Franzioni Ailesi: Otto’nun Yükselişi ve DüşüşüFranzioni ailesi, 1990'ların başlarında bir grup hırslı ve kanlı mafya üyesinin birleşmesiyle kuruldu. İçerideki herkes birbirine güveniyordu; aile üyeleri arasında bir bağ vardı, ama bu bağ sadece kan dökme ve güç elde etme arzusuyla pekişmişti. Bu dünyada, dostluklar çoğu zaman çıkar ilişkilerinden ibaretti ve bir kişinin düşüşü, diğerinin yükselişi anlamına geliyordu. Ama bazen bir isim, diğerlerinden farklı olur. Ottavio "Otto" Marchini, Franzioni ailesinin içinde parlayan bir yıldızdı. Genç yaşta, sert ve hırslı kişiliğiyle dikkat çekmişti. Ailesine olan bağlılığı, mafya dünyasında hızla tanınmasına yol açmıştı. İlk başlarda, patronlarına ve ailenin büyük isimlerine sadık bir askerdi. Ancak, ailenin patronu, Alfredo "Al" Ricci’nin ölümünden sonra, bu sadakat test edilmeye başladı. Patron öldü, ve ailenin geleceği için kararlar alınması gerekti. Sıkı bir oylama süreci başladı. Ailenin üyeleri arasında Otto'nun zekası ve stratejik düşünme yeteneği göz önüne alındı. Yavaşça, en zeki adam olarak fark edildi ve oylamada kazanan olarak taç giydi. Otto, bu yeni pozisyonunda sadece ailesini değil, tüm şehri kontrol etmek istiyordu. İlk başta işler yolunda gitti. Para akışı hızla arttı, yeni iş fırsatları doğdu, ve Otto'nun adı şehri kapladı. Ancak zamanla, para her şeyin önüne geçmeye başladı. Otto, eski dostlarını ve iş ortaklarını görmezden gelmeye başladı. Onlara verdiği paylar giderek azaldı, ve nihayetinde güvenlik ağı sarsılmaya başladı. Bununla birlikte iş yaptığı ortaklar ve aile üyeleri rahatsız duruma düştüler. Aralarında dedikoduların başladığı ortadaydı fakat Otto bunun farkında olmadı.
Tony Marchini: Ailenin GeleceğiOtto’nun yiğeni, Tony Marchini, mafya dünyasına dair az şey bilse de ailesinin içinde büyümüştü. Tony’nin en büyük arzusu, amcasının izinden gitmekti. Otto'nun İtalya'da olan macerası başladığında, Tony henüz genç ve naif bir adamdı, ancak zamanla bu dünyayı daha derinlemesine anlamaya başladı. Tony, amcasının hırsını ve hayatta kalma arzusunu kabullenmişti. Tony'nin kendi çapında bazı işlere girdiğini amcası biliyordu. Amcası ve Tony arasında farklı bir bağ vardı, bunu herkes biliyordu. Tony'nin kendi çapında küçük bir ekibi vardı, bu ekibin içerisinde Christopher Tony'e göre en gözde asker olarak bilinirdi. Tony'e sadık, arkasından iş çevirmeyen ve olup biteni Tony'e söyleyen bir asker. Bu fırsatı herkes yakalayamazdı. Bunun yanı sıra Christopher'ın babası Tony'i büyüten ve ona örnek olan bir mafya lideriydi. Otto onu yakından tanırdı. Christopher'ın yeri Tony için her zaman ön plandaydı, onu çok seviyordu. Tony amcası hakkında dönen dedikoduları öğrendi ve amcasına telefon açtı. Amcasına olup biteni anlattı, amcası artık durumun farkındaydı. Tony'nin anlattığı şeyler yalan olamazdı, çünkü Otto söyledikleri bütün yanlışları yapmıştı. Artık bir geri dönüşü olmadığını Tony'de, Otto'da biliyordu. Bu yüzden harekete geçmeleri gerekiyordu. "Amca," dedi Tony, "Beni kabul et, ben senin yolundan gideceğim. Tüm bu çılgınlıkları birlikte yapalım." Tony’nin kararlılığı, Otto’yu etkilemişti. Aileye sadık bir şekilde işini yapmak istiyordu. Fakat Tony’nin liderlik konusunda doğal bir yeteneği vardı. Amcasının aksine, Tony daha atik, damarı çabuk atan ve kurnaz, ancak her ikisi de paraya olan açlıklarını beslemeye devam ediyordu.
Otto’nun Düşüşü: Düşmanlar Arasında Bir YalnızlıkOtto’nun gücü arttıkça, çevresindeki insanlar da değişmeye başladı. Hızla parasını ve gücünü kaybeden Otto, eski dostlarından ve iş ortaklarından darbe aldı. İlk önce, Giuseppe "The Snake" Salvi, Otto'nun sağ kolu, arkasını dönüp ona karşı bir oyun oynamaya başladı. Birçok eski dostu, Otto'nun paraya olan düşkünlüğünü fark edip, ona ihanet etmeye karar verdiler. Aile içindeki düşmanlıklar, en sonunda Otto'yu köşeye sıkıştırdı. Bir akşam, Otto’nun dikkatini çeken bir haber geldi: "Franzioni Ailesi'ne yeni bir rakip var. Ve bu rakip, senin halefin olabilir." Otto, bu sözleri duyduğunda gözleri kanla dolmuştu. Ama bu sefer, düşmanları yalnızca dışarıda değildi. Artık kendi içindeydi, ve bunlarla başa çıkmak için kaçacak bir yere ihtiyacı vardı.
Enzo "Gypsy" Santucci; Yalnızlığa İlaçOtto, kuzeni Enzo'yu her zaman farklı bir gözle izlemişti. Aralarındaki 4 yaş farkı, ne onları ayırmıştı ne de yakınlıklarını. Çocuklukları birlikte geçmiş, büyük işler yaparken yan yana durmuşlardı. Enzo için hep “Gypsy” denirdi. Birçok kişinin anlamadığı şekilde, “Gypsy” adının bir anlamı vardı, sokak diliyle Çingene anlamını taşırdı. Aslında onun yeri geldiğinde kuralları hiçe sayıp kendi yolunu izlemesiydi. Düşünmeden hareket etmek yerine, durumu kontrol eder, ve gerektiğinde hiç beklenmedik hamleler yaparak işleri sonuca ulaştırırdı.Otto, kuzeninin ne kadar değerli olduğunu biliyor. Gypsy, kuzeniydi;Ailenin ruhuydu.
Vice Şehri: Yeniden DoğuşOtto, kaderinin kontrolünü kaybettiğini kabul etti. Yeni düşmanlardan kaçmak için tek bir yol vardı: Vice şehri. Bu, kötü şöhretiyle tanınan, yeraltı dünyasının kalbinin attığı, suçun her türlüsünün işlendiği bir yerdi. Vice şehri, eski İtalyan mafyalarının yeni yuvası olmuştu. Tony, amcasına bu yeni şehirde yardımcı olmak için hazırdı. Vice şehri ona yeni bir fırsat gibi görünüyordu. "Bir şeyler inşa edebiliriz burada, amca," dedi Tony, gözlerinde karanlık bir ışıltı vardı. "Yeniden başlamak zor olabilir, ama birlikte her şeyi kurarız." Tony'nin enerjisi ve kararlılığı, Otto'yu yeniden hayata döndürmeye çalıştı. Yavaşça, geçmişin hayaletleriyle başa çıkmaya çalışan Otto, bir kez daha toparlanmaya karar verdi. Vice şehri, mafya dünyasında yeni bir başlangıç olacaktı. Her ikisi de, istihbarat toplayıp şehirdeki en güçlü iş ortaklarını tespit etmeye başladılar. Ama zamanla, Otto'nun hırsı ve Tony’nin liderlik yeteneği arasında bir çatışma doğmaya başladı. Her ikisi de farklı vizyonlara sahipti: Otto, gücü elinde tutmayı istiyor; Tony ise, daha seri ve her işte olarak büyüme peşindeydi. Ancak bu farklılıklar, zamanla onları daha da yakınlaştıracak mı, yoksa ayıracak mıydı? Vice şehri, onların yeni dünyası olacaktı. Ama bu dünya, büyük değişimlerin, ihanetin ve büyük para oyunlarının merkezi olmaya devam edecekti. Vice şehrinde lojistik işinde olmayı ve bunun yanı sıra insanların takılabileceği ve sosyalleşebileceği mekan yürütmeyi planlıyorlardı. Tony amcasından habersiz kendi ekibine bazı görevler veriyor, şehiri kendi aklınca daha yakından tanımak istiyordu. Amcasından gizli işleri elbette olacaktı, Tony hiç bir zaman emir almayı sevmezdi. Ama artık bir kere amcasına söz vermişti, bu yolun dönüşü yoktu. Tony mekanları gezer, kendine yeni bir çevre kurma girişimlerinde bulunmaya başlamıştı bile. Artık tüm hazırlıkların çoğu yapılmıştı, geriye kalan tek şey ailenin ilk adımını atmasıydı.
HOOD BÖLGEMİZ
