0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Alıntı yapılan: notoriousR0GUE - 25.04.2022 14:44
Caine, sahip çıkılmamış bir kültür; Çin mahallesi tahtırevanına benzer; kimin ne zaman inip ne zaman çıkacağını kestiremezsin. Bir savaşçının olgunlaşma yolunda da bu böyledir; kültür kılıca hep galip gelmiştir, milletleri yıkan savaşta değil kültürdeki mağlubiyettir. Şimdi sana vereceklerimi iyi dinle; tek yönlülüğe karşı zihnini tamamen aç şayet hiçbir yere yerleştirmezsen her yerde olacaktır. Sana rehberlik olsun diye dünya gezilerim sırasında ve tanıdığım insanlar sayesinde öğrendiğim sembolik anlamı yüksek birkaç tavsiye vereceğim, bunları kendine göre uyarla ve hayatındaki insanlarla uygula, şayet değişim aynı gölün çevresindeki ağaçlardan başlar...
Transilvanya gezilerim sırasında uzun zamandır bölgede hakimiyet süren bir aileyle tanıştım çok köklü bir gelenekleri vardı. Buna Latince'de "bağlılık, sadakat ve birlik" anlamına gelen Vinculum adını vermişlerdi fakat Karpatya dağlarının gotikliği gözünü hemen korkutmasın, dinlediğimde sembolik anlamı büyük.İçerisinde semper fidelis yazan gümüş bir kadehin içine ailede sorumluluk alma vakitleri gelmiş üyeler, aile reisiyle birlikte avuç içlerini seremoni kılıçlarıyla kesip kadehe akıtıyorlar; ardından sırasıyla kadehteki kandan bir yudum tatmak maksadıyla kadehi aralarında devir daim ediyorlar, böylelikle birbirlerine her zaman sadık olacaklarına ve kanlarıyla da bunu bağladıklarına inanıyorlar.
Nehir bölgelerinde yaşayan toplumlarda görevli komutanlar birliğine veya tümenine bir kişiyi aldığında onu nehir kenarı yüksek bir tepeye götürürmüş. Ardından kişiyi sadece iç çamaşırlarıyla bırakıp parmağından kesici bir aletle ufak bir kesik atar, tekmeyi koyduğu gibi tepeden nehrin içerisine atarmış. Böylelikle "hiç durmayıp ve sürekli değişen nehirde kanımız da canımız da bir akar" anlamı verirmiş sürüsüne. Eğlencesi bile yeterli, sonrasında belki bir kutlama düzenler komutanı.
Güzel bir yer seçin kendinize, genelde rutine bağlayabilir ama belli bir yer olsun, bir bölgede sözün geçsin istiyorsan oradaki berberler, lokantalar ve yerel antikacılarla ahbap olmak lazım. Bir anda birinin midesinin guruldamasıyla birlikte ani verilen bir kilo alma kararıyla "Hadi dostlar, X'e gidelim." deyince herkesin aklında oluşan bir yer olsun, burada tıka basa yiyin, için, düşmanınız sizi burada bulamasın, muhabbet edin, işten ayrı şeyler konuşun, bu masada iş konuşan olursa da cezasını kesin, herkes günlük hayatta yaşayan bir insan gibi hissetmeli bu masada tatsızlık olamaz, olmamalı.
Kılıç iki ucu keskin bir jilet özünde, seni de keser düşmanını da. Ama en acısı beraber yürüdüğün kişiyi kesmesidir. Bazı zamanlar olacak Caine, kılıcı ceza vermek için kaldırmak adına yeterli şüphen olmayacak ve elde yeterli delil olmayınca ceza kesmek için ya ceza kesip "Acaba?" sorusuyla yaşayacaksın ya da affedip sana olan güveni sarsacaksın. Bir yüzün pamuk kadar yumuşak; diğer yüzün de kılıç kadar keskin olmalı fakat denge her şeydir.İlkeleri ve grubun menfaatini ihlal ettiğini düşündüğün cezasının çizik değil kopuk olduğunu bildiğin fakat vicdanen tamamen emin olmadığın kişiye gece yarısına kadar zaman tanı; ardından üzerine bir "Kan Avı" koy, bütün adamların gece yarısından sonra tam bir gün boyunca onu arasın; cezasını keseceklerse kessinler. 24 saat önemli bir karar almakta önemli bir süre zarfı; kaçan kişi hem iyice düşünür hem de düşünür.
Üst rütbedeki adamların, kendinden alt rütbedeki birisini kendi sürüsüne katmak isterse bu çok güzel bir şeydir. Fakat birlikteki iki üst rütbeli bir adamı kendi altına istiyorsa işte o zaman değirmene sarık sarkar. Böyle bir durum olduğunda adaletli değil; hakkaniyetli davranmak lazım. Ringe çıkarıp dövüştürmek eşitlik olur ama adalet olmaz. Öncelikle paylaşılamayan üyenin kimi istediğini sor; eğer seçimi yaptıysa konuyu orada kapat; eğer seçiminde kararsızsa aşağıda dediklerimi uygula.Seni tanıyorum, rütbelilerine İtalyan takımı çektirmezsin eşitliği savunursun, dişlerinin kırılması canını yakmaz. Öyleyse üç kulvardan oluşan bir müsabaka düzenle; İlk olarak onları ringe çıkar; gerçekten bu kişi için ne kadar ter akıtabilirler bunu göstersinler, şimdiden üstünlük taslayanın sonradan tasması gevşek olur, buradan kazanan belli olunca silah yeteneklerini konuşturmaları için bir hedef tahtası ayarla hedefini tam on ikiden vuran kazansın, bu kısımda kazanan belli olmazsa müsabakanın en eğlenceli üçüncü turuna geç. Bu turda pes etmek isteyen pes edip alt rütbeliyi diğerine teslim edebilir; görev basit beş dakika içerisinde yanına bir gözlemci alarak belediye binasının arkasındaki apartmanlardan üç çuval mal kaçırıp yanına gelecek. İlk gelenle birlikte kazanan belli olur.
Caine, saman beyinli düşüncesiz ineklerden farkımız sürekli öğrenip görülemeyen şeyleri algılamamızdan geçer, keskin bir kılıcın bileylenmeye ihtiyacı olduğu kadar da bir zihnin okumaya ihtiyacı var. İyi bir hikaye anlatıcısı olmayı herkese öğretmen gerekir, dilleri dönmüyorsa bile yavaş yavaş zaman geçtikçe akan suya karışırlar.Gece vakti günlük işleri bitirdiğinizde ateş başında toplanın; bunu bir kamp alanında yapabilirsiniz ya da yakın bir yerde, maksat grup içi bağlar ve ilişkiler gelişsin. Herkes birbirine "kardeşim" gözüyle bakarsa iş ilişkisinden öteye gidilemez, bırak bireysel sevgileri, nefretleri, kıskançlıkları ve dostlukları oluşsun. Bunlar size renk katar. Bu bahsettiğim toplantılarda halka şeklinde dizilin bir tema belirleyin, örneğin: "En korkunç ilişkiniz ya da başınıza gelen paranormal bir olay." ardından bir kişi seçin ve ondan saat yönünde dönerek anlatmaya başlayın, gece vakti dost muhabbeti kadar iyisi yoktur.
Kendi yolunda çizdiğin ihlallerde merhametli davranmak istediğini biliyorum; normalde bir samuray ilk hata yaptığında kellesinden olur fakat sana bir tavsiye, sahip olduğumuz bu ruhun bir vadesi var ve ben bunları yazarken bile saniye saniye, dakika dakika doluyor. Bu benim ruhumun vadesi; fakat bedenin vadesi çok daha hızlı dolabilir.Roshido kurallarını ihlal edenlere seramoni kılıcıyla ilk ihlalde önce belinden bir kesik at; ikinci ihlalde sırtından biz çizik at, bu onları damızlık domuz gibi kesmek değiş fani bedenlerinin de aynı ruhları gibi vadesini doldurduğunun bir çizelgesidir; üçüncü ihlalde ise kılıcını boynuna daya aynı "seppuku" seremonisindeki yancısı gibi başı gövdeden ayır. Bağlılık ya da ihanet, yaşam ya da ölüm bir anda kararlaştırılır. Bu yüzden şimdide yaşamak zorundasın, yaşama ve ölüme karar veren şey şimdidir. Eğer ki ihlal gözünde ağırsa iki çizik at; eğer bıçak boynuna dayanmış kişi teslim olmadan kaçarsa üzerinde sırasız Kan Avı başlat.
Aah, gün gelecek pasifist tutumumu bırakmak zorunda kalacak ve bölgeni korumak için eline silah almak zorunda kalacaksın. Bu belki bir dost grubu korumak için belki de şerefini ezdirmemek için. Ne olursa olsun şanına yakışır bir şekilde savaşa gir; tutkuyla ve istekle. Adamlarına da bunları aşıla sınırsız düşünmek için zihnin boş olması lazım. Kılıç için zihin yoktur, darbeyi alacak olan için de zihin yoktur, saldıran hiçliktir, kılıcı da silahı da hiçliktir; darbeyi alacak olan da hiçliktir.Önünde kırmızı yaprakları olan bir ağaç duruyorsa ve sen tek bir yaprağa bakarsan ağaçtaki başka detayları göremezsin, zihninde herhangi bir düşünce bulundurmadan tek bir yaprağa takılıp kalmadan ağaca bakarsan sınırsız yaprağı görür ve ağacı bütün olarak algılarsın. Bu durum senin için de geçerlidir, her bir hasmın bir yaprak gibidir birine takılıp kalırsan diğerleri suratını keser. Bu zihin boşaltma işini de müziğin ve uyuşturucularla yap; adamların kafasında hedefleri ve ne yapacakları olsun. Bir rütbeline uyuşturucu ayarlama görevini ver, müzik yüksek sesle kulaklara nüksederken her sürü lideri kendi sürüsüne bu malları dağıtsın ve savaşa hazır olsunlar, ardından araçlarla saldırılacak yere rüzgar gibi gel; şimşek gibi git ve rakibin seni yenmeye yeltenemeyecektir.
Hırsızların lügatında soygun; maskeli balo olarak geçer ve birilerinin Sherwood ormanında olmasak da Robin Hood'luk yapması gerekmekte. Ekibinin üyelerini her daim diri ve tetikte tutacak bu sana dediklerim; tembellikler uzaklaştırıp kendi aralarında bir müsabaka haline gelecek ve hem kendilerini geliştirecekler hem de adrenalin ile dolup taşacaklar.Maksimum üç katılımcıdan oluşan bir yarışma bu; yetkililerle önceden yapacağın bir konuşmayla bir bölge belirle şehirde. Ardından katılımcıları öne çıkar; katılımcılar üzerinden mütevazi miktarlarda 500$ - 1000$ arası bahis oynanmasına izin ver. Hepsi toplandıktan sonra başlangıç noktasına 10 dakika içerisinde üç, dört ya da katılımcıların belirleyeceği altı çuval çalıntı mal ile dönen kişi diğer katılımcıların çuvallarını da satma hakkına sahip olur. Hem el çabukluğunuz gelişir hem de davanıza hizmet edersiniz; unutmayın fakirden çalmak alçaklıktır. Bu işlemi diğer gruplarla da yapabilirsin arkadaşça bir rekabet dostça bir muhabbet getirir. Aman insan içinde dillendirme bu mevzuyu "Maskeli Balo" de geç.
Kaçmayı bırakırsan av olursun, av olursan ham olursun, sürekli bedenini faal tutman gerekmekte bunun içinde ucunda risk olan müsabakalar düzenleyin. Bunu iki yolla yapabilirsiniz bir tanesi yayan diğeri araba.Bir adet muhit bul ve eline bir kronometre al, dümdüz bir mekan olmasın biraz çetrefilli ve dolambaçlı olsun, iki avcı ve bir av belirle, av olan kişiye kaçmak için bir motivasyon seç; 1500$ gayet iyi bir miktar avcılara ise kovalamak için bir motivasyon 1000$ iyi bir fiyat, avcılarda av da parasını hakeme versin ve kronometre başlasın iki dakika içerisinde av eğer avcılara yakalanmazsa kendi koyduğuyla beraber 3500$ alsın, bu fiyatlar kişiye göre değişir ama vereceği adrenalin hem polisten kaçarken hem de düşmanlardan kaçarken size tecrübe kazandırır.Bunun ikinci bir yolu ise araç sevdalılarını mutlu edecektir, şehrin iki adet bölgesini belirle birbirine bitişik yine belli sayıda avcı ve bir av seç önceden, bahisler yine ortada olsun fakat bazı kurallarla av olan kişi bir yerde dört saniyeden fazla durup saklanamaz aracıyla, Japonya'daki Kanjozoku geleneğinde bu böyledir. Avın yanına bir görevli oturt diskalifiye olup olmadığın bildirir; bölgeden çıkarsa ve bir yerde fazla saklanırsa yenildiğini ilan etsin.
O ucuz motelde geçirdiğimiz yıllarda sana "tebori" yeteneğini öğrettiğimi hatırlıyorum; umarım unutmamışsındır. Altı yüz yıldır gelen bir geleneğin sayılı dövme ustalarından ve DSÖ onaysız bir tebori sanatçısısın, ekibindeki insanların başarılarını vücutlarına işle. Herkesin kendi hikaye kitabını yaratmasına öncülük et ve başarıları ödüllendir.Unutma her seferinde refleksif olarak mürekkebi suda karıştırıyordun o hatayı yapma.
Ekibe gerçekten almayı düşündüğün kişilerin kıyafetlerini orada yırt at ve eline iğne iplik geçsin müsait bir yerde kendi kıyafetlerini dikince geri gelsin; yapamayana yardım et. Arkadaşın vardı Arthur o işi o yapıyordu; ondan yardım iste yapamayacak durumda olursa birkaç terzi yamağı yetiştir."Buradan sonra el yazısı değişiyor günlükte" Mekana asla marka ürün sokma gayem yok, dünyada en çok pazarı olan kitle market ürünü ne biliyor musunuz? "Haç" choomba. Bundan birkaç yıl önce, genç bir punk rockçı, babasının Cadillac’ını süren bir futbolcu çocuk tarafından ezildi. Sırf farklı olduğu için öldürüldü. Bu olayda suçunu itiraf etmesine rağmen, mahkemece suçsuz bulundu ezen şahıs. Şimdi ünlü bir Amerikan futbolcusu ve o punkı ezdiği dönemin sonunda herkes adını çığırarak madalya taktı bu kişiye. Şimdi üniversitede, çünkü jüri farklı giyindiği, farklı sevindiği için punk çocuğu öldürmesinde suç bulmadı. Üstelik sadece bir kere değil, mahkemede bir kere daha öldürüldü. Çünkü bilirsiniz ki giyinmesi gerektiği gibi Tommy Hilfiger tişört ya da haki pantolon giymiyordu. Şimdi katil alkışlar alan bir hayat yaşıyor. Amerikan Rüyası, güçlü, normal, hapiste bir gün bile geçirmedi. Çevremdekilere de bu huyumu aşılamaya çalışıyorum, evde kendi viskimi yapmaya çalışıyorum, birayı da bir arkadaşın sayesinde alıyorum. Marka değeri taşıyan her şey gözümde Roshido'nun İnanç ilkesinin ihlalidir, bunu da ben tanrı değilim affetmem.
Mektubun bu kısmı paylaşılmadı üstü çizilmiş bir şekilde duruyor karalanmak için baya çaba sarfedilmiş.
Konu: RONIN (Okunma sayısı 56257 defa)