"
Amerika'nın kurucu babalarını sık sık duyarız. Washington, Hamilton, Franklin, Adams ve bir çok kurucu, dünyaya bu havalı ülkeyi hediye etti. Tarih boyunca dünya Amerika ile güldü, Amerika ile ağladı. Popüler kültür bile Amerika demekti. Peki ya Vice Şehri'nin kurucu babaları? Son 50 yıldır şehirdeki yozlaşma arttıkça onları unuttuk. Hatta şu an sokaktan geçen birilerine Şehir kurucularını sorsak, isimlerini kimse bilmez bile. Ancak birileri hatırlamalı ve hatırlatmalı. Bu insanlardan biri de benim, Donald Bagarella. Size biraz tarih dersi vermek istiyorum."
18. yüzyılın başlarında Amerika'nın yeni fırsatlar yaratacak bir yere ihtiyacı vardı.
Venturas'tan önce bir çok denemeleri oldu. Bundan biri de Vice Şehri'ydi. Bu şehir bir
aristokrat aile tarafından, bir
toprak sahibi tarafından veya
hükümet tarafından kurulmadı. Bu şehir
sokak serserileri, yankesiciler, gaspçılar ve
hapçılar tarafından çoktan kurulmuştu zaten. Evet, fırsatlar ve özgürlük şehri olduğu söylenebilirdi ancak bu fırsatlar uluslararası uyuşturucu ticaretine açılan kapılar, özgürlük ise kanunsuz bir yaşam anlayışından ibaretti. Dolayısıyla her işyeri sahibi gibi, Amerikan yetkilileri de buraya doldurduğu fareleri, yine kendi icadı olan fare ilaçlarıyla
öldürtmeye karar verdi. Böylece hem otoriteleri sarsılmayacak, hem de kendi
deney farelerini buraya doldurabileceklerdi.
Öyle de oldu.
1800'lerin başında art arda yeni
Vice eyalet kanunları ortaya çıktı. İçki yasağı, köleliğin tamamen kaldırılması -
ki Vice şehrinde köle tacirliği her zaman en kârlı meslekti- ve kumar yasaları ile beraber, şehir artık tamamen
takım elbiseli haydutların eline kalmıştı.
Capo, Gravano, Corradeo, Luchesse ve Ruggiero aileleri şehrin kaldırımlarına kadar satın almıştı. Artık sokakta sizi gasp edip paranızı alan yankesiciler yoktu. Arabanızı park ettiğinizde ücretini alan yakışıklı İtalyan gençleri vardı. Farklı silah, aynı mermiydi. Parlak, gösterişli mermi kullanan gangsterler şehrin her tarafında düzeni sağlıyordu. Paranız mı çalındı? Daha güçlü hırsızlardan yardım alın. İşyeriniz haraca mı bağlandı? Bize bir dolar daha az öderseniz sizi onlardan kurtarırız. İş ortaklarınız sizden para mı çalıyor? Onların kârını bize verin, ortadan kaldıralım.
Heh-heh. Bunlar bana gençliğimi hatırlattı... eski, güzel günleri. Ne diyordum? Capo, Gravano, Corradeo, Luchesse ve Ruggiero aileleri. 80'lerde
Riccardo Capo ile çalışırdım.
Starfish adası üstünde keçilerin gezdiği bir adayken biz orayı tam an bir tatil cennetine çevirmiştik. Tabii önce Gravano, Corradeo, Luchesse ve Ruggierolar'ın kökünü kurutmamız gerekmişti.
Oh, kid... adaya son model bir Speeder gidip malikanenin inşasını izlerken fark etmediğimiz bir şey vardı. Fazla kan akıtmıştık.
Cosa Nostra'ya en büyük darbeyi, yine kendi yeminlileri olarak bizler vurmuştuk.
Yaptığımız hatayı fark ettiğimizde iş işten geçmişti. Yıllar içerisinde Vice şehrinde tek yumruk olarak yöneten Riccardo, masada gücünü kaybetmeye başlamıştı çünkü masadaki çoğu ortağını ya öldürtmüş ya da Vice'ın kuzeyindeki Rosalo adalarına sürdürmüştü. Yalnızlığı arttıkça akrabalarını üst rütbelere taşıyıp liyakatı mahvediyordu. Shit. Bir defasında eşinin kuzenine bir inşaat işi vermişti. Sonuç? Starfish girişindeki hiç bitmeyen inşaatı biliyorsunuzdur, sonuç o işte, meh. Herneyse... Riccardo'nun krallığı çatırdarken Valachi ailesi ise en kötü zamanlarında yanında olmaya karar vermişti ancak Jackie'nin babası Giacomo tam bir Santino Corleone'du. Herif sürekli hapse girip çıkıyor, sinir ve fevriliğiyle anılıyordu. Küçük Jackie bugün herkese güvenemiyorsa bunun sebebi babasının her hapisten çıkışında koruma ekibini değiştirmesidir. Ricky ise onu hem dizginliyor, hem de gerçekten güveniyordu. Güveni boşa da çıkmadı. 2000'lerin başına gelene kadar Capo ailesi tamamen yasal bir aileye dönüştü. Bütün kirli işler ise Valachi ailesi üzerinden dönmeye başladı. Ancak sorunlar bitmemişti. Vice şehri bu 20 yılda ilk kurulduğu günlere geri dönmüştü. Sokaklarda yine göçmenler yankesicilik yapıyor, hırsızlar para çalarken can alacak kadar gözü dönmüş bir şekilde korku saçıyor, sokaklardaki kaldırımlara düşen pembe ışıklara kanlar sıçrıyordu. Bunu toparlamak gerekiyordu ve bu da yirmi yıllık bir plan daha demekti.
Artık yapacağımız şey belliydi. Tarihi tekrarlamalıydık. Nasıl ki başlarda beş aile birleşip yeraltı dünyasından göklere kadar bir düzen içinde yönettiler, şimdi de aynısı olmalıydı. Ama nasıl? Şehrin her tarafı organize olmayı bilmeyen puştlarla sarılmıştı. Arada sırada iş bilen herifler çıkıp belli bölgeleri düzene soksa da çoğu zaman onlar da açgözlülüklerine yenik düşüp okyanusun dibini boyluyordu. Jackie, Valachilerin küçüğü. Jackie Valachi'nin adını fazlasıyla duydunuz, biliyorum. Hatta bu şehirde her hikayenin, her fıkranın, her dedikodunun ve her yolun ona çıkması canınızı sıkmaya başlamış bile olabilir. Ama durum bu. Durum bu. Onun adını bazen sansasyonel haberlerde, bazen zaman kanlı sokaklarda, bazen de verdiği partilerle duydunuz. Oysa o bu işleri hep tek başına mı yaptı? Veya dönemsel olarak kurduğu masalardaki dostlarıyla mı? Hayır. Yanlış... yanlış. Valachi ailesi yirmi yıldır Jackie'nin kendi dünyasındaki beş önemli figür tarafından düzenini koruyordu. Birisi bendim pek tabii, fakat diğer dört kişi çok bilinmez. Sebebi ise... Jackie'nin böyle istemesiydi. Patronun aklından geçenleri kim bilir?
Ta ki bu yıla kadar. 2020 yılına girdik. Bu da 20 yıllık planın bittiğini ve benim gibilerin emekli olacağı vaktin geldiğini gösteriyordu. Yerimize kimi bulmalıydık? Elbette bu da çoktan düşünülmüş bir şeydi. Bizden sonraki beş aday çok önemliydi çünkü yapacakları şey Jackie'nin kolları olmaktı. Ben yerimi küçük oğlum Tom'a bıraktım. Ben ne isem O'dur. Ne eksik, ne fazla. Peki ya diğerleri? İşte bu çok alışılmamış bir şeydi.
Logan Fitzgerald. 90'ların başından beri Vice Şehrinde küçük çaplı işlere koşturan ayak takımı isimlerinden birisi oldu. Capo'ya çalışan üç İrlandalı ekiple de bağlantısı olan Fitzgerald saygınlık, para ve bağlantı edinebilmek için iş ayrıt etmeden birçok görevi yerine getirdi. 2000'lerin başından itibaren değişen dengelerde kendine çok fazla yer bulamayan ve her zaman kalburüstü adamların gölgesinde kalan bu İrlandalı Amerikan, 2020'lere gelindiğinde yalnızca Vice Partnerliği'nde birlikte iş |  |
yaptığı dostları tarafından tanınıyordu. Yeni jenerasyondan ve Vice Şehri gece yaşantısından uzak, arka planda verilen işleri yerine getiren ve Sendikalar için önemli anlaşmaları bağlayan Fitzgerald, tüm dünya ve Vice Şehri için kabus gibi geçen 2020'nin son aylarında Valachi Ailesi tarafından
özel bir göreve atandı.
 | John William Price. Suç kariyerine İngiltere'de at yarışı bahisçiliği ile başladı. Genellikle ne iş yaparsa yapsın bunu kurumsal bir şekilde, belli bir İngiliz düzeni ve Alman disiplininde yaptığı için lakabı Titiz John olarak bilindi. At yarışı bahisçiliği işinde uzun bir süre boyunca zaman geçirdikten sonra İrlanda'daki bağlantısı Logan Fitzgerald ile Jackie'nin özel Vice Partnerliği'ne katıldı. Yıllar önce basit bir bahisçi olan John, Partnerliğe katıldığı gün Jackie Valachi'ye bir arap atı hediye edebilecek kadar zenginleşmişti.
Rosario Rizitelli. Jackie Valachi'nin dostlarından olan Detroit Partnership'in güncel patronu Jack Giacolone için çalışan Rosario Rizitelli aynı zamanda Detroit Partnership'in aktif liderlerinden (acting capo) birisidir. Yıllar önce Vice'ta yürüttüğü işleriyle Vice şehrinde de tanınır hale gelen ve Valachi ailesiyle dostluğunu defalarca kez pekiştiren R.R.'ın Vice ve Detroit arası seyahatlerini ölçümlemek neredeyse imkansızdır.
...ve "Papa." Gerçek adını çok bilen yok, sizin de bilmeniz gerekmez zaten. Yıllar boyunca ailelerin iş ortaklarıyla beraber iş kovalayan bu adamın profesyonellik alanı sokaklarda bilinmez. Kendisi en tepeye getirilen dörtlü kadar aktif de değildir. Ancak yakın zamanda hepimize göstereceği marifetleri olduğu konusunda, ben Donnie B' olarak kefil olabilirim. Herkesin isteyeceği türden bir Associate.
Ah... biraz yoruldum, kid. 78'den beri içinde olduğum bu iş ortamını balık tutabilecek kadar rahatça bırakan nadir insanlardan olmanın verdiği keyfi alıyorum. Starfish'te kalan son villamda Anisette içerken torunlarımı seveceğim. Tabii sen şu an bunları neden anlattığımı soruyorsun. Tıpkı başta da söylediğim gibi... birileri hatırlamalı ve hatırlatmalı. Birileri hatırlamalı ve hatırlatmalı. |