kimse inanmıyorsa; kim inanıyor? :garip:
aslında buraya anımı yazmıştım ama unutun gitsin. sadece soru yeterli. :')Aşk kalbi değil cebi delik olanın işidir.
Peki ya siz? Aşka veya gerçek aşka inanır mısınız?
Aşk yoktur, çekicilik vardır. Karşı cinsten ya da kendi cinsinden hoşlanıyorsan bunun tek sebebi onu çekici bulmandır. Hiçbir insan başka bir insanla sonsuza kadar yaşamak istemez, sıkılır, doğasında vardır çünkü. En yakın arkadaşlar bile bir noktadan sonra birbirinden soğuyup ayrılabiliyor hadi onu geçtim ailelerin bile iç içe sorunları olabiliyor, yeri geliyor ailesinden sıkılıp tek yaşamak isteyenler bile oluyor.
Kısacası, insanoğlu aynı kişiyle sonsuza kadar yaşayamayacağı için mutlaka bir gün sıkılacak ve o "AŞK" denilen illet bitecektir. Maalesef böyle, ha ben çok iyi bağlanırım asla bırakmam diyorsanız ayrı ama siz bırakmasanız bile karşı taraf bırakıyor. :colt: :)
Evet inanırım. Kavuşamayınca aşk, kavuşunca ilişki derler. Bu tanımlanmış aşkın olumsuz tarafıdır. Çünkü aşk ulaşılmaza ulaşma duygusunun son noktasına işaret eder. Bir şeyler olmadığı için onları olur kılmak için gerekli motivasyonumuz ve çabamız daha da artar ve o duyguyu daha yoğun hissederiz. Buna da bazıları aşk der bazıları gerçekten seviyorum yaaaa falan der. Eğer o motivasyon hissinin adı aşksa bu da korunabilir. Eğer kavuşamamazlığın karşılığı aşksa aşk yüce bir şey olmayacağı için yine anlamını yitirecektir. Çünkü sonunda kavuşamadıktan sonra körü körüne bir duygunun ne anlamı vardır ne de yaşanılacak gerçekçi ve samimi bir hissi vardır. Bu tanıma göre aşk saçma sapan bir şeydir. O yüzden aşk bence kavuşulabilen bir şeydir. Kavuşulamayan bir şey değildir.
Benim aşk tanımımda olumsuz kısımlar yok. Çünkü ben aşkı en uç noktadaki sevgi duygusu olarak tanımlarım. Sevgi de güzel bir şeydir. O yüzden Leyla ile Mecnun kısmına ve ilahi boyutuna girmeyeceğim. İlahi boyutu insanlarla Allah arasında olan şeydir çünkü. Onu kimse tam olarak tanımlayamaz. İçsel yönlendirmeler, çevresel etmenler, inanç, irade ve vicdani bir ilişki de vardır denilebilir ilahi aşkta. Herkesin kendi özelidir, kimse tanımlamaya çalışmamalıdır. Ancak yaşamaya çalışmalıdır. Çünkü ilahi aşkla her insan arasındaki ilişki farklıdır ve bir tanım aracılığıyla bu durum genellenemez.
Peki aşk nedir?
İlahisi olmakla birlikte dünyevi çerçevede, emek verecek insanlar arasında büyüsü bozulmadan sürdürülmesi tercih ediliyorsa ve gerekli emek gösteriliyorsa iki tarafın rızasına bağlı olarak ölene kadar insani bir biçimde sürdürülmesi mümkün olan şeydir. Ama aşırı bir duygu yüklemesi olduğu için sürekli o havası sıcak tutulması gerekir. Sürekli susadığınızda suyu içmek için doldurmanız gibi bir şeydir. Kendiliğinden korunan bir şey değildir. Manevi birtakım değerlere iki taraf da ancak çok fazla değer veriyorsa mümkündür. Birbirini karşılıklı kırmayıp, sadakatle bağlanıp, karşılıksız güvenmek gibi duygular içinde barındırır. Kavga edilse bile birbirlerine her manada yardım edebilen iki insanın arasındaki uç noktalardaki duygu olarak tanımlayabiliriz. Evet inanırım. Buna inanmayanların da genelde başına da zaten gelmeyecek şeydir. Aşk her şeyden önce fedakarlıktır, bunu yapmayı göze almayan neden ilişkilerim tamamen çıkara dayalı diye sitem etmemelidir. Karşı taraf öyle değil diye yapmayan zaten bunu göremez. Görse bile anlamlandıramaz.
Çünkü aşk birisinin size karşı verdiği tepkiye yanıt olarak verdiğiniz sevgi dolu tepkinin adı değildir. O refleksif bir duygu ticaretidir aşk değildir. Aşk bir hayranlıktır, aşk etkisi bitmeyen bir bağlılıktır. Dünyeviyse bitirmemeyi göze almaktır. Aşk karşı tarafın olumsuz hiçbir tarafını görmeyi tercih etmemek ve edememektir.
İnanmıyorum. Çünkü evren her şeyiyle pragmatiktir(faydacı) bir koyun topraktan otlanmalı ki ekosistem bozulmasın. Aşkta bu tarz bir şeydir. Serotonin(mutluluk) Oksitosin(ask) testosteron/östrojen(cinsel) hormonlarınızı yüksek tutmak amacıyla bir insanla bağ kurmaya çalışırsınız eğer kurabilirseniz de bu hormonları salgıladığınız süre boyunca ondan faydalanmış olursunuz. Aksi bir durumda ise stres hormonlarını salgılayarak hem fiziksel hem mental olarak(yoğun duygu durumları yaşadığınız için) güçlenmiş olursunuz. Bu da size fayda sağlamış olur. Kısacası Aşk yoktur faydacılık vardır.
(https://pbs.twimg.com/profile_images/925875235768987649/MXDmyTWD_400x400.jpg)
İnanmıyorum. Çünkü evren her şeyiyle pragmatiktir(faydacı) bir koyun topraktan otlanmalı ki ekosistem bozulmasın. Aşkta bu tarz bir şeydir. Serotonin(mutluluk) Oksitosin(ask) testosteron/östrojen(cinsel) hormonlarınızı yüksek tutmak amacıyla bir insanla bağ kurmaya çalışırsınız eğer kurabilirseniz de bu hormonları salgıladığınız süre boyunca ondan faydalanmış olursunuz. Aksi bir durumda ise stres hormonlarını salgılayarak hem fiziksel hem mental olarak(yoğun duygu durumları yaşadığınız için) güçlenmiş olursunuz. Bu da size fayda sağlamış olur. Kısacası Aşk yoktur faydacılık vardır.
(https://pbs.twimg.com/profile_images/925875235768987649/MXDmyTWD_400x400.jpg)
Katılıyorum, insan üzerinden konuşmak gerekirse insan bencildir. Bilmeden bencildir hem de her adımın her hissiyatın altında çıkarı vardır bazen kendisi ile fark etmeden çıkarsızca yaptığı şeyin altında bile yine bir çıkar vardır.
aslında buraya anımı yazmıştım ama unutun gitsin. sadece soru yeterli. :')gerçek aşk yoktur, başka soru?
Peki ya siz? Aşka veya gerçek aşka inanır mısınız?