1-) Ölümsüzlük bir şey yok. Her şey ölecek, her şey yok olacak. Termodinamik kanunlarına göre her şeyin bir sonu vardır. Ölümsüz olduğu sanılan kavramların fiziksel karşılığı olduğunu düşünmüyorum, dolayısıyla bu benim için gerçeklik değeri taşımıyor. Ölümsüzlüğün var olduğu fantastik bir evren düşünelim, bu büyük bir süper güç olurdu. İstediğim her şeyi öğrenmek, hayata geçirmek istediğim her şeyi yapmak için yeterli vaktimin olduğu bir evren düşünüyorum, o evrenin tanrısı işte ben olurdum.
Ölüm, bunu farklı şekillerde ele alabiliriz. Bkz.:
a. Bir organizmanın yaşam faaliyetlerini artık yerine getirememesi, biyolojik ölüm.
b. Toplum tarafından değer addedilen veya üzerinde etkisi olan bir kavramın, bu durumunun sona ermesi.
Örn: Bir imparatorluğun yıkılması, bir dilin yok olması...
c. Fiziksel bir yapının karakteristik özelliklerini kaybedinceye kadar deforme olması.
Örn: Bir binanın yıkılması, bir gök cisminin parçalanması...
Ölüm kelimesini düşününce, nasıl incelendiği fark etmeksizin, mevzubahis durumun tamamen geri dönülemez olmasını oldukça çarpıcı buluyorum. Tamam, hayatımızdaki hiçbir olayı aslında geri alamayız, fakat mutlak "ölüm" olunca aslında çoğu durumda sahip olduğumuz o belli mertebe özüne döndürülebilirliği de kaybediyoruz. Bu yüzden, ölüm deyince aklıma çaresizlik geliyor.
Biyolojik ölümden bahsedersek, bu konuda pek bir şey hissetmiyorum. Ölümden sonra gidilen bir yer, vaat edilen cennet bahçeleri veya ebedi ateş falan yok, dolayısıyla aklıma gelen olumlu veya olumsuz bir şey de yok. Sadece ölümün eşiğine gelene kadar yaşamın ve vücudumun bana izin verdiği potansiyele ulaşamama ihtimalinden endişeleniyorum, bu yüzden sahip olduğum imkanları elimden geldiğince kullanmaya çalışıyorum.
2-) Hakikat, bana göre fiziksel olarak sınanabilen durumlardır. Bunun dışındaki kavramlar dogmadır. Bana göre hakikat, başkasına göre hakikat diye bir şeyden bahsedebiliriz, çünkü herkesin dünyayı algılama şekli farklıdır. Bana göre hakikat materyaldir, başkasına göre hakikat gökten inen kelimelerdir, bunları karşılaştıramayız.
3-) Sevgisiz ölmeyi değerlendirmek için önce sevgi kavramını ele almamız lazım. Soruyu açıkçası tam anlayamadım, bana duyulan sevgi ve benim duyduğum sevgi arasındaki fark önemli. Ayrıca, bunu yanıtlayabilmem için sevgisizliğin nasıl bir duygu olduğunu bilmem gerekir. Bazı soruları empati yaparak cevaplayabilirim, fakat bu soruda bunu yapabileceğimi düşünmüyorum.
Böyle bir şeyi düşünmenin bir anlamı yok, çünkü böyle bir şeyle yüzleşmeyeceksin. Yüzleşmeyeceğin şeyleri de düşünmek manasız, geçiyorum.
4-) Pas. Tam sigarayı bırakma eşiğindeyim, şu an bunu düşünmek istemiyorum.