havaalanı’nda temizlik görevlisi olarak işe başladı. Basketbolu sadece eğlenmek için oynuyordu. Çalıştığı havaalanında çok sayıda saat çalmasından ötürü tutuklandı. Dennis o günlerini şu sözlerle anlatıyordu :
”Sadece iki seçeneğim vardı; ya hapse girecektim ya da torbacı olacaktım. Beni bekleyen başka bir gelecek yoktu.”
Havaalanındaki işinden çıkarıldıktan sonra geçimini araba yıkayarak sağlamaya çalıştı. Bu sırada sokaklarda basketbol oynamaya devam eden Rodman, 22 yaşına geldiğinde boyu 1.75’ten 2.01’e uzamıştı. Gainesvelle Üniversitesi’nin gözüne girmeyi başaran Rodman, kendisine verilen basketbol bursunu kabul eder. Basketbol takımında oldukça başarılıdır ama not ortalaması bunun tam tersidir. Ortalamayı tutturamayınca okuldan ayrılmak zorunda kalır.
Bu başarısızlıklarının ardından annesi, kendisine çeki düzen verene kadar onu eve almayacağını söyledi. Dennis, annesinin onu istemeyişinin ardından sokaklarda yaşamaya başladı. Köprü altlarında, köpek kulübelerinde ve en çok basketbol sahasında yattı birçok gece. Bu sırada sokak basketbolunda oldukça ünlendiğinden Oklahoma Üniversitesi onu fark etti. Dennis’e sözleşme teklifi götürmek isteyen Oklahoma Üniversitesi, Dennis sokaklarda yaşadığı için öncelikle ona ulaşamadı. Büyük çabalar ve sokakta arama sonucunda Dennis’e ulaşmayı başaran Oklahoma Üniversitesi teklifini sundu ve Dennis bu teklifi kabul etti. Söz verdiği gibi okul ortalamasını tutturan Dennis, üniversitenin son iki yılında 15.9 sayı ve 17.8 ribaund ortalamasıyla NBA seçmelerine katıldı.
NBA Kariyeri
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970265673802608680/r3.jpeg)
Yaşamını bir türlü düzene sokamayıp, hayatını sokaklarda geçiren ve geç yaşta üniversiteye adım atan Dennis Rodman, 25 yaşındayken 1986 NBA seçmelerinde 27. sıradan Detroit Pistons tarafından seçildi. Isiah Thomas, Bill Lambieer, Joe Dumars gibi sert oyun oynayan ekibin arasına katılan Rodman, The Last Dance belgeselinde de anlattığı üzere kariyerinde sert bir oyuncu olarak anılmasındaki en önemli faktör Detroit Pistons’ta oynamasıydı. Bad Boys ekibi ile 1989 ve 1990 yılında iki NBA şampiyonluğu kazanan Rodman, muazzam ribaund yeteneği ve sert savunmasıyla ön plana çıktı. Karşısına çıkan takımları adeta döverek kazanan Pistons’ta 2 kez All-Star seçilmeyi de başardı. 1991 yılında, gelecekteki takım arkadaşı olacak olan Michael Jordan‘lı Chicago Bulls’a 4-0 süpürülen Pistons’ın hanedanlığı da böylece sona erdi. 1992 sezonunda 18.7 ribaund, 1993 sezonunda ise 18.3 ribaund ortalamalarını yakaladı.
Şöhretin en tepesine çıkan Rodman’ın, 1993 yılında dünyaca ünlü şarkıcı Madonna ile yaşadığı aşk magazin gündeminin en tepesine oturdu. İddialara göre Madonna, Dennis Rodman’a kendisini hamile bırakması karşılığında 20 milyon dolar teklif etmişti. 1993 yılında elinde bir çok not ile birlikte intihar etmeyi düşünen Rodman’ı efsanevi NBA muhabiri Craig Sager bu aptalca düşüncesinden vazgeçirdi. 1993-1994 sezonu için San Antonio Spurs takımı ile anlaşan NBA çılgın adamıi David Robinson ile oynama fırsatı da yakaladı. Spurs ile geçirdiği iki sezonda 5.9 sayı, 17 ribaund ortalamalarıyla oynadı. 2 sezonda da ribaund krallığını kimseye vermedi. Spurs’ün stadyum açılışına, saçların boyattığı için 30 dakika geç gelen Rodman, sonrasında yapılan röportajda ”Kahretsin saçlarımı beyazlatmak biraz uzun sürdü.” açıklamasını yaptı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970265780958662686/r4.jpg)
1995-1996 sezonuna girerken, kadrosunda Michael Jordan ve Scottie Pippen gibi iki süper yıldızın bulunduğu Chicago Bulls’a Wiil Perdue karşılığında takaslandı. Bu takas sonucunda adını tarihe altın harflerle yazdıracak Jordan-Pippen-Rodman üçlüsü kuruldu. 1995-1996 sezonunda Bulls, ilk 44 maçta 41 galibiyet elde etti. Normal sezonu da 72 galibiyetle kapatan Bulls, bu alanda daha sonra 2015-2016 sezonunda Golden State Warriors tarafından kırılacak olan NBA rekorunu ele geçirdi. Bu başarısını sezon sonunda Seattle Supersonics’i finallerde 4-2 yenerek taçlandıran Bulls’ta Rodman, kariyerinin 3. şampiyonluğunu elde etmeyi başardı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970265895605792768/r5.jpeg)
1996 yazında çıkarmış olduğu ”Bad As I Wanna Be” kitabının Paris’teki tanıtımında gelinlik giyerek kendi kendisiyle evlenmek için tören düzenledi. Bu hareketi ile bütün ilgiyi üzerine çeken Dennis Rodman, her zamanki gibi çılgınlıklarına devam etti. Sık sık saçlarını farklı renklere boyatmasıyla gündeme geldi. Bulls ile birlikte art arda 2 şampiyonluk daha yaşayarak three-peat’in önemli parçalarından biri oldu. Ribaund krallığı tacını Bulls’ta da devam ettiren Rodman, üst üste 7 sezon ribaund kralı olmayı başaran NBA tarihindeki ilk isim oldu.
Dennis Rodman, oyunculuğundan çok özel hayatıyla gündeme gelen biri oldu. Kendisinin de söylediği gibi şöhretin basamaklarını tek tek çıktığı zaman tek derdi uyuşturucu ve kadınlardı. Uyuşturucu kullanma problemi onun kariyerinde birçok kez başına iş açtı. 1997 sezonunun ortasında kafası bozulduğu için Phil Jackson ve Michael Jordan‘a ”Ben tatile çıkıyorum” dedi. Koç Phil Jackson’dan ”Git ne yaparsan yap, fakat 48 saat sonra geri dön” iznini aldıktan sonra Las Vegas’a gider. Michael Jordan: ”Asla 48 saatte dönmez” der ve haklı çıkar. Tam 98 saat sonra Bulls antrenmanına terlikleriyle ve ünlü model Carmen Electra ile evlenmiş bir şekilde geri döner. Sonrasında ise, Carmen Electra ile evlenirken sarhoş olduğunu ve hiçbir şey hatırlamadığını söyleyerek skandallarına bir yenisini daha ekledi. Bulls’tan ayrılan Rodman 1999’ta Lakers ve 2000’de Mavericks forması giyen Dennis Rodman, 38 yaşında kariyerini noktaladığını açıkladı.
NBA Kariyeri Sonrası
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970266006012444692/r6.jpg)
Rodman, NBA kariyeri sonrasında da yaptığı çılgınlıklarla gündeme gelmeyi başardı. 2013 yılında Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un Michael Jordan’a yaptığı davet cevapsız kalınca, bu kez Dennis Rodman’a davet gönderildi. ABD-Kuzey Kore gerilim hattının yüksek olduğu bir dönemde Kim Jong-Un’un davetini kabul ederek Kuzey Kore’ye gideceğini söyledi. Kuzey Kore’de 22.000 kişi karşısında gösteri maçında Kenny Anderson, Vin Baker ve Cliff Robinson gibi isimlerle birlikte bir gösteri maçı yaptı. Gösteri maçı sonrası Kim Jong-Un’un eğlence davetini kabul eden Dennis Rodman, Kuzey Kore lideriyle birlikte sabaha kadar sarhoş olup, karaoke yaptı. Bu buluşmadan sonra ikili yakın arkadaş oldu.
50. yaş günü kutlamalarında giydiği pembe gecelik, 2019’da California’da iki tane kadın ile birlikte bir yoga mağazasını soyması, 2016 seçim kampanyasında Donald Trump’u desteklediğini açıklayarak tepki toplaması ve 2000 kadınla birlikte olduğunu açıklaması gibi skandallara devam etti. Bu yazımızı çok güzel bir atasözü ile noktalamak istiyorum. O da ”Bir insan yedisinde ne ise, yetmişinde de odur.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Dwight Howard: Sakıncalı Kahraman
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970263168653860874/d1.jpg)
Basketbol, takım sporları içinde dramanın belki de en yukarıda yaşandığı spor. Son saniye sayıları, son periyotlarda dönen onlarca maç düşünüldüğünde buna güçlü bir argüman üretmek hayli olası. Jordan‘ın 98 Finallerini bitiren basketi, Irving‘in 2016 Finallerinde attığı üçlük, Durant‘in 2017 ve 2018’de attığı üçlüklerle Finalleri koparması bunlardan birkaçı.
Dwight Howard ve benzerleri ise bu grubun dışında kalan ve son saniyelerde şut atması tercih edilmeyen elit oyuncuları oluşturuyor. Howard, tıpkı Shaq gibi harika bir oyuncu olmasına rağmen son saniyede eline top uğramayan bir süperstarlardan sadece biri.
İnanılmaz atletik bir pivot profilindeki Howard, kariyerinin zirvesindeyken oynadığı takımların savunmasının temel dayanağıydı. 3 kere üst üste yılın savunmacısı seçilen tek sporcu olan Süpermen için tarihin en iyi savunmacısı iddiasında bulunmak abes kaçmaz. Howard aynı zamanda Kawhi Leonard ile birlikte yılın savunmacısı ödülünü kazananların en genci olma özelliğini de taşıyor.
Peki Howard nasıl oldu da 2012’ye kadar ligin en gözde pivotuyken 2019’da veteran minimum sözleşmesiyle döndüğü Los Angeles Lakers’ın yedek pivotu konumuna geriledi ve 2020-2021 sezonu için Sixers’ın yedek pivotu oldu?
Hem sportif kariyeri, hem de özel hayatı şaşırtıcı dönüm noktalarını içeren Süpermen lakaplı Dwight Howard’ın kimlik bunalımını 3 bölüm halinde ele alıp Howard’ın yaşadıklarının toplumsal ve bireysel düzeydeki yansımalarını görmeye çalışacağız.
Sorunlu Kişiliğin İnşası
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970263414154878977/d_2.jpg)
Dwight Howard’ın yolculuğu, annesinin ondan önce 7 kere düşük yaptığı gerçeğiyle başlıyor. Muhafazakar ebeveynlere sahip olan Howard, Atlantalı mübaşir bir anne ile polis babanın çocuğu olarak “Güneydoğu Atlanta Hristiyan Akademisi” lisesinde yer aldıktan sonra idolü Kevin Garnett gibi üniversite okumadan NBA draftına katıldı. Howard öylesine dindar bir kafa yapısına sahipti ki NBA’in logosuna haç ekletmek istediğini açıkça dile getirmişti.
Ailesine aşırı bağlı olan Dwight, 16 sınıf arkadaşının olduğu bir liseden NBA’in sonsuz derinliğine daldığında ilk başlarda afalladığını çeşitli dönemlerde söyledi. Lise maçlarından önce arkadaşlarıyla gırgır şamata yapan Howard, Orlando Magic’te takım arkadaşlarının maçtan önce kendi halinde olmalarına başta alışamamıştı. Lige katıldığında 19 yaşında olan Süpermen, çaylak sezonunda kaybettikleri maçlardan sonra soyunma odasında ağladığını 2019’da yaptığı çeşitli röpörtajlarda ifade etti.
Kadrosuna katıldığı Orlando Magic, Howard’dan önce Tracy McGrady ile 2001-2003 playofflarında yer alıp her seferinde ilk turda elenmişti. 2003-2004 sezonunda 21 galibiyetle sonuncu olan Magic, Howard geldikten sonra 2 sezon üst üste 36 galibiyetle konferansında 10. sırayı aldı.
Bu dönemde Hido Türkoğlu, Jameer Nelson ve Grant Hill gibi oyuncularla yanyana oynayan Howard, 3. sezonunda kariyerini yukarıya taşıyacak bir dönüşüm yaşadı. Magic kondisyonerinin idmanlarıyla güçlenen Howard, 2006-2007 sezonunda power forward pozisyonundan pivot pozisyonuna geçti.
Howard’ın güçlenmesi ve Hido ile Nelson’ın kendilerini geliştirmesiyle birlikte Magic 2007’de playofflara son sıradan girdi ve ilk turda Detroit Pistons’a süpürüldü.
Kariyerinin ilk playoff eşleşmesinde dönemin sert takımlarından Pistons karşısında oldukça sağlam duran Süpermen, %55 saha içi isabetiyle 15.3 sayı bulurken maç başına 14.8 ribaund alıyordu.
Magic 2007-2008 sezonunda koç Brian Hill’i kovup yerine Stan Van Gundy‘yi getirdikten sonra Howard’ın gelişimi gittikçe hızlandı. Veteran Grant Hill ve pivot Darko Milicic ile yolları ayıran Magic, şutör forvet Rashard Lewis‘i kadrosuna kattı. Nelson-Evans-Hido-Lewis 4lüsü, takımın topla oynayabilen ve şut atabilen hücum gücünü oluştururken Howard ise savunmadaki dayanak ve hücumdaki koçbaşı görevini görüyordu.
Bir nevi Giannis Antetokounmpo ile Bucks‘ın günümüzde oynadığı modelin 10 yıl önceki sürümü olan Magic, 2007-2008 sezonunda 52 galibiyet ile konferans üçüncüsü oldu. Playoffların ilk turunda Raptors’ı 4-1 ile geçen Magic yarı finalde yine Pistons’a elenmesine rağmen 22 yaşındaki Howard ışıl ışıl parlıyordu. 18.9 sayı, 15.8 ribaund ve 3.4 blok ortalamaları tutturan Süpermen, aynı sezon içinde smaç şampiyonu olmuştu. Final denemesinde Süpermen logolu atleti ve peleriniyle vurduğu smaç, lakabı ile bağını taçlandırdı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970263589548064778/d3.jpg)
2007-2008 sezonunda aynı zamanda Hidayet Türkoğlu‘nun en çok gelişme kaydeden oyuncu (MIP) seçildiğini belirtmeliyiz.
Stan Van Gundy gelmeden önceki sezon Magic, savunma rating değerinde ligin 6. sırasındayken hücum ratinginde 22. sıradaydı. SVG sonrasında Magic savunma rating sırasını korurken hücumda ligin 7. sırasına kadar yükselmişti.
2008-2009 sezonuna girilirken Magic için şampiyonluk oranı 1’e 20 mertebesindeydi. 30 takım içinde şampiyonluk ihtimali 11. sırada konumlanan Magic‘in kendi konferansında final görmesi de beklenmiyordu. Son şampiyon Celtics, eski şampiyon Pistons ve LeBron James‘li Cavs‘in başarı ihtimali Magic’ten yukarıda konumlanıyordu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970263853071998996/pota_1.png)
Tarihte ilk ve son kez doğu konferansında 3 takım birden %70 galibiyet oranının üstünde konumlandı.
Howard’a kariyerinin ilk yılın savunmacısı ödülünü getiren bu sezonda Süpermen 2.9 blok, 13.8 ribaund ve 1 top çalma oranı tuttumuştu.
Magic playoffların ilk turunda 76ers’ı 4-2 ile geçti. Konferans yarı finalinde son şampiyon Celtics’i 7 maça giden seride TD Garden’da eleyen Magic, konferans finalinde LeBron James’in önderliğindeki Cavs ile eşleşti.
Cavs’i 4-2 ile geçen Magic’te tam 5 oyuncu çift haneli ortalama tutturdu ve oldukça dengeli bir hücum profili ortaya çıktı.
Ve Howard 24 yaşını doldurmadan ilk finaline 2009 yılında ulaştı.
Kader hepimiz için hayatın farklı noktalarında bir kapı açar. Kimi sporcular kariyerinin ilerleyen yaşlarında kendilerini en büyük sahneye taşıyacak fırsatı bulur, kimisi de bu fırsata erken yaşta erişir.
Bu noktada fırsatı değerlendirebilmek ise pek çok insan için bir saplantıdır fakat kişinin buna ne kadar hazır olduğu hususu genelde keşfedilmemiş bir alandır. Hayatınız boyunca bir şeyleri “hak ettiğini” iddia eden insanları hep duyarsınız. Maaşının azlığından yakınan arkadaşlarınızı, yaşadığı ülkeden daha iyisini hak ettiğini iddia eden insanları, ilişkilerinde sürekli “kendilerine yanlış yapılan” sevdiklerinizi, sürekli birşeylerden dolayı anlaşılmadığını düşünen ve mağdur olan dostlarınıza bakarsanız bu davranışın ne denli yaygın olduğu konusunda fikir sahibi olmanız kolaylaşır.
İnsanlar çalışmanın ve fedakarlık yapmanın iyi niyetleriyle birleştirildiğinde başarıyı ve mutluluğu getireceğini sanmak gibi bir yanılgıya düşerler. İyi niyetle bezeli fedakarlık, mutluğu hak etmenizi sağlamak yerine sizi hayal kırıklığına uğratabilir, çünkü iyi niyet beceriksizliğin affını sağlamaz.
Howard için 2009 Finalleri bunun pratiği oldu. Magic, serinin ilk maçında dağıldıktan sonra ikinci maçı son topa kadar taşıdı. Son topta Hido, Kobe’ye blok koyduktan sonra kenardan başlattığı hücumda topu takım arkadaşı Lee ile buluşturdu fakat Lee 0.6 saniye kala çember dibinde sayıyı bulamadı. Uzatmaya giden maçı Lakers kazandı.
Video 1 – Orlando Magic – Los Angeles Lakers 2009 Finalleri 2. Maçı
[embedyt][/embedyt]
Eşleşmenin üçüncü maçını kazanan Magic seriyi 2-1’e getirdi. Howard 4. maçta NBA Finalleri rekorunu kırdı ve 9 blokla maçı tamamladı. Howard tarihin en iyi finaller savunma performansını 21 ribaundla taçlandırmasına rağmen Magic hem bu maçı, hem de 5. maçı kaybetti ve şampiyon Lakers oldu.
Gerek koç Stan Van Gundy, gerek Howard eşleşme boyunca temel bir hata yaptı. Rakip pota altında Gasol, Bynum ve Odom’ın oluşturduğu yapıdan ötürü Howard 5 maçta sadece 43 şut kullandı. Saha içi isabetinde %49’da kalan Süpermen, serbest atışlarda %60’da takılınca finaller sayı performansı yalnızca 15.4‘te kaldı.
Doğu konferansı finallerinde 25.8 sayıyla oynayan Howard’ın finallerde yaşadığı 10.4 sayılık düşüş, Magic’in finallerde maç başına 9.4 fark yemesine neden oldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970264027064307732/d4.jpg)
Zeigarnik Etkisi
Zeigarnik etkisi, kişilerin tamamlanmamış veya bölünmüş–kesilmiş olayları, tamamlananlara göre daha kolaylıkla hatırladığını ifade eden psikolojik bir kavramdır. Bu kavrama göre kişi bir durumu nihayete erdirmediği sürece durumun zihninde yarattığı meşguliyet yüksek olacaktır.
Hayatta bu durumun kısa süreli örneklerini garsonların siparişleri akıllarında tutabilmesi olarak görebiliriz. İşler orta-uzun vadeli baktığımızdaysa ilginçleşir. Pek çoğumuzun hayatında çeşitli dönemlerde maruz kaldığı “Ne zaman evleniyorsun?” tacizi, “Çocuk düşünmüyor musun?” sataşması gibi kişinin hayatı kesitler halinde ele alıp bir sonraki aşamaya geçmesinin beklentisinin yaratılması bu durumun bir yansıması olarak alınabilir.
İnsanların pek çoğu hayatı tecrübeler bütünü olarak değil, yaşanıp bitirilecek kesitler olarak görmeye meyillidir. Bu sebepten ötürü küçük bir liseden gelen, muhafazakar bir ailenin duygusal çocuğu Dwight Howard gibi insanlar başarısızlıkları hayatın doğal akışı içinde deneyimlemektense başarısızlıkları fazlasıyla içselleştirip bir daha bu durumla karşılaşmamaya çalışırlar.
Howard’ın röportajlarda belirttiği üzere 2009 Finallerini kaybettikten sonra soyunma odasında Eminem – Lose Yourself dinleyerek Final sahnesine bir daha çıkamayacağını düşünmesi de bu sorunlu yaklaşımın neticesidir.
Böyle bakıldığında sportif bir yolculuk, şampiyonlukla sonlandırılmadığı zaman ışıltısını yitirebilir ve Howard da 2009 Finallerini sonlandıramamasını yanlış okuyarak yıllar geçtikte yaşadıklarını takıntı haline getirdi, topu eline daha çok ister oldu. Bunu yapabileceği en uygun alan olarak maçı yavaşlatan alçak post oyununu tercih etmesi de ilerleyen yıllarda gittikçe hızlanan ve dış atış öncelikli hale gelen NBA’in içindeki yerini korumasını zorlaştıracaktı.
Magic 2009-2010 sezonunu 59 galibiyetle 2. sırada tamamladığında Howard üst üste ikinci yılın savunmacısı ödülünü alıyordu. Ayrılan Hido‘nun yerine Vince Carter‘ın geldiği ve Jameer Nelson‘ın sakatlıktan dönüp J.J. Redick‘in ilk 5’e yerleştiği 2010 playofflarında Magic ilk iki turu Bobcats ve Hawks karşısında süpürse de konferans finalinde Celtics’e 4-2 yenildi.
2010-2011 sezonunda 52, lokavt nedeniyle 66 maç üzerinden oynanan 2011-2012 sezonunda 37 galibiyet alan Magic her iki sezonda da ilk turda elendi. 2010-2011 sezonunda arka arkaya 3. ve son yılın savunmacısı ödülünü alan Howard, Magic’e olan inancını kaybetmişti.
2011 playoffunda Howard 27 sayı ve %63 saha içi isabetle oynarken takım arkadaşları Hido, Jason Richardson ve Gilbert Arenas‘ın toplam 27.8 sayı ortalamayı %34 saha içi isabetiyle tutturması Magic’e olan inancın kaybolmasını sağlayan en önemli unsurdu.
2012’de yönetimle konuşup takasını isteyen Süpermen, rotasını kendisinden önceki Süpermen olan Shaq‘ın yolu Los Angeles Lakers‘a çevirdi. Bu esnada bir dizi yanlış anlaşılmalar sonucu koçu Stan Van Gundy ve takım arkadaşları ile arası bozulan Howard giderken ardındaki köprüleri yaktı.
2012-2013 sezonunu Lakers’da geçiren Süpermen’in Los Angeles macerası sırt ve omuz sakatlıklarından dolayı sportif anlamda sönük geçerken Kobe Bryant‘ın sezon içinde aşil tendonunun kopması da takımın sonunu hazırladı. Howard’la birlikte 2013’te son kez playoff yapan Lakers 2019-2020 sezonuna kadar playoff yüzü göremedi.
Sezon sonunda Howard Los Angeles’dan ayrılıp James Harden önderliğinde yeniden yapılanan ve rekabetçi konuma gelen Rockets ile sözleşme imzaladı.
Playofflar için kariyer ortalaması maç başına 10 şut olan Howard, 2009 Finallerinin etkisini üstünden atamadığı Rockets’taki ilk playoff macerasında bu ortalamayı 17.7‘ye kadar çıkardı. 2014 playofflarında James Harden ile olan ilişkilerinin gerilmesine yol açan bu durumun ardından yalnızca kullanışlı bir hücum silahı olarak görüldü ve rolü ufaldı.
Houston’da geçirdiği 3 sezon boyunca sayı ortalaması 18.3’den 13.7’ye kadar gerileyen Howard, Darly Morey’nin bayrak taşıyıcılığını yaptığı dış atış baskın hücum sistemine adapte olamadı.
Houston’dan ayrıldığı 2016 yazının ardından takip eden 3 sezonda 3 ayrı takımın formasını terleten devrik Süpermen için yolun sonu gözüktüğünde takvimler 2018’in sonuna gelmişti bile. Hawks ve Hornets ile vasat sezonlar yaşadıktan sonra Wizards’a takaslanan Howard, burada 9 maç oynadıktan sonra sakatlandı ve takımınca serbest bırakıldı. Howard bu dönemde derin bir depresyona girdi.
“Suçlayacak birilerini aramayı bıraktığınızda, problemleriniz, gittikçe daha da büyüleyici bir hal alıyor“
–Manu Larcenet, Sıradan Zaferler
İlk bölümün sonunda bahsettiğim “hak etmek” kavramı bu yüzden, en azından Türk toplumu içinde çıplaklığını her gün gördüğümüz formuyla, saplantılıdır. Kişi kendi sorunlarından başkalarını sorumlu tutarak kendini mağdur konumunda algılamanın rahatlığına kapılırsa aynı davranışları farklı insanlarla birlikte tekrar etmesinin önünü açmış olur. Howard’ın baskının yükseldiği ortamlarda Magic, Lakers ve Rockets ile benzer sorunları yaşaması da bu yüzdendir.
Olumsuz tecrübelerden kaçınmak kişinin çöküşünü hızlandırır. Hayatı atılması gereken adımlar bütünü olarak gören muhafazakar bir zihniyetin çocukları başardıklarının tam olarak tatminine varamazlar, bu sebepten ötürü yaşayamadıkları hayatı deneyimleyen kimselere sıklıkla imrenen insanlar olarak kendi kendilerinin karikatürüne dönüşürler. Howard’ın yıllar içinde kendisiyle dalga geçebilen ligin Shaq sonrası sevimli uzunu konumundan istenmeyen takım arkadaşı konumuna düşmesi de bu durumun yansımasıdır. Başarı kazanırken özgüvenli olan Howard, sıradanlaştıkça uyumsuzlaştı.
Manu Larcenet bir savaş fotoğrafçısının sıradanlaşmaya karşı verdiği mücadelenin karikatürünü çizdiği ödüllü “Sıradan Zaferler” eserinde bu çabayı resmeder.
Kişi her ne kadar özgün ve güçlü de olsa zamana karşı koyması mümkün değildir. Bu durum, dünyayı mutlak kavramlar halinde alan muhafazakar bir zihniyet içinse yıkımı getirir.
Dünya bir din ile, bir partnerle, ne de aile sevginizle tümden ele alınabilecek kadar basit bir yer değildir. Hiç kimse hayatını sadece bir baba, basketbolcu, mühendis, yazar veya Hristiyan gibi tanımlarla kısıtlayarak yaşayamaz.
Howard bunların hiçbirini içselleştirememişti. Bu sebepten ötürü Howard’ın 2018 sonuna gelindiğinde 5 farklı kadından 5 çocuğu vardı. Washington’da iken girdiği depresyonun ardından aylarca evden çıkmadığını söyleyen Howard, bu duruma gelene kadar köprüden önce son çıkış denebilecek pek çok yol ayrımını kaçırmıştı.
Houston döneminde YouTube’dan kendi videolarını izleyip “Ben iyi bir insandım, bu kim?” diye soran bir sporcunun psikolojik desteğe ihtiyaç duyması son derece doğaldır. Burada yaşadığı eksiklikleri evinde 20 yılan besleyerek doldurmaya çalışan Süpermen yaptıkları sonucunda yaşaması gereken baba olmak gibi rol dönüşümlerini kavrayamıyordu.
Davranışlarından ötürü kötü bir takım arkadaşı, hatta bir kanser olduğunu düşünen Howard, depresyonu süresince Zeigarnik etkisinin bir sonucu olarak niteleyebileceğimiz Tamamlanma İhtiyacı (Need for Closure) durumuna örnek teşkil eden hareketler yaşadı.
Tamamlanma ihtiyacı zorluklarla veya alışılmadık şartlarla karşılaşan kişilerin durumu neticelendirme gereksinimini ifade eder. Kişi bu ruh hali içinde yanıtlar aramaya, sürekli olarak kendini (yanlış da olsa) yönlendirmeye başlar.
İlişkileri açmaza giren insanların partnerlerine ağır dramatik konuşmalar yapması veya ayrılacağı kişiye ithamlarda bulunması bu davranışın çıktıları olarak ele alınabilir.
Sorun bir başkasının size sunmadıklarındansa sizin beklentilerinizi ifade edememenizdir. Howard’ın durumunda suç ona yeterince pas verilmemesi veya istediği kadar post-up oynayamaması değil, Howard’ın pick and roll oyununun roll kısmını oynamayı reddetmesidir. Roll oyununda istatistiki olarak ligin ilk 10 sırasında olmasına rağmen 2009 Finallerinde yaşadığı durumu yanlış yorumlayıp sürekli olarak topu eline isteyen Howard kendi kendinin karikatürüne dönüşmekten kurtulamadı.
Depresyon, insanı zihninin en karanlık köşesiyle tanıştıran duygu durum bozukluğudur. Kendinize dair tüm hayal kırıklıklarınızı sansürsüz biçimde deneyimlediğiniz bu ortam, sizi hayat balkonundan düşmeye en yakın köşeye iter. Tüm sevdiklerinizin değerini yitirdiği, mücadele etmek için sebebinizin kalmadığını düşündüğünüz bu durumda sizi hayata bağlayabilecek tek bir soru vardır:
Kendinizi anlatabildiniz mi?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970264285722849331/d5.png)
Süpermen’i Öldürmek
Howard yaşadığı depresyondan çıkmak adına egosunu her gün biraz daha öldürdüğünü söylerken anın önemini fark etmek adına uğraştığını ve her bir günü kazanmaya çalıştığını dile getirmiştir.
Kariyerinin en iddialı dönemlerinde 126 kiloya kadar ulaşan Howard, 2019-2020 sezonuna girildiğinde 112 kiloya inmiş. Graham Bensinger‘a ve Kristine Leahy‘ye verdiği röpörtajlarla kendini açıklamak ve depresyondan çıkmak adına adım atan Süpermen, bu sayede kendini özgürleştirebildi.
2019 yazında kafasını tekrar basketbola verdiğini kanıtlayan Howard, 2019-2020 sezonu için Los Angeles Lakers’la veteran minimum sözleşmeye imza attı. Rol oyuncusu olmayı kabul eden veteran Süpermen bu sayede kariyerinin ilk şampiyonluğuna 2020 yılında ulaştı.
Çocukluk odasında, başucunda haç asılı olan duvarında bir kağıtta hedefleri yazılı olan Howard bunları gerçekleştirmenin tatminini ne kadar yaşıyordur bilinmez. NBA’e 1. sıradan seçilmek, yılın savunmacısı olmak ve şampiyonluk kazanmak gibi hayalleri olan Howard her ne kadar sonuncusunu beklediğinden farklı bir tarzda kazansa da bundan dolayı yakınmayacaktır.
Süpermen egosu ölse de yarattığı yıkımın etkileri halen sürüyor. Oğlu Braylon, babası şampiyonluk kazandıktan sonra yayınladığı bir videoda Dwight Howard’ı kötü babalık yapmakla ve ilgisiz olmakla suçladı.
Sürekli bakıcılara verilmekten şikayet eden Braylon ve kardeşlerinin iddialarını yalanlayan Dwight için işlerin yoluna girmesi kolay değil.
Yetişkin olmak, yaptıklarının sorumluluklarını kabul edip hayata devam edebilmeyi gerektirir. İçselleştirilmeyen tecrübe bu nedenle hükümsüzdür, çünkü bir deneyimi değerli kılan ondan çıkardığınız dersi bir sonraki karşılaşmanızda pratiğe dökebilmenizdir.
Howard ise sportif anlamda kendisinde düzeltmesi gereken yerleri düzeltmeyi geciktirdi, yaşayamadığı bir hayatın peşinden koşarak her istediğini yapması da ölmüş Süpermen egosunun ona bıraktığı tatsız bir miras olarak hep peşinde olacak.
Hepimizin hayatta temel olarak karşılaştığı bir sorun vardır. Evliliğin aşkı öldürdüğü ve yerine sevgiyi geçirdiği, ilişkilerin temel dinamiğinin alışkanlığa dönüştüğü gibi iddialar en basit magazin dergilerinde bile bulunabilir ifadelerdir.
Peki o halde insanlar sevmekten ne zaman vazgeçer?
Bu sorunun yanıtı herkes için farklı olsa da 2009 yılında tek seferde gelmiş geçmiş en fazla izleyici oyunu alarak All-Star’a seçilen Howard‘ın şüphesiz buna bir yorumu olacaktır (Bu rekor LeBron’un Lakers’a geçtiği 2019’a kadar kırılamadı). Taraflı-tarafsız birçok izleyicinin sevgisini kazanmış bir figürden yıllar içinde istenmeyen bir adama dönüşen Howard, kendisini dönüştürmeyi reddettiği ölçüde insanlar onu sevmekten vazgeçti.
O artık yalnızca 3 defa yılın savunmacısı olmuş, bir dönemin en iyi pivotu ve savunmacısı değil, aynı zamanda da çocuklarının büyümesini kaçırmış bir baba ve 16 sezon geçirdiği NBA ortamında hiç yakın arkadaşı olmadığını söyleyen bir kişi.
Alıştığımız güvencelerden uzak, henüz küçük parçalara ayırmadığımız bir zeminde ve önceden kestirilmesi kolay olmayan bir sona doğru ilerlemeye zorlandığımız hayatı dar kalıplar içinde tanımlanmış roller üzerinden algılamak pek çok insanı 20’li yaşlarında hayal kırıklığına uğratacaktır.
20’li yaşlarınızın ikinci yarısı irtibat kurduğunuz insanları kaybetmeye başladığınız değil bu insanları çoktan kaybettiğinizi fark ettiğiniz dönemdir. Dwight Howard gerek hoş bir anı olarak kalan Orlando dönemini, gerekse çok keyif aldığını dile getirdiği Los Angeles ve Houston şehirlerini bu şekilde yorumlayabildiği için bunalımını kırıp rol oyuncusu haline gelebilmeyi kabul etti ve şampiyonluk kazandı. Rol oyuncusu Howard, 2020-2021 sezonu için Sixers ile anlaştı ve pivot Joel Embiid’in yedeği oldu.
Stanley Kubrick‘e göre yönetmenlik, çarpışan arabanın içinde Savaş ve Barış yazmaya benzer.
Hepimiz kendi hayatlarımızın yönetmenleriysek kendi Savaş ve Barış’ımızı nasıl yazacağımız da bize kalmış…
O sınırsız ihtimalleri hoyratça tüketen dünya düzeninin sakıncalı kahramanı…
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/970264440639479858/d6.jpg)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Julya ile Sohbet - 1. Bölüm | Krasimir Zhelyaskov
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese iyi akşamlar Florida sakinleri, umarım gününüz güzel geçiyordur. [YAYIN] Julya Yalenchka: Julya ile Sohbet programının tekrardan sunmanın mutluluğu ile beraber-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... her zaman olduğu gibi yanımda çok özel ve değerli bir konuğum var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendisi işinde oldukça başarılı ve çok değerli birisidir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki konuğumuz, Krasimir Zhelyaskov.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, hoş geldin öncelikle, Krasimir. Heyecanlı mısın?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey, selamlar. Evet, biraz heyecan var.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Söylediğin gibi Julya, ben Krasimir. Tekrardan selamlar, kısaca kendimi tanıtacağım..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Önden buyur lütfen.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Uzun bir süredir Florida'da yaşıyorum, burada ki yaşamımı kurdum.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: İşlerim çok güzel gidiyor, bir arkadaş ortamım olmaya başladı. Her neyse, klasik şeyler.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Bir süredir işlerimin arasına hobi olarak kıyafet işide eklendi, bu şehirin insanları...
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: ....iyi giyinmeyi seviyorlar, bunu biliyorum..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kesinlikle, bu konuda sana yüzde yüz hak veriyorum. Bu şehrin insanları modaya bayılıyor.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Bu yüzden kendimi bu işi güzel yapma ve müşterileri memnun etme şartıyla bu işe adadım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde bir sakıncası yok ise ilk sorumu yöneltmek istiyorum.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Evet, seni dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne kadar süredir Florida'dasınız?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Bir süredir, yaklaşık dört veya beş ay.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Dediğim üzere, burada kurulu bir düzenim var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Düzeninizden biraz bahsedebilir misiniz?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Düzenli bir yaşam, güzel arkadaşlar. Ve herkesin bildiği üzere, bir miktar para.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Bunlar klasik şeyler, bu şehiri çok seviyorum. Ve bu eyaleti.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu işe başlamadan önce ne kadar paranız vardı? Sakıncası yoksa öğrenebilir miyim?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Aslına bakarsanız evet, hiç paramın olduğunu söyleyebilirim. Bunu utanmadan söyleyeceğim.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Lâkin, bu işi herkes yapamıyor. Bildiğiniz üzere, çok emek isteyen bir iştir.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Eh, birazda kişinin zevki ile şekilleniyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kesinlikle, bu konuda size hak veriyorum. Bu işi uzun süredir yapıyorsunuz ve oldukça başarılısınız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tebrik ediyorum. Aslına bakarsanız bu iş sizi çok yoruyor mu? Günde kaç saat harcıyorsunuz?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: İltifat için sağ olun, aynı şekil, duygularımız çarpışıyor.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Çok yorulduğum söylenilenebilir, işini seven birisi için bu hiç bir şey.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlıyorum, gerçekten de her başarınız birbirinden mükemmel.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, terzi şirketinizden biraz bize bahseder misiniz?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Tekrardan teşekkür ederim, bu işi yapacaklar için tavsiyem. Azimli olun.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey, bir mesaj aldım Julya..
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Berlin yaşıyor, ehehee. Her neyse.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Şirket, şirket. Şirket denilemez.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya ne denilmeli?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Bir dükkan, bu işte olgunlaşıp büyüyene kadar sadece ufak bir dükkan.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Ayrıcaa, bir website.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bize biraz bahseder misiniz?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Zhelyaskov giyim mağazası, bu konudaki çalışmalarım devam ediyor.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Şehirde tanınan bir marka yapmayı düşünüyorum, oldukça zor olmalı.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Yolum uzun, engeller çok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kesinlikle, oldukça zor olacağına şüphem yok fakat işinizde oldukça başarılısınız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bunun üstesinden geleceğinize de şüphem yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, son bir sorum daha olacak.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Teşekkürler! Belirtmek isterim, buraya gelmeden önce Archie adında bir arkadaşıma kıyafetini teslim ettim.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Buradan ona selamlarımı iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İnsanlar kıyafetlerini diktirmek için nasıl bir yol izlemeli? Size nasıl ulaşım sağlayabilirler ...
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: İletişim hattı veya adres olarak burada söyleyebilirim, değil mi? Bir sakıncası yok galiba.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi ki söyleyebilirsiniz, bir sakıncası yok.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: 292-42-39. İletişim numaram, yakın zamanda bir terzi dükkânınâ gelip ulaşabilirsiniz.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: İnsanlar kıyafetlerini diktirirken, evet.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Bunun hakkında konuşacağım.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Her şey kişinin zevkine göre şekillenir, ve kıyafeti dikecek olanın zevki de buna dahildir.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Ortaya bir şâheser çıkar, herkes bunu beğenir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evett, duydunuz millet. Gerçekten etkileyici bir söz daha.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Teşekkür ederim, iltifatların için.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde süremizin yavaş, yavaş sonuna yaklaşıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizi dinleyen bütün Florida halkına teşekkürlerimi sunuyor, iyi akşamlar diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Krasimir, son söylemek istediğin bir şey var mı?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey, herkese tekrardan selam.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Görüşmek üzere! Kıyafet için, bana geleceksiniz millet! Ehehe.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle Florida sakinleri. Bir daha ki yayınlarımızda görüşmek üzere ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sağlıcakla kalın millet! Bay!
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)NBA Yıldızlarının Sakatlıkları ve Dönüş Tarihleri
NBA geçtiğimiz haftalarda maalesef birçok büyük sakatlığa sahne oldu. Takımlarının kaderini belirleyecek çok sayıda oyuncu türlü sakatlıklara maruz kaldı. Hal böyle olunca yeni bir Sakatlık Raporu yazmak şart oldu. Bu yazımızda Kevin Durant, Lonzo Ball, Damian Lillard ve Alex Caruso’nun sakatlıklarına göz atacağız. Bu oyuncuların olası dönüş tarihlerine de kendi bölümlerinin sonunda ulaşabileceksiniz.
Kevin Durant
Brooklyn Nets yıldızı Kevin Durant, 15 Ocak’ta New Orleans Pelicans karşısında sakatlandı. Takım arkadaşı Bruce Brown’ın kontrolsüz şekilde sol dizinin üzerine düştüğü Durant maça devam edemedi. Yayında pozisyonun tekrarının verildiği ilk anda, sakatlıklara aşina olan insanlar bunun bir arka çapraz bağ (PCL) sakatlığı olduğunu düşündü. Çünkü Durant’in dizi geriye doğru esnemiş gibi görünüyordu. Arka çapraz bağ dizin arkaya esnemesini engelleyen eklem içi bağlardan biridir.
Sakatlığın yaşandığı pozisyona başka bir açıdan baktığımızda ise çok daha farklı bir görüntü ile karşılaşıyoruz. Pota arkasından çekilen açıda Durant’in dizinin içe doğru esnediğini görmekteyiz. Nitekim Durant de oyundan çıkarken dizinin iç tarafını tutmaktaydı. İçe esneme ise dizin iç yan bağlarının zorlanması ve sakatlanması anlamına geliyor.
Brooklyn Nets kanadından gelen açıklamada Durant’in iç yan bağlarında burkulma olduğu ve sahalardan 4-6 hafta arasında uzak kalacağı açıklandı. İç yan bağ zorlanmalarında eğer tam bir kopma yoksa genellikle açıklanan muhtemel süre bu aralıkta oluyor. Zaten insanlarda iç yan bağın tamamen kopması çok nadir görülen bir durum.
İç yan bağ (MCL) sakatlıklarında iyileşme sürecini etkileyen önemli iki faktör bulunmakta. Bunlardan birincisi bağın iç menisküs ve ön çapraz bağla olan yakın komşuluğu. Yukardaki görselde görebileceğiniz üzere iç yan bağ dizdeki diğer ligamentlerle etkileşim halinde. Görselde sağda görebileceğiniz dış yan bağ ise izole durumda. Yani sakatlığın iç yan bağda olması durumu daha komplike bir hale getirebiliyor.
İyileşme sürecini etkileyen bir diğer durum da zorlanmanın uyluk veya bacak tarafında oluşu. Zorlanmanın eğer bağın uyluk kemiğine değil de bacak kemiğine bağlandığı noktaya yakın olması, o bölgedeki kanlanmanın daha fakir olmasından iyileşme sürecinin zor olacağı anlamına geliyor. Dileğimiz KD’nin mümkün olan en kısa sürede sahada olması.
Olası Dönüş Tarihi: Durant’in 5 hafta kadar sahalardan uzak kalacağını kabul edersek Şubat ortasında döneceğini öngörebiliriz. Tarihler 19 Şubat’ı gösterdiğinde Durant’in sakatlığı üzerinden tam 5 hafta geçmiş olacak. Asıl kritik tarih ise 20 Şubat’ta başlayacak All-Star hafta sonunda olup olamayacağı.
Kişisel tahminim Durant’in All-Star’da forma giymeyeceği yönde. Maçta olursa da alacağı süre çok kısıtlı olacaktır. Nets için şampiyonluk hedefi olan şu sezonda kendisini riske atacağını sanmıyorum. Doğu Konferansı All-Star seçimlerinde öne çıkan diğer isimlere ve Her Şey NBA editörlerinin seçimlerine ise buradan ulaşabilirsiniz.
Damian Lillard
Devam eden NBA sezonunda Portland Trail Blazers sakatlıklardan nasibini bolca aldı. Takımdan yapılan açıklamada yıldız isim Damian Lillard’ın uzun süredir sorun yaşadığı karın kaslarından ameliyat olacağı belirtildi.
Lillard, Amerikan milli takımıyla gittiği Olimpiyat oyunlarından, hatta daha öncesinden beri karın bölgesindeki sorunlarla baş ediyor. Bu sezonun da geride bıraktığımız bölümünde Lillard karnı sebebiyle hem çok maç kaçırdı, hem de oynadığı maçlarda zayıf performanslar ortaya koydu. Açıkçası ameliyat kararı artık kaçınılmazdı.
Lillard’ın yaşadığı sakatlığın bu kadar uzun sürmesinin ve nüksetmesinin sebebi karnın komplike anatomisi. Gövdemizi hareket ettirmemize yarayan birçok karın kası yukardaki görselde görebileceğiniz üzere pubis birleşimine yapışmaktadır.
Pubis birleşimine yapışan bir diğer kas da uyluğun adductor longus kasıdır. Bu kas ise kalça hareketlerinden sorumludur. Yani vücudumuzun çok önemli iki bölgesinin hareketini sağlayan, sporda işbirliğiyle çalışan bu kaslar aynı bölgede bulunmaktalar. Hatta bu kaslar aponöroz dediğimiz doku katmanlarıyla birbirleriyle etkileşim halindedir. Bu yüzden Lillard’ın yaşadığı sakatlık oldukça karmaşık.
Lonzo Ball
Deneyin sonunda Ball’un sakatlığının oyuncu aktifken iyileşemeyeceği anlaşıldı ve ameliyat kararı alındı. Bu kararın daha erken verilmemesinin sebebi Bulls’un sezonunun oldukça başarılı devam edişi ve konferans liderliğini elde etme isteğiydi. Ameliyat olmak yırtık küçük de olsa Ball’un 6-8 hafta arasında basketbol oynamasını mümkün kılmayacak.
Yukardaki görselde mavi ile gösterilen kısımlar dizin menisküslerini oluştururken dizi oluşturan uyluk ve kaval kemikleri arasındaki uyumu artırmaktadır. Ball’un geçirdiği operasyonla menisküsü onarıldı ve rehabilitasyon süreci başlatıldı.
Olası Dönüş Tarihi: Ball 21 Ocak’ta diz operasyonunu geçirdi ve bu en iyi senaryoda Mart’ın 2. haftasına kadar oynayamayacağı anlamına geliyor.
Alex Caruso
Sezona Bulls ile fırtına gibi giren Caruso’nun yakasını sakatlıklar maalesef bırakmıyor. Ayağında yaşadığı ve onu 13 maç sahalardan uzak tutan sakatlıktan sonra çok kısa sürede yeniden sakatlanması çok üzücü.
Milwaukee Bucks karşısında bir fast-break esnasında Grayson Allen’ın sert müdahalesiyle yerde kalan Caruso, düşüşü esnasında sağ el bileğini yere çok kötü çarptı.
Düşüşün etkisiyle el bileği kırılan Caruso ameliyat olacak ve onun da 6-8 hafta kadar sahalardan uzak kalması bekleniyor. Bilek kırıklarında büyük oranda ameliyat gerekmesinin sebebi ise bu bölgede çok fazla sayıda küçük kemiğin eklem yapması. Arka arkaya iki hatta toplam 8 adet kemikten oluşan el bileği oldukça komplike bir yapı.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)MVP ödülü finalistleri dün itibariyle belli oldular ve çoğu kişi için adaylar pek de sürpriz değil. İki MVP ödüllü Giannis Antetokounmpo listede yer aldı, bu sezonun MVP yarışının en çok tartışılan iki adayı Joel Embiid ve Nikola Jokic de. Sixers maçlarını 2017-18 sezonundan beri takip ediyorum. O zamandan bu zamana, Kamerunlu basketbolcu Joel Embiid’in gelişimini izlemek bana bir hayli keyif verdi. Ta üçlük çizgisinin arkasından, en uzun süren jump-fake’e sahip olan oyuncudan, NBA efsanesi Kobe Bryant’a benzeyen fadeaway’i geliştiren oyuncuya evriliş sürecinde Joel Embiid bir hayli yol kat etti. Üstüne üstlük Embiid basketbola 15 yaşında başladı. Gainsville, Florida’daki The Rock School’un yedek basketbol takımında en yaşlı oyuncuydu. Şimdi ise Embiid 5 kez All Star, 3 kez NBA en iyi ikinci beşi üyesi ve 3 kez de yılın savunma takımı üyesi.
The NBA has released their final MVP rankings:
1) Nikola Jokic
2) Joel Embiid
3) Giannis Antetokounmpo
4) Devin Booker
5) Luka Doncic
One of the closest MVP races in NBA history.
Buna oldukça benzer bir hikaye de Embiid’in MVP yarışındaki rakibi, Sırp Nikola Jokic’ten geliyor. Embiid’in memleketi olan ve Roger Milla, Samuel Eto’o ve Rigobert Song gibi meşhur oyuncular sayesinde futbolun daha popüler spor olduğu Kamerun’un aksine Jokic, basketbolun kral olduğu bir coğrafyadan geliyor: Balkanlar. Daha da açık olmak gerekirse, eski Yugoslavya’nın bir parçası Sırbistan’dan geliyor. Rahmetli Drazen Petroviç, Toni Kukoç, Vlade Divaç ve Peja Stojakoviç gibi oyuncuları çıkaran bir coğrafya olduğu düşünüldüğünde Jokic’in de böyle bir arka plana sahip olması çok sürpriz değil. Ama pek tabii ki işin aslı çok daha derin. Barclays Center’daki 2014 Draft’ı gecesinde gözler kolej basketbolu yıldızları Andre Wiggins, Jabari Parker, Julius Randle ve Joel Embiid’in üzerindeydi. Jokic, ismini 41. sıra seçimine kadar duymayacaktı. ESPN yayını Jokic seçildiğinde reklam arasındaydı. Daha açık konuşmak gerekirse, bir “Taco Bell” reklamıydı. Daha da açık konuşmak gerekirse, bir Quesarito tanıtımıydı. O andan sekiz yıl ileri gittiğimizde ise Jokic şu anda bir kez MVP, dört kez All Star ve üç kez de NBA en iyi beşlerine seçilmiş bir basketbolcu.
Zach Lowe said Jokic is a good defender today & used analytics for it. Embiid never had a chance if experts can’t even see he’s better than him on the defensive end. We should just move on from MVP.
NBA dünya çapındaki en iyi basketbol ligi olarak biliniyor. Dünya çapındaki tanınırlığını sağlayan etmenlerden biri süper yıldızları ve 2022 senesinde de, bunlardan en göz önünde bulunanları Joel Embiid ve Nikola Jokic. Taraftarları, medyayı ve hemen hemen herkesi ekran başına kilitlenmesinden dolayı böylesine iki oyuncunun karşı karşıya gelmesi herkesin bayıldığı bir olay. Ama bazen olaylar ve şartlardan, ki bu sefer küresel bir salgından ötürü bu iki yıldız bir türlü karşı karşıya gelemediler. 10 Aralık 2019’dan beri bu ikili ilk kez 14 Mart’ta karşı karşıya geldiler. Bu sezonki ilk karşılaşmayı Embiid COVID pozitif teşhisi ile kaçırmak durumunda kalmıştı. Ama bu sefer şartlar müsaitti ve NBA’in iki devi, maça hazırlardı.
76ers ve Nuggets ortaya bir savaş koydular. İlk yarının sonunda ev sahibi takım 58-53 öndeydi. Maçın geri kalanının kaderi ise son anlarda çizilecekti; Nuggets’ın Delaware’li çaylağı Nah’Shon Lee “Bones” Hyland sayesinde. Bones üç sayı çizgisinden 4-9 isabetle oynarken 21 sayı bulurken, bu sayıların 12’si son çeyrekte geldi – hepsini de bench’ten gelerek kaydetti. Geçen senenin MVP’si 22 sayı 13 ribaund ile double double yaparken Embiid, saha içinden 11-20 isabetle 34 sayı kaydetti.
Maçın bitiş anını takiben, pek tabii ki, muhabirler, yazarlar, taraftarlar ve gezegendeki tüm basketbolseverlerin aklındaki soru, bu iki MVP adayının birbirleri hakkındaki düşünceleriydi. Jokic’in, konu Embiid olunca ağzından dökülen kelimelerin hepsi övgü doluydu: “Ligdeki en iyi oyuncularla oynamayı severim. O muhteşem bir oyuncu. Onun gibi, ligin en iyileri ile aynı parkeyi paylaşmaktan büyük zevk alıyorum.” Embiid Jokic hakkında konuştuğunda ise saygının karşılıklı olduğu açıktı: “Bu oyunun en iyilerine karşı oynamayı seviyorum. Bu en iyinin ise bir başka uzun olması beni mutlu ediyor. Yapabildiği şeyler… O tam bir canavar. Onu izlemeyi seviyorum.”
Hangi oyuncunun MVP ödülünü hak ettiği, ödülün verilmesinden önce ve ödül verildikten sonra artarak devam edecek. Şu anda, kazananın kim olacağını kimse bilmiyor. Ama şunu rahat bir şekilde söyleyebiliriz ki hem Jokic’in, hem de Embiid’in, onları daha özel oyuncular haline getiren kendilerine has hikayeleri var. O yüzden de MVP’nin kim olduğundan bağımsız olarak, bu oyunculara karşı negatif bir bakış açısına sahip olmaktansa, ikisini de bolca takdir etmek en iyisi.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/971390782000988220/1.png)(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/971390782261039104/2.png)(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/971390782491750420/3.png)
- Sipariş üzerine maksimum 1 gün içerisinde, sipariş eden şahsın isteği üzerine özel fiyatlandırma sonucu tasarım yapılır ve teslim edilir.
- Her türlü tasarım yapılır.
Siparişi ulaştırmak için bağlantıya tıklayın. (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?action=pm;sa=send;u=2973)
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Yok Artık Dedirten İstatistikler
İstatistikleri takip etmek oldukça keyiflidir. Belki de aramızda bunun verdiği haz için bile NBA’i takip edenler bulunuyor olabilir. 100 sayı atan Wilt Chamberlain’den tutun, bir maçta 14 üçlük atan Klay Thompson’a kadar. Nesilden nesile bir başka rekor kırılırken, çıta her seferinde daha da yukarı çıkarılıyor. Bazen bu çıta öyle tuhaf bir hal alabiliyor ki, harika performanslar bile izleyici değerlendirmesi altında ezilip gidiyor. 50 sayı atmak, playofflar’da binlerce sayılar atmak… Hepsi birbirinden değerli olsa da, karşısına farklı bir istatistik koyulduğunda sönük düşmesi an meselesi haline gelebiliyor. Bu makale de tam olarak bunları ele alacağız.
Bir Yarıda 55 Sayı: Kobe Bryant
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971336462291304448/br_1.jpg)
Kobe Bryant’ın ne denli bir efsane olduğunu tekrardan dile getirmek manasız. Onu efsane kılan bazı noktalardan biri skorerliğidir. Tarihin en iyi 5 skorerinden biri diyebileceğimiz gibi, 81 sayı ile bir maçta en çok sayı atan 2. kişidir. Onun başarılarından bir tanesi ise, resmi bir maçın ilk yarısında (2 periyot) 55 sayı atmasıdır. Canlı izleyenlerin oldukça şanslı olduğu bu performansa başka açılardan bakarsanız değeri daha kolay anlaşılacaktır. Nedir bu diğer açılar?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971336612724224010/br_2.jpg)
Bir yarıda 55 sayı kaydeden Kobe Bryant, başkalarının kariyer rekorlarını iki periyotta egale etmiştir. Mamba’nın 55 sayıyı geçtiği pek çok maç olsa da, burda vurgu yaptığımız nokta sadece İKİ PERİYOTTA bunu yapmasıdır. Bunu yaparak kimlerin kariyer rekorlarının önüne geçti? Kimlerin kariyer rekoruna ulaşabildi?
Vince Carter (51 sayı) Hakeem Olajuwon (52 sayı) Giannis Antetokounmpo (52 sayı) Tim Duncan (53 sayı) Moses Malone (53 sayı) Dirk Nowitzki (53 sayı) Kevin Durant (54 sayı) Dwyane Wade (55 sayı) Kareem Abdul-Jabbar (55 sayı)
Triple-Double Problemi: Washington Wizards
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971336725781704714/br_3.jpg)
Bahsi geçtiğinde akla ilk olarak Oscar Robertson, Russell Westbrook gibi isimlerin geldiği triple-double, istatik tablosunda 3 kategoride çift haneli sayılara ulaşmaktır. 1997’de Washington Bullets’tan Wizards’a değişen başkent takımı, yıllar boyunca triple-double problemiyle karşı karşıya kalmıştır. Takımın zararına herhangi bir kompozisyon olmasa da, triple-double konusunda yetersiz oldukları oldukça açıktır. İstatiklere göre Wizards takımı 2000’den bu yana sadece 25 kez triple-double kaydederken, takımın yeni oyun kurucusu Russell Westbrook 151 kariyer triple-double’ına sahiptir. 2000 yılından bu yana sadece 25 Triple Double’a tanıklık eden Wizards taraftarı için, Westbrook sayesinde, triple-double’lı günler yakındır.
Bir Kulüpten Daha Çok Sayı Atmak: LeBron James
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971336864034340874/br_4.jpg)
36 yaşına gelse de rekor kırmak onun için bir hobi gibidir. Rekor kırmak, onun karakteriyle bütünleşmiş bir durumdur. LeBron James’in kırdığı sayısız rekorlardan en çılgınını seçmek oldukça zordur. Başardığı en zor rekor…Finallerde 3 – 1’den dönmek? 8 kez art arda finallere çıkmak? Siz düşünedururken gözler önüne şu rekoru sunalım.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971336956648759346/br_5.jpg)
LeBron James, kariyeri kapsamında 7491 playoff sayısına sahipken, Memphis Grizzlies takım tarihi boyunca 7045 playoff sayısına sahiptir. Kral, koca bir takımdan daha çok playoff sayısı kaydetmiştir. Bu konu hakkında ne kadar derin düşünürseniz, LeBron James gözünüzde o kadar efsaneleşiyor.
Bir Takımdan Daha Çok Üçlük Atmak: Stephen Curry
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971337075133644830/br6.jpg)
Bu alt başlığımızda iki soru üstüne düşünmenizi talep ediyoruz. Stephen Curry mi çok iyi, bahsedeceğimiz takım mı çok kötü? Yakın tarihte, üçlüğe dayalı oyun tarzıyla adını tarihe kazıtan Steph Curry, 3 NBA şampiyonluğuna ve 2 MVP ödülüne sahiptir. 2015 ve 2016 sezonlarında art arda MVP olan Curry’nin patlama sezonu, 2016 sezonudur. Maç başına 30.1 sayı, 5.4 ribaunt, 6.7 asist ve 2.1 top çalmanın yanı sıra, bir sezonda 402 üçlük atarak NBA rekoru kırmıştır. 402 üçlük, bir oyuncu tarafından bir sezonda en çok atılan üçlük sayısıdır. En yakın takipçisi 2018 – 19 sezonunda kaydettiği 378 üçlük ile James Harden’dır. Curry’nin bu rekoru ne kadar çılgınca?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971337162333253692/br7.jpg)
Tıpkı LeBron James’in Memphis’i geçmesi gibi, Şef Curry de bu noktada bir takımdan üstündür. Kobe Bryant, Derek Fisher, Pau Gasol ve Metta World Peace gibi isimlerin bulunduğu 2011 – 12 Lakers takımı, sezon boyunca kaydettiği üçlük sayısı sadece 362’dir. 2016 Curry, 402 üçlüğü ile tek başına 2012 Lakers takımından daha çok üçlük kaydetmiştir. Ayrıca, Bebek Yüzlü Katil Curry’nin kariyer üçlük yüzdesi %43 iken, 2011 – 12 Lakers’ın üçlük yüzdesi %32’dir.
Takımların rekorlarını bireysel bir şekilde kıran efsaneler, 2000 yılından bu yana sadece 25 Triple Double kaydedebilen Wizards ve bir yarıda 55 sayı kaydeden Kobe Bryant. Şüphesiz ki istatistikleri takip etmek, basketbol izlemek kadar eğlenceli. Sizin en çılgınca bulduğunuz hangisi?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Eleştirmenler Filmi Yerden Yere Vurdu!
Bu hafta sonu, NBA takipçilerini en az NBA finalleri kadar, belki de daha fazla heyecanlandıran bir olay var. LeBron James’in başrolünü oynadığı Space Jam: A New Legacy, bu hafta sonu vizyona giriyor. 16 Temmuz tarihinde Türkiye’de gösterime girecek olan film, geçtiğimiz gün ilk gösterimini galasında gerçekleştirdi. Lebron’un kariyerinde yeni bir dönemin habercisi olan filmi izlemek için pek çok hayran, oldukça hevesli şekilde beklemekte. Herkesin aklında ise muhtemelen tek bir soru var: Film ne kadar iyi?
Filmi izleyen NBA takipçileri ve LeBron severlerin filmden, en kötü ihtimalle asgari bir zevk alacakları kesin. Ancak filmi izleyen eleştirmenlerin ve internet kullanıcılarının gözünde yeni Space Jam, beklentileri pek karşılayamamış gibi duruyor.
Film eleştirmenlerinin ve filmi izleyen genel geçer izleyicilerin, filmler hakkında oylama yapabildikleri internet sitesi Rotten Tomatoes’da an itibariyle, eleştirmenlerin yeni Space Jam filmi için verdikleri not 100 üzerinden 39. Bu da, en azından şu anda filmin eleştirmenler tarafından oldukça kötü bulunduğu yönünde bir bilgi veriyor. Peki eleştirmenler filmi neden bu kadar kötü buluyor? Çeşitli kaynakların bu konuda farklı görüşleri var. Birkaç örneği inceleyelim:
The New York Times: Şakaların birçoğu tutuyor. Ama bilinçli olarak gerçekleştirilen “5 duyuya birden yüklenelim” isteği baş döndürücü bir aptallaştırmaya yol açıyor. İzleyiciler, duvara çarpmış bir Wile E. Coyote’a dönüşüyor.
Chicago Sun-Times: Daha önce hiç böyle bir şey izlemedim. Umarım bir daha böyle bir şey izlemem ve keşke izlediğim şeyi zihnimden silebilseydim.
The Atlantic: Space Jam: A New Legacy, ansiklopedik bir görsel kaynağına sahip olmanın, önünüze konan ürünü izleyip hoşlanmaktan daha evla olduğu, uyumsuzluğun hüküm sürdüğü korkunç bir geleceğin ön izlemesi gibi.
The Hollywood Reporter: Bu filmin, stüdyonun pazarlama departmanı dışında kimin ilgisini çekmesi gerektiği tam bir muamma.
Polygon: Space Jam: A New Legacy sadece pazarlama ve şirket karını önemseyen insanlar için tatmin edici: Bu filmi satabilir miyiz? O zaman bu film başarılı.
Tribune News: Geri dönüştürülmüş, Frankenştayn’ın Canavarına benzeyen bir fikri mülkiyet. Etrafa popüler kültüre göndermeler fışkırtan, izleyicisinin gözüne Halloween kostümlerini sokmaya çalışan ve “umarız tutar!” diye dua eden bir yapım.
Görünüşe göre Space Jam: A New Legacy en azından şu anda film eleştirmenlerinden geçer not alamamış durumda. Yine de unutmamak gerekir ki bu film eleştirmenler için değil, içinde basketbol sevgisini büyütmüş ama içindeki çocuk hiç büyümemiş basketbolseverler için çekildi. Her ne olursa olsun bu film Lebron’un kariyerinde bir mihenk taşı, belki de bir dönüm noktası olacak ve onun geriye bırakacağı mirasın belki de en önemli parçalarından biri olacak.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
:vays: :sampanya::-[ :sampanya:
Julya Yalenchka
29.07.2001 doğumlu kısaca "July" adıyla bilinen ve tanınan Julya başarılı, mal varlığı yüksek, sıcakkanlı ve ekip çalışması aynı zamanda gece hayatı ile ön plana çıkıyor. Kız, erkek cinsiyet ayrımı yapmadan dostça vakit geçirmeyi seven, evli olmayan birisi. July kariyerinde ise oldukça başarılı ve şehirce tanınan birisi. Geceleri barlara, gece kulüplerine, konserlere gitmeyi seven, restoranlarda yemek yemeyi seven ve geceleri arkadaşları ile vakit geçirmeyi seven birisi. En sevdiği renk siyah.Kısa ve öz olacak şekilde karakterimi belirttiğimi düşünüyorum, rol bulamayanlar, karakter gelişimi isteyenler, sunucuya yeni başlamış "neler yapacağım ben?" diyen arkadaşlar olur ise çekinmeden "Forum PM" üzerinden ulaşım sağlayabilirler. İyi günler dilerim. ((İllegal - Legal karakterler fark etmez, illegal rolü yapanlarda ulaşabilir, legalde.))
Hakkını verebilecek adam bellidir :sampanya:
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Sürpriz Çıkış Yapan Oyuncular
5.Derrick Rose-New York Knicks
New York Knicks elenmiş olsa da, Derrick Rose’un çıkışını göz ardı etmek büyük hata olurdu. Dallas Mavericks turu geçmiş olsaydı Tim Hardaway Jr’ı almayı düşünüyordum. Ancak Dallas elenince Rose bir adım öne geçti. Yaşadığı sakatlıklar yüzünden kariyeri büyük bir sekteye uğrayan Rose, 3 yıldır istikrarlı katkı vermeyi başarıyor. Sezon başında şampiyonluk favorisi bir takım yerine New York’a takas olmayı seçmesi şaşırtmıştı. Buna rağmen tüm beklentileri aşan New York’ta 15 sayı ortalama tutturdu. Playoff’ta ise bunu daha da ileriye taşıdı. Trae Young’ın savunmasında eleştirilse de, hücumda 19,4 sayı, 4 ribaund, 5 asist ortalamayla oynadı. %47’lik üç sayı yüzdesi de etkileyiciydi. Rose’u yarışmacı kimliğiyle görmek keyif vermeye devam edecektir.
4.Bryn Forbes-Milwaukee Bucks
Milwaukee Bucks seriyi 4-0 kazanırken X faktörlerden biri kesinlikle Bryn Forbes oldu. %40 isabet ile maç başı 4 üçlük atan Forbes, 15 sayı ortalama ile oynadı. Gerçek şut yüzdesi %72,6 ve hücum ratinginde 132 ile ilk beşte yer alan tüm oyunculardan daha iyi bir verimlilik ile oynadı. Forbes’un yanı sıra Bucks’tan Brook Lopez ve Bobby Portis’i de analım.
3.Tobias Harris-Philadelphia 76’ers
Bu kategoride yıldız oyunculardan ziyade daha beklenmedik isimlere yer vermeye çalıştım. Yine de Tobias Harris’in harika performansını bu listeye almak mantıklı geldi. Kariyerinin hiçbir noktasında bu kadar verimli ve faydalı olduğunu görmedik. 5 maçlık seride, 25 sayı, 10 ribaund, 3,8 asist ve 1,2 top çalma ile oynadı. %50 saha içi ve %38 üç sayı yüzdeleri de gayet iyi göründü.
2.Monte Morris-Denver Nuggets
Jamal Murray’den yoksun şekilde sezonun sonunu geçiren Denver Nuggets, playoff’larda guard katkısı arıyordu. Monte Morris’te bu pozisyon için en uygun adaydı. Ancak sakatlıkların etkisi ile playoff’a hiç hazır gelmedi. Buna rağmen seri ilerledikçe Monte Morris’in katkısı arttı. 2-2 olan serinin en kritik 2 maçında, 28 sayı 5 asist ve 22 sayı 9 asistle turun geçilmesinde büyük pay sahibi oldu. 6 maçta 15 sayı, 3 ribaund, 5,8 asist ortalama tutturdu. Austin Rivers ve Campazzo’nun da iyi katkılar verdiğini burada söyleyelim.
1.Daniel Gafford-Washington Wizards
Sezon ortasında takıma takaslanan Daniel Gafford, kenardan gelip takıma iyi katkılar verse de, Scott Brooks tarafından hak ettiği saygıyı göremedi. Normal sezonda oyuncu verimliliğinde tüm NBA’de 20. Sırada olmasına rağmen görülmedi. Playoff’larda ise işi farklı bir noktaya taşıdı. Tüm serilerde hücum ratingi en yüksek oyuncu, 156 ile Gafford. Ayrıca savunma ratingi 115. Rakam size çok gelmesin çünkü takım ortalaması 122. Ortalama sadece 23 dakika süre alan Gafford, 11,8 sayı, 5,8 ribaund, 1 top çalma, 2 blok ortalama ile oynadı. Şut yüzdesi %84,6 ile playoff’ta açık ara 1. sırada. Ayrıca blok ortalamasında da 4. Bu rakamlar Gafford’ı anlatmak için yetmediyse sıkı durun. Philadelphia’nın Washington’ı 4-1 elediği seride, toplam 70 sayılık fark oluştu. Gafford’ın sahada kaldığı bölümü ise Washington +7 sayı farkla önde bitirdi. Scott Brooks’un görebildiğini sanmıyorum ama birçok GM bu rakamları görmüştür.
Bu yazıyı oluştururken özellikle beklenmedik durumları almaya çalıştığımı söylemek istiyorum. Devin Booker, Kawhi Leonard, Luka Doncic gibi isimlerin neden olmadığını söyleyeyim. Onların yaptıkları beklenilen durumlardı. Zaten süper star olan oyuncuları buraya sürpriz olarak yazmak doğru olmazdı. Sizce bu listeye kimler eklenebilirdi? Yorum yapmayı unutmayın.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Belleğin Azmi
Belleğin Azmi, İspanyol ressam Salvador Dali tarafından 1931 yılında yapılan ve toplumda “Eriyen Saatler” olarak da bilinen “Belleğin Azmi” adlı esere atıfta bulunmaktadır. Eser erimiş cep saatleri barındırmasına rağmen vurgusunu bir anlamda ölüm kavramına yapar: Resmin ortasında soluk bir cildin üstündeki kirpikler, açılmamış cep saatine üşüşmüş karıncalar ve erimiş saatlerden bir tanesinin üstüne konmuş kara sinek bize nerede olduğu belirsiz bu düzlemde hepimizi bekleyen sonu işaret eder.
Hafızamızı zorladığımızda NBA genelinde var olan bir fenomenin mevcudiyetini fark ederiz. Pek çok takım normal sezonu kendi konferansında ilk sırada tamamlasa bile NBA Finallerine kalamamıştır. Benzer şekilde pek çok yıldız tarih boyunca normal sezonu iyi istatistiklerle bitirmesine rağmen playofflarda bocalamıştır.
İstatistiki olarak bakıldığında son 20 sezonda Doğu Konferansını ilk sırada tamamlayan takımların yalnızca 3’ünün şampiyon olduğunu ve 2’si de NBA Finali oynadığını görüyoruz. Doğu’yu 2. sırada tamamlayan ekiplerin yine 3’ü şampiyon olurken 7’si Finalde mağlup olduğunu teyit edebilirz.
Aynı istatistiğin Batı Konferansındaki karşılığına baktığımızdaysa Konferans birincilerinin 7 şampiyonluk ve 3 ikincilik yaşadığını görüyoruz. Konferans ikincileri de bu süreçte 3 defa şampiyon olurken 3 kere Finalde yenilmiş.
Bu durumun bize ürettiği 2 soru vardır. Birincisi, elit sporcular arasında dahi neden playoff baskısı oluşur?
İkincisiyse kendisini özellikle Doğu Konferansı özelinde daha net gösterir: son 20 yılın Doğu Konferansı birincileri neden sadece 5 defa Finalde yer aldı?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971686105722281984/e_1.jpg)
Göreceli Kalite
NBA’i yıllardır takip eden kitlenin bildiği bir gerçek mevcuttur: Doğu Konferansı Batı Konferansına göre daha kolay görülür. Nitekim bu durumun bir sonucunu da 2017 yılına kadar yapılan NBA All-Star maçlarının sonucuna bakarak anlamak mümkün. 2000-2017 arasında oynanan maçların yalnızca 6’sını kazanan Doğu karması, son 7 maçın 6’sını da kaybetmişti.
Oysa ki 80’lerde oynanan 10 maçın 7’sini Doğu karmaları kazanırken 90’larda oynanan 9 maçın 6’sını kazanan taraf da yine ABD’nin Doğu yakası olmuştu (1999 yılında lokavt nedeniyle maç yapılmadı).
Doğu’da 80’lerde Sixers, Celtics ve Pistons, 90’larda Bulls ve Knicks gibi ekiplerin yıldızlarının sürüklediği kadrolar mevcuttu. Bu durum kendisini All-Star maçlarında gösterdiği gibi açılıştaki istatistikte de anlamlı bir karşılığa sahip: 1980-1999 arasında oynanan 20 sezonda Doğu Konferansı birincileri tam 11 defa şampiyon olurken 4 defa da Finalde yenilmişti. 80-99 arasında Konferans 2.si olup şampiyon olan tek takımsa 1993 yılında Bulls olmuştu.
Şu halde korelasyon kendisini net biçimde ortaya koymaktadır: Larry Bird, Isiah Thomas, Michael Jordan ve benzerlerinin ardından gelen 20 yıllık oyuncu grubundan Doğu Konferansında LeBron James’in oynadığı takımlara sürekli rekabet edecek baskın bir oyuncu grubu oluşmamıştır.
Bu durumda anlatı bizi adeta antropolojik bir soruyu ele almaya taşır: Bir sporcuyu ileri taşıyan unsur nedir?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971686232700637204/e_2.jpg)
Üstünlük
Mahallesinde basketbol oynayan kimselerden NBA Finallerinde boy gösteren oyunculara kadar hepimizin aşina olduğu bir his vardır: hiçbirimiz kaybetmeyi sevmeyiz. Basketbol da doğası itibarıyla içinde beraberlik barındıran sporlardan ayrışır. Puanların bölüşülmesinin söz konusu olmadığı bu düzlem bizi bir tarafın mağlubiyetinin zorunlu olduğu sonucuna taşıyacaktır. Dolayısıyla sahayı paylaşanlardan birisi son düdük çalındığında mutlak surette kaybedecektir.
Nitekim Chicago Bulls’un 1997-1998 yolculuğunun ele alındığı “The Last Dance” belgeselinin izlediği anlatı, sürekli olarak karşısındakileri yenmeye iten bir baş aktörü odağına alır. Dramatik kurgu bizi aşılmaya çalışılan dev engellere götürür. Yolculuğun çatışma noktaları Jordan’ın kişisel üstünlük hedefine kilitlenmiştir. Anlatı bizi zorluklarla dolu ilk zafere taşıdıktan sonraysa roller değişmiştir, zirveyi kovalayan artık zirveyi korumak durumundadır.
Niccolo Machiavelli dönüşen üstünlüğü tanımlayan olguyu “Prens” adlı eserinde ele almıştır. Ona göre bir hükümdar zirveye çıkmak için ne kadar zorlu bir yolu aşarsa zirvede kalmak için göstermesi gereken çaba azalacaktır.
1991’de kariyerinin zirvesine çıkan Jordan, kurgunun kötü kahramanı Pistons’ı süpürür ve finalde kendisinden önceki “en iyi” Magic Johnson‘ı alt eder.
Gelgelelim The Last Dance, Machiavelli’nin tanımladığı sınırların dışında bir anlatı izler: bizlere 1991 yazından sonra Jordan’ı, hedefine ulaşan herhangi bir yetişkinden ayıran unsuru açıklar.
Yüksek İdealler
1991 yazında ilk amaç 2. şampiyonluk olsa da ufuktaki hedef ne Magic’in, ne Bird’ün, ne de Thomas’ın başardığı 3 defa üst üste şampiyon olma idealidir. Jordan oynadığı dönemin içinde üretilen kahramanları “aşma” motivasyonunu bu doğrultuda gösterir. 93-95 arası basketboldan uzak kalan Jordan’ın 96’daki amacı yine zirveye çıkmak olarak güncellense dahi 97 ve 98 şampiyonlukların hedefi yine kendisini yüceltir.
Her iddianın kendisini önce ispat etme, sonra sürdürme gereksinimi vardır. Bu kavramın tam olarak ne anlama geldiğini anlamamız içinse beraberliğin olmadığı bir diğer bireysel spor dalını incelememiz gerekir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971686432072663080/e_3.jpg)
Müstakil Tanrılar
Tenis bireysel üstünlük durumunun zirve yaptığı spor dallarından biridir ve 2003 sonrası dönemden itibaren rekabetçiliğini artırmıştır. Tek Erkekler Tenisinde 2003 yılında oynanan Wimbledon Finalinden bu yana 71 Grand Slam Organizasyonunun 59’unu Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic üçlüsü kazanmıştır. Büyük üçlü, 2003 yazından bu yana aralarına yalnızca 8 farklı şampiyonu dahil etmiştir. Bu grubun içinde birden fazla zaferi olansa yalnızca iki kişi vardır: Stan Wawrinka ile Andy Murray kazandıkları 3’er Grand Slam şampiyonluğuyla adeta spordan özerkliğini ilan etmiş büyük üçlüye kısmen de olsa kafa tutabilmiştir.
Bu yıl 40 yaşına girecek olan Federer artık aynı rekabetçilik düzeyinde değil ve 36 yaşına girecek Nadal da Wimbledon ile Olimpiyatlara katılmayacağını açıkladı. Dolayısıyla bir güç boşluğunun oluşması yaklaşsa ve tenisin gençlerine fırsat doğsa bile ortada bir engel mevcuttur.
Novak Djokovic
Dünyanın en prestijli tenis turnuvasında, onu en çok kazanan oyuncunun karşısında maç puanından dönüp şampiyon olabilir misiniz? Djokovic 2019 Wimbledon Finalinde Federer karşısında bunu başardığında Jordan’ın benzeri olan pek az sporcunun sahip olduğu mental sertliği ortaya koydu.
Seneca, mental sertlik hakkında ise şöyle der:
“Unutma ki seni yönlendiren zihnin kendi kendine yetebildiğinde yenilmez olur. tutkulardan kurtulmuş bir zihin kale gibidir, insanların sığınabileceği daha güçlü bir yer yoktur."
Bu noktada Djokovic’in anlatısının Jordan benzeri büyüklerle benzeştiği nokta her iki sporcunun kariyerlerinin ilerleyen dönemlerinde, daha önce zirveye hiç çıkmamış bir başkasının buraya ortak olmasına izin vermemesidir.
2020 Avustralya Açık Finalinde Dominic Thiem‘i, setlerde 2-1 geriye düştükten sonra yenen, 2021 Avustralya Açık Finalinde Daniil Medvedev‘i 3-0’la geçerek kupaya uzanan Sırp raket 2021 Roland Garros’da Finalde 22 yaşındaki Stefanos Tsitsipas‘ı setlerde 2-0 geriye düştükten sonra mağlup ettiğinde Jordan benzeri bir mental sertliği gösterdi.
Üstelik Djokovic 2021 RG 4. tur maçında 19 yaşındaki Lorenzo Musetti‘yi 2-0’dan dönüp elemişti ve turnuva tarihinin en başarılı yıldızı Nadal‘ı ise yarı finalde mağlup etmişti.
Djokovic’in şu ana kadar mağlup ettiği gençler için turnuva sayısının bolluğu ve büyük üçlünün yaşları göz önüne alındığında elbette ki fırsatlar çıkacaktır; fakat bu ayardaki sporcuların üstünlük sağlama istekleri sadece gençlere karşı değildir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971686658263101470/3_4.jpg)
Ölümsüzlük
Tenis özelinde bize kendisini gösteren olgu açıktır: hak, verilmez alınır. Büyüklük yolunda yürüyen sporcular kendisinden önce gelenleri devirmekle mükelleftir. 22 yaşındaki LeBron James’in 2007 yılında Pistons’a karşı Doğu Konferansı Finalinde 2 uzatmaya giden, Detroit’in sahasında oynanan ve takımının attığı son 30 sayının 29’unu attığı 5. maçta başardığı tam da budur. Benzer biçimde James’in 2012 Konferans Finalinde Celtics’e karşı 6. maçta sergilediği 45 sayı 15 ribaundluk performans da bu grupa girer.
Büyüklük yolunda yürümenin bir diğer gereksinimi de geriden gelenlere fırsat vermemekten geçer. Michael Jordan’ın 98 NBA Finali 6. maçında Jazz karşısındaki performansı ve Kevin Durant’in 2021 playofflarında Bucks karşısında 49 sayı 17 ribaund 10 asist 3 top çalma 2 blok ile oynadığı 5. maç bu bölümün performanslarıdır.
Jordan, James, Durant ve benzeri sporcuların üstünlük sağladıkları kimseler o an için karşılarında bulunan sporcular olsa dahi bu insanlar gösterdikleri performansla toplumsal hafızanın içinde ölümsüzlüklerini sağlamlaştırırlar.
Bellek Yönetimi
Bir yazılım prensibi olarak donanım üzerinde hakimiyete ihtiyacınız varsa “native” olarak, yani işletim sisteminin kullanımına direkt etki edeceğiniz ve “belleği yöneteceğiniz” şekilde yazılım yapmanız gerekir.
Kolektif bilincin içinde ölümsüzleşmek isteyen Djokovic, Nadal, Federer veya Jordan, James, Durant gibi sporcular da toplumun belleğini performanslarıyla yönetir. Nesnel düşünme becerilerinden yoksun insanların zihni çoğunlukla hafızasını duygularıyla eşleyecektir. “Bir insanın sana ne yaptığını unutabilirsin ama ne hissettirdiğini unutamazsın” benzeri basit aforizmaların odağında da bu yatar: İnsanların belleklerinde kalıcı yer edinebilmek için dramatik kurgunun mümkün olduğu kadar vurucu olması gerekmektedir çünkü pek çok insan görebilmek için etkilenmeye ihtiyaç duyar.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971686845568143370/e_5.jpg)
Zaman Korkusu
Christopher Nolan zaman kavramının ölümle olan ilişkisine “Yıldızlararası” adlı filminde olması gerektiği gibi bir bakış açısı katmıştır.
Ölümden korkmuyorum. Ben yaşlı bir fizikçiyim. Zamandan korkuyorum.
Dali’nin “Belleğin Azmi” eserinde, belirsiz bir düzlem olan yaşamın içindeki zamana “sahiplik” algısını yaratan saatin erimesi ve bir “son bulmuşluğu” böceklerle resmederken işaret ettiği temel olgu da zaman korkusudur. Ölüm kavramının bizlerde yarattığı temel sıkışmışlık, “kendimiz” olduğunu sandığımız kişinin sınırlarının ortadan kalkması ve başkalarının bilincindeki imgemizle bir süre daha “dünyada” kalacağımız gerçeğidir.
Kimse kendi adını koymaz ama adının nasıl anılacağını belirlemek kişinin elindedir. İster tenis efsanesi, ister basketbol efsanesi olsun bu seçkin grupta yer alan pek az sayıdaki sporcunun başardığı husus da budur: Onlar zamanın doğal sınırına karşı gelmemiş, bu sınırı aşmak için toplumsal belleği şekillendiren duyguları yönetmişlerdir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/971687028901175316/e6.jpg)
Bazı NBA Yıldızları Niçin Daha Büyüktür?
Susan Neiman‘a atıfta bulunmak gerekirse bu gibi bir yazının son bölümüne gelebilmişseniz yaşamınızda çoktan fark ettiğiniz bir durum söz konusudur.
“Olanla olması gereken arasında fark mevcuttur. Olan, mevcutta etrafınızdaki dünyanın durumudur, olması gereken ise idealleriniz, etik değerleriniz veya kabullerinizdir.
Rousseau olanla olması gereken arasındaki uçurumun dünyayı değiştirmemiz gerektirdiğini söylerken Hume olması gerekenden vazgeçmeyi tercih ediyordu…”
Neiman’a göre Hume’unki gibi fikirler bize büyümeyi çağrıştırıyorsa bunun nedeni, büyümeye dair yanlış bir kavrayış tarafından kandırılmış olmamızdır.
Herhangi bir anlatının temel hedefi duygu durum değişikliği yaratmak veya bir düşünceyi tetiklemektir. Dali gibi ressamlar ölümsüzlüğü yeni bir bağlam kurarak, onu izleyenin evrensel önkabullerini sarsarak başarırlar.
Basketbol ise bir sanat değildir, daha çok antropolojik ihtiyaçlarımızın karşılandığı bir düzlemdir. Nitekim ortalama bir insansanız, bir resmin aksine, sonucunu bildiğiniz maçın tamamını tekrar izlemeyeceksinizdir.
Bu durumun jeneriklik pozisyonlar hariç tek istisnası ise Jordan‘ın 98’de şampiyonluğu kazandıran sayısı, James‘in 2016 finalleri son maçında vurduğu blok gibi anların tekrar izlenilebilirliğinde yatar. Yalnızca duygularımızı harekete geçirmiş sahneler bizde o bağlamı “tekrardan yaşama” hissini uyandıracaktır.
Sonuç – Kimler Büyüktür?
Bizlere, yaşanmış bir anı tekrar deneyimletmeyi başaran sporcular diğerlerinden olgundur çünkü onlar zamanın işleyişinden korkmamış, onu kavramış ve kendi lehine kullanmış kimselerdir.
Genç kuşaktaki Devin Booker, Donovan Mitchell, Luka Doncic, Trae Young ve Jayson Tatum gibi yıldızların toplumsal bellekte kalıcı yer elde etmeleri için “büyümeleri” gerekmektedir. Bu düzeydeki sporcular için büyümek, içinde bulundukları dünyayı değiştirme azmini göstermekten ve kendilerinden önce gelen kimseleri yıkmaya cesaret etmelerinden geçer.
Bu düzeydeki bir sporcu ancak playoff eşleşmesi son maçını oynadığında eli titremiyorsa olgunluğa erişmiştir veya bir NBA Finalinin son dakikalarında paniklemeden oyununu oynuyorsa büyümüştür. Sporcular ancak zaman kavramından korkmadan, onunla birlikte var olarak büyüyebilir ve duygularına hitap ettiği topluluğun belleğinde yer edinebilir.
Büyümenizin zaman sayesinde değil, zaman süresince sizin azminiz sayesinde gerçekleştiğini 11 yaşındaki bir çocuğa anlatabilmeniz dileğiyle…Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/755448454565724210/973310755623547020/samp_09_05_2022_22_28_46.png)BÜYÜK ŞOK! BAŞKAN KASPAROV'DAN ÜZÜCÜ HABER9 Mayıs 2022 gününün akşamında Vice şehri olarak kötü bir haber aldık. Vice Şehri Belediye Başkanı Alycia Kasparov'un kaza yaptığı bilgisi elimize ulaştı. Starfish Adasında yaptığı kazanın bilgisini alan VCPD ve CGH ekipleri hemen alana gelip güvenlik önlemlerini aldılar. Bu anlar Vice News ekranlarından canlı yayınlandı.
Super GT markalı aracı ile Starfish Adasında bulunan Başkan Kasparov'un yaptığı kazanın nasıl olduğu hakkında VCPD tarafından araştırmalar sürerken, CGH doktorları tarafından da Alycia Kasparov'a gerekli müdahaleler yapıldığı bilgisi elimize ulaştı.
Bu kaza haberini öğrenen Vice şehri vatandaşları da kaza alanına geldiler, büyük bir üzüntü ve merak ile durumu izlediler.
Bu kaza nasıl oluştu? Bu gerçekten bir kaza mıydı yoksa daha kötüsü bunu yapmasına sebebiyet veren bir güç mü var? Bunlar merak ettiğimiz konular arasında yer alıyor. Ama şu an şunu söylemeliyiz ki, Vice News olarak dualarımız hamileliğini sürdüren Başkan Alycia Kasparov ile.
Başkanın durumu ile ilgili gerekli açıklama yapıldığı zaman Vice News televizyon kanalımızdan ve internet sitemizden gerekli bilgileri sizlere ulaştıracağız.FOTOGALERİ(https://cdn.discordapp.com/attachments/755448454565724210/973310754281361418/samp_09_05_2022_22_20_50.png)(https://cdn.discordapp.com/attachments/755448454565724210/973310753920659476/samp_09_05_2022_22_14_37.png)(https://cdn.discordapp.com/attachments/755448454565724210/973310755116044348/samp_09_05_2022_22_28_33.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORStephanie HendricksHABERStephanie HendricksKAMERAJulya YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)NBA Şampiyonu Olmayan Takımlar
6 Haziran 1946’dan bu yana ilk olarak ABA (American Basketball Association) sonrasında NBA (National Basketball Association) olan kuruluş, yıllarca takım değişikliklerine şahit oldu. Efsane isimler geldi geçti. Bu isimler emekli olduktan sonra takımlara koç oldu ve basketbol günden güne gelişti. Hiçbir zaman gerilemedi ve her zaman ilerledi. Eski takımlar kapatıldı. Takımlar şehir değiştirdi. Buna hiçbir zaman nokta koyulmadı. Hatta ilerleyen yıllarda yeni iki takım eklenmesi de söz konusu. Ancak makalemizin konusu bu değil. Makalemizin konusu, güncel takımlar arasında şampiyon olmayan NBA takımları. Hazırsanız, listemize başlayalım.
Indiana Pacers
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972155839957844048/c1.jpg)
NBA ve ABA karışımında 54 sezondur gözlerimizin önünde olan takım, maalesef bir şampiyonluk elde edemedi. 45 sezon NBA ve 9 sezon ABA liginde bulunan Pacers, efsane isimleri kadrosunda bulundurdu. Reggie Miller, Roger Brown, Dale Davis, Rik Smits, Billy Knight ve Paul George gibi isimler bu formayı terletti. 9 sezonluk ABA döneminde 3 kez şampiyon olan Pacers, NBA döneminde hiç şampiyonluk edemedi. En son Reggie Miller önderliğinde 2000 yılında finale çıksalar da, Lakers’a karşı elleri boş ayrıldılar.
Charlotte Hornets
Eski ismi Charlotte Bobcats ve takım sahibi Michael Jordan olan Hornets, gün yüzü görmeyen bir takım. 31 sezonluk NBA serüvenlerinde 10 kez Playoff yaptılar. Totali ele aldığımızda +1080 galibiyetleri ve +1380 mağlubiyetleri bulunuyor. Nefis isimleri kadrosunda bulundurdu. Kemba Walker, Muggsy Bogues, Dell Curry, Alonzo Mourning ve Gerald Wallace turkuaz formaları terlettiler. Ancak hiç şampiyonlukları yok. Günümüzde gelecek vaat eden bir kadroya sahip olan Charlotte Hornets, dileriz ki şampiyonluk tecrübesini ve heyecanını yaşarlar.
Oklahoma City Thunder
Listenin en güçlü takımı ile karşı karşıyayız. Şu anda ligi domine eden isimleri daha önce kadrosunda bulunduran Thunder, bu isimleri güzel yönetemedi. Seattle Supersonics takımının yerini alan OKC, Oklahoma City Thunder ismiyle hiç şampiyonluk kazanamadı. Supersonics kadroları dahilinde birçok kaliteli ismi ekibinde bulundurdu. Gary Payton, Kevin Durant, Russell Westbrook, James Harden, Serge Ibaka ve Shawn Kemp gibi nefis isimler bu takımda kilometreler harcadı. Normal sezonda +2340 galibiyet ve +2000 mağlubiyet barajını geçtiler. İki takımın tarihi boyunca 54 yıllık serüvende 32 kez Playoff yaptılar. Ancak OKC ismiyle şampiyonluk elde edemediler.
Brooklyn Nets
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972156192715604008/c2.jpg)
Belki de “Şampiyon Olmayan Takımlar” makalelerinde güncelleme yaptırtacak isme geldik. Bu sene şampiyon olması en muhtemel olan takım Brooklyn Nets, çeşitli isimlerle ligde bulundu. New Jersey Nets, New York Nets, New Jersey Americans gibi çeşitli isimlerle 54 sezondur bu kuruluşlarda bulunan bir takım. 45 sezon NBA 9 sezon ABA miraslarında, 22 kez NBA Playoff’u ve 7 kez ABA Playoffu yaptılar. 7 ABA Playofflarının 2 tanesinde evlerine kupa ile döndüler. Ancak NBA’de hiç şampiyon olamadılar. 54 sezonluk bu süreçte +1900 galibiyet, +2400 mağlubiyet elde ettiler. Harika isimler bu takımda forma terletti. Julius Erving, Jason Kidd, Buck Williams, Vince Carter gibi isimler olsa da bir NBA şampiyonluğu elde edemediler.
Memphis Grizzlies
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972156337477808189/c3.jpg)
Sıra, listenin en genç takımlarından birine geldi. 26 sezonluk NBA sezonlarında, Vancouver Grizzlies ismiyle de bulunan Grizzlies ekibi %41.8 G – M oranına sahip. Takım tarihlerinde +850 galibiyet ve +1200 mağlubiyet bulunuyor. 11 kez Playoff yapsalar da en çok ilerleyebildikleri nokta 2013’te gerçekleşti. Batı Konferansı Finalleri’ne kadar yükselebilen takım, Spurs tarafından süpürüldü. Ondan sonra da kader yüzlerine gülmedi. Daha önce Marc Gasol, Pau Gasol, Mike Conley, Zach Randolph, Shane Battier, Mike Miller, Rudy Gay ve Tony Allen gibi isimler bu takımda bulundular. Ja Morant önderliğinde Grizzlies, geleceği parlak olan yolda yavaş yavaş ilerliyor.
Utah Jazz
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972156472685371402/c4.jpg)
Listenin en esaslı takımlarından biri olan Utah Jazz, talihsizliklerle savaşmak zorunda kaldı. Normal sezonda harikalar yaratan bu takım, 47 sezonluk tarihinde +2050 galibiyet +1720 mağlubiyet barajlarını geçti. Daha önce New Orleans Jazz olarak ligde bulunan Jazz ekibi, 30 kez Playoff tecrübesi yaşadı. Takımında Karl Malone, John Stockton, Adrian Dantley, Rudy Gobert, Gordon Hayward ve Mehmet Okur gibi isimleri bulunduran Jazz hiç şampiyonluk yaşayamadı. Şampiyonluğa en yakın olduğu zamanlarda, Michael Jordan engeline takıldı. Tarihi, normal sezon performansı ve çabası üst kalitede olan Jazz ekibinin playoff laneti hala devam ediyor.
Phoenix Suns
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972156631536255026/c5.jpg)
Sıra, yıllardır ismi değişmeyen esaslı takımlardan biri Phoenix Suns’ta. NBA’de geçirdikleri 53 sezonda +2200 galibiyet ve +2000 mağlubiyet barajını geçti. 1968’den beri ligde bulunan takım, tarihte önemli sıralara koyabileceğimiz isimleri kadrosunda bulundurdu. Shawn Marion, Steve Nash, Amar’e Stoudemire, Larry Nance, Charles Barkley ve Kevin Johnson gibi efsanelere ev sahibi oldu. 30 kez Playoff tecrübesi yaşayan Suns, 2 kez MVP olan Steve Nash döneminde bile NBA Finalleri atmosferinde bulunamadı. Bu sezon oldukça kuvvetli ilerleyen Suns, şampiyonluğa emin adımlarla yürüyor gibi.
New Orleans Pelicans
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972156800063373372/c6.jpg)
New Orleans Hornets, New Orleans/Oklahoma City Hornets ve New Orleans Pelicans…2002’de lige katılan, listenin en genç takımlarından biri olan Pelicans, 19 sezondur NBA’de bulunuyor. 19 sezonda +700 galibiyet ve 810 mağlubiyet barajını geçen Pelicans, 7 kez Playoff atmosferine erişti. Henüz yeni bir takım olduğu için takımda bulunan isimlerin birçoğu, hala aktif olarak oynuyor. Chris Paul, Anthony Davis, Jrue Holiday ve Tyson Chandler takım tarihine hatrı sayılır isimler olarak kazındı. Point God CP3 da, The Brow Anthony Davis de geldi geçti, ancak şampiyonluk gelmedi. Günümüzde umudunu Zion Williamson, Brandon Ingram gibi isimlere bağlayan Pelicans, şimdilik şampiyonluğa pek de yakın değil.
Los Angeles Clippers
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972156953080000562/c7.jpg)
Daha önce ligde Buffalo Braves ve San Diego Clippers isimleriyle bulunan Clippers, günümüzde Los Angeles Clippers olarak yoluna devam ediyor. 51 sezondur ligde bulunan ekip, 16 kez Playoff yaptı. Normal sezonda da galibiyete hasret kalan takım, “Galibiyet Mağlubiyet oranı” açısından oldukça kötü durumda. Galibiyet köşesinde +1700 barajını geçerken, mağlubiyet kolonunda +2400 durumunda. Takımda bulunan önemli isimler: Chris Paul, DeAndre Jordan, Blake Griffin, Elton Brand, Bob McAdoo, Kawhi Leonard…Bu sezon Kawhi Leonard & Paul George ikilisi ile adımlarını zemine çaka çaka ilerleyen Clippers, neler yapacak göreceğiz.
Denver Nuggets
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972157167224381480/c8.jpg)
2016’da Cleveland’ın şampiyonluk kazanması ne kadar büyük bir olaysa, Nuggets ekibinin de NBA Finalleri’ne çıkması o kadar büyük bir olay. 54 sezonluk NBA&ABA gösterilerinde 36 kez Playoff yaptılar. 27’si NBA 9’u ABA olmak üzere hiçbirinde şampiyon olamadılar. Daha önce Denver Rockets ismiyle de anılan Denver Nuggets, en son 1976’da NBA Finalleri atmosferinde bulundu. Normal sezonda +2200 galibiyet barajını geçerken, öteki köşede bu barajı alçakta tutup +2150 mağlubiyet barajındalar. G – M oranlarının %506 olması oldukça iyi bir durum olsa da, Playoff konusunda sıkıntı çektikleri aşikar. Denver kadrolarında şu isimleri bulundurdu: Dan Issel, Alex English, Nikola Jokic, David Thompson, Carmelo Anthony, Dikembe Mutombo, Byron Beck ve daha niceleri…
Orlando Magic
90lar NBA’inin en güçlü kadrolarından biri olan Magic ekibi 1989’dan beri NBA ekranlarında bulunuyor. 32 sezonluk geçmişlerinde 16 kez Playoff barajına eriştiler. Normal sezonda ise +1200 galibiyet, +1340 mağlubiyet barajlarını geçtiler. 1995’te Shaquille O’Neal – Penny Hardaway ikilisi final görmüş olsa da, Hakeem Olajuwon’lu Rockets tarafından süpürüldüler. Sonrasında 2009 yılında, Dwight Howard’ın makine olduğu dönemde, Lakers ile eşleştiler. Bu eşleşme 5 maç sürdü ve kupayı kaldıran takım, Los Angeles Lakers oldu. Magic ekibi daha önce şu isimleri kadrolarında bulundurdu: Dwight Howard, Nikola Vucevic, Shaquille O’Neal, Tracy McGrady, Penny Hardaway, Horace Grant, Hidayet Türkoğlu, Nick Anderson…Kesinlikle şampiyonluğun çok yakışacağı bir ekip olduğunu düşünüyoruz.
Minnesota Timberwolves
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/972157329355194418/c9.jpg)
Listenin son takımına geldik. Tıpkı Orlando Magic gibi uzunların hakim olduğu Timberwolves, 32 senedir NBA Televizyonlarında boy gösteriyor. 1989’dan bu yana oynadıkları sezonlarda +1000 galibiyet ve +1540 mağlubiyet barajını geçtiler. Toplamda 9 kez Playoff yaptılar ve maalesef hiç final yapamadılar. En fazla ilerledikleri nokta, Kevin Garnett önderliğinde 2004 yılında Batı Konferansı Finalleri oldu. Timberwolves ekibinde şu isimler bulundu: Kevin Garnett, Karl – Anthony Towns, Kevin Love, Wally Szczerbiak, Ricky Rubio, Sam Mitchell… Doğru çaylak seçimleri ile şampiyonluk gelebilir.
Normal sezon, bir kısas değildir. Yeni kurulan kadrolar normal sezonda strateji denerken, esaslı kadrolar ise gençlerini öne çıkarır. Asıl olay, Playoff atmosferinde başlar. Rakibe dayalı setler, savunma stratejileri, hücum yöntemleri ve oyunculara verilen süreler…Post – Season dediğimiz normal sezon sonrası dönem, her şeyden önemlidir. Bu takımlar bu dönemde yaşanan krizleri iyi yönetememiş olsa gerek ki, henüz şampiyonları yok. Sakatlıklar, yetersiz kabiliyet, kötü yönetim ve bunun gibi nedenler onların elenmesine neden oldu. Dileriz ki hepsi, en kısa sürede şampiyon olurlar. Pozitif yaklaşmakta fayda var. Şampiyon olmayan takım kalmasın! Basketbol dolu günler, sağlıcakla kalın!Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Draymond Green ve Bakışları
2016 yazında Kevin Durant, Golden State Warriors ile imzalayacağını açıkladığında tüm NBA camiası adeta şok olmuştu. Nasıl olmasın ki? Warriors o dönem hali hazırda ligin en güçlü takımıydı ve üstelik o senenin Batı Konferansı Finallerinde Durant’in sırtladığı Oklahoma City’e karşı 3-1’den geri gelerek NBA finallerine yükselmişti. Günler önce seni ve takımını eleyen ekiple imzalamak mı? Bir hayli zor bir karar olsa gerek.
Ancak günün sonunda olanlar oldu ve Durant kariyerinde yeni bir sayfa açarak 3 yıl boyunca Warriors forması giydi. O 3 yıllık süreçte neler neler olmadı ki. Golden State tam 3 kez üst üste NBA finallerine kaldı; bu finallerin ikisinden yüzükle dönmeyi başardı, Kevin Durant kariyerinin ilk yüzüğünü hatta yüzüklerini kazandı ve apoletleri arasına tam iki adet Finaller MVP’liği ekledi. Oldukça destansı değil mi?
Gelgelelim tüm bunlara rağmen günümüzde geldiğimiz noktada insanların bütün bu başarılardan ziyade konuşmaktan asıl haz aldığı nokta; bu ayrılığın neden olduğu konusu. Kimilerine göre Durant; Warriors’taki misyonunu tamamladı, kimilerine göre koç Steve Kerr ile aralarında sorunlar vardı, kimilerine göre ise takım içinde -özellikle de- Draymond Green ile yaşanan sorunlar bu ayrılığın temelinde yatıyordu. Seçenekler bu doğrultuda gidip geldiği için de başta medya olmak üzere insanların en çok ilgisini çeken seçenek; Green ve Durant arasındaki gerginliğe yoğunlaşmak oldu. “Warriors’ta gerginlik!” ya da “İki yıldız oyuncu molada birbirine girdi!” başlıkları tabii ki de insanların görmeyi istediği asıl şey.
Fakat tüm bu olan bitenin üzerinden geçen zaman ile birlikte her iki oyuncunun da o günleri geride bıraktığı çok net anlaşılıyor. Özellikle de Kevin Durant’in, Draymond Green ile ilgili yaptığı son açıklamaların ardından.
“Daha Warriors’taki ilk yılımda Draymond Green tavrını çok net ortaya koydu ve ben de ‘Evet, böyle bir tutuma ihtiyacım var’ diye düşündüm. OKC’deyken işler çok daha farklıydı. Yeri geldiğinde ben parkedeyken birilerinin bench’ten bana “Napıyor lan bu herif?” der gibi bakmasını istiyordum. İşte Draymond da bunu yaptı ve onun bu tavrı; olabileceğim en iyi oyuncu olmamda çok önemli bir paya sahip.”
Anlaşılan o ki Kevin Durant de olsanız zaman zaman sorgular bakışlara maruz kalmanıza ihtiyacınız var. Ve görünen o ki Durant OKC yıllarında bu bakışları Westbrook dâhil kimseden alamamış.
Günün sonunda olanlar oldu ve Kevin Durant’in Golden State Warriors macerası neredeyse kusursuza yakın sona erdi. 3 final, iki yüzük ve iki finaller MVP’liği. Daha ne olsun? An itibariyle Kevin Durant; Brooklyn Nets formasıyla bir başka şampiyonluğun önemli favorilerinden. Diğer yandan Draymond Green ve Golden State Warriors’ın geleceği ise bir hayli soru işareti barındırıyor. Ancak bu ikilinin geçmişte yaşananları bir kenara atıp; gerektiğinde birbirlerinden bu tarz övgülerle bahsetmesi oldukça hoş.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Bu Şekilde Kaybetmemiz Utanç Verici
Golden State Warriors için bu sezonun oldukça zorlu geçeceği henüz yılın başından dahi belliydi. Özellikle Klay Thomson’ın yokluğu başta olmak üzere; Draymond Green’in yaşından dolayı düşen formu, yenilenen ve Warriors’ın oyun düzenine henüz adapte olmayan bir kadro gibi faktörler bu düşüncenin temelini oluşturuyor. Nitekim sezon onlar için tam da beklenildiği gibi iki ileri bir geri şeklinde ilerlemekte. Tüm bunlar olurken kelimenin tam anlamıyla bütün yük Stephen Curry’nin omuzlarında.
Bulunduğumuz noktada Warriors, 20 – 20 derecesiyle Batı Konferansı’nda 9. Sırada yer alıyor. Ancak son günlerde asıl endişe veren durum; Golden State Warriors’ın almış olduğu farklı yenilgiler. Oynadıkları son 6 maçın 5’ini kaybeden Dub Nation; bu mağlubiyetlerin neredeyse tamamından farklı yenilgiler alarak aldı. Los Angeles Lakers’a karşı biri 26 sayı diğeri ise 31 sayılık bir yenilgi, Los Angeles Clippers’a karşı 26 sayılık bir yenilgi ve Phoenix Suns’a karşı alınan 22 sayılık yenilgi. Lakers’a karşı alınan 128 – 97’lik yenilginin ardından çok doğal bir reaksiyon olarak takımın yıldızı Stephen Curry; bu konuyla ilgili bazı açıklamalarda bulundu ve takım arkadaşlarından daha fazlasını beklediğini dile getirdi.
“Kesinlikle daha iyi oynamalıyız. Ve kazanma takım olarak kazanma alışkanlığı edinmeliyiz. Ancak daha da önemlisi bu şekilde fark yemeyi bırakmalıyız çünkü bu utanç verici. Maçın ardından parkede yaptıklarımız ile ilgili gurur duyabileceğimiz bir oyun oynamalıyız. Tabii ki de maç kaybedebiliriz, bunun olması çok doğal fakat bu şekilde fark yiyerek değil.”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/973311287725543424/lc1.jpg)
Curry’nin yaptığı bu açıklamaların ardından koç Steve Kerr de çok benzer bir demeç verdi ve takımın aldığı dengesiz sonuçlardan bahsetti.
“Bir gün önce ligin en iyi derecesine sahip takımını yenip, hemen ardından bir başka harika takıma 31 sayı farkla yenildik. Bu bizim nasıl bir durumda olduğumuzu gayet iyi açıklıyor. Sebepsiz yere 20 – 20 derecesine sahip değiliz. Çok yoğun bir şekilde inişler çıkışlar yaşıyoruz. Oyunun her iki alanında da iyi oynamalıyız ve daha da önemlisi bunu istikralı bir şekilde yapmalıyız.”
Şayet Warriors ekibi işleri yoluna koymak istiyorsa; takım arkadaşlarının Curry’e şimdikinden çok fazla yardım etmesi gerektiği gün gibi ortada. Ne dersiniz, Warriors sezonun ikinci yarısında işleri yoluna koyabilir mi?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Westbrook ve Doğu Konferansı’ndaki Eşleşmeleri
NBA, sadakatin hakim olmadığı bir iş dünyası. Takımına sadık olduğu halde pek çok ismin göz yaşına bakılmadan takas edildiğine şahit olduk. Bu durum, Russell Westbrook gibi sadık mı sadık bir adamın daha başına geldi. Önce evi olarak gördüğü Oklahoma’da ihanetlere uğradı. Ardından orayı terketti. Sonrasında Houston Rockets ile işler beklenildiği gibi gitmedi ve yine takas defterleri açıldı. Houston Rockets, Russell Westbrook’u verirken, karşılığında Washington Wizards’tan John Wall’u aldı. Birçok NBA sever için bu takasın “karşılıklı kayıp” olduğu düşünüldü. Kimilerine göre All-Star hatta Süperstar olan bu iki oyuncunun, gönderildikleri takımlara bir katkı yapamayacağı düşünüldü. Ancak ikisi için de farklı olan bir ortak nokta var ki, bu nokta başarılarını etkileyebilir. John Wall artık Batı Konferansı için forma terletecekken, Russell Westbrook da kariyerinde ilk kez Doğu Konferansı’nda boy gösterecek.
Damian Lillard ve Russell Westbrook
Asıl konumuza geçmeden önce hepimizin üzüleceği bir husus bulunuyor. Damian Lillard ve Russell Westbrook artık sadece normal sezonda karşı karşıya gelebilecek. Normal sezon içerisinde bütün takımların birbirleriyle oynadıkları aşikâr ancak olay Playoff atmosferine gelince işler hayli kızışıyor. Günümüz NBA’inde ise Russ West ve Dame Dolla isimlerini Playoff’ta karşı karşıya izlemek büyük zevk! Bu takas sonrası aynı şeyi söyleyemiyoruz maalesef. Artık Damian Lillard ve Russell Westbrook gibi iki rakip ismi, tam performanslarıyla izleyebileceğimiz tek nokta, NBA Finalleri. Bu durum da bu ikiliyi asıl performanslarında, karşı karşıya izlemeyi epey güç kılıyor.
Beastbrook ve Birebir Eşleşmeleri
Russell, hırsı ile bilinen bir basketbolcu. Bu hırsını Doğu Konferansı’nda da iyi bir performansla gösterdiği takdirde, Bradley Beal ile ölümcül bir ikili olacakları da aşikâr. Ancak iş Playofflar raddesine gelince, taktikler değişiyor. Her takımın kendine has bir oyun stili var. Playofflar devreye girince bu oyun stilleri, rakibe göre değişiyor. Dolayısıyla bambaşka bir konferansta, bambaşka rakiplere karşı Playoff yapmak belirli bir alışma süreci gerektirebilir. Bu olayı LeBron James’in Lakers ile ilk senesinde Playoff yapamamasına benzetebilirsiniz. LeBron sakatlanmasaydı Lakers Playoff yapabilir miydi, yapsa şampiyon olabilir miydi? Bunlar hep bir muamma, ancak yıllardır Final’e çıkan LeBron’un bile batıdaki ilk senesinde hafiften afalladığını hepimiz gördük. Takıma alışma sürecini, kendini 20 yaşındaymış gibi zorladığını hepimiz gördük. Aynı durum tecrübeli basketbolcu için de geçerli olabilir. İlk senesinde mümkün olmasa da, önümüzdeki sezonlarda WB ve Beal ikilisini Playoff atmosferinde ter dökerken görebiliriz. Ancak şimdilik varsayımları bir kenara bırakmakta fayda var. Gelelim Westbrook’un kilit eşleşmelerine.
Atlanta Hawks: Trae Young
Yüzdelerden de açıkça görüleceği gibi Russell’ın aksine çok iyi bir şutör olan Trae Young, savunması oldukça güç bir oyun kurucu. Yüz yüze geldikleri 4 maçın 2’sinde galip taraf WB ekibi oldu. İyi gününde dilediği yerden şut sokabilen Trae Young’ın Westbrook’a karşı tek zayıf tarafı atletizmi. The Brodie* lige geldiği ilk günden itibaren atletizmiyle “en iyi anlar” kolajlarını oluşturdu; Young ise şut yeteneğiyle güzel işlere imza attı. Son maçlarında Trae 41 sayı atarken, Russ maçı 26 sayı ile tamamladı. Trae Young, yıldız oyun kurucu adına Playoff’ta zorlayıcı bir rakip.
Birbirleriyle oynadıkları maçlarda, kategori başı en iyi istatistikleri:
Russell Westbrook: 31 sayı / 9 ribaunt / 11 asist / 5 top çalma / 1 blok
Trae Young: 41 sayı / 6 ribaunt / 11 asist / 0 top çalma / 0 blok
Bu istatistikler tek bir maça ait değildir. Yaptıkları maçlar sonrası kategori başı (sayı, ribaunt, asist vb.) en iyi rekorları baz alınmıştır.
*The Brodie, Russell Westbrook’un lakaplarından biridir.
New York Knicks: Derrick Rose
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/973309247918075984/wadlwadaw.jpg)
Westbrook’un doğuda bir diğer kilit eşleşmesi, oyun tarzlarını çok benzettiğimiz Derrick Rose. Eski patlayıcılığı olmasa da, hala iyi bir oyun kurucu. Minnesota döneminde biraz da olsa toparlayan Rose, Russell Westbrook’un atletizm tartışmalarında her zaman karşısında yer alan isim olmuştu. 13 kez karşı karşıya gelmeleriyle birlikte, bu eşleşmede şimdilik üstün taraf Rose. Son eşleşmelerinde Westbrook 23 sayı, 10 asist kaydederken; Rose 14 sayı, 6 asist kaydetti. Ancak galip gelen taraf Rose takımı oldu.
Birbirleriyle oynadıkları maçlarda, kategori başı en iyi istatistikleri:
Russell Westbrook: 38 sayı / 17 ribaunt / 20 asist / 6 top çalma / 1 blok
Derrick Rose: 30 sayı / 7 ribaunt / 9 asist / 4 top çalma / 1 blok
Bu istatistikler tek bir maça ait değildir. Yaptıkları maçlar sonrası kategori başı (sayı, ribaunt, asist vb.) en iyi rekorları baz alınmıştır. İkisinin de iyi gününde, NBA severler adına şölen tadında bir maç izleyebiliriz. Bu ikilinin eşleşmesi, tam anlamıyla kafa kafaya olan bir eşleşme!
Brooklyn Nets: Kyrie Irving
Kyrie Irving’in ne denli tehlikeli bir oyuncu olduğunu hepimiz biliyoruz. Kendisinin mental açıdan anlaması güç fikirleri olsa da, iş basketbola gelince bir deha olduğunu hepimiz söyleyebiliriz. Karşılaştıkları 16 maçta, Kyrie’nin takımı üstün geldi. Top hakimiyeti ile ön plana çıkan Kyrie, bu kabiliyeti ile Washington Wizards ekibinin savunmasını sersemletmesi oldukça mümkün. Ancak bahsettiğimiz kişi Kyrie, bakarsınız Wizards maçına çıkmak dahi istemeyebilir. Sonuç olarak, Kyrie Irving bu eşleşmede bir çizgi üstün geliyor; fakat oyuncular her zaman tam performansları ile oynayamayabilir. Westbrook’un 2017’de geçirdiği sezon gibi*, yıldız oyuncunun da iyi günü göz ardı edilmeyecek kadar tehlikelidir.
Birbirleriyle oynadıkları maçlarda, kategori başı en iyi istatistikleri:
Russell Westbrook:41 sayı / 15 ribaunt / 16 asist / 4 top çalma / 1 blok
Kyrie Irving: 35 sayı / 7 ribaunt / 12 asist / 4 top çalma / 2 blok
Bu istatistikler tek bir maça ait değildir. Yaptıkları maçlar sonrası kategori başı (sayı, ribaunt, asist vb.) en iyi rekorları baz alınmıştır.
*2016 – 2017 sezonunda Russell Westbrook, 31.6 sayı, 10.7 ribaunt, 10.4 asist, 1.6 top çalma ile sezon sonu ödüllerinde “En Değerli Oyuncu” ünvanını kazanmıştı.
Toronto Raptors – Maimi Heat: Kyle Lowry ve Goran Dragic
Golden State hükümdarlığına nokta koyan Toronto Raptors’ın oyun kurucusu Kyle Lowry, artık adını “veteran” olarak andığımız bir basketbolcu. Kawhi Leonard ve Pascal Siakam gibi takım arkadaşları ile zorlayıcı bir Playoff serüvenini başarıyla sonuçladı ve şampiyon oldu. Bu durum ise onun basketbolunu daha da tehlikeli kılıyor. Ancak toplamda 24 kere karşı karşıya gelmelerine rağmen, 14 galibiyet ile kağıt üzerinde Westbrook daha üstün gözüküyor. Goran Dragic ise Miami Heat ekibini NBA Finalleri’ne taşımada büyük emek sarf etse de, Finaller’de oynayamadı. Mental olarak zorlu dönemlerden geçen Dragic, hala Miami ekibine elinden geleni veriyor. Toplamda 26 kez karşı karşıya gelen Dragic ve Westbrook karşılaşmasında, 15 galibiyet ile Russ üstün geliyor. Süperstarımızın bu iki isim karşısında attığı her adıma dikkat etmesi gerekiyor. Aralarındaki galibiyet – mağlubiyet farkı uçuk değil. Dolayısıyla yıldız oyun kurucumuz için bu iki adam, orta seviyede bir zorlukta denilebilir.
Birbirleriyle oynadıkları maçlarda, kategori başı en iyi istatistikleri:
Russell Westbrook: 37 sayı / 13 ribaunt / 17 asist / 4 top çalma / 2 blok
Kyle Lowry: 25 sayı / 9 ribaunt / 13 asist / 4 top çalma / 4 blok
Russell Westbrook: 36 sayı / 18 ribaunt / 17 asist / 4 top çalma / 2 blok
Goran Dragic: 26 sayı / 8 ribaunt / 11 asist / 2 top çalma / 1 blok
Bu istatistikler tek bir maça ait değildir. Yaptıkları maçlar sonrası kategori başı (sayı, ribaunt, asist vb.) en iyi rekorları baz alınmıştır.
Boston Celtics: Kemba Walker
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/973309682980630568/k24.jpg)
Sıra, oyun kurucu olarak Kyrie’nin verimsiz performansının ardından Boston ekibine kan ve can getiren Kemba Walker’da. Tehlikeli top hakimiyetine sahip olan Walker, gözümüz zor alışsa da Boston Celtics ekibine tam oturdu! Bu sezon uzun bir süre parkelerden kalan Walker, ilerleyen yıllarda, aylarda eski formuna döndüğü takdirde WB için zorlu bir eşleşme haline gelebilir. Ancak kariyerleri boyunca karşı karşıya geldikleri 16 maçın 12’sinde galip gelen taraf, Westbrook’un takımı oldu. Kemba genel olarak tehlikeli bir oyun kurucu olsa da, bu eşleşmede “zorlayan” değil “zorlanan” taraf olduğu gözüküyor. Kemba Walker’ın ne kadar tehlikeli olduğu hepimizin farkında olduğu bir durum; ancak istatistiklere baktığımızda Russ Westbrook bu karşılaşmanın “tehlikeli” tarafı olarak gözüküyor.
Birbirleriyle oynadıkları maçlarda, kategori başı en iyi istatistikleri:
Russell Westbrook: 40 sayı / 15 ribaunt / 15 asist / 5 top çalma / 1 blok
Kemba Walker: 32 sayı / 7 ribaunt / 9 asist / 4 top çalma / 1 blok
Bu istatistikler tek bir maça ait değildir. Yaptıkları maçlar sonrası kategori başı (sayı, ribaunt asist vb.) en iyi rekorları baz alınmıştır.
Charlotte Hornets & Milwaukee Bucks: LaMelo Ball ve Jrue Holiday
Bir tarafta çaylak LaMelo Ball, diğer tarafta 2 kez Yılın Savunma Beşi’ne seçilen Jrue Holiday bulunuyor. Daha çaylak olan LaMelo Ball’un bu listede yer almasının sebebi, birçok gözlemciye göre onun “Yılın Çaylağı” olacağını düşünmesinden kaynaklanıyor. Sakatlığının gazabına uğrayıp, Yılın Çaylağı rekabetinden uzaklaşsa da, oynadığı maçlarda oldukça iyi işlere imza attı. LaMelo ile karşı karşıya geldikleri 1 maçta mağlup gelen taraf Westbrook’un takımı oldu. Bu eşleşmede Westbrook; 12 sayı, 11 ribaunt, 9 asist ve 2 blok kaydetti. Diğer tarafta ise Melo; 19 sayı, 7 ribaunt, 5 asist, 1 top çalma kaydetti. Çaylak isim, usta oyuncuya karşı hem galip geldi, hem de ondan fazla sayı üretti. Jrue Holiday ise savunmasıyla ön plana gelen bir oyun kurucu. Her ne kadar iyi bir savunmacı olsa da, süperstarımız ile karşılaştığı 27 maçın sadece 9’unu kazanabildi. Hatta karşılaştıkları son 3 maçta Westbrook 87 sayı kaydederken Jrue Holiday 44 sayı kaydedebildi. Sonuç olarak, Russell bu eşleşmelerde de baskın olan isim olarak gözüküyor.
Birbirleriyle oynadıkları maçlarda, kategori başı en iyi istatistikleri:
Russell Westbrook: 44 sayı / 17 ribaunt / 17 asist / 4 top çalma / 2 blok
Jrue Holiday: 32 sayı / 9 ribaunt / 15 asist / 5 top çalma / 3 blok
Bu istatistikler tek bir maça ait değildir. Yaptıkları maçlar sonrası kategori başı (sayı, ribaunt asist vb.) en iyi rekorları baz alınmıştır.
Philadelphia 76ers: Ben Simmons
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/973309951076360232/k25.jpg)
Şut kabiliyeti oldukça yetersiz olan bir oyun kurucuya geldi sıra. Ben Simmons’ın Westbrook için yaratacağı tek sıkıntı, takım uyumu olacaktır. Yıllardır hemen hemen aynı oyuncularla Playoff’a kalan 76ers ekibinde takım uyumu oturmuş durumda. Dolayısıyla Westbrook’un savunması ne kadar yeterli olur tartışılır. Toplamda 7 kez karşı karşıya gelen bu ikilide, Ben Simmons 3 kez galip geldi. İstatistiklere baktığımızda Hücum açısından Simmons’ın daha yüzdeli oynadığı görülüyor. Ben Simmons savunma açısından daha baskınken, Westbrook bu eşleşmede hücum dersleri gösteriyor. Özetle, yeni takımında galip olur mu bilinmez, ancak birebir bakıldığında oldukça dengeli duruyor.
Birbirleriyle oynadıkları maçlarda, kategori başı en iyi istatistikleri:
Russell Westbrook: 37 sayı / 17 ribaunt / 15 asist / 3 top çalma / 1 blok
Ben Simmons: 29 sayı / 14 ribaunt / 12 asist / 4 top çalma / 4 blok
Bu istatistikler tek bir maça ait değildir. Yaptıkları maçlar sonrası kategori başı (sayı, ribaunt asist vb.) en iyi rekorları baz alınmıştır.
Tek tek eşleşmeleri analiz ederek size sunduk. Fantezi basketbol severlerin hoşuna gideceği şekilde “kategori başına” istatistikler hazırladık. Elimizden geldiğince tarafsız, objektif yaklaştık. Dileriz makalemiz hoşunuza gitmiştir, sayfanın aşağı kısmından makalemize tepki vermeyi unutmayın! Basketbol dolu günler!Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Julya ile Sohbet - 2. Bölüm | Krasimir Zhelyaskov
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese tekrardan selamlar, Vice halkı!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım gününüz güzel geçiyordur, uzun zaman sonra tekrardan "Julya ile Sohbet" programımıza devam ediyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki konuğum Krasimir Zhelyaskov, hatırladığınız üzere ilk yayınımızın konuğu olmuştu, tekrardan kendisini-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... programa dahil etmek istedim. Bu kararım arkasında durduğumu söylemekten çekinmemek ile beraber.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey! Selam!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hey, programımıza tekrardan hoş geldin, Krasimir. Günün nasıl geçiyor?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Tekrardan selamlar, bu sefer Julya ile ikinci yayını yapıyorum. Bu benim için iyi, günüm oldukça muhteşem.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: İşlerime devam ediyorum Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu duyduğuma çok sevindim, hey bu enerjinin sırrı nedir, Krasimir?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Benden bile enerjik görünüyorsun, sırrını öğrenebilir miyim?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey, her zaman enerjiğim, ama senden daha enerjik olmayı henüz başaramadım. Ehehe.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Bunun sırrını bilmiyorum Julya, söyler misin bana?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevdiğni işi yapmak diyebilirim, sevdiğin işi yaparken yoruluyorsun. Fakat bunun farkına bile varmıyorsun.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevdiğin işi yapmak enerji veriyor diyebilirim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu işi çocukluk hayalim olarak bildim, ve şimdi buradayım. Bütün şehir bizleri dinliyor.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Yorumlarına bayılıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne kadar güzel bir duygu değil mi?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Evet, kendimi muhteşem hissediyorum..
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey, reklamımı yapacağım. İzin var değil mi? Ehehe.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** Önden buyur lütfen.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey, tekrardan selamlar. Buraları geçiyorum, artık bir işletmeyede sahibim.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Dillimore üzerinde, SOFİA adlı bar ve aynı zamanda terzi olarak kullandığım bir iş yeri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bize biraz bahsedebilir misin?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Oraya gittiğinizde şahşalı bir mekân görecek olursanız, bilin ki Zhelyaskov'un imparatorluğudur.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: 292-42-39. İletişim numaram, ve aynı zamanda işletmeme gelerekte güzel kıyafet giyinmek için siparişte bulunabilirsiniz.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Şu an aramayın arkadaşlar, yayındayım hali ile, ehehehe.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, duydunuz millet. Bütün kıyafetler, Krasimir'in elinden çıkması ile birlikte hepsi birbirinden muhteşem.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Yayın bittikten sonra benim ile iletişime geçebilirsiniz, bundan memnuniyet duyarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Krasimir, genel bir soru yönelteceğim sana izninle.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehrin sakinleri kıyafet diktirmek için nasıl bir yol izlemeli? Sana nasıl ulaşabilirler?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Bir de fiyatlar hakkında bilgilendirme yapabilir misin?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey! Fiyatlar, evet.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Güzel bir kıyafet için cebinizden sadece otuz, veya yirmi bin doları çıkarabilirsiniz.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: İçinde her şeyi ekliyoruz, evet. Bunu yapıyoruz millet.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Güzel bir takım, güzel yüzükler. Pahalı parfümler, ve güzel bir takım ayakkabı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet, Krasimir'i duydunuz. Bu fırsatı şuana kadar sunan hiç bir şirket bulunmadı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bu bir ilk, evet. Bu bir ilk.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Genelde otuz veya yirmi bin dolara yaptığım için gündemimdeki fiyatlar bunlar Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şirketiniz oldukça uygun bir fiyata dikiyor, Krasimir. Diğer şirketler elli bin dolardan aşağı dikmiyorlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: En azından benim bildiğim kadarıyla.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şirketin internet sitesi üzerinden ulaşım sağlayabilirler mi?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Evet, bir site açacağım.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: 292-42-39. Unutmayın.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Afişini sen hazırladın Julya, bunu senin söylemen gerek.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Seni dinliyoruz, ehehe.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Gözlerinizi kesinlikle yormayacak renk seçimi ile birlikte, oldukça kolay bir şekilde ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... alışveriş yapabileceğiniz bir site oluşturulacak, yakında Vice şehri sakinlerine sunulacak. ...
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hedefim, bir giyim imparatorluğu kurmak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu yapabileceğin konusunda şüphem yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde bana özel bir şey yapabilir misin? İlk seferlik.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey! Cidden bunu yapmaktan onur duyarımm, ve ilk seferlik olmazz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sitenin açıldığı ilk yirmi dört saat içerisinde gelen bütün siparişlere indirim kodu ayarlayabilir miyiz?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Evet! FASHİON256 kodu yakın bir zamanda aktif hale gelecek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eveet! Duydunuz millet. Bu fırsat hiç bir yerde kaçmaz, kaçırmayın derim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Krasimir ile yayınlarımız son hızıyla devam edecek, bundan şüpheniz olmasın.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Ehehe, böyle güzel bir hanımefendi ile yayın yapmak bana şeref veriyor.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Dediğim gibi, zevk ile katılacağım Julya. [YAYIN] Julya Yalenchka: Ve gelecek yayın için soruları bekliyor olacağım. Krasimir'e sormak istediğiniz her türlü ve bana sormak-
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Son kez söylüyorum millet, 292-42-39.
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: İletişim numaram.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... istediğiniz her türlü soru için telefon numaram: 221-38-18.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, yavaştan süremizin sonuna geldik millet.
[YAYIN] Julya Yalenchka: "Julya ile Sohbet" programımızın ikinci bölümünde, Krasimir Zhelyaskov vardı. Kendisine katıldığı için teşekkür ediyor
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir daha ki yayınlarda tekrar görüşmek üzere. Saat yirmi iki çift sıfırda özel bir konuğum daha var. Kaçırmayın derim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendinize iyi bakın millet. Krasimir. Son bir şey daha eklemek ister misin?
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Hey, telefonuma bir tehdit mesajı geldi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler**
[YAYIN] Krasimir Zhelyaskov: Görüşmek üzere, bir sonraki yayın tekrardan görüşmek üzere üzere.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Görüşmek üzere Florida sakinleri! Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle. Akşam tekrardan görüşmek üzere.
Julya ile Sohbet - 3. Bölüm | Caine Blackhand[YAYIN] Julya Yalenchka: Evett! Herkese tekrardan selam Vice sakinleri! Umarım gününüz güzel geçiyordur.
[YAYIN] Julya Yalenchka: "Julya ile Sohbet" programının bir diğer bölümü ile karşınızdayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her programda birbirinden değerli konuklarımında yer alacağı bu programda-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... konuklarım kendilerini tanıtma ve bunun yanında işletmelerini ve istek, arzularını Vice şehri sakinlerine-
[YAYIN] Julya Yalenchka: duyurmuş oluyor, umarım daha nice programlara karşınızda olacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, bugün yanımda çok değerli bir konuğum var, kendisine hayranlık duygusunu fazlasıyla beslediğim-
[YAYIN] Julya Yalenchka: Caine Blackhand bulunuyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Caine. Nasılsın?
[YAYIN] Caine Blackhand: Selamlar Vice şehri, Caine burada, keyfim yerinde, bugüne fazla enerjik başladım, her şey yolunda teşekkürler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna sevindim, bu enerjinin sebebini öğrenebilir miyim, Caine?
[YAYIN] Caine Blackhand: Çok da bir sır değil aslında gece eğlencenin ortasında alkolü damarlarımdan atamadım sabaha sarktı. **güler**
[YAYIN] Caine Blackhand: Ek olarak güzel bir sabah sohbetiyle güne uyandım o da tesir etti.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Buna sevindim, yakın zamanda bunu kutlamayalıyız, ne dersin?
[YAYIN] Caine Blackhand: Tabii ki, kutlama yapılan her yerde olabilirim, yaşam durmak ve stabil kalmak için aşırı kısa.
[YAYIN] Caine Blackhand: Şimdiden bizimkiler bunu duyup bir yerlerden konfetileri almaya başlamışlardır bile.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sana hak veriyorum. Sana "Ronin" mi demeliydim? **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ronin demişken, "Ronin" ismi nereden geliyor, Caine?
[YAYIN] Caine Blackhand: Aslında bu bana çok sesleniyor, bazı gruplar vardır vokalistlerinin ismi grup ismiyle bağdaşlaşıyor.
[YAYIN] Caine Blackhand: Yolda geçerken "RONIN ABİİİĞ" diye bağırıldığına şahit oluyorum, herhalde adım o sanılıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Oysa ki isminin bir hayle güzel olduğunu da söylemeden geçmeyeceğim.
[YAYIN] Caine Blackhand: Ronin ismi, Japonca'dan geliyor, ustası olmayan samuray anlamı var, kendimize yakıştırıyoruz.
[YAYIN] Caine Blackhand: Yaptığımız müzik tarzının biraz da protest olmasından dolayı, yoldan çıkmış bizler için haydut demekten daha iyi.
[YAYIN] Caine Blackhand: Teşekkür ederim, İncil'deki ilk katilin de ismi bu arada bunu biliyor muydun?
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlk defa senden duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Oldukça etkileyici, peki ya burada bir çağdaştırma mı var? Bir şey mi anlatılmak isteniyor?
[YAYIN] Caine Blackhand: Adam'ın oğullarından, annem herhalde çok sevdiği için bu ismi koydu, seviyorum ismimi yalan yok, biraz dini.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Doğrusu isminin anlamını öğrendikten sonra daha çok sevmeye başladım diyebilirim, etkileyici bir isme sahipsin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ronin, etkileyici.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde sana ne dememi tercih edersin? Ronin? Caine? **güler**
[YAYIN] Caine Blackhand: Ronin ismini koyarken, ne söylediğimize bakarak yola çıktık, doksan sekiz de ilk defa koyduk bu ismi.
[YAYIN] Caine Blackhand: İster Caine de ister Ronin ister haydut, sana kalmış.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Haydut mu? Hiç de öyle gözükmüyorsun bir kere. Neden haydut peki? Telafüz etmesi bile oldukça zor.
[YAYIN] Caine Blackhand: Kendimi gürültülü işlerden alıkoyamıyorum desem doğru olur, nerede bir hır gür ya izlerim ya katılırım.
[YAYIN] Caine Blackhand: Şehre ilk geldiğimde tanıştığım bir arkadaşım böyle seslenirdi bana aksiyon dolu zamanlarımdı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir müzisyendende bu beklenir zaten, ne zamandan beri sahnede yer alıyorsun, Caine?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne zamandan başladın konser vermeye?
[YAYIN] Caine Blackhand: Şimdi bunun öncesi de var oraları es geçeyim, on beş yirmi sene önce barlarda sahne alırdım.
[YAYIN] Caine Blackhand: Vice şehrine geldiğimden beri on dördüncü konser oldu herhalde ve üç aydır buralarda sahne alıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlk sahne aldığın barın ismini hatırlıyor musun? Dinleyicilerimize aktarmak ister misin?
[YAYIN] Caine Blackhand: İlk başta Çin mahallesindeki DUST gece kulübünde sahne almıştım, Four kardeşime selamlarımı yolluyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çin mahallesi, oldukça etkileyici. Bu arada nereliydin, kaç doğumlusun. Merak eden dinleyicilerimiz var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Onlar için cevaplayabilir misin?
[YAYIN] Caine Blackhand: Yıllar sonra bir seyircinin karşısına çıkıp elime gitarı aldığımda sanki gücümün yarısına kavuşup power up aldım gibiy
[YAYIN] Caine Blackhand: ...gibi hissettim. Ben Volvograd'lıyım, Rus'um, 1988 doğumluyum, eski ismi Stalingrad'dı...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öyle mi? Ne kadar güzel, bende Moskova'da büyüdüm. Rus'um.
[YAYIN] Caine Blackhand: ...yirmi yıl kadar oluyor sanırım SSCB'nin dağılmasından sonra yeni bir isim verilmiş.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde işletmelerinden biraz bizlere bahsedebilir misin?
[YAYIN] Caine Blackhand: Elysium isimli bir bar işletiyorum ilk göz ağrım, favori de mekanım, her gece açıyoruz.
[YAYIN] Caine Blackhand: Çarşamba günleri 22.00'da özel açılışları oluyor onun dışında ofisim de her şeyim orada.
[YAYIN] Caine Blackhand: RONIN Garage adında bir tamirhane açtık geçenlerde, orada şehre yeni gelenlere iş sağlıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kapı numaralarını dinleyicilerimize aktarabilir misin?
[YAYIN] Caine Blackhand: Onun dışında Yat Kiralama şirketimiz ve zamanında bir Asya mutfağı restoranım vardı.
[YAYIN] Caine Blackhand: Elysium'un kapı numarası dokuz yüz doksan yedi, zaten gediklileri bilirler Market caddesinde dikkat çekiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Asya mutfağı restoranın mı? Yemek yapmaktan hoşlanıyorsun anladığım kadarıyla?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Favori yemeğin hangisi? Öğrenebilir miyim?
[YAYIN] Caine Blackhand: Yemek yapmaktan aslında normal günlük karnımı doyurmak için yediğim zamanlar değil de misafirim varken...
[YAYIN] Caine Blackhand: ...ve egzotik tatlar denemeyi seviyorum favori yemeğim ise erişte.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde bir gün bana ısmarlarsın olur mu? Kendi ellerinden ama.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala.
[YAYIN] Caine Blackhand: Ismarlarız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yavaş, yavaş süremizin sonuna doğru yaklaştık. "Julya ile Sohbet" programında bugün ki konuğum-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... Caine "Ronin" Blackhand'idi. Kendisine bana eşlik ettiği için çok teşekkürlerimi sunuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Caine. Bir şeylerler eklemek ister misin? Son bir söz.
[YAYIN] Caine Blackhand: Yeni şarkımız "Ölüm Ekonomisi" ViceTUBE'a yüklendi, dinleyicilerime müjde vereyim.
[YAYIN] Caine Blackhand: Biraz halkın ağzı olmaya çalıştık elimizden geldiğince dilimiz de döndüğünce.
[YAYIN] Caine Blackhand: Beni davet ettiğin için ben teşekkür ederim, bu gecelik benden bu kadar. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde bu günlük bizden de bu kadar olsun sevgili Vice şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Julya ile Sohbet programının üçüncü bölümününde sonuna geldik. Sevgili, Caine'e teşekkür ederim ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir daha ki bölümlerde görüşmek üzere, kendinize iyi bakın Vice şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bay!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ekstra olarak Ronin ve ekibin yeni çıkardığı şarkıyı dinlemek için:
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice Roleplay > Vice Dünyası > ViceTube: Yayın, Video ve Streamer.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendinize iyi bakın!
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Adım Adım Milyar Dolarlık Servete
Lüks arabalar, devasa malikâneler, on binlerce dolarlık mücevherler vs. bunların her biri NBA’de oynayan ortalama bir oyuncu için son derece ulaşılabilir şeyler. Zira NBA; DEVASA büyüklükte bir ekonomi barındırıyor. Özellikle de son yıllarda katlanarak artan yayın ve sponsor gelirlerini düşündüğümüzde, NBA’de yıllık $15 milyon civarlarında kazanan birçok oyuncu var. E bir de işin süper yıldızları var tabii. Maksimum kontratların geldiği noktayı anlayabilmeniz için sizlerle çok somut bir veri paylaşacağım. Bu yıl ligde tam 35 oyuncu en az $28 milyon kazanacak. Amerika’daki diğer majör liglere baktığımızda bu oran NFL’de 12, MLB’de ise 7. Büyük para. Bu yıl ligdeki oyuncuların alacağı toplam ücret ise yaklaşık $3,5 milyar civarında. MİLYAR! Şayet ligde oyuncular bazında nasıl bir para dönüyor merak ediyorsanız sizleri şöyle alalım
Covid-19 salgını dünyanın tamamını olduğu gibi NBA’i de son derece olumsuz yönde etkiledi. Ancak bu durum LeBron James’in servetinin kısa bir süre içerisinde 1 milyar dolara ulaşacak olmasına engel değil. Zira Kral, çok yakın bir zamanda milyar dolarlık bir adam olmak üzere.
Forbes’tan Kurt Badenhausen’a göre LeBron James bu yıl toplam $95,4 milyon kazanacak. Bunun 31,4 milyon doları Los Angeles Lakers ile olan kontratından geri kalan 64 milyon doları ise AT&T, Beats, Nike, GMC, PepsiCo Walmart, Blaze Pizza vb. markalarla yaptığı sponsorluk anlaşmaları/ortaklıklardan gelecek. Takdir edersiniz ki herhangi bir markanın LeBron James’ten daha etkili bir marka yüzü bulma olasılığı oldukça düşük. Üstelik bu hangi sektör olursa olsun. LeBron James böylelikle Tiger Woods, Floyd Mayweather, Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi’nin ardından aktif spor hayatı devam ederken serveti $1 milyara ulaşan 5. Atlet olmayı başaracak. Üstelik bu yıl itibariyle kariyeri boyunca kazandığı $1 milyarın sadece $300 milyonunun bugüne kadar imzalamış olduğu kontratlardan; geri kalan $700 milyonunun ise yaptığı ortaklıklar ve sponsorluk anlaşmalarından geldiğini belirtmekte fayda var. Ayrıca bu miktar Kralı bu başarıya ulaşan ilk Amerikalı takım sporu oyuncusu da yapıyor.
LeBron James 2014 yılında GQ ile gerçekleştirdiği bir röportajda “1 milyar dolarlık bir servete ulaşmak” ile ilgili şunları söylemişti.
“Bu benim için oldukça önemli bir hedef. Açıkçası işimi ve gelirimi maksimize etmeye çalışıyorum. Ve eğer bunu başarırsam; eğer bir milyar dolarlık bit atlet olursam bu son derece heyecan verici olur.”
Tebrikler Kral, başardın!
Hepimizin bildiği gibi LeBron’un en büyük planlarından bir tanesi ileride bir NBA takımı satın almak. Şayet tam şu an böyle bir şeye niyetlenecek olsa ligin en ucuz takımı Memphis Grizzlies’i $1,3 milyar karşılığında satın alabilir. Eğer doğup büyüdüğü şehrin takımı olan Cleveland Cavaliers’ı satın almak isteyecek olursa da $1,56 milyarı gözden çıkarması gerekiyor. LeBron’un bu serveti ilerleyen yıllarda çok daha yukarılara çıkarması işten bile değil. Zira Lakers ile bu yılı saymazsak 2 yıllık bir sözleşmesi daha bulunuyor ve bunun karşılığı tam $85 milyon. Üstüne üstlük bu süreçte reklam ve sponsorluk gelirlerinden kazanacağı para da en az bir bu kadar hatta çok daha fazlası olacaktır. LeBron daha şimdiden tarihin en çok kazanan atletlerinden bir tanesi ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde emekli olsa dahi bu kazancın emekliliğinde de artmaya devam edeceği su götürmez bir gerçek. Dolayısıyla Kralın daha şimdiden ileride bir NBA satın alacağına kesin gözüyle bakabiliriz.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Sezonun İlk Bölümünde Sacramento
Sezona iyi bir giriş yapan Sacramento Kings, ilk dört maçın üçünü kazandı. Denver ve Phoenix ile ikişer maç yapıp üç galibiyet alarak dikkat çektiler. Sonrasında oynanan altı maçta sadece Chicago galibiyetinin gelmesi ise hayal kırıklığı yarattı. Özellikle de, kaybedilen bu maçların üçünde en az 15 sayı farkla önde olduğunu söylemek lazım. Toronto maçı için tam bir kâbus diyebiliriz. 19 sayı farkla öne geçtiğiniz bir maçı 21 sayı farkla kaybetmek ve 144 sayı yemek kabul edilir gibi değil. Ligin en keyifli hücum eden takımlarından biri konumundalar ama savunmada Washington Wizards’ın bile daha iyi durumda olduğunu söylemek bazı şeyleri anlatmak için yeterli olabilir.
Potasında maç başı 122 sayı gören Sacramento’nun performansı mantık dışı. Bazı takımların “hücum basketbolu oynayıp, yediğimizden fazlasını atarız” anlayışı sergilediğini biliyoruz. Ancak 122 sayı yiyen bir takımın en az 123 sayı atması gerekiyor. Peki, aranızda maç başı 123 sayı atmış bir takım hatırlayan var mı? İlk 12 maçında 5 galibiyet alan Sacramento’nun bu savunma ile başarılı olma şansı neredeyse imkânsız. Sezona sakatlıklarla giren Memphis ya da tanking parolası ile oynayan Oklahoma’dan daha kötü galibiyet yüzdesine sahip olmak, playoff hedefi için kötü bir yol.
Doğru ve Yanlışlar
Öncelikle göze hoş gelen bir basketbol oynadıklarını ve ligin iyi hücum eden takımları arasında olduklarını söyleyelim. Maç başı 115 sayı atan Sacramento, en fazla sayı üreten 8. takım konumunda. Hücum reytinglerine göre ise 12. sıradalar. Üç sayı atışlarında %37.7 ile 10. sıradalar. Ancak yeterli sayıda üç sayı denemediklerini söylemek lazım. Hield maç başı 11 üçlük denemede bulunurken, takımın geri kalanı toplamda 20 kez deniyor. Serbest atışlar ise bambaşka bir konu. Maçı başı 27.8 ile ligin en fazla serbest atış kullanan takımı konumundalar. Bu da rakiplerinin onları savunmakta zorlandıklarının göstergesi diyebiliriz. Fakat %72 ile ligin en kötü 4. takımı olursanız, bu özelliğinizi avantaja çeviremezsiniz.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/974682969618907216/resim_1.jpg)
Takımın başında ikinci sezonunu geçiren Luke Walton için durum biraz karışık. 73 galibiyet alan Golden State’in yardımcı koçluğunu yapan Walton için beklentiler çok yüksek. Kısa süren basketbolculuk kariyerinde yetenekten ziyade basketbol IQ’sunun çok yüksek olduğunu izleyenler hatırlayacaktır. İki sene önce playoff trenini kıl payı kaçıran Sacramento Kings, Dave Joerger ile saha dışında yaşananlar yüzünden yollar ayrılırken, Luke Walton takımın başına getirildi. Lakers ile başarısız bir dönem geçirmiş olsa da kredisi yüksek olan genç koç için geçtiğimiz sezon iyi geçmedi. %48 olan galibiyet yüzdesinin %43’e gerilemiş olması Walton adına soru işaretleri doğurmuştu. Bu yıl da kendisi ile devam edildi ancak koltuğunun sallandığını söylemek lazım. Sacramento’nun Walton gelmeden önce de iyi hücum ettiğini biliyoruz. Ancak bu kadar kötü savunma direk kendisine eksi yazacaktır. Önümüzdeki haftalarda üst üste mağlubiyetler alınması halinde, işler görevinin sonlandırılmasına kadar gidebilir. Bu konuda bir an önce önlem alması gerektiğini söylememiz gerekiyor.
Oyuncu Kadrosu ve Son Durumları
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/974683127463170109/resim_2.jpg)
Direksiyonun başında De’Aaron Fox var. Ligin en hızlı oyuncularından biri olan Fox, takımın hücum sistemi için olmazsa olmaz bir isim. Ancak 4. senesine giren genç oyuncudan beklentiler çok daha büyüktü. 2 sene önce geleceğin en önemli isimleri arasında gösterilirken, kendisinden sonra gelen Young, Morant, Doncic gibi isimlerin çok gerisinde kaldı. 19.2 sayı ile takımın en skorer oyuncusu konumunda olsa da, şut yüzdesinde istikrar sağlayamadığını görmek üzücü (%45 FG).
Takımın en fazla top kullanan ikinci ismi ise Buddy Hield. Maç başı 11 üçlük deneyen Hield, toplam 14.4 şut denemede bulunuyor. Ancak %37 ile isabet bulması kabul edilebilir bir rakam değil. Geçtiğimiz yıllarda, zaman zaman bench’ten geldiğini görmüştük. Ancak bu pozisyonda oynamayı kesinlikle istemediğini dile getirdi. Bogdanovic’in ayrılması ile ilk beşe de yerleşti. Takım savunmasını arttırmak için Hield’ın bench’ten gelmesini önermek isterdim, ancak biraz hayalcilik olacaktır. 28 yaşındaki oyuncu takımın kilit ismi olmak istiyor.
4 yıl 80 milyon dolarlık kontratı eleştirilere sebep olsa da bu sezon oynadığı basketbol ile kontratın hakkını veren Harrison Barnes için ayrı parantez açmak lazım. 2016 NBA Finallerinde oynadığı basketbol ile kariyerini zedelemiş olsa da, Barnes’ın her takımda rol alabileceğini söylemek lazım. Yıllık kazancı biraz daha uygun olsa, performansı başka şekilde değerlendirilebilirdi. Sezonun 12 maçlık bölümünde ise kontratın hakkını veriyor. 17.3 sayı 6.8 ribaund, 3.1 asist 0.8 top çalma ile oynarken %52 ile şut, %41 ile üçlük atıyor. Sayı dışında bütün kategorilerde kariyerinin en iyi rakamları ile oynadığını söyleyelim.
İlk beşin diğer iki ismi ise Bagley ve Holmes. Günümüz basketbolunun uzunları gibi dışarıdan şut atan oyuncular değiller. Ancak hızlı basketbol oynamak isteyen Sacramento için koşabilen iki uzun konumundalar. %70 ile şut atan Richaun Holmes takım için iyi işler yapıyor olsa da, bazı konularda eksik kalıyor. 1 top çalma 1.5 blok rakamları savunmada iyi işler yaptığı algısı yaratsa da, işin gerçek kısmı bu kadar basit değil. Kısa boyu ve zayıf fiziği ile savunma kısmında eksik kalıyor. Kısaların kötü savunma yapıyor olması ise onu daha da zor durumda bırakıyor.
Bagley konusu ise bambaşka bir durum. Kolej kariyerinde çok sevdiğim bir oyuncu olsa da yaşadığı sakatlıklarında etkisi ile bir türlü istenilen performansı veremedi. 3. sezonunda en düşük sayı ortalaması (12.2 sayı) ile oynayan Bagley’nin şut yüzdeleri kabul edilebilir gibi değil. %43 ile şut, %58 ile serbest atış atıyor. Bu yüzdeler ile devam ederse kısa süre içerisinde bench’e kaydığını ya da takas piyasasında adının geçtiğini görmek şaşırtıcı olmaz.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/974683242038980608/resim_3.jpg)
Dikkatler LaMelo Ball’ın üzerinde iken yılın çaylağı adayı için çok güçlü bir aday gözden kaçıyor. Draftın 12. sırasında altın bulan Sacramento ekibi, Haliburton seçimi ile son yıllarda yaptığı draft hatalarını unutturacak gibi görünüyor. Çaylak oyuncu 12.6 sayı, 2.9 ribaund, 5.7 asist, 1.3 top çalma ortalamaları ile oynuyor. Saha içi şut yüzdeleri ise akıl alır gibi değil. %54 ile saha içi şut yüzdesine sahip olan Haliburton, maç başı 2.5 üçlüğü %52 isabet oranı ile buluyor. Maç başı 29 dakika süre alan isim savunmada da önemli işler yapıyor. 1.96 boyu ile 1,2 ve 3 numaralı pozisyonları savunabiliyor. Hücumda ise hem iyi bir oyun kurucu hem de iyi şut atıyor olması, Fox ile aynı anda sahada olma şansı sunuyor. Atletik bir oyuncu olmasa da basketbol zekâsı ile fark yaratan oyunculardan biri olacak gibi duruyor.
Bench rotasyonunda yer alan dört isimden daha bahsetmek istiyorum. Cory Joseph savunmadaki enerjisi ile bench’te iş yapar bir durumda. Özellikle Haliburton ile birlikte oyuna girdiğinde takımın nadir savunma efektini yarattıklarını söylemek istiyorum. Glenn Robinson ise maç başı 19 dakika alırken 7 sayı ortalama ile takıma katkıda buluyor. Kalan iki isimden ise pozitif konuları konuşmak zor. Geçtiğimiz iki sezon boyunca takımda ilk beş çıkan Bjelica’nın, bu sezon rotasyonun gerisinde kalması ve ortalama 15 dakika oynuyor olması beklediğim bir durum değildi. Korkunç bir şut performansı sergileyen oyuncunun (%24 üçlük) kontratının son senesinde olduğunu ve takas için kullanılmasının sürpriz olmayacağını söyleyelim.
Son isim ise Hassan Whiteside. Geçtiğimiz sezon Portland forması ile 15.5 sayı, 13.5 ribaund, 2.9 blok ortalamaları ile oynamasına rağmen kimseden kontrat bulamadı. Bir yıllık 2 milyon dolara Sacramento ile anlaşan Whiteside’ın daha etkin bir rolde olacağını düşünüyorduk. Ancak maç başı 13 dakika alma bizi şaşırttı. Golden State ve Portland maçlarında gösterdiği savunma performansı ile şaşkınlık yarattı. Whiteside’ın maçlarını izleyenler, ribaund ve blok rakamlarının savunmadaki eksikliklerinin gözden kaçırıldığını fark edecektir. Curry ve Lillard karşısında yaptıkları ise işi farklı boyuta taşıdı. İkili oyun sonrasında ligin en iyi şut atan oyun kurucularını üç adım geriden karşılamak ve kısa sürede kendi potasının üç sayı yağmuruna tutulmasına sebep kabul edilebilir gibi değildi. Aklının basketbolda olmadığını söylemeye gerek yok sanırım.
Sezon Sonu Tahmini
Öncelikle savunma konusunda, en azından biraz aşama kaydettikleri bir senaryoda tahminde bulunacağımı söylemek istiyorum. Aksi takdirde, bu savunma ile batının dibinde kalacaklardır. Ancak daha yüksek bir potansiyele sahip olduklarını düşündüğümden savunmada biraz toparlamaları halinde yükselişe geçeceklerdir. Şu anda üzerlerinde bulunan Oklahoma’yı geçeceklerini söylemek zor bir tahmin olmayacaktır. Playoff potasına girmeleri zor olsa da, bu sezon uygulanacak olan play-in için güçlü bir aday konumundalar. San Antonio, Memphis ve New Orleans ile birlikte 9. ve 10. sıralar için kıyasıya bir mücadeleye gireceklerini düşünüyorum.
Peki sizce Sacramento Kings sezonu nerede bitirir?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Sakatlıklardan Canlı Çıkabilecekler Mi?
2020-21 sezonu NBA için belki de en çok sakatlık vakasının yaşandığı sezon oldu. Rekabetin üst seviyede olduğu ve bu şekilde devam etmesinin en büyük beklentimiz olduğu playoff’larda ise sakatlık sorunu, tam gaz devam ediyor gibi. Daha şimdiden bunala güreşen birçok takımın kilit oyuncuları sakatlık belasından muzdarip durumdalar. Playoff’lar, takımlar için her zamankinden daha çetin bir hayatta kalma mücadelesine dönüştü.
Milwaukee Bucks, sezonun geri kalanında Donte DiVicenzo’dan mahrum kalacak. Joel Embiid, son Wizards maçında yaşadığı diz sakatlığı ile alakadar MR sonuçlarını bekliyor. Anthony Davis’in durumu maç günlerinde belli olacak ama pek parlak bir senaryo ile karşı karşıya değiliz. Luka Doncic’in sırtındaki ciddi sinir rahatsızlığı ise performansını her gün daha fazla etkiliyor. Peki bu sakatlıklar, takımların şampiyonluk yarışında onları ne derecede etkileyecek? Adeta Survivor’a dönüşmüş bir playoff yarışında takımlar hayatta kalabilecekler mi?
Los Angeles Lakers, Anthony Davis’siz Hayatta Kalabilecek Mi?
Olayın istatistiki yönüne bakıldığında, Davis’in sakatlığının Lakers’ı hiç etkilemeyecek gibi olması gerekiyor. Normal sezonda, LeBron’un sahada olup Davis’in sahada olmadığı dakikalarda, 100 pozisyon başına +7.7 sayı istatistiğine sahipler. Play-off’lardaki rakipleri Suns karşısında ise LeBron’un sahada, Davis’in bench’te olduğu dakikalarda Lakers, Suns’a 19 sayı fark attı. Peki, problem tam olarak nerede?
Problem, bu senaryonun LeBron’un üstündeki yükü haddinden fazla arttırması. Yukarıda bahsini geçirdiğimiz Davis’siz-LeBron’lu normal sezon dakikalarında LeBron’un top kullanma oranı %33.2’ye fırladı ve 36 dakika başına 8.5 asist ortalamaları tutturdu. Lakers için bir strateji, savunmada rakibini boğacak derecede baskıyla oynayıp hücumda her şeyi LeBron’un sırtına yıkmak: LeBron’un Cavaliers günlerinden zaman zaman alışık olduğu bir senaryo.
Gel gelelim eğri oturup doğru konuşalım: Bu strateji Lakers’ı bir kaç adımdan öteye götürebilecek, şampiyonluğa kadar uzanacak bir strateji değil. Lakers için en büyük umut bu stratejinin, en azından Anthony Davis sağlam şekilde dönene kadar işe yaraması.
Philadelphia 76ers, Joel Embiid’siz Hayatta Kalabilecek Mi?
Görünen o ki 76ers, bir sonraki aşamada Atlanta Hawks ile eşleşecek. Embiid’in savunmanın merkezinde olmadığı bir senaryoda hareketli Hawks takımının, pick-and-roll’ler ile 76ers’ı parçalama ihtimali hiç de az değil. Ama diyelim ki 76ers, Hawks engelini de aştı. Doğu Finali’nde ya Nets ya da Bucks ile karşılaşma ihtimalleri oldukça yüksek. 76ers tam sağlıklı olduğunda bile onlardan daha yetenekli bir kadroya sahip olduğunu iddia edebilecek bu takımlar, Embiid’siz bir 76ers için, özellikle boyalı alanda çok büyük bela olacaklardır. Giannis ellerini ovuşturmaya başladı bile.
Nihayetinde Embiid’siz bir 76ers hala oldukça kaliteli bir takım olabilir ancak Embiid olmadan şampiyonluk ihtimalleri sıfır. Bunu söylemenin daha politik bir yolu maalesef yok.
Dallas Mavericks, Luka Doncic’siz Hayatta Kalabilir Mi?
Alınan haberlere göre Luka Doncic, üçüncü maçın devre arasından beri ciddi bir sırt sakatlığı ile mücadele ediyor. Bu sakatlığın onun oyununu etkilediği de aşikar: Üçüncü maçın ikinci devresinde 6/13 isabet, kaçan dört serbest atış ve üç top kaybı. Dördüncü maç ise tam bir felaket oldu Doncic için: 24 şutta 19 sayı, 6 asist ve 3 top kaybı. Clippers’ın “Doncic’e duvar örelim, sol tarafını kapayalım” stratejisinin hakkını da verelim ancak sakatlığın da Doncic’in performansına sekte vurduğu aşikar.
Daha açıkça söylemek gerekirse: Mavericks seride 2-2’yi sağlayabilmişse bu tamamiyle Doncic’in başarısı. Seri boyunca Doncic sahada değilken Mavericks, 100 pozisyon başına 104.4 sayı üreterek, Doncic’in sahada olmadığı 39 dakikada tam 28 sayı geriye düştü. Doncic’in sakatlığının sıkıntı yaratmaya başladığı 3. maç devre arasından itibaren ise Mavericks, Doncic’in sahada olduğu 56 dakikada sayı toplamında 22 sayı geride. 100 pozisyon başına sadece tam 100 sayı üretebildiler ki; bu, Doncic’in sakatlığının hücuma vurduğu baltanın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Özet geçelim: Doncic sakatlığını atlatmazsa, Doncic sahada olsa bile Mavericks’in şansı sıfır.
Milwaukee Bucks, Donte DiVicenzo’suz Hayatta Kalabilir Mi?
Yüzeysel olarak baktığınızda, tüm diğer sorulardan daha farklı bir kategoride bu soru aslında. DiVicenzo, oyuna ettiği etki konusunda Embiid, Davis ve Doncic’le yan yana dahi gelemeyecek bir yerde. Ama bütün playoff’lar boyunca süreceği artık kesin olan yokluğu, Bucks’ın yolculuğunu kayda değer ölçüde zorlaştıracak. DiVicenzo Bucks’ta en çok süre alan beşinci oyuncuydu. Bucks’ın aynı anda top baskısı, şut becerisi ve yaratıcılık içeren beşler ortaya koymasındaki belki de en kilit isimdi.
DiVicenzo sağlıklı olsaydı, Nets serisinde kuvvetle muhtemel Kyrie Irving ile eşleşecekti. Bu Jrue Holiday’in James Harden’la, Khris Middleton’ın Kevin Durant’la eşleşmesine imkan tanıyacaktı. Böylelikle Giannis Antetokounmpo da savunmada daha zayıf bir rakip ile eşleşerek, hücumda daha diri ve aktif olabilecekti. DiVicenzo’nun yokluğunda ise saydığımız silsile bir adım aşağıya kayacak, Brook Lopez üstüne ekstra savunma yükü binecek ve Pat Connaughton veya Bryn Forbes da Joe Harris’in peşinde, perdeleri aşmak ile görevlendirilecekler.
DiVicenzo’nun etkisi çok büyük görünmeyebilir lakin Bucks için işleri, ideal senaryonun başında bir tık zorlaştırması, bir kelebek etkisine sebep olabilir.
Daha ilk turunda sakatlıklar ile boğuşmak durumunda kalan NBA takımları, ilerisini düşünmek adına birçok değişikliği gözden geçirmek zorunda. Anlaşılan o ki değişen şartlara en iyi adapte olan ekip, yolunu en uzun tutacak takım olacak. Daha fazla değişen şart veya sakatlık olmaması temennisi ile.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Drummond’ın Gelişinden Marc Gasol Huzursuz
Marc Gasol, geçtiğimiz yaz büyük beklentilerle Los Angeles Lakers’ın yolunu tuttu. 3 kez All-Star seçilen İspanyol pivotun Lakers’a yeni bir boyut katması bekleniyordu ancak beklentiler sahaya pek yansımadı. Lakers ise star oyuncuları Anthony Davis ve LeBron James’in sakatlıkları sebebiyle normal sezonda istikrar gösteremedi.
Takımın performansı dalgalanırken takımdan beslenen bir oyuncu olan Marc Gasol de elbette bundan etkilendi. Öte yandan Gasol’ün Covid-19’a yakalanıp yaklaşık bir ay boyunca forma giyememesi de aksiliklerin tuzu biberi oldu. Hal böyle olunca Lakers 5 numara pozisyonunu Andre Drummond ile güçlendirdi. Bu yazıda Marc Gasol’ün sezonuna, Drummond hamlesine olan reaksiyonuna ve takımdaki rolüne göz atacağız.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975396272322269184/g1.jpg)
Bu sezon Lakers forması ile 41 maça çıkan Gasol, maç başına 19.6 dakika süre buluyor. Bu Gasol’ün kariyerinin en düşük dakika ortalaması demek. Bu durum elbette Gasol’ün diğer istatistiklerini de etkiliyor. Maç başına ürettiği 4.9 sayı ve 4 ribaund da kariyerinin en düşük ortalamaları durumunda. Maç başına hücumda 3.9 top kullanıyor ve Gasol için bu da bir diğer kariyer en düşüğü demek. ‘’Big Marc’’ın sezonunun geçmiş kariyerinden çok farklı bir düzlemde ilerlediğini söyleyebiliriz. Gasol’ün takım hiyerarşisinde oldukça geri plana düştüğünü görebiliyoruz. Aslında bunu olgunlukla karşılamıştı, ancak son Drummond imzası Gasol’ün huzurunu kaçırmış olabilir.
Andre Drummond’ın Gelişi
Marc Gasol zaten Lakers’a imza atarken bazı durumları kabul etmişti. Lakers’ta takımın birincil planlarından biri olmayacağını biliyordu. Bu kabullerin yanında Lakers’ın da ona verdiği sözler vardı elbette. Gasol’ün normal sezonda ilk beşteki yeri garantiydi ancak buy-out marketten yapılan Drummond hamlesi bu durumu değiştirdi. Drummond’ın Lakers’a imza atar atmaz Milwaukee Bucks karşısında ilk beşte başlaması, Gasol’ü rahatsız etmişe benziyor. İşte İspanyol pivotun mevcut durum üzerine sözleri:
‘’Sanırım benimle ilgili ‘’eğer ihtiyaç olursa’’ durumu söz konusu ve bu ‘’eğer’’ de zor bir ihtimal. Şu an A planı değilsin. C hatta D planısın. Bunu kabullenmelisin çünkü işin bu. Bunun için kontrata imza attın. Bunu kabul etmesi hiçbir zaman kolay değil. Takım için her şeyi yapmaya çalıştığınızda yanlış bir şey yapıp yapmadığınızı sorgularsınız. Oldukça açık ki istatistiklerimi, kullandığım şutları ya da aldığım ribauntları umursamıyorum. Adamımı box-out edip sıradaki pozisyona, herkese yardım etmeye bakıyorum. Kolay değil ama hayat bu. Adapte olmalısınız. Dediğim gibi, ya bunu bir meydan okuma olarak kabul edersiniz ya da pes edersiniz.’’
Gasol ayrıca Drummond’ın gelişiyle forma numarasının koç tarafından ne sıklıkla çağırılacağını bilmediğini söyledi. Drummond’ın Lakers’a imza atmasından sonra gazetecilerle konuşmayı 3 kez reddeden Gasol’ün durumdan hoşnut olmadığı kesin. Ayrıca Gasol’e Lakers’ta kalmak isteyip istemeyeceği sorulduğunda da şunları söyledi:
‘’NBA’de işler çok hızlı değişiyor, benim için değiştiği gibi…’’
Açıklamalarından anlayabileceğimiz üzere Gasol bu takım için fedakarlık yapmaya dünden razı. Rahatsız olduğu durum kendisiyle yola çıkan Lakers’ın onu yolda bulduğu Drummond ile değiştirmesi. Lakers geçtiğimiz sezon başarıya ulaşırken bunu yüksek takımdaşlık ve mücadele ile yaptı. Herkesin rol sınırlarının net oluşu ve birbirine gösterdiği saygı başarıda anahtardı. Başarıyı tekrarlamak istedikleri bu sezonda da bu ilkelerden vazgeçmemeliler. Drummond hamlesi takımı geliştirmek adına yapıldı ancak takımın iç dengeleri de unutulmamalı. Marc Gasol’ün huzurunun yeniden tahsis edilmesi takımın huzuru için de çok önemli.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Embiid ve MVP Şansına Tarihsel Bir Bakış
2020-21 sezonunun ortalarını henüz geçtiğimiz bir evrede, NBA birçok yönden hiç beklenmediği kadar heyecan verici oldu. Küresel bir salgının gölgesinde, ciddi anlamda sınırlı imkanlara sahip olması beklenen sezon, basketbolseverler için tırnak ısırtan bir hız treni macerasına dönüştü. Elbette ki şampiyonluk yarışında, ligin en iyisi olmaya çalışan takımların birbirleri ile rekabetini izlemek gayet eğlenceli. Yine de, bu sezon özelinde, geçmiş yıllardaki örneklerinden çok daha heyecanlı, çok daha belirsiz geçen bir yarış daha mevcut: MVP yarışı.
İçinde bulunduğumuz hafta itibari ile MVP yarışında NBA’in resmî sıralaması şu şekilde:
1- Joel Embiid
2- Nikola Jokic
3- LeBron James
4- Damian Lillard
5- Luka Doncic
6- Steph Curry
7- Giannis Antetokounmpo
8- James Harden
9- Kawhi Leonard
10- Donovan Mitchell
Geçen haftalardaki yazımızda, sırasıyla ikinci ve altıncı sırada bulunan Nikola Jokic ve Steph Curry’nin, MVP ödülüne uzanması için takım başarısının öneminden bahsetmiştik. Bu hafta ise listenin 1 numarası olan Joel Embiid’i oldukça ilgilendiren, bir başka konudan bahsedelim istedim. Elbette ki bireysel performans ve takım başarısı MVP ödülüne ulaşabilmek için ziyadesiyle önemli. Peki bu ödüle ulaşmanızı sağlayan performansınızı, sezonun sadece bir kısmında gösterebildiyseniz? Ya takımınızı, başarılı geçen senede bolca yalnız bıraktıysanız? Sakatlıklar, karantinalar… Belki de takımınız sizsiz de başarılıdır, ne dersiniz?
Joel Embiid bu sezon 76ers’ın oynadığı 40 maçın 31’inde görev alabildi ve şu anda da sakatlığı sebebi ile, en az 2 hafta parkelerden uzak kalacak. Bu 2 haftalık süreçte 76ers 9 maç daha oynayacak ve Embiid, 70 maçlık sezonda en az 18 maç forma giyemeyecek: tüm sezonun %25’i Embiid’siz geçecek. Her 4 maçtan 1’inde oynamayan bir oyuncu, ligin en değerli oyuncusu olabilecek mi? İşte bu soruyu cevaplayabilecek için, geçmişteki örneklere dalıp, en az maç oynayarak MVP olan oyuncuları inceleyeceğiz. Karşınızda MVP Yarışı: En “Yatan” MVP’ler
Maksadımız en az maç oynayarak MVP ödülünü kazanmış kişilerden bahsetmek olacaksa, NBA’in tarihi boyunca bir sezonda farklı sayılarda maça sahne olduğunu hatırlamak gerekiyor. MVP ödülünün verilmeye başladığı 1955-56 sezonundan beri bir takım, NBA’de bir sezonda en az 72 maç oynadı. Gel gelelim bunun istisnaları da mevcut. 1998-99 sezonunda genel oyuncu grevi nedeniyle sezon takım başına 50 maça düşerken, 2011-12 sezonu aynı nedenle 66’şar maçla bitirildi. Hepimizin bildiği üzere geçtiğimiz sezon da, yaşanan küresel salgın nedeni ile 68 maç ile sınırlandı.
Dolayısıyla, bir MVP’nin oynadığı maçtan ziyade, sezonun yüzde kaçında forma giyebildiği, karşılaştırma kıstası açısından bizim için faydalı olacaktır. Peki, NBA tarihinde sezon içinde en az forma giyen MVP’ler kimler? Gelin listeyi bir çırpıda sayalım:
5. Steve Nash (2004-05 sezonu MVP’si, %91.4)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975741004072251442/boll_1.jpg)
Koç Mike D’Antoni’nin “5 dak’kada Beşiktaş hücumu” felsefesinin başında Nash bulunuyordu. Suns’ın Pasifik Grubu’nu 62 galibiyet 20 mağlubiyet ile birinci kapamasının en büyük sebebi olan Nash, normal sezonu 15.5 sayı, 3.3 ribaund ve 11.5 sayı ortalamaları ile kapatmıştı. Bu istatistikleri 82 normal sezon maçının 75’inde forma giyerek tutturan Nash, mümkün tüm maçların %91.4’ünde parkeye ayak basmıştı.
4. Bob Cousy (1956-57 sezonu MVP’si, %88.8)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975741120250282074/boll_2.jpg)
Tarihin ikinci MVP ödülünün sahibi Bob Cousy, takımı Celtics’i ilk önce normal sezonda Doğu Konferansı birincisi yaptı. Bu başarıyı Doğu şampiyonluğu ve sonrasında da NBA şampiyonluğu takip etti. Normal sezonda Cousy 20.6 sayı, 4.8 ribaund ve 7.5 asist ortalamaları tuttururken, bunu 64 normal sezon maçında forma giyerek elde etti. 1956-67 sezonunda takımların 72’şer maç oynaması ile birlikte Cousy, takımının tüm maçlarının %88.8’inde takımındaki yerini almış oldu.
3. James Harden (2017-18 sezonu MVP’si) ve Giannis Antetokounmpo (2018-19 sezonu MVP’si, %87.8)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975741230782775316/boll_3.jpg)
Oldukça yakın tarihin iki sansasyonel MVP’si var sırada. Ne ilginçtir ki, yine Koç D’Antoni tarafından yönetilen bir takımdan çıkan MVP olarak Harden, 2017-18 sezonunda 30.4 sayı, 5.4 ribaund ve 8.8 asist ile Rockets’ı Batı Konferansı birinciliğine taşıdı. Bir sonraki sezonun MVP’si Giannis Antetokounmpo ise 2018-19 sezonunda 27.5 sayı, 12.5 ribaund, 5.9 asist, 1.3 top çalma ve 1.5 blok ortalamalarını tutturdu. Takımı Bucks ise normal sezonu Doğu Konferansı birincisi olarak kapattı. Her iki MVP de 82 maçlık normal sezonda 72 maç oynayarak, olası tüm maçların %87.8’ine katılım gösterebildiler.
2. Allen Iverson (2000-01 sezonu MVP’si, %86.5)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975741332771442778/boll_4.jpg)
Performansının zirvesinde ve zıpkın gibi, fişek gibi geçen bir senenin ardından Iverson’a giden MVP ödülünü izlediğimiz sezondan bahsedeceğiz. 2000-01 sezonunu 31.1 sayı, 5.5 asist 2.5 top çalma ortalamaları tutturan Iverson, takımını normal sezonda Doğu’nun zirvesine çıkarmıştı. 76ers’ın normal sezonda oynadığı 82 maçın 71’inde parkeye çıkan Iverson, MVP’lik macerasında %86.5’luk katılım oranı göstermişti.
1. Bill Walton (1977-78 sezonu MVP’si, %70.3)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975741433338282024/boll_5.jpg)
Gelelim listemizin en çok “yatan” MVP’sine. Allah affetsin, çirkinliğinin tavan yaptığı senelerden birinde MVP ödülünü kucaklayan Bill Walton, 1977-78 sezonunu 18.9 sayı, 13.2 ribaund, 5 asist ve 2.5 blok ortalamalarıyla kapattı. Hem konferansını, hem de normal sezonu en tepede bitiren Portland için Walton’ın performansı, kuşkusuz oldukça önemliydi. Gel gelelim Walton, normal sezonda takımının oynadığı 82 maçın sadece 58’inde parkede yerini alabildi. %70.3’e tekabül eden bu oranla da Walton, açık ara en az maça çıkarak MVP olan oyuncu payesini almaya hak kazanıyor.
Listemizin ilk beş oyuncusunu sıraladıktan sonra, konunun Joel Embiid’i ilgilendirdiği yerlere değinmemiz gerekiyor. Görüldüğü üzere, tarihte Bill Walton dışında hiç bir oyuncu, sezonda mümkün olan maçların %75 ve daha altında sahaya çıkarak MVP ödülünün sahibi olamadı. Kaldı ki, Walton’ın bir anomali olduğunu varsayarsak, %85 gibi bir katılım oranının altında MVP ödülünü kazanmak, sözlük anlamı ile imkansız. En azından teoride. Kaldı ki, 10 yıllık trendlere baktığımızda, MVP’lerin en az maç oynadığı 2010-20 seneleri arasında bile bu oran, genele vurulduğunda %94.5 gibi oldukça yüksek bir rakam karşımıza çıkıyor (747/790).
Tüm bu hesaplamalar ve çıkarımlar ışığında Joel Embiid için sezon içi devamlılık, en azından şu an için MVP ödülünün önündeki en büyük ve en ciddi engel. Gel gelelim küresel salgın ışığında oynanan son iki sezonun bize öğrettiği bir şey varsa o da, kimin ne zaman, ne kadar parkelerden uzak kalacağının çok büyük bir muamma olduğu. Embiid’i MVP yarışındaki rakiplerinin sağlık protokolleri nedeniyle birden bire, iki hafta boyunca hiç maç yapmaması çok ütopik değil. Seneler sonra bir pivotun MVP ödülüne en çok yaklaştığı senede Embiid, parke üstünde gerçekten büyüleyici. Ancak her 4 maçtan EN AZ 1’ini kaçıracağı bu sezonda Embiid, MVP yarışındaki yerini korumak istiyorsa, mevcut performansının bir kaç tık üstünde dönüş yapmalı gibi görünüyor. En azından.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Michael Jordan ile Gordon Hayward Anlaşmasına Kısa Bakış
Son dört yılı playoff’un dışında bitiren Charlotte Hornets, takım sahibi Michael Jordan ile yeni bir maceraya atıldı. Boston Celtics ile 2017 yazında 4 yıl 128 milyon dolara imza atan Gordon Hayward, son yılında 34.1 milyon dolarlık oyuncu opsiyonunu kullanmadı ve serbest kaldı. Herkes bu kadar büyük bir sözleşmeyi neden bıraktığını sorgularken, bu kadar yüksek bir kontrat bulamayacağını düşündü. Michael Jordan ve Charlotte Hornets’ten gelen 4 yıl 120 milyon dolarlık teklif ise herkesi şaşırttı. Bir yıl önce Kemba Walker ile bir yere varamayacağını anlayan Charlotte, yıldız oyuncunun gitmesine izin verdi. Peki bu yıl ne değişti de Gordon Hayward’a aynı miktarı vermeyi kabul etti ona bakalım.
Hayward için önerilen kontrat teklifi çok yüksek görünüyor ama tek isteyen takım değillerdi. Boston Celtics’in 4/120 olmasa bile iyi bir teklif yaptığı biliniyor. Indiana Pacers ise serbest kaldıktan hemen sonra 4 yıl 100 milyon dolarlık bir teklif ile Hayward’ın kapısını çalmıştı. Peki Boston ve Indiana gibi hem başarı hedefi olan, hem de basketbol şehri olan bu iki organizasyon yerine Charlotte’a neden gelsin? Burada devreye iki faktör giriyor. Birinde Michael Jordan sizi 2014’ten beri kadronuza katmak istemesi iken, diğeri dolgun bir ücret oluyor.
Genç Kadro, Doğru Karakter
Uzun vadede başarılı bir takım yaratmak için ilk yapılması gereken, aynı yaş grubundan yetenekli gençleri bir araya getirmek ve gelişimlerini sağlamaktır. Bu doğrultuda Charlotte Hornets için elimizde kimler var bakalım; 22 yaşında, ligdeki 3. yılına giren Miles Bridges, 22 yaşında ve ligdeki 2. yılına giren PJ Washington, 19 yaşında çaylak sezonuna başlayan LaMelo Ball. Bu isimlerin dışında, geçtiğimiz sezonun başında 3 yıl 57 milyon dolarlık anlaşma imzalanan Terry Rozier 26 yaşında. 30 yaşında ve sakatlık sorunları yaşayan, kariyerinin en iyi döneminde olmadığı bilinen Gordon Hayward bu oyuncu grubu için doğru isim mi? Kesinlikle doğru isim.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975739948047147018/ball_1.jpg)
Geçtiğimiz yıl çıkış yapan Devonte’ Graham ve 3 yıllık kontrat alan Terry Rozier takımın sürükleyici oyuncuları oldular. Toplamda 30 şut kullanan ve sadece %40 civarı ile atan bu ikilinin yanına genç ve savruk bir LaMelo Ball eklendiğinde ne olacaktı sorusunu kendimize soralım. Hayward’ın olmadığı bir denklemde Charlotte Hornets için tahmin yapmak, benim açımdan zor değil. Eline gelen topu çembere fırlatan bu üç genç gardın yanında, Bridges ve Washington’ın gelişimlerinin engelleneceğini de söylemem lazım. Geçtiğimiz yıl Boston Celtics kadrosunda Kemba Walker, Jaylen Brown ve Jayson Tatum gibi yetenekli oyuncular vardı. Bu oyuncular arasında yapıştırıcı rolü ise Hayward’a aitti. Sakatlığının etkisi ile saha içinde iyi hareket edemediği dönemde bile onun varlığı takıma seviye atlatıyordu. Charlotte için en doğru isimlerden biri olduğunu düşünme sebebim tam da bunu sağlayacak olması. Konu sadece takımın en skoreri ya da hücumun ana oyuncusu olmak değil. Aynı zamanda gençlerin kontrolden çıktığı dakikalarda ipleri eline almak.
Michael Jordan ile Charlotte Hornets’e Kısa Bakış
2010 yılında Charlotte kulübünü satın alan Jordan, o yıl playoff gördü. 2004’te kurulan takım, ilk kez bu başarıyı gösteriyordu. Sonraki sezon doğuda 10. olan Charlotte için, Ben Gordon ve Ramon Sessions hamlelerine rağmen 2012 ve 2013 yılları tam bir felaket oldu. NBA tarihinin en kötü galibiyet yüzdesine 2011/12 sezonunda 66 maçta 7 galibiyet alarak sahip oldular. Bir sonraki yıl draftın iki numarasına sahip olsalar da 29. olmaktan kurtulamadılar. Charlotte için draft kurası seçimlerine bir göz atalım:
2011 yılı 9. sıra Kemba Walker
2012 yılı 2. sıra Michael Kidd Gilchrist
2013 yılı 4. sıra Cody Zeller
2014 yılı 9. sıra Noah Vonley
2015 yılı 9. sıra Frank Kaminsky
2017 yılı 11. Sıra Malik Monk
2018 yılı 12. Sıra Miles Bridges
2019 yılı 12. Sıra PJ Washington
2020 yılı 3. sıra LaMelo Ball
Takımı Yeniden Kuruyoruz
2013 yazında Al Jefferson’ı kadroya ekleyen Michael Jordan, Charlotte için yeni bir sayfa açtı. O yıla kadar Charlotte Bobcats ismi ile anılan takımın, Hornets ismini geri istediği biliniyordu ancak ilk somut adımlar geldi. Hornets’in orijinal renklerinden forma yapıldı. Aralık ayında gelecekte kullanılacak logo ve kimlik şeması tanıtıldı. “ Buzz City” kampanyası ile tanıtımlar yapılırken yeni Hornets kıyafetleri taraftar ile paylaşıldı. O yaz resmi olarak Hornets adını ve 1988-2002 arasındaki tarihini Charlotte şehrine eklemeyi başaran Michael Jordan oldu. Tüm bu olayların ışığı altında sezonu 7. bitirerek tekrar playoff oynadılar. 2015 yılı kötü geçse de 2016 yılında gelen 6.’lık her şeyi değiştirdi. Playoff’a kalan Charlotte, 7. maç sonunda Miami Heat’e elendi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975740201840279632/ball_2.jpeg)
Michael Jordan her zaman kazanma hırsı ile yanıp tutuşan biri olmuştur. 2 yıl üst üste gelen başarısız dönemden sonra 3 yılda gelen 2 playoff başarısı ile doğru yapıyı kurduğunu düşündü. Kemba Walker’ın delici olduğu sistemde oyunu forvetten kurgulayan yapının temel taşı Nicolas Batum olmuştu. 15-6-6 rakamları ile tamamladığı yılın ardından 5 yıl 120 milyon dolarlık devasa bir kontrat ile sözleşme uzatıldı. Bunun yanı sıra iyi bir rol oyuncusu olan Marvin Williams ile 4 yıl 56 milyonluk bir anlaşma yapıldı. Ancak en korkunç kontratlardan biri, son üç yılında sırasıyla 20, 22 ve 75 maç kaçıran Michael Kidd-Gilchrist ile yapılan 4 yıl 52 milyonluk anlaşma oldu. Sonraki 4 sezon hem playoff’un hem de tanking’in uzağında, arada sıkışmış birtakım olmalarına sebep oldu.
Kemba Walker’ı Bırakıp, Gordon Hayward’a Paraları Saçıyoruz
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/975740333059100753/ball_3.jpg)
Son 4 sezonu playoff yapmadan geçiren Michael Jordan bu kez farklı bir yol izleyecek gibi duruyor. Ortalama oyunculara kontrat dağıtmak yerine, genç oyuncuları gelişirken onlara kimlik kazandırmak için doğru isimleri eklemeye çalışıyor gibi görünüyor. Tabi bunu yaparken doğru kararları verdiğini söylemek zor oluyor. Kemba Walker süper-max kontrata imza atmış olsa yaklaşık 40 milyon dolar alacaktı. Charlotte Hornets’in para dağıttığı dönemde All-Star seviyesine çıkan Kemba, yıllık 12 milyon dolara çok uzun süre forma giydi. Hak ettiği parayı alma vakti geldiğinde ise onunla bir yere varamayız denilip bırakıldı. Takımın geleceği için bu hamleyi doğru bulduk diyelim. Gordon Hayward hamlesi takım kimyası için doğru bir karar olsa da, maddi açıdan kabul edilebilir bir yanı yok.
Hayward’ın kontratı 4 yıl 120 milyon dolar ile bitmiyor. Michael Jordan onu kadroya ekleyebilmek için, Nicolas Batum’un son yılında 27 milyon dolar olan alacağını 3 yıl 9’ar milyona böldü. 3 yıl boyunca salary’de yer alacak olan 9 milyon dolarlık ücret takımın gelecekteki hamlelerine engel olacaktır. Salary cap boşluğunu takas için kullanıp draft hakkı ya da genç oyuncular eklemek, Michael Jordan için öğrenilmesi gereken başlıca yöntem olacaktır. Geçtiğimiz hafta Prince’i göndermek zorunda olan Brooklyn’in Jarrett Allen’ı Cleveland Cavaliers’a gönderdiğini gördük. Boş bir salary cap ile bu takasın sahibi Charlotte olabilirdi. Maalesef muazzam bir oyuncu olsa da yöneticilik konusunda kötü kararlar aldığına hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.
Sonsöz
Maddi boyutlarını bir kenara bırakırsak Gordon Hayward hamlesinin nokta atış olduğunu söyleyebiliriz. Playoff yapmayacakları bir gerçek ancak keyif verdikleri yadsınamaz. 5 yıl boyunca NBA Finali oynayan ve son 20 yılda en fazla asist yapan takımı olan Golden State Wariors, maç başı 28 ile 30 arasında asist yapıyordu. Wariors dışında maç başı 28 asist barajını aşan bir takım 2000’li yıllarda görülmedi. Charlotte Hornets bu sezon 28.3 asist ortalaması ile oynuyor. Bu ortalama devam edebilir mi bilmiyorum. Ancak 23.1 sayı, 5.1 ribaund, 3.7 asist ortalamalarını %50 FG, %40 üçlük ve %91 serbest atış yüzdeleri ile yapan Gordon Hayward için yanlış hamle demek, yanlış olur.
Michael Jordan, yöneticilik kariyerinin en iyi hamlesini Gordon Hayward ile yapmış olabilir. Tabi en iyi hamleyi yaparken bile maddi açıdan büyük bir hata yaptığını söyleyeyim. Bu da en iyi hamlesinin içinde bile büyük eksiler barındırdığını gösteriyor. 2014 yılında çaylak kontratı sonra eren Gordon Hayward için ilk teklifi kimin yaptığını biliyor musunuz? 2014’te 4 yıl 63 milyonluk teklif ile kadrosuna katmak istese de Utah teklifi karşılamış ve Hayward’ı takımda tutmuştu. 6 yıl gecikmeli olsa da, Michael Jordan Hayward’ı kadrosuna katmayı başardı.
Para konusunu göz ardı edecek olursak sizler bu hamleyi nasıl buldunuz? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Normal Sezon, Uzatma, Playoff Fark Etmez, Westbrook Affetmez
NBA tarihinde tüm zamanların en fazla Triple-Double yapan oyuncusu olan Russell Westbrook ile yolculuğa çıkıyoruz. Sizleri normal sezonda 182, playoff’larda ise 10 kez bu başarıya ulaşan Westbrook’un en iyi performanslarına götürüyoruz.
10. Bir Devrin İlk Adımları
03/03/2009 OKC Thunder 96-87 Dallas Mavericks 17 Sayı 10 Ribaund 10 Asist
2008 draftında OKC Thunder tarafından 4. sıradan seçilen Westbrook, kariyerinin ilk döneminde triple-double makinesi değildi. İlk 6 sezonunda sadece 8 triple-double yapmıştı. Son 7 sezonunda ise 174 kez bunu tekrarladı. Rakamlar çok etkileyici olmasa da kariyerinde ilk triple-double yaptığı maçı bu listeye almak gerekir. Bu maçta başka bir triple-double uzmanı olan Jason Kidd’e karşı yapmış olması ise ayrı güzel.
9. Kendi Başına Sixers’a Bedel
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976207318087786547/x1.jpg)
05/03/2015 OKC Thunder 123-118 Phliadelphia 76ers 49 sayı 15 Ribaund 10 Asist
2014/2015 sezonu normal sezon maçında Philadelphia ile oynayan OKC, Westbrook’un muazzam performansı ile maçı uzatmada kazandı. Takımın uzatma bölümünde attığı 13 sayının 10’unu atan ve diğer basketin asistini yapan Westbrook, maçı kazandıran isim oldu. 42 dakika sahada kalırken tam 49 sayı üretti.
8. Bütün Yük Omuzlarında, Galibiyete!
29/10/2016 OKC Thunder 113- 110 Phoenix Suns 51 Sayı 13 Ribaund 10 Asist
Sezona Philadelphia galibiyet ile başlayan OKC’de, Westbrook 1 ribaund ile triple-double’ı kaçırmıştı. 2. maçta ise rakip Phoenix Suns oldu. Maçın başında 18 sayı geriye düştüler. Son çeyrekte 10 sayı atıp maçı uzatmaya götüren Westbrook, uzatmada 6 sayı atarak maçı kazandıran isim oldu. 45 dakika sahada kalırken 51 sayı üretti. Westbrook dışında takımda çift hanelere ulaşan tek isim 21 sayı ile Oladipo’ydu.
7. İnanılmazı Ancak İnanılma İle Yenebilirsin
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976207499063595079/x2.png)
11/01/2019 OKC Thunder 147 – 154 San Antonio Spurs 24 Sayı 13 Ribaund 24 Asist
Bir başka normal sezon maçına gidiyoruz. Westbrook’un kariyer asist rekorunu kırdığı maçtayız. Son çeyrekte 13 sayı geride olan OKC, maçta kalmaya çalışıyordu. 9 dakika kala Westbrook oyuna döndü. Kalan sürede tam 8 asist yaptı ve maç uzatmaya gitti. 2 kez uzayan maçta 50 dakika sahada kalan Westbrook, 24 sayı 24 asistle oynamasına rağmen maçı kazandıramadı. Kariyer gecesi geçiren bir başka isme mağlup oldu. LaMarcus Aldridge 56 sayı atarak maçı Spurs’e kazandırdı.
6. Yedinci Maçlar ONUN!
15/05/2011 OKC 105-90 Memphis Grizzlies, Batı Yarı Final 7.Maç 14 Sayı 10 Ribaund 14 Asist
04/05/2014 OKC 120-109 Memphis Grizzlies, Playoff İlk Tur 7.Maç 27 Sayı 10 Ribaund 16 Asist
Bu sırada biraz ekonomik davranacağım ve iki performansını birleştireceğim. Russell Westbrook’un Memphis Grizzlies’ı iki kez elediği maçlara gidiyoruz. 3 sene arayla iki kez playoff’ta karşılaştılar ve ikisi de 7. maça gitti. Tarihin tekerrür ettiğini Russell Westbrook ile öğreniyoruz. 2011’de playoff 7. maçı ve rakip Memphis, Westbrook triple-double ile galibiyetin mimarlarından oluyor. 3 sene sonra yine 7. maç yine rakip Memphis ve Westbrook yine triple-double ile maçı kazandıran isim oldu.
5. Tarihe Yeni Bir İmza!
03/04/2019 OKC Thunder 119-103 LA Lakers 20 Sayı 20 Ribaund 21 Asist
Rakamlar yanlış değil. 20-20-20 yapan birini gördü bu gözler. Daha önce de görülmemiş bir şey değil gerçi. 02/02/1968 yılında Philadelphia-Detroit maçını izleyenler bunu görmüş. Wilt Chamberlain 22 sayı 25 ribaund 21 asistle tarihte bunu yapan tek oyuncuydu. Tabi Russell Westbrook diye biri gelene kadar. Lakers karşısında 20 sayı 20 ribaund 21 asistle inanılmazı başardı ve Wilt ile birlikte bunu başaran iki çılgından biri oldu. Geçtiğimiz günlerde buna yine yaklaşan Westbrook, sayı kategorisinde 20’ye ulaşamadığı için tekrarlayamadı. Yanlış anlamadınız 14 sayı 21 ribaund 24 asistle maçı tamamladı. Sadece 8 şut kullandığı ve sayı atmaya çalışmadığı için rekorunu yineleyemediğini söyleyelim. Tabi 20 ribaund 20 asist yapan 3. bir oyuncu olmadığını düşünürsek çok da umrunda değildir diye düşünüyorum.
4. İmkansızı Söyleyin, Arkanıza Yaslanıp Seyredin
10/04/2017 OKC Thunder 106-105 Denver Nuggets 50 Sayı 16 Ribaund 10 Asist
Normal sezonun bitimine 2 maç kalmıştı. Sezon boyu 41 triple-double yapan Westbrook, bir sezonda en fazla triple-double yapan oyuncu rekoruna ortak olmuştu. Oscar Robertson’ı geçip tek başına rekorun sahibi olmak istiyordu. Denver Nuggets ile oynayan OKC Thunder, maçın son 5 buçuk dakikasına 14 sayı geride girdi. Kalan sürede tam 18 sayı üreten Westbrook, Murray’nin savunmasına rağmen 11 metreden inanılmaz bir üçlük sokarak game winner ile maçı kazandırdı.
3. Mr. Triple-Double Bile Yetmez Bazen
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976207729200861244/x3.jpeg)
20/04/2017 OKC Thunder 111-115 Houston Rockets 51 Sayı 10 Ribaund 13 Asist
2016/2017 Russell Westbrook’un zirveye çıktığı sezondu. 31.6 sayı 10.7 ribaund 10.4 asist ortalamasıyla sezonu bitirirken takımını playoff’a taşıdı ve MVP ödülünün sahibi oldu. Sezonu 3. bitiren Houston Rockets ile eşleşildi. İlk maçı kaybeden Westbrook, ikinci maçta 41 dakika sahada kaldı. Son çeyrekte 15 sayı üretirken maçı 51 sayı 10 ribaund 13 asist 4 top çalmalık harika bir performans ile tamamladı. Ancak maçın kaybedilmesine engel olamadı. İşin en acı tarafı ise sahada kaldığı sürede takımın +11 sayı önde olması. Kenara geldiği 7 dakikada takımın 15 sayı fark yediği anlamına geliyor. NBA tarihinde en yüksek sayı ile triple-double yapan oyuncusu unvanını aldığı bu maçı ve seriyi Westbrook ve OKC kaybetti. 5 maçta biten serinin 3’ünde triple-double yapan Westbrook, 37.4 sayı 11.6 ribaund 10.8 asist ortalamaları tutturdu.
2. Tarihin En İyi Performanslarından
30/03/2017 OKC Thunder 114-106 Orlando Magic 57 Sayı 13 Ribaund 11 Asist
MVP sezonu Westbrook için her açıdan muazzam bir yıldı. O sezona ait performansların bu listede çoğunlukta olması da gayet normal. Listenin 2. sırasında Russell Westbrook’un kariyerinde en çok sayı atarak triple-double yaptığı maç var. Uzatmada kazanılan Orlando maçında tam 57 sayı atarak triple-double yaptı. Son 6 dakikaya 14 sayı geride giren OKC’de, sahne yine Westbrook’taydı. Son 6 dakikada 19 sayı atan Westbrook, 7 saniye kala iki kişinin üzerinden attığı imkânsız üçlükle maçı uzatmaya götürdü. Uzatmada ise 7 sayı 2 asistle takımın attığı tüm sayıların altında imzası olan Westbrook, kariyerinin belki de en iyi performansını sergiledi.
1. Pacers’ın Gözyaşları, Onun Efsanesini Yüceltti!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976207906661879818/x4.jpg)
2020/2021 Sezonu Indiana Pacers’a Karşı Russell Westbrook
30/03/2021 Washington Wizards 132-124 Indiana Pacers 35 Sayı 14 Ribaund 21 Asist
04/05/2021 Washington Wizards 154-141 Indiana Pacers 14 Sayı 21 Ribaund 24 Asist
09/05/2021 Washington Wizards 133-132 Indiana Pacers 33 Sayı 19 Ribaund 15 Asist
Bu sezon Russell Westbrook 22 sayı 11.6 ribaund 11.6 asist ortalamaları ile oynuyor. Hem ribaund hem de asist rakamlarında kariyerinin en iyi sezonu. 62 maçın 36’sında triple-double yaparken en çok canı yanan takım Indiana Pacers oldu. Play-in’de karşılaşılması muhtemel iki takımdan biri olan Indiana’ya karşı, 3 maçta da muazzam oynadı. Bradley Beal’ın oynamadığı maçta 35 sayı 14 ribaund 21 asist yaptı. Son çeyrekte ise 17 sayı atarak maçı kazandıran isim oldu. İkinci maçtan yukarıda bahsetmiştik. Wilt Chamberlain dışında kimsenin yapamadığı 20 ribaund 20 asist barajını ikinci kez geçti. Sadece 8 şut kullanmasına rağmen 14 sayı attı. 21 ribaund ile kariyer rekoru kırarken, 24 asist ile kariyer asist rekorunu egale etti.
Üçüncü ve son maçımız ise bir başka mihenk taşı oldu. Uzatmada kazanılan maçta Westbrook 181. triple-double’ını yaptı ve Oscar Robertson’ın rekorunu egale etti (Sonraki maçta rekoru kıracak). Uzatmada 9 sayı atan Washington Wizards’ta, Westbrook 6 sayı 1 asistle tüm sayılarda pay sahibiydi.
Konu Russell Westbrook ve Triple-Double olduğunda liste çok uzun oluyor. 192 Triple-Double arasından bizim seçtiğimiz maçlar bunlar. Sizce en değerlisi hangisiydi? Yorum yapmayı unutmayın.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Rahatsız Olmanız Gerekli
Bir takımın kazanabileceği en büyük başarı şampiyonluktur. Zafer kazanan takımın oyuncularına, antrenörlerine ve yönetici ön büro (Front Office) çalışanlarınaysa bir yüzük sunulur.
Amerikan basketbol liginde 30 takım mevcuttur. 82 normal sezon maçının ardından iki konferansın en iyi 8’er takımı Playoff yolculuğuna çıkar. 7 maçlık serilerde 4 galibiyet alanın bir üst tura yükseldiği eşleşmeler 4 kademe boyunca oynanır. Böylelikle Playofflara kalan 16 takımdan kimin yüzükleri alacağını buluruz.
Bireysel ödüllere gelindiğindeyse yılın çaylağı, en çok gelişim gösteren oyuncu, en iyi 6. adam, yılın savunmacısı ve MVP ödülü göze çarpar.
Sezon sonunda All-NBA adı altında 3 takım oluşturulur ve buraya 15 oyuncu seçilir. Benzer şekilde All-Defensive adındaki 2 takım için de 10 oyuncu seçilir. All-Rookie sekmesinde 10 oyunculu 2 takım oluşturulur.
Şubat ayında oynanan All-Star içinse 24 oyuncu seçilir.
Playofflar ve Finaller süresince bireysel olarak kazanabileceğiniz tek ödül vardır:
Finaller MVPsi. 30 takımın 529 oyuncu barındırdığı bir ekosistemin son durağı burasıdır.
Ve bizler, takıntılı NBA izleyicileri olarak argümanlarımızı güçlendirmek için, ısrarla yüzüğe başvururuz.
Oyuncularda bile bu durum geçerlidir: Gary Payton bir yüzük alabilmek için 2006’da Heat ile anlaşmıştır. Jazz efsanesi Malone benzer motivasyonla 40 yaşında Lakers’a geçmiştir.
Sahi, yüzük neden bu kadar önemli?
Çizgi Filmler
90’ların efsane çizgi filmi Pokemon’u izleyenler, dinleyenin hafızasında yer eden ikonik açılış müziğini de hatırlayacaktır.
En iyisi olmak istiyorum, daha önce hiç kimsenin olmadığı gibi…
Takıntılarımızın büyük çoğunluğu televizyonun genişlemesine ve bize kahramanlar üretilmesine dayanır.
Jordan arka arkaya 3 defa şampiyon oldu. Babası öldürüldü ve sporu bıraktı. Geri döndü ve 3 tane daha kazandı.
Kobe, Shaq ile birlikte 3 defa üst üste şampiyon oldu. 2008’de Normal Sezon MVP’si olduktan sonra Finalde Celtics’e kaybetti, 2009’da 4. yüzüğünü aldı, 2010’da kırık parmakla oynarak Celtics’i yendi ve 5. yüzüğünü aldı.
LeBron ise Cavs’in vasat altı kadrosuyla 22 yaşında finale çıktı. 2013’de Spurs karşısındaki finaller 6. maçı Ray Allen’ın köşe üçlüğüyle döndü ve LeBron tekrar kazandı. 2016’da James Finaller tarihinde hiç gerçekleşmemiş başarıya imza attı: 3-1’den geriye döndü, üstelik normal sezonu 73-9 bitiren Warriors karşısında bunu başardı. 2020’de tekrar şampiyon oldu ve 4. Finaller MVPsini aldı.
Jordan, Kobe, LeBron çıtayı hep daha yukarıya çekti, dramanın dozu sürekli arttı.
Geçmişten “çerezleriyle” gelenlerin etkilenme eşiği oldukça yüksektir. Haliyle sisteme yeni katılan izleyicilerin beklentileri de daha fazla drama görmek yönündedir.
Yüzük takıntısında önceliğimiz dramatik sorunu saptamak olmalıdır.
Efektif İstatistikler
90’ların çocukları 2022’de 2 hafta yaşamak için 50 hafta çalışmak durumunda. Uzun mesai saatlerine kısıtlanmış günlerin içinde bir yere ulaşmaya çalışırken biten hayatlarımız var. İzlediklerimiz, öğrendiklerimiz ve beğenilerimiz doğrultusunda gelişmemiş bir dünyanın içinde aykırı çoğunluk olarak belirsizce sürüp giden yaşantıları dolduruyoruz.
Hedefsizce sürüklenirken, bizim için üretilen kahramanların hızlıca anlaşılabilen başarı kavramlarının içini doldurmalarını bekliyoruz.
Nitekim artık insanların 3’te 1’i açtıkları videonun başlamasını beklemeden sayfayı terk ediyor. %20’si ise hareketli görüntüye 30 saniye dayanabiliyor.
Hayatının sadece herhangi bir şekilde doldurulmasını bekleyen kitlelerin ne yaptığının, ne istediğinin, dolayısıyla yaşantılarının ve seçimlerinin tutarsızlaştığı bu çağ, kalite ve popülarite kavramlarının zıtlığına ev sahipliği yapıyor.
Özellikle bir spor uzayının ikincil içerik üreticisi konumundakiler içinse (örn. Her Şey NBA) bir kimlik problemi baş gösteriyor.
Bu noktada drama üretecek yeni kahraman arayışları, olmayan toplumsal kimliğin inşasını mümkün kılıyor. Gelgelelim LeBron, Curry, Durant gibilerin yerine henüz kendisini baskın biçimde gösterebilen yeni bir yıldız çıkmadı.
Antetokounmpo, Doncic, Jokic ve belki Tatum ve Morant bu koltuklara şimdilik aday olan kimseler. Bununla birlikte yıldızların sistemi işletmesi, devinim halinde kalınması için gereken unsursa paradır.
Beklentiler
Amerikan basketbol ikliminde dönen para çok büyüktür, öyle ki Cidde’de düzenlenen Suudi Arabistan GPsi için Suudi hükümeti tarafından ödenen parayla ancak Steph Curry ve Danny Green‘i oynatabilirsiniz.
Para büyüdükçe onu kontrol etmesi ve doğru noktaya kanalize etmesi zorlaşır. Bu yüzden çok uluslu şirketlerin ciroları, vergi indirimlerinden faydalanma şekilleri doğrultusunda esnekleşir ve onu takip etmek isteyenlere bulanık görünür.
Paranın varlığı başarı kavramını muğlaklaştırır. Neticede spor ne için icra edilir? Kar elde etmek için mi, şampiyonluk kazanmak için mi, yoksa güzel oyunla taraftarları memnun etmek için mi?
NBA’de takımının galibiyet sayısını üst üste iki sezon 10 galibiyet yukarı taşıyan ve Playoff’un kıyısından dönen James Borrego ile yollar ayrılabilir, benzer biçimde “ESPN istatistikleri” adı altında yeni başarı kavramları türetilip farklı “en”ler ve ilkler de yaratılabilir.
Bulunduğumuz ekosistem seyirci düzeyinde tek nihai hedefe odaklansa bile dönen paranın belirli doğrultuda dağıtılabilmesi için istatistiki tatmin gereklidir ve bu durum şampiyon olamayan diğerleri adına sürekli yeni başarı kriterlerinin icadını mecbur kılar.
Kesişim
Meydansız semtlerin parksız mahallelerinde, üstünde göz gezdirmeye değmez evlerle bezeli sokaklarda yürürken bile akıllı telefonlarımıza bakmamıza neden olan bir tekillik saplantımız mevcuttur.
Gerçeklikten kopmuş kitlelerin yaşadıklarını bir nedene indirgemeye ihtiyacı vardır. “Neden bu yayını izliyorum?” sorusunun yanıtı yüzüğü kimin alacağını (en iyinin kim olduğunu) görmek içindir ve bu da yapısal bir soruna işaret eder. Nitekim bir TV yayınını açmamızın maksadı taraf olmaktan keyif almaksa izlediğimiz yayının içerdiği öğelerle duygusal bağımız olmasını beklemeliydik.
Tennessee ile Minnesota eyaletlerinin temsilcilerine karşı ne denli bir bağ kurabiliriz? Veya Massachussets ya da Kaliforniya?
Bu soruların yanıtı doğal olarak olumsuz olduğu için bir adım geri atmamız gerekir.
Yaşantısızlığın veya yaşanmamışlığın yeri doldurulamaz; fakat istatistiki tatmin tam da burada devreye girer.
Her sezon bir sıfırdan başlayıştır. Bucks’ın 50 yıllık şampiyonluk özleminin bir önemi yoktur çünkü Giannis oradadır ve 2021 şampiyonluğunu kazanmıştır: Geçmişine bağlılık duymadığımız bir ülkenin ürettiği basketbol sistemi içinde bizi tatmin edecek yegane unsur zamanın tekilliğidir.
Böylece geçmişe dair bir şey bilmemize gerek kalmaz. Yayın esnasındaysa ekranın köşesine bir anekdot iliştirilir: Tatum Konferans yarı finalleri boyunca falanca yüzdeyle filanca sayı bulmuş 5 oyuncudan en gencidir.
Hepsi bu kadar. Bilgi izleyiciye hap halinde sunulabiliyorsa yaşanmışlığın ne önemi var?
Hem Pokemon’ın şarkısında geçtiği üzere, hiç kimsenin olmadığı gibi en iyi olmak istemiyor muyduk?
Anlamsızlık
Anlamı seyircilerin parmağına takamayacağı bir yüzük sevdasının ötesinde aramak gerekir.
Zamanın akışını kavramak için olaylara ihtiyaç duyuyoruz. Bam Adebayo Jayson Tatum’a Konferans Finallerinde blok koymalı ki o hadisenin salgının ortasında, bizim için hayal kırıklıklarıyla geçen sıcak bir yaz gününde olduğunu hatırlayabilelim.
Hangi yolda gittiğimizi bilmiyoruz ve bir idealimiz yok; fakat üzülmeye gerek yok: Neticede hangi arkadaşınızın evine gittiğinizde ilginizi çeken bir kütüphaneyle karşılaşıyorsunuz ki? Instagram ve tasarım dergileri dışında hangi evi gördüğünüzde bu benim evim olmalı diyebiliyorsunuz? En son hangi eve girdiğinizde içeride hava vardı?
Bu soruların bir yanıtı olmasına gerek yok fakat misafirlikteyken izlediğiniz erken bir Celtics – Bucks maçı sizin adınıza yaşantısızlığınızı dolduran çapa görevi taşıyacak: Çünkü hiç kimse sizden ileride değil ve siz de kimseden ileride değilsiniz.
Birbirinden kopuk ama toplamda devasa sayılara ulaşan komünler halinde yaşıyoruz ve bizden önceki kuşakların sahip oldukları kadar net hedeflere sahip değiliz: Okulu bitirip, askere gidip, iş bulup, aile kurup 30 yıl çalışarak ev, araba, yazlık sahibi olmak ve sakin, kendi halinde bir yaşam sürmek gibi sıradan zaferler artık geçerliliğini yitiriyor.
Geçişsizlik
Tekilliği kabul edilebilir kılan koşullar nelerdir?
Aslına bakarsanız tek bir durumu gerekçelendirmeye çalışıyoruz: Reşit olmama halindeyiz. Üstelik tüm dünya toplumları ihmalkarlıkla oyalanıyor.
Kendi hayatlarımız söz konusu olduğunda haddinden fazla sabırlı bir yaşam sürüyoruz, NBA uzayındaki sporcular hakkındaysa taviz vermeksizin tek bir hedefi gerçekleştirmelerini istiyoruz:
Yüzük, hemen, şimdi.
Jose Saramago’ya göre insan niyetlerinde ve eylemlerinde sebatsızdır, an be an hep kendisiyle çelişir; insan böylece insandır.
Gelgelelim yaşadıklarımızda bir açıklama veya bir geçiş artık yok.
Twitter’a girdiğinizde geçim sıkıntısı, düzensiz göç sorunu, yüksek kiralar ile ilgili haberlerin arkasından Desmond Bane’in 17’de 10 saha içi isabetiyle oynaması, Klay Thompson’ın playofflarda tüm zamanların en çok 3 sayılık atış isabeti bulan 3. oyuncu konumuna yükselmesi haberlerini art arda okuyorsunuz.
Sonuç
Sportif içerik üreticileri olarak izleyicilerdeki yüzük takıntısını eleştiriyoruz çünkü elimizdeki metodlar bizi çıkmaza sürükledi.
Kendi gerçekliklerinde yaşayan toplum kesitlerini hareketlendiremiyoruz. Herkesin kapısını kilitleyip kendi güvenli alanında kalarak sakince yaşamaya çalıştığı, kendisini tweetler savurarak koruduğu sanal bir özelleştirme havuzunun ortasında yüzük kazanacak sporcuyu tahmin etme saplantısına girmeyen insanlar bulmak pratik anlamda zorlaştı.
Nietzsche
“Bütün tanrılar ölmüştür. Şimdi istiyoruz ki üstinsan yaşasın.” ,
demişti.
Nitekim gelinen nokta da bu. Muhtemelen hayatlarımızın yarısına bile gelmeden öngördüğümüz tüm hedefleri tükettik: Evlilik, 1 ya da 2 çocuk, iş kurmak, yurt dışına taşınmak veya yeni bir araba almak eski heyecanını taşımıyor. Geçmişiyle barışık insanlar değilken durmadan seçimler yapan bir topluluğun kaçınılmaz sonuçlarını sırtlanıyoruz.
Dünyada 8 milyar insan var fakat herkesi tatmin edecek kadar özgün yaşantı yok. Bu yüzden bizim yerimize gezen, deneyimleyen, tadan ve başaran insanları popüler kılıyoruz.
O halde bize hedefi tek, yolu belirli yeni üstinsanlar gerekli. Doğanın akışı bize yeni bir Aufklärung‘u (Aydınlanma Çağı) zorunlu kılıyor. Bunun içinse akıl doğrultusunda düşünebilen, nitelikli, enerjik ve yıpranmamış yeni yüzlere ihtiyacımız var.
O zamana kadarsa yüzük kazanacak bir sonraki talihliyi tahmin etmeye odaklanmamız gerekli…Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
westbrook haberi yapmak habercilikte boyut acmaktırböylece habercilikte boyut açan ilk muhabir olabilirim, ne diyorsun? @volooloo
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Güney Philadelphia’da, Wells Fargo Center’da sahne, olağanüstü bir prime-time maçına hazırdı. “Kardeş Sevgisi Şehri Philadelphia”ya çokça beklenen şampiyonluğu getirmesi umut edilen iki eski takım arkadaşı, artık rakip takımlardalar. Atlantik Grubu’ndan iki Doğu Konferansı takımı kozlarını paylaşıyorlar. Saha kenarında ise bir yıldızlar geçidi mevcut: Grammy ödülü adayı Travis Scott ve Lil Baby, NBA efsaneleri Julius Erving ve Allen Iverson. Bu maça karşı bir heyecan beslememek gerçekten imkansızdı. Buna benzer bir maça bu denli büyük bir beklenti beslediğim başka bir örnek daha olmamıştı. Sixers ve NBA’i 2017-18 sezonundan beri bir muhabir olarak takip ediyorum, o yüzden bu söylediğimin ne denli büyük bir şey olduğunu anlayabilirsiniz. Ama aslına bakarsanız, bu heyecanın bir karşılığını göremediğimiz düşünüldüğünde, asıl problem tam olarak da bu olduğunu anlayabiliriz. Yani karşılığını göremediğimiz dediysek de, en azından bir takım göremedi.
Rakibin Sixers Hakimiyeti
Atlantik Grubu’ndaki rakipleri karşısında Nets, maça neredeyse attıkları her şutu sayıya çevirip, tam bir hakimiyet kurarak başladı. İlk çeyrekte, New York’un en çok bilinen mahallesinin takımı saha içinden 17/26 isabetle oynadı. Etkileyici %65 saha içi isabet oranına 5/10 üçlük de dahildi. Buna karşın Sixers, attıkları şeylerden pek de bir hayır göremedi. Maçın ilk 12 dakikasında saha içinden sadece 6/22 ile %27 gibi oldukça kötü bir yüzde yakalarken üçlükten sadece 1/4 isabetle oynadılar. Ha bir de unutmadan, Nets maça 17-0’lık seri ile başladı. Bir basketbol maçını kazanmanız için sayı bulmanız gerekli ve Sixers’ın bunun pek farkında olduğu söylenemezdi: skor 40-23 olmuştu. Durant ve Kyrie’nin de 9/11 isabet ile 22 sayı bulması da Sixers’a pek iyi gelmemişti. Aslına bakılırsa tüm maçın özeti aslında böyleydi: Sixers pek bir ritim tutturamamıştı. 40 ilk periyot sayısına izin vermeleri de, hızlı hücum savunmasında sıkıntılarını ortaya koyup işleri daha da kötü yapıyordu.
İkinci çeyreğe geldiğimizde, ilk çeyrekte gördüklerimizin çoğunu ikinci çeyrekte de gördük: Nets’in tam hücum hakimiyeti. Maçın konsepti çok çabuk bir şekilde Durant ve Kyrie Show’a dönüşmüştü. İlk yarı sonuna geldiğimizde, ikisi de birçok kez All-Star olmuş iki yıldız toplamda 34 sayıya ulaşmıştı, hem de saha içinden %68 isabet ile. Eski Sixers’lı gard Seth Curry’nin de muhteşem skorerliğini göz ardı etmemek gerek: 6/9 isabet ile 15 sayı. Sixers bir anda 21 sayı geriye düşmüştü. Taraftarlar da pek iyimser değillerdi: dört bir yandan yuhalamaları duyabiliyordunuz ve onları suçlayabileceğiniz pek bir sebep de yoktu.
Hızlı Gidelim, Frene Basmayalım
Üçüncü çeyrek de asıl hikayenin devamıydı: Brooklyn tarafından icra edilen hücum kıyımı. Durant ve Kyrie 43 sayıya ulaşmıştı ve Curry de tek başına 24 sayıyı bulmuştu. Bu sezonun MVP ödülünün en büyük adaylarından biri Embiid 27 sayı bulurken bunun 15’i serbest atıştan gelmişti. Nihayetinde Sixers yeteri kadar iyi değildi ve bu gerçek, Koç Doc Rivers’ın 4. Çeyreğin hemen başında bench’teki bütün oyuncuları sahaya sürmesiyle daha da belirgin olmuştu. Bu Durant, Kyrie ve Curry’nin maçı olmuştu ve rakamlar da bu hikayeyi destekliyordu: toplamda 71 sayı 19 ribaund ve 14 asist; saha içinden 28-48, yani %58 isabet.
Sixers ve Yetersiz Kaldığı Yer
Maç sonunda Doc Rivers, bize Nets’in daha agresif ve daha aç şekilde maça çıktığını söyledi. “Bence sadece daha istekli oynadılar. Daha agresiftiler. Bütün gece hava sahamızı işgal ettiler. Daha fazla fizik gücü kullanan takım onlar oldu.” Nets, aradaki farkı hücumdaki etkili silahları Durant, Kyrie ve Seth Curry ile oluşturdu. Bir takımdaki savunma mantığı ve setleri, rakip takımın hücum akışını engelleyecek şekilde inşa edilir. Sixers savunması hakkında sorular sorulduğunda Rivers, savunmada oluşturdukları tuzakların işe yaramadığını söyledi. “Bence her adımda daha yavaştık. Kurduğumuz tuzaklar bence cidden rezaletti. Yani, hepi topu tuzaklar kuracaksınız. Fizik güçlerinin bu kadar yüksek olduğunu düşünmüyordum. Sadece hücumda daha büyük bir fizik üstünlükleri vardı. Bence daha üstün, daha güçlü takım bu akşam onlar oldu.”
James Harden ise suçu kendi üstüne aldı ve önünde sonunda olan şeyin, Sixers’ın şutlarının girmemesi olduğunu, bunun da bahanesinin olmadığını söyledi: “Olay kaçan şutlar. Bence yaptığım şey sadece şut kaçırmaktı. Bireysel olarak daha iyi olacağım. Bazı top kayıpları gerçekten çok sorumsuzcaydı. Takım olarak neyi daha iyi yapabileceğimizi görmek için kasetler izliyoruz. Ve daha iyi olmaya devam etmeye çalışıyoruz.” NBA tarihi boyunca takımın bir araya gelmesi ve takım arkadaşlarının birbirine alışması için zamana ihtiyaç olduğunu pek çok kez gördük. LeBron, Wade ve Bosh gibi oyuncuları barındıran 2010-11 Heat takımının da durumu buydu. Normal sezonun ilk ayında 10 galibiyet 8 mağlubiyet yakalamışlardı. LeBron bunun üzerine takımın biraz daha bir arada olmasına ve zamana ihtiyaç duyduklarından bahsetmişti. “Bu daha birlikte altıncı maçımız. Hala bir şeyleri çözmeye çalışıyorum. Ama bu gece bizim için iyi oldu, kıçımızı güzel tekmelediler. Buraya geldiğim günden beri her şey güzel oldu ve maçlarımızı kazandık. Bu gece bize iyi oldu, ayaklarımızın yere basmasını sağladı. Kasetleri izleyip daha iyi olmaya bakacağız.”
Doğu’nun Uyuyan Devi Nets Mi?
Karşı taraftaki toplantı odasında ise Nets koçu Steve Nash oyuncularını övüyor ve bu performansı devam ettirebileceklerini ümit ediyordu: “Güvenimizin yerine gelmesi açısından iyi oldu. Çok zorlu bir dönemden geçtik, sakatlıklarla uğraştık, işleri yoluna koymaya çalıştık, yaptığımız işe inanmaya ve güvenmeye çalıştık.”
Kyrie mikrofona gelip, takım arkadaşı Ben Simmons’ın maçın öncesinde maruz kaldığı yuhalamalar ve sataşmalar hakkında kendisine sorular yöneltildiğinde; basitçe takımın Ben’in arkasında durduğunu belirtti. “Hepimiz bunu hissettik. Hepimizin başına geldi. Böyle şeylerle hep başa çıkmak durumunda kalırız. Eğer Ben’e sataşırsanız, bize sataşmış olursunuz. Eğer takımımızdan herhangi birine sataşırsanız, hepimize sataşmış olursunuz ve biz bu işe böyle bakarız.” Kyrie’nin, Nets’in ciddiyetini gösteren bu sözleri sosyal medyayı ve neredeyse tüm NBA medyasını ciddi biçimde salladı. Tüm kadro sağlıklı olduğunda Doğu’nun tepesine çıkabilecek takımlar arasında ilk adı zikredilecek takımlardan biri oldular.
Kevin Durant, Sixers’ın oyun planından söz ederken lafını sakınmadı: “Onları koşturduk. İyi bir hızlı hücum takımı gerçekten değiller.” Dahası Durant, seyircilerin Ben’e karşı olan tutumundan da bahsetmeden edemedi: “Ben onun arkasında olduğumuzu zaten biliyordu, ama daha maçın yarısında onların hepsini susturmuş olmak oldukça iyi hissettirdi.” O gün orada olan birisi olarak, Durant’in sözlerini doğrulayabilirim.
Yola Devam Etmek
Aslına bakılırsa bu sadece bir basketbol maçıydı, ufak bir farkla tabii ki. Ben bir daha Wells Fargo Center’a adım attığında seyirciden gelen bağırışlar ve hakaretler daha az can yakıcı olacaktır. Zaman her şeyin ilacıdır derler ya. Ama NBA muhabirleri, yazarları ve taraftarları olarak bu rekabetin daha da büyütüp Atlantik Grubu’nun bir parçası haline gelmesini ümit ediyoruz. Bu seferki maç o kadar da rekabetçi olmamış olabilir, bir sonrakinin olmayacağı ne malum? Kadrolarına kattıkları yeni yıldızlar ile takımların yollarının nereye çıkacağını ancak zaman gösterecek.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Lillard’ın Yeni Bebekleri
Her Şey NBA okuyucularına basketbol ayakkabılarını detaylı bir şekilde incelediğimiz bir köşe isteyip istemeyeceklerini sorduk. Basketbol ayakkabılarını istenilen şekilde inceleyen bir kaynakları olmadığını belirten takipçilerimiz için kolları sıvadık. Benim adım Renç, bazılarınız beni diğer yazılarımdan tanıyor olabilir. Tanımayanlar için, bundan sonra yeni piyasaya sürülen modelleri burada beraber inceleyeceğiz. Ve her basketbol severin cevabını istediği soruyu soracağız: Bu ayakkabılar için bu paraya değer mi?
Adidas, süper starı Damian Lillard için en son Dame 4 modelini tasarladı. Piyasaya geçtiğimiz günlerde sürülen model özellikle benim için büyük bir merak konusuydu. Ben Dame 3 modeli ile basketbol oynuyorum ve performansından gayet memnunum. Bu konuda açıkçası önceleri düşünceliydim çünkü genelde Nike ayakkabılarını tercih ederim. Fakat Dame 3 kalbimi çalan ilk Adidas modeli oldu. Dame 4, Lillard’ın başarılı ayakkabı serisinin son kahramanı olabilecek mi?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976398475493261322/d2.jpg)
Öncelikle saha tutuşu ile başlayalım. Nitekim basketbol oynayanların en büyük korkusu, parkeye çıktığında kayıp giden ayakkabılara sahip olmaktır. Dame 4 modelinin altında bulunan dişliler gerçekten çok iyi bir saha tutuşuna sahip. Her yönü tarayan dizaynı ile en tozlu sahada bile ayaklarınız sağlam yere basacak diyebilirim. Eğer olur da tabanı toz tutarsa, çabukça silmeniz tekrar eski güçlü haline geri döndürecektir.
Fakat şunu belirteyim, bu ayakkabıları dışarıda oynamak için giymek istemeyebilirsiniz. Parkedeki tutuşu kadar sağlam bir performans sergilemeyebilir. Dışarıda oynamanız, elbette ne tür bir sahada oynadığınıza da göre, dişlilerin erimesine sebep olabilir. Dame 3 modeli ile dışarıda oynadığımda bu tarz bir sorun ile karşılaşmadığımı da belirtmek isterim. Yine de ben sizleri uyarmış olayım.
Tabanın dizaynı ile ilgili ilginç bir anektod; gördüğünüz şekiller zamanın akışını resim etmeye çalışan bir tasarımcı tarafından dizayn edildi. Görüşüne göre zaman Dame 4’ün tabanı gibi akıp gidiyormuş.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976398617894072351/s1.jpg)
Modelde kullanılan materyaller ve ayakkabının yapısı ile devam edelim. Modelin çoğunu mesh dediğimiz, birbirinin içine geçen kumaş kaplıyor. Bu hava akışını desteklerken sizin de daha esnek hareket etmenizi sağlıyor. Mesh kumaşının içinde modelin üst kısmına güç katan bir bağıcık sistemi var. Normal modellerden çok daha geriye uzanan bağıcıklar ayağınızı tamamen kavrıyor.
Bileklerde kullanılan sıkıştırılmış materyal, hepimizin korkusu olan bilek burkulmalarına karşı birebir. Aşil tendonunu kavrayan bölüm size sert dönüşlerde güven veriyor. Şu ana kadar denediğim ve bileğimi en iyi şekilde koruyan ayakkabılardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Tabanında bulunan plastik kısımda Adidas’ın Bounce teknolojisi kullanılmış. Bu teknoloji Dame 3’de de mevcuttu ve gerçekten size zıplarken rahatlık sağlayan bir sistem. Bununla birlikte Lillard’ın kararıyla, bu modelde daha az Bounce kullanıldı. Bu nedenle Dame 3’ye göre bu konuda biraz geride olduğunu belirtmek isterim. Lillard’ın kararının arkasındaki neden ise ayakkabılarını herkesin ödeyebileceği bir fiyattan satmak istemesi. Daha az Bounce = daha ucuz fiyat.
Modelin ağırlığı ise 342 gram. Yani aslında hiç de ağır bir ayakkabı değil. Kullanılan materyaller ve az Bounce seçimi modeli olabildiğince hafifletmiş durumda.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976398751574945812/s2.jpg)
Modelde kullanılan materyaller ve ayakkabının yapısı ile devam edelim. Modelin çoğunu mesh dediğimiz, birbirinin içine geçen kumaş kaplıyor. Bu hava akışını desteklerken sizin de daha esnek hareket etmenizi sağlıyor. Mesh kumaşının içinde modelin üst kısmına güç katan bir bağıcık sistemi var. Normal modellerden çok daha geriye uzanan bağıcıklar ayağınızı tamamen kavrıyor.
Bileklerde kullanılan sıkıştırılmış materyal, hepimizin korkusu olan bilek burkulmalarına karşı birebir. Aşil tendonunu kavrayan bölüm size sert dönüşlerde güven veriyor. Şu ana kadar denediğim ve bileğimi en iyi şekilde koruyan ayakkabılardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Tabanında bulunan plastik kısımda Adidas’ın Bounce teknolojisi kullanılmış. Bu teknoloji Dame 3’de de mevcuttu ve gerçekten size zıplarken rahatlık sağlayan bir sistem. Bununla birlikte Lillard’ın kararıyla, bu modelde daha az Bounce kullanıldı. Bu nedenle Dame 3’ye göre bu konuda biraz geride olduğunu belirtmek isterim. Lillard’ın kararının arkasındaki neden ise ayakkabılarını herkesin ödeyebileceği bir fiyattan satmak istemesi. Daha az Bounce = daha ucuz fiyat.
Modelin ağırlığı ise 342 gram. Yani aslında hiç de ağır bir ayakkabı değil. Kullanılan materyaller ve az Bounce seçimi modeli olabildiğince hafifletmiş durumda.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976398849537114132/s3.jpg)
Ve gelelim en kritik kısma: Değer mi? Dame 3 modeli 2017 senesinin en başarılı ve en rahat basketbol ayakkabılarından biriydi. Dame 4 modeli bu konuda kesinlikle yine çok iddialı. 3 ve 4 arasındaki en büyük fark, 3’ün biraz daha kalıplı ve kalın bir model olmasıydı. 4 ise daha yumuşak ve köşesiz bir hisse sahip.
Rahatlıka söyleyebilirim ki Dame 4 vereceğiniz paraya kesinlikle değer. Süper starların ayakkabıları konu olduğunda aralarında bulabileceğiniz en makul fiyata sahip model. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz özellikleri ile sizi memnun edecektir.
Son olarak modelin barındırdığı keyifli detayların üzerinden geçerek notumu vereceğim. Ayakkabının dil kısmında 35.12 – 25.6.4 – 6 – 0.9 – 0 rakamlarını göreceksiniz. 35.12 – lisede 35 sayı 12 ribaund bulduğu maç ile koçunun gözüne girdiği ilk karşılaşmayı hatırlatıyor. 25.6.4 – 25 sayı 6 ribaund 4 asist ile oynadığı ve gözlerin ona çevrilmesine neden olan kolej günleri için. 6 – Draftta 6. sıradan seçilmesini simgeliyor. 0.9 – 2014 playofflarında Rockets’ı yıkan üçlüğü 0.9 saniye kala bulmuştu ve Dame Time (Dame Zamanı)‘nı bu basket ile doğmuştu. 0 – ise eleştirmenlerin ona başarısı adına verdiği şans %0.
Bilek kısmında ise YKWTII yazısını göreceksiniz. Bu You Know What Time It Is (Ne Zamanı Olduğunu Biliyorsunuz) anlamına geliyor. Zaman kesinlikle Dame Zamanı. Ve Dame 4’e notum 9.5/10.
Dame 4 modelini Adidas’ın uluslararası sitesinden 115$‘a sipariş buradan edebilirsiniz. Fakat her zaman olduğu gibi Türkiye’de model yine geç kalmış durumda ve Adidas’ın Türkiye sitesinde bulunmuyor.
Umarım seçim yapmanızı kolaylaştıran bir yazı olmuştur. Değer mi? köşesinin ilerleyen yazılarında görüşmek dileğiyle.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Sürprizlerle Dolu KAOS Gecesi
7 ŞUBAT 2022 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASI
Vice Şehri Polis Departmanı bünyesinde halkımızın daha iyi bir şehre, daha güvenli bir şehre sahip olması için gerekli olan her şeyi "Koru ve Hizmet Et!" sloganı altında 24/7 yapmaktayız.
Teğmen Ronald Connacher ve Halkla İlişkiler Departmanı'nın resmî açıklamasıdır.
18 Mayıs 2022 tarihinde akşam saatlerinde Florida şehrinde kaos yaşandı! VCPD ekipleri Dedektif Büro - Organize Suçlarla Mücadele Bölümü, sahada bulunan diğer ekipler, Metropolitan Divizyonu önderliğinde Gürcü - Amerikan menşeli suç örgütüne ait olduğu bilinen, kimlikleri henüz tespit edilemeyen 8 (sekiz) şahsın çok sayıda taşınamaz araca&mülke ve bölgelere baskın düzenlendi!
17 Mayıs 2022 gecesinde ise Ganton bölgesinde tekrardan silahların patlaması sonucu 6 (altı) polis memurlarının yaralanması suçu sonucu bir çok Gürcü - Amerikan ırkına sahip isimlerin hapishaneyi ziyaret ettikleri ve tutuklanmalarının yanı sıra, şahısların genel olarak toplandıkları, yaşadıkları bölgelerinin hepsinde eş zamanlı bir devriye atıldığı, Dedektif Büro da bulunan bütün ekiplerin özel olarak araştırmalarını sürdürmelerinin yanı sıra, olay yerinin sakinleşmesi sonucu tekrardan eş zamanlı bir baskın gerçekleştiği ve baskın sırasında ele geçirilen materyaller:
6 adet .45 kalibre Desert Eagle
8 adet pompalı tüfek
5 adet ıngram MAC-10 model otomatik tabanca
54 gram LSD
32 gram Marijuana
75 adet paketlenmiş uyuşturucu
Çok sayıda bıçak, çeşitli el yapımı kesici aletler
Olay yerinde bulunan şahısların tutuklanması ile birlikte bulunan bütün malzemelere el konulduğu ve şahısların adli birimlere sevk edildiği biliniyor.Kamera Görüntüsü
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJulya YalenchkaHABERJulya YalenchkaKAMERAJulya YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)En İyi 5 Oyun Kurucu
NBA’de yeni sezon tüm hızıyla sürerken yeni bir yazı dizisiyle karşınızdayım. Bu yeni serimizde her pozisyon için ligin en iyi 5 oyuncusunu yazacağım. Yazılara başlamadan önce hatırlatmak istediğim bir detay var. Burada seçilen oyuncular tamamen şahsi tercihimdir. Yani sübjektif bir yazı dizisi olacak. Sizlerin onayladığı yada onaylamadığı isimler olabilir. Yorumlarınızda kendi tercihlerinizi de yazmanızdan memnuniyet duyarım. Şimdi ligin en iyi 5 oyun kurucu ile serimize başlayalım.
5. Chris Paul
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976779575830917130/h1.jpg)
Houston Rockets’ın veteran guardı Paul ligdeki 14. sezonuna çıkıyor ve artık 33 yaşında. Yine de lige adım attığı günden beri kendi pozisyonu içerisinde her zaman en iyiler arasında yer aldı. Paul’un kariyeri için en önemli detay istikrarlı bir oyuncu olması. Yaşlandığını iddia etmek çok yanlış bir çıkarım olur. Kariyer ortalamaları 18.7 sayı 4.5 ribaund 9.8 asist 2.2 top çalma olan yıldız ismin geçen sezon rakamları 18.6 sayı 5.4 ribaund 7.9 asist 1.7 top çalma. Rakamlardaki ufak düşüşün ise 2 sebebi var. Birincisi kariyerinin en az süre aldığı sezonu geçirmesiydi. Asist rakamlarındaki düşüş ise yanında James Harden oynadığı içindi. Paul için kariyerinin en büyük soru işareti ise şampiyonluk oldu. Clippers kariyeri boyunca Griffin ve Jordan gibi elit oyuncularla olmasına rağmen bir türlü yüzüğe ulaşamaması, onun için büyük handikap. Bunu değiştirmeye ise geçen yıl çok yaklaştı. Tarihin en iyi takımlarından biri olan Golden State Warriors’ı neredeyse eleme üzereydi. Seride müthiş maçlar çıkaran Paul takımını 3-2 öne geçirdi. Ancak talihsiz bir sakatlık 1 galibiyet kala Paul’u buldu ve Wariors şampiyonluğa koştu. Bu sezona da 18.7 sayı 6 ribaund 8 asist ortalamaları ile başlayan süper star saçma bir kavga sonrası aldığı ceza ile takımdan ayrı kaldı. Chris Paul olmadan Houston’u izlemek ise Cocu’lu Fenerbahçe’yi izlemekten farksızdı. Paul basketbolu bıraktığında belki de tarihin en iyi 10 oyun kurucusundan biri olacak. Akıllarda tek soru ise parmaklarında yüzük olacak mı?
4. Kyrie Irving
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976779674250268732/h.jpg)
Bu sezonun rakamlarına bakacak olursak Irving’in neden burada olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Burada konumuz rakamlar değil, ligin en iyileri. Geçtiğimiz sezona geri dönelim ve unuttuklarımızı hatırlayalım. Maalesef aklımız, bizim yanlışa odaklanmamıza yol açabiliyor. Boston takımı için müthiş bir sezon ve çok iyi oyunculardan kurulu bir kadro olarak lanse etmek şu an için mümkün. Ancak şu an ki profilde baktığımızda böyle düşünmek normal. Sezonun ilk maçında yeni yıldızı Gordon Hayward’ı kaybeden Boston’da Jayson Tatum’un çaylak olduğu bir süreç vardı. Tatum’un çaylaklıktan kurtulduğunu dönemin playofflar olduğunu hatırlatalım. Gelişim sürecinde yer alan Jaylen Brown ve Tatum’lu Boston’ın saha içi lideri Kyrie Irving’di. Sakatlandığı ana kadar Boston’ın doğuda lider olduğunu ve Irving’in MVP adayları arasında olduğunu hatırladık sanırım. Şimdi konumuza tekrar odaklanabiliriz. Kawhi Leonard yazısında olduğu gibi bu aralar unutulanlara biraz kafayı takmış durumdayım.
Kyrie Irving geçtiğimiz sezonu 24.4 sayı 3.8 ribaund 5.1 asist ortalamaları ile kapattı. Ligin en iyi savunma yapan takımlarından Boston’da hem savunmada sırıtmadı, hem de hücumda zorlanan takımın çilingiri oldu. Bu sezon ise işler biraz farklı. Irving’in kafası karışmış durumda. Takımın en büyük yıldızı olmak amacıyla LeBron’dan ayrılan Kyrie, bir anda parlayan Jayson Tatum’un gölgesinde kaldı. Sezonun ilk bölümüne gerçekten kötü başlamış olabilir ancak bu takımın hücumda en kilit oyuncusu olduğunu değiştirmeyecektir. Irving geçtiğimiz sezon olduğu gibi oynarsa Golden State için en büyük tehdit Boston Celtics olacaktır. Ligin hala en iyi oyun kurucularından biri Kyrie Irving bunu unutmayalım. ((Irving günümüzde Nets forması giymektedir.))
3. Damian Lillard
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976779928198602752/h2.jpg)
Ligdeki 7. sezonuna giren Lillard, bu ligin hakettiği değeri en az gören oyuncularından biri. Medyatik bir şehirde olmadığınızda, göz önünde olmak zorlaşıyor. Her gece aynı şeyleri tekrar tekrar yapsanız da ilk fırsatta sıfıra düşmeniz kaçınılmaz oluyor. Geçtiğimiz sezon 26.9 sayı 4.5 ribaund 6.6 asist ortalamaları ile MVP adayları arasında geçiren Lillard neden bir anda gözden düştü? New Orleans serisinde Holiday ve Rondo gibi müthiş iki savunmacının kıskacına yakalanan Lillard kötü bir seri geçirdi. Tek bir seri ise tüm yaptıklarının çöpe gitmesine sebep oldu. Ne olursa olsun ligin en iyi oyun kurucularından biri olan Lillard’ı kimsenin inkar edemeyeceği aşikar. Bu sezona da iyi bir başlangıç yapan yıldız oyuncu 30.8 ortalama ile sayı krallığında 3.sırada yer alıyor. Damian Lillard’ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu anlatmak için rakamlar yeterli olmayabilir. Lillard olmadan Portland ligin en kötü takımlarından biri. Ancak Lillard ile playoff mücadelesine ortak olabiliyorlar. LeBron’u saymazsak varlığı ve yokluğu arasındaki en büyük farkın hissedildiği oyuncu-takım ilişkisi Lillard-Portland desem abartmış olmam diye düşünüyorum. Russell Westbrook’u da bu kategoriye koyalım da itiraz gelmesin.
2. Russell Westbrook
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976780033089765416/h3.jpg)
Kevin Durant’in takımdan ayrılmasıyla direksiyonu tamamen kendine alan Westbrook için son 2 sezonda yaptıklarını anlatmaya istatistikler yetmez. Modern basketbolda görülmemiş rakamlara imza atan Russell, son iki sezonu triple double ortalamaları ile bitirerek tarihte bunu yapan ilk oyuncu oldu. Paul George’un takıma katılmasıyla sayı ortalaması 31.6 dan 25.4’e düşmüş olması onun için olumsuz bir durum değil. Aksine takım için rolünü azalttığını söylemek mümkün. Paul George’un takımda kalmasını sağlayan en büyük faktör Westbrook’un bu yaklaşımı olduğunu söyleyebiliriz. Sezona Westbrook olmadan başlayan Oklahoma’nın yenilgi serisini %100 ile oynayan Westbrook ile affettireceklerdir. Russell sahada insanüstü çaba harcayan bir oyuncu. Bu anlamda rakipsiz olduğunu söylemek hata olmaz. İstatistiksel anlamda Antony Davis, LeBron James, Giannis Antetekounmpo gibi oyuncuların kağıtta boş yer bırakmadığını görüyoruz. Ancak Westbrook için sadece istatistik kağıdı değil olay. Sahada kaldığı her an %110 çaba ile oynuyor. Sarfettiği eforun matematiksel bir karşılığı yok. Kariyerinin 11.sezonunda olan ve 30 yaşına gelen Westbrook için tarihe geçme şansı devam ediyor. MrTriple Double unvanını resmi olarak alan süper star, bu alanda kırılması imkansız rekorlara imza atmaya devam edecek gibi görünüyor. Ligde 2.sezonunu geçiren Ben Simmons’ın varlığı da onu bu anlamda tetiklemeye devam edecektir diye düşünüyorum.
Ligin en iyi oyun kurucularından biri olduğunu kimse inkar edemez. Ancak tarihteki yerini alabilmesi için son 3 sezondur yaptıklarını yapmaya devam etmeli. Paul George’un kalmasıyla önümüzdeki 3-4 sezon boyunca şampiyonluk adayları arasında yer alacaklardır. Ancak önlerinde Golden State engeli bulunuyor.
1. Stephen Curry
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976780235959844884/h4_sef.jpg)
Kariyerinin ilk üç sezonunu sakatlıklarla geçiren Curry, bu talihsizlikleri yendiğinde tarihin en iyi oyuncularından biri olmak için hiç durmadı. Son 4 sezona 3 şampiyonluk sığdırmayı başaran süper star tarihin en iyi şutörü unvanını şimdiden aldı. Üç sayı ile alakalı kırılmadık rekor bırakmazken, NBA’de oynanan basketbolu değiştirdi. Curry’yi rakamlarla ifade etmek basit kaçıyor. Kariyer sayı ortalaması 23.2 iken en iyi sezonu 2015/16 yılında 30.1’di. Tarihin en büyük şutörü diye lanse edince çok daha büyük rakamlar bekleyebilirsiniz. Zira 30 sayı ortalamasının üzerinde sezonu tamamlayan 10’larca oyuncu var. Ancak üç sayı kavramını baştan aşağı değiştirdi. Örnek verecek olursak tarihin en iyi üçlükçüleri denilince aklınıza kimler geliyor? Ray Allen yada Reggie Miller olabilir mi? Ray Allen’ın bir sezonda attığı en fazla üç sayılık isabet sayısı 269. Miller için bu rakam 229. Curry için bu rakam 402. Bunu daha kolay anlatmak için ekstra bilgi verelim. Tarihte bir sezonda en fazla üç sayı isabeti rakamlarının dördü Curry’ye ait. Sadece Klay Thompson 276 isabet ile ilk beşte. Ray Allen ise 269 ile 6. sırada. Yani 300 rakamına ulaşabilen kimse yokken 400 barajını aşmış olan ligin ele avuca sığmaz yeteneği mantık sınırlarını zorluyor.
30 yaşına gelmiş olan Curry’nin bir nebze yavaşlayacağını düşünüyorsanız izlemeye devam edin. 402 üçlük attığı sezon maç başı 5.1 üçlük atan yıldız, bu sezona alev alev başladı. Üstelik maç başı 5.2 üçlük atarken bunu %49.2 ile atarak yapıyor. Şu an maç başı 29.5 ile sayı krallığı için oynuyor. Açıkçası bu tempoda bütün sezonu geçirmesini beklemiyorum. Yani mantık olarak geçirmemeli. Zaten muazzam bir kadro varken böyle bir Curry tüm ligi alt üst ediyor. Sözün özü şu ki Stephen Curry ligin en iyi oyun kurucusu. Tarihin en iyisi olabilmek için önünde Magic Johnson gibi bir oyuncu var. Ancak kariyeri daha sona ermedi. Belki de 10 yıl sonra yapacağımız tarihin en iyi beşi sıralamasında ismini zikredeceğiz. Bakalım zaman bize neleri gösterecek.
Listeye almadığım ancak sizin listenizde yer alabilecek bir kaç isim daha bulunuyor. Sezona müthiş başlayan Kemba Walker, geçtiğimiz sezon evrim geçiren Jrue Holiday yada ikinci yılında olmasına rağmen oyun kurucu kavramını değiştirebilecek Ben Simmons olabilirdi. Ancak en fazla akla gelecek isim John Wall olur diye düşünüyorum. Yetenek donanımı olarak en büyük potansiyele sahip isim kesinlikle Wall. Ancak saha içine bunu yansıtmayı başaramadığı için maalesef listeye alamıyorum. Burada hakkını vermemiz gereken bir diğer isim ise bu sezonki akılalmaz performansı ile Kyle Lowry. Kawhi’ın takıma katılmasının büyük bir etkisi olsa da Lowry’nin yaptıklarını gözden gelmezlik olmaz. 11.3 asist ile ligin asist kralı konumunda bulunan Lowry saha içinden de %49.7 ile oynuyorç Önümüzdeki hafta ligin en iyi şutör guardları sıralamasında görüşmek üzere. Yorumlarınızı yazmayı unutmayın, takipte kalın.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Takımlarının Generalleri
Sezon bitti ancak ödüller açıklanmadı. NBA yönetimi daha önce aldığı kararla ödülleri 25 Haziran’da açıklayacağını çok önceden bildirmişti. Bu sene hemen hemen tüm ödüllerde kesin şu kişiye gider diyemiyoruz. MVP ödülü için olsun, yılın çaylağı olsun, 6. Adam olsun herkesin ortak paydada buluştuğu net şu olur dediğimiz isimler bulunmuyor. En çok kafa karıştıracak konulardan biri de yılın koçu tartışması. Bu tartışmanın ilk sinyali de NBA’de bulunan 30 koçun kendi aralarında oy vererek seçtiği Micheal H. Goldberg Ulusal Koçlar Birliği Yılın Koçu ödülünde yaşandı. Her koçun bir oy hakkı olduğu bu ödülü Dwane Casey kazandı. Toronto yönetiminin dün aldığı kararla görevine son verdiği Dwane Casey’nin bu ödülü haketmediğini söylemek yanlış olur. Tabi ki normal sezon içerisinde Toronto ile yaptıklarıyla bu ödül için iyi bir aday. Ancak bir isim var ki hiçbir koçun ona oy vermemiş olması garip.
Sadece 41 yaşında olmasına rağmen ligin en gözde hocalarından Brad Stevens meslektaşları tarafından 1 oy bile alamadı. Philadelphia’dan Brett Brown, Houston’dan Mike D’Antoni, Utah’tan Quin Snyder, Indiana’dan Nate McMillan, San Antonio’dan Greg Popovich, Portland’dan Terry Stotts ve Los Angeles’Dan Doc Rivers en azından 1 oy alan isimler. Evet yanlış okumadınız Popovich hatta Rivers bile en azından bir oy almasına rağmen Stevens’ın hiç oy almamış olması birazcık düşündürücü. Şahsen yılın koçu adayı olarak ilk sırada gördüğüm Stevens’ın hiç oy almaması ilginç. Brad Stevens’a bu sorulduğunda ise şu cevabı veriyor
Kağıda baktığımda diğer 29 kişiden ziyade asla kendime oy vermezdim. Kazanması gereken kişi kazandı. 30 kişiden biri olmak bile inanılmaz. Önemli olan kendimi başkalarıyla karşılaştırmak yerine takımımla rekabet etmek. Çünkü size söyleyeyim, eğer karşılaştırma gibi bir yarışmaya dönerse ayvayı yedim demektir.
Şimdi bu kadar mütevazi bir koçun yaptıklarını değerlendirelim. Kolejde Butler Üniversitesi’ni iki kez final four oynattıktan sonra 2013’te sadece 37 yaşında Boston’a geldi. Garnett ve Pierce’ı gönderen yeniden yapılanan Celtics 25 galibiyet aldı. Bir sonraki sezon Isaiah Thomas’ın katılımı ile 40 galibiyet alıp takımı playoffa soktu. 2015/2016’ da 48 ve 2016/2017’ de 53 galibiyet kazanan takım her sene üstüne koyarak ilerledi. Bu sezon başında Gordon Hayward ve Kyrie Irving ile büyük ümitlerle sezona giren takım daha ilk maçta Hayward’ı kaybetti. İlk sınavını burada veren Stevens bana göre inanılması güç bir işe imza attı. Bütün yaz çalışmalarınızı yaptığınız, takımın 2. Temel taşı olan hem hücum hem savunmada liderlik edecek olan oyuncuyu daha ilk maçta kaybediyorsunuz. Buna rağmen takım All Star arasına kadar doğuyu lider götürüyor. Sezon sonuna doğru takımı taşıyan Kyrie Irving de sakatlanıyor ancak 55 galibiyetle doğuyu 2. Sırada bitiriyor takım. Yani bir önceki sezonun yine üzerine çıkan bir takım var. Yaptıklarına saygı duymamak imkansız ama anlaşılan meslektaşları onunla aynı fikirde değil.
NBA yönetimi yılın koçu ödülünü kime verecek bilmiyorum. Dwane Casey en büyük adaylardan biri. Ancak ben oyumu Stevens’tan yana kullanırdım. Yanlış anlamayın bunun playofflar ile ilgisi yok. Playoff’ta olanlar normal sezona dahil değildir. Ancak Doğu’yu şampiyon bitiren, hem hücum hem defansif anlamda iyi bir sezon geçiren takımın koçuna neden vermezdim?
Öncelikle Toronto için beklenti neydi sorusunu sormak lazım. Önceki iki sezonda 56 ve 51 galibiyetle Doğu’da 2. Olan Toronto için bu sezon hedef zaten Doğu şampiyonu olmaktı. Boston, Oklahoma yada Houston gibi köklü değişikliklerle sezona başlamadılar. Sonuçta bu takımın yapıtaşları DeMar DeRozan, Valanciunas, Kyle Lowry ve Ibaka. Koç Casey bu takımın başındaki 7. Sezonuna çıkıyordu. DeRozan ilk geldiğinden beri burada. Valanciunas ve Lowry takıma 2012 de katıldı. Ibaka geçen sezonun ikinci yarısında alındı. Bu takıma önceki sezon çaylak olarak katılan Poeltl ve VanVleet’in yanı sıra bu sezon draft edilen Siakam ile Anunoby eklendi. Son olarak CJ Miles’ta sezon başı takıma katılan bir diğer isim. Geçen 2 sezonda 107 galibiyet alan bir takımın bu sezon 59 galibiyet alması benim için çok büyük bir mucize değil. Zaten yönetiminde ondan istediği artık playoff başarısıydı ki elenir elenmez fatura kendisine kesildi .
Bakalım NBA yönetimi ödülü kime verecek. Daha önce Denver koçu George Karl 2012/2013 sezonunun sonunda bu ödülü kazansa da işinden olmayı engelleyememişti. NBA’de koçlar bu ödülün lanetli olduğunu düşünüyor. Lanetten ziyade ödülün yönetimlerin üzerinde baskı oluşturduğu ve beklentileri arttırdığı bir gerçek. Son 12 senede yılın koçu seçilen isimlerin 6’sı iki sene içinde görevlerinden alınmışlar. George Karl bu ödülü kazandığında takımının başındaydı. O dönem ödüller sezon biter bitmez veriliyordu. Şimdi bu ödül Casey’ye giderse ilginç bir olay yaşanmış olacak.
Peki sizce bu sene yılın koçu kim olmalı? (ödülü verirken Playoffları hiç oynanmamış olarak kabul edin!)
Dwane Casey
Brad Stevens
Mike D’Antoni (Geçen sezon kazandı ve ödülü iki sene üst üste kazanan yok)
Diğer (Snyder, Stotts, McMillan yada başkası varsa yorumda belirtebilirsiniz)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/976778986501849158/k1.jpg)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Lakers’ın Nesi Var? Gerçekten Nesi Var?
LeBron James, Cleveland Cavaliers‘tan ilk ayrılışından beri onu başarıya taşıyan formül aynıydı. LeBron’u keskin şutörlerle çevrile. Dünyanın en iyi oyuncusu ve belki de en iyi oyun görüşüne sahip ismi bu şekilde ölümcül oluyor. Kral’ı 3-4 şutörle çevirip alanı boşaltın. İkili sıkıştırma gelirse LeBron doğru adamı bulacaktır. Gelmezse zaten LeBron’u durdurmak neredeyse imkansız.
Los Angeles Lakers’ın başkanı Magic Johnson tam tersi bir yaklaşımla geldi. LeBron’u şutörlerle değil oyun kurucularla çevirmek. Bunun LeBron’un üzeriden oyun kurma baskısını alacağını belirten Magic, onu daha az yoracaklarını ve hücumda rahat edebileceğinin altını çizdi. Lakers sezon öncesi analizimde belirttiğim gibi ilk günden bu sistemin işe yaramayacağına emindim.
Lakers’ın bu sezon bulduğu ilk üçlük isabeti ilk maçın üçüncü çeyreğinde geldi. Blazers‘a karşı oynadıkları maçta üçlük çizgisinin gerisinden 7-30 gibi felaket bir yüzdeyle oynadılar. %23.3 ile oynayan takım köşelerden bulduğu 7 üçlüğün hepsini kaçırdı. Bomboş üçlükler kaçıran Brandon Igram 0-4, Kyle Kuzma 1-7, Lance Stephenson 0-3, Lonzo Ball 1-4 isabetle oynadı. Bu maçta takım olarak buldukları boş şutlardan sadece %36.6 isabet bulabildiler.
İkinci maçta Rockets‘a karşı işler daha da kötüye gitti. Dış şut performansları çıkan kavgadan bile çirkindi. 8-32 üçlük isabeti ile oynayan takım geceyi %25 ile noktalamış oldu. LeBron James (1-7) ve Lonzo Ball (4-8) takımın en fazla üçlük deneyen isimleriydi. Eğer takımda en fazla üçlük deneyen isimler LeBron ve Lonzo ise gerçekten bir probleminiz var demektir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/978279833656250398/l1.jpg)
Üçüncü maçta Kuzma’nın ilk 5’e geçmesi ile işler biraz daha düzeldi. Aslında düzeldi demek pek de doğru olmayabilir. Kuzma 10 üçlük denedi, 4 isabet buldu. Bunun yanı sıra Josh Hart 4-7 üçlük isabet ile takıma en azından bir şut tehditi getirdi. Hart’ın getirdiği dis sut tehditinin takım için önemini anlayan koç Walton dun gece genc oyuncusunu ilk 5’e yerleştirdi. Suns karsisinda sezonun ilk galibiyetine ulaşan Lakers 10-28 üçlük isabeti bularak %35.7 ile oynadı. Fakat bunu Suns’a karşı olduğunu da unutmayalım. Fakat Kuzma’ya her maç 10 üçlük deneterek nereye varabilirsiniz? Geçtiğimiz sezon %36.6 isabet ile üçlük bulan Kuzma bu sezon %27.3 ile oynuyor.
Bütün bunların içinde ise en büyük sıkıntılardan biri Magic’in dahine fikrine yer verildiğinde hücumlar iyice tıkanıyor. Rajon Rondo, Lance Stephenson ve Lonzo Ball, LeBron James ile aynı anda sahada olduğunda takımda neredeyse şut atacak adam kalmıyor. Bu kısa sürede takımların Rondo ve Lance’i birkaç adım geriden savunup şutlarını boş bıraktıklarını birkaç kez gördük.
Bunun dışında takımın felaket savunmasına da kısaca değinelim. İlk 3 maçta potalarında ortalama tam 131.7 sayı gördüler. 131.7! Hiç savunma yapmıyorlar demek. Bu kategoride ligde son sıradalar.
Lakers’ın problemleri her geçen gün büyümeye devam edecek gibi duruyor. An itibariyle takımda kariyerinde %40‘ın üzerinde bir rakam ile üçlük isabeti bulmuş bir isim bile yok. Uzun süreler sahada kalabilecek bir uzun yok. Savunma yok.
Neyse. En azından LeBron var.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
2016 finalleri ve steve kerr'ün hataları hakkında da bekliyorum bunlardan bir tanesen istersinde ben yapmaz mıyım?
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)“Olmaz, inan bana olmaz, NBA’de olmaz”
“Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir” diye bir laf vardır, bilirsiniz. Olacağı önceden belli, gümbür gümbür gelen olaylar için kullanılan bir tabirdir. 2019 yazı, NBA takımlarının kurduğu kadrolar ile öyle bir beklenti yaratmış durumda ki, herkes için çıta öyle yükseldi ki, izlemeye talibi çok fazla olacak bir sezon bizi bekliyor, bunun için müneccim olmaya gerek yok. Kaderin cilvesi olsa gerek, bir Çarşamba gecesinde yeni NBA sezonunu açıyoruz ve bu sezonun Perşembe’sini belli edecek, kayda değer maçlar bize basketbol parantezinde istediğimiz her şeyi verecek gibi duruyor. Bu sezon çok şeylere gebe, orası besbelli. Güç dengelerinin acayip şekilde sarsılmasıyla ve tamamen yenilenen kadrolarla bu sezon Nil Burak’ın kulaklarını çınlatır şekilde “Olmaz olmaz deme!” sezonu olacak. Ama bu sezon istediği kadar sürprize açık olsa da, “Hayatta olmaz!” dediğimiz bir kaç şey elbette ki mevcut. İşte bizim gözümüzde, bu sene olması imkansız 5 olay:
5. Wiggins’in Gelişim Göstermesi:
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979049098818756670/z1.jpg)
İşler artık o ölçüde çığırından çıktı ve insanlar bunu o derece kabullendiler ki, sanırım bunu aynı konseptte, gelecek bir kaç sezon daha kullanmamız abesle iştigal olmaz. Kimi onun için yeni Kobe dedi. Kimisi de Jordan ayarında yeteneği olduğuna inanıyor. 18 sayı, 4.8 ribaund ve 2.5 asist, herhangi bir takımın bir yan parçası için ideal bir istatistik bile olabilir. Lakin bunu 35 yaşındaki Redick bile çıkartabiliyorsa, Jordan ayarındaki kumaşınızın ayarlarıyla oynanmış demektir. Kariyeri boyunca hala 20 sayı ortalaması tutturamamış Wiggins için artık umutlar çoktan sıfırlandı. Timberwolves yönetiminin bir 5 sene daha sabrı olacak mı? Bilinmez. Lakin basketbolseverlerin sabrının olmadığı kesin. Wiggins’ten, hali hazırda olduğu şeyden fazlasının gelmesinin, kendisini bu sene bir basamak daha atlatmasının imkanı yok. Siz bu yazıları okurken Wiggins’in 20.7 sayı 6.0 ribaund ortalamalarıyla oynadığının altını çizelim. Yine de saha içinden %43 (kariyerinin en düşün ikinci ortalaması), üçlük çizgisinden %23.5 (kariyerinin en düşük ortalaması), serbest atış çizgisinden %72.7 (kariyerinin en düşün üçüncü ortalaması) ile oynadığını belirtelim. Ayrıca maç başına çılgın bir rakam olan 0.7 asist ortalamasını tutturmuş durumda.
4. Melo’nun Takım Bulması
“İsmi bilinmeyen Rockets Yöneticisi şunu dedi”, “bir GM Melo’ya şu yetenek yok dedi”, “Melo şunu asla giymem dedi” tarzı haberler bilerek mi sunuluyor? Bir ihtimal. Lakin bu haberlerin sayısı o derece arttı ki, şu anda ligdeki 30 takımdan hiç birinin Melo’yu alıp, onun için oluşturulan profil ile baş başa kalma riskini göze alacağını zannetmiyorum. Bu kulis olabilir, Melo ligdeki oyuncuların en az yarısından daha iyi bir oyuncu olabilir ancak oluşan hava onu gösteriyor ki kimse Melo’yu takımında görmeye yanaşmayacak. Nets’in iki süre starının başını çektiği, oyunculardan oluşan lobinin, kadroya katılması için etmedikleri ısrar kalmamasına rağmen Nets yönetiminin buna yanaşmaması, Melo için kapıların hiç olmadığı kadar kapalı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Melo’nun bu sene kendine bir yuva bulması, en azından mevcut şartlarda imkansız.
3. Simmons’ın Maç Başına 1 Üçlük Ortalaması Tutturması:
Sezon öncesi hazırlık maçlarından birinde tüm gezegenler aynı hizaya geldi, mevcut tanrıların hepsi bir mutabakata vardı, evrendeki tüm enerji aynı noktaya toplandı ve Ben Simmons, NBA kariyerinin ilk 3 sayılık isabetini buldu. Adeta bir Halley Kuyruklu Yıldızı! Bu isabeti yaz boyunca üzerinde çalıştığı dış şutu ile bulduğu aşikar, lakin Simmons’tan bir yaz içerisinde, dış şutuna olan güvenini binlerce kat arttırmasını beklemek de biraz naif bir düşünce. Tüm NBA kariyeri boyunca, bırakın orta mesafeyi, boyalı alanın beş karış dışından bulduğu isabet sayısı 10’unda geçmeyen bir oyuncudan, bir anda orta/dış şutlarının sayısını 5’e 10’a katlamasını beklemek hem haksızlık, hem de mantıksızlık. Simmons bir yazda üçlükçü olmayacak. O yüzden bu nadir doğa olayının aurasına girip Simmons’ın omuzlarına gereksiz bir yük yüklememek lazım. Simmons maç başına 1 üçlük isabeti dahi bulamayacaktır, böyle bir ihtimal yok.
2. Curry’nin 30 Sayı Altı Ortalama Tutturması:
Warriors şu anda, en iyi yaptığı iş Sucuk Ekmek olan ama arada da ızgaraya köfte atan seyyar bir satıcı gibi. Arada köfteden, incikten para kazanacaklar, eyvallah, mamafih karınlarını doyurmak istiyorlarsa, satacakları asıl ürün sucuk ekmek olmalı. Warriors’ın sucuk ekmeği Curry. Klay yok, D-Lo’nun performansı şüpheli. Draymond skor üretmek dışında her şeyde oldukça iyi. Takımın geri kalanından ne ölçüde skor katkısı geleceği, biraz malum biraz muğlak ama kesinlikle iç açıcı değil. Dolayısıyla, elinizde (tartışmaya nispeten kapalı olsa da) NBA tarihinin belki de en iyi şutörü varsa, lazım olduğu takdirde bütün şutları da ona kullandırmalısınız. Ve öyle olacak da. Koç Kerr’ün açıklamaları sonrası bu sene Klay’i göremeyeceğimiz de kesinleştiğine göre, KD ve Klay’in varlığında 20 saha içi denemeye 27 sayı bulan Curry’nin tabiri caizse “coşmasını” beklemek oldukça olası. Hatta o kadar ki, Curry’nin 30 sayı ortalaması kesinlikle cepte. Isındığında bırakın alev almayı, tüm gezegeni yakan Curry’nin isabet oranının düşmesi şu an için pek mümkün görünmüyor (%47.7). Dolayısıyla Curry’nin efsane bir sezonu ufukta yavaştan görünmeye başladı. Şef Curry’nin, 30 sayı ortalamanın altına düşmesi, 1 atmosfer basınç ve 25 santigrat derecede, şu an için imkansız. Siz bu bölümü okurken Curry 24.0 sayı ortalaması tutturmuş durumda, bekleyin, geliyor.
1. Sıkıcı Bir NBA Sezonu:
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979049309871935538/z2.jpg)
Tüm başa güreşen takımlarda en az iki süper yıldız, inanılmaz yetenekli bir draft sınıfı, sakatlıklardan dönen süper yıldızlar, son 15-20 yılın en fazla şampiyon adayı. Böyle faktörler içeren bir spor organizasyonunun sıkıcı olması mümkün mü YAHU DELİ MİSİNİZ OLUR MU ÖYLE ŞEY?! 20 seneyi aşkın süredir izlediğim NBA organizasyonunda, takipçilerin bu denli heyecanla bekledikleri, böylesine saat kurup hatırlatma ayarladıkları, sezon öncesi maçlarını dahi hararetle izledikleri bir sezon benim hatırıma gelmiyor. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz, NBA tam bir Death-Match’e, yaşamak için öldür’e evrildi ve bu da insanların beklentilerinin çok büyük ölçüde karşılanacağına dalalet. MVP yarışı ayrı, en iyi çaylak yarışı ayrı, şampiyonluk yarışı apayrı geçecek bir sezondan, sizin NBA sevginizi azaltacak bir performans beklemek hayalcilik olur. Bu sezon son yılların en zevkli sezonu olacak ve aksinin olmasının da imkanı, mümküniyatı yok oğlu yok!
Kısacası, her türlü ihtimalin kendi yolunu bulup bir şekilde belirdiği bir organizasyon olan NBA’de bile bazı şeylerin olması imkansız. Bu tahminlerimin arkasında sonuna kadar dursam da, NBA takipçilerinin bekası çerçevesinde bazı imkansızlıkların bana lafımı yedirmesine de ziyadesiyle sevinirim. Gel gelelim son maddede yanılmamamı herkesin canı gönülden istediğine de eminim. Kimse merak etmesin, bu sene gece geç kalkmalara, ilk derslerde uyuklamalara, iş yeri servisinde horlamalara ölesiye değecek. Beklentilerin karşılandığı, muhteşem bir sezon dileğiyle. En iyi olan kazansın!Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Gelişiyor.Çırak ustasından gördüklerini uyguluyor.
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Doğum Yerlerine Göre Ligin En İyi Beşi
Her takımın belirli bir şehre, belirli bir eyalete ait olduğu gibi, bu takımdaki oyuncuların da kendini ait hissettiği bazı şehirler vardır. Aitlik bir yana, biz bu makalede “memleket” meselelerini ele alacağız. Bazı oyuncuların memleketleri nereler diye ortaya serip, bu eyaletlerden ilk beşler çıkartacağız. “California’nın en iyi beşi” , “Texas’ın en iyi beşi” gibi kadroları öne getireceğiz. Ancak bu listeler, aktif oyuncuları kapsıyor olacak. Dilerseniz en kökenli klüplerden biri olan New York Knicks ile başlayalım.
New York – New York Knicks
Bu eyalette doğan isimlerden en bilindik isimler şunlardır: Danny Green, Carmelo Anthony, Tobias Harris, Mohammed Bamba, Andre Drummond, Donovan Mitchell, Eric Paschall ve daha niceleri. Bu eyalette doğan oyunculardan bir kadro çıkardığımızda ise şöyle bir kadro ortaya koyabiliyoruz:
1 – PG (Oyun Kurucu): Kemba Walker
2 – SG (Şutör): Donovan Mitchell
3 – SF (Kısa Forvet): Carmelo Anthony
4 – PF (Uzun Forvet): Obi Toppin
5 – C (Pivot): Andre Drummond
Gerçekten tehlikeli bir 5 ortaya çıkarabiliyoruz. Ribaunt makinesi Drummond, Kemba – Donovan – Carmelo üçlüsü ve atletik genç oyuncu Obi Toppin. New York, güzel bir beş çıkarabildi; bakalım rakipleri daha iyi bir beş çıkabilecek mi?
North Carolina – Charlotte Hornets
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979728260726415380/le1.jpg)
İsmini duyunca ilk olarak aklıma Michael Jordan gelen eyalet, North Carolina. Memleket beşlisi çıkarmadan önce burda kimler doğmuş hep birlikte göz atalım: Kent Bazemore, Seth Curry, Devonte’ Graham, Montrezl Harrell, Brandon Ingram, Coby White, Chris Paul, P.J. Tucker, John Wall ve daha niceleri. Aktif oyuncular arasında bu eyalette doğan oyunculardan bir beş çıkardığımızda, şöyle bir kadro ile karşı karşıya kalıyoruz:
1 – PG (Oyun Kurucu): Chris Paul / John Wall
2 – SG (Şutör): John Wall / Chris Paul
3 – SF (Kısa Forvet): Brandon Ingram
4 – PF (Uzun Forvet): Zion Williamson
5 – C (Pivot): Hassan Whiteside
New York’tan daha iddialı gibi, sizce?
Kanada – Toronto Raptors
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979728483066474496/le2.jpg)
“Biz kuzeyden geliyoruz!” 2019’da ilk şampiyonluğunu yaşayan Raptors, eğer “hemşerilerini” kadroda bulundursaydı nasıl olurdu? Her ne kadar Amerika’ya bağlı olmasa da, NBA, Kanada’dan da bir takım ortaya koydu. Toronto Raptors olarak bildiğimiz Kanada’ya bağlı bu NBA takımının oyuncuları, orda doğan oyunculardan oluşsaydı nasıl olurdu? Kanadalı aktif oyuncular şu isimlerdir: RJ Barrett, Brandon Clarke, Shai Gilgeous – Alexander, Cory Joseph, Jamal Murray, Tristan Thompson, Andrew Wiggings, Luguentz Dort, Dillon Brooks gibi tehlikeli isimlerdir. Kanadalı oyunculardan ilk beş çıkarsak ne kadar güçlü olurdu? Hemen bakalım.
1 – PG (Oyun Kurucu): Jamal Murray / RJ Barrett / Shai Gilgeous – Alexander
2 – SG (Şutör): Shai Gilgeous – Alexander / RJ Barrett
3 – SF (Kısa Forvet): RJ Barrett / Andrew Wiggings
4 – PF (Uzun Forvet): Andrew Wiggings / Tristan Thompson
5 – C (Pivot): Tristan Thompson
Dizilim size kalmış. Gardların hakim olduğu bu liste, bir öncekilere göre biraz zayıf gibi; siz ne düşünüyorsunuz?
Texas – Houston Rockets
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979728648514990090/le3.jpg)
Houston Rockets ve San Antonio Spurs’ün ağabeylik ettiği eyalet, Texas eyaleti. Çılgın Texas taraftarı birazdan oluşturacağımız kadroyu görse eyaleti alt üst ederdi dersek yalan olmaz. Hemen Texas doğumlu oyunculara göz atalım. Texaslı isimler şu şekilde: Lamarcus Alridge, Jarrett Allen, Jimmy Butler, Alex Caruso, Carsen Edwards, Gerald Green, Taurean Prince, Marcus Smart, Julius Randle, Myles Turner, Trae Young diye say say bitmez isimler. Texas, “Derin kadro” bakımından listedeki en derin kadroya sahip takım olabilir. Siz kendi beşinizi kafanızda düşünürken, biz de kendi beşimizi şu şekilde ortaya koyalım:
1 – PG (Oyun Kurucu): Trae Young
2 – SG (Şutör): Jimmy Butler
3 – SF (Kısa Forvet): Marcus Smart
4 – PF (Uzun Forvet): Julius Randle
5 – C (Pivot): Myles Turner
Myles Turner ile Jarrett Allen süreyi ikiye bölebilirler, ancak bizim tercihimiz Turner’dan yana. Bu kadro şampiyon olur mu? Daha listemiz bitmedi, ancak final görür gibi!
Illinois – Chicago Bulls
Chicago Bulls denilince Türkiye’de akla gelen isimler kimlerdir? Michael Jordan, Derrick Rose, Joakim Noah ve belki birkaç diğer isim. Bu listede Türk NBA kitlesini sevindirecek bir liste. Dilerseniz aktif Illinoisli oyunculara bakalım: Derrick Rose, Patrick Beverley, Robert Covington, Anthony Davis, Talen Horton – Tucker, Andre Igoudala, Meyers Leonard, Kendrick Nunn, Jabari Parker, Iman Shumpert, Fred Vanvleet şeklinde bir liste ile karşı karşıyayız. En iddialı kadro bu diyebilir miyiz? İlk beş çıkarıp tartışalım:
1 – PG (Oyun Kurucu): Patrick Beverley / Derrick Rose
2 – SG (Şutör): Derrick Rose / Fred Vanvleet
3 – SF (Kısa Forvet): Fred Vanvleet
4 – PF (Uzun Forvet): Robert Covington
5 – C (Pivot): Anthony Davis
Yaşı ilerlemiş de olsa Igoudala’yı tercih edenler, potansiyeline güvenip THT’yi düşünmeden kadroya katanlar olacaktır. Kadromuzu bu şekilde belirledik, sizce en fazla hangi aşamaya kadar ilerleyebilirler?
California – Los Angeles Clippers
California denince sular durur. Basketboluyla, sinemasıyla, yıldızlarıyla… Ancak bizim konumuz basketbol olduğu için konumuzdan sapmayalım. California eyaletinde 4 takım (GSW – LAC – LAL – SAC)* bulunuyor. Günümüzde bu takımlar arasında en güçlüleri Clippers ve Lakers olduğu için, California doğumlu oyuncuları bu iki takıma dağıtacağız. California doğumlu NBA oyuncuları arasında kimler var? LaMelo Ball, Lonzo Ball, Jordan Bell, DeMar Derozan, Spencer Dinwiddie, Paul George, Aaron Gordon, James Harden, Kawhi Leonard, Damian Lillard, Klay Thompson, Russell Westbrook, Christian Wood gibi nefis isimler var. Peki ilk beşimizde kimler yer alıyor?
1 – PG (Oyun Kurucu): Damian Lillard
2 – SG (Şutör): Klay Thompson
3 – SF (Kısa Forvet): Paul George
4 – PF (Uzun Forvet): Aaron Gordon
5 – C (Pivot): Christian Wood
Oldukça güçlü bir takım oldular. Lakers daha iyi bir kadro çıkarabilecek mi? Sizce şimdiye kadarki en iyi kadro hangisi?
*Golden State Warriors – Los Angeles Clippers – Los Angeles Lakers – Sacramento Kings
California – Los Angeles Lakers
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979729000450629693/le4.jpg)
“NBA’in en efsane 3 takımını say” deseler, kesinlikle bu listeye girecek olan Lakers başarılarla dolu bir geçmişe sahip. California eyaletinde doğan oyuncuları ikiye ayıracağımızı belirtmiştik. Tekrar isimleri saymadan kadromuzu oluşturalım.
1 – PG (Oyun Kurucu): Russell Westbrook
2 – SG (Şutör): James Harden
3 – SF (Kısa Forvet): Kawhi Leonard
4 – PF (Uzun Forvet): Kevin Love
5 – C (Pivot): Brook Lopez
Sizce bu California savaşlarında, bu derbide kim üstün çıkar?
Ohio – Cleveland Cavaliers
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979729157330174002/le5.jpg)
Listenin belki de en tehlikeli takımına geldi sıra. Tehlikeli olmasının sebebi 5 oyuncunun da süperstar olup olmamasından değil, iki oyuncunun bir araya gelmesinden kaynaklanıyor. Dilerseniz Ohio doğumlu oyuncuları sayalım, siz zaten hemen fark edeceksiniz. Ohio doğumlu oyuncular arasında; Trey Burke, Stephen Curry, Caris LeVert, CJ McCollum, Larry Nance JR, Terry Rozier, Gary Trent, Luke Kennard ve tabi ki LeBron James var. Bu kadrodan nasıl bir beş çıkar?
1 – PG (Oyun Kurucu): Stephen Curry
2 – SG (Şutör): CJ McCollum
3 – SF (Kısa Forvet): Caris LeVert / LeBron James
4 – PF (Uzun Forvet): LeBron James / Caris LeVert
5 – C (Pivot): Larry Nance JR
Bahsettiğimiz ikiliyi hemen tespit ettiniz değil mi? Yıllar süren rekabet ardından 2021 All – Star maçında bir araya gelen Curry & James ikilisinden bahsediyoruz. Nefis takımlar çıktığı şüphesiz, sizin favoriniz hangisi? Hangi takım lige dominantlığını koyardı?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Steve Nash’in Hikayesi
Kimilerine göre yüzüksüz bir süper yıldız, kimilerine göre ise Kobe‘nin kazanacağı 2 MVP ödülünün haksız yere sahibi olan bir oyuncu. Kısacası her zaman arada kalmış bir oyuncu: Steve Nash!
Sizler için asistlerin tanrısı olan Steve Nash’in hayatını mercek altına aldık. Keyifli okumalar.
Steve Nash, 1974 yılında Johennesburg’da doğdu. Nash çok küçükken ailesi Kanada’ya yerleşti. Nash’in babası profesyonel bir futbolcuydu. Bu nedenle de Nash’in ilk aşkı futboldu diyebiliriz.
İlkokula kadar futbol oynayan Nash, ortaokuldaki son yıllarında ise basketbolla tanıştı ve lisede de basketbol anlamında büyük bir gelişme kaydetti. St. Michael’s Lisesi’ndeki koçu Hyde-Lay onun çok iyi bir NBA oyuncusu olacağını düşünüyordu ve kesinlikle NCAA’in büyük okullarından birinde forma giymesinin gerektiğini söylüyordu. Fakat NCAA takımları Kanada’daki lise takımlarını çok fazla izlemiyorlardı ve pek dikkate almıyorlardı. Bunu fark eden Koç Hyde-Lay, birçok NCAA takımını Nash’in varlığından haberdar etmek için onlara mektup yazdı. Fakat büyük okulların hepsi bu mektuplara olumsuz geri dönüşler yaptı. Bir süre sonra Santa Clara Üniversitesi, Koç Hyde-Lay’in mektubuna geri dönüş yapıp Nash’i izlemeye geldiler. Nash’i izlemeye gelenler onun savunmasının çok kötü düzeyde olduğunu düşünseler de hücum yönünü çok beğendikleri için ona burs vermeyi teklif ettiler. Santa Clara, her ne kadar iyi bir takım olmasa da Nash’in başka bir opsiyonu olmadığı için bursu kabul etti.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979729720218357800/ce1.jpg)
Nash’in geldiği ilk sezon, Santa Clara’nın ligde sonuncu olacağı düşünülüyordu. Fakat Nash’in gelmesiyle canlanan takım, biraz da olsa beklenenin üstünde performans sergilemeyi başardı. Ardından Nash, kendini herkese kanıtlamaya başladı ve 2. sezonunda maç başına 20.9 sayı, 6.4 asist istatistiklerini tutturdu. Nash, üniversitedeki 3. sezonu bittiğinde ise bazı NBA oyuncuları ile birebir çalışmalar yaptı. Sonrasında ise 1996 NBA Draft’ına katıldı. Phoenix Suns, başlarda onu seçmeyi pek düşünmüyordu, fakat Don Nelson‘ın tavsiyesi ile Suns, 15. sıradan Steve Nash‘i seçti.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979729799440388156/ce2.jpg)
Steve Nash, çaylak sezonunu 3.3 sayı ve 2.1 asist ortalamaları ile kapattı. Phoenix Suns, Nash’in belindeki sakatlık nedeniyle, ilk sezonunun sonunda onu takaslamak istedi. Takas girişimleri başarılı olmayınca Nash’in daha fazla göz önünde olup, takaslanması için 2. sezonunda sürelerini neredeyse iki katına çıkardılar. Dallas Mavericks koçu Donnie Nelson, zamanında babasının da beğendiği bu oyuncuyu kadrosuna katmak istedi ve Steve Nash, 2 sezon Suns’ta oynadıktan sonra Dallas Mavericks’in yolunu tuttu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979729868461862912/ce3.jpg)
Nash, takıma Dirk Nowitzki ile aynı sezonda katıldı. Bu ikili başlarda ne kadar sıradan gözükseler de, ikisi de aslında büyük potansiyelli oyunculardı. Hem kendilerini geliştiriyorlar hem de müthiş bir uyum ile oynuyorlardı. Ligdeki en iyi pick-and-roll ikililerinden biri haline geldiler. Beraber oynadıkları 6 sezon da Dallas Mavericks’i, bir kez konferans finali, bir kez de konferans yarı finali olmak üzere 4 kez playofflara taşıdılar. Steve Nash, 6 sezon formasını giydiği Dallas Mavericks’te 14.6 sayı ve 7.2 asist ortalamaları ile mücadele etti. Nash, Dallas’taki 6. sezonunun sonunda takımın sahibi Mark Cuban tarafından fazla ofansif oynadığı ve en önemlisi de belindeki sakatlığı yüzünden Phoenix Suns’a takas edildi. Fakat Mark Cuban, onun 2. Phoenix Suns dönemindeki performansını görünce yıllar sonra Nash’i takasladığına pişman olduğunu söyledi.
Aslında Dallas Mavericks’in Nash’e, skor üretmek anlamında çok şey kattığını söyleyebiliriz. Burada koç Donnie Nelson’ın da onu cesaretlendirmesiyle birlikte daha fazla şut kullanmaya başladı ve üçlük isabetlerini arttırdı. Zaten 7.9’dan 17.9’a kadar çıkan sayı ortalamaları da bunun bariz bir kanıtı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979729954239553536/ce4.jpg)
Steve Nash, Phoenix Suns’a tekrar döndüğünde takımın başında Mike D’Antoni vardı. D’Antoni o zamanlar 7 saniye adında bir oyun stili belirlemişti ve takımını buna göre oynatıyordu. Bu oyun stili hücumda çok hızlı oynamayı gerektiriyor ve savunmayı da arka plana atıyordu. Bu, savunması hücumuna göre daha geri planda kalan Steve Nash için de çok uygun bir oyun stiliydi. Nash, Suns’ın genç yıldız adayı Amar’e Stoudemire ile de iyi bir uyum yakaladı. Bu uyumun sağlanabilmesindeki en önemli etkenlerden biri de Stoudemire’ın bu takımın, Nash’in takımı olduğunu bilmesi ve ona bir usta gözüyle bakmasıydı. Zaten Stoudemire da çok skorer bir oyuncu olduğundan, Nash’de onu paslarıyla besleyecek kişilerin en başında geliyordu. Nash için her şey yolundaydı ve 2004-05 sezonunda maç başına 15.5 sayı ve 11.4 asist istatistikleri ile mücadele etti. Phoenix Suns, o sezon Stoudemire ve Nash’in önderliğinde 62 galibiyet (Kulüp rekoru) aldılar. Mükemmel bir normal sezondan sonra, Batı Konferansı Finalleri’nde San Antonio Spurs’e elendiler. Nash o sezon asist kralı ve MVP ödüllerinin sahibi oldu. Nash’in Suns’taki 2. sezonunda ise Stoudemire sakatlığından dolayı sadece 3 maçta forma giydi. Durum böyle olmasına rağmen Nash, yine takımını konferans finaline kadar taşıdı. Fakat, bu sefer de Dallas Mavericks engeline takıldılar. Eski dostların mücadelesinde gülen taraf 4-2 ile Dallas Mavericks oldu. Buna rağmen Nash, ikinci kez MVP ödülünün sahibi oldu. Aslında o sezon büyük bir çoğunluk Kobe’nin MVP olmasını bekliyordu ama Nash’in Stoudemire’sız yaptığı işlerden dolayı ödülü gayet hak etti. Ayrıca, o sezon MVP olması beklenen Kobe yarışı 3. sırada bitirdi. 2006-07 ve 2007-08 sezonlarında ise Nash’li Suns, art arda konferans yarı finali ve playoff ilk turu olmak üzere yine Spurs’e elendi. 2009-10 sezonu başlamadan önce ise Steve Nash artık 35 yaşına gelmişti ve artık Suns hanedanlığının bittiğini düşünüyordu. Buna rağmen o sezon, Nash önderliğindeki Suns normal sezonda 52 galibiyet aldı. Ardından bir türlü eleyemedikleri San Antonio Spurs’ü konferans yarı finallerinde 4-0 elediler. Fakat konferans finalinde, o sezon NBA şampiyonu olacak olan Los Angeles Lakers’a 4-2 ile elenmekten kurtulamadılar. Nash, o sezon maç başına 16.5 sayı ve 11 asist istatistiklerini yakaladı. Nash, Suns’taki 2. döneminin 6. sezonu sonunda artık çok fazla yıpranmıştı. Suns’ta geçirdiği kalan 2 sezonda ise takımı playoff yapamadı ve artık Nash için Suns dönemi tamamen kapanmış oldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/979730029850275880/ce5.jpg)
Suns’taki 8 sezonunun ardından 2012 yılında Kobe’li, Dwight Howard’lı, Pau Gasol’lü Los Angeles Lakers’a takas oldu. Lakers’a gitmesinin en büyük nedenlerinden biri ise bu muhteşem kadro ile bir yüzük kazanma hayaliydi. Fakat, hem Nash’in hem de diğer oyuncuların sakatlıkları buna izin vermedi. Buradaki 2 sezonunda ayağındaki sakatlıktan dolayı tam 99 maç kaçırdı. 3. sezonunda ise belindeki sakatlık yüzünden hiç forma giyemedi ve emekli oldu.
2 kez normal sezon MVP’si (2005,2006)
8 kez All-Star (2002,2003,2005, 2006,2007,2008,2010,2012)
3 kez yılın en iyi beşi (2005,2006,2007)
5 kez asist kralı (2005,2006,2007,2010,2011)
4 kez 50-40-90 kulübü (2006,2008,2010)
Ayrıca Phoenix Suns, onun giydiği 13 numaralı formayı emekli etti. Bunlara ek olarak, 2018 yılında da Hall Of Fame seçildi ve adını basketbol kitaplarına yazdırmış oldu.
Şimdi ise sizleri 2010 Playofflar’ında Suns’ın Spurs’ü elediği konferans yarı finali maçındaki müthiş Steve Nash’in performansı ile baş başa bırakıyorum:Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Güzel işler çıkartıyor. :o:sampanya:
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Farklı Seviyeler Farklı Sorumluluklar
Kevin Durant‘in Golden State Warriors’a geçişi ile NBA’in bütün dengesinin değiştiği tartışmaya açık olmayan bir konu. İki senede kazanılan iki şampiyonluk ve Durantula’nın kazandığı iki finaller MVP’si ödülü, Durant’in sonuna kadar hak ettiği, el yakan anlarda çekinmeden sapladığı hançerler ile dolu zaferler. Özellikle imzası haline gelen iki hançeri, basketbol severlerin akıllarında farklı sorular yaratmaya başladı. LeBron James‘in üzerinden bulduğu ilk hançer ve sonrasında yine Cleveland taraftarlarının önünde LeBron ve takımını çaresiz bıraktığı ikinci hançer. Kral’ın bir oyuncu karşısında bu kadar çaresiz kalması “Durant, ligin en iyi oyuncusu olarak LeBron’u geçti” açıklamalarına gebe oldu.
Kevin Durant tarihin en saf skorerlerinden biri olabilir fakat hiçbir zaman LeBron’u tahtından edemeyecek. Bunu, içinde bulunduğumuz bu genç sezonda çok net bir şekilde gördüğümüze inanıyorum. Öncelikle LeBron’un neler yaptığına kısaca bir göz attıktan sonra Durant’ın bizlere yaşattıklarını ve neden hiçbir zaman LeBron olamayacağını ele alacağız.
34 yaşındaki LeBron James geçtiğimiz sezon Batı Konferansı’nın vasat takımlarından biri olmaya oynayan Lakers’a katıldı ve anında beklentiler tamamen değişti. Sezona çalkantılı bir giriş yapan Lakers an itibariyle Batı Konferansı’nın 7. sırasında yer alıyor. Son 7 maçta 6 galibiyet aldılar ve sayısız eksiklerine rağmen LeBron’un varlığı yetmekte. Açık bir şekilde düşük viteste oynayan LeBron, bu hali ile 28.9 sayı 8.1 ribaund 6.9 asist 1.4 top çalma 0.9 blok ortalamaları ile oynuyor. 2010-11 sezonundan beri yakaladığı en yüksek sayı ortalamasını yakalayan LeBron, bunu yaparken kariyerinde sahada hiç olmadığı kadar az kalıyor (34.8 dakika). LeBron’un ligin en büyük oyuncusu olduğunu anlamak için Lakers’in durumu yerine Cavaliers’ın durumuna da bakabiliriz. Takımdan bir oyuncunun çıkarılması ile kulüp dağıldı. Koç kovuldu, veteranlar çaylak oyuncuya karşı cephe aldı, JR Smith takımı terk etti, bazı maçların bilet fiyatları 2 dolara kadar düştü. Cleveland şehrinin elde ettiği gelirde bile oldukça ciddi bir düşüş yaşandı. Bunların tam tersini Los Angeles’ta bulmak mümkün. LeBron efekti hem gittiği takımda hem ayrıldığı takımda çok net bir şekilde ortada.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980125521880973382/de1.jpg)
Stephen Curry‘nin geçirdiği sakatlıktan beri Kevin Durant’in inanılmaz bir performans ortaya koyarak gerçekten ligin en durdurulamaz silahı olduğunu kanıtlamasını bekliyordum. Bunun yerine tam tersi bir tablo karşımızda. Warriors, Steve Kerr döneminde ilk defa 4 maç üst üste kaybetti. Draymond Green ile yaşadığı tartışma ile işler iyice yoldan çıktı. Durant’in galibiyet alması için Klay Thompson gibi bir silah yeterli değil mi? Bu dönemde takıma liderlik etmesini beklediğim Durantula’da liderlik konseptinin en ufak bir izini göremedim. Bu maçların hepsinde takımının en skoreri olmuş olsa da, takımın en skoreri olmak ve lider olmak arasında çok büyük fark var. Tarihin en saf skorerlerinden biri olmak ve tarihin en iyi oyuncusu olmak arasındaki fark gibi.
Bu dönemde Durant’ın asla LeBron olamayacağı, sergileği performans ile değil Durant’e yapılan çifte standart ile benim için açık oldu. Eğer LeBron seviyesinde olduğunuzu, LeBron’dan daha yüksek bir seviyede olduğunuzu düşünüyorsanız, LeBron standartlarına tabi tutulmanız gerekiyor. LeBron’un bir takım arkadaşıyla kavga edip, üzerine 4 maçlık mağlubiyet serisi aldığını hayal edelim. LeBron’u ne kadar yerden yere vururduk? “Jordan hiç böyle işler yapmazdı! Bu mu ligin en iyi oyuncusu?” sözleri gözlerimin önünde canlanıyor. Geçtiğimiz sezon elinde bulunan berbat takımla bile normal sezonda birkaç mağlubiyet üst üste aldığında bütün oklar LeBron’a dönmüştü. Durant’in bu durumda ortaya koyduğu karakterin ve aldığı sonuçların eleştirisi ne kadar bu kadar az oldu? Eğer Durant, LeBron’dan daha büyük bir oyuncu ise bu yaşananları neden “Curry gelince her şey düzelir” olarak geçiştiriyoruz?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980125638969163806/de2.jpg)
Durant’i izlemekten büyük keyif alıyorum ve o her zaman inanılmaz bir skorer olarak anılacak. Yeteneklerini, inanılmaz verimliliğini sorgulamaya hakkımız yok. Fakat hiçbir zaman tarihin en iyi oyuncusu diyaloglarında yer almayacak. Bunun nedeni şampiyonluk için 4 All-Star’lı bir takımda bulunmaya ihtiyaç duyması değil.
Tarihin en iyisinin alması gereken sorumluluğu hiçbir zaman almaması.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Sırbistan’ta, yani savaşın içinde doğan Darko Milicic, belki de basketbolu silah seslerinden bir kaçış olarak gördü veya gerçekten de yeteneği vardı. Bilemiyoruz.
Onun hakkında bildiklerimiz, 2003 draftı ve sonrasında beklentileri karşılalayamayan NBA kariyeri. Henüz 18 yaşına basmadan, NBA tarihine geçecek isimlerle draft olması onun şansızlığı olarak gözüksede, aslında onun şansıydı. Bu konuya giriş yapmadan önce, Darko’nun nasıl oldu da LeBron James’in ardından 2. sırada seçilmesine değinmek istiyorum. Yalnızca söylentilerden ibaret olan ilginç teorilerin yanı sıra bazı gerçekler de yok değil.
Kolej basketboluna adım atmadan NBA eşiğinden geçirilen Milicic, parkeye dahi çıkmadan Amerikan medyasınca göklere çıkarıldı, dergilere kapak oldu. Çoğu kişinin fikrine göre de: ‘’Oyunu domine edecekti.’’ Hatta bir kaç önde gelen isim onun için LeBron’dan bile daha iyi olacak dedi.
Darko ne oyunu domine etti ne de LeBron James ile isimleri beraber anılır oldu.
Detroit Pistons’ın genel menajeri Joe Dumars, Milicic’i draft etmeden önce onun hakkında edindikleri bilginin yetersiz olduğunu itiraf etti. Bu bilgiler bir kaç YouTube mixlerinden ve bir elin parmaklarını geçmeyen gözlemcilerin raporları doğrultusunda edinen datalardı. İçinizden bir sesin ‘’öyleyse neden Detroit Pistons bu sırp gencini draft etti?‘’ dediğini duyar gibiyim. Ancak Pistons yerine hangi takım olursa olsun, Darko Milicic ikinci sıradan seçilecekti.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980124678221877288/da1.jpg)
Çünkü;
Darko’dan önce Dirk Nowitzki vardı, üç yıl ardından da Pau Gasol geldi. Avrupalı beyaz uzunların neler yapabildiklerini ağızları açık izleyenler, Darko Milicic’in söylentiler kadar yetenekli olmasa bile akranlarının ulaştığı seviyelere çıkabileceğini düşündü. Bunun nedeniyse; Avrupalı oyuncuların Amerikalıların aksine, küçük yaştan itibaren disiplinli ve oyunu bilerek yetiştirilmesiydi. Ek olarak, sadece güçlü olanların hayatta kalabildiği NBA habitatına da, savaşın içinde büyüdüğü düşünülürse, çoktan adapte olmuştu Darko.
Bir de işin ırkçı tarafı var. 90’ların sonlarına doğru NBA’i hegemonyası altına alan siyahi atletlere karşı bir beyaz lobisi de oluşturulmak istenmedi değil. Bill Walton’dan bu yana beyaz uzun açlığını gidermeye çalışan bazı kesimler Milicic’ten önce 99 yılında Jonathan Bender’ı 5.sıradan, 2002 yılında da Nikoloz Tskitishvili’i Amar’e Stoudemire’ın 4 sıra önünden seçtiler.
Göz kamaştıran atletizmleriyle oyunu domine eden siyahi atletlerin günden güne tembel bir hal alması, beyaz kesimin sinirlerine dokunmuş olmalı. O zamanların siyahi uzunlarına da bir göz attığımızda da onlara bir nebze olsun hak vermemek elde değil. Kafanızın içinde 90’ların sonlarına doğru bir yolculuğa çıkın. Muhtemelen aklınıza gelen ilk isimler; Shawn Kemp, Stromile Swift ve hatta Kevin Garnett*. Ortak noktalarıysa: atletizm. Yalnızca pota altının çevresinde etkili olan siyahi uzunların gün geçtikçe çoğalmasıdan kabak tadı alan beyaz kesim, önlerine azıcık umut vaat eden bir beyaz uzun çıktığı zaman onlara balıklama atladılar, bel bağladılar. Onlarda Bill Walton’un sağ ayağındaki estetikliği, Larry Bird’ün de bileğindeki naifliği aradılar.
* O zamanlar Kevin Garnett oyun yelpazesine öldürücü şutlarını henüz eklememişti.
Tabi ki, bu beyaz özlemin üzerine oynanan kumardan kazananlar da çıktı. Nowitzki, Gasol ve uzun kategorisinde olmasa dahi Manu Ginobili. Bu isimlerin elde ettiği başarılar, beyaz lobisinin elini güçlendirdi ve adlarını şuan yalnızca trivia oyunlarında hatırladığımız isimlere gözleri kapalı rest çekebildiler. Bana sorarsanız, ırkçılığın küçük dokunuşlarıyla beraber, beyaz kesiminin oyun aklı ve olgunluğuna duyduğu bu hasret, şu an ki NBA basketboluna olumlu yansıdı.
Eğer Ginobili olmasaydı, James Harden’ın baş döndüren euro-stepleri olabilir miydi?
Her neyse, kahramanımız Darko Milicic’e dönecek olursak, maalesef Darko NBA’e adım attığında Gregg Popovich gibi oyuncu gelişiminde nam salmış bir ustayla çalışma şansını yakalayamadı. 2004 yılında Detroit Pistons’ın kurt hocası Larry Brown’la çalışan Milicic’in bir gelişme göstermesi mucize olurdu. NBA yeni adım atmış her oyuncu gibi Milicic de oyunu bilmiyordu. Ve şampiyonluğa koşan Larry Brown’un da bu ham sırp gencine oyunu öğretecek vakti yoktu. Zaten Larry Brown oyuncu gelişimiyle ün salmış bir koç değildi. Onun asıl yeteneği; çocukları adamlara evriltmekti. Aynı Allen Iverson’da yaptığı gibi.
LeBron James’in aksine, nadiren parkeye adım atma şansı bulabilen Darko, sezonun ortasına dahi gelinmeden, en kötü draft seçimlerinden biri olarak anılmaya başmamıştı. Milicic’i yere göğe sığdıramayan medya, 180 derece dönüp Darko’yu yerden yere vurdu. Milicic’in Sırbistan pasaportlu olmasının da bunda etkisi var. Avrupada oyuncular gelişimlerini kendi doğal hızlarıyla tamamlarlarken, NBA sistemi çok daha acımasız. Takıma katkı yapmadığınız taktirde, aldığınız süreler azalıp bir süre sonra da takımdan kolayca kesilebiliyorsunuz.
Darko da yutkunamadığı bu sistemi yıllar sonra verdiği röportajda, adeta bizlere kustu.
‘’Amerikalıların sistemi gereğinden fazla acımasız. Eğer genç bir oyuncu başarısız olursa, hemen onun hakkında atıp tutmaya başlıyorlar. Draftın üst sıralarında seçilenler çoğunlukla kendilerini gösterebilecekleri kadar oynama şansı bulabiliyorlar. Ancak ben bulamadım. İlk sezonununda bolca dakikalar alan LeBron, isterse tribünlerden bile şut atabilirdi ve kimse ağzını dahi açmazdı. Şimdi LeBron’a bir bakın. Kazanmadığı hiç bir şey kalmadı.
… Benim de düzenli süre alma şansım Orlando’da oldu. Fakat orda bile boyalı alanın dışından şut kullanmak istediğimde koçum Brian Hill, Dwight Howard’a pas vermem gerektiğini söylerdi.’’
Kabus gibi geçen Pistons ve Larry Brown döneminden sonra Orlando Magic ile tekrar su yüzüne yavaş yavaş çıkmayı başaran Milicic’e bir darbede Orlando yönetiminden geldi. 40 milyon dolara anlaşmak istediklerini Darko’nun menajerine ileten Magic yönetimi, anlaşmayı (yanlışlıkla veya bilerek) basına sızdırdı. Hemen akabinde de öfkeli Magic taraftarlarının tepkileri yağmur olup yağdı Orlando şehrine.
Magic ile anlaşması suya düşen Milicic, menajerine tek bir şey söyledi. Neresi olursa olsun, lütfen Memphis olmasın. Tabi ki bu isteğinin ardından, Darko gibi bir bahtsız bedevinin yolu Memphis’e düşmesi kaçınılmazdı. Ancak henüz bitmedi, istemeye istemeye oynadığı Grizzlies ile geçirdiği kısmen iyi bir sezonun ardından da sakatlandı.
Ve Milicic için basketbol, yalnızca ekmek parasını kazandığı bir iş haline büründü.
Amerikan kültüründe sıfırdan başlayıp, iğneyle kuyu kazarak en üst seviyelere ulaşanlar hep el üstünde tutulurlar. Zorluklar karşısında pes etmeyip, bitmek bilmeyen bir azimle çalışıp kendilerini kanıtlayanlar, en çok saygıyı görenler olurlar. Ve ne zaman birisi zorluklar tarafından boğulmaya başlasa, çevresindekiler ve mentörleri o isimleri sanki birer yardım eliymiş gibi uzatırlar onlara. Savaşın derin deryalarında hayatta kalmayı başaran fakat NBA adlı bir kaşık suda boğulan Darko’ya da uzatıldı bu eller. Onlar da bu yollardan geçtiler, sen neden geçemeyesin? dediler ona.
Ancak Darko artık basketboldan zevk alamıyordu. Bize göre yeterince özveri gösterip kendini geliştirmedi Milicic, kendine göreyse sistemin sayısız kurbanlarından biriydi. Geçirdiği her sezonla basketboldan bir adım daha uzaklaştı. Söylemeye çalıştığı kelimelerin ağırlığı altında ezildi, kalmak istemediği yerlere zincirlendi. Ruhuyla beraber hevesini de yitirdi.
Halbuki Sırbıstan’ın küçük bir şehri olan Vršac’in dar sokaklarında umarsızca top sektiren Darko, NBA’de oynamayı yalnızca uykuya dalmadan önce hayal ederdi. Nerden bilebilirdiki, bu acımasız sistemin onun hayallerine de balta vuracağını, onu en sevdiği şeyden uzaklaştıracağını…
Kaçımız hayal ettiği işlerde çalışıyor ki? Ancak ne zaman yeni bir işe girsek, heyecanlanıyor ve bunun hayatımızı nasıl değiştireceğini hayal ediyoruz. Bir süre sonraysa hayatta kalmak adına, hayallerimi askıya alıyor, düzenin içinde kaybolup gidiyoruz. Biz monotonlaşan dünyanın içersinde görünmez hala gelebiliyorsak, Milicic neden gelemesin ki? Savaşın içinden kendini çekip çıkarması başlı başına bir başarı değil midir? Sadece profesyonel bir sporcu diye en iyisi olmak zorunda mıydı?
Hangimiz gelmiş geçmiş en iyi muhasebeci, sigortacı, öğretmen veya mühendis olmak istiyoruz ki? Evet profesyonel sporlar ile diğer meslekler arasında farklar var. Haklısınız. Peki profesyonel sporlar sizin için gündelik bir işe dönüşürse? Yaptığınız işten keyif almamaya başladığınız da ne yapardınız?
Aynı Darko gibi, işten arda kalan vaktimizde gerçekten zevk aldığımız şeylere yoğunlaşır, işimizi de elimizden geldiğince kaybetmeme çalışarak, geçimimizi sağlayan bir eylem olarak görürdük. Basketbolu 9-5 arası çalıştığı bir iş olarak görmeye başlayan ve boş vakitlerinde ne yapacağını bilemeyen Milicic, kafasına esen herşeyi denemekte aradı çareyi. Balıkçılık ile bir süre kafasını dağıttı, ardından Kick-box’a ilgi duydu. Herkesten habersiz özel eğitmen tutarak, bu sporun inceliklerini öğrenmeye başladı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980124830244438086/da2.jpg)
Darko Milicic’in isteksizce sürdürdüğü basketbol kariyerinin içine girdiğimde, kendimi ister istemez Bertnard Russell’ın kaleme aldıklarını harika ve yalın bir dilde çeviren Şebnem Ertan’ın makalesinde buldum.
‘’Eğer insanların boş zamanlarında ne yapacaklarını bilmedikleri doğruysa, bu tamamen uygarlığımızın zorlamaları yüzündendir. Russell bunun çözümünü iki basamakta açıkladı. Öncelikle, zevk kavramının bizim iyiliğimiz için var olduğunu kabul etmeyi öğrenmemiz gerekir. Eğer çalışmak erdem ise, çalışmanın sonuçlarından keyif almak da dengeleyici bir erdem olmalı.’’
Basketbol topunu her eline aldığında işkence çeken Darko, daha fazla dayanamaz hala geldi. 28 yaşında basketbol hayatına nokta koyan Milicic, ona keyif veren kick-box sporunda kariyer yapmayı denedi. Bir süre sonra ondan da vazgeçti. Son alınanan haberlere göre de; Darko Sırbistan’da bir çiftlik satın almış ve siz bu satırları okurken hayatın tadını çıkarıyor.
Bu arada Darko Milicic’in LeBron James’in hemen ardından 2. sırada seçilmesinin neden onun en büyük şansı olduğunundan bahsetmeyi unutuyordum az daha.
Henüz 18 yaşına adım atmayan Darko Milicic için bir çok otorite; onun NBA tarihine geçebilecek bir yeteneğe sahip olduğunu iddaa ettil. Belki de bu yeteneğe sahipti ancak bize hiç bir zaman gösteremedi. Fakat 2. sıradan seçilmeseydi bu kontratları alabilir veya ligde kalıcı olabilir miydi?
Darko Milicic, bizlere hep bir başarısızlık hikayesi olarak lanse edildi.
Lakin 11 yıllık NBA kariyerine bir göz atın Milicic’in.
Neredeyse hiç bir çaba harcamadan elde ettiği bir şampiyonluk yüzüğü ve 52 milyon dolarlık bir gelir. Lakabı ise ‘’The Human Victory Cigar’’ yani ‘’Zafer Sigarasının İnsan Hali’’.
Darko benim gözüme hiçte anlatıldığı gibi başarısız gözükmedi. Peki ya sizin?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Belediyemizden Bir İmkan Daha!Geçtiğimiz günlerde tekrardan faaliyete geçen Cam Teras'ın uzun bir süre sonra Vice Şehri sakinlerine kapılarını aralıyor!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/980171838263017472/samp_28_05_2022_20_52_25.png)
Vice Şehri Belediye Başkanı sayın Alycia Kasparov'un da bu kararı desteklemesi ile birlikte halkın memnuniyetini iki kata çıkarmak istedi!
İnsanlar Cam Teras'da sosyalleşmenin sınırsız olmasının yanı sıra birden fazla müzisyeninde yer alması ayrı bir memnuniyet katıyor!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/980171837097017474/samp_28_05_2022_20_53_29.png)
Birbirinden heyecanlı ve eğlenceli gecelere şahit olacağımız Cam Teras'ın konser ve eğlencenin yanı sıra alkollerinde tadına varamayacağımız günlere konukluk edeceğiz!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/980171836799217764/samp_28_05_2022_20_53_38.png)
Şehri ayaklarımızın altına almak için bir fırsat! Manzara eşliğinde konser ve sınırsız alkol, daha ne olsun?FOTOGALERİ(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/980171836077776976/samp_28_05_2022_20_54_11.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/980171835675144303/samp_28_05_2022_20_54_15.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/980171835117281290/samp_28_05_2022_20_54_38.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/980171836513992814/samp_28_05_2022_20_53_56.png)İş yeri 1129 Commerce
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJulya YalenchkaHABERJulya YalenchkaKAMERAJulya YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)NBA’in Kısa Tarihi
Geçtiğimiz günlerde Şampiyonlar Liginden ayrılıp kendi “elit” liglerini kurmak isteyen 12 büyük futbol kulübünün haberi dünya gündemini sarstı. Bu ekiplerin iddiasına göre Avrupa’nın “lider” kulüpleri, UEFA’nın hali hazırda büyük kulüplerin daha da semirmesini sağlayan yayın geliri dağılımından ve katılım şartlarından hoşnutsuzdu. “Büyükler” daha da fazlasını talep ederken bu fikrin çeşitli destekçileri hem kendi taraftarlarını ikna etmek, hem de kendilerine bir hedef belirlemek adına popülist bir söylem benimsediler:
NBA gibi bir oluşuma evrileceğiz.
Bu oluşuma öncülük eden ve 2021’in Ocak ayı itibarıyla 901 milyon euro borcu olan Real Madrid‘in başkanlığını yapan Florentino Perez 2000’lerin başında “Los Galacticos” oluşumuna para dökmesiyle biliniyordu. Kulübün borcunu gittikçe arttırarak başarı hedefleyen kapitalist bir idareci profili taşıyan Perez, pek tabii ki kendisine destekçi bulmakta zorlanmadı. Kendisini destekleyen 12 takım arasında:
Son İngiliz ligi şampiyonluğunu 1961‘de, herhangi bir kupayı en son 2008‘de kazanmış Tottenham,
4 sezondur Şampiyonlar Ligine katılamayan ve son lig şampiyonluğunu 2004‘de kazanan Arsenal,
Alex Ferguson’un emekliliğinin (2013) ardından 2 kere Şampiyonlar Ligi çeyrek finali gören ve ligi kazanamayan Manchester United,
30 yıl aradan sonra ilk şampiyonluğunu 2020’de kazanabilen Liverpool,
1891-2011 arasında 2 (iki) lig şampiyonluğu olan, Arap Emirliğinden Şeyh Mansur tarafından satın alınıncaya kadar uluslararası düzeyde pek varlık gösterememiş Manchester City,
Son lig şampiyonluğunu 2004‘te, son şampiyonlar ligi kupasını 2007‘de kazanmış, 2014-2020 arasında İtalya ligini 1 defa 5., 3 defa 6., 1’er defa da 7., 8. ve 10. bitirmiş A.C. Milan,
Son lig şampiyonluğunu ve Şampiyonlar Ligi kupasını 2010’da kazanmış, son 10 sezonda şampiyonlar ligine sadece 4 kez katılmış ve bunların 2’sinde grup aşamasında, 1’inde son 16 turunda, 1’inde de çeyrek finalde elenmiş Inter Milan,
2000-2002 arasını İspanya 2. liginde geçiren, son 20 yılda 1 şampiyonluğu olan Atletico Madrid,
gibi kulüpler vardı. Nitekim Real Madrid de 1966-1998 arasında Şampiyonlar Ligi kupasını müzesine götürememişti, Barcelona 1955’te kurulan Şampiyonlar Ligini 1992’ye kadar kazanamamıştı. Juventus ise şampiyonlar ligini 2 kere kazanmıştı ve sonuncusu bundan 25 yıl önceydi. Chelsea de, tıpkı Manchester City gibi, Roman Abramovich tarafından satın alınmadan önce İngiliz Ligini sadece 1 defa kazanabilmişti.
Tarih, ona hangi noktadan baktığınıza göre algınızı değiştirmenize sebep olabilecek özelliklere sahip kompleks bir kavramdır.
NBA ise Eski Kıta oyunu olan futboldan daha farklı dinamiklere sahip, çünkü kurulduğu ülke ve basketbol sporunun yayılışı itibarıyla farklı başlangıç koşullarına göre büyüdü ve olgunlaştı.
Yazımız basketbolun icadını, NBA’in oluşumunu ve kolej yapısının önemini ele alacak.
Başlayalım…
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980478012644540517/da1.jpg)
Basketbolun Oluşumu ve İlk Ligler
Britannica ansiklopedisi basketbol için ana akım sporlar arasında net biçimde Amerikan/Yeni Kıta kökenli olan tek spor tanımını yapar. Beden eğitimi öğretmeni James Naismith tarafından 1891’de icat edilen basketbol ilk önce Young Men’s Christian Association (YMCA) okulunun çatısı altında oynanmıştır.
James Naismith ve 5 öğrencisinin de Kanadalı olması sebebiyle Kanada’daki eğitim kurumlarında erken dönemde yayılma fırsatı bulan basketbol oyunu çeşitli girişimciler aracılığıyla Fransa, Hindistan, Çin ve Japonya’da da gösteri maçları şeklinde tanıtılmıştır.
YMCA dışında basketbol oynayan ilk kolej 1893’te Vanderbilt Üniversitesi olmuştu. Hamline Üniversitesi, Minnesota A&M, Şikago Üniversitesi, Iowa Üniversitesi ve Yale gibi yükseköğretim kurumları da 19. yy sonlarında basketbol oynamaya ve kendi aralarında maçlar düzenlemeye başlamışlardı.
1897’de Amatör Spor Birliği, YMCA’den basketbolun genel sorumluluğunu devraldı, 1905’de üye sayısını 15’e çıkardı. Ulusal Spor Kolej Birliği (NCAA) adı altındaki forma 1909’da giren kolej düzeyindeki basketbol, 1939’da NCAA Erkekler Basketbol turnuvası adı altında oynanmaya başladı. Bu turnuva günümüzde de sürmektedir.
İlk Kolej Dışı Deneme
Kolej dışı basketbol oluşumlarından 1898’de Ulusal Basketbol Ligi (NBL) adıyla ABD’de başlayan basketbol organizasyonu sadece 6 takım içeriyordu. Dünyanın yüzölçümü en büyük 3. ülkesi olan ABD’de tabii ki ulusal düzeyde bir organizasyon geliştirmek 19. yy sonları ve 20. yy başları itibarıyla mümkün değildi. Nitekim bu ligin katılımcıları sadece New York ve çevresindeki bölgelerin takımlarıydı. NBL’nin ilk denemesi 1904 yılında sonlandırıldı.
Basketbolun tanınmasını artıran olaylar sırasıyla 1. ve 2. Dünya Savaşları ile beraber Amerikan Ordusundaki YMCA kökenli öğrencilerin ve kolej bitirmiş askerlerin bu sporu yabancı ülkelerde oynaması oldu. Örneğin basketbol sporunun kurucusu James Naismith de 1917-1919 yılları arasında askeriye çatısı altında Fransa’da yaşamış ve Fransa’da YMCA adına hem beden eğitimi ve basketbol öğretmiştir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980478172741115904/da2.jpg)
NBA’in Oluşumu
Kolej basketbolu 1909’dan 1939’da kadar çeşitli formatlarda devam edip özellikle üniversite öğrencileri ve mezunlarının desteğini topladı ve 1939’dan sonra NCAA erkekler basketbol turnuvası ile devam etti.
Profesyonel basketbol adınaysa 1904’te kapatılan NBL ile aynı adı taşıyan bir lig 1937’de kuruldu ve varlığını 8 yıl kadar sürdürdü. 1925-1955 arasında ise ABL adı altında bir lig de mevcuttu. Günümüzde alışkın olduğumuz mahalle veya şehir takımı formatındaki takımların Amerika’da yaygınlaşması için 1946‘ya kadar gelmemiz gerekli.
2. Dünya Savaşının bittikten 1 yıl sonrası olan 1946 yılında Buz Hokeyi takımı sahipleri tarafından, ABD’nin kuzeydoğu, ortabatı eyaletleri ve Kanada’nın doğusunda kalan bölgeyi kapsayan yeni bir lig kuruldu ve bu lige Basketball Association of America (BAA) adı verildi. Bugün NBA tarihindeki ilk maç olarak kabul edilen maç da 1 Kasım 1946 tarihinde New York Knicks ile Toronto Huskies arasında Toronto kentinde oynandı.
1946’da 11 takımla başlayan BAA, 3 Ağustos 1949’da NBL’den gelen 6 takımı bünyesine katıp 17 adlı ilk ligi oluşturdu: Ulusal Basketbol Birliği (NBA).
Bu ligin kuruluşu olan 1946’dan beri günümüze kadar varlığını sürdürmüş iki takım da New York Knicks ve Boston Celtics‘dir.
Profesyonel Basketbolun Kolejle İlişkisi
Oyuncular NBA’e 1947 yılından bu yana “draft” olarak bilinen oyuncu seçmeleriyle katılır. 2006 yılında yapılan düzenlemeye göre basketbolcuların liseden mezun olduktan sonra en az bir yıl geçmesi ve 19 yaşından büyük olmaları gerekmektedir.
Bildiğiniz üzere NBA gibi fiziksel ve mental gereksinimleri yüksek bir lige genelde kolejde belirli bir süre geçirmiş oyuncular dahil olur. Liseden direkt NBA’e katılansa sadece 41 sporcu mevcuttur. Bu oyuncular arasında LeBron James, Kobe Bryant, Dwight Howard, Kevin Garnett, Amar’e Stoudemire, Tracy McGrady, Tyson Chandler gibi önemli yıldızlar da mevcuttur.
NBA’e Farklı Ülkelerden Katılım
NBA’de Okyanusya kıtasından 30, Avrupa’dan 297, Asya’dan 22, Kuzey ve Güney Amerika’dan 153 ve Afrika’dan 62 oyuncu boy göstermiştir. Bu sporcular da NBA’e seçmeler (draft) yoluyla katılırlar.
Örneğin Sloven Luka Doncic 2018 yılında 1. tur 3. sıradan lige katılmıştır. Eski temsilcilerimizden Mehmet Okur 2001 yılında 2. tur 38. sıradan Detroit Pistons’a katılmıştır.
ABA ve Yenilikler
1940’lar, 50’ler ve 60’ların ortasına kadar nispeten rakipsiz olsa dahi pazar payını büyütmek isteyen çeşitli girişimcilerin desteğiyle Amerikan Basketbol Birliği (ABA) kuruldu ve başına Lakers efsanesi George Mikan geçti.
ABA organizasyonu izleyici kitlesini artırmak adına 3 sayı çizgisi fikrini benimseyerek oynandı. Bu organizasyon aynı zamanda lige katılım kuralı olarak NBA’e nazaran daha esnekti. 1969’a kadar oyuncuların NBA’e katılması için 4 yıllık kolej eğitimini tamamlaması gerekirken ABA’ya katılmak için lise mezuniyetinin üstünden bir yıl geçmesi yeterliydi. Spencer Haywood Hardship Rule olarak bilinen bu kural sayesindeönceki bölümde yer alan çeşitli lise mezunu oyuncuların ilerleyen yıllarda NBA’e katılabilmesinin önü açılmıştır.
ABA’in sahip olduğu bir diğer etkinlik de Smaç Yarışmasıdır.
NBA, ABA’nın yükselişini gördükten sonra 1976’da girişimde bulundu. Çeşitli oyun ve lig kurallarını kendi kullanımına da katan NBA organizasyonu ABA’daki takımların bir kısmını bünyesine direkt dahil ederken bazı şehirler için ilerleyen yıllarda farklı takımlar oluşturmuştur.
NBA’e direkt gelen takımlar arasında:
San Antonio Spurs
Indiana Pacers
Denver Nuggets
New Jersey Nets (New York Nets’den isim değişikliğiyle)
gibi ekipler mevcuttur. Utah, Dallas, Charlotte, New Orleans, Miami, Minnesota, Vancouver, Memphis, Washington ve Los Angeles gibi şehirlere de bu birleşimin ardından hukuki gereksinimler doğrultusunda yeni takımlar eklenmiştir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980478450341118043/da3.jpg)
NBA’in Büyümesi
1976 yılında ABA’nın NBA’e dahil edilmesinin ardında NBA rakipsiz hale geldi fakat buna rağmen ligin popülaritesi ve doğal olarak izlenme oranları tatmin edici düzeyde değildi. Daha önceleri sıklıkla dile getirildiği üzere NBA, 1980’lerin ortasına kadar dahi uyuşturucuyla mücadele etmek durumunda kalan bir organizasyondu.
Ligin popülaritesini artıran esas unsur Magic Johnson – Larry Bird özelinde oluşan Lakers – Celtics çekişmesi olduğu kadar Siyah – Beyaz mücadelesi de olmuştu. Nitekim bu mücadele sürerken lige katılan Michael Jordan, yıllar içinde oldukça büyüyüp adeta basketbol sporunun önüne geçecek, bir anlamda basketbolun “Ali“si olacaktı.
Jordan sonrası dönemde NBA’in Finaller düzeyinde, ABD içindeki ratingleri hiçbir zaman aynı düzeye ulaşmasa bile Jordan etkisi sporun global takip edilirliğini oldukça artırdı. Aşağıdaki görselde NBA Finallerinin izlenme oranlarının yıllara göre seyrini görebilirsiniz.
Görsel 1 – NBA Finalleri Yıllara Göre İzlenme Oranları
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980478586760884304/da4.png)
Özellikle Sovyetler Birliği‘nin ve Yugoslavya‘nın dağılmasının ardından bu bölgelerden gelen sporcuların, Avrupalı diğer ülkelerin basketbolcularıyla birlikte (örneğin Fransa, İspanya, Türkiye, Yunanistan, Almanya) NBA’de sıklıkla boy göstermesi sayesinde NBA kendisine yeni pazarlar yarattı.
NBA aynı zamanda Çin, Filipinler, Hong Kong gibi Asya ülkelerinde de tanıtım faaliyetleri yapmaktadır ve NBA Global Games adı altında geçtiğimiz yıllarda Londra, Paris, Mexico City ve Tokyo gibi şehirlerde normal sezon müsabakaları oynanmıştır.
NBA’in Tarihi ve Düşünceler
Yazıdan gördüğümüz üzere NBA, kolej düzeyinde yaygınlaşmış ve temelini bu zemine oturtmuş bir spor dalı olan basketbolun ABD’de yer alan en büyük profesyonel organizasyonudur. Yapısı itibarıyla diğer liglerle birleşerek büyüyen NBA‘in tarihi boyunca paralel organizasyonlar oluşturup çatallanma değil, genelde birleşme ve gelişme yoluna gidilmiştir.
Bu süre zarfında lig temel olarak iki unsura dayanmıştır: kolejden gelen oyuncuların devamlılığı ve takımlar arası takas sistemi.
NCAA turnuvalarında boy göstermiş ve üniversite havası solumuş gençlerin sürdürülebilir kalitesine olan inanç, NBA’in profesyonel anlamda rekabetçi konuma gelmesine önayak olmuştur.
Takas sistemi ve maaş sınırı (salary cap) uygulamaları sayesindeyse NBA’de takımlar arasındaki denge uzun vadeli olarak korunabilmiştir. Takımların maaş harcaması 2020-2021 itibarıyla 109 milyon dolar mertebesinde kısıtlanmıştır. Bu seviyeyi aşan takımlar NBA’e lüks vergisi öderler.
NBA takımlarının bütçe veya gelir “sıkıntısı” da Avrupa’nın dev futbol kulüpleri gibi olmaz. Real Madrid Erling Haaland’ı transfer edebilmek için 300 milyon euro harcamak ister, oysa ki bir NBA takımının bir yıldız oyuncuyu takımına katması için ya takas metodunu kullanması gerekir, ya da oyuncunun boşa çıkmasını beklemesi gerekir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980478737709666324/da5.jpg)
Gelir Eşitsizliği
Avrupa Süper Ligi girişiminin arkasında yatan nedenlerin başında dev giderlere sahip futbol kulüplerinin gelirlerini sabitleme isteği yatmaktadır. Barcelona’nın 2020-2021 sezonu maaş gideri 238,513,600 milyon pound olarak gözükmektedir. Aynı değer Fenerbahçe için 45.8 milyon pound, 4 defa Şampiyonlar Ligini kazanmış Ajax için 29 milyon pound, Fransa Liginin mevcut lideri LOSC Lille için 25.2 milyon pound, Porto için 30.45 milyon pound, Olympiacos için 17 milyon pound mertebesindedir.
Ayrılık bildirisini imzalayan 12 kulübün hepsi de dünyanın en zengin 20 futbol kulübü arasındadır; fakat bu duruma rağmen Avrupa’lı köklü futbol kulüplerinin değeri ABD’nin dev spor kulüplerinin bir nebze olsun gerisindedir. Dünyanın en değerli 5 kulübünden 1’i NFL, 1’i MLB, 3’ü NBA kulüplerinden oluşmaktadır.
Globalizasyon, Avrupa Süper Ligini oluşturmak isteyen devlerin mevcut değerlerininin yanıltıcı olmasına sebep olmuştur. Artık sadece kendi ülkeleri içinden değil, Nijerya’dan, Filipinler’den, Kanada’dan veya Kolombiya’dan taraftarlara da sahip olan Manchester United ve benzerlerinin oluşturduğu “elitler”, kendisini oluşturan ve değerli kılan özelliklerini ıska geçmiştir.
Futbol pek çok ülkede aristokrat – işçi gibi sınıf farklarından, Katolik – Protestan gibi din farklarından veya Sol – Sağ gibi politik ayrımlardan beslenerek büyümüş bir halk sporuyken basketbol ise eğitim kurumları içinde oluşmuş, üniversiteler arası müsabakalarla yaygınlaşmış ve diğer liglerle birleşerek büyümüş bir kolej sporudur.
Üniversiteler veya kolejler teorik olarak evrensel değerleri baz almış oluşumlardır, dolayısıyla gerek ekonomik planlama, gerek sistem/lig kurma ve yönetme, gerekse örgütlenip hak arama çabalarında daha kalifiye çıktılar üretebilirler.
Ligimizde Fenerbahçe Ülker forması da terletmiş Bogdan Bogdanovic geçtiğimiz günlerde bir tweet attı: “Futbolcular ve UEFA’nın oyuncular birliğini kurması için mükemmel bir zaman, (oyuncular birliği) NBA’in dünyanın en büyük spor organizasyonu olmasının nedenlerinden biri”.
Oyuncular Birliği sayesinde basketbolcular 1998‘de ve 2011‘de greve gidebilmiştir ve yine bu sebeptendir ki NBA, NFL gibi başka Amerikan organizasyonlarına göre daha ilerici olabilmiştir. Afro Amerikalı sporcuları bünyesinde daha yoğun biçimde barındıran NBA, yeri geldiğinde “Black Lives Matter” gibi hareketlere destek olmuştur.
NBA paydaşlarına eşit mücadele hakkı sunar oysa UEFA, zenginin semirip daha az gelire sahip olanı ezmesi için zemin hazırlamıştır.
Sonuç
Hepimizin ilgiyle takip ettiği NBA, oldukça iyi tasarlanmış bir organizasyon olup sahip olduğu kolej kökenleri sayesinde bilgi birikimi yüksek bir oyuncu-teknik kadro ve yönetim ağına sahiptir. 75 yıllık tarihinde sadece 5 komisyonerin başkanlığında yürümüş NBA, organizasyonel başarısını basketbolcu ve birey yetiştiren Kolejlere, iyi tasarlanmış bir gelir dağılımına, doğru işleyen takas mekanizmasına ve akılcı yollarla yürütülen pazarlama stratejilerine borçludur.
Avrupa Futbolu NBA gibi bir organizasyonel yeterliliğe şovun düzeyini artırarak değil, ancak rekabetin düzeyini artırarak ulaşabilir. Tabii popülizmden başını kaldıracak fırsatı bulabilirse.
Örnek aldığımız kimseleri ve taraftarlığını yaptığımız oluşumları daha iyi tanımamız dileğiyle…Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Atlanta Hawks
Gelenler: Delon Wright (Kings) | Trae Young (5 sene $207M), John Collins (5 sene $125M), Solomon Hill (1 sene), Gorgui Dieng (1 sene $4M – Spurs), Lou Williams (1 sene $5M)
Gidenler: Kris Dunn + Bruno Fernando + 2023 2. tur draft hakkı (Celtics) | Tony Snell (1 sene – Blazers)
Boston Celtics
Gelenler: Al Horford + Moses Brown + 2025 2. tur draft hakkı (Thunder) | Kris Dunn + Bruno Fernando + 2023 2. tur draft hakkı (Hawks) | Dennis Schroder (1 sene $5.9M – Lakers), Josh Richardson (Mavericks), Enes Kanter (1 sene – Blazers), Marcus Smart (4 sene $77M)
Gidenler: Kemba Walker + 2021 16. draft hakkı + 2025 2. tur draft hakkı (Thunder) | Tristan Thompson (Kings) | Moses Brown (Mavericks) | Evan Fournier (4 sene $78M – Knicks), Semi Ojeleye (1 sene – Bucks)
Brooklyn Nets
Gelenler: Jevon Carter + 2021 29. draft hakkı (Suns) | Kevin Durant (4 sene $198M), Bruce Brown (1 sene $4.7M), Blake Griffin (1 sene), James Johnson (1 sene – Pelicans), Patty Mills (2 sene $12M – Spurs), DeAndre Bembry (1 sene – Raptors)
Gidenler: Landry Shamet (Suns) | Spencer Dinwiddie (3 sene $60M – Wizards), Chris Chiozza (1 sene – Warriors), Jeff Green (2 sene $10M – Nuggets)
Charlotte Hornets
Gelenler: Mason Plumlee + 2021 37. draft hakkı (Pistons) | 2022 korumalı 1. tur draft hakkı (Pelicans) | Ish Smith (2 sene $9M – Wizards), Kelly Oubre (2 sene $26M – Warriros)
Gidenler: 2021 57. draft hakkı (Pistons) | Devonte Graham (4 sene $47M – Pelicans) | Malik Monk (Lakers), Cody Zeller (1 sene – Blazers)
Chicago Bulls
Gelenler: Lonzo Ball (4 sene $85M – Pelicans) | DeMar DeRozan (3 sene $85M – Bulls) | Al-Farouq Aminu ($10.2M oyuncu opsiyonu), Lauri Markkanen (sınırlı serbest), Alex Caruso (4 sene $37M – Lakers), Tony Bradley (2 sene – Thunder)
Gidenler: Tomas Satoransky + Garrett Temple + 2. tur draft hakkı (Pelicans) | Thaddeus Young + Al-Farouq Aminu + 1. tur draft hakkı + 2 2. tur draft hakkı (Bulls) | Ryan Arcidiacono ($3M takım opsiyonu), Daniel Theis (4 sene $36M – Rockets)
Cleveland Cavaliers
Gelenler: Ricky Rubio (Timberwolves) | Jarret Allen (5 sene $100M)
Gidenler: Taurean Prince + 2022 2. tur draft hakkı (Timberwolves) | Isaiah Hartenstein ($1.8M oyunucu opsiyonu)
Dallas Mavericks
Gelenler: Moses Brown (Celtics) | Luka Doncic (5 sene $207M), Tim Hardaway Jr. (4 sene $74M), Boban Marjanovic (1 sene ?), Willie Cauley-Stein ($4.1M takım opsiyonu), Sterling Brown (2 sene $6.2M – Rockets), Reggie Bullock (3 sene $30.5M – Knicks)
Gidenler: Josh Richardson (Celtics)
Denver Nuggets
Gelenler: Will Barton (2 sene $32M), JaMychal Green (2 sene $17M), Jeff Green (2 sene $10M – Nets), Austin Rivers (1 sene)
Gidenler: JaVale McGee (1 sene $5M – Suns)
Detroit Pistons
Gelenler: 2021 57. draft hakkı (Hornets) | Kelly Olynyk (3 sene $37M – Rockets), Cory Joseph (2 sene $10M), Trey Lyles (2 sene $5M – Spurs)
Gidenler: Mason Plumlee + 2021 37. draft hakkı (Hornets) | Wayne Ellington (1 sene – Lakers)
Golden State Warriors
Gelenler: Stephen Curry (4 sene $215M), Kevon Looney ($5.1M oyuncu opsiyonu), Otto Porter Jr. (Magic), Nemanja Bjelica (1 sene – Heat), Andre Iguodala (1 sene – Heat), Chris Chiozza (1 sene – Nets) | 2. tur draft hakkı (Jazz)
Gidenler: Kent Bazemore (1 sene – Lakers), Kelly Oubre (2 sene $26M – Hornets) | Eric Paschall (Jazz)
Houston Rockets
Gelenler: 2021 16. draft hakkı (Thunder) | David Nwaba (3 sene $15M), Daniel Theis (4 sene $36M – Bulls)
Gidenler: 2 1. gelecek tur draft hakkı (Thunder) | Avery Bradley ($5.9M takım opsiyonu), Sterling Brown (2 sene $6.2M – Mavericks), Kelly Olynyk (3 sene $37M – Pistons)
Indiana Pacers
Gelenler: 2021 22. draft hakkı (Wizards) | TJ McConnell (4 sene $35.2M), Torrey Craig (2 sene $10M – Suns)
Gidenler: Aaron Holiday + 2021 31. draft hakkı (Wizards) | Doug McDermott (3 sene $42M – Spurs)
Los Angeles Clippers
Gelenler: Eric Bledsoe (Grizzlies) | Kawhi Leonard (4 sene $176M), Serge Ibaka ($9.7M oyuncu opsiyonu), Nicolas Batum (2 sene), Reggie Jackson (2 sene $22M), Justise Winslow (2 sene – Grizzlies)
Gidenler: Patrick Beverley + Rajon Rondo + Daniel Oturu (Grizzlies)
Los Angeles Lakers
Gelenler: Russell Westbrook + 2024 2. tur draft hakkı + 2028 2. tur draft hakkı (Wizards) | Taylor Horton-Tucker (3 sene $32M), Trevor Ariza (1 sene – Heat), Wayne Ellington (1 sene – Pistons), Dwight Howard (Sixers), Kent Bazemore (1 sene – Warriors), Carmelo Anthony (1 sene – Blazers), Malik Monk (Hornets), Kendrik Nunn (2 sene $10M – Heat)
Gidenler: Kyle Kuzma + Montrezl Harrell + Kentavious Caldwell-Pope + 2021 22. draft hakkı (Wizards) | Alex Caruso (4 sene $37M – Bulls), Ben McLemore (Blazers), Andre Drummond (1 sene – Sixers), Markieff Morris (1 sene – Heat), Alfonzo McKinnie (serbest), Dennis Schroder (1 sene $5.9M – Celtics)
Memphis Grizzlies
Gelenler: Steven Adams + Eric Bledsoe + 2021 10. ve 40. draft hakkı + 2022 korumalı 1. tur draft hakkı (Pelicans) | Sam Merrill + 2 2. tur draft hakkı (Bucks) | Patrick Beverley + Rajon Rondo + Daniel Oturu (Clippers)
Gidenler: Jonas Valanciunas + 2021 17. ve 51. draft hakkı (Pelicans) | Grayson Allen (Bucks) | Eric Bledsoe (Clippers) | Justise Winslow (2 sene – Clippers)
Miami Heat
Gelenler: Jimmy Butler (4 sene $184M), Duncan Robinson (5 sene $90M), Goran Dragic ($19.4M takım opsiyonu), PJ Tucker (2 sene $15M – Heat), Kyle Lowry (3 sene $90M – Raptors), Dewayne Dedmon (1 sene), Gabe Vincent (2 sene $5M), Markieff Morris (1 sene – Lakers), Victor Oladipo (1 sene), Ömer Yurtseven (2 sene), Udonis Haslam (1 sene $2.6M)
Gidenler: Andre Iguodala (1 sene – Warriors), Trevor Ariza (1 sene – Lakers), Nemanja Bjelica (1 sene – Warriors), Kendrick Nunn (2 sene $10M – Lakers)
Milwaukee Bucks
Gelenler: Bobby Portis (2 sene $9M), Semi Ojeleye (1 sene – Celtics), Rodney Hood (Raptors), George Hill (2 sene $8M – Sixers) | Grayson Allen (Grizzlies) | Thanasis Antetokounmpo (2 sene)
Gidenler: Bryn Forbes ($2.5M oyuncu opsiyonu – Spurs), PJ Tucker (2 sene $15M – Heat) | Sam Merrill + 2 2. tur draft hakkı (Grizzlies)
Minnesota Timberwolves
Gelenler: Taurean Prince + 2022 2. tur draft hakkı (Cavaliers)
Gidenler: Ricky Rubio (Cavaliers)
New Orleans Pelicans
Gelenler: Jonas Valanciunas + 2021 17. ve 51. draft hakkı (Grizzlies) | Tomas Satoransky + Garrett Temple + 2. tur draft hakkı (Bulls) | Devonte Graham (4 sene $47M – Hornets) | Josh Hart (3 sene $38M), Willy Hernangomez (3 sene)
Gidenler: Steven Adams + Eric Bledsoe + 2021 10. ve 40. draft hakkı + 2022 korumalı 1. tur draft hakkı (Grizzlies) | Lonzo Ball (4 sene $85M – Bulls) | 2022 korumalı 1. tur draft hakkı (Hornets) | James Johnson (1 sene – Nets)
New York Knicks
Gelenler: Julius Randle (4 sene $117M), Mitchell Robinson ($1.8M oyuncu opsiyonu), Nerlens Noel (3 sene $32M), Alec Burks (3 sene $30M), Evan Fournier (4 sene $78M – Celtics), Derrick Rose (3 sene $43M), Taj Gibson (1 sene $2.7M), Kemba Walker (serbest – Thunder), Dwayne Bacon (Magic)
Gidenler: Norvel Pelle (serbest), Reggie Bullock (3 sene $30.5M – Mavericks), Elfrid Payton (1 sene – Suns)
Oklahoma City Thunder
Gelenler: Kemba Walker + 2021 16. draft hakkı + 2025 2. tur draft hakkı (Celtics) | Derrick Favors + 1. tur draft hakkı (Jazz) | 2 1. gelecek tur draft hakkı (Rockets) | Mike Muscala (2 sene $7M), Shai Gilgeous-Alexander (5 sene $172M)
Gidenler: Al Horford + Moses Brown + 2025 2. tur draft hakkı (Celtics) | 2. tur draft hakkı (Jazz) | 2021 16. draft hakkı (Rockets) | Kemba Walker (serbest – Knicks), Tony Bradley (2 sene – Bulls)
Orlando Magic
Gelenler: Robin Lopez (1 sene – Wizards)
Gidenler: Otto Porter Jr. (Warriors), Dwayne Bacon (Knicks)
Philadelphia 76ers
Gelenler: Joel Embiid (4 sene $196M), Furkan Korkmaz (3 sene $15M), Andre Drummond (1 sene – Lakers), Danny Green (2 sene $20M)
Gidenler: Dwight Howard (Lakers), George Hill (2 sene $8M – Bucks)
Phoenix Suns
Gelenler: Landry Shamet (Nets) | Chris Paul (4 sene $120M), Cameron Payne (3 sene $19M), JaVale McGee (1 sene $5M – Nuggets), Abdel Nader (2 sene $4.2M), Elfrid Payton (1 sene – Knicks)
Gidenler: Jevon Carter + 2021 29. draft hakkı (Nets) | Chris Paul ($44.2M oyuncu opsiyonu), Torrey Craig (2 sene $10M – Pacers)
Portland Trail Blazers
Gelenler: Norman Powell (5 sene $90M), Derrick Jones ($9.7M oyuncu opsiyonu), Cody Zeller (1 sene – Hornets), Ben McLemore (Lakers), Tony Snell (1 sene – Hawks)
Gidenler: Zach Collins (3 sene $22M – Spurs), Carmelo Anthony (1 sene – Lakers), Enes Kanter (1 sene – Celtics)
Sacramento Kings
Gelenler: Tristan Thompson (Celtics) | Terrence Davis (2 sene), Moe Harkless (2 sene $9M), Alex Len (2 sene – Wizards), Richaun Holmes (4 sene $55M)
Gidenler: Delon Wright (Hawks) | Hassan Whiteside (1 sene – Jazz)
San Antonio Spurs
Gelenler: Thaddeus Young + Al-Farouq Aminu + 1. tur draft hakkı + 2 2. tur draft hakkı (Bulls) | Doug McDermott (3 sene $42M – Pacers), Zach Collins (3 sene $22M – Blazers), Bryn Forbes (Bucks)
Gidenler: DeMar DeRozan (3 sene $85M – Bulls) | Gorgui Dieng (1 sene $4M – Hawks), Trey Lyles (2 sene $5M – Pistons), Rudy Gay (2 sene $12.1M – Jazz), Patty Mills (2 sene $12M – Nets)
Toronto Raptors
Gelenler: Gary Trent Jr. (3 sene $54M), Sam Dekker (Turk Telekom), Khem Birch (3 sene $20M)
Gidenler: Kyle Lowry (3 sene $90M – Heat), Rodney Hood (Bucks), Aron Baynes (serbest), DeAndre Bembry (1 sene – Nets)
Utah Jazz
Gelenler: 2. tur draft hakkı (Thunder) | Eric Paschall (Warriors) | Mike Conley Jr. (3 sene $72.5M), Rudy Gay (2 sene $12.1M – Spurs), Hassan Whiteside (1 sene – Kings)
Gidenler: Derrick Favors + 1. tur draft hakkı (Thunder) | 2. tur draft hakkı (Warriors)
Washington Wizards
Gelenler: Kyle Kuzma + Montrezl Harrell + Kentavious Caldwell-Pope + 2021 22. draft hakkı (Lakers) | Aaron Holiday + 2021 31. draft hakkı (Pacers) | Spencer Dinwiddie (3 sene $60M – Nets), Raul Neto
Gidenler: Russell Westbrook + 2024 2. tur draft hakkı + 2028 2. tur draft hakkı (Lakers) | 2021 22. draft hakkı (Pacers) | Alex Len (2 sene – Kings), Robin Lopez (1 sene – Magic), Ish Smith (2 sene $9M – Hornets)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)İlginç Adam Westbrook
Russell Westbrook hakkında bir çok şey söylenir. Fakat kabul etmek gerekli, gerek saha dışında giydiği ilginç kıyafetler olsun, gerek saha içindeki inanılmaz hırsı, Westbrook kesinlike bir süper star. Peki onu ne kadar tanıyorsunuz? İşte Westbrook ile ilgili bilmediğiniz 20 şey!
– Westbrook giydiği her kıyafeti sadece 1 kere giyiyor, giydikten sonra ise ihtiyacı olanlara bağışlıyor.
– Aslında kendisi solak. Sol elle yazmasına hatta sol elle amerikan futbolu oynamasına rağmen basketbolu ise sağ elle oynuyor.
– Oklahoma City’nin bir çok okulunda “Russell’ın Okuma Sınıfı” adında sınıflar açtırıyor.
– Takımdaki koçların, malzemecilerin kısaca her Thunder çalışanın aile etkinliklerine katılıyor, doğum günlerine gidiyor, okul gösterilerini izliyor.
– Eşi de kendisi gibi gittikleri üniversitenin basketbol takımının bir parçasıydı.
– Lazanyadan nefret ediyor, bowlinge bayılıyor.
– Her maçtan önce fıstık ezmeli sandviç yiyor.
– Her maça iki bileklikle çıkıyor. Birinde “Why Not?” (Neden Olmasın?) yazılı diğerinde ise “KB3”. “KB3” 2004 yılında kalp yetmezliğinde kaybettiği arkadaşı Khelcey Barrs için.
– Sahada tek arkadaşının basketbol topu olduğunu söylüyor.
– Hiç bir zaman antrenmana geç kalmıyor hatta bir kaç saat önceden gidiyor.
– Her maçtan önce annesini ve babasını arıyor.
– Büyürken idol olarak gördüğü oyuncu Magic Johnson.
– En sevdiği rakam 4. Lisede de 4 numara giyiyordu.
– 0 numarasını ise yeni bir başlangıcı simgelediği için tercih ediyor.
– Geçen sene aldığı bütün teknik faulleri izlemiş ve kendine ders çıkarmış. “Hakemlerle tartışmanın bir anlamı olmadığını öğrendim” diyen Westbrook geçen sene 17 teknik faul almıştı, bu sene ise 7.
– Çoğu zaman takım arkadaşları da giydiği kıyafetlerden dolayı onunla dalga geçiyor.
– Söylediğine göre daha önce hiç tıraş olmamış. “Sakalım hiç bir zaman çıkmadı ve çıkmıyor” diyor.
– Hiç bir zaman yorulmadığını söylüyor.
– Basını hiç sevmiyor fakat kardeşi gazetecilik mezunu.
– Maçlardan önce genelde Katy Perry ve Taylor Swift dinliyor.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)NBA Tarihinin En Sertleri!
NBA’in başlamasını iple çekerek beklediğimiz şu günlerde sizler için “NBA’in En Pis Oynayan Beşi” adından bir takım kurduk. Keyifli okumalar. (Oyuncularımız genelde 3,4 ve 5 numara olduğu için bazı oyuncular gerçek pozisyonlarından değildir.)
1. John Stockton
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980695900315869264/le1.png)
Oyun kurucu pozisyonunda herkesin asistleri ve zekasıyla tanıdığı John Stockton var. Stockton’ı oynadığı dönemde izlemeyenler yani onu sadece bazı yazılar ve videolardan tanıyan kısım onun bu listede bulunmasına hayret etmiş olabilir. Bunun en büyük nedeni de dışarıdan parlak yüzlü, saf bir oyuncuya benzemesine rağmen sahada işini ustaca yapan bir faul makinesine dönüşüyordu. Stockton’ın, rakiplerini çileden çıkartan en büyük özelliği ise faulleri çok akıllıca ve göstermeden yapmasıydı. Konuyu daha fazla açmak gerekirse, Stockton yaptığı itmeleri, çekmeleri, kısaca tüm faulleri hakemin göremeyeceği açıdan yapıyordu. Ayrıca bir zamanlar Karl Malone ile birlikte ligin en pis oyanayan ikilisini oluşturmuşlardı.
Kariyer ortalamaları: 13.1 sayı,10.5 asist ve 2.6 faul
2. Bruce Bowen
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980696008793129040/le2.png)
Şutör guard pozisyonunda hem ligin en iyi savunmacılarından biri olan hem de açık ara en pis oynayan oyuncusu olan Bruce Bowen ile birlikteyiz. Tabiri caizse San Antonio Spurs’de oynadığı sezonda tüm lige 3 sayı çizgisi gerisinden savunma dersi vermişti. Fakat Bowen’ın öyle kötü bir alışkanlığı vardıki bu onun her zaman ligin en iyi savunmacıları arasında statü kaybetmesine mal oldu. Bruce Bowen’ın o kötü huyu ise şuta kalkan oyuncunun altına ayağını koymaktı. Zamanla Bruce Bowen bunun şuta kalkan oyuncuların üzerinde yarattığı korku ve tedirginliğin farkına vardıktan sonra devamlı şekilde yapmaya başladı ve bunun yüzünden birçok oyuncuyu sakatladı. Bu nedenle de büyük bir kitle onun NBA’in gelmiş geçmiş en çirkef oyuncularından biri olduğunu düşünüyor.
Kariyer ortalamaları: 6.1 sayı, 1.2 asist ve 2.2 faul
3. Dennis Rodman
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980696131195523112/le3.png)
Kısa forvette ise NBA’in en çılgın oyuncularından olan Dennis Rodman ile birlikteyiz. Dennis Rodman’ı, NBA’de hatırı sayılır bir oyuncu haline getiren yeteneklerinin başında ribaund alma becerisi ve savunması geliyor. Rodman bunları tabii ki rakiplerini incitmeden, fair-play çerçevesinde yapmıyordu. Rodman özellikle de ribaundlarda iyi pozisyon almak için rakibine yapılması gereken her şeyi yapardı. Rodman da, aynı Stockton gibi bunları gizli ve akıllıca yapardı. Ne kadar sert oynasa da kendisinden fazlaca uzun olan rakiplerine karşı aldığı sayısız ribaundlar sayesinde büyük bir tebriği hak ediyor.
Kariyer ortalamaları: 7.3 sayı, 13.1 ribaund ve 3.1 faul
4. Bill Laimbeer
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980696248170467328/le4.png)
Uzun forvette ise “Bad Boys” takımının en pis oynayan oyuncularından biri var: Bill Laimbeer! Laimbeer kazanmak için her şey mübahtır anlayışıyla oynayan bir oyuncuydu. İtmekten,çekmekten, sert ve fiziksel oynamaktan, karşısındaki oyuncuyu sakatlamaktan asla çekinmezdi ve bununla gurur duyan bir oyuncuydu. Üstelik bunları alelade şekilde yapardı. Oynadığı dönemlerde rakip takımın uzunlarının korkulu rüyası haline gelmişti. Hatta o dönemlerde Laimbeer’ın sert oyunu ligde öyle bir yankı yapmıştı ki Nintendo onun için “Basketbol Savaşı” adında bir oyun bile çıkarmıştı.
Kariyer ortalamaları: 12.9 sayı, 9.7 ribaund ve 3.4 faul
5. Dikembe Mutombo
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/980696359382446080/l5.png)
Takımımızın 5 numarası ise hem savunmasıyla hem de dirseğiyle sakatladığı oyuncularla tanınan Dikembe Mutombo. Mutombo oynadığı dönemlerde boyu ve sertliği yüzünden rakiplerini bir hayli zorlayan bir oyuncuydu. Fakat bunun dışında onu bu listeye almamızın en önemli nedeni pervasızca savurduğu dirsek darbeleri sonucunda sakatladığı oyuncular. Mutombo oynadığı 13 sezon boyunca tam tamına 25 oyuncuyu sakatladı ve bunun sayesinde bu takıma girmeye hak kazandı.
Kariyer ortalamaları: 9.8 sayı,10.3 ribaund ve 2.8 faul
Takımımızın benchi ise şu şekilde:
Metta World Peace
Kevin Garnett
Charles Oakley
Rasheed Wallace
Karl Malone
Paul Pierce
Rajon RondoTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Vegas Yaz Ligi İçin Yollardayız
Bir kaç senedir yaz ligini izlemek için Las Vegas’a gitmek çok istiyordum. Yaz ligi artık küçük bir konsept olmaktan çıktı. 4-5 sene önce çoğu basketbolseverlerin hiç dikkat etmediği yaz ligi, artık her maçının NBATV ve ESPN2 kanallarında yayınlanan bir lig haline geldi. Bu sene yaz liginden basın kartı almak için baş vurduğumuz için bunu yetiştiremedik ancak önümüzdeki sezon yaz ligi yıldızları ile görüşme planlarımız var!
League pass demişken, Phoenix Suns’a ne demeli? Ayton – Booker ikilisinin kesinlikle süperstar potansiyeli var. Suns temsilcileri ayrıca draft günü Mikal Bridges takas hamlesi ile de çok önemli bir iş yaptılar. Gelen haberlere göre Suns antrenmanlarda 14 saniyelik şut saati kullanıyor ve yüksek tempo hücumlar sonrası Booker ligin en skorer oyuncusu olursa, şaşırmamak lazım. Gerçekten müthiş bir yetenek. Bender’i bir bust olarak lanse etmek istemiyorum ama artık onun kendini göstermesi gerekiyor.
Atlanta Hawks’in Jeremy Lin hamlesi enteresan bir hareket oldu. Trae Young’un mesafesiz 3’lük denemelerini dört gözle bekliyordum. Lin’in takıma katılmasına rağmen, Young’un bir çok fırsatı olacak, çünkü Young’un şutunu yaratması için çok fazla bir şeye ihtiyacı yok. Curry gibi mesafeli şut kullanıyor. Ancak Young’un kesinlikle kaslanması gerekiyor, eğer her maç pick and rollere tabi kalmak istemiyorsa. Ondan çok yüksek bir performans ya da daha önemlisi istikrarlılık beklemek bence çok büyük bir haksızlık olacak bu sezon. Çok kötü performanslara hazır olmak lazım.
Yıldız potansiyeli: Kevin Knox. New York Knicks taraftarları herhalde draft haklarını daha fazla yuhalamalılar. Onlar gerçekten Michael Porter Jr’in draft edilmesini istemişlerdi ancak şu ana kadar Knox hamlesi çok yerinde bir hamle olarak gözüküyor. Yaz ligini çok ciddiye almamak gerek tabi ki ancak o çok iyi bir şutör ve potaya nasıl saldırması gerektiğini de biliyor. Bir çaylaktan ofansif anlamda daha ne bekleyebiliriz?
Wendell Carter Jr draftın bir başka steali gibi gözüküyor. Geçtiğimiz sezon Duke forması altında Marvin Bagley ile beraber oynaması, medyanın ona gereken ilgiyi göstermemesi ile sonuçlandı. Onun çok yönlülüğünü yaz ligi maçlarında gördük. Chicago Bulls’u takip etmenin yegane sebeplerinden biri olacaktır kendisi.
Yaz ligi başlarken sevmek istemediğim ancak şu ana kadar çok etkili bir performans sergileyen bir isim de Grayson Allen. Kolej kariyeri çok tartışılan Allen, daha ilk maçında hem teknik faul almış, hem de rakibine çelme takmaması yönünde uyarılmıştı. Oyun kurucu pozisyonunda çok iyi bir performans sergiledi Allen. Utah Jazz’in problemi bu yaz Raul Neto ve Dante Exum’a çok para bağlamaları. Oyun kurucu rotasyonu nasıl olacak önümüzdeki sezon, merak ile bekliyoruz. Jazz’in ayrıca Ekpe Udoh’u da kadroda tutması önemli bir hamle. Udoh kenardan gelerek önemli bir enerji ve savunma hırsı katacaktır takıma.
Josh Hart yaz liginde şu ana kadarki en iyi oyunculardan. Los Angeles Lakers’daki değişimlerden sonra Hart’ın önümüzdeki sezonki rolü ne olacak hep beraber göreceğiz. Lakers’in KCP için 1 senelik 12 milyon dolar verdiğine hala inanamıyorum, özellikle bir çok takım bir çok oyuncu ile 1 seneliğine ucuza anlaşmalar yaparken. Lakers ayrıca 2. turdan seçtikleri Svi Mykhailiuk ile de uzun bir sözleşme imzaladı bile. Svi, Jayhawks için önemli bir şutördü ve onun koçları çabucak etkilemesine sevindim.
Houston Rockets’in draftte 2 tane 2. tur seçimi oldu (biri takas yolu ile) ve Melton şu ana kadar çok iyi bir performans sergiledi. USC çıkışlı Melton, 2. sezonunda forma giyememişti. RJ Hunter, Celtics ile çok süre bulamamıştı ve geçtiğimiz sezon Rockets tarafından kadroya dahil edilmişti; önümüzdeki sezon rotasyonda başarılı olmasını istediğim oyunculardan. Hunter’in March Madness’daki performansını kolej takip eden arkadaşlar hala çok net hatırlar. Qi’ye gelirsek, çok uzun soluklu bir proje. Çin duvarının hala çok fazlasıyla kaslanması gerekiyor, NBA’de başarılı olması için. Yaz liginde bloklarını izlediğimiz Qi’nin daha 40 fırın ekmek yemesi gerekiyor. Ariza ve Luc’u kaybetmek Houston Rockets’i forvet pozisyonunda cılız bıraksa da, forvet rotasyonu ve Ennis’in rolü ne olacak merak ediyorum.
Benim için yaz liginin en büyük hayal kırıklığı Luka Doncic’in forma giymemesi oldu. Diğer çaylaklardan çok daha fazla maç çıkartan Doncic’i dinlendirmek istedi Dallas Mavericks takımı. Hatta Koç Carlisle, Luka ile Slovenya’ya bile gitti, genç yıldızını yakından tanımak için. 1 senelik 24 milyon dolara sözleşme imzalayan DeAndre Jordan’a Luka’dan fazlasıyla alley-oop pasları gelecek. Doncic’in yokluğunda Bronson, oyun kurucu pozisyonunda gerçekten çok iyi bir performans sergiliyor. Brunson, fiziken NBA standartlarının altında olsa da, Mavs genç oyun kurucularına bütün fırsatları verecektir.
Geçtiğimiz sezon sakatlıklardan çok ama çok çektik. Ancak, yaz liginde çok büyük sakatlıklar yaşanmasa da, yine de sakatlıklardan nasibimizi aldık. Draftin 2 numaralı ismi Marvin Bagley, 1-2 hafta sahalardan uzak kalacak. Ligin başında Bagley inanılmaz bir smaç vurmuştu. Ancak yaz liginin kalanında onu izleyemeyeceğiz. Son şampiyon Villanova’nın finali kazandığı maçta MVP seçilen Dinvincenzo bu performansından sonra draftta 17. sıraya kadar fırladı. Yıldız oyuncu yaz liginin çoğunu sakat geçirdi. Kansas’ın yıldızı Graham, yaz liginin kalanını kaçıracak. Graham Hawks tarafından draft edilmiş ve sonrasında Hornets’e takas edilmişti. Son olarak San Antonio Spurs’un çok umutlu olduğu Lonnie Walker da sakatlanarak yaz ligini kapattı.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/982178256491008020/ce4.jpg)
Yorgun Savaşçılar
İzleyenler bilirler, Amerika Bileşik Devletleri’nde bir sporun “spor” olarak kabul görebilmesinin öncelikli kuralı, kitleler tarafından izlenebilmesidir. Kitleler tarafından izlenebilmesi için de öncelikli kuralı rekabetçi, eğlenceli ve pazarlanabilir olmasıdır. NBA’in tüm dünyada kabul görmüş ve izlenen bir spor kurumu olmasında da aslında bu Amerikan mantığı yatıyor. Organizasyonların her zaman birbiriyle rekabet edebileceği bir zemin olması bir etken. Draft pick’ler ve maaş sınırlamaları ile takımların güçleri belli ölçüde denk tutulmaya çalışılıyor. Gerek her maçtaki devre arası şovları, gerekse yıl içerisindeki All-Star gibi etkinlikler ile izleyiciye sürekli olarak eğlenebileceği unsurlar veriliyor. Son olarak da pazarlanabilirliğin en önemli faktörü pek tabii ki süper yıldızlar.
Süper yıldız dediğimiz kavramlar NBA gibi organizasyonların reklamlarını yaparken kullandıkları yüzler olması sebebiyle NBA açısından çok önemli. NBA’in dünya üzerinde belki de bu kadar bilinir olmasının temel sebeplerinden biri, 1980’lerin sonundan itibaren idolleşen isimlerin, uluslararası spor markalarının desteğini arkasına alması. Bu destek aslında boşu boşuna olan bir destek değil tabii ki, milyarlarca dolarlık bir spor markası olarak ürünlerinizi sadece ABD’de mi satmak istersiniz, yoksa bu satışı aynı zamanda 3 milyarlık bir Asya pazarında da satmak işinize gelir mi? Bunun sonucunda, bilinirliğinin üst seviyelere çıkması, dünya çapında sporseverlerin bu süper yıldızların performanslarından etkilenerek sürekli bir takip beklentisi içerisinde olması ve dolayısıyla bu “idol”lerin basketbolun kimliğinden ayrı olarak birer marka haline gelmesinin NBA’e olan katkısıdır. Marka haline gelmekten kasıt aslında iki türlü. Bahsettiğimiz şey, Michael Jordan gibi sözlük manası ile bir marka haline gelmek anlamına gelebiliyor kimi zaman. Lisede Air Jordan giyen çocuğun 90’larda yaptığı inanılmaz karizmayı yaşıtlarım hatırlıyor, değil mi? Öte yandan, “marka haline gelmek”, tarz ve temsil ettiği değerler ile bilinirliğinin artması demek oluyor aslında. Saçlarını aynı onun gibi ören gençlere ilham veren Allen Iverson ya da tek pota maçlarda fade away atılmaya çalışılan her basketten sonra akla geliveren Dirk Nowitzki esameleri gibi. Kıssadan hisse, NBA bugün 7 kıtada milyarlarca insan tarafından izlene gelen bir organizasyon.
Tartışmaya açık olmakla birlikte, otuz küsür takımın her birinin minimum 82 maç yaptığı bir sezonla, izleyiciye en çok “spor” vaad eden organizasyon olmasına rağmen, bu izlenilirliğin aslan payı bu “spora doymak” değil. Aslında sizin sahada görmek istediğiniz, o sporun en üst noktasındaki, diğer alelade ölümlü basketbolculara Olympos dağının tepesinden bakan spor ilahları bu arenayı bu kadar izlenir kılan.
Dolayısıyla, NBA için yıl boyunca kendini kayda değer kılabilmenin en önemli unsuru, bahsettiğimiz süperstarların, “Abi işte bilmemkimin maçı var da şunun takımı” cümlesindeki şu’ların sahada olması ve izlenme oranlarını arttırması oluyor. Aslında mantık çok basit; köfte ekmeği meşhur bir yere gittiğinizde, köfte ekmeğin içinde köfte yoksa, geri kalan marulu veya domatesi veya mayonezi tüketip de tatmin olma olasılığınız sıfıra yakınsıyor. Burada köfteden kasıt bir Lebron James, bir Kawhi Leonard, bir Russell Westbrook tabii ki. Dolayısıyla NBA için ticari olarak belki de can damarı demek, her gün en az bir süper starı televizyon başında / spor salonunda izleyebilmeniz. Bunun gerçekleşmesi için de NBA elinden geleni ardına koymuyor açıkçası. Nihayetinde, bu senenin belki de saha dışında en çok konuşulan meselesine geliyor konu; süper starlar sezon boyunca bazı maçlarda dinlendirilmeli mi? Bu ne kadar doğru? Ne kadar yanlış?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/982177814717558824/ce1.jpg)
NBA Bu Konuda Ne Diyor?
Aslına bakarsanız konunun NBA yönetimi açısından ne anlama geldiğini daha yazının en başından beri söylüyoruz: NBA sezon içerisinde oyuncu dinlendirmeye karşı. 20 Mart öğleden sonrasında NBA Başkanı Adam Silver, bütün takım sahiplerine gönderdiği bir uyarı notunda, “Ulusal kanallarda yayınlanacak maçlardan evvel takım yıldızlarını dinlendireceğini NBA yetkililerine bildirmeyen takımlara ciddi ve katı yaptırımlar uygulanacağını” belirtti. Bu uyarı, 11 Mart’taki Spurs maçında Curry, Thompson, Green ve Iguodala‘yı dinlendiren Warriors ve bir hafta sonrasonda da Clippers karşısında Big 3’yi dinlendiren Cavaliers’ın mevzubahis hareketlerinden sonra geldi. Peki, bu bahsedilen yaptırım ne kadar ciddi olabilir? Bu yaptırıma bir örnek olarak, o zamanın NBA Başkanı David Stern, 2012 yılında, Heat karşısında Duncan, Ginobili, Parker ve Danny Green‘i dinlendiren Spurs takımına 250,000 Dolar gibi akla ziyan bir para cezası uygulamıştı. Bütçelerin hem NBA, hem de finansal denetim ve muhasebe firmaları tarafından çok sıkı şekilde incelenip belli sınırlar içerisinde tutulduğu NBA gibi bir organizasyonda, bu meblağ yenilir yutulur bir tutar değil. Bu kadar ağır cezalar verilmesinin temel sebebi de pek tabii ki potansiyel maddi kayıplar. Bunların içerisinde, süper starların olmadığı maçların izlenme oranlarının düşmesi ile birlikte düşen reklam gelirleri, sponsorların tepkileri, taraftarların huzursuzluğu ile düşen bilet kazançları, uluslar arası yayın gelirlerindeki düşüş gibi belki de onlarca kalem sayılabilir.
Şahsi görüşümü katarak söylüyorum, çok büyük bir yetenek ve belki de son 20 yılın en zeki uzunu olmasına rağmen, belki de Çinli değil de İngiliz olsa, Yao Ming’in göreceği ilgi düzeyini şöyle bir aklınızdan geçirin.
Sonra da NBA’e adım atması ile birlikte NBA’in ona gösterdiği ilgiyi ve daha ilk maçında onu süper star kategorisinde pazarlamasını düşünün. Sebebi çok basit; Çin gibi 2 milyar insanın yaşadığı bir pazar NBA için inanılmaz iştah kabartıcı ve bu pazara hitap edebilmek için de ellerinden geleni yaptılar. Düşünün, adam emekli olalı kaç sene oldu, hala NBA TV’de Yao belgeseli, sonra Yao vs Shaq röportajları, sonra klasik NBA maçlarında Yao şu kadar sayı attıydı maçı. Yahu adamlar sırf pazara hitap edebilmek için Çin yeni yılını 2 ay boyunca kutlayan reklamlar döndürdüler, düşünün bu sporun ticari yanının NBA için önemini!
Oyuncular Açısından Dinlenmenin Önemi
Dolayısıyla oyuncu dinlendirmeye NBA yönetiminin bakış açısını anlamış bulunuyoruz. Peki, asıl aktörler bu konuda ne düşünüyor? Misal, dinlendirilen taraf olarak oyuncuların bu konudaki bakış açısı ne? Veyahut da, bu dinlendirmenin onlar açısından yararı ne ölçüde de, koçlar yer geldiğinde bu yola başvuruyor?
İşin bilimsel yönüne bakılacak olursa, istatistiki açıdan, arka arkaya günlerde oynanan deplasman maçlarında oyuncuların, evlerinde oynadıkları maçlara göre tam yüzde 350 daha fazla sakatlandıkları gözlemlenmiş. Normal sezona 82 maç sıkıştırmaya çalışan NBA yönetimi, takımları deplasman turlarına çıkararak yeri geldiğinde 13 günde 8 maç gibi, biz ölümlülerin imkansız gözüyle baktığı bir tempoya maruz bırakıyorlar.
Bir de bu kadar sık maç yapmanın yanında, 13 günde 8 farklı şehire alışmak gibi bir sıkıntınız olabiliyor. Binlerce metre yükseklikte Denver’da buz gibi havada maç yapan bir takım, ertesi gün 35 derece sıcakta Los Angeles takımlarına misafir oluyor, yetmiyor, iki gün sonra Minnesota eyaletinde Karlı Kayın Ormanı’nı arıyor. Bu ölçekteki basınç, sıcaklık ve ortam değişiklikleri de oyuncuları bir hayli zorluyor. Bahsettiğimiz dinlendirme maçlarını dikkate alırsanız, ekseriyetle hemen hepsinin deplasman turnelerinin ya başında ya da başına yakın zamanlarda olduğunu görürsünüz. Tüm bu etmenler göz önüne alındığında, sporcu sağlığı bağlamında, dinlendirme kavramı bir lüksten ziyade, bir zorunluluğa dönüşebiliyor. Jazz karşısında 38 dakika sahada kalıp 33 sayı 10 rebound 6 assist yapan Lebron James, maçtan sonra artan ağrıları ve yorgunluğu sebebi ile ertesi günkü Clippers maçında dinlenmek isteyebiliyor, bu konuda görüşü alınan takımın tıbbi danışmanları da bu öneriyi destekleyebiliyor (James’in bu sene Lowry’den sonra tüm NBA’de en çok süre alan oyuncu olduğunu da ekstra belirtelim). Ve bu karar da dolayısıyla, tamamıyla mantıklı olabiliyor. Nihayetinde, kayda değerliğini yitirmemek adına pazarlanabilirlik ile yürüyen bir makina yaratan NBA yönetimi, yakıtını da oyuncuların sağlığını göz ardı ederek izlenme paylarından almaya çalışıyor anlayacağınız.
Bu konuda Kyrie Irving‘in hem oyuncu sağlığı, hem değişen şartlar, hem de sezon hedeflerini birleştiren bir görüşü oldu kısa zaman öncesinde, “Dinlenmenin ne kadar önemli olduğunu size anlatamam. Bizden evvelki senelerde 82 maç oynayan veteranlar oldu ve onların da kendilerince görüşleri var fakat zaman artık değişti. Vücudunuzu akıllı bir şekilde korumak ve sezon sonunda varmak istediğiniz yer asıl önemli şey. Biz bir şampiyonluk, bir play-off yarışı içerisindeyiz” dedi.
Koçların Bakış Açısı
Öte yandan oyuncuların dinlendirilmesi daha evvelinde de birçok kez karşılaştığımız bir konu ve bu konuda da en çok bilinen isim Koç Pop. Spurs takımı, oyuncularını sezonun değişik zamanlarında dinlendirmesi ile bilinen bir takım. Bunu o kadar tepkilere aldırışsız şekilde yaptılar ve yapıyorlar. 2012 senesinde 76’ers’a karşı 93-76 kazandıkları maçta (76’ers’a 76 sayı izni vermek tam Spurs’lük bir olay), Tim Duncan‘ı “yaşlı” olduğu gerekçesi ile oynatmamışlardı. Spurs’un kadro kağıdında isminin yanında DND/did not dress – old yazmaktaydı, bu da o zamanın basketbol çevrelerinde sağlam bir eğlence malzemesi olarak ele alınmıştı. O maçta kenarda oturan Duncan’ın, doğasına tamamen zıt bir şekilde teknik faul alması da çok ayrı bir enstantanedir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/982178074449813564/ce2.jpg)
Konuya geri dönmek gerekirse, dinlendirme mantalitesi yer etmiş olmasına rağmen, Spurs’ün bu uygulamasının mimarı Koç Pop’ın, izleyicilerin dinlenen oyuncuları izleyemediklerinde yaşadıkları hayal kırıklıkları hususunda empatik davrandığını da eklemek lazım. “Bir şekilde orta yolu bulacağız. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz çünkü bu bir eğlence aracı. Basketbolu seviyoruz ve işimiz bu. Bu açıdan bakıldığında en saf duygulara sahibiz. Ama (bu sektörden ekmek yiyenler için) maaşların nasıl ödendiğini de biliyoruz. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler’den çok daha iyi bir şekilde bir araya gelip anlaşacağız.” diyerek dinlendirme konusunun ve bunun izleyiciler ve NBA yönetimi ile oyuncular/koçlar arasında bir husumete yol açtığının farkında olduğunu ve bir orta yolun bulunması gerekliliğini de gördüğünü belirtiyor Popovich.
Bu İşin İçinden Nasıl Çıkılacak?
Peki, bu sorunun mevcut bir çözümü var mı? Aslına bakarsanız var ve bunu da daha önce de belirttiğimiz gibi David Stern daha öncesinde uyguladı, “Ali kıran baş kesen” yöntemi ile takımları oyuncularını dinlendirmekten men edip, aksini uygulayanlara para cezası vb. yaptırımlar uygularsınız. Ancak bunun uzun vadede NBA’e geri dönüşünün çok sağlıklı olmayacağı da aşikâr. Dinlenmesinin uygun düşeceği bir maçta dinlenmemesinden ötürü kalıcı bir sakatlık yaşayıp pazarlama değerini sonsuza kadar kaybeden Lebron James gibi bir süperstar, izlenme oranlarında çok büyük bir düşüşe sebep verecektir. Buna ek olarak, ABD’de, ülkemizdeki örneklerinden çok daha aktif bir şekilde çalışıp oyuncu özlük haklarını koruyan bir oyuncular sendikası mevcut. ABD gibi, iddiaların gerçekliğinden ziyade medyatikliği ve dramatikliği üzerinden değerlendirmelerin yapıldığı bir hukuk sisteminde, sakatlanan oyuncuların yaşadığı kayıpları tanzim etmenin peşini bırakmayacak bir oyuncular sendikası, NBA’in bu konuda kesin yaptırımlar almasını, en azından uzun vadede engelliyor.
İkinci yöntem ise normal sezon maç sayılarını azaltmak. Bu durum da, NBA yönetiminin, defalarca söylediğimiz üzere en büyük çekincesi olan, olası maddi kayıplardan ötürü belki de hiç ama hiç yanaşmayacağı bir seçenek olarak duruyor masada. Çok fazla üzerinde düşünülecek bir yöntem değil. Az maç, az gelir. “Adam Silver dislikes your comment.”
Üçüncü seçenek ise NBA yönetiminin daha fazla ayak diretmemesi ve oyuncu dinlendirmeyi kabul edilebilir bir uygulama olarak serbest bırakması olacak. Seneler boyunca belli aralıklarla dinlendirilen bir Duncan’ı neredeyse 45 yaşına kadar dünya gözüyle en az iki nesil izleyip kendine idol olarak seçebildi. Normal sezon maçlarının yüzde 6,5’ini dinlendirilerek geçiren Lebron James’i, ilerlemiş yaşına rağmen hala en çabuk, en güçlü ve en dominant haliyle izleyebiliyoruz.
Sonuç olarak, Popovich’in de dediği üzere, bütün tarafların belli ölçüde fedakarlıklar yapmak durumunda olduğu bir an gelecek. Belli faktörlerden ötürü NBA’in yapısını değiştirmenin neredeyse imkansız olduğu bir gerçek.
Ancak taraftarların da, dinlenen oyuncuları “zayıf” veya “korkak” olarak yaftalamadan önce, onların da bizim gibi kas dokusu ve kemiklerden oluşan vücutlara sahip, mesleğini vücutları ile idame ettiren ve iş bu vücudu koruyarak aslında akılcı, mantıklı ve uzun vadede her kesim için faydalı bir eylemde bulunan insanlar, evet, “insan”lar olduğunu kabul etmesi gerekiyor.
Kabul etmek gerekir ki, televizyonu açtığınızda izlemek istediğiniz kişi Boris Diaw, Corey Brewer ya da herhangi bir üçüncü rotasyon oyuncusundan ziyade Kawhi Leonard, Russell Westbrook, LeBron James ya da Kyrie Irving. Ancak, her reklam arasında çarşaf çarşaf “NBA Cares” diyip, organizasyondaki bireylerin insan yaşamına ne kadar güzide şekilde değer verdiğini, bunların yaşam kalitesini yükseltmek için ellerinden geleni yaptığını gösterirken, bir yandan da organizasyona tüm değerini veren “emekçi”lerini robot gibi çalıştırmak da, nasıl desem, en hafif tabiri ile ironi, daha az hafif bir tabir ile iki yüzlülük oluyor.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Gitme Diyeydim, Açeydim Kollerimi!
Modern spor sahnesinin belki de eski spor sahnesinden en büyük farkı, artık duygulara çok daha az yer verilmesi. Bundan yaklaşık 20 sene önce organizasyonlar ve içerdikleri aktörler, kararlarını mantık çerçevesinden ziyade duygusal çerçevede vermeye özen gösteriyordu. Mali faktörler, etkinlik veya gelecek planlaması gibi rasyonel etmenler, işin duygusal kısmıyla çeliştiği anlarda, galip gelen hep sesi dinlenen kalp oluyordu. Ama artık zaman değişti. Enformasyon çağının gelmesi ile birlikte artık her şey eskiden olduğundan belki de 50 kat hızlı. Her şey çabuk öğreniliyor, her şey çabuk kazanılıyor ve aynı oranda hızla da bu kazanımlar tüketiliyor. Dolayısıyla duyguya pek yer kalmadı modern spor sahnesinde. Ya para, ya tanınmışlık ya da kariyer konuşuyor organizasyonların ya da bireylerin kararlarında.
Ama değişmeyen bir şey var hala. Taraftar. Taraftar denilen olgu, taraf tutmanın doğasından mütevellit olsa gerek, modern spor sahnesinin getirdiği bu rasyonellikten hala ziyadesiyle uzakta. Taraftar için hala takım sevgisi ve saygısı, 7-8 basamaklı getirilerden fersah fersah önde. Haliyle, her şeyin ışık hızında gerçekleştiği bu çağda, kimi kararlar taraftarları kalbi kırık, boynu bükük ama ziyadesiyle kızgın hale getiriyor. Taraftar, dedik ya, doğası gereği taraf tutar ve bu taraf tutma genellikle mantıklı temeller üzerine inşa edilmez, duygusal bağ üzerine kurulur. Dolayısıyla, bu bağı zedeleyecek herhangi bir durumda da taraftar, kendisini üzen oluşumlara “hain” damgasını vurmaktan çekinmez. Hele ki, dramanın ve güzel hikâyelerin pek çok sevildiği, herkesin en sevdiği pembe dizi olan NBA’de.
Öncelikle belirteyim, ben olayın rasyonel bakan tarafındayım. Benim için sporda ihanet denen kavram yok gibi bir şey. Kararlar verilir ve uygulanır. NBA gibi bir organizasyonun devir daim etmesi için duyguların bir kenara itilmesi gerektiği kanaatindeyim. Ancak her ne kadar ben “ihanet” olarak adlandırmasam da, NBA tarihinde taraftarlar tarafından “büyük ihanet” olarak adlandırılan pek çok örnek yaşandı. Bir avazda, aklımıza gelen 10 tanesini, sıralı tam milli piyango listesi misali, en küçükten en büyük ikramiyeye doğru sıralayalım.
Karl Malone
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/982704662685827142/kel1.jpg)
18 yıllık kariyerinde eksik olan tek bir şey vardı: Şampiyonluk yüzüğü. Bu eksik uğruna, her şeyini adadığı ve ona her şeyini adayan Utah organizasyonunu kenarda bırakıp, Kobe ve Shaq’ın yanına Gary Payton ile okeye dördüncü dönerken şampiyonluğu da aradan çıkarmak için gitti. Başarısız olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Utah cephesi için ise bu, gelmeyen bir şampiyonluk adına atılmış üzücü bir kazık olarak hafızalarda yer aldı.
Carmelo Anthony
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/982705149917167616/kel2.jpg)
Aslına bakılırsa Denver’dan ayrılmak için yeterli sebebi mevcuttu ve herkes de ziyadesiyle hak veriyordu. Melo, Denver’da asla bir şampiyonluk kovalayamayacaktı. Gitmesine de kimse ses çıkarmayabilirdi. Sorun, gitmek istemesini her an ama her an belli etmesi ve belirtmesiydi. Her fırsatta sezon sonu takımda olmayacağını ve sözleşme uzatmayacağını o kadar çok belirtti ki, taraftar baskısından yılan ve sezon sonu eli bomboş kalmaktan korkan Denver yönetimi onu takasta kullanmak durumunda kaldı. Sonuçta, Denver taraftarının ahı hala tutmaya devam ediyor gibi.
Jason Kidd
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/982705349498916894/kel3.jpg)
2011 yılının sonunda bir sabah, Mavericks sahibi deli dana Mark Cuban’a, 2 sene daha oynayıp, Mavs’ta yönetim kadrosunda bir rol almak istediğini söyledi. Mark Cuban buna çok sevindi haliye. Aynı günün öğleden sonrası Kidd, Knicks ile anlaşma sağladı. İşin garip tarafı, Knicks ile imzaladığı sözleşme, Mavs ile imzalayacağının birebir aynısıydı (3 yıl, 9.3 milyon $). Mark Cuban’ın bu olaydan sonra “Gün gelir de Kidd’in formasını emekliye ayırıp tavana asarlarsa, hemen yanına kendimi asarım.” dediği rivayet olunur. İhanete uğrama hissiyatının ne kadar güçlü olduğuna dair bir örnek.
DeAndre Jordan
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/982705481770500126/kel4.jpg)
2015 senesinin yazında, DeAndre Jordan ile pazarlığa tutuşan Mavs yönetimi, kendisiyle 80 milyon dolar artı maksimum kontrat üzerine anlaşma sağladı. Bunun üzerine Mavs yönetimi, kadrosundan Tyson Chandler’ı serbest bıraktı. Hemen ertesi akşam Jordan, Clippers ile 88 milyon dolarlık bir anlaşma sağladı. Bunda takım sahibi Steve Ballmer (muhtemelen Cuban dahil NBA’deki en hasta ruhlu insan) ve takım arkadaşlarının ikna çabaları için evini basmalarının etkisi vardır. Sonuçta olan yine Cuban ve Mavs’a oldu. Garip Mavs, çilekeş Mavs.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Meslektaşım Kim? - 1.Bölüm - Hugh Statham
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese iyi akşamlar, sevgiler Vice şehri!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım gününüz güzel geçiyordur, Tanrım! Bu vakti uzun zamandır bekliyordum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, uzun bir aradan sonra tekrar sahnelerdeyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ben Vice News Genel Koordinatörü Julya Yalenchka. Memnuniyet duyarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: "Meslektaşım Kim?" adlı programımın ilk yayınına hepiniz hoş geldiniz sevgili Vice şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Programda herhangi bir basın şirketinden muhabir fark etmeksizin sevgili meslektaşlarım yer alacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kısaca işimizin zorluğundan ve kendilerini tanıtacaklar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bugün ki konuğum değerli stajyerim, Hugh Statham. Evet, Statham. Hoş geldin.
[YAYIN] Hugh Statham: Hey, selamlar Vice halkı! Ben adamınız Hugh, belki daha adamınız değilim ama, kesinlikle olacağım!
[YAYIN] Hugh Statham: Bugün, Julya'ya beni konuk ettiği için teşekkür ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Biraz iddalı, rica ederim, Statham. Seni ağırlamak bana memnuniyet veriyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günün nasıl geçiyor, Statham?
[YAYIN] Hugh Statham: Çok teşekkür ediyorum, her zaman fantastik geçiyor! Seni sormalı, Julya?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rutin diyebiliriz, bu aralar şirket ile epey yoğunum. Mecbur, yönetim kurulu üyesi olmak epey zor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fakat bundan şikayetçi değilim. Olmayacağımda, ne de olsa sevdiğim işi yapıyorum.
[YAYIN] Hugh Statham: Haha! Kesinlikle sana katılıyorum. İşini eğer severek yapıyorsan, yorgunluğu hissetmezsin [YAYIN] Julya Yalenchka: Katılıyorum, bu işin hayalini küçüklüğümden beri kurdum ve şimdi şehrin en iyi basın muhabiriyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fakat bunun ile övünmeyeceğim, o kadar düşmedim arkadaşlar. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Statham. Biraz kendinden bahsedebilir misin? Nerelisin, nerede doğdun? Nasıl bir yaşantın vardı?
[YAYIN] Hugh Statham: Seninle yarışmaya çalışacağım, ama epey bir zorlanacağım gibi! **kahkaha atar**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** İddalı, fakat boynunu geçecek işlere kalkışma derim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şunu unutma, Statham.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çaylak her zaman ustayı geçer.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu zamanla göreceğiz, öncelik; stajyerliğini başarı ile tamamlamak olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım bunu başarabilir, kendini bize kanıtlayabilirsin.
[YAYIN] Hugh Statham: Adım Hugh, soyadım Statham. Tatlı bir isim, ha? **gülümser** İngiltere'de doğdum. Açıkçası orası güzel bir yer.
[YAYIN] Hugh Statham: Elimden geldiğini kanıtlayacağım, Julya! **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Zamanla göreceğiz, Statham. Daha öncesinde herhangi bir şirkette çalıştın mı?
[YAYIN] Hugh Statham: Evet, Julya. Hot News'in bünyesinde bulundum. Benim için güzel bir deneyimdi!
[YAYIN] Hugh Statham: Fakat, pek de sıcak bir karşılama göremedim diyebilirim. Ama burada, gerçekten bir aile hissiyatı var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aile her şeyden önce gelir demiş yazar.
[YAYIN] Hugh Statham: Kesinlikle katılıyorum, Julya. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hot News, oldukça sevdiğim ve sıkı takip ettiğim bir şirket. Oradan bir kaç tane muhabir arkadaşım var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Orayı oldukça seviyorum, her ne kadar dışarıdan rakip olarak gözüksekde-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... aramızda sıcak bir bağ bulunuyor, onlar ile olumsuz bir şey yaşanmadı bu zamana kadar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İki tarafta birbirini çok seviyor.
[YAYIN] Hugh Statham: Aynı, kardeş ülkeler gibi. Ha? **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Aynı kardeş ülkeler gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Saatini kontrol eder.** Evet, sevgili Vice şehri sakinleri! Kısa bir reklam aramız var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ardından tekrar burada olacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Meslektaşım Kim?" Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, kısa bir aradan sonra tekrar sahnedeyiz, evet, Statham? En son ne diyorduk?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Hot News ile olan sıcak bağımızdan konuşuyorduk.
[YAYIN] Hugh Statham: Beni özlediğinizi duyuyorum Vice Halkı! **güler** Sakin olun, adamınız burada!
[YAYIN] Hugh Statham: Evet, Julya. Hot News hakkında birkaç beyin fırtınası diyebiliriz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her ne kadar mutsuz ayrılsanda unutma, Statham. Onlar bizlerin dostu. Biz onların dostuyuz.
[YAYIN] Hugh Statham: Kesinlikle katılıyorum, aynı bir kardeş gibi. Kardeşler birbirlerini yarı yolda bırakmamalı, ha?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülümser** Sana bir soru soracağım, tabi senin içinde uygunsa.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yayın departmanı mı? Haber departmanı m? Ve nedenleriyle.
[YAYIN] Hugh Statham: Gönder gelsin, Julya! Vice Halkı da sabırsızlanıyor!
[YAYIN] Hugh Statham: Kesinlikle Yayın Departmanı! Neden diyecek olursan eğer; kesinlikle daha zevkli diyebilirim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Nedeni sadece zevkli olması mı?
[YAYIN] Hugh Statham: Kesinlikle hayır, Vice Halkı ile iç içe olmak beni gerçekten mutlu ediyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Severek yapmak, başarının yarısıdır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yayın departmanının senin için en zor tarafını dinleyicilerimize aktarabilir misin?
[YAYIN] Hugh Statham: Üç bölü dördü diyelim biz ona! **gülümser**
[YAYIN] Hugh Statham: Tabii ki! Yayın zamanında sürekli iletişim halinde bulunduğun için biraz yoruluyorsun tabii!
[YAYIN] Hugh Statham: Ama, Vice Halkı ile beraber olduğun zaman, o yorgunluğu hissetmiyorsun bile!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, sevgili Vice şehri sakinleri! Bugün ki "Meslektaşım Kim?" programında bana eşlik eden-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... sevgili stajyerim, Hugh Statham'a teşekkür ediyor, dinleyicilerimize ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir sonraki programlarda görüşmek üzere, yavaş, yavaş süremizin sonuna geldik.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Statham. Söylemek istediğin son bir şey var mı?
[YAYIN] Hugh Statham: Beni, bu güzel yayınına davet ettiğin için teşekkür ediyorum Julya, süperdi! Yakında tekrardan görüşmek üzere, hoşça kalın!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel bir gece geçirmeniz dileğiyle, esenle kalın, Vice şehri sakinleri!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/807338003625279508/807587191999037440/afsdf.png)
Ad:
Soyad:
Başlangıç tarihi:
Bitiş tarihi:
Pozisyon:
Personel no:
Uyruğu:
Yaş:
Cinsiyet:
E-mail:Julya
Yalenchka
19.04.2022
N/A
Genel Koordinatör
1009979
Rusya
21
Kadın
[email protected] (( @BiA ))
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)İkonik ve Tehlikeli NBA Karakterleri
İkonik ve tehlikeli. NBA’de bazı anlar vardır ki, oyuncular hiç olmadıkları bir karaktere bürünürler. Son periyotta, bir final maçında veya bir “trash talk” sonrası… O anlar öyle özel ve nadirdir ki, oyuncuları tarihe kazıyan anlardır. Bu makalede de tam olarak bu gibi anları derlediğimiz bir makale olacak. Bahsi geçen oyuncularının tehlikeli yüzleri, o karaktere büründüğünde neler yaptı? Ne gibi işlere imza attı? Hazırsanız başlayalım.
Bad Boys: Dennis Rodman
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983084384200577074/ba1.jpg)
Psikopat. Ribaund manyağı. Dennis Rodman hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız, NBA’in en eğlenceli taraflarından birinden bihabersiniz demektir. O, ribaund almak için her şeyini ortaya koyardı. Detroit’in 80ler sonundaki “Bad Boys” takımının en sert oyuncularından biriydi. Belki de en iyi dönemini yaşadığı Detroit zamanında ölümcül işlere imza attı. 1991 – 92 sezonunda tam 1530 ribaund toplayarak, ligde en çok ribaundu toplayan isim oldu. O sene, maç başına tamı tamına 18.7 ribaund alan Rodman, ribaund kralı oldu. Bir sonraki senesinde de maç başına 18.3 ribaund toplayan Worm, yine ribaund kralı oldu. Kariyer genelinde 7 kez ribaund kralı olan bu çılgın isim, Detroit zamanı başta gelmek üzere tam bir savunma canavarıydı. Rolünü en iyi şekilde yapmasıyla adını altın harflerle tarihe kazıdı. Sonrası malum, Chicago ile muhteşem üçlü oluşturarak şampiyonluklar kazandı. 5 kez NBA şampiyonu olan Rodman, listemizin ilk “delisi”.
Tek Gözlü Canavar: Steve Nash
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983084530481111110/ba2.jpg)
Phoenix Suns takımında en iyi anlarını yaşadı. 2 kez MVP oldu. NBA tarihinin en iyi oyun kurucularından biri olarak tarihe geçti. Bu süreçte ikonik bir an yaşadı. Neydi o an? Tek göz ile savaştığı o an. Rakibinin San Antonio Spurs olduğu, 2007 konferans yarı finallerinin ilk maçında sakatlandı. Başından aşağı kanlar dökülen Nash, maça devam etmek istese de edemedi. Bunun intikamı alınmalıydı. Liderliğini ortaya koymalıydı. 2010’da işler biraz farklıydı. Playoff’larda düşmanı olarak gördüğü Spurs karşısında 3 – 0 önde gidiyorlardı. Ancak Suns ekibinin lideri, Tim Duncan’dan bir dirsek yedi ve işler tekrar sarpa sardı. Yüzü tekrar kanlanan Nash, takımı 64 – 57 önde iken soyunma odasına gitmek zorunda kaldı. Spurs’ten bıkmışlardı. Bu seriyi almaları gerekiyordu. Maça geri döndü, ancak birkaç farklılıkla. Sağ gözünde birkaç dikiş ile maça dönen Nash, rüzgarlar estirdi. Maça döndüğünde açtıkları fark sadece 1’e düşmüştü. Bu maçı almak için bir şeyler yapmalıydı. Nash alev aldı. Kat ediyor, şut atıyor ve en iyi yaptığı şeyi yapıyor, yani top dağıtıyordu. Sakatlığı o kadar ciddiydi ki, sağ gözü çok az görüyordu. Bu onu durdurmadı. Üçlükler yağdırıyor, Stoudemire’e asistler yapıyordu. Son düdük çaldığında, maçtan galip ayrılan taraf Phoenix Suns tarafıydı. Son periyotta attıkları 35 sayının 21’inde Steve Nash’in katkısı bulundu. Maç sonrası Nash’ten durum ile alakalı bir açıklama geldi: “Hiçbir şey göremedim. [Sağ gözünden]” Görünüşe göre ihtiyacı da yoktu.
Genç Mamba: Frobe
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983084653864947712/ba3.jpg)
Frobe lakabı Kobe Bryant’a genç yaşta takıldı. Bu lakap, “Afro” kelimesi ile “Kobe” isminin karışımıydı. Kobe Bryant, gençken afro saç stiline sahipti. Afro döneminde ikonik işler başardı. Afro zamanında neler oldu? İki sene boyunca yedek kadrosundan geldikten sonra, ilk 5 oyuncusu oldu. İlk kez All – Star oldu. İmza ayakkabısını çıkardığı, çeşitli sponsorluklara imza attığı ve adını Dünya’ya duyurduğu bir döneme giriş yaptı. İlk iki sezonunda sadece 11.7 sayılık bir ortalama tutturan Kobe, afro saç stiliyle geçirdiği sonraki 4 sezonu genelinde 24.4 sayı ortalama kaydetti. 2000 – 2001 senesinin normal sezonunda 28.5 sayı ortalama ile oynadı. Genç ve diri haliyle “MJ’den öğrendim, Drexler’dan öğrendim, Baylor’dan öğrendim. Şimdi siz benden öğreneceksiniz.” edasıyla ligde esip gürleyeceğinin sinyallerini veriyordu. Bu afro döneminde Shaquille O’Neal ile tam 3 şampiyonluk yaşadı. Bu şampiyonluklarından bir tanesi, döneminin en iyi “Playoff Run” rekoruna sahipti. Bu playoff serüvenlerinde Phil Jackson önderliğinde, 15 -0’lık galibiyet rekoruyla finale kadar geldiler. Finalde 76ers ekibine ilk maçta yenildiler. O maç, o sezonun MVP’si Allen Iverson masaya yumruğunu vurdu. Ancak Lakers, ipleri gevşetmeden şampiyonluğu elde etti. Bu 3 şampiyonlukta Shaq ve Kobe son derece etkiliydi. Frobe ise, çenesini öne çıkardığı hareketi, formasını ısırması, maskeli hali kadar tehlikeliydi. Genç ve diriydi. Bu ligden bir Kobe Bryant geçti.
Forma Dışarıda: Kyrie Irving
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983084784211337216/ba4.jpg)
Maçın bitmesine az süre kalan anlarda, yani “clutch” anlarda devreye girmesini istediğimiz oyuncular vardır. Soğukkanlı, odaklı, kulağı taraftarı duymayan ve son saniyeye kadar savaşan oyuncular. Bu isimlere örnek verecek olursak: Damian Lillard, Stephen Curry, Kyrie Irving gibi isimleri sayabiliriz. Bu anlarda başarılı olup ismini saymadığımız isimler de vardır tabii ancak bizim odaklanmamız gereken bir isim var, Kyrie Irving. Bu alt başlığımızda “Untucked Kyrie” tehlikesinden bahsedeceğiz. Untucked, yani formanın içine sokulmuş bir vaziyette değil de dışarıda durması durumu. Kyrie Irving’in bu durumu yaşamasının muhtemel sebeplerinden biri, savunmacısının onun hızına yetişememesi ve formasından çekiştirmesi olabilir. Kyrie Irving şimdiye kadar ki en iyi anlarını Cleveland döneminde harikalar yaratarak yaşadı.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Elgin Baylor: Namı Diğer; Acılar ve Ağrılar
Muhteşem Kariyer, Eksik Kalan Başarılar Elgin Baylor
NBA tarihinin değeri en az bilinen efsanesi Elgin Baylor 22 Mart 2021’de yaşamını yitirdi. Sakatlık yaşayana kadar Wilt Chamberlain ile kıyaslanmış bir isim. Kobe Braynt’ın “Tüm hareketlerini izleyip kopyalıyorum.“ dediği Michael Jordan’dan önceki idolü. NBA tarihinin kariyer sayı ortalamasında 3. sırasında yer alan ve 8 kez NBA finali oynamış bir oyuncu. GOAT adayları arasında yer alması gerekirken neden bu kadar az bilindiğini kendimize dert ettik ve Her Şey NBA okuyucularına yakından tanıtmaya karar verdik.
5 başlıkta sizlere kariyer hikayesini aktaracağız:
Kolej kariyeri ve Wilt Chamberlain ile tanışması
Kariyerinin ilk yılları
Wilt Chamberlain ile sayı krallığı mücadelesi
Acılar ve Ağrılar – Aches and Pains
Başarıları ve rekorları
Elgin Baylor ve Kolej Yılları
Washington’da doğup büyüyen Elgin Baylor, koleje kadar gözlerden uzak kalan bir lise kariyeri geçirdi. Dersleri sevmeyen Baylor birkaç kez liseyi bıraksa da geri dönüp okulu bitirdi. O yıllarda Washington basketbolcu arayışı için talep gören bir şehir değildi. Washington’da en iyi liseli oyuncuların bir araya geldiği Siyahlar ve Beyazların karşılaşmasında kendini kanıtlama fırsatı buldu. Bir yıl önce mezun olmuş olmasına rağmen şehrin yıldızı James Wexler’da bu maçta oynadı. Wexler 34 sayı atarak çok iyi maç çıkarsa da 44 sayı atan Elgin Baylor, maçı 25 sayı farkla siyahlara kazandırdı. Bu performansı ABD’nin çok uzak bir ucunda olmasına rağmen Idaho Albertson kolejinden burs almasını sağladı. 31 sayı 19 ribaundluk müthiş ortalamaları ve okul tarihinin en iyi derecelerine rağmen ertesi sezon basketbola burs ayırmama kararı alınınca buradan ayrılmak durumunda kalıyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983082736401154148/se1.jpg)
Idaho’dan ayrılması biraz da kendi kariyeri açısından daha iyi oluyor. Bu sayede NCAA’de oynama fırsatı buluyor ve Seattle Üniversitesi’ne gidiyor. Kolej değiştirdiği için bir sene oynayamamış olsa da Seattle’da 2 muhteşem sezon geçiriyor. 1957/58 sezonunda okulunu NCAA’de Final Four’a taşıyor. Burada takımını finale taşıyor ancak yediği dirsek yüzünden kaburgası kırılıyor. Kırık kaburga ile finallerde 25 sayı 17 ribaund ile oynasa da şampiyon Kentucky oluyor. Wilt ile tanışmaları da bu döneme dayanıyor. Wilt Chamberlain ilk NCAA yılında 29,6 sayı 18,9 ribaund ortalamaları ile oynamıştı. 29,7 sayı 20,3 ribaund ile oynayarak iki kategoride de kendisini geçen adamı merak ediyor ve arabaya atlayıp Washington’a onunla maç yapmaya gidiyor. Neredeyse 1 ay boyunca Washington DC’nin en iyi oyuncuları ile birlikte karşılıklı maçlar yapıyorlar ve bu maçların büyük çoğunluğunu Baylor’ın takımı kazanıyor. Rekabet ilk burada başlasa da, kariyer sonunda birlikte oynayarak sonlanacak.
Kariyerinin İlk Yıllarında Elgin Baylor
Draft’ın ilk sırasında Minneapolis Lakers seçim hakkına sahipti. 1956’da emekli olan George Mikan’dan sonra takımı tekrar ayağa kaldırmak isteyen Lakers, Elgin Baylor’ı ilk sıradan seçti. Bir önceki sezonu 19 galibiyet ile kapatan takıma 33 galibiyet aldıran Elgin Baylor, yılın çaylağı olurken aynı zamanda All-Star ve All-NBA takımlarına seçildi. 25 sayı 15 ribaund 4 asist ile oynadığı çaylak sezonunu MVP sıralamasında 3. olarak tamamlarken aynı zamanda takımını NBA finaline çıkardı. Bill Russell’ın liderliğinde oynayan Boston Celtics’e 4-0 yenilmiş olsalar da, tarihi bir başlangıç yapmış oldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983082892626391080/se2.jpg)
Elgin Baylor’ın çaylak sezonunda aldığı bir karar, siyahi basketbolcuların ileride daha iyi haklar elde etmesi için çok önemliydi. Bazı maçlarını seyirci için farklı şehirlerde oynayan Lakers, Charlotte-North Carolina’da oynamak için Kasım ayında buraya gidiyor. Ancak otel, siyahi oyuncuların burada kalamayacağını söylüyor ve siyahi oyuncular daha kötü bir otelde kalıyor. Elgin Baylor bu olaya çok kızıyor ve böyle bir şey tekrarlanırsa sahaya çıkmayacağını söylüyor. Hem takım yetkililerinden hem de NBA yönetiminden söz alıyor ancak sezonun ilerleyen bölümünde bu olay tekrar yaşanıyor. Koç beyaz oyuncuları ayırmayıp tüm oyuncuları farklı bir otele götürse de Elgin Baylor maça çıkmayı reddediyor. Sadece sivil kıyafet ile salona girip maçı izlemeye ikna oluyor ve maçı kenardan izliyor. Irkçılığın zirve yaptığı dönemlerde Elgin Baylor gibi büyük yıldızların aldığı tavırlar olmasa, günümüz NBA’inde siyahlar ne durumda olurdu düşünmekte bile zorlanıyoruz.
Wilt Chamberlain ile Sayı Krallığı Mücadelesi
İkinci sezonunda 29,6 sayı 16,4 ribaund ortalaması ile oynasa da takımı 25 galibiyet ile sezonu kapattı. Boston Celtics’e karşı attığı 64 sayı, NBA tarihinin rekoru oldu. O yıl Lakers adına önemli bir değişim yaşandı. Şehri Los Angeles’a taşıyan Lakers, draft’ta Jerry West’i kadrosuna kattı. 3. yılında 34,8 sayı 19,8 ribaund 5,1 asist ortalamaları ile oynayan Elgin Baylor, sayı krallığını 38 sayı ortalama ile oynayan Wilt’e kaptırdı. Batı konferansında final oynayan Lakers, St. Louis Hawks’a 4-3 eleniyorlar. Sezon içerisinde New York’a 71 sayı atan Elgin Baylor, kendi rekorunu kırarak NBA tarihinin bir maçta en çok sayı atma rekorunu geliştirdi. 2 sene sonra Wilt Chamberlain 100 sayı atarak bu rekoru kırdı. Elgin Baylor 71 sayı ile tarihin bir maçta en fazla sayı atan 4. oyuncusu konumunda.
1961/62 sezonu Elgin Baylor için kariyerinin en iyi sezonu oldu. İşin ilginç yanı o yıl yarı basketbolcu yarı askerdi. ABD’de o yıl yaşanan askeri bir krizden dolayı tüm yedek subaylar askere alındı. Elgin Baylor sezonun büyük çoğunluğunda askerdeydi. Hafta içi asker olan Baylor, sadece hafta sonları oynanan maçlara gidiyordu. Doğru dürüst antrenman yapma şansı bile bulamayan efsane, 48 maçta oynarken 38,3 sayı 18,6 ribaund 4,6 asist ortalamaları ile oynadı. Takımını da NBA finallerine çıkarıyor. 7 Hall of Fame oyuncuya sahip Boston Celtics’e 4-3 elendiler. Bu serinin 5. maçında 61 sayı 22 ribaund ile oynayan Elgin Baylor, NBA finalleri tarihinin bir maçta en fazla sayı atma rekorunu kırdı. Bu rekor hala kırılamadı.
38,3 sayı ortalamasının üzerine çıkan tarihte sadece bir oyuncu var. Bu oyuncu ile aynı döneme denk gelip sayı kralı olamamak büyük talihsizlik. Wilt Chamberlain 50,4 ortalamaları ile rekorları alt üst etti ve Elgin Baylor’ın performansı maalesef sönük kaldı. Bir sonraki sezon 34 sayı ortalama ile oynasa da yine Chamberlain’i geçemedi. Kariyeri boyunca hiç sayı kralı olamayan Baylor, sürekli Wilt engeline takıldı.
Acılar ve Ağrılar – Aches and Pains
1965 yılının playoff ilk maçında yaşadığı diz sakatlığı, kariyerine vurulan en büyük darbe oldu. O sakatlığın ardından tam olarak hiçbir zaman iyileşemeyen Elgin Baylor, lakabını da bu şekilde aldı. Anlamı “Acılar ve Ağrılar” olan, “Aches and Pains” adıyla anılmaya başladı. Günümüz oyuncularının sağlık imkanlarına sahip olmayan Elgin Baylor, sakatlığının etkisi ile 1965/66 sezonunda kariyerinin en kötü sezonunu geçirdi. 16,6 sayı ortalaması ile normal sezonu tamamladı. Playoff’ta geri dönen Baylor, 26,8 sayı 14,1 ribaund ortalaması ile oynadı ve NBA finallerinde yine Boston Celtics’e elendi. Los Angeles Lakers o yaz el değiştirdi. Yeni başkana kendisini tekrar kanıtlamaya çalışan Elgin Baylor, 4 sezon daha harika basketbol oynadı. Bu 4 sezonun üçünde NBA finali oynayan Lakers, 2 kez Boston 1 kez de New York’a elendi. Bu serilerin ikisini 4-3 kaybetmesi ise kariyeri adına acı verici.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983083118120554546/se3.jpg)
1968/69 sezonunda takıma Wilt Chamberlain katıldı. Wilt-West-Baylor üçlüsünün arka arkaya kaybettiği iki final, günümüzde yeterince saygı görmemesinin en büyük sahibi desek abartmış olmayız. 1970/71 sezonunda sadece 2 maça çıkan Elgin Baylor’ın kariyeri sona ermek üzereydi. 1971/72 sezonunda son kez sahaya çıkan Elgin Baylor sadece 9 maçta yer aldı. 11,8 sayı 6,3 ribaund ortalaması ile oynayan Baylor, ağır bir sakatlık yaşayınca basketbolu bıraktığını açıkladı. Kariyeri boyunca 8 final oynayan ve şampiyonluk yüzüğü elde edemeyen Elgin Baylor için en büyük travma ise o sezon gerçekleşti. Sezon ortasında emeklilik kararı alan Baylor takımdan ayrıldı. Normal sezonda arka arkaya 33 maç kazanan Los Angeles Lakers sezonu şampiyonlukla tamamladı. Takımdan ayrılan Baylor ise bu şampiyonlukta yer alamadı. Lig tarihinin hala en uzun galibiyet serisi olan 33 maçlık seride ve sonunda gelen şampiyonlukta bulunamamış olması bizim için bile acı verici.
Başarıları ve Rekorlarıyla Elgin Baylor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983083263797121074/se4.jpg)
Sakatlıkları yüzünden toplamda 11 maça çıktığı iki sezonları da sayarsak 14 sezonluk bir NBA kariyeri geçirdi. Kariyer ortalamaları 27,4 sayı 13,5 ribaund 4,3 asist olan Elgin Baylor, tarihin en yüksek 3. sayı ortalamasına sahip. 30,1 sayı ortalamasına sahip iki oyuncu olan Michael Jordan ve Wilt Chamberlain’in ardından, en skorer oyuncu konumunda. Ribaund ortalamasında ise 13,5 ile tüm zamanlarda 11. sırada.
Kariyeri 11 kez All-star olan Elgin Baylor, 10 kez NBA’in en iyi beşlerine seçildi. Yılın çaylağı ödülüne sahip olsa da kariyeri boyunca normal sezon MVP’si olamadı. Ancak ilk All-star maçında MVP olmayı başardı. Tam 8 kez NBA finallerinde mücadele ederken 7’sinde 13 yılda 11 şampiyonluk elde eden tarihi Boston Celtics takımına denk geldi. Sayı krallığında ise kariyerinin en iyi döneminde, Wilt Chamberlain’in 7 sene üst üste rekorları alt üst edip sayı kralı olduğu döneme denk geldi.
NBA finallerinde attığı 61 sayı hala rekor durumunda. Normal sezonda attığı 71 sayı ise sadece 3 oyuncu tarafından geçildi. NBA finalleri toplam sayı ortalaması 26,4 iken, playoff ortalaması 27. Kariyeri boyunca 87 maçta en az 40 sayı atmayı başardı. NBA tarihinin en iyi 50 oyuncusu arasına seçilen Elgin Baylor’ın 22 numaralı forması Los Angeles Lakers tarafından emekli edildi.
1,96 boyunda forvet pozisyonunda oynayan Elgin Baylor, basketbola birçok yenilik getirmiş bir isim olarak kabul edilir. Özellikle “Jump Shot” olarak bilinen atışın öncüsü Elgin Baylor olmuştur. Ayrıca Crossover ve behind the back gibi terimlerin NBA literatürüne girmesinde büyük pay sahibi oldu. Kobe Braynt’ın Michael Jordan’dan önce Elgin Baylor’dan birçok kez tavsiye aldığını biliyoruz. Elgin Baylor’ın kasetlerini sık sık izlediğini ve onun hareketlerini kopyaladığını beyan etmişti zaten.
NBA kariyeri bittikten sonra 1975-1979 yılları arasında 4 yıl New Orleans Jazz’ın koçluğunu yaptı ancak basketbol kariyerinde yaptıklarını koçluk kariyerine yansıtamadı. 1986 ile 2008 arasında ise Los Angeles Clippers’ın basketboldan sorumlu Asbaşkanı olarak görev yaptı. 2006 yılında yılın yöneticisi ödülü alsa da çok başarılı bir yönetici kariyeri olduğunu söylemek yanlış olur.
86 yaşında olan Elgin Baylor, ilerleyen yaşının da etkisiyle Los Angeles’ta ailesinin yanında hayatını kaybetti. Bizlere de onu anmak ve başarılarını aktarmak düştü. NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olan Elgin Baylor, başka bir dönemde oynamış olsaydı çok daha fazla şampiyonluk, mvp ya da sayı krallığı elde edebilirdi diye düşünüyorum. Sizce Elgin Baylor’ın NBA tarihindeki yeri nedir? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın. Hoşçakalın.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Gençler Neden Göçer?
Herhangi bir spor dalı, belirli demografik gruplardan gelen insanlar tarafından neden tercih edilir?
Kuzey Amerika’daki 4 büyük lig içinde en büyük Afroamerikalı sporcu oranına sahip olan lig NBA’dir ve bu durum bize iki aşamalı bir incelemeyi zorunlu kılar.
Birinci aşamada NBA’in MLB (beyzbol) ve NFL (Amerikan futbolu) karşısındaki üstünlüğünü açıklamamız gereklidir.
İkinci aşamaysa demografinin spora olan sirayetini içermelidir. Bu başlık kademeli olarak politikayı, Amerika’nın kölelik geçmişini ve toplumsal hareketlerini açıklarken bir Türk genci için de iki önemli soruyu hazırlar:
Bir grup insan, neden doğup büyüdüğü toprakları terk eder?
Bağ kurulan kahramanlar artık neden topraklarımızdan yetişmiyor?
Fırsat Eşitliği
Fransız diplomat Alexis de Tocqueville Amerika’da Demokrasi adlı eserinde ABD’nin kuruluşunu sağlayan ve ona dinamizmini veren unsur olarak fırsat eşitliğini öne çıkarır.
Ana faaliyeti ABD’de yer alan liglerin kuruluş yılları aşağıdaki gibidir:
MLB 1876
NFL 1920
NBA 1946
MLB 1947 yılına kadar Afroamerikalıların lige katılmasını yasaklamıştır. NFL ise 1920’de Fritz Pollard’ı lige dahil ettikten sonra bir “centilmenlik anlaşmasıyla” Afroamerikalıların lige alınmasını 1946’ya kadar gayriresmi olarak engellemiştir. NBA ise 1950’den itibaren Afroamerikalı sporcuları bünyasına almıştır.
MLB yasal yollarla belirli bir topluluğun lige katılmasını engelleyerek o grubun spora dair ilgi alakasını azaltmıştır ve NFL ise bu durumu geciktirmiştir. Böylelikle ligler arasında dramatik farklılıklar oluşmuştur.
Beyazlar, Hispanikler ve Afroamerikalılar arasında oranlama yapıldığında 2017 itibarıyla:
MLB: %57.5 Beyaz, %32 Hispanik, %7.7 Afroamerikalı
NFL: %70 Afroamerikalı, %27.4 Beyaz, %2.3 Hispanik
NBA: %74 Afroamerikalı, %20.5 Beyaz, %2.3 Hispanik
sporcuya sahiptir. Fırsat eşitliği sağlandığı takdirde Afroamerikalıların başarı sağladığını görmek mümkündür; fakat bu durum sayısı 2020 itibarıyla 41 milyon olan bir topluluğun nasıl 329.5 milyon nüfusu olan bir ülkenin büyük spor dallarının en görünen yüzü olduğunu açıklamaz.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983271504093511701/ce2.jpg)
Kölelik
ABD 1776’da kurulmuştur. 1787’de hazırlanan anayasa bir yıl sonra onaylanmıştır ve 1789’daysa George Washington ilk başkan seçilmiştir. Amerikan toplumu, yapısındaki en çetrefilli problem olan kölelik sorununu çözmeyi yarım yüzyıl kadar ertelemiştir.
1861’de başlayan ve 4 yıl süren iç savaş öncesinde kölelikle ilgili istatistikler iç karartıcıdır.
1860 itibarıyla ABD’de:
3.9 milyon köle mevcuttur.
Toplam Afroamerikalı nüfusun %11’i özgürdür.
31 milyonluk ülke nüfusunun %12.5’u köledir .
Köle sahibi adedi 393 bindir. Takriben her 10 kişiye bir köle düşmektedir.
4000 kişi kölelerin 1.2 milyonuna sahiptir.
1865 sonrasında özgürlüğünü kazanan Afroamerikalı toplumun takip eden 100 yılda ABD’nin kalanıyla arasındaki ekonomik, sosyal ve hukuki farkları kapatması için verilen mücadeleler savaş dışı düzlemde gerçekleşmiştir.
Neticede özgürlüğünü kazanan ve gidecek başka bir yeri olmayan bu halk, hikayelerini ABD toplumunun içinde nefes alabileceği yegane yerlerde yazmaya başlamak durumundadır.
İlk Kahramanlar
Afroamerikalı toplumun teorik özgürleşmesinin pratiğe dökülmesi ağdalı bir süreçti.
Her iki dünya savaşına da katılan ABD, bunların ilkinde Afroamerikalı askerleri yalnızca geri hizmette kullanmıştı ve ikincisindeyse Afroamerikalı askerlerin kan bankalarını, koğuşlarını, hastanelerini ve sağlık çalışanlarını beyaz askerlerden ayrı tutmuştu. Bu tutum neredeyse Kore Savaşına kadar da sürdü.
Güney eyaletlerindeki Afroamerikalıların oy kullanma haklarını zorlaştıran işgüzar yasaların kaldırılması yasaklanmasıysa 1965‘i buldu.
Amerika’daki tüm azınlıkların yurttaş hakkını korumak adına kanun çıkartan 35. başkan John F. Kennedy‘nin ve Afroamerikalı hareketin öncülerinden Medgar Evers‘ın 1963’te, Malcolm X‘in 1965’te ve Martin Luther King‘in 1968’de öldürülmesi Afroamerikalı toplumun gelişim sancılarının en net göstergesiydi.
Bu noktaya gelindiğinde Afroamerikalı sporcular halihazırda sporun vitrininde yer edinmişti; fakat hikayelerinin özgünleşmesi için toplum hareketine bütünleşik bir sansasyona da ihtiyaç vardı.
Nitekim Muhammed Ali‘nin 1966’da Vietnam Savaşı’na katılmayı reddetmesinin karşılığında pasaportunun iptali ve 1970’e kadar profesyonel olarak boks maçına çıkmasının engellenmesi, sporcuların toplu bilincinin örgütlenmesini sağlayan ana unsur oldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983271704283467816/ce3.png)
Kimlikler
Ali’nin Amerikan toplumuna kapsamlı etkisi, her çocuğun özenebileceği üstinsan figürünü ortaya çıkarmasında yatıyordu. NBA’den Kareem Abdul-Jabbar, Bill Russell ve Oscar Robertson, NFL’den Jim Brown gibi isimlerin Ali’ye desteğini gösterdiği meşhur 1967 konuşması gençlerin, sahadaki spor kahramanlarının toplumsal problemler yaşadığı gerçeğini zihinlerinde eşledi.
Şehir ve Yönetim
ABD spor organizasyonlarındaki demografik çeşitliliğinin artışı şehirlerin nüfus dinamikleriyle doğru orantılıdır.
Boston’daki Latin Amerikalı olmayan beyaz nüfus 1940’ta %96.6 iken 2019’da %45‘e gerilemiştir. Bu esnada Afroamerikalı nüfus %3.1‘den %22.2‘ye büyümüştür. Chicago’da aynı süreçte bu oran beyazlar için %91.2‘den %31.4‘e düşerken Afroamerikalılarda %8.2‘den %28.7‘ye gelmiştir. Benzer eğrileri hemen hemen tüm Amerikan metropollerinde Afroamerikalılar, Hispanikler veya Asya kökenliler için görmek mümkündür.
Bu durumunun eski kıtadaki karşılığı toprağını kaybeden köylünün proleterleşmesidir. Nitekim günümüzde akıl doğrultusunda tasarlanamamış metropollerin kontrolsüz genişlemesini açıklayan fenomen de budur: önceden toprağı işleyen, şimdi hizmet sektöründe var olmak durumundadır.
Kölelik kurumu eski kıtada serflik, köylülük ve proleterleşme aşamalarını kaydetti; fakat yeni kıtanın güney eyaletleri halihazırda toprak sahipleri arasında büyük tarlalar olarak işletilmekteydi.
1865’ten önce toprağı işleyen Afroamerikalı toplum, Güney’in savaşı kaybetmesi sonucu özgürleşince kendisini farklı dinamiklere ve oyun kurallarına sahip bir çoğunluk zorbalığının arasında buldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983271889046741092/ce4.jpg)
Vahşet
Tocqueville’e göre Demokrasi olgusunun mevcut halini almasının sebebi, onun sokaklarda kendi başına büyümeye terk edilmiş bir çocuk gibi öksüz bırakılmasından kaynaklıdır. Toplumun rant hırslarına, sefaletine, ikiyüzlülüğüne ve menfaatçiliğine tanıklık eden Demokrasi, vahşi içgüdüleriyle davranacak şekilde evrimleşmiştir.
Afroamerikalı komünite ile beraber tüm “beyaz” olmayanların ABD toplumunun progresif yapısını sağlaması bundan ötürüdür: kölelik veya bir başka sömürü çarkından geçmiş yeni demokrasi katılımcıları ya suçlu ilan edilirler, ya da ilerici olurlar.
Belediye
Tocqueville’e göre insanlar belediyeler olmaksızın özgür hükümetlere sahip olabilirler ancak hiçbir zaman özgür olamazlar.
Bu tanım doğrultusunda bireylerin sorumluluk alabileceği başlıca alanlar kendi mahalli bölgeleridir. Nitekim Tocqueville’in New England ahalisi hakkındaki tespiti de konuya ışık tutar:
New England’ın sakini kentine bağlanır ama bunu orada doğduğu için değil, bu kentte kendisinin de parçası olduğu özgür, güçlü ve yönetme zahmetine değer bir yapı gördüğü için gerçekleştirir
Afroamerikalı toplumun karşılaştığı durum açıktır: Özgürsen, sorumluluk alman gerekir. Halihazırda yeni kıtaya getirilmiş bu topluluğun gidecek daha iyi bir yeri yoktur. Topluma katılan bu genç halkın kendini anlatma zahmetine girmesi ve rüştünü ispat etmesi gereklidir.
Türkiye’de karşılaşılan problem de buradadır: Sorunlarımızı çözme zahmetine değer mi?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983272085289861130/ce5.jpg)
Akıl Nerede?
Romalılar köleliğin akıl doğrultusunda işlendiği bir sömürü toplumu inşa etmişti. Kölelik kurumu latifundiaları işlemek için gerekliydi ve mülkiyetin esas dayanağını etkinleştiriyordu.
Standart mantık, Endüstri Devrimi ile beraber aklın rant dışı kaynaklardan meta üretimini zorunlu kılmasına maruz kaldı. Dolayısıyla Aydınlanma’dan edinilen kazanımlar, topluma yaklaşımı ve bireyi dönüştürdü:
Romalılarda —–> Toprak ——> Yönetilmesi gereken alan
iken,
Aydınlanma ile —–> Akıl/İnsan —–> Düşünmeye zorlanması gereken
halini aldı. Rousseau’nun fikirlerinin bir kısmına özünü veren ve insanı özgürlüğü için temelde sorumluluk alması gereken bir canlıya dönüştüren yeni kurguyu ortaya çıkardı.
Aydınlanma Çağı sonrası dönemde köleliği deneyimleyen Afroamerikalı toplumun sorunlarının çözümü için bulduğu amaç oldukça nettir: Kamusal alanda söz sahibi olmak gereklidir. Bu durumda NBA yıldızı olmak, aktör, ABD Başkanı veya bir başka ekran yüzü haline gelmekse toplumun amacına hizmet eder.
Türkiye’deyse sorunları çözmek için yeterli motivasyonun kimde olduğu büyük bir muammadır. Gençler olarak tanımladığımız grubun sorunları çözme zahmetine girişmesi için sıkıntıları doğru tanımlaması ve akıl yürütebilmesi gerekir.
Beceriler
ABD’de kamusal akıl, insanları sisteme dahil edip onu sorumluluk almaya davet eder. Toplum böylelikle kusurlu da olsa gelişime açık, tasarlanmış bir hayatı hem kurar hem de yaşar.
Türkiye’de ise aklın yalnızca sayısal alana sıkıştığını görebiliriz. Sözel dünyanın ürettiği yeni ekran yüzleri en basit mantık süreçlerini dahi işletmekten aciz kalır. Bir adım ileri atınca Türkiye’de sözel alanda icra edilen hemen her tartışmanın bulanık bir suda zemine bakmaya çalışmaktan ibaret olduğunu görürüz.
Akıl doğrultusunda tasarlanmış ortam toplumun örgütlenebilme becerisini kamçılar. Türkiye’de ise kimliksizleşmiş, bağ kurabileceği herhangi güncel kahramanı veya ekran yüzü olmayan motivasyonsuz Türk gençliği ise edilgen kalır.
Yaşananlar göç için gereken şartları hazırlasa da bunu tetikleyecek unsur için Machiavelli’nin Prens eserine dönmemiz gerekir.
Hükümdar tebaasının malına dokunmaktan kaçınmalıdır; çünkü babalarını kaybetse umursamayacak insanlar babalarından kalan malı kaybetmeyi unutmazlar.
Yeni dünya paranın sanallaştığı bir uzaydır. Burada esas olan bir malın elde tutulması değil, paranın artırılabilmesi ve yeni metalara sahip olunabilmesidir. Bu kalemlerin yerine getirilememesi modern insanı tetikler.
Diyalog
Afroamerikalı toplumun 1960’larla beraber başlattığı hareketin gücü, Martin Luther King ve Ali gibi kahramanlarının diyalog kurma becerisinde yatıyordu.
Doğru kişiler tarafından sürdürüldüğünde diyaloğun şiir, roman veya hikaye gibi yazı türlerinden kuvvetli olduğunu görürüz. Çeşitli anlatım türlerinin icracılarının “konuya” gelebilmesi için zemin hazırlama (set the scene) ihtiyaçları anlatılarını yavaşlatır ve mesajı ekseriyetle duygulanıma yükler.
MLK’nin ve Ali’nin toplumu düşünmeye zorlayan diyalogları sayesinde 70’lerden itibaren Afroamerikalı gençler kendilerini tüm spor dallarında iyiden iyiye göstermiştir. Çığ gibi büyüyen ekranın gücü de kendisini besleyen mekanizmayı oluşturmuştur.
Bill Russell‘ı, Wilt Chamberlain’i ve Oscar Robertson‘ı izleyenler Kareem Abdul-Jabbar ve Julius Erving olmuştur. Bu isimleri izleyen Magic Johnson gibilerse Michael Jordan‘a zemin hazırlamıştır. Kobe Bryant ve Allen Iverson gibilerin enerjisi LeBron James‘de vücut bulmuştur.
Avrupalı yıldızlardan Antetokounmpo‘nun basketbola başlaması ve Doncic‘in Kobe ve LeBron’u idol olarak görmesi dahi bu etkin geri besleme düzeneğinin sonucudur.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983272481718697984/ce6.jpeg)
Göç Neden Tetiklenir?
Beyin ölümüne giden toplumlarda halkın geniş kesitleri arasında yaşanan diyalogsuzluk ekonomik sorunlarla birleşip hedefsizliğe dönüşünce göç kaçınılmaz bir sonuçtur. Gelgelelim problemi tanımlayan beyanın özü Türkiye’de bireyin sesini duyuramamasını, mantığın değersizleşmesini de içermelidir.
Afroamerikalılar kendilerini NBA’in sürükleyicisi konumuna taşıyabildi çünkü ABD, yapısındaki bütün problemlere rağmen yurttaşlarını üzerine çalışmaya teşvik eden bir idealler bütününü vaat ediyordu. Nitekim Abraham Lincoln’ün 1863 Gettysburg konuşması da bunu işaret eder.
Fortune 500 – 2017 verileri de bu fenomeni destekler: ABD’nin en değerli 500 şirketinin %43’ü 1. veya 2. kuşak göçmenler tarafından kurulmuştur. Benzer şekilde 500 şirketin %11.6‘sının CEO’su ABD dışında doğan kimselerdir.
Ne Eksik Ne Tamız
Almanya, Hollanda, Kanada, İsveç, ABD ve benzeri ülkelerin nitelikli insan ihtiyacının hatırı sayılır bölümü ülkemizdeki mühendislik, tıp veya bir başka sayısal alandan, mantığın henüz bu diyarları terk etmediği bölgeden yetişmiş kimselerin gerçekleştirdiği göçle karşılanmaktadır.
Gelgelelim buradaki hadise davranışsal olarak bir vergi göçü veya finansman değişimi olarak da adlandırılmalıdır.
Meslek erbabı kimseler ödedikleri vergilerle emeklilerin bakıldığı, yurttaşlara hizmet götürülen bir yapıyı fonlarlar. Ticaret, edinilen her bir mülk, işçilik ve yapılan yatırım da bu başlığa girer.
İnsanların ülkeden göçü evrimsel gözle incelendiğinde bu zincirin içinde yer almayı reddetmekten ibarettir.
Kişiler akıl doğrultusunda idare edilmeyen, sesini duyuramadıkları bir ekosistemi fonlamaktansa içinde yer alma zahmetine değecek yeni bir ortamı finanse etmeyi seçerler. Böylece yeni Hollandalılar oluşur.
Nitekim Uğur Mumcu gibi elle tutulur kahramanlar üretemeyen sisteme bakış açısı ancak bu olabilir: İnsanların çoğu gerçekten idealleri olduğu için değil, başka seçenek görmedikleri için göçerler.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983272672861511720/ce.png)
Sonuç – Buraya Kadar Her Şey Yolunda
Afroamerikalıların başarı hikayeleri size, Anadolu’dan gelip İstanbul’un boş olduğu dönemde arsa çeviren kimselerin hikayesinden daha etkileyici geliyorsa bunun sebebi özgür atalarımızın esaret altındaki çocukları olmamızdan kaynaklanmaktadır.
Hayatın nasıl yaşanması gerektiğine dair sorular sorduğunuzda yalnızlaşırsınız. Nitekim Sokrates’in binlerce yıl önce sorduğu soruların aciliyeti buradan anlaşılır: Gençlik ikiyüzlülüğe her zaman tepkilidir, pragmatik olmak adına söylenen yalanları tolere edemez.
Entelektüel olarak dürüst bir yaşama ihtiyacımız var. İzlenme kaygısı ile sevilme beklentisi içindekilere değil, yalnızlığını toplum içinde çekmiş ve halen çekmekte olanlara ihtiyacımız var.
Filozof ve romancı Tzevetan Todorov’un Anlatıbilim‘e (Narrative Theory) getirdiği yaklaşım Eşitlik Teoremi idi. Buna göre anlatının başında Dünya nötr, denge pozisyondadır. Stabilite bozucu etkiye maruz kalır, kahramanlar bozulanı onarır ve birlik, denge tekrar sağlanır.
Bize semavi dinlerden miras kalan bu anlatı tarzı günümüzde işlevsizleşmiştir. Nitekim sizin denge noktanız, bir başkasının bozucu noktasıdır. Yaşadığımız problemlerin çoğu, bulunduğumuz ekosistemin döngüsel olarak ekonomik buhranları, politik sıkışmaları tekrar etmesindendir.
Bu yazının özüyle ilgili problem de okuduğunuz metnin 2022’ye değil, ufak güncellemeler dışında 2015’e ait olmasıdır. Özneler güncellense dahi anlatı aynı kalabilmiştir ve bu, paradoksun kanıtıdır.
Vaat ettiği idealler doğrultusunda yaptığı ilk sözleşmeye uymayan toplumların temel paradoksu budur. 90’ların sert ve eleştirel filmlerinden La Haine‘in Fransa için aktardıkları da bundan farksızdır.
La Haine, elli katlı bir binadan düşen bir adamın hikayesidir:
Adam kendini rahatlatmak için her katı geçtiğinde şöyle dermiş;
Buraya kadar her şey yolunda, buraya kadar her şey yolunda, buraya kadar her şey yolunda.
Önemli olan düşüş değil, yere çarpıştır…Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983269480832573460/le1.jpg)
Celtics Jayson Tatum’ın playoff’un ilk maçında attığı son saniye basketini kutlarken hiç umulmadık bir takım arkadaşı göze çarpıyordu.
Yeşil-Beyaz giyinen Boston oyuncularının arasında Matt Ryan, siyah kapşonlusu ve pantolonuyla ayrışıyordu. Çift yönlü kontratla takıma dahil olan Ryan, playofflar’da bu sebepten dolayı oynayamasa da yaşanan deneyimin her anına şahit olma hakkına sahipti. Onun için Tatum’ın Nets‘e attığı son saniye basketi, bir doğum günü sürprizi olmuştu.
32 dişi ile gülen Ryan, Tatum’a sarıldı ve onu havaya kaldırıp yere indirdi. Sonrasında arkadaşları Tatum’a nasıl bu kadar çabuk ulaştığını sorduğunda Ryan, başlangıç pozisyonundan yararlandığını söyledi. Maçın son pozisyonunu baseline’ın sağ kenarından izleyen Ryan, Tatum’a ulaşmak için en direkt rotaya sahip isimdi.
Ryan için orada, TD Garden’da, Celticsli takım arkadaşlarıyla bulunmak bile harikaydı.
Takım, Ryan’ın 1 yıl önce çalıştığı mezarlıktan 200 mil uzakta oynuyordu maçlarını.
5 yıllık süreçte 3 farklı kolejde okuyan ve bu süreçte 7.9 sayı ortalaması tutturan Ryan, en garip şampiyonluk yüzüklerinden birine doğru yol alıyor. Kontrat durumu maçlarda oynamasına izin vermese de Ryan’ın dışarıdan gözüktüğü gibi Boston’daki en mutlu adam olmak için birçok sebebi var. Basketbol kariyerinin ilk yılı, onu mezarlıktan NBA Finalleri’ne taşıdı.
“Kendi hikayem gibi bir hikaye duymadım.” diyor Ryan. “Aklım almıyor. Bunları yaşadığıma inanamıyorum ancak yaşadım.”
Mezarlıkta çalışmanın en zor kısmı havanın soğukluydu.
Ryan, St. Joseph’in mezarlığında çalışmaya başladığında hava buz gibiydi. İşe başladığı 2021 Mart ayında Ryan, sabah 7’de işte olmak için evinden 40 dakika önceden çıkmak zorundaydı. İlk birkaç haftasında mezarlıkta Noel’den biriken karları temizliyordu.
“8 kat giyiniyordum.” diyor Ryan.
Hava sıcakladıkça Ryan’ın görevleri de değişti. Çimenleri biçti. Yaprakları temizledi, belli bölgelere tohum ekti ve mezarların yanına taze topraklar götürdü. Ryan’ın patronu Frank Dietrich, 2 metre boyundaki yeni çalışanını kullanmanın yollarını buldu.
“Boyu kesinlikle çok iyi geldi.” diyor Dietrich. “Bazen yerden çok yüksekte olan dallar oluyordu ve hemen Ryan’ı çağırıyorduk. Burada çalışan bazı insanlar kısa, gerçekten çok kısa.”
Ryan, kolejden sonra masabaşı bir işi kovalayabilirdi. New York’ta bağlantıları ve Vanderbilt’ten ekonomi diploması vardı. O sadece profesyonel basketbol kariyeri hayalinden vazgeçmek istememişti. Yine de paraya ihtiyacı vardı. Dietrich, Ryan’a basketbolla ilgili herhangi bir fırsat çıktığında mesaiden gidebilmesi açısından özgürlük tanımıştı. Bazı geceler mezarlıktan ayrıldıktan sonra ekstra para kazanabilmek için DoorDash ve UberEats’te de çalıştı. Aynı zamanda halk düzeyinde bir basketbol takımının koçluğunu yaptı.
“Üniversiteden yeni mezun olmuştum, hiçbir şeyim yoktu.” diyor Ryan.
Pandemi yüzünden hayatın durması, Ryan’ın seçeneklerini de azaltmıştı. Birçok NBA takımıyla deneme çalışmasına çıkmayı düşünürken bu eşsiz durum, bütün hepsini sildi. NBA, Ryan gibi oyuncular için kendilerini gösterme fırsatı olan Yaz Ligi’ni de iptal etti. 2020 Mart ayında dünya durduğunda Ryan, Tennesse’de okulunu bitiriyordu.
“Antrenman salonumuz kapatılmıştı. Ben ne mi yaptım? Walmart’a gittim. Pota satın aldım ve onu apartmanımın park yerine kurdum, orada 2 ay geçirdim.” diyor Ryan.
Ryan her ne kadar profesyonel basketbolcu olmayı çok istese de yaşanan bu ulusal kriz, bu durumun hemen olmasını engellemişti. G Leage, ESPN’in Bay Lake’teki spor kompleksinde kısaltılmış bir sezon düzenledi ancak 15.4 sayı ortalaması tutturduğu son üniversite yılı, Ryan’ın davet edilmesini sağlayamamıştı.
“Oraya girebilmem imkansızdı.” diyor Ryan.
Böylece Ryan beklemeye başladı. Garip başlayan basketbol kariyeri, gelecek basketbol kariyeri hakkında da ipuçları verecekti. Onun için hiçbir şey kolay olmadı. Notre Dame’da umut verici bir ilk sene geçirdikten sonra 2. senesinde dakikaları kesildi. Oradaki koçu Mike Brey ile hala konuştuğunu söylese de Ryan, NBA’e girebilmek için olan şansını arttıracağını düşünerek Notre Dame’dan ayrılmaya karar verdi. Vanderbilt’te transfer kuralları gereği 1 yıl kenarda oturduktan sonra ikinci senesinde Aaron Nesmith’in yanında 8.1 sayı ortalaması tutturdu. O sezondan sonra okul, koç Bryce Drew’i kovdu.
“Bir daha transfer olmam gerektiğini düşündüm. Bunu istemiyordum ancak önüme sunulan durum buydu. Ben de sonrasında Wisconsin yerine Chattanooga’yı seçtim.” diyor Ryan.
Ryan, Chattanooga’daki tek senesinde sayı ortalamasını ikiye katladı. 33 maçta 88 üçlük isabeti buldu, bazı yetenek avcıları onun fiziği ve şutunu beğenmişti. Yine de NBA radarından çok uzaktaydı. Sam Vecenie’nin 2020 Draftının en potansiyelli 100 oyuncusu listesinde yer almadı. Ryan’ın kariyeri, yurtdışında başlayacak gibiydi.
Tabii ki de pandeminin hedeflerine olan etkisini beklemiyordu. Ulaşmak istediği kariyer ertelenince Ryan, hazır olmak için kendi kendine çalışmaya devam etti. Dietrich, Ryan’ın her gün mezarlığa spor çantası ile geldiğini söylüyor. Bütün gün çalıştıktan sonra Ryan, yerel bir spor salonunda antrenman yapıyordu. Kendi söylediğine göre her gün 4 saat.
“O zamanlar çok zordu. Ne zaman tekrar oynayacağımı bilmeden spor salonuna gitmek çok zordu.” diyor Ryan.
Şut yeteneği, Ryan’ın kendisine olan inancını kaybetmesini engelliyordu.
Bir şansı olduğunu düşünüyordu.
Ekstra motivasyon olması için Brad Stevens’ın kenarda oturup onu izlediğini hayal ediyordu. Herhangi bir koç ya da menajerin değil, eninde sonunda patronu olacak kişinin.
“Oydu. Son yılların en öne çıkan koçlarından biriydi. En etkileyici basketbol akıllarından birine sahipti. Büyürken de hep Celtics’in bir parçası olmayı istemiştim. New York’lu olsam da Celtics’te beni çeken bir şey vardı. O zamanlar Stevens, Celtics’in koçuydu, şimdi genel menajeri. Eğer her gün spor salonunda mücadele etmek için ekstra motivasyona ihtiyaç duyuyorsam Brad Stevens’ı da orada hayal ediyordum. Gittikçe geliştim çünkü çok çalıştım. Fırsat geldiğinde de bundan dolayı hazırdım.” diyor Ryan.
Barclays Center’daki Celtics soyunma odasının yakınlarında Jason Terry, Ryan’a seslendi.
“Matty Ice!” diye bağırdı Ryan’ın o sezonun başında G League’teki koçu Terry.
Celtics, ilk turda Kevin Durant ve Brooklyn Nets’i süpürmüştü. Ryan, Terry’e sarılırken Celtics’in Doğu Konferansı’ndan çıkmak için 2 seri daha kazanması gerekiyordu. Yine de Terry, geleceği görebiliyordu.
“Finallere gideceksiniz. Keyfini çıkar.” dedi Terry.
Ryan’ın Celtics’in yolcuğundan minnettar olduğuna dair bir şüphe yok. Her maçtaki hareketlerinden belli. Takımın enerji verici isimlerinden biri olması kısa sürmüştü. Oynayamayacağını bile bile takım arkadaşlarına o coşkuyu yansıtmak istiyordu. Normal kıyafetlerle orada bulunsa bile maç öncesi şut antrenmanlarında Marcus Smart’ın şutlarına el gösteriyor, ona maçtaymış hissini yaşatıyordu. Maçtan önceki kadro tanıtımlarında Jaylen Brown’ın ismi okunduktan sonra karnına hafif bir şekilde vuruyor ve “Hadi!” diye bağırıyordu. Ryan, Celtics oyuncularının daha fazla alevlenmesi için her şeyi yapıyordu.
“Aksi halde sadece orada durur, ısınma hareketleri yapar ve hiçbir etkim olmazdı. Ben de ‘Yardım edebilecek bir yol bulmalıyım’ dedim. Her gün çok sıkı çalışıyoruz. Maç saati geldiğinde orada -amigo grubu gibi demek istemiyorum ama- sahaya çıkan takım arkadaşlarımıza olabildiğince enerji ve pozitiflik aktarmaya çalışıyoruz.” diyor Ryan.
Büyük anlardan sonra, Tatum’ın maç kazandıran basketi gibi, Ryan herkesten fazla coşkulu oluyor. Ufak şeylerden mutluluk da çıkarabiliyor: Uçak yolculuklarındaki UNO oyunları, takım arkadaşlarıyla akşam yemeği, lüks takım otellerinde geçirilen zamanlar… Playoff fikstürü Ryan’ın takım arkadaşlarının yorucu antrenmanları nasıl yaptığını görmesini engellese de Ryan; Tatum’ın, Brown’ın, Smart’ın ve Horford’ın sezon arasında neler yapacağını görmek için istekli. Aynı zamanda bu süreçte Ryan, hepsinin her gün nasıl tamamen işlerine odaklı olduğunu görme fırsatı da yakalıyor.
“İşin mental tarafı yönünde bana en çok şey katan olay, maç tekrarlarını izlerken onların birbirlerine nasıl bağlı olduğunu görmek oldu. Maç içinde Al’ın konuşmaları da önemli yer tutuyor. Biz ya da rakip takım bir seri yapıyor diyelim, o her zaman ‘Arkadaşlar, mücadeleye devam edin, odağınızı kaybetmeyin’ tarzı cümleler kuruyor. Eğer bir seri yakalamışsak ve mola almışlarsa onu ‘Moladan seriyle dönmelerine izin vermeyelim, bir mola daha almaya zorlayalım, momentumu koruyalım’ derken buluyorsunuz. O, her zaman takımdakilerin odağını sabit tutmaya ve sakinleştirmeye çalışıyor. Bunu tecrübe etmek inanılmazdı.” diyor Ryan.
Geçtiğimiz yaz Ryan, böyle bir fırsatı hayal bile edemezdi. Profesyonel basketboldan ayrı geçen bir senenin ardından Ryan, kariyerine Avrupa ya da Avustralya’da başlama düşüncesine inanmaya başlamıştı.
2021 NBA Yaz Ligi’nden 1 hafta kadar önce Cavaliers, takımlarında oynayacak bir şutöre ihtiyaçları olduğunu söyleyerek Ryan’a bir şans verdi. 4 maçta sadece 68 dakika sahada kalan Ryan, 11.3 sayı ortalaması tutturdu ve 27 üçlük denemesinin 13’ünde isabeti buldu. Bu, Ryan için en baş döndürücü sezonun başlangıcı olacaktı. Nuggets ile antrenman kampı için imzaladı ancak normal sezon başlamadan serbest bırakıldı. Grand Rapids Gold formasıyla G League’de forma giydi, sonrasında ise 2022 ABD Milli Takımı için Dünya Kupası Elemeleri’ne katıldı. Takas dönemi bittikten sonra kadrosunda 5 boş yer bulunan Celtics, Sam Hauser’ı tam zamanlı bir NBA oyuncusu yaptı. Bu da onlara çift yönlü kontrat imzalama imkanı verdi. 28 Şubat’ta Ryan’ı kadrosuna katan Celtics, playoff yolculuğu öncesi ona büyük bir tecrübe yaşama imkanı veriyordu.
Ryan, hala şansına inanamıyor.
“5 senede 3 farklı kolej. Bir buçuk yıl boyunca basketboldan uzak kalmak ve sonrasında yüzük kazanmak mı? Bu resmen delilik. Bu durumun tamamen tersine kendimi hazırlamıştım. Kimsenin bilmediği liglerde oynamaya hazırdım. Bilmiyorum. Domino taşları bu sene öyle bir düştü ki… Bir Tanrı olduğunu hissettiriyor.” diyor Ryan.
Ryan, Celtics formasıyla sadece bir maça çıktı. Normal sezonun son maçında Celtics, Grizzlies’i 139-110 mağlup ederken Ryan, 5 şut denedi. Bunların hepsi üç sayılık atışlardı. İlk 4’ünü kaçırsa da 5.’sinde isabeti bulan Ryan, Boston bençinde büyük bir kutlamaya yol açtı. Takım arkadaşları, Ryan’ın o an NBA kariyerindeki ilk sayılarını bulduğunun farkındaydı.
Ryan, bu sayıların son sayıları olacağına inanmıyor. NBA çevresinde geçirdiği sürenin ardından katkı verebileceğine olan inancı tam. Bu fırsatın ne zaman geleceği ya da nereden geleceğini bilmese de şu anda inanılmaz bir playoff yolculuğunun tadını çıkarmakla meşgul. 1 yıldan az bir süre önce mezarlıkta çalışıyorken şu anda hayallerini yaşıyor.
“1 yıl öncesi ve şu an arasındaki fark bence en inanılmaz şey. Nasıl biterse bitsin bu yılı hayatımın en iyi yılı olarak hatırlayacağım.”Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Her hafta birbirinden değerli polis memurlarının yer alacağı bu programda, memurlar genel olarak hayatlarından ve mesleklerinden, mesleklerinin zorluğundan ve geçmiş tecrübelerini programda dinleyicilerimize aktaracak.AlıntıN/A
Programın isim hakları değiştirilip yeni ismi Yüzde Yüz Vice olarak değiştirilmiştir.
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)“Hack A Shaq” Taktiği Nedir?
Don Nelson ve Dahiane Fikri
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983642505427972106/ke1.jpg)
Basketbol, maçlarda saha içinde 10 kişinin bulunduğu profesyonel bir takım oyunudur. Bu 10 kişi, 5’er kişilik iki takımdır ve her bir oyuncunun kendine ait görevleri bulunmaktadır. Oyun kurucusu, skoreri, pivotu olmak üzere hepsi başlı başına bir bireydir. Hepsinin artıları eksileri bulunmaktadır. Pivot oyuncularının ise en yaygın eksilerinden biri, serbest atışta, diğer pozisyondaki oyuncular kadar becerikli olamamalarıdır.
Serbest Atış
Basketbolda “çerezlik sayı” dediğimiz anlar vardır. Önün açıkken üçlük kullanmak gibi, bomboş bir hızlı hücum gibi veyahut serbest atış gibi… Bu durumlar, takıma garanti ve kolay sayı getiren anlardır. Ancak bazı oyuncular vardır ki, bu kolay görülen anlarda dahi sayı üretemezler. Günümüzde bunun önüne büyük ölçüde geçilse de, uzun oyuncular genele bakıldığında serbest atışlarda çok da becerikli değillerdir. Hakeem Olajuwon gibi eski tarz pivotların bazılarında ölümcül şut özellikleri olmasına rağmen, genel olarak serbest atış çizgisinde zorlanıyorlardı. Peki, oldukça uzun ve potaya yakın olmalarına rağmen nasıl atamazlar? Bu da başka bir makalenin konusu olsun.
Don Nelson ve Tarihi Stratejisi
Eski Dallas Mavericks koçu Don Nelson, makaleye konu olan bu stratejinin yaratıcısıdır. Basketbol tarihine keyifli bir hamle ile adını kazıtan koç, bu taktiği ilk kez Dennis Rodman üstünde denedi. Rodman bir 5 numara oyuncusu olmasa da, serbest atışı kötü olan, yetenekli bir boyalı alan oyuncusuydu. Genellikle aldığı ribauntlar ve kaydettiği tuhaf istatistiklerle bilinen Rodman, serbest atışta kötü olduğu için bu stratejiye maruz kaldı. Stratejinin özü, “kötü serbest atış atan oyuncuya faul yaparak, onu çizgiye getirmek” zihniyetinden oluşuyordu. Don Nelson bu işi ilk olarak Rodman üzerinde denedi. Dolayısıyla Rodman’ın smaç veya turnikeyle bitireceği bir pozisyona engel olacaklar, onu çizgiye gönderecekler ve garanti 2 sayı vermek yerine bu 2 sayıyı riske atmış olacaklardı. Ancak The Worm bu işte kötü olduğu için, aldıkları bu risk, sonucunu tahmin edebildikleri bir riskti. Nelson’ın uzunlar üstünde kurduğu bu strateji, oldukça iş gören bir stratejiydi.
Neden Hack A “Shaq”?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/983642681915891732/ke2.jpg)
Rodman döneminde bu strateji o kadar da yaygın değildi. Logodan üçlük atmak nasıl Stephen Curry sayesinde popülerleştiyse, bu durum da aynı o yolda ilerledi. Stratejiyi popülerleştiren Shaquille O’Neal oldu. Bunun sebebi de o dönem çok alay edilen bir durumdan kaynaklıydı. Shaq, NBA tarihindeki en iyi oyuncu olma potansiyeline sahip bir adamdı. Çok domineydi, her şeyi yapabiliyordu, ancak aşırı tembeldi. Aşırı tembeldi ve şut yeteneği hiç yoktu. Belki de şutuna çalışsa, ya da genel olarak sağlıklı beslenip çalışsa, şimdi çok farklı yerlerde olabilirdi. Ancak o buna burnunu çevirdi. The Diesel çok kötü şut atardı. Kariyerini “1 üçlük” ile bitirerek bunu kanıtladı. Peki bu taktik neden Shaq ile birlikte patladı? Çünkü Shaq, tek yapamadığı şeyin serbest atış atmak olduğunu söyleyerek böbürlenirdi. Çok kötü serbest atışlar atardı. Nelson, zekasını Shaq üzerinde de kullandı. Shaq da bu durumun farkına vardı ve Koç Don ile aralarında eğlenceli bir sinerji oluştu. Spikerlerin, izleyicilerin ve diğer oyuncuların dikkatini çekmesiyle bu duruma bir isim konuldu. Ardından bu strateji yapıla yapıla daha da yaygınlaştı.
Hack A …
Stratejinin adı “Hack A Shaq” olmasına rağmen işin Rodman ile başladığını dile getirdik. Peki neden “Shaq”? Neden “Hack A Rodman” değil? Taktiğin adı “Hack A Shaq” çünkü Shaq sayesinde popülerleşti. Bu her ne kadar böyle de olsa, günümüzde farklı isimler de takıldığı görüldü. Dwight Howard’a yapıldığında “Hack A Howard”, Deandre Jordan’a yapıldığında “Hack A DJ” denildi. Dolayısıyla bu strateji, O’Neal ile popülerleşen ancak bütün pivotları kapsayan bir stratejidir. Pivot olmak zor; en çok yumruğu, dirseği yiyen pivotlardır. En çok temasa giren de onlardır. Kısa oyunculara karşı yavaş kalan da onlardır. Uzunsun diye mutlu sanıyorlar…Siz bu stratejiyi nasıl buluyorsunuz?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Takas Edilmenin Kıyısında: ŞEF
Stephen Curry günümüzde ligin en büyük yıldızlarından kuşkusuz. Özellikle 3 sayı evriminin temelinde yer alışı ve 2010’lardan itibaren birçok genç yıldıza ilham oluşu da bunun en büyük kanıtı. Tarihin gelmiş geçmiş en iyi şutörü kim diye sorduğumuzda cevap olarak alacağımız ilk isim. Golden State Warriors’ın takım tarihindeki en başarılı dönemine önderlik edişi ve her şeyin onun varlığının etrafında dönmesi de Curry’nin hatırasının en önemli yapı taşını oluşturuyor. Fakat tüm bunlardan bahsederken atlamamız gereken önemli bir nokta var; Curry’nin bugün ulaştığı nokta aslında pek de tahmin edilebilir değildi. En basit haliyle Curry lige girdiğinde LeBron James ya da Kevin Durant gibi neler yapabileceğinden emin olduğumuz bir oyuncu konumunda değildi. Dolayısıyla Şef için bugünleri öngörebilmek “az da” olsa sürpriz sayılırdı.
Tüm bunların ekseninde Curry’nin özellikle kariyerinin ilk yıllarında takas edilmenin kıyısına geldiğini -hem de defalarca- söylesek şaşır mıydınız? Üstüne üstlük yine kariyerinin ilk yıllarında geçirdiği sakatlıklar da insanların ondan zaman zaman şüphe etmesine sebep olmuş gibi gözüküyor. Zira potansiyeline ulaşmakta fazlaca zorlanacağını düşünenlerin sayısı o günlerde hiç de az sayılmazdı. Bugünkü içeriğimizde Stephen Curry’nin birçok kez takas edilmenin kıyısından döndüğü anlara değineceğiz.
1. Phoenix Suns – 2009
Curry’nin adının takas senaryolarında geçmeye başladığı ilk an 2009 draftıydı. Henüz Şef NBA’e adım atmamışken Suns ekibi; Golden State Warriors’a Curry karşılığında 1. Tur 14. Sıra draft hakkını ve o dönem son derece popüler olan ve 4 kez All-Star seçilmiş olan Amar’e Stoudemire’ı öneriyor. Peki, bu teklifi yapan kimdi dersiniz? Steve Kerr’den başkası değil. O dönemler Phoenix Suns’ın GM’liğini yapan Kerr, Curry’nin oyun stiline ve yeteneğine daha o zamanlar adeta aşık olmuş. Yıllar sonra yaptığı bir açıklamada bu takasın bitmeye çok ama çok yaklaştığını ancak Warriors’ın son anda vazgeçerek Curry’i takımda tutmaya karar verdiğini belirtiyor.
2. Milwaukee Bucks, 2011
Takvimler 2011’i gösterdiğinde Golden State Warriors, Milwaukee Bucks’ın Avustralyalı uzunu Andrew Bogut’a gözünü dikmişti. Ve Bogut karşığında Bucks’a Stephen Curry ve Ekpe Udoh’u teklif etmişti. Ancak Bucks’ın sağlık ekibi Curry’nin bilekleriyle ilgili sorunları konusunda çok endişeliydi ve Curry yerine pakete Monta Ellis’in eklenmesini istediler. Ne de büyük vizyon ama!
3. New Orleans Hornets (Pelicans)
2011 yılında geçirdiği bilek sakatlığı Curry’nin geleceğine dair endişeleri son derece artıran bir etmendi. Zira 40’ın üzerinde maç kaçırmış olması birçoklarını Curry’nin kariyeri boyunca sağlıklı kalamayacağına dair endişelendirir hale getirmişti. Nitekim o yıl Bogut için yaptıkları teklifin bir benzeri üstelik bu defa pakete çaylak Klay Thomson’ı da dâhil ederek Chris Paul karşılığında New Orleans’a da yapmışlardı. Ancak o sezon CP3’nin sözleşmesinin son yılıydı ve takas gerçekleşse de tekrar Warriors ile sözleşme yapıp yapmayacağı konusunda ciddi endişeler vardı. Günün sonunda Golden State ekibi sadece 1 yıl oynayacağı kesin olan ve sonrasında başka bir takımla anlaşma ihtimali yüksek olan CP3 için bu hamleyi yapmamaya karar vererek Steph’i takımda tuttu. Bu hamlenin ardından pek de pişman olduklarını sanmıyorum.
Yukarıdaki takas senaryolarından bir tanesi gerçekleşmiş olsaydı ligin ekseni ne yönde değişirdi dersiniz?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)1990’lardan beri inanılmaz bir markete dönüşen NBA dünyasında, tartışmasız en önemli unsur her zaman reklamlar olmuştur. Bir süper yıldızı global seviyede bir ürün haline getiren videolardan, NBA’in kendi kurguladığı çalışmalara kadar geçmişten günümüze en iyi 10 reklamı seçtik. Sizi anılarınız ile baş başa bıraktığımız bu makalede bakın hangi yıldızlar reklamlarıyla listemize girdi!
10. Nike – Role Model
Sene: 1993
Oyucular: Charles Barkley
Kariyeri boyunca ahlaki değerleri yüzünden sürekli bir şekilde yerden yere vurulan Sir Charles Barkley’nin eleştirilere cevabı bu reklam ile geldi. “I am not a role model” (Ben Örnek Alınacak Biri Değilim) reklamı ile Barkley, sadece basketbolu iyi oynadığı için çocukların örnek alması gereken bir insan olmadığını açık açık belirtiyor. “Ben kendi işimi yaparım aileler kendi işlerini yapsınlar ve kendileri çocuklarına örnek olsunlar” mesajı ile biten reklam, 90’ların en çok ses getiren reklamlarından biri olmuştur.
9. Jordan – Başırısızlık
Sene: 1997
Oyuncular: Michael Jordan
Gelmiş geçmiş en iyi oyuncudan başarılı olmak için gerekli olanları dinlediğimiz bu reklamda, Jordan “Kariyerimde 9000’den fazla şut kaçırdım. Neredeyse 300 maç kaybettim. 26 kere son saniye topu kullandım…ve kaçırdım. Hayatımda bir çok kez başarısız oldum…Ve bu yüzden başarılıyım” diyor. Diyecek başka ne var ki?
8. Nike – Kuklalar Serisi
Sene: 2009
Oyuncular: LeBron James & Kobe Bryant
Bu çalışmayı listeye eklemesek olmazdı. Kobe ve LeBron’u aynı evde yaşayan iki kukla olarak bir araya getiren Nike’nin reklam serisi birbirinden komik sahnelerle dolu. Sezon öncesi LeBron’un hazırlıklarıyla başlayan seri Kobe’nin şampiyonluğu ile sona eriyor. Keyifli seyirler!
7. Gatorade – 23 vs 39
Sene: 2002
Oyuncular: Michael Jordan, Michael Jordan ve Michael Jordan
Basketbol tarihinin en iyi oyuncusunu kim yenebilir? Gatorade’e göre sadece kendisi. Washington Wizards forması ile basketbola geri dönen Jordan için yapılan bu çalışmada 39 yaşındaki Jordan eski haline karşı bire bir oynuyor. Trash talk ustası olarak bilinen Jordan’ı kendisi ile laf atışırken izlemek bir hayli zevkli. Bir Jordan’ı izlemekten sıkılmazken iki tanesini izlemekten kim sıkılır ki?
6. Mc Donald’s – The Showdown
Sene: 1993
Oyuncular: Larry Bird & Michael Jordan
Bu reklam tam bir klasik. Bird ve Jordan’ı birbirlerine karşı oynuyorken görmek müthiş bir zevk, ne kadar yalandan olsa da. Filmde Bird, Jordan’ı Big Mac’i için bir düelloya davet ediyor ve efsane ikili ilk basketi kaçıranın yemeği alacağı konusunda anlaşıyor. İlginç bir detay; prodüktörler aslında Jordan’ın Bird’u düelloya davet etmesini istemiş fakat Jordan’ın o zamanki kumar davaları yüzünden bu fikir yasal engellere takılınca, tam tersini yapmışlar. Ayrıca bu efsane reklamın 2010 yılında LeBron James ve Dwight Howard’lı yeni versiyonu da çekildi.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Kendine Daha İyi Bakacak!
Dövüş dünyasının yaramaz çocuğu Conor McGregor pahalı kıyafetleri, lüks arabaları ve ihtişamlı yaşamı ile dikkat çeken biri oldu her zaman. Rakiplerini kısa sürede nakavt ederek tırmandığı kariyer merdivenlerinde zirveye çıktı, iki farklı siklette kemer sahibi olarak tarihe geçti. Ancak hikayenin devamı başlangıcı kadar güzel olmadı.
UFC’de Khabib Nurmagomedov, boksta Floyd Mayweather karşısında aldığı yenilgilerle kariyeri düşüşe geçti. Floyd zaten bir boks efsanesi onu yenmesini kimse beklemiyordu ama özellikle Khabib karışında darmadağın olması, kısa sürede nefes nefese kalması herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Bu kötü performansın ardından kendisiyle dürüst bir hesaplaşma yapmış olmalı . Çünkü Conor bir hayli değişti.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984017541099835392/can1.jpg)
Kendi viski markasının reklamı olsun diye midir bilinmez, basın toplantılarına zil zurna sarhoş çıkan, kendisine iyi bakmayan Conor bunları tamamen geride bıraktı. Ve artık parasını lüks yaşamına değil, vücudunun sağlığına harcıyor! UFC’ye dönmek için gün sayan Conor geçtiğimiz günlerde bir röportaja konuk oldu ve hazırlıklarından bahsetti. Bizi ilgilendiren kısım ise LeBron James hakkında anlattıkları. Conor, parasını sağlığına yatırma konusunda ilhamı LeBron’dan almış. Kendisi durumu şöyle açıklıyor:
“Uzun zaman önce LeBron James hakkında bir yazı okudum. Belki bir yıl kadar önceydi. Yazı LeBron James’in vücuduna yılda 1.5 milyon dolar harcadığından bahsediyordu. Sonra kendime sordum: Ben ne kadar harcıyorum? Hiç. Sadece kamp zamanlarında çalışmak için kendime bir ekip topluyordum, hepsi bu. Bu işin böyle olmayacağını anladım. Paramı fiyakalalı arabalara ve pahalı saatlere savuruyordum. Şimdi kendime harcıyorum. Sağlığıma, vücuduma ve formuma… Ve bu bana yardımcı oldu. Daha fazlasını elde ediyorum, daha keskinim ve şu anda yaptığım bu…”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984017640114774026/can2.jpg)
LeBron James’in vücuduna ne kadar iyi baktığı hepimizin malumu. Genellikle üst düzey takımların sahip olduğu bir oksijen tankına 4 milyon dolar harcayarak evine kurdurması bunun en net örneklerinden. Conor gibi yetenekli bir dövüşçünün de serseriliği bırakıp yeniden spora odaklanması çok sevindirici. Keşke rakiplere saygı duyma konusunda da biraz LeBron’dan ilham alsa…Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Robinson’un Evrilmi
Kariyer Başlangıcı
Üniversitenin ilk yılında en düşük klasmanda yer alan Williams College‘dan en üst klasman takımlarından University of Michigan‘ın yedekler kadrosuna, NBA seçmelerinde seçilmeyip Miami Heat ile sözleşme imzalayan ve takımın en kilit oyuncularından birine evirilen bir isim Duncan Robinson. Robinson’un, Heat’in NBA’in en iyi takımlarından biri olmasındaki katkısı göz ardı edilemeyecek bir seviyede bulunuyor. Draft edilmemiş bir oyuncudan ilk beş oynayan bir oyuncuya dönüşmesi mükemmel bir yükseliş.Bu yazımızda Duncan Robinson’un Heat üzerindeki olumlu katkısını detaylı olarak mercek altına alacağız.
Yükseliş
Duncan Robinson geçtiğimiz sezon Heat takımında pek fazla forma şansı bulamadı. Sadece 15 maç oynayabilen Robinson, bu maşlarda ortalama 10.7 dakika süre aldı. İlk sezonunu 3.3 sayı, 1.3 ribaund,%28.6 üç sayı yüzdesi, %66.7 serbest atış yüzdesi ortalamaları tutturdu. Bu ortalamalara bakacak olursak çok kötü bir performans gösterdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Geçtiğimiz sezon bu ortalamaları tutturan bir oyuncunun bu sezon birden bire keskin bir şekilde yükselişe geçeceğini ve Heat takımı için kilit oyunculardan biri olacağını NBA ile ilgilenen basketbol severlere sorsaydık , büyük ihtimalle hepsi alaycı bir şekilde cevap verecekti. Muazzam bir şekilde bu sezon yükselişe geçen Robinson, normal sezonu 13.5 sayı, 3.2 ribaund, 1.4 asist, %44.6 üç sayı yüzdesi, %93.1 serbest atış yüzdesi ile oynayarak 73 maçın 68’inde ilk beş oynamayı başardı. Geçen sezon %28.6 üç sayı isabeti bulan oyuncu bu sezon bu rakamı %44.6 isabete çıkarmış durumda. Müthiş bir gelişim gösteren Robinson, NBA’in değerli oyunculardan birisi olmuş durumda. Son yıllarda NBA ve basketbolun geçirdiği evrimi bütün basketbol severler yakından takip ediyor. Duncan Robinson, basketbolun geçirmiş olduğu evrimi en üst noktasına ulaştığı örneklerin başında geliyor.
Çılgın İstatistikler
NBA basketbolunun geçirdiği evrimle birlikte bir çok oyuncu şut tercihlerini üç sayı çizgisinin gerisinden kullanıyor. Uzunların bile üçlük atmaya başladığı bu basketbol evreninde Robinson bu durumu ayrı bir boyuta taşımış durumda. 2019-2020 sezonunda bulduğu ortalama 8.3 üçlük denemesiyle çift haneli üçlük denemesinde ve en az 400 tane üçlük denemesinde bulunmuş oyuncular içerisinde açık ara farkla 1.sırada yer alıyor. En çok yaklaşan isim 4.8 ile Ben McLemore. İstatistik tablosuna göz attığımızda Robinson, bunu başaran NBA tarihindeki ilk isim olmayı başardı. NBA tarihinde sezon bazlı en çok üçlük denemesinde bulunan oyuncu rekorunu elde eden Robinson’un bu başarısı takımı adına da olumlu katkı sunmakta.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984392111694696458/s1.jpg)
Robinson, 6 Mart 2020 tarihinde New Orleans Pelicans karşısında 110-104 kaybettikleri maçta kullanmış olduğu 14 şutun tamamını üç sayı çizgisinin gerisinden kullandı. Bu rakam NBA tarihinde oynamış olan bütün oyuncuların kariyerinde toplam kullanmış olduğu üç sayı denemesi ile aynı. Robinson bu çılgın istatistiğiyle NBA’deki üç sayı tanımlamasını başka bir boyuta taşımış durumda.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984392111434645584/s2.jpg)
Robinson, 2019-2020 sezonunda 606 üçlük denemesine karşılık sadece 81 kez iki sayı denemesinde bulunmuş durumda. Bu istatistik bütün 529 oyuncudan en iki sayı denemesinde bulunmuş olan oyuncu anlamına geliyor. En yakın rakipleri Davis Bertans ile Ben McLemore, Robinson’dan 150 tane daha az üçlük denemesinde bulunmasına karşın 34 tane daha fazla iki sayılık denemesinde bulunmuş. Duncan Robinson oyununda üç sayı dışında başka seçenekleri bulunmayan bir oyuncu konumuna gelmiş durumda.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984392369149472818/s3.jpg)
Robinson’un akıl almaz üç sayı istatistiklerine sahip olduğunu rakamlar açıkça dile getiriyor. Robinson’un performansına en yakın isim 2017-2018 yılında Wayne Ellington. Wayne, Robinson’dan %4.5 daha az üçlük denemesine karşın, %49.4 daha fazla iki sayılık atış denemiş durumda. Geçtiğimiz sezon Houston Rockets’ın oyuncusu Gary Clark 138 üçlük denemesinde bulunmuş, bunun yanında James Posey son sezonunda 212 tane üçlük denemesinde bulunmuş durumda. Üç sayı atış denemeleriyle tanınan Steve Novak 2011-2012 sezonunda 282 üçlük denemesine karşılık 55 kez ikilik denemesinde bulunmuş. Bütün bu rakamlara karşın Robinson çıtayı şu an çok fazla yukarı çekmiş durumda.
2012-2013 NBA sezonunda Miami Heat takımının üç sayı konusunda en kilit isim Shane Battier‘di. Battier, LeBron James‘in yarattığı şut pozisyonlarını iyi değerlendirerek maç başında 4.4 üçlük deneyerek %43 üçlük isabetiyle oynayarak bu kulvarda kariyerinin en iyi istatistiklerini tutturmayı başardı.Ortalama bir maçta en fazla 8 şut denemesine çıkan Battier’in 2012-2013 sezonunda yapmış olduğu ve üç sayı denemeleri ile ilgili istatistiğe bir göz atalım.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984392478469795860/s4.jpg)
David Robinson’un rakamlarına göz attığımızda bu sayı iki katına çıkmış durumda. Bir maçta en fazla 8 şut deneyen Battier’in bu rakamını 16’ya çıkarmış olduğunu görüyoruz. Tam olarak bu rakam iki katını oluşturuyor. Bu rakamı iki katına çıkarması Robinson’un tam anlamıyla üç sayı atmak için doğmuş olduğunu kanıtlar nitelikte.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984392478218145863/s5.jpg)
David Robinson’un rakamlarına göz attığımızda bu sayı iki katına çıkmış durumda. Bir maçta en fazla 8 şut deneyen Battier’in bu rakamını 16’ya çıkarmış olduğunu görüyoruz. Tam olarak bu rakam iki katını oluşturuyor. Bu rakamı iki katına çıkarması Robinson’un tam anlamıyla üç sayı atmak için doğmuş olduğunu kanıtlar nitelikte.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984392640718069840/s6.jpg)
Robinson’un bu istatistikleri Miami Heat’in 2014 yılından sonra ilk kez Konferans Finali oynama başarısında kilit rol oynadığı bir gerçek. 24 yaşında NBA seçmelerinden seçilmeyen bir oyuncudan tam anlamıyla üç sayı makinesine dönüşmüş bir oyuncu izliyoruz. Basketbol severler için ayrı bir keyif sunan Robinson ve Miami Heat’in bu sezonki yolculuğu şimdiden efsaneler arasına girmiş durumda.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Fun Guy!
Kawhi Leonard’ın geçen seneki misyonu neydi dersiniz? Bana kalırsa, kendisi henüz Toronto Raptors’a katılırken kafasında orada bir sene kalmak ve o bir senede de takımı şampiyonluğa taşımak vardı. Yani Pençe için Raptors evliliği en başından beri 1 sene sürecek bir mantık evliliğiydi. Nitekim Kawhi istediğini; daha da önemlisi Toronto Raptors’ın istediğini elde ederek takıma veda etti. Ve bu veda oldukça kabul edilir-saygı duyulacak cinstendi. Bunun en büyük kanıtı ise geçtiğimiz Çarşamba günü oynanan Los Angeles Clippers – Toronto Raptors maçıydı. Zira takım Kawhi’a harika bir video hazırlamıştı ve taraftarlar da kendisini ayakta alkışladı. Bu kazanılmış bir saygıydı.
Günün sonunda Kawhi eski takımına karşı galibiyet alarak Toronto’dan mutlu ayrıldı. Fakat bundan daha da önemlisi Leonard, o gece şampiyonluk yüzüğüne kavuştu. Hem de takımın hala bir parçasıymış gibi karşılanarak ve tüm arenanın “MVP” tezahüratları arasında. İşte bu işin en önemli kısmıydı. Maçın ardından ise Kawhi Leonard, kazanmış olduğu şampiyonluk yüzüğüyle ilgili ilginç bir dipnot paylaştı.
“Yüzüğün içinde bir işaret yer alıyor. Bu işaret bir “F*ck You” (Orta Parmak) sembolü. Sebebi ise yüzüğün orta parmağıma uyacak şekilde üretilmiş olması. Bir nevi bana sürekli “Beni orta parmağına takacaksın” mesajı veriyor.”
Kawhi her zaman değişik bir karakterdi ve bundan sonra da hep öyle olacak şüphesiz. Fakat yüzükte bu tarz bir hatırlatıcının olmasının en büyük sebebi; San Antonio Spurs ile kazandığı şampiyonlukla alakalı olabilir. Zira o şampiyonluk için kazandığı yüzüğün ölçüsü “işaret parmağına” göre alınmış ve ona göre üretilmiş. Anlaşılan Kawhi bu sefer sürprizlere izin vermek istememiş.
Tüm bunların yanında Leonard, geçen sene Toronto Raptors ile kazandıkları başarıya da değindi.
“Geçen sezon çok özeldi. Benim için, takım için, tüm şehir ve ülke için. Raptors tüm parçaları bir araya getirmekte çok iyi bir iş başardı. Şampiyonluğu kazanabildiğimiz için çok mutluyum, bu çok bir başarı.”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984391653978685460/y.jpg)
Los Angeles Clippers 19 – 7’lik derecesiyle batı konferansında 2. Sırada yer alıyor ve bu sezon şampiyonluğun en büyük adaylarından oldukları su götürmez bir gerçek. Ancak bu yıl yakın geçmişte bıraktığımız yılların aksine; şampiyonluk adayı olan takımların görece daha fazla olduğu bir yıl. Ne dersiniz, Kawhi Clippers ile bir yüzük kazanıp, apoletlerine bir yenisini ekleyebilir mi?Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/984779391513010236/ck1.jpg)
Geçmişe Doğru
Moskova’da Büyük Kapışma!
Sezon başında birçok spor yazarının öngördüğü gibi Rus ekibi CSKA Moskova, 24 galibiyet ve 6 mağlubiyetle playofflara lider olarak geliyor. Normal sezonda öne çıkan oyuncu 17.2 sayı, 2.4 ribaund ve 4 asist ortalamaları ile oynayan Nando De Colo oldu. Bu sezon 6 mağlubiyet yaşayan CSKA, dışarıda 5 mağlubiyet yaşarken içeride sadece Fenerbahçe’ye mağlup oldu. Koçlarının asıl planı hücum olan CSKA’da sahne alabilecek bir çok oyuncu var. Nando De Colo, Sergio Rodriguez, Clyburn ve Kyle Hines gibi yıldızlar Rus ekibinin en büyük silahları olacak. CSKA Moskova’nın playofflardaki rakibi bir diğer Moskova ekibi Khimki oldu. Moskova derbisinde ev sahibi avantajını elinde bulunduran CSKA işi erkenden bitirip çapraz eşleşmeden gelecek rakibini beklemeye geçmeyi düşünüyor.
Khimki açısından baktığımızda ise eşleşmenin güçsüz tarafı olarak gözükmelerini avantaja çevirme peşinde olacaklar. Sezon başında playofflara kalması beklenen takımlardan olan Khimki, tahmin edildiği gibi playoffa kaldı fakat bu iş asla kolay olmadı. Normal sezonu 8. Sırada tamamlayan Khimki, 16 galibiyet 14 mağlubiyet aldı. Aldığı mağlubiyetlerin 6’sını iç sahada 8’ini ise dış sahada aldı. Khimki’de Alexey Shved, 21.4 sayı ortalaması 2.4 ribaund ve 5.2 asist ortalaması ile oynarken sezon öncesi birçok öngörüyü de boşa çıkarmamış oldu. Takımın başrol oyuncusu olan Shved’in yardımcı oyuncuları ise Anthony Gill, Thomas Robinson ve Tyler Honeycutt olacak.
X-Faktör
Normal sezonda ikili arasında oynanan 2 maçı da kazanmayı başaran CSKA eşleşmenin açık ara favorisi olarak görünüyor. Fakat Khimki asla kolay lokma olarak görülebilecek bir rakip değil. Bu eşleşmede X-Factor olarak ön plana çıkacak olan oyuncular turun kaderini değiştirebilir. CSKA’da Nikita Kurbanov ve Leo Westermann eşleşmenin kaderine etki edebilecek oyuncular olarak gözüküyor. Khimki’de ise Sergey Monia ekstra bir performans gösterebilirse takımının turu geçmesini sağlayabilir. Ayrıca bu eşleşmede CSKA koçu Dimitris Itoudis de tecrübesiyle fark yaratabilir.
Sonuç Tahmini
CSKA’nın işi asla kolay olmayacak. Shved ve arkadaşları ellerinden geldiğince CSKA’yı zor duruma düşürmeye çalışacaklardır. Fakat CSKA’nın tecrübesi ve kalitesi Khimki’nin daha üstünde olduğundan Moskova’nın büyük çocuğu bu eşleşmeyi kazanacaktır. Eşleşme tahminimize gelirsek;
CSKA Moskova 3-1 Khimki MoskovaTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
Biraz Daha Geçmişe Doğru Gidelim
Tek Hedef Zirve!
Gelenler: Axel Toupane (Zalgiris Kaunas), Nigel Williams-Goss (Partizan), Zach LeDay (Hapoel Holon), Janis Timma (Baskonia), Sasha Vezenkov (Barcelona), Koç David Blatt (Darüşşafaka)
Gidenler: Hollis Thompson (Serbest), Ioannis Papapetrou (Panathinaikos), Bobby Brown (Serbest), Kyle Wiltjer (Unicaja Malaga), Brian Roberts (Unicaja Malga), Jamel McLean (Lokomotiv Kuban), Kim Tillie (Gran Canaria), Koç Giannis Sfairopoulos.
Geçen Sezon Ne Oldu?
Olympiakos, Euroleague denince akla gelen ilk takımlardandır. Her seneye şampiyonluk parolasıyla giren Yunan ekibi, geçtiğimiz sezona da aynı hedefle başladı. Normal sezonda aldığı 19 galibiyetin 12’sini iç sahada alan Oly alışılagelen iç saha dominasyonunu sürdürmeyi başardı. Deplasman performansları ise iç saha performanslarına oranla ortalama sayılabilecek bir istatistikle 7 galibiyet, 8 mağlubiyet olarak puan tablosuna yansıdı. Normal sezonu CSKA ve Fenerbahçe’nin ardından 3. sırada tamamlayan Olympiakos için işler tam da istedikleri gibi gidiyordu. Final Four öncesi tek engel olan çeyrek final aşamasında bir peri masalı yaşayan Zalgiris Kaunas ile eşleştiler. Herkes tarafından turun favorisi olarak görülen Yunanlar, ilk şoku eşleşmenin birinci maçında sahalarında Zalgiris’e boyun eğerek yaşadılar. Evlerinde oynadıkları ikinci maçı kazanmayı başardılar fakat ilk maçtaki mağlubiyet ev sahibi avantajını Zalgiris lehine çevirdi. Kaunas’ta oynanan diğer iki maçı da kaybeden Olympiakos, 2016 Berlin’den sonra tekrar Final Four’u göremeden sezonu tamamlamış oldu.
Sezon Sonrası Ne Oldu?
Final Four göremeden tamamlanan sezonun faturası koç Giannis Sfairopoulos’a kesildi ve tecrübeli koçla yollar ayrıldı. Kadroda yeniden yapılanmaya giden Olympiakos, Euroleague’i bilen oyunculara yönelirken NBA patentli bir kaç oyuncusuyla yollarını ayırdı. Giden isimlerin arasında NBA patentli oyunculardan çok Ioannis Papapetrou konuşuldu. Papapetrou’nun bu kadar konuşulmasının sebebi ise profesyonel kariyerine başladığı Olympiakos’tan ayrılıp ezeli rakipleri Panathinaikos’a transfer olmasıydı. Ülkemizde ancak futbolda kavga sebebi olarak görülen bu olay Yunanistan’da bir basketbol ekolü olmanın getirisi olarak parkelere de yansıyor. Ayrılanların ardından bir de gelenlere bakalım. Gelen isimler arasında ise en dikkat çekeni koç David Blatt oldu. Darüşşafaka ile harikalar yaratan ve EuroCup’ı müzesine götürmenin mutluluğunu yaşayan Blatt, yeni sezon öncesi takımdan ayrılarak Olympiakos’un yolunu tuttu. Blatt Avrupa basketbolunda rahatlıkla ilk 5 sıraya girebilecek bir koç. Öz geçmişine baktığımızda ne kadar başarılı olduğunu görebiliriz. Ayrıca her geçtiğimiz sezondan ders çıkararak kendini geliştirmesi onu tabiri caizse “KURT HOCA” olarak tanımlamamızı sağlıyor. Blatt dışında kadroya yeni katılan isimler arasında en dikkat çekenler ise Toupane ve Timma diyebiliriz. Özellikle Timma’nın özel performanslara imza atması sürpriz olmaz.
Gelecek Sezon Neler Olacak?
Olympiakos her zaman favoridir. Yine sezona şampiyonluk parolasıyla girecekler. Fakat Fenerbahçe, CSKA Moskova, Real Madrid gibi takımların yanı sıra uzun süredir piyasada görünmeyen Maccabi ve Jasikevicius ile mükemmel bir hava yakalayan Zalgirisin de savaşa dahil olacağını düşünürsek Final Four için işleri hiç kolay olmayacak. Blatt takım kimyasının kıvamını tutturabilirse (Takımın iskeletinin yıllardır beraber oynadığı bir gerçek) Spanoulis önderliğinde yeni zaferlere yelken açabilirler. Spanoulis dışında Printezis, Papanikolaou, Mantzaris ve Milutinov gibi isimler iyi performanslarını sürdürürlerse yani bildiğimiz gibi oynamaya devam ederlerse rahatça Son 8’e kalabilirler. Final Four aşaması için büyük bir özveri gerekiyor. Fakat Olympiakos, tecrübesi ve ekol oluşumuyla zorlukların üstesinden gelebilir.
Tahminimiz
İç sahadaki başarılı oyunlarını sürdüreceklerini tahmin ediyorum. Ayrıca geçtiğimiz sezon sergiledikleri deplasman performansından daha fazlasını da vereceklerdir. Kaptan Spanoulis önderliğinde rakiplerine çok büyük sıkıntılar yaşatacaklar. Dikkat edilmesi gereken bir durum da puan tablosundaki eşleşme savaşları. Güçlü rakiplerden kaçmak için ince hesapların yapıldığı dönemler vardır ve Olympiakos bu konuda oldukça kurnaz davranabilir. Tüm bu koşullar ışığında realistik bir tahmin yapmak gerekirse benim beklentim;
21 GALİBİYET, NORMAL SEZON İKİNCİLİĞİ, FİNAL FOUR ÜÇÜNCÜLÜĞÜ.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Başarılı :sampanya:
(https://cdn.discordapp.com/attachments/915659991996858398/984600770940928020/Comp-1-1.gif)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289199763536/birlikillegal.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=126529.0) Bu Ayın Birliği: Dyakonov'un Ekibi - Bulgarian Mafia (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=126529.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949315435135006/illegal_rol.png) Bu Ayın İllegal Rolü: Holly Molly Hotline (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=130070.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289593995344/etkinlik.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?) Bu Ayın İllegal Etkinliği: Andeyev'in Kumar Gecesi (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949315892310066/illegal.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Dragomir_Melinovic) Bu Ayın İllegali: Dragomir Melinovic - Afo (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Dragomir_Melinovic)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949288448983100/cete.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Ghaalen_Howell) Bu Ayın Çetecisi: Ghaalen Howell - Vicolays (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Ghaalen_Howell)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289011011644/mafya.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Nikolay_Andeyev) Bu Ayın Mafyası: Nikolay Andeyev - leftyguns (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Nikolay_Andeyev)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949288813854740/yars.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Valentino_Maximilano) Bu Ayın Yarışçısı: Valentino Maximilano - OKN (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Valentino_Maximilano)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953362848380239962/motor1.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Eddie_Forester) Bu Ayın Motorcusu: Eddie Forester- Dexter (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Eddie_Forester)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949314977943612/gorev_adam.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?action=profile;u=2768) Bu Ayın Görev Adamı: @Justice
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953360793729114133/unlu.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=93902.0) Bu Ayın Bölgesi: El Corona - Güney yakası
(https://media.discordapp.net/attachments/944949237542694992/953384681464823908/legal.png) Bu Ayın Legal Rolü: Molly Bridges'in cenazesi (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=130170.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949342224146492/legal.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Bu Ayın Legal Birliği: Vice News (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949340768698378/En_iyi_legali.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Evpraksiya_Vereshchagin) Bu Ayın Legali: Evpraksiya Vereshchagin - JegapMassiven (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Evpraksiya_Vereshchagin)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949342509334578/en_iyi_legal_etkinlik.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=128087.0)Bu Ayın Legal Etkinliği: 29/05 Malibu Açılışı (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=128087.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949341943119932/En_iyi_legal_birlik.png) (https://www.vice-rp.com/forum/istatistikler) Bu Ayın İşletmesi: VICE CAFE
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949341217509376/En_iyi_basn_calsan.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Julya_Yalenchka) Bu Ayın Basın Çalışanı: Julya Yalenchka - BiA (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Julya_Yalenchka)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289380114513/dedektif.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Daniel_Patruzzo) Bu Ayın Dedektifi: Daniel Patruzzo - Quixes (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Daniel_Patruzzo)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949340978430022/En_iyi_polisi.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Jenna_McCaffrey) Bu ayın Polisi: Jenna McCaffrey - Fender (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Jenna_McCaffrey)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953362848157925386/avukat.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Steve_McWayne) Bu ayın Avukatı: Steve McWayne - WolFox (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Steve_McWayne)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953362848795488336/unlu.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Tiffany_Quinn) Bu ayın Ünlüsü: Tiffany Quinn - Lulynn (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Tiffany_Quinn)
(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/964839309855305768/karakter_tanitimi.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Sophia_Goossens) Bu ayın karakter tanıtımı: #78157 Sophia "Sofi" Goossens (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Sophia_Goossens)
(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/964839310081810442/belediye.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Bernadette%20Tiefenbruner) Bu ayın Belediye çalışanı: Bernadette Tiefenbruner - higado (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Bernadette%20Tiefenbruner)
(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/980790601966579712/social.png) (https://vice-social.com/social/bussyboss?ref=qs) Bu ayın en iyi Vice Social Kullanıcısı: lilbitch lopee (https://vice-social.com/social/bussyboss?ref=qs)©2022 Vice Roleplay Faction Managment
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Trajik Bir Hikayenin Yarattığı Duygusuzluk: Pençenin Çocukluğuna Yolculuk
Kawhi Leonard şu an yeryüzündeki en iyi basketbolculardan bir tanesi kuşkusuz. Ve bu donuk yıldız Toronto Raptors’ı tarihinde ilk kez NBA finallerine çıkarmayı başardı, hem de takıma katılmasının üzerinden bir sene bile geçmemişken. Peki, Kawhi Leonard denildiğinde aklınıza ilk neler geliyor? Devasa elleri, ligin en iyi iki yönlü oyuncusu olması, sessiz-sakin ve soğuk hali dediğinizi duyar gibiyim.
Kawhi, belki de bu ligin gördüğü en mütevazı süper yıldız. Eğer bu konuda onunla yarışabilecek bir isim varsa o da eski takım arkadaşı Tim Duncan’dan başkası değil. O kadar ki, Leonard’ın çok iyi paralar kazanmaya başladıktan sonra dahi 1997 model bir araba kullanmaya devam etmesi sürekli yazılıp-çizilir. Ancak Kawhi Leonard’ın bu içine kapanık halinin arkasında çok acıklı bir hikaye var ve bunu öğrenmek için Kawhi’ın çocukluğuna inmemiz gerekiyor.
Kawhi henüz çocukken en çok ilgi duyduğu spor aslında Amerikan futboluydu ve bunun en büyük sebebi babası Mark Leonard’tı. Ancak Kawhi lise ikinci sınıfa geçtiğinde; tek odak noktası basketbol olmaya başladı. Pençe bir yandan okula giderken bir yandan da babasının araba yıkama dükkânında çalışarak babasına yardım ediyordu. Bu durum aynı zamanda Kawhi’ın babasıyla birlikte uzun saatler geçirmesine de vesile oluyordu ve bu sayede aralarındaki bağ günden güne güçlenmişti. Ne yazık ki, o araba yıkama dükkanı Kawhi Leonard’ın en kötü anılarından birinin yaşandığı yer olacaktı.
2008’in Ocak ayında Mark Leonard, Compton – Kaliforniya’da bulunan dükkanında çalışırken vurularak öldürüldü. Üstelik o gün Kawhi Leonard’ın bir maçı vardı ve babası oğlunu izleyebilmek için işten erken çıkmayı planlıyordu ancak buna fırsatı olmadı. Cinayeti işleyen ya da işleyenler ise hiçbir zaman bulunamadı.
O gece Kawhi’ı izleyenler arasında ünlü Hollywood yıldızı Denzel Washington vardı ve yıllar sonra o maçla ilgili şunları söyledi:
“O gece oğlumun bir maçı vardı ve ardından aynı sahada ikinci bir maçın daha oynanacağını öğrendim. Kalıp izlemek oldukça cazip gelmişti. Maç başlamadan önce kalabalık arasında dönen laflara dikkat ettiğimde ‘Bu gece oynayacak çocuklardan bir tanesinin babası silahlı saldırıda öldürülmüş.’ tarzında şeyler duymuştum. Maç başlamadan önce sessizliğe bürünüp onun için saygı duruşunda bulunduk. Ve o çocuğun adı Kawhi Leonard’tı. O maçı 29 sayı ve 27 ribaund ile bitirmişti. Anladım ki babasının ölümü onun için çok büyük bir ilham kaynağıydı ve bunu önümüzdeki 20 yıl boyunca yapmaması için hiçbir sebep yoktu.”
Babasının ölümünden sadece 2 ay sonra Kawhi Leonard, lise takımını finallere taşımayı başardı. Rakip ise babasının öldürüldüğü gün karşılaştığı takımın ta kendisiydi. Ve Leonard maç öncesi şunları söyledi:
“Eğer burada olsaydı benimle çok gurur duyardı. Her maç yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Babamın benden istediği şey de buydu.”
Tüm bu yaşananların ardından Pençe, basketbolun kendisi için ne kadar önemli olduğunu böyle anlatıyor:
“Basketbol benim hayatım. Yere düştüğümde beni kaldırmak için elini uzatan yegâne şey.”
Yazının başında da belirttiğim gibi; Kawhi Leonard şu an ligin en değerli oyuncuları arasında ve bunu başarabilmek için kesinlikle çok çalışıyor. Son bir anekdot daha paylaşıp yazımıza son verelim. 2014 NBA finallerinde San Antonio Spurs, Miami Heat’i 4 – 1 ile geçerek şampiyon olmuştu ve Kawhi Leonard Finals MPV seçilmişti. Serinin beşinci yani son maçının oynandığı gün babalar günüydü ve Kawhi Leonard o gün hem şampiyonluğu hem de Finals MVP ödülünü kazanarak son derece duygusal bir an yaşamıştı.
Artık Kawhi Leonad’ın kişiliğine ve geçmişinde yaşadıklarının onun üzerindeki etkilerine biraz daha hakimiz. Geçmişi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlara bekliyorum.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985194102696075324/kapak.png)
Basın Ve Kamuoyunun Dikkatine!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 11 MAYIS 2022, CUMARTESİ 18:00 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz yıllarda Las Venturas Sanat Müzesinden "Julius Caesar" Peter Paul Rubens'ın tablosu çalınması ile birlikte
sanat uzmanı, antikacı, iş adamı.
Aynı zamanda, Demokrat Parti kurucusu olan Avukat Steve McWayne'in müvekkili "Joseph Ventimiglia'ın"sanat ve sanat tarihi bilgisinin ileri derecede olması ve aynı
zamanda tablonun çalındığı Las Venturas Sanat Müzesini gezmiş ve eserleri incelemiş biri olması nedeniyle
INTERPOL tarafından ifadesine başvurulduğunu net bir şekilde açıkladı!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985195950807060510/kelpa.png)
Ventimiglia'nın ifadesinin alındığı bilgisinin basına sızdırılmasından sonra McWayne'in müvekkili hakkında gerçeği yansıtmayan türlü yalan haberler ortaya çıkmış.
Sanat tarihi bilgisinden ve Las Venturas Sanat Müzesini gezmesinden dolayı alınan bu ifade
müvekkilimi kesinlikle suçlu konumuna getirmeyip tam tersi kolluk kuvvetlerine bilgilendirici ifadeler vermesi nedeniyle ona bir kez daha örnek vatandaş statüsü
kazandırmıştır.
Müvekkilin hakkında çıkan haberler asılsız olup bahsi geçen tablonun çalınmasıyla ilgili Joseph Ventimiglia'nın hiçbir ilgisinin olmadığı kesin ve nettir.
Demokrat Parti kurucusu, antikacı, sanat uzmanı ve iş adamı olan müvekkilim Joseph Ventimiglia Vice Şehrinde önemli bir statüye sahip kişidir.
Müvekkilin hakkında kimliği belirsiz kişiler tarafından 13.05.2022 tarihinde Royal Casino'da öldürülmesi
haberi ortaya atılan ve gerçekten tamamen uzak bir hayal ürünüdür.
Ortaya atılan bu yalan haberler ile ilgili gerekli hukuki işlemler müvekkilin talebi üzerine başlatılacaktır
Ve bundan sonraki süreçte hiçbir şekilde müvekkilimin itibarını zedeleyecek yalan haberlerin yapılmasına müsaade edilmeyecektir.
"Avukat Steve McWayne" Müvekkili Joseph Ventimiglia sağlığı yerinde, bir süredir inzivaya çekilmiş ve sakin bir hayat sürmektedir.
Hakkında ne INTERPOL ne de farklı birimler tarafından bir aranma kaydı BULUNMAMAKTADIR.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985200333770879106/KAPAK_2.png)
Star Caddesinde, eğlence hız kesmiyor!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 11 HAZİRAN 2022, CUMARTESİ 18:00 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Şehirrin merkesi olan Star Caddesinde eğlence durmak bilmiyor! Vice şehri sakinleri işlerini ve güçlerini bırakıp Star Caddesinde sahne alan şehrin star ekibi RONIN'in yer aldı. Son haftalarda yaşanan talihsiz olaylardan ötürü sokağın giriş ve çıkışları Vice Şehri Polis Departmanı tarafından görevlendirilen bir kaç memur ve barikatlar ile güvence altına alındı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985201297965858876/kapak_3.png)
Son zamanlarda sahnelerin göz bebeği olan RONIN ve ekibini kutluyor ve başarıların devamını diliyoruz. Yaptıkları ve başardıkları profesyonel faaliyetleri sonucu şehrin eğlence kaynağı haline geldiler. Sayısız konserlerde yer alan RONIN ve ekibinin yakında çıkacak yeni parçalarını da ilk kez eğlenceye tanıklık eden sakinler ile buluşturdular.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985202677069807696/kapak_4.png)
RONIN ve ekibinin yeni parçaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi eksik etmeyin.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka - H.Statham[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985303181040955402/unknown.png)
TERÖRİZM DAVASINDA KARAR AÇIKLANDI!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 12 HAZİRAN 2022, PAZAR, RANDOLPH MITCHELL TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice Şehri Terörizm Davası, 11 Haziran 2022 gününün akşam saatlerinde gerçekleşti. Davada terörizm suçuyla yargılanan iş insanı Robert Castucci, Jackie Bucco ve RONIN grubu solisti Caine Blackhand, mahkeme salonuna Yüzbaşı Leonardo Brooks ve Teğmen Ronald Connacher eşliğinde geldiler. Yargıç William Ronsfield öncülüğünde gerçekleşen bu davaya ilgi fazlasıyla büyüktü. Yüzü geçik insanın katıldığı bu dava, Vice News ekranlarından yüzde yüz canlı bir şekilde yayınlandı. Davadan önce Yargıç William Ronsfield, davaya katılan şahısların İncil'e el basarak doğruları söyleyeceğine dair yemin etmelerini istedi ve bu gerçekleşti.
Ardından savcılık tarafından yargılanan kişilerin suçları okundu, Robert Castucci ve Jackie Bucco'nun Terör Örgütü kurma suçundan, Caine Blackhand'in ek olarak terörizme yardım ve yataklık etme suçundan yargılanacağı söylendi.
Savcıların ardından söz VCPD tarafındaydı ve Sonny Blanchard bir konuşma gerçekleştirdi. Blanchard, 3 Mart 2020 tarihinden itibaren Kasparov Suç Örgütü ile yaşanan çatışmaların raporlarını sundu.
Ardından yargıç, sözü Robert Castucci'ye verdi. Castucci, kendisine yapılan suçlamaları kabul etmedi, Kasparov ile yapılan savaşın bir ekonomik savaş, rekabet işi olduğunu savundu. Castucci, bu durumu "Kasparov'un bizden özenerek açtığı Ermeni-Amerikan Sendikası ile rekabet içerisinde olamaz mıyız?" şeklinde savundu. Ardından gerekli detaylara inildi ve savunmalar gerçekleştirildi.
Bu durumun ardından savcı Darrell Mashburn, yargıca taleplerini iletti: "Sayın yargıç, Jackie Bucco'nun müebbet hapis cezası almasını ve İtalyan-Amerikan İşçi Sendikası'nın kapatılmasını, Caine Blackhand'in de yardım ve yataklık suçundan bin gün hapis cezası almasını ve aynı şekilde Robert Castucci'nin de müebbet hapise çarptırılmasını talep ediyoruz."
Bu talepten sonra söz hakkı Jackie Bucco'ya verildi, kendisi Robert Castucci ve Caine Blackhand ile dostluğunu ve iş ortaklığını anlattı. "Robert Castucci ile uzun yıllara dayalı dostluğumuz, iş ortaklığımız var. Sendika'nın bu tarz işlerde kullanıldığına dair bir kanıtı yoktur. Görüntülerde birçok kişinin elinde silah var. Bahsi geçen kişiyi benim vurduğuma dair bir kanıt yok. O bölgede amacım kendimi savunmaktı."
Jackie Bucco'dan sonra söz hakkı Caine Blackhand'deydi: "Saldırıya uğrayan Jackie Bucco'yu yerde gördüm, onu kavradım ve aracıma taşıdım. Direksiyonu Little Fierro'ya kırdım. Kimse kusura bakmasın, hiçbir devletin yasaları bir insanın hayati tehlikesinden önemli değil. Kimsenin kafasında da "Federal Ajanı Vurdum!" yazmıyor. Kaldı ki kati suretle düşünmüyorum, bu adamlar iş adamı, bu ülkeye para kazandırıyorlar, bu ülkenin ekonomisine katkı sağlıyorlar, silah taşımakla onları suçluyorsunuz, 2017 itibariyle Amerika Birleşik Devletleri'nde sivil silahlanmanın oranını biliyor musunuz? **bağırarak**HER YÜZ KİŞİDE YÜZ YİRMİ ADET SİLAH VAR! Bu adamlar bu şehirde iş yapmak için tutunmaya çalışıyorlar, tehdit alıyorlar ve 7/24 koruma sağlanmıyor. Yargınızı yaparken bu gibi istatistiklere dikkat etmelisiniz, adalet sizden gelecek. "
Savunmalardan sonra yargıç, jüri üyelerini yanına çağırdı ve bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeden sonra karar açıklandı. Karar şu şekilde:
Caine Blackhand, 1000 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Jackie Bucco, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Robert Castucci için ise davası bir sonraki duruşmaya ertelendi, bu sürece kadar şehir dışına çıkmama yasağına ve bu süreye kadar tüm malvarlığının araştırılmasına karar verildi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299239829659648/samp_11_06_2022_21_58_37.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299239322157116/samp_11_06_2022_21_58_31.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299238852382790/samp_11_06_2022_21_53_08.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299242312683611/samp_12_06_2022_00_34_53.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299244174954546/samp_12_06_2022_00_37_42.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORR. MitchellHABERR. MitchellKAMERAHugh Statham & Jack Leavigne & Madelyn Caron & Julya Yalyenchka & Sheila McGray[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Julya "JULY" YalenchkaTarihler 29.07.2001'i gösterdiğinde gece saatlerinde dünyaya gözlerini açan Julya Yalenchka, ailenin tek kız çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Sawa Yalenchka sıfırdan kurduğu ve inşasına kadar yer aldığı Yalenchka M&D şirketinde kurucu pozisyonunda yer almıştır. Babası uzun yıllar sonucu tek hayali olan modacılık şirketini faaliyete geçirmesi ile birlikte, açılışı ile beraber problemler getirmesi ailenin huzurunun kaçmasına neden olacaktır.Sawa uzun yıllar sonucu hayalini kurduğu şirketi artık yavaş yavaş büyütmek ve ekonomik anlamda daha rahat olabilmek adına her çarşamba şansına güvenen ve bunu paraya dönüştürmek isteyen Sawa bir kumarhane gecesi baskına uğrayacağından haberi dahi yoktu. SWAT ekipleri kumarhaneyi bastıktan hemen sonrasında masada bulunan bütün paraları çantasına yükleyerek kaçmayı tercih etmiş ve oracıkda yakalanmıştır. Julya henüz 6 yaşındayken babasının parmaklıkların arkasında olduğunu dahi bilmiyordu. Annesi Irina Yalenchka bu durumdan haberdi; aslına bakarsanız Sawa'yı ihbar edende oydu...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/985621388201168947/FEDERAL_1.png)Gerçeklerin Yüze Vurma VaktiNasıl? Neden? Irina çok uzun zamandır Sawa'nın kumarhane gecelerinde hayatının büyük bir vaktini geçirdiğini çok iyi biliyordu, saatler 04:21'i gösterdiğinde Sawa daha yeni eve adımını atıyor, sabah 10:30'da işe gidiyor ve daha sonrasında gününün çoğunluğunu kumarhanede geçiriyordu. Sawa evine her ne kadar gizli bir şekilde ve fark ettirmeden gelmeye çalışsada Irina her şeyi biliyordu. Hayatında duymadığı yalan kalmamış, kocasına karşı olan nefreti ve onu bu aileye tek bağlayan şeyin Julya olduğu gerçekleri değiştirmiyor. Sawa, Julya doğduktan sonra paragöz bir insan olduğu ve hiç şeye gözü doymayan bir adam haline gelmişti. Irina bu durumdan çok rahatsız oluyordu, haklıydı da. Irina o kadar akıllı ve uyanık bir kadındı ki olan biten her şeyden haberdardı. Sawa'da bir o kadar saf ve yardımsever bir adamdı. Irina'nın bu kadar uyanık olduğu ve günün birinde kendisini ihbar edeceğini dahi düşünmüyordu.Düşünmezdi de...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/985621387886624808/FEDERAL_2.png)Yüzleşme Vakti
Julya 13 yaşına henüz adım basmışken babasının ortalıkta olmaması onu hayal kırıklılığına sürüklüyordu. Babasını henüz 6 yaşındayken parmaklıklar arasına göndermiş ve toplam 7 yıl boyunca doğum gününde dahi görememiş olması bir kız çocuğunun yaşayacağı en büyük acılardan birisi. Annesi Irıina, Julya'ya hem anne, hem baba olması ile birlikte maddi, manevi her türlü desteği kızından yana kullanmıştır. Sawa 2014 senesinde parmaklıkların arkasından, önüne geçmiş ve daha rahat ve sakin bir yaşam sürmek üzerine yemin etmiştir. Yalenchka ailesinde başrol olmadan da her daim bir joker oyuncu vardır. O joker işte Irina'ydı. Sawa bu hikayede bir süre sonra devamlılığını bitirmiş, hapishaneden çıkması ile birlikte eline bir adet mektup ulaşmıştır. Mektubun içerisinde:Uzun zaman oldu, Sawa. Günün birinde severek evlendiğim, kendimden dahi daha çok sevdiğim bir adamı ihbar edeceğim aklıma dahi gelmemişti. Evet, o gecenin sorumlusu bendim. Ben ihbar ettim. Ve asıl garip tarafta bundan hiç pişman olmamamdı Sawa. Seni her daim sevdim, her şeye rağmen. Beni aldatmalarına rağmen. Bunların hiç birine karşı gelmedim, çünkü seni ne kadar sevdiğim tarif dahi edilemezdi. Fakat söz konusu kızımız, Julya olana kadar. Kızımızın geleceği ile oynaman senin suçundu, kızımızın senin yolundan gitmesini; şeref duygusu olmayan bir kişiye "baba" demesini istemiyordum. Kendinden başka hiç kimseyi, beni hatta kızımızı dahi düşünmüyordun. Ve hiç bir zaman düşünmedin de. Her ayrılığın güzel bir sonu vardır fakat bizimkisi pek öyle olmuyor görünüşe bakılırsa, kızımdan ve benden uzak dur. Kızımızın her yaş gününde "anne, babam gelecek mi?" demesinden artık hoşlanmıyorum, beni hayal kırıklılığına sürüklüyor. Fakat artık onunda gerçekler ile yüzleşmesi lazım. Biz seni hafızamızdan sildik, sende bizleri silsen iyi olur. Bir daha görüşmemek adına...Güzel Başlangıç, Kötü SonMektubu okuması ile birlikte göz yaşlarına boğulan Sawa'nın hikayesi birnevi burada sonlanmıştı bile. Ne de olsa boyundan büyük işlere bulaşılmaması gerektiğinin dersini çok iyi almıştı. Artık o bir suçluydu, her ne kadar bir cinayet işlemese de.(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/985621387634962482/FEDERAL_3.png)AileIrina ve Sawa'nın boşanmasının ardından uzun bir zaman geçmiş ve Julya artık genç bir kız olması ile birlikte babasının yolundan gitmeyeceğine dair annesine karşı yemin etmiştir. Annesi ondan pek emin bir sözle "sana güveniyorum kızım, kendimden bile çok güveniyorum, beni hayal kırıklılığına uğratmayacağını da çok iyi biliyorum." Babasının yokluğuna alışmıştı artık Julya, öyle de olması gerekiyordu. Eğitim hayatını başarılı ile tamamlayan Julya, radyo ve televizyon bölümünden yüksek lisans yaparak eğitim hayatını burada sonlandırmıştır. Doğduğu ülke olan Rusya'da pek fazla basın hayali kuramayan Julya sırasıyla pek çok ülke gezmiş ve her birini denemiştir. The Shirohime adında bulunan şirkette stajyer olarak görev almış ve daha sonrasında terfilendirilmesi ile birlikte şirketin kurucusu Bayan Shirohime'nin şirketi kapatma kararı sonrası çalışanlarını yüzüstü bırakmıştır. Japonya'dan, İngiltere, Çin, Ukrayna, Portekiz, Fransa, Almanya, Belçika ve son durağı olan Amerika'ya uçak bileti alması ile birlikte hayatının daha yeni başlayacağını kim bilebilirdi? Dışarıdan bakıldığında annesi ile pek fazla görüşmüyor olsa da aslına bakarsanız gerçekler bunları göstermiyor. Annesi ve Julya birnevi birer öz kardeş gibiler. Irina kızına anneliğin ve babalığın yanı sıra bir arkadaş, bir kardeş olabiliyor. Bence bir aileyi asıl güzelleştiren tarafta burası. Sawa'nın yokluğunu dahi hissetmeyen bu ikili günün birinde "kim bilebilir Sawa şimdi ne yapıyordur?" sorusunu soracaklarını dahi düşünmüyorlardı bile.(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/940200184326000651/mm_56.png)Son YolculukAmerika'nın başkenti Washington'da bir süre bulunmasının ardından annesininde kızı ile birlikte yaşama kararı an itibari ile ikiliyi daha çok birbirine bağlamış ve kördüğüm artık ayrılmaz olmuştur. Julya nereye gitse annesi orada, bundan şikayet duygusu dahi beslemeyen Julya hayatından epey memnun olması annesini daha da mutlu ediyor. Her ne kadar hikayenin kahramanı eksik olsa bile, aslına bakarsanız hikayenin başrol oyuncusu gibi gözüken kişilerin, başrol olmamaları.
Günün birinde kapısına bir zarf bırakılan Julya'nın bundan haberi dahi yoktu. Ta ki zil çalınana kadar. Kapıyı açtıktan sonra zarfı açıp bütün dikkatini yazılanlara vermiş olan Julya, nereden bilebilirdi ki hayatının dönüm noktası olacağını? Teklif Amerika'nın Florida şehrinde yapılanmasını sürdüren ve dünyaca ünlü basın şirketi olan Vice News şirketinin davetini reddedemezdi bile. Julya tek bir saniye düşünmeden teklifi kabul etmesi ile birlikte annesinin yardımı sonucu Florida'ya yerleşmek adına gün içerisinde ki ilk uçak biletini almış ve apar topar Florida'ya uçmuşlardır. Kim bilebilir, belki asıl hikaye burada başlıyor...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/966407368248283236/1.png)Külahlar DeğiştiriliyorFlorida'ya yerleşme kararında pişmanlık duygusunu dahi beslemeyen bu ikili evlerini dahi tutmuşlardı. Vice News'de stajyer olarak başlayan Julya'nın terfi alması o kadar da uzun sürmemişti, ne de olsa öncesinde dünyaca ünlü Bayan Shirohime ile çalışması bunda önemli pay sahibi olmasını sağlamıştı. Birden fazla kültür gördüğünden ötürü pek fazla yabancılık çekmeyen bu ikili şehre hızlı bir süreçte alışmışlardı. Geldiklerinden bugüne kadar birden fazla önemli dostluklar kazanmıştır. İrına kocasından kalmış şirketinin başına geçebilirdi fakat o bunu yapmadı, sıfırdan kurmak istediği, kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini göstermek adına Goldstar adında ve altında birden fazla departmanın bulunduğu bir moda şirketi kurmuş ve faaliyete geçirmiştir. Şirketin asıl departmanları moda ve tasarım olmak üzere yapılanmasını sürdüren Goldstar şirketi önemli şirketler arasında gösteriliyor. CEO pozisyonunda yer alan Julya ve Irina artık bir şirket yönetiyorlardı, şirkette oldukça fazla miktarda çalışan sahibi olan bu ikili, dostlarının da yardımı ile birlikte bu işinde üstesinden geleceklerdi.(https://vice-social.com/social/content/uploads/photos/2022/05/sngine_e67e01741bee24dcc393c212e712ce77.png)Verilen Sözlerin Havada KalmasıFlorida'da her şey çok güzel ilerliyordu, ta ki Julya bir Rus mafyası ile tanışana kadar. Mafyadan bir kaç kişi ile tanışması sonucu şehrin karanlık yüzüne tanıklık etmiş ve burada daha güzel işler başarabileceğini inanıyordu fakat annesine verdiği sözde hiç bir zaman aklından çıkmıyordu. Babasının yolundan gitmeyeceğine dair söz vermiş fakat kendisine hakim olamıyordu. Goldstar Moda ve Goldstar Tasarım şirketlerini yöneten İrına ve Julya parasal anlamda hiç problem yaşamıyordu fakat daha fazla paraya aç olan Julya, Deepweb üzerinden Goldstar.onion şirketini faaliyete geçirmişti. Irina'nın bu durumdan haberdar olmaması ile birlikte hiç bir zaman araştırma duygusuna dahi kapılmamıştı, Irina. Çünkü kızına güveni sonsuzdu. Fakat nereye kadar süreceği bilinmiyordu...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/974321751586639912/samp_12_05_2022_17_45_46.png)Birlikteliğe Giden YolculukKime ne zaman, ne sözler verilse günün sonunda o sözler havada uçuk gidiyor, Julya ve Irina'nın arasında sözlerde öyle oldu. Irina kızı ile birlikte kurduğu ve faaliyete geçirdiği Goldstar şirketi ile meşgulken, Julya hem Vice News, hem de Deepweb'de yer alan Goldstar.onion şirketi ile daha da meşgul. Artık şehrin karanlık yüzüne de şahit olan Julya, günün sonunda mutlu olan taraf olacaktı. Peki ya annesi? Julya'nın gece hayatına düşkün olduğu ve verdiği sözlerden kaçması ile birlikte günün sonunda mutlu olan taraf mı olacakdı? Yoksa üzülen taraf mı? Ya da iki duygu bir arada babasının yolundan mı gidecekti? Bunu zaman gösterecek...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/984795031372173312/july_31231.png)BilgilendirmeTanıtım aktif, kaldığımız yerden devam. [PART 1] - yayınlandı, detaylıca okumanızı tavsiye ederim. Tanıtım [ PART ] halinde devam edecek.www.goldstar.onion (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=129015.0)www.goldstardesign.com (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=129219.0)www.goldstarmoda.com (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=129018.0)
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Bardağı Taşıran Son Damla Mı?
Cleveland Cavaliers’ın sahibi Dan Gilbert ve LeBron James arasında uzun ve bir hayli sancılı bir ilişki var. 2010 senesinde LeBron Cavaliers’dan ayrılacağını açıkladığında Gilbert herkese açık bir şekilde yayınladığı mektupta ona “korkak bir hain” olarak seslenmişti. Geçtiğimiz günlerde LeBron bu mektubun ikinci dönüşüne engel olduğunu, hatta annesinin ve eşinin Gilbert’ın “saygısız” sözleri nedeniyle kararına karşı çıktığını açıkladı. Kral o zaman “Bu ufak önemsiz şeylerle kafamızı kurcalamayalım. Evimize dönüp kendi ismimizden bile büyük olan bir şey yaratalım” diyerek ailesini ikna etmişti. Şimdi Dan Gilbert yine çok saçma bir kararla LeBron’un karşısında ve eğer 2018’de Kral gemiyi terk ederse, tek sorumlusu kendisi olacak.
Kaçırmış olanlar için kısa bir özet ile başlayalım. Geçtiğimiz günlerde Cavaliers’ın kontratı bitmek üzere olan genel yöneticisi David Griffin istifa ettiğini açıkladı. Bunun arkasındaki asıl sebebin Dan Gilbert ile takımın geleceği konusunda anlaşamadığı olduğunu belirtti. Peki bu neden LeBron’u Cleveland’dan kaçırsın?
İşte başlıyoruz.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985801164878647326/la1.jpg)
Başkanların ve yöneticilerin takımlardan istifa etmesi yada kovulması NBA’de olağan bir durum. Fakat bu seferki farklı. En azından LeBron ve Cavaliers için. Geçtiğimiz aylarda LeBron medyaya Griffin’in kontratının uzatılması gerektiğini bir çok kez, farklı şekillerde dile getirdi. Dan Gilbert buna rağmen Griffin’e yeni bir kontrat önermedi. Bunun üstüne Dan Gilbert, David Griffin’in diğer takımlarda açılan yönetici pozisiyonları için görüşmesini engelledi. Son 3 senede takımı 3 kez finallere çıkarmış bir yönetici David Griffin. 47 senelik şampiyonluk kuraklığını bitiren bir yönetici. Ve Gilbert kulüp için bu kadar değerli bir adamla “finansal” açıdan anlaşamadığını söylüyor. LeBron ise bu karardan “şoke olduğunu” ve “hayal kırıklığına” uğradığını belirtirken attığı tweet ise yaptığı işinin gerekli kimseler tarafından takdir edilmediğini anlatıyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985801251889491978/la2.jpg)
David Griffin’in bu takım için neler yaptığını biraz daha açalım. Her şeyden önce LeBron, 2014 yılında Griffin ile beraber Cavaliers’a döndü. 2015 yılında NBA Yılın Yöneticisi ödülünde ikinci sırada yer aldı. 2016’daki şampiyonlukta çok büyük paya sahip. Büyük yada küçük her türlü hamlede ustalığını bir çok gösterdi. Andrew Wiggins‘i Minnesota Timberwolves’a yollayarak Kevin Love‘ı getirdi. 2o15 finallerine giden yolda önemli rol oynayan Timofey Mozgov‘u kadroya kattı. New York Knicks kadrosundan ölü gözüken Iman Shumpert ve JR Smith‘i söktü getirdi. Richard Jefferson ve Channing Frye gibi veteranları kadroya kattı. İkisinin de bu takımdaki rolleri tartışmasız büyük. Sadece bu sezon nokta atışı dediğimiz Kyle Korver takasına imzasını attı. Rotasyondan düşmeden takımda rol bulan Derrick Williams‘ı getirdi. Deron Williams‘ı bir şekilde yakaladı. Andrew Bogut sakatlanmasa o da büyük bir başarı sayılabilirdi. Belki de en önemlisi David Blatt‘i sezon ortasında kovup Tyronn Lue‘yu takımın başına getirdi. Evet, bunların hepsini yapan adam David Griffin. Anlayacağınız adam bu işi biliyor.
Golden State Warriors‘ın basketbolu değiştirdiği açıkça belli olurken, yine David Griffin takımın anlayışını 2015 senesindeki sıkışık ve sert oyundan, 2017 senesinde gördüğümüz pace and space’e çevirdi. Bu sene LeBron kariyerinin en efektif hücum senesini geçirdi ve Cavaliers rekor üstüne rekor kırdı. Evet Haziran ayında açıkça gördük ki Kevin Durant hamlesi ile bu raundu Warriors kazandı. Fakat Cavaliers’ın da müthiş bir takım olduğunu, diğer 28 takımdan çok daha üstün olduğunu da gördük. Finalleri kaybetmenin ardından bir kaç gün geçmesinden David Griffin yine kolları sıvadı. Warriors’a kafa tutabilecek bir canavar yaratmak adına Paul George ve Jimmy Butler‘a var gücüyle saldırmaya başladı. David bu hamlesi ile LeBron’a “Takımda kal, biz yine gerekli hamleleri yapacağız” güvenini verdi. Takım ve Griffin arasında öyle bir ilişki vardı ki bu sene Doğu Konferansı şampiyonu olduklarında sahneye onu çağırdılar.
Griffin bütün bunların karşılığında ise Dan Gilbert’ın egosuna takıldı. LeBron ile beraber kazanmayı öğrenmiş birini takımda tutmadı. Takımın sevdiği bir figürü kapı dışarı etti ve belki de sahipliği ettiğin takımın sonunu getirdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985801357573357578/la3.jpg)
LeBron James “Bana şampiyonluk için gerekli parçaları bulan ve getiren adamı yolladınız” dese, kim ne diyebilir? Kral’ın 2018 senesinde Los Angeles’a taşınacağı dedikodusu her geçen büyüyor. LeBron bu David Griffin kararında “hayal kırıklığı” yaşadığını belirtirken “gelecek ile ilgili endişe duyduğunu” da ekledi. Bu saçma hamlenin zamanlaması ise bu endişenin nedeni. Dan Gilbert’ın o yazdığı hakaret dolu mektuptan beri yaptığı en kötü şey belki de Griffin’i tutmamak oldu.
Şu an takas hareketleri NBA’de görülmemiş bir seviyede. Paul George, Jimmy Butler, Kristaps Porzingis, Blake Griffin, Gordon Hayward dedikoduları havada uçuşuyor. Draft hakkı bulunmayan Cavaliers’ın bu süper starlardan birini kadrosuna katabilmesi için David Griffin gibi işini bilen birine her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var. Elinde olmayan draft haklarını üçüncü bir takımdan bulacak, farklı takımların zayıf noktalarını bilerek onlara odaklanacak, bazılarının iyi niyetini süistimal edecek tecrübeli bir kukla oynatıcısına ihtiyaç var. Fakat Dan Gilbert’ın yerini doldurmak istediği isim ise Chauncey Billups. Yöneticilik geçmişi hiç bulunmayan, ESPN’de yorumculuk yapan eski bir NBA oyuncusu. Adamın o kadar tecrübesi yok ki, eğer Billups bu pozisyona gelirse onun için ayrı bir alt yönetici daha işe alınacak. Bu kişinin görevi Billups’ın tecrübesinin yetersiz kaldığı günlük yönetici işlerini yapmak olacak.
Şaka mı yapıyorsun?
Warriors’a finalde kaybetmişsin. Bir hamle yapman gerekiyor. Kulübün üzerindeki muhteşem başarı baskısı yetmiyormuş gibi 2018’de LeBron’u evde tutmanın baskısı da var. Ve seni 3 kez finale taşımış adamın kontratını uzatmıyorsun öyle mi? Şu an merak ediyorum, takas yapmak isteyen takımlar Cavaliers’da kimi arıyor? Telefonun ucunda bu görüşmeleri kim yapıyor? Diyelim ki Billups, Carmelo Anthony‘i bu takıma gibi saçma bir takas yaptı. (Carmelo’nun bu saatten sonra hiç bir takıma faydası olacağına inanmıyorum) Bunun sorumlusu kim olacak? Billups mı yoksa bunlara izin veren Dan Gilbert mı?
Kral James duygularını ve gururunu bir kerelik kenara koydu. Dan Gilbert’a rağmen Cavaliers’a tekrar döndü. Fakat artık Gilbert’ın saçmalıkları ile uğraşacak vakti yok. Şehrin 50 senedir hasret olduğu şampiyonluğu da getirdi ve mayıs ayında dediği gibi kanıtlaması gereken bir şey de yok. Tek istediği şey Michael Jordan’ı kovalamak, olabildiğince şampiyonluk yaşamak ve ismini tarihe kazımak. Eğer Kral 2018’de ayrılırsa bunun en büyük nedeninin bu karar olacağına inanıyorum. Çünkü Gilbert bu hamlesi ile LeBron’u kovaladığı her şeyden bir adım daha uzaklaştırdı.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)25 Yaş Altındaki En İyi 10 Oyuncu
Usta isimler yaşlanırken, gözümüz genç oyunculara yöneldi. LeBron James, Stephen Curry, Kevin Durant, James Harden gibi isimlerin olduğu dönem kapanmaya yüz tuttu. Biz NBA severler yeni oyunculara alışmakta zorlansa da, yapacak başka bir şey yok. Alışmak ve sevmek zorundayız; çünkü biz bu kuruluşu, biz bu oyunu seviyoruz. Bu makalemizde ise, ESPN’in hazırladığı, 25 yaş altındaki en iyi 10 oyuncuya bakacağız. Hazırsanız başlayalım.
10. Shai Gilgeous-Alexander (SGA)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985799719987073044/ss1.jpg)
Ligde 3.sezonuna giren SGA, bu sezon üst seviyede oynuyor. İlk iki sezonunda 14.6 sayı, 4.2 ribaunt, 3.3 asist, 1.2 top çalma ve 0.6 blok ile oynadı. Bu sezon ise 23.7 sayı, 4.7 ribaunt, 5.9 asist, 0.8 top çalma ile oynuyor. İşin büyüleyici kısmı ise en yüzdeli sezonunu yaşıyor. Maç başına 4.9 üçlük deneyen Shai, %41 yüzde ile en az 2 üçlük buluyor. 22 yaşındaki genç oyuncu, bu harika patlama ile ESPN’in 10. sırasında yer aldı.
9. Bam Adebayo
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985799839470190612/ss2.jpg)
Bu adam nasıl 23 yaşında? Görüntü olarak oldukça yaşlı gözüken Adebayo, henüz 23 yaşında. Heat ekibinin çok sevdiği ve elinde tutmak istediği genç oyuncu, son iki sezonda patlamasını yaşadı. İlk iki sezonunda 8 sayı, 6.5 ribaunt, 1.9 asist, 0.7 top çalma ve 0.7 blok kaydeden 2.06’lık pivot Adebayo, son iki sezonunda oldukça gelişti. 2019 – 20 sezonunda Miami Heat ekibinin finale yükselmesini sağlayan parçalardan biriydi. 2019’dan bu yana kaydettiği istatistikler şu şekilde: 17.2 sayı, 9.9 ribaunt, 5.2 asist, 1.1 top çalma, 1.2 blok. Bunların yanında 1 kez All – Star seçilerek, 2019 – 20 sezonunda Yılın Savunma Beşi’ne seçildi. Bunlar da onu, ESPN listesinde 9. sıraya yerleştirdi.
8. Devin Booker
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985799950657015808/ss3.jpg)
Devin Armani Booker, Book. 70 sayı kariyer rekoruna sahip, belki de NBA’de değeri en az bilinen oyuncu. Son üç sezondur 26.4 sayı, 4.2 ribaunt, 6.1 asist, 0.8 top çalma ve 0.2 blok ortalamalarına sahip. Sayı makinesi olan Booker, 10.000 sayı barajını geçmek üzere. Ancak başarı paneli oldukça eksik. Genç ve yetenekli yıldız Booker, sadece 2 kez All – Star olabildi. Bunun yanında 2015 – 16 Yılın Çaylak Beşi’ne seçildi. Bunun dışında, MVP, şampiyonluk şeklinde başka hiçbir başarısı yok. Dileriz ki, kendisini bulur. Hak ettiği tüm başarılara ulaşır.
7. Ben Simmons
Lige kısa forvet olarak gelen Simmons, ilk sezon oynamadıktan sonra oyun kurucu poziyonuna geçiş yaptı. Embiid ile harika sinerji yaşayan Simmons, Philadelphia’nın şimdiden dokunulmaz olarak gördüğü bir oyuncu oldu. 2017 – 18 Yılın Çaylağı seçildi. 2017 – 18 Yılın Çaylak Beşi’ne seçildi. 3 kez All – Star oldu. 2019 – 20 NBA’in En İyi Beşleri’ne seçildi. 2019 – 20 En İyi Savunma Beşi’ne seçildi. 2019 – 20 sezonunda top çalma lideri oldu. Bütün bunlar, onu ESPN’in 7. sırasına taşıdı. Sizce daha yukarda mı olmalıydı?
6. De’Aaron Fox
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985800095150788608/ss4.jpg)
Fox’un paragrafına bu şekilde girmek istemezdik ancak kendisinin hiçbir “resmi” başarısı yok. Tıpkı üstte verdiğimiz örnekler gibi. Ancak kendisi inanılmaz bir seviyeye geldi. 2017’de birçok kişi onun hakkında “Bu çocuğu gözden kaçırdınız!” dedi. Fox, o sene 5. sıradan seçildi. İlk sezonunda 11.6 sayı, 2.8 ribaunt, 4.4 asist ve 1 top çalma ile oynayan Fox, bu sezon harikalar yaratıyor. Bu sezon yaptığı harika ortalamalar şu şekilde: 24.7 sayı, 3.4 ribaunt, 7.2 asist ve 1.4 top çalma. Bunların yanında istatistiklere düşmeyen estetik sayılar, nefis paslar! Bütün bunlar sayesinde De’Aaron Fox, listede 6. sırada yer aldı. Ne düşünüyorsunuz?
5. Jayson Tatum
Belki de listenin en sansasyon yaratan ismi. Daha üst sıralarda bulunması gerektiği çoğunluk tarafından düşünülse de, ESPN, Tatum’ı 5. sıraya koydu. 2017’de Boston Celtics tarafından 3. sıradan seçilen Tatum, geleceğinin tehlike olduğu bariz bir şekilde görülen bir oyuncu. İlk sezonunda 13.9 sayı, 5 ribaunt, 1.6 asist ve 1 asist ortalamalarını kaydetti. Günümüzde Boston ekibine liderlik yapacak kademeye geldi. 2017 – 18’de Yılın Çaylak Beşi’ne seçildi. 2 kez All – Star oldu. 2019 – 20’de Yılın Beşleri’ne seçildi. 2020 – 21 sezonunda 25.7 sayı, 7.1 ribaunt, 4.2 asist ve 1.3 top çalma ile ilerliyor. Yavaş yavaş tarihi bir oyuncu olma yolunda ilerleyen Tatum, ESPN’in 5. sırasında yer aldı. Sizce kaçıncı sırada olmalıydı?
4. Donovan Mitchell
Utah Jazz’in smaç şampiyonu Donovan Mitchell, 24 yaşında. Lige geldiği ilk günden beri harika işler gösteren Mitchell’ın, henüz 20 sayı ortalamanın altına düştüğü bir sezon yok. Üstüne üstlük, her sezon kendine katarak ilerlemeye devam ediyor. Belki de ileride MVP olduğunu göreceğimiz Mitchell, 2 kez All – Star oldu. Utah Jazz’in başarısından da anlayabileceğimiz gibi, Spida, en iyi sezonunu 2020 – 21 sezonunda yaşıyor. Bu sezonki istatistikleri şu şekilde: 26.3 sayı, 4.5 ribaunt, 5.3 asist ve 1 top çalma. Güncel liste ile takımı, batının en iyisi durumunda. Donovan ise bu senaryoda baş rol oynuyor. Sizce Donovan hak ettiği sırada mı?
3. LaMelo Ball
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/985800272200753152/ss5.jpg)
Çaylak mı çaylak! Çaylak, ama ne çaylak! Michael Jordan’ın bile takdir ettiği bir çaylak! LaMelo Ball, yaşadığı sakatlığa kadar harikalar yaratıyordu. 19 yaşındaki genç oyuncu, istatistikler bir yana, görsel olarak harika işler başardı. 1 kez triple – double yaptı. 15.9 sayı, 5.9 ribaunt, 6.1 asist, 1.6 top çalma gibi ortalamalar kaydetti. Başarılı oyun tarzıyla Charlotte Hornets’a ilaç gibi geldi. Ne yazık ki sakatlandı, ancak bu onu listede alt sıralara atmadı. En iyi 10 oyuncu listesinde Ball, 3. sırada yer aldı. Sizce çaylak bir oyuncuya göre çok mu yukarıda, yoksa tam yerinde mi?
2. Zion Williamson
Makine, canavar, tosun Zion. İlk sezonuna çok geç başladı. Sakatlıklarla uğraştı. Buna rağmen 2019 – 20 sezonunda Yılın Çaylak Beşi’ne seçildi. 4 numara oynayan solak Zion, henüz 20 yaşında. 2020 – 21 sezonunda bomba gibi! Rakiplerinden üstün olduğunu bu sezonda ortaya koydu. 2020 – 21 sezonunda Zion; 26.8 sayı, 7.2 ribaunt, 3.6 asist, 0.9 top çalma ve 0.7 blok ortalamalarını tutturdu. Ayrıca Zanos, 1 kez All – Star oldu. Sakatlıkların engel olmadığı senaryoda Zion’u çok fazla başarı bekliyor. Siz olsanız, Zion’ı 2. Sıraya koyar mıydınız?
1. Luka Dončić
El Matador, The Don, Wonder Boy, Swaggy L, Cool Hand, LUKA MAGIC! Slovenya doğumlu Luka, 22 yaşında. Ancak yaptığı her işi, bir usta edasıyla yapıyor. 2018 – 19’da Yılın Çaylağı ödülünü aldı. Aynı sezon, Yılın Çaylak Beşi’ne seçildi. 2019 – 20’de Yılın En İyi Beşi kadrosuna alındı. 2 kez All – Star oldu. Tıpkı Donovan Mitchell gibi, henüz 20 sayı ortalamanın altına düştüğü bir sezonu yok. İlk sezonunu 21.2 sayı ortalama ile bitirdi. Muhteşem son saniye basketlerine imzasını attı. 2. sezonundan itibaren MVP yarışlarında yer almaya başladı. Tarihin en iyi Avrupalı oyuncusu olma yolunda aday olduğunu düşünen insan sayısı oldukça çok! ESPN’in en yetenekli genç oyuncusu Luka Doncic’in bu sezonlu istatistikleri şu şekilde: 28.5 sayı, 8.1 ribaunt, 8.7 asist, 1 top çalma ve 0.6 blok. Dileriz ki başarıları daim, sakatlıklar ondan uzak olur.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985888658064310312/basn_2.png)
Şehirde Kaos Bitmek Bilmiyor!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 13 HAZİRAN 2022, PAZARTESİ 16:00 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Son zamanlarda Vice şehri sokaklarında kaosun durmak bilmemesi ile birlikte sabah saatlerinde yaşanan ırkçılığın yanı sıra olay sırasında mağduriyet altında kalan şahısların yaralanması ile son buldu! Kimlikleri henüz tespit edilemeyen saldırganların birer motorcu çetesinde dahil oldukları bilgi dahilinde.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985888657485492244/basn_4.png)
Mağdurlar araçları ile birlikte şehirde sehayat ederken maskeli motorcu gruplarına denk gelmesi ile beraber ortada bir trafik kazası gerçekleştiği ve iki tarafında anlaşamaması üzerine ırkçılığın devam etmesi ile birlikte olay yerinde maskeli şahısların silah patlatması sonucu 2 ağır yaralı mevcut.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985888658437587034/basn_1.png)
Olay yerine VCPD ve VCFMD ekiplerininde dahil olması ile birlikte yaralıların hastaneye kaldırılması sonucu durumlarının ağır olduğu belirtildi.
VCPD ekipleri aldıkları bilgileri basına aktarmaktan çekinmedi. Olay yerinde bulunan Memur Tedrick'den aldığımız bilgilere göre
maskeli şahısların MAC-10 marka silah ile mağdurları yaraladıkları ve son zamanlarda Market Caddesinde ve Verona taraflarında silahların
günden güne daha sık patlaması sonucu bölge, VCPD ekipleri tarafından güvence altına alınmıştır.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/985888657808445460/basn_3.png)
VCPD ekipleri bölgenin etrafında bulunan kamera görüntülerine ulaşıp, saldırganların kimliklerini tespit etmeye çalışacak. Vice şehrinde bitmek bilmeyen terörizm saldırıları günden güne daha fazla masum insanın katledilmesine yol açıyor.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
ne zaman konuğun oluyorumne zaman dilersen
En iyi muhabir, başarılar dilerim. Takipteyim. :palmiye: :vice: :sampanya:Estağfurullah
Eğlence Durağı 1.Bölüm - Chappie Welcox - VUSCK Night Club
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Eğlence Durağı" Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese iyi akşamlar, Vice şehri sakinleri!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Uzun bir ara sonrasında tekrardan kameraların karşısında olmak mutluluk veriyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bugün ki eğlence durağımız Vusck Night Club.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evett, bugün ki konuğum, Chappie Welcox. Kendisi Vusck Night Club'ın yöneticilerinden.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Chap. Öncelikle hoş geldin programımıza.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günün nasıl geçiyor?
[YAYIN] Chappie Welcox: Herkese merhabalar! Hoş bulduk. Gerçekten günüm çok yoğundu. Haliyle yoruldum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aslına bakarsan oldukça iyi görünüyorsun, bunu neye borçlusun, Chap?
[YAYIN] Chappie Welcox: Neredeyse otuz beş yaşıma geldim. Sadece insanları anlamaya çalıştım. Bu işin formülü bu. Anlamak ve anlayışlı olmak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, kesinlikle hak veriyorum. Pekala, bulunduğumuz gece kulübü hakkında bizlere bilgi verebilir misin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dinleyicilerimizin aklında bir sürü sorular mevcut, onların huzurunda cevaplar mısın?
[YAYIN] Chappie Welcox: Tabii ki. Onların fikirleri bizim için önemli.
[YAYIN] Chappie Welcox: VUSCK'ı açmadan önce iş ortaklarım ile oturup uzunca konuştuk.
[YAYIN] Chappie Welcox: Tam olarak neler yapmamız gerektiğini ve konsepti düşündüğümüzde önümüzde çok seçenek vardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Örneklendirebilir misin?.
[YAYIN] Chappie Welcox: Genel olarak hangi kültürü hitap edeceğimiz hakkında tartıştık. Bunun için bu iklime zıt olanı düşündük.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Oldukça etkileyici bir mekan burası, Chap. Oldukça etkilendim doğrusu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, bir sorum daha olacak.
[YAYIN] Chappie Welcox: İnsanlar buraya geldiklerinde o biraları içerken dişleri öylesine titresinki kendini Sibirya'da sansın istiyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İnsanlar burada ne tür hizmetlerden yararlanabilir?
[YAYIN] Chappie Welcox: Öncelikle insanların bu hizmetleri öğrenebilmesi için VUSCK'ı ziyaret etmeleri gerekiyor. Direkt işlerini bırakıp ...
[YAYIN] Chappie Welcox: Buraya gelmeliler. Hizmetlerimiz ise tamamen şunlar;
[YAYIN] Chappie Welcox: Onlara özel masalar verip bu eğlenceyi en güzel açıdan ve güzel içeceklerle taçlandırıyoruz.
[YAYIN] Chappie Welcox: Hot News ekibine ve iş ortaklarım Axel ve Swag'e teşekkür ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet, Chappie'i duydunuz! Hey sen, eğlence mi arıyorsun, işte tam adresi Vusck Night Club!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kapı numarası işyeri 658. Şimdi bütün işlerini bırakıp ziyaret etmelisin!
[YAYIN] Chappie Welcox: Asıl takdiri hak eden ise Vice News haber ajansıdır. Kendinize iyi bakın!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, süremizin sonuna geliyoruz, Chap. Dinleyicilerimize son kez söylemek istediğin bir şey var mı?
[YAYIN] Chappie Welcox: Konu ne olursa olsun karşınızdaki insandır arkadaşlar. Anlayışlı olun ve insanları sevin. Kendinize iyi bakın!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Görüşmek üzere Vice şehri sakinleri! Kendinize iyi bakın!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Eğlence Durağı" Çıkış Jeneriği * *
Yüzde Yüz Vice - 4.Bölüm | Belinda Villaviudas & Ritter Krause
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evett, herkese iyi akşamlar Vice şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Uzun zaman sonrasında tekrardan kameraların karşısında olmak insana mutluluk veriyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuanda Dilimore kasabasındayız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve yanımda değerli konuğum, Ritter Krause var. Evet, Ritter. Hoş geldin.
[YAYIN] Ritter Krause: Yeap, hoş bulduk Julya. Bu nazik yayına beni dahil ettiğin teşekkürler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rica ederim ne demek, seve seve. Seni gayet iyi görüyorum, Ritter. Bu iyiliği neye borçlusun?
[YAYIN] Ritter Krause: Ahh, bu iyiliğim. Tamamı ile kulübüm ve Dillimore'un iyiye gitmesi beni yeteri kadar iyi yapıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dilimore demişken; biraz kasabadan bahsedetmeden önce kendinen biraz dinleyicilerimize bahsedebilir misin?
[YAYIN] Ritter Krause: Elbette, seve seve. İsmim Ritter Krause, Dillimore kasabasında Devil's Law Motorcycle Club'ta...
[YAYIN] Ritter Krause: ...başkan yardımcısı konumundayım, Dillimore için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
[YAYIN] Ritter Krause: Kendi hayatım demek kulüp hayatı demek, pek fark yok. Adanmış bir hayat.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kulağa hoş geliyor, Ritter. Söylesene, Devil's Law Motorcycle Club ne zamandan beri Florida'da yerleşkesini sürdürüyor
[YAYIN] Julya Yalenchka: Merak ettim doğrusu.
[YAYIN] Ritter Krause: Ah, elbette bilgisini vereyim. Kulübümüzün buradaki kolu yaklaşık altı aydır faaliyet sürdürüyor.
[YAYIN] Ritter Krause: Altı aydır burada işlerimizi yapıyoruz ve her gün daha iyiye gitmeye bakıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Doğruları konuşmak gerekirse Ritter, uzun zamandır kasabalarda bir türlü herhangi bir yerleşke bulunamıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehirden çok uzak olduğu sebebi ile birlikte insanlar işletmelerini burada faaliyete sokmak yerine şehirde-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... faaliyete geçiriyor. Ve siz uzun bir zamandır buradasınız, baksana. Altı ay, oldukça etkileyici bir süre.
[YAYIN] Ritter Krause: Dediklerinizde haklısınız fakat bu biz gelene kadardı, buradaki kolumuz açıldığından beri her türlü...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belki de hiç bir yapılanma bu süre içerisinde kasabada yerleşkesini faaliyete geçirememiştir bile.
[YAYIN] Ritter Krause: ...işleri yapıp unutulan bu güzel kasabayı tekrar kazandırmaya çalıştık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İşinize ve kasabayı sahiplenmenize saygı duyuyorum, Ritter. Bunu hak ediyorsunuz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, faaliyetlerinizden biraz bahsedebilir misin?
[YAYIN] Ritter Krause: Faaliyetlerimizden bahsedeyim elbette. Öncelikle kısa olarak işletmelerimizden bahsedeyim o halde ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Önden buyur lütfen.
[YAYIN] Ritter Krause: Kasabada üç-dört adet işletmemiz bulunuyor ve çoğunda dekor anlamında değişikliğe gidiyoruz.
[YAYIN] Ritter Krause: Bundan kaynaklı son sıralarda bir iki tanesini inaktif hale getirdik.
[YAYIN] Ritter Krause: Bunlardan ayrı Red County çocukları adına birçok işe parmak basmaya çalıştık.
[YAYIN] Ritter Krause: Kan bağışı yapıldı, çocuklara okul ve ihtiyaçları gibi şeyler yardım yapıldı diyebilirim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Örneklendirebilir misin?
[YAYIN] Ritter Krause: Yine bundan ayrı kasabanın tekrar önplana çıkması için şöyle bir işe giriştik.
[YAYIN] Ritter Krause: Kulüp olarak ufak bir yerel gazete çıkarmaya kalkıştık, ilk başlarda aktifti fakat...
[YAYIN] Ritter Krause: ...şu son sıralarda bu ufak yerel gazetemiz bir nebze aksadı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sebebini sorabilir miyim?
[YAYIN] Ritter Krause: Yani, şöyle diyeyim. Kulübün bazen zor süreçleri oluyor.
[YAYIN] Ritter Krause: Bu zor süreçte bu işe zaman ayıramadık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Oldukça etkileyici Ritter, gerçekten. Umarım yolun sonunda başarırsınız.
[YAYIN] Ritter Krause: Umarım, başarıya koşmaya çalışıyoruz. Şuanda dışarıda olan konserimiz gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet, özür dileyerek kısa bir reklam arasına gidiyoruz. Ritter Krause ile programımız devam edecek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Reklam arasından sonra tekrar buradayız, ekranlardan ayrılmayın lütfen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sen! Medya ve televizyon dünyasında bir efsane olabileceğini söylesek ne düşünürdün?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bunu sadece hayal gücün ve yaratıcılığını kullanarak başarabileceğini söylesek?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News yeniden sizlerle! Ekip çalışmasına yatkın ve tecrübeli çalışanlarını arıyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Farklı konseptler ve yaratıcı içerikler yaratabilmek konusunda kendinden emin misin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde ne bekliyorsun? Hemen Vice News internet sayfası üzerinden başvurunu gönderebilirsin!
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Televizyon & Basın > Vice News > İş Başvuruları))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Son zamanlarda yaşanan olaylar hakkında bilgi sahibi değil misin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde kaynağın en doğru adresi Vice News sizlere bir fırsat tanıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Televizyon Dünyası > Vice News > Haberler))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Kapanış Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, kısa bir süre sonra tekrardan sizlerleyiz sevgili Vice şehri sakinleri!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Biraz mola verdiğimiz iyi oldu ve sizlere büyük bir sürprizim var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Karşınızda Belinda Villaviudas!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendisi Vice News yönetim kurulu üyesi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Belinda. Öncelikle programımıza hoş geldin.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Hoş buldum Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Seni uzun zaman sonra tekrardan görmek güzel geldi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günün nasıl geçiyor, Belinda?
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Evet, şu sıralar yayınlarımı azalttım. Günlerim çok durgun. Eşimle beraber film, dizi izliyoruz sadece.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Bazen de iş kovalıyorum o kadar.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Dinleyenler, umarım iyisinizdir. İyi değilseniz de çabalayın .
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Burada bugün güzel bir konser var, ben de bunu duydum.. Evim hemen yan tarafta, ordan dinlemek
[YAYIN] Belinda Villaviudas: yerine eşimle beraber burdan dinlemeyi tercih ettim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ritter, bu arada, Belinda Dilimore kasabasında uzun bir süredir yerleşkesi mevcut. Burada yaşıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ritter, Belinda. Belinda, Ritter.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Evet.. 1 yıldır buradayım, evimi 2021'in 5. ayında almışım.
[YAYIN] Ritter Krause: Memnun oldum Belinda, buralarda yerleşkeni devam ettirmen mutluluk verici.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Şu dışı değişik ev, görmüş olmalısın.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Evet. Bu kasabayı seviyorum. Kasabada olmanız iyi, burayı aktifleştiriyorsunuz.
[YAYIN] Ritter Krause: Kasabanın her adımını biliyorum Belinda, evet gördüm evi.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Burada... 1 yıl önce falan tüm evler doluydu, komşuluk vardı.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Burası hakkında hiç planlarınız var mı?
[YAYIN] Belinda Villaviudas: İş yeri açmak... Şehirde bir kaç iş yerim var, GYM ve.. Uzun süre emek verdiğim Vice Cafe.
[YAYIN] Ritter Krause: Burası hakkında, dediğiniz komşuluk işini tekrardan burada sağlamaya çalışıyoruz diyeyim.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: O tarz şeyler açmak?
[YAYIN] Ritter Krause: Burada bir gece kulubümüz bulunmakta, ayrıca iki tane bar işletiyoruz.
[YAYIN] Ritter Krause: Bundan ayrı başka başka işletmeler bu ay içerisinde açılacak.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Vaov, bu iyi. Pek aktif değiller sanırım? Çok duymadım.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Aktiflerse destek olmak istiyorum. Bu kasabanın büyümesini istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aynı şekilde, Belinda'ya katılıyorum.
[YAYIN] Ritter Krause: Yeap, barların dekoru açısından yapılanmaya gidiliyor. Bundan kaynaklı bir süredir aksadı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel işler bizleri bekliyor desene, Ritter.
[YAYIN] Ritter Krause: Eheh, öyle Julya. Burada farklı etkinliklerde düşünüyoruz.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Umarım en kısa zamandır biter. Dillimore kasabası şehirdeki en güzel kasaba diyebiliriz.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Burada bir konser olması... Çok hoş, insanlar burayı tanımalı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet. Bu gece Dilimore Kasabasında bir gece konseri olacağı ile ilgili söylentiler duydum-
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Havası, eşsiz evleri, şehre yakınlığı, şerif departmanı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bize biraz bahsedebilir misin, Ritter?
[YAYIN] Ritter Krause: Burada insanların Belinda'nın da dediği gibi tanıması için çeşitli etkinliklere giriyoruz.
[YAYIN] Ritter Krause: Bugünki etkinliğimiz bir açık hava konseri olduç.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sahnede kimlerin yer alacağı hakkında bilgi sahibi olabilir miyiz?
[YAYIN] Ritter Krause: Şuanda kasabada Rock'n Ronin grubu gitarlarını çalmakta.
[YAYIN] Ritter Krause: Solistliğini Tiffany Quinn'in yaptığı grup, yeap öyle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aman tanrım! Ronin! Bu şehirde işini en iyi yapan müzisyen grubu desenize.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Müzik seslerini duyuyorum. Ben buradan kalkıp dışarı çıkacağım. Vice, buraya gelmeyi ihmal etmeyin.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Kasabalarda yapılan konserler çok nadirler.
[YAYIN] Ritter Krause: **Sırıtır** Evet, şehirde büyük ses getiren bir grup.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ritter, Vice şehri sakinlerinin buraya gelmesi için bir açık adres verebilir misin?
[YAYIN] Ritter Krause: Elbette, işyeri 1130'u GPS'lerinden işaretleyerek gelebilirler. Konser alanını göreceklerdir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet duydunuz! İşyeri 1130'a mutlaka gelmelisiniz. Kasabada büyük bir eğlence var desenize!
[YAYIN] Ritter Krause: Bütün Vice halkı davetlimizdir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hey sen! Eğlence mi arıyorsun? O halde tam adres Dilimore kasabası. Gelmeyen pişman olur diyerek-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... sözü Belinda'ya bırakıyorum, evet Belinda. Görüşlerini alalım.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Güzel bir ortam, güzel bir kasaba. Buraya gelmeyi ihmal etmeyin. Şehrin tozundan bıktığım için
[YAYIN] Belinda Villaviudas: eşimle beraber şehirdeki evimizi bırakıp geri kasabaya döndük.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Villaviudas kasabasında büyümüş birisi olarak burası bana hiç yabancı gelmiyor, sizler de alışırsınız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kasabaya uzun zaman sonra bir motorcu kulübü açılıyor ve bunun ile ilgili görüşlerini alabilir miyim, Belinda?
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Adım doğduğum kasabanın soyadı evet-. Bu garip. Buraya gelmeyi ihmal etmeyin, kapı numarası 1130.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Ben buraya geldiğimde motor kulübü yoktu-. Çok durgundu, sadece komşuluk yaptığım 3-4 kişi vardı.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Motor kulübü açılmış olması çok iyi.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Umarım burada yıllarını geçirirler.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Kasabayı aktifleştiriyorlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel dileklerimiz sizler ile Ritter.
[YAYIN] Ritter Krause: Hedefimiz o yönde, destek için çok teşekkürler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belki kim bilir, kasabanın canlanması için hükümetinde bir katkısı olur?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne düşünüyorsun, Belinda?
[YAYIN] Belinda Villaviudas: Güzel şeyler düşünüyorum diyelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde güzel sürprizler ile tekrardan ekranlarda olacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet, yavaş yavaş süremizin sonuna geliyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Burası Dilimore kasabası, işyeri 1130.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki konuklarım Ritter Krause ve Belinda Villaviudas'a teşekkürlerimi sunuyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir diğer yayınlarda görüşmek üzere diyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ritter, söylemek istediğin bir son söz var mı?
[YAYIN] Ritter Krause: Ah, aynı şekilde bende sana teşekkürlerimi sunuyorum. Bütün Vice halkı için her zaman en iyisi dileğiyle.
[YAYIN] Belinda Villaviudas: İyi geceler Vice.
[YAYIN] Ritter Krause: İyi geceler dilerim Vice halkı, aynı şekilde Julya ve Belinda.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet, iyi geceler, güzel bir gece geçirmeniz dileğiyle!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendinize iyi bakın, bir sonraki programlarda görüşmek üzere!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" Çıkış Jeneriği * *
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986023756776505354/m2.jpg)
Allen Iverson: İyi Oyun, Kötü Finans Kontrolü
AI, The Answer, BubbaChuck ya da en bilinen adıyla Allen Iverson. En basit tabirle bir ikon. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın NBA’e ilgi duymasının yegâne sebebi. Bu yazıda Iverson’ın NBA kariyerinde neler yaptığına dair en ufak bir satır dahi bulamayacaksınız. Ancak kendisinin bu ligin görüp görebileceği en büyük ikonlardan biri olduğuna dair vurgulamaları defalarca kez okuyacağınızı şimdiden garanti edebilirim. Bugüne kadar hiçbir basın toplantısı onun “Practice’i” kadar meşhur olmadı. Ve bundan sonra olacağını da hiç sanmıyorum. Peki, bunun özel bir sebebi yok mu sizce de? Bence fazlasıyla var.
Allen Iverson için basketbol kesinlikle bir kurtuluştu. Tıpkı birçok siyahi oyuncu için olduğu gibi. Zor bir çocukluk, sokak hayatı, ailesel problemler, uyuşturucu-çeteler ile iç içe bir yaşam. İşte tam da bu yüzden Allen Iverson ya bir basketbolcu ya da bir Rap yıldızı olmalıydı. Çünkü siyahi gençler için o dönemler kurtuluş çoğu zaman bu ikisinden birinden geçiyordu. Nitekim öyle de oldu ve Allen Iverson bugün hala dünyanın en bilinen basketbolcularından bir tanesi olarak tarihe adını yazdırdı. Kendisi inanılmaz yetenekliydi ve basketbol oynamaması için tek bir sebep dahi yoktu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986023852058480680/m4.jpg)
Bu kısa adam dünyada birçok insana ilham kaynağı oldu ve hatta idol olarak benimsendi. Fakat kendisinin pek de iyi beceremediği bir şey vardı; Hesap yapmak. Çok basit gelebilir fakat en doğru tabir kesinlikle bu. Kendisi NBA kariyeri boyunca 200 milyon doların üzerinde para kazandı fakat 2012 yılında bu paradan bir kuruş dahi kalmadığına dair resmi haberler geldi. Peki, nasıl oldu bu dersiniz? Bugün Iverson’ın böylesine büyük bir parayı adeta har vurup harman savunduğuna değineceğiz. Allen’ın kariyerinin zirvesindeyken nasıl bir aylık harcama tablosu varmış bir göz atarsanız, bu denli yüklü bir meblağı batırmış olmasına pek de şaşırmayacaksınız eminim:
Kıyafetlere 10 bin dolar
Dışarıda Yeme-İçme 10 bin dolar
Market ve benzeri alışveriş giderleri 10 bin dolar
Kuru temizleme vb. 1 bin dolar
Alınan gayrimenkullerin taksit ve aylık giderleri 126 bin dolar
Bu paralar bir dönem AI’ın düzenli gider kalemlerinin basına-topluma en fazla yansıyan ve bilinenleriydi. Ayrıca kendisi eşe-dosta bakmak ve yardım etmek gibi bir sorumluluk da üstlenmişti. Bu eş-dost sayısı zaman zaman 50’ye kadar çıkabiliyordu. Bu kadar çok insan aynı zamanda çok yüklü bir maddi gider demek. Ayrıca Allen Iverson’ın bankalarla pek içli dışlı bir ilişkisi yoktu. Ona göre parayı saklamanın en iyi yolu elindeki bütün serveti nakit halde çöp poşetlerine doldurmak ve bu poşetleri evinin farklı yerlerinde saklamaktı. Garip değil mi? İddiaya göre bir dönem bu çok yüklü miktarda parayla dolu çöp poşetlerinden iki üç tanesi bir anda kayboldu fakat Allen Iverson bu konuyu derinlemesine araştırmak dahi istemedi.
Iverson’ın farklı kötü alışkanlıkları da vardı elbette. Alkol ve Striptiz kulüpleri bunların başında geliyordu. Eski NBA oyuncusu Matt Barnes’ın söylediklerine göre, Allen Iverson her Gece kulübüne gittiğinde en az 30-40 bin dolar saçarmış ve bu onun için bir rutinmiş. Hatta Matt Barnes bazen Iverson’ın saçtığı paraların bir kısmını yerden alıp cebe indirirmiş. Bunlarla bitti mi sanıyorsunuz? Daha yeni başlıyoruz.
Bir gün Allen Iverson bir uçuştan iner ve arabasını daha önce nereye park ettiğini unutur. Böyle bir durumda insan arabasını arayıp-bulmak için vakit harcar ancak Iverson, böyle şeylerle uğraşmak için fazla rahattır. Park ettiği arabasını bulmaya çalışmak yerine yakınında bulunan bir taksi durağından taksi çağırır ve taksiciye, kendisini en yakın araba satış mağazasına götürmesini söyler. Evet, doğru düşündünüz. O gün Allen Iverson gidip kendisine yeni bir araba alıyor ve diğerini nerede unuttuğunu umursamıyor bile.
Tüm bunların ötesinde Allen Iverson’ın en büyük şansı 2001 yılında Reebok ile yaptığı sponsorluk anlaşması. Bu anlaşmaya göre Allen Iverson her yıl Reebok’ın yapmış olduğu satışlardan 800 bin dolara kadar pay alıyor. Ayrıca 53 yaşına geldiğinde Reebok’ın kendisi için oluşturmuş olduğu 32 milyon dolarlık bir fon’a erişme şansı olacak. Umarız bu parayı çok daha mantıklı değerlendirmeyi başarır.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986023313144958996/m1.jpg)
Farklı Bir İkinci Tur
Toronto Raptors‘ı süpürerek geçen Cleveland Cavaliers basketbol severlere ilk turda yaşattıklarını unutturdu. Indiana Pacers karşısında 7 maç sonunda canı için savaşarak galip gelen Cavaliers’da ağır bir dille eleştirdiğim iki kişiden biri Koç Tyronn Lue‘ydu.
Tyronn Lue: Bir Bereceriksizlik Öyküsü yazısında Cavaliers koçunun aldığı felaket kararları ve doğurduğu sonuçları ele almıştım. Neleri öngörmediğinden bahsederken, neleri yapması gerektiğini de değinmiştik. O gün Tyronn Lue mesajımızı almış olacakki ikinci turda Toronto Raptors koçu Dwyane Casey‘i birçok şekilde “out-coach” etmeyi başardı.
Tristan Thompson‘ı hayata döndürmesi ile başlayan süreç, Kyle Korver‘ı ilk 5’e dahil etmesi ile devam etti. İki hamlenin dışında farklı oyuncuları da oyuna dahil etmeyi başararan Lue takımın gidişatını ciddi anlamda değiştirdi. İlk turda maç başına 94.9 sayı ortalamasıyla oynayan Cavaliers ikinci turda maç başına ortalama 118.5 sayı buldu. Hücum verimliliğini 105.5‘dan 127.3‘e çeken kadro ayrıca maç başına yaptığı 13.9 top kaybını 6.7 top kaybına indirmeyi başardı. Ne kadar hala Lue’nun iyi bir koç olmadığını düşünüp yanlışlarını ortaya koymaktan çekinmiyor olsam da, başarılarından da bahsetmemiz gerekiyor. Her Şey NBA‘de her şey adil.
LeBron James’in 3. maçta bulduğu son saniye basketinde topu kenardan değil, tam sahadan çıkararak LeBron’a ağırlığını koyabileceği alanı yaratan da Koç Lue.
Elbette kendini affettirdi demek radarımızdan çıktı demek anlamına gelmiyor. Şimdiki sınavında vermesi gereken çok daha büyük bir savaş var: bana göre ligin tartışmasız en iyi koçlarından biri Brad Stevens. Sınırlı kadrosu ile mucizeler yaratan Boston Celtics koçunun hamlelerine nasıl cevap vereceği, genç silahlarını nasıl durdurmayı planladığını hep beraber göreceğiz.
Koç Stevens’ın Cavaliers için bir planı olduğu kesin. Tyronn Lue’nun da bir planı olsa iyi olur.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/986027318696902736/pop_3.png)
Dilimore Kasabasında Büyük Eğlence!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 14 HAZİRAN 2022, SALI 02.00 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Dilimore kasabasında uzun bir sonra tekrardan Vice şehri sakinlerine kapılarını açtı! Yaklaşık 6 aydır kasabada yerleşkelerini sürdüren Devil's Law Motorcycle Club eğlencelerine hız kesmeden devam ediyor. Devil's Law Motorcycle Club Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ritter Krause
Pazartesi günü saatler 23:00'ı gösterdiğinde Julya Yalenchka'nın önderliğinde Yüzde Yüz Vice programına konuk oldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/986027319544143914/pop_1.png)
Yönetim Kurulu Başkanı Ritter Krause: 6 (altı) ay gibi bir süredir kasabada yerleşkelerimizi sürdürüyoruz, uzun zamandır hedeflenen ve bunu ilk başaran motor kulübü olmak üzere kasabayı tamami ile sahiplenmek ve kasabada her gün çeşitli eğlenceler düzenlemek başlıca hedeflerimizden birisi.
Umarım bunu başarabiliriz, başaracağız da. Güvenimiz tam.
Hükümetten bu konu üzerinde yardım talep ediyoruz, umarım sesimiz duyulur ve şehrin en iyi kasabalarından birisi
olan "Dilimore" kasabası tekrardan canlanmasına sebep oluruz. Ana hedefimiz bu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/986027319045025822/pop_2.png)
Dilimore kasabasını tekrardan canlandırmak adına faaliyetlere devam eden Devil's Law Motorcycle Club grubu, şehrin gözde müzisyen gruplarından birisi olan
Ronin ekibi eşliğinde halka açık konser düzenledi. Ritter, bu tür etkinliklerin daha sık yapacaklarını yayın esnasında dinleyicilerimize aktardı!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/986027318382313502/pop_5.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka - B.Villaviudas - R.Mitchell - J Leavigne - M.Caron - T.Autrey - H.Statham[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
yaz efendi yaz
Yüzde Yüz Vice - 5.Bölüm | Ruskalov Deglant
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese iyi akşamlar, Vice şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tekrar kısa bir süre sonrasında sahnede olmak insana ayrı bir mutluluk veriyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım gününüz güzel geçiyordur, geçmiyor ise de pek önemi yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdiden bile bir sürü mesaj almaya başladım, herkese ayrıca teşekkür ederim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bugün ki konuğum çok değerli ve saygı duyduğum kişilerden birisi; Ruskalov Deglant.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Bay Deglant. Hoş geldiniz. Umarım gününüz güzel geçiyordur.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Nasılsınız?
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Teşekkür ederim Julya, gayet iyi geçiyor. Bu yayına katıldım, daha iyi oldum bundan emin olabilirsin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi olman, benim sayem de daha iyi olman bana ayrı bir mutluluk verdiğini belirtebilirim, Bay Deglant.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, şimdi rutin soruları sormak ile programımıza başlayabiliriz,.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendinizi dinleyicilerimize tanıtabilir misiniz? Ne de olsa sizleri tanımak isteyen bir çok kişi var.
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Tabiki de, adım Rusakalov Deglant. Russian doğumluyum, birden fazla işletme sahipliği yaparak. ...
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Vice Şehrinde, belirli bir düzende haraket eden, Vice Şehrine ve insanlarına aşık birisiyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Voavv, bu kulağa etkileyici geliyor, Bay Deglant. Oldukça sıcakkanlı birisisiniz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu neye borçlu olduğunuzu öğrenebilir miyim? **güler**
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Öncelikle teşekkür ediyorum. Hayat prensiplerimden birini size açıklayarak, bunu anlatabilirim ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Önden buyrun lütfen.
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Her yer kötü olabilir, her yeri beğenmiyor olabilirsiniz. İnsanı yaşatan hayalleridir...
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Eğer bir hayali olmayan insan, ruhsuz bir insan gibidir. Hayalim de bulunduğum heryeri...
[YAYIN] Ruskalov Deglant: En iyisi, kötüden kurtarmak vardır. Şöyle bir söz var aslında Julya...
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar bu karanlıklar aydınlığa? Tam olarak bundan dolayı VİCE'a aşığım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Size sonuna kadar katılıyorum, Bay Deglant. Gerçekten etkilendim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice şehri...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Oldukça sürprizli bir şehirde yaşadığımızın altını çizmek zorundayım, her gün ayrı bir sürpriz. ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve aslında bu şehir de diğer şehirlerden ayrı kılan da bu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her ne kadar gerçeklerden kaçmaya çalışanlar olsa da, belki buna bizler de dahilizdir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu bilinmez bir soru işareti.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, işletme sahibi olduğunuzdan bahsetmiştiniz. Ne tür işletmelere sahipsiniz?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Konseptleri nelerdir, öğrenebilir miyim? Ne tür alanlarda Vice şehri insanlarına hizmet sağlıyorsunuz?
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Reklamlarda da belirttiğimiz gibi, şehrin para kazandıran tek kumarhanesini işletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Voavv, ismini ve konumunu bizler ile paylaşabilir misiniz?
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Evet-evet. Konumu unity'de, Casino Sword. Şöyle bir şey buradan da kumarhane severlere müjdesini verelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sürpriz geliyor...
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Yakın zamanda Casino Sword'da büyük bir etkinlik olacak, oranlar bir süreliğine iki buçuğa çıkacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrımm, herkesin cebi para görecek desenize o halde. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde bir kumarhane sahibi olmanız üzerine size kısa ve öz bir soru sormak istiyorum. ...
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Evet, dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevgili halkımızdan gelen ve akıllarında soru işaretlerinin bir kısmını kaldırmak amaçlı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kumarhanenizde para kazanmak tamamen bir kurgu mu? Yoksa şans mı?
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Tabiki de şans. Gelen müşterilerden bir çoğu, kartları karıştırmamızı bile talep ediyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Gülme sesleri**
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Aslında müşterilerimiz ne diyorsa, biz onu yapıyoruz. Kumarhanenin hiç bir zaman şansı olmaz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İnsanlar neredeyse tüm parasını ortaya koyuyor, özellikle şu zamanda.
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Söylediğim gibi Julya. Kumarhane hiç bir zaman şanslı olmaz. Sadece müşteri nerede çekileceğini bilmiyordur.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu konuda size hak veriyorum...
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Buradan da ufak kumarhane tavsiyesi verdiğime göre, gayet açıklayıcı olmuşumdur.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bencede. Evet, artık yavaş yavaş programımızın sonuna geliyoruz. Eklemek istediğiniz son bir söz var mı?
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Başka olarak da, yakın zamanda PUB açtım. Hemen kumarhanenin yanında Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Müsait bir zamanda ziyaretinize gelmek isteriz doğrusu.
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Yakın zaman da etkinleri göreceklerdir zaten. Takipte kalmalarını istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, Bay Deglant. Öncelikle beni kırmayıp teklifimi geri çevirmeyip programıma dahil olduğunuz-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... için ayrıca teşekkürlerimi iletiyor, sevgili Vice şehri sakinlerini kucaklıyorum!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevgili Vice şehri sakinleri, güzel bir akşam geçirmeniz dileğiyle, kendinize iyi bakın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir sonraki programlarda görüşmek üzere.
[YAYIN] Ruskalov Deglant: Görüşürüz VİCE, hepiniz sağlıcakla kalın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" Çıkış Jeneriği * *
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)En iyi Beş 5 Numara!
NBA’in pozisyonuna göre en iyi oyuncularını sıralamaya çalıştığım yazı dizisinin son bölümü huzurlarınızda. Yaptığım listeler kendi fikirlerimi yansıttığı için sübjektiftir. O yüzden katılmadığınız bölümler olabilir. Katılmadığınız kısımları yorumlarda belirtirseniz üzerine sohbet edebiliriz. Şimdi huzurlarınızda en iyi 5 pivot!
5. Karl Anthony-Towns
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986385827074547772/sa1.jpg)
Towns sadece 23 yaşında ve 4. sezonunu geçiriyor. Ancak kısacık kariyerinde inanılmaz bir iniş-çıkış grafiği çizerek insanların kendisi hakkındaki düşüncelerinin sürekli değişmesine yol açtı. 2. yılında 25.1 sayı 12.3 ribaund 2.7 asist ortalaması ile oynadığı sezonun ardından tüm GM’lerin üzerine takım kurmayı hayal ettiği oyuncular arasında başı çekiyordu. Ancak 3. sezonunda Butler’ın Minnesota’da yarattığı kaos ve bu kaosa karşı duruşu onu baya bir geriye itti. Özellikle bu dönemde performanstan ziyade karakter ortaya koyamaması ve sıradan bir oyuncuya dönüşmesi onun için büyük handikaptı. Her şeye rağmen Butler’ın takımdan ayrılmasıyla tekrar iyi oynamaya başladı. Ama istatistiklerinin iyi olması, takımı playoff potasına sokmaya yetmediği için süper yıldıza dönüşebileceği konusunda şüpheleri ortadan kaldırmadı. Yine de ligin en iyi uzunları arasında olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Kariyer ortalaması yaklaşık 22 sayı 12 ribaund civarında olan genç uzun, bu ligin en iyi pivotları arasında yer alıyor.
4. DeMarcus Cousins
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986385938802438234/sa2.jpg)
Bazı oyuncular sakatlanıp gözden kaybolduğunda neler yaptığı unutulabiliyor. Bunların en yeni örneklerinden biri de Cousins. Golden State’e 1 yıllık imza attıktan sonra benim yorumum “Kağıt üzerinde spor tarihinin en iyi beşi kuruldu” şeklindeydi. Ancak aklımın almadığı şekilde Cousins’in, Golden State’in pivot rotasyonunda Zaza Pachulia görevi göreceğini düşünen yorumlar ve köşe yazıları gördüm. Çok geriye gitmeyeceğim. Geçtiğimiz sezon sakatlanana kadar New Orleans’taki istatistikleri 25.2 sayı 12.9 ribaund 5.4 asist 1.6 top çalma 1.6 blok. Bunu yaparken yanında Antony Davis gibi bir başka istatistik canavarı ile oynadığını unutmayalım. 1 sezondur sakat olan ve Golden State gibi yıldızlarla dolu bir takımda kısa sürede yarattığı etkiyi görmemek mümkün değil. Her geçen gün daha da iyi duruma gelecek olan Cousins, 22 dakikada 14.4 sayı 7.3 ribaund 4 asist ile oynuyor. Bu yaz için serbest kalacak oyuncular arasında neden DeMarcus Cousins’in ismi geçmiyor, açıkçası merak ediyorum. Birçok takımın maksimum kontrat önermek için kapısını çalmasını bekliyorum. 28 yaşında ve bir takımı sırtlayabilecek yeteneklere sahip. Ligin en iyi pivotları arasında saymamak mümkün değil.
3. Nikola Jokic
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986386041025998939/sa3.jpg)
Sıradaki isim taraflı tarafsız herkesin çok beğendiği bir isim olan Nikola Jokic. Pivot oynamasına rağmen ribaund krallığında 13. sırada bulunan genç oyuncu, asist krallığında ise 6. sırada. Bu sezon MVP adayları arasında yer alan Jokic 7.7 asist ortalaması ile oynarken, yaptığı triple doublelar ve sahaya kattığı estetik ile adından sıkça söz ettiriyor. Nuggets’ın Warriors ile olan lig savaşında büyük pay sahibi olan Jokic, sadece ligin en iyi pivotları arasında yer almıyor. Aynı zamanda bir pivottan daha önce görülmemiş işler yaparak basketbolu değiştiriyor. Pivot oynamasına rağmen Denver Nuggets’ın asıl oyun kurucusu konumunda. Oyunu yönlendirme işini yapan Jokic, rakip savunmaların tüm dengesini bozuyor. Sahada ağır çekim oyunu ile savunulabilir gibi görünen Jokic %50 civarı saha içi isabetine sahip. Her sene kendisini biraz daha geliştiren genç oyuncu sadece 23 yaşında. Bu sezon 20.2 sayı 10.5 ribaund 7.7 asist ortalamaları ile oynuyor. Ancak buna rağmen gelişmekte olan bir uzun olduğunu söylemek biraz korkutucu duruyor. Gerçekten sormamak mümkün değil, aranızda Jokic’i sevmeyen var mı ?
2. Joel Embiid
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986386116041146408/sa4.jpg)
İlk ikide yazacağım isimler için tereddüdüm yoktu ancak hangisini ilk sıraya koyacağım konusunda düşünmeden edemedim. Açıkçası Embiid’i daha çok seviyorum ve onun saha içi rekabetçiliği açısından Davis’in bir adım önünde olduğunu düşünüyorum. 1990’larda oynayan uzunların ayak oyunlarını bizlere gösteren tek pivot olan Embiid’i ilk sıraya yazamamış olmak beni üzüyor. Ancak aralarında sadece 1 yaş olmasına rağmen Davis, Embiid’in sahaya çıktığından 3 kat daha fazla maç oynadı. Bunun yanı sıra geçtiğimiz sezon playofflarda gelen başarısızlık da Embiid’i 2. sıraya itmeme neden oldu. Ancak Embiid’in daha büyük bir winner olacağını düşündüğümü söylemeden edemeyeceğim.
2014 draftında seçilmesine rağmen 2 sezon boyunca sahaya çıkamayan ve ilk sezonunda sadece 31 maça çıkan Embiid, ligi bir anda alt üst etti. Ortalama 25 dakikada 20.2 sayı 7.8 ribaund 2.1 asist 2.5 blok ortalaması yapan Embiid, sağlıklı kaldığı takdirde ligin süper yıldızı olacağını daha çaylak sezonunda gösterdi. Sakatlık geçmişi yüzünden aldığı süreler kontrol altında tutulan Embiid 2. sezonunda 30 dakikada 23 sayı 11 ribaund ortalamalarla oynadı. Rekabetçi yapısı ön plana çıkan süperstar, son dönemde nadir görülen oyuncu türlerinden birini sergiliyor. Özellikle kendi pozisyonunda isim yapmış yıldız oyunculara karşı ekstra bir rekabet yaratmaya çalışarak 90’ların basketbol kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Ligdeki 3. sezonu yani bu sezon MVP seviyesinde bir oyun ortaya koyuyor. 33 dakikada 27.2 sayı 13.5 ribaund 3.6 asist ve 1.9 blok ortalamaları ile oynuyor. Çok fazla MVP adayı olduğu için ödülün biraz gerisinde kalsa da, ligin en iyi 10 oyuncusu arasında bulunduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerekiyor.
1. Anthony Davis
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986386221976662036/sa5.jpg)
Ligin en iyi oyuncularından biri olduğu konusunda itirazı olan var mı? Ligde 7. sezonunu geçiren süperstar için genç oyuncu tabiri size de garip geliyor mu? Sadece 25 yaşında olan Davis’in önünde en az 10 sene daha olduğunu bilmek gerçekten ilginç. Çaylak sezonundan beri her sezon rakamlarını biraz daha arttırıyor. Bu sezon kariyerinin açık ara en iyi rakamları olan 29.3 sayı 13.3 ribaund 4.4 asist 1.7 top çalma ve 2.6 blok ortalamaları ile oynuyor. Blok hariç tüm kategorilerde kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. Ufak tefek gelişimlerde değil bunlar yanlış anlaşılmasın. Asist rakamını ikiye katladı, sayı ve ribaund istatistiklerini 1-2 rakam arttırdı. Ancak tek başına sergilediği oyun bazen yeterli olmuyor. Muazzam rakamlara sahip olsa da yaşanan takas kaosu onun da imajını negatif anlamda etkilemiş durumda. Hangi takımda hangi şartlarda olursa olsun Davis bu ligin en iyi pivotu
Bir çok kişi Anthony Davis’i en iyi 4 numara listesinde görmek istiyor olabilir. Açıkçası NBA’e girdiği günden beri bende 4 numarada kalmalı diye düşünsem de artık bu mümkün görünmüyor. Kabul etmek gerekir ki onun yeri artık pivot mevkii. Sıralamada farklı olmasını düşündüğünüz yada bu listede olmasını düşündüğünüz başka bir isim varsa yorumlarda belirtmeyi unutmayın. En iyi pivot listesine girmeyi kaçıran isimlerin başında Rudy Gobert olduğunu söyleyeyim. Towns eğer Butler takasından sonra kendine gelmemiş olsaydı belki Gobert aklımı çelebilirdi. Ancak Towns çok daha komplike bir oyuncu. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın!Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/986387555018739712/sa6.jpg)
Gözde Oyuncu için Takas Senaryoları
Aralık ayının 15’i, 2019 yazı boyunca baş döndüren bir tempoda devam eden takaslar ve transferler ile tam istedikleri gibi bir yaz geçiren NBA takipçileri için bir milat olabilir. Zira bu tarih, işin jargonuyla konuşmak gerekirse “serbest oyuncu statüsünde olup imza atan oyuncuların takas edilebilme yasağının kalktığı gün”. Bizim anlayacağımız şekliyle ise NBA takas sezonunun açılışı. Bu sezonun açılmasından itibaren bir çok dedikodu hemen radarlara düştü. Takas sezonunun gözdelerinden Kevin Love ile alakadar düşüncelerimiz ve ihtimalleri hali hazırda paylaştık. Love’ın takas edilmeyi istediği bir süredir dillendirilen bir ihtimalken, sezonun ilk beklenmedik “takasa açık oyuncusu”, sakatlıkların belini büktüğümüz sezona istediği başlangıcı yapamayan New Orleans Pelicans’tan geldi. New York Times yazarı Marc Stein’a göre Pelicans, takımın yıldızı Jrue Holiday için gelecek teklifleri dinlemeye hazır. Sezon başında Redick, Ingram, Zion Williamson ve Holiday dörtlüsünün takımın dokunulmazları olduğunu söyleyen Pelicans yönetiminin, takımın bu sezonki kötü gidişine, olası takas ile oluşturacakları yeni kadro yapısı ile dur demeye çalıştıkları aşikar. Holiday gibi, basketbolun her iki yönünde de büyük katkılar verebilecek bir oyuncunun taliplerinin de bir hayli çok olma ihtimali yüksek. Peki, Holiday’in meziyetlerine talip olabilecek takımların kimler olduğu konuşuluyor? Nasıl takas senaryoları mevcut? Bu takas senaryoları ne kadar gerçekçi? Tüm bu soruları cevaplamak için, buyurun bir miktar beyin egzersizine.
Olası senaryolara girmeden evvel, takımların Holiday’e neden talip olacağını anlayabilmek için ondan biraz bahsetmek lazım gelir. Jrue Holiday kariyerine 2009 senesinde 76’ers’da başladı ancak bizim onu tanımamız, özellikle son 3-4 seneki performansı ile Pelicans’ta oldu. Oyunun iki yönünde de etkili olan Holiday’in kadronuzda olması, size otomatikman 20 sayı 5 ribaund 5 asist 2 top çalma 1 blok yazılması demek. 2017-18 sezonu en iyi, 2018-19 sezonu da en iyi ikinci savunma takımına seçilen Holiday’in savunma konusunda ligin en elit guard’larından biri olduğunu da eklemek gerek. Dolayısıyla hem skor üreten, hem de bir çok takımın fellik fellik arandığı dış savunmacı ihtiyacını giderebilecek bir alternatif olan Holiday’in talipli sayısının birden fazla olması oldukça doğal bir durum. Gelin bu taliplileri birer birer inceleyelim:
1- Dallas Mavericks
Mavs: Jrue Holiday
Pelicans: Delon Wright + Courtney Lee + korumalı (en az 1) 1. tur draft hakkı
Neden Mantıklı?: Çünkü Dallas, her ne kadar bu sezon bu kadar iyi olmayı beklemediyse de ve bir nevi, bulundukları pozisyonu öpüp başlarına koymaları gerekse de; Batı’da daha korkutucu bir güç olmak için Holiday’i kadrosuna katmak isteyebilir. Bir yandan seneler boyunca Anthony Davis ile pick&roll oyunlarında tecrübe kazanmış bir oyuncu olarak Holiday, Porzingis ile iyi bir uyum yakalayabilecekken, bir yandan da işin dış savunma tarafında, rakip takımların birincil guard opsiyonlarını savunarak Doncic’in maçta daha diri kalmasını sağlayabilir.
Neden Mantıksız?: Doncic’in ikinci yılında, kadroyu daha yeni yeni şekillendirirken, bir “macera” olarak adlandırılabilecek bir hamle yapılması şu an için olası görülmüyor. Zira alınan duyumlara göre Dallas yönetimi takımın şu anda olduğu durumdan ziyadesiyle memnun ve eldeki kadronun, sezon boyu ve playoff’larda nasıl bir performans göstereceğini merak ediyor. Dolayısıyla Mavs’tan bu sezon, Holiday ölçütlerinde herhangi bir hamle beklememek daha mantıklı. Gel gelelim söz konusu takım sahibi Mark “delidir ne yapsa yeridir” Cuban olunca, bu senaryoyu hiç bir zaman yüzde yüz olasılıksız olarak addetmemek gerekecektir.
2- Milwaukee Bucks
Bucks: Jrue Holiday
Pelicans: Donte DiVicenzo + Sterling Brown + 2020 ilk tur draft hakkı + 2021 ilk ve ikinci tur draft hakkı (+bir kaç draft hakkı daha)
Neden Mantıklı?: Bu takasın Pelicans için belki de tek kazancı, takımı genç çekirdek etrafında tekrar oluştururken, Holiday’in 2 yıl 52 küsür milyon dolarlık kontratından kurtulmak olacaktır. İşin Bucks yönü ise çok daha avantajlı. Bucks’ın takım olarak defoları, geçen sezonun playoff’larında ayan beyan ortaya çıkmıştı: Eric Bledsoe’nun düşen performansı ve Giannis’in dışında (ki onun da kendi defolarını izledik) kritik anlarda eline topu alacak kimsenin olmaması. Holiday bu iki yaraya da merhem olabilecek kapasitede. Khris Middleton ile birlikte takımın skor yükünün önemli bir kısmını Giannis’in üstünden alabilirler. Buna ek olarak, Anthony Davis gibi bir süper yıldız ile oynadığı son sezonda dahi, “clutch” olarak tabir edilen maç sonu toplarında yüzde 50’nin üzerinde isabet sağladı. Olayın savunma yönü zaten malumun ilamı.
Neden Mantıksız?: Basit: Bucks’ın elinde verebileceği neredeyse hiç bir şey yok. “Nasıl olsa yeniden yapılanmaya gidiyorlar, talep görür” diye ortaya DiVicenzo ve Brown’ı katıp, üstüne de Pacers’tan aldıkları 2020 draft hakkını ve hatta bir kaç gelecek draft hakkını vermeleri durumunda dahi teklif, kontrat yükü açısından Bucks’ın belini bükecek kapasitede. Dolayısıyla, basketbol oyunu açısından mantıklı gözüken bu takas, işin mali yönü açısından oldukça gerçek dışı.
3- Minnesota Timberwolves
Wolves: Jrue Holiday
Pelicans: Jarrett Culver + Jeff Teague/Robert Covington
Neden Mantıklı?: Minnesota için işler süper starlar yönünden iyi gidiyor olabilir. Karl Anthony-Towns ilgin en iyi uzunu payesini alabilecek bir performans ortaya koyarken, sırf biz sezon başında sövdük diye gaza gelen Andrew Wiggins de kendinden beklenen performansı bir nebze olsun karşılayabilmiş gözüküyor. Minnesota için sorun takımın geri kalanında. Performansı yerlerde sürünen Jeff Teague’in takıma götürüsü, getirisinden fazla olmaya başladı. Geriye kalan ana guard ikilisi Josh Okogie ve Jarrett Culver ise maç başına sadece 17.6 sayı ortalamasına sahip. Takım olarak savunmada lig 23.’sü konumundalar. Dolayısıyla hem savunma kurgusunu bir kademe yukarı taşıyabilecek, hem de KAT/Wiggins ikilisi üzerindeki skor baskısını azaltabilecek profilde bir oyuncu olarak Jrue Holiday, Minnesota için biçilmiş kaftan. Bunun yanında, yeniden yapılanma sürecine giren Pelicans için draft’ın 6 numarası Culver’ın ve bir sene sonra kontratı bitecek olan Teague’in bulunduğu bir takas, bir hayli kabul edilebilir bir seçenek.
Neden Mantıksız?: Olay dönüp dolaşıp Minnesota’nın olası Holiday kurgusuna geliyor. Holiday’in oyunundan en büyük verimi alabilmek için yanında; topu elinde tutup oyun kurmayı sevecek bir oyun kurucu şart. Gel gelelim olası bir takas sonrası Minnesota’da oyun kurma görevi çoğunlukla Holiday/Wiggins ikilisinin eline bakacaktır. Bu da Holiday’in ekseriyetle kaçındığı bir oyun tarzı. Üçlük yüzdesi ortalaması %33 olan bir guard ikilisinin oyunda alan yaratma/spacing konusunda sıkıntı yaratacağı da aşikar. KAT bu sene yüzde 42 ile üçlük atıyor olabilir ancak KAT’ın üçlük atabiliyor olması, her maç 10 üçlük atmak zorunda olması demek de değil. Nihayetinde Holiday takası, teoride Minnesota için mevcut sorunlara merhem olabilecekken, başka yaralar açma ihtimaline de sahip. Dolayısıyla, daha öncekiler kadar olmasa da, an itibariyle bir miktar olasılık dışı görünen bir takas ihtimali olarak öne çıkıyor.
4- Miami Heat
Heat: Jrue Holiday
Pelicans: Justise Winslow + Duncan Robinson + Dion Waiters/Goran Dragic
Neden Mantıklı?: Heat kazanma kültürüne sahip bir takım. Yıllar sonra Doğu Konferansı’nda başa güreşen bir kadroya sahip oldular. Hırslılar ve kazanmak istiyorlar. Gel gelelim Butler dışındaki bütün skor opsiyonları, kritik anlarda kendilerini henüz göstermemiş ve playoff’lardaki etkinliği belirsiz genç oyunculardan ibaret. Holiday gibi hem savunmada liderlik edebilecek, hem kritik anlarda sorumluluk alan, rakip savunmaları açan bir oyuncunun varlığı, Heat için daha fazla başarının ilk adımı olabilir. Başa güreşen takımların hemen hemen hepsinin çift yıldızlı kadrolar olduğu göz önüne alınırsa, Heat yakın tarihli bir başarı için kadrosunda Holiday’i görmek isteyebilir. Pelicans için ise Winslow gibi bir savunmacı ve Robinson gibi parlayan bir yıldız adayı, yenilenen kadrolarında iyi bir derinlik sağlamak için çok çok önemli parçalar olabilirler.
Neden Mantıksız?: Sırayla sayalım. Play-off’lar için kaderleri henüz belirsiz olsa da Butler, Nunn, Adebayo ve Herro gibi oyunculardan yeterli hücum katkısını, Winslow sağlıklı olduğu sürece de gerekli savunma katkısını alıyor gibiler. Holiday’in gelişi illa ki belirli bir katkı sağlayacaktır ama buna hemen, bugün ihtiyaçları olup olmadığı şu an için muamma. Kaldı ki, iki hafta önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi Heat kendini 2021 yazına saklıyor. En önemli hedeflerinden biri Giannis Antetokounmpo. Bugünün All-Star kalibresinde oyuncusu için 2 sene sonra kadrolarına katabilecekleri MVP’den vaz geçerler mi? Heat tarihi bu sorunun cevabının “hayır” olduğunu gösteriyor. Takasın mali yönünde herhangi bir sıkıntı yok, iki takım da maaş dengesini çeşitli oyuncuları takasa katarak sağlayabilirler. (bkz: Dragic, Waiters vb.) Gel gelelim asıl mesele, Heat’in kendini bu sezon nerede görmek istediğiyle ve nasıl bir başarının Heat için tatmin edici olacağında. Lakers, Clippers ve Bucks seviyesine hemen çıkmak isteyen bir Heat için bu takas nispeten olası.
5- Denver Nuggets
Nuggets: Jrue Holiday
Pelicans: Gary Harris + Malik Beasley + Juan Hernangomez YA DA
Gary Harris + Michael Porter Jr
Neden Mantıklı?: Geçen sezon Nuggets için normal sezonda işler mükemmele yakın bir seyir izledi. Gel gelelim Nuggets kadrosunun eksiği kendisini playoff’larda, Portland’ın guard ikilisi Lillard ve McCollum’un etkili oyunu karşısında tel tel dökülürken gösterdi: Nuggets guard savunmasına hala çok etkisiz. Harris’in ana parça olduğu bir takasta, onun yerine kadroya katılacak olan Holiday hem guard savunmasında, hem pick&roll savunmasında hem de Harris’in etkili olduğu diğer alanlarda bir yükseltme işlevi görecektir. Dolayısıyla Holiday’in takıma katılışı, Nuggets’ın şampiyonluk için ihtiyaç duyduğu belki de tek açığı kapatabilecek hareket olabilir.
Neden Mantıksız?: İşin sıkıntılı tarafı Pelicans’ın isteyeceği parçalar ve bunları Nuggets’ın ne ölçüde karşılamak isteyeceği ile alakalı. Harris’in 3 yıl 57 milyon dolarlık kontratı, şu anda girdikleri yok itibariyle Pelicans’ın aklına direkt olarak yatacak bir mali yük değil. Dolayısıyla Pelicans, Harris yanında bir kaç parça daha isteyecektir. Nuggets’ın elinde Hernangomez gibi, Beasley gibi; Pelicans gibi takımlarda ana rotasyonun parçası olabilecekken, Nuggets gibi derin kadrolarda yer bulamayan oyuncular mevcut. Ancak Pelicans’ın gözü kuvvetle muhtemel Michael Porter Jr’da olacaktır. Nuggets’ın Porter Jr’ı elinden bırakmayı isteyeceği ise oldukça şüpheli. Dolayısıyla, yıllık 23 milyon dolarlık bir kontrattan kurtulup yerine 19 milyon dolarlık bir kontrat almanın çok mantıklı olmaması yanında, takımların takasta kullanılacak oyuncular hususunda anlaşamama ihtimalinin olması, bu takası zora sokacaktır. Yine de uygun bir zemin yakalanırsa, bu takasın gerçekleşme ihtimalinin diğer tüm ihtimallerden daha olası olduğunu belirtmekte fayda var.
Sonuç olarak takas dedikodularında adı geçen ve Jrue Holiday ile ilgilenen takımların hepsinin bu takası gerçekleştirmek veya gerçekleştirmemek için belirli sebepleri mevcut. Bu yüzden böylesine bir takasın hemen yarın olmasını beklemek biraz acelecilik olacaktır. Takımlar bir süre daha kendi “ahval ve şeraitlerini” tartarak, bir süre sonra olası bir takas için harekete geçip geçmeyeceklerine karar vereceklerdir.
Olur da sizin aklınızda farklı senaryolar olur, farklı fikirler ortaya atasınız gelir, yorumlar vasıtasıyla sizi dinlemekten keyif duyarız. Nihayetinde bu macera nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın kesin olan bir şey var ki o da, Jrue Holiday’i kadrosuna katan takımın en az bir kademe yukarı çıkacağı. Holiday bahtsız bir takımda sıkışıp kalmış, diğer herkesin arayıp da bulamadığı bir yetenek.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/986390771580145674/sak2.png)
Çarpışan Arabalar Gecesi!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 15.06.2022, ÇARŞAMBA 02:00 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Vice Şehri Belediyesi ve Vice News ortaklığı sonucu halkın hizmetine sunulan çarpışan arabalar gecesinde yarışmacılar yerlerini aldı!
Yaklaşık 16 (on altı) katılımcının yarışabildiği bu organizasyonda birinci kişi 25.000$'a sahip olması ile birlikte yarışmacıların gözleri kamaştı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/986390771341078578/sak_3.png)
Toplamda üç yarı şeklinde düzenlenen çarpışan arabalar organizasyonunda yarışmacılar ve izleyiciler eğlenceye doyamadı!
Son günlerde şehirde yaşanan olaylar nedeniyle halkın keyfi yerinde olmaması sebebi doğrultusunda Vice Şehri Belediyesi ve Vice News ortaklaşa
bir eğlence programı düzenleme kararı aldı. Bu kararın sonuna kadar arkasında duran Vice Şehri Belediyesi Başkanı Sayın Alycia Kasparov ve
Vice News Yönetim Kurulu Başkanı Venus Krisfaren, ilerleyen süreçlerde bu tür etkinliklerin devamının geleceği konusunda müjdeyi verdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/986390772226064444/sak1.png)
Toplamda 48 katılımcının yarıştığı bu organizasyonda yarışmacılar kameralarımıza konuştu:
"Umarım bu tür organizasyonların devamını gelir, son günlerde yaşanan olaylardan ötürü bu tür etkinliklerin
faaliyete geçmesi ve bizler ile buluşturulması insana ilaç gibi geliyor."
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
:vays: :sampanya::sampanya:
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Muhteşem Bir Sezondan Akılda Kalanlar
Ne sezon izledik ama! Normal sezonu geride bırakırken müthiş playoff heyecanına kapıldık bile. Şöyle bir geriye bakarsak ardı ardına istatistiklerin kırıldığı sezonda neler oldu neler gelin beraber hatırlayalım! 2 bölümden oluşacak yazımızın 1. bölümü ile karşınızdayız. Ya şu olayı nasıl sezonun özetine koymadın diye de düşünmeyin, 2. bölümde düşündüğünüz konu ile karşınıza çıkabiliriz!
Joel Embiid’in Lige Katılışı
2014 draftınde 3. sıradan seçilen Kansas Üniversitesi çıkışlı pivot, 1 sene kaldığı üniversitede 11.2 sayı, 8.1 ribaund, 2.6 blok ortalamaları tutturmuştu. Ancak drafttan 1 hafta önce ayak bileğinden geçirdiği operasyon sonrası 4 ile 6 ay sahalardan uzak kalması beklenen Kamerunlu pivot, bileğinden yaşadığı sorunlar dolayısı ile ilk 2 sezon 1 dakika bile forma giyemedi. Bazı spor otoriteleri tarafından “bust” kategorisine konulan Joel Embiid, bize gelecekte neler izleyebileceğimize dair bu sezon küçük bir gösteri sundu! NBA’in sayılı yeteneklerinden biri olabilecek Embiid’in dakikalarını Philly haklı olarak kısıtlı tuttu ve çoğu maçta onu dinlendirdi. Sadece 25 dakika ortalama ile oynasa bile, yaptığı işler akıl almazdı! Bu sezon 31 maça çıkan oyuncu, 20.2 sayı, 1.2 3’lük, 7.8 ribaund, 2.5 blok ortalamaları tutturarak günümüz NBA’ine ne kadar uyumlu bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Dizinden geçirdiği sakatlık sonrası sezonu kapatan Embiid adına “sürece güvenmek“ten başka yapıcak bir şeyimiz yok. Sağlıklı duruma geldiğinde Embiid ligin en önemli oyuncularından biri olabilecek potansiyelde.
LeBron James 12’den 7’ye
İstikrar abidesi diye nitelendirmek yerinde olur herhalde LeBron James’i. Sezona NBA tarihinin en skorer 12. oyuncusu olarak giriş yapan Kral, Hakeem Olajuwon, Elvin Hayes, Moses Maloe ve Shaq’i geçerek 7. sıraya yükseldi. Maç başına en çok dakika olan oyuncu durumundaki LeBron asist ve toplam smaç kategorilerinde kariyer yılı geçirdi. James”in Cavs’i konferansı 2. sırada noktalasa da, onu bir daha finallerde görme ihtimalimiz çok yüksek.
Steph Curry 13 3’lük
Stephen Curry geçtiğimiz sezon bir maç içinde 12 3’lük isabeti bularak Kobe Bryant ve Donyell Marshall’in elinde bulunan rekora ortak olmuştu. Bu rekoru kırması ise an meselesiydi. Kevin Durant’ın takıma katılmasının ardından rakamlarında hafif düşüş yaşayan Curry, yine de hala ligin (ve kariyeri bittiğinde belki tarihin) en iyi şutörü konumunda. Curry Kasım ayında New Orleans Pelicans karşısında alev alırken 13 3’lük ile NBA rekorunu kırmayı başardı.
Kevin Love’dan İlk Çeyrekte 34 Sayı
Cleveland Cavaliers takımına ilk katıldığı zamanlarda bir türlü takıma istenilen şekilde monte edilemeyen Kevin Love, geride bıraktığımız sezonda Cavs ile en iyi sezonuna imza attı. Bu süreçte LeBron’ın güvenini kazanan Love, bir NBA rekoru da kırmayı başardı. Yine Kasım ayında (rekorlar ayı) Portland potalarına ilk çeyrekte 34 sayı (11-14 isabet, 8-10 3’lük isabeti) bırakarak NBA tarihinde ilk çeyrekte en çok sayı üreten oyuncu unvanını kazandı. Her hangi bir çeyrekte en çok sayı üreten oyuncu ise hatırlayacağınız gibi 37 sayı ile Klay Thompson.
Klay 3 çeyrekte 60
Klay’den bahsetmişken onun her sezon böyle tarihi bir performansını görüyoruz. Klay bu sezon 60 sayı kaydederken bu başarıya sadece 29 dakikada ulaştı! 33’de 18 isabetle oynayan Klay son 10 sene içinde bu barajı geçen 8. oyuncu olurken (9.’dan birazdan bahsediceğiz) NBA tarihinde bu başarıya 30 dakika altında ulaşan tek oyuncu oldu. Daha ne diyelim..
Devin Booker’dan 70 sayı!
Daha sadece 20 yaşında olan Devin Booker, Boston Celtics’e karşı alınan maçta tam tamına 70 sayı (21-40 isabet, 24-26 faul isabeti, 4-11 3’lük isabeti) attı! Bazı basketbolseverler “Ya hiç savunma yoktu”, “Çocuğu 70 sayıya zorla çıkartmaya çalıştılar” deseler de, sonuç olarak 70 sayı 70 sayıdır! NBA tarihinde bu barajı geçen oyuncular bir elin parmakları kadar: Wilt Chamberlain, Kobe Bryant, David Robinson, Elgin Baylor ve David Thompson. Bu barajı geçen en genç oyuncu olan Booker, ligin en kötü takımlarından Suns forması giyerken önümüzdeki sezonda gözler onun üstünde olacak. Booker gelişimini tamamladığında nasıl bir oyuncu olacak, gerçekten çok merak ediyorum!
Paul Pierce Boston’da Son Defa
Celtics’ten konu açılmışken. Celtics dediğimizde akla gelen ilk isimlerden biridir Paul Pierce. Az değil 15 sene boyunca yeşil formayı terletti üstat. Bu süreçte 10 kere All-Star seçilen “The Truth“, 2008 yılında NBA şampiyonluğu yakalamayı da başardı. Bu yaz emekliye ayrılmasına kesin gözüyle bakılan Pierce, TD Garden’a son bir defa çıkıyordu. Ancak bu sefer üstünde Clippers forması vardı. Cefakar Boston taraftarları için Pierce’in giydiği formanın hiç bir önemi yoktu. Pierce Boston’un sembol haline gelen isimlerindendi. Son kez orta sahada dizlerine çökerek logoyu öpen Pierce, 19 saniye kala oyuna dahil olup 3’lük isabeti bularak ayakta olan Celtics taraftarlarını son kez selamladı. Yaşattığın bütün anılar için çok teşekkürler Pierce!
Chris Paul 20-20-0
Lig tarihinin belkide en istikrarlı oyuncularından biri olan 31 yaşındaki Chris Paul, 32 senedir gerçekleşmemiş bir istatistiği imza attı. Bu sezon 18.1 sayı, 9.2 asist, 5.0 ribaund ortalamaları tutturan CP3, New Orleans Pelicans karşısında 20 sayı, 20 asistlik bir performans sergilerken geceyi 0 top kaybı ile kapattı. Böylelikle 32 sene sonra bir oyuncu 20 asist/0 top kaybı istatistiği tutturmuş oldu. Bunu başaran son oyuncu 1984 yılında Utah Jazz forması giyen Rickey Green idi.
Irving’den Warriors’a Bir Hançer Daha
Bu senaryoyu NBA finallerinde görmemiş miydik?? Belki de sezonun en zevkli maçlarından biri Noel günü Golden State Warriors ve Cleveland Cavaliers arasında gerçekleşti. Başa baş geçen mücadelede maçın bitimine 3.4 saniye kala Kyrie Irving, potaya giderken yaptığı reverse’in ardından geriye çekilerek bulduğu isabet, Warriors’a 7. maçı hatırlattı.
Giannis’in Ulaştığı Nokta ve Son Saniye İsabeti
Müthiş bir yaz dönemi geçiren 1994 doğumlu Giannis Antetokounmpo, All-Star’da ilk 5 çıkarken, Milwaukee Bucks’i playofflara taşımayı başardı. Jabari Parker ve Khris Middleton sakatlıklarının ardından takımın her şeyi haline gelen Alfabe çocuk, 22.9 sayı, 8.7 ribaund, 5.4 sayı, 1.9 blok, 1.6 top çalma ile oynarken, NBA tarihinden bu 5 kategoride sezonu ilk 20’de bitiren tek oyuncu oldu. 1’den 4’e bu sezon her pozisyonda forma giyen Giannis sezona imzasının ise New York Knicks karşısında bulduğu son saniye basketiyle attı.
Durant Westbrook Gerilimi
Bu bölümün son noktasını Kevin Durant – Russell Westbrook gerilimi ile noktalayalım. Yaz döneminde Golden State Warriors’a katılarak eleştirileri üzerine toplayan Durant’ın bu hamle hakkında Westbrook ile hiç konuşmaması gündeme gelmişti. Durant’ın ayrılışından sonra ikilinin biri birleriyle hiç konuşmadıkları ortaya çıkmıştı. Medyanın olduğundan çok daha büyüttüğü bu ikilini ilişkisi uzun süre boyunca gündemden düşmedi. Bu konu All-Star haftasonunda zirve yaptı. Aynı takımın formasını tekrardan giyecek olan ikili, maçın başında alley-oop yaptıktan sonra ortalık şenlik havasına döndü!
Muhteşem Bir Sezondan Akılda Kalanlar
Playoffların 2. turunda heyecanlı maçlar devam ederken sezona bakmaya devam ediyoruz. Yazımızın 1. parçasını incelemek isteyen arkadaşları böyle alalım.
LeBron Wizards’a Karşı
Son zamanlarda gördüğümüz herhalde en iyi son saniye basketlerinden birini kaydetti LeBron James. Ligin formda takımlarından Washington Wizards’a karşı Şubat ayında attığı şutu herkes hatırlıyordur. Maçın bitimine 3 saniye kala Kevin Love’un pota altından oyuna soktuğu topu LeBron yakaladıktan sonra bir dripling ardından saha dışında devrilerek bulduğu panyalı isabet, gerçekten aklımızdan kolay kolay çıkmayacak atışlardan biri.
James Harden + Mike D’Antoni
Sezon başında takımın başına Mike D’Antoni getirilirken sisteme uygun adamlar Ryan Anderson ve Eric Gordon’da Houston’in yolunu tuttu. Durum böyle olunca savunmanın nasıl olacağı çok merak ediliyordu. Ancak bu kadar iyi hücum oynanırken savunmaya gerek var mı? Mike D’Antoni sistemi altında James Harden inanılmaz bir silah haline geldi. Patlayıcı bir Steve Nash rolünü üstlenen Harden, oyun kurucu rolüne kayarken, sezonun en çok asist yapan oyuncusu oldu. 50 tane atabilsek 50 tane 3’lük atarız mantalitesini takıma aşılayan D’Antoni’nin takımı normal sezonda 3’lük rekorlarını da alt üst etti ve Bay Sakal MVP seviyesine kadar yükseldi.
Draymond Sayısız Triple-Double
Sezonun yok artık dediren anlarından birini Draymond Green yaşattı bize. Çok büyük yıldız oyunculardan oluşan Golden State Warriors adına kirli işleri yapan oyuncu oldu Green hep. Çok yönlülüğü ile karşı takımların korkulu rüyası olan Draymond, Şubat ayında Memphis Grizzlies karşısında 12 ribaund, 10 asist, ve 10 top çalma ile triple-double’a ulaştı! Green NBA tarihinde sayı kategorisi dahil edilmeden triple-double’a ulaşan tek oyuncu oldu ve geceyi sadece 4 sayı ile tamamladı! Acaba önümüzdeki sezon bir quadruple-double görür müyüz?
All-Star ve Anthony Davis
Sezonun en büyük hayal kırıklıklarından biri sizce neydi diye sorsak aklınıza gelen ilk olaylardan biri büyük ihtimalle All-Star hafta sonu olur, özellikle Pazar geceki Doğu-Batı Konferans maçı. Savunmanın S’sinin oynanmadığı gecede, bir aşağı bir yukarı smaç izledik. Adam Silver ve NBA’in bu olaya acilen el atması gerekiyor çünkü izleyenler artık bu maçtan hiç bir zevk almıyor. Bunu bir kenara koyarsak, Batı Karmasının 192-182 kazandığı maçta Anthony Davis kendi evinde oynanan All-Star maçında 52 sayı buldu. All-Star sayı rekorunu kıran yıldız oyuncu, MVP ödülünün de sahibi oldu.
Unicorn Porzingis
Hatırlıyor musunuz Kristaps Porzingis 4. sırada draft edildiğinde New York taraftarları onu nasıl yerden yere vurmuştu? 2015 yılındaki draftten şu ana baktığınızda Knicks adına tek başarılı hamle oldu Porzingis. Knicks’in dibe vurduğu senede çaylak yılı rakamlarının çok üstüne çıkamayan oyuncu son dönemde Unicorn kategorisinde başı çeken genç yeteneklerden. Her günü başka bir olay olan Knicks çaylak kontratı bitince Kristaps’i elinde tutmak istiyorsa önümüzdeki sene hamle yapması şart.
Cavs 25 3’lük İsabeti
Değişen günümüz basketbolunda kırılması beklenen rekorlardan biri bir maçta bulunan 3’lük isabetleriydi. Bu rekor beklediğimiz gibi Aralık ayında Houston Rockets tarafından kırılırken, Mart ayında Cleveland Cavaliers 25 3’lük isabetiyle bu rekoru geliştirmeyi başardı.
Nikola Jokic’in Uyanışı
Daha sezon başında hatırlıyorum Nikola Jokic ilk 5 çıkmak istemediğini söylerken bu görevi Jusuf Nurkic’e paslamıştı. NBA bu, işler ne kadar çabuk değişiyor. Unicorn statüsünde olan oyunculardan Jokic, maç başına 10-12 dakika oynayan bir oyuncu durumundan çıkarak bir anda takımın her şeyi oldu! İnanılmaz bir 2. yarı geçiren Joker, sezonu 16.7 sayı, %57 isabet, 9.8 ribaund, 4.9 asist ortalamaları ile tamamladi. Sezonun ilk yarısındaki silik performansını kenara koyarsanız bu rakamların ne kadar fırlayacağının farkında mıyız?
Kawhi 3’lük Üstüne Harden’a Blok
Houston taraftarı olarak sezonun en acı bir o kadar da en basketbola doyulan maçlarından biriydi San Antonio Spurs – Houston Rockets mücadelesi. Kawhi Leonard süperstar seviyesine ulaştığı sezonda bu karşılaşmada en kritik yerde 3’lük isabeti bulan Kawhi, sonraki pozisyonda James Harden’in turnikesini potaya sıkıştırırken, NBA’in en iyi 2 yönlü oyuncusuyum mesajını herkese verdi. Sessiz yıldızın 3’lük atmamasının onun en büyük problemi olduğunu hatırlayan kaldı mı?
Nowitzki 30.000 Sayı
Bir oyuncuyu üst üste yıllarca izlemekten basketbolseverler hiç mi sıkılmaz? NBA’in gelmiş geçmiş en iyi 4 numaralarından biri olan Dirk Nowitzki, 19 sezonunun tamamlarken çok elit bir listenin de parçası oldu. Kariyerinde 30.000 sayı barajını geçen alman panzeri dışında NBA tarihinde bu başarıya ulaşan sadece 5 oyuncu var: Wilt Chamberlain, Michael Jordan, Kobe Bryant, Karl Malone ve Kareem Abdul-Jabbar. Günü geldiğinde Dirk basketbola veda edecek ve bu hem bizler hem Dallas Mavericks adına çok ama çok hüzünlü bir gün olacak.
Miami Heat
NBA tarihinde eşi görülmemiş bir başka olaya daha tanık oldu bu sezon. Chris Bosh ve Dwyane Wade’i kaybeden Miami Heat takımı, ligin dibine doğru çok hızlı bir şekilde harekete geçmişti. İlk 41 maçından sadece 11 galibiyet çıkartabilen Heat, sezonun 2. yarısında inanılmaz bir seri yakalayarak bu bölümü 30-11’lik bir galibiyet serisi ile kapattı. Bu başarı onları neredeyse 8. sıraya kadar taşıdı. Sezonun son maçına kadar bu heyecana tanık olsak da, Heat maalesef playoffların bir parçası olamadı. Koç Spoelstra çok büyük bir övgü hakederken, Heat takımında kendini bulan Dion Waiters, kariyer sezonuna imza attı. Warriors’a attığı son saniye 3’lüğü de akıllarımıza kazınan anlardan biri oldu.
Russell Westbrook
Gelelim sezonun en çok konuşulan olayına. Russell Westbrook. 42 triple-double ile Oscar Robertson’un rekorunu kıran ve sezonu triple-double ortalamalarıyla noktalayan Westbrook, MVP adaylarının başında geliyor. Bitmez tükenmez enerjisi ve dayanıklılığıyla NBA’de savunması en zor olan oyunculardan biri haline gelen Westbrook, Kevin Durant’ın takımdan ayrılmasının ardından Oklahoma City Thunder adına takımın her şeyi oldu. Westbrook’un oyun stili ise basketbolseverleri ortadan ikiye böldü. Bir tarafta Westbrook’un tarihi performansını savunan kısım, diğer tarafta Russ’in ribaund kasıp takım arkadaşlarını oyuna dahil edemediğini savunan kısım. Bu tartışmasının hangi tarafında olursanız olun, Russ’in her gece ortaya koyduğu performansa hepimizin saygı göstermesi gerekiyor.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)2010: Wesley Johnson, Minnesota Timberwolves
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988113356953104454/p1.jpg)
Draft: 1. Tur 4. Sıra
Kendisine gelene kadar seçilmeyen isimlerden günümüzde NBA şampiyonluğunu neredeyse garantileyecek bir kadro çıkabilir: DeMarcus Cousins, Gordon Hayward, Eric Bledsoe, Avery Bradley ve Paul George. Clippers’ta oynadığı son sezondaki 2.9 sayı ortalaması, aslına bakılırsa draft seçimlerinin ne derecede büyük felaketlere yol açabileceğinin bir kanıtı olsa gerek. “Paul George? Teşekkürler almayayım, Wesley Johnson yok muydu?” Kabus!
1986: Chris Washburn, Golden State Warriors
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988113539493421146/p2.jpg)
Draft: 1. Tur 3. Sıra
Golden State ve makus talihi demiş miydik? Olsun, bir kez daha diyelim. 1986’da draft edilen Washburn sadece 72 maç oynadı. Bu 2.5 sezonluk süreç içerisinde NBA yönetiminin yaptığı üç uyuşturucu testinde de kanında uyuşturucu maddeye rastlandı. NBA’den hayat boyu men edildi. Bağcılar gençlik NBA şubesi.
2009: Hasheem Thabeet, Memphis Grizzles
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988113853701304340/p3.jpg)
Draft: 1. Tur 2. Sıra
Dört senelik NBA kariyerinde dört farklı takımda oynaması bir yana. Bu takımlarda ortalama 2.2 sayıyla oynaması bir yana. Hasheem Thabeet’i diğer tüm seçimlerden ayıran belki de en önemli özellik, kendinden sonra seçilenlerle arasındaki dağlar kadar fark. Farkı bir kenara bırakın, bu isimlerin günümüz basketboluna yön vermesi de ayrıca akıl almaz. Thabeet’ten sonraki sıralarda seçilen üç isim: DeMar DeRozan, James Harden ve Stephen Curry! Hasheem Thabeet’i seçmek için pas geçtiğiniz isimlere bakmak muhtemelen Grizzlies organizasyonu için yaşarken cehennem deneyimi olmalı.
2007: Greg Oden, Portland Trail Blazers
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988114007292530718/p4.jpg)
Draft: 1. Tur 1. Sıra
Greg Oden belki de bu listenin en “romantik” seçimi. NBA öncesi kariyerini takip edenler tarafından gelecek 10 yılın en büyük pota altı silahı olarak tanımlanıyordu. Potansiyeli inanılmazdı. Draft’a girişi bile NBA severleri belli bir heyecan seviyesine yükseltmişti. Ama Metallica’nın the House that Jack Built şarkısında da değindiği üzere, “ne kadar yüksekteysen o kadar çok düşersin.” Sakatlıklar yakasından bir türlü düşmedi. Bir maç oynayıp on maç kaçırdı. İlk sezonunun tümünü kaçırdı. Sonraki iki sezonunda toplamda 82 maç oynadı. Sonra sezonlar boyu parke yüzü görmedi. 2013’te bir geri dönüş denemesi oldu. 23 maç oynadı. Sonra 2015’te şansını son kez Çin’de denedi. Yine olmadı. 12 Nisan 2016’daki bir röportajda kendisine basketbol oynaması için ABD dışındaki ülkelerden gelen teklifleri neden değerlendirmediği soruldu. Cevabı, iç burkucuydu: “Keşke, ama herşey bitti.” Tüm bu hüzün içinizi kaplamadıysa, biraz da Portland’ın Oden’i seçmek adına kimleri pas geçtiğine bakıp, Portland adına efkarlanabilirsiniz: Mike Conley, Al Horford ve Kevin Durant.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/988169438991888424/samp_19_06_2022_22_45_30.png)
Leaf Links'te İhtişamlı Gala!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 19.06.2022 PAZAR, RANDOLPH MITCHELL TARAFINDAN (evet, tarafından)
19 Haziran 2022 gününün akşamı, Vice şehri için oldukça keyifli geçti. Geçtiğimiz dönemde STARVICE adlı filmiyle ve Departman Efsanesi dizisiyle öne çıkan Rockstar Studio'nun yaz dönemi için yayınladığı yepyeni filmi Mavi Cennet'in galası Leaf Links'teki ihtişamlı sahnede gerçekleşti.
Randolph Mitchell'ın sunumunu yaptığı bu gala gecesinde Paul King, Robert Castucci, VCPD'nin üst rütbeli üyeleri, Vice şehrinin önemli avukatları Janset Mackenzie, Bramwell Leighton ve Steve McWayne gibi isimler göründü.
Gala sırasında Rock'n RONIN grubunun solisti Tiffany Quinn'in sahne almasıyla ortam şenlendi. Ardından Rockstar Studio Yönetmenleri Melanie Blackwell ve Jaylene Mendoza bir konuşma gerçekleştirdi ve filmin ön gösterisi yayınlandı. Bu film galasını Vice News, yüzde yüz canlı bir şekilde yayınladı.
Gece, filmde emeği geçen herkesin sahnede toplanmasıyla son buldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/988169438513754112/samp_19_06_2022_22_37_36.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/988169437393879071/samp_19_06_2022_22_13_31.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORRandolph MitchellHABERRandolph Mitchell & Julya YalenchkaKAMERAJack Leavigne & Matthew Mitchell & Sophia Insane[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Tarihin En İyi 4 Numarasına Elveda
San Antonio Spurs‘ün simgesi haline gelmiş Tim Duncan tam 19 sezonluk serüveninin sonunda basketbolu bıraktığını açıkladı. The Big Fundemental adını sonununa kadar taşıyan Duncan, saha içinde belkide NBA tarihinde kimsenin göstermediği bir profesyonellik ve disiplin ile terinin son damlasına kadar mücadele etti, biz de Her Şey NBA ekibi olarak ona bu yazı ile veda etmek istedik.
Karl Malone, Kevin Garnett, Charles Barkley, Kevin McHale gibi isimlere saygımız sonsuz fakat bizim için tarihin en iyi 4 numarası Tim Duncan olarak kalacak. Bu makalede bu teoriyi sizlere açıklamak için ter dökeceğiz ve basketbolu kitap gibi okuyup, şiir gibi oynayan adamı onurlandırmaya çalışacağız.
San Antonio Spurs 1997 yılında ilk sıradan Tim Duncan’ı seçtiğinden beri son 20 yılın en başarılı NBA takımı haline geldi. Çaylak sezonundan beri Duncan kulübüne 5 şampiyonluk getirdi ve Duncan döneminde oynanan 1510 maçın 1072‘si galibiyet ile sonuçlandı. Bu %71 galibiyet oranı demek.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988716725224738866/lea1.jpg)
The Big Fundemantal lige adım attığından beri Spurs 19 sene boyunca her sene playofflara çıktı. Kuşkusuz bundan David Robinson, Tony Parker, Manu Ginobili, Kawhi Leonard ve Gregg Popovich‘in katkıları var ama 19 seneden bahsediyoruz. Bu 19 sezonunun 17‘sinde Spurs en az 50 maç kazandı, NBA tarihinde bu kadar başarılı olan bir takım daha yok. Spurs’un 21 numarası istikrarın en büyük sembolü.
Kariyerinde 1000 maç kazanmış bir efsaneden bahsediyoruz, 1000! Kareem Abdul-Jabbar ve Robert Parish bu apoleti takabilen diğer oyuncular, bir takımla bunu başarabilen tek isim ise Timmy. NBA tarihinde 26.000 sayı, 15.000 ribaund, 3.000 blok istatistiklerine ulaşan sadece iki isim var; Abdul-Jabbar ve Duncan.
NBA kariyerini 19.0 sayı 10.8 ribaund 3.0 asist ve 2.17 blok ile tamamlayan Duncan ortalama 34 dakika sahada kaldı, saha içinden %50.6 isabet ile oynadı. Geçirdiği sezonlar arasından en iyisini seçmek çok zor ama 2003 senesi bence kariyerinin en efsane senesidir. Bu seneyi 23.3 sayı 12.9 ribaund 3.9 asist 2.9 blok ile geçiren Duncan asıl şovunu finallerde yaptı.
Hazırsanız 2003 finallerindeki ortalamalarını veriyoruz: maç başına 24.2 sayı 17.0 ribaund 5.3 asist 5.3 blok! Final serisinin 6. maçında ise yakaladığı korkunç istatistik ile neredeyse quadruple double yapmıştı: 21 sayı 20 ribaund 10 asist 8 blok.
Tim Duncan kariyeri boyunca 15 kez All-NBA takımlarına seçildi, bu kategoride Kobe Bryant ve Kareem Abdul-Jabbar ile eşit. 15 kez All-NBA savunma takımına seçildi, bu kategoride rekoru elinde tutuyor. 15 kez All-Star seçildi. Toplam 5 yüzüğü, 3 finaller MVP ödülü ve 2 normal sezon MVP ödülü bulunuyor.
NBA tarihinde toplam double double ve bloklarda The Big Fundemental 5. sırada bulunuyor, toplam ribaundlarda 6. sırada, toplam sayıda ise 14. Playofflarda 9000 dakika süre alan tarihte tek oyuncu, playofflarda double double (164) ve blok (568) kategorilerinde 1. sırada, ribaundlarda 3. (2859) ve sayıda 6 (5172).
Bütün bunlar Tim Duncan’ın büyüklüğünü anlamak için yardımcı oluyor. Basketbola olan sonsuz saygısı onu NBA tarihinin en büyük oyuncuları arasında ölümsüzleştirmek için yeterli. O panyalı atışlarını unutmak mümkün mü? O kadar mükemmel ve kusursuz bir imza hareketi kimde var? Her hareketi doğru, her hareketi kurallara uygun olan bu adamın yeri kesinlikle dolmayacak.
Bizlere öğrettiğin her şey için teşekkür ederiz Duncan. Geride bıraktığın miras sonsuza kadar hatırlanacak.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Curry İçin Ne Yapacaksınız?
Stephen Curry’nin mega starlığa uzanan yolculuğunda sponsorlar ile olan ilişkisini anlatan serimizin ilk bölümünde, dünya pazar lideri Nike’nin jenerasyonumuzun en etkileyici isimlerinden biri olan Curry’i nasıl kaybettiğini anlatmıştık. İlk bölümü okumak isteyen arkadaşları böyle alalım.
Serimizin bu bölümünde Under Armour’ın ayakkabı satışlarını bir senede %350 oranında arttıran adamı kadrosuna katmak için ne kurnazlıklar yaptığını ve hiç beklenmedik isimlerin ayakkabı piyasasını alt üst edecek bu kararda ne denli etkili olduğunu anlatacağız.
Hikayemiz 2012 senesinde başlıyor…
Curry draft edildiği sene onun için ayakkabılar çiziyorduk
Her şey bir kenara bırakıldığında, basketbol ayakkabılarının dünyasında ne kadar fazla oyuncuyu
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988715216445526026/pop1.jpg)
temsil ederseniz o kadar fazla kitleye ulaşma şansınız vardır. Nike’nin NBA oyuncularının %78‘ine sahip olduğunu düşünürsek, 2012 senesinde en büyük yıldızı Brandon Jennigs olan Under Armour‘ın ihtiyacı olan şey kesindi: daha fazla oyuncu, daha fazla oyuncu ve daha fazla oyuncu.
Bu fikir ile Under Armour’a, o zamanlar Golden State Warriors‘da draft bile edilmemiş bir çaylak olan Kent Bazemore‘u ismi geldi. Diğer spor markalarının Bazemore’a sponsorluk önermesi için hiç bir neden yoktu. Bazemore’un takımda kalacağı bile kesin değildi fakat Bazemore’un kurnaz menejeri Austin Walton, Under Armour’a ilginç bir fikirle gitti. “Onlara Batı Konferansı’nda markalarını temsil edebilecek bir adamlarının olmasının fikrini sattım. Onlara takımda sponsorluk anlaşmaları bitmek üzere olan bir kaç isim olduğunu, belki de Klay ve Steph gibi isimleri Bazemore’un ikna edebileceğini anlattım.”
Austin Walton bu teklifini Jason Kidd‘in eski lise takım arkadaşı, aynı zamanda Under Armour’un basketboldan sorumlu yöneticisi Kris Stone‘a götürdü. Stone için ret edilemeyecek bir fikirdi çünkü o 2009 senesinde Curry draft edildiğinden beri onu temsil etmenin hayalini kuruyordu: “Curry draft edildiği sene onun için ayakkabılar çiziyorduk ve ona bir sunum yapmak için hazırlanıyorduk. Fakat Curry Nike ile imzalamıştı bile.”
Kimse gerçekten Bazemore’un Curry’i ikna edip edemeyeceğini bilmiyordu. Yine de Under Armour genel merkezinde deneysel ilginç bir plan yürürlüğe sokuldu. Planın ana fikri basitti: “Bazemore’u Curry ve diğer oyuncuların ilgisini çekecek kadar şımartalım ve Under Armour’un bir yıldız için neler yapabileceğini gösterelim”. Ya da Bazemore’un menejeri Austin Walton‘ın sözleriyle “Ona çılgınlar gibi ürün yolladılar.”
O sadece bir çaylaktı ama herkesten fazla ürünü vardı
2012 yazında Bazemore‘un Oakland’daki küçücük evine bir kargo geldi. Kent Bazemore o anı böyle anlatıyor “Under Armour ilk kargosunda bana yaklaşık 19 kutu ayakkabı yolladı. Evimde mobilyam bile yoktu. Sadece onlarca UA kutuları ve şişme bir yatağım vardı. Warriors ile çaylak senemde garantisi olmayan bir kontratım vardı, eğer takıma giremezsem o kadar malzemeyle ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu.”
Fakat çok geçmeden takımın parlayan yıldızlarından birinin bu durum ilgisini çekti. “O sadece bir çaylaktı fakat herkesten fazla ürünü vardı” diyen Stephen Curry‘nin bu duruma şaşırması gayet normal. Bazemore’a o kadar fazla ürün yollanıyordu ki, Bazemore bütün kulübe UA ürünleri dağıtabiliyordu. Malzemeciler bile Bazemore’un verdiği ürünleri kullanıyordu.
Under Armour’un basketbol sorumlusu Stone‘da konuya değiniyor “Bazemore’un takımdaki herkesten fazla kendine özel kıyafeti ve ayakkabısı vardı. İşin komik tarafı Bazemore o zamanlar sadece her gece iki yada üç dakika süre alıyordu fakat biz ona bir sezonda giymesi için 60-70 tane ayakkabı yolluyorduk.”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988715420641034270/pop2.jpg)
Bu ne kadar Under Armour için çok zor bir görev olsa da, doğuştan satış elemanı olan Kent Bazemore kısa sürede Stephen Curry ile yakın arkadaş oldu. İkisinin de North Carolina çıkışlı olmaları, birisinin zengin bir aileden ve Charlotte’un özel okullardan, diğerinin ise fakir Kelford mahallesinden gelmiş olmasının önüne geçti. Bazemore’un aktifliği ve cana yakınlığı ile parçalar birleşmeye başladı.
Arkadaşlıkları, ligde kalmaya çalışan Bazemore’un antrenmanlardan sonra geç saate kadar çalışması ile hareketlendi. Ortalama 35 dakika sahada kalan Curry de aynı şekilde geç saatlere kadar çalışıyordu. Bazemore o günleri “Ben hiç oynamıyordum ve bu adam her maçın her dakikası oynamasına rağmen benim kadar çalışıyordu” diye anlatıyor.
Bazemore anlaştığı markalar hakkında övgü dolu konuşmaktan da çekinmeyen biri. Bazı insanlar vardır bu konular hakkında duyarlıdırlar, Baze kesinlikle onlardan biri değil. “Bir parçası olduğum her şey hakkında konuşurum ve böbürlenirim. Bu sıralar Steph bana diğer marka ile olan kontratının dolduğunu söyledi. Ben de ona ‘Under Armour’a gel ve kendi ayakkabına sahip ol’ dedim. Bu sırada Under Armour’dan kimseyle konuşmamıştım. Steph’e bir sürü söz veriyordum fakat hiç biri için onay almamıştım’
Under Armour ile iletişme geçmenin zamanı gelmişti.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988715589629530152/pop3.jpg)
Bazemore basketbol sorumlusu Kris Stone’u aradı ve bir şeyler üzerinde çalıştığını söyledi. Denedikleri çılgın taktik işe yarıyordu. Stephen Curry’nin ilgisini çekmeyi başarmışlardı ve Bazemore önderliğinde sonuca doğru ilerliyorlardı. Kris Stone ise tamamen Curry’e odaklıydı. “Her gün Bazemore’u 3-4 kere arıyordum. Steph ile konuştun mu? Steph ile konuştun mu? Neredeyiz?”
Curry ile bir toplantı ayarlandı. Stone’un dediğine göre Curry’nin ilk sorusu “Bazemore için bu kadar şey yapıyorsunuz, peki benim için ne yapcaksınız?” olmuş. Toplantıdan sonra ise Curry Bazemore’a mesaj ile Under Armour’a geçebileceğini yazdı.
Elbette Under Armour bunlardan Bazemore’a gerektiği payı vermeyi unutmadı. Atlanta Hawks‘a geçmeden Bazemore sadece maç başına 6.0 sayı ortalması ile oynuyordu fakat Under Armour ona yıllık 6 basamaklı rakamlar ödüyordu. Şimdi ise Hawks rotasyonuna girmiş durumda ve Under Armour’dan karşılığını almaya devam ediyor.
Under Armour’un Bazemore için yaptıkları bunla da bitmedi. Mezun olduğu Old Dominion okuluna sponsor oldular. “Old Dominion’u kadromuza kattık, bize verdiği her şey için Baze’e teşekkür etmemizin yollarından biri” diyen Stones, Nike’ın bir yıl önce Old Dominion’a sponsorluk için ödediği rakamının tam 7 katını verdi. Artık okulun salonu Bazemore adına ve formaların üzerinde UA logosu var.
Riley, hangisini daha çok sevdin?
Stephen Curry’nin bu kararında etkili olan tek isim sadece Kent Bazemore değildi. Curry’nin kızı Riley‘nin de kararda payı büyük. Kararın verilmesinden bir kaç hafta önce Curry ailesi menejeri Jeff Austin‘in California’daki evinde oturuyordu ve Curry’nin önünde aralarından seçmesi gereken bir sıra ayakkabı duruyordu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/988715747058532362/pop4.jpg)
Curry kızına bir Nike, bir Adidas ve bir Under Armour ayakkabısı verdi, bu sıralar Riley henüz 1 yaşında. “Ona ‘Riley sen hangisini seviyorsun?’ diye sordum. İlk ayakkabıyı aldı ve kenara fırlattı. İkinci ayakkabıyı aldı ve kenara fırlattı. Üçüncü ayakkabıyı aldı ve bana getirdi. Üçüncü ayakkabı Under Armour’dı ve işte o an kararımı verdim” diye anlatıyor Stephen Curry.
Belki her şeyi değiştiren karar gerçekten o andı, belki Bazemore’un bir yıl boyunca Curry’nin yakasında olmasıydı, belki de hepsi Nike’nin başarısızlığıydı.
Ne olursa olsun yaşananlar milyarlarca doların bir taraftan diğerine doğru akmasına neden oldu. Bazılarına göre Curry felaketi Nike’ı daha da acımasız yaptı ve geleceğe dair bir kilit hamle daha yapması için motive etti. Bütün spor şirketleri giyilebilir teknolojiye doğru yönelirken Nike, Apple‘ın CEO’su Tim Cook‘a yönetim kurulunda bir yer verdi. Basketbol ayakkabılarının tanrısı olarak bilinen Sonny Vaccaro ise Curry meselesinin çok daha derin olduğunu “Bu Nike’ın en büyük korkusu. Ayakkabı dünyasında Curry’i kaybetmeyi atlatamadılar ve psikolojik olarak çöktüler.” sözleriyle belirtiyor.
Under Armour’dan Kris Stone ise Nike’ın yeterince Curry’i istemediğini savunuyor ve eğer “Nike yıllık 4 milyon dolarlık bir kontrat önerseydi, Curry yasal olarak kalmak zorundaydı” cümlesini vurguluyor. Ona göre bütün sporcular Nike bünyesinde olmak istediği için Nike da bunu sporculardan bekler hale gelmiş. Curry emin olamadığında da Nike’ın “Eğer kalmak istemiyorsan, gidebilirsin” tutumuna girdiğini söylüyor. Nike ise basketbol ayakkabılarını bildiği gibi piyasaya sürmeye devam ediyor. Jordan markasının son çıkardığı ayakkıbılardan olan Jordan 30, Russell Westbrook‘un başrol oynadığı bir reklam ile sunuldu. Reklamda “Ne bekliyordunuz? Oyun kurucu pozisyonunda oynayan sessiz bir okul çocuğu mu?” diye bağıran ufaklık ise ise Curry ve Under Armour cephesi açısından açıkça bir saldırıydı.
Belki de Nike Curry’i tam da bu şekilde kaybetti. Yıllar boyunca bir sonraki Michael Jordan‘ı temsil eden oyuncu tiplerine odaklanmaktan, herkesten farklı yumuşak bilekli ve cılız bir yıldızı gözden kaçırdılar. Bu tutum onları Kent Bazemore gibi bir isme karşı zayıf ve basketbol ayakkabı pazarının %1‘ne bile sahip olmayan bir markaya karşı yenik düşürdü. Sonunda ise her hangi bir yıldızı değil, her hareketi ile dünyaya hükmeden bir oyuncuyu kaybettiler.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)NBA’in Seyrini Değiştiren Karar
8 Aralık 2011’de NBA tarihinde bir ilk yaşandı ve lig yönetimi, bir takım sahibi rolündeyken yıldızlarla dolu bir takası veto etti. 2009 ve 2010 yıllarının şampiyonu Los Angeles Lakers, 2011 yılında yüzüğü Dallas Mavericks‘e kaptırdıktan sonra aklında sadece tekrar ve hemen şampiyonluğa oynayacak kadroyu kurmak vardı. Kobe Bryant‘ın son seneleri olduğu aşikardı ve hem onun son yıllarında bir yüzük kazanmasını sağlamak, hem de onun gidişinden sonra takımı zirvede tutacak yıldızları takıma katmak amaçlanıyordu.
Yaşadığı ekonomik zorluklar sebebiyle George Shinn’den 300 milyon dolara satın alınan, lig yönetiminin kontrolündeki New Orleans Hornets ise Chris Paul için takas opsiyonları arayışındaydı. Golden State Warriors ve New York Knicks ile görüştüler. Boston Celtics ile masaya oturdular. Ancak sonunda – bugün baktığımızda bile en doğru seçenek olarak gözüken takas ortakları Lakers ve Rockets ile anlaştılar.
Lakers: Chris Paul
Hornets: Lamar Odom, Kevin Martin, Goran Dragic, Luis Scola ve birinci tur draft hakkı
Rockets: Pau Gasol
7 saat sonra ise herkesi şok eden haber geldi. David Stern takası veto etmişti. Sadece tek bir açıklamayla: “Basketbol sebepleri”. “Zaten lock-out ile uğraşıyoruz, ekonomisi ve fırsatları Los Angeles, New York, Chicago gibi şehirlere nazaran daha kısıtlı olduğu için yıldızlara çekici gelmeyen Small Market takımlarının sahipleri mutsuz olmasın, Lakers dominasyonu devam etmesin.” demek kolay değildi tabii ki.
Son üç senede iki kez şampiyon olmuş, ligin en büyük iki yıldızından birini kadrosunda barındıran Lakers’ın ancak 5 yıl sonra lige heyecanla bakmasına sebep olacak olay sadece iki kelimeden ibaretti. Chris Paul‘un tepkisi ise üç harften ibaret olmuştu.
Lakers, Kobe Bryant’ın yanına ligin en iyi point guardı Chris Paul’ü ekleyip, Andrew Bynum‘ı Dwight Howard ile takas etme planları yaparken, hatta yarattığı cap space ile free agent piyasasına gümbür gümbür bir giriş yaparak Miami’nin yeni yaratmış olduğu büyük üçlüsünü sahadan silebilecek bir takım yaratabilecekken, elinde sadece mutsuz birer Lamar Odom ve Pau Gasol ile kalmıştı.
Tüm bu dramı daha kötüleştiren şey ise altı gün sonra yaşandı. Chris Paul’ün Lakers’a gitmesine izin vermeyen David Stern, Eric Gordon+Chris Kaman+Al Farouq Aminu+Minnesota’nın birinci tur draft hakkı (Austin Rivers’a dönüştü) paketini daha değerli bulmuştu. Chris Paul Los Angeles’a gidiyordu sonunda, ancak yanlış takımın formasıyla.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990751428299616326/sey1.jpg)
Şimdi maddeler halinde eğer bu takas veto edilmeseydi neler olabilirdi biraz düşünelim. Hayal kuralım da diyebiliriz.
– Chris Paul sonrasında Dwight Howard’ı da alan Lakers takımın uyumsuzluğu ve koç’un Mike Brown olması sebebiyle Batı konferansı yarı finalinde elenirdi. Bir sonraki sezona ise tekrar takım sahibesi,Jeanie Buss’ın nişanlısı, efsane koç Phil Jackson ile başlayabilirdi. Bu hamle Dwight Howard ve Chris Paul tarafından kontratları bittiği anda atılan yeni imzalar ile pekiştirilebilirdi. Chris Paul’ün topu yöneten kişi olması Dwight Howard’dan çıkacak çatlak sesleri önler, bütün yıldızların mutluluğunu kesinleştirebilirdi. (Böylelikle Lakers’ın geçmişinden sakatlıklardan ibaret Steve Nash dönemini de yaşanmamış kılıyoruz.)
– Hornets birinci tur birinci sıra draft hakkını alacak kadar kötü olmaz ve Anthony Davis kariyerine Bobcats veya Wizards formasıyla başlayabilirdi.
– Houston Rockets’ın yapılamayan takastan en büyük kazancı bir sonraki sene James Harden takasını yapabilmiş olmalarıydı. James Harden şu an bambaşka bir takımla şampiyonluğa koşuyor, triple double’larını Mike D’Antoni’nin “koş koş at herkes eğlensin” hevesleri için değil, yüzükler için yapıyor olabilirdi.
– Doc Rivers Boston Celtics’de kalmış olabilirdi.
– Blake Griffin çoktan Clippers’ı terketmiş olabilirdi ya da Eric Bledsoe‘nun bulduğu şansı iyi değerlendirmesiyle farklı bir büyük üçlünün parçası olabilirdi.
– Hornets’a takas edilemeyen Goran Dragic iyi oynuyor diye Toronto’ya gönderilen Kyle Lowry, Rockets’ın yıldızı olarak kariyerini sürdürmüş olabilirdi.
– Steve Nash ülkesine dönüp Toronto Raptors ile şampiyonluk baskısı olmayan, stressiz ama başarılı birkaç sezon geçirdikten sonra kariyerini noktalayabilirdi.
– Kobe Bryant takımını play-off’a sokmak için 6 maç üst üste neredeyse tüm maç sahada kalıp aşil tendonunun kopmasına sebep olan drive’ı yapmayabilir, kariyerinin son üç sezonunu sakatlıklarla boğuşarak geçirmeyebilirdi. Daha da önemlisi bir veya iki yüzük daha takabilirdi. Daha daha daha önemlisi basketbolseverler olarak yıllar boyu beklediğimiz ancak hiç göremediğimiz Kobe-LeBron finalini izleyebilirdik.
– Los Angeles Clippers – Doc Rivers ve Chris Paul önderliğinde – 2014 playofflarında Golden State Warriors‘ı ilk turda eleyemeyebilirdi. Takiben Mark Jackson‘ın kovulmasıyla Steve Kerr dönemi başlamayabilirdi. Klay Thompson, Kevin Love için takas edilmiş olabilir. Warriors hanedanlığı hiç kurulmadan dağılmış olabilirdi.
– Lamar Odom uyuşturucuya düşüp ölümle burun buruna gelmeyebilirdi.
– Pau Gasol iki sezon daha Lakers’da somurtmak yerine ligin en iyi iki uzunundan biri olduğu bir dönemi daha verimli geçirebilirdi.
– Steve Ballmer kesinlikle 2 milyar dolardan daha az ödeyerek Clippers’ın sahibi olabilirdi.
Tabii ki bunlardan çok daha farklı. Lakers için şu an bir araya gelen genç kadronun yarattığı umut havasını çok daha uzun süreler yaşatmayacak tatsız gelişmeler de olabilirdi. Bunu asla bilemeyeceğiz. Yapabileceğimiz tek şey D’angelo Russell, Jordan Clarkson, Julius Randle ve Brandon Ingram gibi gençlerin Lou Williams, Luol Deng, Timofey Mozgov gibi veteranlarla desteklendiği ve ligin en heyecan verici genç koçlarından biri tarafından yönetildiği kadronun neler yapacağını görmek için beklemek. Tabii biraz da David Stern’e sövmek.
Lakers için gelecek parlak, ancak veto edilen takastan sonra geçen 5 yıl hiç kolay değildi.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Sanatçı Park Tyson ile tanışın. Kendisi basketbol üzerine dizaynlar yapıyor, gerçekten renkli ve güzel çalışmaları var. Basketbol ve sanat köşemizde bu sefer kendisinin efsane basketbolcular ve onların ikonik ayakkabıları ile ilgili olan çalışmalarına yer vereceğiz!
Michael Jordan – Air Jordan III
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990752394847592528/air1.png)
Larry Bird – Converse Weapons
Penny Hardaway – Nike Air Max Penny
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990752523562393710/air_2.png)
Allen Iverson – Reebok Question
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990752652281397318/air3.png)
Magic Johnson – Converse Weapons
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990752758124675092/air4.png)
Scottie Pippen – Nike Air More Uptempo
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990752888898867240/air5.png)
Kobe Bryant – adidas KB8
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990752987372736663/air6.png)
LeBron James – Nike Air Zoom Generation
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990753090384838696/air7.png)
Stephen Curry – Under Armour UA Curry Two
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990753204096614441/air8.png)
Michael Jordan – Air Jordan I
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/990753320526315560/air10.png)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Hayaller vs. Hayatlar
Staples Center. Los Angeles’ın en büyük spor salonu olan yaklaşık 19000 kişi kapasiteli bu spor kompleksi, büyüklüğünü sadece kapasitesinin büyüklüğünden almıyor. 1999’dan beri bu salondaki seyirciler, sadece basketbol tarihinin değil belki de spor tarihinin en büyük performanslarından birine, tam 81 sayıya şahit oldular. Basketbol tarihi için kesin konuşmamakla birlikte, yakın tarihin açık ara en dominant pivotunun takımları darmadağın edişini izlediler. Yakın tarihte iki süper starın yanına 1 tane ortalama oyuncu geldiği anda “Big 3” şeklinde anıldığı anlar mevcut iken, 2 tane mega starın yanına 2 adet süper starın geldiği tarihi takımları izlediler. Tamam belki şampiyon olamadılar ama, Staples Center, açıldığı andan itibaren taraftarın beklentisinin hep en üst seviyede olduğu bir yer oldu. Dolayısıyla kazanmak, bir Lakers taraftarı için hep tek ihtimal oldu. Ta ki bu sezona dek.
Bu sezonun Staples Center’ında, çok belli etmek istemeseler de, takımı kazandığı zaman üzülen bir taraftar var. Hatta eminim ki televizyon başındaki Lakers taraftarları bu üzüntülerini açık açık yaşıyorlar. “Off be abi nasıl oldu da kazandık?!?!” Taraftarlık mantığına ters gibi gözükse de aslında altında mantıklı bir açıklama var. Bazen kazanmak en iyi seçenek olmayabiliyor.
Ya da şöyle anlatırsak daha iyi olur, bazen kaybetmek en iyi seçenek olabiliyor. Böyle bir durum olunca da, mevzubahis takımın kazanmaya değil de kaybetmeye çabalamasına, NBA dilinde “tanking” deniyor.
Peki, daha derinine inmek gerekirse, “tanking” nedir, neden yapılır, getirileri ve götürüleri nelerdir, etik midir, taraftarlar arasında nasıl karşılanıyor?
Stratejik Boşvermişlik: Tanking
“Tanking”, en basit hali ile, bir takımın, kazanmak için elinden geleni yapmamaya niyetli olması ve bunu eyleme dökmesi olarak tanımlanabilir. Birkaç aylık bilinçli bir çaba olabileceği gibi, sezonlara yayılan bir çaba olarak da tezahür edebilir. Genel olarak, açık seçik yapıldığında, ucuz ve ikiyüzlü bir uygulama gibi algılanır. Bununla birlikte, NBA gibi, “oldukça kötü” olmanın bir mükâfatı olduğu sistemlerde, stratejik bir seçim olarak da uygulanmaktadır.
Kitabi tanımımızı yaptıktan sonra, konuya hâkimiyet açısından verilecek birkaç örnek ile tanking hakkındaki bilgi dağarcığımızı genişletelim:
– 1983 – 84 sezonunda bir çok takım, bilerek maç kaybetmek ile suçlandı. Bunun sebebi, mevzubahis senenin draft’ında olabildiğince iyi bir yer kazanabilmekti, ki, o sezonun draft’ı tam 4 tane Hall of Famer çıkarttı (Hakeem Olajuwon, Michael Jordan, Charles Barkley ve John Stockton). Bu iddialar sonucunda NBA, 1985 yılı itibari ile, şu anda da uygulanan “draft lottery/draft piyangosu” sistemine geçti.
– 2006 senesinde Timberwolves ile Grizzlies arasında oynanan ve uzatmaya giden maç, NBA tarihinin utanç dolu hatıralarından biridir. Ligin en kötü galibiyet yüzdesine sahip 10 takımından biri olması halinde Clippers’a borçlu olduğu bir draft hakkını vermek zorunda kalmayacak olan Timberwolves, kariyer üçlük yüzdesi YÜZDE ALTI olan uzunları Mark Madsen’a 7 üçlük denetmiş ve maçı büyük bir çaba göstererek kaybetmiştir.
– Yine aynı sezonda Los Angeles Clippers, sezonu beşinci yerine altıncı bitirerek, o zamanın play off sistemine göre saha avantajını eline geçirebilmek için bilerek maç kaybetmek ile suçlanmıştır. Müteakip sezonda NBA, bu tip manevraların önüne geçebilmek için play off sistemini değiştirdi (ve sonrasında, başka nedenlerden ötürü, yine değiştirdi.)
– 2013 senesinde ESPN Magazine dergisine verdiği bir röportajda, ismini vermek istemeyen bir NBA Takımı Genel Menajeri (ki ya o zamanın Orlando menajeri Rob Hennigan ya da Phoenix menajeri Ryan McDonough denir hep), 2014 draftındaki kayda değer oyuncu derinliği nedeniyle bilerek ve isteyerek “tanking” yapacaklarını belirtmiştir. Bu röportajda geçen ilginç bir ifade de, bu kararı takımın sahibi, genel menajeri ve koçunun bildiğinin ancak oyunculardan bu kararın saklandığının belirtildiği kısımdır ki, biraz sonra bu husus hakkında da birkaç kelime edeceğiz.
Bunlar NBA tarihindeki sadece birkaç örnek. Uzak geçmişte birçok stratejik sebepten ötürü kullanıldığını gördüğümüz tanking’in, içinde bulunduğumuz sezonda, diğer sezonlardan daha fazla konuşulmasının pek tabii ki haklı sebepleri var. Çünkü bu sene, tanking uygulamasını açık seçik uygulayan iki, birkaç sezondur uygulayan bir ve şahsi düşünceme göre, ne yapmaya çalıştığını kendilerinin de bilmediği en az bir takım var NBA’de.
Ben Sana Tanking Yapamazsın Demiyorum: Sacramento Kings
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991091110883500052/il1.jpg)
Sondan başa doğru gidelim isterseniz. Ne yapmaya çalıştığını kendilerinin de anlamadığı, kafası karışık takım olarak Sacramento Kings var elimizde. DeMarcus Cousins’i takasta kullanarak, takım içi yeni bir yapılanmaya gittiklerini ilan ettiler. Ancak tanking yapıyorsanız, yukarıda da belirttiğimiz üzere, belli stratejik amaçlar doğrultusunda bunu yapmanız gerekir. Draft pick mi istiyorsunuz? Sacramento ne yazık ki draft hakları üzerinde kontrol sahibi değil. Sezon içerisinde draft haklarını Philadelphia ile takas eden Kings, sezonu 11. veya daha kötü bir derece ile bitirir ise bu hakları Chicago’ya devroluyor. Dolayısıyla en iyi oyuncunuzu takas edip sezona kötü bir şekilde devam etmek bu örnek özelinde hiç de mantıklı bir hareket değil.
Hadi bu kumara girdiniz, bu kumara girmek için neden tamı tamına 57 maç beklersiniz ki? Zaten play off potasında olmadığınız neredeyse ezelden beri belli, takımın geleceğini belirlemek için sezonun yüzde yetmişinin bitmesini beklemek ne derecede öngörülü bir hareket olabilir ki? Tüm bunlar bir kenara, tanking yapmaya çalışan bir takıma göre, takastan sonrasına göre bile, fazla iyi bir kadrosu var Kings’in. Buddy Hield, Afflalo, Tolliver, Koufos, Labissiere, Richardson ve takımın geri kalanı, doğru motivasyonla hala iyi bir yerlere gelebilecek bir takımken sezonu tanking’e bağlamak, acaba kaz gelecek yer var nasıl olsa deyip bütün tavuk çiftliğini KFC’ye mi satmak oluyor? Gördüğünüz üzere, kurduğumuz cümleler hep soru işareti ile bitiyor çünkü her şey o kadar muallak ki.
Yıllar Yılı Göğüs Gerdim: Philadephia 76’ers
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991091248792236072/il2.jpg)
Şimdi de tanking uygulamasını sezonlardır yapan takıma gelsin sıra. Philadephia 76’ers. 2013 senesinde Basketbol Operasyonları Başkanı Sam Hinkie “yeniden yapılanmaya” gittiklerini beyan ettiğinden beri Philly, takım kadrosunu çaylaklar, free agent’lar ve genç yetenekler üzerine kurdu. Amaçları, basına yansıtmak istedikleri şekilde “gelişime açık bir takım kurmak” olsa da, 2013 senesinden beri istisnasız her sene ligde dibe demir atmış bir şekilde geziniyorlar. Bu kimsenin nazarında “gelişmiş” bir takım olarak yer alır mı? Sanmam. Basına yansıttıklarının dışında ise, herkesin, yaptıklarını bildikleri/söyledikleri ama Philly’nin kabul etmediği şey, aslında çok başarılı bir tanking uygulamasıydı. Kötü takım ol, çok kötü takım ol, en iyi draft sıralarını kap, üzerine kurabileceğin kadroyu yetiştir, etraflarına rol oyuncularını serpiştir. Bu düşünceleri onlara kimleri kazandırdı dersiniz? Joel Embiid, Ben Simmons, Dario Saric, Jahlil Okafor ve Nerlens Noel. Takaslarla kenara attıkları draft haklarını saymıyorum bile. 2017 senesi draftında ilk 7’de seçim hakları olmayacağı kesin gibi olmasından ve artık hali hazırda çok yüksek potansiyelli bir kadroları olduğundan, bu sene itibariyle tanking’e son verip gelecek sezon itibariyle gümbür gümbür gelmelerini bekliyorum. Tabii ki bu da benim şahsi düşüncem.
Bindik Bir Alamete: Phoenix Suns
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991091334037262356/dwadaw3.jpg)
Gelelim tanking’i bu sezon vitrine çıkartıp, tartışmaların odağı haline gelen iki güzide organizasyona. Bu iki kulüpten ilki Phoenix Suns. Takımın bel kemiğini oluşturan üç tecrübeli oyuncudan Eric Bledsoe sezonun son 15 maçında, Tyson Chandler ve Brandon Knight ise All Star arasından beri, alınan karar doğrultusunda, maçlara çıkmıyorlar. Takımın en iyi savunmacısı PJ Tucker takas edildi. Geride kalanlardan Devin Booker ve TJ Warren da şu anda “sakatlar”. Dolayısıyla Phoenix Suns’ın ne yaptığını anlamamak için, muhtemelen 1972 yılından beri hiçbir şekilde camdan dışarı bakmamış bir mahalle teyzesi kıvamında saflığa sahip olmak gerekiyor. Şöyle bir örnek verelim, Brooklyn karşısına çıktıkları ilk beşin yaş ortalamaları, kolej liginin en iyi sekiz takımının yedisinin ilk beşinden daha genç bir ortalamaya sahip. Tanking yaptıkları bu süreç içerisinde, yönetim yüz karası Kings’e, Ibaka’sız Magic’e, son 9 maçın sadece birini kazanan Pistons’a, ligin (tanking yapmadan dahi) en kötü takımı Nets’e ve Millsap’ten yoksun Hawks’a yenildiler. Bu serinin sonunda, Suns resmi Twitter hesabının inanılmaz derecede profesyonel tepkisi ise şu oldu:
¯\_(ツ)_/¯
Peki Suns bu durumdan istediği ölçüde yarar sağlayabildi mi/sağlayabilecek mi? Bu süreçte Booker’ın 70 sayılık bir performansı oldu ve bunu başaran 6 kişiden biri. Performansı alkışlamak ile birlikte maçı izleyenlerin fark ettiği bazı şeyler olmuştur. Maç koptuktan sonra Suns, Booker’ın istatistiklerini katlayabilmek için, hücumların kısa kesilmesi adına sürekli foul yaptı ve topu her hücumda inatla Booker’ın eline verdi. Bu bağlamda, bu başarıyı, TD Garden’da 20 yaşında benzer bir performansı sergileyen Jordan ile karşılaştırabiliriz. Bu 70 sayılık performans da dâhil olmak üzere, All Star arasından beri 11.9 sayı ve 9.9 rebound ortalaması tutturan Alan Williams dışında, Suns gençlerinin inanılmaz bir gelişim sergilediğini söylemek zor. Hatta All Star arasından evvel yavaş yavaş kimyası tutmaya başlayan Bledsoe – Booker birlikteliği de, bu son manevra ile daha da ilerleyemeden sonlandırılmış oldu. Dolayısıyla, Suns’ın iddia ettiği ölçüde bir oyuncu gelişimi olduğunu söylemek zor. Ancak ayan beyan ortada olduğundan değinme gereksinimi duymadığımız bir faktör olarak, galibiyet yüzdesi dibe çakılan bir Phoenix Suns var. Bu da, draft piyangosunda ilk üç sırayı teoride neredeyse garantilemiş bir Suns demek.
Gidiyoz Kıyamete: Los Angeles Lakers
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991091466002649148/fesf.jpg)
Gelelim mevzubahis iki tanking’ci ekipten diğeri olan Los Angeles Lakers’a. Lakers, iş bu makalenin yazıldığı anda, 1 maç fark ile batının en kötü, tüm NBA’in ikinci en kötü takımı durumunda. Şu anda piyangodaki tüm topların yüzde 20’si onların. Bu da, teorik olarak, draft sıralamasında en kötü ihtimalle ikinci sıradaki oyuncuyu seçebilecekleri anlamına geliyor. Peki bu noktaya gelmek için nasıl bir çaba sergilediler? Evet, bu kadar kötü olabilmek için ekstra bir çaba sergilemek gerekiyor.
Aralık ayı başında 10 galibiyet 10 mağlubiyet istatistiğine sahip olan Lakers, aralık ayı başından beri kazandığı her maça karşı tam 3 maç kaybetti. Hücum yerinde sayarken savunma daha da beterleşti. Guard mevkiinde sıkıntı yaşamayan Lakers, uzun oyuncular konusunda sıkıntı yaşayınca, bir şekilde sayı bulabilen ama rakip hücumlara kendi potalarına kadar eşlik eden bir takım çıktı ortaya. Tanking çabasına katkısı olması için Lou Williams’ın takımdan gönderilmesini saymıyorum dahi (sezon sonu gönderilmesi gündemde olan Nick Young var konusu var bir de, “insan gerçekten hayret ediyor”). Kaybetmek için verilen bu çabanın getirisi saha içerisinde alınamıyor besbelli, peki draft hususunda potansiyel getiriler ne ölçüde? 2017 draftında oldukça yetenekli oyuncular olduğu açık, Lonzo Ball’u duymayan kalmadıysa merak etmesin, bir gece ansızın babası kapınızı çalıp size oğlunun Michael Jordan’dan ne kadar iyi olduğunu siz istmeseniz de anlatacaktır. Ball ile birlikte, bu senenin iyi çaylaklarının hemen hemen hepsi guard pozisyonundaki oyuncular. Daha önce de belirttim, tanking, altı doldurulabilir hamleler ile yapıldığında işe yarar bir hamle olabiliyor. Takımınız front court oyuncuları ile dolu iken yine front court oyuncuları dolu olan bir draft’a bel bağlamak, bence verilen (ya da verilmeyen mi desek?) tüm emeklerin heba olmasına sebep olabilir. Anlaşılan bu, Lakers’ın göze aldığı bir kumar.
“Soldiers of Fortune”: Tanking ve Oyuncular
Meselenin bir başka boyutu da kaçınılmaz olarak oyuncular. Amacı kaybetmek olan bir takımın parçası olmanın oyuncular üzerindeki etkisi ne ölçüde? Madalyonun aslında iki yüzü var bu konuda. Daha kötü oynamak için oynatılmayan oyunculardansanız, tepkilerden anladığımız kadarıyla karışık duygular içerisinde oluyorsunuz. Suns’ın sezon sonuna kadar oynatmama kararı verdiği oyunculardan olan Bledsoe, bunun gençlerin gelişimi için yararlı bir hareket olduğunu düşünüyor. Bu şekilde düşünmesinin bana göre en önemli nedeni, gelecek sezon planlamasında kendine bir yer görüyor olması. Sezon sonu sözleşmesi bitecek olan ve kendinizi gösterip iyi bir kontrat senesi geçirmek isteyen Tyson Chandler gibi bir oyuncuysanız, bunu sözlerinizle belirtmeseniz de hareketlerinizle ziyadesiyle belli ediyorsunuz. Tavsiyem, eğer görebilirseniz, bir Suns maçında bench’in arkasında gözleriniz Chandler’ı arasın. Onu görüp de “Yahu benim sıkıntılarım da pek dünyeviymiş be!” deme ihtimaliniz bir hayli fazla.
Peki, kaybetmek için sahaya çıkarılan oyuncuların bu konuda görüşleri ne? NBA gibi bir platformda süre alıp kendini gösterebilen hiçbir oyuncunun bu konuda mutsuz olduğu ne görüldü ne de duyuldu. Ancak üzerinize yapışan “takımın geri kalanından daha kötü bir oyuncu olduğu için oynatılıyor” intibaı var. Bu noktada da, bazı ölçeklerde kırılan kalpler olduğunu söylemek olası. “Organizasyonlar tanking yapar, oyuncular asla yapmaz.” demiş Brian Scalabrine. Sezon sayı ortalaması bir sezon dışında hiç 4 sayının üstüne çıkmamış bir oyuncu olarak Scalabrine, “daha az kalifiye” oyuncuların da hissettiklerine bir nevi tercüman oluyor. İnsan, doğası gereği rekabetçidir. Kendine denk görebileceği testler ile sınandığında elinden geleni yapmak için evrimsel olarak programlıdır. Nihayetinde, belki biraz kalp kırıklığı ama çokça hırs ile oynuyor tanking yapan takımların oyuncuları. Kenya’lı atletlerin domine ettiği uzun mesafe koşularında Hollanda’lı bir koşucu olmak gibi olsa gerek.
Bu Günleri De Mi Görecektik?: Taraftarlar
Sona yaklaşırken, taraftarlar tanking konusunda ne düşünüyor? HoopsHabit editörü Gerald Bourguet’in twitter sayfasında yayınladığı bir anket var, bu ankette Phoenix taraftarlarına “Tanking konusundan ne kadar hoşnutsunuz?” diye bir soru sormuş. Cevaplar şaşırtıcı. Sadece yüzde 10’luk bir kesim “organizasyonlar hiçbir zaman tanking yapmamalı” derken, yüzde 13’lük bir kısım “artık işin suyu çıktı” diyor. Olaya pozitif bakanlardan yüzde 18’i “baştan beri yapılması gereken bir şeydi” derken taraftarların tamı tamına yüzde 59’u “çekilmesi gereken bir eziyet” olduğu konusunda hemfikir. Bu ne demek oluyor?
Her 4 taraftardan 3’ü tanking’e olumlu yaklaşırken, her 5 taraftardan 3’ü de, bunun aslında can sıkıcı bir şey olduğunu ancak takımın salahiyeti açısından atılması gereken bir adım olduğunu düşünüyor. Yani kısaca “Bari battık, bir işe yarasın” diyorlar.
Sonuç olarak, “kazanmak için elinden geleni yapmamak” dahi, bir plan çerçevesinde yapılmadığı takdirde, garanti gibi gözüken olumlu sonuçları alamama riskini doğuran bir hareket. Tanking yapacağım derken organizasyonun yapısını, takımın ahengini ve belki de olası birkaç senesini çöpe atmak oldukça olası. Burada asıl önemli görev, geniş perspektif sahibi ve uzak görüşlü olması gereken takım menajerlerine, sahiplerine ve organizasyonun diğer görevlilerine düşüyor. Yoksa oyuncular bir şekilde gelip gidiyor, taraftarlar bir şekilde kızılcık şerbeti içip bağırlarına birkaç sene taş basabiliyor. Tüm mesele, takımı Harlem Globetrotters yapacağız derken Washington Generals yapmamakta.
(Washington Generals, Harlem Globetrotters’a karşı aldığı sayısız mağlubiyet serisi ile tanınır. En son galibiyetini 1971’de alan Generals, Globetrotters’a karşı 6 maç kazanırken yaklaşık 13.000 maç kaybetmiştir.)
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)“Plakasını Alabildiniz Mi?”
Gerçekleşmesi beklenen şeyler konusunda tahminlerde bulunduğumuz zamanlarda, bunu geçmiş deneyimlerimiz çerçevesinde şekillendiririz. Konu hakkında önceki örneklere bakarız. Etrafımızdaki insanların deneyimlerinden ve fikirlerinden yararlanırız. Yeri gelir istatistiklere başvururuz. Kendi adıma konuşmam gerekirse, bunların hepsini yaptım, buna rağmen Cleveland Cavaliers – Toronto Raptors eşleşmesinde beklentilerim biraz olsun rekabetti. Beklentilerim, yani “gerçekleşmesini beklediğim şeyler” gerçekleşti mi? Uzaktan yakından alakası yok.
Belki hatırlarsınız, vakt-i zamanında “Cavs’ı kim yenebilir” şeklinde tahminlerimiz olmuştu, bunun üzerine bir yazımız da vardı. Orada sıraladığımız tüm sebeplerden mütevellit, bunu da tüm dürüstlüğüm ile dile getireceğim, olası bir Cavs – Raptors eşleşmesinde oyum 7 maçta Raptors’dan yanaydı. Arzu edenler o yazıya tekrar bakabilir, kendimce sağlam temellere oturtulmuş olan tezler ışığında, Raptors’ı Cavs’dan bir adım daha önde görüyordum. Sonra ilk tur maçları geldi, Indiana karşısında seriyi süpüren (her ne kadar ufacık farklarla da olsa) bir Cavs ve gencecik bir Bucks takımına karşı işin özellikle savunma tarafında bocalayıp kör topal tur atlayan bir Raptors. İlk raund eşleşmelerinden sonra, daha öncesinde 4-3 Raptors’a verdiğim eşleşmeyi, Cavs adına 4-2’ye güncelledim, bunun sebeplerini de daha taze çıkmış olan yazımızda bulabilirsiniz. Neden taze? Çünkü Cavs Raptors’ı yine umulmadık şekilde 4 maçta süpürdü ve yazının daha neredeyse mürekkebi kurumadı.
Cavs aslına bakarsanız Raptors’ı süpürmedi. İlk raund eşleşmesinde, her maçta direnç ortaya koyan Pacers cephesi süpürülmüştü. Raptors ise süpürülmedi, adeta ezildi. Geceden mahalleye asfalt dökmeye gelen belediyenin çektiği araçlar gibi, rastgele bir otoparka atıldı. Serinin son maçını saymazsanız, Raptors Cavs’a karşı bir D-League deneyimi yaşattı bile diyebilirsiniz.
“Merhaba. Ben Mekanın Sahibi Lebron.”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991092813749977170/wdawdadwad.jpg)
Peki neden böyle oldu? Yazımızın konusu bu olmayacağı için sadece yüzeysel olarak ele alalım. Öncelikle LEBRON JAMES. Cavs’ın potansiyel rakiplerini ortaya koyduğumuz ilk yazımızda da belirtmiştik, Lebron’un olduğu yerde sadece ihtimalleri konuşabiliyorsunuz. Onun nelere kadir olduğunu bilerek “ortalama bir Lebron’a karşı potansiyel rakiplerin ne kadar şansı var?” demiştik. Bu seride ortalama bir Lebron yoktu. Bu seride, Lebron her 30 sayı üstüne çıktığında, arka plandan “GODLIKE!” diye bağıran bir Unreal Tournament anonsçusu beklemedim desem yalan söylemiş olurum.
Playoff kariyer efektif saha içi isabet yüzdesi %41 olan Lebron James, bu playoff’larda bu oranı akla hayale sığmayan %58 gibi bir orana çıkardı. O kadar saçma yüzdeler ile oynuyor ki Lebron, serinin belli bölümlerinde serbest atış rutini ile üçlük attığı anlar oldu. Şu anda inanılmaz sıcak. O kadar ki, şu anda Miami Heat’de oynuyor olsaydı takımın adını Lebron Heat olarak değiştirebilirlerdi. Zira Lebron, muhtemelen tüm Florida eyaletinden daha sıcak.
Sadece o mu sıcak? Tüm Cavs yanıyor. Geçen sezonun son 3 maçı ile birlikte toplamda 11 playoff maçı ardı ardına kazandılar. Son iki sezonda, ilk iki raund dereceleri 16’ya 0. İlk 2 raund’da karşılaştıkları takımlar Cavs’dan bir maç dahi alamadılar. Google’da arama kısmına “cavs sweep/cavs süpürdü” yazdığınız anda Google’ın otomatik doldurma seçeneği birçok takımın adını getiriyor o cümlenin eksik öğesi olarak. Cavs, iki senedir playoff’lara girdiğinde, muhtemelen takımın sadece playoff’larda kullandığı uçağın bir yerlerinde olan bir düğmeyi açıyor ve bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Ben dahil herkesin sövdüğü Cavs savunması bile kendine geldi. Takımların 100 pozisyon sonucunda yediği sayıyı baz alan savunma reytingi istatistiğini 108’den 105’e çektiler. Şu anda playoff’ların bu kategorideki en iyi dördüncü takımı Cavs.
Son olarak 3 sayılar. Cavs tüm seri boyunca Raptors’dan tam 34 fazla 3 sayılık isabet buldu. Bu da toplamda 102 sayı demek. Basitçe, Cavs sadece 3 sayı atarak seride kafadan bir maç önde başlamış gibi oldu. Atamayana atarlar, atamayanı yenerler, atamayanı süpürürler şeklinde de ifadelendirebiliriz bu durumu.
“Bir Şey Yapmalı!” “Ney?!”
Sonuç olarak, ortada beklentileri tamamıyla boşa çıkarmış bir Raptors var. Ortaya neredeyse hiç mücadele koymamış, PJ Tucker dışında neredeyse hiç savunma yapmamış, Cavs tarafından atılan şutların %52’sine el dahi uzatmayıp savunmamış bir Raptors var. Kadrosunu sırf bu muhtemel eşleşmeye göre şekillendirip, bu kadronun olmadığı geçen seneden daha berbat bir istatistik ile elenmiş bir Raptors var. Dolayısıyla, bu sürecin sonunda Raptors’da bazı değişikliklerin olacağını öngörmek zor olmayacaktır. Ya da olacaktır bilemiyorum, bunca hayal kırıklığından sonra Raptors ile alakadar insanlar tahminde bulunur mu bilmem, ama varsayalım ki bir şeyler değiştirecekler. Bunlar neler olabilir?
Öncelikle tüm takım muhtemelen şapkasını önüne alıp kendilerine şu soruyu soracaklar: “Bu sene başarılı geçti mi?” Kyle Lowry’nin olmadığı 22 maça rağmen 51 galibiyet alıp Doğu Konferansı’nı saygıdeğer bir derecede bitirmek kesinlikle başarılı sayılacak bir durum.
Ancak Raptors takımı şu anda toplamda 3 metrekare olan bir odada oturuyor ve odanın ortasında da kimsenin görmezden gelemeyeceği pembe bir fil duruyor, bu filin adı da “başarısızlık”. Tüm sezonunuzu karşı karşıya geleceğiniz gün için hazırlanarak geçirdiğiniz takıma süpürülmenin hiçbir bahanesi olamaz.
“Pardon, Arkadaş Sizinle Birlikte Miydi?”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991092993668841482/fdsfsd.jpg)
2013-14 sezonunda, ne yapacağı konusunda hiçbir fikri olmayan bir Raptors vardı. Seçenekler arasında takımı “tanking”e feda edip draft pick’leri toplama bile var iken, birden Lowry – DeRozan ikilisi hiç umulmadık şekilde takıma 48 galibiyet getirdi. O seneden beri Raptors cephesi takımı bu iki değerli oyuncunun üstüne kurarak muhtemel şampiyonluklar için çaba sarf etmeye başladı. Bu konuda başarılı olamadıkları malum olmakla birlikte, bu ikiliden Lowry’nin kontratı bu sene itibariyle sonlanıyor. İşin daha da kötüsü, kendisi bir “unrestricted free agent/sınırsız free agent” olacak. Bu ne demek? Kendisinin bu senenin sonu ile birlikte yasal olarak Raptors’a karşı hiçbir sorumluluğu olmayacak. Kontrat yenileme hususunda Raptors’ın yüzüne bile bakmayabilir. Her ne kadar bu Raptors için bir dezavantaj olarak gözükse de, 31 yaşına gelmiş bir Lowry’yi takımda tutabilecekleri tek kontrat 200 milyon dolarlık maksimum kontrat gibi gözüküyor. 31 yaşına gelmiş ve bu senenin çoğunluğunu yarı sakat olarak geçiren bir oyuncuya maksimum kontrat önermek akıllıca olur mu? Bu sorunun aslına bakılırsa tek bir doğru cevabı yok. Olay tamamıyla takım sahiplerinin takımı hangi yönde ilerletmek isteyecekleri ile alakadar. Bekleyip göreceğiz.
Tabii ki bu kadar dolu olan bir takımda, bu yaz boşa çıkacak olan tek isim Lowry değil. Ibaka, Tucker ve Patterson da sezon sonunda free agent olacak isimler. Bu durumda Toronto’nun önünde yıllık 65.6 milyon dolarlık kontratları olan DeRozan, Valanciunas, Carroll ve Cory Joseph var. Buna ek olarak maksimum kontrat beklentili Lowry, yaklaşık 20 milyon dolar beklentili Ibaka, yine yaklaşık 12 milyon dolar beklentili Patterson ve beklentisi belli olmayan Tucker var. Bu beklentilerin hepsinin karşılanması halinde takım, üstüne çıkılması durumunda takım sahiplerinin oldukça yüksek vergiler ödediği maaş sınırlamasının (salary cap) bir hayli üstüne çıkıyor. Bu durumda seçim yine takım sahiplerinde olacak, fahiş vergi verip takım kimyasını bir arada tutmak mı (ki örneği pek yoktur), yoksa takımın bazı parçalarına mecburen kapıyı göstermek mi?
Bu durumda topun ağzına ilk çıkacak isim Valanciunas gibi gözüküyor. 2011 draftı 5 numarası Valanciunas’tan beklentiler yüksekti, hali hazırda savunma yönü güçlü bir uzundu ve oyununu geliştirip, bir nevi skorer Joachim Noah’a dönüşeceği bekleniyordu. Beklenti kırmanın bir gelenek olduğu Raptors’ta Valanciunas da bu akıma uydu ve hücum yönünü geliştirmedi. Üstüne kilo aldı ve savunmasıyla bilinecek bir uzun olarak gelişmeyi uygun gördü. Bu konuda başarılı oldu mu? Rakip takımların pick and roll’larında fazla yavaş kalarak savunmayı zaafa uğratmasından mütevellit, Cavs’a karşı yerini Ibaka’ya kaptırmasından kendini ne kadar geliştirdiğini tartışabiliriz. Dolayısıyla, madem Ibaka’ya o kadar para döküyorsun, kendini geliştirmede yetersiz kalan bir Avrupalı uzuna yol gösterebilir misin? Şahsi görüşüm, ellerindeki hücum yönü gelişmiş pivotları bir şekilde başka takımlara yollayıp savunmacı pivotlara yönelenlerin çok olduğu bir NBA’de, Valanciunas’ın Raptors’taki ömrü uzun olmayabilir.
“Beni Yak, Kendini Yak, Predrag Drobnjak”
Peki bunlar dışında bir seçeneği var mı Raptors’ın? Oldukça radikal olmakla birlikte, takımı baştan aşağı yenileme yoluna gidebilirler. Bunun da başlangıcı, Lowry’nin başka bir takımla anlaşması olabilir. Bu durumda takım, maaş skalasında büyük bir boşluk yaratacaktır. Bunun üzerine verimsiz Valanciunas, diz sakatlığından sonra bir türlü toparlayamayan Carroll ve büyük maçlarda cesareti içine kaçan Patterson’ı da gözden çıkarmaları da, her ne kadar uzak bir ihtimal olarak gözükse de olası.
Zira, konferans yarı finalinde, kendilerine en büyük rakip olarak gördükleri takıma süpürülen bir organizasyon, aynı kadroyu tutmakta çok da istekli olmayabilir. Bu durumda, seneye, DeRozan etrafında sürpriz bir veya iki star ile birlikte birkaç rol oyuncusundan oluşan çok farklı bir Raptors da izleyebiliriz.
Ki bu sene free agent piyasasının canlılığı göz önüne alınırsa, bu sene “Olur mu ya!” dediğimiz kadrolar seneye “Vay anasını sayın seyirciler!”e dönüşebilir.
Son tahlilde, Cavs ne ölçekte iyi olursa olsun, onun karşısında, lafı uzatmaya gerek yok, kötü oynamış bir Raptors var. Geçen sene dayak yediği adama karşı hırs yapıp, gidip kendisine sopa muşta düzüp, bu sene karşısına çıkınca geçen seneden daha beter dayak yiyen bir mahalle genci gibi Raptors. Dayak atılır, dayak yenir, problem bu değil. Asıl problem karşındaki sana dayak atarken bir kez olsun kolunu kaldırabilmek. Sonuçta mahalle dediğimiz yer Doğu Konferansı, tutup da mahalle değiştirecek değil Raptors. Mahalle değişmiyorsa, illa ki, bir hayli şeyler değişmek durumunda. Yoksa bu Raptors “askerde de çok dayak yer”, demedi demeyin.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://media.discordapp.net/attachments/768541493618278420/991073636364476436/samp_27_06_2022_22_32_55.png?width=1440&height=364)
VICE ÜNİVERSİTESİNDE YENİ DÖNEM
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 27.06.2022, PAZARTESİ, BRUNO CANTONA TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice şehrinde 27 Haziran 2022 tarihi, akademik anlamda önemli bir gelişmeye sahne oldu. 1992 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Vice Üniversitesi, Verdant Bluffs'da bulunan ve Valachi Yardım Vakfı'ndan bağışlanan arsasında kurduğu yeni yerleşkede yeni eğitim dönemine başladı. Saat 20:30'dan itibaren Basın & Medya ve Hukuk bölümlerinin dersinin işlenmesiyle beraber başlayan eğitim döneminde, Vice Üniversitesi Rektörü Sebastian Bates, derslere uğrayarak öğrencilere başarılar diledi. Bir saat süren bu derslerin ardından saat 21:30'da Spor ve Yabancı Dil bölümlerinin dersleri yapıldı.
Gün sonunda üniversite tarafından bir tanışma partisi düzenlendi. Partiye ilgi oldukça yoğundu.
Basın & Medya bölümü akademisyeni Randolph Mitchell, Vice News'a konuştu:
Vice Üniversitesi'nde yer almak benim için büyük bir mutluluk. İlk dersimiz oldukça keyifli geçti, basın alanında müthiş potansiyele sahip gençler gördüm. Onlardan umutluyum. Aynı zamanda diğer bölümlerden öğrencilerle fotoğraflar çekildik, güzel sohbetler ettik, bol bol kahve içtik. Keyifli bir gündü, umarım bütün döneme yansır.
Yabancı Dil bölümü, Rusça dersi akademisyeni Rosetta Rusanova, Vice News'a düşüncelerini şu şekilde aktardı:
Oldukça güzel bir gündü. Rus dilini öğrenmek isteyen pek çok genç ile tanışmak beni gerçekten mutlu etti. Güzel bir dönem olacağına dair inancım tam.
Spor Bilimleri Akademisyeni Kate North, Vice News'a konuştu:
İyi bir ders günüydü. Vice şehrinin spor dalında gelişmesi ihtiyacı olduğunu düşünenlerdenim. Bu ihtiyacı Vice Üniversitesi ile beraber öğrencilerimizle beraber gidereceğimizi düşünüyorum. Güzel bir dönem olsun!FOTOGALERİ(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/991068990111612958/samp_27_06_2022_20_50_38.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/991068991361519726/samp_27_06_2022_21_51_52.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/991068994016530472/samp_27_06_2022_21_52_35.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/991068994645663795/samp_27_06_2022_22_34_42.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/991068995811672104/samp_27_06_2022_22_51_56.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORBruno CantonaHABERBruno CantonaKAMERABruno Cantona[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)NBA Tarihinin En Genç MVP’si!
Evet, çok değil bundan 7 sezon önce Bulls forması giyen 22 yaşındaki bir genç, 2010-2011 sezonunda mükemmel bir performans sergileyip NBA tarihinin en genç MVP’si olmuştu. Bahsettiğim ismi tanıdınız sanırım, Derrick Rose. MVP olduğu sezonki performansı: 25.0 sayı 7.7 asist 3.4 ribaunt 1.0 top çalma
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991666922301169664/fwefwf.jpg)
Derrick Rose’un doğduğu ve hayatı öğrendiği Englewood bölgesi, istatistiklere baktığım zaman suç oranı en yüksek yerlerden biri. Sizlerin de bildiği gibi, bu tarz muhitlerde yetişen insanların yeteneklerini erken zamanda kaybetmeye alışkın bir şehirde, Rose ailesi bu gencin hayatına sahip çıkmak için etrafını duvarla örmek zorundaydı.
Rose’un annesi sokaktaki tehlikeli işlere karşı (uyuşturucu satıcıları-silah satıcıları) kendisini siper ederken, ağabeyleri de ona uygun bir menajer bulmak için dikkatleri üzerilerine çekmeyi tercih etti.
Rose, ailesinin etrafına koza ördüğü ortamda parkeye tamamen odaklanabildi ve 2008 NBA Draft‘ının ilk sırasından, doğduğu şehrin takımı olan Bulls tarafından seçilmiş oldu. Onu birinci sıradan draft eden ekip, onun muazzam atletizmini, bir oyun kurucu pozisyonu için inanılmaz yüksek patlayacılığını bilerek seçti ve ondan gelecek başarı için fazla beklemedi. Önce yılın çaylağı ödülünü kapan, sonrasında 2010 senesinde yedek olarak All-Star seçilen Rose, NBA’deki üçüncü sezonunda da ligin en genç MVP’si olmayı başardı. Amerika’nın en büyük şehirlerinden birisi olan Chicago’yu, Jordan faktöründen beri bu denli heyecanlandıran bir oyuncu gelmemişti. Onu çevreleyen koza gitgide büyüyor, taraftar, yönetim, adeta tüm şehir evladını korumaya çalışıyordu. O zamanın otoriterlerine göre Rose, şüphesiz Majesteleri’nin ardından Bulls’u tekrardan zirveye çıkartabilecek isim olarak görülüyordu.
Kariyerinin zirvesine çıktığı zamanlarda bile Rose’u kendisiyle aynı seviyede bulunan oyunculardan ayırdığı bir karakteristik özelliği vardı; onu tanıyanlar, onu ligin en alçakgönüllü süperstarı olarak belirtiyordu. Aslında bazı ipucular vardı: Derrick, ilgi denen olguyu hiçbir zaman sevememişti. En başlarda ilgiden uzakta kalmak kolaydı, yukarıda belirttiğim gibi ağabeyleri bu işi hallediyordu. Fakat sizlerin de bildiği üzere tüm dünyadan insanın takip ettiği NBA’de, bu kadar iyi bir performans sergileyen bir oyuncuyu ilgiden mahrum bırakmak hiç de olası değildi. MVP ödülünü kazandıktan sonra bile soyunma odasında onu bekleyen basın ekibini görünce bir açıklamasında ‘Bu olay benim için çok fazlaydı, başa çıkamadım.’ diyordu ve böyle durumlarda salondan arka kapıyı kullanarak çıktığını söylüyordu. Bu olayın onu ne kadar etkilediğine dair bizlere o zamanlardan sinyal veren Rose, 2012 senesinde GQ dergisinden Will Leitch‘e şöyle bir söz söylemişti:
Bu hayat, karakterime hiç uymuyor.
Evet, kazanmak, başarıya ulaşmak, birçok yaranın kapatılmasına destek sağlar. Ancak işler yokuş aşağı gitmeye başladığında, o yaralarda da açılmalar ve derinden kanamalar başlar. Rose’un zirve yolculuğu da 2012 senesinin play-off 1.turunda 76ers’a karşı oynadıkları maçta yaşamış olduğu sol ön çapraz bağ sakatlığıyla son bulmuş oldu. Bir sonraki sezonu komple kaçırdıktan sonra, çapraz bağ ve menisküs olmak üzere sakatlıklar silsilesi peşini bırakmadı. Diz sakatlıkları, Rose’u özel kılan atletizmi, patlayıcılığı, seriliğini ve en önemlisi şehrini de alıp götürdü. Onun yaşadığı bu sakatlıklar sadece kader-şans faktörüyle mi alakalıydı yoksa kusurlu olduğu taraf da var mıydı? Rose’un yaşadığı sakatlıkların sebebini bilimsel olarak araştıran ve onun hatalı olduğu kısımları gösteren bir videoyu sizlerle paylaşıyorum.
Zaten ilgiden hoşlanmayan Rose, Bulls’tan ayrıldıktan sonra ilk olarak en büyük medya ilgisi olan Knicks‘e, sonra da ligin en büyük yıldızı LeBron James‘in yanına düştü. Gazetelerde, radyolarda, internet üzerinde o gün övgü dolu bir olay gerçekleşse dahi Rose için artık her yerde eleştiri yığını vardı.
Bahsettiğim olayları bir arada değerlendirince, yaşanmışlıkları, şanssızlıkları bir yerde toplayınca geçtiğimiz ay henüz 29 yaşında Rose’un emekliliğini düşünmemesine pek de şaşmamalı. Hangi birimiz, herhangi bir alanda-departmanda zirveyi gördükten sonra aniden gerçekleşen keskin bir düşüşü hiçbir şey olmamış gibi karşılayabiliriz? Yazarımız Emre Ersun Uysal‘ın dediği gibi, “Ne kadar yüksekteysen, o kadar çok düşersin.” mottosu adeta Derrick Rose için söylenmiş bir söz.
MVP ödülünün sahibi olup Hall of Fame kulübüne -bence- giremeyecek bir oyuncu olmak, hazmedilecek bir şey değil.
Fakat en azından, ufacık bir boş alan gördüğünde korkusuzca çembere yönelen, bugün Westbrook ile özdeşleşmiş ‘patlayacılık’ özelliğinin en naif, en istisnai örneklerini inanılmaz turnikelerle ve smaçlarla bitiren Rose, çöküşüyle değil de yükselişiyle hatırlanmayı hak ediyor. Rose için ikna olmayanları, “Abartma o kadar da değildi” diyenleri aşağıya Rose’un MVP olduğu sene yaptıklarını derleyen bir videoyla sizleri baş başa bırakıyorum.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Yıldız Rapçilerin Yıldız Oyuncular Hakkında Söylediği Sözler
Basketbol ve Rap müzik arasındaki yakın ilişki herkes tarafından biliniyor. Bizler de daha önceki yazılarımızda yeri geldiğinde bu konuya sıkça değindik. Rap müzik, atletlerin hayatlarında öylesine önemli bir yere sahip ki; oyuncular antrenmanlarda olsun, maç öncesinde olsun sıklıkla rap müzik dinleyerek kendilerini motive ediyorlar. E tabii özel hayatlarında da fazlasıyla dinledikleri aşikâr, hatta bazısı amatör olarak da olsa bu müziği yapıyor bile. Peki, bu ilişki sizce tek taraflı mı böyle? Tabii ki de hayır. Rap müzik sanatçılarının birçoğunun favori sporu da basketbol doğal olarak. Ve şarkı sözlerinde de bol bol basketbol oyuncularından bahsediyorlar. Ben de bugün sizlere hangi rapçi, hangi yıldızdan, hangi şarkısında, nasıl söz etmiş, ondan bahsedeceğim. Hazırsanız rap müzik dünyasında adı en çok geçen oyuncudan başlayalım.
LeBron James
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991667702554951731/sadasdad.jpg)
“I ball hard like LeBron James
And Rozay D-Wade ni**a”
Meek Mill ft. Rick Ross – “Believe It”
(Burada Meek Mill, kendisi ve Rick Ross’un tıpkı Wade ve LeBron gibi iyi bir ikili olduğundan bahsediyor.)
“Went from most hated to the champion god flow
I guess that’s a feeling only me and LeBron know”
Kanye West – “New God Flow”
(Kanye ise burada kendisini rap dünyasının LeBronu olarak görüyor. En nefret edilen ama aynı zamanda en iyisi.)
I’m on my King James sh*t, I’m tryin’ to win here again”
Drake – “5AM in Toronto”
(Bu şarkı ilk yayınlandığında LeBron, Miami ile ilk şampiyonluğunu kazanmış ve sonrasındaki sezon Heat tarihinin en uzun yenilmezlik serisine önderlik ediyordu ve ikinci şampiyonluk için büyük favoriydi. Burada Drake kendisinin de LeBron gibi asla durmayacağını ve daha fazla başarı kazanmak için çabalayacağını belirtiyor.)
Stephen Curry
“This shit a mothafu***n’ lay up
I been Steph Curry with the shot”
Drake – “0 to 100 / The Catch Up”(Drake burada ise; Steph Curry şut atma da ne ise ben de rap dünyasında oyum mesajını veriyor.)
“Bad bi*ch stop and poppin’ like Steph Curry”
Lil Wayne – “Fat Albert”
(Weezy burada Curry’nin koşuyu bir anda kesip hiç beklenmedik bir anda şut atma özelliğine dem vuruyor.)
“Uh, I’m Steph Curry in the Clutch
Take a shot of this Royal Elite and go all the way up”
Fat Joe – “All The Way Up(Remix)”
(Curry Clutch zamanlarda neyse ben de oyum diyor Fat Joe. En önemli anda çıkar dağıtırım ortalığı minvalinde.)
Dwyane Wade
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/991667859254169630/fdsfdsfdsf.jpg)
“You could catch me courtside in Dwyane Wade house
With a high yellow thick bit*h with her legs out”
Lil Wayne – “I Don’t Like The Look Of It”
(Wade’in en büyük mottosu belki de “This is my house” sözüdür. Lil Wayne de Heat maçlarına gitmeyi çok seven bir rapçi. Wade’in evinde yani; Miami Heat’in sahası American Airlines Arena’da beni sık sık görebilirsiniz diyor burada.)
“Open my eyes, yes sir this is what I’m made for
To go hard in the paint like D. Wade or D. Rose”
Common – “Blue Sky”
(Şarkının ilk çıktığı zamanlar şut atmak henüz bu kadar büyük bir öneme sahip değildi. Wade ve Rose gibi yıldızlar inanılmaz delici penetreler yaparak izleyenlerin aklını başından alırdı. İşte burada Common bundan bahsediyor.)
“In two years Dwayne Wayne became Dwyane Wade”
Kanye West – “The Glory”
(Şarkı 2007 yılında piyasa sürüldü ve Wade henüz ilk şampiyonluğunu kazanalı 1 yıl olmuştu. İşte burada Kanye, Wade’in 3 yıl zarfında nasıl kendinden en çok söz ettiren basketbolculardan biri olduğuna değiniyor.)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
(https://cdn.discordapp.com/attachments/935944463665205261/991680832718786611/19.png)
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Yaz kampında yeni sezonun hazırlıklarına başlayan Chicago Bulls, Nicola Mirotic’i ilk beşte denemiş ve ondan yeterli verimi elde edememişti. Koç Fred Hoiberg, Mirotic’in kenardan gelmesini, oyuna dahil olan ikinci ekibin sürükleyicisi olmasında karar kılmıştı. Mirotic’in ilk beşte yer almasını şiddetle savunan Rajon Rondo ile Bulls teknik ekibinin arasındaki sürtüşmeler, henüz sezon başlamadan kıvılcımlar çıkarmaya başlamıştı bile.
Mirotic gibi bir dış tehdit olmadan oyunu geniş alanlara nasıl yayabilirlerdi? Gibson ve Lopez ikilisiyle boyalı alan çok kalabalık olmaz mıydı? Özellike içeri penetre etmekle ünlü Wade ve Butler gibi süperstarları varken.
Detroit deplasmanında, Jim Boylen (yardımcı koç – oyuncuların dakikalarını ayarlayan kişi) tarafından erkenden kenara alınan Rondo sinirli bir şekilde benchin soğuk koltuklarının birine oturuyor, enerji içeceğini yudumlarken de Fred Hoiberg’e sesli sezsiz giydiriyordu. Tekrar oyuna girmek için çağırıldığında, boynundaki havluyu Boylen’in suratına fırlatan Rondo, Hoiberg’ün yanından geçerken de koçunun direktiflerini umursamadan oyuna tekrar dahil oluyordu.
Havlu fırlatma olayı her ne kadar kanıtlanmasada, Rondo ve Bulls teknik ekibi bu yaşananları inkar etmiyor. Zaten Rajon Rondo’nun geçmişine baktığımızda ondan bu tür davranışları – hatta daha ciddilerini – görmüştük.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/992850748016709632/dawdwadawd.jpg)
2011’in Mayıs ayında, Boston Celtics – Miami Heat eşlemesinde, Heat seride 2-0 öndeydi. Normalde koç Doc Rivers, Rondo’nun sınırlarını sürekli zorlardı. Ancak serinin 3. maçı öncesi takım toplantısında Doc Rivers acımaz bir şekilde genç oyun kurucusunun üzerine gidiyordu. 50 inçlik bir televizyonda Rondo’nun tüm hatalarını ve yapması gerekenleri argo bir dille işaret eden koç, uyuyan bir aslanı uyandırdığının farkında değildi.
Kevin Garnett o anlar için “Ortam çok gergindi fakat, Doc Shorty’i (Garnett’in Rondo’ya taktığı lakap) zorlamaya devam ediyordu. Gerçekten ortam çok gergindi” diyor.
Elindeki su şişesini televizyona fırlatan Rondo, etrafındaki eşyaları da tekmeleye başladı. Doc Rivers’ın tam yanındaki 50inçlik televizyon yere düşmesiyle beraber parçalara ayrıldı ve koç ses tellerinin sınırlarını zorlayarak “Rondo, DIŞARI ÇIK!!” diye bağırdı.
Kevin Garnett’in kolları arasında odayı zor olsa da terkeden Rondo, gözlerinden alev saçıyordu. Garnett’e “Bana bir saniye ver” diyip, Garnett’in kollarından kendini kurtaran Rondo, odaya doğru tekrar koşmaya başladı. İşte tam o anda Boston Celtics ile ikinci bir şampiyonluk şansınında kendisinden uzaklaştığını farketti Garnett. Aynı, odaya doğru attığı her adımda gözden kaybolan Rajon Rondo gibi.
Lisenin ilk yılında, geometri dersi alan Rondo, derslere kitap getirmemesi, ödev yapmaması ve sınıfta uyuması ile ün kazanmıştı. Onu uyandıran tek kişi geometri öğretmeni Doug Bibby olurdu. Genç öğrencisini tatlı-sert biçimde uyandıran öğretmen, tahtadaki soruları da çözmesini isterdi. İsteksizce tahtaya doğru ayaklarını sürüyen Rondo, tüm hepsini bir çırpıda çözüp yerine otururdu.
Doug Bibby aynı zamanda lise basketbol takımının baş antrenörüydü. Rajon Rondo ise yardımcı antrenörünün sağ kolu. Birlikte sürekli maçın kasetlerini izlerler ve yeni setler, taktikler üretirlerdi. Lakin Bibby, maç esnasında uygulamasını istediği şeylerin Rondo tarafından görmezden gelinmesi yüzünden, onu bolca kenarda oturturdu.
Bunu her yaptığında Rondo’ya “Ben maçı izliyorum, beni dinlemesin” diyordu, Rondo ise hazır cevap bir şekilde “Ben de oyunun içindeyim, oyunu hissediyorum” diye cevaplıyordu.
Her ne kadar onun oyun bilgisine saygı duysada, Bibby Rondo’ya geometriden D (bizim sistemimizde 45 puan) verdi. Belki aklı başına gelir diye.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/992850825749745734/asdadsad.jpg)
2015’in Şubat ayında, Dallas Mavericks ile Toronto Raptors karşılaşmasında, Mavs üçüncü çeyreğin başında 9 sayı gerideydi. Rajon Rondo iki ay önce Dallas Mavericks’e katılmıştı ve Dallas, Rondo öncesi 19 galibiyet 8 mağlubiyet almıştı ve ligin en iyi hücum eden takımıydı. Rondo sonrası 19 galibiyete 11 yenilgiyle ulaşan Dallas, Rondo sahada değilken de daha iyi hücum ediyordu. Ek olarak Rondo boyalı alanın dışında %30,9 isabet yüzdesiyle çaylak sezonundan bu yana en kötü sezonunu geçiriyordu. Serbest atış çizgisinden de %31 ile isabet bulan Rondo, bu alanda da kariyerinin dibindeydi.
Maça dönecek olursak, üçüncü çeyreğin ortasında topu koçu Rick Carlisle’nun olduğu yerden uzaklara -bilerek- süren Rondo, koçunun oyun direktiflerini, tüm takımın ve taraftarların önünde görmezden gelerek çizgiyi aşmıştı. Elleriyle, hakemlere mola alma işareti yapıp parkeye fırlayan koçuna sinirlenen Rondo “SAHADA YAPILACAKLARI BEN SÖYLERİM!” diye bağırdı. Carlisle ise ondan arda kalmaz bir şekilde “YERİNE OTUR VE CEVAP VERME” diye kükredi oyun kurucusuna.
Rondo maç boyunca bir daha oyuna girmedi ve Mavericks’in bir sonraki maçında da teknik ekip tarafından cezalandırılarak oynatılmadı.
Mavericks teknik ekibinin farkedemedikleri şey ise: Rajon Rondo’yu cezalarla terbiye edeyemecekleriydi.
“Rondo ona ne yapması gerektiğinin söylenmesinden hoşlanmazdı. Yanlış anlamayın; koçlarının onu yönlendirmesine karşı çıkmazdı fakat, ona koçluk etmek istiyorsanız, ne dediğinizi harfi harfine bilmeniz gerekir. Bilseniz dahi size meydan okur. Asıl soru ise:
Rondo bu davranışları sergileyecek kadar iyi bir oyuncu mu?”
– Celtics Genel Menajeri Danny Ainge (Rondo’yu Dallas’a takaslayan kişi)
Kalabalık bir sınıfta olduğunuz hayal edin. Bildiğiniz üzere her çocuğun ayrı bir öğrenme hızı vardır. Kimisi yavaş kimisi de diğerlerine göre hızlı öğrenir. Bir tane de o gıcık olduğunuz, hiç ders çalışmadan hep yüksek notlar alan o zeki çocuk vardır. O çocuğun odaklanması ve gelişmesi için, öğretmenlerin onun için farklı yollar, farklı teknikler üretmesi gerekir. İşte o çocuk Rajon Rondo.
Öğretmenlerin bu özel çocuklarla verdiği sınavın aynısını, koçlar da Rajon Rondo ile vermesi gerekti yıllar boyunca. Çünkü bir süre sonra Rondo, koçlarının seviyesine ister istemez yetişecek. Ve koçlarını geride bıraktığındaysa, söz dinlemez ve bildiğini okur bir hale bürünecekti.
Rajon Rondo sadece parkede böyle biri değil. Mantıksız bulduğu herşeyden uzaklaşan bir yapısı var Rondo’nun. Örnek vermek gerekirse; Denzel Washington’ın başrolünü üstlendiği The Equalizer filminde, Denzel’in polisin numarasını nasıl aldığına mantıklı bir açıklama bulamayan Rondo, anlamak için filmi tekrar izler ve midesi kaldırmaz. Bir daha izlememek üzere de filmi çöpe atar.
Bir diğer tiksindiği şey ise, takım antremanlarında bir seti sürekli tekrar etmekti. Setin tüm dinamiklerini kavramak için ona bir tekrar yeterliydi. O zamanki Celtics takımının asistan koçu – şuan Minnesota Timberwolves’u çalıştıran – Tom Thibodeau bunu farkedince, Rondo ile bolca rakip takımların kasetlerini izlemeye başladı. Thibodeau ile video odasında geçirilen bir kaç günün ardındandan Rondo tekrar huzursuzluk çıkardı. Kaset izleme işini sadece antremanlarla kısıtlamayan, karşılacakları rakiplerin kasetlerini evinde saatlerce izleyen Rondo, antremanlarda ve video odasında da onun zekasını zorlayacak şeyleri bulamama sıkıntısıyla tekrar baş başa kaldı.
Huzursuz oyun kurucusuna yeni zorluklar bulmak isteyen Doc Rivers, ona 100 sayfalık Atlanta Hawks’ın tüm setlerinin ve oyunlarının olduğu dosyayı verir. Ertesi günse, Rondo koçunun karşısına geçer ve meydan okurcasına “Sınava hazırım” der. Şaşıran ve Rondo’nun bir gecede tüm setleri ezberlemesine imkan tanımayan Rivers, dosyada olmayan – hileli – bir soru sorar. İlk anda yıldırım çarpmışa dönen Rondo, hemen kendine gelir ve “Dosyada böyle bir şey yoktu, yalan söylüyorsun!” diyerek, koçunun küçük blöfünü savuşturur.
2008 playoff serisinde Atlanta Hawks’ın tüm setlerini durduran Celtics, rakiplerini de yeni veya kullanılmamış planlarını uygulatmaya zorluyordu. Sezonda belki 5 veya 10 kez oynadıkları oyunu kenardan takımına işaret eden Mike Woodson, Celtics’in nasıl karşılık vereceğini beklemeye koyuldu. Ancak faul çizgisi üzerinden daire çizip potaya doğru yönelen Joe Johnson’ı gören Rondo “BACKSCREEN, BACKSCREEN!!” * diye bağırmaya başladı. Celtics uzunları pota altında Joe Johnson’ı sıkıştırmaya başladıklarında, Mike Bibby ve Mike Woodson göz göze geldiler. Akıllarındaki tek soru ise:
“Rondo bunu nasıl bilebildi?”
* Backscreen: Potaya yönelen oyuncunun savunmacısına arkadan yapılan bir perdedir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/992850980666355813/gdgfdg.jpg)
Takımın ikinci bir koçu, eksiksiz rakip analizi, şampiyonluk yüzüğü… Doc Rivers ile Rajon Rondo arasında ne ters gidebilirdi ki?
Yıllarca Doc Rivers’ın Boston şehrinden ayrılışını Rondo ile bağlantılı olduğunu savunmuştu yerel medya. Saha içine göz gezdirdiğinizde de medyaya hak verip, Rivers ile Rondo’nun mükemmel bir çift olduğunu söylemezdiniz. Her mola sonrası birbirlerine bağırır, maç kazanıldığındaysa soğuk bir şekilde el sıkışırlardı.
Yıllar sonra Boston şehrinden ayrılmasının Rondo ile alakası olmadığını medyaya anlatan Rivers, Rondo’nun asıl sorununa da değiniyor.
“Bizim aramızdaki tüm anlaşmazlık; Rondo’nun sürekli kendisini de rakibi gibi görmesiydi. Demek istediğim rakiplerininde kendisi gibi olduğunu varsayardı. Rakip oyuncularının da bizim setlerimizi saatlerce çalıştıklarını düşünürdü. O yüzden kenardan oynanması gereken oyunu bağırdığımda; Rondo oyunu harfi harfine uygulamazdı, her zaman biraz değiştirirdi. Neden değiştirdin diye sorduğumda, karşı hamle yapabilirlerdi bende ne olur ne olmaz biraz değiştirdim derdi. Rondo’nun anlaması gerek tek şey: bir oyunu ilk başta çizildiği gibi oynamak, rakipten karşı bir hamle geldiğinde değiştirmek.”
Rondo’nun zekası ona verilmiş bir lütuf olduğu kadar, aslında onun lanetiydi.
Hayatı boyunca, yeni zorluklara ihtiyaç duydu Rondo. 2009 yılında Dwight Howard’ı sanki orada yokmuşçasına vurduğu smaç bile aslında bir nevi iddaa sonucuydu. Celtics teknik ekibinden bir asistan koç ona bunu yapamayacağını söylemişti. Bir diğer asistan ise, 50 serbest atıştan 49unu çemberden geçirebilir misin? diye sormuştu. Rondo bu soruya sinirlenmiş ve “Bir şeyi yapamayacağımı düşünüyorsan, bana meydan oku” diye cevaplamıştı. Aklına koyduğu herşeyi yapabilirdi Rondo, hatta kendi özel istatistikçisine “İstersem her maç triple-double yapabilirim” demişti.
Basketbol sahasını bir satranç tahtası gibi gören Rondo, rakiplerininde hamlelerini önceden sezebiliyor. Matematik ile basketbolun birleşiminden oluşan bu tehlikeli karışım sayesinde, rakiplerini kitap gibi okuyan Rondo, işlerin kızıştığı playofflarda bile, boy dezantajı olmasına rağmen LeBron James’in üzerine sayısız kez bir karabasan gibi çökmüştü. Linsanity zamanlarında da Jeremy Lin’e nefes aldırmamış, maçın ardından da Celtics asistanı Jamie Young, Rondo’nun defansif performansı üzerine şu sözleri eklemişti “O basit bir matematik değil, adeta bir trigonometri.”
‘’ Tüm oyunları ve setleri biliyor, iki-üç hamle sonrasını görebiliyor. İnanılmaz derecede zeki ‘’
– Kobe Bryant (Celtics-Lakers serisi sonrası Rajon Rondo hakkındaki düşünceleri)
Chicago Bulls teknik ekibi ile Rajon Rondo arasındaki sorunlar zaman geçtikçe de tatlıya bağlanacak gibi gözükmüyor. Bu konu hakkında geçtiğimiz günlerde konuşan Rondo, teknik ekibin ona ‘’ seni kendinden kurtarmak için oynatmıyoruz ‘’ dediğini söyledi medya mensuplarına. Rondo’ya anlamsız ve mantıksız gelen bu açıklamalar, onu Bulls organizasyonundan daha da soğumasına sebep olmuş olabilir. Çünkü, bildiğiniz üzere ona mantıksız gelen herşeyden uzaklaşan bir yapısı var Rondo’nun.
Takıma dahil olduğundan beri inişli-çıkışlı bir performans gösterdi Rondo. Cleveland’a karşı triple-double yapıp, takımını galibiyete götürmüş, ertesi akşam Dallas deplasmanında yokları oynamıştı. Sanırım Bulls teknik ekibiyle Rondo arasındaki kıvılcımlar Dallas deplasmanında alev aldı. Ardından Portland’a da boyun eğen Bulls, ertesi gün Rondo ile teknik ekibin arasındaki sorunları gün ışığına çıkaran Detroit deplasmanına adım attı. İşin ucuda, havlu olayıyla beraber burda kaçtı.
Bu olaydan sonra, Dallas Mavericks’in çizdiği yolun aynısını çizmeye karar verdi Bulls ekibi. Rondo’ya bir maç ceza verildi ve cezanın ardından kenarda oturtulması kararlaştırıldı. Nedense, ne Fred Hoiberg ne de Rick Carlisle, Rondo’ya Doc Rivers’ın yaklaştığı gibi yaklaşmadı.
“Onun muhalif bir yapısı var. Bunu daha geldiği ilk gün anlamıştım. Bazı setlerden sonra bana “Neden bunu böyle yapıyoruz?” diye sorardı. Bazen cevap verir “Sen nasıl yapmak istersin?” derdim. İfadesiz bir şekilde ‘Hayır, hayır.. yaptığımız şeyi sevdim, sadece soruyorum’ derdi. İşte karşınızda Rajon Rondo.’’
– Doc Rivers
Belkide Rondo yeni bir zorluk bulamadı veya önüne kimse zorluk koymadı. Belkide veteranların olduğu, yani başarıya doymuş oyunculardan kurulu kadrolarda onun fikirleri görmezden gelindi. Veya Doc Rivers ve Boston Celtics, Rondo için biçilmiş kaftandı. Hem oyun kurucularını sürekli zorlayan Doc Rivers, hemde şampiyonluğa aç kurtlar gibi saldıran Hall of Famerlara sahipti Celtics.
Benim fikrim ise: Doc Rivers dışındaki tüm koçlar, sahada ikinci bir koç olması fikrine hiç sıcak yaklaşmadılar. Onlar oyunu izliyor olabilirlerdi, ancak Rondo oyunu hissediyordu. Aynı Shorty’nin de dediği gibi,
‘’Eğer sahada iki koç birden olursa, fikir ayrılıklarına düşmeniz kaçınılmazdır.’’
– Rajon RondoTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Normal Sezonu Bırak Şampiyonluğa Bak Gonzaga
Normal sezonda kazanmak ile playofflar’da kazanmanın aynı şey olmadığını her sene görür olduk. Houston Rockets, Milwaukee Bucks gibi takımların geçtiğimiz yıllarda yeterince saygı görmemesinin sebebi de bu oldu. Bu yıl açık ara lider giden Utah Jazz’ın favori gösterilmemesi de bunu destekliyor. Bugün anlatacağımız Gonzaga Bulldogs, bu örneğin NCAA şubesi. 2016/2017 sezonundan itibaren her sene +30 maç kazanan Gonzaga, yine şampiyonluk göremedi ve finalde kaybetti.
Son Beş Yılın En İyi Takımı: Gonzaga Bulldogs
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/992851901978791956/wdadasd.jpeg)
NCAA tarihinin namağlup şampiyon olan tek takımı olan Indiana, bu başarıyı 1976’da yakaladı. Gonzaga Bulldogs ise bu yıl finale kadar oynadığı 31 maçı da kazandılar. Gonzaga için peri masalının başlangıcı 5 yıl öncesine dayanıyor. 2016/2017 yılında üst üste 29 maç kazanırken, final maçına 37/1’lik derece ile çıktılar. Finalde ise North Carolina’ya yenilerek herkesi hayal kırıklığına uğrattılar. Devam eden 4 yılda da ligin en fazla galibiyet alan takımlarından biri olsalar da turnuvada başarılı olamadılar. Geçen yıl ligin en fazla galibiyet alan takımı iken, pandemi dolayısıyla turnuva oynanmadı. Sezon sonunda takımın en skorer ismi Petrusev ve Killian Tillie‘yi kaybetmiş olsalar da takıma 5 yıldızlı bir oyuncu katmayı başardılar. İleride adını çok kez duyacağınız Jalen Suggs.
2020/2021 sezonu Gonzaga tarihinin en iyi sezonu oldu. Normal sezonda 5 maçları ertelenirken 26 maçın tamamını kazandılar. Turnuvada ise final four’a gelene kadar 4 maçta toplam 96 sayı fark attılar. Final four da rakip UCLA oldu. 11 numaralı seri başı UCLA maçı muhteşem bir mücadeleye sahne olurken maç uzatmalara gitti. Uzatmada ise Jalen Suggs sahneye çıktı. Yarı sahadan attığı son saniye üçlüğü ile finale çıkardı. Finalde ise rakip Baylor oldu.
Finalde Gelen Hüsran
Baylor Üniversitesi NCAA’de son kez final four’a kaldığında takvimler 1950 yılını işaret ediyordu. Sezon boyunca sadece 2 maç kaybeden Baylor, finalde Gonzaga’ya ağır bir mağlubiyet tattırdı ve tarihinin ilk şampiyonluğuna ulaştı. Final maçının anekdotlarına geçelim ki bu maçı kazanmak için Baylor’un neler yaptığını görelim.
Modern basketbolu kısaların ele geçirdiğini hepimiz kabul eder olduk. Baylor bunu şampiyon olurken gösterdi. İlk beşinde iki metrenin üzerinde sadece bir oyuncu vardı. Onunda sadece 16 dakika oynadığını belirtelim. Üç gardı ile toplamda 56 sayı üreten Baylor, maçı 86-70 kazandı. En büyük detay ise Gonzaga’nın hücumunda saklı. Sezon boyu maç başı 91 sayı atan Gonzaga, maçı 70 sayı ile tamamladı. 5/17 üçlük ise hücumun nerede hata yaptığını biraz anlatıyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/992852003996844113/fdsgfdg.jpeg)
Son 5 yılda sürekli ligin zirvesinde olan ve 2 kez final gören Gonzaga için namağlup sezonu böyle bitirmek çok acı verici olacaktır. Keza 4 oyuncusu NBA olma yolunda iken sıfırdan takımı kurması gerekecek. Yazının sonuna gelirken 2021 Draftı’nda seçilmesi muhtemel isimler hakkında birkaç söz söyleyelim.
Jalen Suggs, Corey Kispert, Joel Ayayi ve Drew Timme
Gonzaga üniversitesi NBA’e oyuncu gönderme konusunda başarılı bir okul. NBA tarihinin en çok top çalan ve asist yapan oyuncusu olan John Stockton, okulun en gözde mezunu. Son yıllarda istikrarlı bir başarı sağlamaları, draftlarda Gonzaga Üniversitesi oyuncularına dikkat edilmesini sağladı. Bu isimler arasında en değerli isim Damontas Sabonis. Ayrıca Kelly Olynyk, Brandon Clarke, Rui Hachimura, Zach Collins ve geçen sene Detroit Pistons tarafından seçilen Killian Tillie bugün NBA’de Gonzaga’yi temsil ediyor. Bu yıl hepsini geride bırakabilecek bir yeteneği drafta sunuyor; Jalen Suggs.
Jalen Suggs, 1,93 boyunda 1 ve 2 numaralı pozisyonları oynayabilen bir isim. Sezonu 14 sayı 5 ribaund 5 asist 2 top çalma ortalamaları ile tamamladı. Sezon boyunca draft tahminlerinde 3. sırada seçileceği yazıldı. Final four’da maç kazandıran üçlüğü ve final maçında 22 sayılık performansı dikkat çekiciydi. Bu performanslar onun Cade Cuningham’dan önce seçilmesini sağlamayacaktır. Yine de Mobley’nin önünde ikinci sırada seçilirse şaşırmam.
Takımın bir başka yıldızı Corey Kispert ise ilk 10’da seçilme ihtimali yüksek bir oyuncu. %44 ile üçlük attığı sezonu 19 sayı 5 ribaund 2 asist ortalamaları ile tamamladı. Modern forvet tanımına uyan bir isim. İlk 10 dışında kalırsa yaşı yüzünden olacaktır. 4 yıldır NCAA’de oynuyor olması sırasını düşürebilir. Joel Ayayi ikinci tur başlarında seçilebilecek yetenekte bir isim. Drew Timme ise draftın son sıralarında seçilebilir ancak seçilmemesi sürpriz olmaz.
İlk beşinden dört ismi NBA’e yollayabilecek durumda olan Gonzaga, tarihe geçecek şampiyonluktan oldu. Bu yıl daha zorlu bir işe girişecekler. Takımı baştan inşa etmeleri gerekiyor. Tabi son yıllarda NBA’e bu kadar oyuncu gönderen bir okulun yeni yetenekleri çekmesi kolay olacaktır. Gonzaga Bulldogs bakalım önümüzdeki yıllarda neler yapacak.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Rules (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=86739.0)
Fighters (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=86739.0)
Fixture (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=86739.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/755448454565724210/902270894527889408/IMG_5653.png)
Homepage (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=86739.0)
Sponsors (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=86739.0)
VFC / WSR Arena (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=86739.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/889556682789752833/992844831321763901/unknown.png)2022 VFC sezonu başladı. 2 Temmuz Cumartesi (bu gece) saat 22:00'da Rodeo'daki WSR Arena'da düzenlenecek VFC: Fight Night 3x2 eğlencesine, şampiyonluk turnuvasının yarı finallerine davetlisin!
Adres: Rodeo, İşyeri GPS: 549.
3. sezonu şampiyon olarak tamamlayan dövüşçüye 100.000$'lık ödül ve sunucu üzerinde [VFC Şampiyonu] ünlü tagi verilecektir.
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/993140174408126464/samp_02_07_2022_22_39_54.png)
VFC ŞAMPİYONLUĞU ADAYLARI BELLİ OLDU! ŞAMPİYON KİM OLACAK?
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 3 TEMMUZ 2022, PAZAR, BRUNO CANTONA TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice şehrinin en çok ses getiren eğlencelerinden birisi olan Vice Fighting Championship yani VFC'nin üçüncü sezonu hız kesmeden devam ediyor. Üçüncü sezonun ikinci bölümü VFC'nin kendi günü ve kendi saati olan cumartesi saat 22:00'da WSR Arena'da yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti. Venus Krisfaren, Belinda Villaviudas ve Randolph Mitchell'ın sunumu ile Vice News ekranlarında yayınlanan VFC'de erkekler yarı final maçlarının yanı sıra, kadınlar şampiyonluğu divizyonu da aktif edilerek kadınlar düzeyinde de bir turnuva gerçekleştirildi.
VFC'nin üçüncü sezon ikinci bölümünde alınan sonuçlar şu şekilde:
Erkekler:
Lasthezar Tatarov, Evan Runnells'ı yendi.
Milan Kaloyanov, Anthony Barzino'yu yendi.
Kadınlar:
Lina Merlyn, Ofelia Villanueva'yı yendi.
Carol Howlett, Mars Refvylondels'i yendi.
Bu sonuçlar ile 9 Temmuz Cumartesi günü gerçekleşecek VFC 3. sezon finalinde şampiyonluk maçları şu şekilde olacak:
VFC Kadınlar Şampiyonluğu Maçı: Carol Howlett vs. Lina Merlyn
VFC Şampiyonluğu Maçı: Milan Kaloyanov vs. Lasthezar Tatarov
Bu dört şampiyonluk adayı, hafta içinde Vice News ekranlarında düzenlenecek röportajlarda kendilerini Vice Şehrine tanıtacaklar. Aynı zamanda edindiğimiz bilgiler, şampiyonluk maçlarının bir kafes içerisinde yapılabileceği yönünde. VFC, bütün heyecanı ile devam ediyor.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORBruno CantonaHABERBruno Cantona & Belinda Villaviudas & Venus KrisfarenKAMERAJulya Yalenchka & Madelyn Caron & Sophia Insane & Jack Leavigne[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)“Ya Benimle Ya da Bensiz”
Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz, gerçekten canımızı yakan, erken kaybımız Kobe Bryant’ı sevgiyle anarken, ona dair bazı hikâyeleri sizlerle paylaşmak istedik. Kariyerine Lakers’ta başlayan başka hiçbir takımda oynamadan yine Lakers’ta emekli olan Kobe, NBA’de eskiden daha sık gördüğümüz o sadakat anlayışının en büyük örneklerinden birisi oldu. Peki Kobe, 20 senede 5 şampiyonluk kazandığı o formayı sırtından çıkarmayı hiç düşünmüş müydü?
Bilindiği üzere tam olarak 2 kez Chicago Bulls ile anlaşmaya yaklaştı Kobe. Eski Bulls GM’i John Paxon ve yönetici Jerry Reinsdorf, Kobe’nin anılması esnasında anlattı bunlardan ilki olan 2004 yılını. Onun anlattıklarını da içerecek ama az daha geniş alacağım konuyu. O yıllara kadar Kobe ve Shaq ikilisi çok iyi işler ortaya çıkardı. Sonrasında ise bu ikili arasında anlaşmazlıklar çıkmaya başladığı konuşulmaya başlamıştı medyada. 2002-03 yılında, Kobe’nin 32 sayı 5 ribaund 5 asist ortalamasıyla oynadığı 12 maçlık playoff serileri sonucunda konferans yarı finalinde elendi Lakers. O sene “Kobe daha fazla ne yapabilirdi ki” dedirtti Kobe. Ancak bir sonraki sene 2003 yılında adının karıştığı iddialar ile zor zamanlar yaşadı Kobe. Aynı sene NBA Finallerine kadar çıkan Lakers’ta bu playoff serisini 24.5 sayı 4.7 ribaund ve 5.5 asist ortalaması tutturan Kobe, bir önceki sene çıtayı çıkardığı nokta sebebiyle bu sene daha az takdir edilir bir konuma geldi. Hele finallerde tarihin en iyi savunma takımlarından biri olan Detroit Pistons karşısında 22.6 sayı 4.4 asist ve 2.8 ribaunda kadar gerileyen Kobe, kendi olağanüstü standartları seviyesinde suskun bir seri geçirdi. Ligin en medyatik takımının gözde oyuncusu olmak yükü o dönem Kobe’nin omuzlarındaydı. Yönetimle, Shaq bazlı sıkıntılar yaşanıyordu. Adı, tatsız bir olayla birlikte anılıyordu ve serbest oyuncu statüsündeydi; yani her şey yeni bir başlangıç yapmak için uygundu. Her zaman hayranı olduğu Michael Jordan’ın takımı Bulls’tan gelen teklif, ilk defa Kobe’nin kafasını karıştırabilen teklif oldu.
Paxon o dönem Los Angeles’a uçup Kobe’yle görüştüğünü anlatırken onun o yaştaki olgunluğuna ve ne kadar zeki olduğuna şaşırdığını ifade ediyor. Jordan gibi hareket eden, Jordan gibi fade-away şutlar atan, Jordan gibi yürüyen, Jordan gibi havada dil çıkartan, batının Jordan’ı olarak anılan bir oyuncunun, Jordan emekli olalı 6 yıl olmuşken onun eski takımına gitmek cesaretini gösterdiğini, bu meydan okumayı göğüslemek istediğini söyledi. O döneme kadar bu mücadeleye girmeyi reddettiği için birçok starla anlaşma fırsatını kaçıran Bulls yöneticileri, aynı sebep ve mücadele için katılmayı ayrıca isteyen bu 25 yaşındaki gençle birlikte tekrar heyecan kazanmışlar.
O sene Lakers’ın seçimini Kobe’den yana kullanarak Shaquille O’Neal’ı Heat’e takaslaması üzerine Lakers ile tekrar sözleşme uzatan Kobe’nin, eğer yönetimin onu seçmemesi ya da ikisini birden tutmaya çalışması durumlarında Bulls ile anlaşacak olduğu tahmin ediliyordu.
Bir sonraki ayrılma ihtimali ise tekrar Bulls ile adının anıldığı 2007 yılında ortaya çıktı Kobe için. Kendisinin de 2015 yılında onayladığı bir takas talebi oldu 2007 senesinde, Lakers da onun birinci tercihi olarak belirttiği takıma gidebilmesi için Bulls ile masaya oturdular. Anlaşmanın bu defa olumsuz sonuçlanmasının nedeni ise Bulls yönetiminin Luol Deng’i hiçbir takas paketine koymayacaklarını açıklaması oldu. Başka iddialara göre Kobe, Deng’in ayrılması durumunda Bulls’ta oynamayacağını belirtti.
2004 senesinde Shaq’ı takaslayarak Kobe’yi tutmayı seçen Los Angeles ekibi, Shaquille O’Neal karşılığında Lamar Odom, Caron Butler, Brian Grant ve 1. Tur draft hakkı aldı. Bunlar onun boşluğunu doldurmaya yetmediği gibi, yönetim bu boşluğu doldurabilecek başka bir hamle de yapmadı ve bir önceki sene finalde kaybeden Lakers o sene Batı 11.’si olarak playoff dışı kaldı. Kobe’nin gitmek isteyip gidemediği Bulls ise 4. Bitirdiği normal sezonun ardından ilk turda elendi. Bu dönem takas gerçekleşseydi ilk sene itibariyle belki bir başarı gelmeyebilirdi ama sonraki senelerde büyük başarılar yakalanabilirdi. O’Neal’ın gönderilmesinden sonra ikinci gitme girişimi /isyanına kadar hiçbir hamle yapmayan Lakers camiası Kobe’nin fiziksel olarak kariyerinin zirvelerinde olduğu yaşında ona 2 kayıp yıl yaşattı. Yani bu dönem gerçekten Bulls’a gitmeyi tercih etseydi belki onun için daha iyi olabilirdi, ancak o kalmayı seçti. Sonrasında onu kaçırmamak için 2007 yılında Pau Gasol’ü takıma katan ve takastan vazgeçiren Lakers camiası hemen o sene final oynadı ve kaybetti. Sonraki sezon ise şampiyonluğa ulaştı. Sonraki sene Lakers ile tekrar şampiyonluğa uzanan Bryant, o sene Bulls’a takas olsaydı muhtemelen Deng ile takas edilecekti. Takım daha iyi bir sırada olduğu için bir sonraki sene daha kötü bir draft hakkı alıp, Derrick Rose’u da alamayacaktı. Bu durumda Kobe, Boozer ve Noah ikilisiyle kendi sistemini kurmaya çalışacaktı ve muhtemelen bu yıllar onun için şampiyon olamamakla sonuçlanacaktı.
Sonuç olarak Kobe Bryant’ın kesintisiz Los Angeles Lakers kariyerinde 2 kez ayrılma tereddüdü yaşandı. Bunlardan ilkinde ayrılsaydı, belki kariyeri daha iyi bir noktada olabilirdi ya da olmazdı. Ancak kulüp O’Neal’ı göndererek onu tutmayı seçti, o da kalmaktan yöne oy kullandı. İkinci ihtimalde de “iyi ki gitmedi” dedirten Kobe Bryant, Lakers formasıyla başka şampiyonluklar kazandı ve camianın efsane yüzlerinden birisi oldu. Onu acı kaybımızın arkasından bugün; sadece yaşasaydı, saha kenarında izleseydik diyoruz. Onu çok özleyeceğiz, Mamba!Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Phil Jackson’un Başarı Hikayesi
The Last Dance belgeseli ile birlikte tekrar gündeme gelen bir isim: Phil Jackson. Oyunculuğunda iyi bir yan parça, koçluk kariyerinde efsane bir isim ve sonrasında berbat bir kulüp başkanı oldu. Bütün bu özelliklerin tek bir vücutta bulmuş hali Phil Jackson. Kızılderili ve Uzak Doğu kültürünü benimsemesiyle ”The Zen Master” lakabını aldı. Koç olarak 11 tane, oyuncu olarak 2 tane olmak üzere toplamda yaşadığı 13 şampiyonlukla adeta yüzük canavarı oldu. Oyunculuğunda benimsediği hippi yaşam tarzı onun uzun süre koçluk yapmasına engel olsa da önce Chicago Bulls, sonra da Los Angeles Lakers’ta kazandığı şampiyonluklarla efsane bir isim olmayı başardı. Her Şey NBA ailesi olarak bu yazımızda hayat yolculuğuna çıkacağımız isim Phil Jackson. İyi okumalar!
NBA Öncesi Hayatı
Phil Jackson, 17 Eylül 1945’te muhafazakar bir ailenin çocuğu olarak Montana’da dünyaya geldi. Her pazar gününü kilisede geçirirdi, çünkü kilisede sabahları babası, akşamları ise annesi din görevlisi olarak vaaz veriyordu. Babası, kilise başkanlığına atandıktan sonra Phil’in üstündeki aile baskısı daha da arttı. Ailede sinemaya gidilmez, televizyon seyredilmez, dans edilmezdi. Phil, ilk filmini lise çağlarında gitti, ilk dansını da lise mezuniyet töreninde yaptı. Bazen dedesinin işlettiği pansiyona giderdi. Pansiyonda tanıştığı bir Kızılderili aile sayesinde Kızılderili kültürünü öğrendi. Lisede diğer çocuklar gibi yapabildiği tek etkinlik spordu. Lisede hem basketbol, hem Amerikan futbolu, hem de beyzbol oynadı.
Phil, lise yıllarında beyzboldaki başarısı ile birçok koçun dikkatini çekmeyi başardı. Gelecekte NBA koçu olacak olan ve o dönemde beyzbol antrenörlüğü yapan Bill Fitch‘in listesinde de yer bulmayı başardı. Fitch, 1962 yılında Kuzey Dakota Üniversitesi basketbol koçluğuna getirilince işler değişti. Fitch bu sırada Phil’in basketbola yeteneği olduğunu düşündü . Onu, Kuzey Dakota Basketbol Takımı’na dahil etmeyi düşündü. Bu nedenle, bir akşam Phil’i akşam yemeğine davet etti. Fitch ile birlikte yedikleri akşam yemeğinden sonra Phil, onun takımında basketbol oynamayı kabul etti. Kuzey Dakota Üniversitesinde birinci ve ikinci senesinde iyi işler çıkaran Jackson, iki NCAA sezonunda da takımını Final-Four’a çıkarmayı başardı. Kuzey Dakota şampiyonayı sırasıyla 3. sırada ve 4. sırada bitirdi. İki yıl boyunca dörtlü finallerde Walt Fraizer’lı Southern Illinois takımına kaybettiler.
NBA Kariyeri
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993452272853983232/fdgdfg.jpg)
Phil Jackson, 1967 NBA seçmelerinde New York Knicks tarafından 2. tur 17. sıradan seçildi. Jackson, oyunculuk kariyerinde sert oynamayı seven bir savunma oyuncusuydu. Çok faul yapması ve çılgın kişiliğiyle Dennis Rodman’ın geçmişteki karşılığı gibiydi. 1975’te en çok faul yapan oyuncu oldu. 1970 ve 1973 yıllarında New York Knicks ile iki şampiyonluk kazanmayı başardı. 1978’te Nets’e transfer olan Jackson, hem oyuncu hem yardımcı koç olarak anlaştı. Yardımcı koç olarak, koçluk kariyerine de ilk adımı atmış oldu. Kariyerini 6.7 sayı, 4.3 ribaund, 1.1 asist ile tamamlayan Jackson, oyunculuğunun yanında kitaplara da çok düşkünlüğü ile bilinirdi. 1970’li yıllarda Charles Rosen ile birlikte ”Maverick: More Than A Game” kitabını yazdı. Bu kitapta Phil Jackson LSD’yi ara ara kullandığını, bunu da basketbolun iç yüzünü anlamak için yaptığını yazıyordu. Hippi yaşam tarzını benimseyen Jackson, bazen LSD kullanıp Los Angeles’ta kendini aslan zannedip bir plajda kükrüyordu. Bu kitabındaki yazdığı satırlardan dolayı NBA’de uzun bir süre iş bulamadı. 7 yıl boyunca NBA’den uzak kaldı.
Koçluk Kariyeri
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993452370807771238/sdfsfd.jpg)
Phil Jackson koçluk kariyerine hem NCAA takımlarında Albany hem de Porto Riko Ligi’nde takım çalıştırmayla başladı. Porto Riko Süper Ligi’nde Isabella takımı ile anlaştı. Porto Riko ligi yazın oynandığı için kış ve bahar aylarında NCAA’de yaz aylarında ise Porto Riko’da zamanını geçiriyordu. Porto Riko liginde sert bir oyun ve iki günde bir maç oluyordu. Jackson bir röportajında, Porto Riko’da küçük kasabalar arasında husumetler olduğunu ve bu yüzden kasaba çıkışlarında çılgın taraftarların yolda ateşler yaktığını ve arabasına taşlar atıldığını söylüyordu. Porto Riko’da rakip taraftarlar uğursuzluk getirdiğini düşündüğünden dolayı mezarlıkta tavuk öldürüp kanını deplasman takımının oturacağı yere döküyorlardı. Bu şartlara rağmen Jackson, 1984 yılında hem Albany takımını NCAA şampiyonu, hem de Isabella takımını Porto Riko şampiyonu yapmayı başardı. Bu başarılar Jackson’ı ilerleyen yıllarda iyi bir koç olacağı sinyallerini vermişti.
Bu başarıları ile Chicago Bulls’un patronu Jerry Krause‘un radarına girmeyi başardı. 1987 yılında koç Doug Collins‘in yardımcısı olarak göreve başladı. Bulls’ta Doug Collins, diğer bir yardımcı koç olan Tex Winter‘ın geliştirdiği üçgen hücum taktiğini reddederek topu daha çok Michael Jordan‘a veriyordu. Jerry Crause, Collins’e Tex Winter’ın sözünü daha çok dinlemesini söyledi. Buna kulak asmayan Collins, topu Michael Jordan’a daha çok verme taktiğine devam ediyordu. Bunu gören Krause, Phil Jackson’un daha iyi anlaştığı Tex Winter ile üçgen hücumu kuracağına inandı. 1989 yılında Doug Collins’in görevine son verip yerine Phil Jackson’u getirdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993452435697836092/dsfsdf.jpg)
Doug Collins’in yaklaşımı daha çok Michael Jordan odaklıyken, Phil Jackson’un yaklaşımı daha çok takım odaklıydı. Jackson, Winter ile birlikte üçgen hücum taktiğini kurdu. Bu taktik takımdaki bütün oyunculara topa değme imkanını sundu. Böylece rakip oyuncuların Jordan üzerinde yoğunlaşmasını engelleyecek ve ona özel savunma taktiklerini yıkacaktı. Üçgen hücumla birlikte Scottie Pippen, oyununu geliştirme imkanı buldu. Jackson topu Jordan’ın elinden almıştı. 1990 yılı, Doğu Konferansı Finalleri’nde Pistons’ı yenmeye en çok yaklaştıkları yıl oldu. Scottie Pippen’ın migrenine rağmen seriyi 7. maça götürmeyi başaran Bulls, seriyi kaybetti. Bu mağlubiyet önümüzdeki sezonlar için Bulls adına en büyük motivasyon kaynağı oldu. 1991’de Pistons’ı 4-0 süpürerek finale çıkan Bulls, finalde Lakers’ı 4-1 ile geçerek ilk şampiyonluğuna uzandı. Ardından Trail Blazers’ı 4-2 ve Suns’ı 4-2 geçerek üst üste 3 şampiyonluk kazanan Jackson, üçgen hücumun meyvelerini toplamayı başardı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993452504366989332/rtet.jpg)
1993 yılında Jordan emekli olduğunu açıklayıp beyzbol oynamaya başladı. Bu sırada Jackson, Bulls takım koçluğu görevine devam etti. 1994 playoff’larında Bulls ile Knicks arasındaki oynanan 3. maçta, maç sonu topunu Scottie Pippen yerine Toni Kukoc‘a verdi. Bu hamlesi Scottie Pippen tarafından tepki aldı ve Pippen oyuna girmeme kararı aldı. Kukoc son topu sayıya çevirince Bulls maçı kazandı. Bu hamlesi ile Phil Jackson doğru adımı attığını herkese gösterdi. 1995’te basketbola tekrar dönme kararı alan Jordan ile birlikte Rodman hamlesi yapıldı. Jackson’un en büyük yeteneği bütün yıldızları tek bir çatı altında kontrol edebilmesiydi. 1996-1998 yılları arasında 3 kez art arda şampiyonluklar kazanan Bulls ve Jackson toplam 6. zaferini elde etti. 1997-1998 sezonuna girerken Jerry Krause’ın yaptığı ”Bu sezon takımı 82-0 dereceyle bitirse dahi, sezon sonunda Jackson ile yolları ayıracağız” açıklaması, Jackson’un artık istenmediği yerde durmayacağını gösterdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993452575531745360/hhhghf.jpg)
1999 yılını pas geçen Jackson, zamanını Montana’daki evinde geçirdi ve inandığı şeylerin köküne döndü. 1999-2000 sezonu için Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant gibi yıldızlara sahip olan Los Angeles Lakers ile anlaştı. Jackson için Jordan-Pippen dönemi bitip, Shaq-Kobe dönemi başladı. Hem Kobe’nin hem de Shaq’ın hünerlerini sergileyebileceği bir sistemi Lakers’a yerleştirdi. İlk sezonunda 67-15 dereceyle normal sezonu zirvede tamamladı. Shaq MVP seçildi ve 2000 finalinde Indiana Pacers’ı 4-2 ile geçerek şampiyonluğu elde etti. Zen Master, Lakers’ta Jordan- Pippen ikilisinden daha farklı bir ikili ile karşılaştı. Bu ikilinin konumu ile Jordan-Pippen arasında farklar vardı. Bu ikili ego savaşlarıyla Jackson’u çok zorlasa da 2001 ve 2002 yıllarında da şampiyonluğu kazanarak kariyerindeki üçüncü three-peat’i yapmayı başardı.
Jackson birlikteliği bozmayacak bir şekilde bütün oyuncuları mutlu etmeyi başarsa da, Lakers takımını bir aile yapmayı başaramadı. 2004 yılında kariyerinin ilk finalini kaybettikten sonra Lakers’ı bıraktığını açıkladı.
Lakers ile olan ayrılığı sadece 1 yıl sürdü ve 2005-2006 sezonu için tekrardan Lakers ile anlaştı. Phil Jackson, ait olduğu yere çıkmak için 2008 yılını bekledi. 2008’de Pau Gasol‘u kadrosuna katarak güçlenen Lakers, tekrardan ait olduğu yer olan NBA finallere çıkmayı başardı. 2008’de kariyerinin ikinci final mağlubiyetini Celtics’e karşı alan Jackson, sonrasında 2009 ve 2010 yıllarında iki kez art arda şampiyon olmayı başardı. Bu şampiyonluklarla koç olarak kariyerindeki 11. şampiyonluğunu kazandı ve Red Auerbach‘ı geride bırakarak NBA tarihinde en çok şampiyonluk kazanan koç unvanını elde etti.
Son sözleşmesini 2010 yılında 1 yıllık olmak üzere imzalayan Phil, ardından emekli olmaya kararlıydı. 2011 yılında Konferans Yarı Finalleri’nde Dallas’a karşı 4-0 süpürüldükten sonra emekli oldu. Kariyerini geride bıraktıktan sonra oyuncu olarak 2 tane, koç olarak da 11 tane şampiyonluk kazanarak adını efsaneler arasına yazmayı başardı.
Koçluk Kariyeri Sonrası
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993452681723117618/fdsfsdfs.jpg)
Jackson, koç olarak 2007 yılında Hall of Fame seçildi. 2011 yılında kendisine prostat kanseri teşhisi konuldu. Prostat kanserini tıbbı marijuana kullanarak atlatmayı başardı. 2014 yılında geçmişte oyuncusu olduğu New York Knicks’in takım başkanı oldu. 3 yıl boyunca Knicks’in başkanlık görevini sürdürdü. Başkanlık süresi boyunca Carmelo Anthony ile büyük sıkıntılar yaşadı. Jackson, Carmelo hakkında ”Bir leoparın beneklerinin rengini değiştiremezsiniz.” cümlesini kullandı. Koçluk kariyerinde bütün otoriteler tarafından Michael Jordan, Scottie Pippen, Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant gibi büyük oyuncular sayesinde çok fazla şampiyonluk kazandığını düşünenler oldu. Bu düşüncenin doğru olmadığı The Last Dance belgeselinde bütün kanıtlarıyla ortaya çıktı. Jordan, Jackson olmadan kariyerinde şampiyon olmayı başaramadı. Jackson ile Jordan’lı Bulls %77.8 galibiyet yüzdesi elde etti. Jackson’ın olmadığı zamanlar bu oran %51.5‘ti. Jackson, Kobe ile birlikte Lakers’ta çalıştığında %65.6 galibiyet yüzdesi elde ederken, Jackson olmadan Kobe, %57.6 galibiyet oranında kaldı. Bütün bu rakamlar Jackson’un egoyu nasıl iyi yönettiğini ve takımı başarılı kılmak adına çıtayı yükseğe çektiğini gösteriyor.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948502165754900540/993222293209751572/samp_03_07_2022_20_11_59.png)
Öğrenciler Arası Voleybol Turnuvası
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 4 TEMMUZ 2022, PAZARTESİ 13:30 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Dün gece Vice sahilinde gerçekleşen öğrenciler arası voleybol turnuvasında eğlenceye doyum olmadı!
Geçtiğimiz haftalarda faaliyete geçen Vice Üniversitesi, öğrencilerin sosyalleşmesi ve spor faaliyetlerini gerçekleştirebilmeleri adına voleybol turnuvası düzenledi!
Etkinlikte sayısızca öğrencinin bulunduğu voleybol turnuvasında kazanan üniversitenin göz bebeği Michael Coppina'nın takımı 15-14 kazandı!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993463692182175754/GFREGREG.png)
Vice Üniversitesi Akademisyeni Randolph Mitchell kameralarımıza açıklamada bulundu. Mitchell:
Geçtiğimiz haftalarda şehirde neler olduğunu hepimiz, her birimiz çok iyi biliyoruz. Bunun üzerine insanların sosyalleşmesinin yanı sıra asosyalleştiğini gözlemledik. Uzun zamandır faaliyete geçirmek istediğimiz "Vice Üniversitesi" projesini sonunda öğrencilerimiz ile buluşturduk. Önceliğimiz öğrencilerin keyifli vakit geçirmeleri, birbirleri ile kaynaşmalarını sağlamak. Bu tür etkinliklerin devamının geleceğini ve birbirinden etkili projeleri öğrencilerimiz ile buluşturmak istediğimizi sizlere aktarmak istiyoruz.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka - B.Cantona[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993620593490534440/Screenshot_12.png)
Vice Şehrinde Kaos Durmak Nedir Bilmiyor!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 4 TEMMUZ 2022, PAZARTESİ 23:47 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
4 Temmuz Pazartesi akşam saat 22:17 civarlarında meydana gelen saldırı, üç kişinin yaralanması sonucu son buldu!
Geçtiğimiz günlerde RONIN ve ekibi "Lösemi" hastalığına yakalanmış ve hali hazırda hastalığın üstesinden gelmeye çalışan çocuklar adına düzenlenen konserde katılan bütün vatandaşlardan bağış yapılması adına bir miktar para toplanıldı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993620720053649438/Screenshot_13.png)
Malibu Corporation aracılığı doğrultusunda bağışlanacak toplam 150.000$ bir gecede kimlikleri tespit edilemeyen maskeli şahıslar tarafından çalındı!
San Fierro'ya doğru yol alan RONIN ve ekibi, birisi Huntley ve Buritto olmak üzere araçların her birinde dört kişinin olduğu biliniyor.
Vice radyolarında yer alan "Yüzde Yüz Vice" programının önderi Julya Yalenchka ve değerli konuğu Avukat Steve McWayne'nin yer alması ile birlikte yayın sırasında silah sesleri patlaması üzerine Buritto marka aracın arkasında bulunan para dolu çantanın çalındığı biliniyor!
Konvoyun Blueberry kasabasına doğru yol aldığı ve ormanlık alanda planlanmış bir baskın olduğu öngörülüyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993620799321809098/Screenshot_14.png)
Olayın ardından yaralanan 3 (üç) kişinin de durumlarının ağır olmadığı ve gerekli müdahalelerin yapıldığı bilinmekte.
Konvoyun basılmasının hemen ardından kimlikleri tespit edilemeyen maskeli teröristlerin K.L adında bir vatandaşa saldırıldığı VCPD tarafından tespit edildi.
Olay sırasında bulunan mağdurların kameralarımıza belirtmesi üzerine; saldırganların en son Çince konuştukları biliniyor.
VCPD tarafından yapılan araştırmaya göre saldırganlardan 2 (iki) tanesinin Dilimore kasabasında yaşadığı biliniyor.
Olay ile gelişmeler yaşandıkça Vice News üzerinden aktaracağız.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Yüzde Yüz Vice 7.Bölüm | Steve McWayne
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yüzde Yüz Vice Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese tekrardan merhabalar, sevgili Vice sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Uzun bir aradan sonra tekrardan "Yüzde Yüz Vice"'ı sunmaktan onur ve mutluluk duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bildiğiniz üzere her yayında farklı ve birbirinden değerli konuklarım yer alıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki konuğum şehrin en iyi avukatlarından bir tanesi. Avukat Steve McWayne.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Steve. Öncelikle programıma hoş geldin. Kendini nasıl hissediyorsun?
[YAYIN] Steve McWayne: Merhaba Julya, yayına beni kabul ettiğin için çok teşekkür ederim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle beni kırmayıp yayınıma konuk olduğun için, eşlik ettiğin için ayrıca teşekkür ederim, Steve.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bence asıl teşekkür etmesi gereken kişi benim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Değil mi? **güler**
[YAYIN] Steve McWayne: O halde karşılıklı minnetimizi dile getirmiş olalım *güler*.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günün nasıl geçiyor, Steve? Her şey yolunda mı?
[YAYIN] Steve McWayne: Her şey yolunda teşekkürler, son haftalarda iş açısından oldukça yoğunum onun haricinde bir sıkıntı yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Adına sevindim, Steve.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle dinleyicilerimizden bir kaçı seni tanımıyor. Yani tanımayanın olduğunu pek sanmıyorum fakat kendini tanıtmanda fayda var. Kendini sevgili dinleyicilerimize tanıtır mısın, Steve?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Avukat Steve McWayne kimdir? Nelerden hoşlanır gibi, gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizlere tanıtmandan memnuniyet duyarız, Steve.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Söz sende.
[YAYIN] Steve McWayne: Tabii ki, Steve McWayne. Ancestor Legal kıdeminde Vice Barosunda görev almaktayım uzun süredir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Silah sesleri duyulmaktadır. * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrım, neler oluyor? * * Silah sesleri arkadan gelmektedir * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevgili dinleyiciler, az önce maskeli bir kaç kişi tarafından ateş altına alındık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve şuanda aktif olarak araçta gezi halindeyiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrım, neler oluyor? Steve, sen iyi misin?
[YAYIN] Steve McWayne: İnan neler olduğunu anlamıyorum Julya, sanırım iyiyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Caine Blackhand'in arkadan sesi duyulmuştur: "Şehre dönüyorum." * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuanda kameralı bir şekilde etrafı çekmek isterdim, emin ol. O kişiler de kimdi öyle. Tanıyor musun, Steve?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kişiler Sultan markalı araç ile maskeli bir biçimde silah doğrulttular.
[YAYIN] Steve McWayne: Hiçbir fikrim yok Julya, olayın şokundayım halen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevgili dinleyiciler, araçta bulunmamızın yanı sıra şuanda belirli bir konumda değiliz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve araçta sevgili, Caine ve sevgili arkadaşım, Valerie bulunuyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valerie. Sen iyi misin?
[YAYIN] Valerie Antoinette: A-aah, sanırım bende bir şey bulunmuyor başımı eğdim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Caine, ya sen?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her şey yolunda mı? Bir şeyin var mı?
[YAYIN] Caine Blackhand: Aa-ğh, sanırım zamanı değil, omzum yanıyor.
[YAYIN] Caine Blackhand: Sanırsam vuruldum. **Acı içinde güler.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrım!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Steve, sende bir şey olmadığına emin misin?
[YAYIN] Steve McWayne: Hayır hayır bana bir şey olmadı iyiyim. Ancak Caine'de sıkıntı var gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Caine ile ilgilensek iyi olacak. Evet sevgili dinleyiciler, programı böyle bitirmek istemezdim fakat yapabileceğimiz en doğru karar bu olacak, bir daha ki programlarda görüşmek üzere.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Olay ile ilgili bilgilendirmeleri internet sayfamızdan yapacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel bir gece geçirin, dikkatli olun!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yüzde Yüz Vice Çıkış Jeneriği * *
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://media.discordapp.net/attachments/948502165754900540/993632621512900708/samp_04_07_2022_21_18_28.png?width=1440&height=416)
VICE ŞEHRİNDE 4 TEMMUZ KUTLAMALARI
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 5 TEMMUZ 2022, SALI, BRUNO CANTONA TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice şehrinde 4 Temmuz Amerika Bağımsızlık Günü büyük bir coşkuyla kutlandı. VCPD'nin Onur Takımı'nın da eşlik ettiği Perishing Square'da yüzlerce kişinin katılımı ve gösteri uçaklarının renkli gösterimi ile düzenlenen kutlamaya Vice Şehri Valisi Anthony Cortez de katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Vali Cortez'in açıklamaları şu şekilde:
Öncelikle burada onur konuğu olarak bulunmaktan dolayı memnuniyet duyduğumu belirterek başlamak istiyorum. Amerika Birleşik Devletleri'nin 246'ncı Bağımsızlık Günü kutlamasına hoş geldiniz! Başkan Kasparov ve ben bu akşam sizleri Vice'ta, burada görmekten mutluyuz. Aynı zamanda onur konuğumuz Brooks'a hoş geldiniz demek isterim. Bugün harika bir gün, sizin için hazırladığımız programdan keyif almanızı istiyoruz. O yüzden sözlerimi kısa tutacağım ama neden burada olduğumuzu hatırlatmak önemlidir. 246 yıl önce kurucularımız bir araya geldi ve yeni bir ulus, devrimci bir fikir ortaya attılar. Hepimizin yaratıldığımıza, kendimizi yönetmekte özgür olduğumuza, her birimizin yaşama, özgürlüğe ve arayışa hakkımız olduğuna dair inancı ilan ettiler. Zorlu zamanlarda yaşıyoruz ve insanlara sadece nefret ve şiddet sunan yeni düşmanlarla karşı karşıyayız. Müttefiklerimiz ve koalisyondaki ortaklarımızla beraber çalışarak onların üstesinden geleceğiz. 4 Temmuz günü özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı kutlar, Bunları korumaya ve güçlendirmeye olan bağlılığımızı yenileriz.
Belediyemizi; onarım ve bakım çalışmalarını yürtütüğü için, sosyal hayat projelerinde iyi başarı yakaladığı için ve çevre düzenini koruduğu için takdir ediyorum. Tanrı hepimizi korusun. Tanrı Amerika Birleşik Devletleri'ni korusun. Teşekkürler.
(https://media.discordapp.net/attachments/948502165754900540/993590183591161947/samp_04_07_2022_21_20_51.png?width=1193&height=671)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORBruno CantonaHABERBruno Cantona & Julya YalenchkaKAMERADanny Horner[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Öngörü Eksikliği ve Pasiflik
Cleveland Cavaliers playoffların ilk maçında kendi sahasında Indiana Pacers‘a karşı ağır bir mağlubiyet aldı. 18 sayı fark ile maçı kaybeden Cavaliers cephesi olabilecek her kategoride domine edildi. Sezon boyunca zaten savunma verimliliğinde 29. sırada olan Cavaliers defansı Victor Oladipo‘nun 32 sayılık senfonisine seyirci kaldı. Maçı izleyen kimse herhalde Cleveland savunmasının başarılı olduğunu söyleyemezdi, sürekli adam kaçırdılar ve aşırı kolay basketlere izin verdiler. Tyronn Lue ise maçtan sonra “Bence savunmada gayet iyi oynadık, hücumda pek iyi değildik ve çok boş şut kaçırdık.” açıklamalasını yaptı.
Tyronn Lue’nun ilk maç için dahiyane planı Jeff Green‘i normal sezonun son 2 haftasında olduğu gibi ilk 5 başlatmak oldu. Bu konuda Jeff Green’e hak vermem gerekiyor çünkü son maçlarda iyi katkı verdiği zamanlar oldu. Green’in sorumluluğu sezon boyunca takımı ateşleyebilecek bir iki pozisyon yaratıp, benchten skor katkısı vermekti, ki bunda da fena işler yapmadı. Fakat 31 yaşındaki Green’den playoff atmosferinde fark yaratan X-Faktör olmasını beklemek herhalde kimsenin aklına gelmezdi. Tyronn Lue hariç!
Kariyeri boyunca 6 farklı takımda forma giymiş, artık kariyerinin son sezonlarını geçiren Jeff Green’i ilk 5’e katan Tyronn Lue’nun vasat koçluğuö bu kararın arkasında yatan problemleri öngörememiş olması ile başlıyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993846275499905024/gerg.jpg)
George Hill, Rodney Hood, LeBron James, Jeff Green ve Kevin Love 5’ni sahaya sürdüğü andan itibaren Indiana Pacers’ın stratejisi çok açıktı. O kadar açıktı ki Pacers koçu Nate McMillan bile şaşırmış olabilir. Tahmin ettiğim gibi 4 numarada başlayan Green’in üzerine savunmada Myles Turner‘ı saldılar. Turner’ın boyu Green için potaya geçiş alanlarını kapadı, kendisinden fizikçe oldukça üstün olan 22 yaşındaki genç yıldıza karşı Green sırtı dönük de pozisyon üretemedi. Green’in istikrarsız dış şutuna saygı bile göstermeyen Pacers onu boş bıraktı. Bu şekilde Turner, LeBron içeri girdiğinde boyalı alanı da kalabalıklaştırabilecek özgürlüğe sahip oldu. Bu sırada Cavaliers için 5 numara başlayan Love’ı sağlam savunması ile ün salmış Thaddeus Young‘ın savunması çok büyük bir sorun yaratmadı.
Tyronn Lue’nun bunu nasıl öngöremediğini anlamak çok güç. Normal bir koç bu hatasını ilk dakikalarda anlayıp oyuna farklı bir strateji ile devam ederdi. Farkın bir ara 23’e kadar çıktığı maçta işlerin yolunda gitmediği açıktı. Jeff Green’i aynı pozisyona sokmayı herhalde hiçbirimiz düşünmezdik. Tyronn Lue hariç!
27 dakika sahada kalan Jeff Green, garbage time’a geçilmeden LeBron ve Love’dan sonra en fazla süre alan Cavaliers oyuncusuydu. -15 verimlilik puanı ile oynayan Green maç boyunca 7 şut kullandı ve 0 isabet buldu. Bunların 3’ü boş durumda üçlük çizgisinden geldi. Pacers onu boş bırakma taktiğini son çeyreğe kadar kullandı. Farkın tek hanelere indiği anlarda kritik bir pozisyonda yine Pacers aynı strateji ile Green’i boş bıraktı. Belki de son çeyrekte geri gelebilecek olan Cavaliers bu pozisyon sonrasında kendi potasında basketi gördü ve umutlarını yitirdi. Green: 0 sayı 4 ribaund.
Tyronn Lue gibi koçlar nedeniyle oyuncuların şampiyonluk sayıları baz alınarak karşılaştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. LeBron, Phil Jackson seviyesinde bir koç ile oynamış olsa çok daha fazla yüzüğe sahip olurdu. Bu tartışmaya açık bile değil. Tyronn Lue’nun geçtiğimiz playofflarda yaptığı hatalar da hala gözlerimin önünde.
Tek sorun elbette Lue değil. Cavaliers’ın kadrosu bu sezon elle tutulur bir başarı yakalamak için gerçekten çok yetersiz. Dün gece bir ara Victor Oladipo’yu JR Smith savunuyordu, takımın en iyi savunmacısı olarak. Bu takımın finale çıkması için insanüstü bir efor sarfedip, her maç savaşması gerekiyor. Hataya yer yok.
Fakat “Koç” Lue hala G-League koçundan beklenmeyecek fireler vermeye devam ediyor.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Bu yazıyı yazmak için 2013’ten beri bekliyorum sanırım. Son 3-4 yıldır takas dönemi her açıldığında Ricky Rubio ismi gazete başlıklarında, Twitter trendlerinde boy gösteren muhtemelen tek isimdir. Bu durum Minnesota Timberwolves taraftarı olmanın sayısız zorluklarından biridir. Ve benim gibi her ‘timberwolf’ takas döneminde saat başı Twitter’ı kontrol eder, forumlarda saatlerini harcar. Takas dönemi bitip Rubio’nun yuvada kaldığı kesinleşince de derin bir oh! çekip, en çok acıtan şeyin; belirsizlik olduğunu vurgulardık.
Ta ki 2017’nin Temmuz ayına kadar.
1 Temmuz günü en çok acıtan şeyin, senin kapıdan çıkıp gitmen olduğunu öğrendik.
2010 yılında gecenin saçma sapan saatlerinde kalkıp, en az 5 reklamı geçmeden yayını başlatamayacağınız linklerden, tabiri caizse tost makinesi kalitesinde, Minnesota Timberwolves maçlarını izlerdim. Takımda gelecek vaat eden Micheal Beasley ve Kevin Love’ın takımı playofflara sokmasını can-ı gönülden istiyordum, lakin içten içe rezalet bir basketbol oynadığımızın da farkındaydım. O sezonunu 17 galibiyetle bitirdik ve takımın daha fazla yeteneğe ihtiyacı olduğunu, oyun hakkında hiçbir şey bilmeseniz bile söyleyebilirdiniz. Fakat Timberwolves için asıl tehlike basketbol ve nasıl oynandığı değildi. Asıl tehlike: taraftarlardı.
Kevin Garnett’in ayrılmasının ardından 4 sezon üst üste NBA’in en az izleyici çeken takımı oldu Timberwolves. Hiç bir Free Agent’ta gelmek istemedi bu soğuk, kasvetli şehre. Ancak 2008 yılında, Amerikanların Rüya Takımına karşı 17 yaşında saçı başı dağınık bir İspanyol başkaldırdı ve herkesin ağzına bal çaldı. Amerika Olimpiyatları kazansa dahi, herkesin konuştuğu tek bir isim vardı.
Ricky Rubio.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/993845138705092679/ee.jpg)
Kim tahmin ederdi ki, basketbolu bir sanata dönüştüren, sizi ekranlarınıza kitleyen şirin bir ‘’altın çocuğun’’ kaderinin, tüm bunlara tamamen zıt Minnesota şehriyle kesişeceğini. 2009 yılında Timberwolves 5. sıradan Ricky Rubio’u seçti ve grinin tüm tonlarına alışık Minnesota şehrinin gökyüzünde güneş açtı. Fakat güneş, Ricky Rubio’nun takıma 2009 yılında katılmayacağını öğrendiğinde tekrar ağaçlarla dolu dağların arkasına, yani evine geri döndü. Minnesota şehri sakinleri ise tekrar karamsarlıklarına büründüler. Rubio’nun Minnesota’ya gelmek istemediğini düşündüler.
Zaten yetenekli ve güzel şeylerin bu İskandinav kışları geçiren şehre yolu pek düşmezdi.
Ricky 2011’de takıma katılmaya karar verdi. Ve Rubio’u getiren uçak İspanya’dan havalandığı andan itibaren insanlar havaalanına akın etti. Çünkü alacakaranlığın içine gün be gün çekilen bu şehir, gördüğün en küçük ışık kırıntısına dahi var gücüyle tutunmak zorundaydı. Ricky ve Ricky’nin güneş kadar büyük potansiyeli, şehrin mumla aradığı o eski günlerine geri götürme görevi için biçilmiş bir kaftandı.
Minnesota şehrinin ihtiyacı olan
O eski ihtişamına,
O eski dolu tribünlerine,
O eski heyecanına.
NBA’de izlediğim en zevkli sezon Ricky Rubio’nun çaylak sezonudur sanırım. Yetenek olarak takım gene çok eksikti fakat bir sezon önce izlediğim kafasız tavuklar gibi koşan oyuncular yerine, bir harmoni içinde hareket eden basketbolcular vardı. Ve sağlıklı bir Ricky parkede olduğunda zaferlere koşan Timberwolves, Ricky kenara oturduğunda vites düşürüyor, sakatlandığındaysa sudan çıkmış bir balığa dönüyordu. Evet, eğer bir Timberwolves taraftarıysanız sakatlık denince sizin de aklınıza, o acı dolu Lakers maçı gelmiştir. Yıllar sonra Playofflara tam adım attık derken ‘’altın çocuğun’’ Kobe Bryant ile dizleri çarpıştı ve düştü.
Kalkamadı.
Rubio 9 numaralı formasını asıp, kenarda takım elbisesiyle oturmak zorunda kaldı. Timberwolves Ricky’siz 30 maçta 5 galibiyet aldı. Ve ertesi sezon da Playofflar gelmeyince, homurdanmalarla birlikte, Rubio’nun kaçırdığı her şuttan sonra yuhalamalar başladı.
Fakat Ricky hiç bir zaman şikayet etmedi. Ne taraftarlarına küstü ne de takıma bir türlü doğru oyuncuları katamayan yönetime dert yandı. O, karanlık zamanlarımızda parlayan kuzey yıldızımızdı fakat kimse (hala daha) değerini bilemedi.
2015 yılında Drew Mahowald’ın kaleme aldığı bir makaleden alıntı yapmak gerekirse;
‘’ Bu sezonun en hayal kırıklığı yaratan tarafı; Timberwolves taraftarlarının Ricky Rubio’u yuhalamaya devam etmesi. Anlam vermek mümkün değil. O yüzden sizler için basketbol bilginizi ve Wolves organizasyonuna olan sevginizi sınayacak bir test hazırladım.
– Sizce Ricky Rubio Timberwolves’un geleceği için mihenk taşlarından biri mi?
Evet dediyseniz geçtiniz.
Hayır dediyseniz kaldınız. Ve basketboldan da pek anlamıyorsunuz.’’
Bir yanım hala kabul etmek istemiyor Rubio’nun takaslandığını. Kariyerinin en iyi sezonunu geçirdikten sonra bu şekilde gönderilmesini aklım almıyor. Kevin Love’ın ayrılmasından sonra Timberwolves yeniden yapılanmaya gitmeye karar vermişti ve Ricky ile küçük bir toplantı dahi yapmışlardı. Konu ise, takımın geleceğe yatırım yaptığını ve gitmek isterse ona yardımcı olacaklarıydı. Lakin Rubio bu şehri ve insanlarını sevdiğini, Timberwolves organizasyona her şeyini vermek istediğini söyledi.
Ancak Tom Thibodeau geldi ve Kris Dunn’ı draft etti. Hücumda topu Wiggins’in ellerine verdi. Kısaca Rubio’ya ‘seni istemiyorum’ dedi. Ancak Rubio her akşam çıktı, basketbolunu oynadı. Her akşam şovunu yaptı, her akşam en az bir kez bizi koltuklarımızdan kaldırdı. Mızmızlanmadı, surat asmadı. Takımın tekrar playoff yarışının dışında kalmasından ve yıllarını verdiği organizasyonda ‘istenmeyen’ adam olmaktan mutsuzdu aslında.
Ama o, 2009’da Minnesota Timberwolves şapkasını kafasına geçirdiği günkü gibi gülümsedi. Her zaman en iyi senaryoyu umut etti. Fakat 2017’de, aynı 2008’de Kevin Garnett’e olduğu gibi, taraftarların ondan beklediklerini yapmadı. Aynı KG gibi kendi oldu ve başkaları gibi olmaya hiç bir zaman çalışmadı.
Vedaların kısa olanı makbuldür derler, o yüzden tüm bunlar ve buraya sığdıramadığım anılar için,
En içten samimiyetimle,
Her şey için teşekkürler Ricky.
Bu organizasyonun gördüğü en sadık oyuncu olduğun için teşekkürler. En iyi sezonunu geçirirken, seni Derrick Rose gibi ‘bitmiş’ oyuncularla takaslamak istediklerinde basın mensuplarına malzeme vermediğin için, teşekkürler.
İnanılmaz bir takım oyuncusu olduğun için teşekkürler. Başkalarının başarısına, kendininkiymiş gibi sevindiğin için teşekkürler. Kendi istatistiklerinden çok, kazanmayı önemsediğin için teşekkürler.
En karanlık zamanlarımızda bizim ışığımız olduğun için teşekkürler. Timberwolves’un sezonda iddaası kalmamasına rağmen, maçları izlemek için bana bir neden verdiğin için teşekkürler.
Minnesota şehrinin tepesindeki bulutları dağıtıp, bize güneşi gösterdiğin için teşekkürler.
Beni sen bu takıma aşık ettin.
Bir Timberwolves taraftarı olmamın sanırım tek sebebisin.
Son olarak,
Her zaman bizim Ricky’miz olarak kalacağın için teşekkürler.
Utah’da bol şans.
Merak etme, orada da yanında olacağız.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993978721696493658/konser.png)
Rodeo'da RONIN Fırtınası!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 5 Temmuz 2022, Salı 23:48 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Şehrin simgesi haline gelen RONİN ve ekibi tekrardan sahne karşısında!
Her hafta olduğu üzere farklı alanlarda ve farklı konseptlerde sahne alan RONİN ve ekibi uzun zaman sonra tekrardan Rodeo Park'da sahne aldı!
Konsere yüzden fazla vatandaşın bu eğlenceye eşlik etmesi ile beraber Vice News ekibi de bu eğlenceye ortak olmaktan kaçınmadı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993978720715022386/Screenshot_23.png)
Konser esnasında vatandaşlar eğlenceye eşlik ederken departmanda bu eğlenceden kendilerine ödün vermek istemedi. Konseri helikopter eşliğinde takip eden polis memurları eğlenceye doyamadı!
Şehirde yaşanan ve özellikle dün gece "Lösemili" genç çocuklara yardım amaçlı toplanan bağışların, San Fierro'ya doğru yol alan Malibu Corp. ve RONİN ekibi saldırıya uğraması sonucu VCPD tarafından son derece güvenlik koruması devam ediyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993978721000230952/Screenshot_22.png)
Şehirde bu tür etkinlikleri sonuna kadar destekleyen Vice Şehri Belediye Başkanı sayın Alycia Kasparov'un açıklamaları şu şekilde:
"İnsanların sosyalleşmesi ve şehirde yaşanan tatsız olaylardan bir nebze de olsa arınması adına bu tür etkinlikleri sonuna kadar destekledik, desteklemeye de sonuna kadar devam edeceğiz."
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993978721298038804/Screenshot_21.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka - S.Insane[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993986526381871214/Screenshot_26.png)
Departman Tarafından Idlewood'a Baskın!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 1 HAZİRAN 2022, SALI 12:25 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
5 Temmuz Çarşamba akşamı Rodeo Park'da vatandaşlar eğlencelerini sürdürürken konser sonrası VCPD tarafından Idlewood'a eş zamanlı baskın düzenlendi! Bölgede kalabalık oluşması operasyonu zorlu kıldı.
Idlewood Benzin İstasyonun da meydana gelen bu operasyon başarılı bir şekilde gerçekleşti ve olay bölgesinde yaralanan mevcut değil.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/993986526843256902/Screenshot_24.png)
Olay yerinde bulunan polis memurlarından alınan bilgilere göre saldırgan günler öncesinde sıcak bir çatışmaya dahil olmuş ve VCPD tarafından şahsın kimliği tespit edilmesi üzerine J.M kimlikli şahsın VCPD memurları tarafından aranma kaydı oluşturulması ile beraber Salı günü saatler 23.24'ü gösterdiğinde zamlının yakalanması adına operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında çevreden kimlikleri bilinmeyen maskeli bir grup tarafından D.E marka silah tarafından ateş açıldığı bilgi dahilinde.
Olay sırasında yaralanan herhangi bir şahıs bulunmuyor. Şahsın gün içerisinde nezarethaneye gönderilmesi öngörülüyor.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Yüzde Yüz Vice 8.Bölüm | Ritter Krause & Rickie Shonnan
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News "Yüzde Yüz Vice" Program Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese kısa bir aradan sonra tekrardan merhabalar Vice şehri sakinleri!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım gününüz güzel geçiyordur. Bir nebze de olsa gününüzü güzelleştirdiysem ne mutlu bana.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ben ve yayın ekibim ile birlikte sizlerin, televizyonların karşısına çıkmak ne mutluluk verici.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi bunun yanı sıra "Yüzde Yüz Vice" ile kameraların karşısında olmak ayrı bir mutluluk ve gurur veriyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa oldukça geçmişi olan bir yayın programı değil mi? **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bildiğiniz üzere her hafta birbirinden değerli konuklarım oluyor. En son ki yayınımızı hatırlamak dahi istemiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Meraktan ölenler olmuş; merak etmeyin. Bizler iyiyiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ayrıca buradan Caine Blackhand'e, Avukat Steve McWayne ve sevgili arkadaşım Valerie'e selamlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım sizlerin de keyifleri yerindedir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bugün ki yayınımızda değerli konuklarım Rickie Shannon ve Ritter Krause bana eşlik ediyorlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi teker teker sözleri sizlere bırakacağım.
[YAYIN] Ritter Krause: Hoş bulduk Julya, şimdiden iyi bir yayın olması dileğiyle başlayalım bakalım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Gülümser * * Beni kırmayıp bu yayınıma eşlik ettiğiniz için ayrıca minnettarım. Şimdi:
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendinizi tanıtmanızı rica edeceğim. Ritter'dan başlayalım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Ritter. Ritter Krause kimdir? Ne iş yapar? Neler ile meşguldür? Hobileri nelerdir? Bize kısaca bahseder misin?
[YAYIN] Ritter Krause: Tabi, tanıtayım. Şöyleki tüm hayatım kulübüme bağlı geçti. Almanya'da bulunurken buraya...
[YAYIN] Ritter Krause: ...abimin ölümü üzerine geldim. Ondan sonrada kulüp kararı ile burada kaldım. İşlere devam ettim.
[YAYIN] Ritter Krause: Dillimore üzerinde faaliyet göstermekteyiz kulüp olarak, Dillimore'da işletmelerimiz ve etkinliklerimiz...
[YAYIN] Ritter Krause: ... bulunuyor. Son sıralarda bu dediklerim bayağı aksadı fakat en kısa sürede toparlayacağımıza.. ...
[YAYIN] Ritter Krause: ...inancımız tam. Bu güven hiçbir zaman kırılmayacaktır.
[YAYIN] Ritter Krause: Hobilerime geleyim, boş zamanlarımda kendimle baş başa kalıyorum. **Sırıtarak söyledi**
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ritter Krause: Genelde bir içki alır denizi izlerim, orada sızarım. Açık konuşacağım...
[YAYIN] Ritter Krause: Neyse eheh, bu konunun fazla derinine inmiyeyim. Sözü kardeşim Rickie'ye bırakayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle teşekkürlerimizi iletmekten mutluluk duyuyorum. Teşekkürler, Ritter. Söz şimdi, Rickie'de.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Rickie. Sözü sana bırakıyoruz; Rickie Shannon kimdir? Nasıl birisidir? Hobileri ve işi nedir?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bize kısaca bahseder misin lütfen?
[YAYIN] Rickie Shannon: Selamlar, ben Rickie Shannon. Devil's Law motorsiklet kulübünün haznedarıyım.
[YAYIN] Rickie Shannon: Kulübün mali işlerinden sorumluyum, zamanımın çoğunu kasabada geçiriyorum.
[YAYIN] Rickie Shannon: Haznedarlık, bu durumu tam olarak açacak olursam.. kulübün para kontrolünü, borçlarını ve çeşitli harcamalarını-
[YAYIN] Rickie Shannon: düzenliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlıyorum, gerçekten her ikinizin de işleri oldukça zor. Kulağa etkileyici geliyor doğrusu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya, Rickie Shannon nelerden hoşlanır? Bize biraz ondan bahseder misin, Rickie?
[YAYIN] Rickie Shannon: Şaşırmayacağınız bir cevap veriyorum, motor sürmekten fazlasıyla hoşlanıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Güler * * Evet, buna şaşırmadık doğrusu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne zamandan beri motor kullanıyorsunuzu? Öncelikle, Rickie'den başlayalım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Rickie. Ne zamandan beri motor kullanıyorsun? Nereden geliyor bu motor sevdası?
[YAYIN] Rickie Shannon: Yaklaşık yedi yıldır motor kullanıyorum, babamın eski bir Chopper'ı ile başladı bu sevda.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Chopper ile mi? Voav. Etkileyici. Şuan da ne kullanıyorsun? Onu da öğrenebilir miyiz?
[YAYIN] Rickie Shannon: Kendime ait olan motorumu kullanıyorum, yeni Chopper'ım. Harley-Davidson Road King Classic 2011.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Motorlara karşı ayrı bir ilgim olduğunu da es geçemeyeceğim. Benim de bir aralar motorum vardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aslına bakarsanız bunu ilk defa burada açıklayacağım hem de kameraların önünde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hazır mısınız? **Ritter ve Rickie ikilisine bakarak güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Garajımda yaklaşık üç adet üzerinde beyaz bir örtü ile örtülmüş motorlarım bulunuyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sahneye çıkması gerektikleri vakit, şehrin sakinleri ile buluşacaklar!
[YAYIN] Rickie Shannon: Huh, ciddi misin? İlgimi çekti açıkçası, yakın zamanda beni garajında görebilirsin. O motorları incelemek isterim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunun da müjdesini buradan dinleyicilerimize ve değerli konuklarım ile paylaşmaktan memnuniyet duyarım.
[YAYIN] Ritter Krause: **Telefonuna bakar, güler** Hey Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** Sendeyim, Ritter?
[YAYIN] Ritter Krause: "İkisini versinde bakıp satımını gerçekleştirelim" mesajı geldi ahahah.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** İnan beni güldürüyorsunuz millet! Hiç gülesim yoktu. **güler** İyi ki varsınız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuanda aktif olarak Elegy kullanıyorum. Bu arada hız tutkunu olduğumu da es geçemeyeceğim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse, konumuza dönelim.
[YAYIN] Ritter Krause: Her şeyden bir parça diyorsun Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ritter, en son sende kalmıştık. Rickie'den cevaplarımızı aldık, ona ayrıca teşekkür ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi, Rickie.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve Ritter, sizlere birazdan bir kaç tane soru yönelteceğim, birbirinden güzel sorular. Hazır mı sınız?
[YAYIN] Ritter Krause: Tabiki, kulaklarımız sende Julya.
[YAYIN] Rickie Shannon: Hazırız, seni dinliyoruz Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fakat ondan öncesinde, Ritter'a sormak istediğim bir soru var.
[YAYIN] Ritter Krause: Elbette.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rickie'den cevabını öğrendik. Sıra, Ritter'da. Ritter, nereden geliyor bu motor sevdası?
[YAYIN] Ritter Krause: On dörtlü yaşlarımda abimle beraber başlayan bir tutku, abimin tutkusu beni benden aldı diyebilirim.
[YAYIN] Ritter Krause: Abim beni motorlarla tanıştırdı diyeyim, bağlantı otomatik oluşuyor zaten eheh.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Gerçekten bu motor sevdası çok ayrı bir duygu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya şuan için ne kullanıyorsun, Ritter?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizim ile paylaş lütfen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ritter Krause: Genel bir marka vermeyeceğim, parçalar değişik diyeyim Julya. Eski bir motor, ama sağlam.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya ilk yarının son sorusu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rickie'nin motoru ile yarış yaparsanız; kazanan kim olur?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Gülme sesleri**
[YAYIN] Ritter Krause: **Güler** Rickie, denemek ister misin benimle?
[YAYIN] Rickie Shannon: **gülümser** Bir ara deneriz kardeşim, neden olmasın?
[YAYIN] Ritter Krause: Değil mi, tecrübelerimi sana bir dökeyim ahah.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bu rekabetin bir iddası olmalı. İdda ne arkadaşlar?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler**
[YAYIN] Ritter Krause: Kaybeden... kaybedne ne olsun bakalım...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir günlüğüne motoruna el koyuluyor. Nasıl fikir?
[YAYIN] Ritter Krause: Ölümden farkı yok Julya, başka bir şey bulalım dur eheh.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Güler * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde şöyle yapalım. Bir gün bu yarışın olacağı vakit bunu sevgili izleyicilerimiz ile de paylaşalım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Nasıl fikir?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hem de "Yüzde Yüz Vice" programımızın adı altında.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlaştık mı? Uygun olur mu sizin için?
[YAYIN] Ritter Krause: Ahah, tabi. Kayıt alırsınız, devamında Rickie etrafı kırıp geçirir heralde.
[YAYIN] Rickie Shannon: Ahahah, göreceğiz Ritter.
[YAYIN] Ritter Krause: Hey Rickie, şansın yok evlat.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Güler * * Pekala, sözü aldık o halde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Kameraya dikkatle bakar. * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet! İlk yarımızın sonuna geldik. Kısa bir ara rica edeceğiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha sonrasında ikinci yarıda bomba şeyler bizleri bekliyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Takipte ve sağlıcakla kalın! Televizyon başından ayrılmayın. Sevgiler!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sen! Medya ve televizyon dünyasında bir efsane olabileceğini söylesek ne düşünürdün?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bunu sadece hayal gücün ve yaratıcılığını kullanarak başarabileceğini söylesek?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News yeniden sizlerle! Ekip çalışmasına yatkın ve tecrübeli çalışanlarını arıyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Farklı konseptler ve yaratıcı içerikler yaratabilmek konusunda kendinden emin misin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde ne bekliyorsun? Hemen Vice News internet sayfası üzerinden başvurunu gönderebilirsin!
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Televizyon & Basın > Vice News > İş Başvuruları))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehirde yaşanan son dakika olayları merak mı ediyorsun? O halde internet sayfamıza bir göz at.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu gece yaşanan VCPD tarafından gerçekleşen Idlewood baskını ile alakalı bütün detaylar internet sayfamızda mevcut.
[YAYIN] Julya Yalenchka: (( Forum > Televizyon & Basın > Vice News > Haberler > ))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Kapanış Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Prograj Girş Jeneriği **
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evett! Tekrardan ikinci yarıda "Yüzde Yüz Vice" programında sizler ileyiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlk yarımızın keyfi anlatılmaz yaşanırdı. Sevgili konuklarım Ritter Krause ve Rickie Shannon ile beraber-
[YAYIN] Julya Yalenchka: .. ikinci yarıya sevgili izleyicilerimiz eşliğinde devam ediyor, bendeniz Julya Yalenchka.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bir süreliğine ikiliye bakarak onlar ile göz kontağı kurar ve birasından yudum alır * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet arkadaşlar. İlk yarı hakkında ne düşünüyorsunuz? Zorlandığınız sorular var mıydı?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ritter, senden başlayalım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Zorlandığın bir soru var mıydı? İlkyarı hakkında ki görüşlerini bizler ile paylaşır mısın lütfen?
[YAYIN] Ritter Krause: Yani, pek yoktu diyebilirim. Senden şuanda daha ümitliyim. Daha zorlayıcı olmasılın Julya eheh.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Güler * * Daha yeni başlıyoruz. Emin ol, Ritter.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Rickie'e bakarak gülümser * * Evet, Rickie. Zorlandığın bir soru var mıydı? İlkyarı hakkında ki görüşlerini alalım
[YAYIN] Julya Yalenchka: Lütfen.
[YAYIN] Rickie Shannon: **Julya'a doğru bakıp tebessüm eder, konuşur** Zorlandığım bir soru yoktu, sorular gayet açık ve yerindeydi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde adınıza ve kendi adıma sevindim. Şimdi, programımızda bir kaç değişikliği uygun gördük.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Program artık iki yarıdan ibaret olacak şekilde izleyicilerimize sunulacak. Her bir yayın kameralı ve salonda-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... gerçekleşecek. Salon dediğime bakmayın, burası koca bir tiyatro salonu. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bu salon yakın zamanda bütün vatandaşlara erişimi açık bir şekilde vatandaşlara hizmet verecek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Artık yüz yüze izlemek isteyen arkadaşlar koltuklarda ki yerlerini alabilirler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bu yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlkyarıda klasik rutin bir tanışma fastı geçilecek. Biraz önce de geçildi zaten.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Asıl olay ikinci yarıda başlıyor diyebilirim. Dolayısıyla biraz zorlayacağım sizleri arkadaşlar ...
[YAYIN] Ritter Krause: Merakla bekliyoruz, emin ol.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sizlere bir kaç tane soru yönelteceğim. **Sağ işaret parmağı ile sehbanın üzerinde ki zarfları işaret eder**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aranızda anlaşıp soruya göre cevap vermek isteyen birisi, izleyicilerimizin huzurunda cevap verecek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buraya kadar anlaşılmayan?
[YAYIN] Ritter Krause: Nope, anlaştık. Soruyu alalım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve ekstradan insiyatife göre belirli bir telefon numarası verip, izleyicilerimiz-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... konuklarımıza sormak istedikleri soruları sorabilecekler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu yakında yüz yüze yapacağız, dediğim gibi. Aklımda süper fikirler var, takipte kalın!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi, ikinci yarıya başlıyoruz. Hazır mısınız?
[YAYIN] Ritter Krause: Hazırız, öyle değil mi Rickie?
[YAYIN] Rickie Shannon: Evet, hazırım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Birasından yudum alır ve kadehini sehbaya koyar, sehbanın üzerinde bulunan zarfları kavrar ve inceler.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bu yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, başlıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle, motor kulübünüzün isminin anlamı nedir?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna kim cevap vermek ister?
[YAYIN] Ritter Krause: **Başını sallar** Güzel soru bak, işte bana bunlarla gel.
[YAYIN] Ritter Krause: Ne diyorsun Rickie, sen mi ben mi?
[YAYIN] Rickie Shannon: **gülümser** Buyur kardeşim, söz senindir.
[YAYIN] Ritter Krause: Ah, pekala. Devil's Law Motorcycle Club'ın anlamı... Şöyle ki kendimizi "Şeytan" olarak göstermemiz...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Biraz daha açar mısın, Ritter?
[YAYIN] Ritter Krause: ...normale göre daha farklı bir düşünce yapısına sahibiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Neden kendinizi "Şeytan" olarak gösteriyorsunuz? Sadece farklı bir düşünce yapısına sahip olmanızdan dolayı mı?
[YAYIN] Ritter Krause: Yeleğinde "Devil" yaması olan bu düşünce anlayışını kavramış kişidir, kardeşliğe kabul edilmiştir ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Birasından yudum alır ve diğer zarfı okumaya başlar. Şahıslara bakar * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, güzel soruya, güzel cevap geldi. Tebrikler, Ritter.
[YAYIN] Ritter Krause: Sayılabilir, sadece buna bağlayamayız tabi. Bu düşünce yönünde bellir kurallarımız vesaire var.
[YAYIN] Ritter Krause: Çok derine inmek istemiyorum Julya, uykun gelir.
[YAYIN] Ritter Krause: **Güler, ikiliye bakınır**
[YAYIN] Rickie Shannon: Ahahah, katılıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aslına bakarsan tam da kural mevzusuna gelecektim. Kurallarınızdan biraz bahseder misiniz?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kim cevap vermek ister?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonuçta her motor kulübünün belli başlı kurallar mevcuttur.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İzleyicilerimiz ile paylaşır mısınız?
[YAYIN] Ritter Krause: Rickie, yine mi bende. **Rickie'ye bakar**
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Gülme sesleri * *
[YAYIN] Rickie Shannon: Saygının ön planda geldiğini ve buna çok önem verdiğimizi söyleyip tekrardan sözü sana bırakıyorum Ritter.
[YAYIN] Ritter Krause: Ahahaha, tamam öyle olsun bakalım boi.
[YAYIN] Ritter Krause: **Julya'ya döner** Şöyle ki kurallar genel anlamda bildiğimiz motorcu kuralları, bundan farklı...
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ritter Krause: ...olarak bildiğiniz üzere kasabada faaliyet gösterdiğimiz için bir tık değişmeler oluyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne gibi değişmeler, Ritter?
[YAYIN] Ritter Krause: Bir kasaba üstüne kuruluyuz, örneğin barımızın yakınından geçmeyen bir adam bizi ilgilendirmez.
[YAYIN] Ritter Krause: Fakat kasaba çerçevesine alınca kasabanın başlangıcından itibaren kendi çabamızla bir koruma...
[YAYIN] Ritter Krause: ...üsteliniyoruz gibi düşün. Bu sadece örnek verebileceğim bir şey.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlıyorum, oldukça etkileyici bir kural. Peki ya biraz önce motorcu kurallarından bahsettin.
[YAYIN] Ritter Krause: Bu tarz kasabaya yönelik kurallarımız var, her zaman kasaba ve kulüp menfaatini düşünerek...
[YAYIN] Ritter Krause: ...hareket ederiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Motorcu kurallarından bizlere bahseder misin?
[YAYIN] Ritter Krause: Ah, kısa bir şeyler motorcu kavramını özetliyeyim o halde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Birasından yudum alır ve derin bir nefes alır, kişilere bakar. * *
[YAYIN] Ritter Krause: Motor, bar ve yelek- bizim için kutsal şeylerdir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Kamera sahneyi çekmektedir.
[YAYIN] Ritter Krause: Bunlar adına can verebiliyoruz, dediğim gibi kutsal olarak tutarız.
[YAYIN] Ritter Krause: Bundan ayrı olarak "Prospect" adı altında bir dönemden geçiliyor.
[YAYIN] Ritter Krause: Kuralların ve her şeyin en ağır olduğu dönem, çaylak olduğunuz dönem.
[YAYIN] Ritter Krause: Bu süreçte yeleklileriniz ne derse yapmak, itiraz etmemek zorundasınız. Aksi takdirde yeleği...
[YAYIN] Ritter Krause: unutun diyeblirim.
[YAYIN] Ritter Krause: Çaylaklık dönemi süresi kişiye göre değişiyor, bunuda belirteyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yelek uğruna canını feda edenler olabiliyor mu? Daha öncesinde kulübünüzde hiç yaşandı mı?
[YAYIN] Ritter Krause: Elbette, kulüp içerisinde de yaşıyan var. Buradaki sadece kulübün bir chapterı, yani kolu.
[YAYIN] Ritter Krause: Kulüp Almanya'da kuruldu, kökenimiz oraya dayanıyor diyeyim.
[YAYIN] Ritter Krause: Yelek uğruna can veriyoruz, doğru. Yanlış bir şey yok.
[YAYIN] Ritter Krause: Yeleksiz gördün mü beni hiç Julya? Eheh, kolay bir soru bak.
[YAYIN] Ritter Krause: **Kamera arkasına doğru bakar, gülümser ve tekran önüne döner**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ölsen bile yelekli ölürsün, Tanrı korusun tabi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Kamera arkasına bakar ve tekrar gülerek önüne döner.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** Pekala öncelikle sana teşekkür ediyorum, Ritter.
[YAYIN] Ritter Krause: Bir soru daha yollada şu Rickie'nin suskunluğu bitsin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada **gülerek** kamera arkasına patlamış mısırı ile Caine mevcut!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Caine! Seni gördüğüme sevindim. Her daim ortalıktan bir yerden çıkıyorsun!
[YAYIN] Ritter Krause: **Kahkaha sesi** Caine dostum yine benle dalga geçmeye gelmiş...
[YAYIN] Ritter Krause: Bekle Caine, şu iş bitsin sendeyim eheh.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Altyazı: Caine Blackhand: Ritter heyecanlanmaması için geldim. Destek oluyorum.
[YAYIN] Ritter Krause: Tabi tabi, heyecanım sıfıra indi Caine.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Voavv! İtişmeler başladı bile! **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse, her neyse. Evet Caine, seni gördüğüme inan sevindim. Eksik olma.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, programımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
[YAYIN] Ritter Krause: **Gülümseyerek kameraya döner**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi ki sorum Rickie'e çünkü bir kaç dakikadır suskunluğunu koruyor ve konuşmamak için yemin etmiş gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öyle mi Rickie?
[YAYIN] Rickie Shannon: **gülümser, kafasını iki yana sallar** Sözü Ritter'a bırakmakla yetiniyordum. Evet, bana bir sorun yok mu? Dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde hazır ol, çünkü biraz zorlayacak bir soru geliyor.
[YAYIN] Rickie Shannon: Pekalaa.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuanda kulüpte varolan kıdeminden biraz bahseder misin? Mali işler sorumlusu olarak geçmiyor sanırım?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa biraz önce Ritter "Prospect" döneminden bahsetti.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Senin şuanki kıdemin nedir?
[YAYIN] Rickie Shannon: TREASURER yamasına sahibim, açıkça haznedarım. Dediğim gibi kulübün kasasından sorumluyum, mali işleri düzenliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonuç olarak "Prospect" döneminden sende geçtin. O dönemin bize zorluklarını anlatır mısın?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha öncesinde hiç canını bir yelek uğruna feda etmeye kalkıştın mı? Kalkıştıysan nedeni neydi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizler ile paylaşır mısın?
[YAYIN] Rickie Shannon: Yelek uğruna kasalı bir aracın arkasında koştum, tüm şehiri turlamıştık. Rezalet bir durumdu, öleceğimi düşünmüştüm.
[YAYIN] Rickie Shannon: Üstelik koşarken üzerimde sadece iç çamaşırım vardı, düşünebiliyor musun? Ciddiyeti sana böyle açıklayayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** O anı izlemek için nelerimi vermezdim, bir bilsen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güldürüyorsun beni. Peki ya sadece bu muydu?
[YAYIN] Rickie Shannon: Bu yeleğe ulaşana kadar rezil olabilirsin, küçük düşürülebilirsin.
YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bu yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Rickie Shannon: Bunları bir kenara bırakıp sadece hedefine doğru ilerlemelisin, çizgini bozmadan.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlıyorum. Pekala, soru için teşekkür ediyorum. İstersen bir diğer sorumuza gelelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dilimore kasabası tamamen size mi ait?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rickie, önden buyur lütfen.
[YAYIN] Rickie Shannon: Dillimore'da çeşitli işletmeler bulunuyor bildiğin üzere, bunların çoğu bize ait.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya kasabayı ele geçirmeden hemen önce, neleri feda ettiniz, açıklar mısın?
[YAYIN] Rickie Shannon: Bizim sahip olmadığımız, Dillmore sınırları içinde bulunan işletmelerde bulunuyor tabii.
[YAYIN] Rickie Shannon: Bu soruyu Ritter'a bırakıyorum, neleri feda ettik Ritter?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Ritter. Rickie bu soruyu sana yöneltti. Tekrar sorayım istersen?
[YAYIN] Ritter Krause: Neleri mi, saymakla bitmez ama göze çarpanları diyeyim o halde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dilimore kasabasına yerleşmeden hemen önce; neleri feda ettin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha doğrusu ettiniz?
[YAYIN] Ritter Krause: Kasabada iki motorsiklet kulubü vardı, bu kasabanın motorcu olarak hakimiyetini ikiye bölüyordu ki...
[YAYIN] Ritter Krause: ...bölgede anlaşamamazlık çıktı, bunun üstüne biraz sürtüşmeden sonra kalan ekip biz olduk.ç
[YAYIN] Ritter Krause: Ayrıca bunlardan ayrı kasabada menfaati için canını veren yeleklilerimiz oldu elbette.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bu yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ritter Krause: Abimide sayacak olursam John Forester çavuşumuz ve Theo Scott haznedarımız...
[YAYIN] Ritter Krause: ...maalesef şuanda aramızda değiller.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde tam da değinmişken "John Forester ve Theo Scott'u" sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya doğru mu anladık izleyicilerimiz ile birlikte? Tam olarak nasıl bir anlaşmazlık çıktı? Savaş mı oldu?
[YAYIN] Ritter Krause: **Kaşlarını hafif çatar, başını oynatır ve Julya'ya bakar**
[YAYIN] Ritter Krause: Sürtüşme, tam anlamıyla bu. Savaş boyutuna getirebilecek kadar büyük bir kulüp değillerdi.
[YAYIN] Ritter Krause: **Elinin tersiyle ağzını kapatır, Julya'ya yaklaşır.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani savaşdan kastım sadece bir sözlü tartışma mı oldu? Birbirinizin işlerini mi bozmaya çalıştınız?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu kast etmiştim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ehm, her neyse. Pekala.
[YAYIN] Ritter Krause: Birbirimizin işlerini bozmak, yeap.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, tam olarak da bunu kast etmiştim aslında. Silahlar ile aranızın olmadığını ve şehrin
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... köprü altı işlerinde yer almadığınızı çok iyi biliyorum. Bizzat yakından tanıyan birisi olarak söylüyorum.
[YAYIN] Ritter Krause: Yeap, Julya kasabamızın sevenlerindendir. Bizide iyice tanır, sağ olsun.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala. ** saatini kontrol eder** Sanırım bir rekor kırdık arkadaşlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ** güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yayın tam tamına bir saati aşmış bir şekilde şuanda televizyonların karşısındayız.
[YAYIN] Ritter Krause: Şeytanın olduğu yerde şaşırma bunlara Julya. **Güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde hız kesmeden diğer soruya geçiyorum.
[YAYIN] Rickie Shannon: **gülümser, kafasını sallar**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dilimore'da faaliyetlerini devam ettiren motor kulübünüze sevgili vatandaşlar katılmak adına-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ne tür bir yol izleyebilir? Biraz bahseder misin, Ritter? Veya Rickie? Fark etmez.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna kim cevap vermek istiyor?
[YAYIN] Ritter Krause: **Rickie'ye bakar** Yine ben değil mi? **Güler**
[YAYIN] Rickie Shannon: Eheheh, buyur kardeşim.
[YAYIN] Ritter Krause: Kasabada bizi bulabilirler, Dillimore adına güzel olacak her şeyin yanlısıyız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Kamera arkasına bulunan Caine'e bir süreliğine bakarak güler. İkiliye döner.**
[YAYIN] Ritter Krause: Gelip bir etkinlik düzenlemek isteyen olursa son gücümüzle yardımı esirgemeyiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Ritter Krause: Tek yapmaları gereken kasabaya gelip bizi bulmaları, ki bu o kadar zor bir şey değil bence.
[YAYIN] Ritter Krause: Kasabadaki büyük barın sahipleriyiz, yakında tadilatı bitip açılacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **kafasını yukarı, aşağı sallar ve ikiliye bakarak konuşmaya devam eder.**
[YAYIN] Ritter Krause: Oranın açılışında da güzel bir etkinlik düşünüyorum, bakalım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet. Ritter'ı duydunuz. Dilimore kasabasına gelip orada yetkili kişilere ulaşmanız yeterli.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Zaten her an ve her saniye orada yetkili birileri oluyor, değil mi Rickie?
[YAYIN] Rickie Shannon: Çok doğru, evet.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **saatini kontrol eder ve birasından yudum alarak ikiliye döner. Gülümser.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet arkadaşlar, saat epey geç olmuş ve yayın süremiz yaklaşık bir saati geçmiş durumda.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sanırım bu Florida'da en uzun yayın rekorunu kırmış bulunmaktayım. Tabi "Sir Mitchell"'i geçebildiysem.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Programımızı şimdilik burada sonlandırmak istiyorum. Programın devamını tekrardan hafta içerisinde gerçekleştireceğiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle ikinize bu yayınımda bana eşlik ettiğiniz için minnet duygusu duyuyorum.
[YAYIN] Ritter Krause: **Julya'ya bakar, gülümseyerek başını oynatır** Biz de sana teşekkür ederiz Julya.
[YAYIN] Ritter Krause: Çok iyi bir şekilde ağırlandık, güzel bir sohbet, yayın geçirdik.
[YAYIN] Ritter Krause: Eklemek istediğim pek bir şey yok, Vice halkı kendine dikkat etsin yeter.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel vakit geçirmenize neden olduysam ne mutlu bana. O halde nice yayınlara diyelim!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rickie, senin eklemek istediğin bir şeyler var mı?
[YAYIN] Ritter Krause: **Gülümser, yeleğini düzeltir ve ellerini dizlerinin üstüne koyar**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **elinde bulunan zarfları yavaşca sehbaya koyar, birasından son yudumunu alır ve kadehini sehbaya koyar.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bu yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Rickie Shannon: Bizi buraya davet ettiğin için sana teşekkür ediyorum, eklemek istediğim bir şey yok. Harika bir yayındı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bakışlarını kameraya doğru yöneltir ve konuşmasına devam eder. * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet ikilinin son yorumlarını duydunuz. Tekrar ve tekrar bu yayında beni kırmayıp bana eşlik ettileri için onla
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... onlara minnettarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki "Yüzde Yüz Vice" programımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bendeniz Julya Yalenchka-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bugün ki değerli konuklarım Ritter Krause ve Rickie Shannon ile sizler ile bu ana tanıklık ettik.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tekrar teşekkür ediyor, bir sonra ki yayınlarımızda görüşmek diliyoruz! Sağlıcakla kalın Vice!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel bir gece, güzel bir uyku geçirmeniz dileğiyle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ayrıca kendi kariyer rekorumu kırmam adına benim üzerimde bolca emekleri olan-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ve bu yayını yakından takip eden "Sir Randolph Mitchell ve Sir Henry Dunkirk"'e sevgilerimi iletiyor, saygıyla-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... anıyorum. İyi geceler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vce" - Program Çıkış Jeneriği * *
kalitekokusundan belli
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994201832995950632/as1.jpg)
Nuggets, Nikola Jokic’in üst üste ikinci kez MVP seçildiğinden birkaç gün önce haberdar olmuştu ancak gizli bir uluslararası parti düzenlemek, beklenildiğinden daha fazla zaman alıyordu. Nuggets‘ın koçu Michael Malone, takımın başkanı Tim Connelly’e bir mesaj yolladı:
“Bu ödülü ona ya sen ya da ben vermeliyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapalım, Sırbistan’a gidelim ve ödülünü verelim.”
Biletler, Anneler Günü’ne alınmıştı.
Connelly, Malone, asistan koç Ogi Stojakovic, kondisyon koçu Felipe Eichenberger, pazarlama yöneticisi Nick O’Hayre ve kameraman Bob Nicolai’den oluşan seyahat ekibinde konuşulan konu netti: Dikkat çekmemek. Bu da havaalanında Nuggets’a özel bir eşya giymemek/bulundurmamak demek oluyordu.
Salı günü yaklaşırken Jokic’in MVP ödülünü kazandığının haberleri sızmıştı bile. Nuggets zaten kazanmasını bekliyordu; bu, onlara sürpriz olmamıştı. Önemli olan şey operasyonu gizli yürütebilmekti.
Yolculuk neredeyse başlar başlamaz ufak bir problemle karşı karşıya kaldı. O’Hayre, Denver Uluslararası Havaalanı’nda güvenlikten geçerken içinde 18 kiloluk MVP ödülünün bulunan çantası dikkat çekmişti.
Topluma herhangi bir şeyin yansıtılmaması isteğiyle çanta, meraklı gözler ve kameraların olmadığı özel bir odada arandı. Bu yaşanan ufak problemin ardından Nuggets; Münih ve Belgrad aktarmalı şekilde Sırbistan’ın Sombor ilçesine doğru yol almaya başladı.
Nikola’nın kardeşleri Nemanja ve Strahinja, sürprizin gerçekleşmesine yardımcı oldu. Sezon arası dönemi ve memleketi hakkında genelde korumacı olan Nikola, normalde çok fazla ziyaretçi istemezdi. İnsanlara yazın nerede olacağını söylemeden önce alaycı ve bir nebze ciddi bir şekilde “Beni bulamayacaksınız.” notunu düşerdi.
Bu olayda ise karar verme yetkisi onda değildi. Nuggets, MVP ödülünü herhangi bir sürprize kalkışmadan direkt olarak Jokic’e yollayabilirdi ancak takım, bunun özel bir şekilde yaşanmasını istemişti.
Çarşamba günü vardıklarında Belgradlı Stojakovic, Sombor’a giden iki saatlik araba yolculuğunu gerçekleştirecek kişiydi. Seyahat eden insanlar, kamera ekipmanları ve ödülün kendisine ev sahipliği yapması için grup, bir sprinter minibüs kiraladı. Tarih kurdu olan Stojakovic, tek şeritli yavaş yollarda arabayı sürerken çevredeki kasabaların hikayesini anlatıyordu, bu sırada Malone da ön koltuktaydı.
Nuggets’ın sahibi Josh Kroenke’nin uçağı da o sıralarda iniş yaptı. Sombor’a giderken minibüsteki ekibin önüne geçtiler, bu yüzden de Jokic’in at çiftliğinin yakınlarındaki bir benzinlikte grubun toplanmasını beklediler. İşte orada grup, bastırdıkları tişörtleri giydi.
Tişörtlerde “Bazı insanlar senin başarısız olduğunu görmek istiyordu. Onları hayal kırıklığına uğrat.” yazıyordu.
Connelly, heyecanlı ve enerjik bir şekilde kameraman Nicolai’ye kaydetmeye başlamasını söyledi.
“Harika, Sırbistan’da bir benzilikteyiz!” dedi Connelly.
Çarşamba günü öğlen saatlerinde grup Jokic’in çiftliğine giderken harcanacak 10 dakikaları mevcuttu. Jet-lag yaşayan grup, yüksek bir adrenalin seviyesiyle hedefine ulaşmıştı.
Jokic koşu atıyla beraber köşeyi döndüğünde halihazırda geleneksel bir Sırbistan şarkısıyla karşılanıyordu. At üstündeki uzun bir yolculuk hakkındaki şarkıyı söyleyen müzisyenler, Jokic ailesinin arkadaşlarıydı.
MVP’nin gülüşü, 30 adım öteden ışıldıyordu. Yakınlaştığında ise güneş gözlüklerinin altından gözyaşları akmaya başlamıştı.
“Nikola’nın duygusallaştığını göremezsiniz. Benim için bu durumu özel yapan tam da o andı. Kötülükten uzak, saf bir andı.” diyor Malone.
Siyah çorapları ve binicilik kaskıyla belki de NBA tarihinin en gösterişsiz MVP ödülü töreniydi. Başka bir deyişle, tam da Jokic’lik bir olaydı.
“Nasıl olduysa her şey çok uğraş vermeden yaşandı. Açıklaması çok zor. Çok duygusal bir andı. Muhtemelen o anı sonsuza kadar hatırlayacağım. Hava güneşliydi, güzel bir müzik çalıyordu, atı çiftliğe yaklaşıyordu… Her şey mükemmele yakındı. Amerika’dan gelen onca insanı görmek, onun için çok güzeldi. Fantastik bir gündü.” diyor Jokic’in vaftiz babası Nebojsa Vagic.
O an, Jokic’in daha önce çok görülmeyen bir tarafını ortaya çıkardı ve kafilenin çoğunun da duygularının ortaya çıkmasına sebep oldu.
“Yan mahalleden gelmediler, dünyanın öbür ucundan geldiler.” diyor Vagic.
Grup, Sırbistan’da Salas olarak bilinen ücra bir çiftlik evi restoranına gitmeden önce ahırda bira ve Rakia içerek vakit geçirdi. Sürpriz için önayak olan Nikola’nın ebeveynleri, planı da hazırlamıştı. Yemekten sonra TNT röportajı için ahıra dönülecekti.
Fakat o günkü sürprizden sonra röportaj, Jokic’in aklındaki en son şeydi.
“En çok çalışanlar üç müzisyendi. Biz partiledik, şarkı söyledik, dans ettik, bira ve Rakia içtik; çalmayı asla bırakmadılar. Sonrasında Nick ‘Joker, röportajın için ahıra geri dönmeliyiz’ dedi. Nikola’nın o anki yüzü efsaneydi. ‘Dostum, sarhoşum. Şu anda röportaj yapamam’ dedi Jokic.” diyor Malone.
Jokic, röportajın ertesi güne ertelenip ertelenemeyeceğini sordu. Bu, mümkün değildi.
“Ernie Johnson bizi bekliyor.” diye hatırlattı Malone.
Bütün grup ahıra döndü. Orada ulusal izleyici için en alçakgönüllü arkaplanı hazırlamışlardı: Favori atı Dream Catcher’ın arkada olduğu, güneşin batışta olduğu mükemmel bir Sombor akşamı…
Her şey resmen bir tablo gibiydi ve hatasız gidiyordu, ta ki Jokic’in interneti kesilene kadar. Connelly, Malone ve Kroenke, kaosun ortasında kıkırdıyordu. 20 dakika boyunca Jokic’in TNT röportajının yapılıp yapılamayacağı belirsizliğini korudu.
Tüm dünyanın iyiliği için bu röportaj gerçekleştirildi.
“Çok doğaldı. Tam da istediği gibiydi.” diyor Connelly.
TNT röportajından sonra çiftlik evindeyken Jokic dahil birkaç kişi, ziyaretçileri Rakia’nın olası etkilerine karşı uyardı. Herkes bu dikkat mesajlarına aldırış etmeyi tercih etmedi.
Gece devam ettikçe Jokic, geleneksel Sırbistan marşları söylerken Stojakovic de çevirisini yapıyordu. Jokic’in yakın çevresi için unutulmaz bir akşam oluyordu.
“Bunun NBA ile ya da şöhretle bir alakası yok. Sadece hikayenin bir parçası olduğunuz için çok mutlu oluyorsunuz.” diyor Stojakovic.
Malone, “O gün ona ‘Nikola, her şeyden çok gurur duyduğum şey MVP ödülleri değil, galibiyetler değil. Beraber geçirdiğimiz yedi yılda senin büyüdüğünü, olgunlaştığını gördüm ancak içinde, kalbinde değişmediğini biliyordum. Şöhretin, paranın, başarının seni değiştirmesine izin vermedin’ dedim.” diyor.
Perşembe günü Jokic, basın toplantısını tamamlamalıydı ancak sekiz saatlik zaman farkı, kafilenin çoğuna öldürülecek bir zaman imkanı tanıyordu.
Sırplar misafirperverlikleriyle bilinir, Jokic de Sombor’un güzelliklerini tanıtmaktan çok memnundu. Grup, hep beraber bir göl kenarında yemek yedi, menüde Jokic’in favori yemeklerinden biri vardı: Geleneksel balık güveci.
Kroenke, Connelly ve Malone; o günlerde oynanacak Tottenham-Arsenal maçı için Londra’ya gitmişti. Kroenke’nin Premier League’deki takımı Arsenal, ezeli rakibine 3-0 kaybediyordu.
Sombor’da ise Jokic, geride kalanlara favori dondurma mekanını göstermekle meşguldü. Bu, Jokic’in Amerikalı akradaşlarına dünyasını tanıtması için bir şanstı. O dondurmacı, Jokic’in yıllardır gittiği bir yerdi. Orada dünyanın en iyi basketbolcularından biri olmadan önce de biliniyordu.
“Hala aynı kişi.” diyor Stojakovic.
Yerel saatle akşam 5’te Nuggets, Jokic’i Zoom üzerinden düzenlenecek basın toplantısı için hazırladı. Jokic, toplantıya ailesinin tenha bir nehir kenarındaki evinden katılacaktı. Jokic kameranın karşısına geçtiğinde arkasında geniş bir yeşil alan bulunuyordu. Bu, Sırbistan’ın en iyi şehirlerinden biri olan Sombor’un mükemmel bir yansımasıydı.
Sezonun son medya zorunluluğunu yerine getirirken Jokic, sakince toplantının bitimi için dakikaları sayıyordu. Nuggets, seyahati planlarken uzun bir süre kalmayı düşünmüyordu. Seyahatin amacı, eşi ve kızıyla yaşadığı hayata kalabalıklık etmek, müdahil olmak değildi. Asıl amaç, kendisine kalsa asla kutlamayı düşünmeyecek biri için kutlama düzenlemekti.
“O, bir insan. Duygularını saklıyor ancak hala genç. Bu duyguları hissetmesi hoşuma gidiyor. Bazen duyguları akışına bırakmak iyidir. Bence bu, onu doğallaştırıyor. Her gece sahanın en iyisi olma zorunluluğuyla oynuyor ancak ben, bu tarz şeylerin onun başına gelmesini seviyorum çünkü bir yandan da kendini duygularıyla tedavi ediyor. Sezon boyunca yaşadığı baskıyı, duyguları, her gece en iyisi olmanın getirdiği duygudurumu kendine saklıyor.“ diyor Vagic.
“Bu, zor bir şey. Onun için ağır bir yük. Bu tarz yenilenme anları yaşamasını bu yüzden seviyorum.”Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Herkesten Önce Earl Watson
Oklahoma City Thunder’da bir zamanlar Kevin Durant-Russell Westbrook-James Harden üçlüsü vardı. Şimdi dönüp bakınca ne kadar korkunç bir üçlü olduklarını görebiliyoruz. Üçlüden neredeyse iki tanesi triple double ortalamaları yakalamış durumda, diğeri ise NBA’in en verimli yıldızı. Bu yazımızda biraz daha geçmişe gidip Russell Westbrook ve James Harden’ı Thunder’a getiren beklenmedik ismin hikayesini anlatacağız.
Phoenix Suns koçu Earl Watson, Westbrook ve Harden isimlerini daha hiç bir NBA takımının toplantı odalarında tartışılmadan biliyordu. Earl Watson bu ikiliyi henüz lisedeyken gözüne kestirmiş. Westbrook ve Harden gibi UCLA öğrencisi olan Watson, en büyük nedeni olarak bu ortak noktalarının gösteriyor. “Los Angeles işi. Ben sadece şanslıydım. James ve Russell’ı onlar henüz lisedeyken izliyordum. İkisinin de çok özel oyuncular olduklarını gördüm. James her zaman normal bir liseli öğrencisinden çok daha olgun basketbol oynuyordu.”
LeBron James Efsanesinin Doğduğu Gün: 11. Sınıf Öğrencisi, NBA Oyuncularına Karşı
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994200709924929586/0820d7e2-lebron-james-highschool-625x375.jpg)
EUROLEAGUE GAMECENTER TV BENİM TAKIMIMVİDEO GALERİ
HOME•TR (TURKİSH)•TRADEMARKS•
LeBron James Efsanesinin Doğduğu Gün: 11. Sınıf Öğrencisi, NBA Oyuncularına Karşı
06/TEM/22 10:39
Eurohoops Çeviri, LeBron James’in henüz lisedeyken gittiği bir Cleveland Cavaliers antrenmanını tanıkların ağzından anlatıyor.
by Branson Wright / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / [email protected]
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 23 Mayıs 2022 tarihinde Andscape‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Cleveland Cavaliers‘ta koçluk yaparken John Lucas’ın yazları bireysel çalışmalarla ve lisede veya kolejde forma giyen profesyonel basketbolcularla antrenman maçları yaparak geçiyordu.
22 Mayıs 2002 tarihi de o zamanlar Cavaliers‘ta ilk yılını geçiren Lucas için farklı değildi. Lucas, o gün beni de salona davet etmişti. O zamanlar The Plain Dealer’da Cavaliers için yazan bir muhabir olarak orada bulunan tek medya mensubu bendim.
Fakat ne ben, ne de orada bulunan diğer insanlar, o gün yaşananların basketbol dünyasına etki edeceğini bilmiyorduk. LeBron James, birkaç NBA oyuncusuna karşı dudak uçuklatan bir performans sergilemişti.
O zamanlar James, lise üç öğrencisiydi.
Bu olay; James, Sports Illustrated dergisinin kapağında “Seçilmiş Kişi” başlığıyla yer aldıktan üç ay sonra; Cavs, kendisini NBA draftının ilk sırasından seçmeden bir yıl önce; birçoklarına göre tarihin en iyi oyuncusu olarak anılmasından ise yıllar önce gerçekleşmişti.
James’in antrenmana katılımı, ligin henüz drafta katılması imkanlar dahiline olmayan oyuncularla NBA takımları arasındaki iletişimi yasaklayan kuralını ihlal ettiği için NBA, Lucas’a 250.000 dolar ceza verdi ve gelecek sezonun ilk iki maçında Lucas, takımın başında olamadı. Ayrıca Cavaliers’a da 150.000 dolar ceza verildi.
James’in o günkü performansı, gelecekte yapacaklarının fragmanıydı. 20 yıl önce o gün orada bulunan herkese unutulmayacak bir anı yaşatmıştı.
Bu yazı, o günün sözlü tarihinden oluşuyor.
“Genç yaşına rağmen basketbolu doğru oynuyordu”
James, Cavaliers’ın antrenman sahasına çıkmadan önce şöhreti büyümeye başlamıştı bile. Lisenin ilk senesinde 21 sayı – 6 ribaund, ikinci senesinde ise 25.2 sayı – 7.2 ribaund ortalamaları ile oynamıştı. O senelerde Ohio’daki St. Vincent-St. Mary Lisesi’ni üst üste iki kez eyalet şampiyonluğuna taşımıştı.
Lucas, Cavaliers’ta işe başladıktan kısa süre sonra bu yaygaranın sebebini öğrenmek istedi.
John Lucas: “Cleveland State’te birkaç AAU maçında onu izlemeye gitmiştim. Los Angeles Lakers’ın yıldızı Kobe Bryant’ı gençken görmüştüm ve herkes bana LeBron’un Kobe’den daha iyi bir potansiyel olduğunu söylüyordu. Onlara inanmamıştım. Bu yüzden gidip görmek istedim, bütün günümü orada geçirdim. O gün, ‘Belki Cavaliers’ın guard’ı Bimbo Coles’tan daha iyi olabilir’ yorumunu yapmıştım. Herkes aklımı kaçırdığımı düşündü.
Zekası, inanılmaz seviyedeydi. Şutuna kesinlikle çalışması lazımdı ancak pasörlüğü o zamanlar bile elit seviyedeydi.”
Johnny Clark, Cavaliers’ın Oyuncu Geliştirme Partneri: “Onu, eyalette şampiyon oldukları ilk ve ikinci yılında görmüştüm. Çok iyi bir oyuncu olacağı belliydi. Jimmy Jackson ve Clark Kellogg’u da lisedeyken izlemiştim ve LeBron’un lisedeyken onlardan daha iyi olacağını düşünmüyordum.”
Jim Paxson, Cavaliers’ın Genel Menajeri: “Onu lisenin ilk yılındayken duymuştum ancak ilk kez ikinci yılında Cleveland State’teki bir maçta izledim. Gözüme çarpan en büyük şey, maçta 50 ya da 60 sayı atabileceği ancak buna rağmen bencil olmayan bir oyuncu olduğuydu. Genç yaşta basketbolu doğru şekilde oynuyordu. İşin o kısmını halletmişti. Normalde böylesine iyi oyuncuların bunu yaptığını görmezsiniz. Eğer 50 ya da 60 atabileceklerse, atarlar. LeBron ise cömert bir oyuncuydu. Michael Jordan gibi atletikti, aynı zamanda Magic Johnson gibi bir fiziği ve oyun görüşü vardı.”
DeSagana Diop, Cavaliers’ın pivotu: “Oak Hill Academy’deki son yılımda LeBron’a karşı oynadım. O zamanlar LeBron, ikinci sınıftaydı. Bizi adeta domine etti. Biliyorsunuz ki Oak Hill olarak diğer bütün takımlara üstünlük sağlardık ancak bu maç LeBron sayesinde yakın geçmişti. Onunla karşılaşmadan önce de ismini duymuştum ancak karşısında oynadıktan sonra ne kadar özel bir oyuncu olacağını anladım.”
John Lucas III, Baylor’ın oyun kurucusu: “Babam Cavaliers’ta koç olduğunda ben kolejdeki ilk senemi geçiriyordum. Bana Akron’daki bir liseden yeni Kobe, Michael Jordan, Dr. J ya da Magic olabilecek bir oyuncunun geldiğini söylemişti. O zamanlar büyük bir Kobe hayranıydım, bu yüzden ‘Aynen baba’ demiştim içimden.”
“Hiç egosu yoktu”
Chris Dennis: “Dokuzuncu sınıftayken onu NBA oyuncularıyla biraraya getirmek çok istedim. NBA oyuncularının nasıl olduğunu görmesini istiyordum. NBA’dekilerin de onu görmesin istiyordum çünkü hazırdı. Chicago’dan bir yıl sonra da Cleveland’da birkaç NBA oyuncusuna karşı oynamasını istedim. Eddie’nin bu işi ayarlayabileceğini biliyordum çünkü onun insanlarla bağlantısı vardı, aynı zamanda bana John Lucas’ı tanıdığını söylemişti.”
Clark: “LeBron’un geldiği günden bir gün önce oyuncular arasında konuşmalar dönmeye başlamıştı. Herkes onun ne kadar iyi olduğunu görmek istiyordu ancak bunun sebebi ona alçakgönüllü olmayı öğretmek değildi. ‘Tamam, iyisin ancak büyüklerle ve profesyonellerle oynamak için hazırlanan bir lise oyuncususun. İyi olabilirsin ancak burası başka bir seviye’ cümlelerini ona göstermek istiyorlardı.”
Eddie Jackson: “Salona geldik ve Lucas; Cavaliers oyuncuları Bryant Stith, Coles, Jumaine Jones, Chris Mihm ve Diop’un yanında birkaç kolej oyuncusunu daha davet etti. LeBron, bençte oturuyordu. Orada oturup sohbet ediyorduk ki Lucas, LeBron’u çağırdı ve ‘Bron, göster kendini’ dedi. Böylece LeBron, oyuna girdi ve neredeyse hiçbir şey yapmadı. Sadece oyunun akışıyla birlikte hareket ediyordu.”
Keith Smart, Cavaliers’ın asistan koçu: “LeBron, sahaya adımını attığında ‘O’ kişi gibi değildi. Sadece oradakilerin arasına karışmış gibiydi. Dikkat çekmiyordu, egosu yoktu. Pozisyonlar ürettiğini, topu paylaştığını görüyordunuz.”
Lucas III: “Başlangıçta hiçbirimiz ona pas atmıyorduk. Kolejdeydik ve hepimiz NBA’de oynamak istiyorduk, bu yüzden de NBA oyuncularına karşı ne konumda olduğumuzu görmek istiyorduk.”
Clark: “İlk iki maç boyunca sanki kimsenin ayağına basmak istemiyormuş gibi bir havası vardı. Sadece pas veriyordu. Tıpkı şimdiki gibiydi, kendi işini yapmadan önce diğer herkesi dahil etmek istiyordu olaya. İkinci maç esnasında profesyonel oyuncular fark etti ki eğer ribaundu aldıktan sonra topu bu 11. sınıf öğrencisine verirlerse, parkenin öbür tarafında kolay bir basket imkanı için James onları topla buluşturacaktı.”
“LeBron, düğmeye bastı”
Lucas, James’in bir dağıtıcı olarak oynamasından bıkmıştı. Daha az Magic Johnson, daha fazla Michael Jordan görmek istiyordu. James, Lucas’ın çocuğu Lucas III’nin de bulunduğu kolej takımına geçti. James ve bir grup kolej oyuncusuna karşı NBA oyuncularıydı takımlar.
Jackson: “Kısa bir ara verildi ve sonra Lucas, tekrardan düdüğünü çaldı. LeBron oturuyordu ve Lucas, ‘Büyüklerle oynamak istemiyor musun? O lanet başarılarının üstüne bir şey eklemeyecek misin? Hazır değilsin.’ dedi. LeBron, ayağa kalktı.”
Clark: “İşte tam da o an bütün günün seyri değişti. Sanki LeBron bir düğmeye basmıştı. Bir sonraki iki ya da üç maçta çok iyi oynadı. Bütün sayıları ya kendisi atmıştı ya da asistini yapmıştı. Antrenmana ağırlığını koydu. Orada olduğum ve buna şahit olduğum için çok mutluydum çünkü eğer bunu başka birinden duysaydım, muhtemelen inanmazdım.”
Lucas: “Series’ adı verdiğimiz bir set oynadık ve LeBron, her seferinde oyunu doğru okumayı ve doğru kararı vermeyi başardı. Bir keresinde topu aldı, savunmacılarının arasından geçti ve imza ‘reverse’ smacını bastı, top çembere ya da herhangi bir şeye değmedi bile. Eğer başka bir kitap daha yazarsam o gün, kesinlikle kitabımda yer alacak.”
Lucas III: “LeBron sahaya tekrar çıktığında babam ona pas atmamı söyledi. Topu ona yolladık ve o da sağ forvetten içeri girdi. DeSagana Diop ve Chirs Mihm, bloklamak üzere onu bekliyordu. LeBron çemberin altından dolaştı ve ‘reverse’ smacını bastı. Hemen geri koştu ve sahanın diğer tarafında savunmaya geçti. İnanılmazdı. O andan itibaren her pozisyonda topu ona verdik. Daha fazlasını görmek istiyorduk.”
Stih, Cavaliers’ın guard’ı: “Şahit olduğum şey beni çok heyecanlandırıyordu. O gece lisedeki koçumu aradım ve ona NBA’in yeni süper yıldızını izlediğimi söyledim. Kim olduğunu sordu. Ben de ‘Akron, Ohio’dan LeBron James adından bir çocuk’ dedim.”
Lucas III: “O günün ilerleyen saatlerinde en iyi arkadaşlarımdan ikisini aradım. Onlara Kobe’den sonra gelen en iyi şeye şahit olduğumu söyledim. Bana bunu söylemem için gerçekten çok bir şeyle karşı karşıya olmam gerektiğini söylediler. Bahsi geçen pozisyonu anlattığımda ise inanamadılar.”
Jackson: “O andan itibaren LeBron, resmen şov yaptı. Maç bittikten sonra Lucas bana baktı ve ‘Elimizde bir potansiyel var’ dedi. Ben de bu gördüklerinin daha hiçbir şey olduğunu söyledim. Yetenek çantası daha çok doluydu.”
Smart: “Bir lise maçında değil, profesyonellere karşı oynanan bir maçtaki performansını gördüğümde ‘Aman Tanrım, bu çocuk çok çok iyi bi oyuncu olacak’ demiştim. Bir süre sonra antrenman maçının tek başrolü o olmuştu. Bir 11. sınıf öğrencisi olarak en az diğer herkes kadar iyi olduğunu görüyordunuz.”
Clark: “O günün ardından herkesin LeBron James hakkındaki fikirleri değişti. Salonu herkes onun seçilmiş kişi olduğunu kanıtladığını düşünerek terk etti. Herkes sanki gördüklerine inanamıyormuş, bir hayalet görmüş gibi donakalmıştı.”
20 yıl önceki LeBron James’ten The Plain Dealer’a: “Koç Lucas’a beni davet ettiği için teşekkür ediyorum. Beni kim davet ederse etsin onlarla oynayabilecek kadar iyi olduğumu bilmeliler, oradayken en iyi halimle oynayacağım. Güzel bir deneyimdi. Birkaç şey öğrendim ve keyif aldım.”
“Her şey bir hava oluşturmak içindi”
Ne yazık ki NBA, James’in bu antrenmana katılımından hoşnut kalmamıştı. Kural net bir şekilde belli ediyor: Takımlar direkt ya da bağlantılı olarak draftta seçilmesi mümkün olmayan bir oyuncuyla anlaşamaz ya da anlaşmak için bir hamle yapamaz. Ayrıca NBA, liseden mezun olana kadar oyuncuların draft’a katılmasına da izin vermiyor.
28 Mayıs 2002’de para cezaları ve Lucas’ın aldığı maç cezaları açıklandı.
Lucas: “Böyle bir kuralın olduğunu bilmiyordum çünkü aynısını Kobe için de yapmıştık. Her zaman en iyi oyuncuları davet ettim ki beraber çalışabilsinler. Ne yazık ki Branson Wright’ın yazısı bana hem para hem de maç cezası verilmesine yol açtı. Tahmin edin ki kimi düzenlediğim lise oyuncuları kampına katmaya çalışıyorum. Evet, Bronny James’i.”
Dennis: “Her şey bir hava oluşturmak içindi. Amacım LeBron’un etrafında bir hava oluşturmak ve onu daha iyi yapmaktı. O gün de bu yaşandı.”
Stith: “Tanrı Cleveland şehrine ve LeBron James ile ailesine gülümsedi, LeBron da hayal kırıklığına uğratmadı. Başlangıçta işlerin herkesin istediği gibi gitmediğinin farkındayım fakat takımdaki ikinci döneminde şampiyonluğa ulaşmayı başardı. Sanki kader, bunu gerektiriyormuş gibiydi.”
Diop: “LeBron, bütün beklentileri karşıladı, hatta üstüne çıktı. Onu daha da özel yapan şey, genç yaşında üzerinde oluşan o baskıyı yenebilmesi.”Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994385030627475586/Screenshot_36.png)
Yüzde Yüz Vice!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 7 TEMMUZ 2022, PERŞEMBE 02:34 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Televizyon programlarının vazgeçilmezi "Yüzde Yüz Vice" hız kesmeden Julya Yalenchka önderliğinde izleyicilerin karşısına çıkmaya devam ediyor! Şehir genelinde oldukça popülerite kazanmış ve vazgeçilmez bir program haline gelmiş olan "Yüzde Yüz Vice" tarihinde bir ilk yaşandı! Çarşamba gecesi saatler 01:03'ü gösterdiğinde yayın başlamış ve 02:33'de son bulması ile birlikte yayın süresi adına bir rekor kırıldı!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994385029817974904/Screenshot_38.png)
Her hafta olduğu üzere televizyonlarda ki yerini alan ve halkın vazgeçilmezi haline gelen canlı yayın programı olan Yüzde Yüz Vice'ın bu hafta ki konukları Ritter Krause ve Rickie Shonnan oldu. Julya Yalenchka'nın uzun zaman önce isim haklarını ünlü muhabir Henry Dunkirk'den alması sonucu programda değişkenliklere başvurmuş olan Yalenchka, Yüzde Yüz Vice'ın yeni formatını kameraların karşısında izleyicileri ile paylaşmayı es geçmedi!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994385030161911898/Screenshot_37.png)
J.Yalenchka:
Artık Yüzde Yüz Vice'da ki olan eğlence ve popülerite duygusunu daha da arttırmak adına küçük ve birbirinden güzel değişikliklere gitme kararı aldım. Televizyonların karşısında halkın merak ve sevgi duygusu beslediği Yüzde Yüz Vice'ı sıradan bir talkshow programı olmaktan artık çıkartma kararı aldım. Program artık iki yarıdan oluşmasının yanı sıra ilk yarı sevgili konuklarım ile birlikte rutin tanışmamızı gerçekleştireceğiz. Ardından belirli bir aradan hemen sonra ikinci yarı izleyiciler ile buluşacak. Yayın öncesinde sizlerden gelen etkileyici soruları not alıp bir zarfa yerleştiriyoruz, ikinci yarıda sizlerden gelen ve yönetim tarafından seçilmiş soruları sevgili konuklarımıza yönlendiriyoruz. Birbirinden seçici ve zorlayıcı sorularımız gelecek konuklarımızı bekliyor!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994385029587284058/Screenshot_39.png)
Son zamanlarda yapılanmaya giden ve şehrin vazgeçilmez haline gelen halka açık Vice News Tiyatro Salonu tekrardan sizler ile! Uzun zaman önce Vice News muhabiri Tom Hills'in önderliğinde açılışını yapan salonunun inşaatini tamamlaması üzerine; Julya Yalenchka, "Yüzde Yüz Vice" ve bir çok programın an itibari ile bu salonda gerçekleşeceği müjdeledi! Vice News şirketinin alt katında yer alan "Vice News Tiyatro Salonu'na" Yüzde Yüz Vice ve sahne alacak bir çok televizyon programlarını canlı izlemek isteyen bütün vatandaşları salona beklediğini duyurdu.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAS.Insane & J.Yalenchka & J.Leavigne & J.Blow[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
başarılarbirlikte başarılarımız daim olsun
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994393723733557258/Screenshot_40.png)
Temple'da Soygun Girişimi!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 7 TEMMUZ 2022, PERŞEMBE 03:07 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Vice şehrinde genel taktiksel alarm bildirildi! Şehir de bulunan tüm işletmeler adına soygun ve kundaklama departman görevlileri tarafından raporlandı: Şerif Departmanı, Yangın Departmanı ve Polis Departmanı bildirilen olaylara müdahale etmede gecikmedi. Olayların sorumluları için arama çalışmaları VCPD tarafından başlatıldı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994401337699737680/Screenshot_42.png)
İlk olarak Temple bölgesinde bulunan "Temple Benzin İstasyonu'na" kimlikleri henüz tespit edilemeyen ve maskeli bir terörist grubu tarafından soygun düzenlendi!
Alınan bilgilere göre terörist grubun elinde bir sivil rehine mevcut olduğu basına sızdırıldı. Olay bölgesine metropolitan takımı ve ağır donanımlı polis gücü bölgeye sevk edildi. Yaşanan olay suç bastırma takımının kontrolü altında, Temple bölgesindeki araç trafiği güvenlik ekipleri tarafından durduruldu.
VCPD tarafından gerçekleştirilen kurtarma operasyonu başarılı bir şekilde gerçekleşti. Rehinenin kurtarılması ile birlikte olay yerine VCFMD ekipleri dahil oldu, rehineye karşı yapılan ilk müdahale VCFMD tarafından gerçekleştirildi. Rehinenin kimliği henüz basın ile paylaşılmaması üzerine hastaneye kaldırıldığı bilgiler dahilinde.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994401337410334790/Screenshot_43.png)
Olay yerinden başarılı bir şekilde kaçan silahlı şüpheliler, Glen Park bölgesine sığındı; bölgede şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Şimdiye kadar 5 silahlı saldırgan etkisiz hâle getirilirken yaralı herhangi bir polis memuru bildirilmedi. Alınan bilgiler doğrultusunda saldırgan grubun halen daha şehirde kaos yarattıkları aşikâr. Las Venturas taraflarına kadar devam eden kovalamacalar bitmek bilmiyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994401336835719229/Screenshot_45.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994406145965953034/qwe.jpg)
Miami Heat
Bu sezon NBA Finalini son topta kaçıran Miami Heat, yaz dönemine kadroyu koruma parolasıyla giriş yapmıştı. Bu doğrultuda Victor Oladipo ve Dewayne Dedmon takımda kaldı. Fakat Tucker yarışında parayı verene düdüğü çaldı ve veteran uzun forvet Philadelphia’nın yolunu tuttu. Bu, takım savunması için son derece ciddi bir kayıp ve yerini dolduramazlarsa Miami’nin “elit savunma takımları” kategorisinden düştüğünü görmemiz bile mümkün.
İlk günde buraya yönelik bir hamle gelmediği gibi, ikinci günde de Miami’den takviye göremedik. Daha da kötüsü, Otto Porter gibi adayları ellerinden kaçırdılar. Miami’nin son yıllardaki en büyük problemi, 4 numara pozisyonuna kalıcı bir çözüm getirememeleri oldu. Sırayla Meyers Leonard, Jae Crowder, Moe Harkless, Trevor Ariza ve PJ Tucker gibi isimler Bam Adebayo’nun pota altı partneri oldu. Bu oyuncular arasındaki en iyi performans ise kuşkusuz Tucker’dan gelmişti.
Miami’nin hala hiçbir şey yapmamış olması, “acaba büyük bir hamle veya takas mı kovalıyorlar” sorusunu akıllara getiriyor. Muhtemelen Pat Riley’in aklında bir plan vardır ancak bu planı uygulayıp uygulamayacağı ise muamma. Çünkü Miami’nin elindeki takas parçaları sınırlı. Son çare olarak tekrardan Jae Crowder’ın takasla takıma getirileceği konuşuluyor ancak Crowder bile Tucker sonrası beklentiyi karşılayamayabilir. Çünkü bir yıllık Tucker deneyimi, çıtayı çok farklı bir noktaya taşıdı.
Miami Heat, piyasanın ikinci gününde de takasla veya imzayla 4 numara sorununa çözüm bulamadı. Bundan ötürü günü hayal kırıklığıyla kapatan takımlar arasında yer alıyorlar. Yine de üçüncü günde kazanan durumuna gelebilirler. Fırtına öncesi sessizlik şeklinde de yorumlanabilir şu anki durum.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994406276400431254/sd.jpg)
Minnesota’nın Geleceği
Minnesota Timberwolves, günün en büyük hamlesine imza atan takımdı. Utah Jazz uzunu Rudy Gobert için 5 oyuncu ve 5 draft hakkından oluşan bir paket sundular ve eleştiri oklarının hedefi haline geldiler. Bu eleştiriler, saha içinde Towns-Gobert uyumundan ziyade takas paketine kulübün geleceğine yönelikti.
Gerçekten de verdikleri parçalar epey fazla. Kevin Durant için bile 3 draft hakkı konuşulurken, Rudy Gobert için 5 tane draft hakkı çıkmalarını kimse beklemiyordu. Böylelikle kulübün geleceğinin önemli bir kısmını Utah’a teslim etmiş oldular. Anthony Edwards ve Karl Anthony Towns’un varlığına güvendikleri kesin. Bu ikili olduğu sürece draft haklarına ihtiyacımız olmaz şeklinde bir düşünceye sahipler ancak NBA’de hiçbir şey belli olmuyor.
Ayrıca tek sorun draft hakları da değil. Rudy Gobert, artık 30’lu yaşlarına girdi ve önümüzdeki 4 yılda 170 milyon dolar kazanacak. Playoffta oyuna etkisi yarı yarıya düşen, hatta bazen sahada barınamayan bir uzun için bu kadar maaş ödemeye gerek var mı? Böylesine yüklü bir takas paketi çıkarmaya gerek var mı?
Towns-Gobert ikilisi ilginç şeyler vadediyor ancak birçok takası artık normal sezon değil playoff üzerinden ölçüyoruz. Bu hamle, normal sezonda Timberwolves‘u playoffa atabilir ancak iş playofflara geldiğinde, Gobert gibi oyuncular takımın tavanını kısıtlayabiliyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994406421074563162/htg.jpg)
Golden State Warriors
Golden State‘i buraya kaybeden olarak yazsam mı diye çok düşündüm. Aslında Donte DiVincenzo hamlesi son derece başarılı ancak şampiyon kadronun önemli yan parçalarını kaybettiler. Otto Porter ve Gary Payton, Toronto ve Portland’a imza attı. İki isim de Warriors şampiyonluğunda büyük pay sahibiydi, rotasyonun değişmez isimlerindendi. Bundan ötürü günü pek de mutlu kapatamadılar.
Otto Porter’ın yerine bir takviye gelmedi. Genç forvet Jonathan Kuminga’yı orada rotasyona sokmayı düşünüyor olabilirler. Kuminga benim beğendiğim bir isim. Önemli gelişim parıltıları gösterdi sezon içerisinde fakat eğer Warriors tekrardan şampiyonluğu hedefliyorsa, şu aşamada ne kadar güvenilir olur emin değilim. Hala ham bir oyuncu olduğunu belirtmek gerek.
Gary Payton’ın ikamesi olaraksa Donte DiVincenzo düşünülüyor ancak o da son senesindeki performansıyla soru işareti yaratıyor. Sakatlığı iyi atlatamadı. Teoride çok iyi bir görev adamı. Şut atıyor, topu yere vurabiliyor, savunmada etkili ve enerjik. Ancak son dönemde pratikte çok işlemedi. Payton kadar üst düzey bir savunmacı olduğunu da düşünmüyorum. Neticede DiVincenzo, Payton’ı ikame edebilir ancak biraz riskli.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994406523512033360/sdad.jpg)
Indiana Pacers
Tyrese Haliburton-Domantas Sabonis takasıyla birlikte Indiana Pacers‘ın ayrı bir yola girdiği netleşmişti. Bu yeni yola girerken takımın geleceğinde yer edinmesi pek muhtemel olmayan oyuncuları yol kenarında indirdiler. Bunların başında ise Malcolm Brogdon geliyor.
Önümüzdeki sezon 30 yaşına girecek olan deneyimli isim, sakatlık sorunları ve Haliburton’la benzer oyun yapısı sebebiyle Pacers‘ın tutmaya gönüllü olmadığı bir isimdi. Bundan ötürü yoğun bir şekilde Brogdon’a takas aramaya koyuldular. Buldular da… Brogdon, Boston’a takaslandı ancak Indiana taraftarlarının hayal ettiği şekilde olmadı.
Pacers, Daniel Theis, Aaron Nesmith ve 2023 draft hakkı karşılığında 30 yaşındaki oyuncuyu takımdan gönderdi. Bu takas paketi, birçok kişinin beklentilerini karşılamadı ve Brogdon’a biçilen değerin çok altındaydı. Şunu anlıyorum: Sakatlık problemleri, oyuncuyu pazarlamayı zorlaştırmış olabilir ancak buna rağmen şu paketin biraz daha fazlası alınabilirdi.
Theis’ın bu takımda bir yeri yok. Aaron Nesmith, şu ana kadar pek potansiyel göstermedi ve rol oyuncusundan daha fazlası olabilecek mi? Boston’ın Doğu’yu tepelerde bitireceğini düşünürsek, 2023 draft hakkı kaçıncı sıraya düşecek?
Bu takasta Indiana açısından çok fazla soru işareti var. Bu da onları ikinci günün kaybedeni haline getiriyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994406657855590470/weqeq.jpg)
Patrick Beverley
33 yaşındaki Beverley, son dönemde takaslar konusunda talihsiz bir dönem yaşıyor. 2021 yazında ilk olarak Los Angeles Clippers‘tan Memphis Grizzlies‘a takaslanan Beverley, twitterda heyecanını gösteren bir tweet atmış ama Memphis forması giyemeden takaslanıp alay konusu olmuştu.
Bir benzeri yine başına geldi. Towns’ın yeni kontratını alıntılayan Beverley, birkaç saat sonra takaslanınca yine tercih etmediği bir duruma düştü.
Fakat tabi ki burası işin magazin kısmı. Beverley’i buraya yazmamın sebebi yalnızca bu değil. Deneyimli oyuncu, gittiği her takıma uyum sağlayabilecek bir karakter yapısına sahip ancak Minnesota’da adeta yuvasını bulmuştu. İyi bir takım kimyası yakaladılar ve Beverley’e de burada olduğu için mutlu görünüyordu. Takımın playoff yapmasında pay sahibi oldu ve amacı olan bir takımda bu amaca hizmet etti.
Ancak şimdi Utah’ta biraz daha belirsiz bir takıma gidiyor. Utah, tekrardan bir amaç doğrultusunda playoff için mi oynayacak, yoksa en azından bir sezonu Mitchell’ın etrafına tekrardan kadro kurmak için rölantide mi geçirecek? Bu belirsizlikten ötürü Beverley’in bu takastan çok hoşlandığını düşünmüyorum. Timberwolves’a bu kadar uyumluyken takımdan gönderilmesi onun adına üzücü. Ayrıca Utah gibi bir şehre gideceğini de hatırlatmak lazım. O yüzden günün kaybeden oyuncusu olmaya hak kazandı diyebiliriz.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994404152417460254/xa1.jpg)
NBA’de geleceğe yönelik tahminler yapmak her zaman eğlencelidir. Özellikle takımların birkaç sene sonrasında nerede olacağını düşünmek, işleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Tabi ki bunu kestirmek çok güç çünkü günümüz NBA’inde her şey çabucak değişebiliyor. Yine de ileriye dönük projeksiyonların keyfine engel değil. Biz de kağıt kalemi çıkardık ve beyin fırtınası yaparak önümüzdeki 5 yıllık süreçte en başarılı takımların kimler olacağını düşündük.
Ancak şöyle bir not düşmek gerek: Bu liste, “5 yıl sonra ligin en iyi ve en kötü takımları kim olacak” listesi değil. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde hangi takımlar daha çok başarı kazanabilir, hangileri vasat şekilde devam edecek mantığıyla yapılmış bir liste.
Eurohoops Fırın, önümüzdeki beş yıllık sürecin projeksiyonunu yapıyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994404252367724574/xa2.jpg)
1. Boston Celtics
Bu sezonki performansıyla büyük sükse yapan Boston, ligin en iyi kanat ikililerinden Jayson Tatum ve Jaylen Brown’a sahip. Üstelik, bu iki oyuncu da henüz olgunluk dönemine girmiş değil. Genç yıldızlar, Boston geleceğinin sigortası durumunda. DPOY ödülü kazanan Marcus Smart ve DPOY adayı Robert Williams’a değinmedim bile.
Saha dışına bakacak olursak, Danny Ainge döneminde sürüyle hata sayabiliriz fakat Brad Stevens, genel menajerliğe soyunduğu ilk senesinde gayet başarılı işlere imza attı. 45 yaşındaki Stevens’ın önünde uzun bir gelecek var. Sahanın içinden gelip yıllardır Boston’ın çekirdeğiyle birlikte yoğrulduğu için takımın ihtiyaçlarını daha iyi gözlemleyip daha yerinde hamleler yapabiliyor.
Yoncalar, birkaç yıldır sezonu hayal kırıklığıyla kapatıyordu ancak bu sezon NBA Finallerine yükselerek geleceklerinin parlak olduklarını kanıtladılar. Malcolm Brogdon hamlesiyle takıma önemli bir takviye yaptılar. Önümüzdeki sene şampiyonluğun en büyük favorisi olacaklar.
2. Memphis Grizzlies
Ligin en genç kadrosuna sahip olan Memphis’te en yaşlı oyuncu 28 yaşında. Buna rağmen playoffta tur geçip tecrübe kazanmayı başardılar ve önlerinde uzun bir yol var. Memphis hiçbir zaman ilgi çekici bir şehir olmadı fakat serbest oyuncu piyasasına ihtiyaç duymadan şu çekirdeği oluşturabilmek bile başlı başına bir yönetim başarısıdır.
Ve daha da önemlisi, Memphis Grizzlies‘ın tüm draft hakları kendisinde. Yani Memphis, bu haklar aracılığıyla, bir yandan genç nüvesi olgunlaşırken öbür yandan kadrosuna taze kan ekleyebilir. Veya bir noktada takımı daha da kuvvetlendirmek isterlerse, bu draft haklarını takasta kullanarak kadronun tavanını yükseltecek isimlerin peşine düşebilir.
Memphis, gerek çekirdeği ve hamle esnekliği, gerekse saha içi ve dışındaki yönetimiyle şu anda NBA’in geleceği en parlak takımları birisi konumunda.
3. Milwaukee Bucks
Memphis henüz yolun başında. Boston hedefinden bir adım uzaklıkta. Fakat kendi çekirdeğini oluşturup sabreden ve doğru hamlelerle başarıya ulaşan bir takım zaten mevcut: Milwaukee Bucks.
Giannis Antetokounmpo olduğu sürece, Milwaukee’nin her sene elit takımlar arasına yazılacağını kolaylıkla ileri sürebiliriz. Takımın tavanını tabi ki Giannis’in etrafındaki destek ekibinin kalitesi belirleyecek fakat MVP ödüllü Yunan oyuncu, sizin takımınızı tek başına belli bir seviyeye getirebiliyor.
Takımın sahip olduğu kontratlara bakacak olursak, 2020-21’de şampiyonluk kazanan çekirdeğin bir süre daha birlikte forma giyeceğini söyleyebiliriz. Zaten Milwaukee’nin ana yıldızlarının da takımdan ayrılmak isteyeceğini hiç sanmıyorum. Bu yüzden Bucks’ın yakın geleceğine dair pek fazla soru işareti bulunmuyor.
Jrue Holiday takasında verilen draft hakları, takımın hamle esnekliğini kısıtlayabilir. Rotasyon parçaları da iyice yaşlandığından ötürü, Milwaukee yönetimi yıldızlarının etrafını doldurmakta biraz güçlük yaşayabilir. Buna rağmen Giannis’in varlığı güven veriyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994404493565382656/x4.jpg)
4. Los Angeles Clippers
Birkaç yıl önce şampiyonluk parolasıyla çıkılan yolda şu ana kadar işler beklenildiği gibi gitmedi. Denver’a 3-1’den verilen seri, ardından Kawhi’ın sakatlığı derken Clippers bir türlü istediği başarıya ulaşamadı. Fakat şansları bitmiş değil ve her zamankinden daha güçlü geliyorlar.
Kawhi Leonard ve Paul George, 2022-23 sezonundan itibaren 2+1 yıllık kontrata sahipler. İkisinin de düşüşe geçmeden önceki son yılları bunlar. Clippers’ın elinin her zamankinden daha güçlü olduğunu söylememin sebebi ise, sezon ortasında Norman Powell ve Robert Covington hamlesiyle birlikte kadroya derinlik ve esneklik kazandırmaları. Keza John Wall hamlesi de takım için faydalı olabilir.
Kawhi ve George sonrası dönem, şu anda Clippers’ın en son düşündüğü şey. Sağlıklı kalmaları halinde Clippers’ın birkaç yıl daha NBA şampiyonluğuna aday olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da yakın geleceklerinin parlak olduğunu göstermeye yeter de artar bile. Ancak burada kilit sözcük: Sağlık.
5. Denver Nuggets
2021-22 NBA sezonu, Jamal Murray ve Michael Porter’ın sakatlıklarıyla birlikte boşa gitmiş bir sezondu Denver adına. Fakat önümüzdeki yıl bu ikiliyi geri kazanacaklar ve geleceğe daha umutlu bakmak adına ellerinde tekrardan bir fırsat olacak.
Denver Nuggets’ın elindeki en güçlü koz, tabi ki Nikola Jokic’in varlığı. MVP ödüllü oyuncu, bulunduğu takımı yukarı çekmek konusunda ligin en iyi isimleri arasında kuşkusuz. Ama Denver’ın yakın geleceğinde bunun kadar önemli olan bir gerçek daha var. Jokic-Murray-Porter üçlüsü, hala ortalama genç sayılır ve olgunluk dönemlerine yeni yeni yaklaşıyorlar. Bu gerçek, Denver’ın başarıya ulaşma denemelerinde henüz yolu yarılamadığını gösteriyor.
Fakat bu üçlünün şampiyonluk için yeterli olup olmadığı, sakatların sahalara nasıl döneceği belirsizliğini korumaya devam ediyor.
6. Golden State Warriors
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994404713715998870/x5.jpg)
7. Phoenix Suns
Phoenix Suns da kendi çekirdeğini kendisi oluşturan bir ekip. Yıllarca bu oyunculara sabır gösterdiler ve şimdi de meyvesini alıyorlar. Bu sezon istediklerini alamadılar ancak rotasyonun önemli oyuncuları olgunluk dönemine bile girmedi. Ayrıca 2022 hariç tüm draft hakları ellerinde.
2020-21’de NBA Finallerine ulaşan Phoenix, genç ve veteran oyuncu dengesini çok iyi kurmuş durumda. Bu sayede tecrübe ve kazanma alışkanlığı kazanmaya devam ediyorlar. Ligin en komple takımlarından birisine sahip olan Phoenix, ligin en iyi saha içi liderlerinden olan Chris Paul’a sahip. 2 yıllık kontratı bulunan 36 yaşındaki oyun kurucu, başarının anahtarını elinde tutuyor ve yıllanmış şarap misali kariyerine devam ediyor.
Phoenix’in geleceğine dair soru işaretleri tabi ki mevcut. Kısa vadede Deandre Ayton’ın kontratı, uzun vadede Chris Paul’ün yaşı bunlardan bazıları. Ayton’ın takımda tutacaklar mı? Giderse yerini nasıl dolduracaklar? Bu sorular, takımın kısa vadede kaderini belirleyecek. Fakat takımın genel menajeri James Jones, bu konuda yeterince güven veriyor ve gemiyi en doğru şekilde limana yanaştıracağına dair kimsenin şüphesi yok.
8. Miami Heat
Miami Heat, buradaki ilk 7 takıma kıyasla daha fazla soru işaretine sahip. Jimmy Butler’ın kontratı, Kyle Lowry’nin yaşı, Butler sonrasında takımın yıldızının kim olacağı bunun başlıcaları.
Fakat Miami, ligin en iyi yönetilen takımlarından. Ligde Pat Riley ve Erik Spoelstra’nın verdiği güveni çok az kişi veriyor. Bu ikili, zengin bir tarihe sahip olmayan Miami’de bir kültür oluşturmayı başardı ve burada oldukları sürece, bu takımın NBA’in kaliteli takımları arasında yer alacağını öngörmek mümkün. Birkaç sene önce Heat’in en iyi oyuncularının Hassan Whiteside ve Goran Dragic olduğunu hatırlatmakta yarar var. Pat Riley bu takıma hızlı bir dönüşüm yaşattı ve kalitesini bir kez daha belli etti.
Miami organizasyonundaki bir diğer güven veren faktör ise oyuncu izleme ekibi. Spoelstra’nın sistemine uyan parçaları bulmakta çok başarılılar ve Miami bu sayede rotasyonunu ucuz yollu bir şekilde doldurabiliyor.
Bam Adebayo ve Tyler Herro, henüz takımın ana sürükleyicisi olabilecek kapasitede olduklarını gösteremediler. Fakat Pat Riley’in bu sözünü ettiğim yıldız oyuncuyu serbest oyuncu piyasasından bulmayı planladığı ise daha önce kanıtlanmış bir gerçek. Jimmy Butler ise yaşının ilerlemesine rağmen hala oynamaya devam ediyor.
9. Philadelphia Sixers
EUROLEAGUE GAMECENTER TV BENİM TAKIMIMVİDEO GALERİ
HOME•TR (TURKİSH)•TRADEMARKS•
NBA: Gelecek 5 Senenin Güç Sıralaması
05/TEM/22 13:54
Eurohoops Fırın, önümüzdeki beş yıllık sürecin güç sıralamasını belirliyor.
by Berkay Terzi / [email protected]
NBA’de geleceğe yönelik tahminler yapmak her zaman eğlencelidir. Özellikle takımların birkaç sene sonrasında nerede olacağını düşünmek, işleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Tabi ki bunu kestirmek çok güç çünkü günümüz NBA’inde her şey çabucak değişebiliyor. Yine de ileriye dönük projeksiyonların keyfine engel değil. Biz de kağıt kalemi çıkardık ve beyin fırtınası yaparak önümüzdeki 5 yıllık süreçte en başarılı takımların kimler olacağını düşündük.
Ancak şöyle bir not düşmek gerek: Bu liste, “5 yıl sonra ligin en iyi ve en kötü takımları kim olacak” listesi değil. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde hangi takımlar daha çok başarı kazanabilir, hangileri vasat şekilde devam edecek mantığıyla yapılmış bir liste.
Eurohoops Fırın, önümüzdeki beş yıllık sürecin projeksiyonunu yapıyor.
1. Boston Celtics
Bu sezonki performansıyla büyük sükse yapan Boston, ligin en iyi kanat ikililerinden Jayson Tatum ve Jaylen Brown’a sahip. Üstelik, bu iki oyuncu da henüz olgunluk dönemine girmiş değil. Genç yıldızlar, Boston geleceğinin sigortası durumunda. DPOY ödülü kazanan Marcus Smart ve DPOY adayı Robert Williams’a değinmedim bile.
Saha dışına bakacak olursak, Danny Ainge döneminde sürüyle hata sayabiliriz fakat Brad Stevens, genel menajerliğe soyunduğu ilk senesinde gayet başarılı işlere imza attı. 45 yaşındaki Stevens’ın önünde uzun bir gelecek var. Sahanın içinden gelip yıllardır Boston’ın çekirdeğiyle birlikte yoğrulduğu için takımın ihtiyaçlarını daha iyi gözlemleyip daha yerinde hamleler yapabiliyor.
Yoncalar, birkaç yıldır sezonu hayal kırıklığıyla kapatıyordu ancak bu sezon NBA Finallerine yükselerek geleceklerinin parlak olduklarını kanıtladılar. Malcolm Brogdon hamlesiyle takıma önemli bir takviye yaptılar. Önümüzdeki sene şampiyonluğun en büyük favorisi olacaklar.
2. Memphis Grizzlies
Ligin en genç kadrosuna sahip olan Memphis’te en yaşlı oyuncu 28 yaşında. Buna rağmen playoffta tur geçip tecrübe kazanmayı başardılar ve önlerinde uzun bir yol var. Memphis hiçbir zaman ilgi çekici bir şehir olmadı fakat serbest oyuncu piyasasına ihtiyaç duymadan şu çekirdeği oluşturabilmek bile başlı başına bir yönetim başarısıdır.
Ve daha da önemlisi, Memphis Grizzlies‘ın tüm draft hakları kendisinde. Yani Memphis, bu haklar aracılığıyla, bir yandan genç nüvesi olgunlaşırken öbür yandan kadrosuna taze kan ekleyebilir. Veya bir noktada takımı daha da kuvvetlendirmek isterlerse, bu draft haklarını takasta kullanarak kadronun tavanını yükseltecek isimlerin peşine düşebilir.
Memphis, gerek çekirdeği ve hamle esnekliği, gerekse saha içi ve dışındaki yönetimiyle şu anda NBA’in geleceği en parlak takımları birisi konumunda.
3. Milwaukee Bucks
Memphis henüz yolun başında. Boston hedefinden bir adım uzaklıkta. Fakat kendi çekirdeğini oluşturup sabreden ve doğru hamlelerle başarıya ulaşan bir takım zaten mevcut: Milwaukee Bucks.
Giannis Antetokounmpo olduğu sürece, Milwaukee’nin her sene elit takımlar arasına yazılacağını kolaylıkla ileri sürebiliriz. Takımın tavanını tabi ki Giannis’in etrafındaki destek ekibinin kalitesi belirleyecek fakat MVP ödüllü Yunan oyuncu, sizin takımınızı tek başına belli bir seviyeye getirebiliyor.
Takımın sahip olduğu kontratlara bakacak olursak, 2020-21’de şampiyonluk kazanan çekirdeğin bir süre daha birlikte forma giyeceğini söyleyebiliriz. Zaten Milwaukee’nin ana yıldızlarının da takımdan ayrılmak isteyeceğini hiç sanmıyorum. Bu yüzden Bucks’ın yakın geleceğine dair pek fazla soru işareti bulunmuyor.
Jrue Holiday takasında verilen draft hakları, takımın hamle esnekliğini kısıtlayabilir. Rotasyon parçaları da iyice yaşlandığından ötürü, Milwaukee yönetimi yıldızlarının etrafını doldurmakta biraz güçlük yaşayabilir. Buna rağmen Giannis’in varlığı güven veriyor.
4. Los Angeles Clippers
Birkaç yıl önce şampiyonluk parolasıyla çıkılan yolda şu ana kadar işler beklenildiği gibi gitmedi. Denver’a 3-1’den verilen seri, ardından Kawhi’ın sakatlığı derken Clippers bir türlü istediği başarıya ulaşamadı. Fakat şansları bitmiş değil ve her zamankinden daha güçlü geliyorlar.
Kawhi Leonard ve Paul George, 2022-23 sezonundan itibaren 2+1 yıllık kontrata sahipler. İkisinin de düşüşe geçmeden önceki son yılları bunlar. Clippers’ın elinin her zamankinden daha güçlü olduğunu söylememin sebebi ise, sezon ortasında Norman Powell ve Robert Covington hamlesiyle birlikte kadroya derinlik ve esneklik kazandırmaları. Keza John Wall hamlesi de takım için faydalı olabilir.
Kawhi ve George sonrası dönem, şu anda Clippers’ın en son düşündüğü şey. Sağlıklı kalmaları halinde Clippers’ın birkaç yıl daha NBA şampiyonluğuna aday olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da yakın geleceklerinin parlak olduğunu göstermeye yeter de artar bile. Ancak burada kilit sözcük: Sağlık.
5. Denver Nuggets
2021-22 NBA sezonu, Jamal Murray ve Michael Porter’ın sakatlıklarıyla birlikte boşa gitmiş bir sezondu Denver adına. Fakat önümüzdeki yıl bu ikiliyi geri kazanacaklar ve geleceğe daha umutlu bakmak adına ellerinde tekrardan bir fırsat olacak.
Denver Nuggets’ın elindeki en güçlü koz, tabi ki Nikola Jokic’in varlığı. MVP ödüllü oyuncu, bulunduğu takımı yukarı çekmek konusunda ligin en iyi isimleri arasında kuşkusuz. Ama Denver’ın yakın geleceğinde bunun kadar önemli olan bir gerçek daha var. Jokic-Murray-Porter üçlüsü, hala ortalama genç sayılır ve olgunluk dönemlerine yeni yeni yaklaşıyorlar. Bu gerçek, Denver’ın başarıya ulaşma denemelerinde henüz yolu yarılamadığını gösteriyor.
Fakat bu üçlünün şampiyonluk için yeterli olup olmadığı, sakatların sahalara nasıl döneceği belirsizliğini korumaya devam ediyor.
6. Golden State Warriors
Son iki sezonu rölantide geçiren Golden State Warriors, bu sezon büyük üçlüsünü tekrardan bir araya getirdi ve şampiyonluğa ulaştı. Öyle bir takım kültürü var ki, bir şekilde kendilerini üst düzey takımlar arasına atabiliyorlar.. Burada aslan payı tabi ki onları bir araya getiren yönetime ait.
Curry, Klay ve Green üçlüsü yaşlanmaya devam ediyor fakat birkaç yıl daha bu takımı üst seviyelerde tutabilecek kapasiteye sahipler. Bu da Warriors’ı listenin ilk 10 sırasına yazmak konusunda daha rahat hissetmemizi sağlıyor. Bu üçlü yavaş yavaş sona yaklaşırken, Warriors yönetimi Poole, Kuminga gibi gençleri bulup hazırlamaya devam ediyor.
Bu organizasyonda artık kazanma alışkanlığı ve takım kültürü oluşmuş durumda. Bundan ötürüdür ki, büyük üçlü birkaç yıl sonra eski etkisini yitirse bile onlardan bayrağı devralacak, takımı bu seviyelerde tutabilecek isimleri bulabileceklerini düşünüyorum.
Maaş bütçesi anlamında elleri epey kısıtlı. 2023-24 sezonunda yalnızca Curry ve Klay 95 milyon maaş alıyor. Fakat buradan sonra biraz daha rahatlıyorlar ve draft haklarını da almalarıyla birlikte hamle imkanları açılıyor.
7. Phoenix Suns
Phoenix Suns da kendi çekirdeğini kendisi oluşturan bir ekip. Yıllarca bu oyunculara sabır gösterdiler ve şimdi de meyvesini alıyorlar. Bu sezon istediklerini alamadılar ancak rotasyonun önemli oyuncuları olgunluk dönemine bile girmedi. Ayrıca 2022 hariç tüm draft hakları ellerinde.
2020-21’de NBA Finallerine ulaşan Phoenix, genç ve veteran oyuncu dengesini çok iyi kurmuş durumda. Bu sayede tecrübe ve kazanma alışkanlığı kazanmaya devam ediyorlar. Ligin en komple takımlarından birisine sahip olan Phoenix, ligin en iyi saha içi liderlerinden olan Chris Paul’a sahip. 2 yıllık kontratı bulunan 36 yaşındaki oyun kurucu, başarının anahtarını elinde tutuyor ve yıllanmış şarap misali kariyerine devam ediyor.
Phoenix’in geleceğine dair soru işaretleri tabi ki mevcut. Kısa vadede Deandre Ayton’ın kontratı, uzun vadede Chris Paul’ün yaşı bunlardan bazıları. Ayton’ın takımda tutacaklar mı? Giderse yerini nasıl dolduracaklar? Bu sorular, takımın kısa vadede kaderini belirleyecek. Fakat takımın genel menajeri James Jones, bu konuda yeterince güven veriyor ve gemiyi en doğru şekilde limana yanaştıracağına dair kimsenin şüphesi yok.
8. Miami Heat
Miami Heat, buradaki ilk 7 takıma kıyasla daha fazla soru işaretine sahip. Jimmy Butler’ın kontratı, Kyle Lowry’nin yaşı, Butler sonrasında takımın yıldızının kim olacağı bunun başlıcaları.
Fakat Miami, ligin en iyi yönetilen takımlarından. Ligde Pat Riley ve Erik Spoelstra’nın verdiği güveni çok az kişi veriyor. Bu ikili, zengin bir tarihe sahip olmayan Miami’de bir kültür oluşturmayı başardı ve burada oldukları sürece, bu takımın NBA’in kaliteli takımları arasında yer alacağını öngörmek mümkün. Birkaç sene önce Heat’in en iyi oyuncularının Hassan Whiteside ve Goran Dragic olduğunu hatırlatmakta yarar var. Pat Riley bu takıma hızlı bir dönüşüm yaşattı ve kalitesini bir kez daha belli etti.
Miami organizasyonundaki bir diğer güven veren faktör ise oyuncu izleme ekibi. Spoelstra’nın sistemine uyan parçaları bulmakta çok başarılılar ve Miami bu sayede rotasyonunu ucuz yollu bir şekilde doldurabiliyor.
Bam Adebayo ve Tyler Herro, henüz takımın ana sürükleyicisi olabilecek kapasitede olduklarını gösteremediler. Fakat Pat Riley’in bu sözünü ettiğim yıldız oyuncuyu serbest oyuncu piyasasından bulmayı planladığı ise daha önce kanıtlanmış bir gerçek. Jimmy Butler ise yaşının ilerlemesine rağmen hala oynamaya devam ediyor.
9. Philadelphia Sixers
Philadelphia Sixers, Ben Simmons krizinden kağıt üstünde en iyi şekilde çıkmayı başardı. Takımın ihtiyaç duyduğu yaratıcı guarda kavuşmuşlardı fakat Harden’ın eski Harden olmadığı gerçeği, Philadelphia cephesinde bazı soru işaretleri yarattı. Yine de Harden’ın geçmişinden ötürü kredisi yüksek.
Şu an izlediğimiz ve 33 yaşına girecek olan Harden, maksimum kontrat alması halinde takımın geleceğinde büyük bir soru işareti yaratabilir ve ileride elden çıkarması zor bir oyuncu haline gelerek takıma zarar verebilir. Fakat önümüzdeki birkaç yıllık süreci düşünecek olursak, kariyeri düşüşe geçen James Harden bile, Joel Embiid ile birlikte bu takımı üst seviyede tutmaya yetecektir. Takımın net şampiyonluk adayı olarak anılıp anılmayacağını ise Harden’ın form durumu belirleyecek.
Sixers’ın kısa vadeli hedeflerden vazgeçeceklerini ve farklı bir yola sapacaklarını düşünmek yanlış olur. Joel Embiid gibi bir hücum gücü bu takımda olduğu sürece ligin kaliteli takımları arasında yer alacaklar.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994404940363612210/x6.jpg)
10. Dallas Mavericks
EUROLEAGUE GAMECENTER TV BENİM TAKIMIMVİDEO GALERİ
HOME•TR (TURKİSH)•TRADEMARKS•
NBA: Gelecek 5 Senenin Güç Sıralaması
05/TEM/22 13:54
Eurohoops Fırın, önümüzdeki beş yıllık sürecin güç sıralamasını belirliyor.
by Berkay Terzi / [email protected]
NBA’de geleceğe yönelik tahminler yapmak her zaman eğlencelidir. Özellikle takımların birkaç sene sonrasında nerede olacağını düşünmek, işleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Tabi ki bunu kestirmek çok güç çünkü günümüz NBA’inde her şey çabucak değişebiliyor. Yine de ileriye dönük projeksiyonların keyfine engel değil. Biz de kağıt kalemi çıkardık ve beyin fırtınası yaparak önümüzdeki 5 yıllık süreçte en başarılı takımların kimler olacağını düşündük.
Ancak şöyle bir not düşmek gerek: Bu liste, “5 yıl sonra ligin en iyi ve en kötü takımları kim olacak” listesi değil. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde hangi takımlar daha çok başarı kazanabilir, hangileri vasat şekilde devam edecek mantığıyla yapılmış bir liste.
Eurohoops Fırın, önümüzdeki beş yıllık sürecin projeksiyonunu yapıyor.
1. Boston Celtics
Bu sezonki performansıyla büyük sükse yapan Boston, ligin en iyi kanat ikililerinden Jayson Tatum ve Jaylen Brown’a sahip. Üstelik, bu iki oyuncu da henüz olgunluk dönemine girmiş değil. Genç yıldızlar, Boston geleceğinin sigortası durumunda. DPOY ödülü kazanan Marcus Smart ve DPOY adayı Robert Williams’a değinmedim bile.
Saha dışına bakacak olursak, Danny Ainge döneminde sürüyle hata sayabiliriz fakat Brad Stevens, genel menajerliğe soyunduğu ilk senesinde gayet başarılı işlere imza attı. 45 yaşındaki Stevens’ın önünde uzun bir gelecek var. Sahanın içinden gelip yıllardır Boston’ın çekirdeğiyle birlikte yoğrulduğu için takımın ihtiyaçlarını daha iyi gözlemleyip daha yerinde hamleler yapabiliyor.
Yoncalar, birkaç yıldır sezonu hayal kırıklığıyla kapatıyordu ancak bu sezon NBA Finallerine yükselerek geleceklerinin parlak olduklarını kanıtladılar. Malcolm Brogdon hamlesiyle takıma önemli bir takviye yaptılar. Önümüzdeki sene şampiyonluğun en büyük favorisi olacaklar.
2. Memphis Grizzlies
Ligin en genç kadrosuna sahip olan Memphis’te en yaşlı oyuncu 28 yaşında. Buna rağmen playoffta tur geçip tecrübe kazanmayı başardılar ve önlerinde uzun bir yol var. Memphis hiçbir zaman ilgi çekici bir şehir olmadı fakat serbest oyuncu piyasasına ihtiyaç duymadan şu çekirdeği oluşturabilmek bile başlı başına bir yönetim başarısıdır.
Ve daha da önemlisi, Memphis Grizzlies‘ın tüm draft hakları kendisinde. Yani Memphis, bu haklar aracılığıyla, bir yandan genç nüvesi olgunlaşırken öbür yandan kadrosuna taze kan ekleyebilir. Veya bir noktada takımı daha da kuvvetlendirmek isterlerse, bu draft haklarını takasta kullanarak kadronun tavanını yükseltecek isimlerin peşine düşebilir.
Memphis, gerek çekirdeği ve hamle esnekliği, gerekse saha içi ve dışındaki yönetimiyle şu anda NBA’in geleceği en parlak takımları birisi konumunda.
3. Milwaukee Bucks
Memphis henüz yolun başında. Boston hedefinden bir adım uzaklıkta. Fakat kendi çekirdeğini oluşturup sabreden ve doğru hamlelerle başarıya ulaşan bir takım zaten mevcut: Milwaukee Bucks.
Giannis Antetokounmpo olduğu sürece, Milwaukee’nin her sene elit takımlar arasına yazılacağını kolaylıkla ileri sürebiliriz. Takımın tavanını tabi ki Giannis’in etrafındaki destek ekibinin kalitesi belirleyecek fakat MVP ödüllü Yunan oyuncu, sizin takımınızı tek başına belli bir seviyeye getirebiliyor.
Takımın sahip olduğu kontratlara bakacak olursak, 2020-21’de şampiyonluk kazanan çekirdeğin bir süre daha birlikte forma giyeceğini söyleyebiliriz. Zaten Milwaukee’nin ana yıldızlarının da takımdan ayrılmak isteyeceğini hiç sanmıyorum. Bu yüzden Bucks’ın yakın geleceğine dair pek fazla soru işareti bulunmuyor.
Jrue Holiday takasında verilen draft hakları, takımın hamle esnekliğini kısıtlayabilir. Rotasyon parçaları da iyice yaşlandığından ötürü, Milwaukee yönetimi yıldızlarının etrafını doldurmakta biraz güçlük yaşayabilir. Buna rağmen Giannis’in varlığı güven veriyor.
4. Los Angeles Clippers
Birkaç yıl önce şampiyonluk parolasıyla çıkılan yolda şu ana kadar işler beklenildiği gibi gitmedi. Denver’a 3-1’den verilen seri, ardından Kawhi’ın sakatlığı derken Clippers bir türlü istediği başarıya ulaşamadı. Fakat şansları bitmiş değil ve her zamankinden daha güçlü geliyorlar.
Kawhi Leonard ve Paul George, 2022-23 sezonundan itibaren 2+1 yıllık kontrata sahipler. İkisinin de düşüşe geçmeden önceki son yılları bunlar. Clippers’ın elinin her zamankinden daha güçlü olduğunu söylememin sebebi ise, sezon ortasında Norman Powell ve Robert Covington hamlesiyle birlikte kadroya derinlik ve esneklik kazandırmaları. Keza John Wall hamlesi de takım için faydalı olabilir.
Kawhi ve George sonrası dönem, şu anda Clippers’ın en son düşündüğü şey. Sağlıklı kalmaları halinde Clippers’ın birkaç yıl daha NBA şampiyonluğuna aday olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da yakın geleceklerinin parlak olduğunu göstermeye yeter de artar bile. Ancak burada kilit sözcük: Sağlık.
5. Denver Nuggets
2021-22 NBA sezonu, Jamal Murray ve Michael Porter’ın sakatlıklarıyla birlikte boşa gitmiş bir sezondu Denver adına. Fakat önümüzdeki yıl bu ikiliyi geri kazanacaklar ve geleceğe daha umutlu bakmak adına ellerinde tekrardan bir fırsat olacak.
Denver Nuggets’ın elindeki en güçlü koz, tabi ki Nikola Jokic’in varlığı. MVP ödüllü oyuncu, bulunduğu takımı yukarı çekmek konusunda ligin en iyi isimleri arasında kuşkusuz. Ama Denver’ın yakın geleceğinde bunun kadar önemli olan bir gerçek daha var. Jokic-Murray-Porter üçlüsü, hala ortalama genç sayılır ve olgunluk dönemlerine yeni yeni yaklaşıyorlar. Bu gerçek, Denver’ın başarıya ulaşma denemelerinde henüz yolu yarılamadığını gösteriyor.
Fakat bu üçlünün şampiyonluk için yeterli olup olmadığı, sakatların sahalara nasıl döneceği belirsizliğini korumaya devam ediyor.
6. Golden State Warriors
Son iki sezonu rölantide geçiren Golden State Warriors, bu sezon büyük üçlüsünü tekrardan bir araya getirdi ve şampiyonluğa ulaştı. Öyle bir takım kültürü var ki, bir şekilde kendilerini üst düzey takımlar arasına atabiliyorlar.. Burada aslan payı tabi ki onları bir araya getiren yönetime ait.
Curry, Klay ve Green üçlüsü yaşlanmaya devam ediyor fakat birkaç yıl daha bu takımı üst seviyelerde tutabilecek kapasiteye sahipler. Bu da Warriors’ı listenin ilk 10 sırasına yazmak konusunda daha rahat hissetmemizi sağlıyor. Bu üçlü yavaş yavaş sona yaklaşırken, Warriors yönetimi Poole, Kuminga gibi gençleri bulup hazırlamaya devam ediyor.
Bu organizasyonda artık kazanma alışkanlığı ve takım kültürü oluşmuş durumda. Bundan ötürüdür ki, büyük üçlü birkaç yıl sonra eski etkisini yitirse bile onlardan bayrağı devralacak, takımı bu seviyelerde tutabilecek isimleri bulabileceklerini düşünüyorum.
Maaş bütçesi anlamında elleri epey kısıtlı. 2023-24 sezonunda yalnızca Curry ve Klay 95 milyon maaş alıyor. Fakat buradan sonra biraz daha rahatlıyorlar ve draft haklarını da almalarıyla birlikte hamle imkanları açılıyor.
7. Phoenix Suns
Phoenix Suns da kendi çekirdeğini kendisi oluşturan bir ekip. Yıllarca bu oyunculara sabır gösterdiler ve şimdi de meyvesini alıyorlar. Bu sezon istediklerini alamadılar ancak rotasyonun önemli oyuncuları olgunluk dönemine bile girmedi. Ayrıca 2022 hariç tüm draft hakları ellerinde.
2020-21’de NBA Finallerine ulaşan Phoenix, genç ve veteran oyuncu dengesini çok iyi kurmuş durumda. Bu sayede tecrübe ve kazanma alışkanlığı kazanmaya devam ediyorlar. Ligin en komple takımlarından birisine sahip olan Phoenix, ligin en iyi saha içi liderlerinden olan Chris Paul’a sahip. 2 yıllık kontratı bulunan 36 yaşındaki oyun kurucu, başarının anahtarını elinde tutuyor ve yıllanmış şarap misali kariyerine devam ediyor.
Phoenix’in geleceğine dair soru işaretleri tabi ki mevcut. Kısa vadede Deandre Ayton’ın kontratı, uzun vadede Chris Paul’ün yaşı bunlardan bazıları. Ayton’ın takımda tutacaklar mı? Giderse yerini nasıl dolduracaklar? Bu sorular, takımın kısa vadede kaderini belirleyecek. Fakat takımın genel menajeri James Jones, bu konuda yeterince güven veriyor ve gemiyi en doğru şekilde limana yanaştıracağına dair kimsenin şüphesi yok.
8. Miami Heat
Miami Heat, buradaki ilk 7 takıma kıyasla daha fazla soru işaretine sahip. Jimmy Butler’ın kontratı, Kyle Lowry’nin yaşı, Butler sonrasında takımın yıldızının kim olacağı bunun başlıcaları.
Fakat Miami, ligin en iyi yönetilen takımlarından. Ligde Pat Riley ve Erik Spoelstra’nın verdiği güveni çok az kişi veriyor. Bu ikili, zengin bir tarihe sahip olmayan Miami’de bir kültür oluşturmayı başardı ve burada oldukları sürece, bu takımın NBA’in kaliteli takımları arasında yer alacağını öngörmek mümkün. Birkaç sene önce Heat’in en iyi oyuncularının Hassan Whiteside ve Goran Dragic olduğunu hatırlatmakta yarar var. Pat Riley bu takıma hızlı bir dönüşüm yaşattı ve kalitesini bir kez daha belli etti.
Miami organizasyonundaki bir diğer güven veren faktör ise oyuncu izleme ekibi. Spoelstra’nın sistemine uyan parçaları bulmakta çok başarılılar ve Miami bu sayede rotasyonunu ucuz yollu bir şekilde doldurabiliyor.
Bam Adebayo ve Tyler Herro, henüz takımın ana sürükleyicisi olabilecek kapasitede olduklarını gösteremediler. Fakat Pat Riley’in bu sözünü ettiğim yıldız oyuncuyu serbest oyuncu piyasasından bulmayı planladığı ise daha önce kanıtlanmış bir gerçek. Jimmy Butler ise yaşının ilerlemesine rağmen hala oynamaya devam ediyor.
9. Philadelphia Sixers
Philadelphia Sixers, Ben Simmons krizinden kağıt üstünde en iyi şekilde çıkmayı başardı. Takımın ihtiyaç duyduğu yaratıcı guarda kavuşmuşlardı fakat Harden’ın eski Harden olmadığı gerçeği, Philadelphia cephesinde bazı soru işaretleri yarattı. Yine de Harden’ın geçmişinden ötürü kredisi yüksek.
Şu an izlediğimiz ve 33 yaşına girecek olan Harden, maksimum kontrat alması halinde takımın geleceğinde büyük bir soru işareti yaratabilir ve ileride elden çıkarması zor bir oyuncu haline gelerek takıma zarar verebilir. Fakat önümüzdeki birkaç yıllık süreci düşünecek olursak, kariyeri düşüşe geçen James Harden bile, Joel Embiid ile birlikte bu takımı üst seviyede tutmaya yetecektir. Takımın net şampiyonluk adayı olarak anılıp anılmayacağını ise Harden’ın form durumu belirleyecek.
Sixers’ın kısa vadeli hedeflerden vazgeçeceklerini ve farklı bir yola sapacaklarını düşünmek yanlış olur. Joel Embiid gibi bir hücum gücü bu takımda olduğu sürece ligin kaliteli takımları arasında yer alacaklar.
10. Dallas Mavericks
Dallas Mavericks’in net bir şampiyonluk takımı olduğunu iddia etmek zor. Bunun sebebi, takımın merkezinde yer alan Doncic’in etrafındaki parçaların yeterli kaliteye sahip olmaması ve kadro derinliği bakımından soru işareti barındırmaları.
Uzun bir süre ligin en iyi birkaç oyuncusu arasında yer alacak olan Luka Doncic’in varlığı, bu takımın geleceğine dair güvence sağlıyor. Doncic, tek başına bir takımı üst seviyelere yaklaştıracak yeteneğe sahip. Keza koçluk kariyerinin başında yer alan 49 yaşındaki Jason Kidd de eski yıllarına oranla baya ilerleme sağlamış durumda. Fakat Dallas ileride şampiyonluğa ulaşmak istiyorsa, bunu yalnızca Doncic’e bağlı kalarak başarması pek mümkün değil. Mutlaka onun etrafını kuvvetlendirmeleri ve destek getirmeleri gerekiyor. Tam da bu noktada asıl sorunlar baş gösteriyor.
Doncic ile mükemmel bir uyum içerisinde olan ve onu çok iyi tamamlayan Jalen Brunson’ı New York Knicks’e kaptırdılar. Tam Dallas’ta bir şeyler yoluna girmişken bu kayıp onların canını yakabilir. Peki onun yerini nasıl dolduracaklar? Takımda çift haneli maaş alan Tim Hardaway, Dwight Powell, Davis Bertans gibi isimler tek başlarına yıldız oyuncu getirmeye yetmiyor. Dallas, Doncic’ten ötürü her türlü kaliteli bir takım olacak ancak etrafındaki oyuncu grubu tavanı belirleyecek.
11. New Orleans Pelicans
EUROLEAGUE GAMECENTER TV BENİM TAKIMIMVİDEO GALERİ
HOME•TR (TURKİSH)•TRADEMARKS•
NBA: Gelecek 5 Senenin Güç Sıralaması
05/TEM/22 13:54
Eurohoops Fırın, önümüzdeki beş yıllık sürecin güç sıralamasını belirliyor.
by Berkay Terzi / [email protected]
NBA’de geleceğe yönelik tahminler yapmak her zaman eğlencelidir. Özellikle takımların birkaç sene sonrasında nerede olacağını düşünmek, işleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Tabi ki bunu kestirmek çok güç çünkü günümüz NBA’inde her şey çabucak değişebiliyor. Yine de ileriye dönük projeksiyonların keyfine engel değil. Biz de kağıt kalemi çıkardık ve beyin fırtınası yaparak önümüzdeki 5 yıllık süreçte en başarılı takımların kimler olacağını düşündük.
Ancak şöyle bir not düşmek gerek: Bu liste, “5 yıl sonra ligin en iyi ve en kötü takımları kim olacak” listesi değil. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde hangi takımlar daha çok başarı kazanabilir, hangileri vasat şekilde devam edecek mantığıyla yapılmış bir liste.
Eurohoops Fırın, önümüzdeki beş yıllık sürecin projeksiyonunu yapıyor.
1. Boston Celtics
Bu sezonki performansıyla büyük sükse yapan Boston, ligin en iyi kanat ikililerinden Jayson Tatum ve Jaylen Brown’a sahip. Üstelik, bu iki oyuncu da henüz olgunluk dönemine girmiş değil. Genç yıldızlar, Boston geleceğinin sigortası durumunda. DPOY ödülü kazanan Marcus Smart ve DPOY adayı Robert Williams’a değinmedim bile.
Saha dışına bakacak olursak, Danny Ainge döneminde sürüyle hata sayabiliriz fakat Brad Stevens, genel menajerliğe soyunduğu ilk senesinde gayet başarılı işlere imza attı. 45 yaşındaki Stevens’ın önünde uzun bir gelecek var. Sahanın içinden gelip yıllardır Boston’ın çekirdeğiyle birlikte yoğrulduğu için takımın ihtiyaçlarını daha iyi gözlemleyip daha yerinde hamleler yapabiliyor.
Yoncalar, birkaç yıldır sezonu hayal kırıklığıyla kapatıyordu ancak bu sezon NBA Finallerine yükselerek geleceklerinin parlak olduklarını kanıtladılar. Malcolm Brogdon hamlesiyle takıma önemli bir takviye yaptılar. Önümüzdeki sene şampiyonluğun en büyük favorisi olacaklar.
2. Memphis Grizzlies
Ligin en genç kadrosuna sahip olan Memphis’te en yaşlı oyuncu 28 yaşında. Buna rağmen playoffta tur geçip tecrübe kazanmayı başardılar ve önlerinde uzun bir yol var. Memphis hiçbir zaman ilgi çekici bir şehir olmadı fakat serbest oyuncu piyasasına ihtiyaç duymadan şu çekirdeği oluşturabilmek bile başlı başına bir yönetim başarısıdır.
Ve daha da önemlisi, Memphis Grizzlies‘ın tüm draft hakları kendisinde. Yani Memphis, bu haklar aracılığıyla, bir yandan genç nüvesi olgunlaşırken öbür yandan kadrosuna taze kan ekleyebilir. Veya bir noktada takımı daha da kuvvetlendirmek isterlerse, bu draft haklarını takasta kullanarak kadronun tavanını yükseltecek isimlerin peşine düşebilir.
Memphis, gerek çekirdeği ve hamle esnekliği, gerekse saha içi ve dışındaki yönetimiyle şu anda NBA’in geleceği en parlak takımları birisi konumunda.
3. Milwaukee Bucks
Memphis henüz yolun başında. Boston hedefinden bir adım uzaklıkta. Fakat kendi çekirdeğini oluşturup sabreden ve doğru hamlelerle başarıya ulaşan bir takım zaten mevcut: Milwaukee Bucks.
Giannis Antetokounmpo olduğu sürece, Milwaukee’nin her sene elit takımlar arasına yazılacağını kolaylıkla ileri sürebiliriz. Takımın tavanını tabi ki Giannis’in etrafındaki destek ekibinin kalitesi belirleyecek fakat MVP ödüllü Yunan oyuncu, sizin takımınızı tek başına belli bir seviyeye getirebiliyor.
Takımın sahip olduğu kontratlara bakacak olursak, 2020-21’de şampiyonluk kazanan çekirdeğin bir süre daha birlikte forma giyeceğini söyleyebiliriz. Zaten Milwaukee’nin ana yıldızlarının da takımdan ayrılmak isteyeceğini hiç sanmıyorum. Bu yüzden Bucks’ın yakın geleceğine dair pek fazla soru işareti bulunmuyor.
Jrue Holiday takasında verilen draft hakları, takımın hamle esnekliğini kısıtlayabilir. Rotasyon parçaları da iyice yaşlandığından ötürü, Milwaukee yönetimi yıldızlarının etrafını doldurmakta biraz güçlük yaşayabilir. Buna rağmen Giannis’in varlığı güven veriyor.
4. Los Angeles Clippers
Birkaç yıl önce şampiyonluk parolasıyla çıkılan yolda şu ana kadar işler beklenildiği gibi gitmedi. Denver’a 3-1’den verilen seri, ardından Kawhi’ın sakatlığı derken Clippers bir türlü istediği başarıya ulaşamadı. Fakat şansları bitmiş değil ve her zamankinden daha güçlü geliyorlar.
Kawhi Leonard ve Paul George, 2022-23 sezonundan itibaren 2+1 yıllık kontrata sahipler. İkisinin de düşüşe geçmeden önceki son yılları bunlar. Clippers’ın elinin her zamankinden daha güçlü olduğunu söylememin sebebi ise, sezon ortasında Norman Powell ve Robert Covington hamlesiyle birlikte kadroya derinlik ve esneklik kazandırmaları. Keza John Wall hamlesi de takım için faydalı olabilir.
Kawhi ve George sonrası dönem, şu anda Clippers’ın en son düşündüğü şey. Sağlıklı kalmaları halinde Clippers’ın birkaç yıl daha NBA şampiyonluğuna aday olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da yakın geleceklerinin parlak olduğunu göstermeye yeter de artar bile. Ancak burada kilit sözcük: Sağlık.
5. Denver Nuggets
2021-22 NBA sezonu, Jamal Murray ve Michael Porter’ın sakatlıklarıyla birlikte boşa gitmiş bir sezondu Denver adına. Fakat önümüzdeki yıl bu ikiliyi geri kazanacaklar ve geleceğe daha umutlu bakmak adına ellerinde tekrardan bir fırsat olacak.
Denver Nuggets’ın elindeki en güçlü koz, tabi ki Nikola Jokic’in varlığı. MVP ödüllü oyuncu, bulunduğu takımı yukarı çekmek konusunda ligin en iyi isimleri arasında kuşkusuz. Ama Denver’ın yakın geleceğinde bunun kadar önemli olan bir gerçek daha var. Jokic-Murray-Porter üçlüsü, hala ortalama genç sayılır ve olgunluk dönemlerine yeni yeni yaklaşıyorlar. Bu gerçek, Denver’ın başarıya ulaşma denemelerinde henüz yolu yarılamadığını gösteriyor.
Fakat bu üçlünün şampiyonluk için yeterli olup olmadığı, sakatların sahalara nasıl döneceği belirsizliğini korumaya devam ediyor.
6. Golden State Warriors
Son iki sezonu rölantide geçiren Golden State Warriors, bu sezon büyük üçlüsünü tekrardan bir araya getirdi ve şampiyonluğa ulaştı. Öyle bir takım kültürü var ki, bir şekilde kendilerini üst düzey takımlar arasına atabiliyorlar.. Burada aslan payı tabi ki onları bir araya getiren yönetime ait.
Curry, Klay ve Green üçlüsü yaşlanmaya devam ediyor fakat birkaç yıl daha bu takımı üst seviyelerde tutabilecek kapasiteye sahipler. Bu da Warriors’ı listenin ilk 10 sırasına yazmak konusunda daha rahat hissetmemizi sağlıyor. Bu üçlü yavaş yavaş sona yaklaşırken, Warriors yönetimi Poole, Kuminga gibi gençleri bulup hazırlamaya devam ediyor.
Bu organizasyonda artık kazanma alışkanlığı ve takım kültürü oluşmuş durumda. Bundan ötürüdür ki, büyük üçlü birkaç yıl sonra eski etkisini yitirse bile onlardan bayrağı devralacak, takımı bu seviyelerde tutabilecek isimleri bulabileceklerini düşünüyorum.
Maaş bütçesi anlamında elleri epey kısıtlı. 2023-24 sezonunda yalnızca Curry ve Klay 95 milyon maaş alıyor. Fakat buradan sonra biraz daha rahatlıyorlar ve draft haklarını da almalarıyla birlikte hamle imkanları açılıyor.
7. Phoenix Suns
Phoenix Suns da kendi çekirdeğini kendisi oluşturan bir ekip. Yıllarca bu oyunculara sabır gösterdiler ve şimdi de meyvesini alıyorlar. Bu sezon istediklerini alamadılar ancak rotasyonun önemli oyuncuları olgunluk dönemine bile girmedi. Ayrıca 2022 hariç tüm draft hakları ellerinde.
2020-21’de NBA Finallerine ulaşan Phoenix, genç ve veteran oyuncu dengesini çok iyi kurmuş durumda. Bu sayede tecrübe ve kazanma alışkanlığı kazanmaya devam ediyorlar. Ligin en komple takımlarından birisine sahip olan Phoenix, ligin en iyi saha içi liderlerinden olan Chris Paul’a sahip. 2 yıllık kontratı bulunan 36 yaşındaki oyun kurucu, başarının anahtarını elinde tutuyor ve yıllanmış şarap misali kariyerine devam ediyor.
Phoenix’in geleceğine dair soru işaretleri tabi ki mevcut. Kısa vadede Deandre Ayton’ın kontratı, uzun vadede Chris Paul’ün yaşı bunlardan bazıları. Ayton’ın takımda tutacaklar mı? Giderse yerini nasıl dolduracaklar? Bu sorular, takımın kısa vadede kaderini belirleyecek. Fakat takımın genel menajeri James Jones, bu konuda yeterince güven veriyor ve gemiyi en doğru şekilde limana yanaştıracağına dair kimsenin şüphesi yok.
8. Miami Heat
Miami Heat, buradaki ilk 7 takıma kıyasla daha fazla soru işaretine sahip. Jimmy Butler’ın kontratı, Kyle Lowry’nin yaşı, Butler sonrasında takımın yıldızının kim olacağı bunun başlıcaları.
Fakat Miami, ligin en iyi yönetilen takımlarından. Ligde Pat Riley ve Erik Spoelstra’nın verdiği güveni çok az kişi veriyor. Bu ikili, zengin bir tarihe sahip olmayan Miami’de bir kültür oluşturmayı başardı ve burada oldukları sürece, bu takımın NBA’in kaliteli takımları arasında yer alacağını öngörmek mümkün. Birkaç sene önce Heat’in en iyi oyuncularının Hassan Whiteside ve Goran Dragic olduğunu hatırlatmakta yarar var. Pat Riley bu takıma hızlı bir dönüşüm yaşattı ve kalitesini bir kez daha belli etti.
Miami organizasyonundaki bir diğer güven veren faktör ise oyuncu izleme ekibi. Spoelstra’nın sistemine uyan parçaları bulmakta çok başarılılar ve Miami bu sayede rotasyonunu ucuz yollu bir şekilde doldurabiliyor.
Bam Adebayo ve Tyler Herro, henüz takımın ana sürükleyicisi olabilecek kapasitede olduklarını gösteremediler. Fakat Pat Riley’in bu sözünü ettiğim yıldız oyuncuyu serbest oyuncu piyasasından bulmayı planladığı ise daha önce kanıtlanmış bir gerçek. Jimmy Butler ise yaşının ilerlemesine rağmen hala oynamaya devam ediyor.
9. Philadelphia Sixers
Philadelphia Sixers, Ben Simmons krizinden kağıt üstünde en iyi şekilde çıkmayı başardı. Takımın ihtiyaç duyduğu yaratıcı guarda kavuşmuşlardı fakat Harden’ın eski Harden olmadığı gerçeği, Philadelphia cephesinde bazı soru işaretleri yarattı. Yine de Harden’ın geçmişinden ötürü kredisi yüksek.
Şu an izlediğimiz ve 33 yaşına girecek olan Harden, maksimum kontrat alması halinde takımın geleceğinde büyük bir soru işareti yaratabilir ve ileride elden çıkarması zor bir oyuncu haline gelerek takıma zarar verebilir. Fakat önümüzdeki birkaç yıllık süreci düşünecek olursak, kariyeri düşüşe geçen James Harden bile, Joel Embiid ile birlikte bu takımı üst seviyede tutmaya yetecektir. Takımın net şampiyonluk adayı olarak anılıp anılmayacağını ise Harden’ın form durumu belirleyecek.
Sixers’ın kısa vadeli hedeflerden vazgeçeceklerini ve farklı bir yola sapacaklarını düşünmek yanlış olur. Joel Embiid gibi bir hücum gücü bu takımda olduğu sürece ligin kaliteli takımları arasında yer alacaklar.
10. Dallas Mavericks
Dallas Mavericks’in net bir şampiyonluk takımı olduğunu iddia etmek zor. Bunun sebebi, takımın merkezinde yer alan Doncic’in etrafındaki parçaların yeterli kaliteye sahip olmaması ve kadro derinliği bakımından soru işareti barındırmaları.
Uzun bir süre ligin en iyi birkaç oyuncusu arasında yer alacak olan Luka Doncic’in varlığı, bu takımın geleceğine dair güvence sağlıyor. Doncic, tek başına bir takımı üst seviyelere yaklaştıracak yeteneğe sahip. Keza koçluk kariyerinin başında yer alan 49 yaşındaki Jason Kidd de eski yıllarına oranla baya ilerleme sağlamış durumda. Fakat Dallas ileride şampiyonluğa ulaşmak istiyorsa, bunu yalnızca Doncic’e bağlı kalarak başarması pek mümkün değil. Mutlaka onun etrafını kuvvetlendirmeleri ve destek getirmeleri gerekiyor. Tam da bu noktada asıl sorunlar baş gösteriyor.
Doncic ile mükemmel bir uyum içerisinde olan ve onu çok iyi tamamlayan Jalen Brunson’ı New York Knicks’e kaptırdılar. Tam Dallas’ta bir şeyler yoluna girmişken bu kayıp onların canını yakabilir. Peki onun yerini nasıl dolduracaklar? Takımda çift haneli maaş alan Tim Hardaway, Dwight Powell, Davis Bertans gibi isimler tek başlarına yıldız oyuncu getirmeye yetmiyor. Dallas, Doncic’ten ötürü her türlü kaliteli bir takım olacak ancak etrafındaki oyuncu grubu tavanı belirleyecek.
11. New Orleans Pelicans
Bu sezon draftta Dyson Daniels ve EJ Liddell seçimleriyle takımının rotasyonunu genişleten New Orleans Pelicans, Zion Williamson’ın dönüşüyle birlikte çok tehlikeli bir hücum takımı haline gelebilir. Bu sezon Zion olmadan playoff yapıp Suns’tan iki maç çaldılar ve böylelikle önümüzdeki yıllar için umut sağladılar. Takımın çekirdeğinde Zion ve Ingram gibi iki genç yıldızın olması geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor.
Genç yıldızlarının yanına Herb Jones, Trey Murphy gibi görev adamlarını ekleyen Pelicans, aynı zamanda McCollum ve Valanciunas gibi iki veterana sahip. Pelicans, sağlıklı kalması durumunda önümüzdeki sene playoff yapacaktır. Sonraki 4 senede ise önleri açık. Fakat burada Zion Williamson’ın sağlık durumu son derece kritik.
Ayrıca Pelicans’ın tüm draft hakları elinde bulunuyor. Bunlara ek olarak Lakers ve Bucks’ın birkaç draft hakkı da ellerinde. Bu şu anlama geliyor: Pelicans, eğer ileride bir gün Zion ve Ingram’ın yanına üçüncü bir kaliteli oyuncuyu eklemek isterse, elinde bunu yapabilecek malzeme var.
12. Atlanta Hawks
Geçtiğimiz günlerde Trae Young’ın yanına Dejounte Murray’i eklemeyi başaran Atlanta Hawks, bu guard ikilisinden ötürü geleceğe daha umutla bakıyor. Açıkçası Hawks’ta hala belirsizlikler mevcut fakat takımın ana çekirdeğini oturtmayı başardılar. Hala önümüzdeki 5 yıl içerisinde şampiyonluk yaşayacaklarını söylemek güç.
Şu anda bile şampiyonluk takımı olmaktan uzaktalar. Fakat ligin kaliteli takımları arasında bulunacaklarına şüphe yok. John Collins’in akıbeti, Deandre Hunter’ın sakatlık sorunları gibi kafa kurcalayan konuları bir kenara bırakırsak, iki All-Star guardı bir araya getirerek doğru bir kumar oynadılar.
Yakın zamanda draft hakkı vererek girişecekleri bir takas yok ancak ileride lazım olursa, ellerinde 2029’a kadar hala 5 adet draft hakkı mevcut. Hawks’ın sorunu şu: Şampiyonluk takımı olmamalarına rağmen kadroya ödedikleri para çok fazla. Yani bu kadar para ödüyorsanız, başarılı bir takım olmanız gerek. Fakat Hawks bu sezon ilk turda elendi. Ayrıca seneye Dejounte’nin kontrat sorunuyla da karşı karşıya gelecekler.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994405208199270490/daw.jpg)
13. Toronto Raptors
Aslında şu anda Toronto Raptors’ın geleceği çok parlak diyemeyiz. VanVleet ve Siakam gibi oyuncular belli bir yaşa ulaştı. Scottie Barnes’ın ne seviyede bir oyuncu olacağı hala muamma. Ancak bu takımın geleceğine dair umut veren şey, yönetim kalitesi. Genel menajer Masai Ujiri, bugüne kadar girdiği tüm savaşları kazanmış bir yönetici. Şimdilerde ise Kevin Durant takasıyla adı geçiyor.
Toronto, şu anda “orta şeker takım” tabirinin karşılığı gibi. Ellerindeki isimler onları kötü bir takım olmaktan kurtarıyor ancak üst düzey ekipler arasına çıkartacak kadar da yeterli değil. Bu noktada ya bir yıldız hamlesi ya da draftta şapkadan çıkacak bir tavşan (Scottie dışında) onları kurtarabilir. Bu noktada ipler tamamen Ujiri’nin elinde olduğu için Toronto’nun geleceğine dair pozitifim.
Ayrıca Nick Nurse’ten de bahsetmek gerek. Nurse, elindeki her oyuncuyu bir şekilde sistemine dahil edip katkı almayı başarıyor. Yönetim başarısı, koç kalitesinin yanı sıra, 2030 yılına kadarki tüm draft haklarını ellerinde tutuyorlar. Bu da ani bir kararla takıma Durant gibi bir yıldız çekmek konusunda en büyük güvenceleri. Toronto’nun hamle imkanı geniş. Bu yüzden uzun bir süre orta şeker takım olarak devam edeceklerini sanmam.
14. Minnesota Timberwolves
Geçtiğimiz günlerde yaptıkları Rudy Gobert hamlesi, takımın geleceğine dair kafamdaki soru işaretlerini arttırdı. Draft haklarının büyük çoğunluğunu Utah’a teslim ettiler. Gobert gibi tartışmalı bir oyuncunun 4 yıl 170 milyon dolarlık kontratını aldılar. Belki o hamleyi yapmasalar biraz daha yukarıya bile yazılabilirlerdi.
Muhtemelen Minnesota yöneticileri de “elimizde Towns ve Edwards var, draft hakkına ihtiyacımız olmaz” şeklinde düşünmüş olacaklar ki böyle radikal bir hamleye imza attılar. Görünüşe göre bu ikili uzun süre Timberwolves forması giymeye devam edecek. Bu da takımın geleceğindeki en büyük güvence. Bu ikili, Timberwolves’u belli bir kalitenin üstüne ulaştırmayı başaracaktır. Bu sezon da bunun fragmanı niteliğindeydi diyebiliriz.
Tek sorun, Gobert’in yaşı ve kontratı. Rudy Gobert çok iyi bir normal sezon oyuncusu olsa da, playofflar geldiğinde aldığı paranın karşılığını vermiyor. Bu da Timberwolves’un önünü tıkayan en büyük engel olabilir. Yalnızca saha içinde değil, saha dışında da kontratı sebebiyle elden çıkarması zor bir takas parçası haline gelebilir.
15. Los Angeles Lakers
Aslında LeBron James ve Anthony Davis gibi yıldızlara sahip olan bir takımın 16. sıraya yazılması ne kadar doğru tartışılır. Ancak Russell Westbrook, takımın yan parçaları ve hamle imkanları, LeBron’un biten kontratı, Anthony Davis’in sakatlık sorunları gibi Lakers yönetimine endişe verecek birçok konu başlığı mevcut.
Bu sezon playoffların dışında kalan Lakers’ta gündemdeki Kyrie Irving takası belirleyici olacak. Kyrie’yi takıma getirmek, Lakers’ın başarı umutlarını iki misli arttıracağı gibi, LeBron’u da takımla yeni sözleşme imzalamaya ikna edebilir. LeBron, şu anda yeni sözleşmeye imza atmak için takımın yaz döneminde yapacağı hamleleri bekliyor. 2023 yazında burada kalacağına dair hiçbir garanti yok. Lakers’ın kağıt üstünde yıldızları fark yaratıcı olsa da, geleceğinde bu kadar belirsizlik olması onların listede düşmesine sebebiyet verdi.
Ayrıca draft haklarına bakacak olursak, orada da durum iç açıcı değil. LeBron sonrası dönemde bu takımın ne yapacağı muamma. İlk öncelik tabi ki LeBron’u iki yıl daha takımda tutmak olacak ancak onun sonrasında şehir cazibesini kullanıp serbest piyasadan yıldız çekmek dışında elle tutulur başka bir plan yok.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/994405437799682078/sa1.jpg)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994730110169124988/Screenshot_46.png)
Belediye Tarafından 6 Pilot Bölgeye Start Verildi!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 8 TEMMUZ 2022, CUMA 01:24 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Vice Şehri Belediyesi şehrin belirli bölgelerinde çalışmalarına başladı! Son zamanlarda halkın bir çok isteğine kulak veren Vice Şehri Belediyesi yönetim kurulu tarafından halkın sempatisini kazanılmaya başlanıldı! Şehir de yaşanan siyasi kaoslardan ötürü memnuniyetsizlik çıkarılan sokaklarda an itibari ile insanların yüzler gülmeye başladı!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994730109560950925/Screenshot_48.png)
Vice Şehri Belediyesi tarafından belirlenen şehrin toplam 6 (altı) pilot bölgesinde yol çalışmaları başlanıldı! Şehir de ulaşım, eğitim, sosyal hizmet alanlarının birer birer faaliyete geçmesi adına Vice Şehri Belediye Başkanı Alycia Kasparov'dan "start" düğmesine basıldı! Gün içerisinde belediye tarafından özel olarak seçilmiş işciler, Maria Beach'de bulunan köprü üzerinde çalışmaları hız kesmeden devam ediyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994730109850366033/Screenshot_47.png)
Çalışma bölgesinden sorumlu Vincent Rowland, Julya Yalenchka önderliğinde gerçekleşen yayınımızda kameraların karşısında olmayı es geçmedi. Rowland'ın açıklamaları ise şu şekilde:
Vice Şehri Belediye Başkanı Alycia Kasparov'un bu kararı desteklemesi sonucu halkımızın ulaşım kaynakları bakımından problem yaşamaması üzerine en iyi verimi çalışmalarımıza aktarmaya çalışıyor, gün geçtikçe halkın memnuniyetini kazanmaya devam ediyoruz. Şehirde özel olarak belirlenen toplam 6 (altı) pilot bölgenin bir tanesi Maria Beach olmasının yanı sıra diğer bölgelerin çalışma konumları ise daha çok Vice şehri vatandaşlarının ortalama vakit geçirdikleri konumdan ibaret olacak.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/994730109049262171/Screenshot_49.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka & M.Caron & W.Alvarez[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/995059246557298759/samp_08_07_2022_22_38_43.png)
VICE ÜNİVERSİTESİNDEN MÜTHİŞ BİR FESTİVAL
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 8 TEMMUZ 2022, CUMA, BRUNO CANTONA TARAFINDAN (evet, tarafından)
8 Temmuz günü, Vice şehri için harika bir festivale sahne oldu. Vice Üniversitesi tarafından hazırlanan VICEFEST, büyük ve görkemli bir etkinlik ile akşam saatlerinde gerçekleştirildi. Vice Radio'dan Randolph Mitchell'ın sunumu ile de paylaşılan bu festivalde adeta yıldız fırtınası esti. Vice Şehri Belediye Başkanı Alycia Kasparov, festivalin başlangıcında insanları selamladı ve eğlence Poltergeist grubunun müthiş performansı başladı. Ardından sırayla Rock'n Ronin, sahnelere müthiş bir geri dönüş yapan Marlene "Marley" Weingard, JocKill, MetalVice ve Ronin grubu mükemmel müzikleri ile katılımcıları eğlendirdi. Festivale katılım oldukça yoğunken, yapılan geri dönüşler oldukça olumluydu.(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/995059244959285248/samp_08_07_2022_22_05_30.png)FOTOGALERİ
(https://media.discordapp.net/attachments/768541493618278420/995059245684899951/samp_08_07_2022_22_20_03.png?width=1193&height=671)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/995059246112714772/samp_08_07_2022_22_28_37.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/995059247261954078/samp_08_07_2022_22_49_01.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/995059247639445565/samp_08_07_2022_22_59_55.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/995060237969141860/samp_08_07_2022_23_13_49.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORBruno CantonaHABERBruno CantonaKAMERAJack Leavigne & Julya Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Dünya üzerinde en yüksek seviyede basketbolun oynandığı organizasyon olan NBA, bunu başarmak için A’dan Z’ye her katmanını rekabetçiliği arttırmak misyonuna uygun şekilde dizayn ediyor.
Takımların eşit maaş bütçesine sahip olması, ligi alt sıralarda bitiren ekiplerin her sene draftın üst sıralarından lige giren genç yetenekleri seçme imkanı bulması, 2020-21 sezonuyla birlikte uygulamaya giren play-in turnuvasıyla birlikte lig genelindeki hedefsiz takım sayısını minimuma indirme çabası; rekabetçiliği arttırmak için organizasyonun uyguladığı sistemlerden sadece birkaçı.
Artık lig genelinde çok geniş bir yetenek havuzu var. Neredeyse her takımın bir yıldız oyuncusu olduğu gibi kaliteli rol oyuncusu popülasyonu da hiç olmadığı bir seviyeye çıkmış durumda. Özellikle playofflarda üst seviye koçların rakipteki zaafları bulunan oyuncuları direkt sahanın dışına atmayı becerebilmesi, artık rol oyuncularından da spesifik görevlerden fazlasının beklendiğini kanıtlıyor.
Her takım da hamlelerini buna göre yapıyor/yapmaya çalışıyor. Genç ve potansiyelli oyunculardan kaliteli rol oyuncusu çıkarabilmek, her organizasyon için altın değerinde. Burada da işin içine G League dahil oluyor.
NBA’in yan ligi olarak konumlanan G League; oyuncuları, koçları, hakemleri, antrenörleri NBA’e hazırlama görevini üstlenirken aynı zamanda ligin araştırma ve geliştirme laboratuvarı olarak karşımıza çıkıyor. 29 takımdan oluşan ligin 28 takımı, bir NBA organizasyonuyla birebir ortaklık içerisinde işlerini yürütüyor.
Ligde fırsat bulmayı amaçlayan oyunculara harika bir olanak sağlayan G League, genç yetenek devirdaimini mükemmelleştiren NBA’in de en önemli katmanlarından biri.
Peki ya G League, şu anki halini nasıl aldı? Kuruluş süreci nasıldı? Şu anda gördüğü işlevler neler? Bugünkü yazımızda bu sorulara odaklanacağız.
NBDL, D League ve Sonunda G League
İlk olarak 2001-02 sezonunun başlangıcıyla birlikte NBDL adıyla kurulan ligte genellikle Amerika’nın güneydoğusundaki eyaletlerden sekiz takım mücadele ediyordu.
2005 yılının Mart ayına kadar sekiz takımla devam eden organizasyon, o sene büyük değişimler yaşadı. Öncelikle adı artık NBA D League olmuştu. Uzun yıllar boyunca NBA’in komisyonerliğini yapan David Stern’in aklında ise bu ligi daha da genişletmek vardı.
Bu amaçla 2005 yılında takım sayısını 15’e çıkaran Stern, organizasyonda bulunan her takımın bir yada birden fazla NBA takımıyla ortaklık kurmasını, böylece NBA için bir nevi altyapı görevi gören bir platformun oluşmasını hedefliyordu.
Bu vizyonla ilerleyen lig, 2006’dan 2009’a birçok takımın dahil olmasıyla iyice genişledi. Bu süreçte lige dahil olan Los Angeles Lakers‘ın direkt olarak sahiplik yaptığı Los Angeles D-Fenders, bir NBA takımının direkt olarak sahiplendiği ilk D League takımı olarak kayıtlara geçiyordu.
2009 yılında Houston Rockets, Rio Grande Valley Vipers takımıyla bağlantı kurdu ve bu takım, sadece bir NBA takımıyla ortaklığı olan ilk takım oldu. Bu durum, NBA genelinde yeni bir trendi başlatıyordu.
2015 yılında son birden fazla NBA takımıyla bağlantısı bulunan Fort Wayne Mad Ants’in de Indiana Pacers ile anlaşması üzerine ligde her takımın artık sadece bir NBA organizasyonuyla ortaklığı bulunuyordu. Artık D League’de herhangi bir NBA takımıyla bağlantısı bulunmayan bir ekip kalmamıştı.
Bu da diğer NBA organizasyonlarına örnek oldu. 2015 yılında Toronto Raptors, Raptors 905 adı altında kendi D League takımını kurdu.
Raptors’ın bu hamlesini 2016 yılında da Charlotte Hornets, Brooklyn Nets ve Chicago Bulls izledi.
2017-18 sezonunda Gatorade markasıyla sponsorluk anlaşmasına varan ligin adı artık NBA Gatorade Legaue’ti. Bu isim sonradan G League olarak kısaltıldı ve lig, son halini aldı.
G League ve Faydaları
2006 yılından beri o takvim yılının sonunda 19 yaşında olmayacak oyuncuların D Legaue’te oynaması mümkün değildi. Bu da oyuncuların bir seneliğine koleje gidip ardından NBA’e yol almasına sebep oluyordu.
2019-20 sezonundan önce gelen kurala göre G Legaue’te artık NBA draftına girmeye yasal olarak izni olmayan oyuncular da oynayabilecekti. Yeni gelen bu kural, koleje gitmeyen veya gidemeyen oyuncular için de NBA’de oynamak için fırsat yaratıyordu.
Fakat belki de en büyük değişim, 2017 yazında yaşandı. Yeni toplu pazar anlaşmasına göre kadro kontenjanı 15 kişiden oluşan NBA takımları, artık iki oyuncuyla çift yönlü kontrat imzalayabilecek ve kadrosunu 17 kişiye çıkartabilecekti.
Sadece NBA’de dört sezondan az tecrübesi bulunan oyuncuların imzalayabildiği bu kontrat, G Legaue takımında forma giyebilmenin yanısıra oyunculara takımla maça çıkmasa bile antrenmanlarda yer alabilme, takımla seyahat edebilme ve maçları takımla beraber saha kenarından izleme imkanı sağlıyor.
Başlangıçta çift yönlü kontrata imza atan oyuncular 45 NBA normal sezonu maçında oynayabiliyorken bu sayı 50’ye çıkartıldı. Bu konumdaki oyuncuların takımların playoffa kalması halinde herhangi bir playoff maçında forma giyememesi de kontratın koşullarından biri.
Bütün bunlar, 2020-21 sezonunun başında NBA takımlarının kadrosunda bulunan oyuncuların %45’inin G League tecrübesi edinmiş olmasına yol açtı. Bu sayı, tarihte bir rekordu. 2021-22 sezonu öncesi ise lig genelinde oyuncuların %41’inin G League tecrübesi vardı.
Pascal Siakam, Rudy Gobert, Fred VanVleet, Christian Wood, Clint Capela, Reggie Jackson, Danny Green gibi önemli isimlerin de yer aldığı G League tecrübesi olan NBA oyuncuları listesi gittikçe genişliyor. Draftta seçilemeyen oyuncuların da şans bulabildiği G League, her geçen gün “NBA’in altyapısı” rolünü daha iyi ve daha verimli uygulamaya devam ediyor.
G League’de yer alan bütün takımların listesi:
Capital City Go-Go (Wizards)
Cleveland Charge (Cavaliers)
College Park Skyhawks (Hawks)
Delaware Blue Coats (Sixers)
Fort Wayne Mad Ants (Pacers)
Grand Rapids Gold (Nuggets)
Greensboro Sworm (Hornets)
Lakeland Magic (Magic)
Long Island Nets (Nets)
Maine Celtics (Celtics)
Motor City Cruise (Pistons)
Raptors 905 (Raptors)
Westchester Knicks (Knicks)
Windy City Bulls (Bulls)
Wisconsin Herd (Bucks)
Austin Spurs (Spurs)
Birmingham Squadron (Pelicans)
Iowa Wolves (Timberwolves)
Memphis Hustle (Grizzlies)
Oklahoma City Blue (Thunder)
Ontario Clippers (Clippers)
Rio Grande Valley Vipers (Rockets)
Salt Lake City Stars (Jazz)
Santa Cruz Warriors (Warriors)
Sioux Falls Skyforce (Heat)
South Bay Lakers (Lakers)
Stockton Kings (Kings)
Texas Legends (Mavericks)
Mexico City Capitanes
NBA G League IgniteTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Yüzde Yüz Vice 9.Bölüm | Henry Dunkirk
[YAYIN] Julya Yalenchka: ** Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Program Giriş Jeneriği**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hey, hey hey! Kısa bir süre sonrasında tekrardan merhaba Vice!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım keyifleriniz yerindedir, her şeyin yolunda gitmesini diliyor, güzel bir yayın olmasını umuyorum. Televizyon programlarının vazgeçilmez hatta kimilerine göre en iyi programı olan "Yüzde Yüz Vice" tekrardan sizlerle. Ve bildiğiniz üzere her hafta birbirinden değerli ve farklı konuklarımız yer alıyor. Bu hafta ki konuğum benim için çok değerli olmasının yanı sıra-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... beni eğiten iki kişiden biri. O Televizyon dünyasının vazgeçilmez ismi. İşte!!
[YAYIN] Julya Yalenchka: **sol eli ile Henry'i gösterir* Henry Dunkirk!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet Henry, hoş geldin. Seni konuk etmek, kendi programında, kendi oluşturduğun programda-
[YAYIN] Henry Dunkirk: **Kameraya doğru bakarak kocaman sırıtır ve yavaşça el sallar.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... konuk olmak nasıl bir duygu? **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: **gülerek** Teşekkürler Julya, merhaba Vice!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Henry, uzun bir sürenin ardından tekrardan televizyonların, kameraların karşısında olmak nasıl bir duygu?
[YAYIN] Henry Dunkirk: İnanılmaz güzel bir duygu sadece burada oturduğun zaman anlarsın bunu. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Buna sevindim, senin yerin ben de çok önem taşıyor, Henry. Gerçekten.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belki de şuanda şehrin en iyi muhabirlerinden biri yapma başarısının en büyük paylarından birisi sensin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Diğeri ise Sir Randy.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Teşekkür ederim Julya, Yüzde Yüz Vice'ı benim yokluğumda sırtlandığın için ayrıca minnettarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülümser** Ben sadece kalan mirası devam ettiriyorum, Henry.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, görüşmeyeli nasılsın? Her şey yolunda mı?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Uzun bir zaman sonra Yüzde Yüz Vice'da olmak ve Vice News'te yani yayıncılığa dair her şeyi...
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...ilk öğrendiğim yerde bulunmak heyecan ve gurur verici tabii.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bunların dışında da gayet mutlu ve huzurluyum. Aileme daha sık vakit ayırmaya başladım bu aralar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne kadar bir süredir Vice News'e hizmet verdin, Henry?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sanırım bir veya bir buçuk yıldan fazlaydı Julya.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çaylak bir muhabir olarak girdiğim Vice News bana hem mesleği hemde yöneticiliği öğretti.
[YAYIN] Henry Dunkirk: En sonunda da şirketin Başkan Yardımcısı olarak ayrıldım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sonrasını biliyorsun zaten. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya şuanda ne yapıyorsun, Henry? Hayatını nasıl? Bize aktarır mısın?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Eşimle birlikte New York'a yerleştik, üç ay önce de kızım Nicole dünyaya gözlerini açtı.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Şuan New York'ta global bir medya kuruluşunda televizyon sunuculuğunu sürdürmekteyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Senin adına çok sevindim, ayrıca tebriklerimi sunuyorum Henry. Nicole'yi öp benim için lütfen.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Öte yandan da bir label şirket ile beş albümlük bir sözleşme imzaladım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Televizyon dünyasından ayrılmadığına gerçekten çok sevindim, Henry.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Albüm, konser, yayın ve babalık... bunların hepsini aynı anda yapmak zor fakat ben bir hayli zevk alıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İşini oldukça severek yapıyorsun, hem kendine hem de bizlere zevk veriyorusn.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İşlerini yakından takip ettiğimi de belirtmek istiyorum. İnanılmazlar...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya Henry. Bir gün tekrardan Florida'da bulunan ve faaliyetlerini devam ettiren herhangi bir basın şirketi-
[YAYIN] Henry Dunkirk: Oh, buralarda hâlâ sevildiğimi bilmek güzel, teşekkürler Julya. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... sana "gel bizde çalış" diyerek bir teklifde bulunsa gelir miydin? Gelirsen hangi şirketi tercih ederdin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizler ile paylaşır mısın lütfen?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hmm, açık konuşmam gerekirse New York'ta çok mutluyum fakat özellikle teklif yapsa direkt kabul edeceğim...
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...bir şirket ve bir kişi var aslında.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sormamıza gerek var mı? **göz kırparak gülümser**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Eh, bunun cevabını ikimizde biliyorsak sormaya ne gerek var? **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Ona şüphe yok, Henry. Sen bir yıldızsın. Süper bir yıldız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve şuanda sahnede olan bütün süper yıldızların adresi belli!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bence söylememe gerek yok, sence?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Elbette, bir gün döneceksem eğer burası ikinci evim dediğim Vice News olurdu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şüphemiz yok, Henry. İnan bana.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir kaç saat önce bir Derby gecesi eğlencesi vardı, şahit oldun mu? Yayınımızı izledin mi Henry?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ayrıca eklemek isterim ki; müthiş bir yayın ve müthiş bir rekabet vardı. Yarışmacıları ek olarak
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... tebrik ederim. Umarım bu tür etkinliklerin devamı gelir. Ki gelecektir de.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet, ben uçaktayken başlamıştı o yüzden sonlarına yetişebildim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yayın esnasında Bruno bir şey söyledi; bildiğin üzere VFC'nin organizatörü Sir Randolph Mitchell.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... dördüncü sezon başvurularını halka açmış. Ne düşünüyorsun? Şehrin en büyük organizasyonlarından-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... birisi olan ki bana göre en iyisi olan VFC tekrardan kısa bir aradan sonra sahnede olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Düşüncelerini alalım lütfen.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Açıkçası Roma halkı için gladyatör eğlenceleri neyse Vice şehri halkı için de VFC aynı şeyi ifade ediyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kesinlikle şehrin en prestijli dövüş turnuvalarından birisi ve dördüncü sezonun güzel olacağına inanıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya kilit bir soru yöneltmek istiyorum sana izninle; dördüncü sezon için başvuru yapacak mısın? **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: **gülerek** Küçükken çok kavgacı bir çocuktum evet ama profesyonellerle dövüşmek pek bana göre değil.
[YAYIN] Henry Dunkirk: İyisi mi ben yine şarkı söyleyeyim, sahneye çıkayım Julya. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** İşte bu fikrine katılıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki sana bir soru daha.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **kamera arkasından bir ses: Dostum sende bir baskbetolcu vibeı var.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **kamera arkasına bakarak güler, Henry'e döner** Öyle mi, Henry?
[YAYIN] Henry Dunkirk: **Sesin geldiği yöne doğru bakıp kısa süreliğine güler ardından Julya'ya döner.**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sen söyle, o kadar uzun muyum?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hadi ama, basketbol bir boy sporu değildir. İddiasına varım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Shane Larkin bunun kanıtı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Point Guard dediğimiz yani "oyun kurucu" pozisyonunda yer alan oyuncuların-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir çoğu o kadar uzun değil. Yani iki metrelik bir adam oyun kurucu olamaz mesela.
[YAYIN] Henry Dunkirk: 1.80'in üzerindeyim tam olarak ne kadar hatırlamıyorum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslında haklısın, oyun kurucu olabilirim. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: 1.80'in üzerindesin. Ve bu basketbolcu olmak için yeterli bir boy.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Basketbola karşı çok ayrı bir sevdam var, Henry. Bunu köşe yazılarımdan ve yaptığım-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... spor ile ilgili haberlerden anlayabilirsiniz. Hatta küçükken altyapı kulüplerinde oynadım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet evet, öyle bir şeyler hatırlıyordum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: CSK Moskova bunlardan birisi. Lisanslıydım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Basketbolcu nasıl olunur mesela? Konumuz buna yöneldiğine göre bir kaç soru da buradan sorayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Henry, basketbolcu nasıl olunur? Çok mu kolay basketbolcu olmak? **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani iki metrelik adam basketbolcu olabilir mi?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslına bakarsan spora oldum olası pek ilgim olmadı arada bir basketbol oynardım sadece hobi olarak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ya da bir yetmişlik adam. Olabilir mi, Henry? Sadece boy mu önemli burada*
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bilirsin, Minnesota'lıyım ben dolayısıyla da Minnesota Timberwolves taraftarıyım...
[YAYIN] Henry Dunkirk: Minnesota'nın maçlarını bile bu zamana kadar adam akıllı takip etmedim bile.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlıyorum ama yine de denk geldikçe takip ediyorsun, doğru mu anladım?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet, babamda beyzbol takipçisiydi.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Fakat konu hakkında bilgi birikimi olan kişi sensin senden duymak isterim. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Beyzbol mu? İşte onu hiç takip etmiyorum, sadece denk gelebildiğimce. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde izninle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Basketbolcu nasıl olunur? Evet arkadaşlar, bir kere basketbolcu olmanın kolay yolu diye bir şey yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani iki metrelik adam "basketbolcu kesin olur" diye bir kayde yok. Olamaz da.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu sadece toplumda üretilmiş bir söylenti. Buzdağının görünen kısmı denilebilir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi burada bir çok yanılgıda var; her attığın girerse ve göze batarsan basketbolcu olursun, hayır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öyle bir şey de yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bilimsel araştırmalar yoluyla elde edilmiş bilgilere göre-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bütün takım sporlarını ele alınca alınan bilgi ve araştırmalar doğrultusunda-
[YAYIN] Julya Yalenchka: .. en zor sporun basketbol olduğu açık arayla belli. Neden basketbol? Bir basketbol maçı toplam kırk dakika sürüyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Mola ve fauller ile beraber toplam bir maç bir buçuk saat ila iki saat arasında olabiliyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve şunu söylemeliyim ki, basketbolcu adam "zeki" adamdır. Bu yüzden genel olarak denk gelirseniz-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ve oyuncuların hayatını incelerseniz, o kadar fazla çalışırlar ki, fazla çalışmak önemli değil. Akıllı-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... çalışmak önemli, ve o oyuncular da da onu görebilirsiniz. Basketbolcu adam zeki adamdır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir boy sporu da değildir. Kyrie Irving. Stephen Curry, Micic, Larkin, Balbay, Wilbekin-
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslında Bruno şuan burada olsa kesin soccer mı yoksa basketbol mu tartışması çıkardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ve daha sayılabilecek bütün oyun kurucular çok mu uzunlar hayır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Henry'e bakarak güler** Her oyuncunun kendine göre bir potansiyeli ve yeteneği var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bu oyuncular kendi yeteneklerinin farkına varıp üzerinde çalışıyorlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Unutmayın; yetenek sizleri standart insanların üzerine çıkarır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çalışmak sizi yetenekli insanların üstüne çıkartır. Bu sizin kulağınıza küpe olsun.
[YAYIN] Julya Yalenchka: On beş, on altı yaşında ki bir sporcu milli takımlarda ve kendinden yaşca büyükler ile profesyonel-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir şekilde oynuyorsa, çok çalışıyordur ve zekidir. Aynı zamanda yeteneklidir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna bir çok kişiyi örnek verebilriim. Her neyse, Henry. Konumuza dönebiliriz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bence merak edenlere karşı bir bilgilendirme olduğunu düşünüyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Bruno'dan söz ettin daha önce. Onu bugün görebildin mi?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Siz yayındayken ben havalimanındaydım takside biraz dinledim yayını.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Yetişemedim sanırım, buralardaysa bir görsem fena olmaz aslında.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Bruno. Mesajımızı umarım almışsındır. Seni görmekten onur ve gurur duyarız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi Sir Randy'de buna dahil.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bruno'yu az önce gördüm fakat Sir Randy'i göremedim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **saatini kontrol eder ve Henry'e dönüp gülümser**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada, ilk yarının yavaş yavaş sonuna geliyoruz, Henry. Söylemek istediğin bir şey var mı?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sanırım sonlara geldik h'uh? **gülümser**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Küçük bir yayın arasına gideceğiz. Sonrasında ikinci yarı ile devam edeceğiz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sevgiyle kalın, sevgiyi hem hayatınızdan hemde işinizden eksik etmeyin ve sağlıcakla kalın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet. Kısa bir reklam arasına gidiyoruz, tekrardan burada olacağız. [YAYIN] Julya Yalenchka: Ekranların başından ayrılmayın lütfen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sen! Medya ve televizyon dünyasında bir efsane olabileceğini söylesek ne düşünürdün?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bunu sadece hayal gücün ve yaratıcılığını kullanarak başarabileceğini söylesek?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News yeniden sizlerle! Ekip çalışmasına yatkın ve tecrübeli arkadaşlar arıyoruz!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation bünyesinde olan Vice News'ta harikalar yaratmak senin elinde!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Farklı konseptler ve yaratıcı içerikler yaratabilmek konusunda kendinden emin misin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde ne bekliyorsun? Hemen Vice News internet sayfası üzerinden başvurunu gönderebilirsin!
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Televizyon & Basın > Vice News > İş Başvuruları))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehirde yaşanan son olaylar hakkında bilgi mi edinmek istiyorsun? O halde adresin belli.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Televizyon & Basın > Vice News > Haberler)9
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehrin en iyi organizasyonlarından birisi olan VFC, 4.sezonu ile birlikte tekrar sahne alacak!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yumruklarına sen de güveniyorsan başvuru yapmayı es geçmemelisin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Şehir Hayatı > VFC 4.Sezon Başvuruları))
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Henry. Kısa bir aradan sonra tekrardan kameralar karşısındasın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlk yarıda söyleyemeyip, ikinci yarıda belirtmek istediğin bir şey var mı?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet, bunu yapmayı özlemişim cidden.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Güzel bir soru geldi, cidden güzel bir soru bu arada.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Kamera arkasından bir ses: Henry'e sorum; hobilerin nelerdir Henry?**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada çok güzel bir soru geldi. Evet, hobilerin nelerdir, Henry?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Kameralar Henry ve Julya ikilisini çekmektedir.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Henry. Hobilerini bizler ile paylaşır mısın lütfen?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Şarkı söylemek hem hobim hemde mesleğim, bazen eşimle birlikte dalış yaparız birde kamp yapmak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: En son ne zaman kamp yaptığını öğrenebilir miyim?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Daha vardı sanırım fakat ilk aklıma gelenler bunlar.
[YAYIN] Henry Dunkirk: H'ah birde yeni yerler keşfetmek, yolculuk yapmak.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sanırım Nicole doğduğundan beri hiç kampa çıkmadım. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Gerçekten etkileyici, bir gün hep birlikte kampa gidelim, Henry.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne dersin?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslında güzel olur fakat şöyle bir sorun var evlendiğimden beri daha bir eve bağlı bir adam oldum. **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Fakat bir şekilde izin koparmaya çalışacağım. **gülmeye devam eder**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülme sesleri gelmektedir**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Beni güldürüyorsun, Henry. Gerçekten.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sana bu konuda yardımcı olmaya çalışacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, sana bir kaç tane sorum var Henry.
[YAYIN] Henry Dunkirk: A'hahah, teşekkürler şimdiden ve kolay gelsin.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kulağım sende Julya, dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şöyle ki, Yüzde Yüz Vice'ın yayın haklarını aldıktan sonra yayının formatında bir kaç değişiklik yaptım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Normal geleneklerin devam etmesinin yanı sıra bir kaç tane değişiklik yaptım, Henry.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bu harika bir şey nedir peki?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle "Yüzde Yüz Vice"'ın kurucusu olan birisi olarak bilmen de fayda var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şöyle ki artık yayın iki yarı olarak televizyonların karşısında olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlk yarı ise rutin genel bir tanışma olacak konuk veya konuklar ile.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha sonrasında kısa bir reklam arası dahil olacak ve bundan hemen sonra-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ikinci yarıya start verilecek. İkinci yarı da ise tarafımda hazırlanmış ve sevgili konuğumuza-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... veya konuklarımıza yöneltilecek "özenle" seçilmiş ve zor sorular var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hepsinin tarafımca hazırlandığını iddia ediyorum. Ki öyle de.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi, sana bir kaç tane soru yönelteceğim ve herbirini yanıtlamanı rica edeceğim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Uygun mudur?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Elbette uygun, seni dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, ilk sorumuz geliyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birinci sorumuz: Yüzde Yüz Vice'ın kuruluşunda yatan amaç nedir, Henry?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yüzde Yüz Vice neden kuruldu?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Wow! **güler** Hızlı başladık hızlı devam edelim öyleyse.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Yüzde Yüz Vice'ın ilk bölümünü yaptığım zamanlar şehirdeki yayın kuruluşları, buna Vice News'te dahil...
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...hiç bu tarz veya emsal sayılabilecek bir konseptte programı yoktu.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Late Night Chat'e biraz benziyordu sadece fakat aradaki fark o'nun bir radyo programı olmasıydı.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ben ise o dönemlerde artık Vice News'te kendimi yeni yeni ispatlamaya başlamıştım ve bunun kariyerimde...
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...bu fikrin bana daha hızlı ivme kazandıracağını düşündüm nitekim yanılmamışım. **gülümser**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Fakat bir çok kişinin bildiğinin aksine Yüzde Yüz Vice'ın ilk bölümü aslında henüz stajyerlik dönemimde yapıldı.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ve o programda da konuk Pink Floyd grubunun solisti Roger Waters'tı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, yeterince cevabı aldığımızı düşünüyorum. Teşekkürler, Henry.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Müsadenle ikinci soruya geçmek istiyorum. Bu soru biraz daha zorlayacak gibi görünüyor. **güler .**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Merakla bekliyorum o hâlde. **tebessüm eder**
[YAYIN] Julya Yalenchka: "Yüzde Yüz Vice" programı faaliyete çok uzun zamandır devam ediyor. Hatta bir çok kişiye göre-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... şehrin en iyi talkshow programı. Ama şu açık ve net ki; şehirde bu kadar fazla ilgi ve alaka gören-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir talkshow programı bulunmuyor. Bu konuda rakipsiz denilebilir aslında.
[YAYIN] Julya Yalenchka: "Yüzde Yüz Vice" programı faaliyete geçtikten sonra hiç bir noktada "ben bıktım, bırakıyorum" dediğin-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir an var mı? Varsa bize detaylıca anlatır mısın?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslında bu pek olmadı çünkü bir şekilde programı hem benim açımdan hemde takipçileri açısından...
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...sürekli nasıl daha ilgi çekici ve insanların merak duygusunu nasıl beslerim diye düşünüp duruyordum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Konuk aldığım veya gündemde olan kişilere herkesin en merak ettiği soruları nasıl usülünce sorabilirim?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Veyahutta şehirde bir ünlü şarkıcı veya başka bir medyatik kişinin bir açıklaması, özel hayatıyla ilgili bir gelişme....
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...yada çıkarttığı bir albüm, tekli veya konserle ilgili en kritik soruyu sorarken onu nasıl rahatsız etmem?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Genellikle kafam bu sorularla meşgul olduğu için sıkılmak için pek fırsatım olmuyordu anlayacağın . **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bu sorunun da cevabını tam olarak aldığımıza göre üçüncü sorumuza geçebiliriz. Teşekkürle r, Henry.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu soru biraz çerez niyetinde hazırladığım bir soru.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hazırsan geliyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hazırım! **içten bir şekilde tebessüm eder.** ((/yayinlar - Vice News))
[YAYIN] Julya Yalenchka: "Yüzde Yüz Vice" programının ismi Yüzde Yüz Vice olmasaydı, ne olurdu? Daha önce başka bir isim düşündünüz mü?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve neden Yüzde Yüz Vice konuldu programın ismi?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bunun cevabı aslında çok basit.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aklımda farklı bir isim olarak "Sol Anahtarı" vardı, sebebi ise mâlum genelde müzisyenler katılıyordu programa.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Fakat daha sonra neden daha genele hitap eden bir isim olmasın ki diye düşündüm ve "Yüzde Yüz Vice"a karar kıldım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bu aslında çok yararlı oldu çünkü ilerleyen zamanlarda müzisyenlerin yanı sıra politikacıları da konuk aldım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve iyi ki programın ismi "Yüzde Yüz Vice" olmuş, bunun için ayrıca teşekkürler, Henry.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde müsadenle bir diğer soruya geçiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yüzde Yüz Vice'ı sadece sen mi organize ettin? Yoksa kuruluşunda bir ekibin var mıydı?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Asıl ben teşekkür ederim Julya ve bekliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Stajyer olarak başladığını belirttin, illa ki birileri vardır hım?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslına bakarsan Roger Waters'lı ilk bölümden uzun bir süre sonra ciddi ve istikrarlı bir biçimde.
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...programı devam ettirmeye karar verdim.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hatta ilk bölümü yaptığım stüdyo, radyo programları için kullandığımız ufak stüdyoydu.
[YAYIN] Henry Dunkirk: O kadar ciddi bir prodüksiyonla başlamadım anlayacağın bir kameraman, bir konuk ve ben vardım. ** güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve o zamanın da şartlarıyla tabi. Yapılabilecek şeyler çok kısıtlı.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Elbette, birde yayıncılık o zamanlar pek şimdiki kadar popüler değildi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bir diğer sorumuza geçmeden önce ısrarla telefonumu birileri arıyor. Arkadaşlar yayındayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Dolayısıyla nasıl telefonlara cevap verebilirim? Lütfen, az mantıklı düşünün.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse, devam edelim. Yayın sonrasında kendilerine geri dönüş sağlayacağım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: **başını öne eğerek kısa süreliğine güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ayrıca hepsini ayrıca sevdiğimi belirtmekten memnuniyet duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde dördüncü sorumuza geçelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Henry, "Yüzde Yüz Vice" programında konuk olarak yer almanın ne faydası var?
[YAYIN] Julya Yalenchka: İnsanlar neden bu programa eşlik etmeli? Neden katılmalılar?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Onlara katkısı ne olacak? Bize kısaca belirtir misin?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hmm, sana o zaman bu programın ortaya çıkış amacını anlatayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Lütfen, dinleyicilerimiz ile paylaşır mısın?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Yüzde Yüz Vice benim ünlü olmamdan ziyade şehirdeki tanınan ve tanınma yolunda ilerleyen sanatçıların...
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...çıktıkları, kendilerini ve projelerini tanıttıkları bir program.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Dolayısıyla da bu binada ve bu stüdyoda olmaları PR için mükemmel bir fırsat.
[[YAYIN] Henry Dunkirk: Yüzde Yüz Vice programına katılıp kendi PR'ını yaptıktan sonra büyük bir üne kavuşan nice yıldız var.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Özellikle de bunlardan birisi çok ünlü bir isim. **gülümser**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet, duydunuz. Vice şehrinin gözde programlarından birisi olan Yüzde Yüz Vice'a
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... katılmak adına tek yapmanız gereken Vice Mail üzerinden BiA isimli hesaba mail atmak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerekli detayları mailim üzerinden detaylıca aktaracağım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: (( Forum > Üyeler > BiA > Özel mesaj ))
[YAYIN] Julya Yalenchka: Cevap için tekrar tekrar teşekkürler, Henry.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada şunu da eklemek isterim ki; yeni bir yayın süresi rekoru kırdık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yaklaşık bir saat kırk dakikayı geride bıraktık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne düşünüyorsun?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet, zamanında şeflerim kızardı bana yayınlarını çok uzun tutuyorsun diye. **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bu herhalde onları kalpten götürürdü.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Bu zamana kadar yapılmış en uzun yayın diyebilir miyiz?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir saat kırk dakika.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bilmiyorum ama benim en son sunduğum ve Randy'nin konuk olduğu Yüzde Yüz Vice'dan sonra...
[YAYIN] Henry Dunkirk: ...en uzun Yüzde Yüz Vice bu olabilir bence. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rekor kaçtı, Henry?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülme sesleri**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: İki saate yakındı galiba.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrımm. O halde yeni bir rekor gelir mi, ne dersin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: İki saatte yaklaşıyoruz yavaş yavaş.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bence son yirmi dakika daha devam edelim, ne dersin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yoksa burada sona mı gelmek istersin, kararı sana bıraktım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eğer burada sonlandırmak istiyorsan bir başka bölümde de devam edebiliriz. Ne de olsa geç oldu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Karar senin. Ben her türlü okeyim.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kaptan Amerika'nın da dediği gibi "Bunu tüm gün yapabilirim." **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** O halde "Yüzde Yüz Vice" tüm hızıyla devam ediyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kaptan Amerika'yı sever misin?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslında Iron Man'i daha çok severim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sebebini öğrenebilir miyim?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çünkü Robert Downey Jr. hayranıyım. **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Tabii bir de Endgame'in son sahnesinden dolayı da Iron Man favorim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Endgame! Efsane bir film. Bence film tarihinin top beşe girer. Ne düşünüyorsun?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Endgame müthişti ya, Iron Man o filmde ölmüştü değil mi? Yanlış mı hatırlıyorum yoksa?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Evet, hâlâ izlememiş olanlar lütfen spoiler verdiniz diye bizi linçlemesin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülme sesleri**
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Bu tartışmaya oldukça açık bir konu Julya şimdi sanat sineması sevenler mail yağmuruna tutmasın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Haklısın...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya sana göre? Top beşe girer mi?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Fantastik filmlerden mi örnek vermemi istersin yoksa genel bir değerlendirme mi istiyorsun?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Genel bir değerlendirme lütfen.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslına bakarsan çocukluğumdan beri tek favori filmim Desperado.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çizgi roman uyarlaması olarak kesinlikle Joker.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Western olarak izlediklerimin en iyisi Django'ydu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kovboy filmlerine karşı olan ilginden biraz bahseder misin? Western filmlerinden hoşlandığını bilmiyordum.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kalan diğer iki film ise Soysuzlar Çetesi ve Big Lebowski.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Filmler ile aranın bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum doğrusu, Henry.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Boş vakitlerinde neler yaparsın? Film mi izliyorsun genelde? Yoksa onun dışında yaptığın bir şey var mı?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Western konsepti oldum olası ilgimi çekmiştir hatta şu son dönemlerde bir oyuna da çok sardım.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Normalde pek oyun oynamayı sevmem fakat Red Dead Redemption 2 oynuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tam ona değinecektim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Oyunda kaç saatin var, merak etmedim değil.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aslında pek boş vaktim yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kısıtlı olan boş vakitlerimi de bu tarz kült filmleri izleyerek değerlendirmeye çalışıyoruz Jane'le birlikte.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kaç saatim olduğuyla alakalı inan hiçbir fikrim yok. **gülerek** Olmuştur herhalde baya.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Genelde film izliyoruz dediğim gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yüz saati aşmış mıdır? Yoksa bin saati mi diye sormalıyım. **güler**
[YAYIN] Henry Dunkirk: O kadar olmamıştır. **güler** Daha az.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, öyle olsun. Bir gün birlikte oynamaya ne dersin? Kulağa hoş geliyor gibi.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Elbette, neden olmasın. **tebessüm eder**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Söylediğim gibi pek boş vakti olan bir adam değilim ne yazık ki.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde sözünü aldım diyebilir miyiz?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Kesinlikle!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Süper!
[YAYIN] Henry Dunkirk: Oyundan ziyade de bu boş vakitleri filmlerle dolduruyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eşin ve çocuğuna buradan, Yüzde Yüz Vice ekranlarından bir mesaj göndermek ister misin peki?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Henry Dunkirk: İkisini de öpüyorum, iyi ki varlar. **tebessüm eder**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eşinin ve çocuğunun ismi neydi bu arada?
[YAYIN] Henry Dunkirk: Eşimin ismi Jane, kızımın ismi de Nicole.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, buradan Jane ve sevgili Nicole'ye sevgilerimi iletiyor, sağlıcakla kalmalarını diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada yavaş yavaş yayınımızın da sonuna geldik, ondan önce de.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şunu belirtmekten memnuniyet duyarım ki; Vice yeni bir rekor ile de tekrar buluştu. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her türlü konuda rekorlar kırmaya devam ediyorum, inanılmaz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yayın süremiz iki saati aştı, Henry. Unutmayın, ben; sen ve Randy'nin eseriyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eklemek istediğin bir şey var mı?
[YAYIN] Henry Dunkirk: **kameraya doğru dönüp içten bir tebessüm takınır**
[YAYIN] Henry Dunkirk: İyi geceler Vice! Olur ya tekrar görüşemezsek iyi günler, iyi haftalar, iyi aylar ve iyi seneler!
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülümser** Bilirsin ki Yüzde Yüz Vice'da bir gelenek vardır. Konuklar şehre son bir mesaj bırakır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Son bir mesaj bırakarak veda etmeni istiyorum. Katılımın için ayrıca teşekkür ederim, Henry.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Ah, biliyorum tabii.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Önden buyur lütfen.
[YAYIN] Henry Dunkirk: **Boğazını temizler ve kameraya bakmayı sürdürerek konuşmaya başlar.**
[YAYIN] Henry Dunkirk: Sanırım bu gece yeteri kadar konuştuğum aşikâr.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Yine de yayının bu kısmına kadar gelebildiyseniz tebrikler.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Tek bir şey söyleyebilirim size Vice şehri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dinliyoruz, Henry.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Aklınızda bir şey varsa, birşey istiyorsanız ertelemeyin.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çünkü o istediğiniz şeyi size kimse asla altın tepside sunmayacak sizin ona gitmeniz gerekiyor.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hiçbir eleştirmen sizi aklınızdaki şeyi yapmaktan alıkoyamasın.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Unutmayın hiçbir tablo eleştirmenler için yapılmaz.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Eleştirilecek ve yalnız bırakılacaksınız, alışın.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Çünkü insan hayatta parası kadar değer görür, parası kadar dostu olur, parası kadar ciddiye alınır.
[YAYIN] Henry Dunkirk: Hâlâ buralarda yaşayan çok sevdiğim aksi bir ihtiyarın dediği gibi tıpkı;
[YAYIN] Henry Dunkirk: Güneşi kendinize örnek alın, ne batmaktan korkun ne de doğmaktan vazgeçin.
[YAYIN] Henry Dunkirk: **nefeslenir** Son kez... İyi geceler Vice!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz, Julya Yalenchka. Bugün ki değerli konuğum Henry Dunkirk ile Yüzde Yüz Vice ekranlarındaydık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir sonra ki Yüzde Yüz Vice bölümlerinde görüşmek üzere. Sağlıcakla, Vice! Kendinize iyi bakın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi akşamlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Program Çıkış Jeneriği**
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996203908634521600/Screenshot_58.png)
Derby Gecesi ile Birlikte Vice Şehri Eğlenceye Doyamıyor!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 12 TEMMUZ 2022, 03.01 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Vice şehrinin artık rutin organizesi haline gelmiş olan "Derby Gecesi" bu gece de Vice şehri sakinlerine kapılarını açtı! Etkinliğe yüzden fazla kişinin katılımı ile birlikte, etkinlik naklen olarak Vice News ekranlarına aktarıldı. Yaklaşık 16 (on altı) katılımcının yarışabildiği bu organizasyonda birinci kişilere sürpriz ödüller verildi.
Toplamda üç yarı şeklinde düzenlenen çarpışan arabalar organizasyonunda yarışmacılar ve izleyiciler eğlenceye doyamadı!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996203908366094507/Screenshot_59.png)
Son günlerde şehirde yaşanan olaylar nedeniyle halkın keyfi yerinde olmaması sebebi doğrultusunda Vice Şehri Belediyesi ve Vice News ortaklaşa
bir eğlence programı düzenleme kararı aldı. Bu kararın sonuna kadar arkasında duran Vice Şehri Belediyesi Başkanı Sayın Alycia Kasparov ve
Vice News Yönetim Kurulu Başkanı Venus Krisfaren, ilerleyen süreçlerde bu tür etkinliklerin devamının geleceği konusunda müjdeyi verdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996203908097646632/Screenshot_60.png)
Toplamda 48 katılımcının yarıştığı bu organizasyonda yarışmacılar kameralarımıza konuştu:
"Umarım bu tür organizasyonların devamını gelir, son günlerde yaşanan olaylardan ötürü bu tür etkinliklerin
faaliyete geçmesi ve bizler ile buluşturulması insana ilaç gibi geliyor."
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.Yalenchka & J.Leavigne & B.CantonaKAMERAJ.Yalenchka & J.Leavigne & B.Cantona & S.Insane & C.Williams[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996214191516045312/Michael-Jordan-1-625x375.jpg)
1. Jordan ve Kılıç Ustası
NFL’den emekli olmasının ardından Bill Glass, hapishanelere yoğunlaşan bir araştırma yapmaya başladı. 1982 yılında North Carolina’daki bir hapishaneye ziyaret planlamıştı ve yanında çevrede ismi olan bir oyuncu istiyordu. Bu hafta yapılan bir telefon konuşmasında özellikle UNC’den Sam Perkins’i istediğini hatırladı.
Onun yerine Jordan geldi.
Dean Smith, Glass’a “Müsait olan ismi büyük bir oyuncumuz yok ancak iyi şeyler vaadeden bir potansiyelimiz var.” demişti.
Ziyaretin zamanı geldiğinde Jordan, 1982 NCAA finalinde maçı kazandıran basketi atarak isim yapmayı başarmıştı.
Fakat Glass’ın mahkumları doğruya yönlendirme çabaları esnasında yardımına koştuğunda az daha kariyerini başlamadan bitirecek tehlikeli bir işin parçası oldu.
Jordan’ın midesine bir karpuz yerleştirildi. Gözleri bağlı bir kılıç ustası hedef aldı, hızlı kılıcını savurdu ve karpuzu bir nebze olsun kesmeyi başardı. Henüz işi bitmemişti, bu yüzden kılıç ustası kılıcını bir kez daha savurdu. Biraz ileriye gitmişti.
“Kılıç Michael’a geldi fakat derinden kesmedi. Michael’ı hastaneye yolladık ve orada tedavi gördü, dikişleri atıldı.” diyor Glass.
Bir kriz önlenmişti.
“Yıllar boyunca bizimle arkadaş kalmaya devam etti fakat bir daha asla geri gelmedi.” diyor şimdilerde 84 yaşında olan Glass.
2. Michael Jordan, Olive Garden’ı Neden Aradı?
Brad Sellers, 1986 NBA draftının ilk turunda Chicago Bulls tarafından seçildikten sonra Jerry Krause, kendisine NBA’in ilk 2.13 metre boyundaki 3 numarası olacağını söylemişti.
Fakat bir sonraki senenin ilk turundan seçilen Scottie Pippen ve Horace Grant’in varlığı, Sellers’ın dakikalarına ket vurdu. Sellers, rotasyondaki fazlalık olduğunu fark ettiğinde Chicago’dan ayrılmaya karar verdi ve Jordan’ı kendisine yardım edecek kişi olarak belirledi.
“MJ’ye ‘Benim için işlerin burada yürümeyeceğini onlara söylemelisin’ dedim.” diyor Sellers.
Jordan, “Bunu gerçekten benim yapmamı mı istiyorsun?” diye sorduğunda Sellers, “Kesinlikle.” diye yanıtlamıştı.
Jordan da yapacağını söyledi.
Bir sonraki gün Jordan, Olive Garden’da tavuk parmesan tabağının keyfini çıkaran Sellers’ın nerede olduğunu öğrenip restoranın yöneticisini aradı.
Telefonu Sellers eline aldığında Jordan ona “Seni yarın Seattle’a takaslayacaklar. İyi şanslar B.” diyordu.
Sellers, Minnesota Timberwolves‘un yolunu tutmadan önce Seattle SuperSonics ile yarım sezon geçirdi.
“Seattle’a geldiğimde ‘Ben ne halt yedim?’ diye düşünmüştüm. Genç ve aptaldım.” diyor 2011 yılından beri memleketi Warrensville Heights’ta belediye başkanlığı yapan Sellers.
Sellers, tam da Bulls‘ın hanedanlığının başladığı 1991 yılında ise Detroit Pistons‘ın yolunu tuttu.
3. MJ’in Tarzı Nasıl Oluşturuldu?
Tıpkı rekabetçi ruhunda olduğu gibi Jordan’ın takım elbiseleriyle de yarışılması imkansızdı. Bu elbilesel, Chicago’daki lüks bir İtalyan markası Burdi Clothing tarafından tasarlanıyordu.
“Jordan başlarda bizden kazak, gömlek gibi daha spor şeyler alırdı. Bir süre bizden alışveriş yaptıktan sonra babama (Markanın orijinal sahibi Alfonso Burdi) gelip geleneksel bir takım elbise için ölçü almasını söyledim.” diyor markanın güncel sahibi Rino Burdi.
Jordan, tutucuydu. Bu yüzden de o güne kadarki takım elbise deneyimleri başarısız olmuştu.
Fakat Burdis, Jordan’ın giymekten keyif aldığı şekilde ölçüler aldı ve bir sonraki gelişi için bir deneme ayarladı.
“Beklentisi yüksek değildi, yine de denemek için soyunma odasına gitti. Çıktığında adeta aşık olmuştu…
Onun istediği gibi daha konik ve sıkı bir takım elbise tasarlamaya çalıştık fakat o, orijinal ölçüleri geri istedi. Böylece tarzı da oluşmuş oldu.” diyor Burdi.
Jordan, daha büyük ve gereğinden fazla uzun bir ceket istiyordu çünkü ceketlerin çok kısa olduğuna inanıyor, sürekli aşağıya çekiştirmek zorunda kalıyordu. Ayrıca ince bacaklarına oranla çok büyük olan ayakkabılarını gizlemek için bacakları geniş bir pantolon istemişti.
“Müdavim bir müşteri haline geldikten sonra tamamen işbirliği yapmaya başladık. Açık renkleri, eğlenceli ve çılgın desenleri seviyordu. Bunlar sadece kıyafet değildi, onun kimliğini oluşturuyordu.” diyor Jordan’ın giyimini baştan aşağıya tasarlayan Burdi.
4. Jordan’ın Bowling Topunu Sanki Bir Meyve Tutuyormuş Gibi Kavradığı Gün…
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996214462753284187/EYasDVvXsAg4OhD.jpg)
Rex Chapman ile Jordan’ın hukuku ileride Kentucky’de forma giyecek olan guard’ın, UNC’ye dahil olduğu 1984 yılına dayanıyor. 1996 yılında ise Chapman, Miami Heat’in Bulls’u devirdiği maçta 39 sayıyla o tarihteki kariyer rekorunu kırmıştı. Bulls’un o sezon sadece 10 maç kaybettiğini hatırlatırız.
Bundan birkaç hafta sonra Heat, Chicago’ya geldi. Hava atışı yapıldığı anda Jordan, dirseğiyle Chapman’ın göğsüne bir darbe indirdi.
“Oh, bu gece böyle mi olacak’ diye geçirmiştim içimden. Evet, tam da bu şekilde oldu.” diyor Chapman.
Jordan, maçı 40 sayıyla tamamladı.
Şu anda sosyal medyanın ünlü insanlarından biri olan Chapman’a göre Jordan’ın bu performansında yeterince hakkı verilmeyen yardımcıları vardı: İnanılmaz derecede büyük elleri.
“Elleri çok büyük. Tıpkı Dr. J’in, Kawhi Leonard’ın elleri gibi. Bu insanlar gerçekten farklı.” diyor Chapman.
Chapman, Jordan ve birkaç arkadaşıyla beraber bowling oynamaya gittikleri günü hatırlıyor. O gün Jordan, parmaklarını deliklere yerleştirmeden topu tutup fırlatmayı tercih etmişti.
“Yedi kiloluk topu sanki meyve tutarmış gibi kavradı.” diyor Chapman.
5. “Sen, beni izleyerek büyüdün; ben, seni izleyerek büyümedim”
Chicago’nun kuzeyinde büyüyen Vincent Yarbrough; küçükken Jordan’ın postlerlerini odasına asar, ayakkabılarını giyerdi ve altı şampiyonluğun hepsini adım adım takip etmişti. “Televizyonda Bulls maçı açıksa konuşmanız yasaktı.” diyor Yarbrough.
2002’de Denver Nuggets tarafından ikinci turdan seçilip NBA’e giriş yaptıktan sonra Yarbrough, takviminde 20 Ocak 2003 tarihini yuvarlak içine aldı: Jordanlı Washington ile oynayacaklardı.
Yarbrough ve bir diğer çaylak Junior Harrington, Jordan’ı görmek için erkenden salona gelmişti fakat güvenlik, Jordan’ın şut antrenmanı yaptığı kısmı çevreliyordu. Maç başladığında iki çaylak da idollerinin zor anlar yaşadığını görünce hayal kırıklığına uğradı.
“Kobe, o sezon bize karşı oynadığı maçlarda 44 sayı ortalama tutturmuştu, Tracy McGrady ise bize karşı 43 sayı atmıştı. Mike, o sezon emekli olacaktı. Bu yüzden de iyi oynamasını istiyorduk.” diyor Yarbrough. Jordan, ilk 14 şutunun sadece 5’inde isabet bulabildi ve Wizards, ağır şekilde mağluptu. “Ben ve Junior, onun damarına dokunmaya başladık. Her kaçırdığı şuttan sonra ‘Çöp!’ diye bağırıyorduk.” diyor Yarbrough.
Jordan, devre arasında ayakkabasını değiştirdi ve ikili, bunun bile lafını yapmıştı: “O çirkin ayakkabıları götür buradan!”
Jordan, sinirlendi.
“Orada dur bakalım seni küçük ş*refsiz. Sen, beni izleyerek büyüdün; ben, seni izleyerek büyümedim.”
Jordan, 25 sayısının 10’unu son çeyrekte buldu. Maçın kader anlarında üst üste dört basket attı. Maç bittikten sonra son söz, Jordan’ındı.
“Günün sonunda kazanmak, birçok insanın çenesini kapatabilir. Öne geçtiğimizde birçok ses ortadan kayboldu.” diyor Jordan.
Maçtan sonra soyunma odasında Jordan tişörtü giyen Yarbrough, yaptıklarından pişman değildi:
“Onun mükemmeliğinin ortaya çıkmasına sebep olduk.”
6. “Carolina’da senden önce o formayı giyen en son oyuncu bendim”
Ged Doughton, yıllar boyunca North Carolina’daki evinde 23 numaralı North Carolina Üniversitesi’ni sakladı. Bazı insanlar gelip “Neden Jordan’ın formasını elinde tutuyorsun?” diye soruyordu. “Benim hikayemi bilmiyorlar.” diyor Doughton.
Doughton, 1975 yılında North Carolina’dan basketbol oynaması için burs kazandı. Smith, kendisine kaç numaralı formayı istediğini söyledi. Doughton da halihazırda okul numarası olan 22’yi istedi ancak o numara, Dudley Bradley tarafından giyiliyordu.
“23’e ne dersin?” diye sordu Smith.
Doughton kabul etti.
O forma altında Doughton, üç sezon boyunca belli aralıklarla oynayarak 2.3 sayı ortalaması tutturdu. Son yılında da yedek oyun kurucu rolünde oynamaya devam etti. Bundan iki yıl sonra North Carolina için 23 numaralı formayı giyecek olan oyuncu Jordan olacaktı.
“İkimiz, Carolina basketbolu için bir kitabın başı ve sonu gibiyiz.” diyor Doughton, gülerek. “Carolina’da oynamış en iyi oyuncu o, ben ise muhtemelen en kötüsüyüm…
“Bu adamı tanıyorsun değil mi?” diye sordu Whitfield.
Jordan’ın kafası karışmış gibi gözüküyordu.
Doughton, “Senden önce Carolina için o formayı giyen son oyuncu benim.” dedi.
Jordan, birkaç dakika boyunca düşündü.
“İsmin Ged Doughton mıydı?” dedi sonra.
Haklı olduğunu öğrenince Jordan, ellerini birbirine vurdu, yerinden kalktı ve “Bulacağımı söylemiştim!” dedi.
7. Beyzbolda da Sarılmak Vardır
Michael Jordan ile 1994 yılında Birmingham Barons’ta bir sezondan az bir süre boyunca takım arkadaşlığı yapan Scott Tedder, yine de kendisine dair birkaç anı biriktirmeyi başardı.
Bir hikaye beyzbol sopaları hakkında. Tedder, Chicago White Sox tarafından serbest bırakıldıktan hemen sonra Chicago Cubs’ın Orlando’daki takımıyla imzaladı. Hemen bir sonraki gün Barons ile Cubs karşılaşacaktı. Tedder, seyahate ekipmanlarını getirmemişti ancak sorun yoktu. “Antrenmandan sonra soyunma odasına bir baktım ki Michael Jordan, bana üç tane beyzbol sopası bırakmış.” diyor Tedder.
Bir de doğum günü hikayesi var. “Doğum günümden bir gün önce ertesi gün sabah 6’da kendisiyle lobide buluşmamı istedi. Arabaya bindik ve TPC Southwind’e giderek golf oynadık. Golften sonra beni Nike’ın deposuna götürdü ve doğum günüm için istediğimi almamı, sonra da onun hesabına yazdırmamı söyledi.” diyor Tedder.
Favori hikayesi ise şu: Tedder’a Non-Hodgkin lenfoma kanseri teşhisi konulduğunda Jordan da Washington Wizards ile NBA’deki son sezonunu geçiriyordu. Durumu öğrenen Jordan, Tedder’ı Atlanta’daki Wizards maçına davet etti. Tedder, Atlanta’ya gitti ve maçtan sonra soyunma odasına çağrıldı. “Michael’ı gördüm ve bana sarıldı. Benim ve ailemin iyi olduğundan emin olmak istiyordu.” diyor Tedder.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996215572297699388/292904af-millerreggie_yugoslavia_usa_2002-625x375.jpg)
Nostalji böyle bir şey. 2002 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda ABD Milli Takımı’nın ilk 5’ini gösteren bu görsele baktığınızda geçmişin ne kadar b*ktan olduğunu fark ediyorsunuz.
2002’nin eylül ayının ilk günlerinde ABD Erkek Basketbol Takımı, basketbolun en büyük sahnelerinden birinde ulusal bir rezalete imza attı. Keşke sadece artık 37 yaşına gelmiş Reggie Miller ile ruhen 37 yaşında olan, beklentileri aşarak orada bulunan Andre Miller’ın yer aldığı ilk 5’ten bahsediyor olsaydım.
ABD Milli Takımı’nın uluslararası arenadaki 58 maçlık galibiyet serisi, Arjantin karşısında son bulmuştu. Sonraki gün çeyrek finalde Yugoslavya’ya da kaybederek madalya ihtimalini sıfırlayan ABD, beşincilik maçında da İspanya’ya mağlup oluyordu. ABD Milli Takımı, kendi topraklarında düzenlenen turnuvayı altıncı bitirmişti.
NBA, hala Bulls dominasyonun sonlanmasının ardından yaşanan sürece uyum sağlamakla meşguldü. Chicago Bulls‘un iki kez üst üste üç şampiyonluk yaşadığı 1990-1998 yılları arasında lig genelindeki sayı ortalaması 101.5’ti. 1998-2002 sezonları arasında bu ortalama 95 sayının altına düştü. Devam eden birkaç yılda ise bu ortalama daha da düştü.
2002 yılında ligin en yüksek tempoyla oynayan takımı 48 dakikada ortalama 98 pozisyon bulan Sacramento Kings‘ti. Bu rakam, 2016 yılında Kings‘i ancak 16. sıraya yerleştiriyordu. O zamanlar basketbol sahası resmen bir savaş alanıydı. Bunun sonuçlarını sonradan görüyoruz. Shaq, parmağından sıkıntı yaşamıştı; Jason Kidd, playofflar esnasında kasıklarından sakatlık yaşadı; Ray Allen’ın sol dizindeki tendonları sıkıntılıydı… Kobe Bryant, Tim Tuncan, Kevin Garnett gibi oyuncular ise dinlenmeyi tercih etmişti. Ülkenin en büyük yıldızları, milli takımda oynamak için ya çok fazla sağlık sorunu yaşıyordu ya da çok yorulmuştu. Bir araya ihtiyaçları vardı.
2002 Dünya Şampiyonası’nı hatırlamak için “geçmişini hatırlamayan toplumlar gelecekte aynısını yaşamaya mahkumdur” felsefesini uygulamak dışında hiçbir sebep yok. O turnuvadan aklımda kalan herhangi bir pozisyon değildi. Televizyonun önünde ayağa kalkıp “ŞU LANET SERBEST ATIŞLARINI AT PAUL PIERCE!” diye bağırışımdı.
Gerçekten de ABD Milli Takımı oynadığı dokuz maçta da rakibinden daha kötü serbest atış atmıştı. Klasman maçlarından birinde Porto Riko, çizgiden %56.5 ile isabet bulmasına rağmen yine ABD Milli Takımı’ndan daha iyi bir yüzde yakalamayı başarmıştı. Dokuz maç genelinde çizgiden %62.8 ile isabet bulan ABD’nin bu yüzdesi, Tristan Thompson’ın kariyer yüzdesiyle aynı. Kaybedilen maçlarda toplamda 16 sayı fark yiyen ABD, 71 serbest atıştan yararlanamadı.
Bu, turnuvadaki performansa bir bahane sunmuyor. ABD, serbest atış çizgisinden %25 daha iyi atsa bile 2002 yılında altın madalyayı kazanabilecek kadar iyi değildi. Kadroda hiç kimsede sorumluluk bilinci yoktu. Turnuvadan sonra “NBA’deki para ve açgözlülük… Bu, bizim rekabetçi ruhumuza zarar mı veriyor?” diye düşüncelere dalan George Karl dahil.
Tam saha baskı sırasında sanki karşılarında liseliler varmışçasına sahaya yansıyan kibirlerini görebiliyordunuz. Arkadan yapılan topsuz koşularda ve drive&kick oyunlarında defalarc kez yenik düştüler çünkü kafaları turnuvada değildi. Arjantin maçında gelen ilk mağlubiyetin ardından Manu Ginobili, bunun nasıl yaşandığını anlattı: “Birbirimizi tanıyoruz. Perdelerin nereden geleceğini, ne zaman topsuz koşu yapmamız gerektiğini biliyoruz. Belli ki ABD bilmiyordu.”. Bu sözler, hala Ginobili’nin hayatında söylediği en ağır sözler sıralamasında en üstlerde yer alıyor.
Fakat sonrasında adeta vazgeçilmiş kadroya baktığınızda, bitkin düşen yetenek havuzuna baktığınızda bu çöküşün zaten en olası senaryo olduğunu görüyorsunuz. Patronumuz, turnuva bittikten sonra daha güçlü bir takım hayal etti ancak bu olası senaryo da farklı değildi. Bu takımın merkez oyuncusu Paul Pierce’tı ve onun performansı, turnuvanın harika bir özetiydi: Harika bir skorer fakat fevri ve bencil. O zamanlar henüz 24 yaşındaydı, bir “kazanan” olarak anılmasına, NBA şampiyonu olmasına daha yıllar vardı. Peki ya diğerleri?
Takımın yetenek seviyesinin düşük olduğunu biliyordum. İkinci kez izlediğimde ise dünya şampiyonu olmaya çalışan kenar mahalle NBA yıldızlarının absürtlüğüyle karşılaşmaya hazır değildim. ABD, Arjantin’e karşı üçüncü çeyrekte 62-51 gerideyken FIBA yayını, üç pozisyonluk Andre Miller’ın tam da Andre Miller’lık orta mesafeler soktuğu bir sekansı yayınladı. İspanya’ya karşı oynanan beşincilik maçının üçüncü çeyreğinde ABD Milli Takımı’nın bulduğu 15 sayının sekizi Ben Wallace’tan gelmişti. Wallace, maçı 12 sayıyla bitirdi ki bu rakamı oynadığı 1.088 NBA normal sezonu maçının sadece 86’sında geçecekti.
2016’daki Rio, 2002’den beri en düşük yetenek seviyesi düşüşünün yaşandığı kadro ancak 2002’den beri 14 yıl geçti. Artık iyi oyuncu havuzu, o günlere nazaran çok daha geniş. NBA çok daha hızlı, çok daha geniş alanda, çok daha odaklı şekilde ve oyunun her alanının önem arz ettiği şekilde oynanıyor. 2002 ve 2004 yılında yaşanan rezaletler; uluslararası maçlarda birliğin, gelişimin ve sorumluluk almanın ön planda olduğu bir yeni bir sistem kurulmasına yol açtı. Bu da artık takımların asla geçmişte göründüğü kadar düzensiz görünmeyeceğini gösteriyor.
Artık Coach K’nin dayanılmaz saygınlık konuşmalarına maruz kalmak zorundayız ancak bu durum Larry Brown’ın bariz şekilde uyguladığı yaş faşizminden de, George Karl’ın suçu oyunculara atmasından da çok daha iyi. İşler, geçmişe göre tıkırında. Eğer 2002’de yaşanan rezaleti illa hatırlayacaksak, yeni bir düzen inşa etmemizi sağlayan orman yangını olarak hatırlamak en sağlıklısı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996215695132082267/0_Hsbx_y0SOiSvnyaA..0.jpeg)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996207796150358028/Screenshot_64.png)
Yüzde Yüz Vice Rekorlar Kırmaya Devam Ediyor
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 12 TEMMUZ 2022, 03:14 SALI JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Vice şehrinin vazgeçilmezi haline gelen televizyon programı olan "Yüzde Yüz Vice" Julya Yalenchka önderliğinde faaliyetini sürdürüyor. Bu hafta ki programda Yalenchka'nın konuğu ise Henry Dunkirk oldu! Yüzde Yüz Vice'ın asıl kurucusu olan ve belli bir zamandan sonra Florida'da bulunan işleyişlerinin tümünü bırakıp New York'da yaşamanı sürdüren, bir zamanların televizyonların yıldızı ve vazgeçilmezi haline gelen Henry Dunkirk, kameralara karşı açıklamalarda bulundu!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996207796473303050/Screenshot_63.png)
Geçtiğimiz bir ay öncesinde "Yüzde Yüz Vice"ın yayın haklarını Julya Yalenchka'ya verilmesinin ardından "Julya ile Sohbet" programında ki bütün isim haklarını ve formatını değiştirip yeni bir format ile birlikte "Yüzde Yüz Vice" adında kameraların karşısına çıkan Yalenchka. Vice şehrinin vazgeçilmezi haline gelmeye devam ediyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996207796699791380/Screenshot_62.png)
Programın ikinci yarısında gerçekleşen "Sor ve Cevapla" bölümünden ise beklenilmeyen ve şaşırtıcı cevaplar meydana geldi.
Yalenchka:
Dunkirk:
Yalenchka:
Dunkirk:
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996207795785437234/Screenshot_65.png)
Yalenchka:
Dunkirk:
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996761125104402452/56f9cd81-olympiacos_2012_panigiriki-625x375.jpg)
Yunanistan basketbolu denince akla gelen iki kulüpten biri olan Olympiakos, uzun yıllar boyunca en rekabetçi seviyelerde mücadele etmeyi başararak Avrupa’nın simge kulüplerinden biri oldu. Kurduğu kaliteli kadroların yanı sıra ateşli taraftarlarıyla da adından söz ettiren Yunan devi, şüphesiz ki halen EuroLeague’in en önemli takımlarından biri.
Modern EuroLeague tarihinde 2, toplamda ise 3 Avrupa şampiyonluğu bulunan Olympiakos, şu sıralar kaliteli kadrosuyla en rekabetçi düzeyde mücadele etmeyi sürdürüyor olsa da 2000’li yılların ortalarında durum pek değildi.
EUROLEAGUE GAMECENTER TV BENİM TAKIMIMVİDEO GALERİ
HOME•TR (TURKİSH)•TURKİSH AİRLİNES EUROLEAGUE•
2011-12 Olympiakos: Umutların Tükendiği Anda Gelen Unutulmaz Zafer
13/TEM/22 13:42
Eurohoops Fırın, Olympiakos tarihinin en özel sezonlarından birine göz atıyor.
by Melikşah Bayrav / [email protected]
Yunanistan basketbolu denince akla gelen iki kulüpten biri olan Olympiakos, uzun yıllar boyunca en rekabetçi seviyelerde mücadele etmeyi başararak Avrupa’nın simge kulüplerinden biri oldu. Kurduğu kaliteli kadroların yanı sıra ateşli taraftarlarıyla da adından söz ettiren Yunan devi, şüphesiz ki halen EuroLeague’in en önemli takımlarından biri.
Modern EuroLeague tarihinde 2, toplamda ise 3 Avrupa şampiyonluğu bulunan Olympiakos, şu sıralar kaliteli kadrosuyla en rekabetçi düzeyde mücadele etmeyi sürdürüyor olsa da 2000’li yılların ortalarında durum pek değildi.
Kırmızı-beyazlıların ezeli rakibi Panathinaikos‘un efsanevi koç Zeljko Obradovic önderliğinde elde ettiği zaferlere uzun uzadıya değinmeye pek gerek yoktur sanıyorum. 2000’lerin başından itibaren 10 yıllık süreçte Avrupa basketbolunun en dominant takımlarından biri olan Panathinaikos, elde ettiği şampiyonluklarla da adeta kulüp tarihinin altın dönemini yaşıyordu.
Bu dönemde EuroLeague Final Four’undan uzak kalan Olympiakos, ezeli rakibinin başarılarını yalnızca izlemekle yetiniyordu. Modern EuroLeague’e geçişin ilk dönemlerinde sürekli Final Four’un kapısından dönen Yunan devi, 2003-04 sezonunun öncesinde çok ciddi ekonomik sorunlar yaşamaya başladı.
2 yıllık süreçte kadrosundaki tüm önemli ismlerle yolları ayırmak durumunda kalan kırmızı-beyazlı ekip, bu oyuncuların yerine gerekli takviyeleri de yapamayınca kulüp tarihinin en kötü sezonlarından ikisini geçirmek durumunda kaldı. Bu süreçte EuroLeague’de herhangi bir başarı elde edemeyen Yunan devi, yerel ligde de 8. sıradan öteye gidemedi.
Kabus gibi geçen yılların ardından yeniden bütçe arttırarak hedef büyüten Olympiakos, 2006-07 sezonuna girilirken Maccabi‘yle adeta EuroLeague’i domine eden İsrailli başantrenör Pini Gershon’u göreve getirerek taraftarlarını fazlasıyla heyecanlandırdı.
2006’dan 2010 yılına kadar kadrosuna Arvydas Macijauskas, Theo Papaloukas, Nicola Vujcic, Yotam Halperin, Ioannis Bourousis, Andrija Zizic, Milos Teodosic ve Josh Childress gibi birbirinden değerli yıldızları katmayı başaran Yunan devi, EuroLeague’de finale kadar yükselmesine rağmen bir türlü hayalini kurduğu şampiyonluğu elde edemedi.
Bu süreçte saydığımız yıldız isimler arasında en dikkat çekeni ise Josh Childress oldu. 2004 NBA Draft’ının 6. sırasından seçilen ve NBA’de geçirdiği yıllarda hiç de fena bir performans ortaya koymayan ABD’li yıldız, 2007 yazında Olympiakos ile sözleşme imzaladığında bu durum adeta şok etkisi yaratmıştı. 3 yıl, 20 Milyon Dolar gibi o dönem şartlarında devasa bir kontrata imza atan Childress, kendisinden Yunan devini Avrupa’nın zirvesine taşıması beklense de hiçbir zaman tam anlamıyla hedeflenen etkiyi yaratamadı ve 2 yılın ardından NBA’e geri döndü.
2010 yılında koç Panagiotis Giannakis’in önderliğinde EuroLeague finali oynayarak şampiyonluğun kıyısına kadar gelen kırmızı-beyazlı ekip, Xavi Pascual’in Barcelona’sına 68-86’lık skorla mağlup olarak ikincilikle yetinmek zorunda kalmıştı. Şampiyonluğa bu kadar yaklaşılmasının ardından Olympiakos’un hedef küçültmeye pek bir niyeti yoktu. Bunu da Avrupa basketbolu tarihinin belki de en sansasyonel hamlesine imza atarak fazlasıyla kanıtladılar.
Yunanistan basketbolunun o dönemler en gözde yıldızı olan Vassilis Spanoulis, kısa süreli NBA serüvenin ardından “yuvası” Panathinaikos’a geri dönerek adeta bıraktığı yerden Avrupa basketbolunu domine etmeyi sürdürmüştü.
Yüksek oyun zekasıyla, oyun kuruculuk yetenekleriyle, hem üstün skorer becerileriyle, iki tarafından da çembere atak edip sayı üretebilesiyle ve kritik anlarda asla sorumluluktan kaçmamasıyla Spanoulis, koç Zeljko Obradovic önderliğinde başarıdan başarıya koşan Panathinaikos’un en büyük yıldızıydı.
Takvimler 11 Temmuz 2010’u gösterdiğinde ise Yunanistan basketbolu, tarihinin açık ara en flaş transfer bombasıyla adeta sarsılıyordu. Kulübü Panathinaikos’la olan sözleşmesi sona eren süperyıldız Vassilis Spanoulis, yeşillilerin ezeli rakibi Olympiakos’la sözleşme imzalayarak tarihin en beklenmedik hamlelerinden birinin ana kahramanı oluyordu.
Milos Teodosic ve Vassilis Spanoulis gibi iki büyük yıldızı yan yana getirmeyi başaran kırmızı-beyazlı ekip, efsanevi koç Dusan Ivkovic’in yönetiminde sezona şampiyonluk parolasıyla başlıyordu. Normal sezon ve Son 16 turunda yer aldığı grupları beklendiği üzere lider tamamlayan Yunan devi, playoff etabında karşılaşacağı Montepaschi Siena’yı da geçerek adını Final Four’a yazdırma niyetindeydi. Sonuç ise hiç beklenildiği gibi olmadı.
Siena’ya karşı sahasında oynadığı ilk karşılaşmayı 89-41 gibi tarihe geçen bir skorla kazanan Olympiakos, daha ilk maçtan psikolojik üstünlüğü de ele geçirmiş gibiydi. Buna rağmen eşleşmenin devamında neredeyse kimsenin aklından dahi geçiremeyeceği şekilde İtalyan temsilcisi, oynanan üç müsabakadan da galip ayrılarak yılın en büyük sürprizlerinden birine imza attı.
Tüm kulvarlarda şampiyonluk hedefiyle başlanan sezonda Final Four biletini dahi alamayan kırmızı-beyazlı ekip, Yunanistan ligi finalinde de ezeli rakibi Panathinaikos’a 3-1’le şampiyonluğu kaptırınca kulüpte tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yaşanıyordu. 2011-12 sezonu öncesinde ekonomik sorunların da etkisiyle bütçesini yarı yarıya azaltan Olympiakos, kadrosunda bulunan Milos Teodosic, Ioannis Bourousis, Rasho Nesterovic ve Theo Papaloukas gibi yıldızlarla da yollarını ayırdı.
Arka arkaya yıllarda yaşanan hayal kırıklıklarıyla çok istediği EuroLeague şampiyonluğuna bir türlü kavuşamayan Yunan devi, 2011-12 sezonu öncesinde hedef küçültmek durumunda kalmıştı. Yıllarca beklenen büyük zaferin belki de ümitlerin en çok azaldığı anda gelmesi, muhtemelen pek kimselerin tahmin edebileceği bir durum değildi.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde Olympiakos’un tarihe geçen 2011-12 sezonunu inceliyor.
2011-12 Sezonu Olympiakos’u: Düşen Kalite, Yükselen Efor
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996761318851887175/asd.jpg)
Dibi gördükten sonra yeniden ayağa kalkarak en tepeyi hedefleyen Olympiakos için yaşanan büyük hayal kırıklıklarıyla baş etmek hiç kolay değildi. Üstüne üstlük yaşanan ekonomik sıkıntılarla bütçenin de önemli bir kesintiye uğraması, son yıllarda şampiyonluk hayali kuran kırmızı-beyazlı ekip için haliyle yaşanan hayal kırıklığını hafifleten bir unsur olmadı.
2011 yazında takımın önemli oyuncularından bazılarıyla yollarını ayırmak durumunda kalan Yunan devi, yerlerine ise benzer kalitede takviyeler yapmakta zorlandı. Kadrosunu Martynas Gecevicius, Kyle Hines, Kalin Lucas, Pero Antic ve Matt Howard gibi ağırlıklı olarak potansiyelli isimlerle güçlendirmeye çalışan Olympiakos, yeni sezona önemli soru işaretleriyle başlıyordu.
Kadro kalitesi bakımından ciddi bir düşüş yaşasa da kırmızı-beyazlı ekibin belki de en büyük şansı, Avrupa basketbolu tarihinin gelmiş geçmiş en büyük efsanelerinden Dusan Ivkovic’in takımın başında kalmaya devam etmesi oldu. Bir önceki yıl yaşanan hayal kırıklıklarına rağmen takımı bir arada tutmayı başaran deneyimli çalıştırıcı, sezon boyunca sergilediği koçluk performansıyla da devasa kariyerinin en unutulmaz süreçlerinden birini yaşadı.
Artı olarak yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen Vassilis Spanoulis’in kulüpteki varlığı, Olympiakos’un enseyi karartmaması için yine başlıca nedenlerden biriydi. O sıralar destansı kariyerinin zirvesini yaşayan yıldız oyun kurucu, kelimenin tam anlamıyla takımının sahadaki kalbiydi.
Takımı doğal olarak tamamen süper yıldız Vassilis Spanoulis’in etrafına inşa eden Yunan devi, saha içine baktığımız zaman EuroLeague’in en detaylı hücum kurgularından birine sahip değildi. Çoğu zaman sahada çift kısayla kalmaya çalışan koç Dusan Ivkovic, bu sayede topu yarı sahaya farklı oyuncuların getirerek Spanoulis’in topsuz perde çıkışlarından pas almasını ve verimliliğini arttırabilmesini amaçlıyordu.
Yazın kadrosunda bariz bir kalite eksilmesi yaşayan Olympiakos, buna rağmen doğru eklemeleri yaparak ortaya dengeli bir yapı çıkarmayı başarmıştı. Özellikle Pero Antic, Georgios Printezis ve Kostas Papanikolaou gibi tamamlayıcı parçaların varlığı, Spanoulis’in üst düzey yeteneklerinin parkede iyice maksimize edilebilmesine de yardımcı oluyordu.
Yarı sahada topu tamamen Vassilis Spanoulis’in eline emanet eden ve süper yıldızını kadronun tammalayıcı parçalarıyla desteklemeye çalışan koç Dusan Ivkovic’in ekibi, haliyle EuroLeague’in en iyi hücum takımlarından biri değildi. Olympiakos’un sahada asıl fark yarattığı nokta ise yıpratıcı savunmasıydı.
Bu noktada kadrodaki bir ismin varlığı, Yunan devi için sezonun ve belki de Avrupa basketbolu tarihinin en belirleyici faktörlerinden biri oldu. Yazın Alman ekibi Brose Bamberg’den ayrılarak Olympiakos’a transfer olan ABD’li uzun Kyle Hines, pozisyonu için pek uzun sayılmayan 1.98’lik boyuna rağmen atletizmi ve çabuk ayaklarıyla komple bir savunmacı profiliydi.
Hines’ın kadrodaki varlığı, o yıllarda EuroLeague’deki çoğu takımın aksine Olympiakos’un switch (perde sonrası oyuncu değişimi) savunmasını uygulayabilmesini de sağlıyordu. Avrupa’da yıllardır kısanın karşısında kalabilen uzun denildiğinde akla gelen ilk isim olan ABD’li oyuncu için 2011-12 sezonu, efsanevi kariyerindeki en dikkat çekici süreçlerden biriydi.
Kadroda bulunan Vassilis Spanoulis, Martynas Gecevicius ve Pero Antic gibi savunma zaafı oluşturmaları beklenebilecek oyuncuların varlığına rağmen Olympiakos, özellikle yardım savunmalarında sürekli bir arada hareket ederek ve agresifliği asla elden bırakmayarak ligin maç başına en az sayı yiyen ekiplerinden biri oldu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996761411982213161/czx.jpg)
Tüm bu zamanla iyice gelişen pozitif detaylara rağmen 2011-12 EuroLeague sezonunun başlangıcı, Olympiakos için pek de parlak olmadı. Normal sezonda Fenerbahçe Ülker, Bennet Cantu, Bizkaia Bilbao, SLUC Nancy ve Caja Laboral (şimdiki adıyla Cazoo Baskonia) ile birlikte A grubunda yer alan koç Dusan Ivkovic’in ekibi, yazın yaşanan tüm problemlere rağmen grubun favorisiydi.
Yenilenmiş kadrosuyla grubun ilk maçında Bilbao deplasmanında sahne alan Olympiakos, İspanya’da felaket bir hücum performansı sergileyerek rakibine karşı ağır bir mağlubiyet aldı. Koç Fotis Katsikaris’in Bilbao’suna karşı yalnızca 61 sayıda kalan Yunan devi, grupta işlerin kolay ilerlemeyeceğinin de sinyallerini veriyordu.
Evinde, taraftarlarının önünde Fenerbahçe Ülker’i mağlup etmeyi başaran kırmızı-beyazlı ekip, deplasman karşılaşmalarında ise hücum verimliliğini sağlama konusunda ciddi sorunlar yaşadı. Grupta çıktığı ilk 3 deplasman karşısında da 80’li sayıları bulamayan Olympiakos, ilk 4 maçın sonunda yalnızca 1 galibiyet alarak akıllara ciddi soru işaretleri getirdi.
Bu süreçte azalan kadro kalitesi de etkilerini net şekilde göstermeye başladı. Milos Teodosic’in yerine takıma dahil olan Litvanyalı genç yıldız adayı Martynas Gecevicius’un beklentilerden uzak kalması, hücumda Vassilis Spanoulis’in omuzlarındaki yükü git gide daha da fazla arttırdı. Bu durum da kaçınılmaz olarak Olympiakos’un rakip savunmalar için çok daha kolay tahmin edilebilir bir takıma dönüşmesini sağladı.
Yunan devi için EuroLeague’e normal sezonda devam etmek fazlasıyla büyük bir yıkım olurdu. Deplasmanlarda alınan can yakıcı mağlubiyetlere rağmen bir şekilde reaksiyon gösteren kırmızı-beyazlı ekip, özellikle 15.000 kişilik Dostluk ve Barış Spor Salonu’nda (SEF) oynadığı karşılaşmalardan üst üste galibiyetler çıkararak grupta yukarılara tırmanmaya başladı.
Bu süreçte takımın baştan itibaren düzenli katkı veren Vassilis Spanoulis, Pero Antic, Kyle Hines ve Georgios Printezis gibi oyuncularının yanına genç yıldız adayı Kostas Papanikolaou’nun da katılmış olması, Olympiakos’un toparlanmasındaki en önemli etkenlerden biriydi. Hücumdaki dış şut tehdidinin yanı sıra savunmacılığıyla da dikkatleri üzerine toplayan Papanikolaou, kısa sürede koçu Dusan Ivkovic’in gözdelerinden biri haline geldi.
Gruptaki ilk 4 maçında yalnızca 1 galibiyet alabilen kırmızı-beyazlı ekip, devamında sahne aldığı 6 müsabakanın 5’ini kazanarak grubu lider Fenerbahçe Ülker’in arkasında 2. sırada tamamladı. Evinde çıktığı 5 maçı da kazanan Olympiakos, deplasmanda sadece 1 kez kazanabilmiş olmasına rağmen adını son 16 turuna yazdırdı.
Koç Dusan Ivkovic’in ekibi, her ne kadar evinde oynadığı maçları taraftarının da büyük desteğiyle kazanmış olsa da deplasmanlarda kabus gibi bir görüntü sergilemişti. Bu süreçte kadroya yazın dahil edilen Martynas Gecevicius, Matt Thomas ve Kalin Lucas gibi isimlerin de beklenen performansı sergileyememeleri, Olympiakos’u sezon ortasında takviye arayışına itti.
Bu süreçte kadroya yapılan 2 önemli ekleme, kırmızı-beyazlı ekip için sezonun gidişatına direkt olarak etki etti. Avrupa’daki ilk yılında Partizan formasıyla parlayan ABD’li oyun kurucu Acie Law ve sezona Caja Laboral’de başlayan ABD’li uzun Joey Dorsey, sene ortasında Yunan devine transfer oldular.
Takıma dahil edilen iki yeni isimle birlikte Son 16 turuna iddialı bir başlangıç yapmayı hedefleyen Olympiakos; CSKA Moskova, Galatasaray ve Anadolu Efes’le birlikte E grubunda yer alıyordu. Artan beklentilere rağmen koç Dusan Ivkovic’in ekibi için işler, başlangıçta pek de parlak ilerlemedi.
İşlerin yolunda ilerlememesindeki başlıca neden ise takımın süper yıldızı Vassilis Spanoulis’in sakatlığıydı. Gruptaki ilk maçında ligin yenilgisiz tek takımı CSKA Moskova’yı evinde ağırlayan Yunan devi, genç yıldız adayı Kostas Sloukas’ın ve sezonun hayal kırıklığı yaratan isimlerinden Martynas Gecevicius’un skorer performanslarına rağmen zorlu rakibine direnemedi.
İç sahada alınan bu mağlubiyetin ardından grubun ikinci haftasındaki Galatasaray deplasmanı, Olympiakos için sezonun gidişatı açısından fazlasıyla önemli bir hale geldi. Koç Dusan Ivkovic’in ekibinin Son 16 turuna üst üste 2 mağlubiyetle başlaması, mental açıdan büyük bir dezavantaj yaratabilirdi.
Öte yandan gruptaki ilk maçını yakın geçen bir karşılaşmanın sonunda kaybeden Galatasaray için de taraftarının önünde alacağı bir galibiyet, sezonun devamı için büyük önem taşıyordu. Abdi İpekçi Spor Salonu’nun gürültülü atmosferini arkasına alan sarı-kırmızılı ekip, Olympiakos karşısında sonuna kadar mücadele etmeye hazırdı.
Karşılaşma da tam olarak beklendiği gibi kıran kırana bir mücadeleye sahne oldu. 2 maçlık sakatlık arasının ardından geri dönen Vassilis Spanoulis’e karşı Jaka Lakovic ve Jamon Gordon’la direnen Galatasaray, taraftarının yoğun desteğini de arkasına alarak ilk yarıda farkı çift hanelere kadar çıkardı.
Olympiakos’un İstanbul deplasmanından farklı mağlup ayrılması, sezonun gidişatı açısından ağır bir darbe niteliği taşıyabilirdi. Bu nedenle ikinci yarıda sahaya karakter koyan koç Dusan Ivkovic’in ekibi, özellikle savunmada vidaları iyice sıkarak 16-2’lik bir seri yakaladı ve skora denge getirdi.
Buna rağmen üstünlüğü elden bırakmayan ev sahibi ekip, ABD’li skorer Jamon Gordon’ın sorumluluk almasıyla birlikte yeniden skor avantajını yakaladı. Bitime 3 saniye kala 69-66’lık skorla önde olan Galatasaray, galibiyete bir hayli yakın gözüküyordu. Öte yandan Yunan devinin genç yıldız adayı Kostas Sloukas, son anlarda sorumluluk almak için bir hayli hazırdı.
Topu kendi pota altından çıkaran Olympiakos’ta Sloukas, faul yapmayı tercih etmeyen Galatasaray savunmasına karşı topu yarı sahanın bile daha gerisinden çembere doğru fırlattığında çoğu kişi maça bitti gözüyle bakıyordu. Beklentilerin aksine topun çembere doğru süzülerek bir şekilde sayı olması, karşılaşmanın da uzatmalara gittiği anlamına geliyordu.
Uzatma periyodu ise günün kahramanı Kostas Sloukas için pek de normal süredeki kadar şanslı ilerlemedi. Bitime 4 saniye kala kullandığı orta mesafe atışta isabet bulamayan genç yıldız, takımının da sahadan 78-77’lik skorla mağlup ayrılmasına engel olamadı.
Gruptaki ilk 2 karşılaşmadan da yenilgiyle ayrılan koç Dusan Ivkovic için işlerin pek parlak ilerlemediği de aşikardı. Yeni transferler Joey Dorsey ve Acie Law’un da adaptasyon süreçlerini çabuk atlatamamamış olmaları, Olympiakos için Son 16 turunun pek iyi ilerlememesindeki önemli faktörlerden biriydi.
Kırmızı-beyazlı ekip için arka arkaya oynanacak iki Anadolu Efes karşılaşması, sezonun gidişatını da direkt olarak etkileyecekti. Özellikle iç sahada oynanancak olan karşılaşmadan alınacak olası bir mağlubiyet, ümitlerin tamamen tükenme noktasına gelmesiyle sonuçlanabilirdi.
Tıpkı normal sezonda olduğu gibi yine kötü gidişata dur demeyi başaran Olympiakos, üst üste oynadığı iki Anadolu Efes karşılaşmasından da galip ayrılarak playoff mücadelesinden kopmadı. Özellikle agresif savunmasıyla iki maçta da zafere uzanan koç Dusan Ivkovic’in ekibi, grubun son 2 karşılaşmasına doğru gidilirken ümitliydi.
İlk olarak zorlu CSKA Moskova deplasmanında hiçbir varlık gösteremeyen Yunan devi, sahadan farklı şekilde mağlup ayrılarak gruptan çıkma ümitlerini son maça taşıdı. Gruptaki “Tamam mı, devam mı?” mücadelesinde rakip, Olympiakos’un İstanbul’da dramatik şekilde yenildiği Galatasaray’dı.
Bu kritik karşılaşma, her iki taraf için de farklı anlamlar ifade ediyordu. Galatasaray, zorlu Yunanistan deplasmanında galip geldiği takdirde kulüp tarihinde ilk kez EuroLeague playofflarında mücadele etme hakkı kazanacaktı. Öte yandan Olympiakos, kazanarak 1 sezonluk aranın ardından Final Four’a geri dönebilme ümitlerini sürdürmek istiyordu.
Maçın favorisi ise elbette yoğun bir taraftar desteği avantajına da sahip olan Yunan deviydi. Karşılaşmada ilk çeyrekten itibaren üstünlüğü ele geçiren Olympiakos, son bölüme kadar rakibinin geri dönmesine izin vermedi ve sahadan 88-81 galip ayrıldı. Bu sonuçla E grubunu 3 galibiyet ve 3 mağlubiyetle lider CSKA Moskova’nın arkasında tamamlayan kırmızı-beyazlı ekip, Galatasaray’dan ikili averajı da alarak playoff biletini kaptı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996761513077518428/hfgd.jpg)
Playofflardaki rakip ise Olympiakos için hiç ama hiç yabancı değildi. Bir önceki sezon tüm Avrupa’yı şoka uğratarak Yunan devini Final Four’un dışına iten Montepaschi Siena, bu sefer saha avantajına sahip olduğu bir eşleşmede yeniden kırmızı-beyazlı ekibin karşısına dikilmişti.
2010-11 sezonunun aksine bu sefer eşleşmenin açık ara favorisi Olympiakos değildi. Kadrosunda ciddi bir kalite kaybına uğrayan Yunan devi, yine bir önceki yıldan farklı olarak saha avantajını da elde edememişti. Bu da bir anlamda rollerin değiştiği, önceki düelloda “rahat kazanır” denilen kırmızı-beyazlı ekibin serideki underdog (favori gösterilmeyen) taraf olduğu anlamına geliyordu.
Üstüne üstlük Olympiakos’un aksine Montepaschi Siena, kadrosunda herhangi bir kalite kaybı yaşamamıştı. Bir önceki yıldan farklı olarak skorer uzun David Andersen’i transfer eden İtalyan temsilcisinde yıldız oyun kurucu Bo McCalebb de performansını bambaşka bir seviyeye taşımıştı.
Hal böyle olunca seride oynanacak ilk karşılaşmanın favorisi de Montepaschi Siena’ydı. Kendi evinde önemli de bir taraftar desteği avantajına sahip olan İtalyan temsilcisi, ilk maçı kazanarak eşleşmede avantajı erkenden kapmayı hedefliyordu.
Bu tür çok maçlı eşleşmelerde saha avantajına sahip olan tarafın kendi evinde oynadığı karşılaşmalarda hata yapmayarak avantajı rakibine kaptırmaması fazlasıyla belirleyicidir. Bu bakımdan Montepaschi Siena’nın sahasında oynanacak ilk iki müsabaka, serideki mental üstünlük açısından da büyük önem taşıyordu.
Beklendiği gibi İtalya’da oynanan ilk maç baştan sona büyük çekişmeye sahne oldu. Rakibinden bir önceki yılın rövanşını alabilme niyetindeki Olympiakos, ilk 3 çeyrek boyunca savunmada beklenen sertlik düzeyine ulaşamayınca rakibin Bo McCalebb ve David Andersen gibi değerli hücum tehditlerini sınırlama konusunda da çok zorlandı.
Yine de 2011-12 sezonunda Olympiakos’un herkese iyice ezberlettiği bir şey vardı: Yunan devi, karşılaşmalarda skor ne olursa olsun asla geri adım atmayarak mücadeleyi elden bırakmıyordu.
Karar periyoduna girilirken deneyimli oyun kurucu Nikos Zizis’in orta mesafesi, maçta farkı ilk kez çift hanelere kadar çıkarmıştı. Bu noktadan itibaren savunmada bambaşka bir boyuta atlayan koç Dusan Ivkovic’in ekibi, her top için büyük bir savaş ortaya koyarak rakibine adeta çember yüzü göstermedi.
Müsabakanın son 3 dakikasına girilirken Olympiakos savunmasıyla önemli bir geri dönüşe imza atmış ve skor dengeye gelmişti. Kritik anlarda takımın süper yıldızı Vassilis Spanoulis’in iyiden iyiye devreye girerek ipleri eline alması beklenirken öne çıkan isim tahmin edilenden daha farklıydı.
Takıma sezon ortasında katılan ABD’li oyun kurucu Acie Law, ülkesindeki kolej kariyeri boyunca kritik anlarda bulduğu isabetlerle ünlenen bir isimdi. Zorlu İtalya deplasmanının da en kritik anında sahada olan başarılı oyuncu, rakip savunmanın konsantrasyonu ağırlıklı olarak Spanoulis’in üzerindeyken sorumluluk almaya hazırdı.
Önce faul çizgisine gelerek takımını uzun süre sonra ilk kez öne geçiren Law, devamında da bulduğu çok kritik bir orta mesafeyle Olympiakos’un üstünlüğünü pekiştirdi. Hücumda bulunan moralle savunmadaki agresifliğini de bir üst seviyeye taşıyan Yunan devi, Georgios Printezis’in bitime 1 dakika kala gelen üçlüğüyle farkı 6’ya çıkardı ve serinin ilk maçında galibiyeti kopardı.
Bir önceki yılın intikamını almak için sahada elinden gelenin en iyisini yapan Olympiakos, zorlu deplasmanda galibiyete uzanarak seride avantajı eline geçirmişti. Bu da demek oluyordu ki Montepaschi Siena, artık Final Four biletini almak için 15.000 kişilik SEF’in boğucu atmosferinde en az 1 maç kazanmak zorundaydı.
İlk maçtan saha avantajının yanı sıra serideki mental üstünlüğü de eline geçiren koç Dusan Ivkovic’in ekibi, İtalya’da oynanan ikinci müsabakada rakibine son anda boyun eğmesine rağmen evindeki iki karşılaşmada da hata yapmadı. Yunanistan’da oynanan maçlarda rakibine en fazla 69 sayı izni veren Olympiakos, kimsenin kolay kolay tahmin edemeyeceği bir şeyi başararak Final Four’a geri dönüyordu.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996762298502885376/fdsf.jpg)
NBA’de hiç oynamamış en iyi oyuncu, kendine has bir unvan. Bu adam da gizemli bir kişilik. Yeteneklerini bizden kendi isteğiyle sakladı. Onun nasıl oynadığını görenler etkilenmiş şekilde hikayelerini anlatıyor. Onu hiç görmeyenler ise duruma şüpheyle yaklaşıyor. NBA’de oynamamış en iyi oyuncu. En fazla ne kadar iyi olabilir ki?
Bahsettiğimiz kişi bir sokak basketbolu efsanesi değil. Bahsettiğimiz kişi sakatlıklarla kariyeri sekteye uğrayan bir kolej efsanesi değil. Bu hikayede trajik bir şey yok. Bahsettiğimiz kişi muhuteşem işler başarmış bir insan. 26 yıl boyunca dört farklı kıtada 49.737 sayı atmış bir kişiden bahsediyoruz. Kareem’den, Jordan’dan, basketbol oynamış herkesten fazla.
Savunmayla pek işi olmazdı, özellikle 43, 44 ve 45 yaşlarında oynamaya devam ettiği süreçlerde. Onun için önemli olan kısım orası değildi. Onu Bird ve Dirk ile kıyaslıyorlar, olay bu da değil. O, sadece bir şey yaptı, bir şeyi yapmayı istedi. Herkesi kapsayan, inatçı bir skorer olmak.
“Bazı insanlar piyanoyu taşır, bazıları ise piyanoyu çalar.” diye açıkladı bir keresinde.
Hiç kutsal bir kişilik değildi ancak ona Mão Santa denirdi. “Kutsal El”.
“Kutsallıkla bir alakası yoktu.” diyor Oscar Schmidt, garipçe döşenmiş evinde. Dışarısı sessiz ve sakin Alphaville’di. São Paulo şehrinin eteklerinde, sayısız gökdelenlerden uzaktaydı. Dışarıda dev bir neon akvaryum, beyaz bir piyano ve kılıçlarını savuran samurayların seramikten heykelleri bulunuyordu. “Olay antrenman! Ben, Antrenmanlı El’im!” Büyük ekrandaki Dünya Kupası maçını izlemeye devam etti; Lionel Messi, Irak’ın kalbini kırmak üzereydi. “Çok fazla antrenman yaptım.”
Geçen yıl bunca antrenman, Basketbolun Şöhretler Müzesi’ne girmesine sebep oldu. Arkadaşı Larry Bird’in takdimi sonrası Schmidt kürsüye çıktı. Şık lacivert takım elbisesi ve havalı kasketiyle çok zarif görünüyordu. 18 dakika boyunca aksanlı İngilizcesiyle herkesi hayatı ve kariyerinde bir gezintiye çıkardı.
Onun kişiliğinin oluşmasına yardımcı olan güzel kalpli koçları, zorlansa da başarıya ulaştığı uluslararası organizasyonlar, sevgili eşi Cristina… Ona minnettarlık içinde “ribaund makinesi” diyordu. Yıllar boyunca antrenmanlarında kaçırdığı şutları kovalamıştı eşi. “Tanıştığım en harika insan” diyor onun için. “38 yıldır beraberiz, ölene kadar da seninle olmak istiyorum.”
O gün kasketini hiç çıkarmadı fakat beyaz şortu, beyaz sandaletleri ve New York Jets formasıyla burada otururken başı açıktı. Kırışıklarının ortasında, azalmış olmasına rağmen hala şekil duran saçlarının altında derin bir yara izi görebiliyordunuz. Bu, Schmidt’in geçtiğimiz yıllarda yaşadığı sağlık problemleri için kalıcı bir hatırlatıcıydı. 2011’de beyninde iyi huylu bir tümör tespit edildi. 2013’te ise kötü huylu bir tümöre rastlandı. Bu yıl ise gerçekten de onu öldürebileceğinden korktuğu tek şey olan kalp ritmi bozukluğuna yakalandı.
Hepsini atlatmayı başardı. Kendi deyimiyle bu yaşadıkları, onun için yaşlılık döneminde yaşanan hayatını değiştiren olaylar değillerdi. İnandığı şeyler zarar görmemişti. Bitmez tükenmez iradesinin sonu gelmemişti. Bunlar sadece başına gelen, ölene kadar uğraşmak zorunda kalacağı olaylardı. Yeterince uzun yaşadığınız zaman başınıza berbat şeyler gelmeye başlıyor.
Fakat eğer yeterince uzun yaşarsanız, harika şeyler de başınıza geliyor.
13 yaşında, futbol oynamak için fazla uzun ve ince bir Brezilyalıyken başladı her şey. Yerel koçunun adı Laurindo Miura’ydı. Miura, Japonya’dan gelmişti ve kendine has antrenmanları vardı. Bir tanesine Oscar, bir eliyle top sürerken öbür eliyle yerden taş toplamak zorundaydı; öbüründe sandalyelere ve iplere tırmana görevi vardı. Bunlar yeterli olmuştu. Artık oyuna aşıktı.
16 yaşındayken São Paulo’daki Palmeiras takımına katıldı ve yedi diğer çocukla beraber bir evde yaşamaya başladı. 17 yaşındayken 2.03 boyuna gelmişti. Palmerias’taki koçların vizyonu genişti. Onu pivot pozisyonuna hapsetmemişlerdi. Ona o sıralar attığı gibi yüzünün önünden değil, kafasının üstünden şut atmayı öğrettiler. Daha sonrasında binlerce sayının bulunacağı temel atılmıştı: Çok hızlı ve yukarıdan, müdahele edilmesi imkansız bir şut mekaniği.
Sayısız tekrarla kendini bu işe adadı. Takım haftada üç kez antrenman yapıyordu ancak Schmidt, okuldan önce ve sonra hep oradaydı. “Her gün, her hafta, her ay, her yıl!”. Sahanın her yerinden günde 1.000 şut deniyordu. “İçeriden, dışarıdan, hatta potanın arkasından… Her türlü antrenmanı defalarca yaptım!”. Şut atmadığı zamanlarda ise Palmeiras stadyumunun basamaklarında koşuyordu.
Hala genç yaşlarındayken Schmidt, en büyük isteği olan telefonu almıştı: Brezilya Milli Takımı, kendisini görmek istiyordu. Büyürken NBA izlememişti. Brezilya televizyonunda maçlara denk gelmek imkansızdı fakat vatanseverliği, her zaman gurur duyduğu şeylerden biri oldu. Babası donanmaya hizmet etti, dedesi Almanya’ya gitmek için Brezilya’dan ayrılmıştı. Milli Takım, Oscar’ın en büyük ve tek hayaliydi. Bu yüzden hala bir çocuk olması bir şeyi değiştirmiyordu. Onu eledikleri gün, çok vurucu olmuştu. Şimdilerde bile o günü “Benim için trajik bir gündü.” sözleriyle tanımlıyor.
19 yaşında uğursuzluklar yine onu bulacaktı. Öyle bir bilek sakatlığı yaşadı ki bir doktor, bir daha basketbol oynayamayabileceğini söylemişti. Bir diğeri ise Schmidt’in bacağını hareket ihtimalini sıfıra indiren bir alçıya almıştı. Üç ay boyunca evinin önünde oturdu, bacağı iyileşirken top bile süremiyordu. Sıkıntıdan aklını kaybetmek üzereydi.
Sonrasında mahalleye yeni bir aile taşındı. Genç bir kızları vardı. Oscar ve o kız, okula giderken aynı otobüse biniyordu. “Kitaplarım ve iki büyük koltuk değneyimle gidiyordum. Okula gitmek çok zordu fakat o geldi ve kitaplarımı taşımakta bana yardımcı oldu. Böylece arkadaş olduk.” diyor Schmidt. Asıl söylemek istediği kısımdan önce duraksadı ve kesik kesik kahkahasıyla beraber şu cümleleri kurdu: “Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olmaz! Biz de flört etmeye başladık. Bu, 38 yıl önceydi.”
Bir gün Schmidt’in “ribaund makinesi” yürüyüşten eve dönüyordu. Schmidt ailesi Brezilya’nın geleneksel yemeklerinden birini hazırlarken Cristina, espresso ve çikolata ikram ediyordu. Schimdt sonunda ekrandan gözlerini çevirdi, oturma odasından geçerken onu süzdü ve “Güzellik” diye geçirdi içinden.
Yaşadığı bilek sakatlığından bir yıl sonra parkelere dönmüştü. Çok zaman geçmeden kaderiyle de başbaşa kalacaktı: Brezilya Milli Takımı’nda ilk 5 olmak. “İşte o zaman tanınmaya başladım.” diyor Schmidt.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996762436998795386/xzcz.jpg)
1992 yılına kadar FIBA kuralları NBA oyuncularının uluslararası organizasyonlarda mücadele etmesine izin vermiyordu. O zamana kadar Schmidt, milli takımda oynamaya devam edebilmek için sadece Avrupa’da profesyonel basketbol oynayabilirdi. İtalya’nin güneyindeki Caserta’da oynamaya başladı. Disiplini sağlamak onun için zor olmamıştı.
“Asla alkol almadım, kahve içmedim, sigara ya da uyuşturucu kullanmadım. Alkolü denedim fakat beğenmedim. İtalya’da masaya şarap geliyor ancak Coca-Cola gelmiyor. Hadi ama! Kafayı mı yediniz? Bana Coca-Cola getirin lütfen!”. Fakat iş yemeğe geldiğinde Schmidt için işler değişiyordu: “Her şeyi yerdim. Bana yakıt olarak geri dönüyordu. Antrenman seviyemin, bilgi düzeyimin en yükseğindeydim. İşte bu yüzden olduğum konuma gelebildim.”.
İstatistikleri şatafatlıydı. O zamanlar Avrupa’nın en iyi ligi olan Seria A’da Schimdt, yedi kere sayı kralı olmuştu. 1982’de Avrupa’daki ilk sezonunda neredeyse 30 sayı ortalaması tutturmuştu. 1990 yılına geldiğimizde ise her gece 44 sayı atıyordu.
Kobe Bryant, o zamanlar İtalya’da babası Joe “Jellybean” Bryant ile beraber yaşıyordu. Schimdt, Kobe’nin küçüklüğünün devre aralarında top sürdüğünü, skor masasının etrafında gezindiğini hatırlıyor. Kobe de Oscar’ı kesinlike anımsıyor. “Orada yaşıyorken o, yaşayan bir efsaneydi.” diyor Bryant.
Olimpiyatlar ve genel olarak uluslararası turnuvalar, Oscar Schmidt’in işiydi. 1988’de Seul’da maç başına 41.9 sayı atmıştı. 1992’de Barcelona’da 24.8’ti bu sayı. 1996’da Atlanta’da ise 27.4’tü. O, Olimpiyatlar tarihinin en fazla sayı bulan oyuncusu. Ona 1988 hakkında soru sorarken yanlışlıkla sayı ortalamasını 40.9 olarak söyledim. Anında “41! Benden bir şeyleri eksiltme!” diyerek düzeltti.
Kanada Milli Takımı’nın başantrenörü olarak Steve Konchalski, Schmidt ile defalarca karşılaşmıştı. “Oscar, inanılmaz bir atlet değildi. Ortalama bir gücü vardı ancak küstahlık seviyesine kadar ulaşabilen bir özgüvenle oynuyordu. Bir de tabii inanılmaz şut sokuyordu.” diyor Konchalski.
1987 yılında Indianapolis’teki Panamerikan Oyunları’nda Schmidt ve uzun süreli partneri Marcel de Souza, Brezilya takımını ağır favori olarak gösterilen Amerika’ya karşı altın madalyaya taşımıştı. O ABD takımı, henüz lige girmemiş David Robinson, Rex Chapman ve Danny Manning gibi isimleri barındırıyordu ve 34 maçtır yenilgi yüzü görmemişti.
İlk yarıda Brezilya 68-54 gerideydi. Bu yüzden üçüncü çeyreğe Schmidt, alev alarak çıkmıştı. Bu sırada Souza da akıl oyunlarını yürütüyordu. “Amerikalılara ‘Ben yaşlı bir adamım, sizi savunamam’ diyordum.” diyor Souza. Schmidt de “Amerikalılara ‘Şutu at! Herkesin gözü senin üstünde, at şu şutu!” derdik diye açıklıyor durumu.
İşin diğer kısmında ise Schmidt, kendi bildiğini yapmıştı. İkinci yarıda 35 sayı atarak maçı 46 sayıyla bitirmişti ve Brezilya, maçı 120-115 kazanıyordu. ABD Milli Takımı, kendi evinde ilk kez mağlup oluyordu. Schmidt’in kendisiyle özdeşleşen iki yumruklu sevinç gösterisi için birçok fırsatı olmuştu ancak akıllarda kalan şey parkede sevinç gözyaşları dökmesiydi.
Maçtan sonraki basın toplantısında ABD takımının koçu Denny Crum, Brezilya’nın en iyi oyuncusunun adını unutmuştu. Oyuncularından biri, koçun kulağına ismi fısıldamak zorunda kalmıştı: Oscar Schmidt.
Geriye dönüp baktığında Crum “Uluslararası basketbola çok ilgim yoktu, kadrodaki oyuncuların da onun hakkında çok bilgi sahibi olduğunu düşünmüyordum. Sonra bir baktık ki ona potanın 30 adım uzağından perde getiriyorlar, o da şut sokuğ duruyor.” diyor.
Crum, Oscar’ı savunması için kimi görevlendirmişti? “Fark etmiyordu! Dört isimden üçünü denedik, hiçbiri sonuç vermedi. Yaptığı şeyler… Dünya üzerinde NBA’de oynamamış en iyi oyuncu olabilir.” diyor Crum, o gün gördüklerinin etkisinden hala çıkamamış halde.
Bu olay, ABD basketbolunun amatör oyuncuları için sonun başlangıcı olmuştu. Takım; 1988 Olimpiyatları’nda, 1990 Goodwill Games’te, 1990 Dünya Şampiyonası’nda ve 1991 Panamerikan Oyunları’nda başarısız oluyordu. Böylece kolej oyuncuları, yerini o ikonik 1992 kadrosuna bıraktı.
Schmidt, Dream Team’e karşı Barcelona’da forma giydi. Maç başına neredeyse 25 sayı atsa da yakınındaki efsanelerden etkilenmişti. Hall of Fame konuşmasında “Bençe kameramı getirmek istemiştim!” diyerek şakasını da yapmıştı. İlk kez 1987 yılında Indianapolis’te başlayan bir döngünün sonu gelmişti. “Kariyerimin en zor karşılaşması oydu. Dream Team’i kışkırtmak mı? Buna inanabiliyor musunuz?” diyor Schmidt.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996762501922426930/sad.jpg)
NBA, kendisine teklif götürmüş ve kısa sürede reddedilmişti. Efsaneleşmiş 1984 draft sınıfı, daha da efsane olabilirdi. New Jersey Nets, Schmidt’i altıncı turdan seçmişti ancak Schmidt, ilgilenmemişti. “Alıtncı tur mu? 131. seçim mi? Hayır, hayır, hayır… Hadi ama!” diyor şimdilerde bile. Antrenmanlara gitti, kendisine bir kontrat önerildi fakat Schmidt reddetti.
Ligte kısıtlı bir rol altında oynamak istemiyordu. Doğu Bloğu ülkelerinden NBA’de oynamış ilk oyuncu olan Bulgar forvet Georgi Glouchkov, Schmidt’e yeteri kadar topu alamadığına dair isyan ediyordu. Bahsettiğimiz kişi de Oscar Schmidt. Eğer şut atmıyorsan, neden sahadasın ki?
Eski bir Brezilyalı yetenek avcısı olan Greg Dole, 2002 draftı öncesi Nene ile çalıştığını hatırlıyor. “Nene, ‘Eğer ilk turdan seçilirsem Brezilya’dan bir takım satın alacak ve Oscar ile imzalayacağım. Sonra da ona pas atmasını emredeceğim’ demişti.” diyor Dole.
Uluslararası kurallar değiştiğinde Schmidt, 35 yaşına gelmişti. “Çaylak olarak oynamak için çok geçti.” diyor Schmidt.
“Oynasaydı tarihin en iyilerinden biri olacağında dair hiçbir şüphe yok.”
-Kobe Bryant
NBA’de oynasa ne kadar iyi olurdu? Bu soruyu Schmidt’e sorduğunuzda size dünya çapında bir atletin yapacağı tarzda bir meydan okumayla cevap verecektir: “Pota aynı, top aynı, oynana spor aynı. Dünyanın hiçbir yerinde beni savunabilecek bir adam görmedim. Tek ihtiyacım olan özgüven. Kesinlike ilk 10’da olurdum. Tek bir sezondan bahsetmiyorum, tüm zamanlardan bahsediyorum! Ha ha ha.”
Bu soruyu Kanada Milli Takımı Konchalski’ye yönelttim. Onu genel olarak yavaş ayaklara sahip olan ancak öldürücü bir şut yeneneği olan beyazlarla karşılaştırdık: Bird ve Nowitzki gibi… Konchalski, cesur bir iddiada bulundu: “Onların sahada yapabildikleri Oscar’dan fazlaydı. Oyunun her alanına daha fazla etki ediyorlardı fakat ne Bird’in ne de Dirk’ün şut konusunda Oscar ile yarışabileceğini düşünmüyorum.”
Bir keresinde Scottie Pippen “Ne yapacağını biliyorsunuz, topu eline aldığı anda şut atacak.” demişti. Modern bir J.R. Smith mi? Belki.
Fakat 80’lerin sonunda, Schmidt’in kariyerinin zirvesinde olduğu yıllarda NBA’de sık sık birebir oynanıyordu. Sizce de bu dünya, Schmidt’in yetenekleri için yaratılmış bir dünya değil mi? Ona topu verip alev almasını izleyecektiniz.
Konchalski’nin iddiası hakikaten cesur fakat bu, tam da bir hayranın göstereceği saygı. Günün sonunda Konchalski, kendisini birkaç maç izleme fırsatı bulmuştu ancak bu yeterliydi. Onun efsanesinin bir kısmı da NBA’deki tavanının bilinmezliğinden oluşuyor. Şu an olabilecekleri sadece hayal edebiliyoruz.
Oscar Schmidt, tutkuyla sevdiğiniz ancak başka kimseyi dünyadaki en iyi grup olduklarına inandıramadığınız müzik grubuydu. Oscar Schmidt, bağımsız bir rock grubuydu.
1995 yılında kısa süren ve tatmin etmeyen bir İspanya döneminin ardından Schmidt, sonunda evine döndü. Son birkaç yılın Brezilya’nın Yankees’i konumundaki Flamengo’da geçirdi. Orada 40’lı yaşlarındayken kariyerinde kazanmadığı parayı kazandı. O denli ileri bir yaşta bunu nasıl başarmıştı? “Enerjimi boşa harcamıyordum. Daha keskin bir oyun oynamaya başlamıştım ve sadece ikinci yarılarda savunma yapıyordum” diyor Schmidt, gülerek.
Normalde 44 yaşında emekli olmayı planlıyordu ancak son maçı olması planlanan karşılaşmada işler kontrolden çıktı ve Schmidt’in birkaç takım arkadaşı maçtan atıldı. Schmidt, bu hareketleri sebebiyle hakemleri protesto etmek amacıyla alkış tutunca kendisini de maçtan atılmış şekilde buldu. Bu şekilde bitemezdi.
Başka bir sezon için geri döndü ve 45 yaşındayken sonunda emekli oldu. “Ölene kadar oynayabilirdim bence ama artık zor gelmeye başlamıştı. Her geçen yıl fiziksel formu yakalamak daha da zorlaşıyordu.”
Şimdilerde Portland Trail Blazers’ta asistan koçluk yapan Jay Triano, Indiana’da düzenlenen 2002 Dünya Şampiyonası’nda Schmidt ile karşılaştığı anı hatırlıyor. Oscar Schmidt ismini daha önce duymamış genç oyuncuların önünde Triano, “Kusal El”e yapabildiklerini göstermesi için meydan okumuştu. “Hala şut atabiliyor musun?’ demiştim ona. O da ‘Tabii ki’ demişti. Takım elbisesiyle üçlük çizgisinin tepesine geçti. Isınma filan yapmamıştı. Topu ona verdim ve üst üste 10 şut soktu, sonra da salondan çıktı. Oyuncuların ağzı açık kalmıştı.” diyor Triano.
Schmidt Brezilya tarihinin en iyi basketbol oyuncularından biri olmasına rağmen garip bir şekilde herkes tarafından sevilmezdi. Ona karşı konumlanan iki etken vardı. Bir futbol ülkesinde doğmuştu, yanlış sporu yapıyordu. Ayrıca nüfusun neredeyse yarısının Afrika kökenli olduğu bir ülkede farklı soydan geliyordu. Dole’ın da dediği gibi, “Kazanan bir beyaz kahramanın halka yeterince geçmediğini görüyorsunuz.”. Zorluk derecesi gözardı edilemeyecek seviyedeydi. Yine de Schmidt, bir ikon olmayı başarmıştı.
1998 yılında hala Brezilya Basketbol Ligi’nde oynuyorken senato üyeliği için aday oldu. “Brezilya’nın başkanı olmak istiyordum. Elimde büyük bir şans vardı. Senato üyeliğinden başkanlığa – parmaklarını şıklattı – kolayca.” diyordu. Belli bir süre boyunca Euardo Suplicy karşısında anketleri önde bile götürdü. Sonrasında Suplicy’nin partisi Schmidt’e karşı bir oldu ve onu gerçek bir tehdit olarak görmeye başladı.
“Bir şeyleri çaldığımı filan söylemiyorlardı. İyi şeyler söylüyorlardı: ‘Oscar, sen bir basketbolcusun. Sahaya çık Oscar!’. Eski başkan Lula bile bana karşı bir kampanya düzenliyordu.” diyor seçimi küçük bir farkla kaybeden Schmidt.
Schmidt, siyasete girmediği için şu anda mutlu. Bugünlerde okullarda ve şirketlerde motivasyon konuşmaları yaparak para kazanıyor.
“Politika, kaybedecek şeyleri olan insanlara göre bir şey değil. Böyle yaşamak çok daha iyi.” diyor Schmidt. Geçen yıl Brezilyalı bir yayıncılık, onu ulusun en iyisi seçti. Bu ödülü ikinci kez üst üste kazanıyordu. “İki kez, üç kez, 10 kez şampiyon olmak istiyorum! Ha ha ha. En iyisi! Dünyanın en iyisi!”
Talihsizlikler Orlando’da yaşandı. Orası, Schmidt’in dünya üzerinde en çok sevdiği yerlerden biriydi. Oğlu, St. Petersburg’taki Admiral Farragut Academy’de lise okurken basketbol oynuyordu ve Schmidt ailesi yıllardır senede bir kez Disney World’ü ziyaret ediyordu. “Üç kez…” diyor Schmidt, olaylardan bahsederken. “Bir daha gitmemem daha iyi olur sanırım.”
İlk tümör teşhisi 2011 yılında konuldu. Schmidt, birkaç defa migrenle uğraşmıştı. Bu, sekiz santimetre büyüklüğündeydi ancak iyi huyluydu. Havale geçireceğine dair endişeler vardı ancak neyse ki bu yaşanmadı. Tümörün kötü huylu olarak geri dönebileceğine yönelik endişeler ise haklı çıkacaktı.
2013’te geçirdiği bir operasyondan sonra Schmidt, onun için tatil cenneti olan Central Florida’ya geri döndü. “Bir gün kusmaya başladım. O an öleceğimi düşündüm.” diyor Schmidt.
Kızı onu hemen hastaneye götürdü. Hastanede bir hafta geçirdi ve hayati tehlike yaratan kalp ritmi bozukluğu teşhisi konuldu. Evine döndü ve üç hafta da evinde tedavi gördü. Elektrotların kalbin içine yerleştirilerek düzensiz kalp atışlarını düzeltmeyi amaçladığı beş saatlik bir ablasyon prosedürüne maruz kaldı.
Son yıllarda hem fiziksel hem de ruhsal bir dolu tedavi gördü. Schmidt’in Campinas’ta görmeye gittiği kutsal bir insan vardı. “Bütün ruh hallerinden anlıyor, size iyi geliyor. Ben bir Katoliğim fakat o görüşmeler bana iyi geliyordu.“ diyor Schmidt.
Şu an reçeteli kalp ilaçları kullanıyor ve ayda bir kemoterapi görüyor. Büyük ihtimalle kemoterapiye hayatının sonuna kadar devam etmesi gerekecek. “Tamam ama hayattayım, değil mi?” diyor Schmidt.
Orlando’ya olan son ziyaretinde FIBA’dan malum telefonu aldı: Basketbolun Şöhretler Müzesi’ne onun ismi de dahil olacaktı. Haberi aldığında araba sürüyordu, haberi algılarken kenara çekmek zorunda kaldı.
Duygu dolu konuşmasını takdir etmiştim. İlham verici bir konuşma olmuştu. “Böyle olacağını tahmin etmemiştim.” demişti düşüncelerde kaybolurken aynı zamanda memnun kalarak. “Önce gülebileceğin kadar gül, sonra ağla, değil mi? Ben de böyleyim.”Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996796207231946823/Screenshot_67.png)
Gün Boyu Kıyamet Kopuyor!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 13 TEMMUZ 2022, ÇARŞAMBA 18:13 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen saldırılar durmak nedir bilmiyor.
Sabaha karşı Vice Bank'ın önünde meydana gelen ve şehrin her konumuna yayılan terörizm olayları halkın korkulu rüyası haline geldi!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996796206971879495/Screenshot_68.png)
Çarşamba günü saatler 04:00'ı gösterdiğinde kimlikleri henüz tespit edilemeyen maskeli bir kaç grubun planlı bir suikast girişimi facia ile son buldu!
Olay yerinde birden masum insanın canına kıyılmasının yanı sıra yaralıların durumunun ağır olduğu bildirildi.
Olay yerinde bulunan vatandaşların ihbarı sonrası, bölgeye intikal eden VCPD ekipleri suikastın kurbanı oldu. 2 (iki) memurun yaralanması ile birlikte hastaneye kaldırılan VCPD memurların durumu hakkında VCFMD çalışanları tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996796207450038442/Screenshot_66.png)
Olay yerinde ağır yaralanması sonucu Country General Hospital'a kaldırıldıkları ve ameliyathane sonrası yaralıların yoğun bakıma alındıkları bilgiler dahilinde.
VCFMD çalışanlarından alınan bilgilere göre; yaralı şahısların durumu henüz stabil olmasının yanı sıra şahısların hayati tehlikeyi atlattıkları biliniyor.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996802631362162839/Screenshot_71.png)
Star Caddesi'nde Silah Sesleri Durmak Bilmiyor!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 14 TEMMUZ 2022, 00:00 PERŞEMBE JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Çarşamba günü saatler 17:49'u gösterdiğinde Star Caddesi'nde yer alan RONIN ve ekibinin garajına kimlikleri henüz tespit edilemeyen maskeli şahıslar tarafından silahlı suikast girişimi uygulandı! Girdiğimiz hafta içerisinde rutin bir şekilde meydana gelen terörizm olayları durmak nedir bilmiyor.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/996802631613816882/Screenshot_70.png)
Suikast girişiminin hemen ardından olay bölgesine VCPD ve VCFMD ekiplerinin intikal etmesi sonucu bölgenin güvencesi sağlandı.
Bölgede yoğun sayıda yaralının bulunduğu suikast girişiminde VCFMD personelleri tarafından ilkyardımın uygulanmasından hemen sonra yaralıların bir çoğu Country General Hospital'a kaldırıldı. Alınan bilgilere göre şahısların hayati tehlikeyi atlattıkları ve durumlarının stabil olduğu bilgiler dahilinde.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/971720724026904576/996801987800727672/unknown.png)
Günden güne artan terörizm olaylarının yaşanması dolayısıyla teröristlerin yakalanması için VCPD tarafından düğmeye basıldı.
Sokaklarda rahat bir şekilde yürüş yapamaması ve kendilerini rahat, özgür hissedememesi dolayısıyla şikayetçi olan Vice şehri sakinleri "terörist" grubun yakalanmasını iple çekiyor.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
biz bu muhabiri çok sevdikben daha çok
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996890940973273229/asdad.jpg)
Chet Holmgren, bazı anlar basketbol sahasında bir basketbolcudan çok hararetli bir hayal gücünün ürünü gibi duruyor. Bu anlar genelde Holmgren a) acımasız bir blok yaptığında, b) savunma ribaundu alıp sahayı dev adımlarla dikine kat etmeye başladıktan ve topu smaçlamadan durmadığında yaşanıyor.
Bu senenin draft sınıfının en eşsiz oyuncusu olan Holmgren; 20 yaşında, 213 santimetre boyunda ve 90 kilodan zayıf. Ellerini başının üstüne kaldırıp bir bahçe hortumuyla duş alabilecekmiş gibi duruyor. Kulaç açıklığı 228 santimetre uzunluğunda. Bu vücut, bir çemberden öbürüne hem zarafet hem de güçle hareket ediyor. Muhtemelen ona baktığınızda tahmin edeceğiniz son iki şey bunlar olurdu. İşte tam da bu yüzden o anlar yaşandığında sanki yer yarılıyor ve en nadir şeylerden biri açığa çıkıyormuş gibi hissediyoruz: Yepyeni bir şey.
Örnek olarak Holmgren’in Gonzaga’daki tek yılın sonlarındaki San Francisco Üniversitesi’ne karşı oynanan maç verilebilir. Ribaundu aldı ve büyük bir dribbling ile amacını terk etmeden parkeyi kat etmeye başladı. Kimsenin kendisini ciddiye almadığını görünce ivmelenmeye başladı ve bir anda dünyanın en sıska uzunu oldu. Limitsiz bir gücün varlığına inanmayan rakip takım oyuncuları, onu durdurmaya niyetli değil gibiydi. Hepsi sanki Holmgren’in yaptığı şeyin saçmalığını fark edeceğini ve kendi kendini durduracağını düşünüyor gibiydi. Yarı sahayı geçti, serbest atış çizgisini geçti, kendisini toparlamasını izlediler, topu iki eliyle kavradı, havaya zıpladı ve baskın bir güçle topu smaçladı.
Bu tarz anlar gerçekten büyüleyici, aynı zamanda tanımlamanın zor olduğu anlar oluyor. Holmgren’in kinetik enerjisi, “sürpriz” etkisiyle katlanarak çarpılıyor. Fizikteki hiçbir formül, bir davranışın cesurluğunu ölçemez. Holmgren’in kemikli ve zayıf yüzündeki ifade de asla değişmiyor.
Her zaman bir deneyim gibi hissettiriyor: Eğer sahadaki en uzun ve görünür oyuncu oyunu sanki salonda bir tek o varmışçasına oynarsa ne olur?
Gonzaga’da 14 sayı – 9.9 ribaund ve neredeyse 4 blok ortalamalarıyla oynayan Holmgren, Auburn’den Jabari Smith ile Duke’tan Paolo Banchero ile birlikte draftın tartışmasız ilk üçünde bulunuyor. Smith ve Banchero’ya benzeyen oyuncular her draftta bulunabiliyor. Fakat Holmgren gibisi yok -belki de daha önce hiç olmadı bile-. 213 santimetre boyunda üçlük atabilen ve topu bir oyun kurucu gibi sürebilen, hücumda kanat rolünde oynayabilen ve ligin uzun bir süre blok krallığını domine edecek bir oyuncu…
Endüstrinin tabiriyle Holmgren; tavanı yüksek/tabanı düşük bir oyuncu. Eğer yeteneğini sergileyebilirse jenarasyonel bir olacak fakat eğer ince vücudu ligteki diğer uzunlar tarafından ezilirse yetenekleri minimize edilmiş olur.
“Unicorn” kelimesini çok kez duyacaksınız. Holmgren’in eşsiz fiziğini ve yetenek setini tanımlamak için en kolay ve tembel yol bu. Unicorn, iltifat niyetiyle söyleniyor ancak aslında saygısız ve adil değil, çünkü -Kristaps Porzingis’ten özür dileriz- unicorn’lar gerçek değildir. Holmgren ise etiyle kemiğiyle burada.
Chet Holmgren’in bir basketbolcuya evrilmesi, geçtiğimiz sezonun beşinci sıra seçimi Jalen Suggs’ın babası Larry Suggs’ın bir arkadaşından “Tam olarak ihtiyacın olan şey var elimde: 1.80 boyunda, gerçekten basketbol oynayabilen bir üçüncü sınıf.” şeklinde bir mesaj almasıyla başlıyor.
“Daha fazla bilgi ver.” diye yanıtlıyor Suggs bu soruyu.
“Çocuk korkusuz. Ağaçlara tırmanabiliyor. Her zaman evinin çatısında. Bir futbol takımının ‘linebacker’ı. Hiçbir korkusu yok.”
“Benim seveceğim tarzda bir çocuğa benziyor. Onu görmeliyim.” diye yanıtlıyor Suggs.
Suggs, St. Paul’daki mahallesinde bahçede oturuyordu. Güldü ve gözlerini ovuşturdu. “Sonrasında o geldi.” dedi Suggs, ellerini birbirine vurup iyi bir hikayeye hazırlanırken. “İlk olarak çocuk o kadar da uzun değildi. İkinci olarak da hiç basketbol oynayamayan bir okul arkadaşınızı düşünün. İki turnike denemesinden sonra hemen anlıyordunuz. Bir turnike bile atamıyordu. Top süremiyor, çembere şut değdiremiyordu.”
Sadece bunlar değil, Chet Holmgren o antrenmana kargo şortuyla gelmiş de olabilir gelmemiş de olabilir ancak kesin olan bir şey vardı ki 8 yaşında bir çocuktu ve çok garip görünüyordu.
“İyi oynadığımı sanıyordum çünkü önceden deneyimim vardı ancak oraya gittiğimde gördüm ki herkes iyi. Yeterince iyi olmadığımı kısa sürede fark ettim.” diyor Holmgren.
Grassroots Sizzle takımı, 11-12 yaşlarındaki çocukları yenen 8 yaş grubu çocuklarla doluydu. Holmgren, kendi deyimiyle antrenman sırasında yapabileceğinin en iyisini yaptı. Cesareti kırılmış gibi gözükmüyordu ki bu bir diğer artı noktaydı. Suggs’ın dediğine göre Chet, Jalen gibi diğer oyuncuları izledi ve farkı anladı.
Bir noktada Suggs, büyük bir cüssenin farkına vardı. David Holmgren ve 2 metrenin üzerindeki boyu, kapının orada çocuğunu izlemek için duruyordu. Larry Suggs önce David’e, sonra da Chet’e baktı. Birkaç saniye önce mümkün gözükmeyen ihtimaller, bir anda olası gelmeye başladı.
Antrenman bittikten sonra Suggs, Chet’e “Bu çocukların oynadığı seviyede oynayabileceğini düşünüyor musun?” diye sordu.
Chet, gözlerine baktı ve “Hayır.” cevabını verdi.
Suggs, çocuğun kişisel farkındalığından etkilendi. “O noktada kendimin farkında olduğumu söyleyemem ancak olan biteni anlayabiliyordum.” diyor Suggs. Babasının odaya girmesiyle değişen havanın etkisiyle Suggs, çocuğa bir soru daha sordu:
“Bu çocuklar kadar iyi olmak istiyor musun?”
“Evet.”
“O zaman her gün buraya gel, sana basketbolu öğreteceğim fakat beni dinlemelisin.” diye yanıtladı Suggs.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996891039275175936/hgfhf.jpg)
David Holmgren, Minnesota Üniversitesi’nde iki sene geçirdi ancak dizinden yaşadığı sakatlıklar sebebiyle kariyeri kısa sürdü. Tıpkı çocuğuna benzeyen baba, Chet’in 35 yıl sonraki hali gibi. David, çok belirgin bir zaman farkının olduğuna inanıyor. Ne zaman ribaund alsa koçlarının ona “Topu bir kısaya ver.” dediğini hatırlıyor. Eğer çocuğu bir basketbolcu olacaksa, sırtını potaya dönüp ellerini havaya kaldırarak arkasında bir savunmacı bulunarak oynamasını istemiyordu. Başka bir deyişle David, Chet’in David’e dönüşmesini istemiyordu.
Zaman ve yer mükemmel bir şekilde ardarda gelmişti. Avrupa’nın basketbola yaklaşımı sebebiyle basketbol dünyası da 2 metre boyunda top sürebilen, üçlük atabilen, üçlük çizgisinde savunma yapabilen uzunları kabullenmeye başladı. Dirk Nowitzki MVP oldu. Larry Suggs da her oyuncunun bir oyun kurucuymuşçasına eğitilmesi gerektiğini düşünen bir adamdı.
“O, Shaq olmayacak. Beni dinle. Olacağı şey bu.” dedi David Holmgren, Suggs’a.
Chet Holmgren 8. sınıftaydı ve bir yılda 187 santimetreden 208 santimetreye uzadı. Suggs da tam da o zamanlar dinleyen herkese bu çocuğun günün birinde NBA draftında 1. sıradan seçileceğini söylüyordu.
Suggs, bu düşünceyi temellendirmeden ortaya atmadı. O, her şey bir laboratuvar kazası gibi şans eseri biraraya gelmeden önce birkaç yıl Chet’in berbat olduğunu söylüyordu. Suggs, Chet’in senesinde mezun olacak oyuncuları izledi ve ondan daha iyi bir potansiyel göremedi.
Chet’in antrenmanlardan sonra sonsuz kez Jalen ile birebir oynadığını gördü ve gitgide aradaki yenek seviyesinin azaldığını, rekabetçilik ateşinin büyüdüğünü izledi. O ve Brian Sandifer, Chet’i “80’lerin birebir oyunuyla Avrupa basketbolunun karışımı” felsefesiyle eğitti. Sandifer sert olandı. Takım tişörtlerine basılan “Bütün Rekabeti İstiyoruz” mantalitesini taşıyordu. Sandifer, tribünlerin ve rakip takımların oyunuyla ve gücüyle yenilmeden önce Holmgren’e şüpheyle baktığını gördü. “Chet, çok çalıştı. Eğer iyi oynarsan insanlar sana saygı duyuyor. Günün sonunda bir beyazsan ve o kadar iyiysen illa dikkat çekiyorsun.” diyor Sandifer.
Chet’in annesi Sarah Harris, “David, yıllar boyunca bana Chet’in harika bir oyuncu olacağını ve çok özel olacağını söyledi. Gözlerimi devirdim ve ‘Tabii ki bunu diyeceksin, babasısın onun’ dedim.” diyor.
“Dördüncü ya da beşinci sınıftayken gördüm. Topla oyun kurucuların yaptığı şeyleri yapmaya başladı. Hala hamdı ancak o an çok iyi olacağını anlamıştım.” diyor David Holmgren.
David Holmgren, Sizzle takımını Milwaukee, Memphis, Chicago ve birçok başka yere turnuvalar için götürdü. Kokan ayakkabıları her yemek ya da tuvalet molasında karavanından çıkardı ve tavana yerleştirdi. “Beklemediğimiz bir şeyle karşılaşmadık. Yedi kişilik arabaya dokuz kişi sıkışıyorduk. Bir otel odasında beş kişi kaldık. Kültür böyleydi. Hiçbir şey bize tepsiyle sunulmayacaktı.” diyor Chet Holmgren.
Ewald, bir oyuncunun daha iyi bir ayakkabı teklifi aldığı için başka bir takım transfer olduğunu hatırlıyor. “O ayakkabılar için o takıma gitti, onları 20 sayı farkla yendik.” diyor Ewald.
Suggs, yerel bir antrenör olan Aaron Delaney’i Holmgren ile çalışması için tuttu ve Delaney’e ilk sözleri “NBA draftında 1. sıradan seçilecek bir sekizinci sınıf öğrencisiyle çalışmanı istiyorum.” oldu. Birkaç farklı sporda profesyonel ve kolej sporcuları çalıştıran Delaney, “Tamam. Eğer çalışmaları yarıda bırakırsa bir daha onunla çalışmam.” dedi.
Holmgren, ilk defa spor salonuna girdiğinde aklında bir sadece bir düşünce belirdi.
“Bu, uzun mu uzun bir çocuk.”
“Ancak bir numaralı seçim mi? Bu çocuk mu?” Delaney’i gülmekten alıkoyan tek şey Suggs’a olan saygısıydı.
“Planlamıştım, onu pes ettirecektim. Bunu bugün yapacağım ve zamanımı harcamayacağım. Bunların hepsi boş bir gazlama olabilir. Görmem lazım.” diyor Delaney.
Denge, kas ve dayanıklılık üzerine kurulan çalışma, bir saat 15 dakika olarak planlanmıştı. Holmgren’in hala güçlü şekilde devam ettiğini görünce Delaney, 15 dakika daha ekledi. Bir nebze sarsılmış, bırakmanın eşiğinde gibi göründü ve Delaney bir 15 dakika daha ekleyerek antrenmanı bir saat 45 dakikaya uzattı. Holmgren hiç şikayet etmeden devam etti ve Delaney, kendisini sevmeye başladı. Onunla çalışabileceğini düşündü.
O günden sonra 180 gün boyunca sadece Holmgren’in Iverson Classic’te oynamak için ayrıldığı bir süreçte ara verildi, onun dışında her gün Delaney ile çalıştı. Kilo almaya takıntılı olmadan güç kazanmak ve denge üzerine çalıştılar. “Sakatlık riski almadan belli bir ağırlıktan fazlasını kaldıramazsınız. Chet, göründüğünden çok daha güçlü.” diyor Delaney. Delaney’e Durant’in draft öncesi antrenmanlarda kaldıramadığı söylenen 80 kiloluk bench-press’i Holmgren’in kaldırıp kaldıramayacağı soruldu. Delaney, Chet’in rahatlıkla kaldırabileceğini söyledi.
Draft öncesi NBA sosyal medya ekibiyle bir röportaj yapan Holmgren’e kendisiyle ilgili varılan en yanlış kanılar soruldu: “Gerçekten ağırlık kaldırabiliyorum ve gerçekten yemek yiyorum.” Ailesi, yemek yemediği düşüncesini komik buluyor. “Yemeyi asla bırakmıyor, metabolizmayla alakalı.” diyor David.
Delaney’in ilk gün onu pes ettirmeye çalıştığı söylendiğinde Holmgren, “Bana planın o kısmını hiç söylemedi ancak gerçekten yapmaya çalıştığı şey eğer oysa, asla işe yaramayacaktı.” dedi.
Larry Suggs, kendisine kulak açan herkese Holmgren’in günün birinde NBA draftının 1. sıra seçimi olacağını söylerken aynı zamanda Larry Bird’den sonra en iyi Amerika doğumlu beyaz oyuncu olacağını da söylüyordu.
“Bunu birkaç kere söyledi. Bana ilk söylediğinde ortaokuldaydım. Buna karşı bir tepkim olmadı, o unvanın doldurulması gereken bir unvan olduğunu da düşünmüyorum. Etnik köken ve ırk, oyunu değiştirmiyor. Fark yaratan şey yetenek.” diyor Holmgren.
David Holmgren, koyu renkli duvar ve tavanın olduğu, bir tarafta büyük bir piyanonun, bir tarafta ise cilt cilt kitaplarla dolu bir kitaplığın olduğu salonunda oturuyor. Sarah ise bir emlak danışmanlığı firmasının sahibi ve aynı zamanda kar gütmeyen bir yerel barınak sağlama kuruluşunda yönetici. Draft öncesi çalışmalar sırasında bir nebze olsun normal hayatı haturlaması için Chet’i iki kızından biriyle beraber ziyaret ediyor.
Ev, apartmanlarla ve işyerleriyle dolu Minneapolis’in şehir merkezinden dört sokak uzakta bulunuyor. Kapıdan çıktığınızda bir grup Somalili insanın çocuklarını okula götürdüğünü görüyorsunuz. David, George Floyd cinayetinin gerçekleştiği George Floyd Meydanı’nın yakınlarında büyüdü. David’in lisedeki işlerinden biri, eninde sonunda Cup Foods’a dönüşecek bir binada eczanedeydi.
2020’nin Mayıs ayında, Floyd’un cinayetinden sonra öfke dolu prostestolar Holmgren’in evinden bir blok ötede gerçekleşti. Arka bahçelerinden biber gazının kokusunu alabiliyorlardı. Henüz 18 yaşında girmiş olan Chet, evde kalmayı reddetti. Ailesi, koçları, arkadaşları… Hepsi ona gitmemesini söyledi. “Çok uzunsun ve şehir genelinde biliniyorsun” dendi Chet’e. “Hedef olacaksın.” Fakat babasının deyimiyle çocuğunun öfkesi ve hayal kırıklığı, bunlara üstün geldi.
“Şehirdeki herkesle basketbol oynadım. Tüm arkadaşlarım, oynadığım herkes farklı etnik kökenlerden ve ırklardan. Her durumda karşı tarafın perspektifinden bakamayacağımın farkındayım ancak herkesi anlayabiliyorum. İnsanların nasıl farklı hissettiğinin farkındayım, bazı şeylerin yanlış olduğunu ve yaşanmaması gerektiğini biliyorum.” diyor Chet.
Chet, simsiyah giyinerek evi terk etti ve bir aracın yolu kapatmasından önce yüzlerce protestocuyla beraber yürüdü.
Sarah ve David evdeydi, televizyonlarından izliyorlardı. Chet’in o protestocuların arasında olduğunu biliyorlardı. Sarah, o anları “Ebeveynlik sürecimin en korkunç anları” olarak tanımlıyor. Araç durduktan birkaç saniye sonra Chet, David’i aradı ve kendisini benzinlikten almasını söyledi. Köprüyü dakikalar önce terk etmişti.
“Sadece orada olmam gerekiyormuş gibi hissettim. Bu, içinde olduğum topluluğun bir parçası. Çok uzun olduğum ve herkes beni tanıdığı için kendimi yardım etme isteğiyle bağdaştırmalı, diğer insanlara da dahil olup yardım etmeleri için ilham vermeliyim. Bulunduğum toplulukta insanlar, değişimi destekliyordu.” diyor Chet.
İlk sıra seçimini elinde bulunduran Orlando, Jalen Suggs ile Holmgren’i tekrardan biraraya getirme şansına sahipti. Holmgren ve Suggs, üçüncü sınıfta takım arkadaşıydı. Dört yıl boyunca üç lise şampiyonluğu yaşadılar (dördüncüsü COVID-19 sebebiyle iptal edildi). İkisi de NBA’e girmeden önce bir yıl Gonzaga’da forma giydi.
“Jalen, Chet’in gelişiminde büyük pay sahibi. Çocukları biliyorsunuz. Chet, spor salonuna ilk geldiğinde ‘Bu garip çocuk ne yapıyor burada?’ tepkisiyle de karşılaşabilirdi fakat başlangıçtan beri Chet, antrenmanlardan sonra Jalen’ın üstüne gider ve ‘Hadi birebir oynayalım’ derdi. Jalen de bunu reddetmezdi.” diyor David Holmgren.
“Jalen, Chet için bir ağabey gibi.” diyor Sarah.
Chet Holmgren’i başından beri tanıyan herkesle konuşun, hepsi aynı şeyi söyleyecektir: Kolejdeki oyun, onun hareket alanını ve yetenek çantasını kısıtladı. Holmgren’in Mark Few’in hücumunda oynamayı seçtiği Gonzaga’da bile. Chet’in yetenek çantasında uyandırılmayı bekleyen George Gervin tarzı bir parmak hassasiyeti de bulunuyor. Topsuz oyunda daha fazla numarası var, yüzü dönük şutları daha büyük tehdit ve NBA’deki menzilin daha uzak olması Chet’e alandan faydalanmasını sağlayacak.
“Sadece bekleyin,” diyor David Holmgren. “Kolejde gördüğünüz şeyden çok daha farklısını görmek üzeresiniz. Bana güvenin.”
Herhangi bir tartışma eninde sonunda bir karşılaştırmayla sonuçlanıyor. Yetenek avcıları ve karar veren insanlar, yorumculardan bahsetmeye bile gerek yok, sonsuz bir şekilde bunun bir parçası oluyor. Sana kimi hatırlatıyor? Kim olma potansiyeli var? Holmgren, Kevin Durant’in son örneği mi? Eğer öyleyse Holmgren, KD’nin blok yeteneği bulunan hali.
Çok fazla soru var. Oyun, aradığı “pozisyonsuz basketbol” ütopyasını sonunda Holmgren’de mi buldu?
“Her zaman her seviyede başarılı oldu. Kendisinden yaşça büyükleri ve fizikçe güçlüleri domine ettiğini izledim. Bunlar hiçbir zaman bir fark yaratmadı, asla. Başlangıçta zorlanmaz demiyorum ancak başarılı olmaması gibi bir ihtimal mevcut değil.” diyor David Holmgren.
Bütün sorular tek bir soru haline getirebilir: Elimizde ne var? Bu noktada Chet Holmgren; çalışma hipotezi olmayan bir deneyim, geçerli bir karşılığı olmayan bir özne, gerçekten özel bir isim. Sonuç ne olursa olsun bu, şimdiden tamamen farklı bir durum.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/996892017797902456/124.jpg)
Brooklyn Nets‘in milyarder sahibi Joe Tsai’nin işleri, Çin’de şanslı gitti. Hangzhou’da bir apartmanda başlayan şirketi Alibaba, Amazon’a çok benzetiliyor. Tsai NBA’e geldiğinde Komisyoner Adam Silver, ligin dünyanın en büyük marketindeki açılması için Tsai’nin paha biçilemez bir değerde olacağını söylemişti.
Geçen iki buçuk yılın ardından Tsai, NBA-Çin arasında milyarlarca dolarlık gelirin elde edildiği ancak ligin otoriter bir hükümetle iş yapmak ve bazı sosyal adalet konuları görmezden gelmek zorunda bırakıldığı tavizler dolu ilişkiyi karakterize ediyor.
Amerika’da Tsai, ırkçılık ve ayrımcılıkla savaşmak için milyonlarca dolar bağış yapıyor. Çin’de ise Tsai’nin liderliğini yaptığı Alibaba şirketi, ABD hükümeti tarafından “baskı ile çalışma, keyfi alıkoyma, yüksek teknolojiyle gözetim yapma” sebepleriyle kara listeye alınan şirketlerle ortaklık yapıyor.
Tsai, Çin’in en çok tartışma yaratan politikalarından bazılarını toplum içinde savundu. Hükümetin fikir özgürlüğüne getirdiği acımasız kısıtlamaları ekonomik büyümenin bir gerekliliği olarak gördü; Hong Kong’taki birçok demokrasi yanlısının hapse girmesine yol açan kanunu ayrılıkçılığın bastırılması için gerekli olması gerekçesiyle savundu; insan hakları açısından sorgulandığında ise Çin’in 1.4 milyarlık nüfusunun büyük bir bölümünün şu anda oldukları konumdan mutlu olduğunu iddia etti.
Eski kolej lakros oyuncusu ve WNBA, Major League Soccer gibi liglerde yatırımları olan biri olarak Tsai; kendisini kutuplaşmış iki kültür arasındaki köprü olarak görüyor. Tsai, Çin’in insanların özgürlüklerine getirdiği yasaklamaların ekonomik gelişmelere yol açtığını ve bunun da milyonlarca vatandaşın hayat kalitesinin artmasına sebep olduğunu düşünüyor.
Ancak insan haklarının ihlaliyle anılan şirketlere kurduğu ortaklıklar; Amerika’daki iki partinin üyelerinin, insan hakları aktivistlerinin ve Çin üzerinde yoğunlaşan akademisyenlerin eleştirisini çekti.
Trump yönetiminde Çin hakkında uzmanlık yapan ve ulusal güvenlik danışmanlığı yapan Matt Pottinger, “Joe Tsai, hepimizin olması gerektiği gibi Amerika’nın eksik yanlarını çok eleştiren iş ve spor figürlerinden biri ancak Çin’deki insan hakları ihlalleri hakkında bahaneler üretiyor çünkü parasını oradan kazanıyor. Totaliter bir diktatörlüğün insanlığa karşı işlediği suçları görmezden mi geleceğiz, hatta bu politikaları övecek miyiz?” dedi.
Tsai, bu söylemler hakkında röportaj yapma teklifini reddetti.
ESPN’in bu Tsai araştırmaları ve Çin’de yatırımları bulunan 30 NBA takımı, ligin uluslararası yayılma hedeflerinin sosyal adaleti sağlama kararlılığına nasıl bir ikilem yarattığını kanıtlıyor. 2019 yılında o zamanlar Rockets genel menajerliği yapan Daryl Morey’nin attığı demokrasi yanlısı bir Tweet, “değerler” ve “değer” arasındaki ikilemi yönlendirerek ligin yüzleştiği politik mayınların patlamasına sebep oldu.
NBA, Morey’in artık herkes tarafından bilinen “Özgürlük için savaşın. Hong Kong’un yanında durun.” Tweet’inin etkilerinden hala kurtulamadı. Bu Tweet, üç senenin büyük bölümünde televizyonlarda yayınlanmadı ve bazı sponsorlar tarafından üstü örtüldü. Lig, milyonlarca doların kaybına ve “yıllar süren iyi ilişkilerin” bozulmasına sebep olan yaptırımlar altında yürütüldü.
Nets‘in başına geçtikten iki ay kadar sonra Tsai, kendisini de bu tartışmanın içine attı. Morey’in destekçileri, Tsai’nin NBA’i Morey’i kovmaya ve Beyaz Saray’a ulaşan ancak daha önceden açığa çıkmamış dramalar için tam teşekküllü bir özür dilemeye zorladığına inanıyordu. Tsai aynı zamanda topluma açıkça yayınladığı bir açıklamada Morey’i “ayrılıkçı bir hareketi savunmak” sebebiyle suçladı.
Nets de NBA de Tsai’nin Morey’i kovdurmaya çalıştığını veya NBA’i özür dilemeye zorladığını reddetti.
Morey, fikir özgürlüğünü savunan güçlü destekçilerin de yardımıyla işini koruduktan sonra Nets, Morey’in Barclays Center’daki bir Rockets maçındaki biletini iade etti. Morey, Tsai’nin kendisine yapılan daveti geri çektiğini düşündü. Nets’e yakın bir kaynak, olası protestolar için yaşanan endişelerle bağlantılı olarak Tsai’nin bu karardan haberi olmadığını söyledi.
Morey, bu konu hakkında yorum yapmayı reddetti.
Tsai’nin Çin’le bağlantılı olan tek NBA takımı sahibi olduğunu söylemek güç. Strategy Risks adında New York tabanlı bir firma, NBA’deki 40 sahibin portföylerini inceleyerek kurumsal olarak Çin’le kurulan bağlarını ölçtü. Heat‘in sahibi Micky Arison, Çin ile de bağlantısı bulunan bir gemi turu şirketinin başkanı. Hornets‘in sahibi Michael Jordan, Nike’ın Çin’deki işlerinden milyonlar kazanıyor. Şirketin gelirlerinin %19’unun Çin’den geldiğini de bilmek lazım. Nuggets‘ın sahibi Stan Kroenke, Çin’de ofis açan ilk Premier Lig takımı konumunda olan ve oradaki en popüler futbol programlarından biriyle ortaklık yapan Arsenal’ın sahibi.
Bu yatırımlar; NBA’in, takım sahiplerinin ve oyuncuların ABD’de yaşansa pozisyon alacakları konularda sessiz kalmasını sağlıyor. 8.7 milyarlık net değerinin yarısından fazlası Çin’e bağlı olan Tsai kadar bu gerginliğe dahil olan bir sahip yok. Tsai takım sahibi olduğundan beri NBA, Alibaba ile uzun soluklu ortaklıklar kurdu ve taraftarlara şirketin platformlarından içerik izleme ile eşya satın alma imkanları sundu.
ABD-Çin arasındaki anlaşmazlıkta spor bir parlama noktası. ABD, Pekin’de düzenlenen Kış Olimpiyatları’na karşı diplomatik bir boykot uyguladı. Aralık ayında Kadınlar Tenis Birliği, Peng Shuai’ye yapılan muameleden dolayı Çin’de oynamayı süresiz bir şekilde durdurdu. Shuai, yüksek mertebeli bir Çin yöneticisini cinsel saldırıyla suçladıktan sonra toplumda çok nadir görülmeye başlanmıştı.
Tayvan asıllı Kanada vatandaşı Tsai, 58 yaşında. Ailesi, 1948’deki komünist ayaklanması sırasında Çin’den kaçtı. Babası Paul Tsai, Tayvan’da çok parlak bir öğrencilik dönemi geçirdi. Joe Tsai de 13 yaşındayken ABD’ye gönderildi ve New Jersey’de bir özel lisede okudu. Yale’de hukuk derecesi aldı ve sonrasında özel sermayede bir kariyere doğru yöneldi.
1999 yılında Tsai, Alibaba’nın kurucusu Jack Ma ile tanıştırıldı, sonra da Hangzhou’da küçük bir apartmanda çalışmaya başladı. Tsai, sonradan Ma’nın karakteri için “Kung Fu romanından çıkmış gibi” benzetmesini yaptı. Tsai, yıllık 700.000 dolarlık işinden vazgeçti ve Ma’nın vizyonunu gerçek bir kuruluşa dönüştürdü. Tsai, Alibaba’yı şirketleştirdi, sermayeyi büyüttü ve Ma’nın sağ kolu ve can dostu oldu.
Alibaba, Çin’deki en büyük şirketlerden biri haline geldi, satışları Walmart’ı geçti. Tsai, şirketin yılda bir yayınladığı raporlara göre Alibaba’nın %1.4’üne sahip. Tsai aynı zamanda Forbes tarafından dünyanın en zengin 254. insanı seçildi.
Son iki yılda Alibaba, Çin Komünist Partisi’nin büyüyen etkisi altına girdi, hükümetin büyüyen teknoloji endüstrisi üzerinde daha fazla kontrolü olması için yaptıklarından biri buydu.
Yapılan araştırmalara göre Alibaba, şu anda devlet kontrollü bir şirket.
Tsai’nin liderliğinde Alibaba, Çin’in “müdahaleci, her yeri denetim altında tutan ve bunu bireyleri daha efektik şekilde takip edebilen yeni teknolojiler sayesinde yapan” bir yer olmasına yardımcı olan şirketlere finansal yardımlarda bulundu.
Bu teknolojiler, hükümetin bir milyondan fazla Uygur Müslümanı’nı ve diğer etnik azınlıkları zorla “yeniden eğitme” programlarına maruz bıraktığı; Amerika hükümeti, diğer birkaç ülke ve insan hakları kuruluşları tarafından kültürel katliam olarak nitelendirilen politikaların uygulandığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde de genişçe kullanıldı.
ESPN, Tsai’nin açıkça Çin’in Uygurlar üzerinde uyguladığı bu baskıcı politikaları desteklediğini söylediğine ya da Alibaba’nın bahsi geçen şirketleri finanse ettiğine yönelik bir kayıt bulamadı ancak birçok Çin uzmanı, bu konuda Tsai’yi sorumlu tutuyor.
Şirketin sahiplerinden biri olmasının yanısıra Tsai, Alibaba’nın yatırım komitesini de denetliyor. 2017’den 2019’a kadar Alibaba, Megvii şirketine üç büyük yatırım yaptı. 2018 yılında SenseTime, Alibaba’nın finanse etmesinin de yardımıyla 620 milyon dolar büyüdü ve o zamanlar dünyanın en değerli yapay zeka startup’ı haline geldi. Alibaba ve Alibaba’ya bağlı şirketler, an itibarıyla Megvii’nin %29.4’ünü, SenseTime’ın %7’sini kontrol ediyor.
Megvii ve SenseTime, Çin’in ABD ile global yapay zeka üstünlüğü yarışı için devlet tarafından desteklenen şirketlerin yarısını oluşturuyor. Bu şirketler işyerleri ve kamu sektörü için araçlar geliştiriyor ancak yüz tanıma teknolojileri Çin’in her yerde bulunan denetim ağıyla da bağlantılı.
Denetim, hükümetin söylemiyle terörizmi durdurmak ve devamlılık sağlamak için gerekli olan Çin’in Uygur topluluğunu kontrol altında tutması için önemli bir rol oynuyor. ESPN’in raporuna göre 2020 yılında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki antrenman kampındaki Amerikalı koçlar, denetim altına alındı ve tacize uğradı. Bir koç, üç defa alıkonulduğunu söyledi ve oradaki atmosferi 2. Dünya Savaşı Almanya’sına benzetti.
NBA, sonrasında oradaki antrenman programını iptal etti.
2018’de tarafsız ve kar amacı gütmeyen, demokrasi yanlısı Freedom House kuruluşu, yayınladığı “Dijital Otoriterciliğin Yükselişi” başlıklı raporda Çin’i internet özgürlüğünü kısıtlama açısından en kötü ülke olarak tanımladı.
2019’da Hoffman’ın grubu; Megvii, SenseTime ve diğer teknoloji firmaların Sincan’daki kötü uygulamalarla bağlantılı olduğuna dair ciddi raporlar yayınladı. Araştırmacı grubun dediğine göre Megvii, yüz tanıma yazılımlarının polise gönderilebilecek bir “Uygur alarmı”nda kullanılması dahil güvenlik servisleriyle ortak çalışma içinde.
2019 yılında da hem The New York Times hem de Human Rights Watch’ın raporuna göre Megvii ve SenseTime, hükümetin Uygur nüfusunu takip etmesini sağlayan algoritmaları üreten şirketler arasındaydı.
Megvii ve SenseTime hakkında çıkan bu iddialar, Tsai’ye yakın bir kaynağın ESPN’e söylediğine göre Alibaba’yı endişelendirdi. Şirket, bu iki şirketin kurulunda koltuğu olmadığından ve direkt olarak dahil olmadığından emin olmak istedi.
Alibaba’nın yatırımları, şirketler kara listeye alınmadan önce gerçekleşmişti. Hatta kaynağın dediğine göre birkaç ABD’li yatırımcı da Megvii ve SenseTime’da hisse bulunduruyordu.
Bir endüstri denetim firması IPVM, 2020 ve 2021 yılında Megvii ve SenseTime hakkında ek kanıtlar açığa çıkardı ve ek olarak Alibaba’nın da Uygurları saptamak için kullanılan yazılımlara direktifler eklediğini söyledi.
Alibaba, bu teknolojinin asla bu amaçla kullanılma niyetiyle yapılmadığını söyleyerek cevap verdi. IPVM de Alibaba’nın açıklamalarını onayladı.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski Çin yöneticisi Matt Turpin, 2019 yılında karalisteye alınması gereken diğer şirketler hakkında bir tartışmaya dahil oldu. Turpin, Tsai için “O, Pekin’in istediğini yapıyormuş gibi yansıtılmak üzere büyük baskı altında. Ben onda suç bulmuyorum. Çok zor bir konumda.” dedi.
Ancak Alibaba’nın Megvii ve SenseTime ile insan hakları ihlaline verdiği desteğin belgeli olduğunu ve NBA’in dur demesi gerektiğini de belirtti.
“Son baktığımda bu, parçası olmak için berbat bir şeydi. Bugünün NBA’inde anladığım kadarıyla bu, bir problem değil.” diyor Turpin.
Geçtiğimiz aralık ayında ABD Hazine Bakanlığı; Megvii, SenseTime ve altı diğer Çin şirketini kara listeye ekledi ve Amerikalıların o firmalarda stok bulundurmasını yasakladı. Departmanın sözcülerinden biri, şirketleri “hükümetin etnik ve dini azınlıkları baskılama politikalarıyla işbirliği içinde olmak” ile suçladı.
Çin analisti Schrader, Alibaba’nın hükümete olan bağlılığından dolayı Tsai’nin zor bir pozisyonda olduğunu kabul etti.
Fakat ona göre Tsai’nin seçim hakkı var.
“Joe Tsai istifa edebilir. Bunu yapmak zorunda değil. O, bir Kanada vatandaşı. Alibaba, bir katliamın parçası olurken bu seçimi yapma özgürlüğü var.” diyor Schrader.
Eski NBA Komisyoneri David Stern, Çin televizyonunda önemli anların yayınlanmasına yol açarak NBA’i 1980’lerin sonunda ülkeye tanıttı. Bugün, NBA Çin pazarı 5 milyar değerinde. (ESPN, bu pazarın %5’inin sahibi.)
Bütün yabancı şirketler gibi NBA’de Çin’de Komünist Parti’nin yönetiminde iş yapıyor. “ABD’deki gibi değil. Düzenleyici kuruluşlar size dava açıyor, siz de avukat tutup kendinizi savunuyorsunuz diye bir şey yok.” diyor California Üniversitesi’ndeki Çin ekonomisi uzmanı Victor Shih.
“Bir gecede sizi kapatabilirler. Çin Komünist Partisi, işletmelere çok baskı kuruyor. O insanlar için süreci yönetmek çok zorlaşıyor.” diyor Shih.
Ne Silver ne de lig yönetiminden herhangi bir isim, Çin’deki insan hakları ihlali hakkında yorumda bulunmadı. Lig, iki yıl önce Sincan’daki antrenman akademilerini kapattığında NBA yönetiminden Mark Tatum, birkaç kere bu hareketin insan haklarıyla bağlantılı olduğunu söylemekten kaçındı.
NBA, eşsiz olmaktan çok uzak. Birçok şirket, sonsuz Çin pazarından yarar sağlamaya çalıştı. Sonuç olarak Amerikan değerlerini satmakla suçlandılar. Bu şirketlerden biri de 2020 yılında “Mulan” filminin çekimlerinin bir kısmını Sincan’da çektikten sonra insan hakları aktivistleri tarafından eleştirilere maruz kalan Disney. Geçen yıl Disney, Hong Kong’daki yayın platformunun açılışını yaptığında “The Simpsons”ın Çin hükümetine eleştiriler bulunan bir bölümüne platformda yer vermedi.
2016 yılından beri ESPN, NBA maçlarını Çin’de yayınlayan dev teknoloji firması Tencent ile içerik paylaşımı üzerine ortaklık yürütüyor. Morey’in Tweet’inden sonra Çin’deki en popüler NBA takımı Rockets, Tencent’te resmen yok oldu. Morey, Houston’dan ayrılıp Philadelphia’nın başına geçtiğinde aynı durumu Sixers yaşadı.
Bu sezon mart-nisan ayı civarlarında Morey’in Tweet’inden sonra ilk kez Çin Ulusal Televizyonu’nda NBA normal sezon maçları yayınlandı. Devletin şirketlerinden Global Times, daha az maçın yayınlacağını ve yayınlarda dışarıdan yorumcuların davet edilmeyeceğini açıkladı.
2018’de Silver, Tsai’nin NBA’in Çin’deki kuruluna katılacağını açıkladı.
Bir sonraki baharda NBA, Alibaba ile olan ortaklığını genişletti ve şirketin platformlarında 700 milyon kullanıcısının NBA ürünleri satın almasını, özel anları izlemesini sağlayan ve bir NBA bölümü oluşturuldu.
O sonbaharda Tsai, Nets’i tamamen satın aldı. 2.35 milyar dolarlık ödemesi, herhangi bir ABD spor takımına ödenen en büyük miktardı.
Tsai, Nets’in tek sahibi olduktan iki ay sonra Morey, malum Tweet’i attı.
Morey’in Hong Kong’taki protestolara dahil olan arkadaşları vardı. Çin, protestocuların kimliklerini gizleyememesi için maske takmasını yasaklamıştı.
Morey Tweet’i attığında Tsai, gösteri maçlarına katılmak üzere Çin’e gitmek üzereydi. Kısa süre içinde Mark Tatum kendisiyle iletişim kurdu ve tweet’in Çin’de önemli tepki çektiğini söyledi. Tsai’ye yakın bir kaynağın söylediğine göre Tsai, orta yolcu rolünü oynayabileceğini düşünmüştü. Bir mektup yazdı ve uluslararası organizasyonları denetleyen Tatum’a yolladı. Tsai herhangi bir cevap alamadı ve özel uçağındayken Faceebok’tan paylaşım yaptı.
Tsai, bu mesajı “Tüm NBA taraftarlarına açık mesaj” olarak nitelendirdi. Çin tarihini Daryl Moret’in attığı tweet’in neden böylesine zararlı olduğunu açıklamaya davet etti, ligin bu kazayı atlatmasına yardım edeceğine söz verdi. Morey’in ayrıştırıcı bir hareketi desteklediğini işaret etti. Bu kısım Morey ve destekçileri için sıkıntılı bir kısımdı çünkü onlar, bu protestoları demokrasi için bir savaş olarak görüyordu.
Durum iki ülkenin de sosyal medyalarında büyüdükçe kıdemli NBA yöneticileri, Çin’in cevabına hazırlandı. Silver, Şangay’a seyahat etmek üzere Japonya’daydı. Bazı insanlar Komisyoner’in alıkonabileceğinden ya da hükümetin maçları başlamadan erteleyebileceğinden korkuyordu.
NBA, ilk açıklamasında Morey’in tweetinin Çin’deki taraftarları derinden yaraladığını kabul etti, bu gelişmeyi “talihsiz” olarak değerlendirdi. Lig, aynı zamanda bireylerin görüşlerini paylaşmasına yönelik desteğini de belirtti.
Bu tartışmadan önce bile NBA, bir oyuncunun insan haklarına dair konuşması ihtimaline karşı olası zararları hesaplamaya başlamıştı. Hong Kong ofisinin içindeki gergin politik iklim, ihtilaflar yaratıyordu ve NBA yöneticileri güvenlikleri için endişeliydi. Lig, diğer yabancı şirketlerin Çin’e özürlerini sunarak nasıl işlerini sağlam tutabildiğini araştırdı.
Bir anda her şey gerçek oldu. Birçok NBA yöneticisi ve lig genelindeki yöneticiye göre yapılması gereken belliydi: Lig, Morey’i kovmak zorunda kalacak ve herkese açık bir özür dileyecek.
Morey, direkt olarak en az bir NBA takım sahibinden Tsai’nin Çin’e yaranmak üzere kendisini kovdurmaya çalıştığını duydu. Turpin, Morey’e yardım etmek için gönüllü oldu ve Morey’in sadece Çin hükümetiyle değil aynı zamanda Tsai ile de savaştığına ikna oldu.
“Benim gözlemime göre Joe Tsai’nin bu konudaki rolü kesinlikle hiç yardımcı olmadı. Diğer takım sahiplerine bu durumun nasıl kabul edilemez bir şey olduğunu açıklıyordu. Ligin geri kalanının Daryl’a karşı dizilmesinin yolunu açtı.” diyor Turpin.
Nets, Tsai’nin bu konuya dahil olduğunu şiddetle yalanladı.
“Joe Tsai, Bay Morey’in tweeti hakkında herhangi bir takım sahibiyle asla konuşmadı ve Morey’in başına bir şey gelmesi için uğraştığını söylemek kesinlikle yanlış. Sadece Rockets, takımları hakkında kişisel kararlar veriyor.” dedi Nets sözcüsü Mandy Gutmann.
NBA’in İletişim Kolu Yöneticilerinden Mike Bass, Tsai’nin lig yönetimine karşı asla Dary Morey’in özür dilemesi ya da kovulmasına yönelik bir isteği olmadığını söyledi.
Yine de NBA’in belirtilen prensipleri, Çin’de iş yapma gerçekliğiyle çakışıyordu. “NBA, iki ayağı iki farklı teknede yakalandı ve bu tekneler birbirinden uzaklaşıyordu.“ dedi Fenton.
Şangay’dayken Tsai, hükümetin maçları iptal etmesinden endişe duydu. Alibaba’nın ortak kurucusu Jack Ma’dan şehir yöneticilerine ulaşmasını ve gösteri maçlarının devam etmesini söylemesini istedi. Ma, başarılı oldu. Bu sırada yeni filmi “Space Jam: A New Legacy”nin yapım sürecinde bulunan LeBron James, Çin’deki bir toplantıda toplantıya yakın bir kaynağa göre oyunculara Morey hakkında öfkeli cümleler kurdu. (Amerika’ya döndükten sonra James, Morey’in Hong Kong hakkındaki düşüncelerinde yanlış yönlendirildiğini söyledi.)
Rockets’ın özür dilemeye zorlaması ve Tsai ile James gibi güçlü karakterlerin karşısında olması sonrası Morey, kariyerini kurtarmak üzere hamleler yaptı. Paylaşımdan kısa süre sonra Tweet’i sildi ve “Tweet’i atarken niyetim herhangi bir Rockets taraftarı ve Çin’de bulunan dostlarımın alınması değildi. … Tweet’lerim tamamen benim düşüncelerim ve ne Rockets’ı ne de NBA’i temsil etmiyor.“ diye Tweet attı.
Morey, güncel ve eski Beyaz Saray yöneticileriyle, bir Demokrat valiyle ve karşısında toplanan insanlarla konuştu. Turpin, Kongre’nin ve Beyaz Saray’ın geri adım atması için çalıştı.
O zamanlar Çin üzerine yoğunlaşan bir ulusal güvenlik danışmanı olan Pottinger, Beyaz Saray’ın bir şekilde işaret bırakması gerektiğinin farkında olduğunu söyledi: “Beyaz Saray’da birçoğumuzun bu durumun çok kötü bir emsal oluşturduğunu düşündüğümüzü hatırlıyorum. Amerikalı şirketlerin değerlerimizi Çin’in sansürüne tahammül etme uğruna terk etmesini istemiyorduk.”
Pottinger, o zamanlar Başkan Yardımcısı konumunda bulunan Mike Pence ile direkt olarak konuştuğunu söyledi. Pence, sonrasında “NBA, o otoriter rejim tarafından sahip olunan bir şube gibi davranıyor.” dedi.
Kongre’deki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar Morey’e destek oldu ve NBA’e karşı konumlandı. Silver daha sonrasında başka bir açıklama yayınladı. Ligin ilk açıklamasının insanları sinirlendiğini, kafaların karışmasına sebeğ olduğunu ve net olmadığını kabul etti, NBA’in fikir özgürlüğüne duyduğu saygıyı tekrardan belirtti.
İstifaya zorlanacağını düşünen Morey, Sixers’a gitmeden önce bir seneyi daha Rockets’ta geçirdi.
ESPN’e yakın zamanda yaptığı bir açıklamada Silver, “NBA ailesinin her bir üyesini her zaman destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz. Sosyal ve politik mevzularda kişisel görüşlerini açık eden Daryl Morey dahil.” dedi.
Çin ekonomisi üzerine okumuş Shih, “Yıllar geçtikçe Joe Tsai gibi iş insanları bu beklentileri öğrendiler. Bu, bir kanun değil. Sadece zamanla ‘Herkes bunu yapıyor. Toplumda negatif bir olay yaşanırken yapmam gerekenleri artık biliyorum’ demeyi öğreniyorlar.” dedi.
Tweet’ten yedi ay sonra NBA, Çin’deki lideri değiştirdi. COVID-19’un yayılmasıyla bir yılı aşkın süredir CEO olarak görev alan Derek Chang, istifa ederek Londra’ya, ailesinin yanına döndü. Yerine ise Çin’deki ilk ulusal spor kanalının kurulmasına yardımcı olan, NBA’le ilk televziyon anlaşmasının sonuçlanmasını sağlayan Ma Guoli’nin çocuğu Michael Ma getirildi.
Shih’e göre bu hamle mantıklıydı: “Böylesine çok bağlantıya sahip olan birini başa getirdiğinizde hükümetteki arkadaşlarını arayarak ‘Bak, bu bir kazaydı. Tüm hissedarlar için durumu iyi hale getirmek için ne yapabiliriz?’ diyebilirler.”
Lig, bu kararın Ma’nın yeteneklerine bağlı olduğunu açıkladı.
Tsai’nin Facebook gönderisinden iki hafta sonra yüzlerce Nets taraftarı üzerinde “HONG KONG’UN YANINDAYIZ” yazan siyah tişörtler giyerek maça geldi.
Protestocuların arasında 2016’da Hong Kong parlamentosunda yer edinmeyi başarmış 23 yaşındaki demokrasi yanlısı aktivist Nathan Law da vardı. Yemin töreni sırasında Law, Çin’e karşı olan bağlılık yemini protesto etti ve ekledi: “Beni zincirleyebilirsiniz, bana işkence edebilirsiniz, vücudumu yok bile edebilirsiniz ancak asla fikirlerimi hapsedemezsiniz.”. Sonrasında koltuğuna el koyuldu. Bir sonraki yıl ise hapse girdi. Geçen bahar İngiltere’ye iltica etti.
Law, ESPN’e Tsai’nin Çin Komünist Partisi’nin sözcüsü konumuna geldiğini ve bunu kılıfına uydurarak yaptığını söyledi.
“Ona bir girişimci, hayırsever ya da takım sahibi demeniz bir şeyi değiştirmiyor. Çin’deki otoriter rejim ile ABD arasında daha yumuşak bir yaklaşımla kanal oluyor, bu durum iç karartıcı.” diyor Law.
Tsai, ona yakın bir kaynağa göre karşı karşıya olduğu politik eleştilerin kaynağının kasıtlı olarak düşüncelerini saptıran insanlar tarafından gerçekleştiğini düşünüyor. Kişisel özgürlükleri savunuyor ancak belli bir istikrar seviyesi yakalayarak ekonomik büyüme ve hayat kalitesinin artışını sağlayabileceklerini savunuyor.
“Bu, fayda-maliyet analizi. 1.4 milyar insanın bulunduğu bir ülke yönetiyorsanız her şeyin özgür olması ve zıvadan çıkması ile zamanla insanların hayat kalitesini geliştirmek arasında bir seçim yapmak zorundasınız.” diyor Tsai.
NBA gibi Tsai de ABD’de sosyal adaletin savunucularından.
Tsai ve eşi Clara Wu Tsai, sosyal adalet kuruluşlarına yüzlerce milyon dolarlık bağışlar yaptılar. George Floyd cinayetinden sonra çift, Brooklyn’deki kuruluşlara toplamda 50 milyon dolar bağışta bulundu. 2021 Mayıs ayında ise Asyalılara karşı işlenen nefret suçlarına karşı 250 milyon dolarlık bir bağış gerçekleşti. Tsai ailesi, New York pandeminin merkezi konumundayken şehre binlerce maske ve ventilatör sağladı.
Tsai, 2019 yılında “Buraya görece gençken geldiğim için şanslıyım. Gelişim yıllarımın çoğunu ABD’de geçirdim, bu yüzden Amerikalıları anladığımı düşünüyorum. Kendimi sporla çok bağdaştırdım, ki spor Amerika’nın çok büyük bir kısmını oluşturuyor, iki taraftan da bakabiliyor ve arada denge kurabiliyor olduğum için şanslı hissediyorum.” dedi.
Tsai, Çin’deki insan hakları için ise başka bir tavır sergiliyor. 2019’da kendisine Çin’in akademik özgürlüklere getirdiği kısıtlamalar sorulmuştu.
Tsai, “Neyse o. Çin, bugün tek partili sistemle yönetiliyor, bu yüzden de akademik özgürlüklere ve ifade özgürlüğüne illa kısıtlamalar olacaktır. Bu, insanların hoşuna gider mi? Bence çoğu insanın gitmez ancak Komünist Parti’nin politikalarını diğer alanlarda da uygulayabilmesi için kontrole ihtiyacı var.” şeklinde cevap verdi.
“Tek partili sistem söz konusu çünkü Çin’deki seçkin aileler hala Çin’in gelişmekte olan bir ülke olduğunu savunuyor. İki geniş hedeften bahsediyorum: Nüfusun daha varlıklı olması ve daha iyi yaşaması, Çin kültürüne hakkındaki bu yeni oluşan anlayışı düzeltmek. Karşı görüşte olan insanların geri çekilmesini istiyorlar ve ne yapıyorlarsa doğru olduğunu düşünüyorlar.” diyor Tsai.
2018 yılında Tsai, Çin hükümetinin ekonomisini geliştirmek için demokratik özgürlükleri kısıtlamasının gerekli olduğunu söylemişti.
“Komünist hükümet için ülkede istikrar sağlamanın önemli olduğunu anlamanız gerekiyor. Amerika penceresinde fikir özgürlüğünden, basın özgürlüğünden bahsediyoruz ancak Çin penceresinde hükümetin istikrarı sağlamak için bunları sınırlayabilmesi önemli bir etken.”
2015 yılında Alibaba, 266 milyon dolar ödeyerek Hong Kong’taki en önemli İngilizce gazete South China Morning Post’u satın aldı. Okuyuculara Alibaba’nın gazetenin editöryel özgürlüğünü kısıtlamayacağını ısrarla söyleyen Tsai, Batı medyası tarafından gözardı edilen Çin perspektifini gazetenin sağlayacağını da belli etmişti. “Bakış açılarımız farklı, işlerin olduğu gibi yansıtılması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi Tsai, gazete ile yapılan bir röportajda. Alibaba’nın gazeteyi almasının en büyük sebeplerinden birinin “günümüzün en büyük hikayesi Çin”in hikayesini anlatmak olduğunu söyledi.
2020’de The Atlantic’te yayınlanan “A Newsroom At the Edge of Autocracy” başlıklı bir yazı, gazetedeki yazarların protestocuları daha negatif ve agresif göstermek için Hong Kong’taki protestolar hakkında kullandıkları dili nasıl değiştirmek zorunda kaldıklarından bahsediyordu.
Ne Tsai, ne de Alibaba’dan herhangi biri gazetenin editöryel politikalarını değiştirmeye yönelik bir adım atmadı.
Geçen yıl CNBC ile yapılan bir röportaj sırasında Tsai, Hong Kong’un 2020’de yayınladığı ve otoritelerin en az 150 demokrasi yanlısı aktiviste, akademisyeni, avukatı ve gazeteciyi tutuklamasına yol açan Ulusal Güvenlik Kanunu’nu savundu. ABD ve diğer ülkeler, cevap olarak ekonomik yaptırımlar uyguladı.
İş adresini Hong Kong olarak belirleyen ve orada ikamet bulunduran Tsai, Morey eleştirilerinin olduğu zamanlar argümanlarını kısıtlamaların istikrar için gerekli olduğu ve ayrımcılığa karşı Çin’i savunduğu üzerinden oluşturdu.
“Bu kimin için? Bu, ayaklanmaya karşı. Bu, Hong Kong’u farklı bir ülke olarak ayırmaya çalışan insanlara karşı. Topraklarımızı ayırmaya çalışan dış güçleri önleyeceğimizden emin olmak istiyorum. Hong Kong’a bence bu açıdan bakılmalı.”
Tsai’ye yakın bir kaynağın söylediğine göre Tsai’nin Hong Kong hakkındaki düşünceleri orada yaşadığı kişisel deneyimlerden şekilleniyor. Kaynağa göre isyancıların Hong Kong parlamentosunu bastığına, mülklere yağmacılık yaptığına ve Çin bayrağına zarar verdiğine şahit oldu. Tsai, yine kaynağın dediğine göre protestocuların Mandarin dilini konuşanlara saldırıda bulunduğunun farkındaydı ve bu yüzden fiziksel olarak tehdit altında hisetti. Tsai, “barışçıl prostestocuların basitçe daha fazla özgürlük istemesi” anlatısının Batı medyası tarafından oluşturulan yanlış bir algı olduğunu düşünüyor.
CNBC röportajında Tsai’den Çin’deki insan hakları konuları üzerine yorum yapması istendiğinde “Hangi insan hakları ihlali hakkında konuştuğunuz konusunda spesifik olmalısınız çünkü benim Çin’de gördüğüm, nüfusun %80-90’ı hayatlarının her geçen yıl gelişmesinden dolayı çok mutlu.” cevabını verdi.
Tsai’nin cevabı Çin sosyal medyasında büyük yankı uyandırdı ve tartışmalı bir konuyu pozitif bir reklam malzemesi haline getirildiği söylendi. Bazıları bu röportajı Tsai’nin “parlama anı” olarak nitelendirdi.
“Hong Kong’daki ayaklanmanın dış güçler tarafından yapıldığını düşünmesi tamamen yanlış. Hong Kong halkının kendi fikirleri var. Onlar, demokrasi istiyor.” diyor Law.
New York Üniversitesi Hukuk Departmanı’ndan emekli profesör olan ve yıllarca Amerikalı şirketlerin Çin’deki tanıtımı üzerine çalışan, Tsai’nin babasının sınıf arkadaşı Jerome Cohen, Tsai’nin bir nebze çarpıtılmış bir tablo çizdiğini düşünüyor.
Cohen, 2016’da Tsai’nin 30 milyon dolar bağış yaptığı ve okula babasının adının verildiği Yale’deki tartışma panellerine yer aldığını söyledi.
Cohen, bir sonraki panelde Tsai’nin Çin’deki insan hakları hakkında endişeleri önemsiz gösterdiğini belirtti.
Cohen, şaşırmadığını söyledi: “Çin’de milyar dolarlar kazanan bir insanın ağzından çıkacak argümanları zaten tahmin etmiştim.”Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
BaşarılarTeşekkürler, rolde görüşmek dileğiyle.
Yüzde Yüz Vice 10.Bölüm | Ryan Godrone
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Program Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese mutlu akşamlar sevgili Vice şehri sakinleri! Kısa bir aradan sonra tekrardan-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... kameraların karşısında olmak mutluluk ve onur verici. Umarım keyifleriniz yerindedir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yerinde değil ise televizyonun başında ayrılmamanızı ve yanınıza birer bisküvi ve çay ya da-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... benzeri bir içecek almanızı tercih ediyor, öneriyorum. Evet, sıra şimdi arkanıza yaslanma vakti!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Artık ritüel haline gelen Yüzde Yüz Vice, her zaman olduğu gibi sahnelerde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve biliyorsunuz ki her bölümde birbirinden farklı ve değerli konuklarım yer alıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: En son ki yayınımızda çok değerli ve benim için yerinin çok ayrı olduğu Henry Dunkirk vardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bugün ki yayınımız da "Yüzde Yüz Vice'ın 10.Bölümünde" çok değerli konuğum-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... Burnout Garage'ın aktif olarak sahibi Ryan Godrone bulunuyor. **sol eli ile Ryan'ı referanslar**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hoş geldin, Ryan. Seni görmek mutluluk verici. Kendini nasıl hissediyorsun?
[YAYIN] Ryan Godrone: Teşekkürler Julya. Bu programda olmak mutluluk verici.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Senin ile görüşmeyeli uzun zaman oluyor aslına bakarsan. Hem ortak olarak hem bir arkadaş olarak. Değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Nihayet doğru zamanda ve doğru yerde karşılaşabildik. Adımıza sevindim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendini heyecanlı hissediyor musun?
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ryan Godrone: Aslında heyecanlı değilim. Daha önce birkaç programa katılmıştım.
[YAYIN] Ryan Godrone: Gelecek adına benim de kendi televizyon programımı yapma gibi bir hedefim var. Senden bir şeyler kapmak güzel olur.
[YAYIN] Ryan Godrone: Bakarsın programımım ilk konuğu da sen olursun Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** Bilmem, zaman neyi gösterecek hiç kimse bilemez, Ryan. Adına sevindim doğrusu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet şimdi! **ellerini yavaş bir şekilde birbirine vurur.** Yüzde Yüz Vice'ın formatı değişti ve bunu-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir kaç hafta önce internet sitemizde haber olarak paylaşmıştık. Ve bir çok yayında da bahsediyorum zaten.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İstersen sana kısa bir özet geçeyim yeni format ile alakalı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle programımız iki yarıdan oluşuyor. İlkyarıda konuklar kendilerini tanıtıyor. Yine rutin konuşma, sohbet.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha sonrasında ikinci yarıya giriş sağlıyoruz. Kısa bir reklam arasından sonra tabi ki.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İkinci yarıda özenle seçtiğim ve halkın merak ettiği soruları harmanlayıp, sade bir şekile getirip-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... sana yöneltiyorum. Çok basit aslında. Anlamadığın bir şey var mı?
[YAYIN] Ryan Godrone: Tamamen net! Merakla soruları bekliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sorulara geçmeden önce; kendini bizlere ve sevgili dinleyicilerimize tanıtır mısın lütfen?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ryan Godrone nasıl biri? Ne iş yapar? En sevdiği hobi nedir?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kısaca bahset lütfen.
[YAYIN] Ryan Godrone: Ryan Godrone, hayatını arabalara aramış bir iş adamı denilebilir. Şu anda K&D şirketler grubu genel müdürüyüm.
[YAYIN] Ryan Godrone: Şirket kurucumuz Kylan Drake bu şirketi " Hayalleriniz için" parolası ile kurdu.
[YAYIN] Ryan Godrone: K&D şirketler grubu olarak amacımız insanları ve hayallerini bir araya getirmek. Örneğin hayaliniz olan bir spor arabaya Burnout garajında ulaşabilirsiniz. Hayaliniz olan sahneye Blackpearl gece kulübünde erişebilirsiniz.
[YAYIN] Ryan Godrone: Veya hayallerinizdeki kadınlar Supernova Bar'da tanışabilirsiniz. Kısaca, parolamız hayaller.
[YAYIN] Ryan Godrone: Hayatım çoğu bu işleri rayına sokmak ve ilerletmek ile geçiyor. İşte Ryan Godrone.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Voav, oldukça etkili ve özverisi ile yoğun bir iş adamısın, Ryan. Tekrar memnun olduk o halde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada bilmeyenleriniz vardır ki; bende K&D şirketler grubunun basın muhabiriyim aynı zamanda ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani özet olarak Ryan ile ortağız denilebilir. Kendisini oldukça seviyorum ve çok sıcakkanlı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki özellikle garajında çalışan personeller, Ryan. Hepsi birbirinden sıcakkanlılar. Oldukça çalışmaya yatkın-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir personel kadron var. Bunu neye borçlusun? Şehrin en iyi garajlarından birisi olmak nasıl bir duygu?
[YAYIN] Ryan Godrone: Garajıma eleman alırken dikkat ettiğim en önemli etken bu işi seviyor mu? Garajımda çalışan biri on binlerce dolar para.
[YAYIN] Ryan Godrone: .. kazanır. Para için garajda çalışmak istiyorsa bunu yapamaz. Garajımda çalışan herkes arabalara aşık.
[YAYIN] Ryan Godrone: İşini severek yaparsan başarılı olursun, başarılı olursan para kazanırsın. Tıpkı senin gibi Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ryan Godrone: Programını takip ederken bunu fark ettim. Sen işini severek yapıyorsun ve başarılırsın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Tebessüm eder** İltifatların için ayrıca teşekkürlerimi iletmekten mutluluk duyuyorum, Ryan.
[YAYIN] Ryan Godrone: Burnout garajı şehrin en uzun süredir aktif olan garajlarından birisi. Başarının sırrı ne mi? İşini severek yapmak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve sende bunu en iyi başaranlardan birisisin; sonuç ortada.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aslına bakarsan, Ryan. Başarının sırrı; işi severek yapmak denilebilir mi?
[YAYIN] Ryan Godrone: Kesinlikle.
[YAYIN] Ryan Godrone: Sen gol attıktan sonra sevinmeyen futbolcu gördün mü?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Kim bu zamana kadar görebildi ki?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada; arabalar konusu açılmışken sormak istiyorum müsadenle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: En sevdiğin araba modelini öğrenebilir miyim? Ve şuan aktif olarak hangi modeli kullanıyorsun?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bize biraz bahseder misin lütfen?
[YAYIN] Ryan Godrone: Japon arabaları favorim tabi ki. Şu anda bir Nissan Silvia S13 kullanıyorum.
[YAYIN] Ryan Godrone: Japonlar doksanlı yıllarda insanlara istedikleri gibi tasarlayabileceği arabalar sundular.
[YAYIN] Ryan Godrone: Bunları boş bir tablo gibi düşün. Biz sanatseverler de bu tabloyu sanat eserine çevirdik.
[YAYIN] Ryan Godrone: O yıllarda üretilen tüm Japon makinelerini severim. Silvia, Skyline, Supra veya Lancer Evolution.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aralarında ki favorim kesinlikle Skyline olabilir bu arada. Bir süre Silvia modellerini de kullanmıştım-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... gerçekten çok iyi arabalar. Hızı severim, hıza olan bir tutkun var mı peki seninde? Tabi tam adamına sordum. **gül
[YAYIN] Julya Yalenchka: .. **güler, kamera sahneyi çekmetedir.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bu yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ryan Godrone: Skyline demek. Caddelerde bir söz vardır, Skyline GTR bir elmas kadar değerlidir.
[YAYIN] Ryan Godrone: Ama Skyline GTR süren bir kadına paha biçilemez. **Gülümser**
[YAYIN] Ryan Godrone: Bu arada Skyline demişken, Burnout araç dergisinin son sayısını bu modeli ele aldık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bize de biraz bahseder misin lütfen dergiden?
[YAYIN] Ryan Godrone: Aranızda hala daha okumayanlar varsa göz atabilirler. Bir diğer sayıda ise çılgınları olan Supra modelini ele alacağız.
[YAYIN] Ryan Godrone: Tipik bir araç dergisi Julya. Her sayısında okuyucuların isteklerine göre bir modeli inceleyeceğiz ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerçekten kulağa hoş ve insanları bilgilendirici bir dergi paylaşımı olmuş, Ryan. Öncelik olarak buradan sana-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bütün Vice şehri adına teşekkürlerimi iletiyorum. Severek takip ettiğim dergi konsepti.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerçekten severek okuyorum, insanları bilgilendirici detaylar bulunuyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya Ryan, dergiyi okumak isteyen kişiler tabi ki bu yayından sonra olacakdır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Okumak isteyenler dergiye nasıl erişim sağlayabilir? Nereden ulaşabilirler?
[YAYIN] Ryan Godrone: Derginin internet sitesinden ulaşabilirler. www.burnoutaraçdergisi.com ((Forum/Vice.net/Burnout araç dergisi))
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet duydunuz! Vice Net üzerinden ulaşım sağlayabilirsiniz. Gerçekten kaliteli bir iş yaptığınızı-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... belirtmeyi es geçemem Ryan, gerçekten bu işin hakkını veriyorsunuz. Bütün garaj ve şirketler grubu olarak.
[YAYIN] Ryan Godrone: Dergiye yorum yapan bir kullanıcı Burnout garajda geçerli on beş bin dolarlık bir hediye çekine sahip olacak. Bunu da..
[YAYIN] Ryan Godrone: .. eklemek gerekiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hem para, hem hayal, hem de başarı ve sevgi. Daha ne olsun?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hepsi bir arada diyebilir miyiz? Bana göre öyle.
[YAYIN] Ryan Godrone: Toplam on üç işletmemiz ile hepsiiii bir arada!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya işletmelerinden biraz bahseder misin lütfen?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani toplam üç adet işletmen var dedin; yayınımıza tekrar katılanlar adına bizim için paylaşır mısın tekrar?
[YAYIN] Ryan Godrone: Tabi. Burnout garaj, Blackpearl gece kulübü, Donat's of Heaven donat dükkanı, Burnout GoKart Arena, Burnout Araç dergisi
[YAYIN] Ryan Godrone: ... Burnout Enerji içecekleri, Silverstone Pawnshop, Supernova Teras Bar, otel ve Japon barımız var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada, Donat's of Heaven donat dükkanına kesinlikle uğramalısınız arkadaşlar. Bu zamana kadar yediğim en iyi-
[YAYIN] Ryan Godrone: Unuttuğum oldu mu? Sekreterimin burada oolmasını isterdim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: .. donatlar olabilir. Tabi Burnout Enerji içecekleri de buna dahil. Gerçekten ikisi bir arada, müthiş oluyor.
[YAYIN] Ryan Godrone: Burnout enerji içecekleri çok kapsamlı bir projede. Şu anda şehrin dört bir yanındaki eğlence mekanlarında satışta.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Unuttun varsa da aklına geldiği zaman bizler ile paylaşabilirsin, Ryan.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **saatini kontrol eder ve Ryan'a bakınır.** Evet, Ryan. Yavaş yavaş ilk yarının sonuna geliyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dilersen kısa bir reklam arasına gidelim. Hem bizler de biraz dinlenmiş oluruz.
[YAYIN] Ryan Godrone: O kadar oldu mu? Burada zaman çok hızlı geçiyor Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha sonrasında tekrardan ikinci yarı ile ve birbirinden özel aynı zamanda zorlayıcı sorular ile-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... televizyon ekranlarının başında olacağız. Evet millet, kısa bir reklam arası daha sonrasında-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... tekrardan Yüzde Yüz Vice'ın 10.Bölümünün ikinci yarısı ile karşınızda olacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka, değerli konuğum Ryan Godrone ile birlikte ilk yarının sonuna geliyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İkinci yarıda görüşmek dileğiyle. Bizler ile kalın, esenle kalın!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet. Tekrardan kısa bir reklam arasından sonra televizyonların karşısındayız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu gün ki yayınımızda değerli konuğum; Ryan Godrone ile birlikte ilk yarıyı başarılı bir şekilde, ter dökmeden-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... atlattığımızı belirtmek istiyorum. **gülme sesleri**
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Ryan. **Ryan'a bakınır.** İkinci yarı ile birlikteyiz tekrardan. Ne düşünüyorsun? Birbirinden zor sorular-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... geliyor diyebilir miyiz?
[YAYIN] Ryan Godrone: Zor sorular sorun millet, emin olun istediğiniz cevapları vereceğim.
[YAYIN] Ryan Godrone: **Gülerek** Yarın sabah manşet olmak güzel olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** Onu zaman gösterecek. Pekala, o halde vakit kaybetmeden sorulara geçelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi; eğer olurda ekstradan sorular sormak isteyen vatandaşlarımız var ise-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... iletişim hattını bırakmak istiyorum; 221-38-18 numaralı telefona sevgili ve değerli konuğum Ryan Godrone'e-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... sormak istediğiniz soruları belirtebilirsiniz arkadaşlar. O halde vakit kaybetmeden ilk sorumuza geçelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Ryan. Hazır mısın? İlk soru geliyor.
[YAYIN] Ryan Godrone: Hazırım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Burnout Garage'dan daha önce bir faaliyetin var mıydı tamirhane ile ilgili?
[YAYIN] Ryan Godrone: Güzel bir soru, evimin yüz ölçümünü ya da cebimdeki parayı soracağınızı düşünüyordum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Ryan Godrone: Bir süre Japonya'da bir tamirhanede görev aldım. Benim için çıraklık dönemi denilebilirdi.
[YAYIN] Ryan Godrone: Daha sonra işler ilerledi ve yolun sonu Vice şehrine çıktı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve iyi ki çıkmış. Gerçekten, böylesine bir olanak sağlayan şirket sayısı neredeyse "yok" denilecek kadar az.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonuçta ne de olsa artık "Burnout" sadece bir tamirhane olmaktan çıktı, genel bir şirket oldu diyebiliriz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her türlü platformda kendisini gösteriyor. Basında bile, mesela ben. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde ikinci sorumuza geçelim, Ryan. İzninle.
[YAYIN] Ryan Godrone: İçimden bir ses tehlikeli bir soru olacak diyor, dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** Neden Burnout? Neden başka bir isim olmadı? Burnout'un senin için anlamı nedir, Ryan? ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aslında bu soruyu KD'e sormam lazımdı fakat kendisi ne yazık ki burada değil.
[YAYIN] Ryan Godrone: Bunu kurucumuz Kylan Drake'e ya da senin dediğin gibi KD'ye sormak gerekiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Onun yerine ve temsili olarak sen buradasın; senin cevaplamını öngörüyorum. Lütfen bizler ile paylaşır mısın?
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde soruyu şöyle değiştireyim istersen; Burnout Garage senin için ne anlama geliyor?
[YAYIN] Ryan Godrone: Bir gün programına konuk alırsan bunu KD'ye sormalısın. Sadece şunu söyleyebilirim...
[YAYIN] Ryan Godrone: Burnout'un kuruluş amacı hayali arabalar olan insanları bir araya getirmek.
[YAYIN] Ryan Godrone: Ve Burnout caddelerde bıraktığı lastik izleri ile bunu Vice şehrinde kesin olarak başardı. Bu lastik izleri Burnout'un..
[YAYIN] Ryan Godrone: başarısının bir imzası. Ve bu lastik izleri, sürücülere yol göstermeye devam ediyor.
[YAYIN] Ryan Godrone: Umarım soruna istediğin cevabı verebilmişimdir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Tebessüm eder** Evet, öncelik olarak teşekkür ediyor ve diğer soruya geçiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tekrardan hatırlatalım; değerli konuğum Ryan Godrone'e sormak istediğiniz sorular var ise 2213818 numaralı telefona-
[YAYIN] Julya Yalenchka: .. mesaj atabilirsiniz. Pekala, üçüncü soruya geçiyorum o halde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Burnout Garage faaliyetlerini devam ettireli ne kadar süre oldu? Ne zamandır Burnout Vice şehri ile birlikte?
[YAYIN] Ryan Godrone: 25 Nisan 2020 tarihinde Burnout Garage Vice şehrinde açıldı. Yaklaşık iki buçuk yıl.
[YAYIN] Ryan Godrone: Voav, bu gerçekten fazla. Biliyor musun Julya, sen sorana dek bunu fark etmemiştim.
[YAYIN] Ryan Godrone: Geriye dönüp baktığımda gerçekten çok fazla zaman geçmiş.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Güler** Gerçekten kulağa hayret edici geliyor. Koskoca iki buçuk yıl. Hiç zor olmadı mı, Ryan ..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani en azından senin garajın başına geçtiğin süreden itibaren; hiç zorlanmadın mı?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bazı firmalar daha bir hafta dahi tamirhanelerini bırak şirketlerini idare edemiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlla ki bir zorluğu olmuştur; merak etmedik değil. **gülümser**
[YAYIN] Ryan Godrone: Sabah erken kalk, su iç ve yazılım öğren. **Gülerek** Bunları her gün sosyal medyada görüyoruz.
[YAYIN] Ryan Godrone: Başarının sırrı bu mu millet? Hadi ama! Size söylediğim gibi, sevdiğiniz işi yapın.
[YAYIN] Ryan Godrone: Zorlukları tabi ki var Julya ama sevdiğin işi yaptığın sürece zorlukları aşıp hedefe ulaşmak kaçınılmaz oluyır.
[YAYIN] Ryan Godrone: **Öksürür** E-hm, oluyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, değerli cevapların için teşekkür ederim. O halde dördüncü sorumuza geçiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Burnout Garage, bu yerlere gelebilmek adına nelerden fedakarlık yaptı?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kısaca şuan ki konumunuza gelebilmek adına, ne tür bir fedakarlık yaptınız, Ryan?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizler ile paylaşır mısın lütfen?
[YAYIN] Ryan Godrone: Genel olarak K&D şirketler grubunda bulunan işletmeler adına cevap vermek isterim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Lütfen.
[YAYIN] Ryan Godrone: Fedakar nedir? Kendini ya da bir şeyini feda etmekten kaçınmayan kişi.
[YAYIN] Ryan Godrone: Bu şirketler hayatım olmuş durumda, günlerim bununla geçiyor. Burnout garaj veya diğerleri için hayatımı feda ettim..
[YAYIN] Ryan Godrone: diyebilirim. Bundan oldukça mutluyum, tüm çalışanlarımla mutluyuz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu duymak gerçekten şeref verici. Peki ya ekstradan bir şey daha merak ediyorum, müsadenle...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir noktadan sonra hiç "bıktım" dediğin bir an oldu mu? Olduysa bizim ile paylaşır mısın lütfen?
[YAYIN] Ryan Godrone: İnsanlar ile uğraşmak, insanları bir sisteme adepte etmek zor iştir. Bazı insanlar gerçekten insanı bıktırıyor.
[YAYIN] Ryan Godrone: Bıkmak yanlış bir kelime olabilir, yorulmak daha iyi. Bu iş temposunda yorulduğumda arabama atlar ve gece sürüşüne çıkar
[YAYIN] Ryan Godrone: ..çıkarım. Sol kolum camdan sarkıyor, radyoda seksenler müzikleri ve yıldızların aydınlattığı yolda sürüş.
[YAYIN] Ryan Godrone: İşte bu gerçekten iyi hissettiriyor Julya.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde yıldızların aydınlattığı sürüşüne bir konuk alır mısın? **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Mesela birlikte diyebilir miyim?
[YAYIN] Ryan Godrone: Neden olmasın? **Gülümser**
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Bu yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlaştık, o halde sözünü aldım, Ryan. Pekala son bir diğer sorumuza geçiyorum izninle.
[YAYIN] Ryan Godrone: Numara beş, dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ** saatini kontrol eder ** Bu arada yayınımızda son bir saati geride bırakmışız. Gerçekten mutluluk verici.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve şunu da belirtmek isterim ki; Yüzde Yüz Vice'ın ve kendi bireysel rekorum toplam iki saat aktif-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir şekilde ekranların karşısında olmaktı. Maksimum rekorum bu şuana kadar. Şehir de en çok süre alan yayın ise-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... benim için çok değerli ve özel bir yeri olan Sir Randolph Mitchell'in toplam beş saatlik yayını.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Voav, koskoca beş saat. Baksana, Ryan, beş saat boyunca bir yayın yapabilir misin? Konuşamazsın bile bir süre sonra.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada, Sir'e buradan sevgilerimi iletiyorum. Ki eminim şuanda televizyonun karşısında bizleri izliyordur.
[YAYIN] Ryan Godrone: Zor iş, Randolph'u tebrik ederim. Beş saat boyunca anlatacağım şeylerim var ama bunları kendi programıma saklıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ben şuanda buradaysam, şehrin en iyi muhabirlerinden birisiysem; onun sayesinde ve sevgili Henr ...
y Dunkirk sayesinde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yakın zamanda faaliyet alacak programının ilk bölümünü benim dışında söz verdiğin birisi var mı, Ryan?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa ilkler, her vakit en iyisidir. **gülümser**
[YAYIN] Ryan Godrone: Programımda ilk konuk sensin. İlkler en iyisi midir bilmem ama ilkler unutulmazdır.
[YAYIN] Ryan Godrone: Sana bana sorduğun kadar basit sorular soracağımı sanma. Programa çıktığına pişman olabilirsin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** İnan bana sorduğum sorular "soru" değerini taşımıyor bile.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunlar henüz hiç bir şey. Şahsi düşüncemi belirtmek istiyorum.
[YAYIN] Ryan Godrone: Hadi ama Julya! İnsanlar özel hayatım ile ilgili sorular sormanı bekliyor.t
[YAYIN] Ryan Godrone: Onlara istediklerini ver.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizi; Vice News'i diğer firmalardan ayıran şey nedir biliyor musun? Her vakit doğal kalabilmeyi başarma.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hiç bir zaman hayatımızın bir köşesinde kurgu olmadı, olmayacak da.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News'de muhabirler özel bir eğitimden geçiyor, özel bir mülakata dahil oluyorlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şu zamana kadar şehrin en iyi muhabirleri nereden çıktı diye araştırma yaparsan sana kısa bir cevap vereyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hepsi Vice News'den çıktığına emin olabilirsin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Basında tek önemli olan şey; gündeme ayak uydurabilmek ve kalemini de ona göre şekillendirmek denilebilir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuanda televizyon programlarının arasında en iyi talkshow programı hem istatisliksel olarak hem de genel kitle olarak-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... en iyi program "Yüzde Yüz Vice" programı. Ve bu programa karşı olacak şuana kadar bir televizyon programı olmadı b
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bile. Olmayacak da. Çünkü her programının kendine özgün bir konsepti var ve konsepti çalmak..
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir insanın hakkına girip, onun emeğini kendi emeğimiş gibi göstermek, karaktersizlikden başka bir şey değil.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sir Randholp Mitchell ve Henry Dunkirk'den öğrendiğim tek bir şey var:
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tek olmasına bakma; tek fakat öz. Beni şuanda burada olmamı sağlayan şey.
[YAYIN] Julya Yalenchka: "Her zaman ne yapıyorsan yap, en iyisini yapmak zorundasın. Her olaya spesifik bakmayı ve kendine özgün-
[YAYIN] Julya Yalenchka: .. yorumlarını insanlar ile buluşturmalı ve onlara bu işi severek yaptığını hissettirmelisin."
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bence bunu en iyi şekilde yaptığım için şuanda buradayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve inanın, şuanda bu konumda yer almak hiç de kolay değil. Olmayacak da.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, Ryan. Son bir sorumuza geliyorum müsadenle.
[YAYIN] Ryan Godrone: Evet değerli Vice şehri sakinleri, gördüğünüz gibi Julya bana Vice News'u pazarlamaya çalışıyor.
[YAYIN] Ryan Godrone: Vice News'i satın aldığımı ve artık ismini Burnout FM olarak değiştirildiğini duyurmak isterdim ama böyle bir şey olmaya
[YAYIN] Ryan Godrone: ... olmayacak. Gelecek planlarımızda yok. Evet Julya, son bir sorunu dinliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bay Valachi'nin karşısına geçmek istiyorsan şansını deneyebilirsin, Ryan.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülümser** Biliyorsun ki Vice News şirketi Valachi Corporation altında bulunan bir departman.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve Valachi Corportation'un altında bir sürü departman bulunuyor. Kısaca bir sürü şirket.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Onlara rakip olmak istiyorsan, şansını deneyebilirsin. **güler** Ki bu zamana inan hiç kimse olamadı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse, her neyse. Konumuza dönelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Son sorumuza geliyoruz; Vice şehri sakinleri Burnout Garage'a katılmaları adına nasıl bir yol izlemeli?
[YAYIN] Ryan Godrone: Burnout garaj bu şehirde arabalara çılgınlık derecesinde bağlı insanların takıldıkları bir yer.
[YAYIN] Ryan Godrone: Eğer siz de arabalara çılgınlık derecesinde bağlıysanız aracınıza atlayın ve Burnout garajına sürün millet.
[YAYIN] Ryan Godrone: İşte bu kadar basit.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet. Bugün ki Yüzde Yüz Vice'ın da yavaş yavaş sonuna geliyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki sevgili ve değerli konuğum Ryan Godrone ile Yüzde Yüz Vice adı altında televizyon ekranlarındaydık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, yayın süremiz yaklaşık bir saat otuz dakikayı buldu. Bunun için ayrıca teşekkür ediyorum, Ryan.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Beni kırmayıp programıma konuk olduğun dolayısıyla sana ayrıca bir yemek sözü veriyorum.
[YAYIN] Ryan Godrone: Benim için zevkli geçen bir saat otuz dakikaydı. Sözlere bir bakalım; yıldızların altında sürüş...
[YAYIN] Ryan Godrone: ilk programıma konuk olma ve yemek. Bunları umarım sekreterim not alır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Bu arada kendisine de ayrıca saygılarımızı iletiyoruz. Pekala.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka, Yüzde Yüz Vice'ın 10.Bölümünde sevgili konuğum Ryan Godrone ile-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ekranların karşısındaydık. Bu zamana kadar destek olan bütün Vice News kamera arkası ekbimi tebrik ediyor-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bir sonra ki yayınlarımızda görüşmek üzere diliyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ryan. Son bir şey daha isteyeceğim, bu bir gelenektir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yüzde Yüz Vice programında her bir yayın için gelenektir bu; yayına son vermeden konuğumuzdan bütün
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... şehre bir mesaj bırakmasını isteriz. Lütfen ** sağ elini koltuklara doğru yöneltir** önden buyur.
[YAYIN] Ryan Godrone: Evet değerli Vice şehri, size şu sözlerimle veda etmek isterim.
[YAYIN] Ryan Godrone: Hayalleriniz sizi, siz yapan tek gerçektir. Bana bir iyilik yapın ve bu gece yatmadan önce hayal kurun.
[YAYIN] Ryan Godrone: Ve yarın sabah uyandığınızda bu hayali gerçekleştirmek için çabalayın.
[YAYIN] Ryan Godrone: Ben Ryan Godrone, hayatınızda ufak bir iz bırakan adam olmaktan gurur duyarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi geceler, esenlikle kal Vice!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Program Çıkış Jeneriği * *
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
Basketbolseverler, yeni bir Avrupa, hatta belki de NBA yıldızının doğuşunu sabırsızlıkla bekliyor: BASKETBOLUN ‘SULTAN’I”
Özetlemek gerekirse: İstanbul ekibi 2.41 boyundaki Kösen’i keşfediyor. Dizlerinden operasyon geçirdikten boyunun sonra 2.50’leri bulması bekleniyor. Güçlenen dizleriyle birlikte koşabilecek hale gelmesi bekleniyor. Sonra basketbol oynamayı öğrenecek ve NBA draftı için hazır olacak. Şansın da yardımıyla tarihin en iyi pivotu tartışmasında Bill Russell ve Wilt Chamberlain’i geride bırakacak. Hanımler ve beyler, BASKETBOLUN SULTAN’I!
NBA yöneticilerinin yabancı kökenli oyuncuları kadrosuna katmak için uğraştığı, Jason Kapono’nun eğer ismi Kaponovich olsa draftta daha yüksek sıralarda gösterileceğini düşündüğü zamanlarda bile Kösen’in hikayesi absürttü.
BasketballForum.com’daki tartışmalar genelde Shaq ile sırtı dönük oyunda ne kadar mücadele edebilirden çok ne zaman öleceğine yönelikti. Benim bildiğim kadarıyla Kösen, hayatı boyunca profesyonel bir basketbol maçında oynamadı ancak Guinness Rekorlar Kitabı tarafından 2011 yılında dünya üzerindeki en uzun insan olarak belirlenmişti.
Today’de elinde bir kutu kolanın ne kadar komik durduğunu görselleyen bir şekilde yer aldı. Aynı zamanda internet üzerinde araması yapıldıktan sonra en güzel görsellere sahip olan isimler arasında da iddialı konumda.
2000’li yıllarda NBA draftını takip etmekten bu yönleriyle keyif alıyordum. Beni geceleri ayakta tutan şey buydu. İnternet çağının henüz Vahşi Batı dönemleriydi. Teknoloji bize hayal edebileceğimizden fazla bilgiye ulaşma imkanı veriyordu ancak aynı zamanda YouTube ya da Synergy Sports gibi bu denli ham bilgiden mantıklı çıkarımlar yapmamızı sağlayan araçlar henüz ortada yoktu.
NBADraft.net ve DraftExpress sitelerinde beklentilerin yüksek olduğu Avrupalı potansiyellerin resimleri ve kaba bir tanımları bulunuyordu, gerisi hayal gücümüzdeydi. Rus devlerinin, Çek oyun kurucuların, Polonyalı uzunların zamanıydı. Peki ya bu üçlüden ikisi Pavel Podkolzin ve Jiri Welsch, öbürü Marcin Gortat’sa? Üçte bir kötü bir oran değil. O günler gerçekten de eğlenceliydi.
“Bu işe belli bir hedef ve iş modeliyle başladığımızı söyleyemem. Kesinlikle böyle değildi. Bu işin tam zamanlı işim haline geleceğine dair bir fikrim yoktu. Sadece internete birkaç bir şey yazalım diye düşünmüştük. Bu işi başlattığımda basketbol hakkında da hiçbir bilgim yoktu.”
Bu cümleleri kuran isim NBA draftı çevresindeki en seçkin, en etkili ve en güvenilir isimlerden biri olan, DrafExpress’in kurucusu ve başkanı Jonathan Givony.
“İyi olan şey ilk beş yıl boyunca neredeyse kimsenin dikkatini çekmememiz oldu.”
Givony bu siteyi Florida Üniversitesi’ndeki ilk senesinde kurdu. Başlangıçta adı NBA Draft Zone’du fakat iki gün sonra ligin kendisine ulaşıp isminin başlıktan alınmasını istemesiyle birlikte önce DraftCity, sonra da DraftExpress’e dönüştü.
Givony’nin site hakkındaki düşünceleri başlangıçta acımasız olabilir. Bunun sebebi muhtemelen kendisinin bir yetenek avcısı olarak gelişmesinin siteden sonra olduğunu düşünmesi.
NBADraft.net’in kurucusu Aran Smith de 2000’li yıllarda bir internet sitesi yönetmek hakkında benzer şeyler söylüyor: “NBA yöneticileri ve yetenek avcılarıyla bugün konuştuğum kadar konuşmuyordum. Duke’ın 30 maçına ulaşamıyordunuz, her gün televizyondan büyük takımları izleyemiyordunuz. Çok çok daha az bir görüntü ve istatistik havuzuyla hareket etmek zorundaydınız. Riskli bir işti.”
Bu risk özellikle de uluslararası oyuncular için geçerliydi. İnternet üzerinden değerlendirme yapan Smith ve Givony gibi isimler birkaç saatlik bulduğu kayıtlarla göz testi yaparak analizlerini yazmak zorundaydı. Givony’e Giannis Antetokounmpo gibi bir oyuncunun 2004 yılında nasıl değerlendirileceğini sordum.
“Belki mailimize birkaç video kaydı gelirdi. Peter John Ramos hakkında analizimi böyle yazmıştım. Harika bir oyuncu olacağını düşünüyordum. Porto Riko’da yaşayan Miami Heat görevlilerinden bu adam hakkında sadece iki-üç tane video kaydı bulabilmiştim. Yunanistan’dan neler alabilirdik bilmiyorum. Muhtemelen Giannis, draftta seçilemez ve sonradan kendini gösterirdi.”
Üyelik sistemiyle çalışan ve NBA ile çeşitli uluslararası turnuvalardan videolar toplayan online platform Synergy Sports Technology sağ olsun artık drafta girmesi beklenen potansiyelleri araştırmak uluslararası bir hazine avı gibi olmuyor.
Givony’nin dediklerine göre Hırvat oyuncu Dario Saric hakkında 10 yıl önce bilgi toplamak birkaç video kaydı izleyip neler çıkardığına bağlı olurdu. Bugün Synergy’nin veri tabanında Saric’in Cibona Zagreb’te geçirdiği geçtiğimiz sezon hakkında 1.200 hücum ve 571 savunma pozisyonunun kaydı bulunuyor. “Synergy olmasaydı şu anda olduğumuz konumun 10’da birinde olurduk.” diyor Givony.
Givony, DraftExpress ve NBADraft.net gibi sitelerin oyuncuların NBA’e yansımaları konusunda ne denli gelişim kaydettiği konusunda haklı.
Fakat draft tahmini yapmanın günümüzdeki seviyesinin %10’u kadar olduğu zamanlarda analizcilerin diğer %90’ı doldururken kullandığı, günümüzde alıştığımız raporlarda bulunmayan özel bir kabiliyetleri vardı.
Bu tutku, 2004’te eninde sonunda ilk turdan seçilecek Sergio Rodriguez’in “İspanyol Büyücü” başlığıyla yazılan DraftExpress yazısında da mevcuttu. Hamlet göndermesiyle başlayan ve 1.800 kelimeden oluşan Martynas Andriuskevicius ile Johan Petro’nun analiz edildiği yazıda da aynı şey vardı: “Petro mu Andriuskevicius mu? Andriuskevicius mu Petro mu? Avrupa Gençler Şampiyonası’nda izleyenlerin gündemini en çok meşgul eden konulardan biri buydu.”
Eğer son 12 yılda draft edilen ve beklentileri karşılayamayan pivotları yeterince hatırlamıyorsanız sizi hatırlatabilirim. Andriuskevicius, 2.20 boyunca Litvanya’dan gelen ve Avrupa’da sergilediği top sürme, pasörllük ve şut tehditi yetenekleriyle Arvydas Sabonis’e benzetilen bir oyuncuydu.
Orlando Magic, Andriuskevicius’u 2005 draftının 44. sırasında seçtikten sonra Cleveland’a takaslamıştı. NBA kariyeri boyunca altı maça çıktı, toplamda dokuz dakika sahada kaldı ve hiç sayı bulamadı. Ne yazık ki daha çok bilindiği hikaye 2006’da D League antrenmanları esnasında Awvee Storey’in attığı yumruk sonrası kafatasının çatlaması olmuştu.
Petro, 2005 yılında Seattle tarafından 25. sıradan seçildi. Supersonics’in üç sene üst üste yaptığı kötü uzun seçimlerinden ikincisiydi. Petro, NBA’de çok etki bırakamadığı sekiz sene geçirdi.
Başarısız geçen kariyerlerine rağmen eskiden DraftExpress’te yazan Luis Fernandez, 2004’te bu iki uzunu araştırdığında bardağın yarısından fazlası doluydu. Andriuskevicius hakkında yazdıkları işte böyle:
“Bu çocuğun sahaya yansıttığı fiziksel ve atletik oyun kimliğinin kombinasyonunu izlerken etkilenmemek imkansız. Sahadayken kendi kendimi rüyada olmadığıma ikna etmek için dürtmek zorunda kaldım.”
Petro için ise şu cümleleri kurmuştu:
“Martynas gibi o da eşsiz bir fiziğe sahip. 2 metre boyunda, aletik ve güçlü, yaşını da göze aldığımızda tam bir canavar.”
Bu yazıları okurken ben de kendimi dürtmek zorunda kaldım. NBADraft.net’in 28 Şubat 2005’te yayınladığı draft sıralaması tahminine baktığımda ise halüsinasyon seviyesine ulaşan rüyalar görüldüğünün farkına varmıştım.
Marty Andriuskevicius ikinci sıradaydı! Dördüncü sırada Tiago vardı. Eski New York’lu Chris Taft beşinci sıradaydı.
DraftExpress ve NBADraft.net’te absürt şekilde abartılan oyunculara geri dönüp bakarak yargılamak doğru olmayabilir ancak yıllar dolu tecrübesi olan NBA yetenek avcılarının da sık sık yanıldığı unutulmamalı. Nikoloz Tskitishvili, Qyntel Woods, Derrick Williams ve Jan Vesely gibi isimleri ilk 14 sıradan seçenler profesyonellerdi, internet yazarları değil.
Burada asıl nokta şu: Eğer bir NBA takımında çalışmıyorsanız draftı takip etmenin haklı çıkmak ya da geride kalan en iyi oyuncuyu seçmekten ibaret olmadığını anlamalısınız. 2004’teki draft analizlerine bakarak da, 2014’teki bir dolu veri ile hazırlanan raporlara bakarak da yanlış seçimler yapılabiliyor.
2000’lerde draftı takip etmenin günümüzden daha keyifli olduğu bile söylenebilir. Günümüzde birçok NBA taraftarı, ilk 10’dan gitmesi beklenen bütün oyuncuların oyunundaki büyük eksiklere hakim oluyor. Ayrıca Adrian Wojnarowski de artık gelenekselleşen ve sürpriz kaçıran işini yapmaya devam edecek: Her seçimi beş dakika önceden sıfır hata payıyla açıklamak.
Bu, daha iyi de değil, daha kötü de. Sadece artık işler böyle ilerliyor.
Yine de modern zamanların draft gurmelerinden Givony bile eskiden oluşan atmosferi özlememizi anlıyor:
“İnsanlar eskiden draft için daha heyecanlı olurdu. Oyuncular daha çok abartılırdı ve belirsizlikler çok daha fazla olurdu. Her bahsi geçen adam, bir sonraki yıldız olarak adlandırılıyordu.
Şimdilerde draft giren oyuncuları en ince detaylarına kadar inceliyoruz, bu da heyecanı bir faktör olmaktan çıkarıyor.”
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/997282698227892284/2ed7e345-sultan-kosen-625x375.jpg)Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/997283389830869003/qw1.jpg)
Tanıdık geliyordu. 1.90 boyunun yanında 14 yaşındaki bu çocuk hakkında dikkatimi çeken şey bacakları olmuştu. Parkeye adım attığı anda ayakları geniş açılarla sahayı kaplıyordu. Bu durum onun hiç çevik gözükmemesine sebep oluyordu. Maç başladığında onu savunma görevi bendeydi.
Bu olay, 1999 yılında Ohio’da düzenlenen Shooting Stars basketbol liginde gerçekleşiyordu. Organizasyonun içinde bulunan ben dahil birçok oyuncu, yaklaşan lise sezonuna hazırlanmak için oradaydık.
İlk yarının başlarında oyun kurucumuz forvetteyken bana pas attı. Pas verecek opsiyon bulamayınca topu geri ona yolladım. Nasıl oldu bilmiyorum, bu bahsettiğimiz adam uzun kolları ve büyük elleriyle topa uzandı ve parmağıyla çelmeyi başardı. Top yarı sahaya doğru sekmişti. Geri dönüp yakalamaya çalıştım ancak benden önce o, topun kontrolünü ele geçirip sürmeye başlamıştı bile.
Yanından koştum, bir sonraki sektirişinde müdahele yapmaya hazırlanıyordum ancak temposuna ayak uyduramadım. Üç kez daha topu yere vurduktan sonra tek bacağının üzerinde zıpladı, faul yapmak için kolunu tutmaya çalıştım ancak aldırış etmedi. Yükseldi. Sağ eliyle topu potanın içinden sert bir şekilde geçirdi. Yere seken top sert bir şekilde yükseldi, bu sırada ben yakaladım ve dışarı çıkıp tekrardan topu oyuna soktum. Topu benden alan oyun kurucumuzun dediği tek şey “S*ktir” olmuştu.
Smaçtan kısa bir süre sonra takım arkadaşlarının bu kişiye nasıl seslendiğini duydum: “Bron”. Neyin kısaltması olduğunu anlamıştım. Bu çocuk, iki yıl önce Western Reserve Academy’deki Shooting Stars kampında karşılaştığım çocuktu.
En az 10 santimetre uzamıştı ve omuzları, elleri, bütün vücudu genişlemişti. Bu yüzden onu tanıyamamıştım. Vücudu çok büyük, çok uzun ve çok genişti. Maçı domine ediyordu ve bunu sahayı hızının yarısını kullanarak, yüzünde sert ve ilgisiz bir ifade varmışçasına yapıyordu.
Sekizinci sınıfı yeni bitirmişti, benden bir yaş küçüktü. O kampta bütün ödülleri toplayan çocuktu bu. İstediği zaman skor üreten, gerektiğinde maça ağırlığını koyan çocuktu.
Bu isim LeBron James’ti. Kamp yöneticisi bir ödül için söylediğinden beri unutamadığım isim buydu. O zamanlar LeBron nasıl yazılır hiçbir fikrim yoktu. Birkaç hafta sonra St. Vincent-St. Mary için ilk oynamıştı ve yerel bir gazete, Cuyahoha Falls’a karşı 15 sayı bulan bu çocuğun ismini şöyle yazmıştı: LeBaron James.
Ona “Kral” denmesi ise çok zaman almayacaktı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/997283539747876985/qw2.jpeg)
Birçok sporcu için artık kariyerlerine devam etmek için yeterince iyi olmadıklarına fark ettikleri anlar olur. Bazen bu bir sezon sürer, bazen tek bir maç, bazense tek bir pozisyon. Bazen de bir dahiye tanık olduklarında gerçekleşir bu.
O pazar günü LeBron’u savunurken fark ettim ki o, sadece takımı geriye düştüğünde -ki bu çok sık gerçekleşen bir şey değildi- sayı atıyordu. Maçın büyük bölümünde takım arkadaşlarını besliyordu. Belinin arkasından, bakmadan, tam sahadan… Bu pasların hepsi genelde bir takım arkadaşını bulur ve sayıya yol açardı. O zamanlarda bile basketbolu böyle oyanayan birini görmemiştim. Hiçbir ligde, hiçbir turnuvada, televizyonda bile.
Daha yeni dokuzuncu sınıf olacak olan LeBron, sadece Magic Johnson ve Pete Maravich ile kıyaslayabileceğim bir seviyede kontrol ediyordu oyunu.
Kuzey Ohio’da benim yaşımdaki çocuklar için LeBron tarafından posterlenmek haber değeri olan bir şey değildi. O civarlarda basketbol oynayan herkes muhtemelen Akron ya da Cleveland’ın yakınlarında bir yerde LeBron ile karşılaşmıştır. Benden topu çalıp titizlikle tek eliyle bastığı smaç, bana bilinçaltımda bir aydınlatma yaşatmıştı. İlköğretimde hayalim olan NBA’e gidemeyecektim.
Eğer o smaçla birlikte anlamasaydım bile sonradan anlamam uzun sürmezdi. Lise basketbol kariyerim genelde bençte oturup havlu sallayarak geçti. Lisenin ilk yıllarında Kral ve benim çok fazla ortak noktamız yoktu.
Beni orduya alan Çavuş Sampson, 2001 kışında evimize gelmişti. Yeşil savaş üniformalarıyla mutfağımıza girdiğinde botları parlamıştı. Annem oturma odasında asla kullanmadığımız uzun ahşaptan masa için ışıkları açtı. Bir uca ben, öbür uca Sampson oturdu.
Işığın altında Sampson’ın cildinin sadece hayatının büyük bölümünü dışarıda geçiren kişilerde olacak şekilde rüzgara yenik düşüp kızardığını gördüm.
Ordu konusunu açmadan önce ortamı hazırladı. Evi, dekorasyonunu övdü ve annemi güldürdü. Annem bir kase tuzlu yer fıstığı ikram etti. Bu kadar ordu tecrübesi yaşamış bir adamın fıstık getirilmesinden bu denli memnun kalmasını garipserken aynı zamanda büyülenmiştim.
“Teşekkürler hanımefendi.” dedi parmaklarında birkaç tanesini tutarken. “Fıstığa bayılıyorum.” Sonrasında da bana baktı.
“Sen şu an kaçıncı sınıfsın Hugh?”
“Gelecek mayıs ayında mezun olacağım.”
“Güzel. O zaman lise bitmeden önce bile zaman yaratabiliriz.”
Birkaç soru daha sordu, ben de antrenmanlarla alakalı belli başlı endişelerimi sordum. Konuşmamızın sonuna doğru neredeyse hepsini dinlemiş olan annem araya girdi ve “Başka bir yere gönderilme şansı var mı?” diye sordu.
Sampson güldü ve kafasını salladı: “Hayır, bunun hakkında endişelenmenize gerek yok.”
2001 Eylül’üne daha dokuz ay vardı.
Bugün bile bu kararımdan pişmanlık duymuyorum çünkü Sampson, benimle 2001’in baharında konuşmuştu. Annemin sorularına dürüst cevap verdiğine inanıyorum. Ohio Askerlik Şubesi’nin Kore’den beri en büyük sınırdışı operasyonuyla karşılaşacağını kim bilebilirdi ki?
Donanmaya katılmıyordum. Aktif bir ordu görevim de olmayacaktı. Askerlik hayatının tadını almayı istesem de savaş tecrübesi edinmek gibi bir arzum hiç yoktu. En fazla Kentucky’de bir tank süreceğim için heyecanlıydım.
İnsanlar neden katıldığımı sorduğunda genelde kolej parası için olduğunu ya da tecrübe edinmek istediğimi söylüyorum fakat bu, olayı çok fazla basite indirgemek oluyor. Birçok insan gibi benim de katılmak için düzinelerce sebebim vardı.
Liseden sonra sporculuk kariyerimin biteceğini biliyordum. Lise bittikten sonra Akron ya da Kent State gibi bir yerel üniversiteye gitme fikri de beni heyecanlandırmıyordu çünkü berbat bir öğrenciydim. Kendime bir şeyler katmak istiyordum ve ordunun buna yardımcı olabileceğini düşünmüştüm.
Kızları etkilemek istiyordum. Daha güçlü bir vücudum olsun istiyordum. Arkadaşlarımı ve ailemi memnun etmek istiyordum. Para kazanmak istiyordum. Dünya görüşümü genişletmek istiyordum. Sebepler listesi böyle uzayıp gidiyor.
Muskingum Üniversitesi’nde 2003’ün güz döneminin başlamasından üç hafta sonra bizim bölüğümüzün Irak’a gideceğini öğrendim. Ondan sonraki günlerimi derslerimden çekilerek ve eşyalarımı toplayarak geçirirken aklımdan bir dolu düşünce geçiyordu. Savaş, evini terk etme, ölüm gibi büyük çaplı şeyleri düşünürken aynı zamanda kendimi daha ufak şeyleri düşünürken bulmuştum.
Bir sonraki kimya sınavına girmek zorunda değildim, “Beowulf” şiiri hakkında bir makale yazmama gerek kalmamıştı, zorluk yaşadığım matematik dersinin artık bir önemi yoktu. Savaşa gitmenin yanına koyulunca absürd kalan daha küçük hayal kırıklıklarım da vardı: Aldığım test kitaplarını iade edemeyecektim, LeBron’un çocukluğumdan beri desteklediğim Cleveland Cavaliers formasıyla ilk maçını kaçıracaktım…
Lisedeyken LeBron’un St. Vincent-St. Mary takımıyla birlikte rakiplerine kurduğu üstünlüğün sıkı bir taraftarı olmuştum. Ülkenin en iyi lise takımlarıyla mücadele ettiği neredeyse 20 maçı tribünden izlemiştim. O zamanlar Akron ve Cleveland’da yaşayan herkes LeBron ve takım arkadaşlarının etrafında oluşan havayı hatırlıyordur. Maçlar hep yok satıyordu. Bazı maçlar televizyonda yayınlandı. Genellikle LeBron tarafından gerçekleştirilen pasları, top çalmaları ve smaçları izlemek birçok profesyonel takımı izlemekten daha çok keyif veriyordu.
Fort Bragg ve Kuveyt’te antrenman yaparken, sonra da Irak’taki üssümüze doğru yol alırken Cavs’i düzenli takip etmeyi sürdürdüm. Maçları izleyemiyordum fakat internet olduğu zaman takım hakkında yazılanları okuyor, LeBron’un istatistiklerini kontrol ediyordum.
Ailemin ve arkadaşlarımın gönderdiği emailler, bu süreçten sağ salim çıkma umutlarımı sıcak tutuyordu. Savaş bölgesindeyken evim hakkındaki şeylerin aklımı başında tutması beni çok şaşırtıyordu. LeBron ve Cavs, dönmek istediğim hayatı temsil ediyorlardı.
Sadece zeki bir basketbolcu olduğu için değildi bu. 20 yaşında Irak’ta bulunan bir genç olarak aralıksız düşündüğüm gençlik, spor, toplum, Akron, Cleveland, Ohio gibi düşüncelerin hepsini temsil ediyordu LeBron.
Irak’ın kuzeydoğusu, kilometrelerce çölü içinde barındırıyor. Orada geçirdiğimiz zaman boyunca sık sık el yapımı patlayıcılara, havan atışlarına ve rastgele kurşunlara maruz kaldık. O ortamda geçen ayların ardından birçok asker gibi ben de “ev”in ifade ettiklerini romantize etmeye başladım. Benim için ev, diğer şeylerle birlikte Ohio’ydu.
Oradayken genelde vaktimizin çoğu devriyelerde, ülkemize geri dönmenin hayallerini kurarak geçiyordu. Bir arkadaşım yemek yemeye gideceği yerlerin listesini yapmıştı. Diğerleri almayı umdukları araba veya motorları konuşuyordu. Benim aklımda olan ise televizyon karşısındaki kanepede oturup LeBron’un NBA maçlarını izlemekti.
Bu hayal, sadece basketbol izlemekten daha fazlasıydı. Bu, eve dönüş fikrini oluşturuyor; Amerika’daki yerel hayatın konforlarını temsil eediyordu: Kanepe, televizyon, spor… Geri dönüşümün hayal ettiğimden çok daha karmaşık olacağının farkındaydım ancak böylesine basit bir hedef belirlemek beni avutuyor, elle tutulabilir bir hayal kurmamı sağlıyordu. Irak’ta geçici süreliğine bir asker hayatı yaşarken LeBron’u takip etmek, kendi benliğimin parçalarını koruyabilmemi sağladı: Sporculuk, sivil hayat, Ohio’lu olmak…
Bir gece yarısı alacakaranlıkta Jalawla’daki ana yolda giderken aklıma roketler gelmişti. Radyoda iki roketin üssümüzün birkaç kilometre yakınına düştüğünü (Bu, şaşırılacak bir şey değildi) duyduğumda olmuştu bu. Pedala bastıkça Humvee’nin motorundan gelen düzenli, yüksek sesli gürültüyü duyuyordum. Sağımızda üç dört katlı kapalı mağazaların olduğu binalar, solumuzda ise yanık çöpler ile kanalizasyon suyunun böldüğü çöl vardı. Bunun arkasında ise düzinelerce ev, pencere, meydan ve kerpiçten duvar bulunuyordu.
İlk olarak sağdan gelen kuvvetli bir rüzgar hissettim. Bunu hemen toprak, küçük taşlar ve molozlar takip etti. Hepsi yüzüme gelmişti. Hala direksiyonu iki elimle tutarken dirseklerimin altına eğildim. Duyduğum tek şey büyük bir balon patlamışçasına gelen büyük patlama sesiydi.
Birkaç saniye sonrasında hala tozlar düştüğü için gözlerimi yarım yamalak açabildim. Aklıma direkt olarak el yapımı patlayıcılar geldi. Hemen pedala bastım ve yolun merkezinden ilerledim. Bu tarz durumlarda sürmeye devam etmemiz emredilmişti çünkü direnişçilerin hedefi aracı çalışamaz hale getirdikten sonra RPG’ler ile saldırmak oluyordu.
Direksiyonun üstündeki açıklıktan yolu izlerken dişlerimi sıkarak “S*ktir” dediğimi hatırlıyorum. Bir tane daha el yapımı patlayıcının patlamasını bekliyordum. Bir RPG’nin isabet etmesini bekliyordum.
Yolcu koltuğundaki birlik takımının çavuşu Kent, bana durmamı söyledi. Hiçbir çöpün, beton yığınının yani bir başka patlamaya sebebiyet verecek herhangi bir şeyin olmadığı bir kaldırım kenarına çektim. Yine de neden durmamızı istediğini anlamamıştım. Sağ ön lastiğin patladığını anlamış olabilirdi (Ben anlamamıştım). Panikleyip sadece ne olduğunu anlamaya çalışmak istemiş olabilirdi.
Orada dururken telaş içinde ateş edilmesini beklediğim pencerelere, kerpiçten duvarlara ve meydanlara bakıyordum. Kent, telsizden devriyemizdeki dört Humvee’nin ilkinde bulunan teğmenimizle konuşuyordu. Kapıyı açtım ve olabilecek en hızlı şekilde aracın önüne koştum. Siperimi aldım ve 200 metre ötedeki evlere doğru tüfeğimi doğrulttum.
Önümüzdeki araçtaki Çavuş Strom, patlamayı duyup arkasına baktığında ve kara bir dumanın içinde kaybolan Humvee’yi gördüğünde neredeyse kustuğunu, öldüğümüzü sandığını söyledi.
Kent’in tarafındaki cam, dışarıdan parçalara ayrılmıştı. O taraftaki dikiz aynası, kapı, Humvee’nin bütün sağ tarafı şarapnellerle birlikte delik deşik olmuştu. Bizim nişancımız Kellerman, patlamanın ardından bombayı saklayan tuğla yığınıyla birlikte bayılmıştı.
Eğilerek namlumu evlere doğru uzatırken kırılan cam parçalarının Kent’in boynu ve yanağından itibaren kısa kısa kan izleri bıraktığını fark ettim. Yüzü alışılagelmedik şekilde beyazdı. Öldürüleceğime dair sık sık hissetiğim yoğun bir korkunun yanında o an orada ne kadar çaresiz olduğumu hissettim. Ailemi, evimi düşündüm ve kimsenin beni kurtarmak için bir şey yapamayacağı kafamda dönüp durdu.
Bağdat’ın yaklaşık 130 kilometre kuzeydoğusunda, kimsenin bizi canlı görmek istemediği bir kasabada 4 Humvee ve bir dolu mühimmat ile bulunan 15 kişiydik orada. Çoğumuz Akron, Barberton, Canton, Medina ya da Kent’tendik. Bu patlayıcı bomba görevinde başarısız olsa da kendimi öleceğime ikna etmiştim. O gün olmasa bile orada bulunmamız gereken gelecek yedi ayın herhangi bir gününde ölecektim.
Patlamadan sonra bizi camlardan uzak tutması için hafif silah atışları gelmesini bekliyordum. O zamanlar el yapımı patlayıcılarla çok uğraşırdık, bir turun sonunda 150’den fazlasını temizlerdik. Bu, sadece bir geceydi.
Tüfeğimi yanağımı yerleştirdiğimde sağ bacağımın nasıl titrediğini fark ettim. Hemen çöl renginde sıkı bağlanmış botlarıma, bileğimi çevreyeleyen pantolonuma baktım. Ayağım öyle titriyordu ki üzerine basamıyordum. Tüfeğimin dürbününden bakarken ayağımı kaldırdım ve tekrar tekrar havaya doğru savurdum. Titremeyi geçirmek istiyordum. Hiçbir etkisi olmadı.
Oscar Wilde, “Hayattaki ilk görev bir duruşu benimsemektir. İkincisinin ne olduğunu ise henüz kimse bulamamıştır.” diyor. 2005 kışında evime döndüm ve Ohio’daki evimizde televizyon karşısındaki kanepede çok fazla vakit geçirdim.
İlk kez Cavs maçı izlediğim zamanı hatırlamıyorum ancak o kış neredeyse her maçı seyrettim. Oturup basketbol maçı izlemek, beni sakinleştiren bir rutin haline gelmişti. Cavs kaybettiğinde bile -ki bu sık sık yaşanıyordu- sadece izlemekten keyif alıyordum.
1999’daki Shooting Star Ligi’nin son günlerinden birinde benim takımım, şampiyonluk maçında LeBron’un takımıyla karşılaşmıştı. Takımlarımız ligdeki en iyi iki dereceye sahipti ancak toplamda altı takım bulunduğu için bu, pek de övünülecek bir şey değildi.
O maçta LeBron’un sadece bir kez smaç bastığını hatırlıyorum. Üç kişinin arasından hücum ribaundunu aldıktan sonra zıplayıp çift elle smaçlamıştı. Beklenildiği gibi maçı kaybettik. Ben dahil birçok takım arkadaşım hayal kırıklığına uğramıştık, kızgındık.
Kampın yöneticisi Chris Marciniak, kupayı LeBron’un takımına takdim etti. LeBron’un ellerinde yükselen o kupayı kıskançlık içinde izlemek şu an garip geliyor. Eninde sonunda bu adam dört kere Larry O’Brien Şampiyonluk Kupası’nı da kaldırmış olacaktı.
Irak’tan döneli artık 10 yıl oluyor. LeBron ve savaşın hayatımın merkez noktaları olmasına çok şaşırıyorum. Eski bir basketbolcu olarak LeBron’u sahada izlemek, çok derin etkiler bırakıyor. Fiziksel olarak insan vücudunun son noktalarından biri ve sporda yapabildikleri çeviklik, güç ve zarifliği temsil ediyor. Smaç bastığında ya da bakmadan bir asist yaptığında o anın mükemmelliği karşısında mest oluyorduk.
Belki de bunun sebebi LeBron’u destekliyor olmam, mükemmel olmasını istiyor olmamdır. Sizin üzerinizden smaç basan kişi eninde sonunda spor tarihinin en iyilerinden biri olarak anılınca bunun hakkında daha iyi hissediyorsunuz doğal olarak.
Belki de arkadaşlarımın dediği üzere LeBron’un smaç yeteneklerini benim üzerimde mükemmeleştirmesinden dolayıdır. Belki de onu lisedeyken izlerken hissettiğim o keyfin bir benzerini hissetmek istediğim içindir. Belki de kime Akron’da büyüdüğümü söylesem bana LeBron’u sorduğu, benim de o smacı anlatmamdır sebep.
Irak’tan döndüğümden beri arkadaşlarım beni tanıtmak için iki olayı kullanıyor: Irak’a gitti, LeBron tarafından posterlendi.
LeBron ve benim küçük bir ortak noktamız var: Basketbol. Belki nostaljiye fazla takıldığımdandır ancak 1999’da yaşanan o smaç anını sürekli hatırlıyorum. O sahadayken LeBron henüz “Kral” değildi. Sadece bir arkadaşımdı. Ben bir asker değildim, veteran değildim, savaş tecrübesi edinmiş biri değildim. 11 Eylül olayları yaşanmamıştı. Gelecekte asker olacak olan birçok genç çocukluğunu yaşıyordu ve tarih derslerinde gördükleri Mezopotamya’da öleceklerinden haberdar değillerdi. Savaşta hayatlarını kaybeden siviller hala hayattaydı. Bazıları doğmamıştı bile…
O anı sürekli düşünüyorum çünkü o zamanlar LeBron’un ne kadar muhteşem bir basketbolcu olacağını hayal edemiyordum. O anı sürekli düşünüyorum çünkü tıpkı diğerleri gibi kendimi yıllar süren bir savaşın ortasında bulacağımı bilmiyordum. Şu anda LeBron’u gördüğümde bana hatırlattığı şey Irak’tan önceki benliğim oluyor.
Şampiyonluk maçından sonra salondan ayrıldım. Dışarı çıktığımda salondaki pis kokunun aksine eylül rüzgarı taze bir etki yarattı üzerimde. Babam hala içerideydi, ya bir ebeveynle ya da bir koçla konuşmaya devam ediyordu. Yakındaki bir taşa oturdum, pencereden içeri baktım ve beni evi götürmesini bekledim.
LeBron ve takım arkadaşı Dru Joyce, spor çantaları omuzlardan sarkık şekilde spor salonundan çıktılar. Plastik kupalarını ellerinde taşıyorlardı. Yavaşça benim olduğum yere yaklaştılar. Halihazırda maçın ardından yapılması zorunlu olan el sıkışma işini yapmış olsak da tekrardan tebrik edip ellerini sıkmak istediğimi hatırlıyorum. Nerede oynadıklarını sormalıydım çünkü eğer daha iyi olmak istiyorsam onlarla oynamam gerekiyordu. Yanımdan yürüdüler ve gittiler.
Hiçbir şey söylemedim.
LeBron kaldırıma doğru yürümüştü.
Eğer zamanı geri alabilseydim belki de ona aptalca bir şey söylerdim: “Miami’ye gitme” gibi.
Ve ikimiz de buna kahkaha atardık.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948502165754900540/997473175468249189/cats.jpg)
Ryan Godrone Yüzde Yüz Vice Ekranlarında!.
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 15 HAZİRAN 2022, CUMA 14:45 Madelyn Caron TARAFINDAN
Vice News'ın sevilen programı Yüzde Yüz Vice'ın bu haftaki konuğu K&D Şirketleri C.E.O'su Ryan Godrone'du. Oldukça eğlenceli geçen bu programda en dikkat çeken olaylardan birisi Ryan Godrone'un Julya Yalenchka'ya zor sorular sormasıydı. Ancak tecrübeli sunucu burada tecrübesini kullanarak bu durumu iyi bir şekilde atlattı ve izleyiciye keyifli anlar yaşattı. Yüzde Yüz Vice'dan önemli kesitler şimdi haberimizde!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948502165754900540/997511219177074739/samp_15_07_2022_00_00_35_.1.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948502165754900540/997529452936429599/samp_15_07_2022_18_29_50_Burnout.png)
Ryan Godrone: 25 Nisan 2020 tarihinde Burnout Garage Vice şehrinde açıldı. Yaklaşık iki buçuk yıl. Voav, bu gerçekten fazla. Biliyor musun Julya, sen sorana dek bunu fark etmemiştim.
Geriye dönüp baktığımda gerçekten çok fazla zaman geçmiş.
Julya Yalenchka: Yani en azından senin garajın başına geçtiğin süreden itibaren; hiç zorlanmadın mı? Bazı firmalar daha bir hafta dahi tamirhanelerini bırak şirketlerini idare edemiyor. İlla ki bir zorluğu olmuştur; merak etmedik değil.
Ryan Godrone: Sabah erken kalk, su iç ve yazılım öğren. Bunları her gün sosyal medyada görüyoruz. Başarının sırrı bu mu millet? Hadi ama! Size söylediğim gibi, sevdiğiniz işi yapın. Zorlukları tabi ki var Julya ama sevdiğin işi yaptığın sürece zorlukları aşıp hedefe ulaşmak kaçınılmaz oluyor.
Julya Yalenchka: Evet, değerli cevapların için teşekkür ederim. O halde dördüncü sorumuza geçiyorum. Burnout Garage, bu yerlere gelebilmek adına nelerden fedakarlık yaptı? Kısaca şuan ki konumunuza gelebilmek adına, ne tür bir fedakarlık yaptınız, Ryan? Bizler ile paylaşır mısın lütfen?
Ryan Godrone: Genel olarak K&D şirketler grubunda bulunan işletmeler adına cevap vermek isterim. Fedakar nedir? Kendini ya da bir şeyini feda etmekten kaçınmayan kişi. Bu şirketler hayatım olmuş durumda, günlerim bununla geçiyor. Burnout garaj veya diğerleri için hayatımı feda ettim diyebilirim.Bundan oldukça mutluyum, tüm çalışanlarımla mutluyuz.
Julya Yalenchka: Bir noktadan sonra hiç "bıktım" dediğin bir an oldu mu? Olduysa bizim ile paylaşır mısın lütfen?
Ryan Godrone: İnsanlar ile uğraşmak, insanları bir sisteme adepte etmek zor iştir. Bazı insanlar gerçekten insanı bıktırıyor. Bıkmak yanlış bir kelime olabilir, yorulmak daha iyi. Bu iş temposunda yorulduğumda arabama atlar ve gece sürüşüne çıkarım. Sol kolum camdan sarkıyor, radyoda seksenler müzikleri ve yıldızların aydınlattığı yolda sürüş. İşte bu gerçekten iyi hissettiriyor Julya.
Julya Yalenchka: Son sorumuza geliyoruz; Vice şehri sakinleri Burnout Garage'a katılmaları adına nasıl bir yol izlemeli?
Ryan Godrone: Burnout garaj bu şehirde arabalara çılgınlık derecesinde bağlı insanların takıldıkları bir yer.Eğer siz de arabalara çılgınlık derecesinde bağlıysanız aracınıza atlayın ve Burnout garajına sürün millet. İşte bu kadar basit.
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORM.CaronHABERJ.YalenchkaKAMERAWinston Alvarez+J.Yalenchka+M.Caron[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)James Naismith, 1891 yılında basketbolu icat ederken aklından dünya üzerinde birçok insanın hayatına bu denli etki edecek bir eğlence aracı bulduğu geçmiyordu muhtemelen.
Toplum üzerine en büyük yansımalar bırakan araçlardan biri olan spor, birçok kişiye göre kazanmak ve kaybetmek gibi iki net kanı üzerinden şekillenir. Holiganlığın kaçınılmaz olarak yanında getirdiği bir şeydir bu.
Dünya üzerinde en çok takip edilen, en çok kişiye ulaşan sporlardan biri olan basketbol da bundan nasibini çokça yerde alır. Kazanmak, basketbol izleme deneyimini anlamlı hale getirirken kaybetmek tamamen bir vakit kaybına dönüştürür birçok insan için.
Fakat basketbol özelinde spor, bundan çok daha fazlasıdır. Eğlence, şov, toplum üzerine bıraktığı etki, yaşattığı kültür değişimleri de bir parçasıdır basketbolun.
1926 yılında kurulan Harlem Globetrotters da sporun bu yönlerine odaklanmış ve 1900’lü yıllarda birçok kültür çatışmasını içinde bulunduran Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan köklü değişimlerde önemli rol oynamıştı.
Bugüne kadar varlığını koruyan Harlem’in özellikle toplumun belli kesmine bir basketbol sahası, basket topu ve iki potanın ifade ettiklerinden çok daha fazlasını yansıttığını söyleyebiliriz.
Bugün bu basketbol takımının tarihinden ve etkilerinden bahsedeceğiz.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/997951811065479188/asd1.jpg)
Harlem Globetrotters’ın Kuruluşu, Misyonu ve Etkileri
1926’da birçok profesyonel basketbolcunun yetiştiği Chicago’nun güney kısımlarında kurulan ve basketbolun şov, eğlence ve tiyatral kısımlarını öne çıkaran bu basketbol takımı, kadrosunda sadece Afrikalı-Amerikalı oyuncuları barındırıyordu.
Takım, Afrikalı-Amerikalı insanlar için bir sembol olduğu için siyahi topluluğun yoğun olduğu Harlem şehrinden aldı ismini.
Kuruluşunun ilk dönemlerinde ülke genelinde birçok maça çıkan Harlem; smaç, hızlı hücum gibi basketboldaki şovun parçaları olan oyun katmanlarının popülerleşmesini sağlarken forvet ve oyun kurucu pozisyonlarının da yaygınlaşmasında önemli rol oynadı.
Siyahi toplumun bugün sahip olduğu hakların birçoğuna henüz çok uzak olduğu o dönemlerde tamamen Afrikalı-Amerikalı oyunculardan oluşan bir takımla ülke genelinde büyük bir popülerlik kazandı Globetrotters.
1940’larda bu takım öylesine bir sempati kazanmıştı ki ulusal basketbol ligi, üst üste iki maç oynanan gecelerde ilk maça Harlem’i yerleştirerek daha fazla taraftarın ilgisini çekmeyi hedefliyordu.
Harlem’in maçını izledikten sonra bir sonraki karşılaşmaya kalmayı tercih etmeyen taraftarlar, ligin hedeflerine ulaşamamasına yol açıyordu. Bunun üzerine Harlem Globetrotters, günün ikinci maçında sahne almaya başladı. Taraftarlar, Harlem’in maçında daha iyi koltuklarda oturabilmek için ilk maça da ilgi göstermek zorundaydı.
1948 ve 1949 yıllarında o zamanlar ülkenin en iyi basketbol takımı olarak gösterilen ve tamamen beyaz oyunculardan oluşan Minneapolis Lakers‘ı üst üste iki kez mağlup etmeyi başaran Harlem, ülke genelinde büyük yankı uyandırmıştı.
Ülkedeki en iyi siyahi oyuncuların birlikte mücadele ettiği bu takım, kültürel entegrasyonun sağlanmasında büyük rol oynadı.
Nitekim 1950 yılında Nathaniel “Sweetwater” Clifton, New York Knicks ile kontrat imzalayarak NBA’e girmeyi başaran ilk Afrikalı-Amerikalı oyuncu oldu.
Günümüzde siyahi oyuncularla özdeşleşen NBA, her zaman bugünkü gibi değildi. Lig genelinde etnik köken çeşitliliğinin artmasında, siyahi oyuncuların şans bulmasında Harlem Globetrotters’ın etkisi büyüktü.
2007 yılında Harlem’e dahil olan Atkinson, takımla geçirdiği 10 yılın ardından hissettiklerini şöyle ifade etti:
“Black History Month benim için çok fazla şey ifade ediyor. Birçok Afrikalı-Amerikalı lider, bugün yaşadığımız hayatları yaşayabilmemiz için yolu açtı. Harlem Globetrotters da siyahi kültürün önemli parçalarından biri. Bu yüzden bu zengin tarihin bir parçası olmak benim için olayı çok daha anlamlı hale getiriyor.
Büyüklerim Globetrotters’ı izleyerek büyümüşler. Sadece benim aileme değil, bütün dünyaya etki etmeyi başarabilen bir organizasyonun içinde bulunduğum için çok gururluyum.”
Gerçekten de Globetrotters’ın etkisi çok büyüktü. 96 yıllık tarihi boyunca şovlarını 122 ülkede 144 milyondan fazla insana ulaştıran bu takım, sağladığı basketbol deneyimiyle kültürel normların ve sosyal bariyerlerin yıkılmasında yadsınamaz bir etki yarattı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/997951944779903067/asd2.jpg)
NBA tarihinin en ikonik isimlerinden biri olan Wilt Chamberlain de kariyerine Harlem Globetrotters’ta başladı. Dünya genelinde ilgi çeken bu takımı Amerika Birleşik Devletleri 1951 yılında “İyi Niyet Elçisi” olarak Doğu Almanya’ya yolladığında Wilt Chamberlain de ekibin bir parçasıydı.
Takımın 1959’da düzenlenen tarihi Sovyetler Birliği turunda da yer alan Chamberlain, Sovyet lideri Nikita Khrushchev ile el sıkışma fırsatı da bulmuştu. Chamberlain aynı zamanda forma numarası emekli edilen ilk Harlem oyuncusu olarak tarihe geçti.
1950’li yıllardan itibaren siyahi oyuncuların NBA’de yer alma yüzdesi arttıkça Harlem de elindeki yetenekli oyuncuları tutmakta zorlanmaya başladı.
Fakat parçası oldukları bu devrim, iyi basketbol oynamaktan çok daha fazla anlam ifade ediyordu.
Harlem; basketbol dünyasındaki etnik çeşitliliğin artmasına olan katkısının yanında cinsiyet bariyerinin yıkılmasında da önemli rol oynadı.
1985 yılında Olimpiyat altın madalyası bulunan kadın basketbolcu Lynette Woodard’ı kadroya dahil eden Harlem, profesyonel bir erkek basketbol takımında ilk defa bir kadının mücadele etmesine olanak sağlıyordu. WNBA’e giden yolda bu hamle, toplumdaki tabuların yıkılmasına yardımcı olmuştu yine.
Takımın formasını giyen 15 kadın basketbolcudan biri olan TNT Lister da duygularını şöyle aktarıyor:
“Topluma pozitif etkisi olan birçok Afrikalı-Amerikalı’nın fark edilmesini sağlıyor. Harlem Globetrotters, toplumun bugünkü haline gelmesinde büyük bir rol oynadı. Eğlenceyi, sporu ve pozitifliği kullanarak bütün ırklardan ve kültürlerden insanları biraraya getirdi, herkesi ortak bir noktada buluşturmayı başardı.“
Televizyonda Harlem Globetrotters
Takımın başlangıçta sahipliğini yapan Abe Saperstein, 1966 yılında vefat etmişti. Onun döneminde Harlem, ülke çapında halihazırda popülarite kazanmıştı. 1950’de biri “Go Man Go” olmak üzere iki Hollywood filminde yer alan takım, 1970’lerle birlikte bu konuda daha da gelişim kaydedecekti.
O yıllarda CBS kanalında yayınlanan “The Harlem Globetrotter Show” ve “The Harlem Globetrotter Popcorn Machine” adında takım hakkındaki iki çizgi film, bu popülariteyi daha da arttıracaktı.
Aynı dönemde canlı yayınlanan kendilerine ait bir şov programı yapma şansı da bulan takım, bunlar dışında da televizyon dünyasında birçok platformda yer aldı. Nitekim 1982 yılında Harlem Globetrotters, Hollwyood Şöhretler Yolu’nda kendisine bir yıldız edinmeyi bile başardı.
2013 yılında Globetrotters, Herschend Family Entertainment adında bir eğlence şirketi tarafından satın alındı ve daha geniş bir medyaya, hedef kitlesine ve pazara ulaşmayı hedefledi.
Bugün de Harlem, hala yılda 400’den fazla canlı etkinlik yaparak dünyanın her yerinden milyonlarca insana eğlence aracı olmayı başarıyor. Eğlence ve şovun ön planda olduğu bu maçlarda basketbolseverler, kazanmak ve kaybetmekten bağımsız şekilde sporun güzelliklerine odaklanabiliyor.
2021 yılında NBA’e katılmak üzerine sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Harlem Globetrotters, NBA’e katılabilmek uğruna adını aldığı şehir Harlem’den taşınmayı bile göze alarak şehir değiştirmeye açık olduklarını belirtmişti.
Basketbolun ve sporun farklı yönlerini ortaya koyarak toplumdaki tabuların, kültürel ve etnik bariyerlerin yıkılmasında önemli rol oynayan, bunu yaparken aynı zamanda dünyanın her yerinden insanlara eğlence ve şov imkanı sunan Harlem Globetrotters; basketbol tarihinin en ikonik aktörlerinden biri olarak tarihe geçmeyi başardı.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Maçın bitimine 53 saniye kala Atlanta Hawks elenme tehlikesiyle karşı karşıyayken Onyeka Okongwu, Cleveland Cavaliers‘a karşı maçı kurtaran bir savunma hamlesiyle sahneye çıktı.
Sakatlanan Clint Capela’nın yerini dolduran ve takımının ilk yarıdaki 10 sayılık farktan dönmesine yardımcı olan Okongwu, Jarret Allen’ı savunmakla görevliydi. Bu sırada Caris LeVert ve Evan Mobley ikili oyun oynuyordu. Allen dip çizgiyi dolaştı ve Mobley’nin devrilmesine alan açtı. Okongwu seti okudu, Allen’ı bıraktı ve Mobley’e atılan alley-oop pasını engellemek için hamle yaptı.
Mükemmel ve oyun kurallarına uygun bir şekilde zıplayan Okongwu, smaçla sonuçlanacak pozisyonu tersine çevirdi ve topu Hawks‘a kazandırdı. Bu pozisyon, Inpredictable sitesine göre Hawks’ın kazanma ihtimalini %75’ten %93.2’ye çıkardı.
Çaylak senesinde faul problemleriyle uğraşan Okongwu, bir sene önce böyle bir hamleyi yapamayabilirdi. Yeterince iyi zıplayamayıp Mobley’in vücuduyla temas edebilir, kollarını dik tutmayı başaramayabilir ve faul alabilirdi.
Şu an doğrusunu yapabildiği kesin ve bunun bir sebebi var: Third Side Coaching’te danışmanlık yapan, bir nevi RW rolündeki Don Vaden ile çalışıyor.
Vaden ile çalışırken Okongwu, pozisyon başına faul sayısını neredeyse %10 kadar azalttı. Onun sahada kalabilmesi, Hawks’ın play-in maçında Cavs‘i yenmesinde önemli rol oynadı. 29 dakika sahada kaldı ve bu süreçte Hawks, Cavs’e 21 sayı üstünlük kurdu.
Büyük şirketler, siber güvenlik için eski hacker‘ları işe alıyor. NBA takımları da hakemler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Third Side Coaching ile çalışıyor. Bu insanların görevi; oyuncular ve koçların oyunu bir hakemin gözünden görebilmesini sağlamak. Açılar, mekanikler, faul riskini minimize etmek… Bunların yanında bir de saygılı diyolaglar kurmayı, güzel ilişkiler inşa etmeyi ve teknik faullerden kaçınmayı öğretiyorlar.
Hawks, 2021-22 sezonu boyunca Third Side Coaching ile çalıştı. Sezon başında oyuncular ve ekiple tanışan Vaden, kısa sürede organizasyona uyum sağladı. Vaden, koç ekibine koçların itiraz hakkını kullanacağı yerlerden hakemlerle kurulan iletişime birçok konuda danışmanlık yapıyor.
Trae Young ve John Collins gibi yıldızlar dahil Hawks oyuncularıyla kurduğu iletişim ise belki de daha önemli. Takım çevresindeki çoğu kişi, Collins ve Okongwu gibi uzunların gelişiminde Vaden ile çalışmalarına dikkat çekiyor. Okongwu, sezon boyunca Vaden ve asistan koç Matt Hill ile fizikselliği, pozisyon alma becerisi ve parkedeyken faul yapma frekansını azaltma üzerine çalıştı.
“Bazen bütün bunları ellerimle yapıyorum, rakibe fizikselliğimi hissettirmeye çalışıyorum. Antrenmanlardan sonra Hill ile çalışırken Don da gelir ve ellerimle neleri yapabileceğimi, neleri yapmam gerektiğini ve hakemlerin neyi gördüğünü anlatırdı.” diyor Okongwu, ESPN’e.
Atlanta Hawks, Third Side Coaching’in büyüyen müşteri listesinin sadece bir üyesi. Damian Lillard, Donovan Mitchell, Jaren Jackson Jr. gibi NBA yıldızları; şampiyonluk kazanmış koç Nick Nurse ve hatta en ünlü yayıncılar ve medya mensupları bile şirketin müşterileri arasında.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/997956825876013086/sadad.jpg)
Don Vaden, neredeyse 15 yıl boyunca NBA’de hakemlik yaptı, ardından 15 yılını da hem NBA hem de WNBA’in hakemlik departmanlarında geçirdi. Vaden, Third Side Coaching’in kurucusu Shelley Russi ile hala aktif bir hakemken tanıştı. O zamanlar 30 yaşında olan Russi, parkedeki duruşuyla, gelecek NBA hakemlerinin yanındaki maç yönetimiyle Vaden’ı etkilemişti. Sonrasında da 20 yıl boyunca NCAA’in kadın liginde hakemlik yaptı. Vaden, Russi 2016 yılında WNBA’e geçerken kendisine yardımcı oldu.
İki lig de son 10 yılda hakem yönetimi açısından büyük gelişim kaydetti ve Vaden ile Russi, bu konuda krediyi hak ediyor. NBA’in eski kıdemli yöneticilerinden Kiki VanDeWeghe, “istikrar, şeffaflık, herkes tarafından anlaşılabilecek basit ve tekrar edilebilir prosedürler” hakkında birçok tartışma yaptıklarını ve Shelley’nin özellikle WNBA kısmında hakem eğitimi sürecine etki ettiğini söylüyor.
Vaden, 2017 yılında kendi danışmanlık şirketini kurmak üzere WNBA’den ayrıldı. Bir sene sonra Russi’nin de ayrılığı yaşanınca Third Side Coaching de doğmuş oldu.
Third Side’ın yaptığı iş, müşterisinin ihtiyaçlarına göre çeşitlilik gösteriyor. Hawks gibi bazı takımlar, tam paketi alıyor: Vaden da Russi de sezon boyunca sık sık ziyaretler yaparak koçlar ve oyuncular ile bağlantıda kalıyor, onlarla hakemlerin bazı düdükleri nasıl çaldığından bir hakemle saha içinde iletişim kurmanın en iyi yoluna kadar birçok konuda çalışıyorlar.
Collins için sezon boyunca dikey zıplama önemli bir nokta oldu. Vaden ve Hawks’ın asistan koçu Chris Jent ile beraber uygulamalı antrenmanlarla ligin uzunları için çok önemli bir noktayı ince eleyip sık dokudular. “Atletizmimi ve sahayı dikey kullanabilme yeteneğimi faul yapmadan kullanabilmem konusunda harika iş çıkardır.” diyor Collins.
2020-21 sezonunda Collins’in savunduğu oyuncular %62.6 ile isabet buldu. Onun fiziğindeki bir oyuncu için bu, harika bir yüzde değil. Bu normal sezonda ise ufak bir gelişme göstererek %59.8’e düştü. Her ne kadar küçük bir örnek boyutu olsa da playoffların son dört maçında bu yüzde %50’lere kadar düştü.
Bogdan Bogdanovic de hakemlerle iletişim kurabilme yeteneğini geliştirme konusunda Vaden’a krediyi veriyor. Bogdanovic, EuroLeague’in en üst seviye oyuncularından biriyken NBA’e ilk geldiğinde yeni bir ligin hakemlerine uyum sağlamakta güçlük çekmişti. Third Side Coaching, bu konuda onunla özel çalıştı.
“Hakemlerin beni tanımadığını biliyordum ancak henüz hak etmediğim saygıyı görmek istedim. Başlarda muhtemelen çok fazla itiraz ediyordum. Don, benimle hakemlerle kurulan ilişkiler hakkında çalıştı. Onlarla konuşmaya başladım, duyguları geri plana attım.” diyor Bogdanovic.
Kevin Huerter de danışmanlarla çalışmalarından övgüyle bahsediyor. Genelde antrenmanların sonunda parkede kalan oyunculardan biri olan Huerter, Russi ve Vaden ile hakemlere bağlı alanlardaki nüansları çalışıyor. “Shelley, birçok konuda insana dokunuyor. Nasıl faul alabileceğin hakkında, oyunun akışında fark yaratabileceğin noktalar hakkında yardımcı oluyor.” diyor Huerter.
Huerter ve Bogdanovic, parkedeyken hakemlerle iletişim kurma konusunda da krediyi Vaden’a veriyor. “Birçok açıdan bu iş aslında oyuncu ve hakem arasındaki mesafeyi kapatmak üzerine. Eğer bir kararın yanlış olduğunu düşünüyorsunuz onun hakkında nasıl yaklaşmanız gerektiğini öğreniyorsunuz. Kuralları bilmek, konuşurken argümanlarınızı daha sağlam kurmanızı sağlıyor.” diyor Huerter.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/997957046647390338/fsdf.jpg)
Damian Lillard, ligin en iyi pick%roll oyuncularından biri. Russi ve Vaden’ın bu konuda bir payı olduğu iddia edilemez olsa da bir nebze olsun kredi verilmeli.
Lillard, Vaden ile 2018’de Trail Blazers ile çalışmaya başladığı zaman bağ kurdu. Başlangıçta iletişim ve diyalog üzerine ilerleyen eğitimler kısa sürede saha içine yöneldi ve Lillard’ın Vaden için kendinde oluşturduğunu söylediği nüanslara yansıdı.
“Pick&roll çıkışında çok fazla üçlük deniyorum ve savunmacılar bileğimi tutuyor, uzanıp koluma vuruyor.” diyor Lillard. Mesele şu ki hakemler için bu tarz hamleler her zaman yakalanması kolay olan şeyler olmuyor. “Don, bana hakemlerin gördüğü açıları gösterdi. Hakemler, partnerlerine göre sahada belli bir pozisyon alıyor. Bana o açıları gösterdi, hakemlerin gördüğü açıları öğretti.” diye devam ediyor sözlerine Lillard.
Second Spectrum’un verisine göre 2017-18 sezonunda Blazers, Lillard’ın dahil olduğu ve şut, faul ya da top kaybıyla sonuçlanan ikili oyunlardan pozisyon başına 1.03 sayı çıkarttı. Bu sezon, Lillard’ın Vaden’la çalışmadan önceki son sezonuydu. Bu, en azından Dame gibi bir yıldız için ortalama bir rakam.
2019-20 sezonunda ise bu rakam 1.13’e yükseldi ancak asıl yükselen şey Lillard’ın bu tarz pozisyonlarda faul alma frekansıydı. Bu artış büyük görülmeyebilir ancak istatistiklere bakıldığında elit bir pick&roll yöneticisiyle ortalama altı bir pick&roll yöneticisi arasındaki fark tam da o seviyelerde oluşuyor.
Lillard, genelde hücumda alevlendiği anlarla tanınır ancak Vaden’a işin diğer kısımlarında ve özellikle pick&roll departmanında gereken krediyi veriyor.
“Faul yapmadan nasıl yakın savunabilirim, nasıl bir perdenin etrafında dolaşabilirim? Perde yapan oyuncu perdeyi yapmadan önce nerede durmalıyım ki hücum faul alabileyim? Bu tarz şeyler benim daha iyi bir pick&roll savunmacısı olmamı sağladı. Aynı zamanda işin hücum kısmında da tam tersi konumdayken bazı şeyleri daha iyi fark etmeye başladım.” diyor Lillard.
Lillard’ın Third Side Coaching ile olan bağı bir noktada kişiseldi. Bugün bile Vaden ile iletişim halinde. Maçlardan sonra pozisyonları yolluyor ve telefonda o pozisyonlar hakkında analiz yapıyorlar. Lillard, Russi ile bu kadar yakın bir çalışma gerçekleştirmese de onun yaptığı çalışmalardan da haberdar. “İletişimde kalıyoruz.” diyor Lillard.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
başarılar muhabir kadınbaşarılar dedektif adam
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Mateusz Ponitka
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/998543739469430854/Screenshot_80.png)
2021-22 EuroLeague İstatistikleri: 20 maç | 4.7 sayı | 5.2 ribaund | 2.8 asist
Polonya Milli Takımı’nın kaptanı Mateusz Ponitka, uzun yıllardır Avrupa basketbolunun gündemindeki isimlerinden biri. Ülkemizde daha önce Pınar Karşıyaka formasını da terleten başarılı forvet, kariyerinin son 3 sezonunu Xavi Pascual’in Zenit’inde geçirdi.
Bu 3 yıllık süreçte kendisini EuroLeague seviyesinde ispat eden Polonyalı oyuncu, özellikle çok yönlü profiliyle dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştı.
Komple bir isim olarak takımı için önemli derecede ribaund ve asist katkılarında da bulunan Ponitka, geçtiğimiz sezon istenilen skor katkısını sahaya yansıtmakta zorlansa da Zenit kadrosunun değerli parçalarından biriydi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ardından Rus ekibiyle olan sözleşmesini hemen feshedemeyen Polonya Milli Takımı kaptanı, bu sebeple başta ülke basketbolunun efsanesi Marcin Gortat olmak üzere Polonya halkının tepkisini de çekmişti.
Geçtiğimiz aylarda Zenit’le karşılıklı anlaşarak yollarını ayıran Mateusz Ponitka, komple profiliyle kariyerine EuroLeague seviyesinde devam etme ihtimali yüksek bir isim.
Dwayne Bacon
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/998543921347047435/Screenshot_81.png)
2021-22 EuroLeague İstatistikleri: 29 maç | 15.0 sayı | 3.2 ribaund | 2.2 asist
NBA’deki 4 yıllık kariyerinde beklentileri karşılayamayan Dwayne Bacon, Monaco’yla sözleşme imzaladığında oyuncunun bu denli büyük bir etki yapacağını tahmin edenlerin sayısı muhtemelen pek fazla değildi…
Yıl ortasında koç Sasa Obradovic’in ekibiyle sezon sonuna kadar geçerli olacak bir sözleşme imzalayan ABD’li forvet, adaptasyon sürecini beklenenden çok daha çabuk atlatarak Monaco’nun yükselişindeki başlıca faktörlerden biri olmuştu.
Skorer performansıyla takımının yarı saha hücumunu çeşitlendirmesini sağlayan Bacon, takımına yaptığı istikrarlı katkıyla da EuroLeague’de bir anda dikkatleri üzerine toplamıştı.
Bu yaz Monaco’yla olan sözleşmesi sona eren Bacon’ın bir süredir NBA’e geri dönebileceği konuşuluyordu. Avrupa’da kaldığı takdirde ABD’li yıldız, performansını bir üst seviyeye bile taşıyabilir.
Arturas Gudaitis
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/998544069020094524/Screenshot_82.png)
2021-22 EuroLeague İstatistikleri: 17 maç | 6.7 sayı | 4.2 ribaund | 0.8 asist
Kariyerinde uzun yıllar boyunca EuroLeague seviyesinde mücadele eden Litvanyalı uzun Arturas Gudaitis, son birkaç sezondur yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle sahada düzenli olarak kalma konusunda sorunlar yaşıyor.
Geçtiğimiz sezona koç Xavi Pascual2in Zenit’inde başlayan Gudaitis, takımıyla olan sözleşmesini feshedene kadar yaşanan süreçte geçmiş yıllardaki istikrarlı performansını parkeye yansıtmakta zorlanmıştı.
2021-22 sezonuna İtalya Ligi ekiplerinden GeVi Napoli’de nokta koyan Litvanyalı uzun, formunda her ne kadar bariz bir düşüş olsa da halen boyalı alandaki etkinliğiyle EuroLeague seviyesinde değerli olabilecek bir isim.
Henüz bir takımla anlaşmayan Arturas Gudaitis’in adı bir süredir Panathinaikos’la anılıyordu. 29 yaşındaki oyuncu, bu transferin gerçekleştiği takdirde George Papagiannis’le iyi bir ikili olabilir.Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)Barcelona Yaza Nasıl Giriyor?
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/998545179688579104/asdsasdsa.jpg)
Elindeki geniş olanaklara ve büyük bütçelere rağmen Barcelona, kulüp tarihindeki son EuroLeague şampiyonluğunu 2010 yılında, bundan tam 12 yıl önce kazandı. Katalan koç Xavi Pascual’le gelen bu büyük zaferin ardından adeta bir çöküş sürecine doğru ilerleyen Barça, girilen bu girdapın içinden koç Sarunas Jasikevicius’la çıktı.
Barcelona için 2010’lı yıllar adeta kabus gibi geçerken ezeli rakip Real Madrid’in de Pablo Laso önderliğinde Avrupa basketboluna damga vurması, Katalan temsilcisi için elbette yaşanan sıkıntı dolu sürecin etkisini daha da arttırdı.
EuroLeague şampiyonluğunun yanı sıra uzun bir süre Final Four’dan da uzak kalan Barça, koç Jasikevicius’un yanı sıra Nikola Mirotic gibi süper yıldızlarıyla da Avrupa basketbolunun zirvesine geri dönmeye çabalıyor.
2018-19 sezonunda yine iddialı bir bütçeyle yola çıkan Barcelona, normal sezonu 5. sırada tamamlamasının ardından playoff turunda temsilcimiz Anadolu Efes ile eşleşmişti.
Efsanevi başantrenör Svetislav Pesic’in yönetiminde seriyi 5. maça götüren Barça, son karşılaşmada Anadolu Efes’in Shane Larkin ve Vasilije Micic gibi yıldızlarını durduramayınca elenmekten de kurtulamamıştı.
İspanya Ligi’nde de şampiyonluğu bir süredir olduğu gibi yine Real Madrid’e kaptıran Katalan devi, adeta başarısızlıklarla dolu geçen sürece dur dedi ve yeni sezon için bütçesini arttırdı. Kadrosunu büyük ölçüde yenileyen Barça; Malcolm Delaney, Brandon Davies, Cory Higgins ve Alex Abrines gibi Avrupa basketbolunun önde gelen yıldızlarını transfer etti.
Bu 4 ismin yanı sıra flaş bir hamleye daha imza atan Barcelona, yaptığı resmi açıklamayla adeta tüm Avrupa’yı şoka uğrattı. NBA’in kalburüstü oyuncuları arasında gösterilen Real Madrid çıkışlı Nikola Mirotic, devasa bir kontratla Katalan devinin yolunu tuttu.
Sezona yine efsanevi başantrenör Svetislav Pesic’in yönetiminde başlayan Katalan temsilcisi, iddialı kadrosuyla dikkatleri üzerine çekse de sahada bir türlü beklenen performansı sergileyemedi. EuroLeague’de COVID-19 pandemisi nedeniyle sezonun yarıda kaldığı esnada 3. sırada bulunan Barcelona, İspanya Ligi’nde de şampiyonluğu beklenmedik şekilde Baskonia’ya kaptırdı.
Yaşanan bu büyük hayal kırıklığının ardından koç Svetislav Pesic’le yolları ayıran Barcelona, Zalgiris’le yarattığı mucizelerin ardından bir anda Avrupa’nın en gözde koçları arasına giren Sarunas Jasikevicius’u takımın başına getirdi.
Kadrosunda da Malcolm Delaney, Kevin Pangos, Ante Tomic ve Pau Ribas gibi isimlerle yolları ayıran Katalan devi, Panathinaikos’la fazlasıyla başarılı bir süreci geride bırakan Yunan yıldız Nick Calathes’i transfer etti.
Kurulan iddialı kadroyla birlikte Barcelona, uzun yıllardır hasretini çektiği Final Four’a geri dönmek istiyordu. Özellikle savunmadaki agresif görüntüsüyle rakiplerine çok zorlu anlar yaşatan koç Sarunas Jasikevicius’un ekibi, EuroLeague’de normal sezonu lider tamamlayarak şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğunu kanıtladı.
Playoff turunda ligi 8. sırada tamamlayan Zenit’le eşleşen Barcelona, eşleşmenin açık ara favorisiydi. Aradaki kalite farkına rağmen eski koçu Xavi Pascual’in Zenit’i karşısında çok zorlanan Barça, elenmenin eşiğine kadar gelse de son maçı savunmasıyla kazandı ve 7 yıllık aradan sonra Final Four’a geri döndü.
Final Four’un ilk karşılaşmasında Ettore Messina’nın Olimpia Milano’suyla karşı karşıya gelen Katalan devi, yine favori olduğu karşılaşmada beklentilerin aksine çok zorlandı. Cory Higgins’in sorumluluk almasıyla birlikte rakibine üstünlük kuran Barça, finalde temsilcimiz Anadolu Efes’in rakibi oldu.
Final karşılaşması beklenildiği gibi kıyasıya bir rekabete sahne oldu. Anadolu Efes’in Shane Larkin ve Vasilije Micic gibi süper yıldızlarına karşı Cory Higgins’le ayakta kalmaya çalışan koç Sarunas Jasikevicius’un ekibi, takımın bir numaralı yıldızı Nikola Mirotic’ten de neredeyse hiç katkı alamayınca ikincilikle yetinmek durumunda kaldı.
İspanya Ligi finallerinde ise bir süredir fazlasıyla gerisinde kaldığı ezeli rakibi Real Madrid’le karşılaşan Barcelona, iki karşılaşmada da güçlü rakibini devirerek 7 yıl sonraki ilk şampiyonluğuna ulaştı.
Uzun bir aradan sonra şampiyonluğun eşiğine kadar gelen Barça, geçtiğimiz sezon şampiyonluk hedefiyle yola koyuldu. Pau Gasol, Leandro Bolmaro, Adam Hanga, Victor Claver ve Leo Westermann gibi oyuncularla yolları ayıran Katalan devi; Sertaç Şanlı, Rokas Jokubaitis, Dante Exum, Nigel Hayes-Davis ve Nico Laprovittola gibi eklemelerle kadrosunu güçlendirmeye çalıştı.
Tıpkı 2020-21 sezonunda olduğu gibi EuroLeague’e flaş bir başlangıç yapan koç Sarunas Jasikevicius’un ekibi, kadronun yıldızlarından Cory Higgins ve Nick Calathes’in uzun süreli sakatlıklarına rağmen yeni transferlerden önemli katkılar aldı.
Kısa rotasyonunda Rokas Jokubaitis, Dante Exum ve Nico Laprovittola performanslarıyla öne çıkarken bir önceki sezonun son bölümünde hayal kırıklığı yaratan Nikola Mirotic, skorer oyununun yanı sıra lider karakteriyle de ligin en değerli oyuncusu (MVP) seçildi.
Normal sezonu adeta domine eden Barcelona, haftalar öncesinden birinci sırayı garantiledi. Son bölümde sakatlıkların da büyük etkisiyle ivme kaybeden koç Sarunas Jasikevicius’un ekibi, liderliğin de getirdiği rehavetle playofflara bazı soru işaretleriyle girdi.
Playoff turunda ligi 8. sırada tamamlayan koç Andrea Trinchieri’nin Bayern’iyle eşleşen Barça, sakatlık sorunlarına rağmen eşleşmenin açık ara favorisiydi. Çoğu kişi Barcelona’nın 3-0’la turu geçmesini beklerken Bayern Münih, çoğu kişinin tahmin edemeyeceği türden bir direnç sergiledi.
Serinin 2. maçında saha avantajını rakibine kaptıran koç Sarunas Jasikevicius’un ekibi, eşleşmenin 5. ve son karşılaşmaya uzamasına engel olamadı. Son maçta sahasında ağırladığı Bayern Münih’i Nico Laprovittola’nın önderliğinde mağlup eden Barça, her ne kadar Final Four biletini alsa da soru işaretleri iyice arttı.
Final Four’un ilk maçında ezeli rakibi Real Madrid’le kozlarını paylaşan Barcelona, son 2 sezonda ezeli rakibine karşı oynadığı 10 müsabakadan yalnızca 1 mağlubiyet almıştı. Bunun yanı sıra yarı final gününe kadar 2021-22 sezonunda iki takım arasında oynanan 5 karşılaşmayı da kazanan Barça, çoğu kişiye göre yarı finalin favorisiydi.
Günün sonunda ise ilk yarısını çift haneli farkla önde tamamladığı mücadelede koç Sarunas Jasikevicius’un ekibi, ikinci yarıda Sergio Llull ve Fabien Causeur’ü durduramayınca elenmekten kurtulamadı.
Normal sezonu adeta domine ederek şampiyonluğun favorisi olarak gösterilen Barcelona, yarı finalde ezeli rakibine mağlup olarak devasa bir hayal kırıklığı yaşadı. Yine de bu büyük şoku çabuk atlatarak İspanya Ligi playofflarına odaklanan Barça, şu sıralar final serisinde Real Madrid ile kozlarını paylaşıyor.
2021-22 Sezonu Bitiminde Kadro Dizilimi:
PG: Nick Calathes, Nico Laprovittola, Rokas Jokubaitis
SG: Cory Higgins, Dante Exum, Kyle Kuric, Michael Caicedo
SF: Alex Abrines, Nigel Hayes-Davis, Sergi Martinez
PF: Nikola Mirotic, Rolands Smits
C: Brandon Davies, Sertaç Şanlı, Pierre Oriola, James NnajiTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/999063166627618916/999069002502504549/unknown.png)
GECENİN RİTMİ, TECHNOFEST!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 20 Temmuz 2022, Çarşamba 01.30 YVONNE LOREEN TARAFINDAN
19 Temmuz günü, Vice Şehri gecenin karanlığına kaybolmayacak bir yıldız bıraktı! Zengin organizatörler tarafından düzenlenen TECHNOFEST ilk günden oldukça ilgi gördü.
Vice Şehrinin nezih kesimleri buraya yatırımlarını kısıtlamadı, eğlencenin doruklara çıkması sağlandı.
Müzik seslerinin şehrin doğu yakasından duyulduğuna dair söylentiler var, bu gece oldukça gürültü getirdi.
Sadece ekonomik yatırımlarla kalmıyor, hayranı olduğun ünlü isimler de buraya gelecek!
Üstelik etkinliğin birkaç gün süreceğinden bahsediliyor, kim bilir? Belki hayranı olduğun o yıldızla düet yapabilirsin.
Eğlenerek para kazanmak mı? Bu etkinlikte Vice tüccarlarına da destek sağlandı, burada istediğin ürünü alıp satabilirsin.
Festivale katılım oldukça yoğunken, yapılan geri dönüşler olumluydu.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/999063166627618916/999068919639851138/unknown.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORYvonne LoreenHABERYvonne LoreenKAMERAV.KrisfarenTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2021
(https://i.hizliresim.com/jo4u7k5.png)
Yorum bırak!
[/td][/tr][/table]Kod: [Seç][img width=500 height=128]https://i.hizliresim.com/jo4u7k5.png[/img]
[b]Rumuz:[/b] N/A
[b]Yorum:[/b] N/A
(https://cdn.discordapp.com/attachments/915659991996858398/996108326729429143/gif-enler.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289199763536/birlikillegal.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=126529.0) Bu Ayın Birliği: Dyakonov'un Ekibi - Bulgarian Mafia (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=126529.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949315435135006/illegal_rol.png) Bu Ayın İllegal Rolü: Valachi Cinayetleri (https://www.youtube.com/watch?v=Gsi-OYIvpq4)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289593995344/etkinlik.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?) Bu Ayın İllegal Etkinliği: Idlewood - Southside Dövüş Organizasyonu (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=20.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949315892310066/illegal.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Gavrail_Dyakonov) Bu Ayın İllegali: Gavrail Dyakonov - Jiggysaw (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Gavrail_Dyakonov)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949288448983100/cete.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Tanisha_Lillard) Bu Ayın Çetecisi: Tanisha Lillard - h4yl4zz (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Tanisha_Lillardl)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289011011644/mafya.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Vincenzo_Bertuzzi) Bu Ayın Mafyası: Vincenzo Bertuzzi - SATIROĞLU (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Vincenzo_Bertuzzi)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949288813854740/yars.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=yukio_alas) Bu Ayın Yarışçısı: Yukio Alas - Alas (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=yukio_alas)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953362848380239962/motor1.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?action=profile;u=2247) Bu Ayın Motorcusu: Eddie Forester- Dexter (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?action=profile;u=2247)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949314977943612/gorev_adam.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?action=profile;u=2768) Bu Ayın Görev Adamı: @dixsept
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953360793729114133/unlu.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=93902.0) Bu Ayın Bölgesi: El Corona - Güney yakası
(https://media.discordapp.net/attachments/944949237542694992/953384681464823908/legal.png) Bu Ayın Legal Rolü: Mavi Cennet Galası (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=131817.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949342224146492/legal.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=641.0) Bu Ayın Legal Birliği: Golden Palm Media (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=641.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949340768698378/En_iyi_legali.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Evpraksiya_Vereshchagin) Bu Ayın Legali: Randolph Mitchell - the batuhan batrix (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Randolph_Mitchell)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949342509334578/en_iyi_legal_etkinlik.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=128087.0)Bu Ayın Legal Etkinliği: West Vice Malibu Açılışı (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?action=profile;u=70)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949341943119932/En_iyi_legal_birlik.png) (https://www.vice-rp.com/forum/istatistikler) Bu Ayın İşletmesi: Sqirl Night Club
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949341217509376/En_iyi_basn_calsan.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Julya_Yalenchka) Bu Ayın Basın Çalışanı: Julya Yalenchka - BiA (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Julya_Yalenchka)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949289380114513/dedektif.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Gabriel_Jimenez) Bu Ayın Dedektifi: Sonny Blanchard - notoriousR0GUE (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Sonny_Blanchard)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/944949237542694992/944949340978430022/En_iyi_polisi.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Gabriel_Jimenez) Bu ayın Polisi: Gabriel Jimenez - Anomaly (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Gabriel_Jimenez)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953362848157925386/avukat.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Janset_Mackenzie) Bu ayın Avukatı: Janset Mackenzie - rollsrose (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Janset_Mackenzie)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/942530121326293133/953362848795488336/unlu.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Leah_Norton) Bu ayın Ünlüsü: Leah Norton - ozmeninho (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Leah_Norton)
(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/964839309855305768/karakter_tanitimi.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=122927.410) Bu ayın karakter tanıtımı: Kordelya Lagunova "MAMA MİYA" (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=122927.410)
(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/964839310081810442/belediye.png) (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Bernadette%20Tiefenbruner) Bu ayın Belediye çalışanı: Marco Tone - Efkan (https://www.vice-rp.com/forum/panel?arama=Marco_Tone)
(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/980790601966579712/social.png) (https://vice-social.com/social/Mono?ref=qs) Bu ayın en iyi Vice Social Kullanıcısı: Laura Ronald Mavi Kelebek (https://vice-social.com/social/Mono?ref=qs[/url)©2022 Vice Roleplay Faction Managment
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/971720724026904576/999605040870334474/samp_20_07_2022_22_23_58.png)
Vice Belediyesi Önünde Kaos!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 31 MAYIS 2022, SALI 12:25 YVONNE LOREEN TARAFINDAN
Kimliği henüz basın ile paylaşılmayan şahıslar, dün gece saatlerinde Vice Belediyesi önünde toplandı.
Toplanma nedenleri lojistik firmalarına değer verilmesi, tamirhanedeki kar paylarının arttırılması ve vergilerin düşürülmesine yönelik olduğu tahmin ediliyor.
Şahısların aykırı davranışları ve polis memurlarına saldırmaları nedeniyle sert müdahale edildi.
Otuz kişilik gruptan yaklaşık beş kişinin farklı nedenlerden gözaltına alındığı düşünülüyor.
Başkan Kasparov bu olay üzerine henüz açıklama yapmadı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/971720724026904576/999605106930622484/samp_20_07_2022_22_22_15.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/971720724026904576/999605108671266826/samp_20_07_2022_22_14_42.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORYvonne LoreenHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2021
(https://i.hizliresim.com/jo4u7k5.png)
Yorum bırak!
[/td][/tr][/table]Kod: [Seç][img width=500 height=128]https://i.hizliresim.com/jo4u7k5.png[/img]
[b]Rumuz:[/b] N/A
[b]Yorum:[/b] N/A
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1006303813638029372/Screenshot_1.png)
Vice Şehrin'de Araç Şöleni!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 8 AĞUSTOS 2022, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Şehrin gözde garajlarından birisi haline gelen "Burnout Garage"ın 2. yıl dönümü, araç sergisi ile halka açık bir şekilde kutlanıldı. Yaklaşık iki yıl önce Vice Şehri'ne kapılarını yeni açan Burnout Garage bugün itibari ile 2 (iki) koca yılı geride bıraktı. Ryan Godrone'nin önderlik ettiği Burnout Garage'da mimarlar, sanat eserlerini kameralarımıza yansıtmaktan çekinmedi.
Bölgede sayılamayacak kadar fazla modifikasyonlu aracın bulunmasının yanı sıra oy birliği sonucu en güzel modifikasyonlaştırılmış araç sahibine tam olarak 20.000$ ödül öngörüldü!
Kameralarımıza bu özel günde konuk olan Ryan Godrone ise çarpıcı açıklamalarda bulundu!
Ryan Godrone: Garajda bulunan bütün şahısların araç tutkunluğunu az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Toplum bu araçlara karşı olan tutkumuzu sadece birer hız tutkunluğundan ibaret olduğunu sanıyor, oysa ki hepsi yanılıyor. Bizler için araçlar; birer sanat eseri, ve bizler de bu sanat eserlerinin birer mimarisi olarak yapabileceğimizin en iyisini, kısaca en zoru başarmaya çalışıyoruz.
Tarihler 6 Ağustos 2020'i gösterdiğinde Kylan Drake önderliğinde faaliyete girmiş olan Burnout Garage, gün itibariyle ikinci yılın mutluluğunu Vice Şehri halkıyla paylaştı.
İki yıl içerisinde çok büyük işlere ve başarılara imza atmasının yanı sıra günümüzde Burnout Garage, sadece birer garajdan ibaret olmaması ile göze batıyor.
Bir zamanlar Kylan Drake'in önderlik ettiği K&D Şirketler Grubu'nun birden fazla departmanın bulunması ile birlikte tüm dünyaya sesini duyurmuştur.
Bir zamanların önderi K.D adıyla bilinen Kylan Drake'in şehri terk etmesi sonrası Burnout Garage'ın ve K&D Şirketler Grubu'nun yeni hissedarı Ryan Godrone, yeni başarılara imza atması ile ön plana çıkıyor. Belki de Drake'in yerini tam olarak da doldurmuş doğru bir isim diyebilir miyiz? Kim bilebilir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1006303811318583296/Screenshot_3.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)%27dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/905797107200425996/1001480789638266890/sngine_b4169a590ef5b46131ae75df698b6a52.png)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.Yalenchka & D.WillfordTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
muhaberi kadın yaşıomuş bum :oOff season antrenmanları, kulüp kampları, milli takım kampı derken vakit bulabildikçe giriyorum dost.
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1005528107421286503/1008900995511750748/samp_12_08_2022_01_39_49.png)
Rainbow | Renk Kapmaca
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 16.08.2022 , YVONNE LOREEN TARAFINDAN
"Renk Kapmaca" adıyla bilinen bu format Valachi Corporation üyesi olan Oliver Howell tarafından geliştirildi. Ünlü isimlerin de destekleriyle henüz ilk günden ilgi toplayan bu yarışma sosyal medyada trendlere oturmayı başardı. Sonunda elli bin dolar ödül olan yarışmaya talepler yüksek ve başvurular devam ediyor. Bunlar yaşanırken Oliver Howell bizlere yarışma hakkında bazı bilgiler verdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/693612289852571738/1008903386869006357/Screenshot_7.png)
Renk Kapmaca nedir? Nasıl oynanır? Oliver Howell ekranlara konuştu:AlıntıMerhabalar. Şehirde bir ilk olan ve daha önce eşi benzeri yapılmamış bir yarışmayla karşınızdayım! Yarışmamızın ismi Rainbow - Renk Kapmaca. Size yarışmamızla alakalı bilgileri aktarayım. Katılımcılar oyun alanının içerisine alınarak oyun başlatılır. Katılımcıların oyun alanında koşması istenilir ve on saniye içerisinde kapıların kapatılacağı söylenir. Katılımcılar renklerde koşarken bir anda kapılar kapatılarak katılımcıların renk değişmesine olanak tanınmaz, böylelikle yarışmada yapılabilecek hileler engellenir. Kapılar kapatıldıktan sonra en çok hangi renkte katılımcı varsa o katılımcılar elenir ve rengin bağlı olduğu çıkış kapısı açılarak katılımcılar dışarıya alınarak diskalifiye edilir. Bu beş kişi olana kadar devam eder ve beş kişiden sonra renk sayısı ikiye düşer. En sondada bir kişi kalır ve kazanan kişi belli olur. Tüm şehir halkı orada olacakken böyle bir yarışmaya katılım fırsatını kaçırma! Katılmak için yapmanız gerekenler web sitemizden başvuruyu tamamlamanız ve katılım için belirtilen ücreti banka hesabına yatırmanızdır. Ayrıca kazanan kişilerin resimleri sitemizdeki panoya asılacak ve kazananlar listesine ismi büyük harflerle kazınılacaktır! Şimdiden yarışmacı arkadaşlara bol şans diliyorum.
Başvuru ve detaylar için: https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135428.msg862488#msg862488 (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135428.msg862488#msg862488)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1005528107421286503/1008900996656799867/samp_12_08_2022_01_40_30.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1005528107421286503/1008900996145098812/samp_12_08_2022_01_40_05.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)%27dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/905797107200425996/1001480789638266890/sngine_b4169a590ef5b46131ae75df698b6a52.png)EDITORYvonne LoreenHABERYvonne LoreenKAMERAOliver HowellTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1003336846895497228/1007759705151655996/unknown_2022.08.12-21.30.png)
Umudu Kutlamak: 12 Ağustos “Uluslararası Gençlik Günü“
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: "13.08.2022" , YVONNE LOREEN TARAFINDAN
1999’da, Dünya Gençlikten Sorumlu Bakanlar Konferansı tarafından, 12 Ağustos; “Uluslararası Gençlik Günü” olarak kabul edildi. 12 Ağustos anma törenleri, dünya çapında düzenleniyor. Ekonomik, sosyal hayata ve süreçlere gençlerin katılımının önemini anlatan günün adıdır, Uluslararası Gençlik Günü.
12 Ağustos Gençlik Günü'nde Vice Şehri Belediyesi'nin düzenlediği organizasyon Valachi Corporation, Vice News Genel Yayın Yönetmeni Yvonne Loreen ve Belediye Departman Direktörü Valerie Antoinette'nin açılış konuşmasıyla başladı.
Vice Şehri Belediyesi tarafından düzenlenen bu etkinliğe üniversite öğrencilerinden de büyük bir katılım sağlandı. Öğrencilerin ve gençlerin desteklediği organizasyonda büyük bir eğlence ortamı oluşturuldu.
Bir saatten uzun süren etkinliğin en ilgi çeken tarafı MetalVice'ın sahne alması oldu, MetalVice grubu canlı konserle birlikte gençlere Rock muziği bir kez daha aşıladı. Eğlencenin kapanışı ise MetalVice'ın şarkılarını bitirmesiyle sonlandı ve kalabalık dağıldı.
Etkinliğe katılım sağlayan gençlerin Vice Social'da yaptığı paylaşımlar dikkat çekti, şehrin sosyal medya ağında 12 Ağustos Gençlik Günü bir günlüğüne trend oldu!
12 Ağustos Gençlik Günü Nedir? Ne Anlama Gelmektedir?
Birleşmiş Milletler, Dünya Gençlik Günü 2019 bildirisinde eğitimin bir kalkınma çarpanı olduğunu vurguluyor. Bugün dünyanın en değerli şirketleri artık petrol, motor ya da elektronik şirketleri değil yazılım şirketleri. Tüm sektörlerin de bu sektöre ayrıca ihtiyacı var.
Dolayısıyla bugün veri ve bilgi, en değerli varlık konumuna gelmiş durumda. Eğitimin kalitesi, evrenselliği ve güncelliği de bu anlamda hayati derecede önem kazandı. Ancak böyle bir eğitimi dünyadaki tüm gençlerin hakkıyla ve eşit olarak alması halinde bile o eğitimin kazandıracağı mesleki ya da uygulamaya dönük edimlerin onların hayatına geri dönüşünün nasıl olacağının planı da ayrıca yapılmalı.
Bu da işsizlik, geçim sıkıntısı ve beraberinde gelen geleceğe dönük umutsuzluk olarak kendisini gösteriyor.
Gençlerin geleceğe dönük yol haritalarını aldıkları eğitimi, bulundukları toplumun sosyo -ekonomik ve sosyo – kültürel koşullarının yarattığı psikolojik sonuçlarla birlikte ele almak daha doğru. Bu nedenle gençliğin ve gençlerin hem kendilerinin hem de doğrudan etkiledikleri toplumun geleceği açısından hayati önemde olduğunu unutmamak gerekir.
Genç olmak ve genç kalabilmek, her defasında hayata yeniden başlamak yani yenilenmek anlamına geliyor. 12 Ağustos Dünya Gençlik Günü vesilesiyle bir kez daha genç ve yeni olmanın değerini kendimiz ve çevremizde bir kez daha hatırlayalım. Yeni olana, genç olana her zaman artı bir şans ve değer verelim. Tekrara düşen ve eskiyen her şey, kendi içinde yeniye yol gösteren bir olgunluk ile değere sahiptir.
Yaşın olgunluğunu ve gücünü, yenilikle gençliğe sunmak ve dünyanın tüm gençlerinin kendileri için güzel geleceklere kavuşması dileğiyle 12 Ağustos Dünya Gençlik günü kutlu olsun.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/999731255157461003/1007743055551528980/samp_12_08_2022_20_55_39.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/999731255157461003/1007743053873819648/samp_12_08_2022_20_56_15.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)%27dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/905797107200425996/1001480789638266890/sngine_b4169a590ef5b46131ae75df698b6a52.png)EDITORYvonne LoreenHABERYvonne LoreenKAMERAJulya YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
doç. dr? o da güzelher ne kadar prof. dr. olamasak da
Yüzde Yüz Vice 11.Bölüm | Oliver Howell
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Özel Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese mutlu akşamlar ve mutlu günler diliyorum sevgili Vice Şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım keyifler yerindedir, umarım sağlığınız yerindedir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tekrardan uzun bir süre sonrasında kameraların karşısında olmak gerçekten mutluluk ve şeref verici bir duygu olsa gere
[YAYIN] Julya Yalenchka: .... gerek. Uzun bir aradan hemen sonra televizyon dünyasının en prestijli ve en çok sevilen programı haline gelen...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yüzde Yüz Vice tekrardan sizlerin karşısında yerini almış durumda. Ve biliyorsunuz ki her yayın da farklı bir..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Konuğum yer alıyor, ve bugün ki konuğum ise çok değerli birisi benim için.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fakat tam olarak yayına giriş sağlamadan hemen öncesinde kahvenizi ve mısır gevreğinizi hazırlamayı ve..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Koltuklarda ki yerinizi almayı eksik etmeyin. Burası Vice News "Yüzde Yüz Vice Tiyatro Salonu".
[YAYIN] Julya Yalenchka: Normalde ismi sadece Vice News Tiyatro Salonu'ndan ibaretti fakat burada sadece bilindiği üzere ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yüzde Yüz Vice programı yer alıyor ve dolayısıyla ismini an itibari ile güncellemiş bulunmaktayız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, yakın zamanda salonumuz bütün halka açık bir şekilde erişimde bulanacağınında haberini mutlulukla...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Paylaşmaktan onur duyarım. Yakında bunun ile ilgili bir yazı internet sayfamızdan gelecek. Emin olabilirsiniz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bugün ki konuğum sevgili Oliver Howell. Evet, Oliver. Öncelikle hoş geldin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendini nasıl hissediyorsun? Günün nasıl geçiyor?
[YAYIN] Oliver Howell: Teşekkürler, hoşbulduk.
[YAYIN] Oliver Howell: Gayet mutluyum, öncelikle beni burda yayına konuk ettiğiniz için size ve Vice News şirketine teşekkürlerimi sunuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne demek, şeref duyarız, Oliver. Seni burada gördüğüme ne kadar sevindiğimi anlatamam.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Oliver. Öncelikle kendini sevgili izleyicilerimize tanıtabilir misin rica etsem?
[YAYIN] Oliver Howell: Elbette.
[YAYIN] Oliver Howell: Ben Oliver Howell. Gözlerimi hayata Rusya'da açtım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefonunuzdan canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Oliver Howell: Gençliğim ve orta yaşlarımda sadece günü geçirmekle meşguldum fakat şuan sevdiğim ve mutlu olduğum bir işim var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizlere biraz işinden bahsedebilir misin peki?
[YAYIN] Oliver Howell: Şuan Valachi Corporation bünyesinde güvenlik olarak çalışmaktayım.
[YAYIN] Oliver Howell: Çeşitli organizasyonlara örneğin; Malibu, VFC, Ravenite gibi oluşumlara güvenlik desteği sağlıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aynı zamanda meslektaş sayılırız aslına bakarsan. Öyle değil mi? Ne de olsa aynı çatı altında bulunuyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News'de Valachi Şirketler Grubunun bir parçası olarak devam ediyor. Ve Valachi Şirketler Grubunun..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Genel koordinatörlüğünü yapmak da ayrı bir şeref veriyor bana açıkcası.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Senin ile beraber olduğuma şanslı sayılırım doğrusu Oliver. Ne de olsa güvenliğimi sağlıyorsun değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: ** gülme sesleri, kameralar şahısları görüntülemektedir. **
[YAYIN] Oliver Howell: *Gülme Sesleri* Elbette, bünyemizdeki her bir çalışanı korumakla görevliyiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, bu işe ne zaman başladın, Oliver? Öğrenebilir miyiz?
[YAYIN] Oliver Howell: Ayrıca beni bu işe layık gören, desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Bay Welcox'a burdan teşekkürlerimi sunuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada az önce kamera arkası ekibimden bir bildiri geldi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buradan sevgili meslektaşım ve aynı zamanda bana desteğini hiç bir vakit esirgemeyen-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... Genel Koordinatör Chappie Welcox'a da teşekkürlerimi ve güzel bir gün geçirmesini diliyorum ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, kaldığımız yerden devam edebiliriz. Evet, Oliver. Bu işe hangi vakit başladın? Nasıl başladın?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizlere biraz bunu paylaşır mısın lütfen.
[YAYIN] Oliver Howell: Aslında ilk olarak iş hayatına Vice News kariyeriyle başladım.
[YAYIN] Oliver Howell: Kompozisyon yazmayı ve kitap okumayı sevdiğim için Vice News'in benim için çok uygun olduğunu düşündüm.
[YAYIN] Oliver Howell: Ancak hayat öyle ki ne başımıza gelir hiçbir zaman bilemeyiz.
[YAYIN] Oliver Howell: Benim Valachi Corporation'un güvenlik tarafına geçişimi burda anlatırsam kimse inanmayacaktır.
[YAYIN] Oliver Howell: *Hafif tebessümle karışık gülme sesleri*
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eğer bir sakıncası yoksa, bizlere güvenlik kariyerin nasıl başladığına dair bir bilgilendirme yapar mısın?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, seni dinliyoruz, Oliver?
[YAYIN] Oliver Howell: Elbette, farkettiyseniz Tanrı'nın verdiği bir lütuf olsa gerekki cüsse olarak biraz iriyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sadece cüsse olarak ön planda olman ile mi güvenlik kariyerin başladı?
[YAYIN] Oliver Howell: Vice News' çalışanlarından ismini hatırlamadığım bir kişiye zorbalık yapıldığını görünce bunu engellemek istedim.
[YAYIN] Oliver Howell: Daha sonrasında kişiyi tek elle havaya kaldırınca Bay Welcox' beni farketti ve olayı kendisine anlatmamı istedi.
[YAYIN] Oliver Howell: Fiziksel olarak ve bir Vice News' çalışanına özgüvenle yardım ettiğimden dolayı güvenlik tarafına geçmemi uygun gördü.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna sevindim doğrusu, Oliver. Gerçekten, senin gibi insanlara bu şehirde ihtiyaç var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hayatında doğru kararları ancak verebilen nadir insanlardan bir tanesi olmuşsun.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Adına sevindim. Pekala, bekarsın öyle değil mi? Öncesinde bir evlilik veya çocuğun oldu mu?
[YAYIN] Oliver Howell: Yok hayır, bekarım.
[YAYIN] Oliver Howell: Evlenip boşanmadım, haliyle bir çocuğum yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya geçimini bireysel olarak nasıl sürdürüyorsun? Ne de olsa güvenlik maaşları pek öyle göze batmıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki bu şehirde geçim sıkıntısı yaşayan bir çok insan var. Öyle değil mi?
[YAYIN] Oliver Howell: Aslında şöyle ki Valachi Corporation primlerle ve maaşlarıyla oldukça tatmin edici ödemeler yapıyor.
[YAYIN] Oliver Howell: Şehirde geçim sıkıntısı ve bir iş sahibi olmak isteyenler Valachi Corporation bünyesi altına güvenlik olarak çalışabilir
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu duyduğuma şaşırmadım doğrusu, yani genel olarak bir geçim sıkıntısı yaşamıyorsunuz anladığım kadarıyla.
[YAYIN] Oliver Howell: İş sahibi olmak için gerekli resume ve evraklarını alıp 605-30-16' numarasını tuşlamaları yeterli.
[YAYIN] Oliver Howell: Evet, yaşamıyoruz. Hatta şöyle ki kazandığım paralar sayesinde kendi işletmemi açacak fırsatı kendimde buldum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İşletme mi? Bunu duyduğuma işte şimdi şaşırdım. Ne tür bir işletme, işletiyorsun? Bize biraz bahseder misin işletmende
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... işletmenden? İzleyicilerimiz merak ediyor.
[YAYIN] Oliver Howell: Küçükken bazılarımız hatta çoğunlukla erkekler diyelim Counter oyununu oynamıştır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Oliver Howell: O oyundan esinlenerek bir kafes ve kafesin içerisine renkler koyduk. Oyunumuzun adınıda renk kapmaca yaptık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Renk Kapmaca mı? Kulağa etkileyici geliyor. Bize biraz oyundan bahseder misin?
[YAYIN] Oliver Howell: Bu renk kapmaca oyunumuzda üç farklı oyun türü mevcut.
[YAYIN] Oliver Howell: Ben size iki tanesini anlatayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Önden buyur lütfen.
[YAYIN] Oliver Howell: Birincisinin adına "Nerde çokluk orda tokluk" ismini verdik.
[YAYIN] Oliver Howell: Peki nedir bu "Nerde çokluk orda tokluk"?
[YAYIN] Oliver Howell: Katılımcılar renklerin bulunduğu kafesin içerisine giriyor ve kafes kapatılıyor.
[YAYIN] Oliver Howell: Sonrasında katılımcılar renklerde koşarken bir anda kapılar kapatılıyor bu sayede artık renklere geçiş sağlanamıyor.
[YAYIN] Oliver Howell: Haliyle hileler engellenmiş oluyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Oliver Howell: Sonrasında her bir renge özel çıkış kapısı var, hangi renkte insan sayısı varsa o rengin kapısı açılıyor ve katılım-..
[YAYIN] Oliver Howell: .-cılar diskalifiye ediliyor.
[YAYIN] Oliver Howell: Bu sona bir kişi kalana kadar yapılıyor ve büyük ödül olan 50.000$ paranın sahibi oluyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Voavv. Elli bin dolar! Tanrım, bu kimilerine göre çok büyük bir para, Oliver.
[YAYIN] Oliver Howell: Yarışmamız www.rainbowrenkkapmaca.com(Forum>Şehir Hayatı>Rainbow) sitemizde detaylarıyla mevcut.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu parayı tamamen sen mi karşılıyorsun yoksa sponsor var mı?
[YAYIN] Oliver Howell: Şuan için ben karşılıyorum, henüz bir sponsor bulamadım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belki Vice News sana bu konuda sponsor olabilir ne dersin? Şansını denedin mi daha öncesinde?
[YAYIN] Oliver Howell: Daha sponsorluk için başvuru veya bir etkileşimde bulunmadım.
[YAYIN] Oliver Howell: Ama sponsor bulursam daha fazla katılımcı ve etkinlik düzenleyebileceğimi düşünüyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bilmiyorsan da belirteyim Oliver.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News şirketi bu tür etkinliklere sponsor olabiliyor çift taraflı antlaşma sonucu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eğer bu yayını takip eden izleyicilerimiz de varsa bu tür etkinlikler adına Vice News ekibi yönetim kurulu üyeleri...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İle iletişime geçip bir görüşme sağlayabilir. Benim ile de sağlayabilirler. Ne de olsa ben de yönetim kurulundayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde tekrar hatırlatalım. Renk Kapmaca oyununa ve 50000$ gibi büyük bir ödülün kazananı olabilmek adına:
[YAYIN] Julya Yalenchka: www.rainbowrenkkapmaca ( Forum > Şehir Hayatı > Rainbow) sitemizden oyunumuzu inceleyebilir ve başvuru yapabilirsiniz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde yavaş yavaş ilkyarının da sonuna geliyoruz, izninizle. Evet Oliver, ilkyarı performansın için..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Seni tebrik ediyor ve ikinci yarıda görüşmek üzere diliyorum. Evet sevgili izleyiciler.
[YAYIN] Oliver Howell: Ayrıca şimdiden oyunumuzun oynancağı yeri gözlerinizle görmek istiyorsanız adres K:884'tür.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlk yarı Yüzde Yüz Vice buraya kadardı. İkinci yarıda görüşmek üzere.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kısa bir aradan sonra tekrar ekranların karşısındayız.
[YAYIN] Oliver Howell: Teşekkür ederim, görüşmek üzere Vice!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Vice Dünyası - Reklamlar" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sen! Medya ve televizyon dünyasında bir efsane olabileceğini söylesek ne düşünürdün?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bunu sadece hayal gücün ve yaratıcılığını kullanarak başarabileceğini söylesek?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News yeniden sizlerle! Ekip çalışmasına yatkın ve tecrübeli arkadaşlar arıyoruz!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation bünyesinde olan Vice News'ta harikalar yaratmak senin elinde!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Farklı konseptler ve yaratıcı içerikler yaratabilmek konusunda kendinden emin misin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde ne bekliyorsun? Hemen Vice News internet sayfası üzerinden başvurunu gönderebilirsin!
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Televizyon & Basın > Vice News > İş Başvuruları))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Profesyonel bir ekiple çalışmak ister misin? Aradığın iş tam olarak burda!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation tecrübeli güvenlik ve şoförlerini arıyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehrin bütün popüler mekanları artık senin kanatlarının altında olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation ile yükselişin bir parçası olmak istiyorsan 605-30-16 numarasını tuşla!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: [Rainbow - Renk Kapmaca] Şehirde bir ilk olan renk kapmaca yarışmasıyla karşınızdayım!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hem eğleneceğiniz hemde büyük ödül olan 50.000$ para ödülüne sahip olabilceğiniz-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ...bu yarışmaya başvurularınızı kapanmadan yapmayı unutmayın. Yarışma yarın akşam düzenleneceğinden-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... elinizi çabuk tutmanızda fayda var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: www.rainbowrenkkapmaca ( Forum > Şehir Hayatı > Rainbow) sitemizden oyunumuzu inceleyebilir ve başvuru yapabilirsiniz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Kapanış Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice İkinci Yarı" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet millet! Tekrardan kısa bir ara sonrasında ekranların karşısındayız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News **
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet Oliver, kendini nasıl hissediyorsun? Her şey yolunda mı?
[YAYIN] Oliver Howell: Her şey yolunda, şu aralar bu yarışmayla uğraştığım için yorgun ve stresliyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, gerçekten belli oluyor. Ve çok zor bir organizeyi faaliyette sürdürüyorsun.
[YAYIN] Oliver Howell: Eğer umduğum gibi yarın akşam olacak yarışmayı atlatabilirsem rahatlayacağım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerçekten zor bir iş. Seni öncelik olarak tebrik ederim.
[YAYIN] Oliver Howell: Evet fakat destekleriniz sayesinde işlerim kolaylaşıyor, bunun için minnettarım.
[YAYIN] Oliver Howell: Teşekkür ederim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet pekala, ilk yarıda genel tanışma ve sohbet fastı geçildi. Şimdi ise genel olarak merak edilen soruları sana..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yöneltmek istiyorum. Hazır mısın?
[YAYIN] Oliver Howell: Hazırım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Renk Kapmaca'dan daha önce bir faaliyetin bulunuyor muydu?
[YAYIN] Oliver Howell: Hayır, bu benim ilk organizasyonum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya neden ismi "Renk Kapmaca"?
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Oliver Howell: Çünkü bildiğiniz üzere Renk Kapmaca içerisinde dört adet renk var ve insanlar bu renklerin içerisinde yarışıyor.
[YAYIN] Oliver Howell: Bu yüzden en mantıklı gelen isim bu oldu fakat özel bir sebebi yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu projeye sadece tek başına mı dahil olup organize ediyorsun?
[YAYIN] Oliver Howell: Evet, yardımcı olan insanlar elbette oluyor. Burdan hepsine çok teşekkürlerimi sunuyorum fakat genel anlamda kendim-..
[YAYIN] Oliver Howell: halletmeye çalışıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya neden böyle bir projeyi faaliyete sokmak istedin? Amacın nedir?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fazla para bulup, harcama isteği mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yoksa insanların gözüne güzel gözükmek mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ya da bunlardan bağımsız; insanları eğlendirmek mi?
[YAYIN] Oliver Howell: Aslına bakacak olursanız bu şehirde daha önce böyle bir faaliyet veya organizasyon bildiğiniz üzere yapılmadı.
[YAYIN] Oliver Howell: Herşeyden önce bir ilki yapıp farkındalık yaratmak istedim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani insanların gözüne güzel gözükmek istediniz, doğru mu anladım?
[YAYIN] Oliver Howell: Yarışmaya katılım ücreti 6.000 dolar belirledim fakat bu tamamen reklamlara ve ödüle gidiyor, anlayacağınız ben birşey..
[YAYIN] Oliver Howell: kazanamıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bir karşılık alamadığınız projeyi neden faaliyete sokuyorsunuz?
[YAYIN] Oliver Howell: İnsanlar gözüne güzel gözükme isteğim olsaydı model olurdum.
[YAYIN] Oliver Howell: Hem insanları eğlendirmek hemde dediğim gibi bir ilki şehre getirip farkındalık yaratmak için.
[YAYIN] Oliver Howell: Onun dışında bir amacımız yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Demek ki kendinizden daha çok bu halkı düşünüyorsunuz gibi geldi bana. Öyle mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fakat her bir kısımda da çıkarcı olmak şart değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa başarı ancak öyle geliyor.
[YAYIN] Oliver Howell: Bence dürüst olan ve anlının teriyle ortaya hamuru yoğurup güzel bir kek çıkartabilen başarıyı yakalar diye düşünüyorum.
[YAYIN] Oliver Howell: Biz yeterki hamuru doğru yoğuralım, keki beğenenler bizide sevecektir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki biraz daha rahatlatıcı sorulara gelelim istersen, Oliver.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çünkü biraz terlettiğimi düşünüyorum. Pek baskıcı olmayı sevmem doğrusu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bay Welcox ile nereden tanışııyorsunuz? Güvenlik şirketinden önce bir tanışıklığınız var mıydı?
[YAYIN] Oliver Howell: Yok, olur mu öyle şey? Altından kalkamayacağım soru yok, sizi dinliyorum.
[YAYIN] Oliver Howell: Hayır, kendisiyle ilk size bahsettiğim beni gördüğü anda tanıştık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki sadece cüsse mi olay? Güvenlik olabilmek için sadece cüsseli mi olmak gerekiyor?
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Oliver Howell: Hayır tabii ki cüsse elbette karşı tarafa kışkırtıcı bir avantaj fakat cüssenin önemi emin olun önemsiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bu işte asıl önemli olan şey ne? Güvenlik olabilmek adına neler başarmak veya olunması gerekiyor?
[YAYIN] Oliver Howell: Bunun yanında analitik zeka, pratik çözümleme, karar verme ve kararı anında uygulama, stres ve baskı altına çalışabilme-
[YAYIN] Oliver Howell: gibi faktörler kişide bulunuyorsa bu işi kolaylıkla yapabilir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bu iş için öncesinde bir eğitim aldın mı?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa Valachi Security'de görev almak o kadar kolay olmamalı?
[YAYIN] Oliver Howell: Hayır, hiçbir eğitim almadım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya neye göre başvurunuz sonuçlandı?
[YAYIN] Oliver Howell: Bazen öyle bir an gelirki sokakta kötü işlerle uğraşan birisi dünyanın en büyük aktörlerinden birisi olur.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani size de böyle oldu, doğru mu anladım?
[YAYIN] Oliver Howell: Bunun en büyük örneği şuan ünlü ve dünyaca tanınan aktör Tony Stark diyebiliriz.
[YAYIN] Oliver Howell: Küçük yaşta ailemi kaybettiğimden on yedi yaşlarına kadar bir evim olmadı.
[YAYIN] Oliver Howell: Kötü bir tabir belki ama gerçek şu ki sokaklar beni eğitti diyebilirim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bu söz ile bugün ki programa noktayı koymanın da zamanı diyebilirim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle bugün ki programıma konuk olduğun için minnettarım, Oliver. Şuana kadar desteklerini esirgemeyen-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... bütün Vice Şehri sakinlerine de selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet efenim; bendeniz Julya Yalenchka. Bugün ki Yüzde Yüz Vice'da konuğum Oliver Howell'idi.
[YAYIN] Oliver Howell: Beni konuk ettiğiniz ve yayına aldığınız için çok teşekkür ediyorum, minnettarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir sonra ki yayınlarımızda ve programlarımızda hoşcakalmanızı ve esenlikle kalmanızı diliyoruz ..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve genel Yüzde Yüz Vice adetimiz olan sözümüzü de Oliver'a bırakıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet Oliver, son bir söz ile bütün Vice'a bir mesaj gönder ve programı sonlandırabilecek bir söz söyle lütfen.
[YAYIN] Oliver Howell: Son olarak her daim dürüst olan, ekmeğini taştan çıkartan ve insanların saygısını kazanabilen kişilerin bu dünyada-..
[YAYIN] Oliver Howell: -.ekstra çaba harcamasına gerek yok. Herşey kendiliğinden gelecektir, yeterki özgün olun.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Özel Çıkış Jeneriği * *
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1009218486519742494/Screenshot_6.png)
Yeni Bir Soygun Efsanesi Palomino'da Kendini Duyurdu!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 17 AĞUSTOS 2022, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz gece Palomino kasabasında meydana gelen büyük soygun, bütün şehri ayağa kaldırdı!
Salı gecesi meydana gelen, henüz kimlikleri tespit edilemeyen terörist grubun belirli bir plan üzerinde organize oldukları ve Palomino'da bulunan işletmelerden birini soyma girişiminde bulundukları çevrede bulunan kamera görüntülerini yansıdı.
Palyaço kostümü ile daha bir çok yeri soyma girişiminde bulundukları ismi ve kimlikleri belirsiz terörist grubu ile alakalı soruşturma VCPD tarafından "START" düğmesine basıldı.
Son günlerde meydana gelen organize suçların yanı sıra ikinci dünya savaşının bitimine yakın meydana gelen palyaço kostümü ile Virginia'da kurulan bir takım topluluğu andıran ve o zamanların efsanesi olarak bilindikleri aşikar.
Palyaço Kostümlü Kişilerin Asıl Amacı Ne?
İkinci dünya savaşının bitimine yakın Virginia'da kurulan bir topluluk olmasının yanı sıra palyaço kostümü giyerek eyalete terör estiren bu grup, güncel zamanda bunu mu andırıyordu?
Amaçlarının sadece birer soygundan ibaret olmadığı kesin gözüyle bakılırken son günlerde şahısların işlerini profesyonellik ile sürdürdükleri göz boyuyor.
VCPD için kara listeye alınan ismi ve kimlikleri belirsiz terörist grubunun an itibari ile yakalanması ihtimaller arasında.
VCPD tarafından yeterli derecede bilgi aktarımı gerçekleşmese de bütün Vice Şehri sakinlerinin koruma güvencesini son seviyeye çıkardıkları göz önünde bulunuyor.
Gün içerisinde ise ismi ve kimlikleri henüz tespit edilemeyen palyaço giyimli terörist grup ismi belirsiz bir restoranda Başkanvekili ve Belediye Başkanı Direktörlerine saldırdıkları VCPD ve VCFMD ekiplerinin olay bölgesine dahil olduktan sonra bilgiler dahilinde. Bölgede fazlasıyla yaralının mevcut olduğu fakat ağır yaralının bulunmadığı restoranda, ekipler tüm hızıyla araştırmalarını sürdürüyor.
Bir çok vatandaşın da aklında bulundurduğu sorunun cevabı henüz hiç bir şahıs tarafından bilinmemek kaydıyla beraber ilerleyen zamanlarda daha büyük önlemler alınmazsa bu tür olayların çığ etkisi yaratacağı öngörülüyor. Peki ya bu adamların amacı ne? Şov işi mi? Yoksa para işi mi? Bunu zaman gösterecek.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1009218485177552926/Screenshot_9.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)%27dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/905797107200425996/1001480789638266890/sngine_b4169a590ef5b46131ae75df698b6a52.png)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
(https://cdn.discordapp.com/attachments/742355905697546300/1010834770667782175/unknown.png)
@BiA
Yüzde Yüz Vice 12.Bölüm | Owen Brown
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Canlı Yayın - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese merhabalar, iyi akşamlar sevgili Vice Şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umarım güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Umarım keyifler yerindedir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka, bugün ki konuğum Owen Brown ile birlikte Yüzde Yüz Vice başlıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese mutlu günler, mutlu akşamlar sevgili izleyiciler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka ve bugün ki Yüzde Yüz Vice'da değerli konuğum Owen Brown bana eşlik edecek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, biliyorsunuz ki son zamanlarda şehirde yaşanan olaylar fazlasıyla iç acıtıcı olsa gerek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çünkü her gün malesef ki komplikasyonlar üzerine komplikasyonlar yaşanıyor. Umarım bu tür dertlerin de önüne-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... geçebileceğimiz zamanlar diliyor, umarım ki bu günleri de atlatacağımızı umuyorum. Ve diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bugün ki programımızda sevgili konuğum ki benim için kendisi epey değerlidir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Owen Brown! Evet Owen, öncelikle hoş geldin.
[YAYIN] Owen Brown: Hoş buldum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Keyifler yerinde mi? Her şey yolunda değil mi Owen?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fazlasıyla heyecanlı gibi duruyorsun.
[YAYIN] Owen Brown: Evet, öyle. Her şey yolunda, biraz heyecanlıyım. Normal değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yanii, bana sorarsan ki ilk yayınlarımı hatırlıyorum. Fazlasıyla heyecanlıydım, radyo yayınlarında bile.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Neyse ki daha fazla yayınlarım ve eğitmenleriminde desteği sonrası bu duruma alıştım diyebilirim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Artık gram bir heyecan duygusu yaşamıyorum. Ki bence bu artı bir yön olsa gerek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Owen. Bizlere biraz kendini tanıtır mısın?
[YAYIN] Owen Brown: Günün boş zamanında ve çoğu zamanında arabalarla ilgilenirim. Cidden bu işi seviyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, arabalara karşı ilgili olman beni sevindirdi doğrusu, ben de hız tutkunuyumdur doğrusu. Hızı sever misin?
[YAYIN] Owen Brown: Hız mı? Ben hızım, fakat şehir içinde arabamı kurallara uyarak sürüyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu duyduğuma sevindim, her şeyden önce kural ve güvenlik öyle değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa kurallar bizlerin güvenliği için yaratılmış olsa gerek. Yanılıyor muyum Owen?
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Owen Brown: Yanılmıyorsun Julya, doğrusun. Bizim için kurallar yazıldı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi; belki daha öncesinde programımızı izlemişsindir Owen, Yüzde Yüz Vice, Florida'nın vazgeçilmez-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... televizyon programı haline geldi, şuanda en yüksek izlenim rekorları bizzat elimizde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belki de bu programa çıktığın için, bana eşlik ettiğin için kendini şanslı hissetmelisin hım? **gülme sesleri**
[YAYIN] Julya Yalenchka: İnan bana benim sizden bir farkım yok, her ne kadar tanınmışlığım olsa dahi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şimdi. Yüzde Yüz Vice'ın gelenekleri ve format kuralları mevcut, sana kısaca bunlardan bahsedeyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle bu programda kurgu yok, belki de fark etmişsindir hazırlık sürecinde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu bizi belki de diğer firmalardan ayıran en önemli şey olabilir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Doğal olmak!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu programı izleyen herkes, çocuk, baba, anne, abla, abi, kardeş...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kim var ise lütfen sizler de doğal olun. Belki de bu yaşamanın bir parçası.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse. Konumuza dönelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu program tamamen doğal yollar ile işliyor ve organize ediliyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani bu programda kurgu yok, bunun yanı sıra iki yarı olmak üzere her bir yarı yarım saat olarak işliyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İlk yarıda genel bir tanışma fastı gerçekleşiyor ve daha sonrasında küçük bir reklam arasına gidiliyort.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu süreçte dinlenme, kahve içme, genel ihtiyaç gibi düşünebilirsin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Reklam arasından hemen sonra ikinci yarı başlar ve ikinci yarıda seni zor sorular bekliyor olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu sorular özenle juri ekibimiz tarafından seçilmiş sorular.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve Yüzde Yüz Vice'ın genel bir ritüeli vardır. Bu programda sohbet, sohbeti doğrurur.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dolayısıyla sadece seçilmiş sorulardan bir tane sorarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve sohbeti başlatırım; sohbetin devamı gelir ve seni de zor sorular bekler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tek bir cümlenden dahi bir soru oluştururum kafamda, evet izleyiciler. Belki de sizler de bunu ilk defa duydunuz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ben program öncesi hazırlanmış soruların hiç birini hatırlamam bile. Bakmam.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ben sohbetten soru çıkarırım, yani demem o ki, seçtiğin kelimeleri dikkat et Owen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çünkü her bir kelimende zorlayıcı bir test seni bekliyor olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sanırım anlatabildiğimi umuyorum?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buraya kadar bir sıkıntı var mı?
[YAYIN] Julya Yalenchka: ** Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Owen Brown: Nope, hiç bir sorun yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Süper, o halde devam edelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Merak ettiğim bir soru var aklımda Owen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Müsadenle yöneltiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuanda tam olarak ne meslek yapıyorsun? Senin mesleğin tam olarak nedir?
[YAYIN] Owen Brown: Doğu yakasında bir garajda çalışıyorum, arabalarla ilgilendiğimi söylemiştim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Garajın ismini öğrenebilir miyiz?
[YAYIN] Owen Brown: GLM Garage.
[YAYIN] Julya Yalenchka: GLM Garage, evet buradan Yukio Alas'a ve Jin Chiba'ya selamlarımı iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Jin'de yaklaşık bir kaç ay önce evlendi, ona da mutluluklar diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eğer ki bu yayını izliyorlarsa tabi. **gülümser**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, orada tam olarak neler yapıyorsunuz Owen? Bir gününüz nasıl geçiyor?
[YAYIN] Owen Brown: Genelde çalışanları denetliyorum, aynı zamanda bünyemizde bulunan işletmelerinin sorumluluğu-..
[YAYIN] Owen Brown: -.. bende olduğundan. Onların denetimiyle uğraşıyorum.
[YAYIN] Owen Brown: Kısaca günümün özeti bu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya ne tür bir denetim bu? Neyi denetliyorsun tam olarak?
[YAYIN] Owen Brown: Çalışanları, işletme içerisinde ki müşteri memnuniyetini.
[YAYIN] Owen Brown: Aynı zamanda, bünyemizde bulunan işletmelerinin ihtiyaçlarının giderilmesini sağlıyorum.
[YAYIN] Owen Brown: Tamirhanede ki parça ihtiyaçları, aynı zamanda bünyemde bulunan Pub gibi işletmelerinin ihtiyaçlarını giderilmesini sa-.
[YAYIN] Owen Brown: -.. sağlıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Az önce işletmelerden bahsettin, ne tür bir işletme bu? Ya da işletmeler diye mi sormam gerekiyor? **gülümser**
[YAYIN] Julya Yalenchka: ** Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News **
[YAYIN] Owen Brown: Ne tür-.. Üç tur işletme bünyemde bulunuyor, bunlardan biri Pub. Diğeri dediğimin üzerine tamirhane.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günde kaç adet işletme işletiyorsunuz? Yani kaç tanesi faaliyete giriyor?
[YAYIN] Owen Brown: İkisi de aktif olarak her gün işliyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu sevindirici bir haber, tam olarak açık konumunu belirtmek ister misin?
[YAYIN] Owen Brown: Doğu yakasında kapı numaramız 722. Aracı ile sorun yaşayan herkesi beklerim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bir sorum daha var Owen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Senin işin sadece kontrol etmek mi? Bunlar dışında başka bir şey yapmaz mısın?
[YAYIN] Owen Brown: Başka bir şey yapmıyorum, zamanımı böyle öldürmeyi tercih ediyorum. *gülümser*
[YAYIN] Julya Yalenchka: İşiniz sadece araba parçalarından mı ibaret? Böylece mi şehrin en iyi garajlarından bir tanesi haline geldiniz?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News **
[YAYIN] Owen Brown: İşim sadece arabalarla, evet. Ama burdaki asıl sorun işimi nasıl yaptığım. Ve seninde dediğine göre en iyisi olduğuma-..
[YAYIN] Owen Brown: -.. göre. İşimde en iyisiyim. *gülümser*
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yanii, şehirde sizin gibi bir çok en iyi garaj var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dolayısıyla bu konuda yalnız olmadığınızı söylemekten çekinmeyeceğim, Owen. Saygılarımla.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde başka bir sorumuza geçelim müsadenle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, ne zamandır bu işi yapıyorsun? Lütfen, doğduğumdan itibaren deme.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çünkü bu tür cevaplar artık klasikleşti, nasıl başladı araba sevdan?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News**
[YAYIN] Owen Brown: Tam zamanı hatırlamıyorum, ama aşağı yukarı bir yıl olması gerekiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Nasıl başladı peki?
[YAYIN] Owen Brown: Klasik olay, para ihtiyacı. Kendime bulduğum ilk iş buydu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonra?
[YAYIN] Owen Brown: Git gide araçlara alışmaya başladım ve onlara alıştım.
[YAYIN] Owen Brown: Sonrasında işleri büyüttüm, bu konuda diğer ortakların da payı var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu işe kaç ortak ile başladınız Owen?
[YAYIN] Owen Brown: Altı kişi. Jin, Alas, diğerlerinin de adları zaten şehirde biliniyor. Pek söylememe gerek yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, doğrusu yayın teklfini yapmadan önce GLM Garage'ın tarihini biraz araştırdım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İsimlerinin aslında Japonya'da faaliyet gösteren bir garajdan geldikleri söyleniliyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve yönetimde Alas, Jin önderliğinde departmanlara ayrılarak devam etmişler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Niko, Kolbeinn, Kaine Issei, Shane ve Rei kadrosuda bu işleyişe ortak olmuş kişiler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sanırım kadro tamamen bu isimler ile kurulmuş ve bir süre böyle devam etmiş.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonrasında ise garajın bir ara kapanma durumu söz konusu olmuş, o vakitte garajda bulunuyor muydun?
[YAYIN] Owen Brown: Evet, garajda bulunuyordum. Kapanma söz konusu olmadı, sadece ara verdik diyelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Anlıyorum, kısa bir ara verilmiş sanırım. O sıra zarfında garaj bölgesi tamamen Kasparov adına kayıtlıymış bir süre.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yaklaşık iki ay sonrasında garaj tekrardan faaliyet göstermeye başlamış Jin, Alas önderliğinde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Jeff McCoullough, Valentino, Ryan, Rei olmak üzere alt kadro da bu şekildeymiş sanırım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha sonrasında bu kadro yapılanmış ve tabi eklemeler ve ayrılıklar söz konusu olmuş.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna üzüldüm, acaba ilk kadro devam etseydi ne olurdu diye bir ara düşünmedim değilim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dersime hazırlıklı geldim diyebiliriz. **gülümser**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde söylemek istediğin son bir söz var mı? İlk yarının sonlarına yaklaştık çünkü.
[YAYIN] Owen Brown: Hayır, söylemek istediğin son bir sözüm yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde Yüzde Yüz Vice'ın ilk yarısının da sonuna gelmiş bulunuyoruz sevgili izleyiciler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kısa bir ara rica edeceğiz, sonrasında tekrardan kameraların karşısında yerimizi almış bir şekilde-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ikinci yarıya "start" vereceğiz. Evet, ikinci yarıda sevgili konuğum Owen'ı zorlayıcı sorular bekliyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde biraz dinlenmesine izin verelim. İzninizle efenim...
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bunu sadece hayal gücün ve yaratıcılığını kullanarak başarabileceğini söylesek?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News yeniden sizlerle! Ekip çalışmasına yatkın ve tecrübeli arkadaşlar arıyoruz!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation bünyesinde olan Vice News'ta harikalar yaratmak senin elinde!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Farklı konseptler ve yaratıcı içerikler yaratabilmek konusunda kendinden emin misin?
[YAYIN] Julya Yalenchka: O halde ne bekliyorsun? Hemen Vice News internet sayfası üzerinden başvurunu gönderebilirsin!
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Televizyon & Basın > Vice News > İş Başvuruları))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Profesyonel bir ekiple çalışmak ister misin? Aradığın iş tam olarak burda!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation tecrübeli güvenlik ve şoförlerini arıyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehrin bütün popüler mekanları artık senin kanatlarının altında olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation ile yükselişin bir parçası olmak istiyorsan 605-30-16 numarasını tuşla!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Avukata ihtiyacınız var fakat bunu belirtemiyor musunuz? Bunu dert etmeyin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sosyal bir devlet olan Amerika Birleşik Devletlerinde Miranda Hakları doğrultusunda,
[YAYIN] Julya Yalenchka: Avukat talep etmeniz halinde VCJD tarafından avukat talebiniz karşılanacaktır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Adalet Departmanı, Vice Şehrinin yanında. ((/avukat))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Kapanış Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Yayın Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, sevgili izleyiciler. Bendeniz Julya Yalenchka, bugün ki konuğum Owen Brown ile Yüzde Yüz Vice ikinci yarısı-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... başlıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, millet. Tekrardan kısa bir ara sonrası merhabalar. Bugün ki konuğum Owen Brown ile kısa bir kahve molası-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... sonrası kendimi bomba gibi hissediyorum diyebilirim, bunu es geçemeyeceğim. Owen. **gülme sesleri**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, hazır mısın ikinci yarıya? Unutma, her söylediğin bir kelime senin testine yansıyacak...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna bir test de diyebilirsin, bir doğruluk veya cesaretlik de, senin seçimin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Owen Brown: Hayır, aslında hazır değilim. Ama başlayabiliriz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde başlıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendi başvurun ile mi garaja katılım gösterdin? Yoksa Jin veya Alas sana güzel bir teklif mi yaptı?
[YAYIN] Owen Brown: Kendi başvurum ile garaja katılım gösterdim. Daha doğrusu bir dostum burada çalışıyordu ve onunla beraber çalışmak-..
[YAYIN] Owen Brown: -.. istedim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İsmini öğrenebilir miyiz?
[YAYIN] Owen Brown: Rei Tsubaki.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rei Tsubaki...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, evet. Kendisi bir zamanlar GLM Garage'ın yönetiminde bulunuyordu, ilk yarıdada bahsetmiştim zaten.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya neden GLM Garage? GLM gibi işlerini en iyi şekilde yerine getiren bir çok garaj varken.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Neden GLM'i uygun gördün kendine? Yaklaşık bir yıldır buradasın, daha fazla para aldığın için mi?
[YAYIN] Owen Brown: GLM gibi işlerini yapıyor olabilirler, fakat GLM kadar samimi ve iyi biri olduklarını sanmıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Voavv, fazla iddialı gibi oldu sanki, diğer garajlar ile aranız fazlasıyla kötü sanırım? Doğru mu anladım?
[YAYIN] Owen Brown: Aksine, yeni açılan garajlara destekte bulunuyoruz. Onlarla beraber işler yapıyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne tür işler yapıyorsunuz? Araba parçalarından mı ibaret olay?
[YAYIN] Owen Brown: Hayır-hayır, tamamen araç parçalarından ibaret. Örnek bir garaj vericek olursam-.. NRB Garage.
[YAYIN] Owen Brown: GLM kadar iyi işler yapabiliyorlar, onlarda iyiler. Eğer yayını izliyorsa Lucas'a selamlarımı iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu arada, sorumun cevabını henüz alamadım. Neden GLM'i seçtin, fazla para veriliyor diye mi yoksa başka-
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... özel bir cevabı var mı?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonuçta iş sadece performans olamaz öyle değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yoksa yanılıyor muyum?
[YAYIN] Owen Brown: Aslında söylemiştim, GLM benim ailem gibi. Onlar kadar samimi bir garaj olduğunu sanmıyorum. Bir birinden iyi-..
[YAYIN] Owen Brown: -.. insanlarla dolu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani diyorsun ki burada ki ortamdan dolayı ben GLM'i seçtim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya ilk görüşte nasıl bunu anlayabildin? Garaja dahil olduktan sonra mı anladın yoksa?
[YAYIN] Owen Brown: Garaja iş için katılmıştım, bunu ilk yarıda anlatmıştım. Garaja dahil olduktan sonra anladım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya bu yayından itibaren garaja dahil olmak isteyen izleyicilerimize neler söylemek istersin?
[YAYIN] Owen Brown: Eğer gerçekten sıcak bir ortam, iyi iş parçaları ve aklınıza gelebilecek başka malzemeler istiyorsanız. Bizimle-..
[YAYIN] Owen Brown: -.. çalışabilirsiniz.
[YAYIN] Owen Brown: Eğlenicek bir ortamı herkes ister, çalışırken ve sohbet ederken. Yanılıyor muyum yoksa Julya?
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kesinlikle, Owen. Güzel bir iş çalışma ortamı istiyorsan öncelik olarak şartları ve imkanları sağlaman lazım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonrasında sıcak bir aile ortamı. Ki bunu bizzat genel koordinatörlüğünü yaptığım Valachi Corporation'da görüyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Görüyoruz..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Owen. Son olarak merak ettiğim bir soru daha var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Seni şuanda burada tutan tek şey aile ortamı mı?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani seni garajda tutan tek sebep aile ortamımın olması mı?
[YAYIN] Owen Brown: *güler* Ailen yoksa hiçsindir Julya, GLM benim ailem ve onları yüz üstü bırakmam. Onlarda beni, onları seviyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerçekten bu tür bir çalışma ortamı bulmak, böyle bir ilişki yakalamak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kolay değil, sizleri ve seni tebrik ediyor, başarıların daimini diliyorum Owen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: GLM içerisinde senden daha fazla saygı görmüş, rütbeli birileri var mı?
[YAYIN] Owen Brown: Maximiliano, kısaca Maxi diyebiliriz. GLM garajın sevilen yüzü ve tanınan.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Peki ya Maxi'nin işi de seninkisi gibi sadece araba parçaları ve kontrolden mi ibaret?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerçekten sizi diğer garajlardan farklı kılan sadece performans olduğuna nedense ikna olamıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir şeyi farklı yapıyor olmalısınız ki, şehrin en iyi garajlarından biri haline gelebilmişsiniz ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Merak sorusu halen daha kafamı bulandırıyor, Owen. Bu soru işaretine bir cevap olur musun?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Olabilecek misin?
[YAYIN] Owen Brown: İşimizde iyiyiz ve müşterilerimize değer veriyoruz Julya, diğer garajlar gibi sadece işi yapıp göndermiyoruz. Dostça-..
[YAYIN] Owen Brown: -.. yaklaşıyoruz onlara.
[YAYIN] Owen Brown: Bilmem, sadece görüş açımı söyledim. Yaklaştıklarını pek sanmıyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Mesela?
[YAYIN] Owen Brown: Burada bir garajın ismini vermemin doğru olduğunu düşünmüyorum. Bunu geçebiliriz bence.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yayın benim yayınım ve kurallara ben karar veririm Owen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Seni dinliyorum.
[YAYIN] Owen Brown: *güler* İsim vermem gerekirse-.. Kapanmış bir garajdan bahsedeceğim. 666.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yanii sanırım, en azından anladığım kadarıyla kendinizi kapanmış garajlar ile kıyaslıyorsunuz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bunu enerji olarak elde ediyorsunuz. Fakat sizin gibi faaliyet gösteren bir çok garaj var, Owen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Böyle bir mentaliteye sahip olmak sencede yanlış değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Owen Brown: Şuan açık olan garajlardan kendime rakip görmüyorum, NRB garajı dahil değil buna. Onlar iyi garajlar ve işlerini iyi-..
[YAYIN] Owen Brown: -.. yapıyorlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, o halde yavaş yavaş süremizin sonuna geliyoruz sevgili izleyiciler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki Yüzde Yüz Vice'da sevgili konuğum Owen Brown ile birlikteydik.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka, Yüzde Yüz Vice'ın bu bölümünün sonuna gelmiş bulunmaktayız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel bir gün geçirmenizi ve adetlerimizden olan "son bir söz" kuralını Owen'a da uyguluyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet Owen, bütün şehre son bir söz söyle.
[YAYIN] Owen Brown: Son sözüm-.. Kendilerine dikkat etmeleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sağlıcakla kalın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Çıkış Jeneriği * *
| Palyaçolu Teröristler Dehşet Saçmaya Devam Ediyor! (https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 22 AĞUSTOS 2022, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN Gün içerisinde akşam saatlerinde meydana gelen Temple'da ki ev yangını, yürekleri ağızlara getirdi! Evin sahibi, avukat Steve McWayne'in olmasının yanı sıra olay bölgesine ambulans ve itfaiye ekiplerinin intikal etmesi sonrası dehşet son buldu! Çevrede ki kamera görüntülerine dayanarak VCPD görevlileri yangına sebebiyet veren şahısların kimlikleri ve sebeplerini araştırıyor. Geçtiğimiz günlerde meydana gelen Palomino ve Vice Belediyesi personellerine yapılan suikast ve soygun girişiminden sonra bu sefer de Temple bölgesinde ki avukat Steve McWayne'in evini yakmak ile kalmayıp, evin dış duvarlarını boyadıkları da olay yerinde mevcut bulunan kamera görüntülerine yansıdı. VCFMD çalışanlarından alınan bilgilere göre, olay sırasında çevrede bulunan hiç bir şahsın zarar görmediği ve yangın esnasında evin içerisinde hiç kimsenin olmadığı belirtildi. İtfaiye ekiplerinin olay yeri incelemelerine göre evin içerisinde herhangi bir yangına sebebiyet verecek bir durumun olmadığını ve molotoflar ile yakıldığı öngörülüyor. Olay Bölgesinde Yangına Şahitlik Yapan Sivillerden Çarpıcı Açıklamalar Geldi! Bölgeden geçiyordum, iş arkadaşımın oğlunun doğum günü partisi vardı. Eğlence organizasyonu firması X'den talep ettiğimiz palyaçolar gelmemişti, komşulardan mağdurun evinin etrafında palyaço olduğunda dair duyum aldım ve herhalde yanlış eve gittiler diyerek yanlarına sürdüm. Gittiğimde ev çoktan alev almıştı, manyakça gülüyorlar, camları kırıyorlar, sopalarla posta kutusunu eziyorlar ve bir tanesi de grafiti çiziyordu, korkunç bir görüntüydü, yüzlerindekinin boya değil de kan olduğuna yemin edebilirim kokusu on metre uzaktan geliyordu. Çalıların arasından fotoğraf makinemle kayıt altına almayı denedim. Aşırı ürpertici bir deneyimdi az daha bir dala basıp dikkati üzerime çekiyordum ama kahkaha seslerinden hiçbir şeyi duymadılar. Bu adamlar KAFAYI YEMİŞ! Dehşet Dolu Anlardan Kısa Bir Süre Sonra Avukat Steve McWayne Kameralarımıza Açıklamalarda Bulundu! Uzun toplantılarım vardı erkenden evden çıktım ve baroya gittim. Ben evden çıktıktan birkaç saat sonra alarm sisteminin devreye girdiğinin mesajı telefonuma geldi. Hemen eve doğru yola çıktım, eve vardığımda ise kapıda bir sürü itfaiye aracı, polis aracı ve ambulans vardı. İtfaiye ekipleri ilk belirlemelere göre kablodan dolayı yangının çıktığını söyledi ancak bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine evimin girişinde bulunan ve aynı zamanda karşı komşumun villasında bulunan güvenlik kamera görüntülerini izledim. Görüntüleri izleyince palyaço kıyafetli bir grup insanın evimi molotoflarla yaktığını gördüm. Şok oldum ve dehşete düştüm o görüntüleri izlerken, ya bugün işim olmasaydı ve evden erken çıkmamış olsaydım? Yüksek ihtimal şu an bu röportajı benle yapamıyor olurdun ve cenaze görüntülerimi çekmiş olacaktın. Şehirde Dick Hendricks'ten sonra terör estiren ikinci bir grup. Bir an önce yakalanıp adalete teslim edilmeleri gerektiğini düşünüyorum. (https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1011356056233967636/Screenshot_9.png)
|
(https://media.discordapp.net/attachments/944951827412185140/1011389699228704768/samp_23_08_2022_00_35_08.png)
(https://media.discordapp.net/attachments/944951827412185140/1011395284087091240/sa-mp-216.png)
(https://media.discordapp.net/attachments/944951827412185140/1011393189996941322/samp_23_08_2022_00_43_11.png)
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1011582941840818278/Screenshot_12.png)
FleischBerg Fabrikası Palyaçolar Tarafından Baskına Uğradı!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 23 AĞUSTOS 2022, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz pazartesi gecesi saatler 23:00'ı gösterdiğinde palyaçolu teröristler Blueberry'nin kâbusu oldu!
Blueberry kasabasında yer alan Ravens Company adına kayıtlı faaliyetlerini sürdüren işci fabrikası "FleischBerg" dün gece palyaçolu teröristler tarafından baskına uğradı! Harald Ulfarsson adına kayıtlı olan işci fabrikası, günümüzde 3D yazımına dair bir çok üretimde bulunma kaydıyla beraber, bir çok üretimin de kaynakçısı.
Olay bölgesinde bulunan 2 (iki) adet işcinin darp edildiği ve zorla iş yaptırıldığı olay yerinde bulunan kamera görüntülerine yansıdı. Kırmızı Sultan ve bir adet FCR-900 ile bölgeye intikal eden terörist grup zorla işci grubana bir adet "ONI" maske basmalarını zorladı. Yaklaşık 1 saatin sonunda olay bölgesine intikal eden VCFMD ve VCPD ekibinin müdahalesi sonrası, olay yeri inceleme ekibi araştırmalara tüm hızıyla başladı.
Şahısların kimliklerinin henüz tespit edilememesi ile beraber neyi simgeledikleri ve amaçlarının henüz kestirilememesi bilgiler dahilinde. Her geçen gün şehir de ayrı bir dehşet yaratan isimsiz terörist grubun henüz nereden geldikleri kestirilemiyor. Para mı? Ün, şan, şöhret mi? Neyin peşinde oldukları yakın zamanda açıklık kazanacağına inanıyoruz. VCPD ekiplerinin olay yeri inceleme ile ilgili herhangi bir bilgi paylamışı yapmamasının yanı sıra olay yerinde bulunan işci grubun bir süre sonra VCFMD ekiplerinin müdahalesi sonrası hastaneye kaldırıldıkları kameralarımıza yansıdı.
Olay Bölgesinde Darp Edilen İşcilerden Gelen Açıklamar Yüz Kızarttı!
Ben Jose. Arkadaşım Franco ile gece vardiyasında tam çalışma süremi bitirmiş torna tezgahında son işlerimi hallediyordum. Franco ile laflarken birden içeriye altı tane palyaço geldi. Palyaçolar sopalarla içeri girip bana vurmaya başladılar, karşı koydu Franco ingiliz anahtarını kafalarına geçirdi ama çok kalabalıklardı. Bizi zorla üretim bandına oturttular, kafama naylon poşet bastılar. Sonra bize bir USB bellek verdiler o baskıdan 500 adet çıkarmamızı istediler. Şekilsiz böyle iblis, şeytan maskesi gibi bir şeydi Yüce İsa korusun bizi dokuz cehennemiz habis yaratıklarından. Ben her Pazar kiliseye giderim. En son kafama contayla vurdular ve bayıldım gözlerimi hastanede açtım. Her şey çok kötüydü, lanet gelsin fazla maaş gelsin diye gece vakti bir daha vardiyaya kalmam!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1011582942545453056/Screenshot_13.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)%27dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/905797107200425996/1001480789638266890/sngine_b4169a590ef5b46131ae75df698b6a52.png)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016705709234204723/unknown.png)
YÜZBAŞI BROOKS İLE BÜYÜK SÖYLEŞİ! TARTIŞMALAR YAŞANDI! NELER OLDU?
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 6 EYLÜL 2022, SALI, BRUNO CANTONA TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice Şehrinin basınının önemli bir parçası olan Vice News, gündemin nabzını Gündem Vice programı ile tutmaya devam ediyor. Randolph Mitchell'ın hazırlayıp sunduğu Gündem Vice programında bu bölüm özel bir konuk vardı. Vice Şehri Polis Departmanından Yüzbaşı Leonardo Brooks, Gündem Vice programına katılarak Randolph Mitchell'ın yanı sıra tüm Vice News ekibinin ve Vice News stüdyolarına katılan izleyicilerin sorularını yanıtladı. Yaklaşık üç saat boyunca süren bu programda yeri geldi tansiyon yükseldi, yeri geldi kahkahalar havada uçuştu. İki tarafın da aşırı keyif aldığını öğrendiğimiz bu programdan önemli sorular ve cevaplar şu şekilde:Alıntı yapılan: Randolph Mitchell sordu:VCPA'nin 25. dönem başvurularının açıldığı, an itibariyle bugün duyuruldu. Başvuracak kişiler VCPA'nin internet sitesine girip başvurularını gönderebilirler. (Başvurulara ulaşmak için tıklayın! (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=100321.0)) Yüzbaşı Brooks, VCPA sizin için ne ifade diyor? Vice Şehrinin insanları, neden VCPA'ye katılmalı? VCPA'ye katılacak kişiler, nelerle karşılaşacaklar?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:VCPA'nın, aslına bakarsanız geçtiğimiz yıllar boyunca pek çok kez eleştirildiğini, gereğinden de katı kurallarının olduğunu, zor şartların söz konusu olduğunu pek çok kez duyduk, işittik. VCPA, bana göre bir insanın sokağın zor koşullarına göre yetiştirildiği üstün servis mekanizmasıdır. Bu üstün servis mekanizmasından kastım ne diye sorarsanız, biz VCPA'da Vice Şehri Polisi olmak isteyen öğrencilerimize en ağır sokak şartlarını sunarak, tarih, coğrafya, taarruz, taarruz savunma dersleri veriyor ve açıkcası onlara sokakta görmeyecekleri merhameti eğitimlerde de göstermiyoruz, VCPA ciddi ve sert bir kurumdur, bu doğru.Alıntı yapılan: Randolph Mitchell sordu:Evet, VCPA'nin ciddi ve sert bir kurum olduğunu söylediniz. Peki bu durum, VCPA'den mezun olacak kişilerin memur olarak göreve başlayacağı zaman vatandaşlara karşı agresif bir tavır sergileyeceği konusunu etkiliyor mu? Çünkü memurların yeri geldiğinde fazla agresif tavırlar içerisinde olduğunu düşünen vatandaşlar olduğunu ben çevrede görüyorum. VCPA'den mezun olacak yeni memurlar, bu yönde bir gelişme sağlayabilir mi sizce?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Aktif olarak Vice sokaklarında görev yapan bir polis memurunun, gün içerisinde yaptığı hareketler ve tavırları vatandaşlarımıza yer yer fazlasıyla agresif ve çekilmez gelebilir. Bu doğrudur, zaman zaman aramızdan, bizlerden, kanunlara uygun davranmayan ve şahısları aşağılayan, vatandaşlara resmen yetkisini kullanarak eziyet eden polis memurları vardır. Bu memurlar olmasaydı, bizim IA birimi yani İç İşleri Birimimiz olmazdı. Bu memurları ehlileştirmek ve bu zararlı insanları vatandaşlardan uzak tutmaya bu kurum aracılığıyla çalışıyoruz. Lakin, bunun eğitimin zorluğuyla bir alakası olmadığı kanısındayım. Kısım kısım etkiliyor olabilir, fakat eğitimlerde vatandaşlara ne denli nazik yaklaşılması gerektiğini de sıklıkla anlatıyor ve işliyoruz.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016705741203185664/unknown.png)Alıntı yapılan: Randolph Mitchell sordu:Vice Şehri, çok ama çok fazla etnik kökeni, cinsiyeti, cinsel yönelimi bir anda barındıran eşsiz bir şehir. VCPD içerisinde etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim gibi faktörlerin, bir polis memurunun kariyerinin ilerlemesinde etkili unsurlar arasında mı? Bir VCPD memurunun bu etmenlerden dolayı kariyerinde ilerlemesinde sıkıntılar meydana gelebilir mi?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Yani ırkçı mısınız? diye soruyorsun. Hahah! hemen anlatayım. Bir örnek vereceğim, Amerika Birleşik Devletleri pek çok etnik kökenli insanın uzun yıllardır bir arada yaşadığı bir yer. Bu insanların bir kısmı kaçak göçlerle geldiler, fakat çoğunluk olarak pasaportlu, vizeli, oturma izinli, gerekirse vatandaşlık kimliğine sahip olan insanlar. Amerikan mısın? kimliğinde bu var mı? pekala. Gerisi beni hiçbir şekilde ilgilendirmiyor, aynı şekilde kurumu da öyle. Amerikan kimliğin varsa ve Amerikalıysan, bizim için gerisi önemsiz. Cinsel yönelimin de bir etkisi yok.Alıntı yapılan: Randolph Mitchell sordu:Pekala, VCPA'ye katılacak memur adaylarının bence merak ettiği başka bir şey de, ekonomik durum. Vice Şehrinde ekonomik durum, biraz farklı. İlginç bir ekonomik yapımız var. VCPD bünyesine katılacak yeni memurların maaş durumunu bize anlatır mısınız? Ne kadar kazanacaklar?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Tatmin edici bir cevap vermek istiyorum...çünkü bu konu onlar için çok önemli oluyor. Tabii ki mesleğe girişten itibaren yavaş yavaş, kıdem alındıkça maaşlar da artıyor. Net bir rakam veremem, yılın altı ayında bir ya da yılda bir güncellemeler oluyor fakat, Gerçekten, ÇOK para kazanıyorlar diyebilirim. Kendimden biliyorum Randy.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016705802238693437/unknown.png)
VCPA ile ilgili sorulardan sonra söz Vice News ekibindeydi. Vice News ekibi, Yüzbaşı Brooks'a kendi işlerinde yaşadıkları şikayetlerini, isteklerini sorularla ilettiler. İlk olarak sözü Vice News'tan Leonard Maxwell aldı.Alıntı yapılan: Leonard Maxwell sordu:Benim sorularım VCPD ve basın ilişkisine yönelik olacak. Yüzbaşı Brooks, elbette polis memurlarının işlerini en iyi şekilde yapmaya çalıştığına şüphemiz yok. Ancak ben, bir basın çalışanı olarak basit bir trafik kazasında bile olay yerinden uzaklaştırılıyorum. Bunu kişisel olarak söylemiyorum. Bütün arkadaşlarımıza karşı aynı şekilde davranılıyor. VCPD’nin basına karşı bu kadar katı olmasının sebebi nedir?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Örneğin, size dönüp direkt olarak bağırıyorlar, değil mi?! UZAKLAŞ! UZAKLAŞ! Aslında yapmaya çalıştıkları şey şu ki, bir sistemimiz var. Önce olayın mevcut bölgesini tespit edersin. Ardından, göz kararı olarak belirli bir mesafeyi ya da gerekiyorsa olayın yaşandığı caddeyi halka kapatır ve bu bölgede insanların gezmemesini sağlarsın, trafik akışını diğer caddeye yönlendirirsin. Fakat, bir basın çalışanı basın kartını gösterdiği andan itibaren, barikatların arkasından veya olay yerinde ayak bağı olmayacak şekilde çekim yapmaya ve yayın açmaya tam izinlidir. Tabii ki sizi sevmedikleri ya da nefret ettikleri için ya da keyfi sebeplerle oradan kovalamıyorlar. Ana amaç, vatandaşı tehlikeli bölgenin dışında tutmak, tabii ki istisnalar olmuştur ve mağduriyet yaşamış olabilirsiniz, VCPD çalışanları da fanidir, hata yaparlar.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016705841182806017/unknown.png)
Bu sorudan sonra Randolph Mitchell, Newstand kanalından bir kişinin tutuklanması ile ilgili yapılan haberi kendisine iletti ve "Yani, hiçbir şey düşünmüyorum. Olayın detayını bilmeden bir habere göre konuşamam." cevabını verdi.Alıntı yapılan: Henry Dunkirk sordu:Şehirde uzun bir süre ikâmet etmiş ve bu müddet zarfında basın sektöründe çalışmış bir birey olarak son dönemlerde yaşanmış tatsız hadiselerle ilgili yorumunuz oldukça tatmin ediciydi. Fakat bunlar haricinde sahada memurlar tarafından kovulduktan sonra medya birimini de ziyaret ettiğini ancak yine de gerekli bilgiyi alamadığını iddia eden basın emekçileri de mevcut. Size sormak istediğim şudur ki; Siz bile kendinizi ifade etmek ve sesinizi duyurmak için basına ihtiyaç duyuyorsanız, bu hoş olmayan davranışları neye bağlıyorsunuz?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Güzel bir soru, temelde ne sormak istediğini anladım, fakat soruyu soruş tarzında bir şey sezdim. "Bizler, kendi sesimizi duyurmak için basına ihtiyaç duyuyoruz ve üstüne hoş olmayan davranışlar yapıyoruz." Burada basın ve VCPD'yi kutuplaşmış iki organizasyon gibi göstermiş oldun, benim açımdan böyle bir kutuplaşma yok. Öncelikle bunu belirtmem iyi olur, çünkü sanki hem basını aşağılıyor, dışlıyor hem de basın aracılığıyla prim yapıyormuşuz gibi belirttiniz. Aslına bakarsan, benim söylediklerimi sen haber yapmazsan yapacak başka bir kurum bulunur ve senden fazla reyting alır. Yani bizler özel bir kuruluş değil içinde yaşadığınız sınırların parçalarını koruyan askerleriz, temelde olay bu. Bahsettiğin haksızlık konusunda iddiası bulunan arkadaşlarını görüşmeden sonra bana gönder, bir mail atsınlar.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016705882685456455/unknown.png)Alıntı yapılan: Henry Dunkirk sordu:Bildiğiniz üzere birkaç gün önce Vice Şehri Adalet Departmanı, önemli yasalarda birkaç değişikliğe gitti. Değişen eyalet yasalarınca işlenen suçların ceza süreleri düştü, sizce memurlar bu konuya nasıl yaklaşıyorsunuz, ne düşünüyorsunuz?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Düşen birtakım ceza süreleri olduğu gibi, birtakım ceza kanunlarına da sınırlamalar geldi. Aslında pek çok suçun devamı niteliğinde müebbet hapislerin önü açıldı. Bu değişiklikler hakkında herhangi bir görüş belirtmem oldukça politik bir düşünce olur. İlkelerimiz gereği, bizler devletin, halkın vergileriyle geçinen devlet memurlarıyız, bu bağlamda ben, şahsım ve bayrağını taşıdığım kurum adına hukuksal konuları etkileyecek açıklamalar yapamam. Yani kendi düşüncelerim elbette var, fakat bunu dile getirerek kitleleri yasama kurumlarına karşı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyemem, benim vazifem değil.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016705921679900743/unknown.png)
Gündem Vice'ın yapıldığı stüdyoda bu programa izleyici olarak gelen avukat kişiler de vardı. Onlara da söz verildi, avukatlar da Yüzbaşı Leonardo Brooks'a sorularını ilettiler.Alıntı yapılan: Martin Binaggio sordu:Yayın geçmişinde memur maaşlarına değinilmişti. Elbette adayların ilk merakı bu değildir, olmamalı. Gönüllülük esas evet ama bu insanlar evini geçindirmeliler. Yardımlaşma derneğinde çalıştığım esnada departman ziyaretinde maaşlarından yakınan polis memurları görmüştüm. Bu konu meclise kadar taşındı. Meclisten çıkan karar neydi? Ret. Sonrasında memurların gönlü hoş olsun diye bir briefing esnasında o saatlerde orada bulunan bazı memurlara elden beş yüz dolar verildi! İnanabiliyor musunuz? Bu konunun örtbas edilmemesi gerekiyor. Memurlarının sesini en iyi sizlerin duyurabileceğini düşünüyorum. Her geçen gün artan benzin fiyatları, araçların fiyat artışları... Serbest piyasanın ekonomiyi zorlaması... Maaşların mecliste gündem daha iyi olmadan geçiştirilmesini doğru buluyor musunuz? Siz de meclis üyesisiniz, bu konuya dair bir önergeniz oldu mu?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:İnanabiliyorum Binaggio, bizzat o saatlerde görevimin başındaydım. Beş yüz doları ben koparamadım, olsun. Evet, şehirdeki binanın kumandanı olduğum için doğrudan meclis üyesiyim, fakat meclise en son ne zaman çağırıldın ve fikrin danışıldı? uzun zaman oldu, uzun zaman. Buna ihtiyaç da yok, açıkcası yapılması gerekenleri takımımızla birlikte sokakta kendi adımıza yapıyoruz. Çağırılsam ve eğer benimle birlikte çalışan komuta takımımdan böyle bir istek gelirse, evet bir önerge verebilirdim, maaşların arttırılması yönünde. Fakat meslekte geçirdiğim otuz beş yıl boyunca pek çok maaş arttırımı gördüm, yıl içerisinde üç dört, beş maaş arttırımı önergesi verildi reddedilirdi, bazıları kabul edilirdi, bazense örtülü ödeneğimiz artar bazense azalırdı. Evet, memurlar daha çok kazansın. Neden istemeyeyim? fakat burada şöyle bir konu var. Memurlar daha fazla kazanacaksa, bazı insanların da daha fazla kaybetmesi gerekir. Değil mi? her şey bedava olamaz, bizim cebimize daha fazla para, VCPD'ye daha fazla örtülü ödenek desteği demek, senin cebinden aldığım verginin artması demek. Bu konudaki nihai kararı halk tarafından seçilen politikacılarımız ve halkımızın sağduyusu verecektir.Alıntı yapılan: Darren Willford sordu:Yanımda duran adam, Leonard Maxwell. Kendisi içerik ortağım. Yaklaşık 1 hafta önce içerik için alana doğru giderken, Ki belirtmem gerek, saate uygun olmak için biraz aceleci oluyorduk. Yolumuzda gitmemize rağmen iki polis tarafından megafonla durdurulduk. Kural ihlalimiz olmadığı halde "Arabayı düzgün sürmeyi öğrenin, basıncısınız bir de." cümlesini duyduk. 'Basıncısınız bir de?' Yani basıncı olmanın buradaki öznelliği neden, bu iki memurumuz neden bunu belirtme gereğini duydu? Ki dört tane aktif şirketin bulunduğu şehirde, dakik olmak durumundayken bu tanımı yakışık almak, bizim hak ettiğimiz bir şey değildi.Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:İlk olarak, sizler kendiniz aceleci olduğunuzu belirttiniz. Belki de bu acelecilik esnasında hız sınırını aşmış olabilirsiniz. Eyalet sınırları içerisinde her şey çok açık, eğer polis bir konuda şüphe duyuyor ya da herhangi bir yasanın ihlali konusunda kuşkular içerisindeyse sizi durdurup sizinle konuşabilir. Eğer bir suç unsuru varsa tutuklama yapabilir ya da yasalar çerçevesinde para cezası uygulayabilir. Bunu sorgulamak, özgürlük anlayışına çok yakınmış gibi görünüyor ama aslında çok ters. Polis de keyfi olarak böyle bir hareket yaptı diyelim, öyle kabul edelim. Bu soruyu atlayabiliriz.Alıntı yapılan: Venus Krisfaren sordu:Siz departmana halkın ne kadar agresif bir tutumla baktığını bizden daha iyi biliyorsunuzdur. Bu durumu düzeltebilmek için departmanın düzenlemesi gereken organizasyonlar, basın toplantıları neden arttırılmak yerine hiç yapılmıyor? Departmanın Halkla İlişkiler bölümünü tamamen pasif duruma getirip, neden sadece suç oranını azaltmaya yönelik sert yaptırımlar uyguluyorsunuz? Ki hatırlatmak isterim Yüzbaşı, en son yapılan basın toplantısı siyasi bir liderin tutuklanmasıyla ilgiliydi anlayacağınız, anlayacağınız, aradan yaklaşık altı ay bir süre geçtikten sonra departmanın kameralar karşısına geçtiğini görüyoruz, ki bu durum gerçekten bizim yaptığımız işi de etkiliyor. Departmanın önemli isimlerinin kameralardan çekindiğini düşünüyorum.Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Hanımefendi altı soru birden sordu, ilk olarak hangisine cevap vermeliyim? Birini seçin, oradan gidelim. Haksızlıklardan bahsederken dört beş soru aynı anda sorarak bence bu salondaki diğer insanların haklarına girdiniz ve burada bir ironi var. Sorularınızdaki ironilere geçmeden önce bu ironinin farkına varmanızı istedim yalnızca, sorularınıza dönmek gerekirse, Birincisi, bana kalırsa sizler kendinizi bir Social Justice Warrior, yani SJW olarak görüyorsunuz. SJW bir insanın sorularına cevap vermekte zorlanmıyorum lakin onlara bu cevapları verdiğimde genellikle tatmin olmayıp ayrı ayrı birkaç soru soracaklarının da bilincinde oluyorum, sizleri tatmin etmek çok güç, ama başlayalım. Birincisi, Halkla İlişkiler departmanımız faal vaziyette, düzenli olarak toplantılar, halka açık gösteriler ve VCPD'nin kendi sosyal kulübünde toplantılar düzenliyor. Halk burada onlarla birlikte oluyor ve çeşitli sorular sorabiliyorlar, katılım sağlıyorlar. Bu toplantılardan bir sonrakine sizi de davet edeceğim miss Krisfaren, gelip gözlerinizle görebilirsiniz. İkinci konu, bizler VCPD olarak basının ya da halkın bize aşık gözüyle bakmasını, bizleri çok sevmesini misyon edinmiyoruz. Yaptığımız her hamleyle eleştirilebileceğimizin, küfredilebileceğimizin, hakaretlere maruz kalarak "klasik polisler" düşüncesiyle toplumdan ötelenebileceğimizin bilincindeyiz. VCPD'nin esas amacı görevi yerine getirmektir, yani ben suçlu tutuklarım, bir gün başına bir şey gelirse başına bunu getiren kişiyi bulurum. Bu şehirde yaptığımız tutuklamalar yüz binleri aşar. Haklıdır, haksızdır, buna zaten yargı karar veriyor. Temelde baktığımızda, bizler herhangi bir halk ya da basın ilgisine aç değiliz. Ana misyonumuz bu değil, bu bizim yan misyonlarımızdan biri, buna yeterli zamanı ayırıyoruz fakat üstünde fazla zaman kaybetmeyi tercih etmiyoruz. Neden suç oranını azaltmaya yönelik sert yaptırımlar uyguluyorsunuz? Sana ne? Hepsi bu... Vazgeçtim, buna cevap vereceğim. Tecavüzcüler, sokak gangsterleri, çocuklara uyuşturucu satan g*t oğlanları sokaklarda kol gezmesin, evlatların okula rahatlıkla gidebilsin diye. Suçluları eziyor ve kırıntılarını süpürüyoruz, onların evlerine baskınlar yapıp onları gerekirse vuruyoruz. Ölü olsalar dahi kelepçe takıyoruz ve sağ kalanları yargıya teslim ediyoruz ki, Bir gün yaptıklarının bedelini ödesinler. Lütfen saygısızlık yapmayalım, "bir de basıncı olacaksınız..."
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016706882846593075/unknown.png)Alıntı yapılan: Bramwell Leighton sordu:Kararname elli dört üzerinde değişiklikle ilgili olarak; hizmet sektöründe görev yapan birisi olarak, özellikle otuz beş yıldır görev yapan birisi olduğunuzu göz önünde bulundurduğumuzda, on veya daha fazla sicil kaydı olan kişilerin gerçekten ıslah ve rehabilite edilebileceğine inanıyor musunuz? Daha doğrusu, on yıl şartını düşündüğümüzde sizce bu kişiler tekrar halka kazandırılabilir mi? Politik bir soru olmasını istemedim, bunu kamera önünde cevaplamanızda bir sakınca olacağını düşünmüyorum.Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:İİlk başta bire elli dörtten yani hayvan hakları yasasından bahsediyorsunuz zannetmiştim. Lakin siz, sıfır elli dört, son çıkan kararnameden, müebbet hapis suçlularından bahsediyormuşsunuz. Yani diğer hayvanlardan, insan cinsli olan. Açıkcası, ben bu insanların rehabilite olacağına ve topluma geri kazandırılacağına inandım, yıllarımı buna inanarak geçirdim de, keza kurumumuzdaki çavuş kadrolarımız, memurlarımız, dedektiflerimiz bu değerli kolluk kuvvetleri personellerinin de bir çoğu buna inandılar. Fakat burada, sicilinde on, on beş, yirmi, yirmi beş...belki daha fazla suçlar olan suç makinelerinden bahsediyoruz. Yani, otuz yıllık hayatına on yedi farklı suç eklemiş bir insanı hayal edin. Bu insan hakkında olumlu bir görüş besleyebilir misiniz? benim hiçbir olumlu görüşüm yok. abii, bir diğer kesim var. Arkadaki hanımefendiye sorarsanız size der ki; "Ne olacak canım, Bu kadar da ağır yaptırımlara gerek yok..." Fakat ben böyle düşünmüyorum, suçlular, yargının karar verdiği ağırlıklarda ağır cezaları görmeli. Hapis yatmalı, eğer yargı affını buyurursa, o da yüksek yargının kendi muhakeme yeteneğine ve takdirine kalmış bir konudur, şahsi görüşüm, NO. Bu insanlar suç makineleridir. Toplumda yerleri yoktur.Alıntı yapılan: Steve McWayne sordu:Eğer ki bir polis veya herhangi bir kamu personeli olmasaydınız yapmak istediğiniz bir başka meslek ne olurdu?Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Basın çalışanı olurdum. Bakın, gerçekten bu iş zor bir iş, basın çalışanlığından bahsediyorum. Sürekli etraftasınız, günceli takip etmek zorundasınız, reytingleri takip etmek zorundasınız. Patronunuza, şefinize ya da bir üstteki kişi her kimse ona iş yetiştirmek durumundasınız. Bir yandan haberleri takip edip haber oluşturuyorsunuz, bir yandan da bu haberin doğruluğundan emin olmaya çalışıyorsunuz, yayıncılık ve yayımcılık işleri, kutsal işler bana göre. Neden olmasın? güzel bir meslek.
Randolph Mitchell: Ben de bu mesleği yapmaktan son derece büyük bir mutluluk yapıyordum. Ben de bu işi yapmasaydım Polis olurdum galiba. Benden nasıl bir polis olurdu, çok merak ediyorum. Bence çok yumuşak olurdum. Kalbim yumuşak çünkü.Alıntı yapılan: Martin Binaggio sordu:Geçtiğimiz sorulara vermiş olduğunuz cevaplardan yapmış olduğum çıkarımla, yargı kolunun şehirdeki elçisi konumunda olduğunuzu söylemekten kaçınmadınız. Birkaç soru öncesine dönelim. Venus'un da değindiği bir hususa değinmek istiyorum. Suç örgütlerine ve suçlulara uygulanan baskı. Ben de Venus'e katılıyorum. Suç örgütlerinin çok üstlerine gidiliyor. Bence mahkemeye bile çağrılmamalılar. Ne de olsa bir iki ay sonra bir gece kulübü paparazzi haberinde yeniden karşılaşabiliyoruz. Bir ay önce cinayete karışan biri bir ay sonra aşk haberleriyle şehri çalkalayabiliyor. Bu mu çok ağır yaptırım? Ben burada bir yaptırım göremiyorum, kusuruma bakmayın. Burada düşünce özgürlüğü var Randy'nin de söylediği gibi. Siz, yüzbaşı. Bir vatandaş olarak yargının suç örgütlerine karşı verdiği çalışmayı başarılı buluyor musunuz? Şehirde suç azaldı mı? Yoksa aksine, arttı mı? Bunları da tartışalım biraz.Alıntı yapılan: Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı:Şahsımın ya da VCPD'nin "yargının bir elçisi" olduğunu söylemekten kaçınmadım, doğru. Çünkü zaten bu benim öznel bir görüşüm değil, tüzüğümüzde yazan şey bu, bunlar kanunlar. Soruya gelirsek, Ortadaki sayılara bakarsak, geçen yıllara nazaran suç oranları ciddi düşüşler yaşadı, suç oranları bazı dönemler sönükleşir, bazı dönemler peak yapar. Örnek veriyorum, kolluk kuvvetleri birtakım kilit suç örgütü üyelerini tutuklar ve yeraltı organizasyonlarının narko-trafiğinin bir bölümüne büyük bir darbe vurur. Bu dönemlerde suç oranlarında ciddi azalmalar görürüz, dönemseldir, sonrasında tekrar peak yapabilir. Ortadaki tabloya bakarsak, gelişen teknoloji ve personel sayısı ile her geçen gün suç oranları daha da düşüyor. Fakat, halen kendimi ve VCPD'yi yeterince başarılı bulmuyorum. Daha başarılı olabiliriz, bu yolda yapmamız gereken daha çok şey olduğunun bilincindeyim. Biz tatmin olan ve kenara çekilen bir yönetim sistemine sahip değiliz, daha ileriye gitmeli ve başarılı olmalıyız. Halkın beklentisinin altında kalmamalıyız, bu konudaki yorumum bu şekilde.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016706915406991470/unknown.png)
Bu görüşlerden sonra Vice Şehri insanlarından SMS yolu ile birkaç soru iletildi.
SMS sorusu: VCPD'ye geri dönüş başvuruları açılacak mı? Uzun zamandır açılmadı.
Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı: Güzel soru, her akademi açıldığında birkaç gün sonra ya da akademiden birkaç gün önce geri dönüş başvuruları açılır. Akademi açıldı ama hala geri dönüşler açılmadı. Bu demektir ki, önümüzdeki birkaç gün bu başvurular açıklanacak.
SMS sorusu: Belediye başkanı Alycia Kasparov hakkındaki düşünceleri nedir, yaptığı çalışmalardan memnun mu?
Yüzbaşı Leonardo Brooks cevapladı: Kendisiyle zaman zaman tartışmalarımız oluyor, bazen ortak noktalarda buluşuyoruz. Bazen gerçekten de takdir edilesi davranışlarını gösteriyor. Bazı konularda ise çok zıt kutuplardayız. Politikacıları bilirsiniz, görüşlerim genel olarak olumlu. İşimi seviyorum!
Bu ve birkaç sorudan sonra canlı yayın güzel dileklerle, komik sohbetlerle ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. Vice News ekranlarında yüzlerce kişinin izlediği Gündem Vice programı, bu haftanın reytinglerinde oldukça iyi bir yer edinmeyi başardı. Bu programın devamının gelmesi bekleniyor.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1016705993977110599/unknown.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948297182728061070/1016116918970753085/samp_05_09_2022_01_43_25.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORBruno CantonaHABERRandolph Mitchell & Henry Dunkirk & Darren Willford & Leonard Maxwell & Mia Lowell & Daphne SykesKAMERADavid Edward & Stevan RosenbergTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1018587115140952094/unknown.png)
HAİN TERÖR SALDIRISI VICE ŞEHRİNDE ANILDI
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 11 EYLÜL 2022, BRUNO CANTONA TARAFINDAN
11 Eylül, Amerika Birleşik Devletleri için en üzücü, en kara günlerden birisi olarak tarihin sayfalarında yerini alıyor. 11 Eylül 2001 Salı gününde silahlı terör örgütü El-Kaide'nin Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı düzenlediği dört koordineli bir terör saldırısı, dünya tarihinde önemli bir yerde bulunuyor. 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybeden 2.977 kişi, Vice Şehrinde yapılan törenlerle ve etkinliklerle anıldı ve saldırı lanetlendi. İlk önce saat 20:00'da Commerce'da bulunan tören alanında toplanan Vice Halkı için VCPD ve Vice Şehri Belediyesi tarafından bir anma töreni yapıldı. Bu törende Vice Şehri Belediye Başkanı Alycia Kasparov, bir konuşma gerçekleştirdi.Alıntı yapılan: Başkan Kasparov, şöyle konuştu:Tüm Vice halkına selamlarımı ileterek başlamak istiyorum. Bugün bizim için acı dolu bir tarih nedeniyle toplanıyoruz, 11 Eylül. Bundan tam yirmi bir sene önce Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı gerçekleştirilen o saldırı sonucunda New York, Virginia ve Pennyslvania'da hayatını kaybeden yaklaşık 3000 vatandaşı anıyoruz. O gün karşı koyanlar ve kaçırılan 93 mürettebatının cesaretleri Amerikan halkının direnci hakkında çok şey anlatıyor. İkiz Kuleler'e yapılan saldırıyı canlı yayında izledik, dakikalar içinde gözlerimizin önünde yerle bir oldu. Ne kadar zaman geçerse geçsin, bu anma törenleri, haberleri sanki birkaç saniye önce almışız gibi acıları geri getiriyor. Tarihimizde gerçekleşen bu günde hayatını kaybedenleri anıyor, başta medikal ekipler olmak üzere şehrimizin koruyucuları olan polis departmanına Vice Şehri'nin huzur ve refah seviyesini arttırmadaki çabaları için şükranlarımızı iletiyoruz. Hem ideallerimizi hem de güvenliğimizin yorulmak bilmeyen koruyucuları olmalıyız. Resmi anma töreni sonrasında hayatını kaybeden 3000 vatandaşımız ve birlik beraberlik için yapılacak olan kilise törenine tüm Vice halkını davet ediyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımız ve yakınları için Vali Cortez de taziyelerini sunuyor. Daima barış ile kalalım...
Bu konuşmanın ardından VCPD'nin Onur Takımı geldi ve hayatını kaybedenler anısına bir atış talimi gerçekleştirdi ve Commerce'daki tören son buldu.
Commerce'daki törenin ardından saatler 20:30'u gösterdiğinde Little Italy'de bulunan Aziz Corradeo kilisesinde bir vaaz gerçekleşti. Bu vaaz anlarında saldırıda ölenler anıldı, dualar edildi ve birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Saatler 21:00'ı gösterdiğinde ise VCPD ekiplerinin "Surge Drill" konvoyu gerçekleştirildi. Bu konvoyda VCPD ekipleri, saldırıları anmak için ekip araçlarıyla bir konvoy gerçekleştirdi.
11 EYLÜL SALDIRILARI NEDİR? NELER YAŞANDI?
Amerikan finans sisteminin kalbi New York, 11 Eylül 2001 sabahı İkiz Kuleler'e yönelik terör saldırılarına uyandı. Newark, Boston ve Washington'dan havalanıp San Francisco ve Los Angeles'a giden 4 yolcu uçağının kaçırılmasının ardından Los Angeles'a giden Amerikan Airlines'a ait kaçırılan yolcu uçağı, yerel saatle 08.46'da İkiz Kulelerin kuzey yönündeki binasına çarptı. Kuzey kulesi alevler içinde yanarken United Airlines'a ait kaçırılan diğer bir uçak da ilk saldırıdan tam 17 dakika sonra canlı yayında güney kulesine çarptı.
İkiz Kuleler hem Amerika Birleşik Devletleri hem de tüm dünyanın canlı yayında izlediği saldırıların ardından milyonların gözü önünde dakikalar içinde yerle bir oldu ve Manhattan Adası toz bulutlarına büründü.
İkiz Kuleler'e saldırıların ardından kaçırılan bir diğer uçak ise ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) binasına çarptı.
Kaçırılan son uçak ise Pennsylvania eyaleti kırsalında F-16'lar tarafından düşürüldü. Başkent Washington ve New York'ta kaçırılan uçaklarla düzenlenen saldırılarda, 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca uçakları kaçıran 19 hava korsanı öldü. Saldırılarda 6 binden fazla kişi yaralandı.
(https://news.virginia.edu/sites/default/files/9-11_what_changed_header.jpg)FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/833416819892551680/1018585086624530532/samp_11_09_2022_20_08_26.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/833416819892551680/1018585087585034371/samp_11_09_2022_20_13_59.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/833416819892551680/1018585088377761915/samp_11_09_2022_20_49_22.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1018589437879390289/gallery131.jpg)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORBruno CantonaHABERBruno Cantona & Daphne Sykes & Patrice Adelina & David EdwardKAMERAMadelyn Caron & Mia LowellTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1023873135470194718/Screenshot_19.png)
Little Italy'de Günahlardan Arınma Gecesi
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 26 EYLÜL PAZARTESİ, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz gün akşam saatlerinde Little Italy Kilisesinde Papaz önderliğinde, günahlardan arınma gecesi ilan edildi. Son zamanlardır şehirde susmak bilmeyen kurşun seslerinin üzerine vatandaşlar Yüce İsa'nın evine sığındı. Vatandaşlar iki ellerini bir yana açarak dualarını ve dileklerini eksik etmediler. Kilisede VCPD, VCFMD ve Belediye personellerininde bulunduğu "Yüce İsa'nın ışığı, yolunu gösteriyor, günahlardan arınma gecesi" olarak ilan edilen bu özel günde vatandaşların yanında olmayı ve dualarını es geçmediler. Ayin bitiminden hemen sonra Little Italy Kilisesinde görev alan Noah Patrick, kilise adına daha iyi yatırımlar ve olanaklar adına yeni yetişecek azizler için bağışlarında kabul ettiğini açıkladı.
Little Italy Kilisesi'nde görev alan Papaz Noah Patrick:
Kilisemiz, yeni yetişecek azizler için bağışlarınızı bekliyor, Tanrı yolunda harcanacak her para sizi cennette daha iyi mevkilere getirir. Şimdiden bağışta bulunan tüm vatandaşlarımıza minnet duygularımızı ve dualarımızı eksik etmeyeceğiz. Tanrı sizi korusun. Amen.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1023873135994474526/Screenshot_18.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)%27dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/905797107200425996/1001480789638266890/sngine_b4169a590ef5b46131ae75df698b6a52.png)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1024053229920723035/Screenshot_24.png)
Sen De Uyuşturucuya Hayır De!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 26 EYLÜL PAZARTESİ, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Akşam saatlerinde yayın akışını sürdüren Gündem Vice'ın bugün ki önderi Leonard Maxwell'in konuğu Sanz Company ve Vicewood Healthcare Center yönetim kurulu başkanı Miguel Sanz oldu. Vice gündemini tartışan ikiliden çarpıcı açıklamalar kameralarımıza yansıdı. Sanz, yakın zamanda Vicewood Healthcare Center'a uyuşturucudan arınmak isteyen hastaların tüm tedavi masraflarının kendi cebinden karşılayacağını açıkladı. "Uyuşturucuya hayır" kampanyasınında yayın itibariyle başladığını belirtmekten çekinmedi. Sanz, Vice City'de yerleşkelerini sürdüren birçok işletmesininde işci alımına değindi.
Her masada olduğunu ve olacağını belirten Sanz öncelikli olarak çalışanlarının memnuniyetini önemsediğini ve işci memnuniyetini sağlamak adına mümkün olan her şeyi yaptığını kameralarımıza karşı belirtti. Programı yakından takip eden izleyicilerinin yanı sıra Valachi Corporation yönetim kurulu üyelerinden Randolph Mitchell ve Venus Krisfaren'ın ve son olarak genel koordinatör Julya Yalenchka; "uyuşturucuya hayır" kampanyasının da daima desteklediklerini es geçmediler.
Yalenchka: Vicewood Healthcare Center'i faaliyete geçirmeden önceki temel taşınız neydi? Az önce uyuşturucu tedavilerine karşı ücretsiz bir uygulamada bulunacağızını belirttiniz. Bu uygulamanın oldukça masraflı ve uğraş gerektirdiğini bizzat yayınımıza eşlik eden izleyicilerimiz, tahmin edebiliyor olsa gerek. Amacınız halkın sevgisini kazanıp daha fazla isme hitap etmek miydi? Yoksa halkın sevgisini ve dualarını kabul edip yolunuza devam etmek miydi? Yoksa tamamen işin ucu paraya mı yatıyor? Merak ediyor ve izleyicilerimiz adına bu soruyu yöneltmekten şeref duyuyorum.
Sanz: Vicewood Healthcare Center, hayatın tümünü önemseyen bir hastane. Orası bir sağlık merkezi. İlk amacımız, olabildiğince insana ulaşmak ve hayat kurtarmaktı. Tüm çalışanlarım bunu bilir. İkinci sorun, halkın sevgisi elbette benim için önemli. Benim bu konuda tek isteğim İsmimi duyurmak falan değil, yaptığım işi duyurmak. İnsanlar VCPD'ye yardım eden birisinin olduğunu bilsin. Bu konuda tüm genç kardeşlerimizin yardım alacağını, ailelerinin artık üzülmeyeceğini bilsin.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1024053229589381140/Screenshot_25.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.Yalenchka & L.MaxwellKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Gündem Vice 1.Bölüm | Miguel Sanz
[YAYIN] * * Vice News - "Gündem Vice" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Herkese mutlu akşamlar Vice! Ben, Leonard Maxwell.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Gündem Vice programında sizlerle birlikteyiz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Biliyorum, beni gördüğünüz için biraz şaşırmış olmalısınız.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bugün sevgili patronum ve değerli dostum Randolph Mitchell, Gündem Vice'ı yapmam için beni görevlendirdi.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bildiğiniz gibi bu harikulade programın esas sunucusu, kendisidir.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bu yüzden biraz heyecanlı olduğumu söylemeden geçmeyeceğim.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Çok uzatmadan neden bugün burada olduğumuzla ilgili konuşmaya başlayalım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Gördüğünüz gibi yanımda bir konuğum var.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Kendisiyle daha önce kısa bir sohbet etme fırsatımız oldu.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bay Sanz, öncelikle hoşgeldiniz diyorum ve sizi tanımayanlar için kendinizi tanıtır mısınız?
[YAYIN] Miguel Sanz: Elbette, öncelikle burada olduğum için çok şanslıyım. Ben, Miguel Sanz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: * *Yayını izlemek için ((/yayinlar - Vice News))* *
[YAYIN] Miguel Sanz: Bir iş adamıyım, Vicewood Healthcare Center'ın sahibiyim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Yani kısa kesmek gerekirse, şehirde dolaşan aranızdan bir insanım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: *Kameraya bakıp gülümser ve Sanz'a döner.*
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bu çok güzel, hakkınızda başka şeylerde duymuştum ama kendinizden bahsetmeyi pek sevmiyorsunuz sanırım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Vicewood Healthcare Center'ın düzenlediği ilk yardım etkinliğinin de sunuculuğunu üstlenmiştim.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Orada gerçekten ekibiniz iyi bir iş çıkardı.
[YAYIN] Miguel Sanz: *Maxwell'e bakıp güldü, kahvesinden yudumladı.*
[YAYIN] Leonard Maxwell: Sizinle SMA hastaları için düzenlenen bağış etkinliğinde tanışmıştık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını telefondan izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Oradaki rekor bağışın sahibi olduğunuzu da izleyicilerimize hatırlatmak isterim doğrusu.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bay Sanz, yaptığınız bu yardımlar ve etkinlikler ister istemez dikkat çekiyor.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bazı izleyicilerimizin dikkatini çekmemiş olabilir.
[YAYIN] Leonard Maxwell: O yüzden konuyu kısaca tekrar açacağım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Sizinle hakkınızdaki suçlamalarla ilgili bir röportaj gerçekleştirmiştik.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bunun ardından herhangi bir gelişme oldu mu?
[YAYIN] Miguel Sanz: Bu konuda hukuksal süreç başladı, dava açtım. Şu blog yazarı olan kadın.
[YAYIN] Miguel Sanz: Hakkımda suçlamalar başlattı, karalama kampanyaları falan...
[YAYIN] Miguel Sanz: Tüm hepsinin asılsız olduğunu herkes biliyor, işte. Birkaç bilgisiz adam bu kadına inandı.
[YAYIN] Miguel Sanz: O yüzden bu kadar saçma bir durum oluştu, tekrardan belirtiyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: O blog yazarı kadın hakkında hukuksal işlemler başlatıldı, dava açık.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Pekala, açıkçası bu konu üzerinde fazla durmak istemiyorum ama ipuçlarını seven birisiniz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bir açıklama yapacağınızda direkt olarak söylemek yerine ipuçları bırakmayı seviyorsunuz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: *Sanz'a doğru tebessüm eder*
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bugün, burada birçok önemli isim bulunuyor.
[YAYIN] Leonard Maxwell: İş arkadaşlarım ve birbirinden değerli arkadaşlarım bizimle birlikte yayına katılım sağlıyorlar ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Onlar için burada toplanmamızın sebebinden bahsedebilir misiniz?
[YAYIN] Miguel Sanz: Tüm hayatım boyunca, insan sağlığını aşırı derecede önemleyen bir insan ve...
[YAYIN] Miguel Sanz: ... bunun hakkında çalışmalar yapan bir insan oldum. Çalışmalarıma iki yeni şey daha eklemeye karar verdim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Dün gördüğüm bir olaydan çok etkilendim, çok kötü oldum. Tüm gece bunun üstüne düşündüm.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Miguel Sanz: Bir madde, insanın hayatını tamamen bitirebiliyormuş. Bunu öğrendim.
[YAYIN] Leonard Maxwell: * * Vice News - "Gündem Vice" Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Teknik bir aksaklık oldu, sevgili izleyiciler.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bunun için hepinizden özür diliyorum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Yeni katılanlar için Miguel Sanz ile yayınımıza devam ettiğimizi belirtelim ve kaldığımız yerden devam edelim.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Evet, bunun için üzgünüm Bay Sanz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Tekrar sizdeyiz.
[YAYIN] Miguel Sanz: Sorun yok, böyle küçük problemler olabilir. Her neyse...
[YAYIN] Miguel Sanz: Dediğim gibi, dün gördüğüm bir şey hayatımı tamamiyle değiştirdi.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bir madde, tüm insanın hayatını dakikalar içerisinde bitiriyormuş. Bunu öğrendim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Kısacası, ben ve ekibim olmak üzere. Vicewood Healtcare Center, uyuşturucuya savaş açıyor.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bu yolda benim liderliğim ve çalışanlarımın azmiyle Vice'ta en azından...
[YAYIN] Miguel Sanz: Madde kullanımından hayatını kaybedenlerin sayısını ve kullanımını en aza düşürmek hedefimiz.
[YAYIN] Miguel Sanz: Böyle bir sorunu olan, bu berbat şeyden kurtulmak isteyen herkes hastanemize gelip...
[YAYIN] Miguel Sanz: Baskılayarak söylüyorum, ücretsiz olarak tedavi görecek. Vicewood Healthcare Center, uyuşturucuyu yok edecek.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bu, gerçekten sevindirici bir haber ancak burada VCPD ekiplerini de karşımıza almış olmayalım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Onların da bu konuda çalışmaları gerçekten takdire değer.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Siz de bu konuda katkıda bulunacaksınız, öyle değil mi?
[YAYIN] Miguel Sanz: Evet, doğru. Tüm VCPD personellerine kendim adına ve hastanem adına gönülden teşekkür ediyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Onlara yardımcı olacağım, Vice'ın bu kötü durumdan arınması için her şeyi yapmaya hazırım.
[YAYIN] Miguel Sanz: Ve başlayacak tedaviler için gerekli tüm şeylerin masrafını da, kendi hazinemden karşılayacağım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bunu duyduğuma gerçekten sevindim çünkü şu anda tam bir uyuşturucu karşıtıyla konuşuyorsunuz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Umarım Vice Şehri'nde bu sorunu tamamen çözebiliriz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Gerçekten gençlerin, bu şeye bulaştıklarını gördükçe üzülüyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bundan kurtulmak için her ne gerekiyorsa yapılmalı.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bu, çok iyi bir haber ve yanılmıyorsam bir duyurunuz daha olacak.
[YAYIN] Miguel Sanz: Aslına bakarsan, ben insanlara bağımlı olduğumu fark ettim. Biliyor musun, onları çok önemsiyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Özellikle Vice şehri, benim için çok önemli. Konuya gelecek olursak, sağlık sektörü için bir duyurum daha var.
[YAYIN] Miguel Sanz: Son zamanlarda elime ulaşan raporlara göre, sadece Vice sınırları içerisinde...
[YAYIN] Miguel Sanz: Kanser dolayısıyla, yüz kişi hayatını güçsüz düşmüş şekilde kaybetmiş.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bu iş can sıkıcı duruma gelmeye başladı, bunun için ayrı olarak bir vakıf açmaya karar verdim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Kanserli vakıf üyelerimin tedavi masraflarını da kendim cebimden karşılayacağım, hepsini.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bu hastalar için yapılacak tüm şeyler yapılacak, yeni dostluklar edinecekler.
[YAYIN] Miguel Sanz: Ayrıca burası üzerinden, dış ülkelere de bağış yapacağım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Oh, Vice sınırları içerisinde kanserden dolayı yüz kişinin hayatını kaybetmesi...
[YAYIN] Leonard Maxwell: Benim için yeni ama üzücü bir bilgi oldu.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Ancak bu konuda da çalışmalarınızın olacağını duymak da sevindirdi.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bay Sanz, eminim ekip arkadaşlarımın da sizin hakkınızda merak ettikleri vardır ancak...
[YAYIN] Leonard Maxwell: ...ondan önce bir şey sormak istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Yayının henüz başında değindiğimiz eleştirilerin sebebi de aslında bu tür aktiviteler değil mi?
[YAYIN] Leonard Maxwell: Yani, bu tür şeylerle ön plana çıkınca ister istemez fazla dikkat çekiyorsunuz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Ben, bir basın mensubu olarak sorgulamayı seven birisiyim.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Sonuç olarak işim de bu aslında.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Tarafsız bir şekilde bakacak olursak şüpheleri haklı buluyor musunuz?
[YAYIN] Miguel Sanz: Bingo, aslında ben sorgulardım. Sorgulamakta haklılar, yapıcı eleştiriye açığım.
[YAYIN] Miguel Sanz: Düşünsene, bir adam sürekli etrafa para saçıyor. Bu paranın kaynağı nereden geliyor?
[YAYIN] Miguel Sanz: Herkes kendi kendine sormuştur, elbet ki sorar.
[YAYIN] Miguel Sanz: Ama kaçırdıkları bir nokta var, benim tüm hayatım sağlık sektörü üzerine kurulu değil.
[YAYIN] Miguel Sanz: Vice şehrinde on, on beş civarı işletmem ve şirketim var. Bunların her birinin başında müdür, çalışanlar.
[YAYIN] Miguel Sanz: Para akışı dönüyor arkadaşlar, ben de bunu insanlara yardım olarak kullanıyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Şu zamana kadar kendim için araba aldım, zevklerimi biraz da olsa eğlendirmek adına.
[YAYIN] Miguel Sanz: Geri kalan tüm paramı hizmet sektörüne ayırıyorum, insanları ön plana çıkartıyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Ben, hayal gerçekleştirici bir adamım. Herkese imkân veriyorum, şöyle bir örnek vereyim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Şehrin en ünlü mekânlarından birisi, Bellavista Club. Orasının sahibiyim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bellavista'nın müdürü ilk çalışmaya başladığında basit bir barmaiddi, şimdi Bellavista'nın müdürü.
[YAYIN] Miguel Sanz: Tanınan ufak bir imkân, ufak bir nokta. Eğer siz doğru yöntemi bilirseniz, para her zaman gelir.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bunu da hayır işinde harcıyorum, çalışmalarım belli. Umarım soru işaretlerini silmişimdir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Paranın gelmesi için doğru yöntemle ilgili bir ara tavsiyelerinizi dinlemek isterim. *güler*
[YAYIN] Miguel Sanz: Elbette dostum, mutlaka tavsiye vereceğim. *güler*
[YAYIN] Leonard Maxwell: Yayınımızın sonlarına doğru gelirken ekip arkadaşlarıma dönmek istiyorum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: *Kameraya doğru gülümser*
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bay Sanz'a elbette başka sorular gelecektir diye umuyorum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Ardından izleyicilerimizden de kısa birkaç soru alıp yayınımızı sonlandıracağız.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Evet, çok sevgili arkadaşım ve genel koordinatörümüz Julya Yalenchka'ya söz hakkı vermek istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle mutlu akşamlar sevgili Vice City sakinleri...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi yayınlar diliyorum. Bay Sanz ve Bay Maxwell'i selamlıyor, aklımda ve birçok izleyicinin de sorularını...
[YAYIN] Julya Yalenchka: sevgili Bay Sanz'a yöneltmek istiyorum, müsadenizle...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bay Sanz, öncelikle iyi akşamlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sizin için özenle hazırladığım birkaç sorum var, bunların birçoğu inanın lokum niyetinde olacak ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir kısmı ise biraz acılı gelebilir, affınıza sığınarak ilk sorumu yöneltmek istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vicewood Healthcare Center'i faaliyete geçirmeden önceki temel taşınız neydi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Az önce uyuşturucu tedavilerine karşı ücretsiz bir uygulamada bulunacağızını belirttiniz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu uygulamanın oldukça masraflı ve uğraş gerektirdiğini bizzat yayınımıza eşlik eden izleyicilerimiz...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tahmin edebiliyor olsa gerek. Amacınız halkın sevgisini kazanıp daha fazla isme hitap etmek miydi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yoksa halkın sevgisini ve dualarını kabul edip yolunuza devam etmek miydi? Yoksa tamamen işin ucu paraya mı...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yatıyor? Merak ediyor ve izleyicilerimiz adına bu soruyu yöneltmekten şeref duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sözü müsadenizle size bırakıyorum. Buyrun Bay Sanz.
[YAYIN] Miguel Sanz: Öncelikle, tüm soruların için sana minnettarım. Birinci sorundan başlamak istiyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Vicewood Healthcare Center, hayatın tümünü önemseyen bir hastane. Orası bir sağlık merkezi.
[YAYIN] Miguel Sanz: İlk amacımız, olabildiğince insana ulaşmak ve hayat kurtarmaktı. Tüm çalışanlarım bunu bilir.
[YAYIN] Miguel Sanz: İkinci sorun, halkın sevgisi elbette benim için önemli. Benim bu konuda tek isteğim...
[YAYIN] Miguel Sanz: İsmimi duyurmak falan değil, yaptığım işi duyurmak. İnsanlar VCPD'ye yardım eden birisinin olduğunu bilsin.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bu konuda tüm genç kardeşlerimizin yardım alacağını, ailelerinin artık üzülmeyeceğini bilsin.
[YAYIN] Miguel Sanz: Şu para mevzusuna gelecek olursak, arkadaşlar. Şu zamana kadar hastanem dışı...
[YAYIN] Miguel Sanz: Bir konuda asla kendim bu kadar ilgilenmedim, müdürlerim işi yürütürdü.
[YAYIN] Miguel Sanz: Ama insan sağlığı benim için üst düzeyde, bu yüzden kendimi bu kadar harcıyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Hastanem özel bir hastane olmasına rağmen, asla bir ücret kesilmiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Miguel Sanz: Yani söylemek istiyorum ki, para kazanmak için hastaneye ihtiyacım yok.
[YAYIN] Miguel Sanz: Benim insanlara yardım etmeye ihtiyacım var, bugün olsun yaptığım rekor bağışın üç katını yaparım.
[YAYIN] Miguel Sanz: Üç milyonu gözüm kapalı veririm, kısa keseceğim ki insan sağlığı benim için çok önemli.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle açıklamanıza karşı minnet duyduğumu es geçmemeliyim. Müsadenizle bir diğer soruma gelmek istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günümüzde ve geçmişte bu tür vaatleri sunan birçok hastane kuruluşu bulundu. Fakat bu tür vaatler kısa sürdü.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sizi diğer hastane kuruluşları ile farklı kılan ince bir nokta var, kısaca bahseder misiniz lütfen?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Teşekkürler. Söz sizde, Bay Sanz.
[YAYIN] Miguel Sanz: Öncelikle, beklediğim bir soruydu. Hazırlıklı yerden geldi, direkt cevabını vereyim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Hastanenin başında olan kişi benim, kayıt olarak ruhsatta adım geçiyor.
[YAYIN] Miguel Sanz: Yani hastane benim, fakaaatt... Çok ince bir nokta.
[YAYIN] Miguel Sanz: Çalışanıma o kadar değer veriyorum ki, o hastane asla benim değil, tüm hastane çalışanlarımın.
[YAYIN] Miguel Sanz: Ben, doktoruma değer veriyorum. Doktoruma değer vermeye devam ettiğim sürece ki asla bitmeyecek.
[YAYIN] Miguel Sanz: Tüm faaliyetler devam edecek, hatta konusu açılmışken kısa bir süre sonra yine bir şey geliyor.
[YAYIN] Miguel Sanz: Sürpriz, heyecanı kaçmasın. *güler*
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yani demeniz o ki; Vicewood Healthcare Center, diğer hastane kuruluşlarından ayıran ince çizgi. ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Diğer kuruluşların personellerine vermediği önemi bizzat sağladığınızı belirttiniz. Hem ekonomik anlamda hem de...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İş ilişkisi anlamında.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Teşekkürler Bay Sanz, umarım acılı lokumlarımız tatlı olarak geri dönmüştür.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Müsadenizle eklemek istediğim son bir şey var.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuana kadar ve bulunacağınız "uyuşturucuya hayır" kampanyasında Valachi Corporation olarak desteğimizi...
[YAYIN] Leonard Maxwell: * *Yayını izlemek için ((/yayinlar - Vice News))* *
YAYIN] Julya Yalenchka: Hiç bir zaman esirgemeyeceğimizi belirtmekten memnuniyet duyarım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi günler, mutlu akşamlar diliyorum. Teşekkürler. Sözü sevgili meslektaşım Maxwell'e bırakıyorum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Vaov! Her zaman olduğu gibi formundaydın Julya.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bunun için ben teşekkür ederim.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Son olarak Bay Sanz, bir duyuru daha yapacağını söyledi ama ona geçmeden önce başka sorusu olan var mı?
[YAYIN] Leonard Maxwell: Pekala, sanırım bütün soru işaretleri bugün giderildi, Bay Sanz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bir sürpriz duyurunuz daha olduğunu söylediniz ve bu, benim için de sürpriz oldu açıkçası.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Yayınımızın sonuna doğru gelirken sözü size bırakıyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Öncelikle, beni dinlediğiniz ve tahammül ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim. *güler*
[YAYIN] Leonard Maxwell: *Gülümseyerek önce kameraya sonra Sanz'a bakar ve dinler*
[YAYIN] Miguel Sanz: Bir geçmiş olsun mesajı, ardından duyurumu geçeceğim. Sonra bu güzel söyleşinin sonuna gelelim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Başkan yardımcısı Janset Mackenzie, oğlu hastanemde koma altındaydı. Neyse ki bugün itibariyle gözünü açtı.
[YAYIN] Miguel Sanz: Buradan tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: İkinci sürpriz konu ise, son zamanlarda insanların çok alkol alarak karnını şişirdiğini fark ettim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Tarihi tam belli olmamakla beraber, birkaç gün sonra sağlık için koşacağız arkadaşlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Miguel Sanz: Bu koşunun sonuna elli bin dolar ödülü kendim koyacağım, sağlık için kendimizi yoracağız.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Ve elli bin dolar için. *güler*
[YAYIN] Miguel Sanz: Hahahah, haklısın. Elli bin dolar için koşuyorlar gibi gözükecek, aslında sağlıkları için çok öneml ...i.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bir güzel duyuru daha geldi.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Orada ben de sağlık için koşacağım.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Elli bin dolar için de tabii ki.
[YAYIN] Miguel Sanz: Senin için ödülü yetmiş bin yapıyorum, daha istekli olursun.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Fırsat buldukça soluğu, spor salonunda alıyorum zaten.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Herkese tavsiye ederim. Sağlıklı kalmak için koşun!
[YAYIN] Leonard Maxwell: Son birkaç dakikamız kaldı.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bu söyleşinin, bu kadar keyifli geçeceğini tahmin etmiyordum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: O yüzden son dakikalarımızı da değerlendirip izleyicilerimizden soru almak istiyorum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Miguel Sanz'a sorunuz veya söylemek istediğiniz bir şey varsa 2530773 numaralı hatta sms atabilirsiniz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Burada, canlı yayında merak ettiklerinizi aktaracağız.
[YAYIN] Leonard Maxwell: İsim vermek zorunda değilsiniz, dilediğiniz mesajı bize iletebilirsiniz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: *Telefonunu cebinden çıkarıp kontrol eder*
[YAYIN] Leonard Maxwell: Oh, bir izleyicimizden soru geldi bile.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Miguel Sanz'a sorum şu, bir günü nasıl geçiyor ve genelde nerelerde takılır, neler yapar?
[YAYIN] Leonard Maxwell: Diye sormuş izleyicimiz.
[YAYIN] Leonard Maxwell: *Sanz'a doğru merakla gülümseyerek bakar*
[YAYIN] Miguel Sanz: Eksiksiz, kaçırmadan her gün saat altıda uyanıyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Ardından şirketimde işlerimi halletmek üzere evden çıkıyor, şirketime geçiyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Finans departmanı üyelerimi biraz boğuyorum falan, bilirsiniz. *güler*
[YAYIN] Miguel Sanz: Oradan çıkıp işletmelerimin her birini teker teker ziyarete gidiyorum, kontrol ediyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Biten stoklar hakkında bizzat kendim bilgi topluyor, açılışlarında bulunuyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Saat öğleden sonra üç civarları tüm işlerimi bitirmiş, evime doğru yola koyuluyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Eğer aksi bir toplantım olmazsa, genelde saat altıdan sonra eşimle vakit geçirmeye çalışıyorum.
[YAYIN] Miguel Sanz: Hayatım iş üzerine kurulu anlayacağınız, çok şikayet alıyorum. Kendi babam dahil, onu ziyaret edemediğim için...
[YAYIN] Miguel Sanz: Bana çok kızıyor, ona da buradan selamlar olsun.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bay Sanz'ın bir gününü merak eden izleyicimiz umarım cevaptan tatmin olmuştur. *güler*
[YAYIN] Leonard Maxwell: Pekala, bir soru daha geldi ve bu, gerçekten güzel bir soru aslında. Bu, gerçekten önemli bir konu.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Son olarak bu soruyla yayınımızı bitirelim artık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Leonard Maxwell: Temple'da kiliseye ihtiyacımız var. En yakın kilise dört mahalle uzakta. Bay Sanz'ın bir planı var mı?
[YAYIN] Leonard Maxwell: İzleyicimiz, gerçekten dikkate değer bir konuya parmak basmış.
[YAYIN] Miguel Sanz: Bakın, bir iş imkânı doğdu. En basitinden, sözüm değerli dostuma...
[YAYIN] Miguel Sanz: Tanrı'nın evi, artık güzide Temple'a en kısa sürede gelecek. Bu konu hakkında, belediyeyle bizzat kendim görüşeceğim.
[YAYIN] Miguel Sanz: Değerli dostuma fikri için teşekkürler.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Evet değerli Vice Şehri sakinleri, bugün konuğumuz Miguel Sanz idi.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Kendisiyle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Güzel haberler aldık.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Merak ettiklerinizi cevaplandırdık.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bize katılan tüm arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bana güvenip Gündem Vice adı altında kendi konseptini sunmama izin veren değerli dostum ve patronum...
[YAYIN] Leonard Maxwell: Randolph Mitchell'e ayriyetten sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Ben, Leonard Maxwell.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Gündem Vice'ta, Miguel Sanz ile birlikteydik.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Bizi izlediğiniz için teşekkürler.
[YAYIN] Leonard Maxwell: Hepinize iyi akşamlar, hoşçakalın.
[YAYIN] Leonard Maxwell: * * Vice News - Gündem Vice Çıkış Jeneriği * *
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948284437274198016/1024299169143332864/Dark_Green_Tenets_of_Journalism_Infographic.png)
Lokum canavariymis 8)acılı lokum üretimine girdim, iyi para varmış öyle diyorlar
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1024406471829630986/unknown.png)
VİCE BELEDİYESİ OCEAN BAR'DA HALKLA BULUŞTU!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 28.09.2022 , Oliver Swanwood TARAFINDAN
27 Eylül 2022 gününde saatler 22:00'ı gösterdiğinde Ocean Bar'da Vice Şehri Belediyesinin düzenlediği anket etkinliğine halk tarafından yoğun ilgi vardı.
Başkan Alycia Kasparov ve yardımcısı Janset Mackenzie gibi Vice Şehrinin önemli isimleri de bu etkinliğe katılım sağladı. Etkinlikte Başkanvekili Bernadette Tiefenbruner'ın halk ile bizzat kendisi ilgilenmesi gözlerden kaçmadı.
Etkinlikte Başkan Yardımcısı Janset Mackenzie ve Bayan Bernadette Tiefenbruner ile Vice News ekibi bir röportaj gerçekleştirdi. Janset Mackenzie röportajda şunları söyledi:
"Katılım bizim için önemliydi; Elimizdeki verilere göre yeni dönem planlamalarına eklemeler yapacağız. Bizler, verilen görevi en iyi şekilde yapmak için buradayız. Burada Genel hizmet anlayışı başta olmak üzere yaptığımız sosyal programları ele alan bir anket düzenliyoruz. Yaz boyunca sayısız program gerçekleştirdik. Bu programların kış versiyonu için çalışmalar şimdiden başladı. Etkileşim bu yüzden oldukça önemli."
Janset Mackenzie, Meclis İle İlgili Önemli Bir Bilgi Verdi!
Vice Şehri Meclisi, uzun süredir aktivitelerine ara vermişti. Janset Mackenzie, Meclis ile ilgili yaşanan gelişmeyi sadece Vice News'a aktardı! Açıklama şu şekildeydi:
"Bildiğiniz üzere meclis içerisinde bağımsız üyeler bulunuyor. Bu üyeler şu anki yönetimde olan parti ile beraber karar aşamasını gerçekleştirmekte. Yeni bir düzenleme ile meclis bağımsız üyelerimizde yeniliğe gitme kararı aldık ve revize ettik. Buna ek olarak Vice Şehri Belediyesi'nin sayfasındaki başvuru formunu doldurup, bağımsız üye olabilirsiniz." ifadelerine yer verdi.
Evli Çiftler İçin Zorunlu SMA Testi Gelişmesi!
Vice News'ın gerçekleştirdiği röportajda Belediye tarafından verilen Evli Çiftler İçin Zorunlu SMA Testi sözü için Janset Mackenzie, bu kararın meclisten geçeceğini, mecliste tartışılacağını söyledi.
Röportajda halktan sorulara da yer verildi!
Etkinlik alanında sorulan "Vice Şehri Belediyesi'nin geliştirilmesi gereken bir yönü olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Bayan Bernadette Tiefenbruner:
"Şahsi fikrimce, bir süredir belediye organlarına ulaşılamadığına dair bir imaj bulunuyor. Bunu birçok vatandaşımızdan geri dönüt olarak aldık, bunu gerekli yönetim kurulumuz ile görüştük. Her zaman olduğu gibi bu sorunların alınması ve gerekli çözüm yollarının ulaştırılmak için kesinlikle bu etkinliklerin çoğalması bizim için önem arz ediyor" dedi.
Ankette şu sorular yer aldı:
1-Vice Şehri Belediyesi'ne bir ile on arasında bir sayı verseydiniz kaç verirdiniz?
2-Vice Şehri Belediyesi'nin düzenlediği ve sizin de katılımcı olduğunuz en son etkinlik neydi? Etkinlikten memnun kaldınız mı?
3-Vice Şehri Belediyesi'nde eksik bulduğunuz, geliştirilmesini veya şikayetlerinizi nelerdir?
Sizin bu sorulara cevaplarınız neler? Yorumlarda bize belirtin!FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/627609603311665163/1024474510117830727/samp_27_09_2022_22_24_37.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/627609603311665163/1024485296949170266/samp_27_09_2022_22_38_41.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORRandolph Mitchell & Oliver SwanwoodHABEROliver SwanwoodKAMERARandolph Mitchell & Julya YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Basın aracının yanında çıkmışım keşke haber verseydin poz verirdim.Öncelikle güzel dileklerin ve görüşlerin için ayrıca teşekkür ederim. Rol görüntüleri meşguliyetim ve pek fazla zaman ayırmak istemediğimden kaynaklı biraz kesip ve kopuk paylaşım sürdürüyor. Bunun adına en yakın zamanda belirli bir düzene geçmeyi planlıyorum, tekrar teşekkürler. Rollerde görüşmek dileğiyle. Güzel bir gün geçir.
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://i.hizliresim.com/hmrctvq.jpg)
BİR SAAT İÇİNDE İKİ POLİS CİNAYETİ!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 30 EYLÜL 2022, CUMA, RANDOLPH MITCHELL TARAFINDAN
Jesse Altena'nın Ölümü
Vice Şehri için 30 Eylül günü, en üzücü günlerden birisi oldu. Kullan-at türündeki bir telefon ile acil çağrı merkezine yapılan arama, tüm polis birimlerini harekete geçirdi. İhbarın ardından Palomino Creek bölgesinde bulunan dağlık araziye giden polis ekipleri, Memur Jesse Altena’yı ağır yaralı olarak buldu. Yapılan tüm müdahaleler sonuç vermedi ve genç polis memuru Jesse Altena olay yerinde yaşamını yitirdi. Memur Altena'nın etrafında bulunan boş kovanlar, olayın bir cinayet olup olmaması konusundaki şüpheleri ortadan kaldırdı.
Olaya ilişkin Vice News'ın alandan gerçekleştirdiği canlı yayına katılıp açıklamada bulunan bulunan bir VCPD memuru şöyle konuştu:Alıntı“Bir kullan-at telefondan ihbar aldık ve geldiğimizde Memur Jesse Altena'yı kaybettiğimizi anladık. Bir kiralık araç ve üzerinde bir kanlı peçete çıktı, yerde ise sayısız kovan var. Araştırmaları dedektif büro ekipleri halledecek, verebileceğim bilgi şu an bu kadar, teşekkür ederim.”
Fakat edindiğimiz bilgiler, Jesse Altena'nın kaza süsü verilerek kaçırıldığı ve dağda bir ağacın önünde kafasına silahla üç el ateş ile vurularak öldürüldüğü yönünde. Vice News ekibi olarak orada yaptığımız incelemelerde bir peçete ve kiralık bir Greenwood markalı araç gözümüze kesin olarak çarptı.
Nohit Nytyambar'ın Ölümü
Yaşanan bu talihsiz olayın meydana geldiği noktadan canlı yayınla detayları aktardığımız sırada polis birimlerine ait telsize bir cinayet anonsu daha yansıdı. Polis ekipleri ile birlikte ikinci cinayetin yaşandığı noktaya giden Vice News ekibi, Las Venturas çöllerinde bir işletmenin içerisinde Memur Rohit Nytyambar cansız bedeni ile karşılaştı. Edindiğimiz bilgiler, Memur Rohit Nytyambar'ın da kaçırıldığı ve Las Venturas'ta bulunan eski bir işletmeye götürüldüğü ve orada kendisine çok acı işkencelerin yapıldığı yönünde. Vice News olarak alana girdiğimizde memurun üzerinde işkence izlerine rastladık.
Olay yerinden yapılan canlı yayına katılan VCPD memuru, cinayet hakkında kamuoyuna açıklamalarda bulundu;Alıntı“Departmanımız adına iyi bir gün olduğu söylenemez. İki tane memurumuzu eş zamanlı bir şekilde kaybettik, bu durum bizim için fazlasıyla kötü. Olay yeri dedektifleri tarafından kapsamlı bir inceleme başlatılacak, gerekli incelemeler sonunda olayın bilgisine erişebileceğiz, şuan için detaylı bir bilgimiz bulunmamakta.”
Polis Dedektifleri Geçmişte Cinayet İşleyen ve Bu Tarz Federal Suça Karışan Kişilerden Şüpheleniyor!
VCPD Dedektif Büro tarafından araştırmalar sürüyor. Dedektifler, geçmişte cinayet işleyen ve bu tarz federal suça karışan kişilerden şüpheleniyor. Şehirde polisler, gün boyu sert prosedürlere geçti ve şehir genelinde önlemleri sıklaştırdı. Bir çok bölgeye ek kuvvetler yönlendirilerek bazı şüpheli görülen yerlere baskın yapıldığı da elimize geçen bilgiler arasında yer alıyor. Bir saat içinde yaşanan iki polis ölümü, şehri derinden sarstı... Bunun devamının yaşanmaması en büyük temennimiz.FOTOGALERİ
(https://i.hizliresim.com/hueeexr.png)
(https://i.hizliresim.com/hoabpmx.png)
(https://i.hizliresim.com/5ghl6nu.png)
(https://i.hizliresim.com/g4xclat.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORRandolph MitchellHABERRandolph Mitchell & Karl EvansKAMERAHenry Dunkirk & Leonard MaxwellTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
:sampanya:(https://cdn.discordapp.com/attachments/938150165800423495/1025776726640435220/ssedit.jpg)
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://i.hizliresim.com/hmrctvq.jpg)
BİR SAAT İÇİNDE İKİ POLİS CİNAYETİ!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 30 EYLÜL 2022, CUMA, RANDOLPH MITCHELL TARAFINDAN
Jesse Altena'nın Ölümü
Vice Şehri için 30 Eylül günü, en üzücü günlerden birisi oldu. Kullan-at türündeki bir telefon ile acil çağrı merkezine yapılan arama, tüm polis birimlerini harekete geçirdi. İhbarın ardından Palomino Creek bölgesinde bulunan dağlık araziye giden polis ekipleri, Memur Jesse Altena’yı ağır yaralı olarak buldu. Yapılan tüm müdahaleler sonuç vermedi ve genç polis memuru Jesse Altena olay yerinde yaşamını yitirdi. Memur Altena'nın etrafında bulunan boş kovanlar, olayın bir cinayet olup olmaması konusundaki şüpheleri ortadan kaldırdı.
Olaya ilişkin Vice News'ın alandan gerçekleştirdiği canlı yayına katılıp açıklamada bulunan bulunan bir VCPD memuru şöyle konuştu:Alıntı“Bir kullan-at telefondan ihbar aldık ve geldiğimizde Memur Jesse Altena'yı kaybettiğimizi anladık. Bir kiralık araç ve üzerinde bir kanlı peçete çıktı, yerde ise sayısız kovan var. Araştırmaları dedektif büro ekipleri halledecek, verebileceğim bilgi şu an bu kadar, teşekkür ederim.”
Fakat edindiğimiz bilgiler, Jesse Altena'nın kaza süsü verilerek kaçırıldığı ve dağda bir ağacın önünde kafasına silahla üç el ateş ile vurularak öldürüldüğü yönünde. Vice News ekibi olarak orada yaptığımız incelemelerde bir peçete ve kiralık bir Greenwood markalı araç gözümüze kesin olarak çarptı.
Nohit Nytyambar'ın Ölümü
Yaşanan bu talihsiz olayın meydana geldiği noktadan canlı yayınla detayları aktardığımız sırada polis birimlerine ait telsize bir cinayet anonsu daha yansıdı. Polis ekipleri ile birlikte ikinci cinayetin yaşandığı noktaya giden Vice News ekibi, Las Venturas çöllerinde bir işletmenin içerisinde Memur Rohit Nytyambar cansız bedeni ile karşılaştı. Edindiğimiz bilgiler, Memur Rohit Nytyambar'ın da kaçırıldığı ve Las Venturas'ta bulunan eski bir işletmeye götürüldüğü ve orada kendisine çok acı işkencelerin yapıldığı yönünde. Vice News olarak alana girdiğimizde memurun üzerinde işkence izlerine rastladık.
Olay yerinden yapılan canlı yayına katılan VCPD memuru, cinayet hakkında kamuoyuna açıklamalarda bulundu;Alıntı“Departmanımız adına iyi bir gün olduğu söylenemez. İki tane memurumuzu eş zamanlı bir şekilde kaybettik, bu durum bizim için fazlasıyla kötü. Olay yeri dedektifleri tarafından kapsamlı bir inceleme başlatılacak, gerekli incelemeler sonunda olayın bilgisine erişebileceğiz, şuan için detaylı bir bilgimiz bulunmamakta.”
Polis Dedektifleri Geçmişte Cinayet İşleyen ve Bu Tarz Federal Suça Karışan Kişilerden Şüpheleniyor!
VCPD Dedektif Büro tarafından araştırmalar sürüyor. Dedektifler, geçmişte cinayet işleyen ve bu tarz federal suça karışan kişilerden şüpheleniyor. Şehirde polisler, gün boyu sert prosedürlere geçti ve şehir genelinde önlemleri sıklaştırdı. Bir çok bölgeye ek kuvvetler yönlendirilerek bazı şüpheli görülen yerlere baskın yapıldığı da elimize geçen bilgiler arasında yer alıyor. Bir saat içinde yaşanan iki polis ölümü, şehri derinden sarstı... Bunun devamının yaşanmaması en büyük temennimiz.FOTOGALERİ
(https://i.hizliresim.com/hueeexr.png)
(https://i.hizliresim.com/hoabpmx.png)
(https://i.hizliresim.com/5ghl6nu.png)
(https://i.hizliresim.com/g4xclat.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORRandolph MitchellHABERRandolph Mitchell & Karl EvansKAMERAHenry Dunkirk & Leonard MaxwellTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1003285535881703455/1026150287133651006/2.png)
Aşağıdan itibaren kopyalayın.Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://i.hizliresim.com/hrjzzyp.png) (https://www.hizliresim.com/hrjzzyp)
Marlene Weingard Son Yolculuğuna Uğurlandı
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 02.10.2022 - Karl EVANS
Dramatik bir çocukluk döneminin ardından ‘Marley’ takma ismiyle kısa sürede ünü yakalayan rap sanatçısı Marlene Weingard, çok sayıda katılımcının eşliğinde bugün Vice Mezarlığı’na son yolculuğuna uğurlandı. Genç sanatçının ani ölümü hayranlarını derinden sarstı.
Geçtiğimiz günlerde hakkında yapılan, ‘Marley, ölüm tehlikesi sebebiyle rap'i bıraktı’ haberinin ardından, bir televizyon programına konuk olan ünlü sanatçı, iddiaları reddetmişti. Program sırasında kullandığı ifadeler adeta bir savaşın içerisinde olduğunu işaret etmiş, ortalığı alevlendirmişti. Programın yayınlanmasının ertesi gününde Melody DePalma, Marley’in silahlı bir saldırı sonucunda yaşamını yitirdiğini kamuoyuna duyurdu. Marley ölümünden önce kuruculuğunu yaptığı Realtime ile yollarını ayırmış, yerini Melody DePalma’a devretmişti.
Marlene Weingard (Marley), yakın dostu Milena Silvia (milena666) ile lüks otomobiliyle seyir halindeyken, bir grup tarafından silahlı saldırıya uğradı. Hareket halindeki halindeki aracın sürücü koltuğunda bulunan Marley, vücuduna isabet eden kurşunlar nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Marley ve Milena, olay yerinde hayatını kaybetti. Saldırıyı düzenleyenler hakkında detaylı bir bilgi henüz edinilmemiş olsa da, geçtiğimiz haftalarda Marley'e yönelik silahlı saldırıda bulunan grup olduğu iddialar arasında yer alıyor.
Yağmur Kalabalığa Engel Olmadı!
2 Ekim günü Vice Şehri Havalimanı’na helikopter ile getirilen Marlene Weingard’ın cansız bedeni, cenaze töreni için Temple Mezarlığı’na nakledildi. Marley’in cenaze töreni için hayranları sağanak yağmura aldırış etmeden Temple mezarlığına akın etti. Tören öncesinde tüm şehir genelinde etkisini gösteren yoğun yağış, cenaze defnedilene kadar devam etti. Ayrıca cenazeye katılanlar arasında bazı ünlü isimler göze çarparken, sevenlerinin Marley hakkında yaptığı konuşmalar tüm katılımcıları derinden etkiledi.
(https://i.hizliresim.com/jlrna5x.png) (https://www.hizliresim.com/jlrna5x)
Realtime Studio’nun kurucuları arasında yer alan Marley’in, ölümünden kısa bir süre önce yönetim kurulundaki yerini devrettiği Melody DePalma, tören sırasında üzüntüsünü paylaştı;
“ Şu anda burada, Marlene'in yetiştirdiği insanlardan birisi olarak hem de, Realtime Company'in yeni Yönetim kurulu başkanı olarak bulunuyorum. Ama iki kısımda da emin olduğumuz tek nokta, onun emek verdiği, yıllarca uğraştığı bu kalenin yıkılmasına hiçbir izin vermeyeceğiz. Realtime Company, Marley'i hiçbir zaman unutmayacak... Diğer kişileri andığımız gibi Melanie, Joachim ve Eva. Marley'i de anacağız. Buradayız ve her zaman ki gibi güçlüyüz. Bu güne katılan herkese teşekkür ederim.”
(https://i.hizliresim.com/m3wciyw.png) (https://www.hizliresim.com/m3wciyw)
Marlene "Marley" Weingard Kimdir?
Marlene Weingard, ya da sahne adıyla 'Marley', özellikle Florida'da oldukça ünlü bir rap sanatçısıydı. Ayrıca Realtime Studio'nun kurucularından olan Marley, 10 Mart 1992 tarihinde, Almanya'nın Berlin şehrinde doğdu. 12 yaşına kadar Almanya'nın çeşitli şehirlerinde yetiştirme yurdunda kalan Marley, 12 yaşında ailesi tarafından yurttan alındı.
İlk defa 14 yaşında 030 Studio üzerinden kendi parçalarını yayınladı. 16 yaşında çıkardığı albüm, Almanya'da büyük ses getirirken, ününe ün kattı ve başarısı nedeniyle ödüle layık görüldü.
- GEMA Müzik Yazarı (2019)
- GEMA Fred Jay Ödülü (2019)
- Altın Plak 16 Albümü (2019)
- Platin Plak 16 Albümü (2020)
- GEMA Fred Jay Ödülü (2020)
- Platin Plak Melodrama (2021)
- GEMA Müzik Yazarı (2021)
- Vice Ses Ödülü (2021)
- Altın Plak - Rapstar (2022)
- Platin Plak - Rapstar (2022)
- GEMA Fred Jay Ödülü (2022)FOTOGALERİ
(http://Fotoğraf linki bırakın.)
(http://Fotoğraf linki bırakın.)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORKarl EVANS - David EDWARDHABERLeonard MAXWELL - Julya YALENCHKAKAMERAJulya YALENCHKATüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
efsaneler efsanesi, aslan julya! :ogüzellerin güzeli, ışıldayan astra!
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://i.hizliresim.com/pi0udvi.jpg)
2022 ORGANİZE SUÇ DAVASINDA ÜÇÜNCÜ DURUŞMA 7 EKİM CUMA GÜNÜ YAPILACAK
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 6 EKİM 2022
Vice Şehrinde her yıl bir Organize Suç Davası görmeye alıştık. 2022 yılının Organize Suç Davasının ilk duruşması 11 Haziran 2022 gününün akşam saatlerinde gerçekleşmişti. Davada terörizm suçuyla yargılanan iş insanı Robert Castucci ve RONIN grubunun solisti ve VFC Şampiyonu Caine Blackhand yargılanmıştı. Yüzü geçik insanın katıldığı bu dava, Vice News ekranlarından yüzde yüz canlı bir şekilde yayınlanmıştı ve internet sitemizden haberi yayınlanmıştı.
Bu davanın sonucunda Robert Castucci'nin davasının bir sonraki duruşmaya ertelenmesinin ve bu sürece kadar şehir dışına çıkmama yasağına ve bu süreye kadar tüm malvarlığının araştırılmasına karar verilmişti.>>11 Haziran 2022 Tarihli Davanın Haberine Gitmek İçin Tıklayınız<< (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=131180.0)
Ve şimdi tarihler 7 Ekim 2022'yi gösterdiğinde Robert Castucci'nin tekrardan yargılanacağı Organize Suç Davasının üçüncü duruşması gerçekleştirilecek. 7 Ekim 2022 Cuma gününde saatler 21:00'ı gösterdiğinde Vice Şehri Adalet Sarayında yapılacak bu davada 11 Haziranda yapılan ilk duruşmadan bugüne kadar yaşananların ele alınması planlanıyor.
Özellikle 30 Eylül gününde yaşanan VCPD Memurları Jesse Altena ve Rohit Nytyambar cinayetleri ile ilgili Robert Castucci ve Pakrad Kasparov'a ait olduğu tespit edilen mermi kovanları ve Little Fierro bölgesine yapılan baskınların konuşulması beklenen konular arasında yer alıyor.>>BİR SAAT İÇİNDE İKİ POLİS CİNAYETİ! Haberine Gitmek İçin Tıklayınız<< (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=137445.0)
Bu dava sonucunda neler olacak? Robert Castucci tutuklanacak mı? Polis cinayetleri ile adı geçen diğer isimler hakkında bir işlem başlatılacak mı? Geçmişte cinayet işleyen ve bu tarz federal suça karışan kişiler için ayrı bir Organize Suç Davası görülecek mi? Bunlar büyük merak konusu olurken gözler 7 Ekim Cuma günü gerçekleşecek 2022 Organize Suç Davasının üçüncü oturumuna çevrildi...
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985303181040955402/unknown.png)
TERÖRİZM DAVASINDA KARAR AÇIKLANDI!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 12 HAZİRAN 2022, PAZAR, RANDOLPH MITCHELL TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice Şehri Terörizm Davası, 11 Haziran 2022 gününün akşam saatlerinde gerçekleşti. Davada terörizm suçuyla yargılanan iş insanı Robert Castucci, Jackie Bucco ve RONIN grubu solisti Caine Blackhand, mahkeme salonuna Yüzbaşı Leonardo Brooks ve Teğmen Ronald Connacher eşliğinde geldiler. Yargıç William Ronsfield öncülüğünde gerçekleşen bu davaya ilgi fazlasıyla büyüktü. Yüzü geçik insanın katıldığı bu dava, Vice News ekranlarından yüzde yüz canlı bir şekilde yayınlandı. Davadan önce Yargıç William Ronsfield, davaya katılan şahısların İncil'e el basarak doğruları söyleyeceğine dair yemin etmelerini istedi ve bu gerçekleşti.
Ardından savcılık tarafından yargılanan kişilerin suçları okundu, Robert Castucci ve Jackie Bucco'nun Terör Örgütü kurma suçundan, Caine Blackhand'in ek olarak terörizme yardım ve yataklık etme suçundan yargılanacağı söylendi.
Savcıların ardından söz VCPD tarafındaydı ve Sonny Blanchard bir konuşma gerçekleştirdi. Blanchard, 3 Mart 2020 tarihinden itibaren Kasparov Suç Örgütü ile yaşanan çatışmaların raporlarını sundu.
Ardından yargıç, sözü Robert Castucci'ye verdi. Castucci, kendisine yapılan suçlamaları kabul etmedi, Kasparov ile yapılan savaşın bir ekonomik savaş, rekabet işi olduğunu savundu. Castucci, bu durumu "Kasparov'un bizden özenerek açtığı Ermeni-Amerikan Sendikası ile rekabet içerisinde olamaz mıyız?" şeklinde savundu. Ardından gerekli detaylara inildi ve savunmalar gerçekleştirildi.
Bu durumun ardından savcı Darrell Mashburn, yargıca taleplerini iletti: "Sayın yargıç, Jackie Bucco'nun müebbet hapis cezası almasını ve İtalyan-Amerikan İşçi Sendikası'nın kapatılmasını, Caine Blackhand'in de yardım ve yataklık suçundan bin gün hapis cezası almasını ve aynı şekilde Robert Castucci'nin de müebbet hapise çarptırılmasını talep ediyoruz."
Bu talepten sonra söz hakkı Jackie Bucco'ya verildi, kendisi Robert Castucci ve Caine Blackhand ile dostluğunu ve iş ortaklığını anlattı. "Robert Castucci ile uzun yıllara dayalı dostluğumuz, iş ortaklığımız var. Sendika'nın bu tarz işlerde kullanıldığına dair bir kanıtı yoktur. Görüntülerde birçok kişinin elinde silah var. Bahsi geçen kişiyi benim vurduğuma dair bir kanıt yok. O bölgede amacım kendimi savunmaktı."
Jackie Bucco'dan sonra söz hakkı Caine Blackhand'deydi: "Saldırıya uğrayan Jackie Bucco'yu yerde gördüm, onu kavradım ve aracıma taşıdım. Direksiyonu Little Fierro'ya kırdım. Kimse kusura bakmasın, hiçbir devletin yasaları bir insanın hayati tehlikesinden önemli değil. Kimsenin kafasında da "Federal Ajanı Vurdum!" yazmıyor. Kaldı ki kati suretle düşünmüyorum, bu adamlar iş adamı, bu ülkeye para kazandırıyorlar, bu ülkenin ekonomisine katkı sağlıyorlar, silah taşımakla onları suçluyorsunuz, 2017 itibariyle Amerika Birleşik Devletleri'nde sivil silahlanmanın oranını biliyor musunuz? **bağırarak**HER YÜZ KİŞİDE YÜZ YİRMİ ADET SİLAH VAR! Bu adamlar bu şehirde iş yapmak için tutunmaya çalışıyorlar, tehdit alıyorlar ve 7/24 koruma sağlanmıyor. Yargınızı yaparken bu gibi istatistiklere dikkat etmelisiniz, adalet sizden gelecek. "
Savunmalardan sonra yargıç, jüri üyelerini yanına çağırdı ve bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeden sonra karar açıklandı. Karar şu şekilde:
Caine Blackhand, 1000 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Jackie Bucco, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Robert Castucci için ise davası bir sonraki duruşmaya ertelendi, bu sürece kadar şehir dışına çıkmama yasağına ve bu süreye kadar tüm malvarlığının araştırılmasına karar verildi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299239829659648/samp_11_06_2022_21_58_37.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299239322157116/samp_11_06_2022_21_58_31.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299238852382790/samp_11_06_2022_21_53_08.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299242312683611/samp_12_06_2022_00_34_53.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/985299244174954546/samp_12_06_2022_00_37_42.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/vicenews)'dan takip et! (https://i.hizliresim.com/3l4jqrh.jpg)EDITORR. MitchellHABERR. MitchellKAMERAHugh Statham & Jack Leavigne & Madelyn Caron & Julya Yalyenchka & Sheila McGray[/td][/tr][/table]Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1025480953759547482/1026590921699110912/clipboard1-horz.jpg)
ŞOK OLAY! POLİS CİNAYETLERİNDE ROBERT CASTUCCI VE PAKRAD KASPAROV'UN PARMAK İZLERİNE RASTLANDI!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 3 EKİM 2022
30 Eylül gününün Vice Şehri için en üzücü günlerden olduğunu belirtmiştik. 30 Eylül'de Jesse Altena ve Rohit Nytyambar adlı iki VCPD memurunun hayatını kaybettiğini aktarmıştık. Buraya tıklayarak haberimizi okuyabilirsiniz. (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=137445.0) Kullan-at türündeki bir telefon ile acil çağrı merkezine yapılan arama, tüm polis birimlerini harekete geçirmişti. İhbarın ardından Palomino Creek bölgesinde bulunan dağlık araziye giden polis ekipleri, Memur Jesse Altena’yı ağır yaralı olarak bulmuştu.
Bunun yanı sıra aynı gün bu talihsiz olayın meydana geldiği noktadan canlı yayınla detayları aktardığımız sırada polis birimlerine ait telsize bir cinayet anonsu daha yansımıştı. Polis ekipleri ile birlikte ikinci cinayetin yaşandığı noktaya giden Vice News ekibi, Las Venturas çöllerinde bir işletmenin içerisinde Memur Rohit Nytyambar cansız bedeni ile karşılaşmıştı. Bu anlar Vice News ekranlarından canlı bir şekilde aktarılmıştı.
Robert Castucci ve Pakrad Kasparov'un Cinayetlerle İlgisi Ne?
O gün yaşanan iki cinayette de polis dedektiflerinin geçmişte cinayet işleyen ve bu tarz federal suça karışan kişilerden şüphelendiğini de belirtmiştik. Bu şüphelere yönelik araştırmalarını sürdüren VCPD Dedektif Büro ekipleri, cinayetlerin yaşandığı bölgelerde herkesin dikkatini çeken boş silah kovanlarını dikkatle araştırmaya başladı. Ve bu araştırmalar çok ciddi ve önemli sonuçlara sebebiyet verdi.
VCPD Dedektif Büro'nun araştırmaları sonucu Memur Jesse Altena cinayetinde kullanılan mermilerin Robert Castucci'ye, Memur Rohit Nytyambar cinayetinde ise Pakrad Kasparov'a ait olduğu ortaya çıktı!
Şehrin tanınan iş insanlarından olan bu iki isim bu büyük şokla karşı karşıya kalmış durumda. Bu cinayete neden karıştılar? VCPD'nin bu araştırmaları sonucunda kendileri hakkında bir yakalama kararı çıkartılacak mı? Geçmişte Organize Suç Örgütü davalarında yargılanan bu iki isime tekrardan mı yargı kapısı açılacak? Bunlar büyük merak konusu olurken, devlet memurunu kasten öldürmek suçlamasına yardım ve yataklık eden kişilerin soruşturmaları da sürmekte. Vice Şehrinde birbirinden ilginç olaylar yaşanmaya devam ediyor. Önümüzdeki süreçte Vice Şehrinin iş dünyasını karışık günler bekliyor gibi...FOTOGALERİ
(https://i.hizliresim.com/hmrctvq.jpg)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1028410605390012496/samp_08_10_2022_23_49_49.png)
ORGANİZE SUÇ DAVASI SONUCUNDA ROBERT CASTUCCI MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 8 EKİM 2022
11 Haziran 2022 tarihinde başlayan 2022 Vice Şehri Organize Suç Davasının üçüncü duruşması 8 Ekim 2022 tarihinde Perishing Square'da bulunan Vice Şehri Mahkeme Salonunda gerçekleşti. Davanın ilk duruşmasında terörizm suçuyla yargılanan Robert Castucci ile ilgili alınan karar, yargı sürecinin üçüncü duruşmaya ertelenmesiydi. O üçüncü duruşma, Vice News, Newstand, Golden Palm Media ve Hot News'ın ortak canlı yayınıyla tüm Vice Şehrine aktarıldı.
Mahkeme salonuna Teğmen Ronald Connacher ve Çavuş Timur Aferdita eşliğinde gelen Robert Castucci'nin yargılandığı bu davayı yöneten Yargıç William Ronsfield, davaya katılan şahısların İncil'e el basarak doğruları söyleyeceğine dair yemin etmelerini istedi ve bu gerçekleştikten sonra sözü Eyalet Savcısı Steven McGregor aldı. Steven McGregor, Robert Castucci'ye yönelik oluşturulan dosyayı aktardı. Dosyanın ilk cildinde Robert Castucci'nin silahlı bir terör örgütü kurduğunu, bu örgütün Las Venturas çevresinde yirmiye yakın VCPD memurunun yaralandığı olay, bu olay sonucunda yirmiye yakın İtalyan-Amerikan uyruklu kişinin tutuklandığı ve bu durumun davanın ilk duruşmasından sonra yaşandığı iddiaları ilgi çekti.
Savcı McGregor'un söylemlerinden sonra sözü Robert Castucci aldı. Robert Castucci'nin savunmasında önemli noktalar şu şekilde:Alıntı"Bizim her şeye savunmamız var. O konuda problem olmasın. Altmış beş kişinin bulunduğu ortamdı sanırım, o şekilde hatırlıyorum. Orada bulunduğum doğrudur, sıktığıma ve ateş açtığıma dair bir kanıtınız bulunmakta mı? El Corona'daki hispanik ağırlıklı suç organizasyonunun üyeleri tarafından esir alındım, silah zoruyla böyle bir teşebbüsüm oldu. Tehdit altına alındım ve bunu silah zoruyla yapmak durumunda kaldım. O güne dönerseniz İtalyan-Amerikan kökenli kişiler yerine İspanyol ağırlıklı nüfusun tutuklanma sürecinde daha fazla olduğunu göreceksiniz. "
Bu söylemlerden sonra VCPD'den Dedektif Çavuş Daniel Patruzzo söz aldı ve Robert Castucci'nin söylemlerini şu şekilde değerlendirdi:AlıntıRobert Castucci, İtalyan-Amerikan etniklerini barındıran ve organize suç örgütü ekibi ile 26 Temmuz tarihinde Downtown Pasajında müttefik-i boyutta yaptıkları işbirliği neticesinde gerçekleşen toplantıda Gervasio Casillas ve Cesar Enrique görüntü nitelikleri ile doğrulandı. Robert Castucci, ilgili azınlıklar ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle silahlı olarak azınlık popülasyonu oluşturmuş ve memurlara karşı kasti öldürme girişiminde bulunmuştur.
Çavuş Daniel Patruzzo'nun söylemlerinden sonra Yargıç Ronsfield, sözü tekrardan Robert Castucci'ye verdi. Robert Castucci, bu söylemlerle ilgili şu şekilde konuştu:AlıntıAdlandığın Gervasio Casillas ve Cesar Enrique'yi bu salon içerisinde görmüyorum. Ama, bunu onlara da bu mahkeme eşiğinde sorabilirsin ki, onlar tarafından "esir" alınarak bu sürece giriş sağladım. Eskiden onlarla işbirliği yaptığım doğrudur, evet. Ama bu... 12 Temmuz eşiğinden önce olmaktadır. Eğer süreci sıkı takip ediyorsan, onlarla sorunumun olduğunu ve 2 Haziran günü Little Fierro'ya yaptıkları saldırıyı da notların arasına almışsındır. İspanyol ağırlıklı nüfusun beni esir alarak "polise ateş açmama" durumunda kafama silah dayadıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.
Konuşmalar devam ederken Yargıç William Ronsfield, dava ile alakalı sıcak bir gelişmenin yaşandığını söyledi. Bu davanın organize suç davası olması nedeniyle duruşma anına kadar üçüncü kişilerle paylaşılmayan bilgiler eldeydi, duruşma anında bu bilgiler açıklandı. Açıklamak üzere VCPD'den Çavuş Timur Aferdita söz aldı. Çavuş Aferdita, şöyle konuştu:Alıntı30 Eylül'de polis memuru Jesse Altena, görevinin başındayken vuruldu. İncelemeleri yapıldı ve yapılmaya devam etmekte. Kamera kayıtları, ses kayıtları, eyalet giriş-çıkışlarının her biri kontrol edildi. Memur Jesse Altena cinayetinde kullanılan silahtan çıkan mermiler direkt olarak geçmişte kullanılan kovanlar eşleşti ve eşleşme sonucunda mermilerin Robert Castucci'ye ait olduğu ortaya çıktı. Buna ek olarak memur Jesse Altena'nın yanı başında bulunan pembe beyaz Greenwood araç içerisinde incelemeler sonucunda Robert Castucci'ye ait parmak izi sonuçları ortaya çıktı. O saatte incelenen kayıtlarda hiçbir şekilde Robert Castucci'ye rastlanmadı ve direkt olarak Palomino Creek bölgesinde bulunduğu ve polisi öldürdüğü kanıtlandı. Parmak izi sonuçları ve mermi kovanları direkt olarak Robert Castucci'yi göstermektedir.
Çavuş Aferdita'nın bu cinayetle ilgili açıklamasından sonra sözü sinirli bir hale bürünen Robert Castucci aldı. "Böyle saçmalığa sessiz mi kalınır?" diye söze başlayan Castucci'nin açıklamalarından kesitler şu şekilde:AlıntıBu hangi IQ seviyesine eş değer bilmiyorum ama ortada Pakrad Kasparov'un parmak izinin değdiği silah var. Onun düşmanı olan Robert Castucci'nin de ne kadar gariptir ki mermilerde parmak izi var. Buna inanan bu salonda kaç IQ eksiği olan dostumuz var? Gerçekten bunu merak ediyorum. İki azılı düşman, birbiriyle olan düşmanlığı bitirecek ve polis öldürecek. Biri silahı sağlıyor, diğeri mermileri. Buna üç yaşındaki çocuk bile kahkaha atar. Bu iddiaları tamamen reddediyorum. Yaklaşık üç haftadır Little Fierro'daki evimden dışarıya adımımı atmamaktayım. Madem bu kadar adamım ve suçlamalarım var... neden bunu kendim yapayım ki? Bahsettiğiniz polisi tanımıyorum. En kötü gider birine yaptırırım. Görüntülerde gözükmüyorum. Parmak izi iddiaları da asılsız, benimle bir bağlantısı yok.
Savunmalardan sonra yargıç, jüri üyelerini yanına çağırdı ve bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeden sonra karar açıklandı. Karar şu şekilde:
Robert Castucci, davanın güvenliği şüphe dışı kanıtlanmış olgu taşıması ve suç örgütü kurmak, diğer suç örgütü liderleriyle ortaklık kurması kapsamında Vice Mahkemesi kararınca 1.23 Ruhsatsız Silah Bulundurmak, 1.4 Kolluk Kuvetlerine Karşı Saldırı, suçlarına ek olarak, 3.1 Silahlı veya Silahsız Terör veya Suç Örgütü Kurmak ve üye olmak suçlarından "müebbet hapis cezasına" çarptırılmasına karar verilmiştir. 2022 Organize Suç Davası kapatılmıştır.
Bu karardan sonra Robert Castucci Timur Aferdita ve Teğmen Connacher tarafından kelepçelenerek eyalet hapishanesine gönderildi. O sırada bir arbede yaşansa da Robert Castucci sorunsuz bir şekilde hapishaneye gönderildi. Bu dava sonucunda Vice Şehrini neler bekliyor? Robert Castucci'den sonra polis cinayetlerinde adı geçen diğer kişilerle ilgili bir dava yolu görünecek mi? Bunlar büyük merak konusu.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1028410604664393850/samp_08_10_2022_22_34_17.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1028410605016719360/samp_08_10_2022_22_46_10.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
hayaller ve ruyalar yasanacakların bildiricisidir.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1008875785421078568/1029499841040089138/2.png)
favori legal(steve mcwayneden sonra)Fav!
PART2 yolda....Julya "JULY" YalenchkaTarihler 29.07.2001'i gösterdiğinde gece saatlerinde dünyaya gözlerini açan Julya Yalenchka, ailenin tek kız çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Sawa Yalenchka sıfırdan kurduğu ve inşasına kadar yer aldığı Yalenchka M&D şirketinde kurucu pozisyonunda yer almıştır. Babası uzun yıllar sonucu tek hayali olan modacılık şirketini faaliyete geçirmesi ile birlikte, açılışı ile beraber problemler getirmesi ailenin huzurunun kaçmasına neden olacaktır.Sawa uzun yıllar sonucu hayalini kurduğu şirketi artık yavaş yavaş büyütmek ve ekonomik anlamda daha rahat olabilmek adına her çarşamba şansına güvenen ve bunu paraya dönüştürmek isteyen Sawa bir kumarhane gecesi baskına uğrayacağından haberi dahi yoktu. SWAT ekipleri kumarhaneyi bastıktan hemen sonrasında masada bulunan bütün paraları çantasına yükleyerek kaçmayı tercih etmiş ve oracıkda yakalanmıştır. Julya henüz 6 yaşındayken babasının parmaklıkların arkasında olduğunu dahi bilmiyordu. Annesi Irina Yalenchka bu durumdan haberdi; aslına bakarsanız Sawa'yı ihbar edende oydu...(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/988724006838489088/FEDERAL_1.png)Gerçeklerin Yüze Vurma VaktiNasıl? Neden? Irina çok uzun zamandır Sawa'nın kumarhane gecelerinde hayatının büyük bir vaktini geçirdiğini çok iyi biliyordu, saatler 04:21'i gösterdiğinde Sawa daha yeni eve adımını atıyor, sabah 10:30'da işe gidiyor ve daha sonrasında gününün çoğunluğunu kumarhanede geçiriyordu. Sawa evine her ne kadar gizli bir şekilde ve fark ettirmeden gelmeye çalışsada Irina her şeyi biliyordu. Hayatında duymadığı yalan kalmamış, kocasına karşı olan nefreti ve onu bu aileye tek bağlayan şeyin Julya olduğu gerçekleri değiştirmiyor. Sawa, Julya doğduktan sonra paragöz bir insan olduğu ve hiç şeye gözü doymayan bir adam haline gelmişti. Irina bu durumdan çok rahatsız oluyordu, haklıydı da. Irina o kadar akıllı ve uyanık bir kadındı ki olan biten her şeyden haberdardı. Sawa'da bir o kadar saf ve yardımsever bir adamdı. Irina'nın bu kadar uyanık olduğu ve günün birinde kendisini ihbar edeceğini dahi düşünmüyordu.Düşünmezdi de...(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/988724006502957056/FEDERAL_2.png)Yüzleşme Vakti
Julya 13 yaşına henüz adım basmışken babasının ortalıkta olmaması onu hayal kırıklılığına sürüklüyordu. Babasını henüz 6 yaşındayken parmaklıklar arasına göndermiş ve toplam 7 yıl boyunca doğum gününde dahi görememiş olması bir kız çocuğunun yaşayacağı en büyük acılardan birisi. Annesi Irıina, Julya'ya hem anne, hem baba olması ile birlikte maddi, manevi her türlü desteği kızından yana kullanmıştır. Sawa 2014 senesinde parmaklıkların arkasından, önüne geçmiş ve daha rahat ve sakin bir yaşam sürmek üzerine yemin etmiştir. Yalenchka ailesinde başrol olmadan da her daim bir joker oyuncu vardır. O joker işte Irina'ydı. Sawa bu hikayede bir süre sonra devamlılığını bitirmiş, hapishaneden çıkması ile birlikte eline bir adet mektup ulaşmıştır. Mektubun içerisinde:Uzun zaman oldu, Sawa. Günün birinde severek evlendiğim, kendimden dahi daha çok sevdiğim bir adamı ihbar edeceğim aklıma dahi gelmemişti. Evet, o gecenin sorumlusu bendim. Ben ihbar ettim. Ve asıl garip tarafta bundan hiç pişman olmamamdı Sawa. Seni her daim sevdim, her şeye rağmen. Beni aldatmalarına rağmen. Bunların hiç birine karşı gelmedim, çünkü seni ne kadar sevdiğim tarif dahi edilemezdi. Fakat söz konusu kızımız, Julya olana kadar. Kızımızın geleceği ile oynaman senin suçundu, kızımızın senin yolundan gitmesini; şeref duygusu olmayan bir kişiye "baba" demesini istemiyordum. Kendinden başka hiç kimseyi, beni hatta kızımızı dahi düşünmüyordun. Ve hiç bir zaman düşünmedin de. Her ayrılığın güzel bir sonu vardır fakat bizimkisi pek öyle olmuyor görünüşe bakılırsa, kızımdan ve benden uzak dur. Kızımızın her yaş gününde "anne, babam gelecek mi?" demesinden artık hoşlanmıyorum, beni hayal kırıklılığına sürüklüyor. Fakat artık onunda gerçekler ile yüzleşmesi lazım. Biz seni hafızamızdan sildik, sende bizleri silsen iyi olur. Bir daha görüşmemek adına...Güzel Başlangıç, Kötü SonMektubu okuması ile birlikte göz yaşlarına boğulan Sawa'nın hikayesi birnevi burada sonlanmıştı bile. Ne de olsa boyundan büyük işlere bulaşılmaması gerektiğinin dersini çok iyi almıştı. Artık o bir suçluydu, her ne kadar bir cinayet işlemese de.(https://cdn.discordapp.com/attachments/935681185064058880/988724006221914173/FEDERAL_3.png)AileIrina ve Sawa'nın boşanmasının ardından uzun bir zaman geçmiş ve Julya artık genç bir kız olması ile birlikte babasının yolundan gitmeyeceğine dair annesine karşı yemin etmiştir. Annesi ondan pek emin bir sözle "sana güveniyorum kızım, kendimden bile çok güveniyorum, beni hayal kırıklılığına uğratmayacağını da çok iyi biliyorum." Babasının yokluğuna alışmıştı artık Julya, öyle de olması gerekiyordu. Eğitim hayatını başarılı ile tamamlayan Julya, radyo ve televizyon bölümünden yüksek lisans yaparak eğitim hayatını burada sonlandırmıştır. Doğduğu ülke olan Rusya'da pek fazla basın hayali kuramayan Julya sırasıyla pek çok ülke gezmiş ve her birini denemiştir. The Shirohime adında bulunan şirkette stajyer olarak görev almış ve daha sonrasında terfilendirilmesi ile birlikte şirketin kurucusu Bayan Shirohime'nin şirketi kapatma kararı sonrası çalışanlarını yüzüstü bırakmıştır. Japonya'dan, İngiltere, Çin, Ukrayna, Portekiz, Fransa, Almanya, Belçika ve son durağı olan Amerika'ya uçak bileti alması ile birlikte hayatının daha yeni başlayacağını kim bilebilirdi? Dışarıdan bakıldığında annesi ile pek fazla görüşmüyor olsa da aslına bakarsanız gerçekler bunları göstermiyor. Annesi ve Julya birnevi birer öz kardeş gibiler. Irina kızına anneliğin ve babalığın yanı sıra bir arkadaş, bir kardeş olabiliyor. Bence bir aileyi asıl güzelleştiren tarafta burası. Sawa'nın yokluğunu dahi hissetmeyen bu ikili günün birinde "kim bilebilir Sawa şimdi ne yapıyordur?" sorusunu soracaklarını dahi düşünmüyorlardı bile.(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/940200184326000651/mm_56.png)Son YolculukAmerika'nın başkenti Washington'da bir süre bulunmasının ardından annesininde kızı ile birlikte yaşama kararı an itibari ile ikiliyi daha çok birbirine bağlamış ve kördüğüm artık ayrılmaz olmuştur. Julya nereye gitse annesi orada, bundan şikayet duygusu dahi beslemeyen Julya hayatından epey memnun olması annesini daha da mutlu ediyor. Her ne kadar hikayenin kahramanı eksik olsa bile, aslına bakarsanız hikayenin başrol oyuncusu gibi gözüken kişilerin, başrol olmamaları.
Günün birinde kapısına bir zarf bırakılan Julya'nın bundan haberi dahi yoktu. Ta ki zil çalınana kadar. Kapıyı açtıktan sonra zarfı açıp bütün dikkatini yazılanlara vermiş olan Julya, nereden bilebilirdi ki hayatının dönüm noktası olacağını? Teklif Amerika'nın Florida şehrinde yapılanmasını sürdüren ve dünyaca ünlü basın şirketi olan Vice News şirketinin davetini reddedemezdi bile. Julya tek bir saniye düşünmeden teklifi kabul etmesi ile birlikte annesinin yardımı sonucu Florida'ya yerleşmek adına gün içerisinde ki ilk uçak biletini almış ve apar topar Florida'ya uçmuşlardır. Kim bilebilir, belki asıl hikaye burada başlıyor...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/966407368248283236/1.png)Külahlar DeğiştiriliyorFlorida'ya yerleşme kararında pişmanlık duygusunu dahi beslemeyen bu ikili evlerini dahi tutmuşlardı. Vice News'de stajyer olarak başlayan Julya'nın terfi alması o kadar da uzun sürmemişti, ne de olsa öncesinde dünyaca ünlü Bayan Shirohime ile çalışması bunda önemli pay sahibi olmasını sağlamıştı. Birden fazla kültür gördüğünden ötürü pek fazla yabancılık çekmeyen bu ikili şehre hızlı bir süreçte alışmışlardı. Geldiklerinden bugüne kadar birden fazla önemli dostluklar kazanmıştır. İrına kocasından kalmış şirketinin başına geçebilirdi fakat o bunu yapmadı, sıfırdan kurmak istediği, kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini göstermek adına Goldstar adında ve altında birden fazla departmanın bulunduğu bir moda şirketi kurmuş ve faaliyete geçirmiştir. Şirketin asıl departmanları moda ve tasarım olmak üzere yapılanmasını sürdüren Goldstar şirketi önemli şirketler arasında gösteriliyor. CEO pozisyonunda yer alan Julya ve Irina artık bir şirket yönetiyorlardı, şirkette oldukça fazla miktarda çalışan sahibi olan bu ikili, dostlarının da yardımı ile birlikte bu işinde üstesinden geleceklerdi.(https://vice-social.com/social/content/uploads/photos/2022/05/sngine_e67e01741bee24dcc393c212e712ce77.png)Verilen Sözlerin Havada KalmasıFlorida'da her şey çok güzel ilerliyordu, ta ki Julya bir Rus mafyası ile tanışana kadar. Mafyadan bir kaç kişi ile tanışması sonucu şehrin karanlık yüzüne tanıklık etmiş ve burada daha güzel işler başarabileceğini inanıyordu fakat annesine verdiği sözde hiç bir zaman aklından çıkmıyordu. Babasının yolundan gitmeyeceğine dair söz vermiş fakat kendisine hakim olamıyordu. Goldstar Moda ve Goldstar Tasarım şirketlerini yöneten İrına ve Julya parasal anlamda hiç problem yaşamıyordu fakat daha fazla paraya aç olan Julya, Deepweb üzerinden Goldstar.onion şirketini faaliyete geçirmişti. Irina'nın bu durumdan haberdar olmaması ile birlikte hiç bir zaman araştırma duygusuna dahi kapılmamıştı, Irina. Çünkü kızına güveni sonsuzdu. Fakat nereye kadar süreceği bilinmiyordu...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/974321751586639912/samp_12_05_2022_17_45_46.png)Birlikteliğe Giden YolculukKime ne zaman, ne sözler verilse günün sonunda o sözler havada uçuk gidiyor, Julya ve Irina'nın arasında sözlerde öyle oldu. Irina kızı ile birlikte kurduğu ve faaliyete geçirdiği Goldstar şirketi ile meşgulken, Julya hem Vice News, hem de Deepweb'de yer alan Goldstar.onion şirketi ile daha da meşgul. Artık şehrin karanlık yüzüne de şahit olan Julya, günün sonunda mutlu olan taraf olacaktı. Peki ya annesi? Julya'nın gece hayatına düşkün olduğu ve verdiği sözlerden kaçması ile birlikte günün sonunda mutlu olan taraf mı olacakdı? Yoksa üzülen taraf mı? Ya da iki duygu bir arada babasının yolundan mı gidecekti? Bunu zaman gösterecek...(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/984795031372173312/july_31231.png)www.goldstar.onion (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=129015.0)www.goldstardesign.com (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=129219.0)www.goldstarmoda.com (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=129018.0)
Tehlikeli sularda yüzüyor.Hayat sulardan ibaret, önemli olan yüzmeyi bilmek. Mrs Yalenchka.
Oldukca başarılı bir tanıtım olmuş. Rollerinizde umarım bu kadar başarılı olur. Karakteri takip edeceğim.Güzel dileklerin için minnettarım, umuyorum ki daha iyileri senin olur. Rolde görüşmek dileğiyle.
(https://i.hizliresim.com/fz8i74s.jpg) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=137053.0)Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://media.discordapp.net/attachments/952654719883546725/1030577500989952080/samp_14_10_2022_22_03_48.png?width=1440&height=404)
EAST BEACH'TEKİ YAPILANMA ÇÖKERTİLDİ!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 14 EKİM CUMA
14 Ekim 2022 Cuma günü, Vice Şehri için önemli ve kritik anlardan birine sahne oldu. Vice Şehrinde uzun süredir yaşayan ve burada büyük bir yaşam yerine sahip olan Pakrad Kasparov'a ait olan East Beach'e Vice Şehri Polis Departmanı'nın SWAT ekipleri tarafından çok geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonun sonucunda uzun namlulu silahlar ile çatışmaların yaşandığına şahit olduk. Bu çatışmalarda ondan fazla polis memuru yaralandı, çatışmada bulunan Ermeni-Amerikan asıllı kişilerden de onlarcası yaralandı ve bazıları alanda öldürüldü. SWAT ekibi gelmeden önce alana son dakika yayını yapmak için giriş yapan Vice News ve Newstand ekibi, East Beach'ten uzaklaşan kırmızı bir helikopteri fark etti. O helikopterin içinde bulunan kişinin Pakrad Kasparov olduğu düşünülüyor.
Vice News ve Newstand ekibi çatışma anlarında yüzde yüz canlı yayındaydı. East Beach'te yapılan çatışmalarda ortalık sakinleştikten sonra yayın yerine gelen Teğmen Matthew Neustadter, yayında bir açıklamada bulundu. Teğmen Neustadter, şöyle konuştu:AlıntıSelamlar. Teğmen Neustadter, operasyonun yöneticilerinden ve araştırmacılarından biriyim. Bildiğiniz gibi bu akşam 22.10 sularında Kasparov'a hem karadan, hem havadan derin kapsamlı bir operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonun gerçekleştirilmesinin asıl sebebi uzun süredir izini sürdüğümüz birçok illegal, yasadışı faaliyetlerdir. FDI ve Dedektif Büro ekiplerimiz eş zamanlı, ortak bir şekilde aylarca süren çalışmalarıyla birlikte East Beach'ta gerçekleştirilen tüm illegal yasa dışı faaliyetleri başarıyla açığa çıkarmıştır. İlgili olarak bu akşam yapılan baskın sonucunda Ermeni ağırlıklı onlarca kişi tutuklanmış ve onlarcası öldürülmüştür. Bölgedeki tüm yasa dışı işlemlere kökten son verilmiştir. Bölge bir süreliğine halka ve trafiğe kapalı olup araştırmalar sürmeye devam edecektir. Kısacası bir örgüt kapatıldı, hepsinin hakkında, başta Pakrad Kasparov olmak üzere müebbet hapsi talep edilmektedir. Pakrad Kasparov bölgede güncel olarak bulunmadı, çok geçmeden yakalanacak.
Teğmen Matthew Neustadter'in açıklamalarının ardından VCPD ve SWAT ekibi alanda bulunmayan Pakrad Kasparov'un izini sürmeye başladı. Pakrad Kasparov'a ait bölgelerin izini arayan SWAT, henüz bir bilgiye ulaşmadı. Pakrad Kasparov'un nerede olduğu bilinmiyor.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1030577502315356241/samp_14_10_2022_22_13_28.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1030577502789316679/samp_14_10_2022_22_18_07.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1030577501682020622/samp_14_10_2022_22_08_03.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
sağlam:sampanya:
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1030927855988777072/Screenshot_35.png)
Sen De Eğitim İçin Destekte Bulun!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 15 EKİM 2022, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
15 Ekim 2022 Cumartesi günü, saat 21:00'da Vice City Temple mezarlık karşısında, Mehraliyev ve Vice Belediyesi önderliğinde eğitime muhtaç olan öğrenciler adına bağış kampanyası düzenlendi. Barbaku Teras'da boy gösteren etkinliğe, fazlasıyla ilgi gösteriminin hemen arıdından, çok sayıda iş insanı ve fenomen katıldı. Etkinlik sırasında Vice News ekibinin katkılarıyla birlikte tüm Vice City vatandaşlarına genel bir duyuruda bulunan Zahir Mehraliyev, kameralarımıza çarpıcı açıklamalarda bulundu:
Eğitime muhtaç çocuklar için yaptığımız bu bağış etkinliğinde, bu kadar ilgiyi beklemiyordum doğrusu, burada boy gösteren tüm vatandaşlarımıza selamlarımı ve teşekkürlerimi iletiyorum. Lafı uzatmadan konuya girmek istiyorum, müsadenizle. Eğitim önemli. Bilirsiniz, ve ben, bu bağış kampanyasını an itibari ile başlatıyorum. ****** numaralı banka hesaba dilediğiniz miktarı göndererek, siz de destek olabilirsiniz. Bu tür yardımların devamlılığını korumak adına hem Vice Şehri Belediyesi hem de Mehraliyev olarak desteklerimizi ve elimizden gelen her şeyi yapacağımıza emin olabilirsiniz. Esenlik bulun, sağlıkla kalın. Tekrar teşekkürler Vice City.
Gerçekleştirilen yayından hemen sonra Zahir Mehraliyev tüm güzel dilekleri ve bağış adına aktarılan paraları kabul etmekle kalmayıp memnuniyet duygusunu tüm Vice City vatandaşlarıyla paylaşmaktan kaçınmadı. Bu tür bağışların ve toplanmaların devamlılığının altını çizmekle kalmayıp eğitim için tüm çocuklara elinden gelen her türlü desteği sağlayacağını da belirtti. Etkinlik sırasında son günlerde gündemde olan isimlerinde yer aldığı ve oldukça tanınan iş adamları paha biçilemez bağışlarda bulundu. Birçok iş insanı "eğitim için paranın bir önem arz etmediği" gerekli her türlü yardımı sağlayacaklarını belirtmeyi es geçmediler. Bu özel güne birçok iş insanı ve vatandaşlarının katılımının yanı sıra VCPD üst yetkililerininde boy göstermesi gözlerden kaçınılmaz oldu. Birçok iş insanının bulunduğu bağışlar bir kenara Valachi Corporation ve VCPD yetkililerin bulunduğu bağış kulakları deldi. Teğmen Connacher bu tür etkinliklerin devamlılığını dilediğini ve eğitimin sadece çocuklar ve öğrenciler için değil, tüm Vice City vatandaşları içinde gerekli olduğunun altını çizdi.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1030927855665827970/Screenshot_36.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
haberci kankim :-[dedektifçi kankim :-[
nerenin doçent doktorusunuz?gönlünüzün efendim
inşallah profesör olurHer ne kadar bir Randolph Mitchell olamasak da elbet bir gün...
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1035308341867585607/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_2.png)
PAUL KING'E HAVANA ÇIKIŞINDA SUİKAST GİRİŞİMİ!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 28 Ekim 2022 , Henry Dunkirk
27 Ekim'i 28 Ekim'e bağlayan gece yarısında Havana'da bir partiye etrafında kalabalık bir koruma ordusu ile katılan Vice Şehri'nin önemli iş insanlarından, milyoner, Valachi Corporation CEO'su ve VFC'nin kurucu üyelerinden Paul King'e partinin başından beri şüpheli hareketler sergileyen bir şahıs tarafından parti çıkışında önce suikast ardından da kaçırma girişiminde bulunuldu. Parti ve eğlence hayatına düşkünlüğüyle bilinen ünlü iş insanı Paul King'e ve tam yanında bulunan Vice News Genel Müdürü Randolph Mitchell, neyse ki korkulan olmadı ve olayı burunları bile kanamadan atlattılar. Vice News ekranlarında son dakika yayınına konuk olan, Paul King ve Randolph Mitchell'ın açıklamalarından bir kesit;
Paul King: "Teşekkürler Henry, talihsiz ve üzücü bir olay yaşandı. Kimsenin burnunun kanamaması büyük şans. Bu girişimi yapan şahsı tanımıyorum. Bildiğiniz gibi geniş bir çevrem var. Herkesi takip edemiyorum. Fakat birilerinin böyle bir cahilliğe karışacağı aklımın ucuna gelmezdi. Olayların nasıl gerçekleştiğini inan anlayamadım. Mekanın kapısından çıktım ve bir metre arkamda silahlar patladı... Yaşanan bu olayda kendini siper eden her güvenlik personeline ve çevremde çember kuran Vice halkına teşekkür ederim."
Randolph Mitchell: "Evet, Vice Şehrinin eğlence adamı, üstadımız Bay King ile beraber, klasik partilerimizden birine şahit oluyorduk aslında. Klasik bir Havana, klasik bir eğlence. Bay King ile gelecekteki planlarımızı konuşurken, bir anda çevremize onlarca insan geldi. Çoğunluğu da aslında şirketimizin güzel güvenlik üyelerinden oluşuyordu, onlara buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorlardı ve hemen bizleri, özellikle Bay King'i koruma altına aldılar. Tekrardan teşekkür ediyorum. Bay King, telefonunu almak için aracına doğru indi ve Bay King'in de dediği gibi cahilce bir girişim oldu ve bu yaşandı. Bu sırada kendisini bizler için, ailesi için siper eden bir dostumuz olay yerinde yaralandı, ismini vermeyelim. Kendisinin durumu iyi, şu an yine burada ailesini korumak için elinden geleni yapıyor."
Olay esnasında silah ile kolundan yaralanan güvenlik personeli Damian Kingster hastanede yapılan kontrollerinin ardından hızlı bir şekilde taburcu edildi. Kendisine içtenlikle geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948297182728061070/1035304761781649508/unknown.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948297182728061070/1035305384379945040/samp_28_10_2022_00_22_49.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORHenry DunkirkHABERHenry Dunkirk, Randolph MitchellKAMERABelladonna CattaneoTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1040655328964001792/1040671374387204177/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_3.gif)
BÜYÜK SKANDAL! JACKIE VALACHI TERS KELEPÇEYLE GÖZALTINA ALINDI!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 11 KASIM 2022
Vice Şehri, 11 Kasım 2022 gününde büyük bir ilke sahne oldu. Little Italy bölgesinde Valachi Ailesine ait olan Salone Paradiso adlı restoranın açılışında resmen bir skandal yaşandı! Vice Şehrinin köklü şirketlerinden olan Valachi Corporation'un yönetim kurulu orada tam kadro bir şekilde bulunuyordu. Şirket yöneticileri orada yemeklerini yerken Vice Şehri Polis Departmanı ekipleri tarafından Salone Paradiso restoranına bir operasyon gerçekleştirdi! Valachi ailesine yönelik yapılan bu operasyonuda Valachi Corporation'un kurucusu Jackie Valachi mekanda ters kelepçe ile gözaltına alındı! Salone Paradiso'nun yanı sıra Little Italy'deki Ravenite başta olmak üzere birkaç mülk, Rodeo'da bulunan Gentleman's Social Club, Market Caddesindeki Valachi Corporation ve Valachi Malikhanesine eş zamanlı geniş operasyonlar gerçekleştirildi! Bu mülklerde yapılan araştırmalarda çok sayıda yasadışı silahın ele geçirildiği söyleniyor.
Bu operasyonun arka planında ne var? Kimler bunun yaşanmasına sebep oldu?
Vice News ekibi olarak yaptığımız araştırmalar ve incelemeler sonucunda bu baskının ardında bir süredir aralarında rekabet ve çekişme bulunduğu düşünülen şehirdeki diğer baskın güçler ve şirketler olan Küba asıllı Garza Örgütü ve Shadowcriest Industries adındaki şirketin olduğu konuşuluyor. Özellikle Garza Kartelinin eş zamanlı olarak açılışını yaptığı yeni gece kulübü olan Pig Pen'in açılışını baskının yapıldığı saatlerde yapması bunun ne kadar önemli bir rekabet girişimi olduğunu gösterir nitelikte. Bu güne kadar Valachi Ailesi böylesine büyük bir baskına şahit olmamıştı. Adeta ilkleri yeniden yaşayan Vice Şehri, gün geçtikçe farklı olaylara sahne olmaya devam ediyor. Valachi Corporation tarafından en yakın zamanda bir basın açıklaması yapılması planlanıyor.
Yaşanan olaydan sonra VCPD'den bir açıklama geldi. Komutan George Kennedy, Vice News ekranlarına bağlanarak yaşanan gelişmelerle ilgili bir basın açıklamasında bulundu. Komutan Kennedy'nin açıklaması şu şekilde:AlıntıSevgili Vice Şehri sakinleri, bildiğiniz gibi son bir ayda yoğunlaşan şehrimizdeki suç unsurları özellikle sıcak çatışmaların yaşandığı merkezi bölgelerde artan şiddete karşın, Florida Eyalet Savcılığımızın vermiş olduğu olağanüstü operasyon yetkisi kapsamında, Bu gece 3 saat içerisinde başta Valachi Ailesi olarak bilinen Valachi Corporation yönetimi, Devamında ise, şehirdeki suçu kontrol ettiğini düşündüğümüz yapılardan başlıca... Ronin, Bertuzzi, Burnout, Khambatta ve Dyakonov yapılanmalarına karşın gerçekleştirdiğimiz operasyonda çok sayıda silah, mühimmat ve uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. 100'e yakın zanlının tutuklanmasıyla birlikte, aranma kayıtlarımızda bir o kadar da isim bulunmakta. Bu gece şehirdeki yaşanan hareketliliği tüm halkımızla bu şekilde paylaşarak netlik kazandırmak istedik.(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1040717996290756679/samp_11_11_2022_22_33_02.png)
Vice Şehri Polis Departmanı her zaman olduğundan daha inançlı ve güçlü bir şekilde suçla mücadele edecektir. Tüm Amerikan vatandaşlarımızın huzurla ve güvenle hayatını sürdürmesi birinci önceliğimiz. Vice Şehri sakinleri, Komutan George Kennedy olarak size söz veriyor ve iyi geceler diliyorum.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1040655328964001792/1040665606673936384/2.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1040655328964001792/1040702023626137751/samp_11_11_2022_21_13_14.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1040655328964001792/1040702022468501594/samp_11_11_2022_21_21_17.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1040655328964001792/1040702022934077440/samp_11_11_2022_21_25_23.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1040655328964001792/1040702023282196551/samp_11_11_2022_21_27_52.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://i.hizliresim.com/l75pg7p.gif)
SpaceX Vice Şehrinde! 10 Kasım'da Büyük Roket Fırlatılıyor! Neler Yaşanacak?
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 9 KASIM 2022, LARA CLARKSON TARAFINDAN
Gezegenimiz Dünya, gün geçtikçe uzay teknolojilerini geliştirmeye devam ediyor. Son 10 yılın uzay teknolojilerindeki en büyük markası olan SpaceX, gözünü Florida eyaletine çevirmiş gibi görünüyor. SpaceX, 10 Kasım tarihinde saatler 22.00'ı gösterdiğinde Amerika Birleşik Devletleri Uzay Kuvvetleri (USSF)'e ait olan iki adet uyduyu Vice Şehrinde bulunan Amerikan Uzay Hava Üssü'ne ait olan Area 59'da yapılacak fırlatma operasyonu ile uzaya gönderecek!
USSF Uzaya Neden Uydu Bırakıyor? Uyduların İçeriği Ne?
SpaceX'in en büyük ve en güçlü roketi olan Falcon Heavy roketi ile gönderilecek olan uyduların içeriği bilinmiyor. Askeri tür olarak belirlenen bu uyduların içeriği prosedür gereği üçüncü şahıslarla paylaşılamıyor. Fakat Vice News, içinde bulunan bir uydunun hakkında bilgi sahibi oldu. TETRA-1 adı verilen bu uydu, bir küp uydudur. Küp uydular, küçük ölçekte olup büyük roketlerle fırlatmayı gerektirmez ancak bu büyük bir yük ile fırlatılıyorsa mecburen büyük bir rokete ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda TETRA-1, dünya yörüngesinde bulunma ve çevresinde çeşitli prototip görevleri gerçekleştirme amaçlarıyla oluşturulmuş bir askeri mikro uydudur. TETRA-1, Millennium Uzay Sistemlerinin Altair sınıfı küçük uydu ürün serisine dayanmaktadır.
SpaceX Neden Vice Şehrinde? Falcon Heavy'nin Önemi
Bu uçuşla beraber Falcon Heavy, 4. uçuşunu gerçekleştirmiş ve 3 yılın ardından ilk kez uçmuş olacak. Bu uçuşta Falcon Heavy'nin ana aşaması indirilmeyecek ancak yan taraflarda bulunan 2 adet Booster, dünyaya tekrardan geri dönecek. Falcon Heavy adlı roket, operasyonel anlamda dünyadaki en büyük ve en güçlü roket. Bundan daha güçlü olan son roket, 1973'te fırlatılan Satürn-5 roketiydi. O günden bu yana neredeyse yarım yüz yıl geçti ve bu roket en son 6 Şubat 2018 tarihinde fırlatılmıştı. Bu olay, 21. yüzyılın en büyük roket fırlatmalarından birisi olarak lanse edilmişti. Aynı zamanda bu roketin taşıdığı yük, şu an dünyanın en zengin insanı ve aynı zamanda SpaceX'in kurucusu olan Elon Musk'ın Tesla Roadster markalı aracıydı. Yani bu roket, Tesla Roadster gibi bir arabayı uzayın derinliklerine gönderdi.
Falcon Heavy, üç roketin birleşiminden oluşmakta. Roketin sağında ve solunda bulunan roketler kalkıştan bir süre sonra ayrılıp dünyaya iniş yaptılar. Ancak merkezi roket bir süre daha yükseldikten sonra geri dönmek zorunda olduğu için Atlantik okyanusundaki bir platforma inecekti. SpaceX'in "yeniden kullanılabilir roketler" üretmek için yaptığı çabaların bir testti bu. 6 Şubat 2018'de yapılan fırlatmada yan roketler başarıyla belirlenen yere gelmişti. Herkes üçüncü roketin inişini beklerken canlı yayında bir sıkıntı meydana gelmiş ve ardından o roketin 500 kilometre hızla okyanusa çarptığını öğrenmiştik.
Fırlatmadan sonra yapılan basın toplantısında SpaceX'in kurucusu Elon Musk'a sorulan "Falcon Heavy sana ne öğretti?" sorusuna "Çılgın şeyler gerçek olabilir..." demişti. Ve belki de 10 Kasım 2022 tarihinde yapılacak Amerikan Uzay Hava Üssü'ne ait olan Area 59'da o çılgın şeylerin gerçekliğine şahit olacağız...FOTOGALERİ
(https://i.hizliresim.com/13r1mqe.png)
(https://i.hizliresim.com/pmawqbx.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORLara ClarksonHABERLara ClarksonKAMERALara ClarksonTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1041347372938166332/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_5.gif)
VFC'DE THE ROCK FIRTINASI! CAINE BLACKHAND KEMERİNİ KORUDU! İŞTE VFC'NİN SEZON FİNALİ!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 13 KASIM 2022, LARA CLARKSON TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice şehrinin en iyi spor eğlencelerinden olan Vice Fighting Championship'in 5. sezonunun finali görkemli bir program ile gerçekleşti. Normalde her programını WSR Arena'da gerçekleştiren VFC, bu program için özel bir yer seçti ve bu yeri Star Tower olarak belirledi. Sponsorluğunu üstlenen Valachi Corporation'un destekleriyle Vice News'tan yüzde yüz canlı bir şekilde canlı yayınlanan VFC5: Star Tower Wars programının açılışı MetalVice grubunun müthiş konseriyle başladı. MetalVice grubu harika şarkılarıyla Star Tower'daki seyirciyi coşturdu ve bu müthiş geceye hazırladı. Ardından MetalVice ekibinin bir sürprizi vardı. O sürpriz, tüm gün boyunca Vice Social'daki paylaşımlarda görülen ve izleyicide büyük heyecan uyandıran dünyaca ünlü güreşçi ve aktör Dwayne "The Rock" Johnson'dı. MetalVice tarafından sahneye çağırılan Dwayne Johnson, önce bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında adeta izleyicileri 90'lı yıllara götüren The Rock, adeta eski güreş zamanlarındaki efsane konuşmalarından birisini yaptı. Bu konuşmanın ardından MetalVice ve Dwayne Johnson, o geceye özel yapılan Mashup ile Star Tower'daki izleyicileri adeta mest etti. Tech N9ne'ın şarkısı Face Off'un kendisine ait olan kısmını bu şarkıda söyleyen The Rock, adeta müzik dünyasında da kendisini göstermeye başlamış gibi görünüyor.
Konserin ardından Vice News ekibinin yanına gelen The Rock, bu gecenin kendisine ait olduğunu söyleyerek bu gece VFC'yi kendisinin yöneteceğini açıkladı ve öyle yaptı. Vice News'ın duayen sunucusu Randolph Mitchell, Chris Andrew ve Julya Yalenchka ile beraber spikerlik koltuğuna oturan The Rock, bu işteki yeteneğini ve tecrübesini çok iyi bir şekilde gösterdi.
VFC'de Neler Yaşandı? İşte Sonuçlar!
Rosa Daria, Astra McNapolia'yı yendi.
Eowyn Eich, Rosa Daria'yı yendi.
Şovun ilk maçı 3. haftada turnuvada finale çıkan iki kadın isim Astra McNapolia ve Rosa Daria arasındaydı. İlk olarak The Rock edindiği bir bilgiyi seyirciye aktardı. The Rock'ın edindiği bilgi, şu anki kadınlar şampiyonu Eowyn Eich'in gecede bulunmadığı ve kemerin boşa çıkartıldığıydı. Bu maç VFC Kadınlar Şampiyonluğu maçı altında gerçekleşti ve maçı Rosa Daria kazandı. Rosa Daria kutlamasını yaparken bir anda ringe VFC Kadınlar Şampiyonu Eowyn Eich geldi ve adeta büyük sitemde bulundu. Partisi yarıda kalan Rosa, kemerin ortada olduğu bir maça şampiyon Eowyn Eich ile çıktı. Muhteşem seyir zevki veren bu maçı 3-2'lik skorla Eowyn Eich kazandı ve VFC Kadınlar Şampiyonluğu ünvanını korumuş oldu. Aynı zamanda Eowyn Eich, 200 bin dolarlık ödülün de sahibi oldu.
Enzo Rubiano, Deep James'i yendi.
Caine Blackhand, Enzo Rubiano'yu yendi.
VFC'de kadınlardan sonra erkekler sahneye çıktı ve orada da izleyiciler muhteşem bir düelloya şahit oldular. 3. haftada VFC Şampiyonluğu için yapılan turnuvada finale çıkan Enzo Rubiano ve EPW Florida Şampiyonu Deep James, dün gece karşı karşıya geldiler. Yapılan kıran kırana mücadele, 2-2'ye gelmişti. Son roundda odağını kaybeden EPW Florida Şampiyonu Deep James, Enzo Rubiano'nun bitirici hareketine karşı koyamadı ve nakavt oldu. Maçı 3-2 kazanan Enzo Rubiano büyük sevinç içerisindeyken bir anda VFC Şampiyonu Caine Blackhand'in müziği çaldı ve adeta bölüm sonu canavarı gibi oraya gelen Caine ile yorgun Enzo'nun büyük mücadelesi başladı. Yapılan karşılaşma sonucunda 3-0 gibi üstün ve büyük skoru eline alan Caine Blackhand, VFC Şampiyonluğunu korumaya devam ederken, 200 bin dolarlık ödülün de sahibi oldu.
Ve büyük sürpriz! The Rock ringde! Hem de Randolph Mitchell ile!
VFC Şampiyonu Caine Blackhand sevinçlerine devam ederken The Rock ringe çıktı ve onunla beraber kutlamalar yaptı. Caine'i sunucu yerine gönderen The Rock, bu gecenin burada bitmeyeceğini söyledi. Eski bir güreşçi olan Randolph Mitchell'a şöyle seslendi:AlıntıHey Randy! The Rock diyor ki, bu gece ikimizin de uzun süredir beklediği bir şeyi yapalım. Bu ringde, burada. Star Tower'da! Scottish King Randy Mitchell! The Rock senin bir güreşçi olduğunu biliyor. Ve şu an senin karşında bu şehrin Jabroni devireni, LALALALA-OOW! Turta yiyeni! Çığır açıcısı ve kaş kaldıranı! Ayağını gaza götüreni, her zaman için kç tekmelemeye hazır olanı, insanların şampiyonu The Rock duruyor! Ve The Rock diyor ki: Hemen o şeker kçını buraya getir, jabroni! The Rock bu gece için hazır! The Rock buraya boşuna gelmedi! Hadi Randy!
Bu teklifi kabul eden Vice News'ın duayen spikeri Randolph Mitchell, eskiden yaptığı iş olan güreşe bir maçlığına geri döndü ve bu sefer rakibi onun idollerinden ve örnek aldığı isimlerden olan The Rock'tı. The Rock ile bir güreş maçına çıkan "Scottish King" Randy Mitchell, The Rock tarafından hezimete uğratıldı ve kısa süren bu maçta The Rock'ın imza hareketleri olan Rock Bottom ve People's Elbow hareketleriyle tuşa giden The Rock bu maçı rahat bir şekilde kazandı. Ardından dostluklarını pekiştiren Randolph Mitchell ve The Rock, birbirlerine sarılarak centilmenliklerini gösterdiler, izleyiciyi selamladılar ve VFC'nin 5. sezonuna bu şekilde son vermiş oldular.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/782244898173878302/1041120793310023690/unknown.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1041347679017521284/samp_12_11_2022_23_25_56.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1041104647907196938/samp_12_11_2022_23_00_28.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1041104648448249926/samp_12_11_2022_22_34_28.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1041347679483068507/samp_12_11_2022_23_27_10.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORLara ClarksonHABERLara Clarkson & Henry DunkirkKAMERAJulya Yalenchka & Chris AndrewTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768144852869185550/1042088302213341234/basn_sirketleri.jpg)Vice Roleplay'in Basın Dünyası, 6.5 yıllık tecrübelerim
Merhabalar, 2017 yılından beri başka sunucularda ve 2020 yılının Mayıs ayından beri Vice Roleplay'de basın & medya rolleri yapıyorum ve yeterince tecrübeye sahip olduğuma inandığımdan dolayı sizlere bu rollerden öğrendiklerimi aktarmayı düşündüm, bu konuda Basın & Medya rolleri nasıl yapılır, neden bu rolü yapmalısınız, nelere dikkat edilir, ileri düzey basın rolleri nelerdir? gibi soruları cevaplamaya çalışacağım.
Bu konuyu oluşturmamda bazı yabancı sunuculardan ve gerçek hayattaki bazı televizyon kanallarından esinlendiğimi, bunların üstüne kendi tecrübelerimle oluşan düşüncelerimi eklediğimi söylemeliyim.
Basın & Medya rolleri nelerdir? Neden bir "Basın Mensubu" olmalısınız?
Öncelikle basın & medya rolleri yapan insanlara sadece "haberci" kelimesinin kullanması benim gözümde yanlış bir terimdir. Basın rollerinde sadece "haber" olmaz, bunun birçok farklı terimi vardır. Bunlara birazdan geleceğiz ancak genel olarak "Basın Mensubu" teriminin kullanılması daha uygun olur. Bu konuda da "Basın Mensubu" terimini kullanacağız.
Basın rolleri, yolunuzu doğru çizdiğiniz takdirde sizlere oldukça eğlence vermekle beraber, karakterinizi fazlasıyla yükseltme olanağı tanır. Vice Roleplay'de çoğunlukla legal sistem üzerinde dönen basın rollerini isterseniz kendi çapınızda işleri renklendirmek adına yolsuzluk, rüşvet gibi seçenekleri ekleyerek de yapabilirsiniz. Tabii ki bunun için şirketinizin politikaları çok önemlidir, bu işe girişmeniz şirket tarafından hoş karşılanmayabilir...
Basın rollerinde karakterinizi bir soruşturmayı incelerken, şehirde tanınmış kişilerle röportaj yaparken ve onların düşüncelerini habere aktarırken veya canlı yayında söylerken ve buna benzer birçok işi yaparken bulacaksınız. Basın rollerinde en önemli etken adanmışlık ve tutarlılık ilkeleridir. Kendinizi bu role adarsanız ve tutarlı bir şekilde ilerlerseniz, karakteriniz büyük oranla belirli bir düzeyde ün ve tanınma seviyesine ulaşacaktır. Bu ilkelere uyduğunuz takdirde Vice Roleplay'de bulunan ünlü sisteminden yararlanarak [Basın Mensubu] ünlü tagine de sahip olabilirsiniz.
Tüm rollerde olduğu gibi basın rollerinde de en temel isteğiniz eğlenmek olmalıdır. Bu konunun temel amacı da bu aslında, sunucuda farklı rollerin de yapıldığını göstermek ve eğlenmenin farklı yolların olduğunu sizlere basın & medya rollerini anlatarak gösteriyorum. Eğer bu rolleri denediğinizde eğlenceli bulamazsanız, bu size göre değildir veya kendinizi bir baskıya alıyorsunuzdur. Bu iş için kendinizi bir baskının altına sürüklemenize gerek yok, yaptığınız işler basın şirketleri yöneten insanlar tarafından ve hatta daha önemlisi sunucu yönetimi tarafından okunuyor ve değerlendiriliyor. Bu yüzden Vice Roleplay'de basın rollerine önemli derecede değer verildiğini söylemeliyim.
Basın & Medya Rolleri, hangi tip oyunculara hitap eder?
Herkesin basın rollerinden hoşlanmayacağını, bundan keyif almayacağını söylemek doğru bir şey aslında. Ama sunucuda şu tarzda rol yapan oyuncuların basın rollerinden keyif alacağını söyleyebilirim:
Yazarlar: Yazma yeteneğiniz varsa, bir şeyler yazmaktan keyif alıyorsanız, basın rollerinde karakterinize bir şans vererek karakterinizin yükselmesinde iyi bir rol oynayabilir. Karakterinizin esas işi yazmak olacaktır, bundan dolayı yargılanabilir ve bazı şeylerin bedelini ödeyebilirler. Bu sebepten dolayı yazma yeteneğinize güvenmeniz veya onu geliştirmekte kararlı olmanız gerekir. Doğru kelimeler kullanmak, büyük önem taşır...
Araştırmacılar: Meraklı bir kişiliğe sahipseniz, bir şeyleri araştırmaktan hoşlanıyorsanız bu roller tam size göre. Bir dergi hazırlama girişiminde bulunup bir konu hakkında değerlendirmelerinizi katarak, hikayeler hazırlayarak içeride bulunan derin katmanları okuyucuya aktarabilirsiniz. Vice Roleplay'de bunun bir örneği Criminals, Inc. adı altında yapıldı. Buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz. (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=92226.0)
Risk alanlar: Karakteriniz adına ilginç hikayeler yaratmak istiyorsanız, karakterinizin tehlikeli hallere düşebileceğini kabul etmeniz şartıyla tehlikeli bir mahallede gezinmek gibi basit yollarla başlayıp organize suç örgütüne sızma gibi roller yapabilirsiniz. Ama bu rollerin tehlikeli olduğunu unutmayın, bunun için çalıştığınız şirketin düzeni de önemli. Çalıştığınız şirketin sizin canınızın tehlikeye girmemesi için izin vermemesi muhtemel.
Tahammül edebilenler, güçlü olanlar: Bu söyleyeceğimi "evet" olarak kabul etmekte istekli olmalısınız. Vice Şehrinde herkes, her şeyi sevmiyor. Bazen insanlar yazdıklarınızı sever, bazen de sevmezler. Hatta bazı kişiler kendi yarattığınız canlı yayınları yararlı ve iyi anlamda görürken, bazıları da spam, boş ve hatta shitpost olarak yorumlayabilirler. Bazı noktalarda ateş hattında oluyorsunuz bu durumda. O yüzden tahammül edebilmek ve güçlü olmak, bazı yorumları çok da ciddiye almamaktan geçer. Ama tabii ki önemli ve ciddi bir eleştiri, iyi niyetli bir geri bildirim sunulduğunda da olgun bir tavır ortaya koymak, sizleri en üst seviyeye taşır.
Hangi tarz basın mensuplarını görmekteyiz?
Gerçek hayatta bir basın mensubunun çok fazla tipi vardır. Bu tipler, bulunduğu medya şirketinin yapısına göre değişebilir. (Magazin, gazete, radyo, televizyon, sosyal medya) Ben kişisel olarak az önce söylediğim tiplerin hepsini basın şirketinde bulundurmaya özen gösteriyorum. İşin haber kısmını baz aldığımızda muhabirlik mesleğinde bulunanlardan iki tip basın mensubunu görebiliriz:
Duyumcu Muhabir
- Duyumlar ile hareket ederler, gerçekle az ilgilenirler.
- Sansasyonel ve dramatik hikayelere odaklanırlar. Gerçekten bağımsız olarak farklı şeyler eklerler.
- Eğlence için yazıyı süslerler.
- Spekülasyon yapma olasılığı fazlasıyla yüksek.
- Güçlü kişiliklere sahiptirler.
- Ön yargılıdırlar ve bundan utanmazlar.
- Ya onları seveceksiniz, ya da nefret edeceksiniz...
Profesyonel muhabir
- Genele konuşurlar, gerçeği aktarmaya çalışırlar.
- Bilgilendirmek ve eğitmek, onların işidir.
- Haberi çok az da olsa süslerler ama fazla yapmazlar.
- Spekülasyon yapma olasılığı fazlasıyla yüksek.
- Duyumları çok ama çok az yazarlar.
- Spekülasyon yapamazlar.
- Altında bir ön yargı yatsa bile tarafsız bir cephe olmaya çalışırlar. Ancak hiçbir basın mensubu tarafsız değildir, kendi şirketlerinden taraf olurlar. Ciddi iş kişiliklerine sahiptirler, iş dünyası ile kendi dünyalarını ayrı tutarlar.
Karakteriniz için bu iki yoldan birini veya belki de her ikisinin bir karışımını yaratabilirsiniz. Seçim sizin.
Vice Roleplay'de nasıl haber sunarsınız?
Haber hazırlamanın ve sunmanın birkaç yolu vardır. Bunlar;
Forum: Vice Roleplay forumunda bulunan Televizyon ve Basın bölümünde bulunan kanallara ait "Haberler" kısmında o şirketin hazırladığı şablona göre tasarımınızı oluşturup insanlara sunmalısınız. Bunun için biraz bbcode öğrenmeniz iyi olacaktır.
Forum dergileri: Vice Roleplay forumunda bulunan Televizyon ve Basın bölümünde bulunan kanallara ait "Dergilik, Dergiler, vb." bölümlerde paylaşılacak şeylerdir. Tek bir konuya bağlı olan bu dergiler sadece görseldir. Görselliğe odaklı olmalısınız ve sadece resimler kullanmalısınız. Photoshop bilgisi önemlidir...
Oyun içi canlı yayınlar: Ve tabii ki oyun içerisinde bulunan /yayin komutu, sizlere bir haberi sunma imkanı tanır. Genellikle oyun içi canlı yayınlar, özellikle bir son dakika gelişmesi olduğunda doğaçlama gerçekleşir. Bunun için bir ön hazırlık yapma şansınız oldukça azdır, burada da zaman en önemli şeydir. Zamanınızı iyi değerlendirmeli, oyunda bulunan oyunculara bilgiyi en hızlı ve en etkili şekilde anlatmalısınız.
Basın & Medya Rollerine Başlangıç
Karakter yaratımı
Vice Roleplay'de bir basın karakteri yaratmak istiyorsanız, geçmişte bir tecrübesi olan bir karaktere sahip olmanız çok da şart değil. Sonuçta hiç kimse anne karnından bu işi öğrenmedi ve öğrenmek asla kötü bir şey değildir... Ancak basın rollerinde karakterinizin IC olarak İngilizce'yi, OOC olarak da Türkçe'yi iyi kullanması sizi 1-0 öne taşıyacaktır. Doğru kelimelerle doğru rolü yaptığınızda sizlere haber yazarlığı, radyo spikeri gibi görevler verilecek ve kendinizi burada göstermeye başlayacaksınız. Yazma ve iletişim kurma konusunda yetenekli bir karakter sergileyeceğinizden eminseniz, karakterinizi üniversitelerin şu bölümlerinden mezun olarak gösterebilirsiniz:
* İngiliz Dili ve Edebiyatı
* Medya
* Gazetecilik ve muhabirlik
* İletişim
* Halkla İlişkiler
* Pazarlama
Karakteriniz için diğer hususlar şöyle olabilir:
Karakteriniz kaç yaşında?: Karakterinizin yaşı, göstereceğiniz rolde etkilidir. Genç bir karakter yaratıyorsanız istekli, rekabetçi ve hatta kaba olma olasılığı daha yüksektir. Bunlar aynı zamanda cesareti ve risk almayı da beraberinde getirir. Fakat yaşlı bir karakter sergilemeye başladığınızda, deneyimli bir basın mensubu rolü yapmaya karar verdiğinizde bazı şeylerden geri çekilmenin ve akışına bırakmanın en iyi olduğu zamanı öğretme eğilimine girersiniz.
Karakterinizin kişilikleri neler?: Dedikoducu ve duyumcu bir kişiliğe bürünmek istiyorsanız, karakterinizin güçlü ve dışa dönük bir kişiliğe sahip olması mantıklıdır. Ancak profesyonel ve ciddi bir basın mensubu olacaksanız içe kapanık, kendi işini gizli ve kimseye belirtmeden yapma eğilimine girebilirler.
Karakterin amaçları neler?: Gerçek dünyadaki çoğu insan bir nedenden dolayı bunu yapma isteğine girdiği için bu mesleği yaparlar. Bazı kişiler bunu para için yaparlar ki bu doğaldır, bazıları da gerçeğin peşinde koşmak, kamuya mal olmuş kişileri sorumlu tutmak gibi şeyleri amaç edinmiş bir kişiliğe de bürünebilirsiniz.
Karakterin ahlaki pusulaları nelerdir?: Karakteriniz kurallara göre mi oynayacak, yoksa bazı pis işlere girip oyunun kara tarafına mı girecek? Rüşvet alıp bazı kişileri medya silahıyla vurmaya mı oynayacaklar? Bunlar karakterinizle ilgili önemli sorulardır, bunlar zamanla değişebilir, bunu da unutmayın.
Karakterinizin ilk adımları
Karakterinizi yarattınız ve Vice Şehrinde bulunan basın şirketlerinden birine giriş sağladınız. Artık stajyer bir basın mensubusunuz. Bu işin başlangıcı biraz göz korkutucu olabilir ama böyle düşünmeye hiç gerek yok. Aşağıdaki ipuçlarını yerine getirerek bu rolde adınızdan söz ettirebilirsiniz:
Yazmaya başlayın: Evet, sadece yazmakla işe başlayın. İşin sonunda yayınlanıp yayınlanmayacağı şirket yönetimi tarafından karar verilecek ancak bir şeyler yazmakla işe başlarsanız yöneticilerin gözünde "En azından çabalıyor." düşüncesi oluşur. Örnek olarak karakterinizin bir gün boyunca gördüğü her şeyi yazın, onu eğlenceli ve ilgi çekici hale getirip şirket yöneticilerine sunun, bundan çekinmeyin.
Dışarı çıkın ve dolaşın: Vice Şehri, her an ilginç olaylara sahne olabilen bir şehir. Her an her şey olabilir dediğimiz bu şehirde potansiyel olarak ilgi çekici bir şeye rastlamanız gerekiyor. Bu bir soygun, bir yangın, bir etkinlik, anlatacak ilginç bir hikayesi olan bir insan... Vice Şehri, bunlara aç.
Bir ağ kurmaya başlayın: Dışarı çıkın, insanlarla tanışın. Karakteriniz her zaman yeni arkadaşlar ve bağlantılar edinmelidir. Bu bir polis olabilir, hastane çalışanı olabilir, işletme çalışanı olabilir, başka bir şirketin çalışanı olabilir... Onlardan ilginç bir şeyler karşılaştığında sizinle iletişime geçmelerini isteyin, bu yaşandığında sizlere ulaşırsa onlara teşekkür edin ve bağınızı güçlendirin.
Bir konuşma tarzı belirleyin: İnternet üzerinden haber paylaşacaksanız veya bir canlı yayın yapacaksanız, kendinize ait bir anlatım tarzı yaratın. Zamanla bu rayına oturacaktır, diğer yazılara bakarak esinlenme yapabilirsiniz, ama aynısını kopyalamayın. Kendi kültürünüzü yaratın.
Yayınlayın ve bunu isteyin: Haberinin yapılması gereken bir konu veya canlı yayınının yapılması gereken bir olay varsa, bunu yapmak için can atın ve kendinize güvenerek bunu isteyin. Forumda paylaşılacaksa forumda, oyunda yapılacaksa oyunda paylaşımlar yapın. Hatta ikisini beraber yapın. Önce oyunda yayın yapın, ardından forumda bunu paylaşın. Bu size ekstradan gelir getirecektir.
Paylaşın: Oyun içi yayınlarda, Vice Social paylaşımlarında, forumda insanların paylaştığınız haberi veya makaleyi nerede okuyacaklarını onlara gösterin. Aynı zamanda yaptığınız canlı yayının kayıtlarını (chatlog) forumda podcast adı altında paylaşın. Bu da size ekstradan bir gelir getirir.
Bunları durulayın, tekrarlayın ve kendinizi ilerletmede ilk adımı atın. Bu yol, size terfiyi getirecektir.
Ne hakkında yazabilirsiniz? Nelerin canlı yayınını yapabilirsiniz? İnsanlar, neleri sever?
Karakterinizin aslında yazmayı seçebileceği çeşitli konular var. Bunlar biraz yaratıcılık isteyen şeylerdir, farklı düşünüp farklı şeyleri insanlara sunmalısınız. Şehirde olup biten şeylere bağlı göre de değişen şeylerde eğer habersiz, sıkıcı bir günse kendiniz bir şeyler yaratıp canlı yayın yapabilirsiniz.
Genellikle şu tarz olayların haberi paylaşılır:
Suç: Şehirde yapılan araba kovalamacaları, bazen ilginç bir hal alabiliyor. Yapılan bir araba kovalamacasının nelere sonuç açabileceğini bilemeyiz, bu yüzden onu polisleri engellememek şartıyla takip edin ve olayla ilgili notlar alıp fotoğraflar çekin. Genellikle polisler, çekim için izin vermezler veya karakterinizi güvenli bir mesafeye geçmesini isteyebilir. Karakteri nasıl canlandırdığınıza bağlı olarak bu isteklere uyup uymamaya karar verebilirsiniz. Ancak unutmayın ki en azından başlangıçta polislerle aranızı iyi tutmak, gelecekte yapacağınız işlerde size fayda sağlayabilir. Yapılan suç ile ilgili kendi notlarınızı alın, fotoğraflarını çekin, polisten bilgi alın ve paylaşın. Bunu ilgi çekici hale getirmek sizin elinizde. Şirket yönetimi bunu ilgi çekici bulmazsa, paylaşımınıza izin vermeyebilir. Şirketler, etkileşim ister...
Aynı zamanda Vice Şehrinde suç dünyası oldukça derin konularda işleniyor. VCPD tarafından yapılan bir operasyonun, yaşanan bir cinayetin, kriminal bir olayın, tutuklanan önemli suç örgütü liderlerinin haberleri yapılabilir.
Yangınlar ve afetler: Vice Roleplay'de bu çok fazla olmasa da, yangın rolleri oldukça ilgi çeken işlerden birisi olabiliyor. Bir bina yanıyor mu? Bu haber değeri taşır. Nerede oldu? Nasıl oldu? Ölü veya yaralı var mı? Bu işin arkasında kimler var? Kasten mi yapıldı? Bu tarz soruları sorup, cevaplarını bulup yayınlamak karakterinizin işidir.
Siyaset: Vice Şehrinde siyaset oldukça aktif ve etkili bir şekilde ilerliyor. Siyasi partiler neler yapmış, belediyede neler oluyor, mecliste neler yaşandı... Bu kurumların yayınladıkları şeylere göz kulak olmak önemlidir, böylece bunları analiz ederek haber yaratabilirsiniz. İleride bir siyasi yazar olarak Vice Şehrinin siyasetine yön verebilirsiniz...
Etkinlikler: Vice Roleplay'in diğer roleplay sunucularına nazaran etkinlik bakımından çok büyük potansiyelleri var. Neredeyse her gün bir etkinliğin gerçekleştiği Vice Şehrinde etkinliklere insanların katılması için basının rolü oldukça büyük önem taşır. Bu etkinlikleri etkinlik sırasında canlı yayınla insanlara tanıtarak onları buraya çekersiniz, ardından internet üzerinden haberini paylaşarak insanlara etkinlik hakkında bilgi verebilirsiniz.
Bunların dışında istediğiniz zaman şu tarz şeyler de yazabilir, yayınını yapabilirsiniz:
İş dünyasını inceleme: Vice Şehrinin iş dünyası oldukça ilginç bir yolda. 2023 döneminde üç büyük güce (Valachi, Garza, Shadowcrest) bölünen Vice Şehrinde bu büyük güçlerin iş dünyasındaki yerini inceleyebilirsiniz. Bu aynı zamanda şehirdeki önemli kişilerin kimler olduğunu öğrenmenin de harika bir yoludur. Ama bu bu yola girerken karakterinizin bir seçim yapması gerekebilir. Karakterinizin bu güçlerden birine katılması ve diğer güçlere düşmanlık beslemesi muhtemel olacaktır. Bu düşmanlık göz önünde değil, göz dışında yapılmalı tabii ki. Bu iş dünyasını inceleyip haberler veya köşe yazıları paylaşabilir, canlı yayında değerlendirebilirsiniz.
Tanınmış kişilerle yapılan röportajlar: Vice Şehrinde tanınmış kişi sayısı fazla. Karakteriniz belirli kişilerle veya çalıştıkları işletmelerle olumlu ilişkiler sürdürdüyse, özel röportaj yapmaya istekli olabilirler. Görüşmenin kapsadığı koşulları çalıştığınız şirketin yapısına göre onlara belirtir, karşılığını para olarak alarak bir röportaj gerçekleştirebilirsiniz. Bu röportajı iyi yaparsanız, daha fazlası için geri gelmek isteyeceklerdir.
Kendi konseptinizle yarattığınız radyo veya televizyon programları: Medya dünyasında yaratıcılık oldukça önemlidir. Yapılmamış şeyleri yaratıp insanlara sunmak, büyük bir ilgiyi beraberinde getirir. Yaptığınız canlı yayınlarda monotonluktan uzak, yaratıcı içerikler ortaya çıkartırsanız, basın dünyasında adınızdan söz ettirebilirsiniz. Ama herkesin her şeyi beğenmeyeceğini mutlaka unutmayın ve bundan asla kendinizi alıkoymayın.
İlgi alanları: Karakterinizin medya dışında ilgilendiği başka şeyler olabilir. Moda veya araba bunlara bir örnek. Vice Şehrinin modasını veya araba kültürünü değerlendirip bir şeyler oluşturabilirsiniz, hatta bir akım bile yaratabilirsiniz...
Kendini ifade etme: Basının en güzel yanlarından birisi, kendini ifade etme olayıdır. Karakterinizin tarafsızlığını kaybetmesinde bir sıkıntı görmüyorsanız, gerçek hayatta köşe yazarlarının yaptığı gibi Vice Şehrindeki belirli bir konu hakkındaki kendi görüşlerini aktarmaları iyi bir şey olacaktır. Bir konuyu veya yakın tarihli bir olayı seçip karakterinizin gözünden analiz ederek paylaşabilirsiniz.
Hiç şüphe yok ki bunlar sadece belirli şeyler. Sizler yaratıcı olarak, yaratıcılıklarınızı kullanarak bambaşka şeyler ekleyebilirsiniz bu listeye. Hatta aklınıza gelen bir şeyi yorumlarda anlatabilirsiniz.
Önemli: Haberlerde her şeyi tamamen uydurmayın. Genelde Vice Şehrindeki insanlar gerçekten ne olduğunu bilmek isterler, yorumlarında bunu açıkça belirtirler. Ama tabii ki uydurma olaylar da yaratıp paylaşmak işe ayrı bir tat katacaktır, bunu da unutmayın. Dozajı iyi ayarlamanız gerekiyor.
Basın Rollerinde Kendinizi Geliştirmenin Yolları
Başlangıçta söylediğim gibi, ben 2017 yılından beri basın rolleri içerisindeyim ve o yıllardan beri basın şirketlerinin yönetimlerinde bulundum. Basın rollerinde kendinizi daha üst seviyelere aktarmak istiyorsanız, şu yolları deneyebilirsiniz.
Tutarlı olun: Her hafta en az bir içerik çıkartmaya özen gösterin. Bunu her güne çıkartırsanız daha da yükselebilirsiniz ancak insanlar sizden sıkılabilir. İnsanları sıkmadan, tutarlı bir şekilde içeriklerinizi üretin. Haftada bir haber ve bir canlı yayın yapmak, bir gün beş haber ve yayın yapmaktan ve sonrasında hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.
Marka ve kişilik yaratın: Karakteriniz, bir şirkette çalışıyorsa zaten onun bir kurumsal markası vardır demektir. Ama bu şirket içerisinde kendi markanızı yaratmak, sizi kişisel olarak yükseltir ve şirketiniz de buna destek verir. Aynı şekilde bir medya kişiliği yaratın ve insanlara karakteriniz hakkında ilginç bilgiler verin. Karakterinizi ilgi çekici hale getirin, bunu da yaratıcılıkla yapabilirsiniz.
Karakterinizin adını duyurmaktan vazgeçmeyin!: Bir basın mensubu olarak tanınmak zaman alan bir şeydir, ama oraya vardığınızda haberi veya yayını bulmak daha kolay hale gelir. Neden? Çünkü pek çok insan sizi tanıyacağı için siz onlara gitmezsiniz, onlar size gelir. Yani artık siz habere gitmezsiniz, haber size gelir. İronik bir şekilde gerçek hayatta da böyledir: Şirketlerin Halkla İlişkiler yöneticileri basın mensuplarına bilgiyi verirler ve basın mensubu neyi kullanıp neyi kullanmayacağına kendisi karar verir.
Basın & Medya bölümleriyle bağlantı kurun: VCPD, Belediye gibi kurumların basın ofisi ve medya departmanı vardır. Onlarla temasa geçmeyi isteyin ve onlardan yardım isteyin. Sizlere görevleri gereği yardım etmek zorundadırlar.
İnsanları kızdırmaktan korkmayın: Çoğu insan gerçeğe değer verir. İyi basın mensupları tüyler ürpertici olsa bile olayı derinlemesine araştırıp halkı bilgilendirmekle tanınırlar.
Para kazanmak için reklamlara ihtiyacınız var: Vice Şehrinde reklam oldukça önemli bir yerde. Bir işletme, bir şirket, bir etkinlik... Bunların her zaman reklamları yapılır. Sizler de yukarıda belirtilen şeyleri yerine getirdiğinizde tanınır bir basın mensubu olacaksınız ve bol bol reklam alacaksınız. Reklam paralarınızı iyi belirleyin.
Ekstradan çaba sarf edin: Vaktiniz varsa ve bu rolleri yapmaya istekliyseniz, karakterinizin basın rollerinde kendini gerçekten nasıl gösterebileceği ile ilgili çaba gösterin. Photoshop'tan kendinize ait bir dergi yaratabilirsiniz, farklı bir yarışma konsepti oluşturabilirsiniz... (VFC gibi) Kader, çabaya aşıktır. Çabalarsanız karakterinizin kaderi ona göre şekillenir.
Ve en önemlisi: Eğlenin! Legal roller, ikinci bir iş, yan iş gibi durabilir ama asla öyle değildir. Sizler, Vice Roleplay'i eğlenmek için oynuyorsunuz ve kendinizi gerçek hayattaki ders çalışma veya normal iş hayatında olduğu gibi baskı altında hissetmemelisiniz. Kendinizi baskı altında hissediyorsanız, ara verin. Basın rollerinde yavaşlamalar olabiliyor, bazen hiç rol olmadığı olabiliyor. Ama bu konuda endişelenmeyin, sıkılmayın. Basın rolleri, kendi rollerinizi ve kendi imkanlarınızı, kendi dünyanızı yaratabileceğiniz rollerdir. Akıl sağlığınız ve zevkiniz, itici faktörünüz olmalıdır... Eğlenin, sadece eğlenin.
Bu rehberden yararlandığım yabancı kaynaklı konular ve gerçek hayattaki televizyonlara bu rollerde kendimi geliştirmeme odak sağladığı için teşekkür ediyorum. Üstad Reha Muhtar'ın dediği gibi: İyi günler, her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan...Batuhan Batrix tarafından hazırlandı.
15 Kasım 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
Vice Newspaper - VCPD'de SİYAHİ MEMUR AZLIĞI! IRKÇILIK İDDİALARI!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 16 KASIM 2022, ÇARŞAMBA(https://cdn.discordapp.com/attachments/979817882512949298/1042157909804597340/haber.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/938424074252722228/1043181513065382059/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_7.gif)
Market Caddesi Yenilendi!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 18 KASIM CUMA, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz haftalarda Market Caddesi'nin tarihi bir revizyona gireceği sinyallerini veren Vice Şehri Belediyesi personelleri, uzun bir ara sonrası Market Caddesi'ni kullanılabilir halde trafiğe açtı. Aylar öncesinde çeşitli fikirlerin ortaya atıldığı ve sonucunda böylesine harikulade bir çalışmanın ortaya çıkması Vice Şehri sakinlerini sevindirdi. Uzun zamandır böylesine bir çalışmanın ne yazık ki faaliyete geçirilmemesi, Vice Şehri sakinlerini her ne kadar üzse de, bugünlerde birden fazla iş yerinin topluma hizmet vermesi oldukça hoşnut verici. Vice Şehri'ni eski günlerini arıtmayacağı, birbirinden heyecan verici ve harikulade projelerin faaliyete geçirilmesi, Vice Şehri sakinlerini heyecanlandırıyor. Market Caddesi'nin yenilenmesi halinde, birbirinden bağımsız birçok iş yerinin faaliyete geçmesi hem vatandaşların hem de Vice Şehri Belediyesi yetkililerinin yüzlerini güldürüyor. Yapılan araştırmalar ve tahminler doğrultusunda Vice Şehri'nin başta East Beach daha sonrasında Market Caddesi'nin yenilenmesi sonrası sırada Idlewood'un olduğu tahminler arasında dedikoduya yol açıyor.
Market Caddesinin yenilenmesi ile şehirdeki iş imkanlarının da artacağı öngörülüyor. Caddede hali hazırda bulunan bar, restoran gibi işletmelerin yanı sıra müzik stüdyosu, sinema, radyo istasyonları gibi binaların eklenmesi bunu gösterir nitelikte. Yakın zamanda işletmelerin faaliyete geçeceği ve birçok işletmenin yeni yüzler arayışına gireceği öngörülenler arasında. Vice Şehri eski günlerini aratmayacak kadar gelişime açık olduğu ve birbirinden bağımsız işletmelerin faaliyete geçmesi üzerine, şehirde daha fazla iş imkanı sunulması şehirde bulunan birçok işletme sahiplerine, markalara daha fazla rakip çıkacağı ve en önemlisi dolgulu bir rekabetin bizleri beklediği bu tür revizyonların habercisi.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/708094455508500517/1042779424564727808/image_8.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/708094455508500517/1042779424925433856/image_9.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
bekar mıne için sorduğuna bağlı O:-)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/997583709492486184/1046783578954010664/Konum_Mezarlar_-_Afis.png)İki haftada en az bir kere Julya Yalenchka tarafınca sunulacak program Vice City tarihini kapsıyor. Her bir bölümde birbirinden farklı, birbirinden bağımsız bölgelerin bulunacağı bu programda; bölgelerin geçmişi, günümüzde ki faaliyetleri ve kim, kimler tarafınca yerleşkelerini sürdürdüğüne dair bilgiler kapsayacak.
güzel karakter :vice: :o:sampanya:
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1047247409920614400/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_4.gif)
VCPD'nin Online İhbar Uygulaması Nedir?
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 29 Kasım 2022, Julya Yalenchka TARAFINDAN
Gün içerisinde saatler 22:15'i gösterdiğinde Vice Şehri Polis Departmanı Çavuş Ryan Phelps ile gerçekleşen röportajda, Çavuş Phelps; VCPD Çevrim İçi İhbar sistemi hakkında genel bir açıklamada bulundu. Vice Şehri'nde şu sıralar gündemde olan siber suçlar ile mücadele veren VCPD ekipleri, hem sahada hem saha dışarısında Vice Şehri mağdurlarına her türlü destek olabilmek adına çalışmalarını sürdürüyor. Günümüzde her geçen gün kendisini daha çok yenileyerek daha uygun hizmet vermek adına Vice Şehri vatandaşlarına sunulmuş VCPD Çevrim İçi İhbar Sistemi hakkında vatandaşların akıllarında ki soru işaretlerine gün itibari ile Vice News Haber Departmanı personelleri tarafınca gerçekleşen halka kapalı röportajda son buldu. Vice News Haber ve Yayın Departmanı tarafınca gerçekleştirilen röportajı, Vice Şehri sakinleri adına derledik.
Julya Yalenchka: Öncelikle bildiğiniz üzere VCPD'nin bir çevrimiçi ihbar sistemi mevcut. İnternet sayfasında vcpd.gov911 diye geçiyor.
Dilerseniz, çevrimiçi ihbar sistemi ile ilgili detayları bir de sizden duymak isteriz.
Çavuş Ryan Phelps: Pekâlâ, eğer hazırsanız size bunu aktarmaya başlayabilirim. Çevrimiçi ihbar sistemimiz yeni bir uygulama sayılmaz. İşin doğrusu bu oldukça eskiden bu yana çalışan bir uygulamaydı ancak son dönemlerde bu uygulama hakkında bir takım revizyonlara giderek daha işlevsel hâle getirip insanlar birileri hakkında ihbar oluşturmak istediğinde onlar için en kolay yolları oluşturmayı seçtik. Bundan iyi bir verim elde ettiğimizi de söylemem mümkün, eski uygulamaya kıyasla bir takım yenilikten sonra çevrim içi olarak aldığımız ihbarlarda büyük oranda bir artış meydana geldi. Eskiye kıyasla çok daha fazla çevrim içi ihbar almaya başladık ve bu ihbarlar ile her gün polis memurları sokakta ilgileniyor, her bir ihbar özenle incelenerek, soruşturma süreci yürütülüyor ve failler hakkında işlem uygulanıyor.
Aralık ayının başında halkla ilişkiler divizyonu, Kasım ayı verilerine ilişkin basına açık bir toplantı düzenleyecek ve belirtmem gerekiyor ki çevrim içi ihbarların bu verilerde görmezden gelinemeyecek kadar bir takım etkileri oldu. Vice Şehri Polis Departmanı kuruluşundan bu yana benimsediği ilkeleri göz önünde bulundurarak bu şehirdeki her birey için koşullar doğrultusunda maksimum düzeyde hizmet verebilmeyi hedefliyor ve bunun için çalışıyoruz. Bu noktada toplumunda bize yardımcı olarak işimize katkı sağlamasından oldukça memnunuz ve iş birlikleri hakkında olumlu düşüncelerimiz var.
Julya Yalenchka: Müsadenizle size bir soru daha yöneltmek istiyorum tüm ekip arkadaşlarım adına; çevrim içi ihbarların genel olarak ne tür konularda size geri dönüşler oluyor, bize kısaca yüzeysel biçimde aktarabilir misiniz, örneğin Vice Şehri vatandaşları genel olarak ne tür sebeplerden dolayı çevrim içi ihbarlarda bulunuyorlar?
Çavuş Ryan Phelps: Sokakta işlenen birçok suç hakkında çevrim içi ihbar alıyoruz ancak söylemem gerekiyor ki en çok yoğunluk silah bulundurma suçuna ait. Buna bir kişiyi alı koyma ve bir sivili darp etme suçları da eşlik ediyor.
Julya Yalenchka: Örneğin silahlı bir kaçırılma olayı hakkında görgü tanıkları bir çevrim içi ihbarda bulundular. Ne tür aşamalardan geçiliyor departman görevlileri tarafından? Nasıl bir yol izliyorsunuz? Sakıncası yoksa bizler ile paylaşır mısınız rica etsem Çavuş Phelps?
Çavuş Ryan Phelps: Elbette, bu oldukça yoğun ve dikkat isteyen bir süreç. Çevrim içi ihbarlar hakkında ön değerlendirmeyi sağlayan süpervizör, takımı olayla ilgili öncelik derecesi ve bu olayın detayları hakkında bir takım değerlendirmeler sağlıyor. Tüm bu bilgiler toparlanıp bir dosya hâline getiriliyor ve soruşturmaya hazır olduğunda bu işler ile ilgilenen personellere dosyaların sevki sağlanıyor. Tutuklama çalışmaları çok kapsamlı olduğu gibi gerektiği durumlarda bu sürece yüksek riskli tutuklamalar için metropolitan takımıda dahil olabiliyor.
Julya Yalenchka: Çevrim içi ihbar sisteminin yenilenmesi ile birlikte birçok yararların gerçekleştiği ve işlerin departman personelleri tarafınca kolaylaştığını bizlere aktardınız fakat merak ediyorum ki? Her işin yararları olduğu kadar zararları da göz önünde bulundurmak gerekir. Daha öncesinde ya da şimdi. Çevrim içi ihbar sistemi ile ilgili herhangi bir olumsuz olay yaşadınız mı? Ya da yararlarından bir yana zararları oldu mu? Ne de bugünlerde şehirde oldukça fazlasıyla bir siber suç yaygınlığı mevcut.
Çavuş Ryan Phelps: Evet, bunlar hakkında birkaç durumdan bahsedebilmem mümkün. Bazen insanlar bu uygulamanın amacını yanlış anlayarak amacı dışında çevrim içi ihbarlar gönderebiliyor.
Julya Yalenchka: Çevrim içi ihbarda bulunan birçok insanın, daha doğrusu mağdurun kişisel bilgilerinin çalınma ihtimali, suistimal edilebilme ihtimali söz konusu mu? Ne de olsa hackerlar günümüzde oldukça yaygın, çevrim içi ihbarda bulunan bir mağdur kişinin bilgileri departman tarafınca korunuyor değil mi?
Çavuş Ryan Phelps: Kesinlikle öyle, bunun hakkında hiç kimse endişe duymamalı. Vice Şehri Polis Departmanı gelişmiş bir veritabanı ağına sahip, ve bu ağ güçlü bir şekilde korunuyor. Bu noktada işlenen siber suçlar ile mücadelede bilgisayar suçları biriminin payı büyük.
Julya Yalenchka: Herhangi bir suç altında hisseden bir vatandaş, ne tür yollar izlemeli? Çevrim içi ihbar sistemine nasıl başvurabilir?
Çavuş Ryan Phelps: İyi ve birçok kişi için fayda sağlayacak bir soru. Öncelikle herkesin bilmesi gereken bir nokta var, eğer o an bulunduğunuz noktada aktif olarak suç işleniyorsa ve kendinizi güvende hissetmiyorsanız istediğiniz zaman 911'i tuşlayarak yardım talebinde bulunabilirsiniz. Ancak tanık olduğunuz bir suç geçmişte kaldıysa, o an aktif olarak işlenmiyorsa ve sizi tehdit etmiyorsa bu noktada çevrim içi ihbar sistemini kullanabilirsiniz. Başta belirttiğim üzere eğer o an bulunduğunuz noktada aktif olarak suç işleniyorsa ve risk altındaysanız önceliğiniz 911'i tuşlamak olmalı.VCPD Suçla Mücadele Hattı Resmi Sitesine Gitmek İçin Tıklayınız (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=669.0)FOTOGALERİ(https://cdn.discordapp.com/attachments/938150165800423495/1047245204610101268/samp_29_11_2022_23_02_23.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/938150165800423495/1047245202273861783/samp_29_11_2022_23_03_21.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.Yalenchka & M.Caron & H.DunkirkKAMERAH.DunkirkTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
:sampanya:(https://cdn.discordapp.com/attachments/856878705132568596/1047262327982002196/70.png)
O kısmı hallolurbekar mıne için sorduğuna bağlı O:-)
:sampanya:O kısmı hallolurbekar mıne için sorduğuna bağlı O:-)
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1015658179188752444/1049650961817272390/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_13.gif)
VCPD Kamuoyu Bildirisi
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 06.12.2022, KAITLYN BROOKS TARAFINDAN
Vice Şehri Polis Departmanı'nın 05.12.2022 gecesi gerçekleştirmiş olduğu saha ekiplerine karşın yoğun saldırılar neticesinde başlatılan geniş kapsamlı bir suç bastırma müdahalesi hakkında kamuoyuna açıklamasında bulunuldu. Bunlara ek olarak konuşmasından Halkla İlişkiler divizyonunun raporlarını ve Trafik Büro ve saha ekiplerin tespit ettiği trafik suçlarıyla da müdahale süreçlerinden bahsetti. Teğmen Neustadter müdahale ve diğer konular hakkında şunları dile getirdi;
Vagos Suç Örgütü Çökertildi!
-05.12.2022 gününün gecesinde Vice Şehri Polis Departmanı'na bağlı saha ekiplerine karşın yoğun saldırılar gerçekleştirildiğine dair alınan çağrılarla birlikte geniş kapsamlı bir suç bastırma müdahalesi için harekete geçildi.
-Bir mülke sığındığı tespit edilen çok sayıda silahlı terörist, polis güçlerinin müdahalesi ile bu mülkte etkisiz hale getirilmiştir.
Çoğu ölü, çoğu yaralı olarak mülkten çıkarılmıştır ve suç bastırılmıştır. Ardından gerçekleşen müdahalede birçok polis memuru yaralanırken geriye kalan tüm polis memurlarının durumları iyi ve yaralanan memurların gerekli müdahaleleri sürüyor, takipçisiyiz.
-Bu baskında yüklü miktarda ateşli silah ve yasa dışı eşya ele geçirilirken, bazı şüpheliler bu müdahalede hayatını kaybetmiş, bazı şüpheliler ise tutuklanmıştır. Sahip oldukları tüm mülk ve işyerleri de kapatılarak işlemlerinin sürdürülmesi adına müebbet hapis talebi ile ilgili savcılığa sevk edildiler.
Bahsettiğim terör örgütü, VAGOS adıyla bilinen terör örgütüdür. VAGOS adıyla bilinen terör örgütü kapatılmış, tüm mal varlıklarına katiyen el konulmuştur. Örgüt üst düzey yetkilileri hakkında gerekli müebbet talepleri sağlanmıştır.
VCPD'nin Kasım Ayı İstastistikleri!
-Bununla birlikte bir süredir Halkla İlişkiler divizyonunun üzerinde çalıştığı. Kasım ayı suç verileri hakkında sizi bilgilendirmek isterim. Kasım ayı içerisindeki birçok polis müdahalesinde toplamda 561 tutuklama gerçekleştirilirken, birçok ateşli silah ve uyuşturucu maddeye de el konuldu. Bu uyuşturucu maddelerin listesi de şu şekilde:
-11 adet ağır makineli tüfek, Kalashnikov, M4A1 Carbine.
-41 adet .45 kalibrelik tabanca. Glock ve türevleri.
-23 adet kırma tüfek, pompalı tüfek ve türevleri.
-11 adet hafif makineli ateşli silah, uzi, tec9 ve türevleri.
-174 gram kokain, 76 gram methamfetamin, 79 gram ekstazi, 85 gram marijuana.
İşte Trafik Büro!
-Kasım ayı içerisinde birçok suç bastırma operasyonu gerçekleştirildiği gibi Trafik Büro ve saha ekipleri tespit ettiği trafik suçlarıyla da müdahale etmeyi sürdürmüştür. Kasım ayı içerisinde gerçekleştirilen trafik işlemlerinde toplamda bir milyon yüz dokuz bin beş yüz dolar değerinde ceza kaydı oluşturulurken, en çok ihlal yapılan caddenin de Market Caddesi olduğu belirlenmiştir. Tüm kamuoyunu tekrar selamlıyorum, diyeceklerim bu kadardı...FOTOGALERİ
(https://media.discordapp.net/attachments/1015658179188752444/1049646956982575124/B5639823-6EB9-480E-A9F0-89E1A4864A75.png?width=1101&height=670)
(https://media.discordapp.net/attachments/952654719883546725/1049424427663753277/image.png?width=1191&height=670)
(https://media.discordapp.net/attachments/952654719883546725/1049424701874786385/image.png?width=1191&height=670)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORKaitlyn Brooks & Julya YalenchkaHABERKaitlyn Brooks & Julya Yalenchka & Lara ClarksonKAMERAKaitlyn BrooksTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Konum Mezarları 1.Bölüm | Julya Yalenchka
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Konum Mezarları" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi akşamlar sevgili Vice Şehri sakinleri, mutlu bir gün diliyor, mutlu bir akşamdan merhabalar diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umuyorum ki birçoğunuzun keyfi yerindedir, tıpkı şuanda ekran başında mısırlarını, içeceklerini belki de...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kadehlerini birbiriyle tokuşturan dostlar ile birlikte bu yayını dinliyor olmalısınız, herkesi selamlıyor...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tarafımca yeni bir organizeden merhabalar diliyorum. Ne de olsa ne zaman nerede olacağımız belli değil, öyle değil mi?
[YAYIN] Julya Yalenchka: **gülme sesleri** Evet, öncelikle tarafımca yeni organize edilen bir programdan söz etmek istiyorum müsadenizle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonrasında formatı tam anlamıyla hep birlikte işleyeceğiz. Dikkat edin; hep birlikte dedim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çünkü bu sadece benim değil, geçmişin ve günümüzün bir programı olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Zamanla oyun oynayacağız denilebilir kimilerine göre. **Güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, öncelik olarak programdan dilerseniz birkaç kelime bahsetmek istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bölge Mezarları adı altında sahne alacak radyo yayın programı...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice City'de bulunan her bir bölgeyi bir yayında kapsıyacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her bir yayında, tek bir bölge denilebilir doğrusu. Sadece bir bölge, altını çiziyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir bölge ele alınacak, örneğin bugün ki ele alacağımız bölge konuğu; Las Colinas.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Las Colinas'da geçmişte ne tür oluşumlar faaliyet göstermiş, neler olmuş ve günümüz haline gelmesiyle...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne tür badireler atlatmış, bunu öğreneceğiz hep birlikte.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öğreneceğiz evet, hep birlikte. Bireysel olarak bakmamak gerekiyor daha çok bu tür programlara.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa insanlar beni Yüzde Yüz Vice ile tanıyorlar, fakat artık yeni bir defter almanın ve bu defteri doldurma...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vaktinin geldiği açıkca ortada, pekala. İzninizle yavaş yavaş formatı işleme kısmına gelelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki konuğumuz Las Colinas.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Las Colinas, günümüzde bir takım evlerin bulunduğu bir küçük bölge. Evet, küçük bir bölge. Tam anlamıyla...
[YAYIN] Julya Yalenchka: El Corona veya Ganton ile kıyaslanabilecek bir bölge değil malesef ki fakat ilerleyen vakitlerde başka başka...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bölgelere de geleceğiz, pekala. Dilerseniz öncesinde konuya Las Colinas'ın geçmişiyle girelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bundan yaklaşık olarak iki yıl öncesinde bir takım İspanyolların bulundurduğu bir bölgeydi doğrusu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir takım savaşların, silahlı anlaşmazlıkların ve birbirinden aksiyonlu alışverişlerin gerçekleştiği bir bölgeydi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehir adıyla Las Colinas olarak bilinse de bir takım topluluklar oraya farklı farklı isimler takıyordu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunların başında İspanyollar geliyordu doğrusu. Belki de bugüne kadar en büyük hakimiyeti kuran kendileriydi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İspanyollar; Rasguedo adında bir takım grubun birliktelişmesiyle başlayan bu tarih bir sürü olaylardan geçti denilebil
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... denilebilir. Alberto Rasguedo tarafınca önderlik edilen bu bölge, Rasguedo yapılanması adı altındaydı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aslına bakarsanız o bölgeyi tamamen avuçları altına almışlardı kendileri. Orada bulunan birçok işletmeyi taraflarınca.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Satın aldılar, bunlardan bir tanesi restoran, bir tanesi ise gece kulübü. Stripz kulübü de denilebilir. **güler**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Haftanın neredeyse her günü restoranlarının kapılarını her vakit Vice Şehri vatandaşlarına açıyorlardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her sabah, her akşam. Zaman fark etmeksizin yedi yirmi dört faaliyet gösteren bir yerdi orası.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Alberto Rasguedo tarafınca tapusu alınan ve sonrasında Flinto Gardeinez'in sorumluğu altındaydı ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şehrin her vakit kapılarını siz Vice Şehri sakinlerine aralayan belki de sayılı mekanlardan birisi olabilir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi bundan iki yıl öncesinden söz ediyoruz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, İspanyollar birçok içkilerini, kokteyllerini ve bir takım alkollerini Vice Şehri ile buluşturmayı seviyordu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Alkol demişken o bildiğiniz zararlı alkollerden söz etmiyorum, legal olanlardan söz ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Las Colinas'da Rasguedo'nun çatısı altında bulunan bir diğer işletme ise gece kulüpleriydi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gece kulübü, genel olarak tam zamanlı bir işletme değildi, doğal olarak nadir açılan bir yerdi orası.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Haftanın maksimum iki günü kapılarını aralayan Rasguedo Gece Kulübü olarak adlandırılan bu işletme...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Getirisi oldukça fazlaydı, tahminen günde sadece otuz bin dolar gibi bir miktar kasalarına gönderiyorlardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bana kalırsa fazlasıyla ilgi gören bir mekandı orası, bundan eminim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Genelde saatler yirmi iki otuzu gösterdiğinde kapılarını aralar, insanlar birçok dansöz ile birlikte eğlencelerini...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sürdürürlerdi, DJ Anthony ile birlikte tabi ki.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Anthony Bright'dan söz ediyorum. Kendisi bir zamanların en ünlü ve kimilerine göre en iyi DJ'i denilebilir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Buna şüphe yok, bu fikre karşıt çıkmıyorum. Eğer ki şehrin bir ucunda şuanda bu yayını dinliyor ise...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendilerine selam olsun.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, geri konumuza dönelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İşletmelerin yanı sıra bir takım isimsiz İspanyol grupları da Rasguedo ile aynı bölgeyi paylaşmak istedi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne de olsa birçok İspanyol'un gözü önünde önemli bir anlam taşıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu bölge adına inanır mısınız bilmiyorum; birçok savaş ve kan döküldü. ,
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birçok insan hayatını kaybetti, Alberto Rasguedo bunlardan bir tanesiydi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bölgeyi her türlü gruba karşı hakimiyeti altına alan Rasguedo topluluğu, bir takım engeller sonrası...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İşletmelerini durdurdu, Alberto Rasguedo öldürüldü. Genel olarak herhangi bir şekilde elimizde neden öldürüldüğüne...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dair bir bilgi yok malesef fakat...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendisini Palomino Creek'da ki mezarlığa gömüldüğü bilinen bilgiler arasında.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rasguedo birçok başarılı işe imzalarını Las Colinas bölgesinde attıktan sonra işletmelerin tapusu Flinto Gardeinez...
[YAYIN] Julya Yalenchka: 'e kalmıştı aslında. Gardeinez birçok uğraşlar sonrası her şeyin eskisi gibi olmayacağını ve kalmayacağını anlamış...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Las Colinas'da ki Rasguedo adı altında tüm işletmelere stop vermişti. Kendileri Palomino Creek'e yerleşme...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kararını aldılar. Ki bu karar onların kaderini değiştiren bir takım nokta oldu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Rasguedo serüveni buraya kadardı. İspanyollar artık yaşamlarını Palomino Creek'de sürdürüyordu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Las Colinas için yeni bir İspanyol grup bekleniyordu herkes adına fakat beklenenler gibi olmadı ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kübalılar tarafınca oraya bir yerleşke söz konusu gerçekleşti. Kübalılar başta Temple bölgesinde yerleşkelerini...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Korudu, hatta Rasguedo ile bir süreliğine müttefiklik dahi kurdular. Fakat işler beklendiği gibi olmadı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir süre Temple'da harikalar yaratan Küba topluluğu, bilinmez bir sebepten ötürü öncesinde Verona Beach...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Taraflarına doğru yol aldılar, orada da bir takım sebeplerden ötürü terk ettiler ve yeni çizergelerini Las Colinas'a..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çevirdiler, kendilerini orada buldular, evet. Kübalılar artık Las Colinas'ı hakimiyetl altına almışlardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Jefe Pedro adı altında bilinen o zaman ki Küba topluluğun önde gelen ismi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Las Colinas'da bulunan tüm işletmeleri satın aldı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha sonrasında faaliyetlerini bir süre gösterdiler ve şuan ki günümüzde bulunan East Beach taraflarına geldiler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve faaliyetlerini orada sürdürmekteler, kendilerine bu yolda başarılar diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her ne kadar bir bölgeyi genel olarak bir hakimiyet altına alınmaya çalışılsa da bir o kadar zor olduğunu ve olacağını
[YAYIN] Julya Yalenchka: Unutmamak, gerçekten birçok işletmenin sorumluluğu altına girmek, bir o kadar kolay olmasa gerek.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu zamana kadar bu tür bir grişimim olmadı doğrusu ve olacağını da pek sanmıyorum. Yalenchka Bar, aslında...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kulağa hiçde fena gelmiyor değil, bu yayından sonra bu konu ile alakalı düşünüyor olacağım, buna emin olabilirsiniz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Las Colinas böylesine harikulade bir yerdi, bu koca iki yıl boyunca büyük bir evrim geçirdi diyebiliriz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerçekten çok büyük bir evrim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve şuanda herhangi bir grup, topluluk adı altında bulunmaması ile birlikte belediye tarafınca...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir takım grup çalışmalar doğrultusunda orada bulunan birçok işletmenin yıkımının gerçekleşmesi ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günümüzde ki halini aldı diyebiliriz. Şuanda bir takım apartman tarzı evlerin yapılmasından hemen sonra...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yan tarafta küçük bir otoparkları bulunuyor. Bahsettiğim bölge bu arada Las Flores'in hemen üstü.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yanlış anlaşılmasın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala. **Saatini kontrol eder** Bugün ki yayınımızdan da bu kadar olsun.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bölge Mezarları haftada maksimum iki kere sahne alacak bir program değerli dinleyiciler.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belki bu programı ilerleyen bölümlerde kameralı bir şekilde sunar, radyo programından çıkarıp.. ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir televizyon programı haline getirebilirim, bunu ilerleyen süreçlerde göreceğiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Pekala, müsadenizle benden buraya kadar. Bendeniz Julya Yalenchka. Yayın esnasında tüm emeğini.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Esirgemeyen meslektaşlarıma, tüm Vice News ekibine gönülden tebrik ve teşekkür ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu vakte kadar asla radyo başından kulağını ayırmayan tüm baylara ve bayanlara minnetlerimi iletmekten...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şeref duyuyorum, hepinize güzel bir akşam ve gece diliyor. Mutlu günler diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sağlıcakla kalın, hoşca kalın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi akşamlar efendim.
[23:13:06] [YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Konum Mezarları" - Çıkış Jeneriği * *
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1047134920323104830/1050196600166821908/image.png)
VICE ŞEHRİNDE NOEL HAZIRLIKLARI
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 8 ARALIK 2022, PERŞEMBE, XUE YOXO TARAFINDAN
Vice halkı meteorolojinin günlerdir uyarması sonucunda yaşanan kar ile ile gözlerini bembeyaz örtüyle kaplanmış bir Vice şehriyle açtı. Fotoğraflarımız Idlewood, şehir merkezi, Market Caddesi gibi şehrin genel bölgelerinden. Ağaç süslemeleri, banklar ve daha niceleri bizleri karşılıyor.
Vice Şehri Belediyesinin çalışmaları ile o tüm şehire farklı bir renk getirdiğini hepimiz net bir şekilde görebiliyoruz. Peki bu sene içerisinde seçilecek olan yeni belediye başkanı aynı çabayı gösterecek mi dersiniz? Meteoroloji uyarmasa dahi biz söyleyelim, olabildiğince kalın giyinmeye özen göstermenizi tavsiye ederiz, araç sürücüleri de lastiklerine zincir bağlamayı kesinlikle unutmamalı. Kimse böylesine güzel bir zamanda kazaya bulaşmak istemez.
VICE BELEDİYESİNİN KIŞ ÇALIŞMALARI
Vice Belediyesi şehre farklı bir renk katma çabalarında, ve gayette iyi yapıyorlar. Gerek elektrik direkleri, gerek kamu binaları, gerek şehrin işlek caddeleri içinde aynı şeyleri söylemek mümkün. Sizin için eklediğimiz fotoğraflara FOTOGALERİ sekmesinden ulaşabilirsiniz.
Vice News olarak 25 Aralık günü gerçekleşecek Noel için şimdiden herkese sevgi ve neşe dolu bir Noel diliyoruz. Sevdikleriniz ile beraber Noel gecesi geçirmek dileğiyle. Vice News, Noel ayında sizlere eğlenceli içerikler sunmaya devam edecek...FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/919017101761601696/1049882033452744714/image.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/919017101761601696/1049885448350208140/image.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1050158240794685450/1050158599642562710/samp_07_12_2022_14_09_28.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1050158240794685450/1050158599336382605/samp_07_12_2022_14_09_37.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORXue YoxoHABERXue YoxoKAMERAXue YoxoTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1048706408377487440/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_12.gif)
MetalVice'ın Üçüncü Yılı! Havana'da Büyük Parti!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 4 ARALIK 2022, LARA CLARKSON TARAFINDAN (evet, tarafından)
Vice Şehrinin en sevilen müzik gruplarından olan MetalVice, 3 Aralık gününde müzik piyasasına giriş yapmalarının üçüncü yılını kutladılar. Yo-Ho Mexico şarkısı ile Vice şehrinin müzik dünyasına sağlam bir damga vuran MetalVice, üç yıldır şehrin önemli mekanlarında sahne almaya ve müzik çıkartmaya devam ediyorlar. MetalVice grubu bunların yanı sıra Billie Eilish ve Dwayne "The Rock" Johnson gibi dünyaca ünlü isimler ile de sahneye çıkması ile biliniyor. Calvin Motre ve Maldwyn Motre kardeşlerin yanı sıra Aaron Cannavaro, Robin Fairclough ve Shane Griffiths'in bulunduğu bu müzik grubu üçüncü yıldönümünü şehrin en önemli eğlence merkezlerinden olan Havana'da görkemli bir parti ile kutladılar. Saatler 23:30'u gösterdiğinde gerçekleşen bu partiye Vice halkının ilgisi yoğundu. Vice News'tan da yüzde yüz canlı yayınlanan bu eğlenceye şehrin tanınan ve sevilen kişileri de katılım gösterdi ve MetalVice'ın bu mutlu gününe ortak oldular. MetalVice ekibi, gelen herkese teşekkürlerini ederek sevilen şarkılarını Havana'da seslendirdi.
Müzikteki üçüncü yılını kutlayan MetalVice üyeleri, görüşlerini sadece Vice News'a aktardı.
Calvin Motre: MetalVice benim ilk grubum ve göz ağrım olduğu için bir bebek bakarmış gibi grubumla ilgileniyorum. Şu an üçüncü yıl dönümü olması hem beni duygulandırıyor hem çok mutlu ediyor. Yüzlerce konser onlarca ünlü isimler ile sahne alarak her zaman en iyisi olmaya çalıştık ve bunun için devam ediyoruz. Grubumuzda bir sürü insanın emeği var, hepsine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum ve MetalVice'ın yeni yaşı hepimize uğur getirsin, sizleri seviyoruz. Bizimle kalmaya devam edin.
Maldwyn Motre: Üçüncü yılımızı büyüyen dinleyici kitlemizle beraber kutlamak gerçekten harika. Vice'da bulunan ve dünyanın farklı yerinden her türlü dinleyicilerimizin her birine değer vermemiz gerektiğini gösteriyor. Bu gurur verici tablonun eseri dinleyicilerimiz. Onlara teşekkürlerimiz ile doğum günümüz kutlu olsun.
Aaron Cannavaro: MetalVice kendi benliğimi bulduğum ilk yerdi. Hayatımın dönüm noktası ve kendimi başarmış olarak hissettiğim tek yer. Ara zamanlarda ayrılığımız olsa da her daim benim için MetalVice üyeleri benim için aileydi. Bütün grup üyelerinin hepsini seviyorum. Top dönemimiz Tomorrowland'den bu yana serüven içinde bulunduğum MetalVice ile müzik kariyerimde geçirdiğim en iyi zamanları geçirdim. Bunun devam edeceğine inanıyorum ve dinleyicilerimize bolca öpücük yollayarak takipte kalmalını istiyorum.Tekrardan iyi ki doğdun MetalVice. Teşekkürler!
Robin Fairclough: MetalVice benim için ilk ve son grup, gerek dostluklar olsun gerek her gün farklı çalışmalar-koşuşturmalar içinde olmamız, farklı klip çalışmaları için toplu fikir alışverişlerimiz olsun, sahne öncesi muhabbetler vesaire.. MetalVice'ın bu yeni yaşının hepimize yenilikler, mutluluk ve sağlık getirmesini diliyorum. Sizleri seviyoruz. Takipte kalmayı unutmayın!
Shane Griffiths: MetalVice'ın geçmişinde çok bulunamasam da geleceğinde bulunmak en büyük amacım. Gruptaki herkesin yeteneği tartışılmaz bir şekilde harika, grubun devamlılığının en büyük sebebinin de bu olduğuna inanıyorum. Üç yıldır devamlılığını sürdüren bu grupta sadece son birkaç aydır faaliyet göstererek katkıda bulunduğum için kendi adıma değil de öncelikle kurucu iki üye olan Maldwyn ve Calvin'i sonra da diğer üyelerin emeğini tebrik ederim. Geleceğe odaklanmaya ve grup için çalışmaya devam edeceğim. MetalVice ve Metal müzik ile kalmaya devam edin.
Üçüncü Yıla Özel Yeni Müzik Klibi!
MetalVice ekibi, müzik hayatlarının üçüncü yılı dolayısıyla bu kutlama partisinin yanı sıra bir de yeni müzik kliplerini yayınladılar. Don't Go Breaking My Heart isimli yeni klibini yayınlayan MetalVice'ın bu klibi ViceTube'da büyük ilgi gördü.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/772140530628558861/1048704537554325514/image.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/772140530628558861/1048704942506004570/image.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/772140530628558861/1048704466360205402/image.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORLara ClarksonHABERLara Clarkson & Kaitlyn Brooks & Cedric StrawsoonKAMERAMadelyn Caron & Lara ClarksonTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
100.000 görüntüleme • 29 Kasım 2022
Krimelife Killy - troubles in front of me (Official Music Video)
(https://media.discordapp.net/attachments/750772934678937703/837704336212754452/unknown.png) (https://www.youtube.com/watch?v=ViKo5cDjfSY)
KrimeLifeBoysAlıntıYORUMKod: [Seç][quote=KULLANICI ADI]
[table]
[tr][td][img]https://cdn.discordapp.com/attachments/914476198707470346/971423583534452736/unknown.png[/img] [i]Yorum[/i][/td][/tr][/table]
[/quote]AlıntıLIKEKod: [Seç][img]https://www.upload.ee/image/10991601/like.png[/img] [b]Kanal adı[/b] kullanıcısı bu videoya like attı.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/768144852869185550/1050477062667907183/image.png)
Aman allahımAllah nazarlardan saklasın :sampanya:
......... (https://cdn.discordapp.com/attachments/905797107200425996/1001487447160541274/vicetung_copy.png) (https://cdn.discordapp.com/attachments/660187827639943189/730430313716645938/zytng.png)
ÜYE OL ŞİFREMİ UNUTTUM
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/1050786268180644002/Screenshot_32.png) Winter Is Coming Vice City!
Kış Sezonu Vice City'de Başlıyor!
Uzun zamandır Vice City vatandaşları tarafınca mevsimlere yapılan hazırlık, bana kalırsa en güzel aktivitelerden bir tanesi haline gelmiştir. Nedenini birçoğunuz gibi ben de merak etmiyor değilim; çok mu param var da çok para harcayacağım? Bilmem, paradan ziyade yeni kombinleri sahneye çıkarmanın tam olarak vakti denilebilir, dolayısıyla mevsimsel hazırlıklar kadar hiçbir şey bana zevk vermiyor diyebilirim, yeri ayrı kalıyor. Sizlerin de fikirlerini ve görüşlerini yorumlarda bekliyor olacağım. Uzun zamandır kış adına bir sürü mutfak alışverişi, bir sürü kombin alışverişi ve teklonojik alışverişler yapıyoruz ve bunca harcama ne kadar gerekli diye düşünüyor olabilirsiniz, ben de bir zamanlar öyle düşünüyordum fakat; dört mevsim olarak bu güzel evren de vakit öldürüyoruz, hiçbirimiz soğuktan buz olup oradacıkda çürümek istemez değil mi? Ya da güneşin altında bir çizme bot, birçok kalın kıyafet ile çölün bir köşesinde susuz ölmek istemeyiz, ben de öyle düşünmüştüm. Dolayısıyla birçoğumuz adına bu tür hazırlıkların yapılması bana kalırsa en doğru seçeneklerden bir tanesi. Meteorolojiye göre bu yılın kışının bir hayli sert olacağı ve şimdiden kış giyimlerine ve mutfak alışverişlerine zam gelmeden bir an önce dolapları doldurmakta fayda olduğunu söylemekten çekinmemekte fayda var.
Noel'e Haftalar Sayıyoruz!
Dünya'nın her bir yanında belki de koca bir yılın su gibi akıp geçtiğini anlamamız adına yapılan en özel gecelerden bir tanesi ne de olsa arkamıza dönüp bir baktığımızda birçok olumsuzlukların, olumlu olayları bir anda ardımızda bıraktığımızı görüyoruz, birçoğumuz adına her ne kadar anlam ve önem taşıyan bir gece olsa da birçoğumuz kadar da hiçbir anlam ve önem arz etmeyen günlerden bir tanesi haline gelmiş Noel Gecesi, birçok insanın dilinde Yılbaşı Gecesi olarak adlandırılsa da Amerikalı vatandaşların fazlasıyla önem ve anlam yüklediği gece adına Vice Şehri Belediyesi personelleri şimdiden kolları sıvazladı, Alycia Kasparov önderliğinde birçok projeye start verilmesinden hemen sonra, şehrin birçok bölgesinde birden fazla çam ağaçları, ışıklandırmalar ve dahası yerlerini aldı. Görünüşe bakılırsa sadece vatandaşlar değil, devlet memurları ve yetkilileri de şimdiden Noel Gecesi'ne haftalar saymaya başlamış görünüyor.Vice Şehrin'de Noel Gecesi Hazırlıkları Haberine Gitmek İçin Sen De Tıkla! (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=140010.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/966435192925483098/1050786267689918534/Screenshot_33.png) (https://cdn.discordapp.com/attachments/660187827639943189/730434146933145640/CBK.png)
? Anasayfa
? Son Dakika
? Blog
? Ekonomi
? Magazin
? Sanat
? Halkın Sesi
? Haber ekle!
? İletişim
? Arşiv
? Vice Social'da VICE NEWS! (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)"Julya Yalenchka" tarafından "09.12.2022" tarihinde gönderildi.Tüm hakları saklıdır. © ViceNews, since 2020
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1051638149736038430/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_15.gif)
Gece Yarısı Şok Cinayet! Randarious McDowell Öldürüldü!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 12 ARALIK 2022, PAZARTESİ, VICE NEWS HABER DEPARTMANI TARAFINDAN
12 Aralık gününün ilk saatleri, Idlewood bölgesinde sansasyonel bir olaya sebep oldu. Idlewood bölgesindeki bir ara sokakta bulunan ceset, VCPD ekiplerini harekete geçirdi.
Mahalle sakinleri tarafından verilen ihbarlar sonucunda alana yönelen VCPD ekipleri Idlewood'a bütün giriş ve çıkışları kapattı ve olay yerini inceleme altına aldılar. Öncesinde ismini bilmediğimiz siyahi bir vatandaşın cesediyle karşı karşıya kalan polis memurları, cesedin Randarious McDowell isimli bir kişiye ait olduğunu tespit ettiler. Idlewood'da oldukça tanınan ve sevilen bir kişi olduğu bilinen Randarious McDowell'ın bir cinayete kurban gittiği biliniyor. VCPD ekiplerinin araştırmaları sürerken, Randarious McDowell'ın cansız bedeni incelenmek üzere otopsiye gönderildi.
Randarious McDowell, Hapishaneden Kaçırıldı mı? Bu Cinayeti Kim İşledi?
Randarious McDowell'ın cinayeti ile ilgili Vice News, şok bir bilgi öğrendi. Idlewood'un ara sokaklarında cinayete kurban giden McDowell'ın kısa bir süre önce VCPD tarafından şehrin en büyük hapishanesi olan Vice Prison'a mahkeme gününe kadar sevk edildiği biliniyordu. Fakat kendisi Idlewood'un bir ara sokağında bilinmeyen bir sebepten dolayı öldürüldü. Kendisinin sevk sırasında kaçırılma ihtimali olduğu veya Vice Prison'dan kendisinin kaçtığı düşünülüyor.
Bu durum tabii ki kafalarda büyük soru işaretleri uyandırdı. Randarious McDowell neden öldürüldü? Cinayet kimler tarafından işlendi? Kendisinin VCPD tarafından öldürülme ihtimali var mı? Bir süredir dile getirilen VCPD içindeki gizli örgütlenme/derin yapılanma iddiaları gerçek mi? Bunlar büyük merak konusu.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1051636203562205305/samp_12_12_2022_01_38_45.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1051636203121815663/samp_12_12_2022_01_36_10.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1051636204044570624/samp_12_12_2022_01_38_40.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/772140530628558861/1050895240023781396/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_14.gif)
Country General Hospital Mühürlendi! Başhekim Tutuklandı!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 10 ARALIK 2022, CUMARTESİ, LARA CLARKSON TARAFINDAN
9 Aralık günü, Vice Şehri için önemli bir gelişmeyle sonlandı. Vice FM'de yapılan canlı yayın sırasında haber merkezimize gelen bir bilgi, Vice News ekiplerini harekete geçirdi. Son zamanlarda Jefferson'da bulunan Country General Hospital'da yapılan yasadışı faaliyetler, VCPD'nin uzun bir süredir dikkatini çekiyordu. VCPD'nin yaptığı incelemeler sonucunda doğru zamanda toplanan VCPD ekipleri, Vice Şehri Belediyesi ekipleri ile beraber Country General Hospital'a bir baskın gerçekleştirdi. Yapılan baskın sonucunda bütün hastane çalışanları gözaltına alındı ve belediye ekipleri tarafından hastane mühürlendi. VKP Başkanvekili Deep James'in kardeşi olan ve aynı zamanda Country General Hospital'ın başhekimi olan Angellica James, bu baskın sonucunda tutuklandı.
Angellica James'ın Vice News'a Karşı Tavrı!
Ek olarak geçtiğimiz günlerde, bir bölgede bulunan ceset haberini alan Vice News ekibi haber yapmak için ceset bulunan bölgeye gittiğinde, tutuklanan başhekim Angellica James'in Vice News ekibine karşı yaptığı tavır, ekibimiz tarafından oldukça dikkat çekmişti. Alanda işini yapmaya çalışan Vice News ekibinin kameralarına saldırıp hakaretler eden Angellica James'in, Vice News'in yönetimini arayıp "Çalışanlarını çekmezsen seni de polise veririm!" söylemi oldukça dikkat çekmişti. Bulunan cesedin görüntülerini de haberimizde bulabilirsiniz.FOTOGALERİ
(https://cdn.discordapp.com/attachments/952654719883546725/1050900176358887504/cats.jpg)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORLara ClarksonHABERLara Clarkson & Cedric StrawsoonKAMERALara Clarkson & Xue YoxoTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
Konum Mezarları 2.Bölüm | Julya Yalenchka
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Konum Mezarları" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese mutlu akşamlar, mutlu günler diliyorum sevgili Vice Şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umuyorum ki güzel bir gün geçiriyor, güzel bir akşam ile beraberizdir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka, günün sahnesi Konum Mezarları.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bildiğiniz üzere geçen haftalarda Konum Mezarları'nın ilk sahne aldığı gün kayde geçti.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Konum Mezarları'nın ilk bölümünde Las Colinas'ı ele almıştık ve detaylıca tarihnden ve şuanki güncel halini...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Siz sevgili Vice Şehri sakinleri ile paylaşmıştık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir zamanların efsanesi haline gelmiş olan Rasguedo İspanyolları günümüzde Vice City'de faaliyetlerini...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Durdurması ile birlikte Las Flores şuanda bir takım apartmanlar ile başı boş kalmış durumda.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Oysa ki Konum Mezarları'nın ikinci bölümünde bugün Temple bölgesini ele alacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Fakat öncesinde müsadenizle Konum Mezarları'na ilk defa tanıklık eden dinleyicilerimiz adına genel bir tanıtım...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Geçmek istiyorum. Konum Mezarları programı tarafımca organize edilmiş ve şuanda radyolarda ki yerini almıştır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Geçmek istiyorum. Konum Mezarları programı tarafımca organize edilmiş ve şuanda radyolarda ki yerini...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Almış vaziyettedir. Tarafımca haftada maksimum iki kez sahne alacak Konum Mezarları...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice City'de ki herhangi bir bölgeyi her bir bölüme sığdırma programıdır. Kısaca herhangi bir bölgenin...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Geçmişte ki faaliyetlerini, kimler tarafınca organize edildiğini ve hüküm sürüldüğünü...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Geçmiş olaylarını ve buzdağının görünmeyen kısımlarını kapsayacak bir programdır. Ekstra olarak ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir bölümde yer alacak herhangi bir bölgenin de şuan ki günümüzde ki halini de kapsayacak bir programdır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Müsadenizle; bugün ki konuğumuz Temple bölgesi olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Genel olarak diğer bölgelere nazaran; daha lüks evleri, villaları ve işyerlerini kapsayan bu bölge...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günümüzde en zengin ilk beş bölgeler arasına girmeyi başarmış durumda.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunların başında tabi ki birçoğumuzun tahmin edebileceği üzerine; Starfish Adası mevcut.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umuyorum ki bir gün hepimizin Starfish adasından bir evi olur, belki de vardır, kim bilir? **gülme sesleri**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse, müsadenizle Temple'ın tarihinden başlayabiliriz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Temple bölgesi genel olarak Temple Gas'ın hemen yanında ki lüks binaların yer aldığı bölgede faaliyet sürdüren...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Küba topluluğu ile başladı. Temple tarihinin belki de bana göre başlangıcını, ilk defteri açan topluluk olduğunu...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belirtebilirim. Pedro V. önderliğinde Temple bölgesine hükmeden Küba topluluğu uzun bir süre boyunca Temple'da...
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... ki faaliyetlerine devam etti ve Vice City'e birçok DJ, birçok barmen ve dahasını kazandırdığını açıkca söylemem...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Gerektiğinin altını çizmeliyim. Küba topluluğu birçok grup ile birlikte çalışmış fakat en sonunda da tek başına...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Faaliyetlerini sürdürmekten hiç çekinmemiş bir önder ile birlikte devam etmiştir. Kübalıların bir zamanlar...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İspanyollar ile çalıştığınıda belirtmeliyim ki bunu bir önceki yayında bahsetmiştim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse; İspanyollar ile yaklaşık birkaç ay boyunca faaliyetlerini sürdüren Kübalılar zamanla ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Verona Beach taraflarına doğru kaymış ve daha sonrasında Las Flores bölgesine yerleşkelerini kurmuşlardır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Son olarak orada devam etmişler ve uzun bir zaman sonrasında da şuanki günümüzde ki bölgelerini ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birçoğumuz biliyoruz, East Beach yolunun hemen üzerinde birçok yerleşkeleri mevcut.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birçok bar, birçok işyerleri ve restoranlardan tutun kliseye benzer bir yapıları dahi mevcut.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Temple'da Küba vakti bittikten hemen sonra Temple Gas'ın önüne bir takım Vicewood Healthcare Hospital adında...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir özel hastane açılmıştır. Bu hastanenin kurucusu Miguel Sanz olarak bilinmekte. En azından önümde ki kaynaklar...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu söylüyor. Uzun zamandır birçok işyeri, birçok gece kulüpleri ve bağışlarıyla tanınan ünlü iş adamı...
[YAYIN] Julya Yalenchka: En çok da Bellavista ile ön plana gelmektedir. Yalnız şunu hepimiz biliyoruz ki şuanda güncel olarak...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News'in internet sayfasında bir takım haber konuları mevcut. Bunlardan bir tanesi Vicewood Healthcare Hospital.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hakkında, haber ile ilgili herhangi bir yorum yapmayarak devam etmek istediğimi ve bu yayının tamamen...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günümüzde ki herhangi bir olumsuz durumlardan bağımsız bir program olduğunun da altını çizmek istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Dolayısıyla güncel olaylardan birnevi bağımsızcasına devam edeceğim. Müsadenizle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eğer ki güncel olarak konu ile ilgili herhangi bir bilginiz yok ise lütfen Vice News'in internet sayfasını...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ziyaret edebilirsiniz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Vice Dünyası > Televizyon ve Basın> Vice News> Haberler))
[YAYIN] Julya Yalenchka: ** Boğazını temizler ** Evet, müsadenizle konumuza geri dönelim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Halen daha da faaliyetlerini sürdüren Vicewood Healthcare Hospital, büyük başarılara imza atmış bir özel hastane olarak...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bilinmektedir, ki bana göre de öyle. Tabi Weingard Premium'dan hemen sonra.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu benim kendi görüşüm, herkesin görüşlerine saygı duymalıyız, öyle değil mi? **hafif gülme sesleri**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Uzun bir süre boyunca Temple'da ki konumunu koruyan Vicewood Healthcare Hospital'ın şehrimize kattığı olanaklar...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sayısızca, onları bu büyük başarıdan dolayı tebrik ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir diğer konu ise Temple'da ki birçok işletme günümüzde yer almakta. Sayısızca işyerinin bulunmasıyla birlikte...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tüm işletme sahiplerine başarı dileklerimi eksik etmediğimi de belirtmekten memnuniyet duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyisiyle kötüyüsüyle bizlerin gönlünü ferahlatan ve sayısızca başarıların mimarisi olan Temple bölgesi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eğer bir gün gerçek bir varlık olsaydı ve ona dilemekten memnuniyet duyacağım bir şey olurdu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi ki varsın Temple. Evet, iyi ki varsın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Geçmişte birçok kez Temple bölgesinde sayısızca işletme soygunlarına girişen isimsiz terörist grupları oldu.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki bunlardan en baskıcısı da Temple Gas'ın bir zamanlar soyulmasıydı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki bunun da haberi Vice News internet sayfasında yer almakta. Bizzat tarafımca yayınlandı, hiç unutamadığım..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Haberlerden bir tanedir kendisi. Evet, bunu belirtmekten memnuniyet duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **saatini kontrol eder** Ki yavaş yavaş da bugün ki Konum Mezarları programının da görünen o ki ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonuna gelmekteyiz, bu vakte kadar beni daima dinlemeye devam eden, bana bu yayında eşlik eden birçok..
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice Şehri dinleyicisine de şükranlarımı sunuyor, teşekkürlerimi iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka, Konum Mezarları'ndan bu kadardı. Yayında emeğini esirgemeyen tüm Vice News...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Meslektaşlarıma da memnuniyetle teşekkür dileklerimi de iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Olur ya bir daha görüşemezsek...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncesinde Henry Dunkirk'e ve tüm Vice Şehri'ne selamlar. İyi günler...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi haftalar, iyi aylar ve iyi yıllar diliyorum efendim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sağlıcakla kalın, iyi akşamlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Konum Mezarları" - Çıkış Jeneriği **
(https://cdn.discordapp.com/attachments/948297182728061070/1051965855891718235/samp_12_12_2022_21_37_09.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/856878705132568596/1053815490784526426/47.png)
(https://i.hizliresim.com/fz8i74s.jpg) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=137053.0)Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1040655328964001792/1054006285206564894/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_18.gif)
Dick Hendricks'e Neler Oldu? Neden Tutuklanmıştı?
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 18 ARALIK 2022, PAZAR, LARA CLARKSON TARAFINDAN (evet, tarafından)
Dick Hendricks. Vice Şehrinin tarihinde yaptığı saldırılarla pek çok kişiye ve yapıya zarar veren bir terörist olarak tanınıyor. WSR Arena başta olmak üzere şehirdeki önemli yerlere ve kişilere terör saldırıları yapan Dick Hendricks, 1 yıl önce bugün, yani 18 Aralık 2021 tarihinde düzenlenen VFC: Fight Night programına sızmış ve düzenlenen programda molotof kokteylleriyle insanlara saldırıp bir profesyonel dövüşçünün hayatını kaybetmesine sebep olmuştu. Yaşanan bu olaydan dolayı Vice Fighting Championship (VFC)'nin kurucu üyesi Randolph Mitchell, VCN Radio'ya çıkıp yaşananlar için özür dilemişti ve profesyonel dövüşçünün ailesine VFC tarafından yüklü bir tazminat ödendiğini, kendisi ile dövüşçünün ailesi arasında bir problem olmadığını belirtmişti.
Bu olaydan sonra Dick Hendricks, Vice Şehri Polis Departmanı tarafından terörist ilan edilmişti ve kendisi hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkartılmıştı.
Bu süreçte halen rahat durmayan Dick Hendricks, şehirdeki çeşitli yapılanmalara, kişilere, binalara ve özellikle VCPD memurlarına terör saldırıları düzenlemeye başlamıştı. En sonunda 17 Ocak 2022 tarihinde VCPD tarafından düzenlenen kapsamlı bir operasyon sonucunda Las Venturas açıklarında deniz yoluyla kaçmaya çalışırken yakalanıp Vice Şehrinin en büyük hapishanesi olan Vice Prison'a gönderilmişti.(https://cdn.discordapp.com/attachments/768541493618278420/1054003898798571530/image.png)VFC yangın yeri! Büyük eğlence, kötü sonla bitti!Vice Şehri, 2021'in sonlarına yaklaştığımız şu günlerde ne yazık ki büyük bir terör saldırısı yaşadı. Yıllardır Vice şehrinin dövüş sporu eğlenceleri müsabakalarına WSR ve VFC isimleri ile ev sahipliği yapan WSR Arena'da 18 Aralık 2021 gününde VFC: FIGHT NIGHT programının yeni bölümünü gerçekleştirildi. Randolph Mitchell ve Belinda Villaviudas'ın sunumunu yaptığı ve Eight-Ten VCN'den yüzde yüz canlı yayınlanan bu program oldukça normal bir şekilde başladı.
Dövüşçüler ringe çıkıp yeteneklerini sergiledi, şenlik havası hakimdi. Gecenin son maçı, Dick Hendricks ve profesyonel dövüşçü Kevin Aguilar arasındaydı. Bu dövüş maçı, Tabut Maçı adı altında yapılacaktı. 3 sayısına ulaşan bu dövüşü kazanacaktı. Dick Hendricks, yaptığı sert hareketlerle Kevin Aguilar'ın bir süre bilincini yitirdi. 3. round gerçekleşmeden bayılan Kevin Aguilar'ı Dick Hendricks tabuta götürdü ve maçı kazandı. Ama yanında getirdiği çakmak ile kötü bir şey yapan Dick Hendricks, tabutu ateşe verdi! Bu ateşten sonra nasıl aldığı bilinmese de molotof kokteyli alan Dick Hendricks, molotof kokteyllerini havaya atarak arenayı da ateşe verdi!
Büyük bir kargaşa sonrasında tahliye edilen WSR Arena'daki izleyicilerden kayıp olmasa da, yapılan saldırı sonucunda tabutta kalan profesyonel dövüşçü Kevin Aguilar, hayatını kaybetti. Yaşanan bu olay sonrasında WSR Arena kullanılamaz hale geldi. Olay yerine gelen VCFMD ekipleri yangını söndürdü. WSR Arena'nın en yakın zamanda tadilatının gerçekleştirileceği, eskisinden daha iyi bir şekilde geri döneceği VFC yönetimi tarafından söylenenler arasında. VFC Genel Müdürü Randolph Mitchell'ın yakın zamanda bir açıklama yapması bekleniyor.Daily Countdown Agency, 2021
1 Yıl Sonra Dick Hendricks Neler Yapıyor? Hapishanede Güçleniyor mu?
Bu olayların yaşanmasının üstünden tam bir yıl geçti ve bir yıldır Vice Prison'da olan Dick Hendricks'in Vice Prison içerisinde neler yaptığı tarafımızca büyük bir merak konusuydu.
Bu durumu incelemek için yaptığımız geniş çaplı araştırmalar ve soruşturmalar sonucunda Dick Hendricks'in hapishane içerisinde giderek güçlendiği ve kontrolü ele geçirdiğini, aynı zamanda çetesinin geniş kesimlere hitap ettiğinin duyulmaya başlandığını öğrendik. 2022 yılını hapishanede geçiren Dick Hendricks'in yeni yılda hapishanede kalmaya pek de niyetinin olmadığını ve yeni yıldan sonra kendisinin bir takım planlarının olduğu çevresine iletilen bilgiler arasında. Aynı zamanda Dick'in eski sağ kolu ve beraber birçok faaliyet işlediği Oceanus Chambers'ı (Aynı zamanda kendisi onun Rock müzik grubu olan Fuck'n Roll'un kurucularından olduğu da biliniyor.) kendi hapishanesine sevk etmeyi bile başarmış.
Dick Hendricks, 2023 yılında kendini gösterebilecek mi? Vice Prison'dan kendisini kurtarmak için çabalayan Dick Hendricks, amacına ulaşabilecek mi? Amacına ulaşacaksa şehirde neler yapacak? Terörizm estirmeye devam edecek mi? Hedefi tekrardan şehrin önemli kişileri ve yerleri mi olacak? VCPD ve Vice Prison yöneticileri bununla ilgili bir önlem çalışmalarına başladı mı? Bunlar büyük bir merak konusu.FOTOGALERİ
(https://media.discordapp.net/attachments/923942619216756827/948919797549244466/dick1.gif) (https://cdn.discordapp.com/attachments/923942619216756827/948921082717569034/dick2.gif)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/923942619216756827/948921746118037554/dick3.gif) (https://cdn.discordapp.com/attachments/923942619216756827/948923665536409631/dick6.gif)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORLara ClarksonHABERLara ClarksonKAMERALara ClarksonTüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News & Valachi Corporation, 2022
ppde neden merve boluğur var?yenilenmiş julya yalenchka
(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142751966068767/Dergi_Kapak.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142752427450398/Dergi_Sayfa_2.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142756047126608/Dergi_Sayfa_3.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142757213159604/Dergi_Sayfa_4.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142757729042612/Dergi_Sayfa_5.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142758173655040/Dergi_Sayfa_6.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142758500794408/Dergi_Sayfa_7.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142758802800670/Dergi_Sayfa_8.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142759159300166/Dergi_Sayfa_9.png?width=510&height=676)(https://media.discordapp.net/attachments/915659991996858398/1055142759561961492/Dergi_Sayfa_10.png?width=510&height=676)
:sampanya:gözümde canlanır koskoca mazi
:sampanya:gözümde canlanır koskoca mazi
(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1054383211460964392/196.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1054383211460964392/196.png)
Kırmızı çizgimiz SGT Morgan :minigun:
(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1054383211460964392/196.png)
Kırmızı çizgimiz SGT Morgan :minigun:
/do tüm vcpd oyuncuları karakter tanıtımına toplanabilir, kıyamet günü yaklaşıyor.(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1054383211460964392/196.png)
Kırmızı çizgimiz SGT Morgan :minigun:
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1057974931780026388/Screenshot_47.png)
Elysium Bar'da RONIN Band Kıvılcımı!
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 29 ARALIK 2022, JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz akşam saatler 22:00'ı gösterdiğinde Market Caddesi'nde çok uzun bir süredir yerleşkelerini ve faaliyetlerini sürdüren RONIN ekibi, Elysium Bar'da tekrar sahne aldı. Eğlence arayan birçok iş insanı, marka sahibi ve dahası eğlenceye ortak olmaktan çekinmedi. Yaklaşık yüz yirmi kişinin geceye eşlik etmesinin yanı sıra Elysium Bar'da RONIN ekibi adına VIP loca rekorları kırıldı. Vice City tarihinde önemli başarılara imza atmış ekip; en son geçtiğimiz dört ay öncesinde sahne alan RONIN sanatçıları uzun bir aradan sonra sevenlerini yüzüstü bırakmadı. Şehrin sevilen işletmesi Elysium Bar'da sınırsız alkol ve kokteyllerinin Vice Şehri sakinlerine sunulması ile birlikte, sahnenin tek kişilik olmadığını tekrar hatırlattı. Vice Şehri sakinlerinin kulaklarında küpe haline gelmiş olan MetalVice ekibi sanatçılarıda bu geceye eşlik etmekten çekinmedi. Her ne kadar rekabetin olduğu bu sahnede bir o kadarda dostluğu simgelediklerinin de altını çizdi.
RONIN Band Nedir? Ne zaman Kuruldu ve Nasıl Bu Hale Geldi?
RONIN kuruculuğunu Caine Blackhand'in üstlendiği, köklerinin 1996 yılında Eastman Müzik Okulu öğrencisi iken arkadaşları ile kurduğu güne dayanan, bir progressive rock grubudur. İlk girişim 2000'lerin başındaki dağılma ile hüsranla sonuçlanırken, grubu bugünlere değin getiren o büyük buluşma; dağılmanın ardından yirmi yıl sonra gerçekleşti. Takvim 2020 yılını gösterdiğinde Caine Blackhand (Vokalist & Ritim Gitarist), Arthur Wayne (Baterist), Vitali Sokolov (Basist) ve Lucas Wright (Lead Gitarist) bir araya gelerek amatör olarak başlanan yolculuğu, profesyonelliğe ulaştırmak adına ilk adımları attı. Bu süreçte yalnızca progressive rock'a bağlı kalmayarak karma kültürleri benimseme tutkularını müziklerinde de gösterdiler ve başta metal olmak üzere, grubun janrı belirgin bir gelişime uğradı. Bu, grubun yalnızca tek bir janrı benimsemediklerinin en belirgin göstergesiydi.
RONIN'in gelişimi yalnızca bunlarla sınırlı kalmadı. Gruba ait her detayı, tüm incelikleri ile kendileri inşaa ederken; söz yazarlığını kendilerinin yaptığı teklileri adı sanı duyulmamış sokaklarda ve mekânlarda söylemeye başladılar. 2020 yılının ilk çeyreğinde "NEVER FADE AWAY (Asla Solup Gitme.)" ile birlikte, davalarının onlar için neler ifade ettiğini akıcı sözleri ve seçkin bestesiyle dile getirdiler. Kısa bir süre içinde müzikseverlerin kalplerine erişen bu parçanın getirdiği hızı kesmemek adına çalışmalara başlamaları uzun sürmedi. Yılın ikinci çeyreğinde "CHIPPIN' IN (Ben de Varım!)" teklisi ile birlikte dişlerini göstermeye başladılar. Ve günümüze değin "BLACK DOG (Kara Köpek.)" - "ARCHANGEL (Baş Melek.)" parçaları da sırasıyla geldi. Kendi tarzlarına katkı sağladıklarını düşündükleri pek çok eser de grubun yorumu ile birlikte yeniden taçladı ve müzik listelerindeki yerini aldı.
RONIN Ekibi Sorumlusu Caine Blackhand'in Gece İle Alakalı Görüşleri:
Gece hakkındaki düşüncelerim... Hmmğh, aslında bakarsan işlerimin yoğunluğu yüzünden müzik kariyerime ara vermek zorunda kalmıştım Julya, sahnede olmak benim için hep ayrı bir heyecandı, Elysium da yüz kırk iki kişinin karşında konser verdiğimi günü hatırlıyorum da o günkü heyecanımı bu gece de yaşadım diyebilirim. Belki geçmişten gelen iki hayaletin aramızda olmasından dolayıdır bilmiyorum ama yeni RONIN Band çok çalıştı, çok hazırlandı ve bu ilgiyi haklarıyla kazandılar. Ben hatırlıyorum de bir gece kulübünde ilk konserimi alacağım zaman çok büyük bir prodüksiyon hayal etmiştim kafamda, hatta konser gününden önceki üç gün gidip ses yalıtımı için straforları elimle döşemiştim bir yıl önce tam. Konser günü yirmi kişi önümde şarkılarıma eşlik ediyor diye fazlasıyla sevinmiştim: Konser sonunda ekibime dönüp: "Evet bu iş oldu." demiştim ve devam etmek istemiştim. O sıralar şehirde neydim ki? Bir yük vagonunun içindeki şarap şişesinden farkım yoktu, avare ve başıboştum. Tam olarak hala kayıtları durur o günden sonra yirmi dokuz tane konsere çıktım bunların bazıları özel etkinliklerdi çoğu da bu geceki konserin yer aldığı Elysium'du. Şimdiki grubun benden farklı olarak imkanı var, dostlarımız sağ olsunlar, imkanlarımız sayesinde ilk konserinde Gerard ve ekibi seksen dokuz kişiye hitap etti. Bu yüksek bir oran bir Elysium'un büyüsünden de olsa gerek mekanda adım atılacak yer yoktu. Daha ilk konserleri sıfır hatasız atlattılar benim gözümde, hataları olduysa da gecenin büyüsünü bozmadı. Hatta konser sırasında sevdiğim bir dostumla sohbetimi ilerletirken çalan Army of the Night şarkısı beni ayrı bir duygulandırdı desem doğru olur. O şarkıyla anılıyoruz artık, Soundcheck üzerinde de en çok dinlenen parçamız neticesinde. Vice şehrinde metal müziğin gerekliliğine inanıyorum insanlar artık daha agresif, daha kızgın olmaya başladılar yaşadığımız dönem neticesinde. Bir zamanlar bu müziği biz sırtlıyorduk şimdi MetalVICE gibi onları da çok severim tertemiz çocuklar bu işin başındalar. Hepsine de buradan selamlar. Metal müziğin içinde bir başkaldırı yatıyor ve çağımızın vermek istediği şey de konudan bağımsız olarak bu: Biz bu işin daha günah keçisi tarafındayız RONIN Band olarak. Vice, burası insanlara istediklerini verdiğimiz yer: Şiddet, sanırım bu geldiğimiz nokta. Aslından vaaz vermek istemiyorum, sadece birkaç soru ortaya atmak istiyorum. Ve hep günah keçisi olarak görüldüğümüz için, suçlama üzerine konuşmak istiyorum. Şu an herkes müziği suçlamak istiyor, filmleri suçlamak istiyor. Ama anlarsınız ya, hepimiz yatak odamızın içinde kendini tavana asmış bir adam olduğunu unuttuk. Bana göre müziğin ve suçlamaların içindi bulunduğu kaos tamamen bundan kaynaklanıyor. RONIN Band olarak hep söylemek istediğim şeyler bunlardı gerek şarkılarımda gerek davranışlarımda, şimdi o sancağı devrettik yeni ekibe. Bendeki ateşin harından kendilerinin de alev alıp bir volkan olacakları konusunda hiç şüphem yok, arkalarında onları anlayan birden fazla ağabeyleri var, bu geceyi yaşatmayı başardılar, dahasını da yaşatacaklardır sadece beklemede kalın. Şarkınız hep çalsın.Beş Ay Öncesinde Rekor RONIN Band Konserine Gitmek Adına Tıkla! (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=132905.0)FOTOGALERİ(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1057974930861461574/Screenshot_49.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1057974931301867530/Screenshot_48.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1057974932325277726/Screenshot_46.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAJ.YalenchkaTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
Anasayfa (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0) Haberler (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) İş Başvuruları (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) Programlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) Reklamlar (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=477.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1058006933539401831/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_Kopyas_4.gif)
Vice City'de Çoşkulu Maske Balosu
(https://www.upload.ee/image/11374318/print.png) Yayımlanma: 29 ARALIK 2022 , JULYA YALENCHKA TARAFINDAN
Geçtiğimiz gece, saatler 23:00'ı gösterdiğinde Vice Şehri sakinleri Santa Maria Sahili, denize fenerine doluştu! bölgede bulunan lüks yatlardan bir tanesinde gerçekleştirilen eğlence, gecenin nirvanasını yaratmakta bir hayli farksız oldu. Birbirinden bağımsız, korkunç ve bir o kadar da komik maskelerin de yer alması ile birlikte gecenin eşsiz eğlencesine ayrı bir neşe kattı. Balonun organize edilmesinde önemli pay sahibi olan Valachi Corporation yönetim kurulu üyelerinin katkılarına karşıt Vice Şehri sakinleri bir hayli memnuniyetlerini dile getirmekten çekinmedi. Bölgede bulunan Vice News yayın departmanı görevlileri Julya Yalenchka, Madelyn Caron ile birlikte balonun güzellikleri sevgili Vice Şehri sakinleri ile yüzde yüz canlı bir şekilde televizyonda yayımlandı. Sakinler: Bu tür eğlence ortamlarının yaratılması insanların çalışma ortamlarından bulduğu boş vakiti değerlendirmeleri adına harikulade bir fırsat. Umuyoruz ki bu tür eğlencelerin devamı son bulmaz, uzun soluklu olur.
Maskeli Balo Nedir?
Maskeli balo, katılımcıların maskeli kostümle katıldığı bir etkinlik ve dans balosu türüdür. (“Maske” kelimesini karşılaştırın - resmi bir yazılı ve söylenen mahkeme yarışması yarışması.) Daha az resmi “kostüm partileri” bu geleneğin soyundan gelebilir. Bir maskeli balo genellikle müzik ve dans içerir. Bu gece etkinlikleri celebration, eğlence ve kutlamalar için kullanılır. Maskeli balolar 15. yüzyılda Karnaval mevsiminin bir özelliği idi ve evliliklerini ve diğer ortaçağ mahkeme hayatının diğer hanedan olaylarını kutlayan alegorik Kraliyet Girişleri, putperestleri ve muzaffer alayılarını içeriyordu. "Bal des Ardents" ("Erkekler Balosu") Fransa'da Charles VI tarafından yapıldı. Bu, bir balkabağı balosu ("Vahşi Erkekler Balosu") olarak tasarlandı ve bir kostümlü top (moriskolar) oldu. Paris'teki Kraliçe Kraliçesi VI. Charles'ın 28 Ocak 1393'te beklediği bir bayanın evliliğinin kutlanmasında gerçekleşti. Bu tarz kostümlü danslar, Burgundiya Düklüğünün özel bir lüksüydü.
Maskarad maskeleri, müreffeh sınıf tarafından zarif bir şekilde giyildi. Masquerade maskeleri, kimliğini gizlemek ve kişinin ifade özgürlüğünü ifade etmek ve düşüncelerini ve görüşlerini yargılamadan dile getirmek için farklı renkler kullanmak gibi birçok kullanıma sahipti.[3] İki çeşit taban maskeli maske vardı; siyah maskeler ve beyaz maskeler. Tasarımlar ve desenler seçilen üs üzerinde oluşturuldu. Başlıca maskeler arasında bir maskeli maskeler, baş maskesi, tam yüz maskesi ve yarım yüz maskesi vardı. Operadaki Hayalet, Romeo ve Juliet gibi klasiklerden Lone Ranger ve Dedikoducu Kıza kadar maskeli balo maskeleri günümüzde pek çok türde medyada kullanılmaktadırFOTOGALERİ(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1057997905430069289/Screenshot_51.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/980171623091040256/1057997904767361024/Screenshot_53.png)
(https://i.hizliresim.com/3c221h6.png) Bizi ViceSocial (https://vice-social.com/social/pages/ViceNews?ref=qs)' dan takip et! (https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)EDITORJ.YalenchkaHABERJ.YalenchkaKAMERAVice News Haber DepartmanıTüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2022
(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1058362989134217226/210.png)Kızına bak anasını al demişler
yaşasın yalenchka organize family(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1058362989134217226/210.png)Kızına bak anasını al demişler
Konum Mezarları 3.Bölüm | Julya Yalenchka
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Konum Mezarları" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: **Enerjik bir ses tonuyla** Herkese mutlu akşamlar, iyi geceler diliyorum Vice Şehri sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Umuyorum ki güzel bir gece geçiriyor, mutlu bir gün geçirdiğinizi umuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bendeniz Julya Yalenchka, bugün ki sahne Konum Mezarları ve bugünün konuğu ise; Market Caddesi. ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Müsadenizle; Konum Mezarları başlıyor...
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sen! Medya ve televizyon dünyasında bir efsane olabileceğini söylesek ne düşünürdün?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice News sizlerle! Ekip çalışmasına yatkın ve tecrübeli arkadaşlar arıyoruz!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation bünyesinde olan Vice News'ta gündemi sen belirle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Basın, korkutucu bir güç olsa gerek. Kaosu yaratanlardan ol, bize katıl.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ne bekliyorsun? Hemen Vice News internet sayfası üzerinden başvurunu gönderebilirsin!
[YAYIN] Julya Yalenchka: ((Forum > Televizyon & Basın > Vice News > İş Başvuruları))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sokağa çıkarken tepeden tırnağa ışıl ışıl olmalıyım diyenler buraya!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Didiersachs'ın Kış Dönemi defilesi kıyafetleri artık satışta!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice'ın renklerinden ilham almak ve stilinizi keşfetmeniz için Didiersachs'i deneyin!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Satın almak için! (( Forum - Valachi Ailesi - Didiersachs Fashion ))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sold Out Vice Şehrinin müzik dünyasına giriş yaptı! Hem de güzel bir albümle!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sold Out'un The Introduction albümü şimdi Soundcheck'te!
[YAYIN] Julya Yalenchka: soundcheck.shirohi.me adresine gir, bu yeni şarkıyı dinle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aynı zamanda Henry Dunkirk'ün yeni coverı Vicetube'da!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vicetube.com sitesine gir, incele. ((Forum - Televizyon & Basın - ViceTube))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Geçiş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Avukata ihtiyacınız var fakat bunu belirtemiyor musunuz? Bunu dert etmeyin.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sosyal bir devlet olan Amerika Birleşik Devletlerinde Miranda Hakları doğrultusunda,
[YAYIN] Julya Yalenchka: Avukat talep etmeniz halinde VCJD tarafından avukat talebiniz karşılanacaktır.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Adalet Departmanı, Vice Şehrinin yanında. ((/avukat))
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - Reklamlar Kapanış Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Konum Mezarları" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, bu hafta ki Konum Mezarları'nda konuğumuz "Market Caddesi" olacak. Öncelikle kendisine hoş geldin dileklerimi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve iyi ki var olduğunu iletmek istiyorum her ne kadar soyut bir varlık olarak kabul etsek de.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet. Bir önce ki programlarımızda Las Colinas, Las Flores ve geçen hafta ki programda ise Temple caddesinden...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Söz etmiştik. Bu hafta ki konumuz ise Market Caddesi olacak.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Market Caddesi'nin şuanki güncel konumu, hali ve kimler tarafından yerleşke korunuyor, taraf bakımından...
[YAYIN] Julya Yalenchka: A kişisi mi yoksa B kişisi mi baskın hepsini tartışacağız, masaya yatıracağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi bunun ile birlikte geçmişini de es geçmeyeceğiz ki bu bizlere, şahsen bana yakışmaz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle birçoğunuza öneri niyetinde eklemek istediğim bir şey müsadenizle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Az sonra Market Caddesi konusuna ilk adımımızı atmadan hemen önce arkanıza yaslanıp, radyonun.. ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sesini bir hayli yükseltmenizi ve bir kahve, cips veya sağlıklı yiyecekleriniz eşliğinde kulaklarınızı...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bana vermenizi öneriyorum, kamu spotu bitmiştir. Müsadenizle, Market Caddesi başlıyor!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Market Caddesi: Vice City tarihi boyunca büyük öneme sahip olmuş ve içerisinde birçok işletme geçmişi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve güncel işletmelerini de barındırığı bir bölgedir kendisi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki bunlardan en büyük örneği; Burnout Performance Garage.
[YAYIN] Julya Yalenchka: En azından birçok insanın ve bana sorulduğunda; Market Caddesi denince aklına ilk ne geliyor Yalenchka?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Diye sorulsaydı ilk cevabım bir saniye dahi düşünmeden Burnout, kısaca Kylan Drake derdim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yaklaşık birkaç gün sonrasında üçüncü yılını dolduracak ekip, Kylan Drake önderliğinde faaliyetlerini sürdürdü.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birçok işletmelerini Market Caddesi'nde barındırması ile birlikte yavaş yavaş işleri büyütmek adına...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Verona Beach ve Santa Maria Beach taraflarına yönelen ekip, Vice Şehri'nde ismini favori listesine yazdırmış durumda.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kendilerine selamlarımı iletiyorum. Kylan Drake'in yaklaşık bir yıl sonrasında şehri terk etmesiyle birlikte...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki kendisi eğer ki bu yayını dinliyorsa kendisine selamlarımı iletiyorum. Bizzat K&D Şirketler Grubu'na da...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir basın mensubu olarak ortağım ki bu teklifi ayağıma kadar kendisi getirmişti. Çok tatlı ve sıcakkanlı birisi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her neyse, konumuza geri dönelim. İlk basamağını Kylan Drake ve Geralth Withley ikilisiyle adımını atan...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Burnout Performance Garage günümüzde Ryan Godrone tarafınca yöneltilmektedir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ryan, eğer ki bu yayını izliyorsan ekibine ve sana bolca selamlarımı iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi ki Market Caddesi denildiği zaman akla bir tek Burnout Performance Garage gelmiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günümüzde birçok başarısı ile gönlümüzde taht kuran RONIN Band ekibi de şehrin favori listesinde.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Çok uzun bir süredir yerleşkelerini sürdüren RONIN ekibi, piyasaya ilk olarak müzik grubu ile girdi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Caine Blackhand'in önderlik ettiği bu ekip, gün geçtikçe daha da büyüdü ve daha fazla konseptlere...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve başarılara imza atmaya başardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Market Caddesi'nde favori işletme, gece kulübü mekanları bakımından da gönülleri kazanmış durumda.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Elysium Night Club ile birlikte gecelerin nirvanasını yaşamamız adına bizlere fırsat sunan RONIN ekibi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Aktif olarak Market Caddesi'nde bir garaj fırsatı da sunuyor, kısaca tamirhane.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki asıl bomba geliyor...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir zamanlar Doğu bölgesinde yer alan Team75 ekibinin önderi Ronald Livingston'ın en favori bölgesidir...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Market Caddesi, bir zamanlar haftanın en az iki günü tüm departman görevlilerinin aklını başından çalması ile...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ünlü konumuna gelmiş olan Livingston, tüm ekibi ile birlikte birçok Elegy, Jester marka modeller ve dahasıyla...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birlikte, Market Caddesi'nde eğlencelerini sürdürüyorlardı ve sonrasında sokağı kapatıyorlardı. ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki bu geleneği Livingston'ın şehri ekibi ile terk etmesiyle birlikte GLM Garage çok kısa bir süre dahi olsa...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sürdürmeyi başardı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Yukio Alas ve Jin Chiba ikilisinin başarıyla yürüttüğü bu garaj ekibi ile birlikte çok başarılı işlere de imza atmıştı
[YAYIN] Julya Yalenchka: ... imza atmıştır, kendilerine de buradan selamlarımı iletiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: GLM Garage tabi ki sadece ikili ile birlikte başarılara imza atmadı, bu başarıda birçok ismin pay sahibi olduğu...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Konular var ki bunlardan birisi; Niko, Kolbeinn, Kaine, Rei, Shane gibi isimler ile bu yola başvuran ekip...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günümüzde özleri yani bizlerin tabiriyle Japonya'ya döndükleri biliniyor, en azından önümde ki veriler...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunu söylüyor, kendilerine tekrardan selamlar.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunların hepsinin yanı sıra Market Caddesi'nde gönüllerde bir diğer taht kuran alışveriş merkezi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice Mall'da bu gönüllerin birincisi denilebilir kuşkusuz. Birçok kez yapı değiştiren Vice Mall, günümüzde...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birçok kıyafet mağazası, mutfak alışverişi adına marketler ve dahaları ile Vice Şehri sakinlerine hizmet sunuyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ekstra olarak da şunu not düşmek istiyorum tüm bunlardan bağımsız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Birçok yerlatı suçunun da işlendiği; cinayetler, suikastler ve dahalarının da şehrin diğer bölgelerine nazaran...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Daha sık gündeme gelen bölgesidir Market Caddesi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice Şehri Polis Departmanı görevlilerinin bu bölgeyi sevdiği konusunda bir şey demem gerekiyor mu diye düşünmüyor...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Da değilim fakat içeri girme konusunda pek hevesli değilim. **güler** Tüm VCPD memurlarına ve yönetim kuruluna...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Selamlarımı iletiyor, iyi görevler diliyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki hazır Vice Şehri Polis Departmanı'ndan söz etmişken direkt olarak bir not daha düşmek istiyorum müsadenizle.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Geçtiğimiz gün sabah saatleri itibariyle Vice Şehri Polis Departmanı Ride Along projesi de her yıl olduğu...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Üzere bu yılda bir süreliğine start verildi. İzninizle çok kısa Ride Along projesinden biraz da bahsetmek istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice Şehri Polis Departmanı Ride Along projesi: Vice Şehri Polis Departmanı web sitesi üzerinden bir başvuru...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sonucunda "bir günlüğüne polis" olabileceğiniz bir fırsat sunulan bir takım projedir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bu proje adına daha detaylı bilgi sahibi olmak istiyorsanız eğer: Vice Şehri Polis Departmanı web sitesini...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Göz gezdirmeyi eksik etmeyin derim ki ben de buradan müjdeyi vermek istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valachi Corporation genel koordinatörü olarak yer aldığım konunumdan bağımsız ben de Ride Along projesine...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Başvurumu yaptım ve deneylerimi zirvanasına kadar yaşadıktan hemen sonra bir tür belgesel tadında...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Belki Yüzde Yüz Vice belki de bir başka programda sizlere deneyimlerimi aktarmak istiyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tabi ki bu başvurunun kabul olup, olmaması ile bitiyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet. **Saatini kontrol eder** Ki görüşüne bakılırsa bugün ki Konum Mezarları bölümünde de yayınımıza noktayı...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Koyuyoruz fakat öncesinde Valachi Corporation'dan bahsetmezsem olmaz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: **güler** Bünyesinde birçok departman bulundurduğu ve Vice Şehri sakinlerine hizmet veren Valachi Corporation...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bay Valachi önderliğinde faaliyetlerini Market Caddesi'nin hemen sonlarında sürdürmektedir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bir zamanlar birçok kişi hatırlar ki orası Vice News tabelası ile konumlandırılmıştı fakat artık...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Orası Valachi Corporation ajansı.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bünyesinde; Didiersachs giyim ve moda şirketi. Valachi Güvenlik Şirketi. Vice News basın şirketi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve birçok müzisyeni de, Vice Şehri sanatçı grubuna kazandırmayı eksik etmemesiyle birlikte birçok vatandaşa...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İş imkanı sunan ve bolca para kazanabileceğiniz legal bir şirkettir. Başvurular adına Vice News ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: İnternet sayfasına göz atmanızı rica ediyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, son olarak da ve tek olarak da Valachi Corporation ile de bitmiyor tabi ki. Günümüzde yeni yeni...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Faaliyetlerini sürdüren Shadowcrest Industries şirketi de yer almakta.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Vice Şehri'nde önemli adımlara yer ve yelken açabilecek bir şirket. Endüstrilerin belki de ilk sayfası denilebilir...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ki daha öncesinde böylesine bir projeye girişmek isteyenen çok olmasıyla birlikte, bunu kağıda ve projeye döken...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Hiç olmamıştı diye hatırlıyor ve verilerim haricinde bu yorumu yapmaktayım.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve günümüzde Shadowscrest Industries şirketi Bayan Aurora Covarrubias tarafınca yöneltilmekte ve faaliyetlerine...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, yavaş yavaş bize ayırılan en azından Konum Mezarları'na ayırılan sürenin de sonuna gelmiş bulunmaktayız...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevgili Vice Şehri sakinleri. Bendeniz Julya Yalenchka, bu dakikaya kadar benimle birlikte bu güzel programa...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Eşlik ediyor ve ettiyseniz minnet duygularımı sizlere sunmaktan ve iletmekten memnuniyet duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bunların yanı sıra yayın da emeği geçen tüm Vice News personel kadrosu adına da teşekkür ediyor ...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sağlıcakla, hoşca kalmanızı diliyorum. Unutmayın, güne iyi başlayan, harikulade son verir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve bizlerde yaklaşık yirmi üç buçuk saat sonrasında yeni bir yıla başlayarak harikulade bir şekilde son vermeyi...
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her ne kadar çok erken olsa da umuyoruz, sağlıcakla kalın, hoşca kalın.
[YAYIN] Julya Yalenchka: İyi akşamlar efendim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Vice News - "Konum Mezarları" - Çıkış Jeneriği * *
(https://media.discordapp.net/attachments/1053773002073968711/1059170685521506415/image.png)
(https://media.discordapp.net/attachments/944951827412185140/1060949819226591262/image.png)
:sampanya: şerefinize.şerefimize
Julya'ya yapılan mobbingler hakkında ki söylemlere Julya'nın cevabı.
(https://media.discordapp.net/attachments/807665745633738783/807666258165104731/logoyeni.png)BİZİ TAKİP EDİN
∞ Valachi Corporation Olarak Yastayız ∞
| HABERLER | (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=130.0) KARİYER FIRSATI | (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0) PROGRAMLAR | (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=469.0) ANA SAYFA (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=129.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1058003501155876874/1062925984266997880/Turuncu_Koyu_ve_Dinamik_Reddit_Banner_30.gif) Acı Kayıplarımız: Santo & Janset Manfrin - Ulyana PoschevoVice Şehrinde Kara Gece
12 Ocak 2022 günü Vice Şehri için en kara gecelerden birisi olarak tarihe geçti. Günün ilk saatlerinde, şafak vaktinde Vice Şehrinin önemli isimleri olan ve şehrin büyük şirketlerinden Valachi Corporation'un yöneticileri Janset ve Santo Manfrin çifti, Little Moscow bölgesinde bulunan işletmelerin yöneticisi Boris Poschevo'nun kızı Ulyana Poschevo ile beraber Las Venturas bölgesinde hayatlarını kaybettiler. Terörist Dick Hendricks tarafından kaçırılan Janset Manfrin ve Ulyana Poschevo onun tarafından öldürülürken, Janset Manfrin'in eşi Santo Manfrin'in de cesedi Las Venturas bölgesinde bulundu. Santo Manfrin'in nasıl öldüğü bilinmezken, Janset Manfrin ve Ulyana Poschevo'nun cesetlerinin bir helikopterden aşağı atıldığı iddia ediliyor.Olay Nasıl Yaşandı? Little Italy'e Saldırı
Yaşanan bu olayların başlangıcı Little Italy'e dayanıyor. Little Italy bölgesinde yapılan bir halka açık barbekü partisine saldırı düzenleyen terörist Dick Hendricks, bölgede bir yangına sebebiyet verdi. Bu yangın mahalleli ve VCFD'nin destekleriyle söndürülürken o sırada kendilerinden haber alınamayan Janset Manfrin ve Ulyana Poschevo, terörist Dick Hendricks tarafından yakalandılar. Bir süre esir alınan Manfrin ve Poschevo kaçırıldığı yerde öldürüldü. İkilinin cesetleri Las Venturas bölgesinde bulunurken aynı zamanda Janset Manfrin'in eşi Santo Manfrin'in de cesedine o bölgede rastlandı. Bu olay, bölge halkı tarafından büyük şaşkınlığa sebebiyet verirken, Vice Şehrinde acı bir kayıp olarak tarihe geçti.Cenaze Ne Zaman? Adrian Lombardi ve Enzo Rubiano Nerede?
Manfrin çiftinin ve Ulyana Poschevo'nun cenazelerinin bugün saat 21.00'da düzenleneceği bilinirken, şehirde kendilerinden haber alınamayan iki kişi var. Bunlar Valachi Corporation'un bir diğer yöneticisi Adrian Lombardi ve Valachi Security'nin güvenlik şefi Enzo Rubiano. Bu olaydan sonra kendilerine ulaşmayı deneyen Vice News ekibi, bu iki kişiden haber alamıyor. Bu iki kişinin durumlarının iyi olmasını diliyoruz.
Valachi Corporation olarak bu hain saldırı sonucunda hayatını kaybeden Manfrin çifti ve Ulyana Poschevo'nun huzur içinde uyumalarını dilerken, şirket olarak genel yas ilan ettiğimizi belirtiyoruz.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/929681100278751272/1062922464293830716/roof.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/997198577266851871/1062924008556855316/ulyana.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/782244898173878302/1063201324117790771/image.png)
(https://media.discordapp.net/attachments/1013921679279407216/1061651872915660871/BU_ALANDA_MARKANI_TANITABILIRSIN_250x120.png)
(https://i.hizliresim.com/fz8i74s.jpg) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=137053.0)
(https://media.discordapp.net/attachments/1013921679279407216/1061658069886582905/ESSIZ_BIR_KARIYER_BIR_TIK_UZAGINDA.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?board=134.0)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/841823386732331039/1015379114456252426/unknown.png) (https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=135189.0)
[/div]EDİTÖRVice News Haber DepartmanıHABERVice News Haber DepartmanıKAMERAVice News Haber Departmanı
[/td][/tr][/table]
Yüzde Yüz Vice 14.Bölüm | Julya Blackhand & Sonsuzluğa
[YAYIN] Julya Blackhand: Vice News - "Yüzde Yüz Vice" - Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Blackhand: Herkese mutlu akşamlar sevgili Vice Şehri sakinleri, umuyor ve diliyorum ki güzel bir gün geçiriyorsunuzdur.
[YAYIN] Julya Blackhand: Geçirmiyorsanız da boş yere canınızı sıkmanıza gerek yok, insanların tatlı ilacı Blackhand bura da!
[YAYIN] Julya Blackhand: **güler** Tanrım, ne kadar uzun zaman oldu devamlı kamera karşısına çıkmayalı. Hem de şehrin en prestijli...
[YAYIN] Julya Blackhand: Ve sevilen program adaylarından bir tanesi haline gelmiş olan Yüzde Yüz Vice ile birlikte, Tanrım inanılmaz...
[YAYIN] Julya Blackhand: Şimdiden kahvelerinizi, mısırlarınızı ve hatta cips, krakerlerinizi alıp koltuklarınıza veya ya tağınıza uzanmayı...
[YAYIN] Julya Blackhand: Öneriyor, arkanıza yaslanıp bu otuz dakikanın keyfini çıkarmanızı diliyorum. Evet, otuz dakika.
[YAYIN] Julya Blackhand: Programda veya akışta bir aksaklık yok, Yüzde Yüz Vice genel olarak her bir bölümü minimum bir saat sürer...
[YAYIN] Julya Blackhand: Fakat bugün ki program otuz dakika sürecek ve yayının son dakikalarına doğru bunun da sebebini.
[YAYIN] Julya Blackhand: Ve hatta kimilerin üzüleceği, kimilerin de çoşkudan nereye gideceğini, başvuracağını bilemeyeceği...
[YAYIN] Julya Blackhand: Bir ana tanıklık edeceğiz. Onca yıl, onca ay ve onca emek. Her neyse.
[YAYIN] Julya Blackhand: Bu zamana kadar Yüzde Yüz Vice önderliğimde birçok özel konuğum oldu. Birbirinden ünlü ve prestijli insanlar...
[YAYIN] Madelyn Caron: * *Bu yayını izlemek için ((/yayinlar > Vice News)) giderek izleyebilirsiniz * *
[YAYIN] Julya Blackhand: İle birlikte sundum fakat bu sefer ki konuğum bugün için benim özellikle de değer ve anlam...
[YAYIN] Julya Blackhand: Yüklediğim sevgili meslektaşım Madelyn Caron var. Evet, Caron. Kendisi Vice News'in Junior Julya'sı diyebiliriz...
[YAYIN] Julya Blackhand: Ki kimilerine göre de öyle, bu tür duyumlar aldım ve inanın bana Caron çok yetenekli ve potansiyelli bir basın mensubu
[YAYIN] Julya Blackhand: Evet, öncelikle hoş geldin tatlım. Nasılsın? Her şey yolunda mı?
[YAYIN] Julya Blackhand: Sanıyorum ki ilk defa benim ile ortak bir yayına çıkıyorsun değil mi? Doğru hatırlıyorum?
[YAYIN] Julya Blackhand: **Karnının hafif şiştiğini ve kilo almış gibi göründüğü görülebilir.**
[YAYIN] Madelyn Caron: Öncellikle iltifatlar için teşekkür ediyorum, sadece biraz gelişmem gereken yerler var, evet ilk ortak yayınımız.
[YAYIN] Madelyn Caron: Bu arada bomba gibi bir yayın gerçekleştirdiğime inanıyorum, ikinci bölüme süpriz bir konuk alacağım şehrin bilinen kişi
[YAYIN] Madelyn Caron: Ayrıca biraz da olsa seninle bu programda olmaktan mutluluk duyuyorum.
[YAYIN] Julya Blackhand: Öncelikle tekrar tekrar hoş geldiğini belirtmek istiyorum sevgili Caron. Bugün benim için ayrıca bir önem arz ediyor.
[YAYIN] Julya Blackhand: Dürüst olmam gerekirse bugün konsepte pek fazla uymayarak devam etmeyi öngörüyorum.
[YAYIN] Julya Blackhand: Tamamen bilindiği üzere dop doğal bir şekilde devam edeceğiz.
[YAYIN] Julya Blackhand: İkimiz de. Ki buna sen de tanıklık ettin birçok kez, ben her yayınımı doğaçlama gerçekleştiririm. Sıfır kurgu.
[YAYIN] Julya Blackhand: Öncelikle ilk defa Yüzde Yüz Vice'a misafir olarak geliyorsun en azından "şuanlık" sana biraz müsadenle formatı anlata
[YAYIN] Julya Blackhand: ... anlatmak istiyorum: İki yarı olmak üzere minimum bir saat şeklinde haftanın bir veya ik günü televizyonlarda...
[YAYIN] Julya Blackhand: Yerini alan şehrin en çok istatistik performansını basın firmalarına, kuruluşlarına sergileyen programdır.
[YAYIN] Madelyn Caron: * * Bu yayını izlemek için (( /yayinlar > Vice News)) gelerek izleyebilirsiniz * *
[YAYIN] Julya Blackhand: İlk mimarisi Henry Dunkirk olup, geliştirmeci olarak ve uzun zamandır da yönetmenliğini yapmakta olduğum bu...
[YAYIN] Julya Blackhand: Bu güzel projeyi alnımın hakkıyla ve teriyle yönettiğim için ve sürdürdüğüm için çok mutlu, şerefli ve onurluyum.
[YAYIN] Julya Blackhand: Umuyorum ki bir sonra ki bölümlerde bu onuru sen de izleyicilerimizle paylaşırsın.
[YAYIN] Julya Blackhand: ** Caron'a bakınarak gülümsedi. ((/yayinlar > Vice News))
[YAYIN] Julya Blackhand: Evet, öncelikle iki yarıdan oluşuyor programımız dediğim üzere. İlk yarı, otuz dakika. İkinci yarı otuz dakika.
[YAYIN] Julya Blackhand: İlk yarıda genel olarak konuk kendini ve işletmelerini izleyicilerimize tanıtır.
[YAYIN] Julya Blackhand: Kısa bir reklam arasından hemen sonra ise ikinci yarıda konuğu fazlasıyla terletecek sorular sorar.
[YAYIN] Julya Blackhand: Ve tarafımca da bu sorulara genel olarak acılı lokum adını vermeyi uygun gördüm.
[YAYIN] Julya Blackhand: Sahi, hiç lokum yedin mi?
[YAYIN] Julya Blackhand: * * Yayını canlı izlemek adına: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Madelyn Caron: Lokum nedir?
[YAYIN] Julya Blackhand: Anladım... **güler**
[YAYIN] Julya Blackhand: Bir tür tatlı çeşidi tatlım. Fazlasıyla soft bir yapıya sahip.
[YAYIN] Julya Blackhand: Genel de Türkler bu tür tatlıdan fazlasıyla hoşlanır. En azından Wiki'de bunlardan bahsediyor.
[YAYIN] Julya Blackhand: Bir keresinde bir polis arkadaşım bana ikram etmişti...
[YAYIN] Julya Blackhand: Aylar öncesinde vatanı için kanını akıtan birisi...
[YAYIN] Julya Blackhand: Huzur için de yatmasını diliyorum. Her neyse, gerçekten bir gün denemelisin tatlım.
[YAYIN] Julya Blackhand: Her neyse, hepsi bir yana formatımıza geri dönebiliriz.
[YAYIN] Julya Blackhand: Vice Şehri'nin birçok kesimi seni tanıyor fakat tanıyanlar kadar tanımayanlar da mevcut.
[YAYIN] Julya Blackhand: Müsadenle kendini biraz bize bahseder misin?
[YAYIN] Julya Blackhand: Madelyn Caron nedir? Vice News'de kariyeri nasıl başladı? Nasıl devam ediyor?
[YAYIN] Julya Blackhand: Hedefi, hobileri ve fobileri nelerdir gibi, gibi?
[YAYIN] Madelyn Caron: Kendimi anlatmam gerekirse öncelikle Lyon'da doğmuş ve büyümüş, Le Journalisme de Nice basın ile ilgili...
[YAYIN] Madelyn Caron: üniversite okdum ve ayrıca buraya gelmemin bir nedeni, buranın yayınına denk gelmemdi.
[YAYIN] Julya Blackhand: Müsadenle hangi yayına denk geldiğini öğrenebilir miyiz?
[YAYIN] Madelyn Caron: Çook uzun zaman oldu hatırlamıyorum baya uzun hemde.
[YAYIN] Madelyn Caron: Fobilerime gelecek olursak böceklerden nefret ederim, hobilerim yüzmek ve spor yapmak.
[YAYIN] Julya Blackhand: Hatırlıyorum da; sevgili izleyiciler -Caron aslında benden sonra en eski basın mensuplarından bir tanesidir.-
[YAYIN] Julya Blackhand: Ki şunu da eklemek gerekiyor. Vice News tekrar faaliyete girmesi yaklaşık on ay oluyor.
[YAYIN] Julya Blackhand: Yalnış hatırlamıyorsam eğer Mart gibi tekrar faaliyete girmişti ve yönetim kurulunda o zamanlar ..
[YAYIN] Julya Blackhand: Steve Gallagher, Belinda vardı. Ve tek personel o zaman bendim, daha sonrasında Jack Leavigne geldi...
[YAYIN] Julya Blackhand: Anlayacağınız üzere birçok yönetim kurulu üyesinden de eskiyim ve sanıyorum ki bu korunmazlığı da
[YAYIN] Julya Blackhand: Bugün sona erdirmek durumundayım. Bu zamana kadar devamlı bir emek, devamlı bir ter akıtma durumunda...
[YAYIN] Julya Blackhand: Kaldığım başta Vice News olmak üzere Valachi Corporation'a minnet ve saygılarımı iletmekten memnuniyet duyuyorum.
[YAYIN] Julya Blackhand: Bugün belki de beni burada, Valachi Corporation ve Vice News adı altında son defa görüyor ve izliyorsunuz.
[YAYIN] Julya Blackhand: Vice News'de yönetim kurulunda mevcut bir şekilde yürüttüğüm kıdemimi de bugün itibariyle tarafımca...
[YAYIN] Julya Blackhand: Sonlandırmış bulunuyorum. Bu zamana kadar sayısızca yayınlar sundum, sayısızca haberler sundum sevgili...
[YAYIN] Madelyn Caron: * * Canlı yayını izlemek için /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Blackhand: Vice Şehri sakinlerine. Elbette tüm kurulun olduğu kadar benim de bazı yerlerde küçük de olsa hatalarım olmuştur.
[YAYIN] Julya Blackhand: Herkesin dediği üzere; hatasız insan olmaz. Hatasız varlık olmaz diye...
[YAYIN] Julya Blackhand: Gerçekten de öyle. Aslında...
[YAYIN] Julya Blackhand: Bu bir tür buzdağının sadece görünen kısmıydı bu zamana kadar. Beni hep buzdağının görünen kısmıyla...
[YAYIN] Julya Blackhand: Değil, buzdağının görünmeyen kısmıyla da tanıdınız. Şunu demek istiyorum, ben her vakit kameraya karşı farklı...
[YAYIN] Julya Blackhand: bir Julya Blackhand olmadım, bir zamanlar farklı bir Julya Yalenchka'da olmadım.
[YAYIN] Julya Blackhand: Ben her zaman Julya oldum ve öyle de olmaya devam edecek. Bugün itibariyle tüm onurum ve şerefimle...
[YAYIN] Julya Blackhand: Yürütmekte olduğum Yüzde Yüz Vice programını bizzat sevgili meslektaşım parıldayan bir cevher niteliğinde...
[YAYIN] Julya Blackhand: Olan Madelyn Caron'a direkt olarak geçirmiş bulunmaktayım. Bir sonra ki Yüzde Yüz Vice programlarını...
[YAYIN] Julya Blackhand: An itibariyle Madelyn Caron sunacak. ((Televziyon Dünyası > Vice News > Programlar > Yüzde YüzVice))
[YAYIN] Julya Blackhand: * * Canlı izlemek için: /yayinlar > Vice News * *
[YAYIN] Julya Blackhand: Her vakit güçlü kalmaya çalıştım, her vakit maneviyat değeri fazlasıyla önem arz eden kişilerden ters bir tokat yedim.
[YAYIN] Julya Blackhand: Baba dediğim birisinden dahi, fakat artık bunların hiçbir önemi yok ne de olsa, geçmiş geçmişte kaldı.
[YAYIN] Julya Blackhand: Her ne kadar şirket içi ve dışı olmak üzere mobbinglere mağruz kalsam da bir kadar da pes etmedim, etmeyeceğim de.
[YAYIN] Julya Blackhand: Ve gerçekten de onurlu bir basın mensubu olmaya özen gösterdim. Şerefli ve onurlu...
[YAYIN] Julya Blackhand: Yılbaşı gecesi benim için artık bir yılbaşından daha fazla önem arz etmesiyle birlikte artık benim için...
[YAYIN] Julya Blackhand: Evlilik yıl dönümü olarak da önem arz ediyor. **Sağ elini karnına götürür ve bir süre elini karnında gezdirir.**
[YAYIN] Julya Blackhand: ** Elini karnında gezdirirken kameraya bakınır, gözünün dolduğu ve hafif yaş geldiği görülebilir.**
[YAYIN] Julya Blackhand: (( /yayinlar > Vice News ))
[YAYIN] Julya Blackhand: An itibariyle Valachi Corporation'da ki görevime son vermiş ve istifa etmiş bulunmaktayım.
[YAYIN] Madelyn Caron: Bu konuda meslektaşımızın sözlerini dinliyorsunuz bence programın bu kısmını geçelim.
[YAYIN] Julya Blackhand: Bu iş benim için sadece bir para kaynağı değil, para benim için bir kağıt parçasından farksızdı ...
[YAYIN] Julya Blackhand: Paradan daha önemli şeyler vardır, bunlardan bir tanesi aile. Aile kavramının tanımını yapmaya lüzum yok...
[YAYIN] Julya Blackhand: Artık sevgili eşim Caine Blackhand ile birlikte küçük çiftimizle bir sonra ki hayatıma, hayatımıza...
[YAYIN] Julya Blackhand: Adım atmış bulunuyor ve bulunacağız. Umuyorum ki iyisiyle kötüyüsüyle güzel bir sene geçirmişiz, güzel...
[YAYIN] Julya Blackhand: Bir serüven yaşatmışımdır sizlere sevgili Vice Şehri sakinleri. Unutmayın; daima doğal olarak hayatınızın geri kalanın
[YAYIN] Julya Blackhand: ... kalanına devam edin. Kameraya karşıt çift yüzlü değil, tek yüzlülükle bakın.
[YAYIN] Julya Blackhand: Birkaç ay sonrasında Dünya'ya gelecek olan küçük çiftimiz ve sevgili eşim ile artık sahneden çekiliyor...
[YAYIN] Julya Blackhand: Yeni parıldayacak olan cevherlere bırakma kararının da daima arkasında olacağımı da belirtmekten onur duyuyorum.
[YAYIN] Julya Blackhand: ** Elini karnında gezdiriyor, gözlerinden yaşlar gelmekte.**
[YAYIN] Julya Blackhand: Her bir hakarete, ihanete ve en önemlisi yalana karşıt başınız dimdik olsun. Sağlıcakla sevgiyle kalın.
[YAYIN] Julya Blackhand: Olur ya, bir daha görüşmezsek...
[YAYIN] Julya Blackhand: Günler, haftalar, aylar belki de yıllar sonra; sevgiyle hoşca kalın. Elveda.
[YAYIN] Julya Blackhand: * * Vice News - "Yüzde Yüz Vice Julya Blackhand Elveda" - Çıkış Jeneriği * *
Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |1| - BAŞLANGIÇ(https://www.upload.ee/image/14843289/Screenshot_77.png)Tarihler 29.07.1994'ü gösterdiğinde gece saatlerinde dünyaya gözlerini açan Julya Yalenchka, ailenin tek kız çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Sawa Yalenchka sıfırdan kurduğu ve inşasına kadar yer aldığı Yalenchka M&D şirketinde kurucu pozisyonunda yer almıştır. Babası uzun yıllar sonucu tek hayali olan modacılık şirketini faaliyete geçirmesi ile birlikte, açılışı ile beraber problemler getirmesi ailenin huzurunun kaçmasına neden olacaktır. Sawa uzun yıllar sonucu hayalini kurduğu şirketi artık yavaş yavaş büyütmek ve ekonomik anlamda daha rahat olabilmek adına her Çarşamba şansına güvenen ve bunu paraya dönüştürmek isteyen Sawa bir kumarhane gecesi baskına uğrayacağından haberi dahi yoktu. SWAT ekipleri kumarhaneyi bastıktan hemen sonrasında masada bulunan bütün paraları çantasına yükleyerek kaçmayı tercih etmiş ve oracık da yakalanmıştır. Julya henüz 6 yaşındayken babasının parmaklıkların arkasında olduğunu dahi bilmiyordu. Annesi Irina Yalenchka bu durumdan haberdi; aslına bakarsanız Sawa'yı ihbar edende oydu. Nasıl? Neden? Irina çok uzun zamandır Sawa'nın kumarhane gecelerinde hayatının büyük bir vaktini geçirdiğini çok iyi biliyordu, saatler 04:21'i gösterdiğinde Sawa daha yeni eve adımını atıyor, sabah 10:30'da işe gidiyor ve daha sonrasında gününün çoğunluğunu kumarhanede geçiriyordu. Sawa evine her ne kadar gizli bir şekilde ve fark ettirmeden gelmeye çalışsa da Irina her şeyi biliyordu. Hayatında duymadığı yalan kalmamış, kocasına karşı olan nefreti ve onu bu aileye tek bağlayan şeyin Julya olduğu gerçekleri değiştirmiyor. Sawa, Julya doğduktan sonra paragöz bir insan olduğu ve hiçbir şeye gözü doymayan bir adam haline gelmişti. Irina bu durumdan çok rahatsız oluyordu, haklıydı da. Irina o kadar akıllı ve uyanık bir kadındı ki olan biten her şeyden haberdardı. Sawa'da bir o kadar saf ve yardımsever bir adamdı. Irina'nın bu kadar uyanık olduğu ve günün birinde kendisini ihbar edeceğini dahi düşünmüyordu.Düşünmezdi de. Julya 13 yaşına henüz adım basmışken babasının ortalıkta olmaması onu hayal kırıklılığına sürüklüyordu. Babasını henüz 6 yaşındayken parmaklıklar arasına göndermiş ve toplam 7 yıl boyunca doğum gününde dahi görememiş olması bir kız çocuğunun yaşayacağı en büyük acılardan birisi. Annesi Irıina, Julya'ya hem anne, hem baba olması ile birlikte maddi, manevi her türlü desteği kızından yana kullanmıştır. Sawa 2007 senesinde parmaklıkların arkasından, önüne geçmiş ve daha rahat ve sakin bir yaşam sürmek üzerine yemin etmiştir. Yalenchka ailesinde başrol olmadan da her daim bir joker oyuncu vardır. O joker işte Irina'ydı. Sawa bu hikayede bir süre sonra devamlılığını bitirmiş, hapishaneden çıkması ile birlikte eline bir adet mektup ulaşmıştır. Mektubun içerisinde: Uzun zaman oldu, Sawa. Günün birinde severek evlendiğim, kendimden dahi daha çok sevdiğim bir adamı ihbar edeceğim aklıma dahi gelmemişti. Evet, o gecenin sorumlusu bendim. Ben ihbar ettim. Ve asıl garip tarafta bundan hiç pişman olmamamdı Sawa. Seni her daim sevdim, her şeye rağmen. Beni aldatmalarına rağmen. Bunların hiç birine karşı gelmedim, çünkü seni ne kadar sevdiğim tarif dahi edilemezdi. Fakat söz konusu kızımız, Julya olana kadar. Kızımızın geleceği ile oynaman senin suçundu, kızımızın senin yolundan gitmesini; şeref duygusu olmayan bir kişiye "baba" demesini istemiyordum. Kendinden başka hiç kimseyi, beni hatta kızımızı dahi düşünmüyordun. Ve hiç bir zaman düşünmedin de. Her ayrılığın güzel bir sonu vardır fakat bizimkisi pek öyle olmuyor görünüşe bakılırsa, kızımdan ve benden uzak dur. Kızımızın her yaş gününde "anne, babam gelecek mi?" demesinden artık hoşlanmıyorum, beni hayal kırıklılığına sürüklüyor. Fakat artık onunda gerçekler ile yüzleşmesi lazım. Biz seni hafızamızdan sildik, sen de bizleri silsen iyi olur. Bir daha görüşmemek adına. Hoşca kal.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |1| - AYRILIK(https://www.upload.ee/image/14843494/Screenshot_81.png)Mektubu okuması ile birlikte göz yaşlarına boğulan Sawa'nın hikayesi bir nevi burada sonlanmıştı bile. Ne de olsa boyundan büyük işlere bulaşılmaması gerektiğinin dersini çok iyi almıştı. Artık o bir suçluydu, her ne kadar bir cinayet işlemese de. Irina ve Sawa'nın boşanmasının ardından uzun bir zaman geçmiş ve Julya artık genç bir kız olması ile birlikte babasının yolundan gitmeyeceğine dair annesine karşı yemin etmiştir. Annesi ondan pek emin bir sözle "sana güveniyorum kızım, kendimden bile çok güveniyorum, beni hayal kırıklılığına uğratmayacağını da çok iyi biliyorum." Babasının yokluğuna alışmıştı artık Julya, öyle de olması gerekiyordu. Eğitim hayatını başarılı ile tamamlayan Julya, Radyo ve Televizyon bölümünden yüksek lisans yaparak eğitim hayatını burada sonlandırmıştır. Doğduğu ülke olan Rusya'da pek fazla basın hayali kuramayan Julya sırasıyla pek çok ülke gezmiş ve her birini denemiştir. The Shirohime adında bulunan şirkette stajyer olarak görev almış ve daha sonrasında terfilendirilmesi sonucu şirketin kurucusu Bayan Shirohime'nin şirketi kapatma kararı sonrası çalışanlarını yüzüstü bırakmıştır. Japonya'dan, İngiltere, Çin, Ukrayna, Portekiz, Fransa, Almanya, Belçika ve son durağı olan Amerika'ya uçak bileti alması ile birlikte hayatının daha yeni başlayacağını kim bilebilirdi? Dışarıdan bakıldığında annesi ile pek fazla görüşmüyor olsa da aslına bakarsanız gerçekler bunları göstermiyor. Annesi ve Julya bir nevi birer öz kardeş gibiler. Irina kızına anneliğin ve babalığın yanı sıra bir arkadaş, bir kardeş olabiliyor. Bence bir aileyi asıl güzelleştiren tarafta burası. Sawa'nın yokluğunu dahi hissetmeyen bu ikili günün birinde "kim bilebilir Sawa şimdi ne yapıyordur?" sorusunu soracaklarını dahi düşünmüyorlardı bile. Amerika'nın başkenti Washington'da bir süre bulunmasının ardından annesininde kızı ile birlikte yaşama kararı an itibari ile ikiliyi daha çok birbirine bağlamış ve kördüğüm artık ayrılmaz olmuştur. Julya nereye gitse annesi de orada, bundan şikayet duygusu dahi beslemeyen Julya hayatından epey memnun olması annesini daha da mutlu ediyor. Her ne kadar hikayenin kahramanı eksik olsa bile, aslına bakarsanız hikayenin başrol oyuncusu gibi gözüken kişilerin, başrol olmamaları. Günün birinde kapısına bir zarf bırakılan Julya'nın bundan haberi dahi yoktu. Ta ki zil çalınana kadar. Kapıyı açtıktan sonra zarfı açıp bütün dikkatini yazılanlara vermiş olan Julya, nereden bilebilirdi ki hayatının dönüm noktası olacağını? Teklif Amerika'nın Florida şehrinde yapılanmasını sürdüren ve dünyaca ünlü basın şirketi olan Vice News şirketinin davetini reddedemezdi bile. Julya tek bir saniye düşünmeden teklifi kabul etmesi ile birlikte annesinin yardımı sonucu Florida'ya yerleşmek adına gün içerisinde ki ilk uçak biletini almış ve apar topar Florida'ya uçmuşlardır. Kim bilebilir, belki asıl hikaye burada başlıyor. Florida'ya yerleşme kararında pişmanlık duygusunu dahi beslemeyen bu ikili evlerini dahi tutmuşlardı. Vice News'de stajyer olarak başlayan Julya'nın terfi alması o kadar da uzun sürmemişti, ne de olsa öncesinde dünyaca ünlü Bayan Shirohime ile çalışması bunda önemli pay sahibi olmasını sağlamıştı. Birden fazla kültür gördüğünden ötürü pek fazla yabancılık çekmeyen bu ikili şehre hızlı bir süreçte alışmışlardı. Geldiklerinden bugüne kadar birden fazla önemli dostluklar kazanmıştır. İrına kocasından kalmış şirketinin başına geçebilirdi fakat o bunu yapmadı, sıfırdan kurmak istediği, kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini göstermek adına Goldstar adında ve altında birden fazla departmanın bulunduğu bir moda şirketi kurmuş ve faaliyete geçirmiştir. Şirketin asıl departmanları moda ve tasarım olmak üzere yapılanmasını sürdüren Goldstar şirketi önemli şirketler arasında gösteriliyor. CEO pozisyonunda yer alan Julya ve Irina artık bir şirket yönetiyorlardı, şirkette oldukça fazla miktarda çalışan sahibi olan bu ikili, dostlarının da yardımı ile birlikte bu işinde üstesinden geleceklerdi. Florida'da her şey çok güzel ilerliyordu, ta ki Julya bir Rus mafyası ile tanışana kadar. Mafyadan birkaç kişi ile tanışması sonucu şehrin karanlık yüzüne tanıklık etmiş ve burada daha güzel işler başarabileceğini inanıyordu fakat annesine verdiği sözde hiçbir zaman aklından çıkmıyordu. Babasının yolundan gitmeyeceğine dair söz vermiş fakat kendisine hakim olamıyordu. Goldstar Moda ve Goldstar Tasarım şirketlerini yöneten İrına ve Julya parasal anlamda hiç problem yaşamıyordu fakat daha fazla paraya aç olan Julya, Deepweb üzerinden Goldstar.onion şirketini faaliyete geçirmişti. Irina'nın bu durumdan haberdar olmaması ile birlikte hiçbir zaman araştırma duygusuna dahi kapılmamıştı, Irina. Çünkü kızına güveni sonsuzdu. Fakat nereye kadar süreceği bilinmiyordu. Kime ne zaman, ne sözler verilse günün sonunda o sözler havada uçuk gidiyor, Julya ve Irina'nın arasında sözler de öyle oldu. Irina kızı ile birlikte kurduğu ve faaliyete geçirdiği Goldstar şirketi ile meşgulken, Julya hem Vice News, hem de Deepweb'de yer alan Goldstar.onion şirketi ile daha da meşgul. Artık şehrin karanlık yüzüne de şahit olan Julya, günün sonunda mutlu olan taraf olacaktı. Peki ya annesi? Julya'nın gece hayatına düşkün olduğu ve verdiği sözlerden kaçması ile birlikte günün sonunda mutlu olan taraf mı olacakdı? Yoksa üzülen taraf mı? Ya da iki duygu bir arada babasının yolundan mı gidecekti? Bunu zaman gösterecek.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - YÜZLEŞME(https://www.upload.ee/image/14843491/Screenshot_80.png)Elbet günün birinde üzülen taraf Julya olacaktı fakat hiçbir kimse bunun var olacağına dair öngörüde bulunamıyordu. En azından öngörmek istemiyordu, yıllar sonrasında Vice News'de destan tarihlerini baştan yazan Julya, genel koordinatör olarak görevini sürdürüyor, bir zamanlar Temple'da ki villalarda yaşayan ve terfinin olumlu getirisiyle birlikte Richman'da ki villalardan bir tanesini satın almış, hayatına huzurlu bir şekilde devam ediyordu; ta ki bir isim ile karşılaşana kadar. Geçmişte sadece bir arkadaştan ibaret olan Caine "Volkov" Blackhand. Bir dönemler sadece iş ortaklığında bulunan bu ikili, gelecekte ne tür darbelere birlikte göğüs geleceklerini, ne tür dayanışmalar da bulunacaklarını hiçbiri dahi bilemezdi. Her şey Henry Dunkirk'in bir dönemler mimarisini kurduğu ve fazlasıyla istikrar ile Vice Şehri sakinleri gözü önüne sunduğu "Yüzde Yüz Vice" programı ile başlamıştı. Yıllar öncesinde aralarında yaşanan bir tür ilişkiden ötürü birbirlerini her daim kollayan ve destekleyen bu ikili; Henry'nin evlenmesi ile birlikte, birlikte yürüttükleri trenin terk olmasıyla arkadaş kalmaya karar vermişlerdi. Henry'nin eşi ile birlikte California'ya yerleşmesi kararı üzerine Julya'ya yapılan bir teklifin de çağırısıydı. Televizyon trendlerinde her vakit bir numarada yer alan "Yüzde Yüz Vice" televizyon programı; Julya'nın önderliğinde devam etmesi ve format değişikliğine gidilmesi konusunda başta Henry olmak üzere, tüm Vice News yönetim kurulu üyeleri de bu duruma razıydı. Her hafta Julya Yalenchka önderliğinde sunulan program, trendlerde ki bir numaralığını koruyordu ancak buzdağının görünmeyen kısmında ki çatlamalara kadar. Her bir bölümde fazlasıyla ismini duyurmuş, potansiyel vaad eden isimleri, marka sahiplerini, şirket sahiplerini konuk bulunduran ve programına eş olabilecek kimlikleri yan koltuğunda barındırıyordu. Bunlardan bir tanesi Caine "Volkov" Blackhand'idi. Her şey bir Cuma akşamı Caine'i aramasıyla başlamıştı aslında. Programına ücretli bir şekilde eşlik edecek olan Caine, birçok kez Yüzde Yüz Vice'a Julya Yalenchka önderliğinde konuk olmuştu, ikilinin arasında sadece iş ortaklığından başka bir şey barınmamasıyla birlikte, zamanın eş doğrultuda akıttığı su ile bu döngü bozulacaktı. Bozuldu da, oysa hiç kimse bunun farkında değildi. Bir kişi hariç. Henry Dunkirk. Her ne kadar eski sevgilisine karşı duyduğu özlem ile birlikte Caine'in çevresini, en yakın dostlarına kadar tanıyordu. Lucifer Pyatrov ile bir dönemler sıkı dostluğunu sürdürmüş, her bir durumdan haberdar olmasına referans olan Lucifer, Henry ile dostluğunu yürütmekte hoşnut kaldığı bilinenler arasındaydı. Oysa ikinci basamağa adım atana kadar. Programlarda birbirlerine sempati besleyen ikili, bundan böyle program arkasında da devamlı vakit geçirmeye başlamışlardı bile. Sabahları birlikte kahve yudumlar, akşamları ise birlikte yemeklerini paylaşırlardı. Devamlı arkadaşlıktan öte bir dostluğa adım atan ikili, asla tahmin edemezlerdi günün birinde evlenip birbirinden çocuk sahibi olacaklarını. Yüzde Yüz Vice 6. bölümü adına hazırlıklarını stüdyo aracı eşliğinde sürdürürken, Huntley marka aracında yayınlarının sunumunu gerçekleştiriyorlardı. Programın ilerleyen dakikalarında bir tür çatışmaya konuk olan Julya ve Caine ikilisi, sürücü koltuğunda Lucifer'ın bulunmasıyla, hayatlarının dönüm noktasının olacağını tahmin edemiyorlardı. Program boyunca dikiz aynasından kontrol sağlayan Lucifer'ın bir nevi olacakları öngörebiliyordu ve kendince bir çeşit plan yaratmıştı bile. Oysa Caine ve Julya'nın bu durumdan haberleri dahi yoktu. Çatışmanın burun kanamaması ile son bulduğu ve sadece Huntley marka aracın kurşun izleri ile delik deşik olması ile belanın ilk adımı son bulmuştu. Güvenliğin departman görevlileri tarafınca şehir içinde sağlanmasıyla birlikte, yayın Julya Yalenchka önderliğinde son bulmuştu. Yayın devamında Vice Social'dan açıklama yapan Vice News ekibi: "Şirketİn Genel Koordinatörü sevgili Julya Yalenchka'nın herhangi bir burun kanaması dahi geçirmediği, departmanlar tarafınca güvence altına alındıkları ve bundan sonra ki yayınlarda maksimum güvenliğin sağlanacağına dair garanti eden bir paylaşım bulunuyordu." Yayın sonrasında üst yönetim kurulunun da Julya'ya desteklerini esirgememesi ile birlikte, polis memurlarına durum ile ilgili rapor vermesiyle gün son bulmuştu. Bundan böyle yaşantısını sürdürdüğü evine teklonojik kameranın takılmasıyla birlikte, Julya şirket ve departman görevlileri tarafınca güvence altına alınmıştı. Oysa sadece şirket güvenliği ve departman görevlileri bu durumda Julya'nın arkasında bir tek onlar yoktu. Caine'in günden güne Julya'ya karşı bir tür sempati beslemesiyle kanı git gide ısınmaya başlamıştı bile. Artık ona karşı bir şeyler hissediyordu fakat her şey onun için platonikti. Caine'in yeraltı işlerini birlikte yürüttüğü "ailesi" olarak benimsediği RONIN ekibinin de bundan böyle Julya'yı aileden biri olarak görmesi gerektiğini ekipte bulunan tüm dostlarına bildiriyordu. O geceden sonra devamlı olarak bölgede devriye atan polis memurlarının yanı sıra, RONIN ekibinin Sultan marka araçları da devriyeye eşlik ediyordu. Ertesi sabah Caine'in sabah kahvaltısına garajına Julya'yı davet etmesi belki de hayatlarında ki bir dönüm noktasına daha şahit olacaklarının çağrısıydı. Julya bu teklifi narin bir şekilde kabul ettiği ve yüzünü evinde yıkamasıyla birlikte kapıdan dışarı adımını attığı an Caine'in kapı önünde Julya'yı sabaha kadar beklediği, garaja kadar ona eşlik etmesi çiftin artık tek iletili değil de; çift iletili bir pas aktarımının olacağının bir tür çağrısıydı. İkilinin birlikte garaja adım atmasıyla birlikte Caine'in ekibinde bulunan her bir dostunun Julya'yı tanımasını fazlasıyla istiyordu ve sabahın erken saatlerinde tüm ekibi koordine etmiş bir şekilde Julya'yı karşılamak üzere bekleyen bir RONIN ekibi vardı sahada. Julya o gün RONIN ile iç, dış olmuştu bile. Herkesin sempatisini kazanan Julya, Caine'e karşı günden güne bir şeyler hissetmeye başlamıştı bile. Fakat göz önünde Caine'in gece hayatı olunca, içerisinde platonik yaşamaya kararlıydı.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - CESARETİN KÂBUSU(https://www.upload.ee/image/14843498/Screenshot_82.png)Öncesinde Lucifer'ın da ekipte var olması ve sözü geçen birilerinden olmasından ötürü Henry ile devamlı olarak iltibat halindelerdi. Olan bitenden direkt olarak Henry'e aktarım sağlayan Lucifer, Julya ile olan dostluğunu devam ettirmekte kararlı bir şekilde sürdürüyordu, sürdürdü de. Julya'nın artık sadece dostu Caine değildi, artık tüm RONIN ekibiydi. Bunların başında, Leroy, Orrel, Tiffany, Harold, Lucifer ve son olarak Diego vardı. Tümüyle özel olarak iletişimde kalmaya devam eden ve bundan hiçbir vakit pişmanlık duygusu beslemeyen Yalenchka, her daim dostlarının da arkasında olduğunun farkındaydı. Bir dönemler Caine ve ekibinin günümüzde Burnout Garage'ın sahibi Ryan Godrone ile iş ortaklığının yanı sıra bu ortaklığa artık Julya'da dahil olmuştu bile. Öncesinde Burnout Garage'ın baş mimarisi haline gelen sevgili Kylan Drake'in; Caine eşliğinde Yüzde Yüze Vice akşamından sonra direkt olarak Julya'yı akşam yemeğine davet eden ve onun ofisine kadar zahmet uygulayan Drake, uzun zamandır şehir içerisinde ve dışarısında tüm Dünya'da faaliyet gösteren K&D Şirketler Grubu'nun içerisinde ünlerce isme Julya'nın da dahil olması adına bir teklifte bulunmuştu. Aslında o dönemler Caine'de bu şirkete ortaktı. O günden itibaren artık Julya'da K&D Şirketler Grubu'na ortaklığını sürdürüyordu. Günden güne yeni yeni ünlü isim ile ortak masada buluşup, akşamında yemeğe davet edilmesiyle birlikte şehrin her bir köprüsünde bağlantı kuran Julya, artık "tanınan ve halkın sempatisini kazanmış bir basın mensubu" haline gelmişti bile. Sadece Vice News içerisinde değil, tüm legal alanlarda rekorlarını günden güne kırmasıyla takdir toplayan Julya, başta tüm basın kuruluşlarının gözdesi haline gelmişti, öncelikle Vice News'in bir süre içerisinde; Bay Valachi'nin şirketi satın almasıyla "Valachi Corporation'a" dahil olması, Julya'nın kariyer grafiğinde on kat daha değer ve önem arz ediyordu. Artık Vice News değil, Valachi Corporation genel koordinatörlüğünü sürdürüyordu. Valachi Corporation alt departmanlarında: Başta Vice News, devamında Valachi Security, Didiersachs ve Studio departmanlarını barındırıyordu. Julya adına Valachi Corporation tamamen daha fazla sorumluluk ve şöhret demekti. Ve bu yolculuğa sadece tek bir isim ile devamlılık sağlayabilirdi, onun için manevi baba değeri ve anlamı yükleyen "Sir Randolph Mitchell". Mitchell Julya'nın en zor zamanında dahi bu yolculuğunda yalnız bırakmayan nadir isimlerden bir tanesi. Kendisinin yaşantısında yalnızlığını benimseyen bir kimlik haline gelse dahi asla Julya'yı yarı yolda bırakmayanlardan bir tanesi olarak kaldı, ta ki Cumartesi gecesine kadar. Her şey iyi gidiyordu, hem de her şey. Her alanda destanları baştan yazan Julya, tarihlerini sürdürüyordu desek yeridir. Goldstar, aile ilişkileri, dostları, şirketler ile olan bağlantısı ve ortaklığı, günden güne ünlü isimler ile birlikte olması onu tamamen motive eden etkenlerden bir tanesiydi. Fakat artık kendisini bir aile içerisinde görmekte olduğu Valachi Corporation yönetim kurulunun ve hissedarlarının ona karşı sırt dönmesi onun motivesini yerle bir edecek, ve karanlık bir odaya giriş sağlayacağının belirtisiydi, kim bilir? Birçok ünlü isim, marka ve şirketler ile birlikte ortak gözlemlenen Julya Yalenchka, en çok da RONIN ekibi ile kurduğu ilişkiyle medyada paylaşımları sürüyordu. Tüm vatandaşların göz önüne batan bu ilişki, akıllarda bir soru işareti kapsamaya sürükleyen etkenlerden bir tanesiydi. Acaba; Caine ve Julya'nın o dönemler arasında dostluktan da öte bir sevgili ilişkisi var mıydı? İkilinin bu durumdan henüz haberdar olmaması ile birlikte, pek fazla önemsemiyorlardı, ikisi de çoğunlukla şartların bir araya gelmeyeceğine emin bir şekilde kariyerlerine önem yüklüyorlardı. Ta ki Caine'in Julya'nın arkasından iş çevirene kadar. Ekibin de sözü geçen dövmeli kimliklerden oluşan bir tür palyaço kostümlü iç grubun bir araya gelmesi ve eylemler yaratmasıyla başladı. Şehirde fazlasıyla ilgi ve alaka gören bu grup, tamamen ilgi ve alakayı aynı vakitte tüm bunların getirisinde parayı da sağlıyorlardı. Julya'nın bir tür kandırılmasıyla birlikte palyaçolu grubun belirli konumlarda ve tarihlerde gerçekleşeceği bilgisi bilinmeyen bir e-posta üzerinden Julya'ya mail yoluyla iletiliyordu. Fakat Julya, bu grubun Caine ve ekibinin başı altından çıkacağını dahi hiç göz önünde bulundurmak dahi istemiyordu, Caine ile alakalı palyaçolu grubun bir köprü haline geldiği konusunda aklında birçok soru işareti vardı fakat tüm bu olumsuz dolu etkenleri göz önünde bulundurmak istememesinden ötürü soruşturmayı tamamen kesmişti. Devamlı olarak palyaçolu grubun haberlerini ve yayınlarını televizyon ve medyada tarafınca hazırlanıp sergileyen Yalenchka. Tüm bunların aslında bir RONIN oyunu olduğunu ancak Cumartesi gecesinde kadar öğrenmiş olacaktı. Öğrendi de. Hiçbir vakit tüm bunların RONIN parçası olduğunu göz önünde bulundurmamaya özen gösterecek davranışlar sergileyen Yalenchka, artık Caine'e tamamen sevdalı bir biçimde bakınıyordu, bu bakış tek taraflı değil, aksine çift taraflıydı ve ikili asla birbirlerinin olumsuz davranışlarını göz önünde bulundurmamayı tercih ediyordu. O geceye kadar Julya tarafınca tamamen durumlar bundan ibaretti oysa başta Chappie Welcox'un Julya'yı bir toplantı odasında "terörist olarak" ilan etmesine kadar. Tüm suçlamaların aslında, Julya önderliğinde yürütüldüğü dedikodusunu yaratan kişiliklere eşlik eden Valachi Corporation yönetim kurulu ve hissedarları o toplantı odasında bulunuyorlardı. Başta manevi babası Sir Mitchell bile. Bir dönemler flört ilişkisi sağlayan Welcox. Şirket içerisinde terfilendirilmesinde başrol oynayan Venus Krisfaren bulunuyordu. Bir nevi artık her bir kimliğin ona karşı destek sağlamadığını, oysa onlara güvenemeyeceğini anlamış olan Yalenchka, o geceden sonra artık bir tür uykudan uyandırılmış gibi gözlerini dört bir yana açmıştı bile. Gecenin ardından direkt olarak 05:27'de Caine ile şehir dışında bir çöl arazide tüm gerçekleri öğrenen Julya, tüm bu ilişkinin başlamasına etkin adımını atmıştı bile. O gece itibariyle tüm gerçekleri Caine tarafınca yüze vuran Yalenchka, artık uykusundan uyanmıştı ve geleceğinde hayatını adayacağı adama dair güvenini sağlamıştı. Ne tür bir zihin yapısına sahip olduğu kestirilmesi zor bir çiftin hikayesi bu. Her bir köprü de soru işareti kapsayan bir çiftin hikayesi. Tüm bunların öncesinde şirket yönetim kurulu Julya'ya açık bir ses tonuyla; "ya bir süre izin alır kendini toparlarsın, ya da şirketin hissesini daha arttırabilecek olanaklar gerçekleştirirsin" diyerek Julya'nın şirkette kalmasını sağlamışlardı. Ne de olsa tüm basın kuruluşlarının göz bebeği haline gelen Yalenchka. O günden itibaren şirketin hissesinin yükselmesi adına tüm hızıyla eylemlerini gerçekleştirmişti. Gece itibariyle palyaço ekibi de artık bir süre ortalıktan yok olmuşlardı, henüz nereye gittikleri ve kaybolduklarının bilinmemesiyle birlikte akıllarda soru işareti bırakmıştı. Aslına bakarsanız Julya hiçbir illegal eyleme eşlik etmemişti, onun tek bir ihlali; Caine ile medya gözü önünde devamlı olarak iletişim sağlaması. Caine ile gece saatlerinde kimi zaman Las Venturas, kimi zaman San Fierro'da buluşup tüm olayları tartışıp ve artık şehrin illegal yapısına tanıklık etmeye tamamiyle başlamıştı. Aylar sonrasında tekrardan şirket yönetim kurulunun her ne kadar ona karşıt birçok soru işaretleri besleseler de bir o kadar iş konusunda güveniyorlardı. Çünkü Julya'nın basın departmanında elinden gelmeyecek hiçbir şey yoktu. Bunun farkındaydılar. Aylar sonrasında üst yönetim kurulu üyelerinin de bir tür toplantıya dahil olmaları sonrası, odada bulunan onlarca ünlü ismin arasında Adrian Lombardi'de vardı. Belki de şirket içerisinde ki artık sağlam temel taşını gece itibariyle atmıştı Julya. Toplantının hemen ardından Lombardi ile kafetarya da bira eşliğinde bir anlaşmaya varan Yalenchka. Artık Valachi ailesine de bir adım atmıştı. Lombardi Julya'nın istediğini verecekti, Julya'da Lombardi'nin istediğini. İki tarafta alışverişli bir şekilde hayatlarına devam ettiler. Bir süre devamlı olarak birlikte medyada görüntülenmelerinin yanı sıra devamlı olarak gündüzleri ve akşam saatlerinde birlikte oldular. Birlikte geçirdikleri vakitten haz alan ikili, artık patron, çalışan ilişkisinden öte bir dost olmuşlardı. Tüm bunların içerisinde Lombardi artık Julya'yı koruyordu. Ancak istediğini aldığı sürece.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - KURTULUŞ(https://www.upload.ee/image/14843479/Screenshot_78.png)Aklından devamlılıkla hatırlamaktan asla hoşnut duyamayacağı o Cumartesi gecesini bir türlü çıkaramıyordu. Ne de olsa hayatını emanet edeceği başta manevi babasına karşı güvenini tamamen kaybetmişti. O gece sonrasında artık annesi de Florida'ya, Julya'nın yanına yerleşmeye karar vermişti. Mitchell'i çok iyi tanıyanlardan bir tanesi sadece o değildi, başta Henry ve devamında annesi Irina Yalenchka'idi. Bir dönemler Vice Üniversitesi Basın ve Medya departmanında akademisyen olarak görev alan ikili, devamlı olarak görüşmüyorlardı ancak birbirlerinden haberdar olabiliyorlardı. Tüm bu süreç içerisinde Julya'nın yanında başta annesi olmak üzere Caine ve ekibi aynı vakitte Lombardi ve Valachi'de vardı. Fakat Lombardi ile yapılan görüşme asla gün yüzüne çıkmadı. Valachi Corporation yönetim kurulu ve hissedarlarından Krisfaren ve Mitchell'e dahi. Devamlı olarak köprü altında bir sır olarak kalmaya devam etti. Günden güne Valachi'nin gözü önünde devamlılıkla takdir toplamaya devam eden Yalenchka. Mutlu bir akşam, Mitchell eşliğinde Lombardi'nin davetini kıramadılar. Bay Valachi tarafınca bir tür Rolex ve parfüm hediyesinin onlar tarafınca aslında bir oyuncaktan ibaret olduklarının da belki de farkında değillerdi. En azından Julya değildi. Her ne olursa olsun daima saatini yanında bulunduran ve her kıyafetinin üzerine parfümünü esirgemeyen Julya, gerçekten de Valachi'ye karşı ayrı bir sempati ve hoşnut duygusu besliyordu. Hayatı artık bir düzene girmişti. Ta ki bir daha dönüm noktasına gelene kadar. Şehirde uzun bir süre yapılan ve organize edilen tüm illegal faaliyetlerin mimarisi haline gelen Dick Hendricks'in eyalet hapishanesinden kaçmasıyla birlikte, bir tür tehdit varsayılan Hendricks, Julya'nın başta tüm sevdiklerini elinden alıyordu. Öncesinde hayatının düzene girmesiyle birlikte Caine'e karşı ayrı bir sempati beslemeye devam ediyordu, duygu aktarımı yaşayan çift, mutlu bir akşam yemeğinden sonra kendileri adına bir tür itiraf gecesi ilan etmişlerdi ve devamında sevgili olmaya, kısa bir süre sonrasında da evlenmeye baş koymuşlardı. Birbirlerini artık çok daha iyi tanıyan çift. Geri kalan kâderlerini paylaşmaya karar vermişlerdi bile. Evlendikten sonra belli bir zaman geçiren çift, mutlu bir gecenin ardından artık fidanlarının ağaç olduğu ve yakın zamanda çift bir meyve vereceklerinden haberdar olmuşlardı bile. Julya hamileydi, başta Caine'in ve ekibinin daha sonrasında annesinin de bilgi dahilinde olmasıyla birlikte tebrikleri gönlünde besler hale gelmişti. Tüm Vice Şehri sakinlerinin artık takdirini daha fazla toplamaya devam ediyordu. Her şey onun için iyiye gidiyordu oysa ki Hendricks'in eyalet hapishanesinden C.R.A.S.H eşliğinde kaçtığı vakte kadar. Kaçışından birkaç saat sonrasında Randolph Mitchell ve bir Vice News kameraman ekibinden personeli bilinmeyen bir konum üzerinde esir almasıyla tüm televizyon programlarının son dakika haline gelmişti; yayın esnasında birçok kişiyi öldüreceğini bunların başında Caine ve ekibini, Lombardi ve dahasını toprak altına göndereceğine dair yemin etmişti bile. O gece sonrasında şehir içerisinde birçok kaos ortamı yaratılmıştı bile. Devamlı her gün ve her dakika silah sesleri şehrin dört bir yanından patlıyordu. Julya'nın karnında barındırdığı çift meyvesiyle ve eşiyle (Caine Blackhand) ile birlikte şehri bir süreliğine terk etmeye ve tatile çıkmaya karar vermişlerdi. Eşsiz ülke ve şehire adım atan çift, mutlu bir iki hafta geçirmişlerdi ta ki geri dönene kadar. Döndüklerinde Lombardi, eski Valachi Security bünyesinde sözü geçen kimliklerden Enzo Rubiano'nun kaybı, devamında birbirinden değerli isimlerin Hendricks tarafınca toprak altına gönderilmesi çift ve aile adına tamamen bir tür tehlike arz ediyordu. Belli bir vakitten sonra şehir içerisinde fazlasıyla hizmet sunan RONIN ekibinin faaliyetleri bir tür bilinmez grup tarafınca son verilmişti. Artık Caine ailesine daha fazla vakit ayırmak adına tüm hizmetlerini sonlandırıp geriye kalan birikimi ve devamlı olarak para akışını sağlamasıyla birlikte Julya ile taze bir sayfaya adım atmışlardı.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - KADER(https://www.upload.ee/image/14843504/Screenshot_83.png)Lombardi'nin Hendricks tarafınca katledilmesi sonucu bundan böyle Valachi Corporation'da ve genel olarak iş hayatında birçok şeyin olumlu ilerlememesi sonucu, aktif olarak genel koordinatörlüğünü sürdürdüğü Valachi Corporation'dan bir Yüzde Yüz Vice akşamında istifa etmiş, yaklaşık bir ay gibi bir süredir Goldstar'da ki tüm hizmetlerini bir süreliğine duraksamış ve geriye kalan tüm köprü hizmetlerini de bir süreliğine sonlandırmıştır ta ki tarihler bir Pazartesi sabahını gösterene kadar. Lombardi'nin ölümü sadece iş hayatında değil, devamında bir tür maneviyat duygusunu da zedelemesi, Hendricks'e olan korkusunu daha da körüklemişti. Ne de olsa sevdiklerini elinden alabilecek sayılı güçlerdendi Hendricks. Tüm kimliklerin korkulu rüyası haline gelen Dick Hendricks, bundan böyle Julya'nın da bir tür korkulu rüyası haline gelmişti. Kim bilebilirdi, belki de kara sularda yüzmenin getirdiği bir tür çağrıdır hepsi...
Julya Yalenchka Blackhand - Karakter Özellikleri(https://www.upload.ee/image/14844566/Screenshot_90.png)
Gündelik programlarını harfiyen uygulayan fazlasıyla prensip dolu birisi, her bir işe girişimci ve atılganlık duygusuyla geçinmekte.
Rus kültürü, milli değerlerine ve geleneklerine aşırı derecede bağlı bir kişiliğe sahip, her bir gün, bir diğer veyahut evvel günü kapsıyor.
Söz konusu sevdikleri olunca hayatta kaybedeceği çok şey var, dolayısıyla her kişiyle aşırı samimiyet kurmuyor, kurmaktan kaçınıyor.
Geçmişiyle alakalı her daim soru işaretlerini kapatmakla yükümlü, her bir dakika kafasında farklı farklı sorulara cevap arıyor.
Dışarıya karşıt fazlasıyla tutumlu ve agrasifdir, geçmişinden ötürü insanlara kolay kolay güvenmez. Güvenemez.
Söz konusu erdem ve aile olunca, onun için ne olursa olsun başka hiçbir şey ifade etmez.
Aile kavramının sadece bir biyolojik kavramdan olmadığını düşünüyor. İnsanlara karşı güven beslediği vakit onları aileden sayabilecek kapasitede.
Hıza karşı ayrı bir tutkunluğu mevcut, genel olarak hızlı araçlar ve çift tekerli motorlar sürmeye alışkan. Kimilerine göre profesyonel.
Geçmişin de bir süre spor yapmasından ötürü devamlı ağırlık kaldırmaya, kaslarını dışarıya, insanlara karşı sergilemekten memnuniyet duyuyor.
Gece hayatına aşırı düşkün birisi, bir dönemler gece kulüplerinde çalışmış.
Geçmişin de birçok mesleği deneyimlemiş ve başarıyla yerine getirmiş birisi, elinden neredeyse her iş gelebileceği düşünülüyor.Irina Yalenchka - Karakter Özellikleri(https://www.upload.ee/image/14844566/Screenshot_90.png)
Huy olarak kızından kısmen zıt, kitap okumaktan ziyade sabah kalktığında müzik dinlemeye bayılır.
Rus kültürüne ve geleneklerine fazlasıyla hakim değil, kısmen biliyor ve gündelik hayatına yansıtıyor.
Geçmişiyle yüzleşmekten korktuğu gibi, geleceğinde gerçekleşecek olumsuzluklardan kaçınmaya çalışıyor bir nevi korkak.
İçkiler, biralar ve dahası ile arası fazlasıyla meşhur, bir süre barmenlik tecrübesine dayanarak içeceklere karşıt ayrı bir sempatisi var.
Dışarıya karşıt insanlara fazlasıyla sevecen ve direkt olarak güven besleyen birisi
Söz konusu erdem ve aile olunca, onun için ne olursa olsun başka hiçbir şey ifade etmez
Başı belaya gireceği vakit her bir belayı kendi devasıyla çözüm aramaya çalışan birisi. Kolay kolay başkalarından yardım istemez, isteyemez.
Genel olarak üstü açık, klasik arabalardan hoşlanıyor. Hızdan nefret eder.
Gündelik hayatından vakit bulduğu süre zarfında spor yapmaktan çekinmez, sportif takılan birisi. Giyim tarzına da bunu yansıtıyor, dışarıya karşı rahat.
Gece hayatına fazlasıyla düşkün birisi, gece saatlerinde kendisini gece kulüplerinde içerken görmeniz muhtemel.
Grafiti, protestolardan ayrı bir alakası var. Her bir enstrümana karşı yeteneği ve tecrübesi var.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1070495625508028416/Screenshot_106.png)
Yepyeni bembeyaz bir sayfa desenize.
(https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcS_9Sk5tpM8z0RQDr3mXrwje_8csb3UMivygg&usqp=CAU)dünden beri devamlı kitapçıklara bak, uygulamalı sahaya çık derken sonuç bu mu? Ayıp, ayıp
Uygun bir fiyata tıp fakültesi diploması verilir
işte bu oldu(https://i.hizliresim.com/27n6ujx.jpg) (https://www.hizliresim.com/27n6ujx)
Deprem Öncesi Yapılması Gerekenler
Deprem, şiddetine ve gerçekleştiği bölgedeki yapılaşmaya bağlı olarak son derece yıkıcı sonuçları olabilen bir doğal afettir. Özellikle nüfusun ve buna bağlı olarak yapılaşmanın fazla olduğu bölgelerde deprem öncesi hazırlıklar kritik önemdedir. Deprem öncesi alınacak tedbirler sayesinde hem can kayıplarının hem de maddi kayıpların en aza indirilmesi ve hatta önüne geçilmesi mümkün olabilir.
Deprem öncesi alınan önlemler yapısal anlamda alınabilecek önlemler ve eşyaların verebileceği hasarlara karşı alınabilecek önlemler olmak üzere ayrı ayrı incelenebilir. Yapısal anlamda deprem öncesi alınması gereken önlemler şunlardır:
● Kaygan ve gevşek toprağı olan araziler ile dik boğazlarda ve vadilerde herhangi bir yapılaşmaya gidilmemesi.
● Yıllık kar yoğunluğunun fazla olduğu ve çığ tehlikesi olan yamaçlarda bina yapılmaması.
● Yapıların inşaat yönetmeliğine uygun ve depreme karşı dayanıklı şekilde inşa edilmesi.
● İmar planında bina için ayrılmış bölge dışında inşaat yapılmaması ve yapılan inşaatın belirlenen sınırların dışına taşacak şekilde genişletilmemesi.
● Önceden inşa edilmiş yapıların deprem dayanıklılıklarının artırılması.
● Binalara DASK Zorunlu Deprem Sigortası, isteğe bağlı konut sigortası yaptırılması.
Deprem sırasında eşyalar nedeniyle yaşanabilecek hasarlara karşı da deprem öncesi alınabilecek tedbirler bulunur. Bu konuda alınabilecek deprem öncesi önlemler şu şekilde sıralanabilir:
● Dolap gibi devrilebilecek büyük eşyalar ile soba gibi ısıtıcı eşyalar duvara sabitlenebilir.
● Dolapların üzerine konulan eşyalar deprem sırasında kaymamaları için plastik tutucu malzemelerle sabitlenebilir.
● Dolap kapaklarına mekanik kilitler takılarak içlerindeki eşyaların dışarı fırlaması önlenebilir.
● Binadan acil çıkış için kullanılacak yollarda eşya bulundurulmamalı ve buralar her daim aydınlık olmalıdır.
● Raflarda bulunan küçük nesneler deprem anında birbirlerine çarpmayacak şekilde kutulara yerleştirilebilir.
● Tezgah üzerinde bulunan eşyaların kayması yine plastik tutucularla sabitlenerek önlenebilir.
● Kimlik, pasaport, sağlık belgeleri vb. önemli evrakların birer kopyası alınarak başka bir noktada bulundurulabilir. Belgelerin orijinalleri de su geçirmeyen bir dosya içinde muhafaza edilmelidir.
Evde deprem sırasında yapılması gereken davranışlar nelerdir?
● Deprem sırasında alınması gereken önlemler arasında en önemlisi panik yapmamaktır. Panikle merdivenlere ve çıkışlara koşmak en sık yapılan hatalardır.
● Deprem anında balkona çıkılmamalıdır.
● Deprem anında asansörler kesinlikle kullanılmamalıdır.
● Elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır. Yangın riski olabilir.
● Pencerelerden ve camlı mobilyalardan uzak durulmalıdır.
● Sabitlenmemiş dolaplardan ve raflardan uzak durulmalıdır.
● Sağlam masaların veya büyük kanepe gibi koruyucu eşyaların yanında diz üstü çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır. Ellerle ense ve baş korunmalı, sarsıntı geçene kadar bu şekilde beklenmelidir.
Dışarıda deprem sırasında yapılması gereken şeyler nelerdir?
● Duvar diplerinden ve binalardan uzak durulmalıdır.
● Enerji hatlarına ve direklere yaklaşılmamalıdır.
● Toprak kayması olabilecek yerler ile taş ve kayaların düşebileceği yerlerden uzak durulmalıdır.
● Deniz kıyısına gidilmemelidir.
● Mümkün olduğunca açıklık alanlara gidilmelidir.
Deprem Sonrasında Yapılması Gerekenler
Son olarak deprem sonrası yapılması gerekenler üzerinde durmak gerekir. Birçok kişi “Deprem öncesi ne yapmalıyız?” konusuna önem verirken “Deprem sonrasında yapılması gerekenler nelerdir?” konusunda ise çok fazla bilgi sahibi değildir. Deprem sonrası tehlike büyük ölçüde geçmiş olsa da deprem sonrası yapılması gerekenler kısa bilgi olarak verilmelidir. Peki depremden sonra yapılması gerekenler nelerdir? Detaylıca inceleyelim:
● Her şeyden önce güvenlikten emin olunmalı, fiziksel olarak bir zarar görülüp görülmediği kontrol edilmelidir.
● Etrafta yardıma ihtiyaç duyan birileri olup olmadığından emin olunmalıdır.
● Kapalı yerde olunması durumunda gaz vanaları kapatılmalı, pencereler açılmalı ve ortam terk edilmelidir.
● Deprem çantası alınmalıdır.
● Artçı deprem riski nedeniyle hasarlı binalara kesinlikle girilmemelidir.
● Açık alanda hasarlı binalardan uzak durulmalıdır.
Bütün Türkiye, lütfen herkes tedbirini alsın. Çantasını hazırlasın, hangi ilde olursanız olun büyükşehirlerde bu deprem meydana geleceği bekleniyor. Allah yardımcımız olsun, ölmüşlerimize Allah rahmet eylesin. DİKKATLİ OLUN!
bu karaktere nolmusGeçmiş ssler, geçmiş ssler...
hayir lütfen yaslanmasin ah guzelım julya
Julya'yı böyle hayal etmemiştimVallahi benim bir suçum yok... :garip: ::)
Julya & Vespera & Irina Yalenchka - PART |2|Vespera Yalenchka; dün gece itibariyle Moskova'dan ilk uçakla Vice Şehri'ne adım atan genç avukat, Yalenchka ailesinin gözde bireylerinden bir tanesi. Söylentilere göre gün içerisinde erken saatlerde bir araya gelen, Yalenchka ailesinin içerisinde "ayrılmaz ikili kuzen" olarak tanımlanan bu ikili, artık yüreyecekleri yolda birlikte olacaklarının sinyallerini şimdiden verdiler. Moskova'da bir süre avukatlığını sürdüren ve ailesine işinin başarısını kanıtlama ihtiyacı içerisinde hisseden Vespera, yaşadığı talihsiz olaylardan ötürü an itibariyle Vice Şehri'nde yaşantısını sürdürmeye kararlı. Şehre adım atmasıyla yaptığı ilk işler arasına "baroya başvuruda bulunduğu biliniyor, akabinde Julya ile iletişime geçmiş." Duyulanlara göre Vice Şehri'nde Yalenchka ailesinin esintisi dalga dalga geliyor, Irina, Vespera ve Julya üçlüsünü bekleyen koca bir yol var ki bunun üstesinden birlikte geleceklerine şüphe yok. Belki de yakında aralarına bir kişi daha eklenir? Kim bilir...OOC AçıklamaGün itibariyle tanıtımın güncel ismi "Julya & Vespera & Irina Yalenchka" olarak güncellenmiş olmasının yanı sıra, Vespera Yalenchka'nın hikayesi elbet yakın zamanda tanıtımda yer alacak, akabinde karakter özellikleri eklenecek.
Kaptım avukatı :D iyi roller :sampanya:nice rollerimize
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647586656403598/sss1.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647605920825374/sss2.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647651722629200/sss4.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647700045209773/sss6.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647731762536528/sss7.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647755472932995/sss8.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647780479385700/sss9.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647803321561098/sss10.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1089647824225968168/sss11.jpg)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1074788741337587805/1089654557270872124/image.png)
Doctor :sampanya::sampanya: :-X
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1083134410657894420/1090012401086255244/al_lan_hazr.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1083134410657894420/1090029017920450641/LAN_HALA_BURADASIN_BASSS_LAANN.png)
Beklediğim SS'ler yok hâlâ? :( :(Hepsi sirayla
çıkayı aştık, artık patates yudumluyoruz :garip:Julya & Vespera & Irina Yalenchka - PART |2|(https://www.upload.ee/image/15065038/317.png)Julya & Vespera & Irina Yalenchka - PART |2|
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1090411886232743957/image.png)
(https://media.discordapp.net/attachments/1038798542057259018/1090721533107908688/image.png)
(https://media.discordapp.net/attachments/1038798542057259018/1090721533107908688/image.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1090352926343573574/1.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1090711735092133929/2.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1090711735658356847/3.png)(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1090638632404144188/aa.png)
sözde ölümlerin adamı akrep
menepozdan çıkmıs oleygec bile kaldik
menepozdan çıkmıs oleygec bile kaldik
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1083134410657894420/1091851136677466192/LAN_SEN_GUNLERDIR_BURDA_MISIN_GYME_GIT_BASSSS.png)
insan kırmışşahsımıza karşı kırılan parçaları saplıyoruz.
bu ne hızlı hayat arkadaşhızlı yaşayan genç ölürmüş @Kronoss :manifdog
bu ne hızlı hayat arkadaşhızlı yaşayan genç ölürmüş @Kronoss :manifdog
ben oldugum surece hayatta kalir merak etmeyinbu ne hızlı hayat arkadaşhızlı yaşayan genç ölürmüş @Kronoss :manifdog
merak etme ahbap, ben bir cıkıs yolu bulurum.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/807338003625279508/807339934381899776/unknown.png)
Main page
Contents
Current events
Random article
About Wikipedia
Contact us
Donate
Report error
Contribute
Help
Community portal
Recent changes
Upload file
Tools
What links here
Related changes
Special pages
Permanent links
Page information
Cite this page
Wikidata item
Print/export
Download as PDF
Printable version
In other projects
Wikimedia Commons
Wikiquote
Languages
العربية
Azərbaycanca
Български
English
Հայերեն
ქართული
Српски / srpski
Türkçe
(https://cdn.discordapp.com/attachments/422009970079432707/752222611211288596/unknown.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/807338003625279508/807339930644250634/unknown_1.png) (https://cdn.discordapp.com/attachments/807338003625279508/807339932552003594/unknown_2.png) Di Piazza Medical Center
Wikipedia, the free encyclopedia
Di Piazza Medical Center
Di Piazza Medical Center, 2023 yılının nisan ayında David Piazza ve ortaklarının girişimleriyle kurulan bir tıp kurumudur. Di Piazza Medical Center'ın kurduğu düzen içerisinde, kalite, hasta refahı ve üniversiteli genç tıp bölümünde okuyan tüm öğrencilere kaliteli bir eğitim vermektir. Toplam olarak tüm hastanelerin beş altı katında bir kapaisteye sahip olup, ekipman konusunda da kalitesini en üst seviyeye çıkarmıştır. Di Piazza Medical Center, insan hayatına önem verir. Ek olarak insanların sağlığını önemseyen Di Piazza Medical Center, eğitimi de önemser. Bunu beraberinde getiren, tüm bilim çalışmalarına özel hastane labarotuvarında başlanmıştır.
Contents [hide]
1. Çalışanlarımıza karşı (#post_a)
2. Hastalarımıza karşı (#post_b)
3. Bize ulaşın (#post_c)
4. Multimedya (#post_t)
Çalışanlarımıza karşı
Çalışanlarımızın sağlığını etkileyecek, kasten yapılan tüm suçlarda Di Piazza Medical Center'ın hukuki departmanı olaya el atar. Çalışanlarının sağlığını tamamen önemser, değer gösterir. Çalışanlarımızın herhangi bir sıkıntısında direkt olarak bu konuyu hukuki düzeye taşıyacağımızı temenni ederiz. Çalışanlarımızın daha verimli olabilmesi adına, hastane içerisinde olan kantin yemekleri tarafımızca sürekli kontrol edilmektedir. Onların sağlığı açısından ve verimli iş yapmaları adına her şeyi yapar, onlara en yüksek kaliteyi sunarız. Çalışanlarımızın sağlık sigortasının tarafımızca karşılanacağı, bahsedilen iş sözleşmesinde onların haklarını özel hayatlarında da koruyacağımızı iletiriz.
Hastalarımıza karşı
Hastalarımız hizmetimizin en yüksek kalitesine ulaşacaktır. Kimsenin onları yadırgamadan, sağlıklarını düşünerek karar vereceğini temenni ederiz. Eğer hastamızın maddi durum sıkıntısı varsa, hastanemizin baş ortağı David Piazza tarafından belirtilen maddeye göre tüm maddi desteğin onun tarafından sağlanacağı bilgisi maddelerimizde geçer. Hastalarımızın gizli tutmak istediği operasyonlar, onlara bir kağıt eşliğinde sunulur. Hastamızın gizli tutmak istediği şeyleri tamamen karşılar, onun haklarına saygı duyarız. En yüksek kalite ve refah seviyesini oluşturmak adına, hastalarımız ve refakatçileri için tüm gerekçeleri sağlar, eğer hekim uygun görürse refakatçinin odada kalabileceği maddelerde yazar. Di Piazza Medical Center, hastalarına önem verir.
Bize Ulaşın
Eğer bize ulaşmak isterseniz, iyi dileklerinizi veya şikayetlerinizi yollamak istiyorsanız Çevrimiçi Geri Bildirim Formumuzu doldurun veya Hasta Ziyaretçi Raporu Formunu Hasta İlişkilerine e-posta veya faks ile yollayarak bizleri sizlere daha iyi bir kalite vermemiz için görüşlerinizi bildirin. (https://cdn.discordapp.com/attachments/1091463292284850298/1092109803544924220/Piazza_1.png)-
Kuruluş
Başhekim
Ana merkez2023
Julya Yalenchka
Commerce
Commerce,
Vice Şehri,
Florida, USA
- This page was last edited on 27 June 2022, at 09.04 (UTC).Text is available under the Creative Commons Attribution-ShareAlike License; additional terms may apply. By using this site, you agree to the Terms of Use and Privacy Policy. Wikipedia® is a registered trademark of the Wikimedia Foundation, Inc., a non-profit organization.Privacy policy About Wikipedia Disclaimers Contact Wikipedia Developers Statistics Cookie statement Mobile view
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1093253916189270187/ssa.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1093253953506001067/ssb.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1093255658326990858/sssa.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1093257163767545977/a.png)
merhaba julyayı menepozdan cıkaran adam olarak bu hastanenin kalıcı olacagına da soz verıyorum. tesekkurler
3.sezon ne zaman baslayacak merak ediyoruz :-*
önce seni bi kurtaralım da gerisi çorap söküğü3.sezon ne zaman baslayacak merak ediyoruz :-*
başlar mı? @BiA
Düzelicez inşaAllah şu olaylar bi bitsinönce seni bi kurtaralım da gerisi çorap söküğü3.sezon ne zaman baslayacak merak ediyoruz :-*
başlar mı? @BiA
3.sezon ne zaman baslayacak merak ediyoruz :-*
Belki yarın, belki yarından da yakın.3.sezon ne zaman baslayacak merak ediyoruz :-*
başlar mı? @BiA
Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |1| - BAŞLANGIÇ(https://www.upload.ee/image/14843289/Screenshot_77.png)Tarihler 29.07.1994'ü gösterdiğinde gece saatlerinde dünyaya gözlerini açan Julya Yalenchka, ailenin tek kız çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Sawa Yalenchka sıfırdan kurduğu ve inşasına kadar yer aldığı Yalenchka M&D şirketinde kurucu pozisyonunda yer almıştır. Babası uzun yıllar sonucu tek hayali olan modacılık şirketini faaliyete geçirmesi ile birlikte, açılışı ile beraber problemler getirmesi ailenin huzurunun kaçmasına neden olacaktır. Sawa uzun yıllar sonucu hayalini kurduğu şirketi artık yavaş yavaş büyütmek ve ekonomik anlamda daha rahat olabilmek adına her Çarşamba şansına güvenen ve bunu paraya dönüştürmek isteyen Sawa bir kumarhane gecesi baskına uğrayacağından haberi dahi yoktu. SWAT ekipleri kumarhaneyi bastıktan hemen sonrasında masada bulunan bütün paraları çantasına yükleyerek kaçmayı tercih etmiş ve oracık da yakalanmıştır. Julya henüz 6 yaşındayken babasının parmaklıkların arkasında olduğunu dahi bilmiyordu. Annesi Irina Yalenchka bu durumdan haberdi; aslına bakarsanız Sawa'yı ihbar edende oydu. Nasıl? Neden? Irina çok uzun zamandır Sawa'nın kumarhane gecelerinde hayatının büyük bir vaktini geçirdiğini çok iyi biliyordu, saatler 04:21'i gösterdiğinde Sawa daha yeni eve adımını atıyor, sabah 10:30'da işe gidiyor ve daha sonrasında gününün çoğunluğunu kumarhanede geçiriyordu. Sawa evine her ne kadar gizli bir şekilde ve fark ettirmeden gelmeye çalışsa da Irina her şeyi biliyordu. Hayatında duymadığı yalan kalmamış, kocasına karşı olan nefreti ve onu bu aileye tek bağlayan şeyin Julya olduğu gerçekleri değiştirmiyor. Sawa, Julya doğduktan sonra paragöz bir insan olduğu ve hiçbir şeye gözü doymayan bir adam haline gelmişti. Irina bu durumdan çok rahatsız oluyordu, haklıydı da. Irina o kadar akıllı ve uyanık bir kadındı ki olan biten her şeyden haberdardı. Sawa'da bir o kadar saf ve yardımsever bir adamdı. Irina'nın bu kadar uyanık olduğu ve günün birinde kendisini ihbar edeceğini dahi düşünmüyordu.Düşünmezdi de. Julya 13 yaşına henüz adım basmışken babasının ortalıkta olmaması onu hayal kırıklılığına sürüklüyordu. Babasını henüz 6 yaşındayken parmaklıklar arasına göndermiş ve toplam 7 yıl boyunca doğum gününde dahi görememiş olması bir kız çocuğunun yaşayacağı en büyük acılardan birisi. Annesi Irıina, Julya'ya hem anne, hem baba olması ile birlikte maddi, manevi her türlü desteği kızından yana kullanmıştır. Sawa 2007 senesinde parmaklıkların arkasından, önüne geçmiş ve daha rahat ve sakin bir yaşam sürmek üzerine yemin etmiştir. Yalenchka ailesinde başrol olmadan da her daim bir joker oyuncu vardır. O joker işte Irina'ydı. Sawa bu hikayede bir süre sonra devamlılığını bitirmiş, hapishaneden çıkması ile birlikte eline bir adet mektup ulaşmıştır. Mektubun içerisinde: Uzun zaman oldu, Sawa. Günün birinde severek evlendiğim, kendimden dahi daha çok sevdiğim bir adamı ihbar edeceğim aklıma dahi gelmemişti. Evet, o gecenin sorumlusu bendim. Ben ihbar ettim. Ve asıl garip tarafta bundan hiç pişman olmamamdı Sawa. Seni her daim sevdim, her şeye rağmen. Beni aldatmalarına rağmen. Bunların hiç birine karşı gelmedim, çünkü seni ne kadar sevdiğim tarif dahi edilemezdi. Fakat söz konusu kızımız, Julya olana kadar. Kızımızın geleceği ile oynaman senin suçundu, kızımızın senin yolundan gitmesini; şeref duygusu olmayan bir kişiye "baba" demesini istemiyordum. Kendinden başka hiç kimseyi, beni hatta kızımızı dahi düşünmüyordun. Ve hiç bir zaman düşünmedin de. Her ayrılığın güzel bir sonu vardır fakat bizimkisi pek öyle olmuyor görünüşe bakılırsa, kızımdan ve benden uzak dur. Kızımızın her yaş gününde "anne, babam gelecek mi?" demesinden artık hoşlanmıyorum, beni hayal kırıklılığına sürüklüyor. Fakat artık onunda gerçekler ile yüzleşmesi lazım. Biz seni hafızamızdan sildik, sen de bizleri silsen iyi olur. Bir daha görüşmemek adına. Hoşca kal.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |1| - AYRILIK(https://www.upload.ee/image/14843494/Screenshot_81.png)Mektubu okuması ile birlikte göz yaşlarına boğulan Sawa'nın hikayesi bir nevi burada sonlanmıştı bile. Ne de olsa boyundan büyük işlere bulaşılmaması gerektiğinin dersini çok iyi almıştı. Artık o bir suçluydu, her ne kadar bir cinayet işlemese de. Irina ve Sawa'nın boşanmasının ardından uzun bir zaman geçmiş ve Julya artık genç bir kız olması ile birlikte babasının yolundan gitmeyeceğine dair annesine karşı yemin etmiştir. Annesi ondan pek emin bir sözle "sana güveniyorum kızım, kendimden bile çok güveniyorum, beni hayal kırıklılığına uğratmayacağını da çok iyi biliyorum." Babasının yokluğuna alışmıştı artık Julya, öyle de olması gerekiyordu. Eğitim hayatını başarılı ile tamamlayan Julya, Radyo ve Televizyon bölümünden yüksek lisans yaparak eğitim hayatını burada sonlandırmıştır. Doğduğu ülke olan Rusya'da pek fazla basın hayali kuramayan Julya sırasıyla pek çok ülke gezmiş ve her birini denemiştir. The Shirohime adında bulunan şirkette stajyer olarak görev almış ve daha sonrasında terfilendirilmesi sonucu şirketin kurucusu Bayan Shirohime'nin şirketi kapatma kararı sonrası çalışanlarını yüzüstü bırakmıştır. Japonya'dan, İngiltere, Çin, Ukrayna, Portekiz, Fransa, Almanya, Belçika ve son durağı olan Amerika'ya uçak bileti alması ile birlikte hayatının daha yeni başlayacağını kim bilebilirdi? Dışarıdan bakıldığında annesi ile pek fazla görüşmüyor olsa da aslına bakarsanız gerçekler bunları göstermiyor. Annesi ve Julya bir nevi birer öz kardeş gibiler. Irina kızına anneliğin ve babalığın yanı sıra bir arkadaş, bir kardeş olabiliyor. Bence bir aileyi asıl güzelleştiren tarafta burası. Sawa'nın yokluğunu dahi hissetmeyen bu ikili günün birinde "kim bilebilir Sawa şimdi ne yapıyordur?" sorusunu soracaklarını dahi düşünmüyorlardı bile. Amerika'nın başkenti Washington'da bir süre bulunmasının ardından annesininde kızı ile birlikte yaşama kararı an itibari ile ikiliyi daha çok birbirine bağlamış ve kördüğüm artık ayrılmaz olmuştur. Julya nereye gitse annesi de orada, bundan şikayet duygusu dahi beslemeyen Julya hayatından epey memnun olması annesini daha da mutlu ediyor. Her ne kadar hikayenin kahramanı eksik olsa bile, aslına bakarsanız hikayenin başrol oyuncusu gibi gözüken kişilerin, başrol olmamaları. Günün birinde kapısına bir zarf bırakılan Julya'nın bundan haberi dahi yoktu. Ta ki zil çalınana kadar. Kapıyı açtıktan sonra zarfı açıp bütün dikkatini yazılanlara vermiş olan Julya, nereden bilebilirdi ki hayatının dönüm noktası olacağını? Teklif Amerika'nın Florida şehrinde yapılanmasını sürdüren ve dünyaca ünlü basın şirketi olan Vice News şirketinin davetini reddedemezdi bile. Julya tek bir saniye düşünmeden teklifi kabul etmesi ile birlikte annesinin yardımı sonucu Florida'ya yerleşmek adına gün içerisinde ki ilk uçak biletini almış ve apar topar Florida'ya uçmuşlardır. Kim bilebilir, belki asıl hikaye burada başlıyor. Florida'ya yerleşme kararında pişmanlık duygusunu dahi beslemeyen bu ikili evlerini dahi tutmuşlardı. Vice News'de stajyer olarak başlayan Julya'nın terfi alması o kadar da uzun sürmemişti, ne de olsa öncesinde dünyaca ünlü Bayan Shirohime ile çalışması bunda önemli pay sahibi olmasını sağlamıştı. Birden fazla kültür gördüğünden ötürü pek fazla yabancılık çekmeyen bu ikili şehre hızlı bir süreçte alışmışlardı. Geldiklerinden bugüne kadar birden fazla önemli dostluklar kazanmıştır. İrına kocasından kalmış şirketinin başına geçebilirdi fakat o bunu yapmadı, sıfırdan kurmak istediği, kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini göstermek adına Goldstar adında ve altında birden fazla departmanın bulunduğu bir moda şirketi kurmuş ve faaliyete geçirmiştir. Şirketin asıl departmanları moda ve tasarım olmak üzere yapılanmasını sürdüren Goldstar şirketi önemli şirketler arasında gösteriliyor. CEO pozisyonunda yer alan Julya ve Irina artık bir şirket yönetiyorlardı, şirkette oldukça fazla miktarda çalışan sahibi olan bu ikili, dostlarının da yardımı ile birlikte bu işinde üstesinden geleceklerdi. Florida'da her şey çok güzel ilerliyordu, ta ki Julya bir Rus mafyası ile tanışana kadar. Mafyadan birkaç kişi ile tanışması sonucu şehrin karanlık yüzüne tanıklık etmiş ve burada daha güzel işler başarabileceğini inanıyordu fakat annesine verdiği sözde hiçbir zaman aklından çıkmıyordu. Babasının yolundan gitmeyeceğine dair söz vermiş fakat kendisine hakim olamıyordu. Goldstar Moda ve Goldstar Tasarım şirketlerini yöneten İrına ve Julya parasal anlamda hiç problem yaşamıyordu fakat daha fazla paraya aç olan Julya, Deepweb üzerinden Goldstar.onion şirketini faaliyete geçirmişti. Irina'nın bu durumdan haberdar olmaması ile birlikte hiçbir zaman araştırma duygusuna dahi kapılmamıştı, Irina. Çünkü kızına güveni sonsuzdu. Fakat nereye kadar süreceği bilinmiyordu. Kime ne zaman, ne sözler verilse günün sonunda o sözler havada uçuk gidiyor, Julya ve Irina'nın arasında sözler de öyle oldu. Irina kızı ile birlikte kurduğu ve faaliyete geçirdiği Goldstar şirketi ile meşgulken, Julya hem Vice News, hem de Deepweb'de yer alan Goldstar.onion şirketi ile daha da meşgul. Artık şehrin karanlık yüzüne de şahit olan Julya, günün sonunda mutlu olan taraf olacaktı. Peki ya annesi? Julya'nın gece hayatına düşkün olduğu ve verdiği sözlerden kaçması ile birlikte günün sonunda mutlu olan taraf mı olacakdı? Yoksa üzülen taraf mı? Ya da iki duygu bir arada babasının yolundan mı gidecekti? Bunu zaman gösterecek.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - YÜZLEŞME(https://www.upload.ee/image/14843491/Screenshot_80.png)Elbet günün birinde üzülen taraf Julya olacaktı fakat hiçbir kimse bunun var olacağına dair öngörüde bulunamıyordu. En azından öngörmek istemiyordu, yıllar sonrasında Vice News'de destan tarihlerini baştan yazan Julya, genel koordinatör olarak görevini sürdürüyor, bir zamanlar Temple'da ki villalarda yaşayan ve terfinin olumlu getirisiyle birlikte Richman'da ki villalardan bir tanesini satın almış, hayatına huzurlu bir şekilde devam ediyordu; ta ki bir isim ile karşılaşana kadar. Geçmişte sadece bir arkadaştan ibaret olan Caine "Volkov" Blackhand. Bir dönemler sadece iş ortaklığında bulunan bu ikili, gelecekte ne tür darbelere birlikte göğüs geleceklerini, ne tür dayanışmalar da bulunacaklarını hiçbiri dahi bilemezdi. Her şey Henry Dunkirk'in bir dönemler mimarisini kurduğu ve fazlasıyla istikrar ile Vice Şehri sakinleri gözü önüne sunduğu "Yüzde Yüz Vice" programı ile başlamıştı. Yıllar öncesinde aralarında yaşanan bir tür ilişkiden ötürü birbirlerini her daim kollayan ve destekleyen bu ikili; Henry'nin evlenmesi ile birlikte, birlikte yürüttükleri trenin terk olmasıyla arkadaş kalmaya karar vermişlerdi. Henry'nin eşi ile birlikte California'ya yerleşmesi kararı üzerine Julya'ya yapılan bir teklifin de çağırısıydı. Televizyon trendlerinde her vakit bir numarada yer alan "Yüzde Yüz Vice" televizyon programı; Julya'nın önderliğinde devam etmesi ve format değişikliğine gidilmesi konusunda başta Henry olmak üzere, tüm Vice News yönetim kurulu üyeleri de bu duruma razıydı. Her hafta Julya Yalenchka önderliğinde sunulan program, trendlerde ki bir numaralığını koruyordu ancak buzdağının görünmeyen kısmında ki çatlamalara kadar. Her bir bölümde fazlasıyla ismini duyurmuş, potansiyel vaad eden isimleri, marka sahiplerini, şirket sahiplerini konuk bulunduran ve programına eş olabilecek kimlikleri yan koltuğunda barındırıyordu. Bunlardan bir tanesi Caine "Volkov" Blackhand'idi. Her şey bir Cuma akşamı Caine'i aramasıyla başlamıştı aslında. Programına ücretli bir şekilde eşlik edecek olan Caine, birçok kez Yüzde Yüz Vice'a Julya Yalenchka önderliğinde konuk olmuştu, ikilinin arasında sadece iş ortaklığından başka bir şey barınmamasıyla birlikte, zamanın eş doğrultuda akıttığı su ile bu döngü bozulacaktı. Bozuldu da, oysa hiç kimse bunun farkında değildi. Bir kişi hariç. Henry Dunkirk. Her ne kadar eski sevgilisine karşı duyduğu özlem ile birlikte Caine'in çevresini, en yakın dostlarına kadar tanıyordu. Lucifer Pyatrov ile bir dönemler sıkı dostluğunu sürdürmüş, her bir durumdan haberdar olmasına referans olan Lucifer, Henry ile dostluğunu yürütmekte hoşnut kaldığı bilinenler arasındaydı. Oysa ikinci basamağa adım atana kadar. Programlarda birbirlerine sempati besleyen ikili, bundan böyle program arkasında da devamlı vakit geçirmeye başlamışlardı bile. Sabahları birlikte kahve yudumlar, akşamları ise birlikte yemeklerini paylaşırlardı. Devamlı arkadaşlıktan öte bir dostluğa adım atan ikili, asla tahmin edemezlerdi günün birinde evlenip birbirinden çocuk sahibi olacaklarını. Yüzde Yüz Vice 6. bölümü adına hazırlıklarını stüdyo aracı eşliğinde sürdürürken, Huntley marka aracında yayınlarının sunumunu gerçekleştiriyorlardı. Programın ilerleyen dakikalarında bir tür çatışmaya konuk olan Julya ve Caine ikilisi, sürücü koltuğunda Lucifer'ın bulunmasıyla, hayatlarının dönüm noktasının olacağını tahmin edemiyorlardı. Program boyunca dikiz aynasından kontrol sağlayan Lucifer'ın bir nevi olacakları öngörebiliyordu ve kendince bir çeşit plan yaratmıştı bile. Oysa Caine ve Julya'nın bu durumdan haberleri dahi yoktu. Çatışmanın burun kanamaması ile son bulduğu ve sadece Huntley marka aracın kurşun izleri ile delik deşik olması ile belanın ilk adımı son bulmuştu. Güvenliğin departman görevlileri tarafınca şehir içinde sağlanmasıyla birlikte, yayın Julya Yalenchka önderliğinde son bulmuştu. Yayın devamında Vice Social'dan açıklama yapan Vice News ekibi: "Şirketİn Genel Koordinatörü sevgili Julya Yalenchka'nın herhangi bir burun kanaması dahi geçirmediği, departmanlar tarafınca güvence altına alındıkları ve bundan sonra ki yayınlarda maksimum güvenliğin sağlanacağına dair garanti eden bir paylaşım bulunuyordu." Yayın sonrasında üst yönetim kurulunun da Julya'ya desteklerini esirgememesi ile birlikte, polis memurlarına durum ile ilgili rapor vermesiyle gün son bulmuştu. Bundan böyle yaşantısını sürdürdüğü evine teklonojik kameranın takılmasıyla birlikte, Julya şirket ve departman görevlileri tarafınca güvence altına alınmıştı. Oysa sadece şirket güvenliği ve departman görevlileri bu durumda Julya'nın arkasında bir tek onlar yoktu. Caine'in günden güne Julya'ya karşı bir tür sempati beslemesiyle kanı git gide ısınmaya başlamıştı bile. Artık ona karşı bir şeyler hissediyordu fakat her şey onun için platonikti. Caine'in yeraltı işlerini birlikte yürüttüğü "ailesi" olarak benimsediği RONIN ekibinin de bundan böyle Julya'yı aileden biri olarak görmesi gerektiğini ekipte bulunan tüm dostlarına bildiriyordu. O geceden sonra devamlı olarak bölgede devriye atan polis memurlarının yanı sıra, RONIN ekibinin Sultan marka araçları da devriyeye eşlik ediyordu. Ertesi sabah Caine'in sabah kahvaltısına garajına Julya'yı davet etmesi belki de hayatlarında ki bir dönüm noktasına daha şahit olacaklarının çağrısıydı. Julya bu teklifi narin bir şekilde kabul ettiği ve yüzünü evinde yıkamasıyla birlikte kapıdan dışarı adımını attığı an Caine'in kapı önünde Julya'yı sabaha kadar beklediği, garaja kadar ona eşlik etmesi çiftin artık tek iletili değil de; çift iletili bir pas aktarımının olacağının bir tür çağrısıydı. İkilinin birlikte garaja adım atmasıyla birlikte Caine'in ekibinde bulunan her bir dostunun Julya'yı tanımasını fazlasıyla istiyordu ve sabahın erken saatlerinde tüm ekibi koordine etmiş bir şekilde Julya'yı karşılamak üzere bekleyen bir RONIN ekibi vardı sahada. Julya o gün RONIN ile iç, dış olmuştu bile. Herkesin sempatisini kazanan Julya, Caine'e karşı günden güne bir şeyler hissetmeye başlamıştı bile. Fakat göz önünde Caine'in gece hayatı olunca, içerisinde platonik yaşamaya kararlıydı.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - CESARETİN KÂBUSU(https://www.upload.ee/image/14843498/Screenshot_82.png)Öncesinde Lucifer'ın da ekipte var olması ve sözü geçen birilerinden olmasından ötürü Henry ile devamlı olarak iltibat halindelerdi. Olan bitenden direkt olarak Henry'e aktarım sağlayan Lucifer, Julya ile olan dostluğunu devam ettirmekte kararlı bir şekilde sürdürüyordu, sürdürdü de. Julya'nın artık sadece dostu Caine değildi, artık tüm RONIN ekibiydi. Bunların başında, Leroy, Orrel, Tiffany, Harold, Lucifer ve son olarak Diego vardı. Tümüyle özel olarak iletişimde kalmaya devam eden ve bundan hiçbir vakit pişmanlık duygusu beslemeyen Yalenchka, her daim dostlarının da arkasında olduğunun farkındaydı. Bir dönemler Caine ve ekibinin günümüzde Burnout Garage'ın sahibi Ryan Godrone ile iş ortaklığının yanı sıra bu ortaklığa artık Julya'da dahil olmuştu bile. Öncesinde Burnout Garage'ın baş mimarisi haline gelen sevgili Kylan Drake'in; Caine eşliğinde Yüzde Yüze Vice akşamından sonra direkt olarak Julya'yı akşam yemeğine davet eden ve onun ofisine kadar zahmet uygulayan Drake, uzun zamandır şehir içerisinde ve dışarısında tüm Dünya'da faaliyet gösteren K&D Şirketler Grubu'nun içerisinde ünlerce isme Julya'nın da dahil olması adına bir teklifte bulunmuştu. Aslında o dönemler Caine'de bu şirkete ortaktı. O günden itibaren artık Julya'da K&D Şirketler Grubu'na ortaklığını sürdürüyordu. Günden güne yeni yeni ünlü isim ile ortak masada buluşup, akşamında yemeğe davet edilmesiyle birlikte şehrin her bir köprüsünde bağlantı kuran Julya, artık "tanınan ve halkın sempatisini kazanmış bir basın mensubu" haline gelmişti bile. Sadece Vice News içerisinde değil, tüm legal alanlarda rekorlarını günden güne kırmasıyla takdir toplayan Julya, başta tüm basın kuruluşlarının gözdesi haline gelmişti, öncelikle Vice News'in bir süre içerisinde; Bay Valachi'nin şirketi satın almasıyla "Valachi Corporation'a" dahil olması, Julya'nın kariyer grafiğinde on kat daha değer ve önem arz ediyordu. Artık Vice News değil, Valachi Corporation genel koordinatörlüğünü sürdürüyordu. Valachi Corporation alt departmanlarında: Başta Vice News, devamında Valachi Security, Didiersachs ve Studio departmanlarını barındırıyordu. Julya adına Valachi Corporation tamamen daha fazla sorumluluk ve şöhret demekti. Ve bu yolculuğa sadece tek bir isim ile devamlılık sağlayabilirdi, onun için manevi baba değeri ve anlamı yükleyen "Sir Randolph Mitchell". Mitchell Julya'nın en zor zamanında dahi bu yolculuğunda yalnız bırakmayan nadir isimlerden bir tanesi. Kendisinin yaşantısında yalnızlığını benimseyen bir kimlik haline gelse dahi asla Julya'yı yarı yolda bırakmayanlardan bir tanesi olarak kaldı, ta ki Cumartesi gecesine kadar. Her şey iyi gidiyordu, hem de her şey. Her alanda destanları baştan yazan Julya, tarihlerini sürdürüyordu desek yeridir. Goldstar, aile ilişkileri, dostları, şirketler ile olan bağlantısı ve ortaklığı, günden güne ünlü isimler ile birlikte olması onu tamamen motive eden etkenlerden bir tanesiydi. Fakat artık kendisini bir aile içerisinde görmekte olduğu Valachi Corporation yönetim kurulunun ve hissedarlarının ona karşı sırt dönmesi onun motivesini yerle bir edecek, ve karanlık bir odaya giriş sağlayacağının belirtisiydi, kim bilir? Birçok ünlü isim, marka ve şirketler ile birlikte ortak gözlemlenen Julya Yalenchka, en çok da RONIN ekibi ile kurduğu ilişkiyle medyada paylaşımları sürüyordu. Tüm vatandaşların göz önüne batan bu ilişki, akıllarda bir soru işareti kapsamaya sürükleyen etkenlerden bir tanesiydi. Acaba; Caine ve Julya'nın o dönemler arasında dostluktan da öte bir sevgili ilişkisi var mıydı? İkilinin bu durumdan henüz haberdar olmaması ile birlikte, pek fazla önemsemiyorlardı, ikisi de çoğunlukla şartların bir araya gelmeyeceğine emin bir şekilde kariyerlerine önem yüklüyorlardı. Ta ki Caine'in Julya'nın arkasından iş çevirene kadar. Ekibin de sözü geçen dövmeli kimliklerden oluşan bir tür palyaço kostümlü iç grubun bir araya gelmesi ve eylemler yaratmasıyla başladı. Şehirde fazlasıyla ilgi ve alaka gören bu grup, tamamen ilgi ve alakayı aynı vakitte tüm bunların getirisinde parayı da sağlıyorlardı. Julya'nın bir tür kandırılmasıyla birlikte palyaçolu grubun belirli konumlarda ve tarihlerde gerçekleşeceği bilgisi bilinmeyen bir e-posta üzerinden Julya'ya mail yoluyla iletiliyordu. Fakat Julya, bu grubun Caine ve ekibinin başı altından çıkacağını dahi hiç göz önünde bulundurmak dahi istemiyordu, Caine ile alakalı palyaçolu grubun bir köprü haline geldiği konusunda aklında birçok soru işareti vardı fakat tüm bu olumsuz dolu etkenleri göz önünde bulundurmak istememesinden ötürü soruşturmayı tamamen kesmişti. Devamlı olarak palyaçolu grubun haberlerini ve yayınlarını televizyon ve medyada tarafınca hazırlanıp sergileyen Yalenchka. Tüm bunların aslında bir RONIN oyunu olduğunu ancak Cumartesi gecesinde kadar öğrenmiş olacaktı. Öğrendi de. Hiçbir vakit tüm bunların RONIN parçası olduğunu göz önünde bulundurmamaya özen gösterecek davranışlar sergileyen Yalenchka, artık Caine'e tamamen sevdalı bir biçimde bakınıyordu, bu bakış tek taraflı değil, aksine çift taraflıydı ve ikili asla birbirlerinin olumsuz davranışlarını göz önünde bulundurmamayı tercih ediyordu. O geceye kadar Julya tarafınca tamamen durumlar bundan ibaretti oysa başta Chappie Welcox'un Julya'yı bir toplantı odasında "terörist olarak" ilan etmesine kadar. Tüm suçlamaların aslında, Julya önderliğinde yürütüldüğü dedikodusunu yaratan kişiliklere eşlik eden Valachi Corporation yönetim kurulu ve hissedarları o toplantı odasında bulunuyorlardı. Başta manevi babası Sir Mitchell bile. Bir dönemler flört ilişkisi sağlayan Welcox. Şirket içerisinde terfilendirilmesinde başrol oynayan Venus Krisfaren bulunuyordu. Bir nevi artık her bir kimliğin ona karşı destek sağlamadığını, oysa onlara güvenemeyeceğini anlamış olan Yalenchka, o geceden sonra artık bir tür uykudan uyandırılmış gibi gözlerini dört bir yana açmıştı bile. Gecenin ardından direkt olarak 05:27'de Caine ile şehir dışında bir çöl arazide tüm gerçekleri öğrenen Julya, tüm bu ilişkinin başlamasına etkin adımını atmıştı bile. O gece itibariyle tüm gerçekleri Caine tarafınca yüze vuran Yalenchka, artık uykusundan uyanmıştı ve geleceğinde hayatını adayacağı adama dair güvenini sağlamıştı. Ne tür bir zihin yapısına sahip olduğu kestirilmesi zor bir çiftin hikayesi bu. Her bir köprü de soru işareti kapsayan bir çiftin hikayesi. Tüm bunların öncesinde şirket yönetim kurulu Julya'ya açık bir ses tonuyla; "ya bir süre izin alır kendini toparlarsın, ya da şirketin hissesini daha arttırabilecek olanaklar gerçekleştirirsin" diyerek Julya'nın şirkette kalmasını sağlamışlardı. Ne de olsa tüm basın kuruluşlarının göz bebeği haline gelen Yalenchka. O günden itibaren şirketin hissesinin yükselmesi adına tüm hızıyla eylemlerini gerçekleştirmişti. Gece itibariyle palyaço ekibi de artık bir süre ortalıktan yok olmuşlardı, henüz nereye gittikleri ve kaybolduklarının bilinmemesiyle birlikte akıllarda soru işareti bırakmıştı. Aslına bakarsanız Julya hiçbir illegal eyleme eşlik etmemişti, onun tek bir ihlali; Caine ile medya gözü önünde devamlı olarak iletişim sağlaması. Caine ile gece saatlerinde kimi zaman Las Venturas, kimi zaman San Fierro'da buluşup tüm olayları tartışıp ve artık şehrin illegal yapısına tanıklık etmeye tamamiyle başlamıştı. Aylar sonrasında tekrardan şirket yönetim kurulunun her ne kadar ona karşıt birçok soru işaretleri besleseler de bir o kadar iş konusunda güveniyorlardı. Çünkü Julya'nın basın departmanında elinden gelmeyecek hiçbir şey yoktu. Bunun farkındaydılar. Aylar sonrasında üst yönetim kurulu üyelerinin de bir tür toplantıya dahil olmaları sonrası, odada bulunan onlarca ünlü ismin arasında Adrian Lombardi'de vardı. Belki de şirket içerisinde ki artık sağlam temel taşını gece itibariyle atmıştı Julya. Toplantının hemen ardından Lombardi ile kafetarya da bira eşliğinde bir anlaşmaya varan Yalenchka. Artık Valachi ailesine de bir adım atmıştı. Lombardi Julya'nın istediğini verecekti, Julya'da Lombardi'nin istediğini. İki tarafta alışverişli bir şekilde hayatlarına devam ettiler. Bir süre devamlı olarak birlikte medyada görüntülenmelerinin yanı sıra devamlı olarak gündüzleri ve akşam saatlerinde birlikte oldular. Birlikte geçirdikleri vakitten haz alan ikili, artık patron, çalışan ilişkisinden öte bir dost olmuşlardı. Tüm bunların içerisinde Lombardi artık Julya'yı koruyordu. Ancak istediğini aldığı sürece.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - KURTULUŞ(https://www.upload.ee/image/14843479/Screenshot_78.png)Aklından devamlılıkla hatırlamaktan asla hoşnut duyamayacağı o Cumartesi gecesini bir türlü çıkaramıyordu. Ne de olsa hayatını emanet edeceği başta manevi babasına karşı güvenini tamamen kaybetmişti. O gece sonrasında artık annesi de Florida'ya, Julya'nın yanına yerleşmeye karar vermişti. Mitchell'i çok iyi tanıyanlardan bir tanesi sadece o değildi, başta Henry ve devamında annesi Irina Yalenchka'idi. Bir dönemler Vice Üniversitesi Basın ve Medya departmanında akademisyen olarak görev alan ikili, devamlı olarak görüşmüyorlardı ancak birbirlerinden haberdar olabiliyorlardı. Tüm bu süreç içerisinde Julya'nın yanında başta annesi olmak üzere Caine ve ekibi aynı vakitte Lombardi ve Valachi'de vardı. Fakat Lombardi ile yapılan görüşme asla gün yüzüne çıkmadı. Valachi Corporation yönetim kurulu ve hissedarlarından Krisfaren ve Mitchell'e dahi. Devamlı olarak köprü altında bir sır olarak kalmaya devam etti. Günden güne Valachi'nin gözü önünde devamlılıkla takdir toplamaya devam eden Yalenchka. Mutlu bir akşam, Mitchell eşliğinde Lombardi'nin davetini kıramadılar. Bay Valachi tarafınca bir tür Rolex ve parfüm hediyesinin onlar tarafınca aslında bir oyuncaktan ibaret olduklarının da belki de farkında değillerdi. En azından Julya değildi. Her ne olursa olsun daima saatini yanında bulunduran ve her kıyafetinin üzerine parfümünü esirgemeyen Julya, gerçekten de Valachi'ye karşı ayrı bir sempati ve hoşnut duygusu besliyordu. Hayatı artık bir düzene girmişti. Ta ki bir daha dönüm noktasına gelene kadar. Şehirde uzun bir süre yapılan ve organize edilen tüm illegal faaliyetlerin mimarisi haline gelen Dick Hendricks'in eyalet hapishanesinden kaçmasıyla birlikte, bir tür tehdit varsayılan Hendricks, Julya'nın başta tüm sevdiklerini elinden alıyordu. Öncesinde hayatının düzene girmesiyle birlikte Caine'e karşı ayrı bir sempati beslemeye devam ediyordu, duygu aktarımı yaşayan çift, mutlu bir akşam yemeğinden sonra kendileri adına bir tür itiraf gecesi ilan etmişlerdi ve devamında sevgili olmaya, kısa bir süre sonrasında da evlenmeye baş koymuşlardı. Birbirlerini artık çok daha iyi tanıyan çift. Geri kalan kâderlerini paylaşmaya karar vermişlerdi bile. Evlendikten sonra belli bir zaman geçiren çift, mutlu bir gecenin ardından artık fidanlarının ağaç olduğu ve yakın zamanda çift bir meyve vereceklerinden haberdar olmuşlardı bile. Julya hamileydi, başta Caine'in ve ekibinin daha sonrasında annesinin de bilgi dahilinde olmasıyla birlikte tebrikleri gönlünde besler hale gelmişti. Tüm Vice Şehri sakinlerinin artık takdirini daha fazla toplamaya devam ediyordu. Her şey onun için iyiye gidiyordu oysa ki Hendricks'in eyalet hapishanesinden C.R.A.S.H eşliğinde kaçtığı vakte kadar. Kaçışından birkaç saat sonrasında Randolph Mitchell ve bir Vice News kameraman ekibinden personeli bilinmeyen bir konum üzerinde esir almasıyla tüm televizyon programlarının son dakika haline gelmişti; yayın esnasında birçok kişiyi öldüreceğini bunların başında Caine ve ekibini, Lombardi ve dahasını toprak altına göndereceğine dair yemin etmişti bile. O gece sonrasında şehir içerisinde birçok kaos ortamı yaratılmıştı bile. Devamlı her gün ve her dakika silah sesleri şehrin dört bir yanından patlıyordu. Julya'nın karnında barındırdığı çift meyvesiyle ve eşiyle (Caine Blackhand) ile birlikte şehri bir süreliğine terk etmeye ve tatile çıkmaya karar vermişlerdi. Eşsiz ülke ve şehire adım atan çift, mutlu bir iki hafta geçirmişlerdi ta ki geri dönene kadar. Döndüklerinde Lombardi, eski Valachi Security bünyesinde sözü geçen kimliklerden Enzo Rubiano'nun kaybı, devamında birbirinden değerli isimlerin Hendricks tarafınca toprak altına gönderilmesi çift ve aile adına tamamen bir tür tehlike arz ediyordu. Belli bir vakitten sonra şehir içerisinde fazlasıyla hizmet sunan RONIN ekibinin faaliyetleri bir tür bilinmez grup tarafınca son verilmişti. Artık Caine ailesine daha fazla vakit ayırmak adına tüm hizmetlerini sonlandırıp geriye kalan birikimi ve devamlı olarak para akışını sağlamasıyla birlikte Julya ile taze bir sayfaya adım atmışlardı.Julya Y. Blackhand & Irina Yalenchka - PART |2| - KADER(https://www.upload.ee/image/14843504/Screenshot_83.png)Lombardi'nin Hendricks tarafınca katledilmesi sonucu bundan böyle Valachi Corporation'da ve genel olarak iş hayatında birçok şeyin olumlu ilerlememesi sonucu, aktif olarak genel koordinatörlüğünü sürdürdüğü Valachi Corporation'dan bir Yüzde Yüz Vice akşamında istifa etmiş, yaklaşık bir ay gibi bir süredir Goldstar'da ki tüm hizmetlerini bir süreliğine duraksamış ve geriye kalan tüm köprü hizmetlerini de bir süreliğine sonlandırmıştır ta ki tarihler bir Pazartesi sabahını gösterene kadar. Lombardi'nin ölümü sadece iş hayatında değil, devamında bir tür maneviyat duygusunu da zedelemesi, Hendricks'e olan korkusunu daha da körüklemişti. Ne de olsa sevdiklerini elinden alabilecek sayılı güçlerdendi Hendricks. Tüm kimliklerin korkulu rüyası haline gelen Dick Hendricks, bundan böyle Julya'nın da bir tür korkulu rüyası haline gelmişti. Kim bilebilirdi, belki de kara sularda yüzmenin getirdiği bir tür çağrıdır hepsi...Julya & Vespera & Irina Yalenchka - PART |3| - KÂZÂ(https://www.upload.ee/image/15098729/Screenshot_211.png)Belki de Yalenchka ailesinin bir dönüm fermanının nefesi, kendilerinin yüzlerine bizzat vuruluyordu. Fakat başta Julya ve Irina olmak üzere bunun henüz farkına varamamışlardı. Ta ki Julya, Blackhand'den tamamen ayrılana kadar. Tüm gerçekler tek bir gece içerisinde deftere yazıldı. O gece bir dönüm noktasına daha adım atmak üzereydi Julya. Oysa dönüm noktasının başlangıcını Vice Community Medical Center (VCMC)'e iş başvurusunda bulunmasıyla başladı. Adalet İşci Partisi genel kurul başkanı Bayan Bernadette Tiefenbruner'ın önderliğinde yürütülen proje, Başhekim Madelyn Adelina tarafınca faaliyetini sürdürdü. Kadrosunda birbirinden deneyimli ve işini hakkıyla gerçekleştiren deneyimli personeller bulunuyordu. Bunlardan birisi Xavier Lopez'idi. Bir diğeri ise Alina Mishenka. VCMC'nin internet sayfasından gerçekleştirilen iş başvurularının arasında Julya Yalenchka ismi göze çarpıyordu. Oysa onu tanımayan yoktu. Bunların arasına Lopez'de dahil olmak üzere; ikili birbirleri ile aynı çatıda, aynı üniforma altında çalışmaya sabırsızlanıyordu. Oysa ki VCMC'nin internet sitesi üzerinde ki başvuruların birçoğu tek bir gece içerisinde kabul oluyordu, bunların arasına Julya'da dahil olmak üzere, iletişime geçen ilk isimlerden bir tanesi Bayan Tiefenbruner olmuştu. Tiefenbruner o dönemler Vice Şehri Belediyesi başkanı olarak görev alıyordu. Belediyenin ve Adalet İşci Partisi'nin de hastaneye yönelik desteğiyle birlikte günden güne hastane içerisinde ki yönetim tarzı ve tüm basamaklar yerleşiyordu. Julya'nın Tiefenbruner ile görüşmesinin ardından anlamıştı ki; onun için yepyeni bir sayfa olacaktı VCMC. Uzun dönemler Vice Şehri'nin medyanın yüzü olarak gündeme gelse de, onu bambaşka bir serüven bekliyordu. Madelyn ile görüşmesinin ardından yüz yüze iletişim sağlamak adına randevu alan Yalenchka, günden güne kalbi daha hızlı atmaya başlamıştı. Yeni sorumlulukların, yeni sayfaların ne tür bir geri dönüş getireceğini hiç kimse bilemezdi. Kendisi de dahil olmak üzere anı yaşamak istiyordu sadece. Geçmişin de yaşadığı birçok yüküm ve bedeller itibariyle anı yaşamak; onun için tek bir hayat felsefesi haline gelmişti. VCMC açılışının kabul gecesinde Temple Gas üzerinde Vice Şehri Belediyesi tarafınca bir konser düzenlenmişti. Birbirinden etkili, şahane, deneyimli ve tanınmış yüzlerin bulunduğu bu konserde, gözleri üzerine çeken kuşkusuz MetalVice ekibi oldu. Konserin sonlanmasıyla iş görüşmesini sürdüren Madelyn ve Julya ikilisi, arasında sempatik ve ilginç bir bağ kurmuştu. Direkt olarak kanları birbirine ısınan bu ikili, anlamıştı ki bir geleceği, bir yolu birbiriyle baş koyacaklarının farkındaydılar. Görüşmenin akabinde Julya resmi olarak bir sağlık personeli ile anılıyordu. Ki bakarsanız öyleydi de. Paramedik departmanını önceliği altında bulunduran, yoğunlukla sahada aktif kalmak isteyen bir potansiyele sahipti. Böylece stajyer paramedik olarak görev aldı. Aslına bakarsanız görüşmenin akabinde Başhekim Madelyn Adelina, Julya'nın eğitim şefini, o dönemler Saha Şefi olarak görev alan Alina Mishenka'yı atamıştı. Adelina ile görüşmesini sonlandırdıktan sonra direkt olarak yeni bir sayfaya karşı heyecanına yenik düşen Julya için her şey bir saniye gibi geliyordu. Mishenka ile arasında bir bağ kuran Julya, yoğunlukla bu bağı iş ilişkisi olarak değerlendiriyordu. Ki öyleydi de. Mishenka aracılığıyla hastanede ki birçok işleyişe hâkim olmuştu. Fakat asıl şefinin o olmadığını kendisi de biliyordu. Hastanenin lobisinde her şeyden habersiz adımlıyorken telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj Xavier Lopez'e aitti. VCMC Paramedik Şefi Xavier Lopez. Aynı departmanda bulunmalarının sebebiyle devamlı olarak aynı vakte denk düştüler, süreklilikle çalışmayı özenle sürdüren bu ikili, tek bir gece de her şeyi kavramıştı aslında. Lopez, Julya için gerçek bir şefti. Arkadaşlıkları eskiye dayanan bu ikili; daha öncelerde Country General Hospital (CGH)'ın PR çalışması üzerine bir araya gelmişlerdi. Fakat o süreden bu vakte kadar herhangi bir şekilde iletişim sağlayamayan bu ikili, bugüne kadar bu zinciri noktalamıştı bile. Lopez ile Julya devamlı olarak birimleri paylaşıyordu, ikisi de aynı çatı altında çalışmasıyla birlikte günden güne ikilinin birbirine karşı olan ilgisi ve alakası yoğunlaşıyordu. Artık bir iş arkadaşı değil, aynı zamanda bir ortak haline gelmişlerdi. Gerçek bir ortak! Julya iki gün içerisinde stajyerlik dönemini tamamladı. Başhekim Madelyn tarafınca yeni rozetine ve terfisine tüm hastane personelleri arasında kavuştu. Kendini gerçekten kanıtlamış olsa ki, terfisinin üç gün ardından Acil Servis Şefi olarak görev almaya başlamıştı. Anlayacağınız o ki iki rütbe birden atlamıştı. Performansı dillere layık denilebilirdi. Günden güne çevresinden tebrik mesajları ve söylentilerine şahit oluyordu. Oysa ikilinin birbirine karşı olan ilgisi ve alakası birbirlerine karşı bir bedel yansıtacağının farkında dahi değillerdi. Belirli bir zaman sonrasında her şey tek bir gecede yüz seksen derece (180) yön değiştirmişti. Asıl başlangıç, Julya için; bu andı. Çarşamba gecesi saatler 00:43'ı gösterirken Lopez, Julya ile sivilde görüşmek istedi. İkili öncesinde Market Caddesi'nde bir kahve içtikten hemen sonra Blueberry kasabasının yakınlarında bir duraksama yaşamışlardı. Lopez, tek bir gece içerisinde tüm geçmişini ve kimliğini Julya'nın gözü önüne sürmüştü. Lopez; Kasparov ile yaşadığı tüm geçmişi, ne tür projelere âlet olduğunu ve dahasını Julya'ya tüm samimiyetiyle aktarmıştı. Bu dakikadan itibaren sadece manevi olarak ortak denilemezdi, artık kalben de ortaklardı. Kalpleri aynı anda, aynı ritimlerle atmaya devam ediyordu. Gece, Lopez'in itiraflarıyla son bulmamasının yanı sıra; Julya'da tüm geçmişini ve kimliğini Lopez'in gözü önüne sermişti. Artık ikilisi gerçek anlamda birbirlerini tanıyordu. Fakat tüm bunların ileride bir bedel çağrısı olacağının farkında dahi değillerdi.Julya & Vespera & Irina Yalenchka - PART |3| - Geçmişin Silinemez Hataları(https://www.upload.ee/image/15098821/Screenshot_213.png)Aslında tüm bu serüven Julya'nın yeni bir sayfa açma isteğiyle birlikte başlamamıştı. Tüm her şey, Valachi Corporation'daki çalışma masasını toplamasıyla başlamıştı. Uzun bir süre boyunca aynı çatı altında bulunduğu eski meslektaşı Madelyn Caron ile birlikte East Beach taraflarında bir akşam yemeği yiyorlardı. Oysa ikilinin kafasında silinmez bir hatıra olarak yer alıyordu o gece. Hesabının tuzlu gelmesinin ve tüm bir yolu yâd etmenin hemen ardından Caron'ı eve bırakmasıyla birlikte Valachi Corporation'a yol alan Julya Yalenchka, odasında son dakikalarını geçiriyordu. Bir dönemler stajyer olarak başladığı şirkette, direkt olarak genel müdür, akabinde Valachi Corporation'da genel koordinatör olmasıyla birlikte görevine son vermişti. Odasında ki tüm eşyalarını toplayıp bir kutu altına alan Julya, kutuyu aracının bagajına yüklemesiyle birlikte Richman'da ki villasına yol almıştı. Oysa hiç tanıklık etmemesi gereken bir olaya tanıklık etmişti. Evine yaklaşmasının ardından ondan önce gelen birkaç Sultan ve yeşil giyinimli, yüzleri açık, beyaz tenli ve uzun siyah saçlı birkaç şahıs bulunuyordu. Julya'nın garajına doğru yaklaşmasının ardından evinin etrafından bir hayalet gibi kaybolmuşlardı. Oysa bilinmiyordu ki; hayaletler her zaman kaybolmuşcasına sanılır, fakat yanı başınızdadır. Julya'nın hayaletleri, onu her dakika izlemeyi sürdürüyorlardı. Julya'nın bu durumu çok geç fark etmesiyle elinden gelebilecek hiçbir şey yoktu bile. Karnında ikiz çocuk barındıran genç kadın, bagajına yüklediği kutuyu kavrayıp evine adımlamasıyla, eşyalarını yerleştirmesi bir anda son buldu. Ta ki o televizyonda keyif çatana kadar. Televizyonu açmasıyla bir anlık şoke olması bir oldu. Julya'nın hayaletleri kilitli kapıyı çeşitli yollar dolayısıyla açmasıyla birlikte Julya'nın gözlerine kadar her yerini bağlamışlardı. Julya anlık şoke olmuştu. Kimliği bilinmez hayaletler eşliğinde bir kırmızı Sultan ile birlikte Las Venturas'da bilinmez bir bölgeye getirmişlerdi. Bir çiftlik denilebilir, bir dönemler GLM Garage, Team75 ve daha birçok illegal yarış topluluklarının faaliyetlerini sürdürdüğü ve illegal yarışların gerçekleştirildiği bir tür bölgeye getirilmişti. Gözleri o bölgeye ulaşımının ardından açıldı ve karşısında maskeli dört şahıs gördü. İspanyolca konuşuyorlardı ki denilenlerinin hiçbirini anlamıyordu Julya. O gece geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğinin farkındaydı, ki çok da geç olmadan yüzleşecekti de. Kimliği bilinmez hayaletler tarafınca geçmişi nedeniyle birçok tehdide kurban giden Julya'nın iki çocuğu, hatta rahmi o gece son bulacaktı. Karnına karşı iki Desert Eagle marka silah ile birlikte açılan ateş dolayısıyla karnında ki ikiz bebek Dünya'ya gözlerini açmadan hayatlarına son bulmuştu. Ölüm ile burun buruna gelen Blackhand kimliğini sürdüren Julya Blackhand. Jefferson'da bir ara sokağa atılmasıyla birlikte ölüm ile burun burunaydı. Ta ki bir El Corona'da faaliyetlerini kısa bir süre de olsa sürdüren Meksikalı gruba denk gelene kadar. Bölgede rutin dolaşımını sürdüren Meksikalı ekip, Julya'yı bir ara sokakta bulmuş ve direkt olarak ilkyardımlar sonucunda hayatta kalmasına sebep olmuşlardı. El Corona'da ki evlerine sevk ettikten hemen sonra Julya'ya anestezi uygulanmış ve hayatta kalması üzerine rahmini almak zorunda kalmışlardı. O gece hiçbir şekilde gözlerini açamayan Julya, ertesi sabah gözlerini açtığında karnında koca bir sargı görüyordu. Hayata zor da olsa tutunmuştu, daha yüzleşmesi gereken çok şeyin olduğuna o da tanıklık etmişti. Geceyi bir türlü aklından çıkaramayan Julya, bu işin peşini asla bırakmadı. El Corona'da ki evden dışarı adımladıktan hemen sonra etrafına göz gezdirdi ve bir taksi aracılığıyla Richman'da ki villasına yol almıştı. Evinin ter temiz ve toplu olduğunu görünce şaşıran Julya, çeşitli yollar sonucunda hiçbir parmak izine dahi rastlamamıştı. Belki de birçok kişinin bu durum sonucunda polise başvurmasını tahmin edebilirsiniz, fakat o bunu yapmadı, çünkü yapamazdı. Başvurduğu an C.R.A.S.H bağlantısına rast geleceğinin farkındaydı. Bağlantıya her dahil olan memurun kimliklerine hâkimdi. Güveneceği ve koruyucu meleğinin yaşamını yitirmesiyle birlikte hiçbir şekilde Caine'e o süre zarfında ulaşamadı, haber alamadı. Ve tek bir mesaj ile o gün yıkılmasına neden oldu: Caine tarafınca evinin paspasında bir mektup bulunuyordu: Artık bitti... Mesajı gördükten hemen sonra göz yaşlarına hâkim olamayan Julya, telefonunun titremesine tanıklık edeceğinin farkında dahi değildi. Birkaç dakika sonrasında telefonu bilinmez bir numara tarafınca çalınan Julya, telefonun bir ucunda yeni bir koruyucu meleğinin olduğunu aklının bir ucunda dahi geçiremiyordu, çünkü insanlara güvenemiyordu. Arayan Meksikalı grubun lideri Joaquin Quintero'idi. Bizzat Julya'nın ameliyatına kadar elini sürdüğü ve tüm bu olanlardan ötürü özür dilediğini defalarca gün yüzüne aktaran Joa, Julya ile birlikte bir dostluğun hatta bir birlikteliğin farkına dahi varamamıştı. Her şey henüz şimdi başlıyordu. Olaydan birkaç gün sonrasında VCMC kariyerinin başlamasıyla, tek bir mottosu vardı, ve hep böyle kalacaktı: "Kendi hayatımı kurtaramadım, en azından başkalarının hayatını kurtarayım." Mottosuyla fazlasıyla yol kateden Julya, Idlewood üzerinde devriyesini sürdürürken telefonunun Joaquin tarafınca çalınmasıyla birlikte El Corona'da devriyesini sonlandırdı, ve ikili ilk kez karşı karşıyaya geldi. Tüm gerçeklerini birbirinin yüzüne vuran ikili; artık an itibariyle yeni bir koruyucu meleğin çağrısı olduğunun farkına varmıştı. Julya'nın koruyucu meleği Lombardi'nin ölümünden sonra artık Meksikalı El Corona lideri Joaquin Quintero'idi. Görüşmenin sonlanmasıyla birlikte devriyesini sürdüren Julya, günden güne daha iyi olmaya başlamıştı. Karnında ki dikişi aldırmasıyla birlikte artık geçmişinin silinmesi gerektiğini fakat yapması gereken son bir şeyin olduğunun farkındaydı; Lucifer Pyatrov ile karşı karşıyaya gelmek. Asıl doğru adres kendisindeydi. Şehrin Palomino Creek üzerinde ıssız bir çiftlik kasabasında karşı karşıyaya gelen ikili; birbirininin yüzüne tüm geçmişi ve doğruları vuruyordu. Lucifer; tüm dürüstlüğü ve samimiyetiyle Caine'in aslında tüm amacını Julya'ya o gün aktarmıştı. Caine'in aslında Julya'yı habersizce sex kasedi altına alıp, onu tüm kasetle suçlamayı ve faaliyetlerini Julya'nın üzerinden sürdürmeyi düşünüyordu. Fakat işler Lombardi'nin Julya'ya karşı olan samimiyeti ve ilişkisiyle birlikte son bulmuştu. Lombardi, Caine için bir göz dağıydı. Ve bu dağı asla aşamayacağını ikili de farkındaydı. Geçmişin aslını yüze vuran tek Lucifer olmadı. Julya'da sabırlı ve tüm dürüstlüğüyle birlikte gerçekleri gün yüzüne vurdu; aslında tüm her şeyin bir operasyon dahilinde gerçekleştiğini fakat beklenmedik komplikasyonların oluştuğunu vurguladı. Bunlardan bir tanesi ise Julya'nın her şeyin son buldu fikriyle rahmini kaybetmesiydi. Aynı zamanda çocuk sahibi oluşu. Tüm bu olanların akabinde Julya'nın aslında bir Valachi ajanı olduğunu, ve Caine ile olan tüm bağlantısını Lombardi'ye bilgi aktarımında bulunmasıyla, Lucifer ve Julya arasında ki bağ yürürlülük kazandı. Caine'in aslında bir dost katili olduğunu o gün itibariyle öğrenen Julya, aslında Harold'ın ölümünün tamamen Caine sebebiyle oluştuğunu vurgulamaktan kaçınmadı. Harold'ın bir aile ortamına adım atmasını dilediğini ve tüm illegal faaliyetlerden çekilmesini bir dövmeli olarak aktarmıştı. Fakat Caine'in bunu reddettiği ve tereddüt dahi etmeden Harold'ın cansız bedenine sebep olması, tek bir yaş damlasına dahi yol açmamıştı. Aslında Caine ve Julya arasında tamamen bir operasyon olduğunu ikili de artık farkındaydı. Lucifer'da bir koruyucu melek denilebilirdi, ne de olsa birçok kez Julya'yı korumuş ve onu avuç içine almıştı, en önemlisi hayatını bağışlamıştı. Ve gün, tek bir söz ile son buldu. Julya; Lucifer'a tüm bu kaçırılma olayının ve çocuklarını kaybetmesiyle gerçekleşen sinirini ve öfkesini tükürmesiyle birlikte, asla tüm bu olanların peşini bırakmayacağını Lucifer'ın yüzüne vurmuştu. Fakat bir nebze de olsun Lucifer'ın tarzından ve jest, mimiklerinden öngörmüştü. Tüm bu olanların sebebinin Lucifer olduğunun farkındaydı, fakat bir öfke kusması gerektiğinin yanı sıra ona teşekkür etmesi de gerekiyordu. Çünkü tüm bu olanlar, artık bir Blackhand defterinin kapanmasına yol açmıştı. Gün, tek bir teşekkür ile son bulmuştu. Yeni bir sayfa an itibariyle Julya için başlamıştı. Joa ile günden güne ilerleyen ilişkisiyle birlikte, ikili arasında enteresan ve şahane bir bağ oluşmuştu.Julya & Vespera & Irina Yalenchka - PART |3| - Yepyeni Bir Sayfa(https://www.upload.ee/image/15098908/Screenshot_212.png)VCMC'de ilerleyen tüm başarılı bir serüvenin ardından, dostlarının kaybolması Julya için asla son bulmayacaktı. Bir süre sonrasında El Corona'da faaliyetini sürdüren Meksikalı grup, tüm işleyişlerini sonlandırıp, ülkelerine, geldikleri yere geri dönmüşlerdi. Tekrar bir başına kalan Julya, koruyucu meleğinin bir o kadar yakın olduğunun da az çok farkındaydı. Yeni bir koruyucu melek. Ve belki de, son bir koruyucu melek. Xavier Lopez ile sıradan bir devriye gününün ardından mola için Willowfield'da bir kafetaryayı tercih etmesiyle yeni bir bedel onları bekliyordu. Fakat bilmiyorlardı ki, şehre uzun bir süre sonrasında tekrardan ayak basan Kasparov ve yoldaşlarının bölgede bulunduğunu ve faaliyetlerini sürdürdüklerini fark etmeleri, pek de geç olmadı. Kafetaryaya adımlarını attıktan hemen sonra Kasparov'un tanınan iki ismiyle karşılaşan ikili, belalarının yakın olduğunun farkındaydı. Timur ve Ghugas'idi. Lopez'in FDI ile birlikte Kasparov'un çökertilmesine neden oluşunun tek farkında olan Julya ve Lopez ikilisi değildi. Kasparov, her şeyin farkında ve bilincindeydi. Timur ve Ghugas ile yüzleşen Lopez, Julya ikilisi, pek fazla kalmadan laf sürtüşüne girmeleriyle bölgeden uzaklaştılar. Yeni bir geçmişin çağrısıyla karşılaştıklarının farkındaydılar. Ansızın bir gece Lopez'i kimliği bilinmez bir beyaz Premier'in kovalamasıyla birlikte tehdit unsuru oluşturuldu, gecenin güvenli bir bölgede son bulması üzerine ilk tercihi ortağı, meslektaşı Julya'yı aramakla soluğu buldu. İkili bir süre sonra tekrar bir araya geldi. Tüm bu olanların Kasparov'un başı altında çıkmasıyla birlikte artık hiçbir güvencelerinin olmadığını ve Kasparov ile yüzleşemeyeceklerinin farkındaydılar. Dolayısıyla ilk iş hastanenin genel kurul başkanı, Vice Şehri Belediye Başkanı Bernadette Tiefenbruner ile randevulaşmak oldu. İkili tüm dertlerini üstü kapalı ve öz bir şekilde aktardıktan sonra Tiefenbruner'a olan tüm güvençleri aslında tek bir söz ile son buldu. Üçlü vedalaşırken, Tiefenbruner: Tüm bu süreçte elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum, VCPD ile birlikte tüm bu sürecin komplikasyonlar ile son bulmasına izin vermeyeceğim. Demesiyle, Julya ve Lopez ikilisi, Tiefenbruner'a güvenemeyeceğinin farkındaydı. Belirli bir zaman sonrasında çok geçmeden yeni terfisiyle ve rozetiyle kavuşması, pek de zaman almamıştı Lopez'in. Artık o bir Uzman Saha Şefi olarak görev alıyordu. Süreci kutlamak üzere saha devriyesini Willowfield taraflarında sürdüren Lopez, kısa bir süre geçmemesinin ardından devriye esnasında kimliği belirsiz, Sultan marka siyah araçla birlikte, Desert Eagle ve MAC-10 aracılığıyla ambulans içerisinde tonlarca kurşuna kurban gitmesiyle, son nefesini vermişti. Bölgeden direkt olarak uzaklaşan kimliği belirsiz katiller, artık bir bedelin daha ve geçmişin, belki de bir nefesin son bulmasına neden olmuştu. Yalenchka'nın asla bu olayın peşini ve sorumlusunun gizemini asla bırakmayacağına dair kendisine bir söz vermişti. Olayın üzerinden üç hafta gibi kısa bir sürenin geçmesinin hemen ardından Julya'nın, bebeklikten bu yana birlikte büyüdüğü aynı zamanda biyolojik olarak kardeş olmasalar dahi manevi olarak "kardeş birlikteliğini taşıyabilecek" çok anlam ve değer yüklediği birisi şehre an itibariyle ayak basmıştı. Kuzeni; Vespera Yalenchka. Vespera, onun için her şey denilebilirdi. Kaybedecek bir şeyi varsa, o da başta Vespera'idi. Daha sonrasında annesi, akabinde babası. Kuzeninin şehre ayak basmasıyla ilk soluğu Julya'nın yanında alacağı tahmin edilebilirdi, öyle de oldu. İkili bir araya geldikten hemen sonra tüm geçmişi tekrar yâd ettiği ve birlikte tüm bu yolculuğa baş koyacaklarına dair kendilerine birer söz vermişlerdi. Vespera, Julya ile Richman'da ki villasında kalmasıyla birlikte, Vice Şehri Bürosu'na başvurusunu yapmayı pek fazla vakit almadı. Vespera, Julya ile günden güne iyi giden aile ilişkisini sürdürüyorken geleceğin getireceği tüm sorumlulukların yanı sıra bedellerin de farkında değildi. Tek bir gece de Garza'nın liderlerinden Rafael Calleja ile tanışmasıyla, mesleki olarak üzerinde bulundurduğu hak ve sorumluluk neticesinde an itibariyle Garza'nın avukatı olarak görev alıyordu. Kısa bir süre içerisinde ismini tüm şehre duyuran genç avukat, serüveninin kardeşi diyebileceği, kuzeni ile birlikte paylaşacağının farkında dahi değildi. Julya bu süre zarfında VCMC'de önce Saha Şefi, akabinde Uzman Saha Şefi ve son olarak Başhekim Yardımcısı olarak görev alıyordu. Fakat VCMC'de Lopez'in ölümünden sonra hiçbir şey yolunda gitmemeye başlamıştı bile. Yönetimsel ekonomik krizler, raporların gecikimi, personellerin maaşlarının yatmamasıyla birlikte birçok problemin ana kaynağını bir türlü bulamamalarıyla birlikte Julya'nın bir yolu VCMC ile yürütemeyeceği kesin bir karardı. An itibariyle hastane tekliflerine kapısını açan Julya, ilk teklifi ve soluğu bir süredir görüşmesini sürdürdüğü Di Piazza'nın yanında aldı. Piazza'nın sözcülerinden, akıl hocası Serviliano Vecchio tarafınca açık ve net bir teklifin sonucunda teklifi tereddüt dahi etmeden kabul etmişti. Akabinde Piazza ile tanışmasını sürdüren ve bağını oldukça kuvvetlendiren Julya, bu sürece kuzeninin de gireceğini tahmin dahi edemiyordu, en azından buzdağının görünmeyen kısmına. Piazza'nın ve tüm ekibinin buzdağının görünmeyen kısım faaliyetlerine tanıklık ve şahit etmiş, her ne kadar şehrin perde arkasıyla olan ileşiğini kesmeye çalışsa dahi başaramamasıyla birlikte anladı ki; artık silinmez bir geçmişe sahip. Bu süre zarfında geçmişte oluşan yaralarını bir yara bandı ilişkisiyle kapatmaya çalışsa dahi, başaramamış olması gün yüzüne vurdu. Vecchio ile günden güne iyi giden birlikteliğini sürdüren ikili, kısa bir süre sonrasında Julya tarafınca Vecchio'nun defalarca hayatını kurtarılmasıyla, birbirine karşı olan teşekkür borçlarıyla bir yüzüğü, parmaklarına geçireceklerinden dahi habersizlerdi. İkilinin kâderinin ortak yazılmasıyla oluşacak tüm engebeli yollardan birlikte geleceklerine dair ansızın bir gün söz vermelerinin ardından ilk adım Vecchio'dan geldi. "Benim ile evlenir misin?" Yalenchka tek bir an dahi düşünmeden, yara bandını çıkarıp çöpe atmasıyla, geçmiş tüm ilişkilerini sonlandırması tek bir söze denkti: Evet! Artık bir Vecchio'idi. Dişi bir akrep, dişi bir Vecchio. Serviliano Vecchio, bir diğer ismiyle "Akrep", artık eşinin de bir "Dişi Akrep" olduğunu hatırlamasıyla, tüm yolları birlikte aşacaklarına dair söz veren ikili, gelecek tüm sayfalardan habersizdi, oysa anı yaşamak için kararlılığını sürdüren Yalenchka. Artık yeni bir koruyucu meleğine sahip olduğunun farkına varması, pek de zaman almamıştı. Evliliğini resmiyete kavuşturan ikili, kısa bir süre sonra Piazza'nın ve Vespera'nın önderliğinde düğünü öngörmeye ve planlamaya başlamışlardı. Ki tüm bunların yanı sıra, belirli bir vakitten sonra faaliyete girecek olan "Di Piazza Medical Center"'da bizzat hissedar olarak görev alıyorlardı.Julya & Vespera & Irina Yalenchka - PART |3| - Geleceğin Yoldaşları(https://www.upload.ee/image/15099027/Screenshot_214.png)Ansızın bir gece vaktinde, yakın bir zamanda faaliyetini sürdürecek "Di Piazza Medical Center (DPMC)" hissedarları ve genel kurulu eşliğinde bir toplantı düzenlendi. Las Venturas'da bir malikânede gerçekleşen şehrin önde gelen isimlerinin de bulunduğu toplantıda Yalenchka kardeşler de toplantıya dahil olan isimlerdendi. Vespera, sürecin tamamen sorumlusu ve hukuki değerlendirmelerin başında gelen isimlerden olmasının yanı sıra, Julya'nın da hastanenin bir kısmının hissedarı olacağını ve aynı zamanda "başhekim" olarak görev alacağı netleştirildi. Sürecin ekonomik ve genel çalışmanın aktarılmasıyla birlikte yeni bir serüven artık Yalenchka kardeşleri bekliyordu, oysa o gece itibariyle ikilinin de perde arkasına şahit olduğu netleştirildi. Julya, Vespera'nın da perde arkasında önemli bir rol oynamasının farkına varmasıyla, artık güvenebileceği insan sayısına artı bir kişi daha eklendiğinin farkına vardı. Artık tüm sırlarını ve geçmişini, aynı zamanda planlarını ona aktarabilirdi, çünkü kendi canından dahi çok seviyordu Vespera'yı. Toplantıdan kısa bir süre sonrasında Vespera'nın Kasparov'dan önde gelen isimlerinden Ghugas ile birlikte bir tür ilişki yaşadığı ve evlenme fikrine sahip olduğunu bizzat kardeşi, kuzeni Julya'ya aktarmıştı. İkili bir araya geldikten hemen sonra bu süreci ve geleceğin getireceği bedelleri ve sorumlulukların farkına varmak üzere bir netleştirme yaptı; akabinde Julya; Ghugas'ın gerçekten nasıl birisini olduğunu ve nasıl bir karakteristik özelliğe sahip olduğunu altını çizerek Vespera'nın yüzüne vurdu, oysa kuzeninin böylesine bir hataya boğulmasına göz yumamazdı. Ghugas ve Vespera ikilisinin evlenmeyi kararlaştırdığı fakat Julya'nın Vespera'ya karşıt sözleriyle birlikte evlenme fikrini ve ilişkilerini sonlandıran Vespera, Ghugas ikilisi. Tamamen birbirinden bağımsız birer birey olarak yollarına devam etmişlerdi ki, Ghugas'ın Vespera ve Julya'ya karşı olan korkutucu tehdit sözcüklerine kadar. Ki bunu; ilişkinin bitirilmesine son bir gün kala evlenme teklifi alan Vespera, Market Caddesi'nde faaliyetini uzun bir süredir Kasparov tarafınca sürdüren bir gece kulübünde kutlamaya kararlıydı. İlk soluğu Julya'nın yanında almasıyla birlikte, sevgilisi Ghugas'ı da dahil etmişti. Gece kulübünde Vespera ve Julya'nın devamlılıkla bitmeyen netleştirici ve sorgulayıcı konuşmaları bitmek bilmiyordu, Julya gerçekten bir hatanın başlangıcına karşı adım atacağını kuzenine defalarca söylüyordu fakat Vespera bunu geç de olsa anlamıştı ki, evlenmekten geri dönmüştü. Julya ile Vespera gecenin devamında eğlencelerini sürdürürken gece kulübünün içerisinde patlayan silah sesleriyle birlikte anlık olarak Julya; GSW vakası üzerinden departman görevlilerine ve SWAT ekibine acil çağrıda bulunmuştu. Bölgeye intikal etmesi pek fazla zaman almayan SWAT ekipleri, Yalenchka kardeşleri güvenceye alarak operasyonu ilerletti. Gecenin sonunda tonlarca suçlu ve beraberinde tonlarca ağır tarruz makinelerinin VCPD memurları tarafınca el konulmasıyla, son buldu. Julya, Kasparov'a büyük bir darbe de bulunmuştu. Bir nevi kimilerine göre Ghugas'a bir mesaj da denilebilirdi. Akabinde Vespera'nın ilişkiye tamamen son vermesi ve yüzüğü bir anda çöp kutusuna basmasıyla tüm başlayacak olan bedelli serüven son buldu. Artık önlerinde yeni bir gelecek vardı, DPMC. Onlar için aylardır çalıştıkları bir proje olsa gerek ki, fazlasıyla önem arz ediyordu. Çünkü Vice Şehri'nde bu zamana kadar faaliyet gösteren birçok özel hastanenin devamlılığını sürdürememesi, ve bu artık son şanslardan bir tanesi olduğunun farkında olan bir genel kurul vardı. Ve şartlar, koşullar aynı zamanda amaçlar ortak bir yolda paylaşılıyordu. Her vedanın bir başlangıcı olduğu gibi. Tıpkı; Yalenchkaların bir serüvene Moskova'da son vermesiyle, kim bilebilirdi ki; ailenin ansızın bir gece vakti tekrar yollarının kesişeceğine.
Kasparov'a darbe vuran... çok yaşamaz. Kuzeni gitti, sıra onda.
Kasparov'a darbe vuran... çok yaşamaz. Kuzeni gitti, sıra onda.O sırada geçmeniz gereken çok duvar olacak be Vortex'im...
Kasparov'a darbe vuran... çok yaşamaz. Kuzeni gitti, sıra onda.yok sen o olayı yanlış anlamışsın
Kasparov'a darbe vuran... çok yaşamaz. Kuzeni gitti, sıra onda.yok sen o olayı yanlış anlamışsın
Kasparov'a darbe vuran... çok yaşamaz. Kuzeni gitti, sıra onda.yok sen o olayı yanlış anlamışsın
Hahahahahaha
Kasparov'a darbe vuran... çok yaşamaz. Kuzeni gitti, sıra onda.yok sen o olayı yanlış anlamışsın
Kasparov'a darbe vuran... çok yaşamaz. Kuzeni gitti, sıra onda.yok sen o olayı yanlış anlamışsın
anca silahsızları vurursun boooluum
tek eksiğin editlediğin rolleri zamanında paylaşmaman, bir tık geç paylaşıyorsunBir tık değil, çok tık. Eleştirin için minnettarım, aynı şekilde ben de bu durumdan fazlasıyla şikayetçiyim emin ol. Hem tek editte 20 tane ss editleyip stoklamam hem de vaktin daralması. TB2L maçları bir hayli yorucu geçiyor, dolayısıyla pek fazla ss'e ayırmak istediğim bir vakitte yok açıkcası, fakat eleştirini göz önünde bulunduracağım. Teşekkür ederim.
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1076227831354376202/1096123228512063618/2.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1097460921414209598/ekstra3.png)
nazar degmesinAllah nazarlardan saklasın amin!
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1098000202096443524/356.png)
Julya & Irina Yalenchka - PART |3|(https://cdn.discordapp.com/attachments/811634773800779789/1095704372257759242/389.png)Julya & Irina Yalenchka - PART |3|
şu tanıtımda ismim geçmesin lütfen
@Kronoss mermi doğru yere gitmiş sanırım
şu tanıtımda ismim geçmesin lütfenHAHAHAHAHAHAHAHAHHHAHAHA!
(https://www.upload.ee/image/15173378/resim_2023-04-27_181023962.png)anlık Julya fanatikleri
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1100537825616736376/2.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1101217459492638800/8.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1023032235533815888/1101218936047009813/image.png)
(https://cdn.discordapp.com/attachments/1090259224426197093/1101390734189408297/samp_28_04_2023_09_12_21.png)